Artan vergi kontrolü ve maliyet azaltımına çözüm üreten e-fatura kavramı, dünyanın yeni alanlarına yayılıyor. Hem devletler hem de işletmeler e-faturanın faydalarının farkında olduğu için, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’da e-fatura rejimlerini benimseyen ülke sayısı artıyor. Bu bölgelerdeki bazı ülkeler e-faturayı çoktan benimsemiş olsalar da diğer ülkeler Sürekli İşlem Denetimi (CTC) sistemlerini benimseme aşamasındalar. Bu bölgelerdeki ülkeler farklı yaklaşımlar izleseler de asıl amaç aynı: Vergi kontrolünün dijital dönüşümü.

Orta Doğu

Orta Doğu’da birçok değişiklik oluyor. Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Umman ve Katar zaten e-faturayı yürürlüğe koydular. Ocak 2018’de, KDV’nin uygulanmaya başlamasının ardından Suudi Arabistan, ESAL adlı ulusal bir elektronik faturalama platformunun kullanılmasını da teşvik etmeye başladı. Umman ve Katar henüz KDV uygulamıyor, ancak uygulamaya başladıklarında e-fatura bu ülkeler için daha önemli bir hâle gelecek. CTC rejimlerini kullanmaya hazırlanan bölgedeki diğer ülkeler ise onlar için örnek teşkil edecek.

Ürdün’de vergi dairesi, farklı ülkelerdeki CTC rejimlerini analiz etmek için araştırmalar yapıyor. Bu da, çok yakında yeni bir CTC e-fatura sistemini piyasaya tanıtma niyetinde olduklarına dair güçlü bir işaret.

Son zamanlarda, İsrail de yeni CTC rejimi planları olduğunu açıkladı. Muhasebe yazılımı sağlayıcılarına, önümüzdeki süreçte CTC rejimine hazırlıklı olmaları için tavsiyelerde bulundu. İsrail’in bir CTC rejimini benimsemesinden sonra, bölgedeki gelişmeler domino etkisi gibi ardı ardına gelecektir.

Kuzey Afrika

Tunus, e-faturada konusunda bir öncüdür. 2016 yılından bu yana, faturaların elektronik ortamda düzenlenmesi Mali Hukuk çerçevesinde yürürlüğe konmuştur ve daha büyük vergi mükellefleri için e-fatura zorunlu hâle getirilmiştir. Tunus e-fatura rejimine göre, e-faturalar devletin atadığı bir otorite tarafından kaydedilmek zorundadır. Bu nedenle de CTC çerçevesine dâhil edilir.

CTC sistemine doğru hızla ilerleyen bir diğer ülke de Mısır. Mısır Hükümeti, bir süredir CTC rejimlerine yönelik olan en iyi uygulamaları değerlendiriyor. Son olarak, Nisan 2020’de ülkede kayıtlı tüm işletmeler için e-faturayı zorunlu kılan bir kararname yayınlandı. Ancak, e-fatura sisteminin detayları henüz açıklanmadı. Mısır Vergi İdaresi; uyulması gereken teknik kontroller ve koşullar ile e-fatura sisteminin uygulanma aşamalarını açıklayacak.

Fas da farklı e-fatura sistemlerini takip ediyor. Mısır’ın e-fatura girişimlerinden sonra, Fas Hükümeti ülkeye kayıtlı vergi mükellefleri için e-faturayı zorunlu kılma yönünde benzer bir adım atmaya hazırlanıyor.

Tüm biçim ve versiyonları ile e-faturanın, önümüzdeki yıllarda CTC rejimlerinin uygulanmasının beklendiği Orta Doğu ve Kuzey Afrika’da giderek daha popüler hâle gelen bir eğilim olduğu açıktır. Alınan tedbirlerde benzerlikler olsa da vergilendirme, vergi kontrol zorlukları ve yasal kültür söz konusu olduğunda her ülkenin kendine özgü özellikleri vardır. Bunun sonucu olarak, her rejimde çeşitlilikle karşılaşılabilir.

Harekete Geçin

Verginin geleceğine yönelik detaylı bilgi almak için İngilizce olarak hazırlanan Trends: Continuous Global VAT Compliance dökümanını indirebilir, haberleri ve son gelişmeleri takip etmek için bizi LinkedIn ve Twitter üzerinden takip edebilirsiniz.

MyDATA çerçevesinde uzun süreli sıkı bir çalışmanın ardından, planı tüm Yunanistan’da uygulamaya koymadan önce az bir belgelendirme işi kalmışken IAPR dikkatini e-faturaya yöneltti. Geçen hafta IAPR ve Maliye Bakanlığı, yasalaştığında myDATA sistemini Yunanistan’da yürürlüğe koyacak olan uzun zamandır beklenen tasarıyı imzaladı. IAPR’ın duyurusuna göre tasarı; uygulama kapsamını, istisnaları, verilecek verileri, zamanlamayı, iletim yöntemlerini ve işletmelerin özel yükümlülüklerini belirliyor. Buna paralel olarak tasarı, yeni çerçevenin kurallarına göre sürekli işlem denetimi e-faturalarını, yani akredite edilmiş hizmet sağlayıcıları aracılığıyla düzenlenen e-faturaları vurguluyor. Tasarının önümüzdeki günlerde Resmi Gazete’de yayımlanması bekleniyor.

E-fatura çerçevesi

Gelecek olan tasarı yalnızca myDATA raporlama çerçevesini değil, aynı zamanda belirli bir ölçüde Sürekli İşlem Denetimli e-fatura sistemini de düzenlemeyi hedefliyor. Sürekli İşlem Denetimli e-fatura’nın Temmuz 2020 itibariyle gönüllülük esasına dayalı olarak başlaması ve yeni e-fatura yöntemini kullanan işletmelere teşvik verilmesi bekleniyor.

E-fatura hizmet sağlayıcılarını bu yıl yayımlanan akreditasyon planına uygun şekilde sertifikalandırmak üzere bir komisyon görevlendirildi. Hizmet sağlayıcılar, e-fatura çözümlerinin IAPR’ın e-fatura düzenleme, bütünlük, orijinallik ve myDATA çerçevesine bildirim uyumluluğunu belgeleyen “uygunluk izni” için başvuru yapmaya davet edildi.

Akreditasyon yasası ve uygulama belgelendirmelerinde açıklanan sertifikasyon gereksinimleri (IAPR’ın Yunanca e-fatura internet sitesinde bulunabilir), bir dizi finansal, teknik ve güvenlik kriterinin yanı sıra, myDATA platformuyla entegrasyon yeterliliklerini de gerektiriyor.

Hizmet sağlayıcıların akredite olmak için değerlendirilecekleri kriterler hakkındaki belirsizlik ise sürüyor. Kriterler, hizmet sağlayıcıların vergi idaresi adına sürekli işlem denetimini ne ölçüde gerçekleştirmesi beklendiğine bağlı olarak, yerel kuruluşların yanı sıra, Yunan olmayan çözüm sağlayıcıların akredite Yunan sağlayıcılarla birbirine bağlı çalışmasını gerektirebilecek diğer özellikleri içerebilir.

myDATA çerçevesi

Son yapılan duyuru, aşağıdaki önemli bildirim tarihlerinde gerekli verilerin aşamalı olarak bildirilmesi gerektiğini ifade ediyor:

Değişen vurgu

MyDATA çerçevesi gelecek tasarıyla şekillenirken, aynı tasarıda yer alan sürekli işlem denetimli e-fatura regülasyonu ise IAPR’ın KDV reformu stratejisindeki ilginç politika değişikliğine işaret ediyor.

IAPR’ın e-faturaya doğru kayması, işletme otomasyonunun yaratması beklenen avantajların yanı sıra, hem KDV toplama fırsatlarını tanımlama hem de myDATA’ya yapılacak özgün işlemsel güncellemeleri açısından daha doğrudan etkilere de sahip olacak. IAPR henüz bu amaçla benimseyeceği formatı veya planı son haline getirmiş olmasa da, e-faturanın akredite edilen hizmet sağlayıcılar tarafından gerçekleştirilmesine dönük değişiklik, şu anda myDATA çerçevesinde ERP bazlı raporlamadan daha öncelikli görünüyor.

Harekete Geçin

Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir.

Çeşitliliği ile ünlü olan Hindistan, e-fatura çerçevesine de aynı çeşitliliği yansıtıyor. E-fatura tanıtıldığından beri gerekli süreçlerde ve teknik (“JSON”) fatura şemasında çeşitli değişiklikler yapıldı. Bu sayede de mükellefler açısından yeni olanaklar doğdu. Mevcut Sürekli İşlem Denetimi (Continuous Transaction Control-CTC) sistemlerinin çoğu, dijital vergi denetimlerine düzenli olarak yeni unsurlar getirerek, kapsamlarını genellikle yeni alanlara genişlettiğinden, bu tür değişiklikler şaşırtıcı değil. Şili, Meksika ve Türkiye’de olduğu gibi en oturmuş CTC sistemlerinde bile, bu tür değişiklikler sık görülüyor ve kaçınılmaz olarak vergi mükelleflerini sürekli tetikte bekletiyor. CTC kavramı hâlâ nispeten yeni sayılır. Yaklaşık 10-15 yıl önce gündeme ilk geldiğinden bu yana, vergi daireleri bu sistemlerin getirebilecekleri faydalar konusunda akıllıca davrandılar. Sonuç olarak, yeni CTC rejimlerinin tanıtıldığını ve mevcut olanların, vergi denetimlerini daha da optimize etmek amacıyla, sürekli olarak değiştirildiğini görüyoruz.

Hindistan’ın e-fatura sistemi kapsamındaki yükümlülükler henüz yürürlüğe girmedi, ancak yayımlandıklarından tarihten beri bu yükümlülükler birçok kez değişti. Zorunluluk için verilen sürenin bitiminden önce yapılan bu değişiklikler, bu sürenin bir kez daha uzatılacağı anlamına gelmiyor. Doğrusunu söylemek gerekirse, düzenlemelerin yürürlüğe girmesinden önce ve sonra, tüm CTC rejimlerinde değişmeyen tek şey değişikliktir.

Önemli değişiklikler

Yasal açıdan sadece bir tane düzenleyici değişiklik yapıldı. Bu değişikliğin iki ana bileşeni mevcut. İlk bölüm zorunlu CTC rejimini Ekim 2020’ye erteledi. 21 Mart’ta, 13/2020 No’lu Tebliğ, zorunluluğun hayata geçirilme tarihini ertelemenin yanı sıra, belirli işletme kategorilerini de kapsam dışında bıraktı. Dolayısıyla, değişikliğin ikinci bölümü kapsam dışı olan işletme kategorileri hakkında oldu. Bu kategoriye dahil olanlar: sigortacılar, bankacılık şirketleri ve bankacılık dışı finans şirketleri de dahil olmak üzere finans kurumları; malların karayolu ile taşıma hizmeti veren nakliye acenteleri; yolcu taşımacılığı hizmeti veren firmalar; çok salonlu sinemalarda sinema filmleri gösterme izni bulunan kayıtlı kişiler.

Teknik açıdan bakıldığında, son birkaç ayda iki sefer teknik fatura şeması değişikliği yapıldı; mevcut JSON şema sürümü 1.02’dir. İkinci şema değişikliği esaslı olmasa da, ilk sürüm değişikliği kesinlikle öyleydi: JSON, isteğe bağlı olarak e-irsaliye ile ilgili alanları içerecek şekilde genişletildi. Bu, e-fatura ve e-irsaliye platformları arasındaki arka uç bağlantısı sayesinde, aynı anda hem e-fatura hem de e-irsaliye düzenlemenin mümkün olduğu anlamına geliyor. Sonuç olarak, ilgili tüm fatura ve e-irsaliye bilgileri e-fatura portalından hem e-irsaliye portalına, hem de gerçek zamanlı olarak GST portalına aktarılabilecek. Bu arka uç bağlantısı tam anlamıyla şaşırtıcı değildi. Çünkü GSTN’nin, satıcı için GST iade beyannamelerinin ANX-1 bölümünü ve alıcı için ANX-2 bölümünü IRP’den alınan e-fatura verilerini kullanarak otomatik olarak dolduracağı zaten duyurulmuştu. Ancak yetkililer, e-irsaliyenin önceden doldurulmasının daha uzun vadeli bir hedef olduğunu belirtmişti. Son şema değişikliklerinden sonra açıkça görülüyor ki e-fatura platformu; e-irsaliye ve GST iade platformlarına sağlanan ana veri kaynağı olarak Hindistan hükümetindeki veri toplamanın merkezinde yer alacak. Kullanıcıların artık e-irsaliye sistemine ayrı erişim veya GST dosyalama konularında endişelenmesi pek olası değil, çünkü vergi ile ilgili bu yükümlülükler e-fatura sistemi üzerinden otomatik olarak yerine getirilecek.

Başka bir erteleme

Birçok şirket, Ekim ayındaki geçiş tarihinin daha fazla ertelenme ihtimali olup olmadığını merak ederken, e-fatura zorunluluğu kapsamında yer alan çoğu şirket uygulama süreçlerini başlattı. Başka bir erteleme daha olabilir, ancak emin olmanın bir yolu yok. Uygulamayı ertelemek artık işletmeler için çok riskli bir karar olacaktır. Mevcut hükümetin ısrarcı reform vaadi ve ilgili makamların canlı bir Sürekli İşlem Denetimi sisteminden göreceği faydalar göz önüne alındığında, uyumsuzluk büyük riskler getirebilir. Geçiş tarihi yaklaştıkça, riskler daha da artacaktır. 14 Haziran’da gerçekleşecek bir sonraki GST Konseyi toplantısı, kapsam dahilindeki işletmelerin hoş karşılayacağı bir netlik sağlayacaktır.

Harekete Geçin

Sovos, tüm dünyada SAP müşterilerini e-fatura zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir. Sovos şirketleri, Hindistan ve tüm dünyadaki e-fatura zorunluluklarıyla nasıl uyumlu tutuyor öğrenin.

Temmuz ayı itibari ile 2018 yılı veya sonraki yıllarda cirosu 25 milyon TL ve üzeri olan tüm mükelleflerin e-irsaliye uygulamasına geçmesi gerekiyor.

E-İrsaliye Yerine E-Fatura

Zorunluluk tarihi hızla yaklaşırken, kağıt fatura irsaliye yerine kullanabilirken e-faturaların e-irsaliyelerin yerine geçip geçemeyeceği mükelleflerin aklında olan sorulardan biri.

Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB), uygulamaya kayıtlı mükellefler arasında, malın teslimi anında düzenlenen e-faturaların, e-irsaliye yerine geçebileceğini belirtti. Ancak bir takım şartlar sağlanmalı:

E-arşiv fatura da aynı koşulları sağladığı takdirde e-irsaliyelerin yerine geçebilir. Ancak faturanın imzalanma koşulu bu uygulamada biraz daha gevşetilmiştir. E-arşiv faturanın e-irsaliye yerine geçebilmesi için üzerinde bulunması gereken imza, kalemle imzalanmış bir imza veya taranmış ya da fotoğrafı çekilmiş bir imza olabilir.

Zorunluluk Kapsamı

Her ne kadar elektronik faturalar e-irsaliye yerine geçiyor olsa da, bu durum mükellefleri e-irsaliye zorunluluğundan muaf tutmuyor.

GİB, e-dönüşüm uygulamalarına geçiş zorunluluk tarihlerinde herhangi bir esneklik yapmıyor. Genel tebliğ’de belirtilen tarihlere göre mükellefler geçişlerini gerçekleştirmeliler.

E-irsaliye uygulaması için ise, 1 Temmuz 2020 tarihinde, 2018 yılı veya sonraki yıllarda brüt satış hasılatı 25 milyon TL ve üzeri olan tüm mükellefler geçişlerini tamamlamalılar. 25 milyon TL ve üzeri cironun yanı sıra belirli sektörlerde bulunan mükellefler ve başkanlık analizi sonucu riskli ya da vergiye uyum düzeyi düşük olarak tespit edilmiş mükellefler de zorunluluğa uyum sağlamalılar.

E-irsaliye uygulaması, kapsamı ve uygulama kılavuzu hakkında detaylı bilgiye önceki blog yazımızdan ulaşabilirsiniz.

Harekete Geçin

Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir.

Geçtiğimiz yılda İtalya, Macaristan ve İspanya gibi ülkelerin öncü girişimlerini takiben, pek çok Avrupa ülkesinin dijital vergi denetim reformlarında bir artış gözlemlendi. Bu yılın başında Arnavutluk, malileştirme olarak adlandırılan Sürekli İşlem Denetimi (CTC) sisteminin başlayacağını duyurarak Fransa ve Polonya’nın arasına katıldı. Bu tasarı, faturaların düzenlenmeden önce vergi dairesi tarafından onaylanmasını zorunlu kılıyor.

Özetle Malileştirme

Vergi mükelleflerinin, e-faturalarını eş zamanlı olarak merkezi faturalandırma platformuna aktarabilmesi için lisanslı yazılımlar kullanması gerekiyor. Ayrıca mükellefler faturaları ister elektronik ortamda ister kağıt üzerinde takas edebilirler.

Malileştirme sistemlerinin kullanılacağı iki çeşit lisanslı yazılım bulunuyor.

  1. Nakdi işlemler için (örneğin POS ile), çıktı alabilen onaylanmış mali cihazlar kullanılarak faturalama yapılması gerekiyor.
  2. Nakdi olmayan işlemler için, dijital imza gibi belirli fonksiyonları gerçekleştirebilen onaylanmış yazılımsal çözümler ile faturalar hazırlanmalı.

E-Fatura Süreci

Üretici, Arnavutluk Bilgi Toplumu Ulusal Ajansı (NAIS) tarafından hazırlanmış sertifikaya dayanan bir imzayı ve belirtilmiş zorunlu içerik gereksinimlerini bulunduran bir fatura hazırlar. Vergi dairesi, faturayı onayladıktan sonra, özgün bir tanımlama numarası (NIVF) yaratarak üreticiye faturayı iade eder. Üretici, NIVF’yi ekleyerek müşterisini faturalandırır.

Ancak Arnavut sistemi, Hindistan’da bu sene başlatılan vergi denetim usulünün aksine, faturaların taraflar arasında elektronik ortamda mı yoksa kağıt üstünde mi takas edildiğini denetlemiyor.

Malileştirme süreci taşıma belgeleri gibi destekleyici belgeleri de içerebiliyor. Bu durumda faturanın kare kodunun, ürünle birlikte basılıp yollanması gerekiyor.

Faturalardan hükümetin merkezi platformuna gelen veriler, her ay otomatik olarak vergi mükellefinin KDV defterine yansıtılıyor. Bu işlemlerin tümünü merkezi platform sürdürüyor. Ayrıca aylık KDV iadesini de merkezi platform gerçekleştirmektedir.

Malileştirme düzenlemeleri, Arnavut ödeme hizmetleri sağlayıcılarına bazı raporlama zorunlulukları getiriyor. Sağlayıcıların günlük olarak, nakdi olmayan işlemlere ait e-fatura ödemelerini kaydetmeleri ve raporlamaları gerekmekte.

Uygulama İçin Son Tarihler

Küçük istisnalar dışında Sürekli İşlem Denetimi (CTC) sistemi KDV ve gelir vergisine tabi tutulan tüm Arnavutlar üzerinde geçerli olacak. Sistem 1 Eylül 2020’den itibaren aşamalı olarak aşağıdaki gibi hayata geçirilecektir:

Eylül 2020’den itibaren: KDV ve kurumlar gelir vergisine (CIT) tabi, yıllık cirosu 8 milyon Arnavutluk Lekini aşan vergi mükelleflerinin tüm nakdi işlemleri yapılacaktır.

Ocak 2021’den itibaren:

Temmuz 2021’den itibaren: işletmeden işletmeye nakdi olmayan işlemler.

Etkileyici Gelişmeler

Malileştirme yasası, AB KDV Yönergesi ve kamu ihalelerinde e-faturalandırma üzerine Yönerge 2014/55 ile uyumlu ilerliyor. Sonuç olarak malileştirme yasaları, Arnavut yasalarını AB’nin e-faturalandırma sistemine yaklaştırıyor. Henüz malileştirme yasasının uygulanabilmesi için ek mevzuatlar gerekse de Arnavutluk, onaylanmış vergi denetimleri uygulayarak KDV dolandırıcılığına karşı savaşında ciddiyetini kanıtlamış durumda.

Arnavutluk, sadece 2020’nin çalkantı ve ekonomik zorlukları karşısında güçlü bir CTC sistemini hayata geçirmeye çabalamakla kalmadı. Belki çok daha önemlisi, kayda değer bir ilerleme gerçekleştirildi. Kullanılacak yazılımsal çözümlere dair gereklilikleri düzenleyen birinci Bakanlık Talimatı Nisanda yayımlandı. Neticede tüm bunlar, küçük bir ülke için dolandırıcılığa karşı savaşta etkileyici bir gelişme.

Harekete Geçin

Verginin geleceğine yönelik detaylı bilgi almak için İngilizce olarak hazırlanan Trends: Continuous Global VAT Compliance dökümanını indirebilir, haberleri ve son gelişmeleri takip etmek için bizi LinkedIn ve Twitter üzerinden takip edebilirsiniz.

E-defter uygulaması, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın (GİB) yayımladığı regülasyon güncellemesiyle, e-fatura kullanıcılarına, bağımsız denetime tabi olan şirketler ile Başkanlık tarafından vergi uyumluluğu düşük olarak belirlenen şirketler için zorunlu hale geldi.

E-defter uygulaması, kanunen tutulması zorunlu olan yevmiye defteri ve büyük defterin dijital ortamda oluşturulduğu ve berat adı verilen dijital dosyalarla başkanlığa iletildiği sistemdir. e-Defter uygulaması, defterlerin saklanma maliyetini azaltır ve noter onayı gibi işlemlerin yerine geçmesi sebebiyle de zaman tasarrufu sağlar. Bu gönüllü geçişlerin artmasını da destekler.

E-defter uygulamasını kullanabilmek için, şirketler önce GİB tarafından belirlenen bir takım ön hazırlıkları tamamlamalıdır:

E-Defterin Amacı

E-defter, tüm defter verilerinin elektronik olarak oluşturulup imzalanmasını sağlayarak, verilerin ve kaynaklarının doğruluğunu garanti altına alma amacıyla uygulamaya sokulmuştur diyebiliriz. Aynı zamanda bu regülasyonla denetim esnasında kolaylık oluşturacak bu zorunlulukla, saklanan verilerin kaybolma ve zarar görme ihtimalini de düşürmek amaçlanmıştır.

E-defter uygulaması birçok avantaj sunar:

E-defter uygulamasının kullanım amacındaki bu durum ekonomiye yasal dayanak ve firmalara güven oluşturmaktadır.

Harekete Geçin

Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir.

İtalya’nın onaylama modelindeki (clearance model) e-fatura sistemi FatturaPA’da yenilikler yapılacağını öngörenler haklı çıktı. İtalya vergi dairesi Agenzia delle Entrate – AdE İtalya’daki B2B ve B2G e-faturalar için yeni teknik şartnameler ve planlar yayınladı. Bu değişiklikler ne anlama geliyor? Ve iş süreçlerini nasıl etkiliyor?

Teknik ve içerik güncellemeleri

Geçtiğimiz haftalarda üç güncelleme yapıldı:

B2B ve B2G XML formatlarına getirilen yeni şartlardan biri de (özellikle sosyal yardımlardaki) stopaj vergilerinin sisteme dahil edilmesi. Ayrıca, kendiliğinden düzenlenen faturalar ve birleştirme belgeleri dahil 12 yeni belge tipi ve 17 yeni işlem özelliği seçeneği (örneğin muafiyet gerekçeleri ve karşı ödemeler) eklendi.

İçerikte yapılan bu güncellemeler nedeniyle İtalyan şirketlerinin İtalya’daki vergi sistemini artık daha da iyi tanıması gerekiyor. Bu değişiklikler vergi mükelleflerinin ellerindeki malzemeyi sınıflandırdıkları zamanı etkileyecek. Mevcut modelde, İtalyan şirketleri KDV iadelerini teslim edene kadar bu konuda sorun yaşamıyordu. Ancak yeni plana göre bu sınıflandırma gerçek zamanlı yapılacak. Bu güncellemeler iş süreçlerini de etkileyecek gibi görünüyor. İdari külfeti ortadan kaldırmak ve birçok İtalyan şirketinin hayatını kolaylaştırmak için hazırlanan önceden tamamlanmış KDV iadelerini hayata geçirme yolunda bu gelişmeler gerekli olarak görülüyor.

Bunun paralelinde, FatturaPA formatlarının yeni sürümlerinden doğan ilave değişiklikler işletmeleri teknik açıdan da etkileyerek IT uygulamalarına hazırlıklı olmayı gerektirecek. Yapılacak teknik güncellemeler; ilave kutucukların konması, içerik uzunluğu, izin verilen karakter sayısı, kutucukların doldurulmasında isteğe bağlılık ile zorunluluk arasındaki geçişler ve bir kutucuğun ne kadar sık tekrarlanabileceği gibi konuları içerecek.

Yeni teknik şartname ile e-faturaların onaylanmasından sorumlu İtalya devletinin platformu Sistema di Interscambio – SDI tarafından uygulamaya konulacak yeni doğrulama türleri de tanıtıldı. Yeni doğrulama türlerinin çoğunda e-faturanın içeriği belge tipleriyle karşılaştırılıyor ve işlemlerin niteliği kontrol ediliyor. Bunun sonucunda, vergi mükelleflerinden yeni hataları anlamaları, işlemeleri ve bunlara uygun şekilde tepki vermeleri bekleniyor.

Uygulama için son tarihler

SDI platformu 4 Mayıs 2020’den itibaren B2B faturalarını yeni FatturaPA formatında işlemeye başlayacak. Fakat, AdE yeni planı 1 Ekim 2020 tarihinde mecbur hale getirecek. Yeni doğrulama türlerini ve hatalarını da 28 Şubat 2020 tarihli Provvedimento uyarınca ancak bu tarihten sonra başlatacak. B2G faturalar için farklı son tarihler geçerli olmakla beraber, AdE bu tarihten önce bu faturalar için yeni geçiş kuralları yayınlayabilir. B2G faturalar için yeni planın 1 Mayıs 2020 tarihinde yürürlüğe girmesi planlanıyor.

Bu son tarihlerin doğuracağı etki şu anlama geliyor: B2B ve B2G faturalara ait planlar teknik açıdan aynı olsa da vergi mükellefleri farklı son tarihlere hazırlıklı olmalı ve 1 Mayıs ile 4 Mayıs tarihleri arasında iki farklı fatura planı ile çalışmaya hazırlıklı olmalıdır.

Önemli güncelleme

12 Mart’ta (bu yazının İngilizce versiyonu yayına girdikten sonra), AdE FatturaPA B2G teknik şartnamesinin 1.3 sürümünü tekrar yayınladı. Sürüm numarası değişmemekle beraber, tekrar yayınlanan sürümde yeni B2G planı için yeni bir yürürlük tarihi belirtiliyor: 4 Mayıs. B2G planının 4 Mayıs’ta yürürlüğe girmesiyle beraber, SDI platformu daha önce bildirildiği gibi hem B2G hem de B2B planlarını aynı anda ve aynı tarihte işleyebilecek.

Harekete Geçin

Verginin geleceğine yönelik detaylı bilgi almak için İngilizce olarak hazırlanan Trends: Continuous Global VAT Compliance dökümanını indirebilir, haberleri ve son gelişmeleri takip etmek için bizi LinkedIn ve Twitter üzerinden takip edebilirsiniz.

Hindistan’da elektronik fatura zorunluluğu için son tarih hızla geldi. Çok uluslu şirketler dikkatli davranmazlarsa regülasyona uyum sorunları SAP müşterileri için can sıkıcı sonuçlar doğurabilir.

1 Ekim’de, Hindistan, kendine has zorunlu e-fatura sistemini ülkedeki küçük işletmeler haricindeki tüm şirketler için zorunlu hale getirdi. Fakat Hindistan vergi idaresi henüz zorunluluğun her noktasına tamamıyla açıklık getirmiş değil. Bu zorunluluk QR kod kullanılarak bazı kağıt fatura işlemlerine izin verse de her faturada onay için Fatura Kayıt Portalı (IRP) üzerinden devletten dijital imza alınmasını gerektiriyor. Büyük ölçekli işletmeler bakımından bu zorunluluğa riayet etmek için e-fatura en uygun seçenek. Ayrıca, bu zorunluluğun uygulanması e-faturaya tam geçiş için ilk adım olarak görünüyor.

E-Fatura İçin Verilen Süre Ekim Ayında Biterken Hindistan E-Fatura Sisteminin Sorunları Dikkat Çekmeye Başlıyor

Şirketler, mal ve hizmet vergisi (GST) zorunluluğunun yürürlüğe gireceğini uzun zamandır biliyordu, ancak yürürlük tarihi geldikten sonra SAP müşterilerinin zorunluluğa uygunluk için çalışırken karşılaşacakları potansiyel sorunları ele alma aciliyeti ortaya çıktı:

Yerelleştirme. SAP’nin temel finansal uygulamaları yerelleştirilmiş değil, bu nedenle veri arşivleme ve ulaşılabilirlik sorunları oluşabilir. Fatura verilerini saklama ve bu verilere erişme işleminin düzgün bir şekilde yapılması, yeni e-fatura zorunluluğu ve denetlemelere yanıt verme konusunda büyük önem taşıyor. Yerelleştirmenin olmaması, çok uluslu SAP müşterilerini pahalı ve vakit alan denetim raporları sağlama riskiyle karşı karşıya bırakabilir.

Güncellemeler. Birçok şirket SAP için en güncel iyileştirme paketlerini uygulamıyor. Yeni zorunluluğa uymak için müşterilerin OSS sürümlerini yüklemeleri gerekiyor. Maalesef OSS sürümlerini yüklemek, küresel SAP şablonları üzerinde yıkıcı etkilere neden olabiliyor ve finansal işlemlerde bozulma veya aksaklık yaşanmasına yol açabiliyor. Ayrıca OSS sürümlerinin yüklenmesini yönetmek hem zor olur hem de kaynakları tüketiyor, yeni OSS sürümünün yüklenmesi de 6 ayı bulabiliyor. Bu nedenle, süreç Hindistan’da e-fatura uyumluluğu, son yürürlüğe girme tarihinden çok sonraya uzayabilir ve beklenmediği kadar pahalıya mal olabilir.

Entegrasyon. Birçok uluslararası şirket, ülkeden ülkeye farklı fatura senaryolarına sahip ve bu işlemlerin, küresel ve şirket genelindeki işlemlerle nasıl entegre edileceğini kavrayamıyor. Fatura işleme konusunda entegrasyonun olmaması Hindistan’da ve diğer bölgelerde uyum ile ilgili sorunlara neden olabilir ve bu uyumsuzluk; para cezası, sevkiyat ve ödemelerde eksiklik, tedarikçilerle ve müşterilerle gergin ilişkiler gibi ciddi sonuçlar doğurabilir.

Değişiklik. Hindistan vergi dairesi hâlâ zorunlu e-fatura zorunluluğunun ayrıntılarını paylaşıyor ve muhtemelen gelecek aylarda ve yıllarda da paylaşmaya devam edecek. Dünya genelinde e-fatura zorunlulukları hızla ve aniden değişme eğiliminde ve bu yüzden SAP müşterileri, regülasyon düzenindeki değişikliklere adapte olmak ve kritik finansal süreçlere bunları dahil etmek için uğraş veriyor. Hindistan’da da farklı şeyler yaşanmıyor ama böyle büyük ve önemli bir ülkede regülasyona uyumlu olmamak bir seçenek olamaz. SAP müşterilerinin, kendileri için değişiklikleri takip edip uygulayacak bir iş ortağına ihtiyaçları var.

GSP’ler Hindistan’ın E-Fatura Sorunlarını Çözemiyor

GST Suvidha Sağlayıcıları veya GSP’ler, devlet elektronik belgeleri inceleyip kabul ederken şirketlere fatura işlemlerinde yardımcı olacak web platformları sunuyor. GSP’ler yardımcı ve hatta gerekli olsa da Hindistan’ın yeni e-fatura zorunluluğu sürecinde SAP müşterilerinin karşılaşmaları muhtemel olan sorunlara çözüm bulmuyor.

GSP’ler temel olarak bilgi işlemeyi sağlar, uyumu sağlamaz. Nitelikleri gereği, SAP finansal uygulamaları için yerelleştirme ve güncelleme hizmeti vermezler. Hindistan’ın iç kapsamında durum böyle, ancak bunlar e-fatura sistemlerinin çok uluslu entegrasyonunu da sağlamaz, e-fatura zorunluluklarında yapılan değişikleri yeterli derece takip etmez ve bu değişiklikleri temel sistemlere dahil etmez.

Süre hızla biterken Hindistan’daki e-fatura sürecine uymaya çalışan çok uluslu SAP müşterileri, şirketlerin 1 Ekim’e ve ötesine hazırlanırken karşılaştıkları sorunları anlayabilen ve çözebilen iş ortaklarına ihtiyaç duyuyor. Hindistan zorunlu e-fatura hakkında ciddiyetini artırırken ve zorunluluğun içeriği hızla değişirken hazırlıksız olmak veya uyum sağlamamak asla bir seçenek olamaz.

Harekete Geçin

Sovos, tüm dünyada SAP müşterilerini e-fatura zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir. Sovos şirketleri, Hindistan ve tüm dünyadaki e-fatura zorunluluklarıyla nasıl uyumlu tutuyor öğrenin.

Kağıt fatura dönemi bitmek üzere. E-arşiv fatura uygulaması sayesinde e-fatura mükellefi olmayan kullanıcılara da elektronik ortamda fatura düzenlemek mümkün. Kağıt fatura ihtiyacını ortadan kaldıran bu düzenleme sayesinde firmalar faturalarını son kullanıcıya e-posta gibi bir elektronik yolla doğrudan gönderebiliyor.

Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB)’nın yayımladığı tebliğe göre e-fatura kullanan tüm mükellefler, aracı hizmet sağlayıcıları ve internet reklamcılığı hizmet aracıları ile internet ortamında ilan yayınlayan mükellefler e-arşiv fatura uygulamasına 1 Ocak 2020 tarihi itibariyle zorunlu geçiş yaptılar.

Son tüketiciye kesilen faturaların oluşturulması ve arşivlenmesi maliyetli ve zor. Bu faturaların minimum 10 yıl saklanması gerekiyor. Elektronik ortamda saklanan ve istenildiğinde kolaylıkla ulaşılabilen e-arşiv faturalar bu zorlukları azımsanmayacak ölçüde azaltması şu anda zorunluluk kapsamında olmayan şirketleri de gönüllü geçişe teşvik ediyor.

E-Arşiv Fatura ve E-Faturanın Farklılıkları

E-Fatura E-Arşiv Fatura
Fatura gönderme ve alma şeklinde iki yönlü bir uygulamalıdır. Tek yönlü bir uygulamadır. Sadece fatura göndermeyi içerir.
Faturanın gönderim sırasında UBL-TR formatına dönüştürülmesi zorunludur. Serbest format veya UBL-TR formatında düzenlenebilir.
Sistemin merkezinde GİB olduğu için, bir rapor oluşturulup ayrıca GİB’e gönderilmez. GİB’e günlük olarak e-arşiv fatura Raporu gönderimi zorunludur.
Sisteme kayıtlı mükellefler arasında düzenlenir. E-fatura sistemine kayıtlı olmayan mükelleflere düzenlenir. (Son düzenleme ile e-arşiv sistemine kayıtlı olmayan ama gün içerisinde bir mükellefe vergiler dahil 5.000 TL ve üzeri fatura gönderen şirketler de e-arşiv fatura oluşturmalıdır.)

E-Arşiv Fatura Raporu

E-arşiv fatura oluşturulduğunda kağıt ya da elektronik ortamda direkt olarak son kullanıcıya iletilir. Dolayısıyla e-Arşiv fatura ve alıcısı arasında GİB bulunmamaktadır. Bu sebeple GİB, oluşturulan e-arşiv fatura verilerine erişebilmek için, şirketlerin günlük olarak e-arşiv fatura raporu oluşturmasını ve GİB sistemine göndermesini zorunlu kılmıştır. Uygulamaya dahil olan şirketler içinde bulundukları gün oluşturdukları tüm e-arşiv faturaları, GİB’in belirlediği formatta bir sonraki gün sonuna kadar GİB’e raporlarlar.

E-fatura uygulamasında böyle bir rapor gerekmez, düzenlenen faturalar sistemde öncelikle GİB’e gider ve şema kontrolleri sonrasında alıcıya ulaşır.

E-Arşiv Fatura Çıktısı İrsaliye Yerine Kullanılabilir mi?

Gerekli koşullar sağlandığında e-arşiv fatura için oluşturulan çıktılar irsaliye yerine de kullanılabilmektedir. Bu durumda tekrar bir irsaliye düzenlenmesine gerek kalmamaktadır. Koşulları şu şekilde sıralayabiliriz;

Harekete Geçin

Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir.

Giderek kapsamı genişletilen e-fatura zorunluluğunun uygulamada başarılı bir şekilde yürütülmesinin ardından Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB), malların dolaşımını daha teknolojik bir şekilde takip etme amacıyla yeni bir zorunluluk getirdi. Diğer birçok ülkede vergi otoritelerinin de yaptığı gibi GİB de vergi mükelleflerinin irsaliye düzenlemelerini zorunlu kılarak mal dolaşımının takibini yapmaya başlamıştı. GİB, sağlam e-fatura altyapısının avantajlarını gördükten sonra devlet platformunu etkin kullanarak başka faydalar da sağlayabileceğini fark etti. E-irsaliye zorunluluğu, fatura verilerinin ötesinde, gerçek zamanlı veri toplama kapsamını genişletmek için çok önemli bir fırsat sağlıyor.

GİB’den açıklama

E-irsaliye, irsaliye ile aynı hukuki statüye sahip ve belirli vergi mükellef grupları için zorunlu olacak. E-irsaliye zorunluluğunun 1 Temmuz 2020’de yürürlüğe gireceği belirlense de tüm ayrıntılar henüz açıklanmamıştı. Zorunluluk kapsamına açıklık getirmek için GİB yakın zamanda “e-İrsaliye Uygulama Kılavuzu“nu (Kılavuz) yayımladı ve uygulamanın işleyişiyle ilgili konulara yanıt getirdi.

Kılavuza göre e-irsaliye uygulamasına kayıtlı mükelleflerin, alıcı uygulamaya kayıtlı olmasa da irsaliyelerini elektronik olarak düzenlemesi gerekiyor. Bununla birlikte, alıcı da uygulamaya kayıtlıysa sistem üzerinden e-irsaliye için yanıt verebilme imkanı mevcut.

E-irsaliyenin, mal sevkiyatı gerçekleşmeden düzenlenmesi gerekiyor. Bu durumda da, düzenlemenin elektronik sistemde nasıl olacağı sorusu birçok mükellefin haklı olarak aklına geliyor. Kılavuza göre, mal sevkiyatının, düzenlenen e-irsaliyelerin GİB portalına başarılı gönderiminden sonra başlaması gerektiği artık netleşti. Ayrıca, tedarikçiler alıcı yanıtını beklemeksizin GİB’den olumlu yanıt aldıktan sonra mal sevkiyatına başlayabilirler.

İzlenebilirlik

Diğer önemli nokta ise barkod/QR kodunun e-irsaliyeye eklenmesi. E-irsaliyelerin izlenebilmesi için, QR kod eklenmesi zorunlu kılınıyor. Ancak GİB, QR kodun içeriğini henüz belirlemiş değil. Bu nedenle, bu zorunluluk yalnızca GİB, QR kod için gerekli içerik bilgilerini yayımladığında geçerli olacak.

Geri sayım başladı

E-irsaliye zorunluluğunun yürürlüğe girmesi için son tarih olan Temmuz ayı yaklaşırken birçok şirket, hazırlanmak için belirsiz kalan konulara açıklık getirmeye çalışıyor. Neyse ki GİB’in sağladığı belgeler şimdiye kadar mükelleflerin belirttiği konuların çoğunu aydınlığa kavuşturdu. Yanıtsız kalan en önemli soru önceden de birçok kez sorulmuştu: Bu zorunluluğun yürürlük tarihi ertelenir mi? Şu an için erteleme ile ilgili bir açıklama yapılmadı ve işletmelerin Temmuz ayına kadar hazırlıklarını tamamlamayı hedefleyerek devam etmesi gerekiyor.

Harekete Geçin

Verginin geleceğine yönelik detaylı bilgi almak için İngilizce olarak hazırlanan Trends: Continuous Global VAT Compliance dökümanını indirebilir, haberleri ve son gelişmeleri takip etmek için bizi LinkedIn ve Twitter üzerinden takip edebilirsiniz.

Kısa Çalışma Ödeneği (KÇÖ) İşsizlik Sigortası Fonundan sağlanan bir imkandır. Genel olarak ekonomik, sektörel, bölgesel kriz veya diğer zorlayıcı sebeplerle iş yerindeki haftalık çalışma sürelerinin geçici olarak en az üçte bir oranında azaltılması durumunda veya süreklilik koşulu olmaksızın iş yerinde faaliyetin tamamen veya kısmen en az dört hafta süreyle durdurulması hallerinde üç ayı aşmamak kaydı ile uygulanır. Bu karar Cumhurbaşkanı kararı ile altı aya kadar uzatılabilir.

Covid-19 sebebi ile aranan şartlarda değişiklikler yapıldı ve şimdi daha kolay uygulanır hale getirildi. Bu şartlar ise şu şekildedir;

Ödemelerin Yapılma Şekli

Ödeme, sigortalı çalışanın son on iki aylık prime esas kazançları üzerinden hesaplanan günlük ortalama brüt kazancının %60’ı olacaktır.. Bu şekilde hesaplanan KÇÖ miktarı, aylık  asgari ücretin brüt tutarının %150’ sini geçmemektedir. Yani son 12 ay asgari ücretle çalışan bir işçinin alacağı KÇÖ, aylık net 1.752,70 TL olacaktır.

Daha fazla ücret alanlar için yine alınan ücret ne olursa olsun, ödenek miktarı 4.381,00 TL’ yi aşmayacaktır.

Bu ödemeler işçinin kendisine aylık olarak her ayın 5′ inde PTT Bank aracılığı ile yapılmaktadır. Eğer çalışanın IBAN bilgisi verilmişse internet bankacılığıyla yapılabilirken, bilgi sağlanmamışsa da direkt olarak PTT’den ödeme yatırılabiliyor.

Ancak belirtmek gerekir ki KÇÖ için tam ay başvurusunda ilk 7 gün ödemesi dikkate alınmaz. Ay ortasında başlansa bile başlangıç öncesi süreler de yine hesaplamalara dahil olmaz.

Başvurular nasıl yapılacak?

Başvuru için öncelikle İŞKUR sitesinde bulunan “Kısa Çalışma Talep Formu” ile “Kısa Çalışma Yaptırılacak İşçilere İlişkin Bilgileri İçeren Liste” formlarını ilişkin kanıtlarla birlikte tamamlamanız gerekiyor. Sonra, bağlı olduğunuz Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlükleri’ne bu formları e-posta olarak gönderdiğinizde başvurunuz tamamlanıyor.

Bordrolaştırılması ise iki farklı yol izlenerek yapılmaktadır.

  1. Ayın Tamamında İşin Durduğu Durumlarda: İşin tamamen durduğu iş yerleri, çalışanlarını KÇÖ yararlandırmak için, ilk haftanın ücretini çalışana yarım olarak ödedikten sonra, kalan haftaları eksik gün olarak ‘’18-Kısa Çalışma Ödeneği’’ kodunu seçerek göstermelidir. Çalışanın aynı ay içerisinde başka nedenlerden eksik günü varsa “27-Kısa Çalışma Ödeneği ve Diğer Nedenler” kodu seçilerek bildirilmelidir.
  2. Çalışma Süresinin Azaltıldığı Durumlarda: Çalışma süresinin azaltıldığı iş yerleri, hangi çalışanın ne kadar çalıştığının kaydını tutarak, çalışılan süre kadar ücret hesaplayıp ödemesini yapmalıdır. Çalışılmayan süreler ise “18-Kısa Çalışma Ödeneği” veya başka eksik gün nedenleriyle birlikte bildirilecekse “27-Kısa Çalışma Ödeneği ve Diğer Nedenler” kodunu seçip bildirmelidir.

Sovos Çözümleri

Sovos Covid-19’a yönelik KDV ve diğer finansal destek paketleri ile ilgili global ölçekteki tüm gelişmeleri yakından izlemeye devam ediyor.

Nasıl yardımcı olabileceğimize dair bilgi almak için lütfen bize ulaşın.

Finlandiya, faturaların %90’ını halihazırda elektronik olarak alıyor. B2B işlemlerinde e-fatura kullanımını genişletmeyi hedefleyen ülke, B2B alıcılarına istedikleri takdirde tedarikçilerinden elektronik fatura talep edebilme hakkı tanıdı Plan 10.000 Euro’dan yüksek cirosu olan tüm Fin şirketleri için 1 Nisan 2020’de yürürlüğe girdi.

Akıllıca Bir Hareket

Fin hükümeti, e-fatura işlemlerini B2B kullanıcılarına isteğe bağlı şekilde kullanıma açtı. Bunun sayesinde de KDV Direktifinin getirdiği AB komisyonundan erteleme alma gereksinimini atlatmış oldu. B2B işlemleri için e-fatura zorunlu hale getirelecek olsaydı buna ihtiyaç duyulacaktı. Avrupa Birliği’nin format serbestliği, alıcının e-fatura almayı kabul etmesini gerektirirken Finlandiya bu konuyu farklı bir açıdan ele aldı. Fin devleti bunu tersine çevirerek, yani e-fatura talep etme hakkını tedarikçilerden alıcılara vererek B2B e-fatura işlemlerini artırmayı amaçlıyor.

Format Serbestliği

Fin yasaları, Finlandiya’da ticaret yapan şirketlerin format serbestliğinden yararlanmasına ve kabul edilen herhangi bir yöntemle bütünlüğün ve doğruluğun korunmasına hâlâ izin veriyor. Örneğin, elektronik imzanın uygulanması buna dahil olabilirdi. Buna karşılık, alıcının e-fatura talep hakkı Avrupa normunu (EN 16931) izleyerek düzenlenen faturalarla sınırlı. Şu anda Avrupa standartlarına karşılık gelen iki Finlandiya formatı var: TEAPPSXML 3.0 ve Finvoice 3.0.

Finlandiya e-fatura regülasyonundaki değişiklik, kamu ihale e-faturalarındaki AB Direktifinin iç hukuka aktarılması sırasında uygulamaya konuldu. Finlandiya bu durumdan yararlandı ve B2B işlemlerinde Avrupa normunun kullanımını genişletti. Bu norm, B2G tedariklerinde AB standardı kullanımının zorunlu olmasıyla birlikte giderek güç kazanıyor.

E-Fatura Kapsamının Genişletilmesi

Fin hükümetinin zekice alınmış bu inisiyatifi, bir yandan Avrupa standardını yaygınlaştırırken diğer yandan e-fatura kullanımını ve kabulünü artırma potansiyeli taşıyor. Bu karar, “Ödeme için temin etme” çözüm stratejileri için ve yüksek hacimde yapılandırılmamış faturalarla faaliyet gösteren şirketlerin daha verimli hareket etmesi için fırsatlar yaratıyor. Dünya genelinde görüldüğü gibi, devletler KDV açıklarını kapatmanın, şirketler de verimli faaliyet göstermenin yollarını ararken e-fatura devletlere ve şirketlere fırsatlar sunuyor.

Harekete Geçin

Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir.

Katma değer vergisi (KDV) ABD’de mevcut değil, ancak Amerikalı şirketler Latin Amerika, Avrupa ve Asya’daki KDV yükümlülükleriyle gitgide daha fazla karşı karşıya kalıyor. Vergi daireleri, gelirlerindeki büyük farkı kapatmak amacıyla KDV vergi tahsilini dijital hale getirmek için sıkı politikalar uyguluyor. Uyum sağlayamayan Amerikalı şirketler, mecburi KDV denetimlerinin olduğu ülkelerde işletmelerinin bilfiil kapandığını görebilir.

Ama bu KDV nedir? Emin değilseniz endişelenmeyin.İngilizce yayımladığımız 11. Trends in Continuous Global VAT Compliance (Sürekli Küresel KDV Uyumundaki Trendler) raporundan sağlanan bir alıntı, bir el kitabı niteliğinde.

KDV Nedir?

KDV’nin temel prensipi, bir bireyin mal veya hizmetleri tüketmesiyle sonuçlanan ekonomik zincirin her aşamasındaki katma değerden devletin belli oranda pay almasıdır.

Son müşteri de dahil olmak üzere zincirdeki tüm taraflarca KDV ödenirken yalnızca işletmeler girdi vergilerini düşebilir. Bu nedenle, faturalara ilişkin KDV gereklilikleri genellikle yalnızca işletmeler arasında geçerlidir. Birçok devlet, şirketlerin borçlandığı “dolaylı” vergileri belirlemede faturaları asıl kanıt olarak kullanır. KDV, dünyadaki ticaret uluslarının neredeyse tamamı için büyük bir farkla en önemli dolaylı vergidir. Kabaca söylemek gerekirse KDV’nin, tüm kamu gelirinde yüzde 30 oranında payı vardır. Vergi yöntemi olarak KDV esasen özel şirketleri vergi tahsildarı haline getirir. Vergi mükellefinin, vergi tahakkukundaki rolü kritiktir, bu nedenle bu vergiler bazen “öz değerlendirme vergileri” olarak adlandırılır.

KDV’nin Temel Prensipleri

Faturalar, KDV konusundaki ilk denetim kaynağı olduğundan fatura oluşturmanın ve değiştirmenin biçimi, içeriği ve yönteminde sıklıkla düzenleme uygulanır. KDV ilk olarak 1950’lerde uygulanmaya başlandı, sonrasında tüm Avrupa’ya ve diğer ülkelere hızla yayıldı.

OECD’nin, sınır ötesi ticarette etkin bir vergilendirme için yüksek düzey standartlar oluşturma girişimlerine rağmen, KDV için küresel kurallar uygulanmıyor. AB’nin KDV sistemi, bir bölgenin yaklaştığı en yakın uyumdur, ancak AB’nin kuralları bile herkesin bildiği gibi karmaşık ve kapsamlıdır.

KDV Açığı

KDV, şirketlerin satış, satın alma ve genel işletme faaliyetinin ayrılmaz parçası olarak kamu hukuku yükümlülüklerini yerine getirmesine bağlıdır. KDV işleme ve raporlama konusunda şirketlere bağımlı olmak, vergi idarelerinin denetleme yapmasını veya ticari işlemleri kontrol altına almasını zorunlu hale getiriyor. Bununla birlikte, bu denetlemelere rağmen dolandırıcılık ve yolsuzluk nedeniyle devletler, tahsil etmeleri gerekenden çok daha az miktarda KDV topluyor. Bu farka genelde KDV açığı deniyor.

Avrupa Komisyonu’nun son raporuna göre Avrupa’da KDV açığı her yıl yaklaşık 137 milyar Euro’yu buluyor. Bu miktar, birliğin beklenen KDV gelirinde yüzde 11,2 oranında bir kayba tekabül ediyor. Hatalar ve yolsuzlukla birlikte kayıp, yarım milyar Euro olabileceğinden küresel olarak KDV borcunu tahmin etsek de devletlerin tahsil ettiği vergi miktarını tahmin edemiyoruz. Bu Norveç, Avusturya ve Nijerya gibi ülkelerin gayrisafi yurt içi hasılalarına yakın bir miktar. KDV açığı, dünya çapında tahsil edilmesi gereken KDV’nin yüzde 15’i ile 30’una denk geliyor. Bu sayılar, yalnızca iyi niyetli, kayıtlı ticari faaliyetler göz önüne alındığında ortaya çıkıyor, kayıtsız ticari faaliyetler nedeniyle yaşanan vergi geliri kaybı eklendiğinde bu oran çok daha yüksek olabilir.

Harekete Geçin

KDV ve KDV uygulaması hakkında bilmeniz gereken her şeyi biliyor musunuz? Sektördeki KDV kontrolleri hakkında en kapsamlı kılavuzu indirin ve öğrenin. 

Vietnam Maliye Bakanlığı, geçtiğimiz günlerde Başbakana bir yasa tasarısı sundu. Söz konusu tasarıyla beraber 1 Kasım 2020 tarihinde hayata geçirilmesi planlanan e-fatura zorunluluğunun 1 Temmuz 2022 tarihine ertelenmesi istendi. Önerilen erteleme kararı, yerel şirketlerin kısıtlı olan tarih içinde e-fatura çözümü uygulamakta karşılaştığı zorlukları çözmek için alındı.

Yayımlanan ilk Vergi İdaresi Kanunu’nda (Kanun No.38/2019/QH14) e-fatura geçiş tarihi, sunulan tasarıdaki ile aynıdır. Ancak sonradan yayımlanan bir başka tebliğ ile bu tarih öne çekilmiş (Kasım 2020) ve takvim kısaltılmıştır. İki çerçeve arasındaki tutarsızlıkların sonucunda, özel sektör bu yeni yükümlülüğün ne zaman yürürlüğe gireceğine dair daha ayrıntılı açıklama talep etti. Onay bekleyen yasa tasarısı, başlangıçta planlanan yayınlanma tarihi olan Temmuz 2022 tarihine işaret ediyor.

Vietnam’da e-faturaya geçiş tarihinin resmi olarak uzatılmasına karşın kurum, kuruluş ve şahısların 1 Temmuz 2022 tarihinden önceki elektronik fatura regülasyonuna gönüllü olarak teşvik edilmektedir. Fakat gönüllü uygulamayı teşvik etmek ve Vietnam’daki vergi mükelleflerinin e-fatura sistemine başarılı bir şekilde geçmesini sağlamak için Vergi Genel Müdürlüğünün zorunlu teknik şartları sağlaması gerekiyor.

Harekete Geçin

Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir.

3 Nisan 2020 tarihinde, Gelir İdaresi Başkanlığı e-defter sitesinde e-Defter Saklama Kılavuzu’nu yayımladı.

Bu kılavuz, e-defterlerin ikinci kopyalarının saklanması konusunda hizmet vermek isteyen özel entegratörlere sağlamaları gereken koşulları ve saklama sisteminin genel işleyişini anlatıyor.

Arka Plan

19 Ekim 2019’da yayımlanan e-Defter Tebliğ’inde, e-Defterler ve Berat dosyalarının ikincil kopyalarının güvenlik ve koruma amacıyla kayıtlı özel entegratörlerin veya GİB’in veritabanında 10 yıl saklanması gerektiğini belirtiyor. Bu sebeple, e-Defter sisteminde yaratılan her dosyanın ikinci kopyasının saklanması gerekiyor. Yeni kılavuz sadece bu ikincil saklama sürecine ilişkin hizmet vermek isteyen özel entegratörlerin uyması gereken şartları öngörüyor.

e-Defterlerle ilişkin; defter tutma, berat dosyası oluşturma ve diğer işlemler gibi hizmetler bu kılavuzun bir parçası değil. e-Defter hizmeti sunmaya yetkili özel entegratörler e-deftere ilişkin olan bu hizmetleri sunabilirler.

Kılavuz Neleri İçeriyor?

Kılavuz, özel entegratörlerin e-defter ve e-defter kapsamında tutulması gereken diğer belgelerin ikincil kopyalarını saklanma hizmetini sunabilmeleri için uymaları gereken kriterleri berlirtiyor;

Özel entegratörlerin, e-defter saklama hizmeti sunabilmeleri için, bu kriterleri karşıladıklarını gösteren dokümanları GİB’e göndermeleri ve GIB’den onay almaları gerekiyor.

Harekete Geçin

Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir.

Yeni yayınlanma tarihi

Yunanistan vergi dairesi IAPR, yerel sanayi gruplarıyla yapılan yeni bir toplantıda myDATA e-defter zorunluluğunun sunulması için yeni bir tarih açıkladı. Kanun yoluyla düzenlenene kadar hiçbir resmiyeti veya bağlayıcılığı olmasa da vergi dairesi erteleme hakkında kararını vermiş gibi görünüyor.

Hatta, IAPR zorunluluğun kademeli olarak hayata geçirilmesini planlıyor. myDATA çerçevesinde ve yayınlanan teknik şartnamelerle, düzenlenen özet işlem verileri ve ilgili vergi sınıflandırmalarının (ör. mal satışı, hizmet sağlanması vb.) raporu aşağıdaki gibidir:

Yasal ve teknik belgelerin durumu

myDATA mevzuatının çoğunluğu yayımlandı:

  1. myDATA’nın ayrıntılı açıklaması
  2. ERP entegrasyonu için teknik şartnameler ve
  3. Çevrim içi yazar kasaların entegrasyonu için teknik şartnameler
  4. Önerilen B2B e-fatura formatı hakkında kanun (Yunanistan EN 16931)
  5. E-fatura hizmet sağlayıcıları için akreditasyon planı hakkında kanun

Bununla birlikte, mevzuatın en önemli kısmı olan myDATA kanunu, henüz bir karara bağlanmadı. Örneğin, farklı geçiş yöntemleri, MARK işlevi, geçiş zamanı ve uyumsuzluğun sonuçları ile ilgili, geriye kalan tüm zorunluluk ayrıntılarının düzenlenmesi bekleniyor. Zorunluluğun yürürlüğe (güncel sürüm 0.6) girmesinden önce mevcut teknik şartnamelerin sonuçlandırılması gerekiyor.

Bazı kaynaklar, myDATA kanununun önümüzdeki bir iki ay içinde yayınlanacağını iddia ediyor. Bununla beraber, vergi mükellefleri başka zorluklarla karşılaşırken IAPR’nin bu vergi reformuna öncelik verip vermeyeceği belirsizliğini koruyor.

Salgın kriziyle karşı karşıya olduğumuz bugünlerde dünya genelindeki tüm devletler, işletmeleri korumaya yönelik acil önlemler almak konusunda harekete geçiyor. Aynı nedenden dolayı Yunanistan’ın da myDATA zorunluluğunun tamamını yürürlüğe koymayı ertelemesi muhtemel görünüyor.

Harekete Geçin

Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir.

Polonya’nın yeni SAF-T raporu (JPK) henüz yaygın biçimde yürürlüğe bile girmemişken Polonya çok daha kapsamlı bir plan hazırlığı içinde. 2022 yılında bir exchange platformu aracılığıyla merkezi e-fatura sistemi getirilmesi hedefleniyor.

Polonya Maliye Bakanlığı resmi sitesinde yayınlanan bir röportajda, Maliye Bakanı kamu alımlarında zorunlu e-fatura uygulamasının bir pilot proje olduğunu ve bu pilot projenin gönüllülük esasına bağlı olarak 2022’de B2B işlemlerini de kapsayacak şekilde genişleyebileceğini belirtti.

Bakan, ülkeyi e-fatura uygulaması ile tanıştırmak için bir dizi farklı yöntemi dikkate aldıklarını açıkladı. Bu yöntemler arasında tedarikçi ile alıcı arasındaki faturaların elektronik ortamda değiş tokuş yapılabileceği bir exchange platformunun da olduğunu belirtti. İtalya’daki clearance(gerçek zamanlı denetim) modelinden örnek vererek, faturaların ön onaydan otomatik geçtiği (onaylandığı) faturalama sürecinde vergi dairesinin de yer aldığını sözlerine ekledi.

Polonya Clearance Modeline geçiyor

Polonya, günümüzde sonradan denetlenen(post audit), vergi dairelerinin dahil olmadığı bir e-faturalama sisteminin kullanımına izin veriyor.. Mevcut çerçevede, faturayı hazırlayan kişinin, örneğin içeriğin bütünlüğünden, menşein doğruluğundan, faturanın okunaklılığından emin olmak gibi bazı şartları sağlaması ve alıcının da faturaları elektronik ortamda almayı kabul etmesi gerekiyor. Detaylar henüz tam olarak bilinmemekle beraber, yeni e-fatura sisteminde vergi dairesinin de faturalama sürecine dahil olması bekleniyor, başka bir deyişle Polonya sonradan denetim(post audit) modeliden clearance rejimine geçecek.

Polonya hükümetinin e-fatura sistemi uygulamasından asıl beklentisi vergi mükelleflerinden ilave veri sağlamak değil, bu verileri daha hızlı biçimde almak. Vergi dairesinin alt yapısında, vergi mükellefleri hakkında, JPK raporları aracılığı ile toplanmış yeterince veri mevcut. Bu verilere ek olarak, vergi dairlerine gerçek zamanlı iletilen e-faturalar sayesinde vergi sisteminin verimliliği artacak.

Polonya ekonomisi için faydaları

Bakan, Polonya’da e-fatura sistemine geçilmesinin faydaları arasında girişimciler için işin basitleştirilmesini ve güvenliğin arttırılmasını gösteriyor. Bu sistem, kendileri için hazırlanmış olan faturaları merkezi bir bellekten indirebilecek alıcılar için de yararlı olacak. Başarıyla uygulanması halinde, JPK raporlarına büyük ihtimalle ihtiyaç kalmayacağından vergi mükelleflerinin idari yükü de hafiflemiş olacak.

Bakan verdiği röportajda İtalya’nın e-fatura clearance(gerçek zamanlı denetim) sistemini zorunlu kılma konusunda başarılı olduğunu belirtmişti. İtalya Avrupa Komisyonu’ndan KDV Direktifi için derogasyon istemiş, bu talimatıyla işlem bazlı sürekli denetimin Avrupa’da uygulanmasının yolunu açmıştı. Bakan’ın İtalya’daki modele atıfta bulunması, Polonya Hükümetinin de aynı bürokratik yolu izleme niyetinde olduğunun bir işaret olabilir.

Polonya Hükümetinin bu duyurusu, vergi mükelleflerinin Polonya’da hızla değişen vergi uyumu ortamına karşı her zamankinden daha fazla tetikte olmaları gerektiğini gösteriyor. Polonya, İtalya’nın izinden giden ilk ülke olabilir, ancak işlem bazlı sürekli denetim uygulamasının KDV açıklarını kapatmada getirdiği avantajları gören ülke sayısı arttıkça, kesinlikle son ülke de olmayacak.

Harekete Geçin

Geleceğe dair fikirlerimizi öğrenmek isterseniz, Sürekli KDV Uygunluğundaki Son Yenilikler‘i indirin. Ayrıca detaylı bilgi için bize ulaşabilirsiniz.

Yunanistan’da planlanan vergi reformunun, işlem bazlı sürekli denetime (Continuous Transaction Control) dair üç inisiyatifte kendini göstermesi bekleniyor.

  1. İşlem ve muhasebe verilerinin gerçek zamanlı olarak myDATA platformuna bildirilmesini ve ardından devlet portalında tutulan birtakım çevrimiçi defterlerin doldurulmasını içeren myDATA e-defter inisiyatifi;
  2. Ne zaman açıklanacağı henüz bilinmemekle beraber, Yunanistan Vergi Dairesine fayda sağlayacağı kesin olan Fatura Onaylama;
  3. Satış verilerini gerçek zamanlı olarak vergi dairesine iletecek çevrimiçi yazar kasalar.

Bu ayın başında, yazar kasaların devlet portalına çevrimiçi bağlanmasına dair yeni teknik şartlar yayınlandı. Şu an Yunanistan’da kullanımda olan tüm yazar kasaların Haziran 2020’den itibaren, devlet portalına bağlanarak işlem verilerini aktarabilmek için yeni teknik şartları sağlayacak şekilde güncellenmiş olmaları zorunludur.

Teknik şartnamede iki konuya düzenleme getirilmektedir:

Bu şartname 2018 sonlarında yayınlanan ve temelde yeni nesil yazar kasaların güvenlik ve belgelendirme gerekliliklerini düzenleyen şartnameyi tamamlar niteliktedir.

Bu son gelişme de Yunan hükümetinin ana hatlarını ilk kez iki yıl önce ortaya koyduğu CTC planlarını ileri taşımada kararlı olduğunun diğer bir kanıtıdır.

Yunanistan Vergi Uyumluluğu Hakkında Daha Fazla Bilgi Alın