E-dönüşümün teknolojiye paralel olarak hızla yayılmasıyla birlikte “e-fatura” ve “e-arşiv fatura” kavramları iş süreçlerinin merkezine yerleşti. Şirketlerin sıklıkla duyduğu bu iki uygulamanın tam olarak ne anlama geldiğini ve iki uygulama arasındaki farkları sizler için derledik.
E-Fatura Nedir?
Türkiye’de 397 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile hayata geçirilen e-fatura, bir faturada bulunması gereken tüm bilgilerin içerisinde yer aldığı elektronik bir belge türüdür. Veri format ve standardı Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından belirlenir. Kağıt faturadan farklı olarak, e-faturada alıcı ile satıcı arasındaki karşılıklı fatura iletimi güvenli, elektronik bir ortamda gerçekleşir; zaman ve maliyet tasarrufu sağlar. E-fatura, kâğıt fatura kullanıldığı dönemlerde kargo ile gönder-al sürecinde yaşanan aksaklıkları ortadan kaldırırken, kağıt tüketimini de ciddi bir oranda azaltır.
E-fatura, dünyanın dört bir yanında gerçekleşen ve Türkiye’nin de bir parçası olduğu dijital dönüşüm sürecinin önemli adımlarından biri. Bilgi işlem altyapısı yeterli olmayan e-fatura mükellefleri hem dünyada hem de Türkiye’de bu uyum sürecini özel entegratör olan firmalar ile çalışarak yönetiyor.
E-Fatura Zorunluluğu Kimleri Kapsar?
2018 veya müteakip hesap dönemleri brüt satış hasılatı (veya satışları ile gayrisafi iş hasılatı) 5 Milyon TL ve üzeri olan mükellefler,
4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli I sayılı listedeki malların imali, ithali, teslimi vb. faaliyetleri nedeniyle Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK)’ndan lisans alan (bayilik lisansı dâhil) mükellefler,
Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (III) sayılı listedeki malları imal, inşa ve/veya ithal edenler,
Mal veya hizmetlerin alınması, satılması, kiralanması veya dağıtımı işlemlerinin gerçekleştirilmesine aracılık etmek üzere internet ortamında 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanunda tanımlanan başkalarına ait iktisadi ve ticari faaliyetlerin yapılmasına elektronik ticaret ortamını sağlayan gerçek ya da tüzel kişi aracı hizmet sağlayıcıları, internet ortamında gerçek ve tüzel kişilere ait gayrimenkul, motorlu araç vasıtalarının satılmasına veya kiralanmasına ilişkin ilanları yayınlayan internet sitelerinin sahipleri veya işleticileri ile internet ortamında reklamların yayınlanmasına aracılık faaliyetinde bulunan internet reklamcılığı hizmet aracıları,
5957 sayılı Sebze ve Meyveler ile Yeterli Arz ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun hükümlerine göre komisyoncu veya tüccar olarak sebze ve meyve ticaretiyle iştigal eden mükellefler,
Sağlık hizmeti sağlayan kurumlar (eczaneler, hastaneler, tıbbi ürün tedarikçileri, optikçiler vb.)
E-Arşiv Fatura Nedir?
E-arşiv fatura, e-fatura kullanan işletmelerin e-fatura kapsamı dışındaki vergi mükelleflerine ve nihai tüketiciye düzenledikleri faturalardır. E-fatura kullanıcıları faturalarını sadece kendileri gibi e-fatura kullanıcılarına gönderebilir. E-arşiv, bu faturaların e-fatura kullanıcısı olmayanlara da elektronik ortamda gönderilebilmesi için kullanılır. E-arşiv fatura uygulamasından yararlanmak isteyen mükelleflerin öncelikle e-fatura kullanıcısı olmaları gerekir.
E-Arşiv Fatura Zorunluluğu Kimleri Kapsar?
E-fatura kullanan tüm mükellefler,
Aracı hizmet sağlayıcıları,
İnternet reklamcılığı hizmet aracıları ile internet ortamında ilan yayınlayan mükellefler e-arşiv fatura uygulamasına geçmek zorundadır.
E-Fatura ile E-Arşiv Fatura Arasındaki Farklar Nelerdir?
E-Fatura:
E-fatura çift yönlü bir uygulamadır: Mükellefler uygulama dahilinde elektronik fatura gönderir ve alır. Cevaplama seçeneği bulunur.
E-fatura uygulaması ile elektronik ortamlarda hazırlanan faturalar sadece E-fatura uygulamasını kullanan firmalara gönderilebilir.
Düzenlenen e-faturalar Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) üzerinden alıcısına ulaştırılır: GİB öncelikle e-faturayı kendi sisteminde kontrol eder ve onaylar ve sonrasında alıcısına gönderir. (CTC-clearance modeli)
E-faturanın gönderim sırasında UBL-TR formatına dönüştürülmesi zorunludur.
E-Arşiv Fatura:
E-arşiv fatura tek yönlü bir uygulamadır: Uygulama içerisinde sadece gönderici vardır, alıcının onayına ihtiyaç yoktur ve e-arşiv faturalar cevaplanamaz yalnızca itiraz edilebilinir.
E-Arşiv fatura uygulaması ile hazırlanan faturalar, alım satım işlemleri yapılan firmalardan e-Fatura kullanıcısı olmayan firmalara da gönderilebilir.
E-arşiv fatura uygulaması merkezinde GİB’i bulundurmaz: Gün içerisinde düzenlenen e-arşiv faturalar, gün sonunda toplu olarak GİB’e raporlanır. (CTC-raporlama modeli
E-arşiv fatura serbest format veya UBL-TR formatında düzenlenebilir.
Harekete Geçin
Türkiye’deki elektronik fatura süreci hakkında detaylı bilgi almak için infografiğimize göz atabilir, haberleri ve son gelişmeleri takip etmek için bizi LinkedIn ve Twitter üzerinden takip edebilirsiniz.
Suudi yetkililer, KDV Uygulama Regülasyonunda (VATIR) bazı değişiklikler yapılmasını öngören bir Taslak yayımladı.Taslak hakkında ilgililergörüş ve önerilerini sundu.
VATIR’de neden değişiklik yapılması öneriliyor?
Zekat, Vergi ve Gümrük Müdürlüğü’ne (ZATCA) göre değişikliklerin amacı, e-faturayla ilgili hükümleri ve gereklilikleri VATIR ile uyumlu hale getirmek. VATIR, KDV Yasası’nın hükümlerinin nasıl uygulanacağını ayrıntılı olarak açıklayan ikincil bir mevzuat.
VATIR taslağı e-fatura düzenlemesinden önce hazırlandığından ve hem basılı hem de elektronik faturalarla ilgili hükümler içerdiğinden, önerilen düzenlemelerin e-fatura kurallarıyla ilgili değişikliklerle ilgili olması bekleniyor. Bu durum, ZATCA’nın, vergi reformunun kademeli olarak uygulanması sürecinde aldığı derslerden hareketle, potansiyel sorunları çözmeye ve eksiksiz, çok yönlü bir çerçeve sunmak için gerekli alanlarda süreçleri uyarlamaya hazırlandığını gösteriyor.
Neler değişecek?
Önerilen değişiklikler, VATIR’ın birkaç önemli maddesinde yapılacak.
Madde 53’te “Vergi Faturaları” ile ilgili kurallar belirleniyor. Bu maddede yapılması önerilen düzenlemelerde, vergi faturası kesilmesinin gerekli olduğu durumların kapsamı genişletiliyor ve daha fazla durum sayılıyor (örn. devletler arası tedarik, mal ve hizmet ihracatı), otomatik ve üçüncü taraflarca kesilen faturalar, özet faturalar, sadeleştirilmiş fatura kesilebilecek durumlar ve sadeleştirilmiş vergi faturasının kesilme zamanıyla ilgili kurallar değiştiriliyor. Madde yeni eklenen 10. paragraf ile ZATCA’ya belli vergi mükelleflerini e-fatura kapsamından muaf tutma yetkisi veriliyor.
Madde 54’te “Alacak ve Borç Dekontları” ile ilgili kurallar öngörülüyor. Önerilen değişikliklerin hedefinde, alacak ve borç dekontlarının kesilmesi ve dekontların içeriğiyle ilgili gereklilikler bulunuyor.
Madde 66’da iki yeni fıkra eklenerek “Kayıtlar” kavramıyla ilgili kurallar belirleniyor. Birinci fıkrada “Nihai hesaplar ve nihai bilanço doğrudan bilgisayardan alınabilir. Bazı muhasebe kalemlerinde geleneksel bilgisayarlı muhasebe yöntemi kullanılıyorsa, tüm mahsuplaşma girişleri Arapça dilinde olmalıdır” ifadesi yer alıyor. İkinci fıkrada e-fatura düzenlemesine tabi olan tüm vergi yükümlülerinin faturalarını e-fatura düzenlemesine uygun şekilde saklaması gerektiği belirtiliyor.
Bu değişiklikler, vergi mükelleflerinin vergi faturalarını ve kredi-alacak dekontlarını kesmek ve bu belgeleri ilgili saklama kurallarına göre saklamak üzere süreçlerinde gerekli değişiklikleri yapmaya hazır olması gerektiği anlamına geliyor.
VATIR için sonraki adım ne olacak?
ZATCA, önerilen değişikliklerle ilgili gönderilen geri bildirimleri inceledikten sonra bunları göz önünde tutarak değişikliklere son halini verecek. Bunun ardından, VATIR’ın değiştirilmiş versiyonu yayınlanacak. Suudi Arabistan’da KDV dijitalleştirme süreci devam ediyor ve bu nedenle KDV ve KDV denetimleriyle ilgili kurallar da dönüşümden geçiyor. Suudi Arabistan’da özellikle e-fatura sisteminin 4 Aralık 2021’de yürürlüğe girmesinin ardından KDV ile ilgili daha fazla gelişme ve değişiklik olması beklenebilir.
Harekete Geçin
Suudi Arabistan Dijital Vergi zorunluluklarını ve ihtiyaçlarını öğrenmek için bizimle iletişime geçin.
Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB), 10 Kasım 2021 tarihinde yaptığı duyuru ile 509 sayılı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nin uygulama alanını genişleten taslak bir tebliğ yayımladı. Taslak Tebliğ ile e-fatura ve e-irsaliye uygulamalarına geçme zorunluluğu için halihazırda mevcut olan brüt satış hasılatı sınırı aşağı çekilerek daha fazla mükellefin zorunlu olarak bu uygulamalara geçiş yapması öngörülüyor.
Bir diğer değişiklik ise e-arşiv fatura yükümlüsü olmayan mükellefler bakımından e-arşiv fatura olarak düzenlenmesi gereken faturaların toplam tutarının düşürülmesi şeklinde yer alıyor. Turizm ve demir çelik sektöründe faaliyet gösteren bazı mükellef grupları için de sektörel bazlı zorunlu geçiş hallerinin getirilmesi Taslak Tebliğ ile getirilen bir başka yenilik. Son olarak e-döviz alım satım belgesi ile e-gider pusulası, Taslak Tebliğ’in değişiklik öngördüğü diğer iki elektronik belge türü.
E-Faturanın Kapsamı Genişliyor
Taslak Tebliğ ile aşağıda yer alan mükellef gruplarının e-fatura uygulamasına zorunlu geçişleri öngörülmektedir:
Brüt satış hasılatı 2021 hesap dönemi için 4 Milyon, 2022 ve müteakip hesap dönemleri için 3 Milyon TL ve üzeri olan mükellefler.
Gerek kendilerine ait siteler gerekse de aracı platformlar üzerinden e-ticaret faaliyetinde bulunan mükelleflerden 2020 ve 2021 hesap dönemleri için 1 Milyon TL, 2022 veya müteakip hesap dönemleri için 500 Bin TL ve üzeri brüt satış hasılatı (veya satışları ile gayrisafi iş hasılatı) şartını sağlayan mükellefler.
Gayrimenkul ve/veya motorlu taşıt, inşa, imal, alım, satım veya kiralama işlemlerini yapanlar ile bu işlemlere aracılık faaliyetinde bulunan mükelleflerden; 2020 ve 2021 hesap dönemleri için 1 Milyon TL, 2022 veya müteakip hesap dönemleri için 500 Bin TL ve üzeri brüt satış hasılatı (veya satışları ile gayrisafi iş hasılatı) şartını sağlayan mükellefler.
Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Belediyelerden yatırım ve/veya işletme belgesi almak suretiyle konaklama hizmeti veren otel işletmeleri.
Söz konusu şartları sağlayan mükelleflerin ilgili şartı sağladıkları ilgili hesap dönemini izleyen yedinci ayın başına kadar başvurularını ve fiili geçiş hazırlıklarını tamamlayarak e-Fatura uygulamasına geçmeleri gerekmektedir.
E-Arşiv Faturanın Kapsamı Genişliyor
509 sayılı Tebliğ’in mevcut halinde e-arşiv fatura uygulamasına kayıtlı olmayan mükelleflerce kesilecek faturalardan vergi mükellefi olmayanlara düzenlenecek faturaların vergiler dahil toplam tutarının 30 Bin TL’yi aşması halinde e-arşiv fatura olarak düzenlenmesi gerekiyordu. Taslak Tebliğ ile bu sınırın 10 Bin TL olarak revize edilmesi öngörülüyor.
E-İrsaliyenin Kapsamı Genişliyor
509 sayılı Tebliğ’in mevcut halinde e-irsaliye uygulamasına zorunlu geçiş için belirlenen 25 milyon TL’lik brüt satış hasılatının Taslak Tebliğ ile 2021 hesap döneminden itibaren 10 milyon TL ve üzeri olarak revize edilmesi öngörülüyor. Bunun yanında demir ve çelik (GTİP 72) ile demir veya çelikten eşyaların (GTİP 73) imali, ithali veya ihracı faaliyetinde bulunan mükelleflerin de e-Fatura uygulamasına dahil olma şartı aranmaksızın e-İrsaliye uygulamasına dahil edilmesi Taslak Tebliğ’de öngörülen bir başka değişiklik.
Sırada Ne Var?
Taslak Tebliğ’den de anlaşılacağı üzere GİB e-belgelerin kapsamını, düzenlediği yeni regülasyonlar ile genişletmeye devam ediyor. İlerleyen haftalarda GİB’e iletilecek görüş ve önerilerin de değerlendirilmesiyle Taslak Tebliğ’in son halini alarak yürürlüğe girmesi bekleniyor. Taslak Tebliğ hakkında görüş ve önerilerini sunmak isteyen ilgililer 1 Aralık 2021 tarihine dek eyeniaras@gelirler.gov.tr adresi üzerinden görüş ve önerilerini GİB’e iletebilirler.
Resmi Gazete‘de 1 Haziran 2019 tarihinde, “Güvenli Mobil Ödeme ve Elektronik Belge Yönetim Sistemi (GMÖEBYS)” hakkında 507 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği yayımlandı. Ancak Tebliğe ilişkin teknik paketin ve kılavuzun yayınlanması takip eden yıllarda gerçekleşti ve GMÖEBYS, Eylül ayı itibarıyla kullanıma ihtiyari olarak geçti. Bu sistemi işletmek isteyen kuruluşlar, yılın ikinci yarısından itibaren ilgili testleri geçmeye başladılar. Mal ve hizmet satışlarında bedellerin tahsilatı ile mali belgelerin elektronik ortamda oluşturulması için hayata geçen bu sistem devam eden test süreçleri sebebiyle 2022 yılında tam anlamıyla kullanılmaya başlanacak.
Güvenli Mobil Ödeme ve Elektronik Belge Yönetim Sistemi’nin Amacı Nedir?
Sistemin temel amacı, vergi doğuran mal ve hizmet satış işlemleri ile bunlara bağlı olarak yapılan ödemeleri vergi kaybına yol açmayacak şekilde, bankalar, elektronik para kuruluşları, ödeme kuruluşlarınca, yeni teknolojik gelişmelere uygun olarak fiziki POS cihazları gerektirmeyen ödeme yöntemleri aracılığıyla gerçekleştirmek. Bunun yanı sıra da bu işlemlerin sonuçlarını işlemin mahiyetine uygun düzenlenecek mali nitelikli e-belgeler yoluyla kayıt altına almaktır.
Yazarkasa mükellefiyeti ortadan kalkıyor
Küçük ve orta ölçekli işletmelerin son teknolojiye uyumlu yeni nesil tahsilat kanalları ile güvenli ve kolay ödeme almalarını sağlayan bu sistem, 10 yıllık mali hafızası olan cihazların kullanımının zorunluluğunu ortadan kaldırıyor.
Özellikle perakende sektörü temsilcileri için önemli bir devrim niteliğinde olacak bu sistem ile faturalar elektronik olarak bilgisayar, tablet veya cep telefonu üzerinden düzenlenebiliyor.
Ödeme ve tahsilat süreçlerinin kısa sürede tamamen elektronik ortama taşınmasını sağlayan sistem ile kâğıt israfının ve yasa dışı işlemlerin önüne geçilirken hem tüketiciler hem de işletmeler için birçok avantaj ve kolaylık sunuluyor.
Bu işlem sadece GİB’den izin almış kuruluşlar için geçerli
Gelir İdaresi Başkanlığı bu sistemden yararlanabilecek kurumları genel anlamda bankalar, ödeme kuruluşları, para kuruluşları ve yazarkasa üreticileri olarak belirledi. Eylül ayında yayımlanan yeni tebliğ ile de yazar kasa üretici firmaları da bu listeye eklendi.
Güvenli Mobil Ödeme ve Elektronik Belge Yönetim Sistemi Uygulamasından Yararlanabilecek Mükellefler
Gelir İdaresi Başkanlığınca faaliyet izni verilen İşletici Kuruluşların yönetmiş oldukları Güvenli Mobil Ödeme ve Elektronik Belge Yönetim Sisteminden aşağıda belirtilen mükellef grupları ihtiyari olarak yararlanabilir:
Ticari kazancı basit usulde tespit edilen mükellefler,
İşletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler,
Bilanço esasına göre defter tutan mükellefler,
Serbest meslek kazancı elde eden mükellefler,
Gerçek usulde vergilendirilen zirai kazancı elde eden mükellefler,
Türkiye’nin e-Fatura sistemi iki büyük uygulamadan oluşuyor.
e-Fatura (B2B)
e-Arşiv Fatura (B2B, B2C)
Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB)’nın yayımladığı tebliğe göre 2018 veya 2019 hesap dönemleri brüt satış hasılatı 5 Milyon TL ve üzeri olan mükelleflere, 1 Temmuz 2020 tarihiyle e-Fatura uygulamasına geçiş zorunluluğu getirildi. e-Fatura kullanan tüm mükellefler, e-Arşiv fatura uygulamasına 1 Ocak 2020 tarihi itibariyle zorunlu geçiş yaptı.
e-Dönüşümün hızla artmasıyla birlikte, şirketler sıklıkla duyulan bu iki uygulamanın tam olarak ne anlama geldiğini ve iki uygulama arasındaki farkı merak ediyor.
e-Fatura ile e-Arşiv fatura arasındaki ayrıştırıcı özelliklerin en önemlileri aşağıdaki gibidir:
e-Fatura:
e-Fatura çift yönlü bir uygulamadır: Mükellefler uygulama dahilinde elektronik fatura gönderir ve alır. Cevaplama seçeneği bulunur.
e-Fatura uygulaması ile elektronik ortamlarda hazırlanan faturalar sadece e-Fatura uygulamasını kullanan firmalara gönderilebilir.
Düzenlenen e-Faturalar Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) üzerinden alıcısına ulaştırılır: GİB öncelikle e-Faturayı kendi sisteminde kontrol eder ve onaylar ve sonrasında alıcısına gönderir. (CTC-clearance modeli)
e-Faturanın gönderim sırasında UBL-TR formatına dönüştürülmesi zorunludur.
e-Arşiv fatura:
e-Arşiv fatura tek yönlü bir uygulamadır: Uygulama içerisinde sadece gönderici vardır, alıcının onayına ihtiyaç yoktur ve e-Arşiv faturalar cevaplanamaz yalnızca itiraz edilebilinir.
e-Arşiv fatura uygulaması ile hazırlanan faturalar, alım satım işlemleri yapılan firmalardan e-Fatura kullanıcısı olmayan firmalara da gönderilebilir.
e-Arşiv fatura uygulaması merkezinde GİB’i bulundurmaz: Gün içerisinde düzenlenen e-Arşiv faturalar, gün sonunda toplu olarak GİB’e raporlanır. (CTC-raporlama modeli)
e-Arşiv fatura serbest format veya UBL-TR formatında düzenlenebilir.
Neden Sovos?
Vergide Dijital Dönüşümün Getirdiği Zorluklar için Sovos Sovos; vergilendirme, işlem uyumu için sürekli kontrol, vergi raporlama ve vergiye ilişkin daha pek çok konuda eksiksiz ve bağlantılı çözümler sunarak vergide dijital dönüşümün getirdiği zorlukların üstesinden gelmek için tasarlanmıştır.
Dört Kıtada, Dünyaca Tanınmış Markalar ile Binlerce Mutlu Müşteri Dört kıtada 40 yılı aşkın süredir vergi uyumluluğunu kolaylaştırmak için hizmet veren Sovos, dünya çapındaki tüm kullanıcılarının yazılım ve entegrasyon hizmetlerinin geliştirilmesine destek verir. Sovos, yarısı Fortune 500 listesinde yer alan ve 70’ten fazla ülkede faaliyet gösteren 20 binin üzerinde kurumsal müşterisine çözümleriyle destek olur.
Yerel Süreçlerle Uyumlu Global Güç Gartner’ın “Rekabet Ortamı: Tedarikçi E-Fatura Yazılımı, 2020” raporunda yer alan Sovos’un SaaS ürünleri ve Sovos S1 Platformu ülkelerin yasal uyum süreçlerine ve çok sayıda profesyonel iş uygulamasına entegredir.
Sovos, Şirketinizin Verimliliğini Artırır İşletmeleri modern vergi yükü ve riskinden koruyan, dünyanın önde gelen küresel yazılım sağlayıcısı Sovos; Avrupa, Kuzey Amerika ve Latin Amerika’daki ekipleriyle, modern vergi uyumluluğu için geleceğe yönelik eksiksiz çözümler sunarken ana faaliyetlerinize daha fazla yoğunlaşmanızı sağlar.
Polonya’da zorunlu SAF-T dosyasının ülkeye özgü bir versiyonu (JPK_V7M/K raporları) Ekim 2020’de yürürlüğe girmişti. O tarihten bu yana işletmeler, normalde KDV iadesinde görülen özet raporlama bilgileriyle birlikte ayrıntılı bilgileri faturalarının üzerinde belirtmek zorunda.
Maliye Bakanlığı yakın bir tarihte zorunlu JPK_V7M/K raporları üzerindeki değişiklikleri onayladı ve değişiklikler 1 Temmuz 2021’de yürürlüğe girdi. Öte yandan işletmelere bu değişiklikleri uygulamaları için yeterli zaman tanınması amacıyla, programdaki değişiklikler 1 Ocak 2022’den itibaren geçerlilik kazanacak.
Vergi daireleri, işletmelerin uygulama tarihinden çok daha önce gerekli teknik değişiklikleri yapabilmesi için programdaki yeni değişikliklerin taslak versiyonlarını hazırladı.
Öne Çıkan Hususlar
Bölünmüş ödeme işareti kaldırıldı
Temmuz’da yapılan değişiklikle birlikte artık işletmeler, bölünmüş ödeme kullanıldığını göstermek için “MPP” özel fatura işaretini kullanmak zorunda değil. Bu nedenle, vergi daireleri tarafından yayınlanan yeni taslak programda “MPP” yer almıyor.
Uzaktan satış işareti kaldırıldı ve değiştirildi
JPK_V7M/K yapısı ilk uygulandığında, sevkiyat veya nakliyenin başladığı tarihte ülke sınırları içinde yapılan uzaktan satış işlemlerinin “SW” şeklinde işaretlenmesi ve telekomünikasyon, yayıncılık / elektronik hizmetlerle ilgili belli işlemler için “EE” işaretinin kullanılması gerekiyordu. 1 Temmuz 2021 ile 31 Aralık 2021 tarihleri arasındaki bir geçiş dönemi boyunca, normalde “SW” olarak işaretlenen işlemler artık “EE” olarak işaretlenecek ve böylece “SW” artık bir seçenek olarak kullanılamayacak.
1 Ocak 2022’den itibaren işareti topluluk için uzaktan mal satışlarında ve Polonya dışındaki AB Üyesi Devletlerde kayıtlı olmayan vergi mükelleflerine telekomünikasyon, yayıncılık ve elektronik hizmetlerin sağlanmasında “WSTO_EE” kullanılacak. Bu durum, 1 Temmuz 2021’den itibaren AB E-ticaret paketinin yürürlüğe girmesiyle çakıştığından, Polonya’nın “SW” ve “EE” işaretlerini tek bir işaret altında birleştirmesi şaşırtıcı değil.
Diğer değişiklikler
Elektronik ara yüzler üzerinden mal temin eden vergi mükellefleri tarafından ülkeye mal temini için veya Polonya’da veya diğer Üye Devletlerde özel prosedürlerin (yani OSS veya IOSS programı) dışında yapılan bu tip mal teminleri için “IED” işareti kullanılacak.
GTU tanımları, dahili belgeler (“WEW” olarak işaretli) ve yazar kasa raporları (“RO”) için geçerli olmayacak.
Alıcı ile mal veya hizmet sağlayıcı arasındaki ilişkinin sadece Devlet Hazinesi veya yerel hükümet birimleri veya bunlara bağlı birliklerle olan ilişkiden kaynaklandığı durumlarda mal ve hizmet tedarikinde “TP” işaretinin kullanılması artık gerekli olmayacak.
Yukarıda anlatılan değişikliklere ek olarak Polonya farklı değişiklikler de yapmaya hazırlanıyor. Detaylı bilgi için buraya bakabilirsiniz.
Elektronik faturalama hızla standart bir iş süreci haline geliyor. Hükümetler, kamu satın alma sürecini optimize etmek ve aynı zamanda işletmeler arasında e-faturalandırmanın benimsenmesine destek sağlamak için B2G faturalandırmasının benimsenmesi için baskı yapıyor.
Mali kontrolleri iyileştirmek için genel e-faturalama zorunlulukları getiren ülkelerin yanı sıra, çoğu şimdiye kadar Latin Amerika’da olan Avrupa ülkeleri ve Asya’daki bazı ülkeler, standardizasyon yoluyla hem iş süreci hem de mali faydalar sağlamak için PEPPOL çerçevesine bakıyor..
PEPPOL, başlangıçta kamu alımları işlemleri için birlikte çalışabilirliği basitleştirmek için kuruldu, ancak mali raporlama veya faturalandırma “gümrükleme” kavramlarını da kapsayacak şekilde inşa ediliyor.
PEPPOL ile Avrupa’da B2G e-faturalama
AB içindeki kamu satın alma süreçlerinin uyumlaştırılması ve dijitalleştirilmesinin bir parçası olarak, 2014/55/EU Direktifi kapsamındaki hükümetlerin ve diğer kamu kuruluşlarının Avrupa Standardı EN-16931 uyarınca elektronik faturaları gönderip alabilmeleri gerekmektedir.
Tüm AB Üye Devletlerinin kamu idarelerinin, en azından Kasım 2018’e kadar veya Nisan 2019’a kadar kamu ihaleleri işlemleri için e-fatura alabilmeleri gerekiyordu ve Üye Devletlerin merkezi alt makamlar için son tarihi bir yıl daha uzatma imkanı sağladı.
Birçok ülke, 2014/55/AB Direktifini uygularken B2G elektronik faturalandırmasını genel olarak zorunlu kılma fırsatını değerlendirdi, böylece hem kamu sektörü hem de özel sektör tedarikçisi B2G işlemlerinde elektronik olarak fatura göndermekle yükümlü olacak.
B2G zorunlu e-faturalandırmayı uygulayan ülkelere örnek olarak İsveç, Hırvatistan, Estonya, Litvanya ve Slovenya verilmektedir ve Por tekiz’de Ocak 2022’ye kadar tüm şirketler için yürürlüğe girecek bir görev var. Finlandiya, tedarikçinin e-fatura göndermesi için alıcı tarafından başlatılan bir yetki aracılığıyla aynı etkiyi hedefliyor.
PEPPOL nedir?
PEPPOL projesi 2008 yılında başlatıldı. Başlıca hedeflerinden biri, Avrupa hükümetlerinde kamu ihale sürecinin standartlaştırılmasıydı. PEPPOL, OpenPEPPOL derneğinin sahip olduğu ve sürdürdüğü çok taraflı bir anlaşma yapısı tarafından desteklenen, sınır ötesi e-satın almayı mümkün kılmak için oluşturulan bir dizi eser ve spesifikasyondur.
PEPPOL, birlikte çalışabilirlik konusundaki karmaşıklığı ortadan kaldırmayı amaçlamaktadır, çünkü PEPPOL kullanan tüm taraflar e-belge alışverişinde bulunmak için aynı düzenlemelere ve teknik standartlara uyacaktır. PEPPOL ağı aracılığıyla şirketler, e-Siparişler, E-Avans Nakliye Notları, e-Faturalar ve e-Kataloglar dahil olmak üzere elektronik tedarik belgelerini dört köşe modeli olarak bilinen bir modele dayalı erişim noktaları aracılığıyla alışverişinde bulunabilirler – yani tedarikçiler ve alıcılar kendi adlarına verileri işleyen hizmet sağlayıcılar tarafından temsil edilir.
PEPPOL’un ilk odağının Avrupa’da olduğu bilinirken, AB’nin ötesine Asya’ya doğru genişliyor ve son zamanlarda Amerika’da da daha fazla ilgi gördü. Singapur, Asya’da ilk ve Avrupa dışında bir PEPPOL Otoritesi kuran ve ulusal düzeyde çerçeveyi kolaylaştıran ilk ülke oldu, ancak kısa süre sonra diğer ülkeler tarafından takip edildi.
Şu anda 31 ülkede OpenPeppol üyeleri bulunmaktadır. Avrupa’daki ülkelere ek olarak, bunlar Avustralya, Kanada, Çin, Japonya, Meksika, Yeni Zelanda, Singapur ve ABD’dir ve Japonya en yeni eklenmiştir.
B2G e-faturalama alanındaki son gelişmeler
Yukarıda açıklandığı gibi, birkaç AB Üye Devleti, 2014/55/EU Direktifini hayata geçirirken B2G e-faturalandırmasını zorunlu hale getirmek için bu fırsatı değerlendirdi.
Şimdi daha fazla ülke bu yolu takip ediyor:
Kıbrıs geçtiğimiz günlerde, 1 Ocak 2022’den itibaren Kamu İhale işlemlerinde elektronik faturalandırmayı zorunlu hale getirecek tasarıya ilişkin Kamu İstişaresi başlattı.
Letonya, 2025’ten itibaren PEPPOL çerçevesine uygun olarak B2G işlemleri için elektronik faturalandırmayı zorunlu hale getirmeyi planlıyor.
Avustralya’da, tüm Commonwealth Hükümet kurumları, PEPPOL çerçevesi ile 1 Temmuz 2022’ye kadar e-faturalamayı benimsemekle yükümlüdür. Yeni Güney Galler devlet kurumları, 1 Ocak 2022’den itibaren 1 milyon AUD değerine kadar mal ve hizmetler için e-faturalandırmayı benimsemekle yükümlüdür ve bu değişikliği görev süresinden altı ay önce yaparak e-faturalandırmanın Avustralya genelinde benimsenmesini sağlama çabalarına öncülük ediyor. İşletmeleri devlet kurumlarına e-fatura göndermeye zorlama zorunluluğu yoktur.
Sırada ne var?
B2G e-faturalandırmasındaki gelişmeler artık B2B e-faturalandırmadan ayrı olarak kabul edilemez. Sonuçta, birçok şirket kamu otoritelerine mal veya hizmet tedarik ediyor, ve PEPPOL gibi planlar kapsamında devlet müşteri gereksinimlerine uymaya yönelik yatırımlar, işletmeler arası sektörde aynı standartların ve kuralların kullanılmasını sağlayacaktır.
Bu aynı zamanda vergi idarelerinin KDV ile ilgili verileri gerçek zamanlı veya neredeyse gerçek zamanlı olarak almasının bir yolu olarak işletmeler arası elektronik faturalandırmaya yönelik girişimlerin, kamu ihaleleri dünyasındaki kavramlardan giderek daha fazla etkilendiği anlamına gelir..
Bu yayılma kavramsal ilhamın çok ötesine geçiyor. Örneğin İtal ya’da, 2019’da KDV kontrolü amacıyla zorunlu e-faturalama desteği, başlangıçta kamu alımlarını kolaylaştırmak için tasarlanmış devasa bir veri işleme platformu üzerine inşa edildi. Fransa ve Polonya, sürekli işlem kontrol planları için benzer mimarilerin yolunda çok ilerliyor.
PEPPOL, ülkeye özgü kamu satın alma metodolojilerini yurtdışındaki tedarikçiler için daha kolay erişilebilir hale getirmek için bir standart olarak daha popüler hale geldikçe, konseptleri giderek daha geniş elektronik faturalama, elektronik ticaret ve mali uyumluluk dünyalarına nüfuz edecektir.
Yunanistan’da myDATA zorunluluğu ertelemelerin (ve daha fazla erteleme için yapılan lobi çalışmalarının) ardından nihayet vergi mükelleflerinin çoğunluğu için 1 Ekim 2021’de yürürlüğe girdi.
Yunan yetkililer konuyla ilgili mevzuat yayınlanana kadar 2021 yılı için herhangi bir ceza uygulanmayacağını açıkladı. Yetkililerin esas amacı, tüm vergi mükelleflerinin myDATA ile ilgili tüm yasal ve teknik gerekliliklere uyabileceğinden ve yeni sürekli işlem denetimi (CTC) sistemine uyum sağlayabileceğinden emin olmak.
myDATA gerekliliklerine uyum için takvim
2020 yılı için myDATA gerekliliklerine uyum isteğe bağlı olmaya devam ediyor.
1 Ekim 2020’de myDATA, Temmuz 2020 itibarıyla belgelendirilmiş e-fatura hizmeti sağlayıcıları üzerinden e-fatura kullanmayı seçen vergi mükellefleri dışında 2020 yılı için isteğe gönüllü bir program olarak sınıflandırıldı. ERP gibi diğer fatura iletim yöntemleri üzerinden sistemi gönüllü olarak kullanmak isteyen şirketler, sadece 2020’nin son üç takvim ayına (Ekim – Aralık) ilişkin verileri gönderebiliyordu.
2021’de myDATA belli vergi mükellefleri ve işlemler için zorunlu hale geliyor.
Zorunluluk sadece gelir işlemlerini kapsıyor. Giderler 31 Mayıs 2022’ye kadar herhangi bir tarihte myDATA’ya iletilebilecek.
Zorunluluğun ilk aşaması1 Ekim 2021’de başlıyor. Bu aşama, ikili usulde defter tutan ve 2019 mali yılında geliri 50.000 Euro’nun üzerinde olan vergi mükelleflerini ve basit usulde defter tutan ve geliri 100.000 Euro’nun üzerinde olan vergi mükelleflerini kapsıyor.
Zorunluluğun ikinci aşaması 1 Kasım 2021’de başlıyor ve diğer tüm vergi mükelleflerini kapsıyor.
2022 için myDATA’nın tüm mükellefler için zorunlu hale gelmesi bekleniyor.
1 Ocak 2022’den itibaren myDATA zorunluluğu tüm gelir ve gider verilerini (özet ve sınıflandırma verileri) içerecek şekilde genişletilecek.
Tüm tarihsel (gelirle ilgili) veriler, yani 1 Ocak 2021 ile 30 Eylül 2021 veya 31 Ekim 2021 arasında yayınlanan veriler 31 Mart 2022’ye kadar myDATA’ya iletilmelidir. Yukarıda belirtilen verilerin fatura kesenler tarafından iletilmemesi durumunda, bunlar 1 Nisan – 30 Nisan 2022’den itibaren alıcılar tarafından bildirilebilecek ve fatura kesen taraflar bu işlemleri 31 Mayıs 2022’ye kadar kabul edip sınıflandırabilecek.
Gelirlere ilişkin muhasebe (düzeltme) kayıtlarının, 2021 mali yılının yıllık gelir vergisi beyannamesinin son tarihine kadar bildirilmesi gerekiyor (giderlere ilişkin kayıtlar aynı tarihe kadar iletilebilir).
myDATA çerçevesi, gelecek yıl tam olarak uygulamaya geçirilene kadar zaman içinde şekillenecek gibi görünüyor. Öte yandan, gider sınıflandırmalarının yeminli müşavir tarafından iletilmesi süreci veya Yunanistan’daki yazarkasaların (Φ.Η.Μ) yükseltilerek myDATA’ya bağlanması gibi belli konularda hâlâ netleştirilmesi gereken hususlar bulunuyor.
Harekete Geçin
Yunanistan’ın myDATA gereklilikleri konusunda işletmenizin hazırlanmasına nasıl yardımcı olabileceğimizi öğrenmek için bize ulaşın. Düzenlemeler ve son gelişmeler için LinkedIn ve Twitter üzerinden takip edebilirsiniz.
Fransa Vergi Dairesi geçen sonbaharda yayınladığı raporunda, Fransa için sürekli işlem kontrolü (CTC) planlarını açıklarken, biz de işletmelere uyum sağlamak konusunda yeterli zaman tanımak için bu sistemin tüm ayrıntılarını bir yıldan az bir sürede tamamlamanın mümkün olup olmayacağını sorguladık.
Fransız Hazinesi (DGFiP), fazla sayıda çok paydaşlı çalıştay düzenlemek de dahil olmak üzere iyi bir ilerleme kaydetmiş olsa da, belirlenen ilk zaman çizelgelerinin çok iyimser olduğu sonucuna vardı. Fransız Bakanlar Kurulu’nun 15 Eylül’de yaptığı duyuruda, CTC sisteminin yürürlüğe girmesi 18 ay ertelendi.
Güncellenen takvime göre:
1 Temmuz 2024’ten itibaren:
Tüm Fransız şirketleri, CTC rejimi kapsamında e-fatura uygulamasını kabul etmek zorunda olacak.
Merkezi platform veya ilgili hizmet sağlayıcıları aracılığıyla kağıt yerine e-fatura düzenlemek ve ayrıca B2C ve söz konusu e-faturalama yetkisi kapsamında olmayan sınır ötesi işlemlerin e-raporlanması, büyük işletmeler (yaklaşık 300 kuruluş) için zorunlu hale gelecek.
1 Ocak 2025’ten itibaren:
Bu e-fatura düzenleme ve e-raporlama yükümlülükleri, yaklaşık 8000 orta ölçekli şirket için de geçerli olacak- “Entreprises de taille intermediaire”.
Ve son olarak, 1 Ocak 2026’dan itibaren:
Bu yükümlülükler geri kalan dört milyon orta ve küçük ölçekli şirketler için de geçerli olacak.
Fakat alanında uzman insanlar teknoloji ile uyum içinde çalışabiliyor; buna teknik ekiplerin de desteği eklendiğinde verimlilik on kat artabiliyor. Günden güne dijitalleşen bir dünyada başarılı olmak isteyen işletmelerin tek çıkış yolunun doğru teknolojiye yatırım yapmak olduğu ortada.
Özellikle küresel olarak faliyet gösteren şirketler için bu çok büyük önem taşıyor çünkü çoğu ülkede devletlerin mali mevzuatının kapsamlı olarak bilinmesi gerekiyor. Finansal yapılar sürekli değişim halinde olduğu için yön bulmak zor olabiliyor. Gerçek zamanlı KDV raporlama, sürekli denetimle (CTC’ler) birçok farklı yetki alanını sıkı bir şekilde kısıtlayarak dünya çapında giderek yaygınlaşıyor. Otomasyon olmadan, manuel çalışarak yeni kurallara ayak uydurmak geleneksel insani becerilerin çok üzerine çıkmayı gerektiriyor.
Küresel şirketlerde hesapları ve raporları manuel girmekse hiç de mantıklı ve sürdürülebilir değil. Ancak farklı yetki alanlarında faliyet gösteren bu şirketlerin, ticari işlemlerini gerçekleştirmek için uymaları gereken kurallara ve devletlerin düzenlemelerine nasıl ayak uyduracakları da bir başka sorun olarak karşımıza çıkıyor. Çünkü bu kurallar sürekli değişiyor.
Dijital devletler
Tüm dünyada devletler, ülkelerindeki ekonomik standartları güçlendirmek için vergi iadelerini belirleme ve toplama süreçlerini gözden geçirmeye başladı. İade sürecini dijitalleştirmek, bir devletin ekonomik geleceğine dair daha doğru bir tablo çizmeye imkan sağlıyor. Bu durumda da, otomatik faturalandırma ve raporlandırmanın son yıllarda gündemdeki en önemli konulardan biri olması hiç de şaşırtıcı değil.
Dünyanın farklı bölgelerinde ise farklı yaklaşımlar var. Örneğin, Latin Amerika işletmeler arası e-faturalarda gerçek zamanlı denetimi zorunlu kılarak bu konuda öncü oldu. Brezilya da, gerçek zamanlı denetimin bir hükumet platformu aracılığıyla yapılmasını zorunlu kılıyor. Avrupa’da ise AB-KDV yönergesi, ülkelerin tamamen e-faturaya geçmesini yasaklıyor. Ancak, İtalya bu yasağı 2019 yılında, uzun bir istisna sürecinden sonra aşmayı başardı. Ekonomilerdeki veriye dayalı işletme modeline geçiş, vergilerin de dijitalleşmesini kaçınılmaz hale getiriyor.
Makine öğrenmesi
KDV açığı tüm dünyada devletler için karmaşa yaratmaya devam ediyor. Bu süreci yönetebilmek için birçok devlet kendi sistemini oluşturdu. Bunun sonucunda da birbiriyle iletişim kuramayan mekanizmalar ortaya çıktı. Ayrıca çoğu ülkenin e-faturaya adaptasyonunun gecikmesi, parçalı bir görüntü ortaya çıkardı. KDV raporlamaları hala birçok ülkede periyodik olarak yapılıyor ve her ülke kendi belirlediği standartlara uygun ilerliyor. Küresel dijitalleşmede tutarlılığı sağlamak yakın gelecekte mümkün olmayabilir.
Her ülke, faturalandırmayı dijitalleştirmek amacıyla kendi yöntemlerini geliştirdikçe, her şey daha da karmaşık hale geliyor. Bir yandan da yeni düzenleyici yasalar çıkıyor. Bu yasaları takip ederken yapılacak hatalar, uyumluluğu sağlamada eksikliklere neden olarak can sıkıcı şekilde sonuçlanabilir. Küresel şirketler, faaliyet gösterdikleri ülkelerdeki bu gelişmeleri yakından takip etmek zorunda. Ayrıca, yeni düzenlemeler çıktıkça onları takip edecek ve uygulayacak sistemleri de geliştirmeleri gerekiyor.
Teknolojik geliştirmelerin, vergi raporlamasını doğru şekilde yapabilmesi için tüm bu farklı sistemlerin de birbirine bağlanması gerekiyor. Bir işletmenin mali durumunu hatasız olarak gösterebilmek ancak bu şekilde mümkün olabilir. Bu nedenle, esnek API’ler öncelik ve önem kazanıyor. Gelişmiş API’leri olan programlar, vergi sistemlerinin işletmelerden önemli bilgileri toplamasına imkan sağlıyor. İşletmelerin gerekli verileri ve doğru sonuçları göstererek cezai yaptırımlardan kaçınabilmesi de ancak bu şekilde mümkün. Kamu kurumlarıyla gerçekleştirilen hassas işlemler, birçok faturalandırma sistemi, ERP ve tedarik platformlarının entegre olmasını gerektiriyor. Oluşturulan ve işlenen verilerin hacmi çok büyük olduğundan, bu hacimdeki veriyi sadece insani iş gücüyle işlemek artık pek mümkün değil.
Teknoloji, bilgi formatının her ülkenin gerekliliklerine uygun şekilde sunulmasını da kolaylaştırabiliyor. Bu da zaten dijital raporlandırmada neredeyse bir zorunluluk. Fatura formatlarını görüntüleyecek ve gerekli adaptasyonu sağlayacak teknolojiler artık mevcut. Örneğin, bir işletmenin faaliyet gösterdiği ülkeye uyum sağlaması ve uyumsuzluktan kaynaklanan cezalardan kaçınması mümkün. İdari görevleri otomatikleştiren ve bu sayede işletme finansmanının stratejik unsurlarına odaklanmak için zaman yaratan araçlara yapılan yatırımın karşılığı fazlasıyla alınıyor. Makinelerin süreçlere entegrasyonu arttıkça analizlerin manuel yapılması da aynı oranda zorlaşıyor. Devletler ve işletmeler, idari iş yüklerini hafifletmek için otomasyona ve ileri teknolojiye daha fazla güveniyorlar.
Uyumluluk için otomasyon
Tamamen dijitalleşmiş bir gelecek çoğu ekonominin uzun vadeli planlarında yer alsa da bunun bir maliyeti var. Bu hızlı dijital dönüşümü faydaya dönüştürmek isteyen işletmeler, kendilerini en son teknolojiyle donatmak zorunda. Bu dönüşümün beraberinde getirdiği karmaşık ve veriye dayalı düzenlemeleri yönetmeleri ancak bu şekilde mümkün olabilir. Maliyetli uzmanlarla çalışmak veya dışarıdan destek almak yerine, süreçleri kolaylaştırmak ve finans ekiplerinin yüklerini hafifletmek için manuel emek gerektiren analiz ve araştırma görevlerini yerine getirebilecek araçlara yatırım yapmak çok daha akıllıca bir seçim. Tam anlamıyla dijitalleşmenin eşiğindeyken, hesapları ve raporları manuel girmek artık uygulanabilir ya da pratik bir yol olmaktan çıktı.
Ancak, bir işletmenin BT altyapısındaki önemli bilgileri senkronize edecek ve aktaracak teknolojiyi de dikkatlice seçmek gerekiyor. Mevcut küresel ekonomik durgunluk dolayısıyla, finans ekiplerinin üzerindeki en iyi performansı gösterme, oluşacak herhangi bir finansal sızıntıyı önleyebilme ve harcamaları sıkı bir şekilde takip etme baskısı da arttı. Zorluklarla mücadelede teknoloji bize rehberlik ediyor ve destek oluyor – hatta işletmeler açısından kritik önem taşıyor.
Otomasyona yatırım yapmak insanların var olduğu iş alanlarını yok etmez. Aksine, uzman kişiler teknolojiyle birlikte çalışabilir. Bu da, zorlu ve karmaşık görevlerle başa çıkarak zaman ve enerji kazanılmasını sağlar; işletmeler de böylece kendi misyonlarını gerçekleştirmeye odaklanabilirler.
Suudi Arabistan Zekât ve Vergi Genel Müdürlüğü (GAZT), e-fatura sistemiyle ilgili kuralların son halini bu yıl açıklamış, yeni e-fatura sisteminin iki ana aşaması için planlarını duyurmuştu.
E-fatura sisteminin birinci aşaması 4 Aralık 2021’de yürürlüğe girecek.
Uygulama tarihi hızla yaklaşırken, dönüşüm süreci hâlâ devam eden bu değişiklikle ilgili en son gelişmeleri derledik.
Ayrıntılı Kılavuz
E-fatura uygulaması kapsamında getirilecek gerekliliklere ilişkin yayınlanan en son belge, Ağustos 2021’de çıkarılan Ayrıntılı Kılavuz oldu. Ayrıntılı Kılavuz’la birlikte aşağıdaki konular netleştirilmiş oldu:
Vergi faturaları elektronik ortamda oluşturulsa da, satıcılar faturaları alıcılarla kabul edilen bir formatta paylaşılabilecek. Birinci aşamada faturalar elektronik, insanlar tarafından okunabilir format veya kağıt formatta gönderilebilecek. Ancak ikinci aşamada e-fatura gönderiminde sadece XML formatı veya XML gömülü PDF/A-3 formatı kullanılabilecek. İnsanlar tarafından okunabilir format kullanılırsa, fatura Arapça olacak (diğer dillere ek olarak) ve Arapça veya Hintçe rakamlar kullanılabilecek.
Sadeleştirilmiş vergi faturasının basılı bir kopyasının alıcıya verilmesi zorunlu olacak ve alıcı ile satıcı arasında karşılıklı olarak yapılacak mutabakata göre fatura elektronik olarak veya alıcının okuyabileceği farklı bir şekilde gönderilebilecek.
Üçüncü taraflarca oluşturulan e-faturalarda, faturanın üçüncü şahıslarca oluşturulduğunu gösteren bir işaret yer alacak. Bu işaret otomatik olarak oluşturulacak ve e-faturanın insanlar tarafından okunabilir versiyonunda görünmeyecek. Faturanın insanlar tarafından okunabilir formatında, faturanın üçüncü tarafça kesilmiş fatura olduğunu beyan eden bir ifade yer alacak.
İkinci aşama için özel entegrasyon gereklilikleri ilerleyen dönemde yayınlanacak.
Birinci aşama için hazırlık durumu
Birinci aşamada uygulanacak gereklilikler, 1 Ocak 2023’ten itibaren yürürlüğe girecek olan ikinci aşamadaki gereklilikler kadar karmaşık değil.
GAZT, şimdiye kadar mükelleflere gerekli bilgileri sağlama konusunda başarılı oldu. Canlıya geçişin planlanan tarihte gerçekleşmesi öngörülüyor ve şimdilik herhangi bir erteleme beklenmiyor.
KDV’de günümüzdeki en büyük trendlerden biri sürekli işlem denetimidir. Bu nedenle vergi idareleri giderek daha fazla gerçek zamanlı işlem verisi talep etmekte ve çoğu durumda şirketlerin satış veya satın alma sürecinde sonraki aşamaya geçebilmesi için verilerin vergi idareleri tarafından onaylanması gerekmektedir.
Bir vergi dairesi Sürekli İşlem Denetimi’ne geçtiğinde, şirketler bunu genellikle Bilgi-İşlem Uzmanları tarafından ERP’de veya işlem otomasyon yazılımında bir dizi ilave gerekliliğin uygulanmasından ibaret olarak görür. Uygulama takvimleri genelde çok kısa olduğundan ve uygunsuzluk durumunda ciddi yaptırımlar söz konusu olabileceğinden, şirketlerin çok düşünmeden verdiği bu tepki bir ölçüde anlaşılabilir.
Ancak şirketler, verimsizliklerle ve diğer risklerle karşılaşmamak için bu değişiklikleri devam eden bir yolculuğun parçası olarak görmelidir. Bir vergi dairesi açısından Sürekli İşlem Denetimleri her şeyden bağımsız bir uygulama değildir; aksine, denetim amacıyla yasal olarak erişilebilen tüm verilerin vergi dairelerine elektronik olarak iletildiği daha kapsamlı bir dijital dönüşüm stratejisinin bir parçasıdır.
Meselenin özü veri
Birçok vergi dairesinin dijitalleşme vizyonunda, her bir veri kategorisi, şirketlerin doğal veri işleme temposuna ve hükümetlerin veri ihtiyaçlarına göre belirlenen ‘organik’ aralıklarla alınır.
Vergi idareleri, veriye daha kolay şekilde, daha detaylı seviyede ve daha sık olarak erişebilmek için dijitalleşmeyi kullanır.
Raporlama ve denetimlerin olduğu eski dünyadan otomatik veri alışverişinin olduğu yeni dünyaya uzanan bu sürekliliği dikkate almayan şirketler, ‘neden’ sorusundan, yani ticari operasyonların şeffaflığından ziyade, ‘nasıl’ sorusuna, yani bir Sürekli İşlem Denetimi platformuna giden ve gelen mesajların nasıl düzenlendiğine odaklanma hatasını yapabilir.
Vergi idareleri için daha hızlı ve yapılandırılmış, bilgisayarda işlenebilir bir formatta alınan veri kesinlikle daha değerlidir zira bu veriler, hem farklı vergi mükellefleriyle ilgili verileri hem de üçüncü taraflardan gelen veri kaynaklarını daha derinlemesine analiz etmelerine imkan verir.
Eğer şirketinizin verileri eksik veya hatalıysa, daha fazla denetime tabi olma ihtimaliniz vardır çünkü sorunlu veriler vergi memurları tarafından incelenecek ve daha şeffaf hale gelecektir.
Diğer bir deyişle, dijitalleşen vergi dünyasında ne ekerseniz onu biçeceksiniz.
Sürekli İşlem Denetimine nasıl hazırlanmalı – otomasyonun önemi
Birçok şirket bu veri sorunlarını çözmek için sihirli formülü parmaklarının ucunda tutuyor. İlk olarak, KDV’nin dijitalleşme dalgasına hazırlanmak için bir projeyle şirket içindeki veri sorunlarını analiz edin ve bu sorunları çözmek için şirket içindeki ve dışındaki paydaşlarla – tedarikçiler dahil – birlikte çalışın.
KDV bildirim süreçlerinde otomatik denetim sağlamak üzere tasarlanmış araçlar, işlem öncesinde var olan ve giderilmesi gereken veri sorunlarını daha iyi anlamanıza yardımcı olabilir. Bu araçlar aynı zamanda Sürekli İşlem Denetimi’nin iletilmesi için oluşturulan veri çıkarma ve entegrasyon yöntemlerini yeniden kullanarak ve böylelikle daha iyi veri yönetişimi sağlayarak ve doğal olarak birbiriyle bağlantılı bu iki süreç arasında bir bağ kurarak Sürekli İşlem Denetimi yolculuğunda size yardımcı olabilir.
Sorunlu veriler büyük oranda kağıt veya PDF formatında tutulan tedarikçi faturaları veya müşteri satın alma emirleri gibi hala devam eden kağıt tabanlı süreçlerden kaynaklanır. Yapılandırılmış, tamamen bilgisayarlar tarafından okunabilecek alternatiflere dayalı otomatik süreçlere geçmek için bugün adım atmak büyük fark yaratacaktır.
Tek zorluk, fatura verilerinin iyileştirilmesinden ibaret değildir. Sürekli İşlem Denetimi kuralları kapsamında iletilmesi gereken belge türleri kaçınılmaz olarak artacağından (fatura ve satın alma tarafındaki onay mesajlarından nakliye belgelerine ve ödeme durumu verilerine kadar), vergi idareleri hem sizin verilerinizi hem de ticaret ortaklarınızın ve üçüncü tarafların verilerini daha fazla kontrol edecektir. Bu bağlamda mali kurumları, gümrük dairelerini ve diğer mevcut veri noktalarını düşünün.
Vergi idareleri dolaylı vergilerde de dijitalleşme adımlarına son vermeyecektir. Standart Vergi Denetim Dosyası (SAF-T ) uygulamasını getirmeye dönük adımlar ve benzer e-muhasebe gereklilikleri, ülkelerin geçmişteki vergi ve yerinde denetim uygulamalarından ne kadar hızlı şekilde uzaklaştığını gösteriyor.
Farklı kaynaklardan güçlü bir doğrulamayla alınan tüm bu veriler, ticari operasyonlarınızın giderek daha ayrıntılı ve inkar edilemez bir resmini ortaya serecektir. Muhtemelen çok yakın bir zamanda kurumsal gelir vergisi iadeleri, vergi idareleri tarafından önceden doldurulacak, sizin bunlar üzerinde yasal değişiklikler yapmanıza gerek kalmayacaktır.
‘Biçim değil, içerik önemlidir’ ifadesi, vergi dünyasında yaygın kullanılan bir özdeyiştir. Vergi idareleri giderek daha fazla iş uygulamasına ve veri akışına eriştikçe, dijital vergi uygulamaları dünyasında büyümek için ilk adım olarak veri kalitesini ve veri tutarlılığını düşünmeye başlamanız gereklidir.
Azı değil çoğu hedefleyin; vergi memurunu değil işletmenizi anlamaya çalışın
Nihayetinde vergi idareleri işletmenizi anlamak ister. Sadece veri istemekle kalmazlar; ne yaptığınız, neden yaptığınız, nasıl, kimlerle ve ne zaman ticaret yaptığınız konusunda anlamlı bilgi isterler. Bu, şirketinizin sahiplerinin ve yönetiminin de istediği şeydir.
Bu nedenle işletmelerin ve vergi idarelerinin nihai hedefi aynıdır; öte yandan işletmeler operasyonel verimliliğe ve mali hedeflere öncelik verirken vergi idareleri mümkün olan en iyi ve en objektif bilgiye ulaşmaya odaklanır.
Hedef olarak Sürekli İşlem Denetimini gündemine alan vergi idareleri gizli bir lütuf olabilir. Vergi idarelerinin belirlediği gerekliliklere uymak için işletmenizde daha iyi analizler kullanmaya başlamanız faydalı olacaktır.
Asıl değer, nakit yönetimi veya tedarik zincirindeki zayıflıklar gibi ticari operasyonlar ve mali göstergeler konusunda gerçek zamanlı olarak toplanan bilgidedir. İşletmenizle ilgili bu seviyede anında bilgiye ulaşmak, herkesten sürekli bir adım önde olmanızı ve verilerinizin hükümetlere sunduğu resmi kontrol altında tutmanızı sağlayacaktır.
Sürekli İşlem Denetimi, ticari şeffaflığın hakim olduğu cesur, yeni dünyaya doğru yolculukta doğal olarak bir sonraki adımdır.
Harekete Geçin
Verginin geleceğine yönelik detaylı bilgi almak için İngilizce olarak hazırlanan Trends: Continuous Global VAT Compliance dökümanını indirebilir, haberleri ve son gelişmeleri takip etmek için bizi LinkedIn ve Twitter üzerinden takip edebilirsiniz.
Polonya’da “E-Faktur” adlı ulusal e-fatura sisteminin hayata geçirilmesine yönelik ilerleme kaydedildi. Polonya Maliye Bakanlığı’nın bu yıl yayınladığı yasa tasarısının henüz parlamentoda onaylanarak yasalaşması bekleniyor. Ancak e-fatura için istenen koşulların taslağı yayınlandı ve Sürekli İşlem Denetimi sistemi konusunda kamuoyuyla istişareler yürütüldü.
Haziran ayında Maliye Bakanlığı, Sürekli İşlem Denetimi sistemi hakkında kamu ve bakanlar tarafından iletilen tüm değerlendirmeleri incelediğini ve aşağıdaki adımları atmaya karar verdiğini duyurdu:
2022’deki canlıya geçişe hazırlanmak üzere, Sürekli İşlem Denetimi Sistemi Ekim 2021’de yapılacak testlere uygun hale getirilecek. Pilot uygulama tüm vergi mükelleflerinin erişimine açık olacak.
Konuyla ilgili mevzuat Ekim 2021’de onaylanarak yayınlanacak.
Biri Lehçe, diğeri İngilizce olmak üzere iki adet fatura şablonu hazırlanacak.
3 ay (Ekim – Aralık 2021) sürecek testlerin ardından Sürekli İşlem Denetimi sistemi Ocak 2022’de gönüllülük esasında uygulanmaya başlanacak.
Sürekli İşlem Denetimi sistemi 2023’ten itibaren zorunlu hale getirilecek.
Bakanlığın açıklamasında, Sürekli İşlem Denetimi sisteminin vergi mükellefleri açısından getireceği faydalara değinildi. Bu faydalar arasında KDV iadelerinin hızlandırılması, saklanan faturaların vergi dairesinin veri tabanında zorunlu saklama süresinin sonuna kadar güvenli şekilde saklanabilmesi, Sürekli İşlem Denetimi platformu üzerinden faturaların alıcıya güvenle ulaştırılması ve bu sayede faturaların daha hızlı ödenmesi, fatura formatının standartlaştırılması sayesinde faturaların işleme alınmasının ve gönderilmesinin otomasyona bağlanması yer alıyor.
Ayrıca, yeni e-fatura kurallarının uygulanması sonucunda SLIM VAT 2 paketinde gerçekleştirilecek değişikliklerle, örneğin mükerrer veya düzeltilmiş faturaların yönetilmesi konusunda ilave destek tedbirleri alınacak.
Polonyalı yetkililer, Ulusal E-Fatura Sisteminin uygulanmasında iyi bir ilerleme kaydediyor. İleride atılacak adımların tanımlanmasında kamuyla istişarelerin yararlı olduğunu görmek olumlu bir izlenim yaratıyor. Yetkililerin şeffaflık ve zamanında belgelendirme konusundaki istekliliğinin, Sürekli İşlem Denetimi sisteminin hayata geçirilmesi sürecinin sonuna kadar devam etmesi umuluyor.
Harekete Geçin
Verginin geleceğine yönelik detaylı bilgi almak için İngilizce olarak hazırlanan Trends: Continuous Global VAT Compliance dökümanını indirebilir, haberleri ve son gelişmeleri takip etmek için bizi LinkedIn ve Twitter üzerinden takip edebilirsiniz.
Dünyada 170’ten fazla ülke KDV sistemini uyguluyor. Körfez ülkeleri de yakın zamanda bu sistemi uygulayan ülkeler arasına katıldı. Ekonomik kaynaklarını çeşitlendirmeye çalışan Körfez ülkeleri, son on yılı kamu hizmetlerini finanse etmek için diğer yöntemleri araştırarak geçirdi.
Sonuç olarak 2016 yılında, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn, Kuveyt, Katar ve Umman’dan oluşan KİK (Körfez İşbirliği Konseyi), bundan böyle %5 oranında KDV uygulamak üzere Ortak KDV Anlaşması’nı imzaladı.
Birinci adım: KİK ülkelerinde KDV sisteminin uygulanması
KDV anlaşmasının imzalanmasının ardından Suudi Arabistan ve BAE 2018’de KDV’yi yürürlüğe soktu. Bahreyn de 2019 yılında KDV rejimine geçti. Son olarak Umman Nisan 2021’de %5 oranında KDV uygulamaya başladı ve Katar ve Kuveyt’in de KDV yasasını yürürlüğe sokması bekleniyor.
İkinci adım: KDV’nin dijitalleştirilmesi
Suudi Arabistan KDV uygulamasını başlattıktan ve KDV oranını %5’ten %15’e çıkardıktan sonra, yeni bir adım atarak KDV düzenlemelerine uyumu sağlamak için denetim mekanizmalarını dijitalleştirdi.
Aralık 2020’de yürürlüğe giren E-fatura Düzenlemesi ülkede ikamet eden ve vergi yükümlülüğü olan herkesin faturaları elektronik olarak oluşturmasını ve saklamasını zorunlu hale getiriyor. Bu zorunluluk 4 Aralık 2021’den itibaren başlayacak.
Suudi Arabistan, 2018’de KDV uygulamasını ilk kez başlatmasından bu yana ciddi bir ilerleme kaydetti. Ülkedeki E-Fatura Düzenlemesinin sadece işletmelerde dijitalleşme ve otomasyonu teşvik etmekle kalmayacağı, aynı zamanda KDV denetiminin daha verimli hale getirilmesini ve vergi dairelerinin daha iyi makro-ekonomik veriler toplamasını sağlayacağı öngörülüyor. Bu durumun yakın zamanda diğer KİK üyesi ülkelerde de gözlemlenebileceği tahmin ediliyor.
Hükümet süreçlerinin dijitalleştirilmesi ve KDV uygulamasının takvimine bakıldığında, BAE’nin de büyük ihtimalle benzer bir e-fatura uygulamasını benimsemesi bekleniyor. E-faturayı zorunlu hale getirmeye yönelik mevcut bir planı olmasa da, BAE genel anlamda dijitalleşme konusunda cesur planlarını açıkladı bile. BAE hükümetinin internet sitesine göre, “2021 yılında, Dubai Akıllı hükümeti kağıt kullanımını tamamen bırakacak. Bu sayede her yıl hükümetin işlemleri için kullanılan 1 milyar kağıt artık kullanılmayacak. Böylelikle zaman ve kaynak tasarrufu sağlanırken çevre de korunacak.”
KDV sisteminin benimsenmesinin ardından uygulanan ikinci reform genellikle KDV’nin dijitalleştirilmesinin yaygın hale getirilmesidir. Bahreyn ve Umman’da halihazırda KDV sistemi bulunduğundan, bu ülkelerde gelecek birkaç yıl içinde zorunlu e-fatura uygulamasının başlatılması şaşırtıcı olmayacaktır. Katar ve Kuveyt’te ise e-fatura uygulaması, KDV uygulamasının başarısına bağlı olacaktır, bu nedenle bu ülkelerde KDV’nin dijitalleşmesine yönelik yolculuğun ne zaman başlayacağını tahmin etmek pek kolay değil ancak böyle bir süreç bir noktada mutlaka başlatılacaktır.
KİK ülkelerinde KDV sisteminin uygulanması için sonraki adım
Körfez ülkeleri, e-fatura sistemini uygulamaya başladıktan sonra KDV iadesi gibi KDV ile ilgili diğer süreçleri de dijitalleştirebilir. Ülkelerin izlediği diğer bir trend, e-fatura sistemleri üzerinden toplanan verilerle KDV iade listelerinin önceden doldurulmasıdır.
Dijitalleşmenin biçimi ve formu ne olursa olsun, KDV sistemi ve bu sistemin uygulanması konusunda birçok bileşen söz konusu olacaktır. Bölgede faaliyet yürüten şirketler, gereksiz yere ceza yememek ve itibarlarıyla ilgili uyumsuzluktan doğabilecek risklerden kaçınmak için KDV uyum süreçlerin yatırım yapmaya hazırlıklı olmalıdır.
Harekete Geçin
Verginin geleceğine yönelik detaylı bilgi almak için İngilizce olarak hazırlanan Trends: Continuous Global VAT Compliance dökümanını indirebilir, haberleri ve son gelişmeleri takip etmek için bizi LinkedIn ve Twitter üzerinden takip edebilirsiniz.
Japonya, tüketim vergisi sistemini güncellemeyi amaçlayan ve birkaç yıla yayılan sürecin yarısını tamamladı. Bu süreç 1 Ekim 2019’da çoklu vergi oranı sisteminin yürürlüğe girmesiyle başlamıştı. Bir sonraki aşamada, 1 Ekim 2023 itibarıyla vergi denetleme tedbiri olarak Nitelikli Fatura Sistemi’nin uygulanması bekleniyor.
Japonya hükümeti, bu büyük değişimle birlikte yıllardır devam eden vergi sızıntısı sorununu çözmeyi amaçlıyor.
Çoklu vergi oranının çağlayan etkisi
Japonya’da dolaylı vergi “Japon Tüketim Vergisi (JCT)” olarak adlandırılıyor ve ülke içinde sunulan mal ve hizmet tedarikinde uygulanıyor. 1 Ekim 2019’da tüketim vergisinin oranı %8’den %10’a yükseltilmişti. Aynı zamanda Japonya çoklu vergi oranlarını uygulamaya koydu. Bu kapsamda belli işlemlerde vergi oranı indirimli olarak %8 oranında uygulanmaya başladı.
Şu anda Japonya, tüketim vergisini hesaplamak için kullanılacak vergi oranını faturada gösterme yöntemini kullanmıyor. Bunun yerine, işlem kanıtına ve şirketin muhasebe defterlerine dayalı (“defter sistemi” adı verilen) bir sistem uygulanıyor. Hükümete göre bu sistem, sistemde vergi sızıntısıyla ilgili sorunlara yol açıyor.
Bunu önlemek için 1 Ekim 2023’te Nitelikli Fatura Sistemi adı verilen yeni bir sistem yürürlüğe girecek. Bugün oluşturulan faturalardan farklı olarak, nitelikli faturalarda verili bir işlem için uygulanan vergi oranlarının dökümü yer alacak.
Yeni sistem kapsamında sadece kayıtlı JCT mükellefleri nitelikli vergi faturası oluşturabilecek. İşlemin alıcı tarafında ise, nitelikli bir fatura oluşturulmuşsa, vergi mükellefi girdi vergisi kredisi alabilecek. Başka bir deyişle Nitelikli Fatura Sistemi’nde her iki tarafın fatura şablonlarını ve süreçlerini yeni bilgileri kapsayacak şekilde adapte etmesi ve ilgili vergi dairesine kayıt olması gerekecek.
Nitelikli Fatura Sistemi’ne hazırlanma
Yeni e-fatura sisteminin uygulanması için geçiş dönemi 1 Ekim 2019 ile 1 Ekim 2023 tarihleri arasında olacak.
JCT mükellefleri, nitelikli fatura oluşturabilmek için Japonya’daki Ulusal Vergi Dairesi’ne (NTA) kayıt olmak zorunda. Başvurular 1 Ekim 2021 tarihinden itibaren kabul edilecek. Başvuru için en son tarih ise 31 Mart 2023; yani e-fatura sisteminin uygulanmasından altı ay önce başvuruların tamamlanması gerekiyor. Kayıtlı olmayan vergi mükellefleri nitelikli fatura oluşturamayacak.
Kayıtlı JCT mükellefleri, belli koşullara uymak kaydıyla, basılı fatura yerine elektronik fatura oluşturabilecek.
Peki sonra?
Nitelikli Fatura Sistemi’nin devreye girmesi hem Japon şirketleri hem JCT vergisine tabi işlemler yapan yabancı şirketleri etkileyecek. Vergi mükellefleri, vergilerini doğru şekilde hesaplamak ve girdi vergisi kredisinden yararlanabilmek için bu alandaki gereklilikleri doğru şekilde anlamak ve 2023’te Nitelikli Fatura Sistemi yürürlüğe girmeden önce yeni gerekliliklere uyum sağlamak için muhasebe ve defter tutma sistemlerini güncellemek veya değiştirmek zorunda.
Harekete Geçin
16 Şubat 2023 Perşembe günü S/4 HANA geçişi ve e-dönüşüm planlamasına dair merak edilenleri webinarda ele alacağız. Ajandayı incelemek ve webinara kaydolmak için hemen tıklayın.
KDV’nin Dönüşümü konulu blog dizimizin birinci bölümünde dünyanın dört bir yanında vergi dairelerinin ve hükümetlerin gelir tahsilatını artırmanın ve vergi açıklarını azaltmanın bir yolu olarak neden dijitalleşmeyi ve teknolojiyi benimsediğini incelemiştik. “KDV’de Üç Odak Alan” başlıklı ikinci bölümde ise düzenleme kuruluşları için öne çıkan bazı kaygıları irdelemiştik. Bu dizinin son bölümünde teknolojiye odaklanacağız ve IT liderlerinin neden KDV yönetiminde yerel çözümlerden uzaklaşarak küresel bir yaklaşıma yöneldiğini inceleyeceğiz.
KDV yönetiminde yerel düzeyde uzmanlık olmazsa olmazdır ancak bu uzmanlık farklı ülkelerde ne kadar geçerli olabilir? Bu soru hem vergi kurumlarını hem de IT liderlerini düşündürüyor. IDC’nin desteklediği “Taming the Value-Added Tax Beast with Technology” başlıklı İngilizce raporumuzda bu konuyu ele almıştık. Raporun ücretsiz kopyasını buradan indirebilirsiniz.
Vergi süreçlerinde IT’nin görevi, KDV uzmanlarının teknolojiyi kullanarak vergileri doğru şekilde tahsil etmesini ve ödemesini ve istendiğinde ayrıntılı raporlar oluşturup paylaşabilmesini sağlamaktır. Dolayısıyla, IT liderleri teknoloji seçimi yaparken belli başlı bazı kriterlere göre değerlendirme yapar. En önemli üç kriter şunlardır:
Olumlu bir kullanıcı deneyimi yaratmak – Vergi ve finans yöneticileri doğru ve uyumlu şekilde raporlama yapabilmek için farklı kaynaklardan gelen verileri yönetmek ve analiz etmek gibi zorlu bir görev yüklenmiştir ve bu nedenle IT’nin sürece daha üst seviyede dahil olması gereklidir. Bu durum, IT’nin sürekli azaltmaya ve hatta mümkünse tamamen ortadan kaldırmaya çalıştığı bir maliyet merkezi yaratmaktadır.
Veri Güvenliği – Çok büyük miktarda hassas verinin depolanması ve farklı teslimat kanalları üzerinden satıcılarla ve vergi daireleriyle paylaşılması nedeniyle güvenlik konusu artık karmaşık bir mesele haline gelmiştir. Bu bilgilerin güvenli şekilde korunması en büyük önceliktir.
Ölçeklendirilebilirlik/Esneklik – Bir şirket büyüdükçe, vergi uyum teknolojisinin de farklı ülkelerin, bölgelerin ve düzenleme standartlarının gerekliliklerine uygun hale getirilmesi gerekir. Birçok IT liderinin amacı farklı noktalarda farklı çözümler kaçınmaktır zira bu tutarlı bir uyum politikası oluşturmanızı engelleyebilir.
İşinizi baştan sağlama almanız için teknoloji sağlayıcınızın şirketinizin tüm ihtiyaçlarını karşılayabileceğinden emin olmanız önemlidir. Yeni teknolojileri uygulamadan önce hem bugünkü hem de gelecekteki ihtiyaçlarınızı değerlendirmek hayati önem taşır.
KDV’nin dönüşümü ve bu alandaki karmaşıklığı en iyi nasıl yönetebileceğiniz hakkında daha fazla bilgi için IDC’nin desteğiyle hazırladığımız “Taming the Value-Added Tax Beast with Technology” başlıklı İngilizce raporu indirin ve uzmanlarımızla mutlaka görüşün.
KDV’nin Dönüşümü konulu yazı dizimizin birinci bölümünde, farklı ülkelerde vergi dairelerinin ve hükümetlerin gelir tahsilatını artırmak ve vergi açıklarını azaltmak için neden dijitalleşme ve teknolojiyi kullanmaya başladığını incelemiştik. Bu konuyla ilgili daha fazla bilgi almak için IDC’nin desteklediği “Taming the Value-Added Tax Beast with Technology” başlıklı İngilizce raporun ücretsiz bir kopyasını indirebilirsiniz.
Dizimizin ikinci yazısında, düzenleme kurumlarının yeni pazarlara, hizmetlere ve iş süreçlerine kendilerini adapte ederken özellikle ilgilendiği üç alana bakacağız. Bu alanlar:
E-ticaret
Dijital hizmetler
Sınır Ötesi ticaret
E-ticaret hız kazanıyor
Amazon gibi şirketlerin yükselişi ve birçok tüketicinin çevrimiçi alışverişin rahatlığını seçmesiyle birlikte e-ticaretin yükselişe geçmesi sürpriz değil. Ne var ki bu büyümenin hızı en iyimser tahminlerin bile çok ötesine geçti.
eMarketer’ın yayınladığı verilere göre tüm dünyada perakende e-ticaret satışları yıllık olarak %27,6 oranında arttı ve satışlar 4 trilyon doları geçti. Bu tutarın 2022’de 4 trilyon dolara ulaşacağı tahmin ediliyor.
Bu büyümeyle birlikte, vergi daireleri e-ticaret işlemleriyle ilgili kuralları ve hangi belgelerin zorunlu olacağını yeniden gözden geçiriyor. Bu nedenle artık internet üzerinden satış yapan şirketler, uluslararası güzergahlarda vergilerini yönetme konusunda deneyim sahibi olmadan yeni pazarlara girdiklerinde, karmaşık bir durumla karşı karşıya kalıyor.
Dijital hizmetler ve küresel ekonomi
Dijital ürün ve hizmet satışı küresel ekonominin işleyiş biçimini yeniden tanımlıyor. Elektronik zincir marketlere girip kullanıma hazır bir yazılım veya müzik CD’si aldığınız günler artık geride kaldı. Bugün bir yazılıma veya medyaya ihtiyacınız olduğunda, tek bir düğmeye basarak bunları istediğiniz cihaza indirebiliyorsunuz. Bu durum, böyle potansiyel gelir akışlarının hesabını tutmak isteyen hükümetler için bir senaryo ortaya çıkardı. Dijital hizmetler pazarı ne kadar büyüyecek? Buna birkaç örnek verelim:
2020’de video yayın hizmetleri pazarı %37 oranında büyüdü.
2020’de tüm gelirlerin %80’inden fazlasını Spotify ve Apple Music gibi müzik yayın hizmetleri oluşturdu.
2020’de Microsoft Teams, Zoom ve Google Meet gibi video konferans hizmetlerinin toplam aktif kullanıcı sayısı 500 milyona ulaştı.
Sınır ötesi ticaretin ilave karmaşıklığı
İşletmeler ürünlerini çevrimiçi yollardan satmanın hızından ve rahatlığından faydalanırken ürünleri dünyanın farklı yerlerine ulaştırmada yeni vergi uyumluluk sorunlarıyla karşı karşıya kalıyor. E-ticaret hacminin ve çeşitliliğinin artışı, işlemlerde vergi uyumunu daha da karmaşıklaştırıyor.
2025 yılına kadar firmadan müşteriye sınır ötesi e-ticaret yapan satıcıların %40’ı, yerelleştirilmiş ödeme yöntemlerinden oluşan küresel ağlar üzerinden çalışan bir “Merchant of Record” modelini kullanacak.
Tüm dünyada sınır ötesi çevrimiçi satışların her yıl %15 ila 20 oranında artması bekleniyor. Bu alanda başı çeken ülkeler Birleşik Krallık, Almanya, İtalya ve İspanya.
Ürünlerin bir yerden bir yere taşınabilmesi sayesinde e-ticaret büyümeye ve perakende sektörüne yön vermeye devam ettikçe, KDV konusu giderek daha da karmaşıklaşacak.
Brezilya, oturmuş ancak oldukça karmaşık bir e-fatura sistemi kullanır
Brezilya, 2008’de tasfiyeye yönelik bir elektronik fatura modelini benimsedi. Bu modelde, bir faturanın alıcı için tedarikçi tarafından düzenlenmeden önce vergi dairesi tarafından onaylanması gerekiyor. On yılı aşkın bir süre sonra, Brezilya’daki vergi idaresinin dijitalleşmesi o kadar ilerledi ki, diğer vergi idareleri Brezilya’ya mali ürünlerin Google’ı unvanını verdi.
Mevcut mevzuatlar şunlara yönelik elektronik faturaları içerir: ürün tedariği (NF-e), hizmetler (NFS-e), taşımacılık hizmetleri (CT-e), nakliye (MDF-e), SPED ve EFD REINF.
Denetim ve tedarik zinciri kesintileri riskinin azaltılması için Brezilya’da faaliyet gösteren şirketlerin, ERP sistemlerindeki mali gereksinimleri entegre edebilen ve otomatikleştirebilen bir e-fatura sistemini benimsemesi gerekir.
Sovos Brezilya e-fatura uzmanı ile iletişime geçin.
En Son Değişiklikler
Özel yazar kasalarda düzenlenen e-makbuzlar, yeni türden B2C e-faturalarla değiştiriliyor.
Vergi idaresi, elektrik tedarikçileri için yeni bir e-fatura türünü kullanıma sunuyor.
REINF EFD v1.4, v2.1 sürümüne güncelleniyor. Bu sürüm ile raporlamaya yeni kayıtlar eklenecek
Regülasyonlara İlişkin Özet Bilgiler
Güney Amerika’nın ilk tasfiye e-fatura modelidir.
Tüm faturalar, vergi makamları tarafından önceden belirlenmiş XML şemaları şeklinde olmalıdır.
Tedarikçiler, e-faturaların yanı sıra yardımcı belgeler de düzenleyebilir.
Belgeler, yasaların öngördüğü dönem boyunca muhafaza edilmelidir.
Cezalar
Fatura düzenlenmemesi veya yasal ve teknik kriterleri karşılamayan bir fatura düzenlenmesi, fatura veya işlem değerinin %100’ünü bulabilen bir ceza kesilmesine neden olur.
Faturalama yükümlülüklerine uyulmaması bir suç olarak kabul edilebilir.
Sovos, Şirketlerin Brezilya'nın E-Fatura Sistemiyle Uyumlu Kalmasına Yardımcı Olur
Sovos e-fatura uyumluluğu çözümü, Brezilya ve diğer ülkelerde tüm e-fatura uyumluluğu yükümlülüklerin yönetilmesi için tek adres olarak kullanıcılara hizmet verir. Ülkelerdeki farklı yerel çözümleri birleştirmek hem maliyetli hem de riskli bir süreçtir. Sovos SAP Framework Çözümü, Brezilya’daki e-fatura senaryolarının yönetilmesi ve diğer ülkelerdeki gereksinimlerin işlenmesi için tasarlanmıştır. Şirketlerin SAP’de sorunsuzca fatura oluşturmasına olanak tanır ve hem AR hem de AP uyumluluğu işlemlerini SAP’den izler.
Brezilya'da on yılı aşkın deneyim
Sovos, Brezilya'da 10 yılı aşkın bir süredir hizmet sağlıyor. Sovos platformu faturalama, alacaklı hesaplar, e-imza, KDV Raporlaması ve KDV dijital raporlamasının yanı sıra e-makbuzlar ve borçlu hesaplar (AP) otomasyonunu kapsar.
S/4HANA’ya giden bir yol sunar ve Namespace sertifikalıdır
Sovos SAP çözümü, AR ve AP kullanıcılarının günlük işlemleri SAP kolaylaştırma işlemlerinde yönetmesine olanak tanıyarak SAP'nin gerçeğin tek kaynağı olarak kalmasını sağlar.
70'ten fazla OEM
Sovos e-fatura uyumluluğu çözümleri Ariba, Coupa ve diğer ödeme çözümleriyle sorunsuzca entegre edilebilir.
ücretsiz rehber
Brezilya'daki Elektronik Faturalama ve Raporlama Gereksinimleri
Yönergenin gelişimi ve gereksinimleri hakkında daha fazla bilgi için Brezilya’ya yönelik e-faturalama rehberini indirin.
Sovos, B2C işletmelerin satış noktasında KDV denetimi amaçları için devlete makbuz göndermesini gerektiren tasfiye modelli elektronik makbuzlar için küresel bir çözüm sunar.
AP Finansal Otomasyon
Sovos AP Finansal Otomasyon PO'yu XML ve otomatikleştirme tedarik işlemleriyle eşleştirerek gelen tüm belgeleri otomatikleştirir ve şirketlerin tedarik maliyetleri ile riski azaltmasına ve tedarikçilerden ürün alırken verimliliği artırmasına olanak tanır.
Özellik listesi
E-fatura işlemlerini kolayca yapılandırın.
Sovos, dünyanın dört bir yanındaki farklı ülkelerde SAP uzmanlığı sağlayarak SAP müşterilerinin uzman bulma ve sağlama gereksinimini ortadan kaldırır.
Pazara özgü gereksinim ve senaryolar için uyarlanmış e-fatura uyumluluğu çözümleri.
SAP çözümü, AR ve AP kullanıcılarının günlük SAP süreçlerini kolaylıkla yönetmesine olanak sağlayarak SAP’nin gerçeğin tek kaynağı olarak kalmasını sağlar. Sovos, hem tasfiye öncesi hem de denetim sonrası işlemlerin faturalanması için şirket içi mevzuat uzmanlığı ile küresel bir kapsam sunar. Vergi daireleri yeni regülasyonlar oluşturduğunda veya mevcut olanları değiştirdiğinde, bu değişiklikler müşterilerin uyumlu kalması, gönül rahatlığıyla çalışması ve işlerin aksamaması için Sovos tarafından izlenir.
SAP Ariba dahil 60'tan fazla küresel ölçekte lider EDI ve P2P ağına eklenmiş işlevler.
Sovos eInvoicing uyumluluğu, doğrudan dünyanın en popüler ve en karmaşık EDI ve P2P sistemlerinde çalışarak maliyetli entegrasyon projelerine mali kaynak sağlama ve bunları sürdürme ihtiyacını ortadan kaldırır.
Yönetim işlevi izleyicilerini değiştirin ve e-fatura sistemini sürdürün.
SAP müşterileri, dahili SAP veri ayıklaması oluşturma ve SAP'nin içindeki mantığı eşleme gerekmeden paradan tasarruf eder ve bu sistemlerin izlenmesi ve sürdürülmesiyle oluşan önemli maliyetlerden de kaçınmış olur.
Ayrılmış, yerel SAP Namespace.
Kendi ad alanıyla doğrudan SAP'de oluşturulmuş olan Sovos e-fatura uyumluluğu çözümü, SAP müşterilerinin e-fatura uyumluluğu işlemlerini gerçek zamanlı olarak yönetmek, denetlemek ve izlemek için ihtiyaç duyduğu araçları sağlar.
AP Finansal Otomasyon.
AP Finansal Otomasyon, PO'yu XML ve otomatikleştirme tedarik işlemleriyle eşleştirerek gelen tüm belgeleri otomatikleştirir ve şirketlerin tedarik maliyetlerini ve riski azaltmasına ve tedarikçilerden ürün alırken verimliliği artırmasına olanak tanır.