Serbest çalışan kişilerin en çok merak ettiği konulardan biri şahıs şirketi kurmak için atılması gereken adımlar ve ihtiyaç duyulan belgeler. Bu yazımızda hem şahıs şirketi türleri hem de vergi süreçleri ile ilgili bilgilendirmeye ulaşabilirsiniz.
Türkiye’deki kurumlara veya Türkiye’den yurt dışındaki kurumlara ‘freelance’ hizmet veren ya da kendi işini yapmaya başlayan kişilerin vergi yükümlülüklerini yerine getirmek için Gelir İdaresi Başkanlığı’nın sistemine dahil olması gerekiyor. Bunun için de çoğunlukla ‘serbest meslek erbabı’ olmak ya da ‘şahıs şirketi’ kurmak tercih ediliyor. Peki şahıs şirketi nasıl kurulur?
Şahıs Şirketi Nedir?
Şahıs şirketi, gerçek kişiler tarafından kurulan, kuruluş süreçlerinin kolay ve hızlı olması sebebiyle çok tercih edilen bir şirket türüdür. Çoğunlukla tek kişi tarafından kurulsa da ortaklar ile de kurulabilir. Şirket kuruluşu diğer şirketlere kıyasla daha düşük sermaye gerektirir. Serbest çalışan, gelir beklentisi çok yüksek olmayan vb durumdaki kişiler için şahıs şirketi en ideal şirket türlerinden biridir. İhtiyaç duyulduğunda şahıs şirketlerini kapatmak da tıpkı kuruluşta olduğu gibi diğer şirket türlerine göre daha uygun maliyetli ve kolaydır. Kurulum, defter tasdik ücretleri ve mali müşavir/muhasebeci ücreti düşüktür. Vergi yapıları daha sadedir. Gelire göre belirlenen kademeli bir vergi sistemi vardır. Kişiler, üçüncü kişilere karşı kendi mal varlıklarıyla sorumludurlar.
Şahıs Şirketi Türleri
Şahıs şirketlerinin mükellef tipleri genel olarak tüzel ve gerçek kişiler olmak üzere ikiye ayrılır. Bazı durumlarda ise Adi Ortaklık olarak üç’e ayrılır.
Tüzel kişi olduğu durumlarda limited ya da A.Ş. şirketleri, vergi kimlik numarası üzerinden işlem yaparlar.
Gerçek kişi olduğu durumlarda, T.C. kimlik numaraları üzerinden firma açılışı yapılır.
Adi ortaklıklarda ise vergi kimlik numarası üzerinden işlem yapılabilir.
Şahıs Şirketi Kurmaya Uygun Musunuz?
Devlet memuru değilseniz ve 18 yaşın üstündeyseniz şahıs şirketi kurabilirsiniz. Devlet memurları kanunen tacir olarak sınıflandırılamadığı için şahıs şirketi kuramıyor. Bu konuda en çok sorulan konulardan biri de sigortalı çalışanların şahıs şirketi kurup kuramayacağı… Sigortalı çalışanların, başka bir yerde çalışırken şahıs şirketi kurması hakkında İş Kanunu’nda belirtilmiş bir engel bulunmuyor. Burada belirleyici olan, söz konusu kişilerin mevcut çalıştıkları şirketle aralarında yaptıkları sözleşme. Sigortalı çalışanın, çalıştığı şirket ile imzaladığı sözleşmede başka bir işte çalışamayacağı veya şirket kuramayacağına dair bir ibare yer alıyorsa ve bu kişi buna rağmen şahıs şirketi kurarsa, çalıştığı şirketin tazminat vermeksizin işten çıkarma hakkı bulunur.
Şahıs Şirketi Kurma Adımları
Şahıs şirketi kurma süreci genellikle bir iki gün içerisinde tamamlanır. Öncelikle gerekli evrakları topladıktan sonra vergi dairesine başvuru yapmanız gerekir. Başvuruyu şahsen veya bir mali müşavir/muhasebeciye vekalet vererek de yapabilirsiniz. Başvuru e-devlet üzerinden online olarak da gerçekleştirilebiliyor. Başvurunuzun ardından yoklama memurları iş yerinize gelip, iş yeri ve evrak kontrolü yaptıktan sonra vergi levhanızı temin edebilirsiniz.
İhtiyacınız Olan Belgeler
Şahıs şirketi, doğrudan ev adresiyle beraber kurulabilir. Böyle bir durumda, kira miktarınıza bağlı olarak yüzde 20 stopaj ödemeniz gerekir. Şirketin adresi olarak görünen evin mal sahibi iseniz kira stopajı ödemeniz gerekmiyor. Bu durumda başvuru yaparken kira kontratı yerine tapunun belgeleriniz arasında hazır bulunması gerekiyor. İşte şahıs şirketi kurmak için ihtiyacınız olan belgeler:
Kuruluş için başvuru formu,
Nüfus cüzdanı fotokopisi,
Vesikalık fotoğraf,
İkametgâh belgesi,
İş yerinin adresini gösteren kira sözleşmesi ya da tapu fotokopisi,
Başvuru mali müşavir veya muhasebeci tarafından yapılacaksa, yetkinin bu kişilerde olduğunu gösteren vekaletname,
Noterden alınacak imza beyannamesi.
Şahıs Şirketi Kurulduktan Sonra Fatura Nasıl Kesilir?
Günümüzde şahıs şirketleri, fatura düzenlemelerine e-Arşiv Fatura ile başlayabilirler. e-Arşiv faturalar,Sovos’un hızlı ve güvenilir sistemine dahil olarak düzenleneceği gibi, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın kendi portalından da oluşturulabilir. e-Arşiv faturanın, mal veya hizmet teslim tarihinden itibaren 7 gün içerisinde düzenlenmesi gerekir. Fatura oluşturulurken alıcının unvanı, adresi, vergi dairesi ve numarasının doğru bir şekilde yazılması çok önemlidir. Düzenlenen e-Arşiv faturanın elektronik olarak veya kâğıt olarak alıcıya teslim edilmesi zorunluluğu bulunur. Eğer fatura kestiğiniz şirketler e-Fatura kullanıcısıysa siz de e-Fatura uygulamasına katılıp, faturanızı doğrudan elektronik olarak söz konusu şirketin e-Fatura sistemine gönderebilirsiniz.
Türkiye’nin vergide dijital dönüşümüyle birlikte hali hazırda şirketlerin büyük bir çoğunluğu e-Fatura geçişini tamamladı. Siz de şirketinizi kurduktan sonra doğrudan e-Fatura ile işlerinizi yürütebilirsiniz.
e-Fatura Nedir?
e-Fatura yeni bir belge türü olmayıp, kâğıt fatura ile aynı hukuki niteliklere sahiptir. Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yönetilen e-Fatura uygulamasında amaç tek format ve standarda göre satıcı ve alıcı arasında güvenli, zaman ve maliyet tasarrufu sağlayan bir sistem oluşturmaktır.
VUK gereği bir faturada yer alması gereken bilgilerin içerisinde yer aldığı, satıcı ve alıcı arasındaki iletiminin merkezi bir platform (GİB) üzerinden gerçekleştirildiği elektronik bir belgedir.
Neden e-Fatura Kullanmalısınız?
Müşterinize kargo /posta ile fatura göndermenize gerek kalmaz. Ekonomiktir.
Faturalarınızı fiziksel olarak saklamak zorunda kalmazsınız.
Faturalarınıza istediğiniz an erişim imkânınız vardır.
Gelen e-Faturalarınızı da sistemde görebilirsiniz. Onlar da sizin adınıza saklanır.
Müşterileriniz faturalarınızı anında görebileceği için tahsilat süreçlerinizi hızlandırabilirsiniz.
Doğa dostudur.
Ayrıca yasal şartları taşıyor iseniz zaten zorunlu olarak e-faturaya geçmeniz gerekir.
e-Faturaya Nasıl Geçilir?
e-Fatura geçiş süreci üç aşamadan oluşur:
Mali mühür veya e-imza temin edilmesi: E-fatura hizmetini kullanabilmeniz için şirketlerde mali mühür, şahıs firmalarında mali mühür veya e-imzanın olması zorunludur. Mali mührü kamu sertifikasyon merkezinden alabilirsiniz. Mali mühür yerine e-imza almak isteyen şahıs firmaları PTT aracılığı ile veya özel firmalardan e-imza alabilir.
Seçtiğiniz özel entegratör firmanın başvuru formunun doldurulması: Başvuru sayfasından başvuru formu doldururken yüklenmesi gerekebilecek bazı evraklar vardır;
Vergi Levhası
İmza Beyannamesi (Sadece Gerçek Kişiler)
İmza Sirküsü (Sadece Tüzel Kişiler)
Ticaret Sicil Gazetesi (Sadece Tüzel Kişiler)
İmzalama ve aktivasyon.
Şahıs Şirketlerinin Ödediği Vergiler
Şahıs şirketleri, çalışmaları neticesinde; Katma Değer Vergisi (KDV), Gelir Vergisi ve Stopaj (Muhtasar) Vergisi mükellefi olurlar.
Şahıs Şirketleri KDV’yi Nasıl Öder?
Bu şirketlerin aylık olarak düzenledikleri faturaların KDV tutarları ile alım yaptıkları faturaların KDV’leri hesaplanır. Eğer satış faturalarının KDV’si alış faturalarının KDV’sinden fazla ise aradaki farkın Katma Değer Vergisi olarak ödenmesi gerekir. Her Ayın 26’sına kadar bir önceki ayın KDV beyannamesi onaylanıp ödenir. KDV alacağı oluşursa, sonraki ödemelerde mahsup edilebilir.
Şahıs Şirketleri İçin Muhtasar Beyannamesi
Şahıs şirketleri personel ödemeleri, faaliyetleri için ödedikleri kiralar gibi ödemelerden belli oranlarda kesinti yapıp, bunu ve varsa personel SGK primlerini aylık ve 3 aylık periyotlarla beyan edip öderler. Bu beyannameye Muhtasar ve Prim hizmet beyannamesi denir.
Şahıs Şirketleri’nin Gelir Vergisi
Şahıs şirketlerinin ödemekle yükümlü olduğu diğer bir vergi de Gelir Vergisi’dir.
Her üç aylık periyodlarda kar-zarar hesaplamaları yapılır ve Gelir Geçici Vergisi olarak kar-zarar hesap cetveli beyan edilir. Şahıs şirketi kar etmişse vergi doğar, kar etmeyen bir işletme ise gelir vergisi ödemez. Yıl içinde Ocak-Mart dönemi Gelir Geçici Beyannamesi’nin 17 Mayıs’a kadar onaylanıp ödenmesi gerekir. Nisan-Haziran dönemi 17 Ağustos’a kadar, Temmuz-Eylül Dönemi 17 Kasım’a kadar beyan edilip ödenmelidir. Ekim-Aralık dönemi için ayrıca beyanname verilmez.
Her yıl Mart Ayında bir önceki yıla ait tüm gelir-gider ve kar-zarar durumu beyan edilir. Yıl içinde ödenen vergiler varsa bunlar oluşan vergiden mahsup edilir. Ülkemizde vergi artan oranlı olarak kademelendirilmiştir. Ödenecek vergiler bu doğrultuda hesaplanır.
2023 yılı gelir vergisi tarifesi aşağıdaki şekildedir:
70.000 TL’ye kadar
%15
150.000 TL’nin 70.000 TL’si için 10.500 TL, fazlası
%20
370.000 TL’nin 150.000 TL’si için 26.500 TL,
(ücret gelirlerinde 550.000 TL’nin 150.000 TL’si için 26.500 TL), fazlası
%27
1.900.000 TL’nin 370.000 TL’si için 85.900 TL,
(ücret gelirlerinde 1.900.000 TL’nin 550.000 TL’si için 134.500 TL), fazlası
%35
1.900.000 TL’den fazlasının 1.900.000 TL’si için 621.400 TL,
(ücret gelirlerinde 1.900.000 TL’den fazlasının 1.900.000 TL’si için 607.000 TL), fazlası
%40
Şahıs şirketi sahipleri, kendisinin eşinin ve çocuklarının eğitim, sağlık, sigorta primleri gibi harcamalarını belirli oranlarda vergi matrahından düşebilir.
Şahıs Şirketi KOSGEB Desteği Alabilir Mi?
Şahıs şirketleri de kurulum sırasında ve takip eden dönemde KOSGEB (Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı) desteklerinden faydalanabilir. KOSGEB tarafından Girişimcilik, Arge, Teknolojik Üretim ve Yerlileştirme, İşletme Geliştirme, Büyüme ve Uluslararasılaşma, Finansman, İŞGEM/TEKMER destekleri sağlanıyor.
Şahıs şirketleri için en uygun olan KOSGEB destekleri girişimcilik destekleri olarak biliniyor. Burada önemli olan şahıs şirketinin kuruluşu yapılmadan önce KOSGEB üzerinden gerekli girişimcilik eğitimlerinin alınması ve kuruluşun daha sonra gerçekleştirilmesi. Şahıs şirketi kurulduktan sonra da örneğin işletmenin ihtiyaç duyduğu nitelikli eleman için patent ve belgelendirme masrafları için veya yurt dışı fuar masrafları desteği gibi konularda KOSGEB’e başvurulabiliyor. Bunun için KOSGEB’in e-hizmetler sayfasından işletmenin kaydedilmesi gerekiyor. Sonraki aşama online olarak destek talebinde bulunmak ve her bir destek için gerekli belgeleri sağlamak. Harcamalarınıza ait belgeler KOSGEB tarafından onaylandığında destek türüne göre harcamaların tamamı ya da %60’ı şahıs şirketine ödenir.
Şahıs Şirketi İçin Esnaf veya Ticaret Odası Kaydı Zorunlu Mu?
Şahıs şirketleri genellikle esnaf odalarına, bazı illerde ise ticaret odalarına da kaydolabilirler ancak şartlara tabidir. Esnaf odalarına kayıtlı girişimcilere ve özellikle kadın girişimcilere kamu bankaları tarafından uygun finansman desteği sağlandığı için şahıs şirketlerinin esnaf odalarına kaydolmaları son yıllarda avantajlı hale geldi. Ayrıca KOSGEB desteklerinden faydalanılması için de esnaf ya da ticaret odasına kayıt zorunluluğu bulunuyor.
Özel entegratör nedir, kişilere, kurumlara nasıl avantajlar sağlar ve özel entegratörü seçerken nelere dikkat edilmeli gibi sıklıkla sorulan sorulara yanıt veren yazımızın ardından bu kez özel entegratör değişikliği yapmak isteyenlerin merak ettiklerini gündeme aldık.
E-belge dijitalleşme sürecinde ilk seçtiği özel entegratörün hizmetlerinden memnun kalmayan kişi ve kurumlar belirli bir noktada değişikliğe gitme ihtiyacı duyuyor. Konuyla ilgili bir önceki yazımızda belirttiğimiz ‘özel entegratörü seçerken nelere dikkat edilmeli’ maddelerini dikkate alarak seçimini yeniden yapan şirketler artık değişikliğe hazır, peki bu değişiklik sırasında kendilerini neler bekliyor?
Özel Entegratör Değişim Süreçlerine İlişkin Sık Sorulan Sorular
Özel entegratör değişim süreci ile ilgili sıklıkla sorulan soruları yanıtladık.
Sovos özel entegratör süreçlerini nasıl kolaylaştırıyor? Yalnızca E-Dönüşüm çözümleri mi sunuyorsunuz? Bunun sağladığı avantajlar nelerdir?
Sovos olarak tek hizmet alanımız e-dönüşüm. E-fatura, e-irsaliye, e-defter, e-arşiv, e-müstahsil makbuzu, e-serbest meslek makbuzu gibi elektronik belge çözümleri sunuyoruz. SAP müşterilerine de e-dönüşüm ile ilgili olarak SAP içerisinde kullanabilecekleri özel bir paket sunuyoruz. Sadece e-dönüşüm çözümlerine odaklanmış olmamız, hizmetimizi güncel tutmamızı ve sürekli geliştirmemizi sağlıyor ve müşteri memnuniyetinin çok yüksek olmasıyla sonuçlanıyor. Müşterilerimizi regülasyonlarla ilgili sürekli güncel tutabildiğimiz için bu alanda ayrı bir takip mekanizması geliştirmeye ihtiyaç duymuyorlar.
Yaşanan regülasyon güncellemelerinin uygulanmasında gecikmeler oluyor mu?
Bizim tek odağımız e-dönüşüm. İşi sadece ilgili regülasyon değişikliklerini takip etmek olan bir ekibimiz bulunuyor. Regülasyon duyuruları yayınlanır yayınlanmaz ilgili değişiklikleri anlaşılır bir dilde müşterilerimize iletiyoruz ve herhangi bir gecikme yaşamalarının önüne geçiyoruz.
Değişim Sürecinde GİB’e iletilen belgelerin geç gitmesi gibi bir durum söz konusu olabilir mi?
Belgeler sistemimize ulaştığı anda biz de GİB’in web servislerinin müsaade ettiği sürelerde belgeleri iletiyoruz. Ancak bu süre bazı şirketler için yeterli olmayabiliyor. Bu nedenle GİB zamanla tebliğde bazı güncellemeler yaptı. Örneğin, e-irsaliye konusunda bir güncelleme yaparak, ‘eğer arada entegratör firma bulunuyorsa, belgenin entegratöre ulaşması ve onun tarafından onaylanmasını aracın yola çıkması için yeterlidir’ diyerek bu gibi gecikmeleri engellemiş oldu.
Özel Entegratör değişikliğinde eski entegratörden satın alınan kontör ve bakiyeler ne olacak?
Eski kontör ve bakiyelere ne olacağı önceki entegratör ile yapılan sözleşmenin kapsamına göre belirlenir. Her entegratörün sistemi farklı çalıştığı için bir entegratörün sisteminde kontörleri diğerine transfer etmek mümkün olmuyor. Müşterimiz ile çalışmaya başlarken yeni biz sözleşme hazırlıyor ve yıllık olarak kontör paketi tanımlıyoruz. Kendisine tanımlanan havuzda kontörleri istediği uygulamalarda kullanabiliyor.
Yetkilendirme konularında nasıl destek sağlıyorsunuz?
Müşteri SAP paketimizi alarak ilerliyorsa buradaki yetki objelerini kullanarak çok geniş ölçüde yetkilendirme yapabiliyor. Gelen veya giden faturaların yetkiyle görüntülenmesi, işleme durumlarının kaydedilmesi ve izin verilen ölçüde görüntülenmesi gibi kurallar üzerine konuşulabilir.
XSLT dosya formatında müşteri bazında çok fazla fatura tasarımı mevcut, bunlar olduğu gibi aktarılıyor mu?
XSLT tasarımcımızla birlikte müşterilerimize bir tasarım sunuyoruz. Eğer müşterimiz önceki tasarımlarını kullanmak ya da özel bir tasarım isterse bu noktada bir analiz gerçekleştirmemiz gerekiyor. Ve bunun sonunda en uygun tasarımı hazırlıyoruz.
Özel entegratör değişikliği ile birlikte etiket bilgisi değişiyor mu?
Farklı bir özel entegratörden bizim sistemimize geçiş yapan ya da entegrasyon modelini değiştiren şirketlerin bizim bulut sistemimize geçişi anında etiket bilgisi tanımlanıyor. Değişiklik olabilir, ilgili şirket bununla ilgili bilgilendirilir.
Sadece özel entegratör ile iletişimde olmak yeterli mi?
E-belge süreçlerinde kişi ve kurumların en çok zorlandığı konulardan biri SAP danışmanlık firması, GİB, entegratör gibi farklı alanlardan birçok kişi ile belirli yazışmalar ve görüşmeler yürütmek zorunda kalmaları. SAP paketimizi kullanan müşterilerimizin sadece bizimle iletişimde olması yeterli oluyor. Bu paket ile veriyi SAP’den alıp GİB’e kadar ileten uçtan uca bir çözüm sunuyoruz.
Harekete Geçin
SAP sertifikalı e-dönüşüm çözümlerimiz hakkında detaylı bilgi almak ve size özel demo planlamak için bizimle iletişime geçin.
Verginin dijitalleşmesinde, e-belgelere geçiş döneminde ve sonrasında özel entegratörler kilit bir rol üstlendi. Peki ‘nedir bu özel entegratör?’ ve ‘nasıl faydalar sunar?’
‘Özel entegratör’, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın (GİB) yayınladığı tebliğler ile e-belge mükellefi olan ya da gönüllü olarak vergi süreçlerini dijitalleştirmek isteyenlerin karşısına çıkan ilk kavramlardan biridir. Ancak özel entegratörün ne olduğu, kullanıcıya nasıl faydalar sağladığı, iyi bir özel entegratörün hangi özellikleri taşıması gerektiği yeterince bilinmiyor.
E-belge kullanımlarında GİB’in genel amacı, zaman ve maliyet tasarrufu sağlayan güvenli bir sistem oluşturmak ve vergi denetimini bu sistem üzerinden düzenli bir şekilde, gecikmelere, cezalara yol açmadan yapabilmek. Kademeli olarak yapılan e-belge geçişi, bir süre sonra alım-satım yapan tüm şirketlerin/kişilerin sisteme katılmasıyla sonuçlanacaktır.
Bu sisteme uyum sağlayabilmek için mükelleflerin önünde üç seçenek bulunuyor:
Tüm e-Fatura, e-Defter, e-Arşiv Fatura, e-İrsaliye gibi elektronik belgelerle ilgili süreçlerini, bu işle ilgilenen bir aracı kurumun (özel entegratör) yürütmesi,
GİB’in kendi portalını kullanmak,
Kendi sistemini GİB’in sistemine entegre etmek (Direkt Entegrasyon).
Özel entegratör, GİB’in kılavuzları doğrultusunda e-belgeleri oluşturan, gönderim ve takibini yapan; kendi sistemleri üzerinde bu kayıtları saklayarak, istenildiğinde ulaşılmasını sağlayan, mevzuatı yakından takip ederek mükellefler adına gerekli güncellemeleri yapan yetkili aracı firmadır.
Özel Entegratör e-Belge Süreçlerini Kolaylaştırır
Gelir İdaresi Başkanlığı’nın binlerce kurumun her birinin sistemine ayrı ayrı kontrol sağlamak yerine, entegratör firmalar üzerinden ‘özel entegrasyonu’ teşvik ettiği biliniyor.
Direkt entegrasyon için firmaların GİB’e bağlanacak sunucuları kendilerinin temin etmesi gerektiği için sunucu ve sunucudan kaynaklanan önemli maliyetler ortaya çıkıyor. Özel entegratör ile çalışmak ise bu maliyetleri ve uyum sorunlarını ortadan kaldırıyor, zaman tasarrufu sağlıyor.
GİB tarafından Özel Entegratör yetkinliğini alan firmalar müstahsil makbuzu, serbest meslek makbuzu gibi belgeleri ve arşiv raporlarını hizmet verdikleri firma adına imzalayıp GİB’e gönderebilir. Böylece GİB ile olan iletişim ve bu anlamdaki sorumluluk da entegratör firmaya aktarılır.
Özel Entegratör Hangi Aşamalarda Kolaylık Sağlar?
Özel entegratörlerin e-belge geçişinde sunduğu kolaylıkların yanı sıra geçiş sonrası sunduğu pek çok avantaj da bulunuyor. Bunların başında ise alanında uzman ekiplerin, sıklıkla değişen ya da yenilenen regülasyonlara hakimiyeti ve gerekli yönlendirmeleri zamanında yapabilmesi geliyor.
GİB, özel entegratörlerle çalışan kişi/kurumlara ayrı avantajlar da sunuyor. Örneğin e-irsaliye sisteminde, bir taşımanın başlayabilmesi için öncelikle ilgili e-irsaliyenin GİB’in sistemine ulaşması ve onaylanması gerekir. Ancak eğer arada entegratör firma bulunuyorsa, GİB belgenin entegratöre ulaşması ve onun tarafından onaylanmasını yeterli buluyor. Bu durum GİB’in sistem yoğunluklarından kaynaklanabilecek gecikmeleri engelleyerek zaman kazandırıyor, gün içinde çok sayıda sevkiyat yapan firmaların memnuniyetini sağlıyor.
Özel Entegratör Nasıl Seçilir?
GİB’in internet sitesi üzerindeki özel entegratörler listesinde yer alan kurumlardan biri özel entegratör olarak seçilebilmektedir. Bu seçimde dikkat edilmesi gereken özellikler ise şöyle sıralanabilir:
Sistemleri 7/24 kesintisiz çalışabilmeli ve bunu kanıtlayabilmeli,
Sadece özel entegratörlük işine odaklanmalı,
Sistem entegrasyonu kalitesi yüksek olmalı,
Firmanın belge yoğunluğunu ve hızını kaldırabilecek sistemlere sahip olmalı,
Proje, satış ve satış sonrası desteklerde uzman ekipleriyle tüm ürünlere hâkim konumda olmalı,
Yerel ve global regülasyonları yakından takip etmeli,
Veri güvenliğini sağlamalı.
Özel Entegratörden Hangi Hizmetleri Alabilirsiniz?
Özel Entegratörle çalışmanız durumunda öncelikle aşağıdaki hizmet ve ürünlerden faydalanabilirsiniz:
e-Fatura
e-Arşiv Fatura
e-İrsaliye
e-Defter
e-Denetim
e-Mutabakat
e-Bilet
e-Müstahsil Makbuzu
e-Serbest Meslek Makbuzu
e-Kayıt Saklama
e-Pos
SGK Teşvik
Bunun yanı sıra örneğin Sovos’ta yukarıda sıralanan ürünlere ek olarak ‘Satış Sonrası Destek’ hizmeti de sunulur. Retainer Package ve Technical Account Manager gibi hizmetlerle, müşterinin kendi özel ürünün üzerindeki değişiklik taleplerinin gerçekleştirildiği çalışmalar da söz konusudur. Sovos uzmanları, müşterinin ‘ERP’siyle entegrasyon projelerinde destek sunabilir. Ayrıca müşteriler regülasyonlardaki değişiklikler hakkında önceden bilgi alabilirler, özel entegratör regülatif güncellemeleri otomatik olarak yapar. Bunun yanı sıra GİB ile uyumlu bir şekilde belgelerinin 10 yıl güvenli şekilde saklanması sağlanır.
Özel Entegratörlerle Nasıl Çalışılır?
Firmalar maliyet ve zaman tasarrufu sağlamak, işinin ehli bir partnerle çalışarak vergi ve fatura konusunda en güncel düzenlemelere uyumluluk göstermek ve ileride karşılarına çıkabilecek olası bir cezadan kaçınabilmek için özel entegratörlerle çalışırlar. Sovos özel entegratörlük hizmetini, müşterilerine on-premise ya da bulut üzerinden sunar. ‘On-premise’ türünde hizmet almak isteyen müşteriler, kendi bilgilerini kendi sistemleri içerisinde tutabilme seçeneğinden faydalanabilirler. Bulut seçeneğini tercih eden müşteriler ise ‘private’ ya da ‘public cloud’ türünde hizmet kullanabilir. Bulut seçeneği, müşterilere, belgelerinin güvenli bir şekilde iletilmesi ve arşivlenmesi hizmetini de sağlar. Ayrıca bu müşteriler, belge kesmek veya belge almak için kontör adı verilen birimleri satın alarak işlemlerini gerçekleştirebilirler. Sovos, her bir ürünün regülatif zorunluluğuna uygun olacak şekilde, en güvenli ve premium hizmeti müşterilere sunarak sorunsuz bir şekilde iş süreçlerini yönetmelerine imkân sağlar… Müşteriler, fatura işlemlerini aşağıda yer alan modellerden birini seçerek gerçekleştirebilirler:
‘ERP’ yazılımı kullanan bir müşteri, ‘ERP’sinden çıkmadan işlem yapabilmek için kendi sistemiyle entegre olabilecek bir özel entegratörle çalışmalıdır.
‘ERP’ kullanmayan şirketse, doğrudan özel entegratörlerin sağladığı web portaller üzerinden giriş yaparak fatura işlemlerini gerçekleştirebilir.
Harekete Geçin
Sovos, GİB’de hakkında ‘kayıp belge’ ihbarında bulunulmamış ‘tek özel entegratör’ olma özelliği ile bilinmektedir. Gelişmiş e-belge çözümlerimiz ile firmanızın e-dönüşüm sürecinde size nasıl yardımcı olabileceğimize göz atabilirsiniz.
E-KİTAP
IT Projelerinin Merkezinde Bulut Tabanlı E-Dönüşüm Çözümleri
IT Projelerinin Merkezinde Bulut Tabanlı E-Dönüşüm Çözümleri
Şirketlerin dijital dönüşümlerini gerçekleştirirken temelde on-premise ve bulut tabanlı teknolojiler olmak üzere tercih edebilecekleri iki yöntem bulunuyor.
On-premise yöntemi, sistemlerin işletilebilmesinin zorluğunun yanı sıra maliyet açısından da dezavantajlı görülüyor. Bulut tabanlı teknolojilerin tercih edilmesiyle ise uzun soluklu teknoloji yatırımları ve güvenlik önlemi arayışlarına maruz kalmadan doğrudan hizmeti almak mümkün oluyor.
E-kitap İçerisinde Yer Alanlar:
Bulut Tabanlı Teknolojiler Nedir ve Nasıl Çalışır?
Bulut Tabanlı Teknolojilerin Önemi
On-Premise ile Bulut Tabanlı Teknolojiler Arasındaki Farklar
Servis Sağlayıcı Seçiminde Dikkat Edilmesi Gerekenler
Söyleşi: Bulut Tabanlı Teknolojilerin Geleceği
E-KİTABI İNDİRİN
Bu Kitap Kimler İçin:
Finans, IT, Logistik, Vergi Yöneticileri ve Karar Vericileri
SAP Danışmanları ve Proje Yöneticileri
Bulut Tabanlı Teknolojilerin Önemi
Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) ve vergi sağlayıcılar dijital teknolojilere uyum ve dönüşüme ayak uydurma konularında her geçen gün daha da bir adım öteye gidiyor. Bu kapsamda, GİB’in belirlediği yükümlülüklerin yanı sıra ERP uygulamalarıyla fatura sistemlerinin entegre olması gereken kompleks çözümler olarak ortaya çıkıyor. Daha önce sadece finansal departmanlarını ilgilendiren fatura ve depolama ile ilgili hususların artık operasyonu dahi etkileyen bir ‘IT sorunu’na dönüştüğüne şahit olunuyor. Tüm bunlar karşısında ‘bulut teknolojisi’, multidisipliner bir çözüm olarak öne çıkıyor.
Neden Bulut Tabanlı Teknolojileri Tercih Etmelisiniz?
Muhasebe süreçlerinin bulut ortamına taşınması, iş akışlarında herhangi bir aksaklık yaşanmasının önüne geçerken; işletmelere her an her yerden ilgili e-belgeye erişebilme imkânı sunuyor. Sağladığı birçok avantaj ile şirketlere güvenli ve esnek bir alan tanıyan özel entegratörler, firmaların iş akışında merkeze oturarak, tüm süreçleri etkileyebilecek değerde önem taşıyor.
E-dönüşüm’de bulut tabanlı çözümlerin firmaların finansal ve IT süreçlerine sağladığı avatantajları ve bulut tabanlı ortama geçerken dikkat edilmesi gerekenler hakkında detaylı bilgi almak e-kitabı inceleyebilirsiniz.
Günden güne daha fazla mükellef, elektronik belgeleri kullanmaya başlıyor. E-belgelerin sunduğu imkanların gün geçtikçe daha çok fark edilmesi ve gönüllü katılımların artması bu durumu doğrudan etkilese de temel nedenin Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) tarafından yapılan yeni düzenlemeler olduğunu söyleyebiliriz.
Nitekim 22 Ocak 2022 tarihinde yayınlanan 535 Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Tebliği ile GİB tarafından, e-fatura, e-arşiv fatura ve e-irsaliye belgelerinin kapsamları genişletilmiş ve yeni mükellefler belirlenmişti.
E-Fatura’nın kapsamında meydana gelen değişikliğe göre 2021 hesap yılı içerisinde 4 Milyon TL’lik brüt satış hasılatı şartını sağlayan mükellefler 1 Temmuz 2022 tarihinden itibaren zorunlu şekilde e-Fatura uygulamasını kullanmaya başladılar.
Bununla birlikte e-Fatura uygulamasını yıl içinde kullanmaya başlayan mükellefler,1 Sıra No’lu Elektronik Defter Genel Tebliği uyarınca bir sonraki yılın başından itibaren de zorunlu şekilde e-defter uygulamasını kullanmaya başlamak zorundalar. Buna göre 1 Temmuz 2022 tarihinden itibaren e-Fatura uygulamasını kullanmaya başlayan mükelleflerin 1 Ocak 2023 itibarıyla e-Defter uygulamasını kullanmaya başlamaları da yasal bir gereklilik.
E-Defter uygulamasını hangi mükellefler kullanmak zorunda?
1 No’lu Elektronik Defter Genel Tebliği’ne göre e-Fatura uygulamasına yıl içinde zorunlu olarak geçen mükelleflerin, izleyen yılın başından itibaren e-Defter uygulamasını kullanmaları zorunludur. Bu kapsamda 2022 yılı içerisinde e-Fatura uygulamasını zorunlu olarak kullanmaya başlayan aşağıdaki mükelleflerin 1 Ocak 2023 itibarıyla e-Defter uygulamasını kullanmaya başlamaları gerekmektedir:
Mükellef/Mükellef Grubu
e-Fatura
e-Defter
2021 Hesap Dönemi 4 Milyon TL Brüt Satış Hasılatı
1 Temmuz 2022
1 Ocak 2023
Elektronik ortamda mal ve hizmet satışı – 2021 hesap dönemi için 1 Milyon TL Brüt Satış Hasılatı
Aracı hizmet sağlayıcıları, internet reklamcılığı ve internet ortamında ilan yayınlayanlar – 2021 hesap dönemi için 1 Milyon TL Brüt Satış Hasılatı
Gayrimenkul alım, satım, kiralama, inşa ve imal – 2021 hesap dönemi için 1 Milyon TL Brüt Satış Hasılatı
Motorlu taşıt alım, satım, kiralama, inşa ve imal – 2021 hesap dönemi için 1 Milyon TL Brüt Satış Hasılatı
Turizm bakanlığı veya Belediyelerden Ruhsatlı Oteller*
* 535 Sıra Nolu Tebliğ’in Resmi Gazete’de yayımlanma tarihi olan 22 Ocak 2022 itibariyle faaliyette bulunan oteller için geçerlidir. Bu tarihten sonra faaliyete geçen otellerin e-faturaya geçiş için faaliyete başladıkları ayı izleyen dördündü ayın başına dek süreleri bulunmaktadır
E-Defter Uygulamasını Kullanmaya Başlamak İçin Ne Yapılmalı?
E-Defter uygulamasını kullanmaya başlayabilmek için mükelleflerin edefter.gov.tr adresinde yayımlanan başvuru kılavuzuna uygun olarak e-Defter uygulamasına başvuruda bulunması ve aşağıdaki şartları yerine getirmiş olması gerekmektedir:
Gerçek kişi mükelleflerin Elektronik İmza Kanunu hükümleri çerçevesinde üretilen Nitelikli Elektronik Sertifika (NES) veya bu Tebliğ çerçevesinde Mali Mühür temin etmiş olmaları.
Tüzel kişi mükelleflerin bu Tebliğ çerçevesinde Mali Mühür temin etmiş olmaları.
e-Defterin tutulması, kaydedilmesi, onaylanması, saklanması ve ibrazında kullanılacak yazılımın, Başkanlıktan uyumluluk onayı almış bir yazılım olması.
E-Defterlerin tutulması konusundaki kurallara uymayan mükellefler Vergi Usul Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu’ndan doğacak cezalarla karşılaşabilirler.
Bu kapsamda, e-Defterlerin Tebliğ’de öngörülen kurallara aykırı şekilde tutulması veya e-Defterlere ait beratların Tebliğ’de öngörülen süreler içerisinde yüklenmemesi veya geç yüklenmesi halinde VUK gereğince usulsüzlük cezası kesilebileceği gibi mükellefin TTK uyarınca idari para cezasına çarptırılması da söz konusu olabilir.
Avrupa Komisyonu, Dijital Çağda KDV girişimiyle ilgili mevzuatta yapılacak değişikliklere ilişkin uzun süredir beklenen önerisini açıkladı. Bu adım, Avrupa’da KDV’nin tarihindeki en önemli gelişmelerden biri ve sadece Avrupalı işletmeleri değil aynı zamanda AB ile ticaret yapan AB dışındaki şirketleri de ilgilendiriyor.
Öneriye göre 2006/112 sayılı KDV Direktifi’nde, bu Direktifle ilgili 282/2011 sayılı Uygulama Düzenlemesi’nde ve KDV alanında dolandırıcılıkla mücadeleye ilişkin İdari İşbirliği hakkındaki 904/2010 sayılı Düzenlemede değişiklik yapılması öngörülüyor. Söz konusu belgeler üç farklı alanı kapsıyor:
KDV için dijital bildirim yükümlülükleri ve e-fatura
Platform ekonomisinde KDV usulü
AB’de tek KDV sicili uygulaması
Düzenlemelerde yapılacak bu değişikliğin yürürlüğe girmesi için Avrupa Birliği Konseyi ve Avrupa Parlamentosu tarafından olağan yasama prosedürüne göre resmen Kabul edilmesi gerekiyor. Bunun gibi vergi konularının kabul edilmesi için tüm üye devletler arasında oybirliğinin sağlanması gerekiyor.
Bu blog yazısında KDV’de dijital bildirim yükümlülükleri ve e-fatura konuları değerlendiriliyor. Sovos’un yakında yayınlayacağı diğer yazılarda da diğer iki konu ele alınacak.
KDV’de dijital bildirim yükümlülükleri ve e-fatura – genel bir bakış
AB içinde işletmeler arası (B2B) işlem verilerinin merkezi bir veri tabanına bildirilmesi gerekecek:
AB içi (B2B) işlemler için Dijital Bildirim Gereklilikleri (DRR) yürürlüğe girecek: AB içinde B2B işlemler yapan tüm tedarikçiler ve müşteriler (herhangi bir eşik veya muafiyet uygulanmaksızın) verilerini faturanın kesilmesinden sonraki en geç iki iş günü içinde yerel vergi idaresine iletmek zorunda olacak. Her bir üye devlet’in vergi dairesi bu verileri merkezi veri tabanına aktaracak.
Veri bileşenleri ve bildirim formatı için AB’nin Elektronik Fatura Standardı (EN16931) kullanılacak; sadece faturanın bir alt kümesi bildirilecek.
DRR’a ek olarak AB içindeki B2B işlemler için zorunlu e-fatura uygulaması getirilecek.
Bildirim zorunluluğuyla birlikte, AB içinde halihazırda uygulanan listeler (Özet Cetvel veya AT Satış Listeleri olarak bilinir) artık kullanılmayacak.
Ülke içi işlemler için dijital bildirim gereklilikleri isteğe bağlı olarak uygulanacak:
Ülke içi işlemler için dijital bildirim gerekliliklerinin uygulanması Üye Devletler için isteğe bağlı olacak. Bugüne kadar bu konu Üye Devletlerin yetkinlik alanına giriyordu ve yerindenlik ve orantısallık ilkeleri uyarınca Komisyon, Üye Devletleri uygulamaya zorlamadan ülkeler arası uyumu sağlamaya gayret ediyor.
Bir Üye Devlet’te yurtiçi işlemler için dijital bildirim zorunluluğu uygulanırsa, ilgili kapsama giren işlemler için e-fatura zorunlu olacak.
Veri seviyesinde AB için sistemle birlikte çalışabilirliği sağlamak adına yerel bir sistemin oluşturulması gerekli olacak; ülke içinde e-bildirim için EN16931 sayılı Avrupa standardının (bir alt kümesinin) kullanılması gerekecek ve bu gereklilik derhal geçerli kabul edilecek ve ülke içinde kullanılmakta olan sistemlerin orta vadede uyumlu hale getirilmesi gerekecek.
Üye Devletlerin önceden doldurulmuş KDV iade formu sunması gerekmeyecek.
E-faturada uygulamayı kolaylaştırmak ve ülkeler arası uyumu sağlamak için değişiklikler yapılacak:
Fatura kesmede elektronik fatura varsayılan sistem olacak.
Bir Üye Devlet’te e-fatura zorunluluğu getirmek için kanunda değişiklik yapma gerekliliği kaldırılacak.
Tedarikçinin kestiği e-faturanın müşteri tarafından kabul edilmesi şartı kaldırılacak.
E-fatura tanımı 2014/55 sayılı Direktife uygun olacak şekilde değiştirilecek ve sadece yapılandırılmış elektronik dosyaları Dolayısıyla PDF gibi yapılandırılmamış formatlar KDV açısından elektronik fatura olarak değerlendirilmeyecek.
Faturaların içeriğinde ödeme verilerinin de yer alması şartı getirilecek.
“İletim kanalı” düzenlemelerle sınırlanmayacak:
Avrupa Komisyonu mevcut aşamada bildirilen verilerin vergi dairelerine iletilmesinde kullanılacak kanallar için bir düzenleme önermemeyi tercih etti. Kullanılacak iletim kanalı üye devletler tarafından belirlenecek.
Bu kararın nedeni muhtemelen meselenin teknik bir konu olması ve konuyla ilgili tartışmaların önerinin yayınlanması sürecini yavaşlatacak olması. Avrupa Komisyonu’nun bu alanda gelecekte bir düzenleme yapıp yapmayacağı da muğlak.
Dijital Çağda KDV’nin geleceği nasıl görünüyor?
Sürekli işlem denetimlerini uygulamaya hazırlanan birçok ülke, AB’nin düzenleme organlarının, üye devletlerin uyması gerekecek kuralların ne olduğuna ilişkin sorulara yanıt vermesini bekliyor. Bu önerinin, son halini almamış olsa da üye devletleri planlarına sadık kalma konusunda cesaretlendirip cesaretlendirmeyeceği önümüzdeki süreçte görülecek. Almanya’nın, Komisyonun bu öneriyi yayınlamayı planladığı asıl tarih olan 16 Kasım 2022’den sadece birkaç gün önce e-faturayı zorunlu hale getirmek için mevcut KDV direktifinden istisna tutulmak üzere başvurusunda bulunması dikkat çekici.
İnternet üzerinden bir etkinlik düzenlerken, bu hizmetin KDV kapsamında nasıl değerlendirileceğini belirlemek önemlidir. Bu yazımızda AB’ye Üye Devletler açısından KDV pozisyonunda gelecekte ne gibi değişiklikler olabileceğini ele alacağız.
Avrupa’da internet üzerinden düzenlenen etkinlikler için uygulanan KDV sistemi
B2B için mevcut kurallara göre internet üzerinden etkinliklere katılım genel kurallara tabi bir hizmet olarak sınıflandırılır. KDV, müşterinin bulunduğu ülkede ödenir.
B2C için mevcut kurallar, internet üzerinden etkinliklere katılımın elektronik hizmet olarak mı yoksa genel kurallara tabi hizmet olarak mı görüldüğüne bağlıdır. Elektronik hizmetlerde hizmetin verildiği yer müşterinin normalde ikamet ettiği yerdir. Diğer hizmetlerde hizmetin verildiği yer tedarikçinin bulunduğu ülkedir.
Başka bir deyişle, çevrimiçi konferanslar veya canlı sohbet üzerinden sunucuların ve katılımcıların gerçek zamanlı olarak soru sorduğu etkinlikler ve benzeri etkinliklerde insani bir boyut olduğu, bu nedenle bu etkinliklerin elektronik hizmet olarak sınıflandırılamayacağı kabul edilir. Özele;
B2B için hizmetin verildiği yer müşterinin bulunduğu yerdir.
B2C için ise hizmetin verildiği yer etkinliği düzenleyen kuruluşun bulunduğu yerdir.
Sanal etkinliklere KDV uygulaması konusunda Avrupa’da beklenen gelişmeler
AB Konseyi 5 Nisan 2022’de 2022/542 sayılı direktifi kabul etti. Buna göre 1 Ocak 2025’ten itibaren sanal etkinlikler, tüketicinin ikamet ettiği veya kurulduğu ülkede vergiye tabi olacak (direktifte yer alan düzenlemelerin 31 Aralık 2024’e kadar tüm Üye Devletlerde uygulanması gerekiyor). Yeni düzenleme, internet üzerinden canlı olarak yayınlanan tüm etkinlikler için geçerli olacak.
İtalya vergi dairelerinin görüşü
İtalya’da vergi daireleri 4 Ağustos 2022’de yayınlanan 409/2022 sayılı pubblicazione (agenziaentrate.gov.it) ile ‘çevrimiçi’ olarak düzenlenen eğitimlerde, müşterinin vergiye tabi veya özel kişi olmasından bağımsız olarak, müşterinin bulunduğu veya kurulu olduğu yerde KDV’ye tabi olduğunu açıkladı.
İtalyan vergi daireleri, vergi mükellefleri için yapılan açıklamada aşağıdaki düzenlemelere atıfta bulundu:
KDV Komitesi’nin (Circabc (europa.eu)) 1013/2021 sayılı Çalışma Belgesi; belgeye göre 2006/112/EC sayılı Direktifin 54. Maddesinin kapsamına giren sanal etkinlikler/faaliyetlerde, bu faaliyetlerin sunulduğu yer nihai tüketicinin kurulu olduğu ve hizmeti kullandığı yer ile aynı olmalıdır.
2022/542 sayılı düzenlemeyle 54. Maddede yapılan bu değişikliğe göre, “internet üzerinden yayınlanan veya başka şekilde internette yayınlanan faaliyetlerle ilgili hizmetler ve yardımcı hizmetlerde, hizmetin verildiği yer, vergiye tabi olmayan kişinin yerleşik olduğu, daimi ikametinin olduğu veya genel olarak ikamet ettiği yer ile aynı olmalıdır.”
2022/542 sayılı KDV Direktifi’nde yer alan hususlar halihazırda İtalya’daki vergi daireleri tarafından uygulanıyor.
Dolayısıyla aynı hizmet, AB üyesi olan iki farklı devlette KDV’ye tabi olabilir.
İspanya Kongresi, şirketlerin kurulmasına ve büyümesine i̇lişkin yasayı onayladı ve yasanın önümüzdeki günlerde Resmi Gazete’de yayınlanması bekleniyor.
İspanya’da özel sektörde elektronik fatura zorunluluğunun getirilmesi
Söz konusu yasaya göre tüm girişimcilerin ve çalışanların diğer girişimciler ve meslek sahipleri ile ticari ilişkilerinde elektronik fatura kesmesi, göndermesi ve alması zorunlu. Ayrıca, elektronik faturayı alan ve gönderen tarafların faturaların durumuyla ilgili bilgi vermesi gerekiyor.
Yasada e-faturayla ilgili başlıca düzenlemelerde aşağıdakiler yer alıyor:
Hizmet sağlayıcı şirketler tarafından girişimcilere ve meslek sahiplerine sunulan teknolojik elektronik fatura çözümleri ve platformları, sistemlerin ücretsiz şekilde birbirine bağlanmasını ve birlikte çalışmasını sağlamak zorunda.
Alıcılar, kesilmesinden itibaren dört yıl içinde elektronik faturanın bir kopyasını ücretsiz olarak talep edebilir.
Alıcılar, faturayı kesen tarafı belli bir çözümü, varsayılan bir e-fatura hizmet sağlayıcısını ve platformunu kullanmaya zorlayamaz.
Elektronik faturalar, fatura kesme düzenlemelerinin hükümlerine uygun olmalıdır.
Platformların birbirine bağlanabilirliğinin ve birlikte çalışabilirliğinin akreditasyonu için süreç ilerleyen aşamalarda düzenlemelerle belirlenecek.
Belli sektörlerde elektronik fatura için ek yükümlülükler
Yasaya göre son tüketiciye belli hizmetleri tedarik eden şirketler elektronik fatura almayı kabul eden veya açıkça talep eden kişilerle yaptıkları işlemlerde elektronik fatura kesmek ve göndermek zorunda. Bu zorunluluk 56/2007 sayılı Yasa’nın 2.2. Maddesinde belirtilen telekomünikasyon hizmetleri, finansal hizmetler, su, doğalgaz ve elektrik hizmetleri gibi sektörleri ve faaliyetleri etkiliyor.
Bu şirketler, kullanıcıların gerekli uygulamaları başka kaynaklardan almasına ihtiyaç olmadan elektronik faturaları ücretsiz olarak okuması, kopyalaması, indirmesi ve yazdırması için gerekli programlara kullanıcıların erişmesini sağlamak zorunda. Ayrıca kullanıcıların herhangi bir zamanda elektronik fatura alma talebini geri çekebilmesi için basit ve ücretsiz prosedürler kullanmak zorunda.
Uygulama kapsamına giren ve kullanıcıların elektronik fatura almasına imkan vermeyen şirketler, 10.000 Euro’ya kadar para cezasına çarptırılabilecek.
Sonraki adım: Düzenleyici çerçeve
Hükümet, düzenlemelere uygun olarak ve yetkileri dahilinde bu yasanın hükümlerini daha da geliştirecek. Bu nedenle Ekonomik İlişkiler ve Dijital Dönüşüm Bakanlığı ile Maliye ve Kamu Yönetimi Bakanlığı, ödeme tarihlerini doğrulamak ve ödeme vadelerini, elektronik faturada yer alması gereken bilgileri ve teknik koşulları belirleyecek.
Ayrıca elektronik fatura teknolojisi çözümlerinin sağlayıcıları ile belgeleri oluşturan cihazların ve bilgisayar sistemlerinin güvenliği, denetimi ve standartlaştırma gereklilikleri arasında birlikte çalışabilirlik konusundaki asgari gerekliliklerin de belirlenmesi gerekiyor.
Hükümet, Yasa’nın Resmi Gazete’de yayınlanmasının ardından 6 ay içinde düzenleyici çerçeveyi onaylayacak.
İspanya’da işletmeler arası işlemlerde e-faturanın yürürlüğe girmesi
İşletmeler arası işlemlerde zorunlu e-fatura kullanımına ilişkin hükümler şirketin yıllık cirosuna göre uygulamaya girecek:
Yıllık cirosu 8 milyon Euro’nun üzerinde olan girişimciler ve meslek sahipleri düzenleyici çerçevenin onaylanmasından sonra bir yıl içinde uygulama kapsamına girecek.
Geri kalan girişimciler ve meslek sahipleri için elektronik fatura zorunluluğu düzenleyici çerçevenin onaylanmasından iki yıl sonra başlayacak.
Yani işletmeler arası işlemlerde e-fatura zorunluluğu büyük vergi mükellefi kişiler için 2024’ün ilk çeyreğinde yürürlüğe girebilir.
Şunu belirtmek gerekir ki; işletmeler arası işlemlerde e-fatura zorunluğunun yürürlüğe girmesi, Avrupa Birliği’nin KDV Direktifi’nin 218. ve 232. maddelerinden İspanya’nın muaf tutulmasına bağlı. Bu muafiyet daha önce kendi sınırları içinde e-fatura zorunluluğunu benimseyen İtalya, Fransa ve Polonya gibi diğer Üye Devletlere tanındığından, İspanya’ya da tanınması çok zor değil.
Kolombiya vergi dairesi (DIAN), son yıllarda elektronik fatura sistemini genişletmeye odaklandı. DIAN ülkede zorunlu e-fatura kullanımına ilişkin ilk takvimini 2018 yılında açıkladı ve o tarihten bu yana kademeli olarak daha fazla mükellef uygulama kapsamına alındı.
Bu yazıda Kolombiya’da e-fatura kullanımında yürürlüğe alınan iki uygulamayı ele alacağız:
Satın almalar için yeni belgelerin uygulamaya alınması
Satış noktası (POS) biletlerinin kesilmesi için bir limit getirilmesi
Bu yeni zorunluluklar vergi mükelleflerini ciddi şekilde etkileyerek, bazı düzenlemeler yapmalarını gerektiriyor. Aynı zamanda Kolombiya’daki e-fatura sisteminin yeni işlemleri de kapsayacak şekilde genişletilmesi anlamına geliyor.
Satın almalar için yeni belgeler
Kolombiya vergi dairesi, e-fatura kesme zorunluluğu olmayan kişilerden yapılan satın almalar için yeni bir e-belge türü oluşturdu. Bu destekleyici belge ve üzerindeki düzeltici notlar 2021 tarihli ve 167 sayılı Yasa Tasarısı ile yürürlüğe girdi. Düzenleme, e-fatura uygulamasının kapsamını daha fazla işlemi kapsayacak şekilde genişletiyor ve vergi kesintilerine destek oluyor.
Ülkedeki e-fatura rejimine tabi olan mükellefler, bu e-belgeyi oluşturmak zorunda olacak. Uygulama e-fatura veya eşdeğer belge oluşturma zorunluluğu olmayan tedarikçilerden mal ve/veya hizmet satın alırken gelir vergisine ve tamamlayıcı vergi ödemelerine tabi olan ve vergi beyanlarında giderler ve kesintiler için destekleyici belgeye ihtiyaç duyan kişileri kapsıyor. Destekleyici belge oluşturmak isteyen vergi mükelleflerinin DIAN tarafından “elektronik belge yayınlayan kişi” olarak yetkilendirilmesi gerekiyor.
Destekleyici belge ve üzerindeki düzeltici notlar XML formatında oluşturuluyor ve özel destekleyici belge kodunu (CUDS – código único del documento soporte) içermesi gerekiyor. Harf ve rakamlardan oluşan bu kod, belgenin kesin olarak tanınmasını sağlıyor. E-belge oluşturulduktan sonra DIAN tarafından, gerçek zamanlı olarak veya aynı hafta içinde aynı tedarikçi tarafından gerçekleştirilen toplu işlemler için belgenin en geç haftanın son takvim gününde onaya gönderilmesi gerekiyor.
Satın almalarda destekleyici belgelerin oluşturulması, 1 Ağustos 2022’den itibaren uygulama zorunlu hale geldi.
POS bileti kesme limitinin uygulanması
Bu uygulamaya göre satılan mal veya verilen hizmete dair her bir belge için; vergiler hariç beş (5) vergi değeri birimini geçmemesi kaydıyla POS sistemleri üzerinden oluşturulan kasa biletleri, fatura kesme zorunluluğu olan şirketler tarafından kesilebiliyor.
Beş (5) vergi değeri birimini aşan mal satışını ve/veya hizmet sunumunu kapsayan işlemler için ülkedeki e-fatura zorunluluğuna tabi olan vergi mükellefleri, elektronik satış faturası kesmek zorunda. Eşiğin altında kalan mal ve/veya hizmetleri alanlar bir satış faturası kesilmesini isteyebilir ve bu durumda fatura tedarikçi tarafından kesilmelidir.
Bu sınırlama 2021’de 2155 sayılı Yasa ile fiili olarak uygulamaya girdi ancak, Temmuz 2022’de DIAN 1092 sayılı Karar ile aşağıdaki takvime göre kademeli bir uygulama süreci oluşturdu:
1 Şubat 2023: Büyük vergi mükellefleri
1 Nisan 2023: Büyük vergi mükellefi olmayan, gelir vergisi ve ikmalen vergi başvurusu yapan vergi mükellefleri
1 Mayıs 2023: Gelir vergisi ve ikmalen vergi başvurusu yapmayan vergi mükellefleri
1 Haziran 2023: Yukarıdaki kategorilerin kapsamına girmeyen diğer vergi mükellefleri
Değişikliklere hazır mısınız?
Satın almalar için destekleyici belge oluşturmak halihazırda zorunlu olsa da, vergi mükellefleri POS biletleri yerine e-fatura kullanımı için yeni limitlere uymak üzere hazırlanmaya başlamalı.
Sovos, şirketinizin Kolombiya’daki e-fatura uygulamalarına adapte olmasına ve uyum sağlamasına yardımcı olabilir.
Harekete Geçin
Tüm dünyada müşterilerine e-dönüşüm uyumluluğu sağlayabilen Sovos ile dünyanın her yerinde işletmenizi sorunsuz bir şekilde yönetebilirsiniz.
Hindistan’da e-fatura sistemi 2020’den bu yana uygulanıyor. Zorunlu e-fatura kapsamına giren vergi mükellefleri, işletmeler arası (B2B) ve işletmelerle hükümet arası (B2G) işlemlere ilişkin faturalarını bir tür sürekli işlem denetimi (CTC) olan e-fatura sistemi üzerinden kesmek zorunda.
Öte yandan işletmelerle müşteriler arası (B2C) işlemlere ilişkin faturalar, CTC sistemi üzerinden kesilmiyor, yani B2C faturalar Fatura Tescil Portalı’nın (IRP) onayından geçmiyor. Hint yetkililer, B2C faturaları da CTC sistemi kapsamına almayı amaçladıklarını açıklamıştı ancak, bu plana ilişkin bir takvim henüz paylaşılmadı.
B2C faturalar için ayrıca bir kare kod gerekliliği bulunuyor. “Kare kod nasıl oluşturulur ve neden gereklidir?” gibi soruların cevaplarını bu yazımızda paylaşacağız.
Kare kodun amacı nedir?
B2C faturalara yönelik kare kod zorunluluğunun amacı dijital ödemeleri teşvik etmektir. Bu açıdan, B2B ve B2G faturalarda kullanılan ve IRP’nin imzasını taşıyan kare kodlardan farklılık gösteriyor. B2B ve B2G faturalardaki kare kod, faturaların geçmesi gereken onay sürecinin kanıtı olarak işlev görüyor. Ayrıca B2C faturalardaki kare kod, kurumun kendisi tarafından oluşturulurken; B2B ve B2G faturalarda kullanılan kare kod (eğer tedarikçi e-fatura kapsamındaysa) IRP tarafından oluşturuluyor .
Kare kod ne zaman gereklidir?
Kare kod gerekliliği tüm tedarikçileri kapsamıyor. CBIC’in CBEC-20/16/38/2020-GST sayılı genelgesine göre; yıllık geliri 5 Milyar Rupi veya üzerinde olan tedarikçiler (2017-2018’den itibaren) müşterilerine (B2C) fatura keserken kare kod gerekliliğine uymak zorunda.
Kare kod nasıl oluşturulur?
Kare kod dinamik olmalıdır. Statik kare kodların aksine sistem, ödeme alınmışsa dinamik kare kodun içeriğini günceller. İçerik açısından işletmeler kare kodda aşağıdaki bilgilere yer vermek zorundadır:
Tedarikçinin mal ve hizmet vergisi kimlik (GSTIN) numarası
Tedarikçinin birleşik ödemeler ara yüzü kimlik (UPI ID) numarası
Alacaklının banka hesap numarası ve Hindistan finansal sistem kodu (IFSC)
Fatura numarası ve tarihi
Toplam fatura tutarı
Mal ve hizmet vergisi tutarı ve dökümü, yani merkezi mal ve hizmet vergisi (CGST), eyalet mal ve hizmet vergisi (SGST), merkezi hükümete entegre mal ve hizmet vergisi (IGST), tahakkuk eden vergi, vb.
Faturanın üzerine kare kod basıldıktan sonra müşteri kodu tarayarak ödeme yapabilmelidir. Tedarik bir e-ticaret platformu üzerinden yapılıyorsa tedarikçiler, fatura üzerinde bahsedilen tedarikle ilgili olarak alınan ödemenin referansını vermelidir. Bu durumda faturanın dinamik kare kod gerekliliklerine uygun olduğu kabul edilir.
Hindistan’da yetkililer CTC fatura sistemini kullanıma sokarak ve dijital ödemeleri teşvik ederek ülke çapında basılı kağıtlarla yürütülen süreçleri dijitalleştirme yönündeki çabalarında kayda değer ilerleme sağlıyor. Bu hedeflere uygun olarak yakın gelecekte dijitalleşme alanında daha fazla gelişme olacağını öngörüyoruz.
Filipinler’de sürekli işlem denetimi (CTC) Elektronik Fatura/Makbuz Sistemi (EIS) hükümetin uygulamanın açılışı için seçtiği 100 büyük vergi mükellefinin kullanımına resmi olarak açıldı. Vergi mükellefleri canlıya geçiş tarihi öncesinde yeni e-fatura sisteminin teknik gerekliliklerini karşılamada zorlansa da, Filipinler planlanan geçiş tarihini değiştirmedi ve pilot uygulamayı 1 Temmuz 2022’de kullanıma açtı.
Filipinler’deki uygulamada bir kez daha yeni sistemlere uyum sağlama konusunda zorluklar yaşandı ve bu tür süreçlere hazır olmanın hayati önem taşıdığı görüldü
Sovos, bu yılın ilk aylarında test sürecini başlatan altı pilot şirketten biriyle birlikte hükümetin e-fatura iletim platformu üzerinden e-fatura iletmek üzere EIS’ten onay alan ilk yazılım çözümünü geliştirerek kullanıma açtı.
Yeni düzenlemeler yayınlandı
EIS’in canlıya geçmesinden bir gün önce Filipinler vergi dairesi BIR (İç Gelir Bürosu), yeni sistemdeki politika ve yönlendirmeleri içeren ve EIS’te kullanılacak kural ve usulleri belgeleyen 6-2022, 8-2022 ve 9-2022 sayılı Gelir Düzenlemelerini yayınladı.
Düzenlemeler, kendi CTC e-fatura raporlama sistemlerini başarılı şekilde uygulamış olan pilot vergi mükellefleri için yeni bir gelişme olmasa da, yeni uygulamaya uyum sağlamak için hazırlanan mükellefler için aynı durum söz konusu değil.. Mevzuatla birlikte ülkede resmen e-fatura/e-makbuz kesme ve raporlama sistemi kuruluyor. Bu uygulama ilk kez 2018 yılında Hızlandırma ve Kapsayıcılık için Vergi Reformu Yasası (TRAIN) ile başlatılmıştı. Yeni mevzuat aynı zamanda konuyla ilgili bilgileri içeriyor.
Kimler uygulama kapsamına giriyor?
1 Temmuz 2022’den itibarıyla seçilmiş olan 100 pilot vergi mükellefi, e-fatura ve e-makbuzlarını EIS üzerinden kesmek ve göndermek zorunda. Uygulama kapsamında BIR, diğer vergi mükellefleri için 2023’ten itibaren kademeli bir geçiş süreci öngörüyor ancak resmi bir takvim henüz açıklanmadı.
Aşağıdaki vergi mükellefleri zorunluluk kapsamına giriyor:
Mal ve/veya hizmet ihracatı yapan vergi mükellefleri
Elektronik ticaret yapan vergi mükellefleri
Büyük Vergi Mükellefleri Hizmeti’ne (LTS) bağlı olan vergi mükellefleri
Uygulama kapsamında satış faturaları, resmi makbuzlar, borç ve alacak dekontları, hesap özetleri ve faturalama raporları ve satış düzenlemesi yapılan diğer belgeler EIS platformu üzerinden gerçek zamana yakın şekilde, yani oluşturulma tarihinden itibaren en fazla üç (3) takvim günü içinde elektronik olarak oluşturulup gönderilmek zorunda. Belgelerin JSON (JavaScript Object Notation) formatında iletilmesi gerekiyor.
Fatura oluşturma ve iletme
Fatura ve makbuzların oluşturulması ve iletilmesi EIS vergi mükellefleri portalı üzerinden veya API (Uygulama Programlama Arayüzü) kullanılarak yapılabilir. API kullanıldığı takdirde vergi mükellefleri, EIS üzerinden işlem yapmadan önce bir Satış Verileri İletim Sistemi geliştirmek ve buna ilişkin belgelendirmeleri almak zorunda. Bunun için, vergi mükellefinin sistemi hakkında ayrıntılı bilgileri içeren belgeler gönderilerek EIS Belgelendirmesi ve İletim İzni (PTT) için başvuru yapılması gerekiyor.
Düzenlemelerde EIS’e bağlı vergi mükellefleri için basılı fatura ve makbuz gönderiminin artık gerekli olmadığı belirtilse de, arşivleme gereklilikleri henüz değiştirilmedi. Yani 10 yıllık arşivleme döneminde vergi mükellefleri gönderdikleri belgelerin basılı kopyalarını ilk beş (5) yıl boyunca saklamak zorunda. Bu tarihten sonra kalan 5 yıl için belgeler sadece elektronik formatta saklanabilecek.
Ayrıca mevzuatta KDV indirimi için sadece EIS üzerinden başarılı şekilde gönderilmiş faturaların kullanılabileceği belirtiliyor.
Vergi mükellefleri düzenlemelere uyum için henüz hazır değildi
Pilot uygulamadaki 100 vergi mükellefinin çoğu uygulamanın başlayacağı tarihe uymakta zorlandı. Bu nedenle EIS, belirlenen tarihe kadar gereklilikleri neden karşılayamadıklarını ve uyumu sağlamayı planladıkları tarihi, EIS tarafından onaylanacak olan takvimi de içeren bir Yeminli Beyan sunmaları kaydıyla, belli vergi mükellefleri için uygulamanın başlangıç tarihini değiştirmeyi kabul etti.
Vergi dairesi, e-faturaların/e-makbuzların EIS’e gönderilmemesi veya geç gönderilmesi durumunda düzenlemelere uyum sağlayamayanlar için cezai yaptırım uygulayabilecek ve sistem üzerinden bildirilmeyen satışlar ek incelemeye tabi olacak.
İlerleyen süreçte neler olacak?
Pilot programın başlatılmasından ve CTC’nin yasal çerçevesinin oluşturulmasının ardından hükümet, kapsama giren tüm vergi mükellefleri için 2023 yılında uygulamayı kademeli olarak yürürlüğe koymayı planlıyor. Ancak zorunlu EIS kapsamına girmeyen vergi mükellefleri de isterlerse sisteme kaydolup düzenlemelere uyum sağlamayı tercih edebilir.
Sovos, pilot vergi mükelleflerinden biri vasıtasıyla, EIS üzerinden e-fatura göndermek için belgelendirilen ilk yazılım sağlayıcısı oldu ve bugün Filipinler’deki CTC e-fatura raporlamasına uyum sağlamaya hazır. Nitelikli çözümümüz ve Filipinler’deki vergi sistemleri hakkındaki tecrübelerimiz ile şirketlerin vergi uyum konularını çözmelerine yardımcı oluyoruz.
Dijitalleşmenin yükselme trendinde olduğu bu dönemde, şirketler zorunlu ya da gönüllü olarak dijitalleşmek için adımlar atıyor. Tüm dünyada pandemi döneminin ciddi bir ivme kazandırdığı dijitalleşme; iş gücü, maliyet ve zaman açısından göz ardı edilemeyecek avantajlar vadediyor.
Şirketler vergilendirme, işlem uyumu için sürekli kontrol, vergi raporlama ve vergiye ilişkin daha pek çok konuda eksiksiz ve bağlantılı çözümlere erişmek için servis sağlayıcıları ile iş birliğini tercih ediyor.
Denetim kontrollerinin önemli bir bileşeni olan e-Fatura, e-Arşiv Fatura, e-Defter ve e-İrsaliye gibi şirketlerin en kritik iş akışlarını oluşturan belgelerde meydana gelebilecek en ufak bir hata veya uyumsuzluk, büyük mali cezalara ve zaman kaybına sebep olabiliyor. Bazı IT yöneticileri ve uzmanları, bu ürünlerin her birini farklı tedarikçilerden temin ederek, kritik iş akışlarında oluşacak hata riskini dağıtarak azaltmayı hedefliyor ancak bu bakış açısı da diğer birçok riski ve verimsizliği beraberinde getiriyor.
Farklı sağlayıcılardan ürün kullanımı, dijital dönüşüm sürecinin uzamasına, genel verimliliğin düşmesine, ERP yapılarının ve e-dönüşüm süreçlerinin karmaşıklaşmasına ve en önemlisi, riski dağıtarak azalttığını düşünen şirketlerin, herhangi bir aksaklık olduğunda destek almak için farklı yollar izlemek zorunda kalmasına neden oluyor. Bu durum da şirketlerin çözüm için harcadıkları toplam sürenin uzamasına yol açıyor.
Tek servis sağlayıcı ile çalışmanın avantajları
Farklı servis sağlayıcılarla çalışmak, şirketlerin dijital dönüşümünü sekteye uğratabilme potansiyeli taşırken, tek servis sağlayıcı ile çalışmak ise dijital dönüşüm sürecini kolaylaştıran pek çok avantaj sunuyor. Bunlar:
Tüm e-dönüşüm ürünlerinde tek sistemi ve aynı akışı içeren daha kullanışlı bir ERP paketi yapısı,
Aynı platformda birlikte çalışacak şekilde tasarlanan ürünler sayesinde; çift veri girişi olmaması, daha fazla çapraz uygulama özelliği ve daha yüksek işlem hızı,
Daha hızlı satın alma süreçleri,
Teknik destek konularında daha hızlı çözüm,
Verilerin siteme daha hızlı ve kolay bir şekilde geçirilmesi ve kullanıma açılması,
Daha verimli kullanıcı eğitimleri.
Tek servis sağlayıcısını seçerken dikkat edilmesi gerekenler
Tek servis sağlayıcı ile çalışmak isteyen şirketlerin, vergi uyumluluğu yönetiminde nelere ihtiyacı olduğunu bilmesi ayrı bir önem taşıyor. Şirketlerin dijital dönüşümünü sekteye uğramadan süreci doğru ve verimli bir şekilde yürütebilmek için;
SAP S4/HANA geçişinde verilerini nasıl saklayacağına karar vermesi,
SAP ile ihtiyaçlarına uyumlu bir paket yazılımı alması,
SAP sertifikası olan, implementasyon ve paket yazılımına dedike ekipler ile çalışan, hosting hizmeti verebilen, GİB entegratörlüğü almış bir firma üzerinden işlem yapıyor olması,
Global hizmet ağına sahip, sadece Türkiye’deki değil dünyadaki tüm regülasyonlara hâkim olan bir servis sağlayıcı seçmesi gerekiyor.
Global servis sağlayıcı ile çalışmanın avantajları
Dijitalleşmenin mesafeleri ortadan kaldırarak dünyayı global bir köye dönüştürdüğü yadsınamaz bir gerçektir. Ticari faaliyetlerini genişleten ve kapasitelerini geliştiren şirketler dünyanın herhangi bir noktasında faaliyet gösterirken bambaşka ülkelerdeki şirketlerle ya da bireysel tüketicilerle ilişkilenebilir. Bu gibi durumlar faaliyet gösterilen ülkelerin yasal süreçlerini yakından tanımayı gerektirir.
Şirketinizi bir adım öne taşır: Global servis sağlayıcıları farklı ülkelerden edindikleri deneyimlerle şirketlere hız ve zaman katarken, ticari faaliyetleri açısından şirketlerin rakiplerine oranla daha çok tercih edilmelerini sağlar.
Süreçleri kolaylaştırır: Global pazarda büyümek isteyen şirketlerin önündeki en büyük zorluk, farklı ülkelerin yasal süreçlerine hâkim olamamaktır. Şirketler ana faaliyetlerini yerine getirmek için çabalarken yasal süreçler nedeniyle zaman, maliyet ve iş gücü kaybı yaşar. Global servis sağlayıcıları ülkelerin birbirinden farklı yasal süreçlerine tam uyum gösterirken şirketlere verimlilik katar, süreçlerde kolaylık sağlar.
Global tek bir servis sağlayıcı verimliliği artırır: Global tek bir servis sağlayıcısı ile çalışmak şirketlerin hem yerelde hem de globalde rakiplerine oranla daha verimli iş süreçlerine sahip olmalarını sağlar.
Webinarı İzleyin
16 Mart 2023 Perşembe günü düzenlenen webinarda; SAPS/4 HANA geçişi ve e-dönüşüm planlamasına dair merak edilenler ele alındı. Yayın kaydına buradan ulaşabilirsiniz.
2020’de Suudi Arabistan Zekat, Vergi ve Gümrük Kurumu (ZATCA), iki aşamadan oluşan e-faturaya geçiş sürecini ilan etmişti. Suudi Arabistan’daki e-fatura uygulamasının birinci aşamasında ülkede ikamet eden ve vergiye tabi olan tüm kişilerin faturalarını elektronik olarak kesmesi ve saklaması isteniyordu ve uygulama 4 Aralık 2021’den bu yana yürürlükteydi. ZATCA’nın 1 Ocak 2023 tarihinden itibaren uygulamaya koyacağı ikinci aşamada ek gereklilikler getiriliyor ancak başlangıçta tüm mükellefler için zorunlu olmayacak. Öte yandan ZATCA, e-fatura uygulamasının ikinci aşamasındaki gerekliliklerin ülkede mukim olan tüm vergi mükelleflerini kademeli olarak kapsamasını planlıyor.
Suudi Arabistan’daki e-fatura uygulamasının ikinci aşaması kimleri kapsıyor?
ZATCA’nın ikinci aşamayı, daha küçük bir vergi mükellefi grubuyla başlayarak kademeli şekilde uygulaması bekleniyor. Daha birkaç gün önce, e-fatura kurallarına 1 Ocak 2023’ten itibaren uyması zorunlu olacak olan ilk vergi mükellefi grubu daha birkaç gün önce, 24 Haziran 2022’de açıklandı. ZATCA’nın açıklamasına göre, 2021 döneminde yıllık geliri 3 milyar riyalden (yaklaşık 800 milyon ABD doları) fazla olan vergi mükellefleri uygulama kapsamında olacak.
Şimdiye kadar sadece birinci grup için eşik açıklandı. ZATCA, uygulama kapsamına girecek diğer vergi mükellefi gruplarını ve e-faturaya geçiş için son tarihleri daha sonra açıklayacak. ZATCA her bir vergi mükellefi grubunu en az altı ay önceden bilgilendirecek.
Suudi Arabistan’da e-faturanın ikinci aşamasına uyum nasıl sağlanacak?
İkinci aşamada vergi mükellefleri tüm e-faturalarını ve elektronik dekontlarını (alacak ve borç dekontlarını) XML formatında (UBL 2.0) oluşturmak zorunda. Fatura içeriğiyle ilgili ise farklı gereklilikler bulunuyor. Tüm e-faturalarda ve e-dekontlarda aşağıdakilerin yer alması zorunlu:
Önceki faturanın hash değeri
Benzersiz Evrenler Tanımlayıcı
Bir QR kodu.
Öte yandan vergi faturalarına (işletmeler arası – B2B) ve sadeleştirilmiş faturalara (işletmeler ile tüketiciler arası – B2C) ilişkin e-fatura gereklilikleri arasında farklılıklar var ve bu nedenle farklı türden faturalar için farklı API’ler geliştirildi.
Vergi faturaları Sürekli İşlem Denetimi (CTC) rejimine tabi olacak. Açıklamak gerekirse; sistem onaylama e-faturası olarak kategorilendirilebilecek. XML fatura gerekli içeriklerle birlikte oluşturulduktan sonra, onayın API’si üzerinden tamamlanması için vergi dairesinin portalına (ZATCA platformuna) iletilecek. ZATCA platformu onay kanıtı olarak ZATCA’nın mührünü faturaya vuracak ve bu işlemden sonra fatura hukuki geçerlilik kazanacak. İmzalanan XML tedarikçiye geri gönderilecek ve böylece tedarikçi imzalı XML faturayı ya da XML ile birlikte insanlar tarafından okunabilecek bir versiyonu (gömülü XML içeren PDF A-3) göndereceğini belirleyebilecek. İnsanlar tarafından okunabilecek versiyon PDF A-3 (gömülü XML ile) formatında olmak zorunda.
Sadeleştirilmiş faturalar ise CTC raporlama rejimine tabi olacak. Gerekli içeriklerle birlikte XML fatura oluşturulduktan sonra, tedarikçinin şifreli mührü kullanılarak imzalanacak. Ardından satıcı, faturanın basılı bir nüshasını alıcıya verecek. Vergi mükellefi 24 saat içinde imzalı XML’i, raporlama API’si üzerinden ZATCA platformuna bildirmek zorunda.
Vergi mükelleflerinin e-faturaları elektronik formatta saklaması gerekiyor. Faturaların saklanmasına ilişkin belli başlı gereklilikler bulunuyor. Örneğin; ana kural olarak faturaların ülke içinde saklanması zorunlu ve sadece belli koşullarda faturaların yurt dışında depolanmasına izin veriliyor. E-Fatura çözümlerinin, vergi mükelleflerinin e-faturaları indirerek çevrimdışı ortamda depolamasına imkan tanıması gerekiyor.
Harekete Geçin
Suudi Arabistan Dijital Vergi zorunluluklarını ve ihtiyaçlarını öğrenmek için bizimle iletişime geçin.
Fiyatlar her ay büyük bir hızla yükselmeye devam ederken enflasyonun herkesin aklındaki ilk gündem maddesi olması şaşırtıcı değil. İngiltere’deki verilere göre; son 12 ayda Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) 40 yılın en yüksek seviyesine gelerek, %9’a ulaştı. Dünyanın dört bir yanında hükümetler, küresel ekonomileri ayakta tutmak için tüketicilerin üzerindeki yükü azaltmanın yollarını arıyor. Birçok ülke KDV oranlarını geçici olarak düşürmek için acil bütçe görüşmeleri düzenlerken veya önerilerde bulunurken; belli başlı ürün ve hizmetlerde uygulanan KDV oranlarının azaltılması, en yaygın kullanılan yöntemlerden biri olarak öne çıkıyor.
KDV oranlarının düşürülmesi için ülkelerin yaptığı öneriler
Beklendiği gibi birçok ülke, ekonomilerini canlandırmak için KDV indirimleri veya buna benzer tedbirler açıkladı:
İngiltere: Haberlere göre İşçi Partisi konaklama sektöründe KDV oranlarının düşürülmesi amacıyla acil bir bütçe görüşmesi yapılması yönünde bastırıyor. Hükümet daha önce COVID-19 salgını nedeniyle konaklama sektöründe KDV oranını geçici olarak %13,5’e indirmişti ve bu uygulama geçtiğimiz ay sona erdi. Liderler geçici vergi indirimine son verilmesinin sektöre maliyet yarattığını ve uygulamanın yeniden yürürlüğe konması gerektiğini öne sürüyor.
Slovenya: Slovenya Parlamentosu enerjide, dijital gazete ve dergilerde KDV oranının %5’e indirilmesi için sunulan bir teklifi değerlendiriyor. Teklif, Slovenya’da enflasyon oranının %6,9’a ulaştığı bir dönemde gündeme geldi.
Almanya: Almanya’da tüketici grupları gıda ürünlerinde KDV indirimi yapılmasını istiyor. Yetkililer geçmişte AB’nin KDV Direktifi’ndeki kısıtlamalar nedeniyle böyle bir indirimin yapılamayacağını açıklamıştı.
Bulgaristan: Bulgaristan hükümeti konutlarda ısınma amaçlı enerji kullanımına ve ekmeğe uygulanan KDV oranının 1 Temmuz 2022’den itibaren geçici olarak düşürülmesini önerdi.
Polonya: Polonya bu yıl enerji ve belli temel gıda ürünlerinde KDV indirimi uygulamıştı. Ancak bu indirimler de 31 Temmuz 2022’de sona erecek. Polonya hükümeti enflasyonla mücadeleye devam edebilmek indirim uygulamasının uzatılabileceğini açıkladı.
Bahreyn: Bahreyn’de enflasyon artışıyla mücadele etmek için on milletvekilinden oluşan bir grup, hükümete sunulan %10 KDV uygulamasının askıya alınması gerektiğini savunuyor.
İrlanda: Hükümet, konaklama sektöründe uygulanan KDV oranını %9’a indiren uygulamanın uzatılması konusunda anlaştı. Uygulama 1 Mart 2023’te sona erecek.
Estonya, Hollanda, Letonya, Yunanistan ve Türkiye gibi ülkeler de tüketiciler için sürekli artan maliyetlerle mücadele etmek adına KDV indirimleri yönünde adımlar atıyor.
Bu KDV indirimleri, Avrupa Komisyonu Üye Devletler’in gıda da dahil olmak üzere daha fazla ürün kaleminde vergi oranlarını düşürmesine izin veren yeni tedbirleriyle aynı dönemde gündeme geldi. Maliyetler arttıkça birçok üye devlet, KDV indirimleri konusunda bu yeni esneklikten faydalanmaya çalışacak gibi görünse de tüketici harcamalarının artmaya devam etmemesini sağlamak için KDV oranlarında indirime gidebilir.
Suudi Arabistan’daki e-fatura sistemi birbirinden farklı iki aşama halinde uygulamaya konuluyor. Birinci aşama, ülkede mukim ve vergiye tabi olan tüm kişiler için 4 Aralık 2021 itibarıyla başlamıştı. İkinci aşama ise 1 Ocak 2023’te uygulanmaya başlanacak. Zekat, Vergi ve Gümrük Kurumu (ZATCA) ise ikinci aşamanın başlatılması konusunda kayda değer bir ilerleme sağladı.
E-Fatura portalının açılması
İkinci aşamada, e-faturaların, elektronik alacak ve borç dekontlarının gerçek zamanlı olarak ZATCA’ya gönderilmesini sağlayacak olan Sürekli İşlem Denetimi (CTC) rejimi devreye girecek. İşletmeler arası faturalar bir onay mekanizmasına tabi olurken, işletmelerin müşterilere düzenlediği faturaların kesildikten sonraki 24 saat içinde vergi dairesinin platformuna bildirilmesi gerekecek. Bu nedenle ikinci aşamanın başlamasından çok önce ZATCA’nın e-fatura platformunu kullanıma alması bekleniyordu.
Beklendiği gibi ZATCA, kısa süre önce E-Fatura Geliştirici Portalı’nın (Sandbox) açıldığını duyurdu. Kullanıcılar Sandbox’ı kullanarak ZATCA’nın platformunun entegrasyonunu deneyebilecek ve kayıt olduktan sonra bu platform üzerinden API’ler ve diğer gerekliliklerle ilgili ayrıntılara erişebilecek.
Değişikliklerin amacı, yeni gereklilikler ortaya koymaktan ziyade var olan gerekliliklerden bazılarına açıklık getirme yönünde… (örn. Kriptografik Damga, hash değeri, sayaç, vb.)
E-Fatura kapsamındaki mükellefler anons edildi
ZATCA, 1 Ocak 2023’te başlayacak olan CTC rejimi kapsamını açıkladı. Yapılan açıklamaya göre, yıllık geliri 3 milyar riyal ve üzeri olan mükellefler bu tarihten itibaren e-fatura kurallarına uymak zorunda olacak.
Sonraki adımlar
E-Fatura kurallarıyla ilgili değişiklikler devam ediyor. Bu doğrultuda e-fatura kurallarıyla ilgili devam eden değişiklikler kapsamında geliştirici portalı kullanıma açıldı.
ZATCA ikinci aşamayı uygulamayı planlarken, farklı vergi mükellefi grupları için farklı takvimler takip edilecek.
Harekete Geçin
Suudi Arabistan Dijital Vergi zorunluluklarını ve ihtiyaçlarını öğrenmek için
İtalya, 2019’da bir onay süreci üzerinden elektronik fatura kullanımını zorunlu hale getiren ilk AB ülkesi olmuştu. O günden bugüne, KDV uyumundaki açıkları kapatmak üzere sürekli işlem denetimleri (CTC) sistemini iyileştirme konusunda istikrarlı bir şekilde ilerlemeye devam etti.
Son yıllarda İtalya, farklı uygulamaları yürürlüğe koyarak sistemini kademeli şekilde genişletti. Aşağıdaki değişiklikler, hükümetin verimli ve geniş kapsamlı bir sistem yaratmak için eksik kalan hususlara çözüm getirmek ve daha geniş ölçekli denetim mekanizmaları getirmek için gösterdiği çabaları yansıtıyor.
Aşağıdaki listede yer alan değişiklikler 1 Temmuz 2022’den itibaren uygulamaya konulacak. Bunlardan bazıları halihazırda gönüllülük esasında uygulanıyor, bazılarına uyum sağlamak için de kısa bir kanuni süre veriliyor.
SDI üzerinden zorunlu sınır ötesi fatura bildirimi
Vergi mükellefleri, faturaları, FatturaPA formatı dahil olmak üzere, kabul edilen herhangi bir şekilde almaya ve kesmeye devam edebilecek ancak, KDV bildiriminin SDI üzerinden FatturaPA formatı kullanılarak yapılması gerekecek. Ocak 2022’den bu yana bu işlem isteğe bağlı olarak yapılabiliyor.
Yeni vergi mükellefleri e-fatura uygulamasının kapsamına giriyor
Sabit oranlı vergi rejimine (regime forfettario) tabi olan vergi mükellefleri
Geliri 65.000 Euro’nun altında olan amatör spor kuruluşları ve üçüncü sektör kuruluşları
Vergi mükelleflerinin uygulamaya hazırlanması için 1 Temmuz 2022’den 30 Eylül 2022’ye kadar olmak üzere kısa bir süre tanındı. Bu dönemde söz konusu vergi mükellefleri, yaptıkları işlemlerin e-faturalarını bir sonraki ayın içinde herhangi bir ceza ödemeden kesebilecek.
Yeni uygulamada aynı zamanda 25.000 Euro’ya kadar yıllık geliri veya ücreti olan mikro girişimlerin SDI üzerinden e-fatura kesmesi ve onaylatması zorunlu olacak ancak, bu zorunluluk Ocak 2024’ten itibaren geçerli olacak.
İtalya ile San Marino arasında zorunlu e-fatura kullanımı
İtalya’daki CTC uygulamasının ardından İtalya ve San Marino, daha modern ve onaya dayalı bir sistem üzerinden iki ülke arasında fatura alışverişi sağlamak amacıyla görüşmelere başladı. Öngörülen sistemde vergi mükelleflerinin e-faturaları FatturaPA formatını kullanarak kesmesi ve onaylaması gerekecek. Bu, “dört köşeli” bir model kurularak sağlanacak ve İtalya’daki SDI sistemi, İtalyan vergi mükellefleri için erişim noktası olurken, San Marino tarafında SDI’nın muadili olarak HUB-SM platformu kullanılacak.
Uygulama, İtalya’da ikamet eden, kurulu ve kimlik sahibi olan vergi mükellefleri için San Marino’ya gönderilen malların satışını kapsıyor. İtalya’ya mal satışı yapabilmek için, San Marino Cumhuriyeti tarafından verilen kimlik belgesine sahip bir ekonomik işletmeci tarafından e-fatura kesilmiş olması gerekecek. Bu uygulamanın önemli bir etkisi, Esterometro üzerinden bildirim zorunluluğunun ortadan kalkması olacak.
Uygulamaya gönüllü geçiş aşaması Ekim 2021’de başladı.
Değişime hazırlanmak
2022’nin ikinci yarısının başlamasıyla birlikte ciddi değişiklikler hayatımıza girecek ve Temmuz ayı yaklaşırken vergi mükelleflerinin bu değişikliklere uyum sağlamak için sınırlı süresi var. Yeni gerekliliklerin şirketinizi nasıl etkileyeceğini anlamak, düzenlemelere uyum sağlamanıza ve gereksiz hatalardan kaçınmanıza yardımcı olacaktır.
1 Nisan 2023’te gönüllü uygulamadan zorunlu e-fatura uygulamasına geçilmesi bekleniyor.
Polonya’da vergi mükellefleri 1 Ocak 2022’den bu yana isteğe bağlı olarak ülkenin Ulusal E-Fatura Sistemini (KSeF) kullanarak yapılandırılmış fatura (e-fatura) kesebiliyor; yani elektronik fatura da basılı fatura da hala kabul ediliyor. KSeF sisteminin yürürlüğe girmesi, tüm Avrupa’da vergi dolandırıcılığının daha hızlı ve etkili şekilde tespit edilebilmesi için sürekli işlem denetimi (CTC) mekanizmalarının kurulmasının ardından Polonya’da yaşanan dijital dönüşümün bir parçası oldu.
KSeF sistemi sayesinde vergi mükellefleri elektronik fatura kesebiliyor ve alabiliyor. Sistem, Avrupa’da ekonomik olaylarla ilgili bilgi paylaşımı için kullanılan, en ileri teknoloji araçlarından biri. Sistem üzerinden kesilen yapılandırılmış faturalar, Maliye Bakanlığı’nın hazırladığı fatura şablonuna göre hazırlanıyor. Kesilen faturalar finans ve muhasebe sisteminden bir arayüz (API) üzerinden merkezi veri tabanına (KSeF) gönderiliyor. Bu aşamadan sonra artık fatura sistemde hazır bulunuyor ve alıcı tarafından indirilebiliyor.
Polonya’nın istisna talepleri
5 Ağustos 2021’de Polonya Cumhuriyeti, Polonya’daki KDV mevzuatına göre fatura kesilmesi gereken tüm işlemler için Ulusal E-Fatura Sistemi (KSeF) üzerinden elektronik fatura kesme zorunluluğu getirmek amacıyla KDV Direktifi’nin 218, 226 ve 232. maddelerinden muaf tutulmak üzere talepte bulundu.
Ardından 9 Şubat 2022’de Polonya talebini değiştirerek, KDV Direktifi’nin sadece 218 ve 232. maddelerinden muaf tutulmayı talep etti ve e-fatura kullanma zorunluluğunun sadece Polonya sınırları içinde bulunan vergiye tabi kişiler için geçerli olacağını belirtti.
Polonya, elektronik fatura kesmeyi herkes için zorunlu hale getirmenin, KDV dolandırıcılığıyla mücadele etme ve vergi tahsilatını sadeleştirme anlamında ciddi faydalar sağlayacağını düşünüyor. Üstelik bu tedbirin uygulanması, kamu sektörünün dijitalleşmesini hızlandıracak.
Avrupa Komisyonu’nun muafiyet kararı
KDV Direktifi’nin 218. maddesinden anlaşıldığı üzere, Üye Devletler tüm belgeleri ve iletileri fatura olarak basılı veya elektronik formatta kabul etmek zorunda. Polonya, vergi idaresi tarafından sadece elektronik formattaki belgelerin fatura olarak kabul edilmesi amacıyla KDV Direktifi’nin yukarıda bahsedilen maddesinden muaf tutulmayı talep etti.
Ayrıca, KDV Direktifi’nin 232. maddesi kapsamında elektronik fatura kullanımı, alıcının kabul etmesine bağlı. Dolayısıyla Polonya’da zorunlu elektronik faturanın uygulanması için bu maddeden muafiyet gerekiyor. Yani fatura kesen tarafın basılı olmayan fatura göndermek için alıcıdan onay istemek zorunda kalmaması gerekiyor. Şu anda Polonya’daki KDV yasasının 106. maddesi kapsamında elektronik fatura kullanmak için fatura alıcısından onay almak gerekiyor ve bu durum zorunlu elektronik fatura uygulamasını engelliyor.
Avrupa Komisyonu’nun 30 Mart 2022’de açıkladığı üzere, Polonya’ya 2006/112/EC sayılı Direktifin 218. ve 232. maddelerinden muafiyet hakkı tanındı. Karar, AB Konseyi’nden nihai onay alındıktan sonra 1 Nisan 2023 ile 31 Mart 2026 tarihleri arasında geçerli olacak. Uygulamanın 1 Nisan 2023’ten itibaren zorunlu hale gelmesi bekleniyor.
KSeF vergi mükellefi uygulaması ufukta
Polonya Maliye Bakanlığı, vergi mükelleflerinin KSeF kullanarak elektronik fatura kesmesi ve kullanabilmesi için ücretsiz bazı araçlar sunacak:
e-Mikrofirma, e-Urząd (e-Ofis) uygulamasına giriş yapan vergi mükelleflerinin akıllı telefon ve bir internet formu üzerinden ulaşabileceği bir çevrimiçi uygulama.
e-Urząd, vergi mükelleflerinin, çevrimiçi elektronik ödeme hizmeti üzerinden vergi ödeme gibi vergi yükümlülüklerini yerine getirmelerini kolaylaştıracak çevrimiçi araçlar sağlayacak.
31 Mart 2022 tarihinde Maliye Bakanlığı, KSeF Vergi Mükellefi uygulamasının test sürümünün 7 Nisan 2022’de kullanıma sunulacağını açıkladı. Böylece KSeF’ten yetkilerin yönetimi, fatura kesme ve alma işlemleri gerçekleştirilebilecek.
Sonraki adımlar
Avrupa Komisyonu’nun yayınlanan kararıyla birlikte Polonya, e-fatura zorunluluğunun bir sonraki uygulama aşamasına geçmiş oldu. AB Konseyi’nin onayı alındıktan sonra (bu onay sadece bir formalite ve birkaç hafta içinde verilmesi bekleniyor), sonraki adımlar atılacak. Daha sonra Maliye Bakanlığı, işletmelerin yeni çözümlere ayak uydurması için yeterli süre tanıyarak Polonya’da genel e-fatura zorunluluğunu uygulamaya başlayacak.
Harekete Geçin
Güncel dijital vergi zorunluluklarını ve ihtiyaçlarını öğrenmek için
Dünyanın dört bir yanında hükümetler, KDV tahsilatını iyileştirip güçlendirirken vergi kaçakçılığıyla mücadele etmek için sürekli işlem denetimi (CTC) rejimlerini uyguluyor. AB’deki en büyük KDV açığına (2019’da %34,9) sahip olan Romanya, CTC’leri uygulamada en hızlı hareket eden ülkelerden biri. Aralık 2021’de Romanya, 1 Temmuz 2022’den itibaren işletmeler arası (B2B) işlemlerde yüksek riskli mali ürünler için e-Factura sisteminin kullanımının zorunlu olacağını açıkladı ve şimdiden bir sonraki adımı atmaya başladı.
Romanya e-irsaliye sistemi
Maliye Bakanlığı kısa süre önce, 1 Temmuz 2022’den itibaren ülke topraklarında belli ürünlerin izlenmesi için zorunlu e-irsaliye sistemini yürürlüğe koyan bir Acil Durum Yönetmeliği (Yönetmelik) taslağını yayınladı. Bu e-irsaliye sistemi, Maliye Bakanlığı, Ulusal Mali İdare Kurumu (ANAF) veya Romanya Gümrük İdaresi seviyesinde mevcut bilgi teknoloji sistemleriyle bağlantılı olacak.
Yönetmelik’e göre, yüksek mali riskli ürünlerin taşınacağı, malların bir noktadan başka bir noktaya taşımasından önce, taşımanın başlamasından en fazla üç takvim günü önceden e-irsaliye sisteminde bildirilecek.
Bildirimde aşağıdaki hususlar yer alacak:
Gönderici ve alıcı ile ilgili veriler
Taşınan malların adı, özellikleri, miktarı ve değeriRomanya, 1 Temmuz 2022 itibarıyla yüksek mali riskli ürünlerin taşınmasında e-irsaliye sisteminin kullanımının zorunlu olacağını açıkladı. Detaylar için
Yükleme ve indirme yerleri
Taşıma yönteminin ayrıntıları
Bildirimin ardından sistem benzersiz bir kod (ITU kodu) oluşturacak. Bu kod, taşıma belgeleriyle birlikte fiziksel veya elektronik formatta, taşınan mallara eşlik edecek. İlgili yetkililer, taşıma güzergahı üzerinde bildirimi ve malları bu sayede doğrulayabilecek.
Burada akla gelen ilk soru, yüksek mali riskli ürünlerin tanımının ne olduğu. Romanya Maliye Bakanlığı, zorunlu e-Factura sistemi için yüksek mali riskli ürünlerin bir listesini hali hazırda oluşturmuştu. Yüksek riskli ürünlerin tanımı bakımından iki sistem arasında farklılıklar bulunuyor olsa da ürünlerin büyük oranda aynı olduğunu söylemek mümkün.
Taşınanlar arasında hem yüksek mali riskli mallar hem de yüksek mali risk kategorisine girmeyen diğer mallar bulunuyorsa, taşınanların tamamının e-irsaliye sisteminde beyan edilmesi gerekiyor.
Hangi taşıma işlemleri kapsama giriyor?
Romanya e-irsaliye sistemi, ülke topraklarında yüksek riskli mallarla ilgili taşıma işlemlerini izlemek amacıyla kuruldu.
Bu işlemler aşağıdakileri içeriyor:
AB içi satın almalar
AB içi teslimatlar
İthalatlar ve ihracatlar
Farklı ekonomik aktörler arasındaki yurt içi taşımacılık işlemleri
Aynı ekonomik aktöre ait olan iki farklı lokasyon arasındaki yurt içi taşımacılık işlemleri
AB içi işlemlere tabi olan ve Romanya’dan transit geçiş yapan malların taşınması
Diplomatik misyonlar, konsolosluklar, uluslararası kuruluşlar, NATO’ya üye yabancı devletlerin silahlı kuvvetleri veya sözleşmelerin ifasıyla bağlantılı olarak malların taşınması işlemleri, e-irsaliye sistemi kapsamına girmeyecek.
Bundan sonra ne olacak?
1 Temmuz 2022 itibarıyla, yüksek mali riskli ürünlerin taşınmasında e-irsaliye sisteminin kullanılması zorunlu olacak.
E-irsaliye sistemine ilişkin kurallara uymayan şahıslara 50.000 LEI’ye (yaklaşık 10.000 Euro), tüzel kişilere 100.000 LEI’ye (yaklaşık 20.000 Euro) kadar para cezası verilecek. Ayrıca, beyan edilmeyen mallara da el konulacak.