Filipinler’de sürekli işlem denetimi (CTC) Elektronik Fatura/Makbuz Sistemi (EIS) hükümetin uygulamanın açılışı için seçtiği 100 büyük vergi mükellefinin kullanımına resmi olarak açıldı. Vergi mükellefleri canlıya geçiş tarihi öncesinde yeni e-fatura sisteminin teknik gerekliliklerini karşılamada zorlansa da, Filipinler planlanan geçiş tarihini değiştirmedi ve pilot uygulamayı 1 Temmuz 2022’de kullanıma açtı. 

Filipinler’deki uygulamada bir kez daha yeni sistemlere uyum sağlama konusunda zorluklar yaşandı ve bu tür süreçlere hazır olmanın hayati önem taşıdığı görüldü 

Sovos, bu yılın ilk aylarında test sürecini başlatan altı pilot şirketten biriyle birlikte hükümetin e-fatura iletim platformu üzerinden e-fatura iletmek üzere EIS’ten onay alan ilk yazılım çözümünü geliştirerek kullanıma açtı.  

Yeni düzenlemeler yayınlandı 

EIS’in canlıya geçmesinden bir gün önce Filipinler vergi dairesi BIR (İç Gelir Bürosu), yeni sistemdeki politika ve yönlendirmeleri içeren ve EIS’te kullanılacak kural ve usulleri belgeleyen 6-20228-2022 ve 9-2022 sayılı Gelir Düzenlemelerini yayınladı. 

Düzenlemeler, kendi CTC e-fatura raporlama sistemlerini başarılı şekilde uygulamış olan pilot vergi mükellefleri için yeni bir gelişme olmasa da, yeni uygulamaya uyum sağlamak için hazırlanan mükellefler için aynı durum söz konusu değil.. Mevzuatla birlikte ülkede resmen e-fatura/e-makbuz kesme ve raporlama sistemi kuruluyor. Bu uygulama ilk kez 2018 yılında Hızlandırma ve Kapsayıcılık için Vergi Reformu Yasası (TRAIN) ile başlatılmıştı. Yeni mevzuat aynı zamanda konuyla ilgili bilgileri içeriyor. 

Kimler uygulama kapsamına giriyor? 

1 Temmuz 2022’den itibarıyla seçilmiş olan 100 pilot vergi mükellefi, e-fatura ve e-makbuzlarını EIS üzerinden kesmek ve göndermek zorunda. Uygulama kapsamında BIR, diğer vergi mükellefleri için 2023’ten itibaren kademeli bir geçiş süreci öngörüyor ancak resmi bir takvim henüz açıklanmadı. 

Aşağıdaki vergi mükellefleri zorunluluk kapsamına giriyor: 

Uygulama kapsamında satış faturaları, resmi makbuzlar, borç ve alacak dekontları, hesap özetleri ve faturalama raporları ve satış düzenlemesi yapılan diğer belgeler EIS platformu üzerinden gerçek zamana yakın şekilde, yani oluşturulma tarihinden itibaren en fazla üç (3) takvim günü içinde elektronik olarak oluşturulup gönderilmek zorunda. Belgelerin JSON (JavaScript Object Notation) formatında iletilmesi gerekiyor. 

Fatura oluşturma ve iletme 

Fatura ve makbuzların oluşturulması ve iletilmesi EIS vergi mükellefleri portalı üzerinden veya API (Uygulama Programlama Arayüzü) kullanılarak yapılabilir. API kullanıldığı takdirde vergi mükellefleri, EIS üzerinden işlem yapmadan önce bir Satış Verileri İletim Sistemi geliştirmek ve buna ilişkin belgelendirmeleri almak zorunda. Bunun için, vergi mükellefinin sistemi hakkında ayrıntılı bilgileri içeren belgeler gönderilerek EIS Belgelendirmesi ve İletim İzni (PTT) için başvuru yapılması gerekiyor. 

Düzenlemelerde EIS’e bağlı vergi mükellefleri için basılı fatura ve makbuz gönderiminin artık gerekli olmadığı belirtilse de, arşivleme gereklilikleri henüz değiştirilmedi. Yani 10 yıllık arşivleme döneminde vergi mükellefleri gönderdikleri belgelerin basılı kopyalarını ilk beş (5) yıl boyunca saklamak zorunda. Bu tarihten sonra kalan 5 yıl için belgeler sadece elektronik formatta saklanabilecek. 

Ayrıca mevzuatta KDV indirimi için sadece EIS üzerinden başarılı şekilde gönderilmiş faturaların kullanılabileceği belirtiliyor. 

Vergi mükellefleri düzenlemelere uyum için henüz hazır değildi 

Pilot uygulamadaki 100 vergi mükellefinin çoğu uygulamanın başlayacağı tarihe uymakta zorlandı. Bu nedenle EIS, belirlenen tarihe kadar gereklilikleri neden karşılayamadıklarını ve uyumu sağlamayı planladıkları tarihi, EIS tarafından onaylanacak olan takvimi de içeren bir Yeminli Beyan sunmaları kaydıyla, belli vergi mükellefleri için uygulamanın başlangıç tarihini değiştirmeyi kabul etti. 

Vergi dairesi, e-faturaların/e-makbuzların EIS’e gönderilmemesi veya geç gönderilmesi durumunda düzenlemelere uyum sağlayamayanlar için cezai yaptırım uygulayabilecek ve sistem üzerinden bildirilmeyen satışlar ek incelemeye tabi olacak. 

İlerleyen süreçte neler olacak? 

Pilot programın başlatılmasından ve CTC’nin yasal çerçevesinin oluşturulmasının ardından hükümet, kapsama giren tüm vergi mükellefleri için 2023 yılında uygulamayı kademeli olarak yürürlüğe koymayı planlıyor. Ancak zorunlu EIS kapsamına girmeyen vergi mükellefleri de isterlerse sisteme kaydolup düzenlemelere uyum sağlamayı tercih edebilir. 

Sovos, pilot vergi mükelleflerinden biri vasıtasıyla, EIS üzerinden e-fatura göndermek için belgelendirilen ilk yazılım sağlayıcısı oldu ve bugün Filipinler’deki CTC e-fatura raporlamasına uyum sağlamaya hazır. Nitelikli çözümümüz ve Filipinler’deki vergi sistemleri hakkındaki tecrübelerimiz ile şirketlerin vergi uyum konularını çözmelerine yardımcı oluyoruz. 

Harekete Geçin

Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir.

Dijitalleşmenin yükselme trendinde olduğu bu dönemde, şirketler zorunlu ya da gönüllü olarak dijitalleşmek için adımlar atıyor. Tüm dünyada pandemi döneminin ciddi bir ivme kazandırdığı dijitalleşme; iş gücü, maliyet ve zaman açısından göz ardı edilemeyecek avantajlar vadediyor. 

Şirketler vergilendirme, işlem uyumu için sürekli kontrol, vergi raporlama ve vergiye ilişkin daha pek çok konuda eksiksiz ve bağlantılı çözümlere erişmek için servis sağlayıcıları ile iş birliğini tercih ediyor. 

Denetim kontrollerinin önemli bir bileşeni olan e-Fatura, e-Arşiv Fatura, e-Defter ve e-İrsaliye gibi şirketlerin en kritik iş akışlarını oluşturan belgelerde meydana gelebilecek en ufak bir hata veya uyumsuzluk, büyük mali cezalara ve zaman kaybına sebep olabiliyor. Bazı IT yöneticileri ve uzmanları, bu ürünlerin her birini farklı tedarikçilerden temin ederek, kritik iş akışlarında oluşacak hata riskini dağıtarak azaltmayı hedefliyor ancak bu bakış açısı da diğer birçok riski ve verimsizliği beraberinde getiriyor. 

Farklı sağlayıcılardan ürün kullanımı, dijital dönüşüm sürecinin uzamasına, genel verimliliğin düşmesine, ERP yapılarının ve e-dönüşüm süreçlerinin karmaşıklaşmasına ve en önemlisi, riski dağıtarak azalttığını düşünen şirketlerin, herhangi bir aksaklık olduğunda destek almak için farklı yollar izlemek zorunda kalmasına neden oluyor. Bu durum da şirketlerin çözüm için harcadıkları toplam sürenin uzamasına yol açıyor. 

Tek servis sağlayıcı ile çalışmanın avantajları 

Farklı servis sağlayıcılarla çalışmak, şirketlerin dijital dönüşümünü sekteye uğratabilme potansiyeli taşırken, tek servis sağlayıcı ile çalışmak ise dijital dönüşüm sürecini kolaylaştıran pek çok avantaj sunuyor. Bunlar: 

Tek servis sağlayıcısını seçerken dikkat edilmesi gerekenler  

Tek servis sağlayıcı ile çalışmak isteyen şirketlerin, vergi uyumluluğu yönetiminde nelere ihtiyacı olduğunu bilmesi ayrı bir önem taşıyor. Şirketlerin dijital dönüşümünü sekteye uğramadan süreci doğru ve verimli bir şekilde yürütebilmek için; 

Global servis sağlayıcı ile çalışmanın avantajları 

Dijitalleşmenin mesafeleri ortadan kaldırarak dünyayı global bir köye dönüştürdüğü yadsınamaz bir gerçektir. Ticari faaliyetlerini genişleten ve kapasitelerini geliştiren şirketler dünyanın herhangi bir noktasında faaliyet gösterirken bambaşka ülkelerdeki şirketlerle ya da bireysel tüketicilerle ilişkilenebilir. Bu gibi durumlar faaliyet gösterilen ülkelerin yasal süreçlerini yakından tanımayı gerektirir. 

Şirketinizi bir adım öne taşır: Global servis sağlayıcıları farklı ülkelerden edindikleri deneyimlerle şirketlere hız ve zaman katarken, ticari faaliyetleri açısından şirketlerin rakiplerine oranla daha çok tercih edilmelerini sağlar. 

Süreçleri kolaylaştırır: Global pazarda büyümek isteyen şirketlerin önündeki en büyük zorluk, farklı ülkelerin yasal süreçlerine hâkim olamamaktır. Şirketler ana faaliyetlerini yerine getirmek için çabalarken yasal süreçler nedeniyle zaman, maliyet ve iş gücü kaybı yaşar. Global servis sağlayıcıları ülkelerin birbirinden farklı yasal süreçlerine tam uyum gösterirken şirketlere verimlilik katar, süreçlerde kolaylık sağlar. 

Global tek bir servis sağlayıcı verimliliği artırır: Global tek bir servis sağlayıcısı ile çalışmak şirketlerin hem yerelde hem de globalde rakiplerine oranla daha verimli iş süreçlerine sahip olmalarını sağlar. 

Webinarı İzleyin

16 Mart 2023 Perşembe günü düzenlenen webinarda; SAP S/4 HANA geçişi ve e-dönüşüm planlamasına dair merak edilenler ele alındı. Yayın kaydına buradan ulaşabilirsiniz.

2020’de Suudi Arabistan Zekat, Vergi ve Gümrük Kurumu (ZATCA), iki aşamadan oluşan e-faturaya geçiş sürecini ilan etmişti. Suudi Arabistan’daki e-fatura uygulamasının birinci aşamasında ülkede ikamet eden ve vergiye tabi olan tüm kişilerin faturalarını elektronik olarak kesmesi ve saklaması isteniyordu ve uygulama 4 Aralık 2021’den bu yana yürürlükteydi. ZATCA’nın 1 Ocak 2023 tarihinden itibaren uygulamaya koyacağı ikinci aşamada ek gereklilikler getiriliyor ancak  başlangıçta tüm mükellefler için zorunlu olmayacak. Öte yandan ZATCA, e-fatura uygulamasının ikinci aşamasındaki gerekliliklerin ülkede mukim olan tüm vergi mükelleflerini kademeli olarak kapsamasını planlıyor. 

Suudi Arabistan’daki e-fatura uygulamasının ikinci aşaması kimleri kapsıyor? 

ZATCA’nın ikinci aşamayı, daha küçük bir vergi mükellefi grubuyla başlayarak kademeli şekilde uygulaması bekleniyor. Daha birkaç gün önce, e-fatura kurallarına 1 Ocak 2023’ten itibaren uyması zorunlu olacak olan ilk vergi mükellefi grubu daha birkaç gün önce, 24 Haziran 2022’de açıklandı. ZATCA’nın açıklamasına göre, 2021 döneminde yıllık geliri 3 milyar riyalden (yaklaşık 800 milyon ABD doları) fazla olan vergi mükellefleri uygulama kapsamında olacak. 

Şimdiye kadar sadece birinci grup için eşik açıklandı. ZATCA, uygulama kapsamına girecek diğer vergi mükellefi gruplarını ve e-faturaya geçiş için son tarihleri daha sonra açıklayacak. ZATCA her bir vergi mükellefi grubunu en az altı ay önceden bilgilendirecek. 

Suudi Arabistan’da e-faturanın ikinci aşamasına uyum nasıl sağlanacak? 

İkinci aşamada vergi mükellefleri tüm e-faturalarını ve elektronik dekontlarını (alacak ve borç dekontlarını) XML formatında (UBL 2.0) oluşturmak zorunda. Fatura içeriğiyle ilgili ise farklı gereklilikler bulunuyor. Tüm e-faturalarda ve e-dekontlarda aşağıdakilerin yer alması zorunlu: 

Öte yandan vergi faturalarına (işletmeler arası – B2B) ve sadeleştirilmiş faturalara (işletmeler ile tüketiciler arası – B2C) ilişkin e-fatura gereklilikleri arasında farklılıklar var ve bu nedenle farklı türden faturalar için farklı API’ler geliştirildi. 

Vergi faturaları Sürekli İşlem Denetimi (CTC) rejimine tabi olacak. Açıklamak gerekirse; sistem onaylama e-faturası olarak kategorilendirilebilecek. XML fatura gerekli içeriklerle birlikte oluşturulduktan sonra, onayın API’si üzerinden tamamlanması için vergi dairesinin portalına (ZATCA platformuna) iletilecek. ZATCA platformu onay kanıtı olarak ZATCA’nın mührünü faturaya vuracak ve bu işlemden sonra fatura hukuki geçerlilik kazanacak. İmzalanan XML tedarikçiye geri gönderilecek ve böylece tedarikçi imzalı XML faturayı  ya da XML ile birlikte insanlar tarafından okunabilecek bir versiyonu  (gömülü XML içeren PDF A-3) göndereceğini belirleyebilecek. İnsanlar tarafından okunabilecek versiyon PDF A-3 (gömülü XML ile) formatında olmak zorunda. 

Sadeleştirilmiş faturalar ise CTC raporlama rejimine tabi olacak. Gerekli içeriklerle birlikte XML fatura oluşturulduktan sonra, tedarikçinin şifreli mührü kullanılarak imzalanacak. Ardından satıcı, faturanın basılı bir nüshasını alıcıya verecek. Vergi mükellefi 24 saat içinde imzalı XML’i, raporlama API’si üzerinden ZATCA platformuna bildirmek zorunda. 

Vergi mükelleflerinin e-faturaları elektronik formatta saklaması gerekiyor. Faturaların saklanmasına ilişkin belli başlı gereklilikler bulunuyor. Örneğin; ana kural olarak faturaların ülke içinde saklanması zorunlu ve sadece belli koşullarda faturaların yurt dışında depolanmasına izin veriliyor. E-Fatura çözümlerinin, vergi mükelleflerinin e-faturaları indirerek çevrimdışı ortamda depolamasına imkan tanıması gerekiyor. 

Harekete Geçin

Suudi Arabistan Dijital Vergi zorunluluklarını ve ihtiyaçlarını öğrenmek için bizimle iletişime geçin.

Fiyatlar her ay büyük bir hızla yükselmeye devam ederken enflasyonun herkesin aklındaki ilk gündem maddesi olması şaşırtıcı değil. İngiltere’deki verilere göre; son 12 ayda Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) 40 yılın en yüksek seviyesine gelerek, %9’a ulaştı. Dünyanın dört bir yanında hükümetler, küresel ekonomileri ayakta tutmak için tüketicilerin üzerindeki yükü azaltmanın yollarını arıyor. Birçok ülke KDV oranlarını geçici olarak düşürmek için acil bütçe görüşmeleri düzenlerken veya önerilerde bulunurken; belli başlı ürün ve hizmetlerde uygulanan KDV oranlarının azaltılması, en yaygın kullanılan yöntemlerden biri olarak öne çıkıyor.  

KDV oranlarının düşürülmesi için ülkelerin yaptığı öneriler 

Beklendiği gibi birçok ülke, ekonomilerini canlandırmak için KDV indirimleri veya buna benzer tedbirler açıkladı: 

Estonya, Hollanda, Letonya, Yunanistan ve Türkiye gibi ülkeler de tüketiciler için sürekli artan maliyetlerle mücadele etmek adına KDV indirimleri yönünde adımlar atıyor.  

Bu KDV indirimleri, Avrupa Komisyonu Üye Devletler’in gıda da dahil olmak üzere daha fazla ürün kaleminde vergi oranlarını düşürmesine izin veren yeni tedbirleriyle aynı dönemde gündeme geldi. Maliyetler arttıkça birçok üye devlet, KDV indirimleri konusunda bu yeni esneklikten faydalanmaya çalışacak gibi görünse de tüketici harcamalarının artmaya devam etmemesini sağlamak için KDV oranlarında indirime gidebilir. 

Harekete Geçin

Güncel dijital vergi zorunluluklarını ve ihtiyaçlarını öğrenmek için bizimle iletişime geçin.

Suudi Arabistan’daki e-fatura sistemi birbirinden farklı iki aşama halinde uygulamaya konuluyor. Birinci aşama, ülkede mukim ve vergiye tabi olan tüm kişiler için 4 Aralık 2021 itibarıyla başlamıştı. İkinci aşama ise 1 Ocak 2023’te uygulanmaya başlanacak. Zekat, Vergi ve Gümrük Kurumu (ZATCA) ise ikinci aşamanın başlatılması konusunda kayda değer bir ilerleme sağladı. 

E-Fatura portalının açılması 

İkinci aşamada, e-faturaların, elektronik alacak ve borç dekontlarının gerçek zamanlı olarak ZATCA’ya gönderilmesini sağlayacak olan Sürekli İşlem Denetimi (CTC) rejimi devreye girecek. İşletmeler arası faturalar bir onay mekanizmasına tabi olurken, işletmelerin müşterilere düzenlediği faturaların kesildikten sonraki 24 saat içinde vergi dairesinin platformuna bildirilmesi gerekecek. Bu nedenle ikinci aşamanın başlamasından çok önce ZATCA’nın e-fatura platformunu kullanıma alması bekleniyordu. 

Beklendiği gibi ZATCA, kısa süre önce E-Fatura Geliştirici Portalı’nın (Sandbox) açıldığını duyurdu. Kullanıcılar Sandbox’ı kullanarak ZATCA’nın platformunun entegrasyonunu deneyebilecek ve kayıt olduktan sonra bu platform üzerinden API’ler ve diğer gerekliliklerle ilgili ayrıntılara erişebilecek. 

E-Fatura kurallarında değişiklik önerileri 

ZATCA, e-fatura kurallarında belli değişiklik önerilerinde bulundu.  Önerilen değişiklikler 10 Haziran 2022’ye kadar kamuyla istişare edildi. 

Değişikliklerin amacı, yeni gereklilikler ortaya koymaktan ziyade var olan gerekliliklerden bazılarına açıklık getirme yönünde… (örn. Kriptografik Damga, hash değeri, sayaç, vb.) 

E-Fatura kapsamındaki mükellefler anons edildi 

ZATCA, 1 Ocak 2023’te başlayacak olan CTC rejimi kapsamını açıkladı. Yapılan açıklamaya göre, yıllık geliri 3 milyar riyal ve üzeri olan mükellefler bu tarihten itibaren e-fatura kurallarına uymak zorunda olacak. 

Sonraki adımlar 

E-Fatura kurallarıyla ilgili değişiklikler devam ediyor. Bu doğrultuda e-fatura kurallarıyla ilgili devam eden değişiklikler kapsamında geliştirici portalı kullanıma açıldı. 

 ZATCA ikinci aşamayı uygulamayı planlarken, farklı vergi mükellefi grupları için farklı takvimler takip edilecek.  

Harekete Geçin

Suudi Arabistan Dijital Vergi zorunluluklarını ve ihtiyaçlarını öğrenmek için

bizimle iletişime geçin.

Çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık

Çeşitlilik Birlikte Büyümemize Yardımcı Olur

Çeşitliliğe sahip bir iş gücü, benzersiz bakış açıları ve deneyimler getirerek bir şirketin genel büyümesine yardımcı olur. Farklılıkları kucaklamak, öğrenmeye açık olmak ve bilinmeyenle barışık olmak hem zenginleştirici… hem de kesinlikle gerekli.

“Sovos, herkesin fikirlerine ve katkılarına değer veren bir kültüre kendini adamıştır. Yeteneğiniz ve motivasyonunuz varsa, burada kariyerinizi ve şirketimizi büyütmeyi başaracaksınız.”
– Kevin Akeroyd, Sovos’un CEO’su
"Sovos, hepimiz organizasyonu birlikte büyütürken, yetenekli, bağlı ve ilham almış kişilerin profesyonel potansiyellerini geliştirebilecekleri bir ortam sunuyor."
– Sovos Başkanı ve CEO’su Andy Hovancik

Kapsayıcı Olun

Çalışanların tüm benliklerini güvenli bir şekilde işe getirebilecekleri bir ortam yaratmaya ve sürdürmeye kararlıyız. Kapsayıcı Olmak, Sovos’un temel değerlerinden biridir – bir iş olarak amacımıza ulaşmak için gerekli gördüğümüz bir değer . DEI girişimleri durağan değildir ve Sovos’ta kapsayıcı ortamımızı sürekli olarak geliştiriyoruz. Kapsayıcılık, başkalarıyla nasıl ilişki kurduğumuza yansıyan bir düşünme biçimidir. Her Sovosyalıyı, iş arkadaşları için bir kapsayıcılık ve aidiyet duygusunu teşvik edecek şekilde düşünmelerine, dahil olmalarına ve hareket etmelerine olanak tanıyan DEI farkındalığıyla güçlendirmeye inanıyoruz.

Sovos DEI'yi Nasıl Destekliyor?

CEO Aksiyonu

Sovos, çeşitliliğin ve kapsayıcılığın, iş dünyasının ele alabileceği ve alması gereken toplumsal bir sorun olduğu inancını paylaşan, dünyanın önde gelen 2.000’den fazla şirketi ve kuruluşundan oluşan benzersiz bir işbirliğine katıldı. İmzacı CEO’lar, farklı deneyimlerin ve bakış açılarının memnuniyetle karşılandığı ve takdir edildiği ve çalışanların çeşitlilik ve kapsayıcılığı tartışmak için kendilerini rahat ve güçlü hissettikleri iş yeri ortamları geliştirmeyi taahhüt eder. Burada daha fazla bilgi edinin.

Kodu Yeniden Yazmak

Sovos, yeni nesil mühendisler ve teknoloji liderleri olmaları için kesişen topluluklar, mentorluk, endüstri deneyimi ve eğitim kaynakları aracılığıyla üniversite, mezun ve teknoloji alanındaki erken kariyer kadınlarını destekleyen ve güçlendiren Rewriting the Code’un gururlu bir ortağıdır.

https://rewritingthecode.org/

Kadın İttifakı

Sovos, kadınların mesleki gelişimini destekler. Sovos Women’s Alliance, kadın çalışanlarımızın bağlantı kurmaları, iç ağlarını küresel olarak genişletmeleri ve destekleyici bir alanda hikayelerini paylaşmaları, öğrenmeleri ve rehberlik etmeleri için bir fırsattır.

İtalya, 2019’da bir onay süreci üzerinden elektronik fatura kullanımını zorunlu hale getiren ilk AB ülkesi olmuştu. O günden bugüne, KDV uyumundaki açıkları kapatmak üzere sürekli işlem denetimleri (CTC) sistemini iyileştirme konusunda istikrarlı bir şekilde ilerlemeye devam etti. 

Son yıllarda İtalya, farklı uygulamaları yürürlüğe koyarak sistemini kademeli şekilde genişletti. Aşağıdaki değişiklikler, hükümetin verimli ve geniş kapsamlı bir sistem yaratmak için eksik kalan hususlara çözüm getirmek ve daha geniş ölçekli denetim mekanizmaları getirmek için gösterdiği çabaları yansıtıyor. 

Aşağıdaki listede yer alan değişiklikler 1 Temmuz 2022’den itibaren uygulamaya konulacak. Bunlardan bazıları halihazırda gönüllülük esasında uygulanıyor, bazılarına uyum sağlamak için de kısa bir kanuni süre veriliyor. 

SDI üzerinden zorunlu sınır ötesi fatura bildirimi 

Esterometro adı verilen vergi bildirimi sisteminin devre dışı kalmasıyla birlikte, İtalya’daki vergi mükellefleri tüm sınır ötesi işlemlerini Sistema di Interscambio (SDI) üzerinden bildirmek zorunda olacak. Sınır ötesi faturaların onaylanması İtalyan CTC sisteminin kapsamında olmadığından, bu durum merkezileşme yönünde net bir adım teşkil ediyor. 

Vergi mükellefleri, faturaları, FatturaPA formatı dahil olmak üzere, kabul edilen herhangi bir şekilde almaya ve kesmeye devam edebilecek ancak, KDV bildiriminin SDI üzerinden FatturaPA formatı kullanılarak yapılması gerekecek. Ocak 2022’den bu yana bu işlem isteğe bağlı olarak yapılabiliyor. 

Yeni vergi mükellefleri e-fatura uygulamasının kapsamına giriyor 

İtalya kısa süre önce e-fatura uygulamasının kapsamını genişletti ve yeni vergi mükellefi gruplarını uygulama kapsamına aldı:  

Vergi mükelleflerinin uygulamaya hazırlanması için 1 Temmuz 2022’den 30 Eylül 2022’ye kadar olmak üzere kısa bir süre tanındı. Bu dönemde söz konusu vergi mükellefleri, yaptıkları işlemlerin e-faturalarını bir sonraki ayın içinde herhangi bir ceza ödemeden kesebilecek. 

Yeni uygulamada aynı zamanda 25.000 Euro’ya kadar yıllık geliri veya ücreti olan mikro girişimlerin SDI üzerinden e-fatura kesmesi ve onaylatması zorunlu olacak ancak, bu zorunluluk Ocak 2024’ten itibaren geçerli olacak. 

İtalya ile San Marino arasında zorunlu e-fatura kullanımı 

İtalya’daki CTC uygulamasının ardından İtalya ve San Marino, daha modern ve onaya dayalı bir sistem üzerinden iki ülke arasında fatura alışverişi sağlamak amacıyla görüşmelere başladı. Öngörülen sistemde vergi mükelleflerinin e-faturaları FatturaPA formatını kullanarak kesmesi ve onaylaması gerekecek. Bu, “dört köşeli” bir model kurularak sağlanacak ve İtalya’daki SDI sistemi, İtalyan vergi mükellefleri için erişim noktası olurken, San Marino tarafında SDI’nın muadili olarak HUB-SM platformu kullanılacak. 

Uygulama, İtalya’da ikamet eden, kurulu ve kimlik sahibi olan vergi mükellefleri için San Marino’ya gönderilen malların satışını kapsıyor. İtalya’ya mal satışı yapabilmek için, San Marino Cumhuriyeti tarafından verilen kimlik belgesine sahip bir ekonomik işletmeci tarafından e-fatura kesilmiş olması gerekecek. Bu uygulamanın önemli bir etkisi, Esterometro üzerinden bildirim zorunluluğunun ortadan kalkması olacak. 

Uygulamaya gönüllü geçiş aşaması Ekim 2021’de başladı.   

Değişime hazırlanmak 

2022’nin ikinci yarısının başlamasıyla birlikte ciddi değişiklikler hayatımıza girecek ve Temmuz ayı yaklaşırken vergi mükelleflerinin bu değişikliklere uyum sağlamak için sınırlı süresi var. Yeni gerekliliklerin şirketinizi nasıl etkileyeceğini anlamak, düzenlemelere uyum sağlamanıza ve gereksiz hatalardan kaçınmanıza yardımcı olacaktır. 

Harekete Geçin

İtalya’nın zorunlu e-fatura uygulaması hakkında sorularınızı ekibimize ileterek e-dönüşüm yolculuğunuzu planlayabilirsiniz.

1 Nisan 2023’te gönüllü uygulamadan zorunlu e-fatura uygulamasına geçilmesi bekleniyor.

Polonya’da vergi mükellefleri 1 Ocak 2022’den bu yana isteğe bağlı olarak ülkenin Ulusal E-Fatura Sistemini (KSeF) kullanarak yapılandırılmış fatura (e-fatura) kesebiliyor; yani elektronik fatura da basılı fatura da hala kabul ediliyor. KSeF sisteminin yürürlüğe girmesi, tüm Avrupa’da vergi dolandırıcılığının daha hızlı ve etkili şekilde tespit edilebilmesi için sürekli işlem denetimi (CTC) mekanizmalarının kurulmasının ardından Polonya’da yaşanan dijital dönüşümün bir parçası oldu.

KSeF sistemi sayesinde vergi mükellefleri elektronik fatura kesebiliyor ve alabiliyor. Sistem, Avrupa’da ekonomik olaylarla ilgili bilgi paylaşımı için kullanılan, en ileri teknoloji araçlarından biri. Sistem üzerinden kesilen yapılandırılmış faturalar, Maliye Bakanlığı’nın hazırladığı fatura şablonuna göre hazırlanıyor. Kesilen faturalar finans ve muhasebe sisteminden bir arayüz (API) üzerinden merkezi veri tabanına (KSeF) gönderiliyor. Bu aşamadan sonra artık fatura sistemde hazır bulunuyor ve alıcı tarafından indirilebiliyor.

Polonya’nın istisna talepleri

5 Ağustos 2021’de Polonya Cumhuriyeti, Polonya’daki KDV mevzuatına göre fatura kesilmesi gereken tüm işlemler için Ulusal E-Fatura Sistemi (KSeF) üzerinden elektronik fatura kesme zorunluluğu getirmek amacıyla KDV Direktifi’nin 218, 226 ve 232. maddelerinden muaf tutulmak üzere talepte bulundu.

Ardından 9 Şubat 2022’de Polonya talebini değiştirerek, KDV Direktifi’nin sadece 218 ve 232. maddelerinden muaf tutulmayı talep etti ve e-fatura kullanma zorunluluğunun sadece Polonya sınırları içinde bulunan vergiye tabi kişiler için geçerli olacağını belirtti.

Polonya, elektronik fatura kesmeyi herkes için zorunlu hale getirmenin, KDV dolandırıcılığıyla mücadele etme ve vergi tahsilatını sadeleştirme anlamında ciddi faydalar sağlayacağını düşünüyor. Üstelik bu tedbirin uygulanması, kamu sektörünün dijitalleşmesini hızlandıracak.

Avrupa Komisyonu’nun muafiyet kararı

KDV Direktifi’nin 218. maddesinden anlaşıldığı üzere, Üye Devletler tüm belgeleri ve iletileri fatura olarak basılı veya elektronik formatta kabul etmek zorunda. Polonya, vergi idaresi tarafından sadece elektronik formattaki belgelerin fatura olarak kabul edilmesi amacıyla KDV Direktifi’nin yukarıda bahsedilen maddesinden muaf tutulmayı talep etti.

Ayrıca, KDV Direktifi’nin 232. maddesi kapsamında elektronik fatura kullanımı, alıcının kabul etmesine bağlı. Dolayısıyla Polonya’da zorunlu elektronik faturanın uygulanması için bu maddeden muafiyet gerekiyor. Yani fatura kesen tarafın basılı olmayan fatura göndermek için alıcıdan onay istemek zorunda kalmaması gerekiyor. Şu anda Polonya’daki KDV yasasının 106. maddesi kapsamında elektronik fatura kullanmak için fatura alıcısından onay almak gerekiyor ve bu durum zorunlu elektronik fatura uygulamasını engelliyor.

Avrupa Komisyonu’nun 30 Mart 2022’de açıkladığı üzere, Polonya’ya 2006/112/EC sayılı Direktifin 218. ve 232. maddelerinden muafiyet hakkı tanındı. Karar, AB Konseyi’nden nihai onay alındıktan sonra 1 Nisan 2023 ile 31 Mart 2026 tarihleri arasında geçerli olacak. Uygulamanın 1 Nisan 2023’ten itibaren zorunlu hale gelmesi bekleniyor.

KSeF vergi mükellefi uygulaması ufukta

Polonya Maliye Bakanlığı, vergi mükelleflerinin KSeF kullanarak elektronik fatura kesmesi ve kullanabilmesi için ücretsiz bazı araçlar sunacak:

31 Mart 2022 tarihinde Maliye Bakanlığı, KSeF Vergi Mükellefi uygulamasının test sürümünün 7 Nisan 2022’de kullanıma sunulacağını açıkladı. Böylece KSeF’ten yetkilerin yönetimi, fatura kesme ve alma işlemleri gerçekleştirilebilecek.

Sonraki adımlar

Avrupa Komisyonu’nun yayınlanan kararıyla birlikte Polonya, e-fatura zorunluluğunun bir sonraki uygulama aşamasına geçmiş oldu. AB Konseyi’nin onayı alındıktan sonra (bu onay sadece bir formalite ve birkaç hafta içinde verilmesi bekleniyor), sonraki adımlar atılacak. Daha sonra Maliye Bakanlığı, işletmelerin yeni çözümlere ayak uydurması için yeterli süre tanıyarak Polonya’da genel e-fatura zorunluluğunu uygulamaya başlayacak.

Harekete Geçin

Güncel dijital vergi zorunluluklarını ve ihtiyaçlarını öğrenmek için

bizimle iletişime geçin.

Dünyanın dört bir yanında hükümetler, KDV tahsilatını iyileştirip güçlendirirken vergi kaçakçılığıyla mücadele etmek için sürekli işlem denetimi (CTC) rejimlerini uyguluyor. AB’deki en büyük KDV açığına (2019’da %34,9) sahip olan Romanya, CTC’leri uygulamada en hızlı hareket eden ülkelerden biri. Aralık 2021’de Romanya, 1 Temmuz 2022’den itibaren işletmeler arası (B2B) işlemlerde yüksek riskli mali ürünler için e-Factura sisteminin kullanımının zorunlu olacağını açıkladı ve şimdiden bir sonraki adımı atmaya başladı.

Romanya e-irsaliye sistemi

Maliye Bakanlığı kısa süre önce, 1 Temmuz 2022’den itibaren ülke topraklarında belli ürünlerin izlenmesi için zorunlu e-irsaliye sistemini yürürlüğe koyan bir Acil Durum Yönetmeliği (Yönetmelik) taslağını yayınladı. Bu e-irsaliye sistemi, Maliye Bakanlığı, Ulusal Mali İdare Kurumu (ANAF) veya Romanya Gümrük İdaresi seviyesinde mevcut bilgi teknoloji sistemleriyle bağlantılı olacak.

Yönetmelik’e göre, yüksek mali riskli ürünlerin taşınacağı, malların bir noktadan başka bir noktaya taşımasından önce, taşımanın başlamasından en fazla üç takvim günü önceden e-irsaliye sisteminde bildirilecek.

Bildirimde aşağıdaki hususlar yer alacak:

Bildirimin ardından sistem benzersiz bir kod (ITU kodu) oluşturacak. Bu kod, taşıma belgeleriyle birlikte fiziksel veya elektronik formatta, taşınan mallara eşlik edecek. İlgili yetkililer, taşıma güzergahı üzerinde bildirimi ve malları bu sayede doğrulayabilecek.

Burada akla gelen ilk soru, yüksek mali riskli ürünlerin tanımının ne olduğu. Romanya Maliye Bakanlığı, zorunlu e-Factura sistemi için yüksek mali riskli ürünlerin bir listesini hali hazırda oluşturmuştu. Yüksek riskli ürünlerin tanımı bakımından iki sistem arasında farklılıklar bulunuyor olsa da ürünlerin büyük oranda aynı olduğunu söylemek mümkün.

Taşınanlar arasında hem yüksek mali riskli mallar hem de yüksek mali risk kategorisine girmeyen diğer mallar bulunuyorsa, taşınanların tamamının e-irsaliye sisteminde beyan edilmesi gerekiyor.

Hangi taşıma işlemleri kapsama giriyor?

Romanya e-irsaliye sistemi, ülke topraklarında yüksek riskli mallarla ilgili taşıma işlemlerini izlemek amacıyla kuruldu.

Bu işlemler aşağıdakileri içeriyor:

Diplomatik misyonlar, konsolosluklar, uluslararası kuruluşlar, NATO’ya üye yabancı devletlerin silahlı kuvvetleri veya sözleşmelerin ifasıyla bağlantılı olarak malların taşınması işlemleri, e-irsaliye sistemi kapsamına girmeyecek.

Bundan sonra ne olacak?

1 Temmuz 2022 itibarıyla, yüksek mali riskli ürünlerin taşınmasında e-irsaliye sisteminin kullanılması zorunlu olacak.

E-irsaliye sistemine ilişkin kurallara uymayan şahıslara 50.000 LEI’ye (yaklaşık 10.000 Euro), tüzel kişilere 100.000 LEI’ye (yaklaşık 20.000 Euro) kadar para cezası verilecek. Ayrıca, beyan edilmeyen mallara da el konulacak.

Harekete Geçin

Güncel dijital vergi zorunluluklarını ve ihtiyaçlarını öğrenmek için bizimle iletişime geçin.

Güncelleme: 29 Şubat 2024, Inês Carvalho tarafından

Ocak 2023’ten bu yana Romanya’nın zorunlu e-taşıma sistemi, belirli malların ulusal topraklarda taşınmasını izlemektedir. E-ulaşım sistemi, Romanya’nın e-faturalama sistemine paralel olarak çalış maktadır.

Bu blog, Romanya’nın e-ulaşım sistemi hakkında neyin ve kimin kapsamında olduğu, belge formatı ve uyumsuzluk cezaları dahil olmak üzere sık sorulan soruları yanıtlıyor.

Hangi ulaşım kapsamındadır?

Ocak 2023’ten itibaren Romanya e-taşıma sistemi, yüksek mali riskli malların ulusal topraklarda taşınmasını izliyor.

Kapsamdaki ulaşım şunları içerir:

Taşıma türüne ek olarak, kapsam içerisindeki karayolu taşıtları kategorileri aşağıdaki gibidir:

  1. Maksimum izin verilen kütlesi (MAM) en az 3,5 ton olan karayolu taşıtları ve
  2. Toplam brüt kütlesi minimum 500 kg veya toplam değeri 10.000 Leu’den fazla olan yüksek mali riskli mallarla yüklenmiştir (yaklaşık. 2.000€)

Bu kapsama girmeyen yüksek mali riskli malların taşınmasının Romanya’nın e-nakliye sisteminde beyan edilmesi gerekmez.

Diplomatik misyonlara, konsolosluklara, uluslararası kuruluşlara, yabancı NATO Üye Devletlerinin silahlı kuvvetlerine yönelik veya sözleşmelerin yürütülmesi sonucu yapılan malların taşınması RO e-Taşıma sistemi kapsamında değildir.

15 Aralık 2023‘ten itibaren e-taşıma görevinin kapsamı, tüm malların uluslararası taşımacılığını içerecek şekilde genişletildi. Değişiklik hemen yürürlüğe girmesine rağmen, 1 Temmuz 2024’e kadar bir ödemesiz süre var ve bundan sonra cezalar uygulanacak.

Romanya’nın e-ulaşım sisteminde beyan edilmesi gereken yüksek mali riskli ürünler nelerdir?

Romanya Ulusal Mali İdare Ajansı (ANAF), e-faturalama sistemi (E-Factura) ile aynı kriterleri kullanarak yüksek mali riskli ürünlerin bir listesini birkaç farklılık ile oluşturdu.

E-taşıma sistemi için yüksek mali riskli ürünlerin ürün kategorileri şunlardır:

  1. Sebzeler, bitkiler, kökler ve yumrular, gıda maddeleri
  2. Yenilebilir meyveler; narenciye veya kavun kabuğu
  3. İçecekler, alkollü içecekler ve sirke
  4. Tuz; kükürt; topraklar ve taşlar; sıva, kireç ve çimento
  5. Örme veya tığ işi giysiler ve giyim aksesuarları
  6. Örme veya tığ işi hariç giyim ve giyim aksesuarları
  7. Ayakkabı, çorap
  8. Dökme demir, demir ve çelik

Taşıma hem yüksek mali riskli malları hem de yüksek mali risk kategorisi dışındaki malları içeriyorsa, nakliye Romanya e-taşıma sisteminde beyan edilmelidir.

Romanya e-ulaşım sistemi nasıl çalışır?

Romanya’nın e-ulaşım sistemi, Romanya e-faturalama sistemi de dahil olmak üzere vergi makamları portalı olan Sanal Özel Alan (SPV) aracılığıyla çalışır durumda. E-taşıma sistemi, bir API veya Maliye Bakanlığı tarafından sağlanan ücretsiz bir uygulama aracılığıyla kullanılabilir.

Romanya’daki e-taşıma platformuna kimlerin rapor vermesi gerekiyor?

E-taşıma platformunda taşıma verilerini raporlaması gereken kuruluşlar aşağıdaki gibidir:

  1. gümrük ithalat beyannamesinde belirtilen ithalatçı;
  2. gümrük ihracat beyannamesinde belirtilen ihracatçı;
  3. Romanya’daki alıcı, topluluk içi mal alımı durumunda;
  4. Romanya’daki tedarikçi, yurtiçi işlemler (yalnızca yüksek mali riskli ürünler) veya topluluk içi mal tedariki durumunda;
  5. depozitör, transit halindeki topluluk içi işlemlere tabi mallar söz konusu olduğunda, hem Romanya’da depolamak veya bir veya daha fazla mal sevkiyatından yeni bir sevkiyat oluşturmak için boşaltılan mallar için hem de depolandıktan sonra veya bir veya daha fazla mal sevkiyatından ulusal topraklarda yeni bir sevkiyat oluşturulmasından sonra yüklenen mallar için depozitör.

RO e-taşıma sistemine hangi bilgilerin gönderilmesi gerekiyor?

Bildirici, aşağıdakileri içeren resmi şemayı izleyerek bir XML formatı dosyası göndermelidir:

Romanya’da e-ulaşım sistemine uyulmaması için para cezaları nelerdir?

E-taşıma sistemi kurallarına uyulmaması 50.000 RON’a ulaşan para cezasına neden olacaktır (yaklaşık. bireyler için 10.000€ ve 100.000 RON (yaklaşık. 20.000€) tüzel kişiler için. Ayrıca, beyan edilmemiş malların değerine el konulacaktır.

Uluslararası mal taşımacılığı ile ilgili olarak, ‘yüksek mali risk’ kategorisine giren mallar dışında, para cezaları ancak belirlenen ödemesiz süre sona erdikten sonra Temmuz 2024’ten itibaren uygulanacaktır.

RO e-taşıma raporlamasını otomatikleştirme

Sovos ile yükümlülüklerinizin üstesinden gelin. Uzman çözümümüzle giden eWayBill ve çok daha fazlasını haritalayın, temizleyin, düzeltin, onaylayın ve silin.

Uyumun asıl anahtarı bugünün ötesine bakmaktır; Neyin geleceğini biliyorsanız, her zaman hazırlıklı olabilirsiniz. Sovos, hem Romanya’da hem de iş yaptığınız her yerde, şimdiki ve gelecek için ideal uyumluluk ortağınızdır ve tek bir küresel çözüm sunar. Ris@@ kin doğru tarafında olduğunuzdan emin olmak için uzmanlarımızla konuş un.

Artık birçok işletme “uluslararasıticari işlemlere dahil olacak: bir ülkedeki işletme başka bir ülkedeki müşteriye mal satacak ve genellikle bu malların teslimatını da kendisi gerçekleştirecek. Ticaretin iki veya daha fazla vergi bölgesinde ve AB içindeki bir müşteriyle Birleşik Krallık gibi üçüncü bir ülkedeki tedarikçi arasında yapılması ihtimali, kaçınılmaz olarak farklı karmaşıklık düzeylerinde KDV zorluklarını gündeme getirecek. 

İşletmelerle müşteriler arası (B2C) ticari işlemlere kıyasla, işletmeler arası (B2B) işlemler yapan tedarikçiler farklı zorluklarla karşılaşacak. Bu yazıda B2B işlemlere odaklandık. 

Birleşik Krallık’ta bulunan bir tedarikçinin Birleşik Krallık’ta üretilen malları AB içindeki müşterilere tedarik etmek için sözleşme yaptığını varsayalım. 

AB’ye mal ithalatı 

Dikkat edilmesi gereken ilk konu, AB içindeki müşterilere malların teslim edilmesi için malların AB gümrük sınırlarından geçirilmesi gerektiğidir. Ve bu, tedarik zinciri yönetimi için ilk noktadır. 

Malları AB’ye kim ithal edecek ve önemli hususlar neler? 

Müşterinin başlangıç noktası muhtemelen tedarikçiden malları ithal etmesinin istenmesi ve müşterilerini memnun etmek isteyen bir satış temsilcisinin bunu kabul etmesidir. Peki bu durum tedarikçi için bir sorun mu? EVET!

Gümrükte dikkat edilecek hususlar 

Satış temsilcisi Teslim Şekilleri “gümrük resmi ödenmiş olarak teslim edilecek (DDP)” olan bir siparişle hoşnut bir şekilde geri döner – ancak bu, sevinilecek bir durum mudur? 

“Gümrük resmi ödenmiş olarak teslim edilecek” demek, tedarikçinin, malları müşterinin bulunduğu ülkede KDV uygulaması açısından yerel bir satış yapılmak üzere teslim etmesi gerekiyor demektir. Bu durumda, Birleşik Krallık’taki tedarikçinin malları AB’ye ithal etmesi gerekir ve bu ilk sorunu ortaya çıkarır. 

Birlik Gümrük Kodu (UCC) kapsamında, malları gümrük yetkilisine sunan firma (beyan eden), AB içinde kurulmuş bir işletme olmalıdır. AB içinde kurulmuş olan ve mal ithalatı yapan bir işletme hem ithalatçı hem de beyan eden firma olabilir. AB sınırları dışında kurulmuş olan bir işletme ithalatçı olabilir ancak beyan eden firma olamaz. Bu durumda AB dışındaki ithalatçı, AB içinde kurulmuş bir işletmeyi “dolaylı gümrük komisyoncusu” olarak tayin etmelidir. Bu gümrük komisyoncusu, ödenmesi gereken gümrük vergilerinden müştereken ve müteselsilen sorumlu olacaktır ve riskler nedeniyle bu hizmetleri veren çok fazla firma bulunmamaktadır. Bu nedenle satıcı, gerekli teslimatı zamanında yapmak – veya genel olarak teslimat yapabilmek – için dolaylı gümrük komisyoncusu olarak çalışacak birini bulamadığında sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getiremeyebilir. 

Yerel KDV konularını anlamak 

Bir tedarikçi, bu engeli aşmayı başarırsa, ardından satışta uygulanan yerel KDV konusu gelir. Tedarikçi KDV için kayıt yaptırıp satış faturasına KDV mi uygulamalıdır, yoksa sorumlu sıfatı ile KDV mi geçerlidir? Ve müşteri, tedarikçinin sınırda ödediği, geri ödenmeyen gümrük masraflarını ödeyecek midir? 

Buradaki önemli husus, DDP koşullarıyla imzalanan bir sözleşmenin satış ekibi için daha kolay olması ancak ileride ciddi sorunlara neden olabilmesidir. Birleşik Krallık’taki tedarikçiler, mümkün olan durumlarda DDP’den farklı teslim koşulları üzerinde anlaşmaya çalışmalıdır. 

AB içindeki depo tesisleri 

Birleşik Krallık’taki bazı tedarikçiler, gecikme olasılığını azaltmak amacıyla teslimatlarını yapmak için AB içinde depo tesisleri kuruyor. Hem KDV’yi hem de doğrudan vergileri etkileyebilecek bir konu, deponun kalıcı veya sabit bir kuruluş sayılıp sayılmadığı sorusudur. Bu yazıda biz sayılmadığını varsayıyoruz – ancak kalıcı bir kuruluşun bulunması durumunda dolaylı gümrük komisyoncusu görevlendirmeye gerek kalmaz.  

İthalatta KDV nasıl yönetilmeli 

Birleşik Krallık’taki tedarikçi, malları AB’deki depoya getirdikten sonra, müşterilere teslimat yapacaktır. Burada önemli bir husus, ithalat KDV’sinin nasıl ödeneceğidir. Bazı Üye Devletler, sorumlu sıfatıyla ithalat KDV’sini KDV iadesine kadar erteleme imkânı sunuyor. Bu gibi durumlarda, kurallara uyulduğu ve işletme KDV’yi tam olarak geri alabildiği müddetçe ithalat KDV’si indirimi yapılabiliyor. Mallar, ithalat KDV’sinin önce ödendiği ve daha sonra kesildiği bir Üye Devlete ithal ediliyorsa, bu işlemin nerede yapılacağı konusu önem kazanıyor. Halihazırda KDV kaydı varsa, KDV normal şekilde KDV iadesi üzerinden geri alınabiliyor. Ancak, ithalatın yapıldığı Üye Devlette yurtiçi satışlar için sorumlu sıfatıyla KDV mekanizması varsa, AB’de kurulu olmayan bir tedarikçinin ithalat KDV’sini geri alması için 13. Direktif kapsamında başvuruda bulunması gerekiyor. Bu durumun söz konusu olduğu Üye Devletlerden biri İspanya, zira burada mütekabiliyet kuralları uygulanıyor ve bu nedenle tüm işletmeler 13. Direktif kapsamında talepte bulunamıyor. 

Dolayısıyla, bir tedarikçi AB içinde bir depo kullanmayı veya DDP üzerinden satış yapmayı planlıyorsa, ilk olarak olası akışların haritasını çıkarması ve ardından KDV ile ilgili olumsuz bir durumun oluşabileceğini anlamak için KDV muamelesini belirlemesi gerekiyor. Bu tip depo işlemlerindeki planlama fırsatlarını ve olası tuzakları başka bir yazıda inceleyeceğiz. 

Harekete Geçin

Güncel dijital vergi zorunluluklarını ve ihtiyaçlarını öğrenmek için bizimle iletişime geçin.

Kasım 2021’de Belçika Başbakanlık Arşiv Dairesi, işletmelerle kamu kurumları arasındaki (B2G) belli başlı işlemlerde uygulanan e-fatura zorunluluğunu genişletmek için ülkedeki kamu ile yapılan tüm işlemlerde e-fatura kullanma zorunluluğu getiren bir Taslak Kraliyet Kararnamesi yayınladı. Bu zorunluluk, belli bölgelerin (Brüksel, Flanders, Wallonia) merkezileşmiş kamu kurumlarının tedarikçileri için zaten uygulanmaktaydı. Ancak ileride uygulama, Belçika’daki tüm bölgeleri kapsayacak. 

Aşamalı yaklaşım

Belçika’da kamu kurumlarının tedarikçileri için e-fatura kesme zorunluluğu, aşağıdaki aşamalı yaklaşım ile hayata geçecek: 

2014/55/EU sayılı Direktifin iç hukuka aktarılmasının ardından, Belçika’daki tüm devlet kurumları kamu ihalelerinde e-fatura almak ve işlemek zorunda. Bu yeni ulusal mevzuat ile Direktifin kapsamı genişletiliyor ve tüm tedarikçilerin federal hükümete e-fatura kesmesi zorunlu hale getiriliyor.

İşletmeler arası işlemlerde e-fatura zorunluluğuna doğru yolculuk sürüyor 

B2G işlemlerde yaşanan bu gelişmeler hikayenin sonu değil, sadece başlangıcı. Belçika Maliye Bakanı Vincent Van Peteghem, Ekim 2021’de yaptığı duyuruda kamunun B2G işlemlerde e-fatura zorunluluğunu işletmeler arası (B2B) işlemlere de getirmeyi istediğini belirtmişti. Ancak resmi kaynaklar henüz zorunluluğun ve gelecekteki uygulamanın ayrıntılarına ilişkin resmi bilgi paylaşmadı. Duyumlarımıza göre, B2B işlemlerde e-fatura zorunluluğuna ilişkin mevzuat teklifi 2022’de yayınlanacak ve uygulama süreci 2023’te gerçekleşecek. 

Öte yandan, geçen hafta çıkarılan ve AB’de uyumlu ve zorunlu e-fatura uygulamasını güçlü şekilde destekleyen Avrupa Parlamentosu Tasarısı konusunda görünüşe göre Belçika sabırlı davranacak ve en azından Komisyon AB’de e-fatura ve raporlama konularının nasıl yönetileceğine ilişkin bir öneri hazırlayana kadar bekleyecek. 

Harekete Geçin

Güncel dijital vergi zorunluluklarını ve ihtiyaçlarını öğrenmek için bizimle iletişime geçin.

E-fatura alanında son dönemde gördüğümüz diğer birçok ulusal inisiyatifin aksine, Avustralya’nın işletmeler arası faturalar için sürekli işlem denetimlerini veya hükümet portalının kullanımını gündeme alma planı bulunmuyor.

Yakın zamandaki kamuoyuyla istişare sürecinden anlaşıldığı kadarıyla, şu anda Avustralya’da asıl hedef işletmelerin elektronik faturaya geçişini hızlandırmanın yollarını bulmak. Bu istişare süreci, hükümetin Kasım 2020’de başlattığı ve işletmelerin nezdinde e-fatura kullanımının değerini artırma ve iş farkındalığını ve kullanımını yaygınlaştırma konusunda hükümetin ciddi bir çaba göstermesini sağlayan “İşletmelerin e-faturaya zorunlu olarak geçmesi için seçenekler” konulu bir önceki girişimin inşa ettiği temel üzerinden ilerliyor.

Avustralya hükümeti tüm hükümet kurumları için 1 Temmuz 2022’den itibaren PEPPOL üzerinden e-fatura almayı zorunlu hale getirmenin yanı sıra, işletmeler arası işlemlerde de e-fatura kullanımını yaygınlaştırmaya çalışıyor ancak bunun için işletmelere elektronik fatura zorunluluğu getirme yöntemini kullanmak istemiyor. Bunun yerine İşletmelerin e-Fatura Hakkı (BER) uygulaması öneriliyor.

İşletmelerin e-Fatura Hakkı (BER) Nedir?

Hükümetin önerisi kapsamında işletmeler, ticaret yaptıkları kuruluşlardan kağıt fatura yerine PEPPOL ağı üzerinden e-fatura göndermelerini isteme hakkına sahip olacak.

İşletmelerin bu talepleri göndermek ve almak için sistemlerini PEPPOL üzerinden e-fatura alabilecek şekilde kurmaları gerekecek. İşletmeler bu sistemi kurduktan sonra, ‘hakkını’ kullanabilecek ve diğer şirketlerin PEPPOL üzerinden e-fatura göndermesini talep edebilecek.

Mevcut öneriye göre BER üç aşamada uygulanacak; ilk aşamada büyük işletmeler, sonraki aşamalarda ise küçük ve orta ölçekli işletmeler uygulama kapsamına alınacak. BER için olası uygulama takvimi aşağıdaki şekilde olacak:

E-faturaya geçişi desteklemek için ilave tedbirler

Avustralya’da işletmeler arası e-fatura kullanımını yaygınlaştırmaya dönük BER girişimi, işletmeleri bu yönde desteklemek üzere önerilen diğer bazı girişimlerle de destekleniyor. Bu tedbirlerden biri, PEPPOL sistemiyle uyumlu elektronik veri değişimi (EDI) ağlarının kurulması. Özellikle birden fazla EDI sistemi kullanan büyük işletmelerle iş yapan küçük işletmeler için EDI ağları, PEPPOL sistemi üzerinden e-fatura kullanımının yaygınlaşmasını engelleyeceğinden, birden fazla EDI sistemi kullanan işletmeler için PEPPOL sistemiyle uyumlu EDI ağlarının kurulması masrafları azaltabilir. Ayrıca hükümet, e-fatura kullanımını, satın almadan ödemeye kadar olan tüm sürece (P2P) yaymayı değerlendiriyor. E-faturayı da kapsayan verimli ve standartlaştırılmış bir P2P sisteminin benimsenmesi gündeme gelirse, işletmeler e-fatura kullanımından daha fazla değer elde edebilir.

Son olarak, e-faturanın ödemelerle entegrasyonu da e-fatura kullanımını artırmak için önerilen yöntemlerden bir diğeri. Bu sayede işletmeler, tedarikçilerden gelen faturaları doğrudan kendi muhasebe yazılımlarına alabilecek ve bu faturaları kendi ödeme sistemleri üzerinden ödeyebilecek.

Önerilen tedbirlerin e-faturanın yaygınlaştırmasını hızlandırmada ne kadar etkili olacağı ve zorunlu e-fatura kullanımı tüm dünyada yaygınlaşırken Avustralya hükümetinin e-fatura zorunluluğu getirmemekle doğru kararı verip vermediğini ileride göreceğiz.

Harekete Geçin

Güncel dijital vergi zorunluluklarını ve ihtiyaçlarını öğrenmek için bizimle iletişime geçin.

İspanya Maliye Bakanlığı, işletmelerin ve meslek sahiplerinin faturalandırma süreçlerini destekleyen yazılım ve sistemlere ilişkin gereklilikleri belirleyecek olan düzenleme taslağını yayınladı. Yeni yasa, mevcut fatura kesme süreçlerini ciddi şekilde etkileyecek. Düzenlemeye göre Ocak 2024’ten itibaren fatura içeriğine ilişkin kare kod gibi yeni gerekliliklerin uygulanması ve fatura kayıtlarının oluşturulması zorunlu olacak.

Düzenleme aynı zamanda İspanya’daki ticaret sektörünü, özellikle de KOBİ’leri, mikro girişimleri ve serbest çalışanları dijitalleşmenin taleplerine uyumlu hale getirmeyi amaçlıyor. Bunun için işletmelerin ve girişimcilerin muhasebe, faturalandırma ve yönetim süreçlerini destekleyen bilgisayar programlarının standartlaştırılması ve modernleşmesi gerekli görülüyor.

Düzenlemenin kapsamı

Düzenleme, herhangi bir ekleme, eksiklik veya değişiklik olmadan fatura kayıtlarının bütünlüğünün ve korunmasının sağlanması, erişilebilir, okunabilir ve izlenebilir olması ve değiştirilemeyecek şekilde tutulmasını sağlamak için sistemlerin uyması gereken gereklilikleri ortaya koyuyor.

Aşağıdaki vergi mükellefleri, düzenlemede yer alan yeni kurallara tabi olacak:

Yukarıdaki kategoriler kapsamına girmeyen şirketler düzenlemelere uymak zorunda değil ancak söz konusu kategorilerde yer alan şirketler 1 Ocak 2024’ten itibaren bilgisayar sistemlerini bu düzenlemeye uygun hale getirmekle yükümlü.

Fatura içeriğine ilişkin yeni gereklilikler: Tanımlama kodu ve kare kod

İşletmelerin ve serbest çalışanların faturalandırma süreçlerini destekleyen bilgisayar sistemleri veya elektronik sistemler ve programlar tarafından oluşturulan faturalarda, Maliye Bakanlığı’nın belirlediği teknik ve işlevsel özelliklere uygun şekilde oluşturulmuş bir alfa numerik tanımlama kodunun ve kare kodun yer alması gerekiyor.

Faturalandırma sisteminin gereklilikleri

Faturalandırma süreçlerini destekleyen bilgisayar sistemlerinin aşağıdakileri yapabilmesi gerekiyor:

Bu amaçlarla tüm bilgisayar sistemlerinin düzenlemede belirtilen tüm gerekliliklere uyacaklarını bir “sorumluluk açıklamasıyla” göstermesi isteniyor. Maliye Bakanlığı, daha sonra yeni bir düzenlemeyle söz konusu sorumluluk açıklamasında asgari olarak yer alması gereken hususları belirleyecek.

Faturalandırma kaydının içeriği ve kayıtların isteğe bağlı olarak iletilmesi

Faturalandırma kayıtları, içerikle ilgili olarak düzenlemede belirlenen bazı gerekliliklere uygun olmak zorunda.

Fatura yükümlülüklerini yerine getirmek için bilgisayar sistemleri kullanan vergi mükellefleri, isteğe bağlı olarak, bilgisayar sistemlerinin oluşturduğu tüm faturalandırma kayıtlarını elektronik yollardan otomatik şekilde AEAT’ye gönderebilir. AEAT’nin göndereceği resmi kabul iletisi şeklindeki yanıt otomatik olarak bu kayıtların, vergi mükellefine ait satış ve gelir defterlerine işlendiği anlamına gelecek.

Vergi idaresi denetimleri

AEAT bilgisayar sisteminin bulunduğu veya kullanıldığı konuma bizzat giderek veri kayıtlarına derhal tam erişim isteyebilir ve uygun durumlarda tam erişim için gerekli kullanıcı adını, parolayı ve diğer güvenlik anahtarlarını alabilir.

AEAT faturalandırma kayıtlarının bir nüshasını talep edebilir ve şirketler bunu elektronik formatta fiziksel veya elektronik yöntemlerle AEAT’a sunabilir.

İşletmeler arası e-fatura zorunluluğunda uygulama

Düzenleme, Kongre’de hala görüşülen ve onaylanması beklenen işletmeler arası e-fatura zorunluluğuna ilişkin kararname taslağı için belli bir kural içermiyor. Ancak, zorunluluk onaylanırsa, bu kararname taslağı kapsamında kesilen tüm işletmeler arası e-faturalar bu düzenlemede yer alan yeni kurallara uygun olmak zorunda olacak.

Sonraki adımlar

Bu yeni düzenleme İspanya’nın sürekli işlem denetimlerine doğru daha fazla ilerlemesini sağlamasa da önerinin Portekiz’deki fatura gereklilikleriyle birçok benzer yönü bulunuyor.

Bu kuralları ortaya koyan karar tasarısı 11 Mart 2022’ye kadar kamuoyunun istişaresine açık kalacak. Karar tasarısı onaylandıktan sonra Maliye Bakanlığı yeni gerekliliklere uymak için gerekli teknik ve işlevsel koşulları ve faturalandırma kayıtlarında şirketlerin paylaşması gereken bilgilerin yapısını, içeriğini, ayrıntılarını, formatını, tasarımını ve özelliklerini yayınlayacak.

Maliye Bakanlığı ayrıca parmak izi veya ‘hash’ kullanımında uygulanacak imza politikası ve gerekliliklere ilişkin gereklilikleri de yayınlayacak. Bu ayrıntılar yayınlandıktan sonra, İspanya’nın Portekiz’in yolundan mı gideceği, yoksa kendi yolunu mu çizeceği netleşmiş olacak.

Harekete Geçin

Güncel dijital vergi zorunluluklarını ve ihtiyaçlarını öğrenmek için

bizimle iletişime geçin.

24 Şubat 2022’de Hindistan Dolaylı Vergi ve Gümrük Merkez Kurulu (CBIC) bir genelge (Genelge No. 01/2022 – Merkezi Vergi) yayınlayarak, zorunlu e-fatura uygulaması için eşik değeri aşağı çekti.

Hindistan’da vergi mükellefleri belli bir eşiğin üstündeki tutarlar için e-fatura kullanmak zorunda (belli sektörlerde faaliyet yürüten işletmeler uygulamadan muaf tutuluyor). E-fatura zorunluluğu için mevcut ciro sınırı 500 milyon rupi (yaklaşık 6,6 milyon ABD doları); 1 Nisan 2022’den itibaren ise yıllık ciro tutarı 200 milyon rupi (yaklaşık 2,65 milyon ABD doları) veya üzeri olan vergi mükelleflerinin de e-fatura düzenlemelerine uyması gerekecek.

Hindistan’da e-fatura uygulamasının dönüşümü

Hindistan’da Ekim 2020’den bu yana e-fatura kullanımı zorunlu ve E-faturalar alıcıya gönderilmeden önce Fatura Kayıt Portalı (IRP) tarafından onaylanmak ve doğrulanmak zorunda. Bu nedenle Hindistan’daki e-fatura sistemi, bir tür sürekli işlem denetimi olarak kabul edilen bir e-fatura onay sistemi olarak kategorize ediliyor.

En başından itibaren Hindistan vergi idaresi e-fatura uygulamasının kapsamını kademeli olarak genişletmek istediğini açıkça ifade etti. Bu mesaja uygun olarak e-fatura zorunluluğu için ciro sınırı iki kez düşürüldü: Ocak 2021’de (5 milyar rupiden 1 milyar rupiye indirildi) ve Nisan 2021’de (1 milyar rupiden 500 milyon rupiye indirildi). Son olarak ciro sınırı bir kez daha indirilmesiyle daha fazla vergi mükellefi işlem verilerini vergi idaresinin platformuna iletmek zorunda olacak.

Bu bağlamda dikkat edilmesi gereken diğer önemli bir konu da e-fatura uygulamasına gönüllü geçişin hala mümkün olmaması. Vergi mükellefleri kendi istekleriyle e-fatura sistemini kullanmaya ve faturalarını IRP’ye iletmeye başlayamıyor. Yakın zamandaki gelişmeler ışığında, bu durum gelecekte değişebilir.

E-fatura ve e-irsaliye ilişkisi

Zorunlu e-fatura kapsamına giren tedarikçilerin işletmeler arası işlemlere, işletmelerle hükümet arasındaki işlemlere ve ihracat işlemlerine ilişkin e-irsaliyeleri e-fatura platformu üzerinden oluşturması gerekiyor zira artık bu işlemlerle ilgili olarak e-irsaliye oluşturmak için e-irsaliye platformuna erişmeleri engelleniyor. E-fatura kapsamına girmeyen işlemlere ait e-irsaliyeler hala e-irsaliye platformu üzerinden oluşturulabiliyor.

E-fatura kullanmaya hazırlanan vergi mükelleflerinin bu durumu göz önünde bulundurması gerekir.

Harekete Geçin

Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura ve vergi zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir.

Gelir İdaresi Başkanlığı’nın (GİB) 509 sıra no’lu tebliğine göre e-ticaret paydaşı olan internet satış platformları, internet ortamında ilan yayınlayanlar ve internet reklam aracıları e-Fatura ve e-Arşiv Fatura uygulamasına geçmek zorundalar. Bu zorunluluk bir yandan e-ticaret yapan kurumların operasyonel yüklerini azaltırken; bir yandan de verimliliklerini artırıyor. E-belgeler, özellikle e-ticarette yaşanan uzun teslimat ve iade süreçleri, satış sonrası memnuniyetin temel noktasını oluşturan müşteri hizmetleri, yetersiz ürün bilgisi gibi sorunlara da çözüm sunuyor.

E-dönüşüm için hazırlık

E-ticarete başlarken kurumların ilk olarak mali mühür ya da şahıs ise e-imza alınması gerekiyor. Daha sonra e-fatura kullanmak için GİB’e online başvuru yapılıyor. Bu noktada başvuran kişinin karşısına yararlanılacak metot sekmesi çıkıyor. Özel entegratör seçilmesi durumunda bundan sonraki süreç özel entegratör aracılığıyla takip ediliyor. Bu kapsamda kayıt işlemleri, fatura ve irsaliye tasarımlarının yanı sıra mevcut ERP sisteminin entegrasyonu ve günlük raporlama özel entegratörler aracılığıyla gerçekleştiriyor.

E-ticarette 3 seçenek

Türkiye’de 2012 yılında başlayan e-dönüşüm süreci kapsamında yer alan 15’ten fazla belge bulunuyor. E-ticaret kapsamında ise e-fatura, e-arşiv fatura ve e-irsaliye uygulanıyor. Karşıdaki muhatabın e-fatura mükellefi olması durumunda e-fatura kesilirken, karşı taraf e-fatura mükellefi değil ise e-arşiv fatura kesiliyor. E-arşiv fatura basılı veya elektronik posta olarak paylaşıldıktan 1 gün sonra GİB’e özel olarak raporlanıyor. E-fatura ise online olarak GİB aracılığıyla anında alıcısına ulaşıyor. E-irsaliye ise birden fazla depo ya da operasyon kanalı olan kurumlar için ayrı yerlerden düzenlenebiliyor. Bu kapsamda e-ticarette kullanılan üç farklı seçenek söz konusu:

E-irsaliyede karekod uygulaması

E-irsaliyelerin üzerinde yer alan karekod uygulaması içerisindeki bilgiler sahada yapılan online kontrollerde kullanılıyor. Vergi denetim memurları bu karekod aracılığıyla e-irsaliyenin kendini görüntüleyebiliyor. Bu kapsamda aracın, ürünlerin, ulaştırmanın bilgisine erişilebiliyor. Karekod uygulaması mükelleflerin yasal zorunluluklarına uymasını sağlıyor.

E-belgelerde dikkat edilmesi gereken noktalar

E-ticarette e-belgeler söz konusu olduğunda perakendenin hızına uyum sağlayabilecek hızlı ve anlaşılabilir bir sistem kullanmanın önemi ortaya çıkıyor. Bu sistem, kurumun tüm süreçlerinin denetlenebilir olmasını sağlıyor. Sistemin denetlenebilir olmasını sağlayan en önemli nokta ise yasal zorunlulukları gözeten iş ortakları ile çalışılması. İş ortakları ile tasarlanan bu süreç e-ticaret yapan kurumlarının iş süreçlerinin verimli ve etkin kılıyor.

Harekete Geçin

Sovos vergi uyumluluğu yazılımının e-dönüşüm ve e-belge zorunluluklarına uyum sürecinizde size nasıl yardımcı olabileceğine göz atabilirsiniz.

Güney Kore’de, zorunlu e-fatura uygulamasını sürekli işlem denetimi raporlama yükümlülüğüyle birleştiren ve sorunsuz olarak işleyen bir e-fatura sistemi bulunuyor. On yıldan uzun süre önce yürürlüğe giren bu olgun ve oturmuş sistemde yıllar sonra ilk kez önemli değişiklikler yapılıyor.

Kısa süre önce 31445 sayılı Başkanlık Kararnamesi (Kararname) ile Katma Değer Vergisi Kanunu’nun Uygulama Esaslarındaki belli hükümlerde değişikliğe gidildi. Birçok değişikliğin yanı sıra e-fatura uygulamasının kapsamı genişletildi ve yeni bir takvim ile yeni eşik sınırları belirlendi. Yani Güney Kore’de daha fazla sayıda vergi mükellefinin takvime uygun olarak e-fatura düzenlemelerine uyum sağlaması gerekecek.

E-fatura için yeni takvim ve ciro sınırları nedir?

Güney Kore’de e-fatura uygulaması 2011’den bu yana tüm kurumsal işletmeler için zorunlu. 2012’den itibaren, yıllar içinde birkaç kez güncellenmiş olan eşik sınırlarına uyan şahıs şirketlerinin (girişimcilerin) de e-fatura yükümlülüklerine uyması gerekiyor. Şu anda bir önceki vergi döneminde toplam cirosu (vergiden muaf işlemler dahil olmak üzere) 300 milyon KRW veya daha fazla olan şahıs şirketlerinin ülkedeki e-fatura düzenlemelerine uyması gerekiyor.

Yakın zamanda yapılan değişikliklerin ardından söz konusu eşik 200 milyon KRW’ye indirildi ve bu yeni eşik sınırı 1 Temmuz 2022’den itibaren uygulanacak. Vergi dairesi bunun yanı sıra gelecekte yapılacak değişiklikleri de duyurdu; buna göre 1 Temmuz 2023’ten itibaren eşik değer bir kez daha indirilerek 100 milyon KRW’ye düşecek. Güney Kore vergi dairesi bu sayede daha fazla işletmenin e-fatura düzenlemelerine uymasını sağlayarak vergi kaynakları konusunda şeffaflığı artırmayı hedefliyor.

Güney Kore’deki e-fatura uygulamasında gelecekte neler olacak?

E-fatura zorunluluğunun kapsamının genişletilmesi şaşırtıcı bir adım değil. Sürekli işlem denetimi uygulanan diğer birçok ülkede olduğu gibi, çok sayıda vergi mükellefinden toplanan işlem verileri, vergi dairelerinin KDV, pazardaki trendler ve daha birçok konuda daha fazla bilgi sahibi olmasını sağlıyor.

Güney Kore’deki e-fatura uygulaması, başarısı ve olgunluğu sayesinde Asya Pasifik bölgesindeki diğer ülkelere de ilham vermeye devam ediyor. Filipinler’deki vergi dairesi 1 Temmuz 2022’den itibaren ülkedeki en büyük 100 vergi mükellefine yönelik bir pilot e-fatura uygulamasını başlatmaya hazırlanıyor. E-fatura sistemi tasarlanırken, Filipinler vergi dairesi yetkilileri Güney Koreli mevkidaşlarıyla toplantılar düzenleyerek Kore’nin uzmanlığından ve deneyiminden faydalandı. Dolayısıyla Filipinler, Kore’deki sisteme görece benzer bir sürekli işlem denetimi sistemi uygulayacak.

Harekete Geçin

Güncel dijital vergi zorunluluklarını ve ihtiyaçlarını öğrenmek için bizimle iletişime geçin.

SGK teşvikleri, istihdam ve sigorta prim desteği (işveren teşvik sistemi, işveren teşvik sorgulama) ile kurumlara önemli fırsatlar ve maliyet avantajı sağlıyor. Kovid-19 salgını ile mücadele kapsamında özel şirketlere birçok destek sağlayan SGK’nin teşvik süresini uzattığı teşviklerden biri de İşbaşı eğitim programını tamamlayanların istihdamına yönelik.

Türkiye İş Kurumu tarafından başlatılan işbaşı eğitim programlarını tamamlayanlardan en az %50 sini eğitim sonunda işe alan özel sektör işverenlerine işe aldıkları bu sigortalılar için, sigorta primine esas kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanacak sigorta primi işveren payının tamamının İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanmasına imkân sağlıyor.

Teşvikten yararlanma şartları

Hangi işverenler bu teşvikten yararlanabilir?

Çalışan açısından teşvikten yararlanma şartları ise aşağıdaki gibidir:

Başvuru Evrakları nelerdir?

İşbaşı Eğitim Programı başlatabilmek için öncelikle bağlı olunan İŞKUR’a teslim etmek üzere;

Sonrasında bu evrakların incelemeleri gerçekleşir ve programın başlangıç tarihi belirlenir. Bu tarih belirlendikten sonra Kursiyer-İşveren-İŞKUR arasında toplu bir sözleşme imzalanıp onaylanır ve program başlatılır.

Teşvik ile ilgili uyarılar

Destek tutarı ise;

Son olarak PEK tutar üzerinden 5 puanlık indirime ilave %15,5 işveren payı üzerinden hesaplanır.

Harekete Geçin

Personel maliyetinden tasarruf etmenizi sağlayarak işletmenizin kalkınmasına katkıda bulunan Sovos SGK Teşvik çözümümüz ile hakkettiğiniz teşvikleri eksiksiz hesaplayarak, SGK beyannamelerinizi düşürebilirsiniz.