Fransa Vergi Dairesi geçen sonbaharda yayınladığı raporunda, Fransa için sürekli işlem kontrolü (CTC) planlarını açıklarken, biz de işletmelere uyum sağlamak konusunda yeterli zaman tanımak için bu sistemin tüm ayrıntılarını bir yıldan az bir sürede tamamlamanın mümkün olup olmayacağını sorguladık.
Fransız Hazinesi (DGFiP), fazla sayıda çok paydaşlı çalıştay düzenlemek de dahil olmak üzere iyi bir ilerleme kaydetmiş olsa da, belirlenen ilk zaman çizelgelerinin çok iyimser olduğu sonucuna vardı. Fransız Bakanlar Kurulu’nun 15 Eylül’de yaptığı duyuruda, CTC sisteminin yürürlüğe girmesi 18 ay ertelendi.
Güncellenen takvime göre:
1 Temmuz 2024’ten itibaren:
Tüm Fransız şirketleri, CTC rejimi kapsamında e-fatura uygulamasını kabul etmek zorunda olacak.
Merkezi platform veya ilgili hizmet sağlayıcıları aracılığıyla kağıt yerine e-fatura düzenlemek ve ayrıca B2C ve söz konusu e-faturalama yetkisi kapsamında olmayan sınır ötesi işlemlerin e-raporlanması, büyük işletmeler (yaklaşık 300 kuruluş) için zorunlu hale gelecek.
1 Ocak 2025’ten itibaren:
Bu e-fatura düzenleme ve e-raporlama yükümlülükleri, yaklaşık 8000 orta ölçekli şirket için de geçerli olacak- “Entreprises de taille intermediaire”.
Ve son olarak, 1 Ocak 2026’dan itibaren:
Bu yükümlülükler geri kalan dört milyon orta ve küçük ölçekli şirketler için de geçerli olacak.
SaaS & Bulut KDV Yazılımı için IDC MarketScape Lider Oldu
Pazar Görünümü Raporu
SaaS & Bulut KDV Yazılımı için IDC MarketScape Lider Oldu
Birden fazla müşteri referansına atıfta bulunan IDC, Sovos’un zorunlu e-faturalama kabiliyetini büyük bir avantaj olarak tanımladı.
“Sovos, yerel uzmanlığı, eksiksiz uyumluluk çözümleri paketi genelinde küresel bir müşteri deneyimiyle birleştiriyor. İş yaptıkları her yerde uyumluluk ve düzenleme taleplerini karşılamak için bulut vergi yazılımı ve hizmetleri arayan her büyüklükteki şirket için güçlü bir seçimdir.” – Kevin Permenter, IDC araştırma direktörü
Katma Değer Vergisi İçin IDC MarketScape'i İndirin
Fakat alanında uzman insanlar teknoloji ile uyum içinde çalışabiliyor; buna teknik ekiplerin de desteği eklendiğinde verimlilik on kat artabiliyor. Günden güne dijitalleşen bir dünyada başarılı olmak isteyen işletmelerin tek çıkış yolunun doğru teknolojiye yatırım yapmak olduğu ortada.
Özellikle küresel olarak faliyet gösteren şirketler için bu çok büyük önem taşıyor çünkü çoğu ülkede devletlerin mali mevzuatının kapsamlı olarak bilinmesi gerekiyor. Finansal yapılar sürekli değişim halinde olduğu için yön bulmak zor olabiliyor. Gerçek zamanlı KDV raporlama, sürekli denetimle (CTC’ler) birçok farklı yetki alanını sıkı bir şekilde kısıtlayarak dünya çapında giderek yaygınlaşıyor. Otomasyon olmadan, manuel çalışarak yeni kurallara ayak uydurmak geleneksel insani becerilerin çok üzerine çıkmayı gerektiriyor.
Küresel şirketlerde hesapları ve raporları manuel girmekse hiç de mantıklı ve sürdürülebilir değil. Ancak farklı yetki alanlarında faliyet gösteren bu şirketlerin, ticari işlemlerini gerçekleştirmek için uymaları gereken kurallara ve devletlerin düzenlemelerine nasıl ayak uyduracakları da bir başka sorun olarak karşımıza çıkıyor. Çünkü bu kurallar sürekli değişiyor.
Dijital devletler
Tüm dünyada devletler, ülkelerindeki ekonomik standartları güçlendirmek için vergi iadelerini belirleme ve toplama süreçlerini gözden geçirmeye başladı. İade sürecini dijitalleştirmek, bir devletin ekonomik geleceğine dair daha doğru bir tablo çizmeye imkan sağlıyor. Bu durumda da, otomatik faturalandırma ve raporlandırmanın son yıllarda gündemdeki en önemli konulardan biri olması hiç de şaşırtıcı değil.
Dünyanın farklı bölgelerinde ise farklı yaklaşımlar var. Örneğin, Latin Amerika işletmeler arası e-faturalarda gerçek zamanlı denetimi zorunlu kılarak bu konuda öncü oldu. Brezilya da, gerçek zamanlı denetimin bir hükumet platformu aracılığıyla yapılmasını zorunlu kılıyor. Avrupa’da ise AB-KDV yönergesi, ülkelerin tamamen e-faturaya geçmesini yasaklıyor. Ancak, İtalya bu yasağı 2019 yılında, uzun bir istisna sürecinden sonra aşmayı başardı. Ekonomilerdeki veriye dayalı işletme modeline geçiş, vergilerin de dijitalleşmesini kaçınılmaz hale getiriyor.
Makine öğrenmesi
KDV açığı tüm dünyada devletler için karmaşa yaratmaya devam ediyor. Bu süreci yönetebilmek için birçok devlet kendi sistemini oluşturdu. Bunun sonucunda da birbiriyle iletişim kuramayan mekanizmalar ortaya çıktı. Ayrıca çoğu ülkenin e-faturaya adaptasyonunun gecikmesi, parçalı bir görüntü ortaya çıkardı. KDV raporlamaları hala birçok ülkede periyodik olarak yapılıyor ve her ülke kendi belirlediği standartlara uygun ilerliyor. Küresel dijitalleşmede tutarlılığı sağlamak yakın gelecekte mümkün olmayabilir.
Her ülke, faturalandırmayı dijitalleştirmek amacıyla kendi yöntemlerini geliştirdikçe, her şey daha da karmaşık hale geliyor. Bir yandan da yeni düzenleyici yasalar çıkıyor. Bu yasaları takip ederken yapılacak hatalar, uyumluluğu sağlamada eksikliklere neden olarak can sıkıcı şekilde sonuçlanabilir. Küresel şirketler, faaliyet gösterdikleri ülkelerdeki bu gelişmeleri yakından takip etmek zorunda. Ayrıca, yeni düzenlemeler çıktıkça onları takip edecek ve uygulayacak sistemleri de geliştirmeleri gerekiyor.
Teknolojik geliştirmelerin, vergi raporlamasını doğru şekilde yapabilmesi için tüm bu farklı sistemlerin de birbirine bağlanması gerekiyor. Bir işletmenin mali durumunu hatasız olarak gösterebilmek ancak bu şekilde mümkün olabilir. Bu nedenle, esnek API’ler öncelik ve önem kazanıyor. Gelişmiş API’leri olan programlar, vergi sistemlerinin işletmelerden önemli bilgileri toplamasına imkan sağlıyor. İşletmelerin gerekli verileri ve doğru sonuçları göstererek cezai yaptırımlardan kaçınabilmesi de ancak bu şekilde mümkün. Kamu kurumlarıyla gerçekleştirilen hassas işlemler, birçok faturalandırma sistemi, ERP ve tedarik platformlarının entegre olmasını gerektiriyor. Oluşturulan ve işlenen verilerin hacmi çok büyük olduğundan, bu hacimdeki veriyi sadece insani iş gücüyle işlemek artık pek mümkün değil.
Teknoloji, bilgi formatının her ülkenin gerekliliklerine uygun şekilde sunulmasını da kolaylaştırabiliyor. Bu da zaten dijital raporlandırmada neredeyse bir zorunluluk. Fatura formatlarını görüntüleyecek ve gerekli adaptasyonu sağlayacak teknolojiler artık mevcut. Örneğin, bir işletmenin faaliyet gösterdiği ülkeye uyum sağlaması ve uyumsuzluktan kaynaklanan cezalardan kaçınması mümkün. İdari görevleri otomatikleştiren ve bu sayede işletme finansmanının stratejik unsurlarına odaklanmak için zaman yaratan araçlara yapılan yatırımın karşılığı fazlasıyla alınıyor. Makinelerin süreçlere entegrasyonu arttıkça analizlerin manuel yapılması da aynı oranda zorlaşıyor. Devletler ve işletmeler, idari iş yüklerini hafifletmek için otomasyona ve ileri teknolojiye daha fazla güveniyorlar.
Uyumluluk için otomasyon
Tamamen dijitalleşmiş bir gelecek çoğu ekonominin uzun vadeli planlarında yer alsa da bunun bir maliyeti var. Bu hızlı dijital dönüşümü faydaya dönüştürmek isteyen işletmeler, kendilerini en son teknolojiyle donatmak zorunda. Bu dönüşümün beraberinde getirdiği karmaşık ve veriye dayalı düzenlemeleri yönetmeleri ancak bu şekilde mümkün olabilir. Maliyetli uzmanlarla çalışmak veya dışarıdan destek almak yerine, süreçleri kolaylaştırmak ve finans ekiplerinin yüklerini hafifletmek için manuel emek gerektiren analiz ve araştırma görevlerini yerine getirebilecek araçlara yatırım yapmak çok daha akıllıca bir seçim. Tam anlamıyla dijitalleşmenin eşiğindeyken, hesapları ve raporları manuel girmek artık uygulanabilir ya da pratik bir yol olmaktan çıktı.
Ancak, bir işletmenin BT altyapısındaki önemli bilgileri senkronize edecek ve aktaracak teknolojiyi de dikkatlice seçmek gerekiyor. Mevcut küresel ekonomik durgunluk dolayısıyla, finans ekiplerinin üzerindeki en iyi performansı gösterme, oluşacak herhangi bir finansal sızıntıyı önleyebilme ve harcamaları sıkı bir şekilde takip etme baskısı da arttı. Zorluklarla mücadelede teknoloji bize rehberlik ediyor ve destek oluyor – hatta işletmeler açısından kritik önem taşıyor.
Otomasyona yatırım yapmak insanların var olduğu iş alanlarını yok etmez. Aksine, uzman kişiler teknolojiyle birlikte çalışabilir. Bu da, zorlu ve karmaşık görevlerle başa çıkarak zaman ve enerji kazanılmasını sağlar; işletmeler de böylece kendi misyonlarını gerçekleştirmeye odaklanabilirler.
Suudi Arabistan Zekât ve Vergi Genel Müdürlüğü (GAZT), e-fatura sistemiyle ilgili kuralların son halini bu yıl açıklamış, yeni e-fatura sisteminin iki ana aşaması için planlarını duyurmuştu.
E-fatura sisteminin birinci aşaması 4 Aralık 2021’de yürürlüğe girecek.
Uygulama tarihi hızla yaklaşırken, dönüşüm süreci hâlâ devam eden bu değişiklikle ilgili en son gelişmeleri derledik.
Ayrıntılı Kılavuz
E-fatura uygulaması kapsamında getirilecek gerekliliklere ilişkin yayınlanan en son belge, Ağustos 2021’de çıkarılan Ayrıntılı Kılavuz oldu. Ayrıntılı Kılavuz’la birlikte aşağıdaki konular netleştirilmiş oldu:
Vergi faturaları elektronik ortamda oluşturulsa da, satıcılar faturaları alıcılarla kabul edilen bir formatta paylaşılabilecek. Birinci aşamada faturalar elektronik, insanlar tarafından okunabilir format veya kağıt formatta gönderilebilecek. Ancak ikinci aşamada e-fatura gönderiminde sadece XML formatı veya XML gömülü PDF/A-3 formatı kullanılabilecek. İnsanlar tarafından okunabilir format kullanılırsa, fatura Arapça olacak (diğer dillere ek olarak) ve Arapça veya Hintçe rakamlar kullanılabilecek.
Sadeleştirilmiş vergi faturasının basılı bir kopyasının alıcıya verilmesi zorunlu olacak ve alıcı ile satıcı arasında karşılıklı olarak yapılacak mutabakata göre fatura elektronik olarak veya alıcının okuyabileceği farklı bir şekilde gönderilebilecek.
Üçüncü taraflarca oluşturulan e-faturalarda, faturanın üçüncü şahıslarca oluşturulduğunu gösteren bir işaret yer alacak. Bu işaret otomatik olarak oluşturulacak ve e-faturanın insanlar tarafından okunabilir versiyonunda görünmeyecek. Faturanın insanlar tarafından okunabilir formatında, faturanın üçüncü tarafça kesilmiş fatura olduğunu beyan eden bir ifade yer alacak.
İkinci aşama için özel entegrasyon gereklilikleri ilerleyen dönemde yayınlanacak.
Birinci aşama için hazırlık durumu
Birinci aşamada uygulanacak gereklilikler, 1 Ocak 2023’ten itibaren yürürlüğe girecek olan ikinci aşamadaki gereklilikler kadar karmaşık değil.
GAZT, şimdiye kadar mükelleflere gerekli bilgileri sağlama konusunda başarılı oldu. Canlıya geçişin planlanan tarihte gerçekleşmesi öngörülüyor ve şimdilik herhangi bir erteleme beklenmiyor.
Güney Kore’deki Ulusal Vergi Servisi’nin yakın zamanda açıkladığı bir soruşturmaya göre, ülkedeki bazı yabancı şirketler, Kore’de beyan edilmesi gereken on milyarlarca dolar tutarında vergiyi uluslararası işlemler üzerinden kaçırıyor.
Bu şirketlerin kullandığı yöntemler arasında, vergi cennetlerinde bulunan sınır ötesi şirketler üzerinden satış yapılıyormuş gibi göstermek ve farklı ülkelerde bulunan merkez ofisleriyle yaptıkları içeriden işlemlerle yurt içindeki gelirleri haksız şekilde yurt dışına aktarmak bulunuyor.
Sonuç olarak Güney Kore Maliye Bakanlığı, 2021 Vergi Reformu Tasarısı’nda gelecekte uluslararası işlemler üzerinden vergi kaçırılmasını engellemek amacıyla yeni madde önerilerine yer verdi.
Yabancı şirketler, irtibat ofislerinin durumu hakkında veri paylaşmak zorunda olacak. Örneğin, irtibat ofisi hakkındaki temel bilgileri ve yurt dışındaki merkez ofisinin ve yurt içindeki diğer şubelerin durumu gibi bilgileri iletmek zorunda olacak.
Zorunluluğun başlangıç tarihi: Vergiye tabi yıllardaki durumla ilgili bilgiler için 1 Ocak 2022’den itibaren
Elektronik hizmetler sağlayan yabancı şirketler işlem bilgilerini saklamak ve paylaşmak zorunda olacak. Bunun için kayıtlı şirket, elektronik hizmetlerin işlem bilgilerini, nihai KDV iadesinin son tarihinden itibaren beş yıl boyunca saklamak zorunda olacak.
Zorunluluğun başlangıç tarihi: Elektronik hizmetlerin sunulması için 1 Temmuz 2022’den itibaren
Şubeler cari hesabına ilişkin bilgilerin değiştirilerek veya gecikmeli olarak iletilmesi durumunda ihmal cezalarının azaltılması için yeni kurallar devreye girecek. Mevcut kurallara göre böyle bir ihlal durumunda azami olarak 100 milyon KRW tutarında ceza verilirken, önerilen yeni kurallara göre cezalarda %30 ila %90 oranında indirim yapılması öngörülüyor.
Önerilen kural, icra kararnamesinin yürürlüğe girmesiyle birlikte geçerli olacak.
Kayıtlı şirketin işini kapatması durumunda, sadeleştirilmiş KDV kaydının Ulusal Vergi Hizmetleri Temsilcisi tarafından resen iptal edilebilmesi için zemin hazırlanacak.
Zorunluluğun başlangıç tarihi:1 Ocak 2022’den itibaren.
Denetim altındaki yabancı şirketlerde (CFC’ler) vergi kaçakçılığını önlemeye yönelik yeni kurallara göre, vergi yükü oranı standardı yükseltilecek ve teminat fonuna aktarılan tutarlara vergi uygulanacak.
Dikkat edilmesi gereken önemli noktalar:
CFC’lerin, faiz, temettü ve yatırımcılara ödenecek imtiyaz hakkı gibi gelirleri saklayarak vergiden kaçınmasını engellemek amacıyla, vergi yükü oranı standardının, azami yurt içi kurumlar vergisi oranının %70’ine çıkarılarak diğer önde gelen ülkelerle daha yakın bir seviyeye getirilmesi planlanıyor.
CFC’lerin kapsamına şu anda sadece şirketler girerken, yeni düzenlemede kapsam tröstleri de içerecek şekilde genişletilecek.
Bu değişiklikler 1 Ocak 2022’den itibaren yürürlüğe girecek.
Bu hususların henüz öneri aşamasında olduğu ve değişikliklerin yürürlüğe girmesi için 2021 Vergi Reformu Tasarısı’nın Güney Kore Ulusal Meclisi tarafından incelenip onaylanması gerektiği unutulmamalıdır.
Sürekli değişen vergi uyumu ortamı
Bu yeni öneriler, şirketlerin özellikle sınır ötesi işlemlerinde keşfetmesi gereken ve sürekli olarak değişen küresel vergi uyumu ortamının diğer bir örneğidir.
Harekete Geçin
Verginin geleceğine yönelik detaylı bilgi almak için İngilizce olarak hazırlanan Trends: Continuous Global VAT Compliance dökümanını indirebilir, haberleri ve son gelişmeleri takip etmek için bizi LinkedIn ve Twitter üzerinden takip edebilirsiniz.
Romanya’da Standart Vergi Denetim Dosyası Uygulaması (SAF-T) hakkındaki son incelememizde Romanya vergi makamları tarafından yayınlanan teknik bilgilerin ayrıntılarını ele almıştık. O tarihten bu yana ilave bir kılavuz yayınlandı ve iletilecek SAF-T dosyaları için resmi bir isim belirlendi: D406.
Romanya’da zorunlu SAF-T uygulaması için uygulama takvimi:
Büyük vergi mükellefleri (Romanya vergi daireleri tarafından tanımlandığı şekilde) – 1 Ocak 2022
Orta ölçekli vergi mükellefleri – kılavuzda sadece 2022’de uygulanacağı belirtiliyor, resmi tarih henüz açıklanmadı
Küçük ölçekli vergi mükellefleri – 2023
Raporun karmaşıklığından ve bilgi ayıklamadaki zorluklardan kaynaklı olarak vergi mükelleflerinde oluşabilecek kaygıları azaltmak amacıyla vergi makamları, önümüzdeki haftalarda başlayacak olan, gönüllülüğe dayalı bir test dönemi uygulayacak. Bu dönem boyunca vergi mükellefleri, vergi dairelerinin gelecekte denetim için kullanmayacağı test verilerini içeren ve D406T adı verilen dosyaları iletebilecek.
Romanya’da SAF-T dosyalarının teslimi için son tarihler:
Romanya’da SAF-T dosyaları, yani D406 dosyaları, OECD’nin 2.0 sayılı şema versiyonuna dayanmaktadır ve beş bölümden oluşmaktadır:
Ana Defter
Alacaklı Hesapları
Borçlu Hesapları
Sabit Varlıklar
Envanter
Teslim için son tarihler aşağıdaki gibidir:
Düzenli aralıklarla(raporlama dönemini takip eden ayın son takvim gününe kadar) – Ana Defter, Alacaklı Hesapları ve Borçlu Hesapları hakkında bilgi için
Yıllık olarak (mali yıla ilişkin finansal tabloların teslimi için belirlenen son tarihe kadar) – Sabit Varlıklar hakkında bilgi için
İstendiği Durumlarda(mali kuruluşun belirlediği süre içerisinde, bu süre talep tarihinden itibaren 30 takvim gününden daha az olamaz) – Envanter hakkında bilgi için
Vergi mükellefleri D406 dosyasının bölümlerini ayda bir veya üç ayda bir, KDV iadesinin teslim edilmesi için geçerli vergi dönemini müteakip iletmelidir.
İlk raporla ilgili olarak vergi daireleri, dosyanın iletileceği ilk üç ay için bir kanuni süre tanınacağını açıklamıştır. Bu kanuni süre ilgili vergi mükellefi için dosya teslim yükümlülüğünün geçerli olduğu tarihten itibaren başlayacaktır ve şayet kanuni sürenin sonunda doğru belgeler teslim edilirse, öncesinde dosyaların iletilmemesi veya yanlış dosya iletilmesi durumunda ceza uygulanmayacaktır.
Romanya’da SAF-T dosyalarının teslimine ilişkin bilgiler:
D406 dosyası PDF formatında, elektronik olarak, XML ekiyle ve elektronik imzayla iletilmelidir. İki dosyasının toplam büyüklüğü 500 MB’den fazla olmamalıdır. Dosya büyüklüğü maksimum limitin üzerindeyse, portal dosyayı kabul etmeyecektir ve Romanya’daki kılavuzda verilen bilgilere göre dosyanın bölümlere ayrılması gerekecektir.
Vergi daireleri, teslim edilen asıl dosyada vergi mükellefi tarafından hataların tespit edilmesi durumunda bu hataların giderilmesi için mükellef tarafından bir düzeltme beyanının iletilebileceğini belirtmiştir. Vergi mükellefi, hatalı olan asıl dosyanın yerine kullanılmak üzere tamamen düzeltilmiş ikinci bir dosyayı teslim etmelidir. Vergi mükellefi aynı dönem için ikinci bir D406 dosyası teslim ederse, bu dosya otomatik olarak düzeltme beyanı olarak değerlendirilecektir.
Harekete Geçin
Verginin geleceğine yönelik detaylı bilgi almak için İngilizce olarak hazırlanan Trends: Continuous Global VAT Compliance dökümanını indirebilir, haberleri ve son gelişmeleri takip etmek için bizi LinkedIn ve Twitter üzerinden takip edebilirsiniz.
KDV’de günümüzdeki en büyük trendlerden biri sürekli işlem denetimidir. Bu nedenle vergi idareleri giderek daha fazla gerçek zamanlı işlem verisi talep etmekte ve çoğu durumda şirketlerin satış veya satın alma sürecinde sonraki aşamaya geçebilmesi için verilerin vergi idareleri tarafından onaylanması gerekmektedir.
Bir vergi dairesi Sürekli İşlem Denetimi’ne geçtiğinde, şirketler bunu genellikle Bilgi-İşlem Uzmanları tarafından ERP’de veya işlem otomasyon yazılımında bir dizi ilave gerekliliğin uygulanmasından ibaret olarak görür. Uygulama takvimleri genelde çok kısa olduğundan ve uygunsuzluk durumunda ciddi yaptırımlar söz konusu olabileceğinden, şirketlerin çok düşünmeden verdiği bu tepki bir ölçüde anlaşılabilir.
Ancak şirketler, verimsizliklerle ve diğer risklerle karşılaşmamak için bu değişiklikleri devam eden bir yolculuğun parçası olarak görmelidir. Bir vergi dairesi açısından Sürekli İşlem Denetimleri her şeyden bağımsız bir uygulama değildir; aksine, denetim amacıyla yasal olarak erişilebilen tüm verilerin vergi dairelerine elektronik olarak iletildiği daha kapsamlı bir dijital dönüşüm stratejisinin bir parçasıdır.
Meselenin özü veri
Birçok vergi dairesinin dijitalleşme vizyonunda, her bir veri kategorisi, şirketlerin doğal veri işleme temposuna ve hükümetlerin veri ihtiyaçlarına göre belirlenen ‘organik’ aralıklarla alınır.
Vergi idareleri, veriye daha kolay şekilde, daha detaylı seviyede ve daha sık olarak erişebilmek için dijitalleşmeyi kullanır.
Raporlama ve denetimlerin olduğu eski dünyadan otomatik veri alışverişinin olduğu yeni dünyaya uzanan bu sürekliliği dikkate almayan şirketler, ‘neden’ sorusundan, yani ticari operasyonların şeffaflığından ziyade, ‘nasıl’ sorusuna, yani bir Sürekli İşlem Denetimi platformuna giden ve gelen mesajların nasıl düzenlendiğine odaklanma hatasını yapabilir.
Vergi idareleri için daha hızlı ve yapılandırılmış, bilgisayarda işlenebilir bir formatta alınan veri kesinlikle daha değerlidir zira bu veriler, hem farklı vergi mükellefleriyle ilgili verileri hem de üçüncü taraflardan gelen veri kaynaklarını daha derinlemesine analiz etmelerine imkan verir.
Eğer şirketinizin verileri eksik veya hatalıysa, daha fazla denetime tabi olma ihtimaliniz vardır çünkü sorunlu veriler vergi memurları tarafından incelenecek ve daha şeffaf hale gelecektir.
Diğer bir deyişle, dijitalleşen vergi dünyasında ne ekerseniz onu biçeceksiniz.
Sürekli İşlem Denetimine nasıl hazırlanmalı – otomasyonun önemi
Birçok şirket bu veri sorunlarını çözmek için sihirli formülü parmaklarının ucunda tutuyor. İlk olarak, KDV’nin dijitalleşme dalgasına hazırlanmak için bir projeyle şirket içindeki veri sorunlarını analiz edin ve bu sorunları çözmek için şirket içindeki ve dışındaki paydaşlarla – tedarikçiler dahil – birlikte çalışın.
KDV bildirim süreçlerinde otomatik denetim sağlamak üzere tasarlanmış araçlar, işlem öncesinde var olan ve giderilmesi gereken veri sorunlarını daha iyi anlamanıza yardımcı olabilir. Bu araçlar aynı zamanda Sürekli İşlem Denetimi’nin iletilmesi için oluşturulan veri çıkarma ve entegrasyon yöntemlerini yeniden kullanarak ve böylelikle daha iyi veri yönetişimi sağlayarak ve doğal olarak birbiriyle bağlantılı bu iki süreç arasında bir bağ kurarak Sürekli İşlem Denetimi yolculuğunda size yardımcı olabilir.
Sorunlu veriler büyük oranda kağıt veya PDF formatında tutulan tedarikçi faturaları veya müşteri satın alma emirleri gibi hala devam eden kağıt tabanlı süreçlerden kaynaklanır. Yapılandırılmış, tamamen bilgisayarlar tarafından okunabilecek alternatiflere dayalı otomatik süreçlere geçmek için bugün adım atmak büyük fark yaratacaktır.
Tek zorluk, fatura verilerinin iyileştirilmesinden ibaret değildir. Sürekli İşlem Denetimi kuralları kapsamında iletilmesi gereken belge türleri kaçınılmaz olarak artacağından (fatura ve satın alma tarafındaki onay mesajlarından nakliye belgelerine ve ödeme durumu verilerine kadar), vergi idareleri hem sizin verilerinizi hem de ticaret ortaklarınızın ve üçüncü tarafların verilerini daha fazla kontrol edecektir. Bu bağlamda mali kurumları, gümrük dairelerini ve diğer mevcut veri noktalarını düşünün.
Vergi idareleri dolaylı vergilerde de dijitalleşme adımlarına son vermeyecektir. Standart Vergi Denetim Dosyası (SAF-T ) uygulamasını getirmeye dönük adımlar ve benzer e-muhasebe gereklilikleri, ülkelerin geçmişteki vergi ve yerinde denetim uygulamalarından ne kadar hızlı şekilde uzaklaştığını gösteriyor.
Farklı kaynaklardan güçlü bir doğrulamayla alınan tüm bu veriler, ticari operasyonlarınızın giderek daha ayrıntılı ve inkar edilemez bir resmini ortaya serecektir. Muhtemelen çok yakın bir zamanda kurumsal gelir vergisi iadeleri, vergi idareleri tarafından önceden doldurulacak, sizin bunlar üzerinde yasal değişiklikler yapmanıza gerek kalmayacaktır.
‘Biçim değil, içerik önemlidir’ ifadesi, vergi dünyasında yaygın kullanılan bir özdeyiştir. Vergi idareleri giderek daha fazla iş uygulamasına ve veri akışına eriştikçe, dijital vergi uygulamaları dünyasında büyümek için ilk adım olarak veri kalitesini ve veri tutarlılığını düşünmeye başlamanız gereklidir.
Azı değil çoğu hedefleyin; vergi memurunu değil işletmenizi anlamaya çalışın
Nihayetinde vergi idareleri işletmenizi anlamak ister. Sadece veri istemekle kalmazlar; ne yaptığınız, neden yaptığınız, nasıl, kimlerle ve ne zaman ticaret yaptığınız konusunda anlamlı bilgi isterler. Bu, şirketinizin sahiplerinin ve yönetiminin de istediği şeydir.
Bu nedenle işletmelerin ve vergi idarelerinin nihai hedefi aynıdır; öte yandan işletmeler operasyonel verimliliğe ve mali hedeflere öncelik verirken vergi idareleri mümkün olan en iyi ve en objektif bilgiye ulaşmaya odaklanır.
Hedef olarak Sürekli İşlem Denetimini gündemine alan vergi idareleri gizli bir lütuf olabilir. Vergi idarelerinin belirlediği gerekliliklere uymak için işletmenizde daha iyi analizler kullanmaya başlamanız faydalı olacaktır.
Asıl değer, nakit yönetimi veya tedarik zincirindeki zayıflıklar gibi ticari operasyonlar ve mali göstergeler konusunda gerçek zamanlı olarak toplanan bilgidedir. İşletmenizle ilgili bu seviyede anında bilgiye ulaşmak, herkesten sürekli bir adım önde olmanızı ve verilerinizin hükümetlere sunduğu resmi kontrol altında tutmanızı sağlayacaktır.
Sürekli İşlem Denetimi, ticari şeffaflığın hakim olduğu cesur, yeni dünyaya doğru yolculukta doğal olarak bir sonraki adımdır.
Harekete Geçin
Verginin geleceğine yönelik detaylı bilgi almak için İngilizce olarak hazırlanan Trends: Continuous Global VAT Compliance dökümanını indirebilir, haberleri ve son gelişmeleri takip etmek için bizi LinkedIn ve Twitter üzerinden takip edebilirsiniz.
Polonya’da “E-Faktur” adlı ulusal e-fatura sisteminin hayata geçirilmesine yönelik ilerleme kaydedildi. Polonya Maliye Bakanlığı’nın bu yıl yayınladığı yasa tasarısının henüz parlamentoda onaylanarak yasalaşması bekleniyor. Ancak e-fatura için istenen koşulların taslağı yayınlandı ve Sürekli İşlem Denetimi sistemi konusunda kamuoyuyla istişareler yürütüldü.
Haziran ayında Maliye Bakanlığı, Sürekli İşlem Denetimi sistemi hakkında kamu ve bakanlar tarafından iletilen tüm değerlendirmeleri incelediğini ve aşağıdaki adımları atmaya karar verdiğini duyurdu:
2022’deki canlıya geçişe hazırlanmak üzere, Sürekli İşlem Denetimi Sistemi Ekim 2021’de yapılacak testlere uygun hale getirilecek. Pilot uygulama tüm vergi mükelleflerinin erişimine açık olacak.
Konuyla ilgili mevzuat Ekim 2021’de onaylanarak yayınlanacak.
Biri Lehçe, diğeri İngilizce olmak üzere iki adet fatura şablonu hazırlanacak.
3 ay (Ekim – Aralık 2021) sürecek testlerin ardından Sürekli İşlem Denetimi sistemi Ocak 2022’de gönüllülük esasında uygulanmaya başlanacak.
Sürekli İşlem Denetimi sistemi 2023’ten itibaren zorunlu hale getirilecek.
Bakanlığın açıklamasında, Sürekli İşlem Denetimi sisteminin vergi mükellefleri açısından getireceği faydalara değinildi. Bu faydalar arasında KDV iadelerinin hızlandırılması, saklanan faturaların vergi dairesinin veri tabanında zorunlu saklama süresinin sonuna kadar güvenli şekilde saklanabilmesi, Sürekli İşlem Denetimi platformu üzerinden faturaların alıcıya güvenle ulaştırılması ve bu sayede faturaların daha hızlı ödenmesi, fatura formatının standartlaştırılması sayesinde faturaların işleme alınmasının ve gönderilmesinin otomasyona bağlanması yer alıyor.
Ayrıca, yeni e-fatura kurallarının uygulanması sonucunda SLIM VAT 2 paketinde gerçekleştirilecek değişikliklerle, örneğin mükerrer veya düzeltilmiş faturaların yönetilmesi konusunda ilave destek tedbirleri alınacak.
Polonyalı yetkililer, Ulusal E-Fatura Sisteminin uygulanmasında iyi bir ilerleme kaydediyor. İleride atılacak adımların tanımlanmasında kamuyla istişarelerin yararlı olduğunu görmek olumlu bir izlenim yaratıyor. Yetkililerin şeffaflık ve zamanında belgelendirme konusundaki istekliliğinin, Sürekli İşlem Denetimi sisteminin hayata geçirilmesi sürecinin sonuna kadar devam etmesi umuluyor.
Harekete Geçin
Verginin geleceğine yönelik detaylı bilgi almak için İngilizce olarak hazırlanan Trends: Continuous Global VAT Compliance dökümanını indirebilir, haberleri ve son gelişmeleri takip etmek için bizi LinkedIn ve Twitter üzerinden takip edebilirsiniz.
Dünyada 170’ten fazla ülke KDV sistemini uyguluyor. Körfez ülkeleri de yakın zamanda bu sistemi uygulayan ülkeler arasına katıldı. Ekonomik kaynaklarını çeşitlendirmeye çalışan Körfez ülkeleri, son on yılı kamu hizmetlerini finanse etmek için diğer yöntemleri araştırarak geçirdi.
Sonuç olarak 2016 yılında, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn, Kuveyt, Katar ve Umman’dan oluşan KİK (Körfez İşbirliği Konseyi), bundan böyle %5 oranında KDV uygulamak üzere Ortak KDV Anlaşması’nı imzaladı.
Birinci adım: KİK ülkelerinde KDV sisteminin uygulanması
KDV anlaşmasının imzalanmasının ardından Suudi Arabistan ve BAE 2018’de KDV’yi yürürlüğe soktu. Bahreyn de 2019 yılında KDV rejimine geçti. Son olarak Umman Nisan 2021’de %5 oranında KDV uygulamaya başladı ve Katar ve Kuveyt’in de KDV yasasını yürürlüğe sokması bekleniyor.
İkinci adım: KDV’nin dijitalleştirilmesi
Suudi Arabistan KDV uygulamasını başlattıktan ve KDV oranını %5’ten %15’e çıkardıktan sonra, yeni bir adım atarak KDV düzenlemelerine uyumu sağlamak için denetim mekanizmalarını dijitalleştirdi.
Aralık 2020’de yürürlüğe giren E-fatura Düzenlemesi ülkede ikamet eden ve vergi yükümlülüğü olan herkesin faturaları elektronik olarak oluşturmasını ve saklamasını zorunlu hale getiriyor. Bu zorunluluk 4 Aralık 2021’den itibaren başlayacak.
Suudi Arabistan, 2018’de KDV uygulamasını ilk kez başlatmasından bu yana ciddi bir ilerleme kaydetti. Ülkedeki E-Fatura Düzenlemesinin sadece işletmelerde dijitalleşme ve otomasyonu teşvik etmekle kalmayacağı, aynı zamanda KDV denetiminin daha verimli hale getirilmesini ve vergi dairelerinin daha iyi makro-ekonomik veriler toplamasını sağlayacağı öngörülüyor. Bu durumun yakın zamanda diğer KİK üyesi ülkelerde de gözlemlenebileceği tahmin ediliyor.
Hükümet süreçlerinin dijitalleştirilmesi ve KDV uygulamasının takvimine bakıldığında, BAE’nin de büyük ihtimalle benzer bir e-fatura uygulamasını benimsemesi bekleniyor. E-faturayı zorunlu hale getirmeye yönelik mevcut bir planı olmasa da, BAE genel anlamda dijitalleşme konusunda cesur planlarını açıkladı bile. BAE hükümetinin internet sitesine göre, “2021 yılında, Dubai Akıllı hükümeti kağıt kullanımını tamamen bırakacak. Bu sayede her yıl hükümetin işlemleri için kullanılan 1 milyar kağıt artık kullanılmayacak. Böylelikle zaman ve kaynak tasarrufu sağlanırken çevre de korunacak.”
KDV sisteminin benimsenmesinin ardından uygulanan ikinci reform genellikle KDV’nin dijitalleştirilmesinin yaygın hale getirilmesidir. Bahreyn ve Umman’da halihazırda KDV sistemi bulunduğundan, bu ülkelerde gelecek birkaç yıl içinde zorunlu e-fatura uygulamasının başlatılması şaşırtıcı olmayacaktır. Katar ve Kuveyt’te ise e-fatura uygulaması, KDV uygulamasının başarısına bağlı olacaktır, bu nedenle bu ülkelerde KDV’nin dijitalleşmesine yönelik yolculuğun ne zaman başlayacağını tahmin etmek pek kolay değil ancak böyle bir süreç bir noktada mutlaka başlatılacaktır.
KİK ülkelerinde KDV sisteminin uygulanması için sonraki adım
Körfez ülkeleri, e-fatura sistemini uygulamaya başladıktan sonra KDV iadesi gibi KDV ile ilgili diğer süreçleri de dijitalleştirebilir. Ülkelerin izlediği diğer bir trend, e-fatura sistemleri üzerinden toplanan verilerle KDV iade listelerinin önceden doldurulmasıdır.
Dijitalleşmenin biçimi ve formu ne olursa olsun, KDV sistemi ve bu sistemin uygulanması konusunda birçok bileşen söz konusu olacaktır. Bölgede faaliyet yürüten şirketler, gereksiz yere ceza yememek ve itibarlarıyla ilgili uyumsuzluktan doğabilecek risklerden kaçınmak için KDV uyum süreçlerin yatırım yapmaya hazırlıklı olmalıdır.
Harekete Geçin
Verginin geleceğine yönelik detaylı bilgi almak için İngilizce olarak hazırlanan Trends: Continuous Global VAT Compliance dökümanını indirebilir, haberleri ve son gelişmeleri takip etmek için bizi LinkedIn ve Twitter üzerinden takip edebilirsiniz.
Tüm dünyada KDV açıkları büyürken, vergi daireleri giderek daha da sıkı denetimleri uygulamaya koyuyor. Amaçları verimliliği yükseltmek, sahteciliğin önüne geçmek ve gelirleri artırmak.
Hükümetlerin bir şirketteki işlemleri daha iyi anlayabilmesinin bir yolu Sürekli İşlem Denetimi (CTC) uygulamaktır. Bu kapsamda şirketler, fatura bilgilerini alıcıdan önce vergi dairelerine gerçek zamanlı olarak veya gerçek zamana yakın bir sürede göndermek zorundadır. Yaygın olarak kullanılan bir CTC yöntemine göre, faturanın hazırlanması veya ödenmesi için önce vergi dairesi tarafından onaylanması gerekir. Bu sayede vergi dairesi hem görünürlük kazanır hem de ticari işlemler üzerinde belli bir derecede operasyonel denetim sağlamış olur.
KDV nedir?
Katma değer vergisinin (KDV) temel ilkesi, ekonomik zincirin her bir aşamasında hükümetin katma değerden belli bir pay almasıdır. Bu zincir, ürün veya hizmetlerin bir kişi tarafından tüketilmesiyle sona erer. Son müşteri dahil olmak üzere zincirdeki tüm taraflar KDV öder. Ancak sadece işletmeler girdiler üzerinden alınan vergileri mahsup edebilir.
Birçok hükümet, şirketlerin devlete borçlu olduğu “dolaylı” vergileri tespit etmek için faturaları asli delil olarak kullanır. Dünyada ticaret yapan hemen hemen tüm ülkelerde en önemli dolaylı vergi KDV’dir. KDV uygulamasına sahip birçok ülkede tüm gelirlerin %30’undan fazlası bu vergi kaleminden sağlanmaktadır.
KDV açığı nedir?
KDV açığı, beklenen KDV geliri ile gerçekleşen KDV tahsilatı arasındaki toplam fark anlamına gelir.
Avrupa Komisyonu’nun en son yayınladığı rapora göre Avrupa’da her yıl yaklaşık 140 milyar euro tutarında KDV açığı gerçekleşmektedir. Bu tutar, ilgili ülkelerde beklenen KDV gelirinin %11’inin kaybedilmesi anlamına gelmektedir. Tüm dünyada ödenmesi gereken ancak hatalar veya dolandırıcılık nedeniyle hükümetlerin tahsil edemediği KDV toplamının yarım trilyon euro tutarında olabileceği tahmin edilmektedir. Bu rakam, Norveç, Avusturya veya Nijerya gibi bazı ülkelerin gayri safi yurt içi gelirine eşittir. KDV açığı tüm dünyada ödenmemiş KDV tutarının yaklaşık %15 ila %30’una karşılık gelir.
Sürekli İşlem Denetimi nedir?
Sürekli işlem denetimi bir çeşit vergi uygulamasıdır. Bu uygulamada işlem bilgileri vergi mükellefinin sistemlerinden vergi idaresinin belirlediği bir platforma elektronik olarak gönderilir. Gönderme işlemi, ilgili işlemin tarafları arasında bilgilerin fiili olarak gönderilmesinden hemen önce veya bilgilerin gönderilmesi sırasında veya hemen sonrasında gerçekleşir.
Yaygın kullanılan CTC yöntemlerinden biri “clearance model” (gerçek zamanlı denetim modeli) olarak adlandırılmaktadır çünkü bu sistemde fatura bilgileri alıcıya gönderilmeden önce vergi idaresi tarafından ve gerçek zamanlı veya gerçek zamana yakın bir sürede onaylanmaktadır. CTC, mali ve para politikalarını oluşturmak için bilgi sağlamak amacıyla kullanılabilecek benzersiz ekonomik veriler elde etmek de için güçlü bir araç olabilir.
CTC nerede başladı?
Bu son derece farklı vergi uygulamasının ilk adımları 2000’li yılların başında Latin Amerika’da atıldı. Türkiye gibi diğer yükselen ekonomiler de on yıl sonra bu yöntemi benimsedi. Bugün Latin Amerika’daki birçok ülkede sağlam CTC sistemleri bulunuyor. Bu sistemlerde fatura üzerinden KDV uygulanması için ciddi miktarda veri gereklidir. Diğer önemli veriler de (örn. ödeme durumu veya taşıma belgeleri) işlem anında alınabilir ve doğrudan ön onaydan geçebilir.
E-fatura nedir?
Elektronik fatura veya e-fatura, vergi uyumu veya kanıt gösterme amacıyla basılı fatura kullanmaksızın, faturaların elektronik formatta gönderilmesi, alınması ve saklanmasıdır. Basılı faturalara ek olarak tarayıcıyla fatura görüntüsünün alınması veya e-fatura mesajlarının alınıp gönderilmesi hukuki açıdan elektronik fatura kullanılması anlamına gelmemektedir. CTC uygulaması kapsamında e-fatura kullanımı genellikle zorunludur ancak her zaman zorunlu olmayabilir. Örneğin Hindistan’da faturaların alıcıya gönderilmeden önce vergi idaresi tarafından onaylanması zorunludur ancak sonrasında faturanın dijital formatta gönderilmesi zorunlu değildir.
CTC ve e-fatura uygulamalarının amacı, KDV iadesini önceden doldurmak veya değiştirmek için işlem sırasında kaynakta kontrol edilen işletme verilerinin kullanılmasıdır. Bu nedenle işletmeler, teknoloji ve organizasyon planlamalarında CTC dönüşümünü ve CTC sisteminin vergi idareleri tarafından nasıl kullanıldığını bütüncül bir şekilde kavramalıdır.
Ufukta neler var?
Hükümetler bu sıkı denetimlerle birlikte gelen gelirlerin ve ekonomik istatistiklerdeki iyileşmelerin farkına varırken, ufukta yeni uygulamaların belirdiğini görüyoruz. Gelecek beş ila on yıl içinde CTC sistemine dayalı dolaylı vergi rejimlerinin yükselişinin hızlanacağını tahmin ediyoruz. Halihazırda KDV, mal ve hizmet vergisi veya benzeri dolaylı vergileri uygulayan çoğu ülkenin 2030’a kadar bu tip denetimleri kısmen veya tamamen uygulamaya koymasını bekliyoruz.
Avrupa’da gelecek birkaç yıl içinde Fransa, Bulgaristan ve Polonya’nın CTC yöntemini uygulamaya başlayacağını biliyoruz. Suudi Arabistan da yakın zamanda e-fatura için uygulanacak kuralları yayınladı ve başka birçok ülke bu yönde adımlar atacak.
Gündeme gelecek olan bu uygulamalar, bir zorluktan ziyade şirketlerin dijital dönüşümü için bir fırsat niteliğindedir. Tabii ki bunun için doğru zihniyetin benimsenmesi gerekiyor. Ancak her tür değişimde olduğu gibi, bu alanda da hazırlık süreci büyük önem taşıyor. Global şirketler, yakında gündeme gelecek olan CTC sitemine ve KDV dijitalleştirmenin getireceği diğer gerekliliklere göre stratejik planlarını hazırlamak için yeterli zaman ve kaynak ayırmalı. Tüm dünyada yeni uygulamalar hızla hayatımıza girerken, küresel bir KDV uyum çözümü, şirketlerin hem bugünkü hem de gelecekteki ihtiyaçlarına doğru şekilde yanıt verecektir.
Yunanistan Maliye Bakanlığı, 28 Haziran 2021’de myDATA zorunluluğunun 2021’in sonbaharına ertelendiğini duyurdu. Erteleme kararı, pandeminin işletmeler ve tüm ülke üzerindeki olumsuz mali etkisi nedeniyle alındı.
Aşamalı hayata geçiş süreci Eylül 2021’de başlayacak ve Kasım 2021’de tamamlanacak. Geçmiş verilerin (myDATA canlıya geçiş tarihine kadar yayınlanan veriler) 2022 Mart ayının sonuna kadar geriye dönük olarak raporlanması gerekiyor.
Gelir bilgilerinin raporlanacağı tarihler aşağıdaki şekilde belirlendi:
1 Ekim 2021’den itibaren a) ikili usulde muhasebe defteri tutan ve 50.000 Euro üzerinde geliri olan vergi mükellefleri ve b) basit usulde muhasebe defteri tutan ve 100.000 Euro üzerinde geliri olan vergi mükellefleri
1 Kasım 2021’den itibaren tüm vergi mükellefleri 2021 yılı için harcama sınıflandırmalarını raporlama yükümlülüğü bulunmuyor.
POS perakende verilerinin raporlanması için:
POS raporlamasının kademeli olarak hayata geçirilme süreci bazı vergi mükellefleri için 1 Eylül 2021’de başlayacak ve 1 Kasım 2021’e kadar tüm vergi mükellefleri için süreç tamamlanmış olacak.
Şu anda kullanılan POS cihazlarının IAPR’nin (Yunanistan Vergi Dairesi) yeni belirlediği özelliklere uygun şekilde yenilenmesi gerekecek.
POS cihazlarının myDATA sistemine verileri işlem bazında (tek tek) ve gerçek zamanlı olarak iletmesi gerekecek.
myDATA programıyla birlikte, Yunanistan’da vergi mükelleflerinin üzerinde idari bir yük olarak görülen dönemlik fatura raporu verme gerekliliğinin (συγκεντρωτικές καταστάσεις πελατών – προμηθευτών) ortadan kalkması bekleniyor. IAPR, aşamalı olarak hayata geçirilecek olan yeni plan sayesinde vergi mükelleflerinin yeni sürekli işlem kontrol sistemine hazırlanmak için yeterli zaman kazanacağını umuyor.
Harekete Geçin
Yakında uygulamaya girecek olan myDATA gereklilikleri konusunda işletmenizin hazırlanmasına nasıl yardımcı olabileceğimizi öğrenmek için bize ulaşın. Düzenlemeler ve son gelişmeler için LinkedIn ve Twitter üzerinden takip edebilirsiniz.
Norveç SAF-T Raporlama - Birinci aşama
Norveç SAF-T
Norveç vergi dairesi ilk olarak 2017 yılında SAF-T raporlamasını gönüllülük bazında çıkardı ve 1 Ocak 2020 tarihinden itibaren zorunlu hale getirdi.
Şu anda Norveç SAF-T raporlaması sadece bir denetim sonrasında talep üzerine sunulmalıdır. Ancak kurumlar vergisi gibi alanlara da genişletilmesi bekleniyor.
İhtiyacınız olan bilgileri alın
Yönergelere ilişkin özet bilgiler
Norveç’in SAF-T şartları, elektronik muhasebe sistemleri kullanan ve muhasebe yükümlülükleri olan işletmeler için geçerlidir. Norveç’te KDV için kayıt yaptırmış yerleşik olmayan kuruluşlar da buna dahildir.
Zorunlu muhasebeye tabi olmayan ve 5 milyon Kron’dan az cirosu olan işletmeler bu şarttan muaftır.
Birinci aşamada SAF-T, bir denetim bildirimi sonrası gerekli ve talep edilen bilginin sınırlı olması nedeniyle (isteğe bağlı dosya) KDV kontrolleri ile ilgili olacaktır.
SAF-T, dışa aktarılan muhasebe bilgilerini içeren standartlaştırılmış bir XML biçimidir.
Norveç SAF-T dosyaları öncelikle Altınn internet portalı üzerinden yüklenerek gönderilecektir.
Test yapılabilir ve vergi dairesi tarafından yapılması önerilmektedir.
Yönergenin kullanıma sunulma tarihleri
1 Ekim 2016: SAF-T Finansal’ın ilk sürümü Norveç vergi dairesi web sitesinde yayınlandı.
9 Haziran 2017: Norveç SAF-T standartlarına ilişkin idari kurum, standartları hem kamu hem de özel sektöre uyumlu hale getirmek için ilk kez bir araya geldi. Kurum yılda en az bir kez toplanır.
1 Ocak 2017: SAF-T’nin gönüllü kabulü başladı.
1 Ocak 2020: Norveç, zorunlu SAF-T raporlama şartlarını uygulamaya koydu.
1 Ocak 2022: Norveç mevcut manuel KDV dosyalama yerine muhasebe sistemlerinden doğrudan dijital gönderimi içeren SAF-T KDV raporlama sistemini çıkaracak.
SAF-T Raporlama Zorlukları
OECD’nin SAF-T’yi uluslararası bir standart olarak tasarlamasına rağmen SAF-T’nin yorumlanması, yapılandırılması ve benimsenmesi konusunda ülkeler arasında önemli farklılıklar vardır.
Cezalar
SAF-T gereksinimleri Norveç’in muhasebe yönetmeliklerinin bir parçası olduğu için bunlara uyulmaması, geç veya yanlış KDV iadesi kaynaklı ciddi yaptırım cezalarına neden olabilir.
Cezaya uygulanan oran mahkeme harcına göre hesaplanır. KDV vergi beyannamesi ile ilgili sorunlar için oran günlük yarım mahkeme harcıdır: maksimum limit 50 mahkeme harcı ve maksimum harç 59,95 Kron’dur.
Ancak denetim öncesinde düzeltilmiş hatalar normalde Norveç’te cezaya yol açmaz.
İşletmenizin Norveç'te ikinci aşamaya uyumlu ve hazır olmasını sağlamak için yardıma mı ihtiyacınız var?
SAF-T’nin bir ön denetim senaryosunda verilerin sunulmasını kolaylaştırarak vergi mükelleflerine fayda sağladığı söylense de pratikte SAF-T uyumluluğu zordur.
Uzmanlarımız bu yasal değişiklikleri sürekli olarak izler, yorumlar ve yazılımımıza gerekli kodları ekleyerek vergi ve BT ekiplerinizin uyumluluk yükünü azaltır.
Sovos’un Norveç SAF-T çözümü, Norveç Vergi Dairesi tarafından belirlenen tüm yönetmelikleri içerir. Daha fazlasını keşfedin.
Yunanistan, yurtiçi ve sınır ötesi işlemler için Sürekli İşlem Kontrolünü (CTC) uygulamaya koyacak
Yunanistan myDATA
Yunanistan, vergi mükelleflerinin işlem ve muhasebe verilerini gerçek zamanlı veya periyodik olarak vergi idaresine aktarmasını gerektiren, e-Raporlama öğelerine sahip eMuhasebe sistemi myDATA (Sürekli İşlem Kontrolü) şemasını devlet portalında uygulamaya koydu. Vergi mükelleflerinin işlem verilerini devlet portalına aktarmasıyla, myDATA sistemi Yunanistan’ı CTC’lere yönelik küresel eğilim ile uyumlu hale getiriyor.
İhtiyacınız olan bilgileri alın
Yönergelere ilişkin özet bilgiler
myDATA şeması, Yunan Muhasebe Standartlarına göre muhasebe kayıtlarını tutmakla yükümlü olan Yunan vergi mükellefleri için geçerlidir. B2B, B2G ve B2C işlemlerini kapsar.
myDATA e-Defter kaydı: Gelir ve gider işlemlerinin özeti, işlemlerin sınıflandırılması ve muhasebe ayarlamalarını içerir ve mükelleflerin muhasebe ve vergi sonuçlarına kapsamlı bir bakış sunmayı amaçlar.
İşletmeler vergi beyannamelerini sunduklarında beyan ettikleri verilerle e-Defter verileri arasında mutabakat sağlanacaktır.
e-Defter ve vergi beyannameleri arasındaki tutarsızlıklar, mükellefin ortaya çıkan farkı düzeltmesi gereken iki aşamalı bir uzlaşma sürecini tetikler. Aksi takdirde denetim veya cezalar uygulanır.
Yönergenin kullanıma sunulma tarihleri
1 Ekim 2020: Gelir ve giderlerin gönüllü raporlanmasının yanı sıra tüm raporlama yöntemleri aracılığıyla sınıflandırmada canlıya geçiş (e-fatura tedarikçileri üzerinden raporlama hariç 20 Temmuz 2020 tarihinde yürürlüğe konmuştur).
1 Ekim 2021: Belirli bir eşiğin üzerindeki vergi mükellefleri için zorunlu gelir bildirimine geçiş aşaması.
1 Kasım 2021: Diğer tüm vergi mükellefleri için zorunlu gelir bildirimine geçiş aşaması. 2021 yılı için giderleri rapor bildirme yükümlülüğü yoktur.
31 Ekim 2021: 1 Ocak 2021 – 31 Mart 2021 dönemi ile ilgili tarihsel verileri raporlama zorunluluğu son tarihi.
Cezalar
e-Defterde kayıtlı veriler ile vergi iadelerindeki bildirilen veriler arasında tutarlılık olmaması ceza veya vergi denetimlerini tetikler. Cezalarla ilgili detayları içeren ikincil mevzuatın yayınlanması bekleniyor.
Sovos, şirketlerin Yunanistan myDATA sistemiyle uyumlu kalmasına yardımcı olur
Sovos, Yunanistan’da ve dünyanın dört bir yanındaki e-faturalama uyumluluk yükümlülüklerini yönetmek için gerçek bir tek adres olarak hizmet vermektedir. Sovos, yerel mükemmelliği kusursuz, küresel bir müşteri deneyimi ile benzersiz bir şekilde birleştirir.
İspanya, yurtiçi işlemler için neredeyse gerçek zamanlı bir raporlama sistemine sahiptir
Spain SII
İspanya, 2017 yılında zorunlu yakın gerçek zamanlı fatura verilerinin raporlanması ile Sürekli İşlem Kontrolü (TCK) yöntemini benimseyen ilk AB ülkelerinden biridir. Bu gereklilikle İspanya’nın vergi idaresi AEAT, geri ödemeleri düzene sokmayı, vergi mükelleflerine iadeler için doğru verileri sağlamayı, denetimleri daha etkin bir şekilde yürütmeyi ve KDV sahtekarlığıyla mücadele etmeyi amaçladı.
Kapsam dahilinde olan vergiye tabi kişiler, fatura verilerini Suministro Inmediato de Información (SII) olarak bilinen bir platform aracılığıyla kesilme tarihini izleyen dört iş günü içinde vergi dairesine bildirmelidir.
2020 yılında vergi idaresi, SII yeni bir sürümünü duyurdu ve konsinye malların satışı ile ilgili işlemleri kaydetmek için bir hesap defterini çıkardı. Bu durum 1 Ocak 2021 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
İhtiyacınız olan bilgileri alın
Yönergelere ilişkin özet bilgiler
İspanyol yönergesi, yıllık cirosu 6 milyon Euro’nun üzerinde olan şirketler, KDV gruplarının bir parçası olan şirketler ve REDEME sistemini kullanan şirketler için geçerlidir.
Aşağıdaki kayıtlar vergi dairesine gönderilmelidir:
Kesilen faturaların kayıt defteri
Alınan faturaların kayıt defteri
Yatırım mallarının kayıt defteri
Bazı topluluk içi işlemlerin kayıt defteri
Bilgilerin iletimi, XML mesajlarını alışverişinde bulunabilecek web hizmetleri aracılığıyla olmalıdır.
Vergi mükelleflerinin 347 (üçüncü taraf bilgileri) formu, 340 (kayıt defterlerindeki işlemler) ve 390 (KDV yıllık özeti) formunda bilgi iadelerini dosyalamak zorunda kalmayacağı için bazı resmi yükümlülükler azaltılmıştır.
2020 yılında İspanyol vergi idaresi, mükelleflerin SII aracılığıyla sağlanan bilgileri kullanarak dönemsel KDV iadesini (Modelo 303) önceden doldurabilecekleri bir hizmet tanıttı.
Yönergenin kullanıma sunulma tarihleri
2 Ocak 2017: Hemen bilgi temini, İspanya’daki vergi mükellefleri için gönüllülük bazında başladı.
1 Temmuz 2017: Yönerge kapsamında olan vergi mükellefleri için derhal bilgi temin etme zorunlu aşaması.
1 Ocak 2018: Bilgi sağlama süresi 8 günden 4 güne düşürüldü. Bu görev de diğer İspanyol topraklarına (Bask Eyaletleri ve Kanarya Adaları) genişletildi.
1 Ocak 2020: Konsinye malların satışı ile ilgili işlemlerin kaydedilmesi için bir defterinin çıkarılması.
Cezalar
Bilgi raporlama yükümlülüğündeki ihmaller veya yanlışlıklar, kaçırılan toplam tutarın %1’ine varan bir cezaya sahiptir ve maksimum 6.000 € tutarındadır.
Gerçek zamanlı elektronik KDV defterlerinin geç bildirilmesi, rapor edilen toplam tutarın %0,5’i, en az 300 € ve çeyrek başına maksimum 6.000 € tutarında bir cezayı tetikleyecektir.
Bazı Topluluk içi işlemler ve yatırım malları kayıt defterinde hata veya eksiklikler 150 €’luk sabit bir cezaya sahiptir.
Sovos, Şirketlerin İspanya SII Sistemiyle Uyumlu Kalmasına Yardımcı Olur
Sovos, İspanya’da ve dünyanın dört bir yanındaki KDV uyumluluk yükümlülüklerini yönetmek için gerçek bir tek adres olarak hizmet vermektedir.
Sovos, Suministro Inmediato de Información (SII) platformunu destekleyerek müşterilerinin İspanyol vergi idaresi (AEAT) tarafından geliştirilen yasal ve teknik çerçeveyle uyumlu kalmasını sağlar.
Sovos uzmanları bu değişiklikleri sürekli olarak izler, yorumlar ve yazılımımıza gerekli kodları ekleyerek vergi ve BT ekiplerinizin uyumluluk yükünü azaltır.
Polonya, 2016 yılında Jednolity Plik Kontrolny (JPK) olarak bilinen Standart Vergi Denetim Dosyası (SAF-T) sistemini uygulamaya koydu. Tüm vergi mükellefleri için aylık gönderim şartı 1 Ocak 2018’de başladı. Polonya’da yedi adet düzenlenmiş JPK yapısı bulunur. Bunlardan altısı bir denetim durumunda vergi dairesinin talebi üzerine gönderilir. Yedincisi ise Polonya KDV İadesinin bir modifikasyonudur ve periyodik olarak sunulmalıdır.
İhtiyacınız olan bilgileri alın
Yönergelere ilişkin özet bilgiler
KDV faturaları (JPK_FA), banka ekstreleri (JPK_WB), gelir ve gider defteri (JPK_WB), gelir hesabı (JPK_EWP), muhasebe defterleri (JPK_KR), depolar (JPK_MAG), KDV kayıtları ve beyanname ile birlikte satın alma ve satışlar (JPK_V7M/K) olmak üzere ve bunlardan ikisi KDV için anlamlı olan birkaç Polonya JPK yapısı bulunur.
Yeni SAF-T yapısı, hem JPK_VAT hem de KDV iadelerinden (JPK_V7M aylık ve JPK_V7K üç aylık) gelen bilgileri konsolide bir gönderimde birleştirir.
Polonya’nın yeni SAF-T yapısı, iki dosya oluşturma ihtiyacını ortadan kaldırarak vergi dairesine gönderimleri basitleştirmeyi amaçlasa da tasfiyenin doğruluğunu analiz etmek için ek veri gerektirir
Yönergenin kullanıma sunulma tarihleri
1 Temmuz 2016: SAF-T Polonya’da uygulanmaya başlandı
1 Ocak 2018: Polonya, tüm vergiye tabi kişiler için JPK_VAT’yi zorunlu kıld
1 Ekim 2020: Tüm vergi mükellefleri için KDV iadesi yerine yeni JPK yapısı (JPK_V7M/K) geçerli kılındı
1 Ekim 2021: Sürekli İşlem Kontrol (CTC) e-faturalama sisteminin gönüllülük bazında uygulanması beklenmekte.
1 Ocak 2023: CTC sisteminin zorunlu kılınması bekleniyor.
Cezalar
JPK_VAT ve KDV iadeleri gibi uygulamalar içeren yeni SAF-T yapısının aylık veya üç aylık olarak gönderilmesi gerekmektedir. Doğru ve zamanında gönderilmemesi ceza ile sonuçlanabilir. Polonya vergi dairesi, SAF-T dosyalarında tespit edilen tutarsızlıklara hızlı bir şekilde tepki verecek ve hileli işlemleri tanımlamak için veri analiz algoritmalarını kullanacaktır.
İşletmenizin Polonya'da gelişen raporlama ve CTC yükümlülükleriyle uyumlu kalmasını sağlamak için yardıma mı ihtiyacınız var?
Polonya, KDV Açığını azaltmak ve sistemi modernleştirmek için adımlar atmaya devam ettikçe KDV uyumluluk yükümlülüklerine ayak uydurmak daha da zorlaşmıştır.
Uzmanlarımız bu değişiklikleri sürekli olarak izler, yorumlar ve yazılımımıza gerekli kodları ekleyerek vergi ve BT ekiplerinizin uyumluluk yükünü azaltır.
Sovos’un JPK_V7M/K ve diğer KDV uyumluluk çözümlerinin şirketlerin uyumlu kalmasına nasıl yardımcı olabileceğini öğrenin.
Macaristan, AB'de Sürekli İşlem Kontrolleri (CTC) yaklaşımına öncülük etti
RTIR Macaristan
Macaristan, 2018 yılında vergi mükelleflerinin vergi dairesine (NAV) asgari KDV tutarının üzerindeki yurtiçi işlemler için fatura verilerini gerçek zamanlı olarak bildirmek üzere tasarlanmış bir şemayı kullanmalarını gerektiren yasal bir çerçeve oluşturdu.
Bu önlemin başarısı sayesinde, yönerge kapsamı daha geniş bir işlem yelpazesi içerecek şekilde genişletildi ve önceki eşikler kaldırıldı. KDV tutarına bakılmaksızın yerel vergiye tabi kişiler arasındaki tüm işlemlerin NAV’ye bildirmesini gerektiren yönergenin etkisi Macaristan’da artık geniş çapta hissediliyor.
Buna ek olarak, Macaristan taslak SAF-T düzenlemelerini ve vergiye tabi kişiler tarafından yoruma tabi belgeleri de yayınladı. Yeni SAF-T’nin 2021/2022 sonlarında yürürlüğe girmesi bekleniyor.
İhtiyacınız olan bilgileri alın
Yönergelere ilişkin özet bilgiler
Yönerge kapsamında kesilen tüm fatura verilerinin derhal bildirilmesi.
e-fatura kesildikten sonra verilerin aktarımı, bir makineden makineye arayüz kullanılarak otomatik olarak gerçekleşmeli ve insan müdahalesi olmamalıdır.
Aktarım, Macar KDV Yasası uyarınca gerekli kimlik verilerini ve zorunlu verileri içermelidir.
KDV iadeleri ayda veya üç ayda bir yapılır ve vergi dönemi bitiminden sonraki ayın yirminci günü son tarihtir.
KDV iadesi, yeni ulaşım araçlarının temini ve yerel ters masraflara tabi metaller gibi işlemler hakkında ek bilgi gerektiren birkaç ek içerir.
Vergi mükelleflerinin, KDV iadesi yanında girdi vergisi indirimi talep ettikleri tüm yerli alımlarla ilgili bir özet raporu sunmaları gerekmektedir.
Yönergenin kullanıma sunulma tarihleri
1 Temmuz 2018: Yönerge, vergiye tabi olan tüm kişilerin en az 100.000 Forint KDV tutarında yurtiçi işlemler için fatura verilerini gerçek zamanlı olarak Macaristan Ulusal Gümrük ve Vergi idaresine iletmesini zorunlu kılmaktadır.
1 Temmuz 2020: KDV eşiği kaldırıldı ve Macaristan’da vergiye tabi kişiler arasındaki tüm yurtiçi işlemlerin KDV tutarından bağımsız olarak bildirilmesi zorunlu kılındı.
1 Ocak 2021: Raporlama yükümlülükleri B2C fatura kesimi ve B2B topluluk içi tedarik ve ihracatı içermeye başladı.
1 Ocak- 31 Mart 2021: Maliye Bakanlığı, yeni raporlama yükümlülüklerine uyulması ve işletmelerin mevcut sürümden (v 2.0 XSD) yeni sürüme (v3.0 XSD) geçmesi için yaptırımsız üç aylık yasal süre tanıdı.
1 Nisan 2021: Yeni sürümün (v3.0 XSD) kullanımı zorunlu oluyor.
Cezalar
Faturaların gerçek zamanlı olarak bildirilmemesi, bildirilmemiş fatura başına 500.000 Forint’e varan idari cezalara neden olabilir.
Faturalama yazılımı gereksinimlerine uyulmaması durumunda ek cezalar uygulanacaktır.
Sovos, şirketlerin Macaristan Gerçek Zamanlı Raporlama Gereklileriyle uyumlu kalmasına yardımcı olur
Macaristan’da CTC e-fatura tasfiyesi yaklaştıkça Sovos, işletmelerin NAV ile etkin bir şekilde bağlantı kurabilmeleri ve KDV uyumluluk yükümlülüklerini yerine getirmeleri için en son gereklilikler ve teknik şartnameler hakkında güncel bilgilere sahip olmasını sağlar.
Hindistan Sürekli İşlem Kontrolü e-fatura modeli hem yurtiçi hem de sınır ötesi işlemler için geçerlidir
Hindistan e-Fatura sistemi
Yeni Mal ve Hizmet Vergisi (GST) çerçevesinde, Hint e-faturalama sistemi Sürekli İşlem Kontrolleri (CTC) kategorisine girmektedir. Kamu portalına fatura verilerini raporlama yükümlülüğü, fatura düzenlenmeden önce tamamlanması gereken zorunlu bir adımdır.
Faturanın yasal geçerliliği Fatura Kayıt Portalı’nda (IRP) faturanın dijital olarak imzalanması ve Fatura Kayıt Numarası (IRN) sağlanması koşuluna bağlıdır. IRN faturada belirtilmemişse fatura yasal olarak geçerli olmayacaktır.
Hem yurtiçi hem de sınır ötesi işlemler bu kapsamdadır. IRP süreci B2B, B2G ve ihracat işlemleri için zorunlu kılınmıştır. Yani zorunlu kapsamdaki mükellefler, işlemlerinin B2B, B2G veya ihracat ilişkileriyle ilgili olması durumunda faturalarını (ayrıca IRN’ye ihtiyaç duyan diğer belgeleri, örneğin ilgili e-posta faturalarını) yeni sisteme göre düzenlemelidir.
Hindistan ilk yönetmelikte birçok değişiklik yaptı ve gelecekte de değişiklikler olması kaçınılmazdır.
İhtiyacınız olan bilgileri alın
Yönergelere ilişkin özet bilgiler
Fatura verileri Fatura Kayıt Portalı’na (IRP) JSON biçiminde iletilmelidir.
IRP’den elde edilen Fatura Kayıt Numarası (IRN), faturaların geçerli olması için şarttır.
Faturalar JSON veya PDF biçimlerinin yanı sıra tedarikçi ve alıcı arasında kağıt şeklinde de el değiştirilebilir.
Arşivleme zorunludur (sekiz yıllık arşiv süresi).
Yönergenin kullanıma sunulma tarihleri
1 Ocak 2020: 5 milyar Rupi veya daha fazla cirosu olan işletmeler için gönüllü dönem.
1 Şubat 2020: 1 milyar Rupi veya daha fazla cirosu olan işletmeler için gönüllü dönem.
1 Ekim 2020: 5 milyar Rupi veya daha fazla cirosu olan işletmeler için zorunlu dönemin başlangıcı (daha önce planlanan zamandan altı ay sonra). İlk 30 gün boyunca faturaların kesildikten sonra raporlanabileceği yasal bir süre vardı.
1 Ocak 2021: 1 milyar Rupi veya daha fazla cirosu olan işletmeler için zorunlu dönemin başlangıcı.
1 Nisan 2021: 500 milyon ila 1 milyar Rupi arasında cirosu olan vergi mükellefleri için zorunlu e-faturalama eşiği indirildi
1 Ekim 2022: Eşik, yıllık Rs eşiği olan vergi mükelleflerine indirildi. 10 Crore.
1 Ağustos 2023: Yıllık eşik Rs olan vergi mükellefleri için eşik düşürüldü. 5 milyon
Cezalar
Bir fatura IRP’de kayıtlı değilse düzenlenmemiş kabul edilecek ve her uyumsuzluk durumu en az 1 trilyon Rupi tutarında ceza ile sonuçlanacaktır. Mal ve Hizmet Vergisi’nin (GST) çeşitli bölümlerine göre cezalar faiziyle birlikte tahsil edilecektir.
Sovos, Şirketlerin Hindistan E-Fatura Sistemiyle Uyumlu Kalmasına Yardımcı Olur
Şubat 2021 tarihine kadar Hindistan vergi dairesi tarafından Aralık 2019’da yayınlanan ilk şartname üç kez revize oldu. Gelecekte de değişiklikler olması kaçınılmazdır.
Uzmanlarımız bu değişiklikleri sürekli olarak izler, yorumlar ve yazılımımıza gerekli kodları ekleyerek vergi ve BT ekiplerinizin uyumluluk yükünü azaltır.
Sovos’un Hindistan’daki e-Fatura yükümlülüklerinizi yerine getirmenize nasıl yardımcı olabileceğini öğrenin.
Güney Kore'nin uzun süredir devam eden e-Vergi Fatura Sistemi
Güney Kore'nin uzun süredir devam eden e-Vergi Fatura Sistemi
Güney Kore, 2011 yılında e-Vergi Elektronik Fatura Sistemini uygulamaya başladı. Bu, e-Vergi faturalarını kesildikten kısa bir süre sonra bildirme yükümlülüğü içeren zorunlu bir e-Fatura şartıdır. Bu durum, Güney Kore’nin Sürekli İşlem Kontrolleri (CTC) Raporlama yükümlülüğü olduğu anlamına gelir. Yönerge kapsamı daha fazla vergi mükellefini kapsayacak şekilde genişletilmiştir ancak ilk iş akışları ve yönerge gereklilikleri 2014 yılından bu yana nispeten aynı kalmıştır.
Şu anda 0,3 milyar KRW (270 bin ABD doları) veya üstü ciroya sahip olan tüm şirket ve bireysel vergiye tabi kişiler için e-faturalama zorunludur.
İhtiyacınız olan bilgileri alın
Yönergelere ilişkin özet bilgiler
CTC raporlama modeli ile zorunlu e-Faturalama: Kesilen bir e-vergi faturası, faturanın düzenlenmesinden sonraki bir gün içinde Ulusal Vergi Servisi’ne (NTS) iletilmelidir.
Fatura verileri NTS’ye XML biçiminde bildirilir.
Faturalar ve değiştirilmiş faturalar (kredi ve borç makbuzları) kapsam dahilindedir.
Sadece yurtiçi işlemler için geçerlidir. Sınır ötesi işlemler kapsamı dışıdır.
Yönergenin kullanıma sunulma tarihleri
2011: KDV faturalarının elektronik olarak kesilmesi ve ertesi gün raporlama tüm Koreli kurumsal vergi mükellefleri için zorunlu hale geldi.
2012: Birinci kategoriye ek olarak cirosu 1 milyar KRW (yaklaşık 900.000 USD) ve üzeri olan tek mal sahipleri e-Vergi faturaları düzenlemelidir.
2014: Eşik, 1 milyar KRW’den (yaklaşık 900.000 ABD Doları) 0,3 milyar KRW ve üstü (yaklaşık 270.000 ABD Doları) olarak değiştirildi.
Cezalar
Herhangi bir başka biçimde (örneğin kağıt) fatura düzenlemesi tedarik değerinin% 2’si oranında bir ceza ile sonuçlanacaktır.
Kesilen faturaların NTS’ye iletilememesi %1’lik bir cezaya neden olacaktır.
Raporlamanın NTS’ye iletilmesi son tarihi geçerse mükellefler tedarik değerinin %0,5’i oranında bir ceza ile karşı karşıya kalacaktır.
Sovos nasıl yardımcı olabilir
Dünyanın dört bir yanındaki ülkeler, vergi sistemlerini KDV açıklarını kapatmak için dijitalleştirdikçe uzmanlarımız bu değişiklikleri sürekli olarak izler, yorumlar ve gerekli kodları ekleyerek vergi ve BT ekiplerinizin uyumluluk yükünü azaltır.
Sovos çözümünün Güney Kore’deki tüm e-faturalama ve ilgili KDV yükümlülüklerini karşılamak için nasıl uyarlanmış olduğunu keşfedin.