Verginin dijitalleşmesinde, e-belgelere geçiş döneminde ve sonrasında özel entegratörler kilit bir rol üstlendi. Peki ‘nedir bu özel entegratör?’ ve ‘nasıl faydalar sunar?’

‘Özel entegratör’, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın (GİB) yayınladığı tebliğler ile e-belge mükellefi olan ya da gönüllü olarak vergi süreçlerini dijitalleştirmek isteyenlerin karşısına çıkan ilk kavramlardan biridir. Ancak özel entegratörün ne olduğu, kullanıcıya nasıl faydalar sağladığı, iyi bir özel entegratörün hangi özellikleri taşıması gerektiği yeterince bilinmiyor.

E-belge kullanımlarında GİB’in genel amacı, zaman ve maliyet tasarrufu sağlayan güvenli bir sistem oluşturmak ve vergi denetimini bu sistem üzerinden düzenli bir şekilde, gecikmelere, cezalara yol açmadan yapabilmek. Kademeli olarak yapılan e-belge geçişi, bir süre sonra alım-satım yapan tüm şirketlerin/kişilerin sisteme katılmasıyla sonuçlanacaktır.

Bu sisteme uyum sağlayabilmek için mükelleflerin önünde üç seçenek bulunuyor:

Özel entegratör, GİB’in kılavuzları doğrultusunda e-belgeleri oluşturan, gönderim ve takibini yapan; kendi sistemleri üzerinde bu kayıtları saklayarak, istenildiğinde ulaşılmasını sağlayan, mevzuatı yakından takip ederek mükellefler adına gerekli güncellemeleri yapan yetkili aracı firmadır.

Özel Entegratör e-Belge Süreçlerini Kolaylaştırır

Gelir İdaresi Başkanlığı’nın binlerce kurumun her birinin sistemine ayrı ayrı kontrol sağlamak yerine, entegratör firmalar üzerinden ‘özel entegrasyonu’ teşvik ettiği biliniyor.

Direkt entegrasyon için firmaların GİB’e bağlanacak sunucuları kendilerinin temin etmesi gerektiği için sunucu ve sunucudan kaynaklanan önemli maliyetler ortaya çıkıyor. Özel entegratör ile çalışmak ise bu maliyetleri ve uyum sorunlarını ortadan kaldırıyor, zaman tasarrufu sağlıyor.

GİB tarafından Özel Entegratör yetkinliğini alan firmalar müstahsil makbuzu, serbest meslek makbuzu gibi belgeleri ve arşiv raporlarını hizmet verdikleri firma adına imzalayıp GİB’e gönderebilir. Böylece GİB ile olan iletişim ve bu anlamdaki sorumluluk da entegratör firmaya aktarılır.

Özel Entegratör Hangi Aşamalarda Kolaylık Sağlar?

Özel entegratörlerin e-belge geçişinde sunduğu kolaylıkların yanı sıra geçiş sonrası sunduğu pek çok avantaj da bulunuyor. Bunların başında ise alanında uzman ekiplerin, sıklıkla değişen ya da yenilenen regülasyonlara hakimiyeti ve gerekli yönlendirmeleri zamanında yapabilmesi geliyor.

GİB, özel entegratörlerle çalışan kişi/kurumlara ayrı avantajlar da sunuyor. Örneğin e-irsaliye sisteminde, bir taşımanın başlayabilmesi için öncelikle ilgili e-irsaliyenin GİB’in sistemine ulaşması ve onaylanması gerekir. Ancak eğer arada entegratör firma bulunuyorsa, GİB belgenin entegratöre ulaşması ve onun tarafından onaylanmasını yeterli buluyor. Bu durum GİB’in sistem yoğunluklarından kaynaklanabilecek gecikmeleri engelleyerek zaman kazandırıyor, gün içinde çok sayıda sevkiyat yapan firmaların memnuniyetini sağlıyor.

Özel Entegratör Nasıl Seçilir?

GİB’in internet sitesi üzerindeki özel entegratörler listesinde yer alan kurumlardan biri özel entegratör olarak seçilebilmektedir. Bu seçimde dikkat edilmesi gereken özellikler ise şöyle sıralanabilir:

Özel Entegratörden Hangi Hizmetleri Alabilirsiniz?  

Özel Entegratörle çalışmanız durumunda öncelikle aşağıdaki hizmet ve ürünlerden faydalanabilirsiniz:

Bunun yanı sıra örneğin Sovos’ta yukarıda sıralanan ürünlere ek olarak ‘Satış Sonrası Destek’ hizmeti de sunulur. Retainer Package ve Technical Account Manager gibi hizmetlerle, müşterinin kendi özel ürünün üzerindeki değişiklik taleplerinin gerçekleştirildiği çalışmalar da söz konusudur. Sovos uzmanları, müşterinin ‘ERP’siyle entegrasyon projelerinde destek sunabilir. Ayrıca müşteriler regülasyonlardaki değişiklikler hakkında önceden bilgi alabilirler, özel entegratör regülatif güncellemeleri otomatik olarak yapar. Bunun yanı sıra GİB ile uyumlu bir şekilde belgelerinin 10 yıl güvenli şekilde saklanması sağlanır.

Özel Entegratörlerle Nasıl Çalışılır?  

Firmalar maliyet ve zaman tasarrufu sağlamak, işinin ehli bir partnerle çalışarak vergi ve fatura konusunda en güncel düzenlemelere uyumluluk göstermek ve ileride karşılarına çıkabilecek olası bir cezadan kaçınabilmek için özel entegratörlerle çalışırlar. Sovos özel entegratörlük hizmetini, müşterilerine on-premise ya da bulut üzerinden sunar. ‘On-premise’ türünde hizmet almak isteyen müşteriler, kendi bilgilerini kendi sistemleri içerisinde tutabilme seçeneğinden faydalanabilirler. Bulut seçeneğini tercih eden müşteriler ise ‘private’ ya da ‘public cloud’ türünde hizmet kullanabilir. Bulut seçeneği, müşterilere, belgelerinin güvenli bir şekilde iletilmesi ve arşivlenmesi hizmetini de sağlar. Ayrıca bu müşteriler, belge kesmek veya belge almak için kontör adı verilen birimleri satın alarak işlemlerini gerçekleştirebilirler. Sovos, her bir ürünün regülatif zorunluluğuna uygun olacak şekilde, en güvenli ve premium hizmeti müşterilere sunarak sorunsuz bir şekilde iş süreçlerini yönetmelerine imkân sağlar… Müşteriler, fatura işlemlerini aşağıda yer alan modellerden birini seçerek gerçekleştirebilirler:

Harekete Geçin

Sovos, GİB’de hakkında ‘kayıp belge’ ihbarında bulunulmamış ‘tek özel entegratör’ olma özelliği ile bilinmektedir. Gelişmiş e-belge çözümlerimiz ile firmanızın e-dönüşüm sürecinde size nasıl yardımcı olabileceğimize göz atabilirsiniz.

Günden güne daha fazla mükellef, elektronik belgeleri kullanmaya başlıyor. E-belgelerin sunduğu imkanların gün geçtikçe daha çok fark edilmesi ve gönüllü katılımların artması bu durumu doğrudan etkilese de temel nedenin Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) tarafından yapılan yeni düzenlemeler olduğunu söyleyebiliriz.

Nitekim 22 Ocak 2022 tarihinde yayınlanan 535 Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Tebliği ile GİB tarafından, e-fatura, e-arşiv fatura ve e-irsaliye belgelerinin kapsamları genişletilmiş ve yeni mükellefler belirlenmişti.

E-Fatura’nın kapsamında meydana gelen değişikliğe göre 2021 hesap yılı içerisinde 4 Milyon TL’lik brüt satış hasılatı şartını sağlayan mükellefler 1 Temmuz 2022 tarihinden itibaren zorunlu şekilde e-Fatura uygulamasını kullanmaya başladılar.

Bununla birlikte e-Fatura uygulamasını yıl içinde kullanmaya başlayan mükellefler,1 Sıra No’lu Elektronik Defter Genel Tebliği uyarınca bir sonraki yılın başından itibaren de zorunlu şekilde e-defter uygulamasını kullanmaya başlamak zorundalar. Buna göre 1 Temmuz 2022 tarihinden itibaren e-Fatura uygulamasını kullanmaya başlayan mükelleflerin 1 Ocak 2023 itibarıyla e-Defter uygulamasını kullanmaya başlamaları da yasal bir gereklilik.

E-Defter uygulamasını hangi mükellefler kullanmak zorunda?

1 No’lu Elektronik Defter Genel Tebliği’ne göre e-Fatura uygulamasına yıl içinde zorunlu olarak geçen mükelleflerin, izleyen yılın başından itibaren e-Defter uygulamasını kullanmaları zorunludur. Bu kapsamda 2022 yılı içerisinde e-Fatura uygulamasını zorunlu olarak kullanmaya başlayan aşağıdaki mükelleflerin 1 Ocak 2023 itibarıyla e-Defter uygulamasını kullanmaya başlamaları gerekmektedir:

Mükellef/Mükellef Grubu e-Fatura e-Defter
2021 Hesap Dönemi 4 Milyon TL Brüt Satış Hasılatı 1 Temmuz 2022 1 Ocak 2023
Elektronik ortamda mal ve hizmet satışı – 2021 hesap dönemi için 1 Milyon TL Brüt Satış Hasılatı
Aracı hizmet sağlayıcıları, internet reklamcılığı ve internet ortamında ilan yayınlayanlar – 2021 hesap dönemi için 1 Milyon TL Brüt Satış Hasılatı
Gayrimenkul alım, satım, kiralama, inşa ve imal – 2021 hesap dönemi için 1 Milyon TL Brüt Satış Hasılatı
Motorlu taşıt alım, satım, kiralama, inşa ve imal – 2021 hesap dönemi için 1 Milyon TL Brüt Satış Hasılatı
Turizm bakanlığı veya Belediyelerden Ruhsatlı Oteller*

* 535 Sıra Nolu Tebliğ’in Resmi Gazete’de yayımlanma tarihi olan 22 Ocak 2022 itibariyle faaliyette bulunan oteller için geçerlidir. Bu tarihten sonra faaliyete geçen otellerin e-faturaya geçiş için faaliyete başladıkları ayı izleyen dördündü ayın başına dek süreleri bulunmaktadır

E-Defter Uygulamasını Kullanmaya Başlamak İçin Ne Yapılmalı?

E-Defter uygulamasını kullanmaya başlayabilmek için mükelleflerin edefter.gov.tr adresinde yayımlanan başvuru kılavuzuna uygun olarak e-Defter uygulamasına başvuruda bulunması ve aşağıdaki şartları yerine getirmiş olması gerekmektedir:

Mükelleflerin Karşılaşabileceği Potansiyel Cezalar

E-Defterlerin tutulması konusundaki kurallara uymayan mükellefler Vergi Usul Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu’ndan doğacak cezalarla karşılaşabilirler.

Bu kapsamda, e-Defterlerin Tebliğ’de öngörülen kurallara aykırı şekilde tutulması veya e-Defterlere ait beratların Tebliğ’de öngörülen süreler içerisinde yüklenmemesi veya geç yüklenmesi halinde VUK gereğince usulsüzlük cezası kesilebileceği gibi mükellefin TTK uyarınca idari para cezasına çarptırılması da söz konusu olabilir.

Harekete Geçin

Sovos e-Defter Çözümünün zorunlu e-belge geçiş sürecinizde size nasıl yardımcı olabileceğine göz atabilirsiniz.

“Başarılı E-Dönüşüm Projeleri: Müşteri ve Servis Sağlayıcı Uyumu” başlığıyla düzenlenen webinarda uzman ekibimiz; başarılı bir proje süreci yürütebilmek için servis sağlayıcılar ile firmalar arasındaki uyumdan, başarılı e-dönüşüm projelerinin gereksinimlerine kadar en çok merak edilen konuları ele aldı. 

En çok merak edilen sorular ve yanıtları için okumaya devam edin.

Aracı Kurumların ‘EDönüşüm Servis SağlayıcıOlarak Rolü Nedir? 

Bu konu iki başlık altında incelenebilir: Birincisi, servis sağlayıcınız yazılım desteği sunuyor olabilir. Bu destek; B’e bağlantı yönteminden, bağımsız olarak firma adına veriyi toplayan, organize eden, B’in talep ettiği UBL (Evrensel İş Dili) tasarımına çeviren, beratlarını oluşturan ve firma için B’e ulaştıran uygulamalardır. İkinci yöntem ise firmalara sunulan özel entegrasyon hizmeti olabilir. Özel entegratör sertifikasını alan firmalar arşiv raporlarını, müstahsil makbuzu, serbest meslek makbuzu gibi belgeleri hizmet verdikleri firma adına imzalayıp B’e gönderebilir. Bununla beraber özel entegratörlerin çoğunun ‘e-belge, e-fatura saklayıcı kuruluş’ unvanları da bulunduğundan söz konusu belgeleri sözleşme süresi ya da B’in talep ettiği 10 yıl boyunca saklayabilirler. Bazı servis sağlayıcılar regülasyon, altyapı, hosting danışmanlıkları ya da özel sunucu gibi hizmetler de verebilmektedir. 

Proje Yönetimi Yaklaşımı Olan Waterfall ve Agile Yöntemleri Arasındaki Farklar Nelerdir? ‘Sprint ve Scrum Döngüleri Nasıl Olmalıdır? 

Agile: Yazılım projelerinde müşteri ihtiyaçlarına daha çabuk ve esnek bir şekilde cevap verebilmek için kullanılmaya başlamıştır. Bu yaklaşımda en önemli faktörler değişime hızlı adapte olması ve çözümler sağlaması, müşterinin devamlı projeye dahil edilmesi, proje ekibi ile birlikte sık toplantılar yapılması ve ekibin kendi kendini organize etmesidir. Sprint ise bu yöntemle calışan ekibin tekrarlı bir şekilde gerçekleştirdiği döngülerdir. Agile proje yönetme metodolojilerinden birisi olan Scrum adaptasyona açık sorunları ele alabildikleri bir yapıdır. 

Waterfall: Analiz, tasarım, yazılım, test ve yayın fazlarından oluşur. Geleneksel bir yöntemdir; süreçler yukarıdan aşağıya doğrusal olarak işler. Proje sahibi, proje tamamlandıktan sonra çıktı görür. 

Proje yönetim yaklaşımı uygulanılan projeye göre farklılık gösterecektir. Örneğin: E-fatura implementasyonu yapılan bir projede süreçler ve ürün bir hayli olgunlaşmış olduğundan “Waterfall” modeli tercih edilir. Analiz ve geliştirme gibi süreçler takip edilerek ürünün implementasyonu sağlanır. 

Ancak ‘veri merkezi’ değişikliği ya da sıfırdan ürün kurulumu gibi belirsiz bazı durumlarda daha dinamik, çevik gitme ihtiyacı göz önünde bulundurulmalıdır. Bunlarda “Agile” mantığıyla ilerlemek doğru olacaktır. Bazen ise dışarıda ve içeride farklı yöntemleri olan hibrit modeller tercih edilebiliyor.  

Özetle, projenin yöntemi ve içinde bulunulan ortama göre değişiklik gösterecektir. Genel olarak ürün kurulumlarında waterfall ya da hibrit yöntemleriyle ilerlenir. 

E-Dönüşüm Projelerinde Direkt Entegrasyon” mu “Özel Entegrasyon” mu Avantajlıdır? 

GİB her ne kadar iki yaklaşımı da paylaşıyor olsa da önerdiği bir yaklaşımı vardır. Yedi yüz elli binden fazla efatura mükellefinin 1/3’ü fatura süreçlerini GİB portal üzerinden yönetiliyor. Geriye kalan mükellefler ise Direkt ya da Özel Entegrasyon yöntemleri ile efatura süreçlerini yönetiliyor. Bunun yarısının direkt entegrasyon diğer yarısının ise özel entegrasyon olduğu düşünülürse; Gelir İdaresi Başkanlığı seksen tane özel entegratörü denetleyerek iki yüz elli bin tane firmayı kontrol edebiliyorken, diğer iki yüz elli bin firma için bu firmaların sunmuş oldukları sunuculara doğrudan bağlantı sağlamak ve sürekli denetlemek zorunda kalıyor. Bu da B’in Özel Entegrasyonu teşvik ettiği anlamına geliyor. 

E-irsaliye güncellemesi bu duruma örnek olarak gösterilebilir.

B, bir taşımanın başlayabilmesi için ilgili e-irsaliyenin kendi sistemine düşmesi ve onaylanması gerektiğini daha önce bildirmişti. Yeni güncellemeyle beraber şu bilgi paylaşıldı: Eğer firmalar Özel Entegratör sistemini kullanıyor ise firmanın özel entegratörünün e-irsaliyeyi kabul etmesi yeterlidir. Bu sayede tüm sorumluluk özel entegratör firmaya geçmiş olur ve özel entegratör firması 15 dakika içinde e-irsaliyeyi B’e iletmekle yükümlüdür. Bu, özel entegratöre kıyasla daha yavaş olan GİB sistemlerindeki bekleme süresini ortadan kaldırmış olur. Özellikle gün içinde yüzlerce, hatta binlerce sevkiyat yapan firmaların memnuniyetini artırıyor.  

S/4HANA Geçişinde Özel Entegratör Firması Ne Zaman Dâhil Olmalıdır? 

SAP kullanan firmalar ECC’den HANA’ya geçiş projelerini gerçekleştiriyor.  

Projenin ilk gününde, SAP paketi satın alınırken özel entegratör seçiminin yapılması ve proje yaklaşımının belirlenmesi tavsiye edilir. S/4HANA, public cloud’da kullanılacak ise tedarikçilere; S/4HANA public cloud’u satın alma sürecinde ulaşılması daha doğru bir yönlendirme alınmasını sağlayacaktır. 

E-arşiv FaturaTam Entegrasyon Sürecinde Hangi Aşamadadır? 

E-arşiv faturalarda tam entegrasyon ilk çıktığı günden beri mevcut. Bununla birlikte Gelir İdaresi Başkanlığı’nın (GİB), e-arşiv faturasının üretilebilmesi ve onun imzalanabilmesi için istediği sertifikasyonları, firmaların doğrudan almaları hem maliyet hem de yönetim açısından çok verimli olmadığından çok uygulanan bir yöntem değildir. Bu durum firmalar nezdinde “E-arşiv fatura yalnızca özel entegrasyon yöntemiyle çalışabilir” algısına neden olmuştur.  

Direkt entegrasyon kullanıcıları, e-faturada GİB’e doğrudan bağlansalar dahi e-arşiv raporlarını, teknik sertifikasyonlara sahip özel entegratör yoluyla işlemlerini tamamlamak durumundadırlar. Bununla beraber firmalar bu sertifikasyonu aldıkları taktirde işlemleri kendileri de yapabilirler.  

Defter Bildirim Programı Değiştiriliyorsa E-Deftere Yıl Ortası Yerine Yıl Başında geçiş Yapılmalıdır 

Defter veriniz yoğun ise o ayın başında geçilmesi önerilir. Öte yandan veriniz çok yoğun değil ise sürecinizi her zamanki gibi ayın ilk ya da ikinci haftasında başlayarak yürütebilirsiniz.  

Regülatif anlamda söz konusu olan dört uygulamaya da ara dönem gibi yılın herhangi bir döneminde geçiş yapılabilir. Burada bazı istisnalar mevcut. GİB, “Eğer e-defterde şube yapısına geçilecekse bu yeni yılda olmak zorunda” bilgisi paylaşıyor. Bunun dışında defterde önemli olan sizin mali yılınızın başlangıcı olduğundan, ne zaman istenirse e-belgelerde değişime gidilebilir. Ayrıca, e-faturaya yeni geçecek bir firma ise bu 3 milyon liralık ciro limitini aştığı ve önümüzdeki yıl Temmuz ayında e-faturaya geçmek zorunda olduğu anlamına gelir.  

Testi Onaylanmış Projenin ‘ReleaseCanlıya Alma Aşamasında, Tüm Yapının Detayları Takip Etmek İçin Bir Araç ya da Metodoloji Kullanıyor Musunuz? 

Test aşaması bittikten sonra, canlı geçiş için bir liste çıkartılır. Bu liste, Proje Yönetim Ofisi(PMO) ekibine ait olduğundan içeride bütün projeler gözetilerek doğru bir sırada ve standart yapıda kurgulanmış olur. Ayrıca proje ya da sistem bazlı bazı adımlar da eklenebilir. Canlı geçişin doğası gereği gün ve saat bazlı planlama yapmak gerekebiliyor.  

Özetle, standart şablonlar müşteriye özel hâle getirilerek herhangi bir adımın atlanmaması sağlanır. Tüm süreç boyunca ‘Waterfall’ mantığıyla ilerlenir. Sovos’ta iç kalite kontrol mekanizması sayesinde projenin kalite kontrol aşamasından geçebilmesi için hem teknik hem de iş yöneticileriyle, onların ek yorum ya da soruları üzerinden bir beyin fırtınası yapılır. Herhangi bir adımın atlanmaması için listelere proje ekibi ve Sovos proje ekibi ayrı ayrı odaklanılır. 

E-dönüşümde Sovos’u Tercih Etmenin Sağladığı Avantajlar Nelerdir? 

Odağı tamamen e-dönüşüm olan Sovos’ta 350 kişilik e-dönüşüm ekibiyle tüm ERP’ler üzerinde ve regülasyonlarla ilgili çalışmalar yapılıyor. Türkiye’deki pazarın yüzde 40’ına hâkimiz olan Sovos; Türkiye’deki ilk 500 şirketin 400’ünde, global şirketlerin büyük bölümünde ürünlerini konumlandırmış durumdadır. FMCG, akaryakıt, perakende gibi aksiyonların hızla alınması, belgelerin, faturaların en hızlı şekilde üretilmesi gereken sektörlerde Sovos ürünleri kullanılmaktadır. 

Türkiye’deki en güvenli ‘veri merkezi’nin en büyük müşterilerinden birisi olması sayesinde Sovos, GİB’de hakkında ‘kayıp belge’ ihbarında bulunulmamış ‘tek özel entegratör’ özelliğini kazanmıştır. 

GİB’in ve kendi sistemlerinin anlık ulaşılabilirliğini ‘herkese açık bir şekilde yayınlıyor ve bu bilgileri bağımsız denetçi kuruluşlar vasıtasıyla ulaştırıyor. Dolayısıyla sunduğu tüm bilgilerin arkasında uzman kuruluşlar yer alıyor. 

Güvenlik ve altyapı destekleri bağlamında, penetrasyon ve sistem güvenlik sonuçlarının hepsini güvenli veri kaynaklarıyla sunabiliyor. Proje, satış ve satış sonrası desteklerde uzman ekipleriyle tüm ürünlere hâkim durumdadır. Dolayısıyla ekipte bir değişiklik olduğunda hizmetlerin kesintisiz sürmesi sağlanır. Ürünlerin özellikleri, gücü, son kullanıcılara sunduğu deneyimler, global oryantasyon ve globaldeki regülasyon uzmanlığı sağladığı diğer avantajlardandır. 

Webinarı İzleyin

16 Mart 2023 Perşembe günü düzenlenen webinarda; SAP S/4 HANA geçişi ve e-dönüşüm planlamasına dair merak edilenler ele alındı. Yayın kaydına buradan ulaşabilirsiniz.

Dijitalleşme her geçen gün global çapta etkinliğini artırıyor. Bu doğrultuda şirketler, regülasyonlar kapsamında zorunlu ya da tamamen gönüllü olarak dijitalleşme yönünde adımlar atıyor.  

Tüm dünyada pandemi süreci ile ciddi bir ivme kazanan dijitalleşme; iş gücü, maliyet ve zaman gibi konularda oldukça değerli avantajlar vadediyor.  Özellikle de dijitalleşmenin en önemli ayaklarından biri olan e-dönüşüm, şirketler için büyük kolaylıklar ve tasarruf imkânı sunuyor.  

Şirketler e-dönüşüm yani e-belge yönetimi de dahil olmak üzere vergilendirmeye ilişkin pek çok konuda eksiksiz ve bağlantılı çözümlere erişmek için servis sağlayıcılar ile iş birliğini tercih ediyor. Bu noktada servis sağlayıcı seçimi konusunun hassasiyeti ön plana çıkıyor. 

E-Dönüşümde Servis Sağlayıcı Seçerken Nelere Dikkat Edilmeli?

Şirketlerin e-dönüşüm sürecini doğru ve verimli bir şekilde yürütebilmek için;   

Global Servis Sağlayıcı ile Çalışmanın Avantajları Neler?  

Servis sağlayıcı seçerken özellikle global çapta hizmet ağı ve deneyimi olan bir servis sağlayıcı ile çalışmak birçok alanda şirketleri bir adım öne taşır. 

Webinarı İzleyin

16 Mart 2023 Perşembe günü düzenlenen webinarda; SAP S/4 HANA geçişi ve e-dönüşüm planlamasına dair merak edilenler ele alındı. Yayın kaydına buradan ulaşabilirsiniz.

Dijitalleşmenin artması ile yükselişe geçen e-ticaret; sadece büyük perakende şirketlerinin yatırım yaparak girmeyi tercih ettiği bir alan olmanın ötesine geçerek, artık KOBİ’lerin de ayak bastıkları bir yer olmaya başladı. 

E-ticaretin büyüyen pazar payı, bu alanda dünya genelinde iş fırsatları gören birçok yatırımcı ve girişimcinin de e-ticarete yönelmesini sağlıyor. E-ticaret yapan işletmelerin başarılı olabilmek için dijital dönüşümünü gerçekleştiriyor olması hayati bir önem taşıyor. Pandemi ile kurumların iş süreçlerini dijital ortama aktarmaya başlaması, e-ticaret sektörünü de e-dönüşüm sürecine yöneltti. E-dönüşüm ise şirketlerin ana faaliyet alanlarına odaklanması için zaman, iş gücü ve maliyet anlamında birçok tasarruf imkânı sağlıyor.  

“İşini Büyütmek İsteyen İşletmeler İçin En Kritik İpuçları” konulu webinarımızda katılımcılardan gelen sorulara alanında uzman ekibimizin verdiği yanıtlar, e-ticaret ile ilgili en çok merak edilen konulara açıklık getiriyor. 

1-İnternet satışları için düzenlenen e-arşiv ve e-fatura üzerinde hangi bilgilerin olması gerekiyor? 

Bu konuyla ilgili olarak Gelir İdaresi Başkanlığı’nın 2020 yılında çıkan, e-fatura yükümlülükleri kapsamını içeren bir tebliği bulunuyor. Tebliğin; internet sitelerinin, e-ticaret yapan şirketlere e-arşiv fatura veya perakende faturaların dışında zorunlu tuttuğu alanlar var.  

Tebliğe göre; satışta söz konusu ürünün kendi sitenizden mi yoksa başka siteler üzerinden mi satıldığını faturada belirtmeniz gerekiyor. İnternet satışlarında bu tip ödemeler genellikle kredi kartı ile gerçekleştiriliyor ancak, ödeme havale ile gerçekleştirilse bile ödeme şekli bilgisinin belirtilmesi bekleniyor. 

Ödeme tarihi çoğunlukla faturaların üstünde oluşma tarihi olarak yer alıyor ancak bazen ödeme tarihi ile ödeme tarihinin oluşma tarihi ayrı ayrı alanlarda belirtilebiliyor. Gönderiyi taşıyan kargo firmasının tüzel kişiliğinin belirtilmesi için şirket bilgisinin yazılması gerekiyor. Aslında bu faturada gönderim tarihi, yani kargoya fatura kestiğiniz tarih öğrenilmek isteniyor. Ayrıca sisteminizde oluşan sipariş numarasının değil; çoğunlukla e-faturalarda da yer almayan, online satış sitelerinde müşterilerin görebildiği numaranın belirtilmesi isteniyor. 

Satış ve kampanya kodlarının yanı sıra en önemli olan iade bölümünün de yer alması gerekiyor. Faturalama kısmında bu bilgiler çoğunlukla bulunmayabiliyor çünkü faturada o ürünün iade edilebileceği ile ilgili e-irsaliye aynı zamanda taşımacılık kanuna göre düzenleniyor. O nedenle iade bölümünün de mevzuata uygun olarak taşınması gerekiyor. 

2-Yıllık brüt satış tutarı gözetmeksizin sadece internetten satış yapan firmalar, e-arşiv uygulamasına geçmek zorunda mı? 

1 Temmuz 2022’den itibaren geçerli olan tebliğ ile internetten satış yapan firmalar için ciro limiti; 

Özetle; şahıs ya da şirket olarak satış yapıyorsanız; toplam geliriniz 1 milyon TL’nin üzerinde ise bu yıl, 500.000 TL’nin üzerinde ise de gelecek yıl e-fatura ve e-arşiv fatura uygulamalarına geçiş yapmanız gerekiyor. 

Ancak yükümlülükler kapsamı dışında da e-ticaret alanında hizmet veren bir firmanın e-arşiv fatura’ya geçmesi büyük önem taşıyor. Üstelik tüketici deneyimi noktasında da e-arşiv fatura uygulaması oldukça değerli bir aşama. 

3-Yurt dışına yapılan satışlar nasıl faturalandırılıyor?  

Yurt dışına mal gönderim veya satış süreçleri söz konusu olduğunda mutlaka e-ihracat faturası düzenlenmesi gerekiyor. Belli bir tutarın altında olan satışlarda hızlı kargo kullanılabiliyor ancak, internet üzerinden herhangi bir servis hizmeti olarak sunduğunuz ürünlerin satışını yapıyorsanız; e-ihracat faturası yerine, e-arşiv fatura düzenleyebilirsiniz. E-ihracat faturasının sadece fiziksel mal gönderimi yapılan durumlarda düzenlenmesi bekleniyor. 

4-Yurt dışı müşterilerinin beklentileri neden yüksek? 

Yurt dışındaki operasyonel süreçlerin Türkiye’ye göre çok daha şeffaf ilerlediği söylenebilir. Örneğin; yurt dışındaki bir pazar yerinden yaptığınız alışverişin, teslimat sürecinde bütün aşamalarını izleyebilme şansına sahip oluyorsunuz. Aynı şekilde Avrupa’da iade süreçleri de benzer bir akışla yürütülüyor.  

Türkiye’de ise bu sürçler Avrupa’da olduğu kadar sorunsuz olamayabiliyor. Tüketiciler iadelerinin kabul olup olmayacağını tam olarak bilemeyebiliyor. Yurt dışındaki olduğu gibi net bir süreç olmadığı için sınır ötesi işlerde problemler yaşanabiliyor. Yurt dışında süreçler daha net olduğu için tüketici beklentileri de Türkiye’ye göre daha fazla oluyor.  

5-Gönderdiğim e-fatura üzerinden değişiklik yapabilir miyim?  

E-faturanın bazı konular dışında normal faturadan hiçbir farkı bulunmuyor. Tebliğlerle verilen bazı konuların haricinde vergi usul kanunundaki şema ve uygulama usulleri birebir geçerli olarak devam ediyor.  

Bir fatura düzenledikten sonra fatura koçanına iptal yazarak iptal edebilirsiniz ya da karşıdan iade faturası almanız gerekir. Özel entegratör kullanıyorsanız, sisteme faturayı ilettiğinizde talebiniz henüz Gelir İdaresi Başkanlığı’na gönderilmediyse, yani taslak konumundaysa düzeltip gönderebilirsiniz.  

Faturanın iptal edilemediği veya değişiklik yapılamadığı bir senaryoda, kullanıcılarımıza karşı taraftan iade faturası kesilmesini istemelerini öneriyoruz. Ticari fatura değilse 8 gün içerisinde kabul veya ret yapabiliyorsunuz ancak 8 gün aşıldıysa işlemin iade faturasıyla yapılması gerekiyor. 

Webinarı İzleyin

16 Mart 2023 Perşembe günü düzenlenen webinarda; SAP S/4 HANA geçişi ve e-dönüşüm planlamasına dair merak edilenler ele alındı. Yayın kaydına buradan ulaşabilirsiniz.

Sunduğu avantajlar ve her geçen gün kapsamı genişleyen regülasyonlar ile e-dönüşüm uygulamalarını kullanan firma sayısı hızla artıyor. Firmalar operasyonel iş akışlarını kolaylaştırması, zaman ve maliyet tasarrufu sağlaması gibi kolaylaştırıcı sebeplerle e-dönüşüm uygulamalarını tercih ediyor.  

Özel entegratör yöntemi ile e-dönüşüm uygulamalarını kullanan, özellikle de yoğun işlem hacmine sahip olan firmalar sunulan kapsam dışında farklı ihtiyaçların doğması durumunda ek geliştirmeler isteyebiliyor veya farklı taleplerde bulunabiliyor. Bu noktada özel entegratörlerin, hali hazırda oldukça karmaşık olan süreçleri kolaylaştırmak ve firmalara daha nitelikli bir hizmet sunabilmek adına talebe yönelik esnek çözümler sunabilmesi gerekiyor. Özellikle de fatura gibi kritik ve hassasiyet gerektiren belge süreçlerinde aksaklıklara ya da değişen ihtiyaçlara hızlıca cevap verilebilmesi oldukça büyük önem taşıyor. Özel entegratör firmanın; sistemsel bir aksaklık yaşanması durumunda kolay ulaşılabilir olması da ciddi önem taşıyan konulardan biri haline geliyor.  

Yoğun işlem hacmine sahip firmaların; 

Sovos, tüm bu kriterler kapsamında “VIP Service” hizmeti sunuyor. 

14’ten fazla ülkede, Fortune500 listesinin yarısından fazlasına hizmet veren bir vergi uyumluluğu şirketi ve kolaylaştırıcısı olarak VIP Service hizmetimizle taleplerinizi karşılıyoruz. 

VIP service hizmetimiz iki farklı koldan ilerliyor: 

 1) Kullanıcılarımıza özel olarak hizmet veren bir teknik destek personeli (Technical Account Manager) sağlıyoruz. Bu sayede ihtiyaç duydukları her an ulaşabilecekleri bir Sovos temsilcisi bulabiliyorlar.  

2) Yoğun işlem hacmi olan, SAP kullanan ve ek geliştirme, kişiselleştirme veya güncelleme talepleri olan kullanıcılarımız için ise Retainer Package sunuyoruz. Bu hizmeti alan kullanıcılarımızın tüm taleplerine taraflarına önceden tanımlanmış bakiyeler sayesinde maliyet avantajlı olarak, çok daha hızlı şekilde çözüm sağlayabiliyoruz. 

Kısacası karmaşık tüm süreçleri kolaylaştırıyoruz. 

Özellikle de yoğun işlem hacmine sahip firmalar, fazlasıyla ek güncellemeye veya kişiselleştirmelere ihtiyaç duyabiliyor. Üstelik çoğunlukla bu ihtiyaçların hızlı şekilde karşılanması gerekiyor. Bu noktada VIP Service seçeneğimiz ile tüm ihtiyaçlarınıza hızlıca karşılık bulabilirsiniz. 

VIP Service hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak için iletişime geçin: https://sovos.com/tr/iletisim/ 

Webinarı İzleyin

16 Mart 2023 Perşembe günü düzenlenen webinarda; SAP S/4 HANA geçişi ve e-dönüşüm planlamasına dair merak edilenler ele alındı. Yayın kaydına buradan ulaşabilirsiniz.

İnternet kullanımının yaygınlaşması ile ortaya çıkan e-ticaret, dünya genelinde dijitalleşmenin artması ile yükselişe geçti. Dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgını, tüketicilerin e-ticarete olan ilgisini daha da artırırken; kısıtlamalar ve kapanmalar nedeniyle KOBİ’lere de büyük zorluklar getirdi. E-ticaret geçmişte daha çok büyük perakende şirketlerinin yatırım yaparak girmeyi tercih ettiği bir alanken, artık yavaş yavaş orta ve küçük ölçekli işletmelerin de ayak bastıkları bir yer olmaya başladı. İşletmelerin hayatta kalabilmek ve büyüyebilmek için değişen dünyaya uyum sağlaması, çevrim içi perakende ve çok kanallı satışlara geçiş yapması kaçınılmaz bir hale geldi.  

KOBİ’lerin pandemi ile ilgili karşılaştığı en büyük zorluklar; yüz yüze satışların azalması ve tedarik zinciri kesintileri olurken; yurt içi satışlar söz konusu olduğunda Avrupa ülkelerinin genelinde e-ticaret, KOBİ’ler için çok uygun bir ticaret şekli olarak öne çıkıyor. E-ticaretin büyüyen pazar payı, bu alanda dünya genelinde iş fırsatları gören birçok yatırımcı ve girişimcinin de e-ticarete yönelmesini sağlıyor. E-ticaret yapan işletmelerin başarılı olabilmek için dijital dönüşümünü gerçekleştiriyor olması gerekli hale geldi. 

KOBİ’ler, 3 sene içerisinde çok kanallı e-ticarete girmeyi hedefliyorlar. Çok kanallı, entegre olan altyapılar ise karşılaşılabilecek sıkıntıları hızlı çözme imkânı sağlıyor. Bu yüzden de bir e-ticaret operasyonu gerçekleştirirken dijitalleşmeyi merkeze alarak hareket etmek büyük önem taşıyor. 

E-Dönüşümün Faydaları 

Pandemi ile kurumların iş süreçlerini dijital ortama taşımaya başlaması, e-ticaret sektörünü de e-dönüşüme yöneltti. E-dönüşüm, şirketlerin ana faaliyet alanlarına odaklanması için zaman, iş gücü ve maliyet anlamında tasarruf imkânı sağlıyor. Bunun yanı sıra e-dönüşüm, firmaların operasyonel belge süreçlerini hızlandırmasının yanında, yasal zorunlulukları takip etme açısından da büyük kolaylıklar getiriyor. Bu da e-ihracat yapan ve gümrük süreçlerinde daha sade, dijital ve hızlı bir süreç talep eden KOBİ’lere önemli bir fayda sağlıyor. E-fatura yerine kâğıt fatura kullanılan dönemlerde yaşanan operasyonel sorunlar, kaybolma ve benzeri aksaklıklar da e-dönüşüm sayesinde sorun olmaktan çıkıyor. 

Doğru Partner Seçmenin Önemi 

E-ticaret, KOBİ’ler için artık dünyaya açılma yolunda ilk adımda karşılarına çıkan değerli bir kapı olarak ön plana çıkıyor. Özetle; e-ticaret ile ilgilenen firmalar için teknolojiyi iş süreçlerine uyarlamak kaçınılmaz bir hale geldi. E-dönüşüm ile birlikte, e-ticaret alanında faaliyet göstermeye başlayan işletmelerin, vergi yükümlülükleri nedeniyle hızla uygulamaya geçirmeleri gereken dijital vergi uygulamaları bulunuyor. İşletmelerin denetlenebilir bir sisteme sahip olması ve müşterilerine ürün satarken veya servis sunarken hızlı ve anlaşılır bir sistem kurması gerekiyor.  

Yeni pazarlara açılırken bilgi ve uzmanlık anlamında desteklenmeye ihtiyaç duyan KOBİ’ler için bu sistemi kurabilmek adına doğru bir partner seçmek kritik bir önem taşıyor. Seçilecek doğru partner, süreçlerin sorunsuz bir şekilde gerçekleşmesi ve firmaların iş hedeflerine ulaşmalarında çok büyük bir katkı sağlıyor. İş birliği yapılacak partnerlerden bütünsel hizmet alabilmek de KOBİ’ler için büyük önem arz ediyor. Özellikle çözüm üreten bir firma ile çalışmak, işletmeler için maliyeti ciddi oranda azaltıyor. Güvenlik, geçmişe dönük e-belgelere ulaşılabilirlik ve sistemsel entegrasyon ise doğru partner seçiminde en çok dikkat edilmesi gereken konular arasında yer alıyor. 

 

Harekete Geçin

Sovos vergi uyumluluğu yazılımının e-dönüşüm ve e-belge zorunluluklarına uyum sürecinizde size nasıl yardımcı olabileceğine göz atabilirsiniz.

Muhasebe süreçlerinin bulut ortamına taşınması, iş akışlarında herhangi bir aksaklık yaşanmasının önüne geçerken; işletmelere her an her yerden ilgili e-belgeye erişebilme imkânı sunuyor. Sağladığı birçok avantaj ile şirketlere güvenli ve esnek bir alan tanıyan özel entegratörler, firmaların iş akışında merkeze oturarak, tüm süreçleri etkileyebilecek değerde önem taşıyor. 

On-premise (direk entegrasyon) çözümü kullanıp, bulut altyapısına geçecek olan firmalar için iş akışlarının etkilenmemesi büyük önem taşıyor. Bu süreçte uçtan uca çözüm sağlayabilen, tüm e-belgeleri sunan, SAP paketleri konusunda destek verebilen ve alanında uzman, GİB ile uzun süreli çalışma tecrübesine sahip bir özel entegratör ile çalışan firmalar;  

gibi avantajlar elde ediyor.  

“E-Dönüşüm’de Bulut Tabanlı Çözümler İle İş Süreçlerini Kolaylaştırın” başlığıyla düzenlediğimiz webinarımızda, gelen sorulara alanında uzman ekibimizin verdiği yanıtlar, bulut tabanlı çözümler ile ilgili en çok merak edilen konulara açıklık getiriyor. 

1-On-premise sistemden bulut tabanlı bir çözüme geçiş kolay mıdır? En baştan projelendirme süreci gerekiyor mu?  

Türkiye’deki zaman akışına baktığımızda, on-premise ile yola çıkıldığını görüyoruz. 2014 yılından itibaren ise bulut alternatifi hayatımıza girdi. Bulut tabanlı çözümlerin; daha esnek, hızlı uygulanabilir olması ve operasyonel maliyetleri azaltması gibi özellikleri ile müşterilerimiz buluta geçiş yapıyor. Belki de birçok projenin on-premise yönteminden buluta geçtiğini söyleyebiliriz. Ürünlerimizi tasarlarken de buna göre tasarlıyoruz. Örneğin; on-premise yöntemi kullanan bir müşterimizin nasıl taşınacağı, bu taşıma sürecinin hangi yolla en az efor sarf edilerek gerçekleştirilebileceği senaryosuyla birlikte ürünlerimizi hazırlıyoruz.  

2-Buluta geçiş sonrasında on-premise sistemdeki belgelerimiz ne olacak? 

Bulut sisteminde olduğu gibi on-premise sistemlerde de belgeler; Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından daha oluşma anından itibaren şema kontrollü bir şekilde seyredebiliyor ve elektronik olarak imzalanarak zaman içinde değişmezliği garanti altına alınıyor. Yanı sıra; belgenin stabili ve dosya deseni değişmiyor. Biz de bu avantajdan faydalanabiliyoruz. Çeşitli import toollar ile on-premise bir ortamda, daha önce kullanılan çözümde ne kadar belge olursa olsun bu belgelerin formatı belli olduğu için e-fatura ise e-fatura, e-arşiv ise e-arşiv, e-irsaliye ise e-irsaliye için çeşitli import toollar yazılabiliyor. Biz de bunları geliştirip kullanıyoruz.  

Çok yüksek hacimli bir belgeden bahsediyorsak; bir nas cihazı taşıyarak belge buluta getirilip sonra da bulut sisteminin kendi içindeki stoğuna aktarılabiliyor ya da daha düşük hacimlerde ise daha kolay teknolojiler tercih edilebiliyor. Bulut sisteminde sanki ilk günden beri bu sistemi kullanıyormuş gibi saklanabiliyor. Bu sayede buluta geçiş yapan kullanıcılar, belgelerini sanki ilk günden beri bulutta oluşturulmuş gibi görüntüleyebiliyor, PDF alabiliyor, gerektiğinde indirebiliyor. Ayrıca belgeler yok olmadan saklanabiliyor. 

3- E-Belgelerin hacmine bağlı olarak bulut tabanlı bir çözümün performansı sürekli gelişir mi?  

Bulutta tasarladığımız sistemin yatayda genişleyebilir olması çok kritik. Sistem, gerekli yatırımlarla yatayda genişleyebilecek halde tasarlanmış ise bulut üzerinden geçen hacim arttığında ve çok yüksek hacimli yeni mükellefler bu sisteme dahil olduğunda da çok kolay bir şekilde yeni hacmi kaldırabilecek alt yapıya kavuşabilir durumda oluyor. Dolayısıyla hacmin yüksek olması aslında bir nevi bulut tarafında da daha uygun yatırımların yapılıp yatayda ölçeklenebilir altyapılar kurmaya çok teşvik ediyor. “Çok yüksek hacimliler performansı etkiler mi?” sorusuna, “Gerekli yatırımlar yapılmadıysa etkileyebilir fakat bu yatırımların yapıldığı ortamlarda böyle bir sorun yaşanmıyor.” yanıtını verebiliriz. 

4-Firmamızın politikası gereğince bulut tarafa doğru adım atamıyoruz. Özel entegratörler, firmalara bu konuda nasıl destek olabilir? 

Kişisel ve finansal verilerin bulut sistemlerde kullanılması, on-premise sisteminde kullanılmasına kıyasla güvenlik açısından büyük sorular doğurabiliyor. Özellikle uluslararası şirketlerde güvenlik ekiplerinin soru işaretleri olabiliyor. Global bir şirketin Türkiye’deki bir şubesiyseniz, özel entegratör firmalar güvenlik anlamındaki endişeleri gidermek için size destek olabilir. Özel entegratörlerin, müşterilerinin güvenlik sorularına göre dokümanlar ürettiği ve cevap verdiği bir süreç var. Bulut konusunda çok karmaşık bir politikanız olsa bile özel entegratörler bu konuda da destek oluyor ve işin nasıl doğru yapıldığını kanıtlı bir şekilde sunabiliyor. 

5-On-premise’ten bulut sisteme geçiş yaptığınız bir projeniz oldu mu? Tahmini kaç aylık bir eforla geçiş yapılabiliyor? 

On-premise yönteminden buluta geçmek isteyenler için halihazırda bir proje planımız ve bir paketimiz bulunuyor. Bu paketin entegrasyonu çok kısa bir sürede yapılabiliyor. Yaklaşık birkaç hafta gibi bir sürede bulutta tekrar hayata geçmiş oluyor. Burada önemli olan konu, eski verilerin taşınması. Çeşitli verilerle taşınabiliyor ancak, verinin boyutuna göre taşıma süreci biraz vakit alabiliyor. Boyut fark etmeksizin müşterimizin birkaç hafta içinde buluttan kesintisiz bir şekilde devam etmesini sağlayabiliyoruz. 

6- SAP için bulut çözümü var mı? 

Gelir İdaresi Başkanlığı’nın Türkiye’de onayladığı çözümlere baktığımızda SAP’nin Türkiye’de bir veri merkezi yapısı olmadığı için SAP bu işi tek başına kendisi yapamıyor. SAP’nin bizim sistemlerimize entegre olan, Almanya ekibiyle beraber geliştirdiğimiz paketleri bulunuyor. Bulut sistemlerimizi kullanarak Gelir İdaresi Başkanlığı’na entegre olabiliyorsunuz. Beraber geliştirdiğimiz için SAP’nin Türkiye’ye yönelik ürettiği çözümler bizim bulut sistemimizle tamamen entegre halde. 

  

Webinarı İzleyin

16 Mart 2023 Perşembe günü düzenlenen webinarda; SAP S/4 HANA geçişi ve e-dönüşüm planlamasına dair merak edilenler ele alındı. Yayın kaydına buradan ulaşabilirsiniz.

Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) adına TÜBİTAK tarafından hazırlanan mali mühür, e-dönüşüm uygulamaların belge gönderiminde gerekli olan bir e-imza çeşididir. 

E-İmza gerçek kişilere verilirken, mali mühür firmalara verilmektedir. TÜBİTAK tarafından ulaştırılan mali mühür, firma kaşesinin elektronik hali olarak düşünülebilir. 

Mali mühürlerin alındıkları tarihten itibaren kullanım süreleri en fazla 3 yıldır. Üçüncü yılın dolmasına 3 ay kala mali mührün yenilenmesi gerekir. Yenileme süreci yaklaştığında yetkililere uyarı e-postaları iletilir. E-fatura gönderimi, e-defter beratı yüklemesi, e-arşiv raporunun iletilmesi gibi süreçlerin tamamında mali mühür kullanımı gerekli olduğu için süresi dolan mali mühürler ile Gelir İdaresi Başkanlığı tarafındaki işlemlerde sorun çıkacaktır 

Özel entegratör imzasını kullanan firmaların e-fatura gönderimi ve e-arşiv raporunun iletilmesi için mali mühre ihtiyacı bulunmamaktadır. Sadece e-defter beratlarının GİB sistemlerine yüklenmesi için mali mühür kullanılması gerekir. 

Süresi dolan mali mührün yenilemesi için başvuru işlemleri Kamu Sertifikasyon Merkezi’nin internet sitesi üzerinden yapılabilir: http://www.kamusm.gov.tr/ 

Web adresinde yer alan ilgili form sayfasında istenen bilgileri doldurduktan sonra belirtilen bankalar üzerinden mali mühür bedelinin ödenmesi gerekir. 

Mali mührün süresinde yenilenememesi durumunda ise işlemlerini yerine getiremeyecek mükelleflerin, Gelir İdaresi Başkanlığı’na durumu izah eden bir dilekçe ekinde; 

birer örneği ile “Yeni Ziraat Mahallesi Etlik Cad. No:16 Dışkapı/ANKARA” adresine başvurması gerekir. 

Mali Mühür Hakkında Bilinmesi Gerekenler 

Harekete Geçin

Sovos vergi uyumluluğu yazılımının e-dönüşüm ve e-belge zorunluluklarına uyum sürecinizde size nasıl yardımcı olabileceğine göz atabilirsiniz.

Kolombiya vergi dairesi (DIAN), son yıllarda elektronik fatura sistemini genişletmeye odaklandı. DIAN ülkede zorunlu e-fatura kullanımına ilişkin ilk takvimini 2018 yılında açıkladı ve o tarihten bu yana kademeli olarak daha fazla mükellef uygulama kapsamına alındı. 

Bu yazıda Kolombiya’da e-fatura kullanımında yürürlüğe alınan iki uygulamayı ele alacağız: 

  1. Satın almalar için yeni belgelerin uygulamaya alınması 
  1. Satış noktası (POS) biletlerinin kesilmesi için bir limit getirilmesi 

Bu yeni zorunluluklar vergi mükelleflerini ciddi şekilde etkileyerek, bazı düzenlemeler yapmalarını gerektiriyor. Aynı zamanda Kolombiya’daki e-fatura sisteminin yeni işlemleri de kapsayacak şekilde genişletilmesi anlamına geliyor. 

Satın almalar için yeni belgeler 

Kolombiya vergi dairesi, e-fatura kesme zorunluluğu olmayan kişilerden yapılan satın almalar için yeni bir e-belge türü oluşturdu. Bu destekleyici belge ve üzerindeki düzeltici notlar 2021 tarihli ve 167 sayılı Yasa Tasarısı ile yürürlüğe girdi. Düzenleme, e-fatura uygulamasının kapsamını daha fazla işlemi kapsayacak şekilde genişletiyor ve vergi kesintilerine destek oluyor. 

Ülkedeki e-fatura rejimine tabi olan mükellefler, bu e-belgeyi oluşturmak zorunda olacak. Uygulama e-fatura veya eşdeğer belge oluşturma zorunluluğu olmayan tedarikçilerden mal ve/veya hizmet satın alırken gelir vergisine ve tamamlayıcı vergi ödemelerine tabi olan ve vergi beyanlarında giderler ve kesintiler için destekleyici belgeye ihtiyaç duyan kişileri kapsıyor. Destekleyici belge oluşturmak isteyen vergi mükelleflerinin DIAN tarafından “elektronik belge yayınlayan kişi” olarak yetkilendirilmesi gerekiyor. 

Destekleyici belge ve üzerindeki düzeltici notlar XML formatında oluşturuluyor ve özel destekleyici belge kodunu (CUDS – código único del documento soporte) içermesi gerekiyor. Harf ve rakamlardan oluşan bu kod, belgenin kesin olarak tanınmasını sağlıyor. E-belge oluşturulduktan sonra DIAN tarafından, gerçek zamanlı olarak veya aynı hafta içinde aynı tedarikçi tarafından gerçekleştirilen toplu işlemler için belgenin en geç haftanın son takvim gününde onaya gönderilmesi gerekiyor. 

Satın almalarda destekleyici belgelerin oluşturulması, 1 Ağustos 2022’den itibaren uygulama zorunlu hale geldi. 

POS bileti kesme limitinin uygulanması 

Bu uygulamaya göre satılan mal veya verilen hizmete dair her bir belge için; vergiler hariç beş (5) vergi değeri birimini geçmemesi kaydıyla POS sistemleri üzerinden oluşturulan kasa biletleri, fatura kesme zorunluluğu olan şirketler tarafından kesilebiliyor.  

Beş (5) vergi değeri birimini aşan mal satışını ve/veya hizmet sunumunu kapsayan işlemler için ülkedeki e-fatura zorunluluğuna tabi olan vergi mükellefleri, elektronik satış faturası kesmek zorunda. Eşiğin altında kalan mal ve/veya hizmetleri alanlar bir satış faturası kesilmesini isteyebilir ve bu durumda fatura tedarikçi tarafından kesilmelidir. 

Bu sınırlama 2021’de 2155 sayılı Yasa ile fiili olarak uygulamaya girdi ancak, Temmuz 2022’de DIAN 1092 sayılı Karar ile aşağıdaki takvime göre kademeli bir uygulama süreci oluşturdu: 

Değişikliklere hazır mısınız? 

Satın almalar için destekleyici belge oluşturmak halihazırda zorunlu olsa da, vergi mükellefleri POS biletleri yerine e-fatura kullanımı için yeni limitlere uymak üzere hazırlanmaya başlamalı.  

Sovos, şirketinizin Kolombiya’daki e-fatura uygulamalarına adapte olmasına ve uyum sağlamasına yardımcı olabilir. 

Harekete Geçin

Tüm dünyada müşterilerine e-dönüşüm uyumluluğu sağlayabilen Sovos ile dünyanın her yerinde işletmenizi sorunsuz bir şekilde yönetebilirsiniz.

İtalya Gümrük Kurumları, yeni Avrupa Birliği Gümrük Verileri Modelini (EUCDM) uygulayarak ulusal ithalat sistemini yakın zamanda güncelledi. Bu yeni değişiklikler 9 Haziran 2022’de yürürlüğe girdi. 

Yeni prosedüre göre; basılı gümrük beyannamelerinin kullanıldığı eski model kaldırıldı. İthalat beyannameleri artık dijital imzayla İtalyan Gümrük Kurumları’nın bilişim sistemlerine aktarıldı. 

Bu değişiklik uygulamada ne anlama geliyor? 

Gümrük beyannamesinin kabul edildiği, (ithalatçı, Gümrük Acentesi, vb.) harf ve rakamlardan oluşan 18 karakterlik bir dizi olan Master Referans Numarası (MRN) ile gerekli ekonomik birime bildiriliyor. Eski IM mesajının (ithalat sırasında Gümrük Telematik Servisi (Servizio telematico doganale (STD)) üzerinden İtalyan Gümrük Kurumu’na iletilen telematik takip mesajı yerine AB mevzuatında tanımlanan aşağıdaki seçenekler kullanılacak: 

AB dışındaki ülkelerden İtalya’ya ithal edilen mallarda ne kadar ithalat KDV’si ödeneceğini nereden öğrenebilirim? 

Malların teslimi sırasında İtalyan Gümrük Kurumları, “muhasebe için gümrük beyannamesi özetini” verir. Bu özette gümrük vergileri, ithalat KDV’si ve ödenecek diğer ücretlerle ilgili gerekli tüm bilgiler yer alır. 

Yukarıda bahsedilen özet “Belge yönetimi – gümrük beyannameleri” hizmeti aracılığıyla İtalyan Gümrük Kurumu’nun portalındaki ilgili alandan ithalatçıya ve beyanname sahibine/temsilcisine iletilir. 

İthalatçıların muhasebe için bu özetin bir kopyasını alabilmeleri adına kendi Gümrük Acenteleriyle irtibata geçmelerini tavsiye ederiz. 

İtalya’da ödediğim ithalat KDV’sini nasıl ve ne zaman geri alabilirim? 

İtalya’daki KDV Yasası’na göre ülkede ithalat KDV’sini geri alma hakkından faydalanabilmek için mükellefin Tekli İdari Belge’ye (SAD) sahip olması gerekir. Artık SAD verilmemesi nedeniyle İtalyan Gümrük Kurumu, İtalya Gelir Ajansı ile birlikte ithalatçıların ithalat KDV’sini geri alma hakkından faydalanması için yeni muhasebe özetinin yeterli görülmesini kabul etti. 

Dolayısıyla, İtalya’daki vergi dairelerine ödenen ithalat KDV’sini geri alma hakkınızı kullanmanız için yeni muhasebe özetini sunmanız gerekiyor. 

Üstelik, ithalat KDV’sini geri alma hakkı İtalya’daki KDV Yasası’nın 25. Maddesi uyarınca sadece özet Satın Alma KDV Defteri’nde raporlandığı zaman uygulanıyor. 

Son olarak, ithalat belgesinin üç aylık KDV iadesinde ve yıllık KDV iadesinde yer alması ve yıllık KDV iadesinin de İtalya’daki KDV Defterlerinize yansıtılması gerekiyor. 

İthalat KDV’nizin kaybolmaması adına; 2022’de yapılan mal ithalatları ve ithalat KDV’sini geri almak için son başvuru tarihinin 30 Nisan 2023 olduğunu unutmayın. 

Haziran 2022’den itibaren diğer belgeler yayınlanacak 

Yukarıda bahsedilen Özet Belgesi’ne ek olarak; ekonomik operatörler aşağıdaki belgeleri de alabilecek: 

İtalyan Gümrük Kurumu, gümrük işlemleri yapan kurumlara denetim yapılması durumunda gümrük prosedürlerinin yapıldığını kanıtlamak için taşımacılara Teslim Açıklaması Belgesi’ni göstermelerini tavsiye ediyor. 

Harekete Geçin

Tüm dünyada müşterilerine e-dönüşüm uyumluluğu sağlayabilen Sovos ile, dünyanın her yerinde işletmenizi sorunsuz bir şekilde yönetebilirsiniz.

Dijitalleşmenin kazandığı ivme ve Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yapılan yasal düzenlemeler ile e-dönüşüm uygulamalarına geçen şirketlerin sayısı önemli ölçüde artış gösterdi. Birçok işletme artık fatura kesme ve arşivleme gibi operasyonel belge yönetimi akışını elektronik ortama taşıdı. Bu geçişte, finansal verilerin ve değerli bilgilerin emanet edildiği özel entegratör firma seçimi işletmeler için kritik bir önem taşıyor. Firmalar beklentilerinin karşılanmadığı ya da olumsuzluklar tecrübe ettiği durumlarda farklı bir özel entegratör firmaya geçiş yapmaya yönelebiliyor.  

Özel entegratör değişikliği yapmak isteyen firmaların hangi adımları takip etmesi gerekiyor? 

Yeni Özel Entegratör Firma ile Anlaşma Sağlama 

Öncelikli olarak yeni özel entegratör ile süreçlerin başlatılması ve gerekli çalışmaların tamamlanması gerekir.  

Eski Özel Entegratör Firma ile Anlaşmayı Sonlandırma 

Yukarıdaki adımlar takip edilerek, işlemler tamamladıktan sonra mevcut özel entegratörünüzden çıkış işlemleri için talepte bulunmanız gerekiyor. Eski özel entegratörünüz kendi çıkış uygulamaları doğrultusunda iptal sürecinizi yürütecek ve çıkış için gereken işlemler konusunda sizi yönlendirecektir. 

Geri kalan süreç, yeni özel entegratörünüz tarafından yürütüleceği için aslında tek yapmanız gereken ihtiyaç ve beklentilerinizi karşılayacak, gerekli yetkinliklere sahip, yeni bir özel entegratör seçmek olacaktır. Yeni entegratörünüz sizin adınıza Gelir İdaresi Başkanlığı’na gerekli bildirimi yapacaktır. 

Harekete Geçin

Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura ve vergi zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir.

Hindistan’da e-fatura sistemi 2020’den bu yana uygulanıyor. Zorunlu e-fatura kapsamına giren vergi mükellefleri, işletmeler arası (B2B) ve işletmelerle hükümet arası (B2G) işlemlere ilişkin faturalarını bir tür sürekli işlem denetimi (CTC) olan e-fatura sistemi üzerinden kesmek zorunda. 

Öte yandan işletmelerle müşteriler arası (B2C) işlemlere ilişkin faturalar, CTC sistemi üzerinden kesilmiyor, yani B2C faturalar Fatura Tescil Portalı’nın (IRP) onayından geçmiyor. Hint yetkililer, B2C faturaları da CTC sistemi kapsamına almayı amaçladıklarını açıklamıştı ancak, bu plana ilişkin bir takvim henüz paylaşılmadı. 

B2C faturalar için ayrıca bir kare kod gerekliliği bulunuyor. “Kare kod nasıl oluşturulur ve neden gereklidir?” gibi soruların cevaplarını bu yazımızda paylaşacağız. 

Kare kodun amacı nedir? 

B2C faturalara yönelik kare kod zorunluluğunun amacı dijital ödemeleri teşvik etmektir. Bu açıdan, B2B ve B2G faturalarda kullanılan ve IRP’nin imzasını taşıyan kare kodlardan farklılık gösteriyor. B2B ve B2G faturalardaki kare kod, faturaların geçmesi gereken onay sürecinin kanıtı olarak işlev görüyor. Ayrıca B2C faturalardaki kare kod, kurumun kendisi tarafından oluşturulurken; B2B ve B2G faturalarda kullanılan kare kod (eğer tedarikçi e-fatura kapsamındaysa) IRP tarafından oluşturuluyor . 

Kare kod ne zaman gereklidir? 

Kare kod gerekliliği tüm tedarikçileri kapsamıyor. CBIC’in CBEC-20/16/38/2020-GST sayılı genelgesine göre; yıllık geliri 5 Milyar Rupi veya üzerinde olan tedarikçiler (2017-2018’den itibaren) müşterilerine (B2C) fatura keserken kare kod gerekliliğine uymak zorunda. 

Kare kod nasıl oluşturulur? 

Kare kod dinamik olmalıdır. Statik kare kodların aksine sistem, ödeme alınmışsa dinamik kare kodun içeriğini günceller. İçerik açısından işletmeler kare kodda aşağıdaki bilgilere yer vermek zorundadır: 

  1. Tedarikçinin mal ve hizmet vergisi kimlik (GSTIN) numarası 
  1. Tedarikçinin birleşik ödemeler ara yüzü kimlik (UPI ID) numarası 
  1. Alacaklının banka hesap numarası ve Hindistan finansal sistem kodu (IFSC) 
  1. Fatura numarası ve tarihi 
  1. Toplam fatura tutarı 
  1. Mal ve hizmet vergisi tutarı ve dökümü, yani merkezi mal ve hizmet vergisi (CGST), eyalet mal ve hizmet vergisi (SGST), merkezi hükümete entegre mal ve hizmet vergisi (IGST), tahakkuk eden vergi, vb. 

Faturanın üzerine kare kod basıldıktan sonra müşteri kodu tarayarak ödeme yapabilmelidir. Tedarik bir e-ticaret platformu üzerinden yapılıyorsa tedarikçiler, fatura üzerinde bahsedilen tedarikle ilgili olarak alınan ödemenin referansını vermelidir. Bu durumda faturanın dinamik kare kod gerekliliklerine uygun olduğu kabul edilir. 

Hindistan’da yetkililer CTC fatura sistemini kullanıma sokarak ve dijital ödemeleri teşvik ederek ülke çapında basılı kağıtlarla yürütülen süreçleri dijitalleştirme yönündeki çabalarında kayda değer ilerleme sağlıyor. Bu hedeflere uygun olarak yakın gelecekte dijitalleşme alanında daha fazla gelişme olacağını öngörüyoruz. 

Harekete Geçin

Sovos, tüm dünyada SAP müşterilerini e-fatura zorunluluklarına uyumlu tutma konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir. Sovos şirketleri, Hindistan ve tüm dünyadaki e-fatura zorunluluklarıyla nasıl uyumlu tutuyor öğrenin.

Dijital dönüşümün her geçen gün değişerek gelişmesiyle  kurumlar için yeni teknolojik çözümler ve bulut teknolojiler ön plana çıkıyor. Şirketlerin dijital dönüşümlerini gerçekleştirirken temelde on-premise ve bulut tabanlı teknolojiler olmak üzere tercih edebilecekleri iki yöntem bulunuyor.  

İhtiyaç duyulan yazılımların satın alınarak şirketlerin kendi veri merkezlerinde yönetilmesi şeklinde tanımlanan on-premise yöntemi, sistem yönetimini zorlaştırmasının yanı sıra maliyetli de olabiliyor.  

 Bulut tabanlı çözümler; daha esnek, hızlı uygulanabilir olması ve operasyonel maliyetleri azaltması gibi özellikleri ile firmalara sağladığı avantajlar sayesinde dijital dönüşümün önemli bir parçası olarak kabul ediliyor. 

Bulut Tabanlı Çözümlerin Avantajları Nelerdir? 

Doğru Hizmet Sağlayıcısını Seçmenin Önemi 

Bulut tabanlı servis sağlayıcı seçerken; entegrasyon süreç yönetimi, destek, ulaşılabilirlik, güvenlik, itibar ve referans kriterlerinin göz önünde bulundurulması gerekiyor.  

İlk olarak entegrasyon sürecinin nasıl yönetileceği, ne kadar zaman alacağı, hem bu süreçte hem de ilerleyen süreçte desteğe ihtiyaç duyulan her anda firmanın ulaşılabilir olması dikkat edilmesi gereken unsurların başında yer alıyor. Entegrasyon sürecinin herhangi bir aksaklık oluşmadan kısa bir süre içerisinde tamamlanması iş akışının olumsuz etkilenmemesi anlamında değerli bir nokta. Yanı sıra ilerleyen süreçte teknik desteğe ihtiyaç duyulması anında hizmet sağlayıcının ulaşılabilir ve çözüm odaklı bir yaklaşım benimseme de oldukça önemli. 

Dikkat edilmesi gereken bir diğer kritik konu ise verilerin gizliliği ve güvenliği. Servis sağlayıcı bu anlamda sertifika sahibi olsa bile bu sertifikanın kim tarafından, hangi kriterler değerlendirilerek verildiğini öğrenmek ayrı bir önem taşıyor. Bu anlamda bulut tabanlı hizmet sağlayıcısı seçerken; güçlü referanslarının olması, sahip olduğu sertifika türleri, sektör tecrübesi ve hatta belki de global anlamda hizmet vermesi dikkat edilebilecek değerli noktalar olarak ön plana çıkıyor. 

Webinarı İzleyin

16 Mart 2023 Perşembe günü düzenlenen webinarda; SAP S/4 HANA geçişi ve e-dönüşüm planlamasına dair merak edilenler ele alındı. Yayın kaydına buradan ulaşabilirsiniz.

1 Ocak 2019’dan bu yana yabancı elektronik hizmet sağlayıcılar, Tayvan’daki bireysel alıcılara elektronik hizmet satmaları durumunda bir tür e-fatura olan bulut fatura kesmek zorunda. Bunun yanı sıra, Tayvan’ın yerel vergi daireleri, zorunlu olmasa da e-fatura kullanımını yaygınlaştırmak için yurt içindeki vergi mükelleflerine yönelik teşvikler çıkarıyor. 

Tayvan’daki e-fatura sistemin ayrıntılarına girmeden önce e-fatura sisteminin temelini oluşturan GUI (Government Uniform Invoice) sisteminden bahsetmek gerekir. 

Government Uniform Invoice (GUI) Nedir? 

GUI, vergi dairelerinin yönettiği ve önceden numaralandırdığı standart bir KDV faturasıdır. Tüm işletmeler, yasal muafiyetler dışında KDV’ye tabi olan her tür mal ve hizmet satışında GUI oluşturmak zorundadır. 

Vergi mükellefleri, Tayvan’daki yerel yetkili vergi idaresi tarafından işletme sicilinin onaylanmasından sonra GUI düzenlemeye başlayabilir. Vergi mükellefleri, basılı GUI ve elektronik GUI (e-GUI) gibi farklı türde GUI’ler oluşturabilir. E-GUI, internet veya diğer elektronik araçlarla oluşturulan, iletilen veya alınan GUI’lerdir.  

1 Ocak 2019’dan bu yana Tayvan’daki son kullanıcılara elektronik hizmet satışı yapan yabancı elektronik hizmet sağlayıcıların e-GUI düzenlemeleri zorunludur. Öte yandan, Tayvan’daki yerli vergi mükellefleri dahil olmak üzere daha genel işletmeler için e-GUI kullanımı isteğe bağlıdır. 

E-GUI nasıl oluşturulur? 

E-GUI oluşturma sırasında vergi mükelleflerinin işletme tescili sürecinde vergi dairelerinin verdiği numaraları kullanması gerekiyor. E-GUI’nin, vergi dairesinin belirlediği bir XML formatına dayalı olarak vergi dairesi tarafından yayınlanan MIG 3.2.1 teknik dokümanına uygun olması gerekiyor. E-GUI oluşturulduktan sonra, işletmelerle son kullanıcılar (B2C) arasındaki işlemler için 48 saat içinde, işletmeler arası işlemlerde (B2B) ise 7 gün içinde fatura bilgilerinin vergi dairesinin platformuna yüklenmesi zorunlu. 

Uygulama kapsamına giren yabancı işletmeler veya e-GUI oluşturmak isteyen kuruluşlar, e-GUI kesmek üçüncü taraf bir hizmet sağlayıcıyla anlaşabiliyor. Alternatif olarak, Maliye Bakanlığı’nın sunduğu yazılımına dayalı bir çözüm uygulanabiliyor. 

İlerleyen süreçte neler bekleniyor? 

Elektronik fatura kullanımı yıllardır Tayvanlı yetkililer tarafından teşvik ediliyor. Sonuç olarak giderek daha fazla işletme e-GUI kullanmaya başladı. Aynı zamanda yabancı elektronik hizmet sağlayıcılarına yönelik elektronik fatura kesme zorunluluğu da ülkede e-faturanın yaygınlaşmasında önemli bir rol oynadı. Tayvan’ın e-fatura süreçlerini dijitalleştirme konusunda uzun bir yol almış olsa da Tayvan’daki düzenlemelere göre hala kağıt fatura kesilebiliyor. Ülkede zorunlu e-fatura kapsamının tüm işletmeleri kapsayacak şekilde genişleyip genişlemeyeceğini görmek için gelecek dönemde gelişmeleri takip edeceğiz. 

Harekete Geçin

Tüm dünyada müşterilerine e-dönüşüm uyumluluğu sağlayabilen Sovos ile, dünyanın her yerinde işletmenizi sorunsuz bir şekilde yönetebilirsiniz.

Son Değişiklikler 

1 Temmuz itibarıyla 2022 yılının ikinci yarısı çoktan başladı. Sürekli işlem denetimi (CTC) alanında değişiklikler de uygulanmaya başladı. Bu blog yazısında hem Avrupa’da hem de Avrupa dışında yaşanan ve sürekli işlem denetiminde tüm dünyayı etkileyebilecek olan önemli gelişmeleri derledik. 

Filipinler: Pilot program 

Filipinler, elektronik olarak kesilen fatura ve makbuzların gerçek zamana yakın şekilde iletilmesini öngören zorunlu CTC sistemini resmen uygulamaya koydu. 1 Temmuz 2022’de Filipinler vergi dairesi Elektronik Makbuz, Fatura ve Satış Raporlama Sistemi (EIS) pilot programını başlattı. 

Bu girişim ilk olarak 2018’de TRAIN yasası olarak da bilinen Hızlandırma ve Kapsayıcılık için Vergi Reformu Yasası kapsamında gündeme gelmişti. Şimdi ise seçilen 100 pilot vergi mükellefi e-faturaları/e-makbuzları EIS platformu üzerinden kesip İç Gelir Bürosu’na (BIR) göndermek zorunda. (Filipinler Zorunlu Sürekli İşlem Denetimi Raporlamasına Doğru İlerliyor | Sovos) 

Romanya: E-Fatura sistemi ve E-İrsaliye 

Romanya, CTC sistemini uygulamak için 2021’den bu yana adımlar atıyordu. 1 Temmuz 2022’den itibaren vergi mükellefleri, işletmeler arası (B2B) işlemlerde yüksek mali riskli ürünlerin tedariği için ve işletmeler ile hükümet arasındaki (B2G) tüm işlemler için CTC e-fatura sistemi olan e-Fatura’yı kullanmak zorunda. Tedarikçiler XML formatında kesilen yapılandırılmış faturalarını E-Fatura sistemine gönderecek. Ardından Maliye Bakanlığı tarafından onay kanıtı olarak bakanlık mührü faturaya vurulacak. Mührü taşıyan faturalar Romanya’daki düzenlemeler uyarınca hukuken geçerli sayılacak. (Romanya: E-Fatura Uygulamasındaki Son Gelişmeler) 

1 Temmuz 2022’de CTC e-fatura zorunluluğu için canlıya geçişin yanı sıra, ülke içinde taşınan yüksek mali riskli ürünlerin izlenmesi için e-irsaliye sistemi de yürürlüğe giriyor. Vergi mükellefleri belli malların taşınmasından önce e-irsaliye belgesi çıkarmak zorunda. Üstelik mükellefler vergi dairelerine ilgili dosyaları XML formatında göndermek zorunda. Romanya hükümetinin 30 Haziran 2022 tarihinde çıkardığı 106 sayılı yasaya ve Acil Durum Kararnamesi’nin 13. ve 14. maddelerindeki değişikliklere göre; 1 Ekim 2022 tarihine kadar e-irsaliye zorunluluğuna uyulmaması durumda herhangi bir ceza uygulanmayacak. Ayrıca,  1 Temmuz 2022’den itibaren SAFT büyük vergi mükellefleri için uygulanmaya başlandı. 

Vietnam: CTC Zorunluluğu 

E-fatura zorunluluğunun kapsamını genişleten ülkeler arasında, 1 Temmuz 2022 itibarıyla ülke içinde faaliyet gösteren, vergiye tabi tüm kişiler için e-fatura kullanımının zorunlu hale geldiği Vietnam da yer alıyor. Daha önce uygulamanın başlaması için beklenen tarih 1 Kasım 2020 olarak belirlenmişti ancak, yerel şirketlerin bu tarihe kadar düzenlemelere uyumlu bir e-fatura çözümü uygulama konusunda karşılaştığı zorluklar nedeniyle tarih ertelenmişti. 

Ayrıca 123 sayılı kararnamede belirlenen düzenlemelere göre; girişimler, ekonomik kuruluşlar, diğer kuruluşlar, aile işletmeleri ve özel kişiler e-fatura kullanmak için bölgelerindeki vergi idaresine kayıt yaptırmak zorunda. (Vietnam: E-Fatura Uygulaması Temmuz 2022’de Başlıyor) 

Portekiz – İşletmeler ve hükümet arası işlemlerde e-fatura kullanımı ertelendi 

42-A/2022 sayılı kararname ile küçük, orta ve mikro işletmeler  ile hükümet arasındaki (B2G) işlemlerde zorunlu e-fatura kullanımı ertelendi. Uygulama için başlangıçta belirlenen tarih 1 Temmuz 2022’ydi. Artık B2G işlemlerde e-fatura kullanımı 1 Ocak 2023’ten itibaren zorunlu olacak.  

Elektronik faturaların PDF formatında gönderilmesi için son tarihin 31 Aralık 2022’ye kadar uzatılmasının ardından, Portekiz hükümetinin mikro, küçük ve orta büyüklükteki işletmeler için B2G elektronik faturaların alınması ve işlenmesi için belirlenen son tarihi de 31 Aralık 2022’ye kadar uzatma kararı alması ile böyle bir erteleme meydana geldi. (Portekiz: KOBİ’ler için Zorunlu B2G Faturalandırma tekrar ertelendi | Sovos) 

Türkiye, Güney Kore ve İtalya: Mevcut uygulamaların kapsamı genişletiliyor 

Türkiye’de vergi dairesi, e-fatura, e-arşiv fatura ve e-irsaliye uygulamalarını kullanması zorunlu olan vergi mükelleflerinin kapsamını genişletti. Bu genişletme, sektör bazında yeni zorunlulukların getirilmesi veya yıllık ciro limitinin aşağı çekilmesi ile gerçekleştirildi. Yeni gereklilikler kısa süre önce yürürlüğe girdi ve değişikliklerin kapsamına giren vergi mükellefleri 1 Temmuz 2022’den itibaren e-belgeleri kullanmaya başladı.  (Türkiye E-Belgelerin Kapsamını Genişletti ) 

Güney Kore’de e-fatura kullanımı 2011’den bu yana tüm kurumsal işletmeler için zorunlu. Kesilen e-vergi faturalarının kesilme tarihinden sonraki bir gün içinde Ulusal Vergi Servisi’ne (NTS) iletilmesi gerekiyor. En son değişiklik, şahıs işletmeleri için uygulanan ciro sınırı ilgili. Sınır 1 Temmuz 2022’den itibaren 200.000.000 KRW’ye indirildi. 

İtalya da CTC gerekliliklerini uygulamada yeni bir aşamaya girdi. Uluslararası faturalardan başlanarak, Esterometro (uluslararası fatura raporu) yerine 1 Temmuz 2022’den itibaren uluslararası fatura verilerinin SDI’ye FatturaPA formatında iletilmesi gerekiyor. Ayrıca, kısa süre önce yayınlanan 73 sayılı kararname ile sınır ötesi fatura raporlama zorunluluğu için limit belirlendi. Vergi mükellefleri sadece her bir işlemde 5.000 Euro tutarını aşan işlemleri raporlamak zorunda. Bu uygulama özellikle 633/1972 sayılı Devlet Başkanlığı Kararnamesi’nin 7 ile 7-octies maddelerine göre İtalya’da bölgesel olarak KDV açısından önemli olmayan mal ve hizmetlerin satın alınmasını kapsıyor. 

Ayrıca geliri 65.000 Euro’ya kadar olan, götürü usulü KDV rejimi (regime forfettario) uygulayan vergi mükellefleri, amatör spor dernekleri ve üçüncü sektör kuruluşları için 1 Temmuz 2022’den itibaren SDI üzerinden e-fatura kesmek zorunlu hale geldi. Son olarak İtalya ile San Marino arasında e-fatura kullanımı da 1 Temmuz 2022’den itibaren zorunlu oldu. İtalya ile San Marino arasındaki e-fatura kesme sisteminde İtalyan vergi mükellefleri için erişim noktası olarak ve San Marino’daki şirketler için yeni ve benzer bir merkez olarak SDI kullanılacak. 

Dünyada birçok ülke sürekli işlem denetimi rejimlerini yürürlüğe sokuyor veya var olan rejimlerin kapsamını genişletiyor ve global ölçekte aktif değişiklikler gerçekleşiyor. Sovos ilerleyen süreçte hangi ülkelerin yerel CTC rejimi kurarak uluslararası standartlara uyum sağlayacağını izlemeye devam ediyor.  

Harekete Geçin

Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir.

Filipinler’de sürekli işlem denetimi (CTC) Elektronik Fatura/Makbuz Sistemi (EIS) hükümetin uygulamanın açılışı için seçtiği 100 büyük vergi mükellefinin kullanımına resmi olarak açıldı. Vergi mükellefleri canlıya geçiş tarihi öncesinde yeni e-fatura sisteminin teknik gerekliliklerini karşılamada zorlansa da, Filipinler planlanan geçiş tarihini değiştirmedi ve pilot uygulamayı 1 Temmuz 2022’de kullanıma açtı. 

Filipinler’deki uygulamada bir kez daha yeni sistemlere uyum sağlama konusunda zorluklar yaşandı ve bu tür süreçlere hazır olmanın hayati önem taşıdığı görüldü 

Sovos, bu yılın ilk aylarında test sürecini başlatan altı pilot şirketten biriyle birlikte hükümetin e-fatura iletim platformu üzerinden e-fatura iletmek üzere EIS’ten onay alan ilk yazılım çözümünü geliştirerek kullanıma açtı.  

Yeni düzenlemeler yayınlandı 

EIS’in canlıya geçmesinden bir gün önce Filipinler vergi dairesi BIR (İç Gelir Bürosu), yeni sistemdeki politika ve yönlendirmeleri içeren ve EIS’te kullanılacak kural ve usulleri belgeleyen 6-20228-2022 ve 9-2022 sayılı Gelir Düzenlemelerini yayınladı. 

Düzenlemeler, kendi CTC e-fatura raporlama sistemlerini başarılı şekilde uygulamış olan pilot vergi mükellefleri için yeni bir gelişme olmasa da, yeni uygulamaya uyum sağlamak için hazırlanan mükellefler için aynı durum söz konusu değil.. Mevzuatla birlikte ülkede resmen e-fatura/e-makbuz kesme ve raporlama sistemi kuruluyor. Bu uygulama ilk kez 2018 yılında Hızlandırma ve Kapsayıcılık için Vergi Reformu Yasası (TRAIN) ile başlatılmıştı. Yeni mevzuat aynı zamanda konuyla ilgili bilgileri içeriyor. 

Kimler uygulama kapsamına giriyor? 

1 Temmuz 2022’den itibarıyla seçilmiş olan 100 pilot vergi mükellefi, e-fatura ve e-makbuzlarını EIS üzerinden kesmek ve göndermek zorunda. Uygulama kapsamında BIR, diğer vergi mükellefleri için 2023’ten itibaren kademeli bir geçiş süreci öngörüyor ancak resmi bir takvim henüz açıklanmadı. 

Aşağıdaki vergi mükellefleri zorunluluk kapsamına giriyor: 

Uygulama kapsamında satış faturaları, resmi makbuzlar, borç ve alacak dekontları, hesap özetleri ve faturalama raporları ve satış düzenlemesi yapılan diğer belgeler EIS platformu üzerinden gerçek zamana yakın şekilde, yani oluşturulma tarihinden itibaren en fazla üç (3) takvim günü içinde elektronik olarak oluşturulup gönderilmek zorunda. Belgelerin JSON (JavaScript Object Notation) formatında iletilmesi gerekiyor. 

Fatura oluşturma ve iletme 

Fatura ve makbuzların oluşturulması ve iletilmesi EIS vergi mükellefleri portalı üzerinden veya API (Uygulama Programlama Arayüzü) kullanılarak yapılabilir. API kullanıldığı takdirde vergi mükellefleri, EIS üzerinden işlem yapmadan önce bir Satış Verileri İletim Sistemi geliştirmek ve buna ilişkin belgelendirmeleri almak zorunda. Bunun için, vergi mükellefinin sistemi hakkında ayrıntılı bilgileri içeren belgeler gönderilerek EIS Belgelendirmesi ve İletim İzni (PTT) için başvuru yapılması gerekiyor. 

Düzenlemelerde EIS’e bağlı vergi mükellefleri için basılı fatura ve makbuz gönderiminin artık gerekli olmadığı belirtilse de, arşivleme gereklilikleri henüz değiştirilmedi. Yani 10 yıllık arşivleme döneminde vergi mükellefleri gönderdikleri belgelerin basılı kopyalarını ilk beş (5) yıl boyunca saklamak zorunda. Bu tarihten sonra kalan 5 yıl için belgeler sadece elektronik formatta saklanabilecek. 

Ayrıca mevzuatta KDV indirimi için sadece EIS üzerinden başarılı şekilde gönderilmiş faturaların kullanılabileceği belirtiliyor. 

Vergi mükellefleri düzenlemelere uyum için henüz hazır değildi 

Pilot uygulamadaki 100 vergi mükellefinin çoğu uygulamanın başlayacağı tarihe uymakta zorlandı. Bu nedenle EIS, belirlenen tarihe kadar gereklilikleri neden karşılayamadıklarını ve uyumu sağlamayı planladıkları tarihi, EIS tarafından onaylanacak olan takvimi de içeren bir Yeminli Beyan sunmaları kaydıyla, belli vergi mükellefleri için uygulamanın başlangıç tarihini değiştirmeyi kabul etti. 

Vergi dairesi, e-faturaların/e-makbuzların EIS’e gönderilmemesi veya geç gönderilmesi durumunda düzenlemelere uyum sağlayamayanlar için cezai yaptırım uygulayabilecek ve sistem üzerinden bildirilmeyen satışlar ek incelemeye tabi olacak. 

İlerleyen süreçte neler olacak? 

Pilot programın başlatılmasından ve CTC’nin yasal çerçevesinin oluşturulmasının ardından hükümet, kapsama giren tüm vergi mükellefleri için 2023 yılında uygulamayı kademeli olarak yürürlüğe koymayı planlıyor. Ancak zorunlu EIS kapsamına girmeyen vergi mükellefleri de isterlerse sisteme kaydolup düzenlemelere uyum sağlamayı tercih edebilir. 

Sovos, pilot vergi mükelleflerinden biri vasıtasıyla, EIS üzerinden e-fatura göndermek için belgelendirilen ilk yazılım sağlayıcısı oldu ve bugün Filipinler’deki CTC e-fatura raporlamasına uyum sağlamaya hazır. Nitelikli çözümümüz ve Filipinler’deki vergi sistemleri hakkındaki tecrübelerimiz ile şirketlerin vergi uyum konularını çözmelerine yardımcı oluyoruz. 

Harekete Geçin

Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir.

Gelişmeler 

Romanya 2021 yılından bu yana sürekli işlem denetimi (CTC) zorunluluğu getirmek üzere adımlar atmaktaydı. Romanya’daki vergi dairesi e-fatura sisteminin uygulanmasına yönelik yasal çerçeveyi sadece bir yıl önce oluşturmuş olsa da, e-Fatura sistemi 1 Temmuz itibariyle spesifik bazı ürünleri içeren işlemler için zorunlu hale geldi. Aynı zamanda, e-faturadan daha sonra gündeme gelen e-irsaliyede tıpkı e-fatura gibi 1 Temmuz itibarıyla zorunlu oldu.  

Romanya E-Fatura sistemi 

Yüksek mali riskli malların tedarikçilerinin 1 Temmuz 2022’den itibaren RO E-Fatura sistemini kullanması zorunlu hale geldi. Tedarikçiler XML formatında oluşturdukları faturalarını sisteme iletmek zorunda. Ardından Maliye Bakanlığı tarafından, faturanın sistem üzerinden kabul edildiğini ve teknik gerekliliklerle uyumlu olduğunu gösteren mali mühür faturaya uygulanacak. Maliye Bakanlığı’nın mührünü taşıyan XML dosyası, Romanya’daki düzenlemelere göre yasal fatura olarak kabul edilecek. 

Romanya, e-fatura zorunluluğu getirmek adına 2006/112/EC sayılı AB Direktifi’nden muaf tutulmak için başvuru yaptı. 139 sayılı yasa uyarınca ANAF (Romanya Vergi İdaresi), AB Direktifi’nden Romanya’nın muaf tutulmasına ilişkin beklenen kararın çıkmasının ardından 30 gün içinde  işletmeler arası (B2B) e-fatura zorunluluğunun kapsamını ve takvimini belirlemek üzere bir talimat yayınlama yetkisine sahip.  

Teknik belgelerle ilgili olarak ANAF kısa süre önce OAUTH (Açık Yetkilendirme) 2.0 prosedürünü yayınlayarak bu vergi mükelleflerinin bir kimlik doğrulama tokeni oluşturmasının ve üçüncü taraf uygulamalara bu tokeni göndererek, SPV için kimlik doğrulaması yapmasının önünü açtı. Diğer yandan en son belgelerin ardından kimlik doğrulama süreciyle ilgili sorunlar çözülmüş gibi görünse de, bu belgelerin Mayıs ayında yayınlanmış olması, Romanyalı yetkililerin işletmelere 1 Temmuz’a kadar sisteme uyum sağlamaları için makul süre verip vermediği konusunda sorulara neden oldu. 

Romanya E-İrsaliye Sistemi 

Romanya e-irsaliye sistemi, e-Fatura ile birlikte uygulamaya konan bir diğer dijitalleşme projesi. Sistemde, belli malların taşıma işlemi başlamadan önce vergi mükelleflerinin bir bilgi teknolojileri sistemi kullanarak e-irsaliye belgesi çıkarması gerekiyor. E-faturada olduğu gibi, vergi mükellefleri bir XML dosyası oluşturmak ve bu dosyayı elektronik sistemler üzerinden vergi dairesine göndermek zorunda. 

E-irsaliye belgelerinin kullanılması zorunluluğu tıpkı e-Faturada olduğu gibi yüksek mali riskli ürün kategorilerini kapsıyor; yukarıda bahsedildiği gibi bu sistem de 1 Temmuz 2022’de yürürlüğe girdi ancak, ANAF tarafından e-irsaliye kurallarına uyulmaması halinde 1 Ekim tarihine dek herhangi bir ceza uygulanmayacağı ilan edildi.. 

Bundan sonra neler olacak? 

Vergi süreçlerini dijitalleştirme konusunda hızlı adımlar atan Romanya’da e-fatura ve e-irsaliye sistemi yüksek mali riskli ürünler için kullanılmaya başlandı. Fakat, yaşanan hukuki ve teknik belirsizlikle zorunluluk kapsamında olan mükelleflerin hem bu belirsizliklerle uğraşması hem de iş süreçlerini yeni zorunluluklara uygun olarak dizayn etmeye çalışmasına neden oldu. 

Buna ek olarak Avrupa Komisyonu’ndan gelecek karara göre işletmeler arası e-Fatura zorunluluğunun kapsamı genişletileceğinden ilerleyen dönemde Romanya’da yeni gelişmeler görebiliriz. 

Harekete Geçin

Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir.