Başarılı e-Dönüşüm projelerinin özelliklerini derlediğimiz yazı dizisinde beşinci konumuz ‘projelerin zamanında tamamlanması için önemli hususlar’… Projenin zamanında tamamlanması için nelere dikkat edilmesi gerektiğini birlikte inceleyelim.

e-Dönüşüm projelerinde başarının yolu yazı dizimizin ilk yazısı, ikinci yazısı, üçüncü yazısı ve dördüncü yazısına linklerden ulaşabilirsiniz. Bu yazıda aktarmak istediğimiz, ‘zamanlama’ için önemli hususlar’ ise şöyle:

Bir projenin zamanında tamamlanabilmesi için öncelikle her adımın iyi kurgulanması, sorumlulukların dağıtılmış olması ve her ekibin kendi sorumluluklarının farkında olması gerekir. Projenin hangi tarihte tamamlanmış olmasına ihtiyaç duyuluyorsa, bitiş tarihi mutlaka bu söz konusu tarihten daha önce olacak şekilde planlanmalıdır. e-Dönüşüm kararı verildikten sonra zaman kaybetmeden erken bir şekilde çalışmalara başlamak ve erken de bitirmek hedeflenmelidir. Her zaman dış kaynaklı riskler ortaya çıkabilir, süre konusunda sıkıntıya düşmeyecek bir planlama bu açıdan da önemli olacaktır.

Daha önce pek çok benzer projeyi başarıyla tamamlamış bir servis sağlayıcı hem sürecin normal akışına hem de olası risklere karşı deneyimlidir ve bu sizin işini çok kolaylaştıracaktır. Deneyimi işin içine katmak projenin zamanında bitmesi için temel destekleyicilerden biridir.

Projenin tüm paydaşlarının sıkı iletişimde olması ve ortak kararlar alabilmesi önemlidir. Örneğin iki farklı departmanınız kendi iş alışkanlıkları gereği aynı süreç için farklı bir yol izlenmesini talep ediyor olabilir. Böyle bir durumda süreci en iyi şekilde yorumlayarak karar vericilerin birlikte değerlendirme yapması çok kıymetli olacaktır.

Test aşamaları senaryo bazlı uygulanmalı, canlı geçişe kadar denenmemiş bir senaryo kalmamalıdır. Çünkü canlı sistemde yaşanacak sorunlar şirketiniz ve çalışanlarınız için büyük bir kaos yaratabilir. Bununla birlikte yasal başvuru süreçleri ya da işlemin büyüklüğü nedeniyle canlı sistemi doğrudan etkileyecek geçişleri sistemlerin en az kullanıldığı ya da kullanılmayacağı günlere planlamak; canlı sistemde etkisi hissedilmeyecek değişimleri ise aralarda yapılacak şekilde planlayarak ilerlemek sürecin daha hızlı tamamlanmasına katkı sağlayacaktır.

Harekete Geçin

Firmanızın ihtiyaçlarına uygun bulut tabanlı ortama geçiş projesi için e-Dönüşüm danışmanlarımızla hemen iletişime geçin.

e-Dönüşüm süreci, e-Fatura, e-Arşiv Fatura, e-Defter ve e-İrsaliye gibi belgelerin elektronik ortamda hazırlanmasını, iletilmesini ve saklanmasını oldukça kolaylaştırdı. Türkiye’nin öncülük ettiği ve şimdi birçok ülke tarafından benimsenen bu sistem, sunduğu kolaylıklarla takdir topluyor. Ancak, bu yolculukta karşılaşılan bazı zorluklar da bulunuyor. Bu zorlukları aşmak için gerekenleri birlikte inceleyelim…

e-Dönüşüm süreci başta bir zorunluluk olarak hayatımıza girse de sistemleri ve e-Belgeleri kullanmaya başladıkça gönüllü geçişler de arttı. Sunduğu kağıt ve zaman tasarrufu, belgelere her an her yerden ulaşılabilmesi, şirketin bugünü ve geleceğine dair anlamlı veriler ortaya çıkarabilmesi bu sistemin en çok beğenilen özellikleri. Diğer yandan sürecin başlangıcında ise belli başlı zorluklar yaşandı, yaşanabiliyor. Sovos uzmanları olarak bu zorlukları tüm ülkelerde takip edebiliyoruz. Ülkelerin bu alandaki uygulamaları farklı olsa da sorunlar belli başlı noktalarda birleşiyor. Bu zorlukları aktararak e-Dönüşüm süreci hazırlığında sağlam adımlarla ilerlemenize, süreci sorunsuz atlatmanıza katkı sunmayı amaçlıyoruz. İşte sürecin başlangıcında karşılaşılabilen zorluklar:

1. Kötü Veri Kalitesi

Eskiden fatura, irsaliye gibi belgelerinizi düzenlerken, defterlerinize bilgileri kaydederken yaptığınız hatalar çok büyük bir sorun yaratmıyordu. Günümüzde ise kağıt formatındayken denetlenmeyen bazı içerikler artık denetlendiği için kaynak verilerin doğruluğu çok önemli. Örneğin e-Faturaya ilk geçtiğimiz yıllarda birçok müşterimiz karşı tarafın vergi kimlik numarasını doğrulamakla ilgili bir süreç geçirdi. Çünkü yanlış kimlik numarası kağıt üzerinde belki bir parafla düzeltilebilirken, e-Belge sisteminde faturanın alıcıya ulaşmaması demek. Yılların tecrübesi ve geliştirmeleri ile şimdi her şey daha otomatize olmuş durumda. Bu da sürece yeni başlayanlar için ilk başlayanlara göre epey kolaylık sağlıyor.

2. Karmaşık İşlem Türleri

“e-Faturaya geçiş yaptım, artık tek bir format üzerinden tüm işlemlerimi yapacağım” diye düşünmeden önce her bir fatura türünün kendine has kuralları, uygulamaları olduğunu bilmenizde fayda var. Satış faturaları belki birbirine benziyor ama gümrük faturaları iade faturaları gibi farklı türler de söz konusu. İş alanınıza ve kullandığınız fatura türlerine göre sizin de bu kuralları öğrenmeniz gerekiyor. Deneyimli bir özel entegratör seçimi, karmaşık işlem türleri ile rahatlıkla başa çıkmanız açısından çok kıymetli.

3. Tutarsız Uygulamalar

Satış ya da faturalama süreci ile ilgili daha önce farklı farklı sistemler/uygulamalar kullanmış ve hatta hala kullanıyor olabilirsiniz. e-Belge süreciyle, bu uygulamaların yönetimi sizin için eskiden olduğundan daha da önemli olacak. Eğer söz konusu uygulamaları kullanmaya devam edecekseniz, bu uygulamaların yeni sistemlerle çok iyi bir şekilde ‘konuşabilmesi’ gerekecek. Sistemler arasında verilerin aktarılamaması ya da hatalar meydana gelmesi, vergi dünyasında başınızı ağrıtabilecek sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle daha yolun başındayken eski sistemleri de gözden geçirerek bilinçli adımlar atmalısınız.

4. Sürekli Değişen Regülasyonlar

Dünyanın her yerinde regülasyonlara uyumluluk sürekli değişiyor, “Yaptık, bitti” demek şimdilik mümkün olmuyor. Hemen her ülkede gözlemlerimiz bunu doğruluyor. Kurallar belli tarihlerde güncelleniyor, teknolojiler yenileniyor, yeni belgeler sisteme ekleniyor, oranlar değişiyor… Kısacası değişim işleyişin bir parçası oluyor. Bu değişimleri düzenli olarak takip ederek onlara uyumlanmak gerekiyor. e-Dönüşümü ‘bir an önce gerçekleşecek’ bir adım olarak değil, sürekli yürüyeceğiniz bir yol olarak görerek hazırlığınızı bu yönde yapmanız gerekiyor. Bu yolu yalnız yürümemek için de sizi güncellemelerden düzenli olarak haberdar edecek iyi bir özel entegratör seçimi yapmalısınız.

Bazen bazı yasal değişikliklerin karar verildikten sonra 2-3 gün içinde uygulanması bile gerekebiliyor. Hakim olmadığınız bir konuda bu kadar hızlı adım atabilmeniz ne yazık ki pek mümkün olmuyor.

Harekete Geçin

e-Dönüşüm sürecinde karşılaşılabilecek zorlukları da içeren geniş kapsamlı webinarımızı linke tıklayarak dinleyebilir, süreçle ilgili sorularınız için bu linkten bize ulaşabilirsiniz.

Başarı Hikayesi: Sanofi Sağlık e-Dönüşüm Çözümleri

Sanofi Sağlık

Fransa merkezli yenilikçi bir küresel sağlık şirketi Sanofi Sağlık, Dünya genelinde 100’den fazla ülkede faaliyet gösteriyor. Tedavi çözümleri, biyoteknolojik ilaçlar, aşılar ve tüketici sağlığı ürünleri ile Türkiye’de geniş bir ürün yelpazesi sunuyor.

Neden Sovos?

“10 yıl önce birlikte çalışmaya başladığımız Sovos’un e-İrsaliye, e-Fatura, e-Arşiv, e-Defter, e-İhracat ürünlerinden faydalanıyoruz. Regüle edilen, çok sayıda kuralın olduğu bir sektörde Sovos’un sunduğu çözümler hayatımızı kolaylaştırıyor. Çalışmalarımızı bugüne dek “On-Premise” olarak gerçekleştirmiştik ancak önümüzdeki dönemde çağın gereksinimlerini karşılamak, paketlerimizi güncellemek için Sovos Cloud çözümlerine geçeceğiz.”

Selim Keleş

Sanofi Sağlık Dijital Program Lideri

Sovos olarak yürüttüğümüz tüm e-Dönüşüm projelerinde ekibimizde mutlaka bir ‘Bilgi Güvenliği Uzmanı’ yer alıyor. Bilgi güvenliği uzmanının projelerde neden mutlaka bulunması gerektiğini sizlere daha iyi açıklamak için sorularımızı Bilgi Güvenliği Müdürü Cemile Yıldız’a yönelttik…

Rolünüzden ve Sorumluluklarınızdan Bahseder Misiniz?

EMEA bölgesi Bilgi Güvenliği Müdürü olarak Sovos’un bilgi güvenliği stratejilerinin oluşturulması, uygulanması ve yönetilmesinin yanında; müşterilerimizin verilerinin doğru, güvenli ve erişilebilir olması için fiziksel ve siber güvenlik stratejilerinin geliştirilmesinden ve uygulanmasından sorumluyum.

Sovos, küresel alanda bir CISO (Baş Bilgi Güvenliği Sorumlusu Başkanı) tarafından yönetilen, rolleri ve sorumlulukları açıkça tanımlanmış özel bir ‘Bilgi Güvenliği’ departmanına sahip. Bu departman Kuzey Amerika, Güney Amerika ve EMEA’yı kapsayan üç kıtada bulunan liderler tarafından yönetiliyor. İçerisinde Bilgi Güvenliği Mühendisleri, Bilgi Güvenliği Analistleri ve Risk Analistleri olarak üç farklı rolü barındıran, yaklaşık 23 kişilik bir ekipten oluşuyor.

Bilgi Güvenliği departmanı olarak öncelikli sorumluluklarımızı şöyle sıralayabilirim:

Bunların yanında Sovos’un bilgi güvenliği stratejisinin oluşturulması ve geliştirilmesine liderlik etmek, Sovos’un güvenlik hedeflerini ve önceliklerini belirlemek, güvenlik ve risk yönetimi stratejileri oluşturmak/uygulamak, yeni teknolojilerin güvenli entegrasyonunu sağlamak, yeni güvenlik tehditleriyle başa çıkmak için yöntemler geliştirmek ve üst düzey yöneticilere raporlar sunarak güvenlik stratejilerini ve başarılarını paylaşmak da görevlerimiz arasında.

Firmaların Siber Güvenlik ve Veri Koruma Konusundaki Gereklilikleri Hakkında Bilgi Verebilir Misiniz? Firmaların Ölçeğine Göre Farklılıklar Söz Konusu Mu?

Öncelikle firmaların hizmet verdikleri sektör gereği siber güvenlik ve veri koruma konusundaki gereklilikleri farklı olabilir. Sektörel düzenlemelere uygun olacak şekilde güvenlik politikaları, prosedürler ve kontroller geliştirmek ve uygulamak önemlidir.

Büyük Ölçekli Firmalar karmaşık ve geniş BT altyapılarına sahip olabilirler. Bu altyapının güvenliği için, ağ güvenliği, sunucu güvenliği, veri tabanı güvenliği gibi çeşitli katmanlarda güvenlik önlemleri almak önemlidir. Bunun yanında büyük ölçekli firmalar genellikle daha fazla personel ve kaynağa sahiptir. Bu, siber güvenlik ekiplerini güçlendirmek, güvenlik operasyonlarını izlemek ve olaylara yanıt vermek için daha fazla imkan sağlayacaktır.

Küçük Ölçekli Firmalar ise genellikle daha sınırlı kaynaklara sahip olabilir. Ancak temel güvenlik önlemlerini almak çok önemlidir. Güçlü parolalar kullanmak, güncel yazılımlar ve sistemler kullanmak, temel ağ güvenliği önlemlerini uygulamak ve verilerin yedeklenmesi gibi…

Küçük ölçekli firmalar, siber güvenlik yeteneklerini geliştirmek için dış kaynaklardan (outsourcing) yararlanabilir, güvenlik danışmanlık/yönetim hizmetleri sağlayıcıları ile çalışabilirler. Küçük ölçekli firmalarda, tüm personelin güvenlik konusunda bilinçli olması ve güvenlik politikalarına uyması önemlidir. Çalışanlara güvenlik eğitimleri ve farkındalık programları sunarak, sosyal mühendislik saldırılarına karşı korunmalarını sağlamak önemlidir.

Büyük ölçekli firmalar, siber saldırılara karşı daha büyük bir hedef olabilir. Bu nedenle, gelişmiş güvenlik çözümleri, güvenlik testleri ve saldırı tespit sistemleri gibi ileri düzey koruma önlemlerine yatırım yapmak önemlidir. Küçük ölçekli firmalar müşteri verisi işliyorlar ise, verilerin doğru şekilde korunması ve gizlilik gereksinimlerine uyulması büyük önem taşır. Veri şifrelemesi, erişim kontrolleri, veri yedeklemeleri gibi önlemler, verilerin korunmasında yardımcı olabilir.

Firmaların Doğru Siber Güvenlik ve Veri Koruma Prosedürlerine Sahip Olmasının Önemini Açıklayabilir Misiniz?

Doğru siber güvenlik ve veri koruma prosedürlerine sahip olmak, bir şirketin başarısı ve sürdürülebilirliği açısından hayati öneme sahip. Bunlar şirketlerin müşteri bilgileri, finansal veriler, ticari sırlar veya stratejik bilgiler gibi önemli varlıklarını içeren hassas ve değerli verilerini korumalarını sağlar. Yanlış yapılandırılmış veya yetersiz güvenlik önlemleri, bu tip verilerin yetkisiz erişime, veri sızıntılarına veya saldırılara maruz kalma riskini artırabilir.

Doğru yapılandırılmış bir güvenlik çerçevesi, bir şirketin faaliyetlerini durdurabilecek veya olumsuz etkileyebilecek siber saldırı veya veri kaybı durumunda; veri kaybını önleme, saldırıları tespit etme ve iş sürekliliğini sağlama yeteneğini artırır.

Birçok sektör, veri koruma ve gizlilik konusunda çeşitli yasal düzenlemelere tabidir. Doğru güvenlik prosedürleri, şirketin bu düzenlemelere uymasını sağlar. Uyumluluk gerekliliklerini yerine getirmemek, yasal yaptırımlara ve itibar kaybına neden olabilir. e-Dönüşüm ile birlikte şirketler belge süreçlerini dijital ortamlara taşıyorlar fakat ilk aşamada bu belgelerin güvenliğini hesaba katmayanlar olabiliyor. Oysa hem kendileri hem de birlikte iş yaptıkları her kurum için bu bilgilerin güvenliği önem taşıyor, verilerin iyi korunamaması itibarda onarılması güç zararlar oluşturabiliyor.

Siber Güvenlik ve Veri Koruma Hakkında Şirketlere Herhangi Bir Tavsiyeniz Var Mı?

Siber güvenlik sürekli bir çaba gerektirir, tek bir çözüm veya adım yeterli olmayabilir, bu nedenle bütünsel bir yaklaşımla güvenlik programlarının uygulanması önemlidir. Şirket içi farkındalığın artırılması, eğitimler düzenlenmesi, güvenlik politika ve prosedürlerinin oluşturulması, bunların uygulanması, güçlü parolaların ve kimlik doğrulama sistemlerinin kullanılması çok önemli. Ayrıca yazılım ve sistemlerin güncelliğinin korunması, veri sınıflandırması ve veri şifrelemesi yapılması, zayıf nokta taramaları ve sızma testlerinin periyodik olarak uygulanması gerekiyor. İş sürekliliği planlarının oluşturulması, üçüncü taraflarla ilişkilerin değerlendirilmesi, güvenlik olaylarının izlenmesi ve yanıtlanması önemli çalışmalar. Tüm bunların en iyi şekilde yapılabilmesi için ise üst düzey yönetimin siber güvenlik konusundaki taahhüdü ve desteğinin kritik olduğunu özellikle belirtmek isterim.

Bunların yanında güvenlik programları, işletmelerin veri güvenliğini sağlamak ve tehditlere karşı koruma sağlamak için önemlidir, ancak aynı zamanda iş operasyonlarına zarar vermemelidir. İşletmeler için en etkili güvenlik stratejisi, iş ihtiyaçlarına ve sektörel gereksinimlere uyum sağlamak için özelleştirilebilir ve esnek bir yaklaşımı içermelidir. Sovos hem veri güvenliği hem de iş sürekliliği açısından dengeyi sağlamak amacıyla güvenlik programının iş ihtiyaçlarını karşılayan ve operasyonu hantallaştırmayan bir yaklaşımı benimsemektedir.

Siber Güvenlik ve Veri Korumanın Geleceği Hakkındaki Düşünceleriniz Neler?

Teknolojinin hızla ilerlemesi ve dijital dönüşümün yaygınlaşmasıyla; siber tehditlerin çeşitliliği ve sofistikasyonu da artıyor, siber güvenlik ve veri koruma gün geçtikçe daha karmaşık hale geliyor. Teknolojinin hızına paralel olarak bu konuların da önemini artırarak korumaya devam edeceğini düşünüyorum. Şirketlerin sürekli olarak güvenlik önlemlerini güncellemeleri, yenilikçi teknolojileri ve tehditleri izlemeleri gerekecek. Siber saldırganlarla mücadele için iş birliğinin önemi artacak. Buna ek olarak yapay zeka ve makine öğrenmesi teknolojilerinin saldırıları tespit etmek, zararlı yazılımları engellemek ve güvenlik olaylarını otomatik olarak analiz etmek için daha yaygın olarak kullanılmasını bekliyoruz.

Gelecekte küresel düzenleyici kurumların veri koruma ve gizlilik konusunda daha sıkı düzenlemeler getirmesi bekleniyor. Bu nedenle, şirketlerin veri koruma politikalarını güncellemeleri ve uyumlu olmaları önem kazanıyor. Her ne kadar pek çok teknolojik güvenlik önlemleri alınsa da insan faktörü siber güvenlik açısından hala büyük bir zayıf nokta olarak kalacak. Bu nedenle sosyal mühendislik saldırıları, dolandırıcılık amacıyla gönderilen e-postalar ve güvenlik politikalarına uyumsuzluk gibi sorunların; çalışanların eğitimi ve farkındalığıyla ele alınması, insan faktörünü göz ardı etmeden güvenlik kültürünün geliştirilmesi önemini korumaya devam edecek.

Sovos, Firmaların e-Dönüşüm Süreç Yönetiminde Siber Güvenlik ve Veri Koruma Konusunda Nasıl Yardımcı Oluyor?

Bu soruyu yanıtlamaya önemli bir bilgiyi paylaşarak başlamak isterim: Sovos olarak 2008’den beri ISO 27001 sertifikalı bir güvenlik programına sahibiz. ISO standartlarına aşina olan firmalar, ISO standardına uygunluğun yanı sıra belirli bir olgunluk seviyesini koruma ve her yıl üstüne katarak daha fazla hassasiyet ve uyumluluk konusunda çaba gösterirler. Güvenlik programımızın olgunluk seviyesini korumadan, büyüme göstermeden Bu kadar uzun zamandır sertifikanın sürekliliğini sağlamak mümkün olmazdı. Sektörde farklılaşmamızda, bilgi güvenliği konusunda öncü olmamız ve olgunluk seviyemizin yüksek olmasının payı büyük. Bilgi güvenliği konusunda en son teknolojileri kullanarak, müşterilerimizin ve çalışanlarımızın verilerini koruyoruz. Ayrıca, bu konuda üst düzey sertifikalara sahip olan personelimizle de farklılaşıyoruz. Böylece, müşterilerimize en yüksek seviyede güvenli bir hizmet sunmayı taahhüt ediyoruz.

Bilgi güvenliği programımız, farklı sektörlerden ihtiyaçları karşılayacak şekilde tüm alanları kapsıyor, en kısıtlayıcı kontrollerin uygulayan bir yaklaşımla sürekli iyileşme ve gelişme gösteriyor. Bu sürekli iyileşme, bir düzenleme veya gereklilik söz konusu olduğunda değişikliğe uyum sağlama konusundaki duyarlılığımız ve hızımızı olumlu etkiliyor.

Siber tehditlerin sürekli olarak evrim geçirmesi sebebiyle Sovos olarak tüm güvenlik politikalarının ve kontrollerinin gözden geçirilmesi ve güncellenmesi ile düzenli olarak ilgileniyoruz. Bu da hem iş sürekliliğini hem de güvenlik programımızın sürekliliğini sağlıyor. Birlikte çalıştığımız müşterilerimiz de bu sayede gönül rahatlığıyla kendi işlerine odaklanabiliyorlar.

Harekete Geçin

Firmanızın ihtiyaçlarına uygun bulut tabanlı ortama geçiş projesi için e-Dönüşüm danışmanlarımızla hemen iletişime geçin.

Başarı Hikayesi: TikTak e-Belge Süreçleri

TikTak

2020 yılında kurulan Tiktak, bireylerin ve kurumların dakikalık araç kiralama ihtiyaçlarını karşılayan vearaçların kullanıldığı kadar ödemeolanağı sağlayan araç paylaşım markası. Kişileri özgürleştiren ve yaşam kalitelerini artıran, çevreye duyarlı yeni nesil ulaşım çözümü olma misyonuyla; bireyleri ve kurumları şehirde 7/24 mobil olma imkanı ile buluşturuyor, müşterileri şehrin her noktasına özgürce ulaşabiliyor.

Problem Tanımı

Hedef Filo, araç kiralama sektöründe işlerini yürütmekteydi. Bir süre sonra yeni bir ihtiyacın farkına varan Hedef Filo, Tiktak’ı kurdu ve anlık araç kiralama seçeneğini müşterilerine sunarak hayatına başladı. Sovos’la iletişime geçmeden önce SAPB1’a geçiş süreci içerisindelerdi. e-Dönüşüm özelinde de TikTak’ın işlem hacminde yaşadığı sürekli artış ve yasal düzenlemelerin takibinin zorluğu ile karşı karşıyalardı. Yüksek sayıdaki fatura süreçlerinin karmaşıklığını gidermek istiyorlardı. 

Çözüm Yöntemi

Şirketin, sektörde tecrübeli bir entegratör arayışı Sovos ile anlaşarak sonuçlandı. Sovos ile ‘public cloud’ üzerinden çalışmaya başlayan Tiktak’a, dört temel e-Dönüşüm ürünü olan e-Fatura, e-Arşiv Fatura, e-Defter ve e-İrsaliye ile hizmet sunulmaya başlandı. Yenilikçi bir yaklaşımla kurulan ve büyümesine bu şekilde devam eden firmaya Sovos olarak yeni paket ve kontör yapımızla hizmet vermeye başladık. Firmada, Sovos’un mevcut kontör yapısına farklı bir şekilde geliştirmiş olduğu hizmeti kendi DNA’sına fazlasıyla uygun buldu.

Çözüm Sonrası Neler Değişti?

Sovos’un sistemsel gücü, teknik ekiplerinin bilgi ve ilgisiyle TikTak’ın işlem hacminde yaşanan artışlar bir problem olarak gözükmekten çıktı. Yüksek miktarda e-Belge işlemleri sorunsuz bir şekilde yürütülmeye başlandı. Böylece TikTak konuyla ilgili operasyonel yükten kurtularak ana faaliyet alanına odaklanabildi.

Neden Sovos?

Bireylerin ve kurumların dakikalık araç kiralama ihtiyaçlarını karşılayan vearaçların kullanıldığı kadar ödemeolanağı sağlayan yeni nesil bir çözümAraç paylaşım markası TikTak sunduğu bu çözümle pazara girdiği ilk günlerden itibaren hızla artan bir taleple müşterilerle buluştu. Tabii işlem hacmi arttıkça e-Belge süreçlerindeki hızının, sistem gücünün de artması gerekiyordu. TikTak Finanstan Sorumlu Başkanı Ayşen Kahraman, büyüme hızlarına rahatlıkla ayak uydurabilen özel entegratörün seçimini şöyle anlatıyor: 

Özel entegratör seçimi yaparken bizim için en önemli konu e-Belge süreçlerimizdeki karmaşıklığın giderilmesi, hız ve güvenilirlikti. Sovos’un uzman ekipleri yaşadığımız sorunlarla hızlı bir şekilde ilgilendi, e-dönüşümün operasyonel yükünü üzerimizden aldı. Çok yüksek sayıda fatura sürecini hızlı, doğru ve sorunsuz bir şekilde yürütmeye başladılar. Sistemleri, önümüzdeki yıllar için planlanan büyüme hızımıza ve işlem hacmimize de şimdiden hazır olduğunu hissettiriyor. 

Ayşen Kahraman

TikTak Finanstan Sorumlu Başkanı

e-Gider Pusulası zorunluluğu ile ilgili olarak e-Belge kullanıcılarının akıllarında “e-Gider pusulası nedir?”, “e-Gider Pusulası nasıl düzenlenir?”, “e-Gider pusulası kimlere zorunlu?” gibi pek çok soru bulunuyor. e-Gider Pusulası 509 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’ne eklenen belge türlerinden biri ancak Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) bu belgenin kullanımı ile ilgili henüz teknik bir kılavuz yayınlamadı. Bu nedenle henüz yoğun bir kullanımı söz konusu değil. Mevcut bilgilerle e-Gider pusulası hakkındaki sorularınızı yanıtladık. Teknik kılavuz yayınlandığında bu yazıyı sizler için güncelleyeceğiz…

e-Gider Pusulası Nedir?

Yazımıza “e-Gider Pusulası nedir?” sorusunu yanıtlayarak başlıyoruz. e-Gider Pusulası, kâğıt ortamda düzenlenen gider Pusulasının, e-Belge olarak elektronik ortama aktarılmış hali. Gider Pusulası ise vergi mükellefi olan kişilerin vergi mükellefi olmayan kişilerden satın aldıkları mal ve hizmetleri belgelendirmek amacı ile oluşturuldukları bir tür evrak.  Aynı zamanda tüketiciye satılan malın iade alınması durumunda da düzenlenebiliyor.

e-Gider Pusulasının kullanımıyla, kâğıt ortamda düzenlenen gider Pusulasının, e-Belge olarak elektronik ortama aktarılması, muhatabının talebi doğrultusunda elektronik ortamda ya da kâğıt olarak iletilebilmesi, elektronik ortamda muhafaza ve ibraz edilebilmesi mümkün oluyor. Belge bu şekilde GİB’e elektronik ortamda iletilebiliyor ve raporlanabiliyor.

Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde belirlenenler, defter tutma zorunluluğu olan serbest meslek sahipleri ve çiftçiler tarafından vergiden muaf olan esnafa; yaptırılan işler ya da satın alınan mallar için düzenleniyor.

e-Gider Pusulası Zorunluluğu ile İlgili Detaylar

e-Gider Pusulası ile ilgili en çok sorulan diğer sorular ise e-Gider Pusulası zorunluluğunun kimleri kapsadığı ve bu elektronik belgenin kullanıcılarına nasıl avantajlar sağladığı yönünde.

e-Gider Pusulası uygulaması, Gelir İdaresi Başkanlığınca kendisine yazılı bildirim yapılan mükellefler dışındaki mükellefler için zorunlu bir uygulama değildir. Kendisine yazılı bildirim yapılan ya da başkanlığın resmi sitesinden yapılan duyuruda kapsama alınan mükelleflerin, yine kendilerine belirtilen süre (3 ay) içerisinde belgenin kullanımına başlaması gerekiyor.

e-Gider Pusulası uygulamasının kullanıcıları için sağladığı en önemli avantaj, kâğıt gider Pusulasına göre daha pratik bir kullanım sunuyor olması. Belgeleri, elektronik ortamda düzenlemek, muhafaza etmek ve iletebilmek işlemlerin daha hızlı gerçekleşmesini sağlıyor. Bu belgelere istenilen zamanda, istenilen yerde ulaşmak mümkün oluyor. Ayrıca bu yolla kağıt israfı da ciddi ölçüde azaltılmış oluyor. Hem kağıtların kullanımı azalıyor hem de sonrasındaki kağıt atıkların önüne geçiliyor.

Günümüzde dijitalleşmenin getirisiyle sosyal medya üzerinden tanıtım yaparak gelir elde etme imkanı kazanan ‘influencer’lar, çoğunlukla iş birliği yaptığı markalara gider Pusulası keserler. Teknoloji ile bu kadar yakın olan kişilerin kağıt belgeleri tek tek işlem yaparak kullanması oldukça zorlayıcıdır. e-Gider belgesi işlerini son derece kolaylaştırır ve hızlandırır, pratiklik kazandırır.

Diğer yandan e-Gider Pusulası uygulaması için özel entegratör kullanımı tercih edilmesi halinde, sağlayacağı danışmanlık hizmetinden yararlanarak olası sorunlara en kısa sürede çözüm bulunabilir.

e-Fatura ile e-Gider Pusulası İlişkisi

e-Gider Pusulası düzenleme zorunluluğu ile e-Fatura arasında da bir ilişki bulunuyor. e-Gider Pusulası uygulamasına dahil olmak isteyen mükelleflerin mutlaka e-Fatura uygulaması kullanması gerekiyor.

e-Gider Pusulası Başvurusu Nasıl Yapılır?

e-Fatura uygulaması kullanımının yanı sıra mükelleflerin sistemlerinin, tebliğde açıklanan usul ve esaslara uygun olarak, e-Gider Pusulası düzenleyebilecek şekilde hazırlıklarını tamamlaması ihtiyacı bulunuyor. Hazırlıkların tamamlanmasının ardından elektronik olarak ya da interaktif vergi dairesinden başvuru yapılabiliyor. Süreçte bir özel entegratör desteği alınabiliyor.

e-Gider Pusulası Nasıl Kesilir?

e-Gider Pusulasının öncelikle bir şablonu olmalıdır. Bu şablonda alıcının adı, soyadı; alıcı tüzel bir kişi ise unvanı, alıcının vergi dairesi, T.C. kimlik numarası ya da vergi kimlik numarası ile adresi; işin mahiyeti ve ücreti; malın cinsi, türü, miktarı, bedeli; malın ya da hizmetin vergisi ve varsa diğer kesintilerin tutarı, başkanlığa ait sistem üzerinden belgenin elektronik ortamda sorgulanmasını, doğrulanmasını ve görüntülenmesini sağlayan barkod ya da karekod bilgilerinin bulunması gerekir.

Gider Pusulası elektronik ortamda düzenlendiğinde en az bir adet örnek çıktı alınması ve bu çıktının belgeyi düzenleyen taraf ile muhatabı olan tarafından ıslak imza ile imzalanması gerekir. Belgeyi düzenleyen tarafın bu belgeyi kâğıt ortamında muhafaza ve ibraz etmesi gerekir. Belge muhataba kâğıt ortamında ya da elektronik ortam üzerinden iletilebilir. Daha önce açıklanan bilgilerde e-Gider Pusulasının muhataba kâğıt ortamda iletilmesi durumunda kâğıt belgenin her iki tarafça ıslak imza ile imzalanması şart konulmuştu. Ancak daha sonra 509 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Tebliğinde yapılan değişiklikle e-Gider Pusulası uygulamasında, elektronik ortamda düzenlenen ve elektronik sertifika ile

imzalanan e-Gider Pusulasının en az bir örnek kâğıt çıktısının sadece muhatabı tarafından ıslak imza ile imzalanması yeterli hale gelmiş, düzenleyenin ayrıca kağıt çıktı üzerinde ıslak imza atma şartı kaldırılmıştır.

Gider Pusulasında KDV Olur mu?

Gider Pusulası hasılat ve gider belgeleyen bir evrak olmasıyla birlikte, gerçek usulde vergi mükellefi olmayanlardan mal satın alanların veya iş yaptıranların, satın aldıkları mal veya yaptırdıkları işler karşılığında düzenlendiği için üzerinde KDV hesaplanmaz ve gösterilmez. Gider Pusulasında stopaj vardır. Vergi kesintisi, ödeme alıcıya ulaşmadan önce yapılır.

Stopaj Nedir?

Gelir vergisinde stopaj, gelir henüz sahibinin eline geçmeden verginin kesilmesini ifade eder. Normalde kişinin kazancını belgelemesi ve beyan etmesi sonucu vergi kesilirken, stopaj kazanç henüz beyan edilmeden kesilen vergidir. Yasa ile belirlenen oranlara uygun olarak yapılan kesinti,   tarafından vergi dairesine yatırılır.

Gider Pusulası Stopaj Oranı Nedir?

Gider Pusulası stopaj oranları, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 94’üncü maddesinde yer alır. Farklı ticari faaliyetlere, alınan hizmete ya da ürüne bağlı olarak gider pusulası stopaj oranları da farklılık gösterir. Güncel stopaj oranlarını linke tıklayarak öğrenebilirsiniz.

Gider Pusulası Yerine Geçen Durumlar Nelerdir?

Vergi Usul Kanunu’nun 234’üncü maddesine eklenen hükümle bazı belgelerin varlığı durumunda, ayrıca gider Pusulası düzenlenmesine gerek olmadığı belirtilir. Buna göre:

Harekete Geçin

Bu yazımızda e-Gider Pusulası ile ilgili en çok sorulan soruları yanıtladık. Aklınızdaki diğer sorular ve e-Gider Pusulası hizmeti hakkında Sovos’un uzman ekiplerinden bilgi almak için linke tıklayarak iletişim bilgilerinizi bırakabilirsiniz.

Başarılı e-Dönüşüm projelerinin özelliklerini derlediğimiz yazı dizisinde dördüncü konumuz ‘proje sürecinde dikkat edilmesi gerekenler’… e-Dönüşüm projenizin başarıyla sonuçlanması için servis sağlayıcınıza büyük rol düşüyor. Servis sağlayıcınız konusuna her alanda hâkim değilse, burada belirtilenleri dikkate alarak süreci ilerletmeniz faydalı olacaktır… 
e-Dönüşüm projelerinde başarının yolu yazı dizimizin ilk yazısı, ikinci yazısı ve üçüncü yazısına linklere tıklayarak ulaşabilirsiniz. Bu bölümde ise projenin başarıya ulaşabilmesi için dikkat edilmesi gerekenleri aktarıyoruz:

Sorumlulukları İyi Belirlemek: Süreçte birkaç farklı ekibin sorumluluğu alacaktır. Hizmet alan firma ve servis sağlayıcı arasındaki iş birlikleri en baştan belirlenmelidir.

Risklere Karşı Eylem Planının Hazır Olması: Proje süresince karşılaşılabilecek ihtimaller baştan belirlenerek hazırlıklı olunabilir. Beklenmedik bir risk ortaya çıktığında verilen yanıt ile ‘böyle bir risk ortaya çıkabilir, çıkarsa şu şekilde hareket edilmelidir” diye daha önceden hazırlık yapılan bir riske verilen yanıt çok farklı olacaktır. Projenin gelişimiyle birlikte eylem planı da güncellenmelidir.

Haftalık Toplantılarla Süreci Takip Etmek: Risk listesi takibi, gelişmeleri birlikte izlemek, iletişim kanallarını açık tutmak ve tüm bunları haftalık olarak birlikte değerlendirmek, projenin sağlıklı ilerlemesi için en iyi yollardan biri.

Test Senaryolarının Hazırlanması: e-Dönüşüm projelerinin standart test senaryoları vardır ancak müşteriden müşteriye değişebilecek ek koşullar olabilir. Müşteri beklentileri ve sistemlerini iyi anlayarak senaryoları da bu farklılıklara adapte etmek gerekir. Müşterilerin de farklılaşan beklentilerini iyi aktarması önem taşır. Örneğin bir müşteri bütün gönderimleri otomatik sürece bağlamak istiyor olabilir ya da gelen faturalarını standart sunulan SAP ekranlarından değil de bir servis aracılığıyla farklı noktalarda görüntülemek isteyebilir. Bunların mutlaka test senaryolarına eklenmesi gerekir. Bu şekilde test zamanı geldiğinde doğru şekilde kontroller yapılabilir ve süreç hakimiyeti oluşturulabilir.

Başarılı e-Dönüşüm projelerinin özelliklerini değerlendirdiğimiz yazı dizimizde bir sonraki yazımız e-Dönüşüm projelerinin zamanında tamamlanabilmesi için önemli hususlar hakkında olacak.

Webinarı İzleyebilirsiniz

Dilerseniz bu yazı dizisinin kapsadığı tüm konuları ilgili webinar kaydından da dinleyebilirsiniz.

Başarı Hikayesi: Türk Hava Yolları
e-Dönüşüm Süreçleri

 

Türk Hava Yolları

1933 yılında kurulan THY, bugün dünyanın en fazla ülkesine uçan havayolu şirketi. 419 uçağa sahip olan firma, 120’den fazla ülkeye uçuş gerçekleştiriyor. 

Problem Tanımı

Dünyanın birçok noktasına ulaşım sağlayan THY’nin, birbirinden farklı ülkelerin regülatif güncellemelerini takip etmesi gerekiyordu. Kendi sistemlerindeki proje geçişleri ve güncelleme taleplerine anlık çözümler üretebilecek, verimliliğini artıracak global bir entegratörle çalışmak istiyordu.

Çözüm Yöntemi

Sovos, 2017’den itibaren THY’ye hizmet sunmaya başladı. Türkiye’de regülasyona dahil olan e-Fatura, e-Arşiv Fatura, e-İrsaliye ve e-Defter ürünleri konusunda Sovos’tan hizmet alan THY, İtalya’daki operasyonu için de Sovos’un e-Fatura çözümünü kullanıyor. Kullandığı ERP (SAP) sistemine yönelik özel talepleri de yine Sovos tarafından karşılanıyor.  

Çözüm Sonrası Neler Değişti?

Faaliyet alanı ve yoğunluğu nedeniyle yüksek hacimli fatura kesen THY’ye, süreçlerde sorun yaşamama adına uzman ekiplerle anlık destek sağlanan bir sistem tercih edildi. Proje geçişlerinde sunulan çözümlerin yanı sıra dilediği ülkenin regülasyonlarına yönelik hizmetler de sunulabiliyor. Bütün e-belge süreçlerini SAP sistemleri üzerinden kolaylıkla yönetebilen THY’ye, 2023 yılı içerisinde başlatacağı S4HANA geçişinde de hizmet sunulacak.

Neden Sovos?

Dünyanın en fazla ülkesine uçan havayolu şirketi için e-Dönüşüm çözümlerinin sadece Türkiye ile sınırlı kalması elbette mümkün değil. Çözüm ortakları da kendisi gibi sınırların ötesinde varlık gösterebilen, ilgili alanda diğer ülkelerin işleyişine de hakim kurumlar olmalı. Bu alandaki deneyimlerini THY Finansal Çözümler Proje Müdürü Recep Ortakol’dan dinleyin:

“Sovos, dünyanın her yerinde iletişime geçebildiğimiz çözüm ortağımız. Sovos bizim için e-Dönüşüm süreçleriyle ilgili dünyanın her yerinde iletişime geçebildiğimiz, küresel regülatif duyuruları takip edip sistemlerimizi buna göre hızlıca güncelleyebilen bir çözüm ortağı. Yüksek hacimli faturalama süreçlerini sorunsuz bir şekilde yönetebilmesinin yanı sıra sıklıkla kendini de güncelleyerek, güvenilir ve yenilikçi çözümlerle memnuniyet sağlıyor.  

Recep Ortakol

Türk Hava Yolları Finansal Çözümler Proje Müdürü

Sovos, inovasyonu ve büyümeyi destekleyecek yeni ekip arkadaşlarıyla yönetim kadrosunu güçlendiriyor. Dijital ve sınır ötesi ortamlara ilişkin karmaşık düzenlemeler arasında savrulan müşteriler artık kendilerini daha da güvende hissedecek. Uyumluluk çözümlerinin daha da güçlü bir şekilde sunulmasını sağlamak amacıyla Gelirlerden Sorumlu Başkan ve Dönüşümden Sorumlu Başkan olarak göreve başlayan iki BT sektörü duayeni, küresel bulut tabanlı kurumsal platformun derinliğini artıracak.

ATLANTA,  07 Eylül 2023 – Küresel vergi uyumluluk teknolojisi çözümleri ve hizmetleri sağlayıcısı Sovos, teknoloji sektöründe uzun yıllar görev yapmış iki ismin yönetici kadrosuna dahil olduğunu duyurdu. Sovos bünyesinde yeni oluşturulan bu pozisyonlarda Alice Katwan, Gelirlerden Sorumlu Başkan olarak, Eva Krauss ise Dönüşümden Sorumlu Başkan olarak görev yapacak. Sektör son derece parçalı bir yayılma noktası çözümleri kategorisinden; görev açısından kritik ERP yazılımlarıyla, iş süreçleriyle ve e-Ticaret platformlarıyla birlikte çalışabilen küresel bir kayıt sistemi gerektiren başka bir kategoriye geçerken, her iki isim de inovasyonu hızlandırmaktan sorumlu olacak.

Konuyla ilgili yaptığı açıklamada Sovos CEO’su Kevin Akeroyd, “Sovos, firmaların yalnızca kârlılığını değil, aynı zamanda sınırlar arası ticaret yapma ve günümüzde giderek daha da ağır düzenlemelerin getirildiği uyum ve veri koruma kabiliyetlerini de etkileyen ciddi sorunları çözüyor. Bu sorunların çözülmesi açısından, geniş ölçekte hizmet sunmamız, müşterilerimiz ve sektör geneli için yenilik ve dönüşüm anlamında lider konumunda olmamız son derece önemli. Alice Katwan’ı ve Eva Krauss’u yönetici kadromuza dahil etmekten; kuruluşumuzun daha geniş ölçekte hizmet vermesine, mevcut ve gelecekteki müşterilerimiz ve ortaklarımız için çok daha yüksek değerler elde edilmesine yardım edecek deneyimlerinden faydalanacak olmaktan heyecan duyuyoruz” dedi.

Hızlı büyüyen şirketlerde görev yaptığı 25 yılı aşkın süre boyunca edindiği pazara giriş, operasyon ve yönetim kurulu deneyimini beraberinde getiren Katwan, Sovos’tan önce Twilio adlı şirkette Kuzey Amerika’dan Sorumlu Genel Müdür ve Kıdemli Başkan Yardımcısı olarak görev yapmaktaydı. Öncesinde ise hem Salesforce’ta hem de Genesys’te Kuzey Amerika Satışlarından Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı pozisyonunu üstlenerek, bu şirketlerin yerinde hizmet veren şirketlerden bulut tabanlı çözüm sağlayıcılarına dönüşümüne liderlik etti. Sovos’un yönetici ekibine katılan Katwan, burada şirketin satış, pazarlama, ortaklık ve ticari faaliyetlerinden sorumlu ekiplerine liderlik edecek ve bu faaliyetlerin kapsamını genişletecek. Şirketlerinin pazara açılma kabiliyetlerini geliştirmek ve mevzuat uyumluluğu konusunda tek bir bütüncül platform arayışında olan müşterilere kusursuz bir müşteri deneyimi yaşatmak amacıyla bu faaliyet alanlarının hepsiyle ilgilenecek.

Yeni göreviyle ilgili olarak Katwan, “Sovos, şirketlerin mevzuat uyumluluğu konusuna yaklaşımını olumlu yönde değiştiriyor. Günümüzün karmaşık düzenlemelerle dolu dünyasında, herhangi bir anlaşmazlıkla uğraşmadan ya da devletler tarafından herhangi bir cezai yaptırıma tabi tutulma korkusunu yaşamadan faaliyet göstermek için çözümler ve hizmetler konusunda sınıfın en iyisi olmak gerekiyor. Sovos olarak bizim işimiz, mevcut mevzuatlarla uyum için ne gerekiyorsa yaparak ve aynı zamanda geleceğe yönelik projeksiyonlar da sunarak, müşterilerin kendi işlerine güvenle odaklanmalarına olanak tanımaktır. Sovos’un inovasyon çalışmalarının kapsamını daha da artırmasına yardımcı olmak için sabırsızlanıyorum” dedi.

Eva Krauss ise gerek büyük gerekse küçük tüm şirketler üzerindeki yükü artıran mevzuat uyumu gerekliliklerinin giderek arttığı bir dünyada müşterilere en iyi şekilde hizmet verebilmek amacıyla, şirkette bir takım yeniden düzenlemeler yapmaya odaklanacak. Bu kapsamda, değişim yönetiminin yanı sıra iş süreçlerinin yeniden yapılandırılmasından; iç ve dış dönüşüm girişimlerinden sorumlu olacak. Daha önce de Sovos’ta görev yapmış olan Eva Krauss, o zaman Sovos’un Kurumsal Satış Vergisi Biriminden Sorumlu Genel Müdür pozisyonundaydı. Sovos’a yeniden katılmadan önce Krauss, Accenture, Dell EMC ve Pegasystems’ın küresel dönüşümüne liderlik etmiş; kurumsal strateji konusunda ve pazara açılma faaliyetlerini dönüştürmek amacıyla yönetici kadroyla birlikte çalışmıştır. Krauss’un bu deneyimi, Sovos’un müşterilerin değişen ihtiyaçlarına hizmet edecek şekilde dönüştürülmesine yardımcı olacak.

Eva Krauss konuyla ilgili olarak, “Günümüzdeki düzenleyici ortamların karmaşıklığı, işletmelerin yalnızca güncel kalmasını değil, aynı zamanda bir adım önde olmasını da gerektiriyor. Sovos’un müşterilerine sağladığı avantaj da tam olarak budur. Dijitalleşme, değişimi yönlendirmeye devam ediyor ve müşterilerin ihtiyaçlarını karşılama kabiliyetimiz, işleri her zamankinden daha hızlı ve daha verimli bir şekilde dönüştürme kapasitemizle doğrudan ilişkili” dedi.

Sovos Hakkında   

Sovos, düzenlemelerin giderek arttığı günümüz dünyasında bu düzenlemelere uygun olarak hareket etmek isteyen işletmeler için bir güven kaynağıdır. Uyum konusunda modern ve BT odaklı çözümler sunan Sovos’un hizmetleri uygun ölçekte, güvenilir ve emniyetlidir ve harika bir kullanıcı deneyimi sunmaktadır. Sovos, 100.000’den fazla müşteriye hizmet vermekte olup, Fortune 500 listesindeki şirketlerin yarısı bu müşteriler arasındadır. 70’ten fazla ülkede faaliyet gösteren her büyüklükteki işletme için çözümler sunan  şirketin bulut tabanlı çözümleri, çok çeşitli iş uygulamalarının yanı sıra, devletlerin uyumluluk süreçleriyle de entegrasyon içinde çalışabilmektedir. Çalışanları Amerika ve Avrupa’da yerleşik olan Sovos’un sahibi, Hg and TA Associates’tir. Daha fazla bilgi için http://www.sovos.com adresini ziyaret edebilir ve bizi LinkedIn ve Twitter üzerinden takip edebilirsiniz.

Başarı Hikayesi: CK Enerji e-Dönüşüm Yolculuğu

 

CK Enerji

Enerji sektörünün önde gelen şirketi CK Enerji, Türkiye’nin üç bölgesinde, yedi ilde 8,4 milyon elektrik tüketicisine hizmet vermektedir. Yenilenebilir enerji projeleri, enerji verimliliği çözümleri ve enerji tedariği gibi geniş bir yelpazede hizmet sunmaktadır.

Neden Sovos?

“Regülasyonların ortaya çıkmasıyla birlikte e-Dönüşüm yolculuğumuz başlamış oldu. Grup olarak ayda 10 milyon eArşiv ve e-Fatura işlem hacmimiz bulunuyor. Bu kadar yüksek fatura hacmi varken de faturaların doğru zamanda ve sorunsuz bir şekilde müşteriye ulaşması çok dikkat edilmesi gereken, iyi çalışan sistemler gerektiren bir konu.  Sovos bu işi en iyi şekilde gerçekleştiriyor, birlikte çalışmak bizim için çok önemli. 

Nevzat Timurtaş

CK Enerji BT Uygulamaları Direktörü

“SAP, S/4HANA ile neler sunuyor? e-Dönüşüm sürecine neler getiriyor? Geçiş sürecinde neden servis sağlayıcıya ihtiyaç duyuluyor? Servis sağlayıcının bu süreçteki rolü nedir?” gibi pek çok önemli sorunun yanıtını bulacağınız bir yazı ile tekrar bir aradayız. Gelin SAP S/4HANA’nın e-Dönüşüm süreçlerindeki rolünü ve servis sağlayıcıların üstlendiği görevleri birlikte inceleyelim.

Dünya genelinde 50, Türkiye’de de 25’i aşkın yıldır dijital dönüşümün önemli bir destekçisi olan SAP, bir süre önce kendi dönüşümünü gerçekleştirmeye başladı ve SAP S/4HANA’yı hayata geçirdi. Makine öğrenmesi gibi yeni teknolojileri ve bulut çözümlere adapte edilmiş uygulamaları içerisinde barındıran bu sistem; Fioriadı verilen arayüzüyle kullanıcıların performansını artıran pek çok yenilik sunuyor ve bir yandan da gelişmeye devam ediyor. Artık eskiden olduğu gibi verileri gece yarısı raporlama ortamına alıp, bir gün sonra sonuçlarını izleme gibi çalışmalar yerine veriye anlık erişilebilecek bir yapı söz konusu. Gerçek zamanlı veriye erişebilmek kuşkusuz tüm sektörler için çok önemli… Bunun yanı sıra SAP, S/4HANA ile izlenebilir bir sistem kurarak daha verimli bir iş yapış şekli getiriyor. 

Otomasyon, Verimlilik, Analiz ve Gelecek Tahminleri…
e-Dönüşümde operasyon yoğun bir şekilde yürüyor. Operasyonun arasında kaybolmak da işletmenin mevcut durumunu görecek zamanı bulamamaya yol açıyor. SAP S/4HANA, RPA robotik süreç otomasyonu uygulamalarını içeren, fatura ve tahsilatın eşleştirilmesi gibi çok zaman alan süreçleri üstlenebilen, operasyona harcanan eforu azaltacak; manuel işler için önerilerde bulunarak, birbirini tekrar eden işleri otomasyona bağlamaya imkân tanıyan bir platform.

SAP S/4HANA, e-Dönüşüm çözümleri için pek çok kolaylık sunuyor. Örneğin “SAP Document and Reporting Compliance” adlı çözüm hem e-Belgeler ile ilgili süreçlerin yürütülebildiği hem de yasal raporlamaların yapılabildiği bir kokpit yapısı sunuyor. Buradaki verilerin özetlenip Gelir İdaresi Başkanlığı’na (GİB) ulaştırılması gerekiyor, servis sağlayıcılar da burada devreye giriyor. Servis Sağlayıcı, ilgili ekibiniz ile birlikte işlemleri sizin adınıza yürüterek, kendi bulut sistemi ile SAP S/4HANA ile GİB arasında bir köprü oluyor; tüm işlemlerinizin yasal yükümlülükler çerçevesinde, doğru ve zamanında yapılmasını sağlıyor. SAP’nin ‘insan kaynakları’ modülünde bu alanda iş ortağı firmanın sürecinize danışmanlık etmesi gibi, e-Dönüşüm çözümleri ile ilgili modüllerde de özel entegratörler danışmanınız oluyor.

Burada tutulan veriler ve içerisindeki gelişmiş analitik uygulamalar ile şirketin analizi kolaylıkla yapılabiliyor ve ileriye dönük tahminler de oluşturulabiliyor. Şirketiniz birden fazla sektörde ya da ülkede faaliyet gösteriyorsa, tümü ile ilgili belgeleri tek yerden görüp yönetebilmek mümkün oluyor. Ne kadar belgenin kabul olduğu ne kadarının reddedildiği, ülkeler ya da sektörler bazında ne durumda olduğunuz gibi… Buna ek olarak e-Defter gibi yasal raporlamaların hangi tarihte kim tarafından üretilmesi gerektiği, ne zaman iletileceği gibi görevler de yine buradan kontrol edilebiliyor, durum raporu alınabiliyor. SAP’nin sunduğu bu standart çözümler, özel entegratörünüz tarafınızdan şirketinizin ihtiyaçlarına göre geliştirilebiliyor, sistemlerinize uyumlanabiliyor. Peki sisteminiz SAP S/4HANA geçişine uygun mu? SAP S/4HANA’yı hemen kullanmaya başlayabilir misiniz?

SAP S/4HANA Geçişi İçin Üç Yöntem: Greenfield, Brownfield, Bluefield

SAP, S/4HANA ile yukarıdaki özellikleri de içeren pek çok yenilik sunuyor. Bununla birlikte bir süre sonra eski uygulamayı sonlandırarak sadece S/4HANA üzerinden hizmet vermeyi sürdürecek. Bu nedenle hem gönüllü hem de zorunlu olarak şirketlerin bu uygulamaya geçişlerini planlamaları gerekiyor. S4 HANA’ya geçiş, üç farklı senaryodan biri ile gerçekleşebiliyor:

Hangi senaryonun size daha uygun olduğunu belirlemek için özel entegratörünüzün ilgili ekiplerinizle birlikte sistemlerinizi inceleyerek yol göstermesi gerekiyor. Yeni uygulamalar hız ve kolaylık sunuyor ancak geçiş süreçleri zaman alan ve zorlu işlemler. Bu nedenle ilk aşamada doğru karar verilerek ilerlenmesi şirketiniz için önemli bir adım. Geçiş yöntemleri ile ilgili daha ayrıntılı bilgi almak için konuyla ilgili yazımızı okuyabilir ya da webinarı izleyebilirsiniz.  

SAP S/4HANA Geçişinde e-Dönüşüm Servis Sağlayıcısı Seçerken Nelere Dikkat Edilmeli?

Seçeceğiniz servis sağlayıcı, SAP S/4HANA geçişinin sağlıklı yürümesi ve yasal yükümlülüklerinizin doğru bir şekilde yerine getirilmesi için önem arz edecek. GİB tarafından yayınlanan tebliğler, teknik ya da fonksiyonel uzmanlıkların dışında hukuk uzmanlığı da gerektiriyor. e-Dönüşüm danışmanının, vergi usul kanunlarını takip etmesi, bunların teknik ya da fonksiyonel karşılıklarını bilmesi olmazsa olmaz bir zorunluluk. Bunun yanı sıra geçmiş tecrübeleriyle farklı sektörlerdeki uygulamalara aşina olması çok kıymetli. SAP’nin her sektöre çözümler sunuyor, danışmanınızın bunların e-Dönüşümle ilgili olanlarından mutlaka haberdar olması gerekiyor. Örneğin perakende sektöründeyseniz ve kasalarınızın yanına SAP kart sistemini entegre ettiyseniz, e-Dönüşüm danışmanınız o kart sisteminin çalışma prensibini de bilmeli. İyi bir entegrasyon için SAP ve SAP dışı yazar kasalar gibi dış sistemlere hâkim olmak çok kıymetli.

Bunun yanı sıra şirket satın almaları, birleşme, ayrılma, el değiştirme konuları regülatif olarak e-Dönüşümü derinden etkiliyor. Burada yasal belgelerin akıbetinin ne olacağı, sorumluluğun kimde olduğu, nasıl ilerleyeceği gibi çıkmazlarda kurumsal uzmanlık ve deneyim gerekiyor.

SAP S/4HANA geçişleri şirketinizin de ihtiyaçlarına göre çoğunlukla 4 ila 11 ay sürebiliyor. Böylesi geçiş dönemlerinde e-Dönüşüm danışmanınızın sadece kendi alanına değil SAP’nin hem eski hem de yeni yapısına hâkim olması önemli. Yasal süreçler kesinlikle hata kabul etmiyor. Tüm bu sayılan özelliklerin tek bir danışmanda bulunması mümkün olmayabilir fakat ekipler bunun için kurulur. Proje incelenerek ihtiyaçlar belirlenir ve uzmanlık alanlarına göre ekip seçimi yapılır. Sovos’un tüm süreçte sıfır hata anlayışı ile çalışan uzman ekipleri ile tanışmak için linke tıklayarak iletişim bilgilerinizi bırakabilirsiniz.

SAP S/4HANA Webinarına Davetlisiniz

19 Eylül 2023, Salı günü Sovos ve SAP ekiplerinin SAP S/4HANA geçişi, yapay zeka uygulamaları ve proje yaklaşımlarının yanı sıra geçiş sürecinde e-dönüşüm danışmanlığının önemini ele alacakları bir webinar organize ediyoruz. Buradan ajandayı inceleyebilir kaydınızı yapabilirsiniz.

SAP S/4HANA ve E-Dönüşüm ile iş süreçlerinizi hızlandırmaya, işinizle ilgili konularda daha iyi karar vermeye ve gelişmiş müşteri deneyimi sunmaya hazır mısınız?

19 Eylül, Salı günü gerçekleşecek webinarda; Sovos ve SAP uzman ekipleri aşağıdaki başlıklarda deneyim ve bilgi paylaşımında bulunacaklar. Kaydınızı hemen yaptırın.

Webinar’da ele aldığımız konular:

*Webinarımızın son bölümünde sorularınızı iletebileceğiniz “Soru-Cevap Bölümü” de olacaktır. 

Formu hemen doldurarak kaydınızı tamamlayın. 

Başarılı e-Dönüşüm projelerinin özelliklerini derlediğimiz yazı dizisinde üçüncü konumuz ‘e-Dönüşüm proje süreçlerinin adımları Bu yazıda, dönüşüm projesinde adım adım yapılması gerekenleri ele alarak, sürecin başarıyla tamamlanmasına hazırlık yapacağız.

E-dönüşüm projelerinde başarının yolu yazı dizimizin ilk yazısı entegrasyonlar, ikincisi servis sağlayıcı seçimi hakkındaydı. İlk yazıda servis sağlayıcıların sunduğu e-Dönüşüm hizmetine ek olarak şirketlerin farklı entegrasyon taleplerinin doğabildiğini ve bu talepleri iyi anlamanın önemini aktarmış, bazı entegrasyon örneklerini sıralamıştık. Serinin ikinci yazısında ise iyi bir servis sağlayıcı ile çalışmanın önemine değinerek, servis sağlayıcı seçerken dikkat edilmesi gereken konuları ele almıştık. 

Üçüncü yazıda ise e-Dönüşüm sürecinin proje adımlarını sizlere tek tek aktarmak istiyoruz. İşte servis sağlayıcı seçiminden sonra, projenin sağlıklı ilerlemesi için gerekli adımlar. 

  1. Proje Yönetim Planının Geliştirilmesi Blueprint Dokümanı & Proje Planı

    Servis sağlayıcının sürece başlamadan önce gerçekleştireceği analizle, müşterisinin sistemlerinde ne tarz geliştirmeler yapılacağına ne gibi ihtiyaçlar doğacağına dair çıkarımlar yapması ve tüm bunlar için onay alması gerekir. Proje çalışmasının, bu analizin ardından yapılması sürecin ayakları yere basacak şekilde ilerlemesini sağlar. Süreci hızlandırmak vb. amaçlarla bu adımı atlamak projenin başarısına gölge düşürebilir.

  2. Proje Çalışmalarının Yönlendirilmesi ve Yönetilmesi

    Analiz aşamasından sonra proje hazırlanmalı ve onayların ardından uygulanmaya başlamalıdır.

  3. Proje Bilgi Birikiminin Yönetilmesi

    Bu konu üçüncü sıraya yerleştirilmiş olsa da aslında tüm proje boyunca dikkate alınması gereken bir madde olarak öne çıkıyor. Projenin ilk aşamasından son aşamaya kadar üretilen tüm belgelerin her zaman güncel tutulması önem taşıyor. İlk adımda hazırlanan blueprint dokümanından, test dokümanlarına ve karşılaşılan sorunların nasıl çözüldüğünü anlatan belgelere kadar tüm bilgilerin iyi tutulmuş ve saklanmış olması, projenin ilerleyen aşamaları için ve proje tamamlandıktan sonra ihtiyaç duyulması halinde çok değerli olacaktır.

  4. Projenin Kapatılması ve Destek Ekibine Aktarım

    Proje destek ekibe devredilirken her aşamada karşılaşılan zorluklar aktarılmalı ve müşterinin spesifik beklentileri aktarılmalı, üçüncü maddede belirttiğimiz gibi tüm dokümanlar eksiksiz teslim edilmelidir. Geçiş aşamasının bitişi, sağlıklı bir sistemin de başlama aşaması olmalıdır.

e-Dönüşüm projesinin sağlıklı bir şekilde ilerlemesi için bu adımları atlamamak büyük önem taşıyor. Fakat sadece bu adımlara bağlı kalmak yeterli değil. Dikkat edilmesi gereken diğer konuları serinin bir sonraki yazısında okuyabilirsiniz.

 

Webinarı İzleyebilirsiniz

Dilerseniz bu yazı dizisinin kapsadığı tüm konuları ilgili webinar kaydından da dinleyebilirsiniz.

Başarı Hikayesi: Turkuvaz Medya e-Dönüşüm Süreçleri

Turkuvaz Medya

Turkuvaz Medya, ana faaliyeti televizyon-radyo yayıncılığı, gazete/dergi yayıncılığı, gazete/dergi basımı ve yurt çapında gazete/dergi dağıtımı olan; aynı zamanda perakende, kargo taşımacılığı ve kitapçılık sektörlerinde de faaliyetlerini hızla geliştiren bir medya grubu. Medya tarafında 10 televizyon ve 13 radyo kanalıyla yayın yaparken; perakende tarafında ise yurt genelinde 200’den fazla mağazasıyla müşterilerine hizmet veriyor.

Problem Tanımı

Turkuvaz Medya bir holding olarak farklı sektörlerin regülatif zorunluluklarına uyum sağlamak durumundaydı ve esnek çözümlere ihtiyacı vardı. Hizmet verdiği sektörler arasında faturalaşma yoğunluğu en fazla olan perakende sektörü de bulunuyor. Bu nedenle herhangi bir performans sorunu yaşamadan e-Belge üretmek ve bu belgeleri depolayabilmek işlerin sürekliliği için büyük önem taşıyor. Kullanılan sistemlerin kesintisiz çalışması ve güvenilirliği Turkuvaz Medya’nın en önemli önceliklerinden.  

Çözüm Yöntemi

Sovos, e-Fatura, e-Arşiv, e-Defter ve e-İrsaliye’den oluşan dört e-Belge ürününü, kesintisiz çalışan sistemlerle Turkuvaz Medya’ya sundu. Bunun yanı sıra on-premise ve cloud gibi farklı entegrasyon modelleriyle holdinge bağlı şirketlerin tüm belge süreçlerinin uyum içinde yürütülmesi sağlandı. Turkuvaz Medya’nın veri güvenliği, arşivleme, regülatif güncellemelerin takip edilip sistemlerinin buna göre güncellenmesi, kendi sistemlerine uygun alternatif çözümler üretilmesi gibi öncelikleri tamamen karşılandı.

Çözüm Sonrası Neler Değişti?

Regülasyonlara tam uyumluluk sağlayan Turkuvaz Medya, e-Dönüşüm süreçlerini en doğru şekilde yöneterek odağını ana işlerinde tutabildi. Verimlilik, hız, departmanlar arası uyum arttı. Talep edilen raporlar kesintisiz ve hemen ulaşılabilecek hale geldi. Holdinge, anlık monitör edebilme ve sürekli destek alabilme imkanları sunuldu.

Neden Sovos?

Televizyon, radyo, gazete, dergi, kitap, perakende ve kargo taşımacılığı yoluyla yurt içinde ve yurt dışında milyonlarca kişiye dokunan bir şirket. İşi hiç kolay değil… Vergi ile ilgili süreçlerini, yükümlülüklerinin takibini işin uzmanlarına devredip, kendi uzmanlıklarına yönelmek en doğal hakkı. Bunu nasıl sunduğumuzu Turkuvaz Medya SAP Projeleri Müdürü Meliha Hande Aktuğ’dan öğrenebilirsiniz.

“Sovos, ihtiyaçlarımızdan da fazlasını sundu. Birden fazla sektörde, farklı şirketleri içinde barından bir holding yapısı söz konusu olunca vergi ile ilgili süreçler normalden daha karmaşık olabiliyor. Sistemdeki karmaşıklığı giderebilecek, var olduğumuz sektörlerde deneyimli, yurt dışı operasyonlarımızda da etkili olabilecek, dünya genelinde regülasyonlara hakim bir çözüm ortağına ihtiyacımız vardı. Sovos Türkiye bize özel esnek çözümler üretebilen bir entegratör olarak temel ihtiyaçlarımızdan çok daha fazlasını sundu.”

Meliha Hande Aktuğ

Turkuvaz Medya SAP Projeleri Müdürü

Dijitalleşme hızla ilerlerken, kâğıt üzerinde yapılan işlemler de yerini dijital ortamda gerçekleştirilen işlemlere bırakıyor. e-Fatura, e-İrsaliye gibi dijital belgelerin kullanımı her geçen gün yaygınlaşırken, Türkiye e-Dönüşüm sürecini başarıyla sürdürüyor. Bu dijital dönüşümün temel taşlarından biri de elektronik imza veya yaygın kullanılan adıyla e-İmza. Bu yazımızda e-İmzanın ne olduğu, nerelerde kullanıldığı, nasıl alındığı gibi önemli bilgileri aktaracak ve güvenli olması için dikkat edilmesi gerekenleri ele alacağız.

e-İmza Nedir?

Elektronik İmza (e-İmza), dijital belgeleri ve işlemleri fiziksel bir imza gibi onaylamak ve kimliği doğrulamak amacıyla kullanılan dijital bir araçtır. Günümüzde dijital kanalların çok yoğun bir şekilde kullanılmaya başlanması ve belgelerin iletilmesindeki güven sorunu nedeniyle ortaya çıkmıştır. e-İmza, kişilerin veya kurumların elektronik ortamda gerçekleştirdiği işlemleri hukuksal olarak geçerli hale getirir. Böylece, dijital dünyada güvenli ve yasal işlemler yapılmasını sağlar. Başka bir deyişle dijital dünyada kimliğinizi doğrulayan ve imza yetkisi tanıyan güvenli bir elektronik işarettir. Elektronik imzada, kişilerin elle atılan imzada olduğu gibi tek imzası yoktur, bunun yerine imzalamada kullanılan anahtarları vardır. Bir bilginin üçüncü tarafların erişimine kapalı bir ortamda, bütünlüğü bozulmadan ve tarafların kimlikleri doğrulanarak iletildiğini elektronik veya benzeri araçlarla garanti eden harf, karakter veya sembollerden oluşur.

e-İmza Nerelerde Kullanılır?

eİmza, özel sektörden kamu kurumlarına, eğitim sektöründen sağlık hizmetlerine kadar geniş bir yelpazede güvenli ve hızlı işlemler için kullanılıyor. Sözleşmelerin imzalanması, iş tekliflerinin onaylanması, vergi beyannamelerinin verilmesi gibi işlemler e-İmza ile gerçekleştirilebilir. eDevlet üzerinden yapılan işlemler, kamu kurumları tarafından sunulan hizmetlere erişim, ihale süreçleri gibi alanlarda kullanılabilir. Sağlık sektöründe elektronik reçetelerin düzenlenmesi ve onaylanması konusunda kullanılırken, eğitim sektöründe öğrenci belgelerinin elektronik olarak imzalanması ve onaylanması kullanım şekilleri arasında sayılabilir. Elektronik para transferleri, sözleşmelerin dijital olarak onaylanması gibi bankacılık işlemlerinde de e-İmza güvenliği artırır. Bu nedenle “e-İmza nerelerde kullanılır?” sorusunun çok geniş bir yanıtı bulunur. Kullanımının her geçen gün yaygınlaşması ile yakında kâğıt üzerinde imzaya ihtiyaç duyulan her alanda e-İmzanın kullanımı mümkün olacaktır. 

Güvenli e-İmza Nasıl Olmalıdır?

Güvenli Elektronik İmza ancak nitelikli elektronik sertifika ile sağlanabilir. 5070 sayılı Elektronik İmza Kanununda güvenli elektronik imza şöyle tanımlanır:

Elektronik İmza Kanunu ve diğer düzenlemeler ile güvenli elektronik imzanın elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğuracağı ve kesin delil olarak kabul edileceği hükme bağlanmıştır. Bu nedenle güvenli e-İmza elektronik ortamda yapılan işlemlere hukuksal geçerlilik sağlaması açısından önemlidir. 

e-İmza Nasıl Alınır? 

e-İmza almak için öncelikle bir e-İmza sağlayıcısından (Elektronik Sertifika Hizmet Sağlayıcıları) sertifika satın almanız gerekir. Bunun için de öncelikle kimlik doğrulama işlemi tamamlanmalıdır. Başvurunuz onaylandıktan sonra, e-İmza sağlayıcısı tarafından adınıza bir dijital sertifika oluşturulur. e-İmza sağlayıcısı tarafından belirlenen sürelerde sertifika yenilenmelidir. Bu süreler kullanım tercihlerine göre farklılık gösterebilir.

e-İmza Islak İmza Yerine Geçer Mi? 

Güvenli e-İmza, hukuken ıslak imza ile eşdeğer olarak kabul edilir ve birçok ülkede yasal geçerliliği vardır. Yasal bir zemine sahip olması, belgelerin dijital olarak imzalanması ve paylaşılmasını kolaylaştırır. Ancak bazı özel durumlarda, kanunların resmi veya özel bir şekle tabi tuttuğu işlemler için güvenli e-İmzanın yeterli olmaması ve söz konusu özel şartlara uyulması gerekebilir. 

e-İmza ile İlgili Bilinmesi Gerekenler 

e-İmza Mali Mühür Yerine Kullanılır Mı? 

e-İmza, kişilerin veya kurumların işlemleri doğrulamak ve imzalamak için kullanılırken; mali mühür, Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından e-Belge uygulamalarında kullanılmak üzere geliştirilmiş ve e-Belgelerin bütünlüğünü ve kaynağını doğrulamak amacıyla kullanılır. Güvenli e-İmza kişinin ıslak imzası yerine geçer ve mali mühürden en önemli farkı da firma yerine şahsa verilmesidir. e-İmza ile sıklıkla karıştırılan mali mühür ile ilgili detaylı bilgi için linke tıklayabilirsiniz. 

Mobil e-İmza ile e-İmza Arasındaki Farklar 

Mobil e-İmza, adından da anlaşılacağı gibi standart elektronik imzadan farklı olarak, elektronik imza oluşturma aracı olarak mobil bir cihaz içerisine konulan SIM kartın kullanılması ile oluşur. Bu fark dışında mobil e-İmza; e-İmzanın diğer özelliklerini ve hukuksal geçerliliğini sağlar.   

e-İmza Başvurusu için Gerekli Belgeler 

Bireysel ve kurumsal e-İmza başvuruları için gereken belgeler ülkeye ve e-İmza sağlayıcısına göre değişiklik gösterebilir. Ancak genellikle aşağıdaki belgeler talep edilir: 

Bireysel e-İmza başvurusu için nüfus cüzdanı, pasaport, sürücü belgesi gibi fotoğraflı, resmi bir kimlik belgesi ile nitelikli elektronik sertifika taahhütnamesi ve başvuru formu gerekir.  

Kurumsal e-İmza başvurusu için ise Ticaret Sicil Gazetesi veya Ticaret Odası kayıt belgesi, vergi levhası fotokopisi, şirket temsilcilerinin kimlik fotokopileri, imza sirküleri, nitelikli elektronik sertifika taahhütnamesi ve başvuru formu gereklidir. Belgelerde değişiklik olabileceği için başvuru sürecinde ilgili e-İmza sağlayıcısının web sitesinden istenen belgelerin kontrol edilmesi sürecin sağlıklı ilerlemesini sağlayacaktır.  

e-İmzanın, dijitalleşen dünyada güvenli işlemlerin teminatı olarak hızla yaygınlaşan bir teknoloji olduğu söylenebilir. Kişiler ve kurumlar, e-İmzanın sunduğu kolaylık ve güvenilirlik sayesinde iş süreçlerini hızlandırabilir. Bu nedenle, e-İmzanın kullanımı önemli bir dijital beceri olarak görülebilir. Ancak her e-İmza sağlayıcısının farklı hizmet ve güvenlik seviyeleri olabileceğinden öncesinde iyi araştırma yapılmalıdır.  

Harekete Geçin

Sovos vergi uyumluluğu yazılımının e-Dönüşüm ve e-Belge zorunluluklarına uyum sürecinizde size nasıl yardımcı olabileceğine göz atabilirsiniz.

Türkiye’nin başı çektiği verginin dijitalleşmesinin dünya genelinde yayılmasına bağlı olarak, işletmelerin kullandığı sistemler büyümeye ve gelişmeye devam ediyor. Peki e-Dönüşüm iş hayatında ve sistemlerde neleri değiştirdi? Bir mükellef olarak e-Fatura’ya geçiş yaptınız, bu neden önemliydi, büyük resimde neler var? 

e-Dönüşüm büyük bir hızla gerçekleşiyor. 2025’e kadar tüm faturaların %75’inin gerçek ya da yarı gerçek zamanlı olarak vergi otoritelerine bildirileceğini öngörüyoruz. Bu demek oluyor ki e-Dönüşüm sadece faturaların, fişlerin, irsaliyelerin kâğıttan dijitale geçmesi anlamına gelmiyor. Büyük bir sistemsel dönüşüm söz konusu.   

Bu büyük dönüşüm, vergi otoritelerinin işlerini dijitale taşıma kararı ile başladı. Bununla birlikte gittikçe genişleyen bir kapsamla şirketlerden belirli süreçlere uyum sağlaması, vergi ile ilgili süreçlerini dijital ortamlara taşıması talep edilmeye başlandı. Bu da şirketler için ‘IT’ dönüşümlerini beraberinde getirdi. Bunun da ötesinde şirketlerin iş yapış şekilleri de dönüşmeye başladı. Ve muhasebe süreçleri artık sadece muhasebe departmanını değil, şirketin lojistikten IT’ye pek çok departmanını etkileyen kompleks bir hale geldi. Nasıl mı? 

Geçmişte Sadece ‘Fatura’ydı, Şimdi Anlık İletişim Sunan Dijital Bir Sistem 

Geçmişte defter, fatura, irsaliye gibi belgelerinizdeki eksiklikler, yanlışlıklar sadece finansal etkilerle sonuçlanırdı. Oysa bugün işlerinize operasyonel yansımaları da oluyor. Mesele e-İrsaliyeniz hazır olmadan, acilen ürün yetiştirmesi gereken kamyonunuz yola çıkamıyor. Artık otoriteler tarafından gerçek zamanlı kontrol söz konusu. Daha öncesinde yalnızca faturanın alıcısı içeriğin uygunluğuna dair anlık kontrol yapabilirken, artık vergi otoriteleri de içeriğine bakabiliyorlar.   

Eskiden yalnızca uyumlu olma çabası söz konusuyken günümüzde ispata dayalı bir e-Belge süreci söz konusu. Belgelerinizi bir otorite aracılığıyla imzalamış ve iletmiş olmanız gerekiyor.  

Tüm bunlar e-Dönüşümün iş süreçlerinize etkisi. Tabii bir de sistemler üzerindeki etkileri mevcut.   

Her e-Dönüşüm Aynı Zamanda Bir IT Projesi  

e-Dönüşümden önce bir belgenin manuel olarak kopyası alınıp incelenirdi. Günümüzde her belgenin oluşurken otomatik olarak, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın (GİB) hazırladığı şematrondan geçmesi kuralı bulunuyor. Belge şemaya uygun değilse anında hatalı kabul ediliyor ve işlemi tekrar yapmak gerekiyor.  

Eskiden bir fatura tasarımı yapılıp yıllarca kullanılabiliyordu. Yeni sistemler bu konuda da daha esnek olmayı gerektiriyor. Vergi otoriteleri yeni bir uygulamaya geçişin çok kısa bir sürede yapılmasını isteyebiliyorlar. Tüm sektörle aynı anda yeni uygulamaya geçiş yapabilecek esnekliği kazanmak gerekiyor.   

Önceleri hatalı yazılan vergi kimlik numarası kâğıt üzerinde belki bir parafla düzeltilebilirken, yeni sistemdeki belgelerde vergi kimlik numarasının yanlış iletilmesi örneğin faturanın alıcıya ulaşamaması anlamına geliyor.  

Farklı e-Belge türlerinin her birinin kendine has kuralları bulunuyor ve hepsinin o kurallar çerçevesinde ayrı ayrı takip edilmesi gerekiyor.   

Dijitalleşme zaten artık hayatımızın bir parçası, online ticaret, lojistikte aracı uydudan takip etmek gibi pek çok şekilde tüm işletmeler bir noktada buna dahil oluyor. Ve buna bağlı olarak herkesin kullandığı belirli dijital sistemler/uygulamalar var. Buna ek olarak verginin dijital dönüşümünde de çoklu şirket yapıları ve farklı ihtiyaçlar nedeniyle birden fazla sistem kullanılabiliyor. Bu da sistemlerin birbiri ile konuşabilmesini, zaman ve veri kaybı olmadan sistemler arası geçişi zorunlu kılıyor. Durum böyle olunca ‘bir fatura’nın eskiden olduğu gibi sadece muhasebe departmanını ilgilendirdiğini söylemek mümkün değil. ‘Bir fatura’ artık şirketlerin IT departmanlarını da yakından ilgilendiriyor.  

e-Belge geçişlerinizi planlarken muhasebe ekibinizin yanı sıra mutlaka IT departmanınızı da sürece dahil etmeniz gerekiyor.  

e-Belge geçişleri ile ilgili daha detaylı bilgi almak için linke tıklayabilirsiniz.  

Harekete Geçin

Firmanızın ihtiyaçlarına uygun bulut tabanlı ortama geçiş projesi için e-dönüşüm danışmanlarımızla hemen iletişime geçin.

Bu blog 10 Kasım 2023 tarihinde güncellenmiştir.

e-Defter beratı, Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) tarafından belirlenen standartlara göre hazırlanır. e-Defter’lerin yasal geçerlilik kazanabilmesi için; defter, firma, muhasebeci bilgileri ve vergi detaylarını içerir. e-İmza veya mali mühür ile onaylanarak Gelir İdaresi Başkanlığı’na iletilen elektronik belgedir. Beratlar, belirli bir formatta hazırlanarak Gelir İdaresi Başkanlığı’nın portaline yüklenir. GİB tarafından mühürlenen beratlar sayesinde e-Defter yasal duruma gelmiş olur.

e-Defter Beratı Yükleme Zamanı

e-Defter beratlarının belirli sürelerde Gelir İdaresi Başkanlığı’na gönderilmeleri gerekmektedir. Bu süreler, berat dosyalarının ilgili olduğu ayı takip eden üçüncü ayın son gününe kadar olan zaman dilimini kapsamaktadır. Tercihe bağlı olarak defter beratları geçici vergi dönemleri itibarıyla da yüklenebilir. Berat yükleme sürelerinin son günü hafta sonu tatiline veya resmi tatile denk gelirse; takip eden ilk iş gününün tatil saatine kadar e-Defter beratı Gelir İdaresi Başkanlığı portaline yüklenebilmektedir.

e-Defter Beratlarını Geç Gönderme Cezası

e-Defter beratları mücbir sebepler haricinde yukarıda belirtilen süreler içerisinde portale yüklenmediği takdirde özel usulsüzlük cezası uygulanır.

Harekete Geçin

e-Defter ve diğer tüm e-Dönüşüm uygulamaları hakkında ayrıntılı bilgi için linke tıklayarak bize ulaşabilirsiniz.

En çok kullanılan e-Dönüşüm uygulamalarından biri olan e-İrsaliye ile irsaliyeler artık elektronik ortamda düzenlenip, iletilebiliyor ve muhafaza edilebiliyor…

Ekim 2019’da Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) tarafından yayımlanan tebliğ ile mükelleflere; 1 Temmuz tarihinden itibaren kâğıt irsaliye ile aynı hukuki niteliğe sahip olan e-İrsaliye düzenleme zorunluluğu getirildi.

Zorunlu geçiş sonrası e-İrsaliye uygulaması ile ilgili en çok merak edilen konuları bir araya getirdik.

1) e-İrsaliye uygulamasına dahil olduktan sonra kâğıt irsaliye düzenlenebilir mi?

e-İrsaliye uygulamasına geçiş yapmış tüm mükelleflerin oluşturacakları sevk irsaliyelerinin elektronik ortamda düzenlenmesi zorunludur. Ancak, GİB tarafından Şubat 2020’de yayımlanıp, 16 Temmuz 2020’de güncelleme yapılan e-İrsaliye Uygulama Kılavuzu’na göre; e-İrsaliye uygulamasına yeni geçmiş mükellefler, uygulamaya geçtikleri ayın son gününe kadar kâğıt irsaliye düzenleyebilecekler.

Belirtilen süre dolduktan sonra 509 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nin “V.7.” ve “VIII.” numaralı bölümlerinde belirtilen istisnai durumlar ve kılavuzda belirtilen özel durumlar haricinde; kâğıt sevk irsaliyesi düzenlenemeyecek ve e-İrsaliye kullanan göndericiden kâğıt sevk irsaliyesi alınamayacak.

2) e-İrsaliye uygulaması kullanmayan alıcıya e-İrsaliye kesilebilir mi?

Alıcının e-İrsaliye uygulamasına kayıtlı olmadığı durumda da irsaliyeler elektronik ortamda düzenlenecektir. Düzenlenen e-İrsaliyeler, alıcısına sistem içinden iletilmeyecek olup, düzenleyicisi tarafından diğer elektronik ortamlar vasıtasıyla ya da kâğıt çıktı verilmek suretiyle teslim edilecektir.

3) Mükellefler, kendi depoları arasındaki sevkiyatlarda düzenledikleri irsaliyeleri elektronik ortamda oluşturabilirler mi?

İşletmenin şubeleri arasında yapılan mal sevkiyatlarında da sevk irsaliyesi düzenlenmesi gerektiği için, uygulamaya kayıtlı kullanıcıların kendi işyerleri arasında gerçekleştireceği mal sevkiyatlarında da e-İrsaliye düzenlemesi gerekmektedir. Bu durumda ‘malı gönderen ve alan’ bilgileri olarak aynı mükellefiyet bilgilerine yer verilecek ve malın teslimat adresi e-İrsaliye üzerinde ilgili alana girilecektir.

Harekete Geçin

e-İrsaliye ve diğer e-Dönüşüm ürünlerimiz hakkında bilgi almak için tıklayın.

GİB tarafından güncellenen e-İrsaliye Uygulama Kılavuzu’nu incelemek için tıklayın.