21 Aralık 2021 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanan 534 sıra no’lu VUK Genel Tebliği ile Vergi Usul Kanunu’nda öngörülen ceza miktarları yeniden değerleme yapılarak düzenlendi. Bu kapsamda elektronik belgelere ilişkin düzenlemelere uyulmaması halinde öngörülen cezalar 1 Ocak 2022’den itibaren uygulanmak üzere artırıldı.
Vergi Usul Kanunu’na göre elektronik belge olarak düzenlenmesi gereken fatura, müstahsil makbuzu, serbest meslek makbuzlarının, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenen zorunlu haller dışında kâğıt olarak düzenlenmesi veya hiç düzenlenmemiş sayılması durumunda belgelere yazılması gereken meblağın veya meblağ farkının %10’u nispetinde özel usulsüzlük cezası kesilmektedir. Yeniden değerleme oranınca artırılan ceza miktarlarına göre bu meblağ en az 500 TL olarak belirlendi. Söz konusu ceza hem belgeyi düzenleyen hem de alması gereken hakkında uygulanıyor.
Elektronik belge olarak düzenlenmesi gereken sevk irsaliyesinin de Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenen zorunlu haller dışında kâğıt olarak düzenlenmesi veya hiç düzenlenmemiş sayılması durumunda her bir belge için 500 TL ceza kesilecek.
Yeni ceza miktarları göz önünde bulundurulduğunda, bir takvim yılı içerisinde kesilecek cezaların her bir belge türüne ilişkin toplamda 250 Bin TL’yi aşması mümkün değildir.
Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir. Regülasyonlara ilişkin tüm bilmeniz gerekenlere göz atabilirsiniz.
SAP’in versiyonlarının bakım süreçlerinin sonuna doğru yaklaşılmasıyla şirketlerin hangi geçiş yöntemini seçmeliyim sorusuna bir önceki yazımızda yanıt vermiştik. Şimdi sıra bu konuda karşımıza sıklıkla çıkan diğer önemli soruda: “Geçiş sürecinde e-dönüşümü nasıl planlamak gerekiyor?”
Dijital dönüşümünüzü sekteye uğratmadan süreci doğru ve verimli bir şekilde yürütebilmek için;
Vergi uyumluluğu çözüm sağlayıcınızı seçerken, bu ihtiyaçların hepsine yanıt verebilecek bir firma ile anlaşmanız dijital dönüşümünüzün başarısı için önem taşıyor. Böyle bir firmayla çalışmak S4/HANA geçişinde ‘Operasyonel Mükemmellik’ alanında da muazzam faydalar sağlıyor. SAP ya da Non-SAP ERP sisteminizi SAP S4/HANA’ya taşımayı iş akışlarınızdaki tüm verimsizlikleri temizlemek için bir fırsat olarak da görebilirsiniz.
Bazı IT yöneticileri ve uzmanları, e-fatura, e-irsaliye, e-arşiv gibi ürünlerin her birini farklı tedarikçilerden temin ederek, kritik iş akışlarında oluşacak hataların riskini dağıtarak azaltmayı hedefliyor ancak bu bakış açısı da diğer başka birçok verimsizliğin ve riskin oluşmasına sebep oluyor. Farklı sağlayıcılardan dış kaynak kullanımı;
Tek servis sağlayıcı ile çalışmak ise dijital dönüşüm sürecini kolaylaştıran pek çok avantaj sunuyor:
16 Şubat 2023 Perşembe günü S/4 HANA geçişi ve e-dönüşüm planlamasına dair merak edilenleri webinarda ele alacağız. Ajandayı incelemek ve webinara kaydolmak için hemen tıklayın.
Bu yıl Polonya’da sürekli işlem denetimi mevzuatının birinci taslağının yayınlanmasından bu yana, Krajowy System e-Faktur (KSeF) adlı sürekli işlem denetimi çerçevesinin ve sisteminin geliştirilmesinde iyi bir ilerleme kaydedildi.
Birkaç kez tekrarlandıktan sonra sürekli işlem denetimlerine ilişkin mevzuat nihayet kabul edildi ve 18 Kasım 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlandı. Sürekli işlem denetimi sistemiyle ilgili farklı hususları düzenleyen mevzuatın uygulanması, (ör. kimlik doğrulama ve gelen işlemler) hala devam ediyor. Teknik dokümantasyon ve test ortamı ise sürekli olarak güncelleniyor.
En son dokümantasyona göre, KSeF çerçevesinin en önemli özellikleri aşağıdaki şekilde sıralanıyor:
Polonyalı yetkililer, sistemin Ocak 2022’de kademeli olarak uygulanması için gerekli her tür belgenin ve detayın zamanında hazır olması için ciddi çaba sarf etti. Ancak süreçle ilgili belli başlı önemli detayların, güncellenmiş test ortamında netleştirilmesi beklenmektedir.
Tüm dünyada müşterilerine e-dönüşüm uyumluluğu sağlayabilen Sovos ile, dünyanın her yerinde işletmenizi sorunsuz bir şekilde yönetebilirsiniz.
AB üyesi bazı devletler, KDV açıklarını kapatmak, gelirlerini artırmak ve ekonomi verileri üzerinde daha fazla denetim sahibi olmak amacıyla sürekli işlem denetimini uygulamaya koyuyor. Öte yandan bu ülkelerin benimsediği sürekli işlem denetimi rejimleri tek tip olmaktan çok uzak. Şimdiye kadar İtalya, yurt içi akışlarda e-fatura zorunluluğunu getirmek için KDV Yönergesinde değişiklik yaptıran tek ülke oldu. Macaristan ve İspanya gibi diğer ülkeler, bunun yerine e-raporlama yaklaşımını benimsedi; bu yaklaşım, e-faturayı zorunlu hale getirmediği için Avrupa Konseyi’nin değişiklik yapması gerekliliğini ortadan kaldırıyor.
Ülkelerin sürekli işlem denetimine yönelik bu hamleleri Avrupa Komisyonu’nun dikkatinden kaçmadı ve Komisyon, sürekli işlem denetiminde mevcut manzarayı değerlendirmek ve yeni teknolojileri ve iş süreçlerinin dijitalleşmesini içeren farklı senaryoları analiz etmek için bir çalışma yaptırdı. Bu çalışma genel olarak “Dijital Çağda KDV” şeklinde adlandırılıyor. Çalışmada, sürekli işlem denetimi rejimlerinin analizi, platform ekonomisinde KDV işlemi ve tek bir AB kimlik numarasının oluşturulması yer alıyor.
Çalışmanın son hali henüz yayınlanmamış olsa da, ilk bulgular bazı forumlardaki tartışmalarda ele alındı. Çalışmada, Avrupa’da sürekli işlem denetiminin var olduğu ve güney ile orta ve doğu Avrupa’nın yerel uygulamalarda ön safta yer aldığı tespit edildi. Bu aynı zamanda Üye Devletlerin sürekli işlem denetiminin yerel versiyonlarını tek tipleşmemiş ve standartlaşmamış bir şekilde uyguladığı anlamına geliyor ve bu durum çok uluslu şirketlerde ve sınır ötesi ticarette bir yük yaratıyor.
Çalışmanın amaçlarından biri, sürekli işlem denetimi kuralları altında işlem yapan vergi daireleri ve işletmeler için maliyet-fayda analizini yapmak. Çalışmada, gerçek zamanlı raporlama, zorunlu e-fatura ve periyodik raporlama (SAF-T programları dahil) gibi birkaç yaklaşım inceleniyor. Araştırmada, sürekli işlem denetimi modeli için AB çapındaki standartları/platformları göz önünde tutulması ve işleri olduğu gibi sürdürme (ancak Üye Devletlerin zorunlu e-fatura programlarını uygulamadan önce istisna kararı verilmesi gerekliliğinin ortadan kaldırılması) olasılığının da analiz edilmesi bekleniyor.
“Dijital Çağda KDV” AB’nin gündeminde sürekli işlem denetimiyle ilgili tek proje değil. İtalya aynı zamanda Avrupa Konseyi’nden, e-fatura zorunluluğu için ülkeyle ilgili değişikliğin geçerlilik süresinin uzatılmasını talep etti. Mevcut tartışmalar, özellikle de İtalya’da 2 milyar Euro’dan fazla kamu geliri artışı sağlanacağı beklentisi, “Dijital Çağda KDV” girişiminin sonuçlarını ciddi şekilde etkileyebilir.
Çalışmanın yayınlanmasının ardından Avrupa Komisyonu’nun, Avrupa’da sürekli işlem denetiminin geleceğini, tek bir AB KDV sicilinin oluşturulmasını, şu anda kapsam dışında olan işlemler ve aktörler için One-Stop-Shop (OSS) programının genişletilmesini ve platform ekonomisindeki KDV işlemlerini tartışmak üzere kamuoyuyla istişare süreci başlatması bekleniyor. İstişare sürecinin, içinde bulunduğumuz çeyrek bitmeden önce başlatılacağı tahmin ediliyor.
Verginin geleceğine yönelik detaylı bilgi almak için İngilizce olarak hazırlanan Trends: Continuous Global VAT Compliance dökümanını indirebilir, haberleri ve son gelişmeleri takip etmek için bizi LinkedIn ve Twitter üzerinden takip edebilirsiniz.
SAP, eski versiyonlarının bakımlarını önümüzdeki dönemde sona erdirmeyi ve mevcut kullanıcılarını S4 HANA’ya taşımayı planlarken, şirketler zorunlu geçişte hangi yöntemi tercih edeceklerine karar vermeye çalışıyorlar. Yöntemleri, avantajlarını ve dezavantajlarını net bir şekilde anlamak tercih sürecini kolaylaştırabilir.
S4 HANA’ya geçiş,
Olmak üzere üç farklı senaryoda gerçekleşebiliyor. Bu üç senaryonun avantajları ve dezavantajlarını ise şöyle özetleyebiliriz:
Greenfield, tüm süreçler için yeniden tasarım ve sadeleştirme sunan bir geçiş yöntemi. Bu yöntemi genellikle daha önce SAP dışı bir uygulama kullanan ya da kullandığı SAP versiyonu çok eski olan firmalar tercih ediyorlar ve özelleştirilmiş, eski, hantallaşmış yapıları tamamen geride bırakıp modern bir teknolojiyle yola devam ediyorlar.
Brownfield, mevcut sistemi koruyan ancak S4 HANA’nın yeni teknolojisinden, hızından faydalanmaya imkan tanıyan bir yöntem. Bu yöntemi genellikle SAP projesini yakın zamanda tamamlamış, en iyi uygulamalara uyum sağlayan, sistemlerinde çok az özelleştirilmiş çalışma bulunan firmalar tercih ediyorlar.
Bluefield (hibrit), mevcut sistemin bir bölümünü koruyan, bir bölümünü de tamamen yenileyen bir yöntem. Bu yöntemi genellikle hali hazırda memnuniyet sağlayan çözümlerinin yeni sisteme taşınmasını isteyen, bir yandan da S4/HANA ile gelen yeni özelliklere sahip olmayı faydalı gören firmalar tercih ediyorlar.
SAP S4/HANA her noktadan bilgiye erişim sağlayarak, IT, finans, tedarik zinciri ve muhasebe gibi departmanlar arasındaki iş birliğini destekliyor ve çalışma şekline esneklik katıyor. Ayrıca merkezileşmeye de katkıda bulunarak tüm süreçler üzerindeki erişilebilirliği ve görünürlüğü arttırmaya yardımcı oluyor. Ancak geçiş sürecinin doğru yürütülmesi, kuruma en uygun geçiş yönteminin tercih edilmesi bunun için de tek servis sağlayıcıyla çalışması önem taşıyor.
16 Şubat 2023 Perşembe günü S/4 HANA geçişi ve e-dönüşüm planlamasına dair merak edilenleri webinarda ele alacağız. Ajandayı incelemek ve webinara kaydolmak için hemen tıklayın.
1 Sıra Nolu Elektronik Defter Genel Tebliği’ne (“Tebliğ”) göre e-fatura uygulamasına zorunlu olarak yıl içinde geçen mükellefler ile 2020 ve sonraki yıllarda Türk Ticaret Kanunu’na göre bağımsız denetime tabi olan mükelleflerin şartların sağlandığı yılı izleyen yılın başından itibaren e-defter uygulamasına geçmeleri zorunluluğu bulunuyor. Bu kapsamda, 2021 yılı içerisinde e-fatura uygulamasına zorunlu olarak geçen ya da bağımsız denetime tabi olma şartlarını sağlayan mükelleflerin 2022’nin başından itibaren e-defter uygulamasını kullanması gerekiyor.
E-defter uygulaması, yasal olarak tutulması zorunlu olan yevmiye defteri ve büyük defterin dijital ortamda oluşturulduğu, berat adı verilen dijital dosyalarla GİB’e iletildiği sistemdir. E-defter uygulaması, defterlerin saklanma maliyetini azaltır ve noter onayı gibi işlemlerin yerine geçmesi sebebiyle de zaman tasarrufu sağlar. Bu gönüllü geçişlerin artmasını da destekler.
E-defter uygulamasını kullanabilmek için, şirketlerin tamamlaması gereken ön hazırlıklar:
E-defter, tüm defter verilerinin elektronik olarak oluşturulup imzalanmasını sağlayarak, verilerin ve kaynaklarının doğruluğunu garanti altına alma amacıyla uygulanır. Bu uygulamayla birlikte daha hızlı ve düzenli bir denetim amaçlanır. Bunun yanı sıra saklanan verilerin kaybolma ve zarar görme ihtimali de düşer.
Yasal defterlerinizin oluşturulma ve arşivlenme sürecini dijitalleştirmek için tasarlanan Sovos e-Defter çözümümüze göz atın.
GİB e-belgelerin kapsamını, yayımladığı yeni regülasyonlar ile genişletmeye devam ediyor. E-belge kullanımının yaygınlaşmasına yönelik yapılan hamleler ile 2022 yılına girerken e-dönüşüm dünyasında ikinci büyük değişiklik yolda görünüyor.
Bu değişiklik ile e-dönüşüm uygulamalarını zorunlu olarak kullanan mükelleflerin kapsamının artacağı öngörülürken birçok farklı sektörün de e-dönüşüm yolculuğu başlayacak.
Vergi mükelleflerinin, yoğun iş süreçleri esnasında e-dönüşüm dünyasının kapsamlı ve sürekli gelişen ortamına uyum sağlamaları zaman zaman zorlayıcı olabiliyor.
2022 yılında işletmeleri ve mükellefleri bekleyen güncellemeleri ele alacağımız ve e-belge kapsamlarına yönelik dikkat edilmesi gereken noktalardan bahsedeceğimiz webinarımıza kaydolarak güncel gelişmeleri kaçırmayın.
Webinara buradan kayıt olabilirsiniz.
Bask Bölgesi’ndeki Gipuzkoa ilinin Vilayet Konseyi kısa süre önce 608/2021 sayılı Resmi Talimat’ı yayınladı. Böylece bölgede TicketBAI (TBAI) yükümlülüğünün uygulanması için takvim belirlenmiş oldu. Bu yerel düzenlemeyle aynı zamanda emeklilik yaşı yaklaşan bazı gerçek kişiler yükümlülükten muaf tutuluyor.
TicketBAI üç Vilayet Konseyi (Alava, Bizkaia ve Gipuzkoa) ile Bask Hükümeti arasında bir dizi hukuki ve teknik yükümlülüğü belirlemek üzere oluşturulmuş bir girişim. Buna göre bölgede ekonomik faaliyet yürüten tüm serbest çalışanlar ve yasal kurumlar, ister kağıt ister elektronik olsun tüm faturalarını kesmek için her bir bölgede yayınlanan teknik gerekliliklere uygun bir faturalandırma yazılımı kullanmak zorunda.
TBAI sistemi vilayetlerdeki hazine kurumlarının, nihai müşterilere mal veya hizmet sunan ve genellikle ödemelerini nakit olarak alan sektörlerde yer alan faaliyetler de dahil olmak üzere, vergi mükelleflerinin ekonomik faaliyetlerinden sağladığı gelirleri denetlemesini sağlıyor.
TBAI’nin kesilmesi için kullanılacak faturalandırma yazılımının belgelendirilmiş olması ve yerel vergi dairesine bağlanmış olması, aynı zamanda bilgisayarlarla, yazar kasalarla veya POS terminalleriyle entegre olabilmesi gerekiyor. Bu yazılımın TBAI belgelerini TBAI formatının tasarımına ve içeriğine uygun şekilde, önceden belirlenmiş bir XML dosyası halinde oluşturması ve bunları kesildiği anda gerçek zamanlı olarak yerel vergi dairesine göndermesi gerekiyor.
Her bir TBAI dosyasının elektronik olarak imzalanması ve yerel spesifikasyonlara göre oluşturulmuş bir TBAI kimlik kodunu ve TBAI QR kare kodunu içermesi zorunlu.
Bask Bölgesi’ndeki üç ilde yer alan Vilayet Konseyleri kendi yetki alanlarında uygulanacak kural ve gereklilikleri belirleyebilecek; bu nedenle her bir bölge, vergi mükelleflerinin ekonomik faaliyet tipine göre TBAI yükümlülüğüne uyması için kendi takvimini uyguluyor.
Her bir il için zorunlu TBAI uygulamasında mevcut takvim aşağıdaki şekilde:
Alava:
Gipuzkoa:
Bizkaia:
Bask Bölgesi’nin üç ilinde TBAI projesinin kabul edilmesi, dolandırıcı nitelikte vergi faaliyetlerinin engellenmesine karşı etkili bir araç bulma yönünde önemli bir adımdır. Bu tedbir etkili olursa, İspanya’daki diğer bölgeler de gelecekte benzer gereklilikleri uygulamayı değerlendirebilir.
Tüm dünyada müşterilerine e-dönüşüm uyumluluğu sağlayabilen Sovos ile, dünyanın her yerinde işletmenizi sorunsuz bir şekilde yönetebilirsiniz.
Suudi Arabistan’da E-fatura sisteminin birinci aşaması 4 Aralık 2021’de uygulanmaya başlanmıştı. Bir yandan birçok işletme hala bir çözüm uygulamaya çalışırken, Suudi vergi dairesi kendi resmi internet sitesinde konuyla ilgili ayrıntılı bilgiler yayımlamaya devam ediyor.
En son yapılan duyurulardan biri, birinci aşama için e-fatura kullarını ihlal edenlere hükümet tarafından uygulanacak olan cezalarla ilgili. Duyuru şimdilik sadece Arapça dilinde yayımlandı.
Duyuruda ZATCA (Zekat, Vergi ve Gümrük Müdürlüğü), ihlal türüne ve ihlalin kaç kez tekrarlandığına göre uygulanacak olan cezaların detaylarını açıklıyor. İhlal bir kez gerçekleşirse 50.000 SAR’a kadar (yaklaşık 13.330 dolar) ceza uygulanabilecek. E-faturaların aynı anda birden fazla zorunluluğu ihlal edebileceği düşünüldüğünde, her bir fatura için ödenecek ceza çok daha yüksek olabilir.
Ceza uygulanacak olan muhtelif durumlar aşağıdaki şekilde sıralanıyor:
Yeni cezaların açıklanması, Suudi vergi dairesinin yeni e-fatura sistemini zamanında uygulamaya koyma konusundaki kararlılığını gösteriyor.
Birinci aşamanın başarılı olması, vergi dairesi için ikinci aşamanın kapsamını belirleme konusunda önemli bir parametre olacak. ZATCA, aşamalı uygulama döneminde kapsama giren vergi mükelleflerine hükümet tarafından altı ay önceden bildirimde bulunulacağını duyurmuştu.
Suudi Arabistan Dijital Vergi zorunluluklarını ve ihtiyaçlarını öğrenmek için bizimle iletişime geçin.
509 Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği, 09.02.2021 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan 526 Sıra No’lu tebliğ ile değiştirilmeden önce e-arşiv uygulamasına dahil olmayan mükellefler gerekli hallerde yalnızca Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) tarafından sunulan portal üzerinden e-arşiv fatura düzenleyebiliyordu. 509 sayılı VUK Genel Tebliği, 526 Sıra No’lu tebliğ ile değiştirilerek, söz konusu e-arşiv faturaların gerekli entegrasyonu sağlayan özel entegratörlerin sistemleri aracılığı ile düzenlenmesine olanak verilmişti. GİB, bu kapsamda 30.09.2021 tarihinde yayımladığı kılavuz ile mükelleflerin özel entegratör sistemlerinden nasıl yararlanabileceğini açıkladı.
E-arşiv fatura uygulamasına dahil olmayan mükelleflerin 1 Ocak 2020 tarihinden itibaren düzenleyecekleri faturaların vergi mükellefi olmayanlar bakımından vergiler dahil toplam tutarının 30 Bin TL’yi; vergi mükellefi olanlar bakımından ise vergiler dahil toplam tutarın 5 Bin TL’yi aşması halinde söz konusu faturaların GİB portalı ya da özel entegratör sistemleri aracılığıyla e-arşiv fatura olarak düzenlenmesi gerekiyor.
GİB, geçtiğimiz günlerde yayımlamış olduğu taslak tebliğ ile e-arşiv fatura olarak düzenlenmesi gereken faturaların tutarında değişiklik yapılmasını öngördü. Söz konusu taslak tebliğ ve öngörülen değişiklikler için blog yazımızı okuyabilirsiniz.
Özel entegratör sistemlerinden faydalanmak isteyen mükellefler, hizmet almak istediği özel entegratör ile ıslak ya da e-imzalı sözleşme yapacak. Bunun yanı sıra interaktif vergi dairesi üzerinden “e-defter ve e-belge işlemleri” menüsünde yer a<5lan “e-Arşiv Portal Entegratör Kullanım Başvurusu” kutucuğundan başvuru yaparak hizmet alacakları özel entegratörü seçmeleri de gerekiyor.
E-arşiv fatura şeklinde düzenlenmesi gereken faturanın matbu (kağıt) fatura düzenlenmesi halinde düzenlenen her bir kağıt fatura için ayrı ayrı olmak üzere Vergi Usul Kanunu’nun 353’üncü maddesi uyarınca özel usulsüzlük cezası kesilir.
Türkiye’deki e-dönüşüm uygulamalarına ilişkin son güncellemeler ve zorunluluk kapsamları hakkında tüm detayları öğrenmek için uzman ekibimizle iletişime geçin.
Şirketlerin dijital dönüşümünde tercih edebilecekleri iki yöntem bulunuyor.
On-premise yöntemi, sistemlerin işletilebilmesinin zorluğunun yanı sıra maliyet açısından da dezavantajlı görülüyor. Bulut tabanlı teknolojilerin tercih edilmesiyle ise uzun soluklu teknoloji yatırımları ve güvenlik önlemi arayışlarına maruz kalmadan doğrudan hizmeti almak mümkün oluyor.
Bulut tabanlı teknolojilerin, pandemi döneminde daha iyi fark edilen en önemli faydası esneklik ve erişilebilirlik. Çoğu şirketlerin evlerden çalışmaya mecbur kaldığı bir dönemde hali hazırda bulut tabanlı teknolojilere geçiş yapmış olan şirketler çok rahat bir süreç geçirdi. Ofislere ve ofis bilgisayarlarına bağlı olmak zorunda olanlar için ise zorlu bir dönem yaşandı ve yaşanmaya devam ediyor.
Bulut tabanlı servis sağlayıcı seçerken ise güvenlik, itibar ve referans kriterlerinin göz önünde bulundurulması gerekiyor. Servis sağlayıcısı sertifika sahibi olabilir ancak bu sertifikanın kim tarafından hangi kriterler değerlendirilerek verildiğini araştırmak önemli bir konu olarak öne çıkıyor.
Sistem üzerinde işlemler yapılırken bir sayfanın milisaniyeler içerisinde açılması, çok ciddi maliyet ve zaman tasarrufu sağlayabiliyor, o iş ile ilgilenen çalışanların işlerini daha mutlu yapmalarına bile katkıda bulunabiliyor..
Servis sağlayıcısıyla çalışmanın sağladığı diğer avantajlar hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak için “Tek Bir Global Servis Sağlayıcısı ile Çalışmanın Faydaları” başlıklı blog yazımızı okuyabilirsiniz.
E-belge yönetiminde on-premise çözümler mi, bulut tabanlı çözümler mi?
Ekibimiz; firmalar için hangi yöntemin daha avantajlı olduğunu ve bulut ortamına geçişte nelere dikkat edilmesi gerektiğini canlı yayında anlattı. Detaylı bilgi için yayın kaydını izleyebilirsiniz.
Global vergi yazılımı lideri olarak, Türkiye’de sunduğumuz e-fatura çözümünün SAP® sertifikası aldığını bildirmekten mutluluk duyuyoruz. Linke tıklayarak inceleyebileceğiniz sertifika, Türkiye için geliştirdiğimiz e-fatura çözümünün SAP prosedürleri ile teknik uygunluğu ve güvenilirliğinin onaylanması açısından oldukça önemli.
Verginin dijitalleştirilmesi gün geçtikçe yaygınlaşırken, işletmelerin iş yaptıkları her yerde kendilerini destekleyen ve artan denetim riskine karşı koruma sağlayan gerçek zamanlı vergi hesaplaması çözümüne duydukları ihtiyaç da sürüyor.
Muhasebe ve bilişim teknolojileri departmanlarının yoğun uzmanlığının yanı sıra şirketler için teknolojik altyapı yatırımlarını da gerekli kılan e-dönüşüm sürecini, servis sağlayıcıları aracılığıyla sürdürmek şirketlere birçok avantaj kazandırıyor.
E-dönüşüm süreçlerini tasarlarken, şirketlerin göz önünde bulundurması gereken birden fazla konu mevcuttur. Özellikle SAP kullanan işletmelerin hem SAP içerisindeki süreçler hem de GİB bağlantısı konularında desteğe ihtiyaçları vardır. Bu kapsamda uçtan uca servis sağlayan, hem SAP süreçlerinde gereken desteği verebilen, hem de alanında uzman ve GİB uyumluluğuna hâkim bir sağlayıcıyla çalışmak operasyonel verimliliği maksimum seviyeye taşır.
Sovos SAP e-Fatura Çözümümüz, şirketlerin elektronik faturalarını Gelir İdaresi Başkanlığı düzenlemelerine göre kolayca yönetmelerini sağlayarak uçtan uca desteği sayesinde süreçlerin her adımının tek noktadan yürütülmesine imkân tanıyor. Sunduğumuz SAP sertifikalı entegrasyon, SAP teknolojilerini kullanan işletmelerin değişikliklere kolayca ayak uydurabilmesine ve kendi dijital dönüşümlerini aksatmadan sürdürebilmesine yardımcı oluyor.
Sağlam adımlarla ilerlediğimiz e-dönüşüm yolunda; güvenilir ve kaliteli yazılımlar geliştirerek karmaşık e-belge uyumluluk süreçleri için tam kapsamlı çözümler sunmaya devam ediyoruz.
Önceki blog yazılarında, Romanya’daki yeni SAF-T gerekliliklerini derinlemesine incelemiştik. Geçtiğimiz haftalarda yayımlanan en son yönergede vergi dairesi, farklı büyüklükteki vergi mükellefleri için uygulama takvimlerinde güncelleme yaptı ve cezasız sürelerle ilgili bilgiler paylaştı.
Vergi dairesi takvimi netleştirmenin yanı sıra 10 Kasım 2021’de planın yeni bir versiyonunu yayımladı. Bu yeni planda, kısa süre önce yayımlanan Sorular ve Cevaplar belgesindeki yorumlar ve kaygılar da dikkate alınıyor.
Uygulama takvimi, orta ve küçük ölçekli vergi mükellefleri için başlangıçta ilan edilen takvimden daha uzun olacak. Ayrıca vergi daireleri, bu yeni sistemin yayımlanmasıyla birlikte büyük vergi mükellefleri listesini de güncelledi. Bu güncellemeyle birlikte ANAF büyük vergi mükellefleri listesine 1801 şirketi daha ekledi. Yeni eklenen vergi mükellefleri için uygulama tarihi 1 Temmuz 2022’de başlayacak.
Talimata göre her ay SAF-T dosyası göndermekle yükümlü olan vergi mükellefleri için cezasız süre ilk raporlama için altı ay, ikinci raporlama için beş ay, üçüncü raporlama için dört ay, dördüncü raporlama için üç ay ve beşinci raporlama için iki ay.
Bu cezasız süre, ilk olarak üç ay olarak açıklanan süreden daha uzun. Cezasız süre sisteme yeni dahil edilen vergi mükellefleri için de uzatılacak, yani bu kategorideki vergi mükellefleri SAF-T raporlarını herhangi bir ceza almadan 1 Ocak 2023’e kadar gönderebilecek.
Sovos, 4 bölgede 70’ten fazla ülkede e-dönüşüm ve e-belge zorunluluklarına uyum sürecinizde size yardımcı olur.
Almanya’da vergi kaçakçılığıyla mücadele etmek ve Alman piyasasının Avrupa’daki rekabetçiliğini artırmak için sürekli işlem denetimlerinin (CTC) uygulanması konusunda farklı kurumlar arasında giderek yükselen bir tartışma süregidiyor.
Almanya’da CTC’lerin destekçileri arasında iş dünyasının dostu Özgür Demokratik Parti’nin (FDP) parlamentodaki grubu, Alman Elektronik Faturalandırma Derneği (VeR) ve Alman Bundesrechnungshof (Federal Denetim Bürosu) adlı bağımsız yargı organı yer alıyor.
Almanya’da kısa süre önce düzenlenen hükümet seçimlerinde ortaya çıkan koalisyonun ortakları (Sosyal Demokrat Parti (SPD), FDP ve Yeşiller Partisi) arasındaki vergi politikasıyla ilgili görüşmelerde de bu konunun gündeme geldiğini gördük.
Tartışmalar henüz kavramsal düzeyde olsa da, yeni olası koalisyonda yer alacak partiler bu alanda reform için siyasi irade gösteriyor.
Özel olarak Alman Bundesrechnungshof, Maliye Bakanlığı’na, KDV dolandırıcılığıyla mücadele etmek için etkili bir sistem olarak blockchain teknolojisini kullanan gerçek zamanlı bir raporlama sistemi önerisi götürdü. Öte yandan öneri, bu tür tedbirlerin önerilmesinden ve uygulanmasından önce maliyet-fayda analizi yapılması gerektiği gerekçesiyle kabul edilmedi.
Parlamenter sürecin bir parçası olarak FDP “faturaların oluşturulması, test edilmesi ve iletilmesi için ülke çapında İtalya’daki SDI sistemine benzer bir elektronik raporlama sisteminin yürürlüğe konması” için çağrıda bulundu. Almanya’da önde gelen sektör derneği VeR, şirketlere ve Alman ekonomisine çok sayıda avantaj sağlayacağını belirterek öneriyi memnuniyetle karşıladı.
VeR’nin, İtalya modelinin Avrupa için bir yol haritası olarak kullanılıp kullanılamayacağına ilişkin yaptığı çalışmaya göre, sistem İtalya’da KDV açığını azaltmaya anlamlı bir katkı yapmış olmasa da e-fatura kullanımının şirketler ve İtalyan ekonomisi için sağladığı avantajlar ikna edici. Raporda, İtalya’daki vergi ödeme sisteminin tüm Avrupa için olmasa da Almanya’da KDV’nin dijitalleştirilmesi için bir model olarak kullanılabileceği sonucuna varılıyor. Ayrıca, VeR uzmanları, Almanya’da bu tür bir CTC sisteminin geliştirilmesi için kendi bilgi birikimlerini de sunuyor.
Görünüşe göre Almanya’da CTC sisteminin uygulanması – İtalya, Fransa ve Polonya gibi Üye Devletlerin ayak izlerini takip ederek – giderek ilgi çeken bir konu haline geliyor ve koalisyon ortakları şu anda iktidarda olan partinin yerine geçecek olan bir koalisyon için anlaşma sağlayabilirse CTC sistemi gerçekten uygulanabilir.
Verginin geleceğine yönelik detaylı bilgi almak için İngilizce olarak hazırlanan Trends: Continuous Global VAT Compliance dökümanını indirebilir, haberleri ve son gelişmeleri takip etmek için bizi LinkedIn ve Twitter üzerinden takip edebilirsiniz.
Türkiye’de e-dönüşüm adıyla andığımız, verilerin vergi mükellefinin sistemlerinden, vergi idareleri tarafından belirlenen elektronik ortamlara gerçek ya da yarı gerçek zamanlı ve elektronik olarak gönderilmesine dayanan Sürekli İşlem Denetimleri (CTC), KDV açıklarına çözüm bulmak isteyen ülkelerin olmazsa olmazı haline geliyor. Gelir İdaresi Başkanlığı’nın vizyoner yaklaşımıyla Türkiye bu gerçeği ilk fark eden ve harekete geçen ülkelerden biridir. EMEA bölgesinde e-dönüşüm 2012 yılında Türkiye ile başlarken; Meksika, Brezilya, İtalya ve Şili ile birlikte ülkemiz dünya genelinde de e-dönüşümde öncü konumda yer alıyor.
EMEA ve Asya bölgelerindeki ülkelerin, özellikle son beş yıldır ivmelenen bir şekilde sürekli işlem denetimi modeline geçiş çalışmalarına başladığı gözlemleniyor. Bu ivmeye paralel olarak da 2025’e kadar tüm faturaların yüzde 75‘inin gerçek ya da yarı gerçek zamanlı olarak vergi otoritelerine bildirileceği bir vergi sisteminin var olacağını öngörüyoruz.
Dünya büyük bir dönüşüm sürecindeyken her ülkenin vergi zorunluluklarına giden farklı ve kaotik bir yol bulunuyor. Bu yolda karşılaşılan üç ana konu:
Şirketlerin karşı karşıya kaldığı regülasyonlar bu üç alana da yansıyor ve bir bütün olarak ele alınması gerekiyor. Dönüşüm yolculuğunda şirketlerin karşısına; kötü veri kalitesi, karmaşık işlem türleri, tutarsız uygulamalar, sürekli değişen regülasyonlar gibi zorluklar çıkabiliyor. Faturalamada yaşanan herhangi bir hata operasyonel bir tehdit haline gelebiliyor. Multidisipliner, işlem odaklı, veriler üzerinden ispata dayalı ve esnek süreçler önem kazanıyor.
Bu doğrultuda e-dönüşümü kurgularken ve uygularken yalnızca e-belgelerin değil, şirketlerin muhasebe, finans, tedarik zinciri gibi tüm süreçlerinin dikkate alınması gerektiği görülüyor. Bu da e-dönüşüm stratejilerinin operasyonel verimliliği maksimize edecek kapsamda şekillendirilmesinin önemini ortaya koyuyor. Verginin dijital dönüşümü, şirketler için artık bir Bilgi Teknolojileri (BT) problemi ve operasyonel mükemmelliği hedefleyen her BT projesi altında ayrıca değerlendirilmesi gereken bir konu.
İş süreçleriniz etkilenmeden e-dönüşüm stratejinizi nasıl güçlendirebileceğiniz hakkında tüm detayları öğrenmek için webinarımızın kaydını izleyin.
E-dönüşümün teknolojiye paralel olarak hızla yayılmasıyla birlikte “e-fatura” ve “e-arşiv fatura” kavramları iş süreçlerinin merkezine yerleşti. Şirketlerin sıklıkla duyduğu bu iki uygulamanın tam olarak ne anlama geldiğini ve iki uygulama arasındaki farkları sizler için derledik.
Türkiye’de 397 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile hayata geçirilen e-fatura, bir faturada bulunması gereken tüm bilgilerin içerisinde yer aldığı elektronik bir belge türüdür. Veri format ve standardı Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından belirlenir. Kağıt faturadan farklı olarak, e-faturada alıcı ile satıcı arasındaki karşılıklı fatura iletimi güvenli, elektronik bir ortamda gerçekleşir; zaman ve maliyet tasarrufu sağlar. E-fatura, kâğıt fatura kullanıldığı dönemlerde kargo ile gönder-al sürecinde yaşanan aksaklıkları ortadan kaldırırken, kağıt tüketimini de ciddi bir oranda azaltır.
E-fatura, dünyanın dört bir yanında gerçekleşen ve Türkiye’nin de bir parçası olduğu dijital dönüşüm sürecinin önemli adımlarından biri. Bilgi işlem altyapısı yeterli olmayan e-fatura mükellefleri hem dünyada hem de Türkiye’de bu uyum sürecini özel entegratör olan firmalar ile çalışarak yönetiyor.
E-arşiv fatura, e-fatura kullanan işletmelerin e-fatura kapsamı dışındaki vergi mükelleflerine ve nihai tüketiciye düzenledikleri faturalardır. E-fatura kullanıcıları faturalarını sadece kendileri gibi e-fatura kullanıcılarına gönderebilir. E-arşiv, bu faturaların e-fatura kullanıcısı olmayanlara da elektronik ortamda gönderilebilmesi için kullanılır. E-arşiv fatura uygulamasından yararlanmak isteyen mükelleflerin öncelikle e-fatura kullanıcısı olmaları gerekir.
Türkiye’deki elektronik fatura süreci hakkında detaylı bilgi almak için infografiğimize göz atabilir, haberleri ve son gelişmeleri takip etmek için bizi LinkedIn ve Twitter üzerinden takip edebilirsiniz.
Suudi yetkililer, KDV Uygulama Regülasyonunda (VATIR) bazı değişiklikler yapılmasını öngören bir Taslak yayımladı. Taslak hakkında ilgililer görüş ve önerilerini sundu.
Zekat, Vergi ve Gümrük Müdürlüğü’ne (ZATCA) göre değişikliklerin amacı, e-faturayla ilgili hükümleri ve gereklilikleri VATIR ile uyumlu hale getirmek. VATIR, KDV Yasası’nın hükümlerinin nasıl uygulanacağını ayrıntılı olarak açıklayan ikincil bir mevzuat.
VATIR taslağı e-fatura düzenlemesinden önce hazırlandığından ve hem basılı hem de elektronik faturalarla ilgili hükümler içerdiğinden, önerilen düzenlemelerin e-fatura kurallarıyla ilgili değişikliklerle ilgili olması bekleniyor. Bu durum, ZATCA’nın, vergi reformunun kademeli olarak uygulanması sürecinde aldığı derslerden hareketle, potansiyel sorunları çözmeye ve eksiksiz, çok yönlü bir çerçeve sunmak için gerekli alanlarda süreçleri uyarlamaya hazırlandığını gösteriyor.
Önerilen değişiklikler, VATIR’ın birkaç önemli maddesinde yapılacak.
Madde 53’te “Vergi Faturaları” ile ilgili kurallar belirleniyor. Bu maddede yapılması önerilen düzenlemelerde, vergi faturası kesilmesinin gerekli olduğu durumların kapsamı genişletiliyor ve daha fazla durum sayılıyor (örn. devletler arası tedarik, mal ve hizmet ihracatı), otomatik ve üçüncü taraflarca kesilen faturalar, özet faturalar, sadeleştirilmiş fatura kesilebilecek durumlar ve sadeleştirilmiş vergi faturasının kesilme zamanıyla ilgili kurallar değiştiriliyor. Madde yeni eklenen 10. paragraf ile ZATCA’ya belli vergi mükelleflerini e-fatura kapsamından muaf tutma yetkisi veriliyor.
Madde 54’te “Alacak ve Borç Dekontları” ile ilgili kurallar öngörülüyor. Önerilen değişikliklerin hedefinde, alacak ve borç dekontlarının kesilmesi ve dekontların içeriğiyle ilgili gereklilikler bulunuyor.
Madde 66’da iki yeni fıkra eklenerek “Kayıtlar” kavramıyla ilgili kurallar belirleniyor. Birinci fıkrada “Nihai hesaplar ve nihai bilanço doğrudan bilgisayardan alınabilir. Bazı muhasebe kalemlerinde geleneksel bilgisayarlı muhasebe yöntemi kullanılıyorsa, tüm mahsuplaşma girişleri Arapça dilinde olmalıdır” ifadesi yer alıyor. İkinci fıkrada e-fatura düzenlemesine tabi olan tüm vergi yükümlülerinin faturalarını e-fatura düzenlemesine uygun şekilde saklaması gerektiği belirtiliyor.
Bu değişiklikler, vergi mükelleflerinin vergi faturalarını ve kredi-alacak dekontlarını kesmek ve bu belgeleri ilgili saklama kurallarına göre saklamak üzere süreçlerinde gerekli değişiklikleri yapmaya hazır olması gerektiği anlamına geliyor.
ZATCA, önerilen değişikliklerle ilgili gönderilen geri bildirimleri inceledikten sonra bunları göz önünde tutarak değişikliklere son halini verecek. Bunun ardından, VATIR’ın değiştirilmiş versiyonu yayınlanacak. Suudi Arabistan’da KDV dijitalleştirme süreci devam ediyor ve bu nedenle KDV ve KDV denetimleriyle ilgili kurallar da dönüşümden geçiyor. Suudi Arabistan’da özellikle e-fatura sisteminin 4 Aralık 2021’de yürürlüğe girmesinin ardından KDV ile ilgili daha fazla gelişme ve değişiklik olması beklenebilir.
Suudi Arabistan Dijital Vergi zorunluluklarını ve ihtiyaçlarını öğrenmek için bizimle iletişime geçin.
Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB), 10 Kasım 2021 tarihinde yaptığı duyuru ile 509 sayılı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nin uygulama alanını genişleten taslak bir tebliğ yayımladı. Taslak Tebliğ ile e-fatura ve e-irsaliye uygulamalarına geçme zorunluluğu için halihazırda mevcut olan brüt satış hasılatı sınırı aşağı çekilerek daha fazla mükellefin zorunlu olarak bu uygulamalara geçiş yapması öngörülüyor.
Bir diğer değişiklik ise e-arşiv fatura yükümlüsü olmayan mükellefler bakımından e-arşiv fatura olarak düzenlenmesi gereken faturaların toplam tutarının düşürülmesi şeklinde yer alıyor. Turizm ve demir çelik sektöründe faaliyet gösteren bazı mükellef grupları için de sektörel bazlı zorunlu geçiş hallerinin getirilmesi Taslak Tebliğ ile getirilen bir başka yenilik. Son olarak e-döviz alım satım belgesi ile e-gider pusulası, Taslak Tebliğ’in değişiklik öngördüğü diğer iki elektronik belge türü.
Taslak Tebliğ ile aşağıda yer alan mükellef gruplarının e-fatura uygulamasına zorunlu geçişleri öngörülmektedir:
Söz konusu şartları sağlayan mükelleflerin ilgili şartı sağladıkları ilgili hesap dönemini izleyen yedinci ayın başına kadar başvurularını ve fiili geçiş hazırlıklarını tamamlayarak e-Fatura uygulamasına geçmeleri gerekmektedir.
509 sayılı Tebliğ’in mevcut halinde e-arşiv fatura uygulamasına kayıtlı olmayan mükelleflerce kesilecek faturalardan vergi mükellefi olmayanlara düzenlenecek faturaların vergiler dahil toplam tutarının 30 Bin TL’yi aşması halinde e-arşiv fatura olarak düzenlenmesi gerekiyordu. Taslak Tebliğ ile bu sınırın 10 Bin TL olarak revize edilmesi öngörülüyor.
509 sayılı Tebliğ’in mevcut halinde e-irsaliye uygulamasına zorunlu geçiş için belirlenen 25 milyon TL’lik brüt satış hasılatının Taslak Tebliğ ile 2021 hesap döneminden itibaren 10 milyon TL ve üzeri olarak revize edilmesi öngörülüyor. Bunun yanında demir ve çelik (GTİP 72) ile demir veya çelikten eşyaların (GTİP 73) imali, ithali veya ihracı faaliyetinde bulunan mükelleflerin de e-Fatura uygulamasına dahil olma şartı aranmaksızın e-İrsaliye uygulamasına dahil edilmesi Taslak Tebliğ’de öngörülen bir başka değişiklik.
Taslak Tebliğ’den de anlaşılacağı üzere GİB e-belgelerin kapsamını, düzenlediği yeni regülasyonlar ile genişletmeye devam ediyor. İlerleyen haftalarda GİB’e iletilecek görüş ve önerilerin de değerlendirilmesiyle Taslak Tebliğ’in son halini alarak yürürlüğe girmesi bekleniyor. Taslak Tebliğ hakkında görüş ve önerilerini sunmak isteyen ilgililer 1 Aralık 2021 tarihine dek eyeniaras@gelirler.gov.tr adresi üzerinden görüş ve önerilerini GİB’e iletebilirler.
Sovos vergi uyumluluğu yazılımının e-dönüşüm ve e-belge zorunluluklarına uyum sürecinizde size nasıl yardımcı olabileceğine göz atabilirsiniz.