İçinde bulunduğumuz dijital çağda teknolojinin yanında hız da öne çıkan başlıca kavramlar arasında yer alıyor. Rekabet yetisini korumak ve geliştirmek isteyen şirketler için dijital kasların yetkinliği kadar hızlı aksiyon alabilmek de son derece önemli.
Dijitalleşmenin küreselleşmeye olan etkisiyle şirketler birden çok konuda uzmanlaşmak yerine ana faaliyetlerine yoğunlaşarak diğer alanlarda dışardan hizmet alma seçeneğine yöneliyor.
Rakiplerinin önüne geçmek isteyen şirketler başlıca ürün ve hizmetleri ile fark yaratmaya çalışırken odak noktalarını kaybetmemenin yolunu, tüm iş süreçlerini bir araya toplamaktansa belirli bir kısmını dışarıdan sağlamakta buluyor.
Günümüzde şirketler için başarının ana unsuru olan dijitalleşme ve hız, iş süreçlerine de etki ediyor. Dijitalleşmeyi operasyonlarına entegre edememiş şirketler için hızlı olmak da normalden daha fazla çaba gerektiriyor. Bu durumun yanında birden çok alanda uzmanlaşmaya çalışmak zaman kaybı ve verimsizliği beraberinde getiriyor.
Özellikle ticari faaliyetleri destekleyen iş süreçlerinde uzmanlaşma satış rakamlarına olumlu yansırken ana faaliyetler dışında kalan alanlara mesai harcamak ek iş gücü ve maliyetler doğuruyor.
Verginin dijitalleşmesi sonucu e-dönüşüm sürecinde uzmanlaşmaya zaman ve bütçe ayırmak yerine ana faaliyet alanlarına yoğunlaşan şirketler servis sağlayıcıları aracılığıyla çözüm üretme yoluna gittiler.
Şirketlerin muhasebe ve bilişim teknolojileri departmanlarının yoğun uzmanlığının yanı sıra şirketler için teknolojik altyapı yatırımlarını da gerekli kılan e-dönüşüm sürecini servis sağlayıcıları aracılığıyla aşmak şirketlere birçok avantaj kazandırıyor.
E-dönüşüm sürecinde ve e-belge uygulamalarında servis sağlayıcılarının şirketlere en önemli katkısı uzmanlık noktasında. Servis sağlayıcılarının uzmanlığı sayesinde şirketler hız ve maliyet açısından da avantajlı konuma geliyor. E-belgelerle ilgili süreçlerde servis sağlayıcıları güvenlik açısından da önemli özellikler sunarak riskleri ortadan kaldırıyor.
Konuyla ilgili daha detaylı bilgi için Şirket Verimliliğinin Artmasında Vergi Teknolojilerinin Rolü başlıklı blog yazımızı inceleyebilirsiniz.
E-fatura uygulamasından faydalanan mükellef sayısı geçen yıl, bir önceki yıla oranla yüzde 77 artarak 332 bin 400’e, düzenlenen e-fatura sayısı da yüzde 52 artışla 366 milyon 655 bin 334’e çıktı. Düzenlenen e-faturaların tutarı ise Kovid-19 dönemini kapsayan geçen yıl ikiye katlanarak (yüzde 106 artışla) 9,9 trilyon TL’ye ulaştı.
Öte yandan, başladığı günden 2020 yılı sonu itibarıyla e-defter uygulaması kullanmak amacıyla başvuru yapan ve izin verilen mükellef sayısı da 203 bin 410 oldu. Ayrıca geçen yıl itibarıyla e-arşiv uygulamasına kayıtlı kullanıcı sayısı da 321 bin 700’e ulaştı.
Servis sağlayıcılarının sunduğu avantajlar sayesinde GİB’in yayımladığı zorunluluk kapsamı dışında kalan şirketler de gönüllü olarak e-dönüşüm sürecine girmeye başladı. Özel entegratörlerle çalışmanın avantajlarının yanında e-dönüşümün sunduğu zaman, maliyet ve iş gücünde verimlilik, şirketleri servis sağlayıcılarının çözümlerine yakınlaştırıyor.
Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura ve vergi zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir.
Gelir İdaresi Başkanlığı, e-dönüşüm uygulamalarının kapsamlarını genişletmeye ve yeni e-belgeler eklemeye devam ediyor. Bu belgelerin en son üyesi e-adisyona ilişkin güncel gelişmeleri sizler için derledik.
9 Şubat 2021’de, 509 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nde değişiklik yapılmasına dair Tebliğ ile Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren e-adisyon, hali hazırda kâğıt olarak kullanılan ‘adisyon’ belgesinin elektronik ortamda e-belge olarak düzenlenmiş halidir. Adisyon, masada servis yapılan ve gerçek usulde (bilanço veya işletme hesabı esasına göre) vergilendirilen lokanta, kafeterya, pastane, gazino, bar, pavyon gibi hizmet işletmeleri tarafından kullanılma zorunluluğu bulunan bir belge türüdür. E-adisyonun, adisyondan farklı olarak elektronik ortamda düzenlenmesi, muhafaza ve ibraz edilebilmesi, belge veya bilgilerinin Gelir İdaresi Başkanlığı´na (GİB) elektronik ortamda iletilebilmesi veya raporlanması gerekmektedir.
E-Adisyon Teknik Kılavuzu, GİB tarafından 30 Temmuz 2021 tarihinde yayımlandı. Yayımlanan teknik kılavuzda; adisyon belgesinin ve adisyon belgesine ait e-arşiv raporunun oluşturulması, mali mühür ile zaman damgalı şekilde imzalanması ve oluşturulan raporların GİB sistemine aktarılması süreçleri açıklandı. Kılavuzda ayrıca adisyon belgesine ait XSD şeması ayrıntılı olarak gösterildi. Adisyon belgesinin GİB’e raporlanması konusunun ise önümüzdeki günlerde e-arşiv teknik kılavuzunda ayrıca açıklanacağı biliniyor.
GİB, adisyon belgesi düzenleyen hizmet işletmelerine, yıllık veya aylık satış hasılatı tutarlarını dikkate alarak, geçiş hazırlıkları için en az 3 ay geçiş süresi vermek ve yazılı bildirim ya da ebelge.gib.gov.tr adresinde duyurmak suretiyle e-adisyon uygulamasına geçme zorunluluğu getirmeye yetkili. Yazılı bildirim veya duyuru yapılan mükellefler, belirtilen süreler içinde e-adisyon uygulamasına dâhil olmak ve bu tarihten itibaren istisnai durumlar haricinde, adisyon belgesini, e-adisyon belgesi olarak düzenlemek zorundalar. Bu zorunluluğa uymayan mükellefler hakkında ise kanunda öngörülen cezai hükümler uygulanacak.
GİB tarafından bildirim yapılan mükellefler dışındaki mükelleflerin e-Adisyon’u duzenleme zorunluluğu bulunmuyor. Uygulamaya dahil olmak isteyen mükelleflerin;
E-adisyon uygulamasına dahil olan mükellefler, ilgili belgeyi müşteriden sipariş alırken GİB tarafından belirlenen asgari bilgileri içerecek şekilde ve belirlenen belge formatında elektronik ortamda düzenleyecek. E-adisyon belgesi elektronik ortamda düzenlenirken, hizmetin sunumu süresince müşterinin masasında kağıt çıktının bulundurulması zorunlu değil. Her adisyon belgesi ile eş zamanlı olarak, hizmetin tamamlanması ile birlikte üzerinde e-adisyon belgesinin evrensel tekil numarasının (ETTN) yer alacağı e-fatura, e-arşiv fatura ya da yeni nesil ÖKC’lerde (ödeme kaydedici cihaz) düzenlenen perakende satış fişinin hazırlanması ise zorunlu.
Mükellefler e-adisyon belgesi üzerindeki zorunlu bilgilere ilave olarak ihtiyaçları doğrultusunda farklı bilgilere de yer verebiliyorlar.
Sovos vergi uyumluluğu yazılımının e-dönüşüm ve e-belge zorunluluklarına uyum sürecinizde size nasıl yardımcı olabileceğine göz atabilirsiniz.
Her geçen gün değişen ve gelişen dijital dönüşüm, şirketler için yeni teknolojik çözümleri de beraberinde getiriyor. Bu teknolojiler, daha esnek, hızlı uygulanabilir olması ve operasyonel maliyetleri azaltması gibi özellikleri ile ön plana çıkıyor.
Kalite, verimlilik ve kârlılık gibi pek çok avantaj sağlayan teknolojilere geçiş sürecinde dikkat edilmesi gereken hususların başında, alanında uzman, kurumsal ve köklü bir kurumun seçilmesi gelmektedir.
Webinarımıza katılarak, şirketinizin iş süreçlerinde herhangi bir duraksama yaşamadan e-belge regülasyonlarına nasıl uyumlu kalabileceğinizi ve daha fazlasını öğrenebilirsiniz. Kayıt olmayı unutmayın.
AJANDA
Webinara buradan kayıt olabiliriniz.
Dijitalleşme, özellikle pandemi sürecinde tüm dünyada iş yapış şekillerini büyük değişime sürüklemeye devam ediyor. Kurumlar iş sürekliliği endişesi ve rekabette öne geçme isteğiyle -belki de geç kalınmış- gelecek stratejilerini bu dönemde belirliyor. Bilgi teknolojilerinin yoğun kullanımıyla iş süreçlerinde sağlanan hız, verimlilik, çeviklik, para ve zaman tasarrufu yıllardır anlatılıyor olsa da hak ettiği değeri birçok kurum tarafından yeni görmeye başlıyor. Kuşkusuz ki dijitalleşme son iki yıldır, geçmişten olduğundan çok daha önemli bir noktaya taşındı.
Dijitalleşme kapsamında kurumların finansal süreçlerinin kontrolünün elektronik ortama taşınmasını kapsayan ve Türkiye’de 2004’lü yıllarda başlayan “e-dönüşüm” süreci bugün şirketler için kaçınılmaz bir gerçeği ortaya koyuyor. Bir zamanlar gelecek dönemde yapılması gereken bir çalışma olarak görülen e-dönüşümün, artık bugünün gerçeği haline geldiği görülüyor. İşin uzmanları e-dönüşüm ve genel anlamda dijitalleşme sürecine dahil olamayan söz konusu kurumların öncelikle küçülme sonra da yok olma tehdidi ile karşı karşıya olduğu konusunda uyarıyor.
E-dönüşüm süreci kurumları içerisinden geçmekte olduğumuz zorlu süreçte ve gelecekte sürdürülebilir kılarken, faydaları sürdürülebilirliğin üç payandası göz önüne alınarak şu şekilde özetlenebilir:
Pandemi döneminde dijitalleşmenin ivmesinin birçok sektörde hızla artışına ve yeni sektörlerin bu sürece dahil olmasına rağmen, dijitalleşmeyi operasyonlarına henüz entegre edememiş şirketler için en önemli nokta dijital dönüşümden korkmamaktır. E-dönüşümün sunduğu zaman, maliyet ve iş gücünde verimliliği şirkete adapte edebilmek için özel entegratörlerle çalışarak servis sağlayıcıların çözümlerine odaklanmak bu konudaki tereddütleri ortadan kaldıracaktır.
Konuyla ilgili daha detaylı bilgi için Şirketler Vergi Uyumluluğu Süreçlerinde Neden Dışarıdan Hizmet Almalılar? başlıklı blog yazımızı inceleyebilirsiniz.
Pazar araştırma firması International Data Corporation‘a (IDC) göre; 2022 yılına kadar iş uygulamalarının, ürünlerin ve şirketlerin dijital dönüşümünü sağlayan teknolojiler ve hizmetlere yapılan küresel harcamaların 1,97 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. Bu durum, 2017’den 2022’ye kadar olan beş senelik süreçte, bileşik olarak yıllık %16,7’lik bir büyüme oranı anlamına geliyor.
Bu rakamlar ve göstergeler göz önüne alındığında dijitalleşme ve e-dönüşüm kurumlar için bir tercih olmaktan ziyade; iş hedeflerine en etkin, kolay ve düşük maliyetli bir şekilde erişmek için bir fırsat hatta bir zorunluluk olarak karşımıza çıkıyor. Pandemi süreci avantaja çevrilerek bugün hali hazırda bu sürece dahil olan kurum sayısının hızla arttığı gözlemlenirken, yakın gelecekte de ciddi oranda artmaya devam edeceği öngörülüyor.
Sovos vergi uyumluluğu yazılımının e-dönüşüm ve e-belge zorunluluklarına uyum sürecinizde size nasıl yardımcı olabileceğine göz atabilirsiniz.
Türkiye’de 2010 yılında başlayan e-dönüşüm hikâyesi, 2012’de sistematik bir şekilde ilerlemeye geçti. İlk olarak 1 Ocak 2012’de e-defter zorunluluğuyla başlayan süreç, günümüzde e-belgelerin kapsamının geliştirilmesiyle hız kesmeden sürmektedir. Türkiye’de e-dönüşüm sürecini yöneten Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) vergisel dijital dönüşümü şirketlere benimsetme konusunda önemli bir rol üstlenerek vergi süreçlerinin takibinde başarılı bir denetim modeli oluşturdu. 2012 yılından bu yana sürekli olarak belgelerin elektronikleştirilmesi ve e-belgelerin kullanma zorunluluğu da bu süreci hızlandırdı.
Yaşanan gelişmeler neticesinde GİB çeşitli e-belge türlerinde yeniden düzenlemeye giderek kapsamları genişletti. Bu belgeler aşağıdaki gibidir:
GİB’in e-dönüşüm ve e-belgeler konusunda izlemiş olduğu yolun yanı sıra süreci optimum düzeyde yürürlüğe sokması mükelleflerin de zorunlu olmasalar dahi uygulamalara gönüllü olarak geçiş yapmalarını sağladı. GİB’in e-belgelerle ilgili son güncellemeleri, vergi süreçlerinin takibi açısından da büyük öneme sahiptir. E-belgelerin yaygınlaşmasıyla, vergisel anlamda gelir kayıplarının da en aza indirgenmesi bekleniyor. Şirketler açısından da e-belgeler zaman, maliyet ve iş gücü verimliliği sağlaması açısından hem kamu hem de özel sektör tarafında ciddi avantajlar barındırıyor. İlerleyen süreçte de e-belgelerin kapsamlarınin gerek uygulama gerekse de mükellefler açısından daha da genişlemesi bekleniyor.
E-dönüşüm uygulamarındaki son güncellemeler ve vergi mükelleflerinin dikkat etmeleri gereken kurallar hakkında detaylı bilgi almak için webinarımızın kaydını izleyebilirsiniz: E-Dönüşüm Süreçlerinde Son Gelişmeler
Bu sene de 2020 yılı gibi vergi mükelleflerinin çeşitli e-belgelere zorunlu geçiş yaptığı bir yıl oluyor. Oldukça iddialı dijital vergi dönüşüm planına sahip olan Türkiye, belirli aralıkla yayımladığı tebliğ ve kurallarla dijital dönüşüm sürecini kesintisiz devam ettiriyor.
Vergi mükelleflerinin en güncel değişikliklerden haberdar olabilmek adına yeterli zaman ve kaynak ayırmaları gerekiyor fakat bu yoğun iş takvimleri içerisinde her zaman mümkün olamayabiliyor.
Gerekli tüm bu bilgilere değinerek E-Dönüşüm uygulamalarındaki son güncellemeleri ve vergi mükelleflerinin dikkat etmeleri gereken kuralları webinarımızda anlattık.
Ajanda:
Webinar kaydını buradan izleyebilirsiniz.
Tüm e-dönüşüm projelerinin yönetim sürecinde, kapsam ve kaynaklar belirlendikten sonra proje planlaması yapılır ve buna uygun tahmini proje bitiş tarihi belirlenir. Ancak söz konusu regülasyon uyum projeleri olduğunda, çoğu zaman ilk belirlenen husus projenin bitiş tarihi oluyor.
Son teslim tarihini ileten resmî kurumlar, kapsamın da büyük çoğunluğunu belirlemiş oluyor. Birçok mükellef de bu sürecin doğru, kendi iş süreciyle uyumlu ve en önemlisi zamanında yapılmasını sağlamak için özel bir entegratörle çalışmayı tercih ediyor.
Entegratörler, süreci yönetmek için mükellef ile resmî kurumlarının gereksinimleri veya yaptırımları, entegratör tarafından, mükellefin iş sürecine entegre olacak şekilde tasarlanmalıdır. Bu noktada devreye giren özel entegratörler, sürecin tarafların önceliklerine uyumlu olarak ilerlemesini sağlamak için gerekli tasarımı yapmakta ve projedeki toplam iş dağılım yapısını kurgulamaktadır.
Özel entegratörler, ters planlama olarak adlandırılan yöntem ile ayrıntılı bir proje zaman çizelgesi oluşturur. Buradaki başarının anahtarı, kapsamı doğru tanımlamak ve iş listesini net bir şekilde belirlemektir. Doğru iş listesini belirleyebilmek için ise konu hakkında bütünsel bilgiye sahip, tecrübeli, olası sorunları daha önce deneyimlemiş ve çözüm önerilerini planlamaya dahil edebilecek bir özel entegratör ile çalışmak önemlidir.
Canlı kullanıma geçiş tarihi belirlenmiş projelerin yönetiminde, projedeki riskleri minimize etmek için, özel entegratörler bir planlama modeli hazırlarlar. Bu model, uygun kaynakları, yüksek öngörüyle hazırlanmış iş listesini, her görev için belirlenmiş olan net sorumlulukları ve her bir görev için dahil olan tüm süreçleri içermelidir. Belirlenmiş olan son canlı geçiş tarihine ulaşabilmek için detaylı planlanan bu model üzerinde entegratör ve mükellef birlikte çalışmalıdır.
Bu aşamada gerçekleşebilecek olası aksaklıklar nedeniyle, iş listesinde önceliklendirmeler yapmak ve belirli süreçleri teslim tarihinden sonrasına planlamak gerekli olabilir. Projedeki karar verici paydaşların projeye sık sık dahil edilmesi, istenmeyen olası aksaklıkları engeller ve daha hızlı bir onay süreci sağlar. Ayrıca zaman çizelgesinde olası risklerin önceden giderilebilmesi için, planda boşluklar bırakmak gerekebilir. Bu tavsiyelerin bazıları tüm projeler için gerekli olsa da canlı kullanıma geçiş tarihi belirlenmiş projeler için ayrıca önem arz eder.
Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura ve vergi zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir.
Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB), Temmuz 2020 tarihinde mevcut e-belge regülasyonlarında yapılan çeşitli değişiklikleri içeren bir Tebliğ Taslağı yayımladı. Bu Taslak Tebliğ´de öngörülen gelişmeler bazı farklılıklar ile 9 Şubat 2021’de 509 no´lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nde değişiklik yapılmasına dair Tebliğ olarak yürürlüğe girdi.
Gerçekleştirilen değişikliklerin son versiyonlarını tüm detayları ile inceledik.
E-fatura ve e-arşiv faturalarının düzenlemesi, sağlık hizmetleri sağlayan kurumlar için (eczaneler, hastaneler, tıbbi ürün tedarikçileri, gözlükçüler, laboratuvarlar, vb.) zorunlu hale gelecek. Bu yükümlülüğün zorunlu olarak uygulanması için son tarih ise 1 Temmuz 2021.
Tutarı 5.000/30.000 TL’nin üzerinde olan faturaların GİB portalı kullanılarak e-arşiv faturası olarak düzenlenmesi zaten zorunlu hale getirilmişti. Yapılan son değişiklikler ile birlikte, vergi mükellefleri e-arşiv faturalarını artık özel bir entegratör kullanarak düzenleyebilecek.
Taslak Tebliğ ile birlikte e-adisyon adlı yeni bir elektronik belge türü tanıtılmıştı. Bu belge, adisyonların eskiden kâğıt olarak düzenlendiği masada servis yapan işletmeler için (restoran, bar ve kafeler gibi) zorunlu bir belgedir. Cirolarına bağlı olarak, bu tür işletmeler için e-adisyon artık zorunlu hale geldi. Belge ile ilgili eşik sınırı ve zaman çizelgeleri ise ileri bir tarihte GİB tarafından ilan edilecek.
Tebliğ Taslağında öngörülmemesine rağmen, son Tebliğ ile e-dasb’ın kapsamına ilişkin bir başka gelişme tanıtıldı. Teknik koşulların henüz yayımlanmaması nedeniyle bu e-belge türüne dair hala bazı boşluklar olsa da bankaların e-dasb’ın mevcut kapsamına dahil olduğu ve belgenin henüz zorunlu hale gelmediği açıkça görülmektedir.
Vergi mükellefleri, kendileri için zorunlu olan e-belgeler için GİB sistemine kayıtlı değilse; GİB, zorunlu belge uygulamaları nedeniyle vergi mükellefleri için kullanıcı hesapları oluşturacak.
Vergi mükelleflerinin, e-belgelere ilişkin iptal/itiraz veya ihbar işlemleri her zaman elektronik ortamda gerçekleştirilemiyordu. Bunun yerine, genellikle bu işlemler GİB sisteminde olmayan tedarikçiye noter tasdikli bir belge iletilmesi ile yürütülüyordu. GİB, uçtan uca bir elektronik sürece sahip olmak için bu uygulamayı değiştirmeye karar verdi; uygulama kullanıma sunulduğunda, bu faaliyetlerin e-belgeler için elektronik olarak gerçekleştirilmesi mümkün olacak.
Türkiye oldukça iddialı bir dijital dönüşüm planına sahip. Yetkililer de her çeyrekte yeni kurallar koyarak hedeflere emin adımlarla ilerleme konusunda tereddüt etmiyor. Böylesine zorlu bir regülasyon ortamında ilgili kurallara uyumlu kalabilmek için vergi mükellefleri, en güncel değişikliklerden haberdar olmak adına yeterli zaman ve kaynak ayırmalıdır.
E-dönüşüm uygulamarındaki son güncellemelere ve vergi mükelleflerinin dikkat etmeleri gereken kurallara yönelik detaylı bilgi almak için webinarımızın kaydını izleyebilirsiniz: E-Dönüşüm: 2021 Neler Getirecek?
Türkiye’nin en büyük şirketleri, dünya çapında 13.000’den fazla işletmeye kurumsal yazılım ve entegrasyon hizmetleri ulaştıran Sovos ile Wyndham Grand Levent’te buluştu!
İçinde bulunduğumuz e-dönüşüm ve dijital vergi çağında regülatif zorunluluklar gün geçtikçe çoğalıyor. 01.07.2020 tarihi itibariyle yıllık cirosu 25 Milyon TL olan tüm işletmeler, elektronik İrsaliye uygulamasına zorunlu geçiş yaptı. Sovos SAP e-İrsaliye paketinin işletmenize nasıl katkı sağlayacağına dair aklınızda hiç soru kalmasın.
Uzman çözüm ekibimiz ile Satış Direktörümüz, sizlerden gelen soruları yanıtladı.
Hangi konular anlatıldı?
Ajanda
*Etkinliğimiz SAP ERP programı kullanıcısı olan şirketlere yönelik olup katılım tamamen ücretsizdir.
Dijitalleşmenin her geçen gün artması şirketlerin farklı gelişim alanlarına yönelmelerini sağlıyor. Verimlilik ise şirketlerin geliştirmek istediği konuların başında yer alıyor. Dijital dönüşüm sayesinde verimliliği artırmak isteyen şirketler gelişen vergi teknolojilerini iş süreçlerine dahil ederek kaynaklarını daha etkin kullanıyor.
Şirketlerin temel faaliyetlerini yerine getirirken kalitenin artırılması ve sürdürülebilirliğin sağlanması için verimlilik hayati öneme sahip. Üretkenliğin artması, süreçlerin hızlanması ve insan kaynağının etkin kullanımı için verimliliğin artırılması çok önemlidir.
Dijital dönüşümle birlikte gelişen vergi teknolojileri şirketlerin 3 temel konuda verimliliklerini artırmalarını sağlıyor.
Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) 19 Ekim 2019 tarihinde yayımladığı Genel Tebliğ ile e-dönüşüm uygulamalarının kapsamını genişletirken 2020 yılı Türkiye için e-belge kullanımlarının arttığı bir yıl oldu. Zorunlu geçişlerin yanında gönüllü olarak da e-belge kullanımına geçen birçok şirket var.
Verimlilik açısından şirketlere önemli avantajlar sağlayan e-belgeler ve bu dijital dönüşümün şirketlere getirdiği faydalar şu şekildedir:
E-serbest meslek makbuzu ve e-müstahsil makbuzu gibi zorunluluk kapsamında yer alan e-belgelerin yanında, kullanımı zorunlu olmasa da önümüzdeki yıllarda kullanım alanı artabilecek, e-gider pusulası, e-bilet, e-sigorta komisyon gider belgesi, e-sigorta poliçesi, e-döviz alım satım belgesi ve e-dekont gibi e-belgeler, faaliyet alanlarına göre şirketlerin zaman, maliyet ve iş gücü açısından verimliliğini artırmasını sağlar
Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura ve vergi zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir.
2020 yılı, e-dönüşüm uygulamalarına zorunlu geçiş açısından önemli bir yıl oldu. 2021 yılı da benzer bir trendle vergi mükelleflerinin çeşitli e-belgelere zorunlu geçiş yapacağı bir yıl olacak.
Zorunlu e-belge geçişi gerçekleştirecek veya destek aldığı servis sağlayıcısında değişiklik yapacak firmaların e-dönüşüm uygulamalarının entegrasyon süreçlerine hâkim olmaları gerekiyor.
E-dönüşüm uygulamalarına entegrasyon öncesinde ve sonrasında dikkatli edilmesi gerekenler, bu uygulamaların sağladığı avantajlar ve veri güvenliği tüm detayları ile webinarımızda anlatıldı.
Neler Anlatıldı?
Yayın kaydını buradan izleyebilirsiniz.
Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) 19 Ekim 2019 tarihinde yayımladığı Genel Tebliğ ile e-dönüşüm uygulamalarının kapsamını 2020 yılında hem uygulama olarak hem de mükellefler açısından genişletmişti.
GİB’in Genel Tebliğ’i sonrasında 2020 yılı, e-dönüşüm uygulamalarına zorunlu geçiş açısından önemli bir yıl oldu. 2021 yılı da benzer bir trendle vergi mükelleflerinin çeşitli e-belgelere zorunlu geçiş yapacağı bir yıl olacak.
E-fatura uygulamasına dahil olan mükelleflerin e-arşiv fatura kullanımı zorunlu olduğundan, 509 sayılı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği gereğince, 2020 ve takip eden yıllarda brüt satış hasılatları 5 milyon TL ve üzeri olan tüm firmalar ilgili hesap dönemini izleyen mali yılın yedinci ayından itibaren e-fatura uygulaması ile e-arşiv fatura uygulamasına da geçmek zorundalar.
1 Temmuz 2020 tarihinde zorunlu olarak e-fatura ve e-arşiv fatura uygulamasına geçen firmalar dönemsellik gereği 1 Ocak 2021 tarihi itibariyle zorunlu olarak e-defter uygulamasına tabi olacak.
2020 yılında satış hasılatı 5 milyon TL ve üzeri olan firmalar ise 1 Temmuz 2021 tarihi itibariyle e-fatura ve e-arşiv fatura; 1 Ocak 2022 tarihi itibariyle de e-defter kullanmak zorunda olacaklar.
Geride bıraktığımız 2020 yılında, e-defter konusunda GİB bazı güncellemeler getirdi. Yeni uygulamalar arasında e-defterlerin berat dosyalarının aylık veya geçici vergi dönemleri bazında yüklenebilmesi imkânı yer alıyor. Mükellefler isterlerse aylık bazda, isterlerse de üçer aylık dönemlerde defter gönderimi yapabilecekler.
Bununla beraber, e-defter dosyaları ile bunlara ilişkin berat dosyalarının ikincil kopyalarının GİB’in bilgi işlem sistemlerinde saklanması zorunluluğu da geldi. 2020 yılı e-Defter ve berat dosyalarının ikincil kopyalarının GİB’in bilgi işlem sistemlerine aktarım zamanları şu şekilde:
GİB tarafından yayımlanan 509 sayılı Genel Tebliğ uyarınca tarifeli yolcu taşımacılığı yapan işletmelere e-bilet uygulamasına geçme zorunluluğu getirilmiş ve ilgili firmalara 31 Aralık 2020 tarihine kadar hazırlık süreçlerini tamamlamaları bildirilmişti.
Şehirlerarası yolcu taşımacılığı yapan işletmelerin 1 Ocak 2021 itibariyle e-bilet uygulamasına geçmeleri zorunlu oldu. 2021 ve takip eden yıllarda faaliyetlerine başlayan işletmeler ise faaliyete başladıkları ayı izleyen dördüncü ayın başından itibaren e-bilet kullanmak zorunda olacaklar.
Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura ve vergi zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir.
Günümüz iş dünyasında şirketlerin, iç işlerine odaklanabilmek için dış kaynaklı kurumlardan destek alması oldukça yaygındır.
Regülatif entegrasyonlar, dış kaynaklı destek alırken dikkate alınması gereken önemli konulardan biridir. Bu kapsamda şirketler, Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) tarafından belirlenen koşulları sağlayarak kazandıkları yetki ile mükellef adına e-fatura, e-defter, e-arşiv fatura, e-irsaliye gibi elektronik kayıtları oluşturabilen özel entegratörler ile çalışmaktadır.
Söz konusu süreçte yaşanabilecek aksaklıklar firmalarda büyük yaptırımlara neden olabileceği için entegratör seçiminde hassas davranılması büyük önem arz etmektedir.
E-dönüşüm servis sağlayıcısının değiştirilmesine karar verdikten sonra, herhangi bir sorun yaşamadan sorunsuz bir geçiş sağlamak için aşağıdaki süreci göz önünde bulundurmanız önemlidir.
Yeni bir e-dönüşüm sağlayıcısına geçiş zor bir görev gibi gelebilir ancak bu adımları takip etmek, geçişin mümkün olduğunca sorunsuz olmasını sağlayacaktır.
Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura ve vergi zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir.
Sürekli gelişen ve büyüyen, yeniliği ve teknolojiyi takip edebilen firmalar için oldukça cazip fırsatlar sunan e-ticaret alanında bir operasyon başlatmayı düşünüyorsunuz ya da e-ticaret operasyonunuza yeni başladınız; peki e-dönüşüm adına neler yapmanız gerektiğini biliyor musunuz?
Türkiye’de faaliyet gösteren e-ticaret işletmelerinin; dijital vergi dönüşümü çağında varlıklarını sürdürerek başarılı olabilmeleri için dijital vergi stratejilerini hızla uygulamaya geçirmeleri gerekiyor. Bu konuda yapılması gereken tüm hazırlıklar, kullanılması zorunlu e-belgeler ve ilgili başvuru süreçleri, e-ticarette e-belgelerin operasyonu ve gerekli durumlarda iptal-iade senaryoları Sovos Türkiye webinarında tüm detaylarıyla paylaşıldı.
Neler Anlatıldı?
Yayın kaydını buradan izleyebilirsiniz.
Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) tarafından 19 Ekim 2019 tarihinde yayımlanan Genel Tebliğ ile e-dönüşüm uygulamalarının kapsamı hem uygulama hem de mükellefler açısından genişledi. Bu kapsamda yıllık cirosu 5 milyon TL ve üzeri olan işletmeler için e-fatura uygulaması ve beraberinde e-arşiv fatura kullanımı zorunlu oldu.
2020 yılı içinde brüt satış hasılatı 5 milyon TL ve üzeri olan mükellefler için de 1 Temmuz 2021 itibariyle e-arşiv faturaya geçiş zorunluluğu geliyor.
E-arşiv fatura dijital ortamda oluşturulabilen ve e-fatura mükellefi olmayan kişilere elektronik fatura gönderimini mümkün kılan bir e-belgedir.
GİB’in yayımladığı tebliğ’e göre;
E-arşiv fatura uygulamasına dahil olmayan mükelleflerce, 1 Ocak 2020 tarihinden itibaren vergi mükellefi olmayanlara düzenlenecek faturaların vergiler dahil toplam tutarı 30.000 TL’yi veya vergi mükelleflerine düzenlenenler açısından vergiler dahil toplam tutarı 5.000 TL’yi aşması halinde faturanın e-arşiv fatura olarak GİB Portalleri üzerinden düzenlenmesi zorunludur.
GİB tarafından yayımlanan kılavuza göre, e-arşiv fatura uygulamasına üç farklı yöntem ile entegre olunabilir.
Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura ve vergi zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir.
Son yıllarda yaşanan teknolojik gelişmeler neticesinde, ticari kurum ve kuruluşlar yürütülen finansal süreçleri kontrollü olarak elektronik ortama taşımaya başladılar. E-dönüşüm uygulamaları ile kurumların finansal süreçleri düzenlenerek iş verimlilikleri arttırıldı. Türkiye’deki e-dönüşüm sistemi, e-fatura, e-defter, e-arşiv, e-bilet, e-mutabakat ve e-irsaliye gibi uygulamaları kapsamaktadır.
En son yayınlanan tebliğe göre, 2018 veya 2019 hesap dönemleri brüt satış hasılatı 5 Milyon TL ve üzeri olan mükellefler e-fatura ve e-arşiv fatura zorunlu geçişlerini 1 Temmuz 2020 tarihi itibarıyla gerçekleştirdiler. 2020 veya müteakip hesap dönemleri brüt satış hasılatı 5 Milyon TL ve üzeri olan mükellefler ise ilgili hesap dönemini izleyen yılın yedinci ayının başından itibaren, e-fatura ve e-arşiv uygulamasına geçmek zorundadırlar.
E-fatura ile e-arşiv fatura arasındaki ayrıştırıcı özelliklerin en önemlileri aşağıdaki gibidir:
Dijital dönüşüm ile sıklıkla duyulan e-arşiv, kâğıt faturanın hazırlanma, basım ve gönderim maliyetini ciddi oranda azaltırken sağladığı diğer faydalar şöyledir:
E-arşiv fatura sistemi, uluslararası standartlara uygun bir politika izleyerek firmaların çağa ayak uydurmasını mümkün kılar.
Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura ve vergi zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir.
Son on yıla damgasını vuran teknoloji, şirketleri ve ekonomileri de büyük ölçüde etkiledi. Farklı sektörlerde yapılan inovasyon çalışmaları, altyapı güçlendirmeleri ve Endüstri 4.0 kavramı şirketlerin ajandalarına hızla girdi. Bilgi kaynaklarına ulaşma hızı, yorumlama ve raporlama becerisi şirketlerin geleceğe ilişkin öngörülerini tıpkı sanayi devriminde olduğu gibi bambaşka bir noktaya taşıdı.
Günümüzde bilgiye erişim şirketler için çok kolaylaştı. Şirketler büyük veri sayesinde geleceklerini stratejik olarak tasarlarken, gerçek kişiler ise satın aldıkları ürün ve hizmetler hakkında çok daha fazla bilgi sahibi olabiliyor. Ancak büyük verinin tek paydaşı yalnızca kişiler ve şirketler değil. E-dönüşüm sürecinde kamu kurumlarını da göz önünde bulundurmak gerekiyor.
Türkiye’de e-dönüşüm süreci uzun yıllardır devam ediyor. Özellikle son on yıldaki güncellemeler ile Türkiye, başta Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) ve bakanlıklara bağlı diğer kurumlar vasıtasıyla globalleşen dünyada adından sıkça söz ettirir oldu. Uzun yıllar önce vergi mükelleflerinin hayatına giren e-fatura, bugün birçok ülkenin gerçekleştirmek istediği dijital dönüşüm yolculuğuna rehberlik etti. Türkiye’de e-dönüşüm çözümleri üreten şirketler çeşitli ülkelere yazılım ve hizmet ihracatı yapar oldu.
Kamu kurumlarının farklı alanlarda uygulamaya geçirdikleri düzenlemelerin bildirimi tebliğler aracılığıyla devam ediyor. GİB ise elektronik uygulamalarda kazandığı tecrübeleri yeni regülasyonların uygulanmasında kullanıyor. Yayımlanan taslak tebliğ ve kılavuzlar, şirketlerin bu karşılıklı öğrenme ve dönüşüm sürecine uyumunu kolaylaştırıyor.
Başkanlığın hayata geçirdiği regülasyonların en temel amacı vergi kayıplarını önlemek. GİB bu sayede;
GİB bu süreçleri, vergi dairelerini dijitalleştirme, beyanname sistemlerini güçlendirme, e-dönüşüm süreçlerini artırma gibi hizmetlerle sağlıyor. GİB’in son yayımladığı 509 nolu tebliğ güncelleme taslağı, Türkiye’nin bu süreçteki amacını daha net gösteriyor. Türkiye’de e-fatura ve benzer uygulamaların yaygınlaşması ile beraber yakın gelecekte BA/BS beyannamelerine de ihtiyaç kalmayabilir.
E-Dönüşüm uygulamaları, çevremize ve ekosistemimize sağladığı katkıdan dolayı sosyal sorumluluk projeleri ile de yakından ilgili. Ekonomiler hızla büyürken, çevreye duyarlılık azalabiliyor. Önceleri ciltlerce basılan defterlerin aksine e-belgelerin sağladığı fayda muhasebe süreçlerinin hızlanmasının ve sarf giderlerinin azalmasının çok ötesinde… Milyonlarca ağacın kâğıda dönüştürülmesinin önüne geçen e-dönüşüm, ormanları ve dolayısıyla tüm canlıları koruyarak gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünyayı mümkün kılıyor.
Dönüşümün sadece e-fatura, e-defter ve e-irsaliye ile sınırlı kalmaması; e-SMM, e-müstahsil makbuzu, e-dekont, e-bilet, e-gider pusulası, e-adisyon gibi uygulamaların da bu sürece katılması ise Türkiye’deki regülasyonlara bakışı ve varılmak istenen noktayı kesin bir şekilde gösteriyor.
Şimdi ise şirketler e-dönüşümü hızla içselleştirerek sorumluluğu devralıyor ve düzenleyici kurumlara yön veriyorlar. Bu da gerçekleştirilmek istenen amaca giden en hızlı ve zahmetsiz yolun temelini oluşturuyor.
Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura ve vergi zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir.
Gelir İdaresi Başkanlığı’nın (GİB) e-dönüşüm kapsamında belirlediği yeni düzenlemeler ardı ardına hayata geçti. Herhangi bir malın sevkiyatı gerçekleşmeden önce düzenlenmesi zorunlu olan e-irsaliye belgesine ilişkin yeni düzenleme de 1 Temmuz 2020 tarihi itibariyle yürürlüğe girdi. Yeni düzenlemeye göre belli işletmeler, ciro eşiğine ve faaliyet gösterdikleri sektöre bağlı olarak e-irsaliye uygulamasını kullanmaya başladılar. Yeni düzenlemeyle ilgili mükelleflerin en çok merak ettiği konu ise, alıcısı belli olmayan ya da alıcısı e-irsaliye kullanıcısı olmayanlara düzenlenen e-irsaliyelerin nasıl yönetileceği konusu.
Türkiye içinde belli bir malı taşımak için yasal olarak e-irsaliye oluşturmak gerekiyor. İşletmeler, alıcının e-irsaliye uygulamasına kayıtlı olmadığı, alıcının kim olacağının belli olmadığı ya da ne miktarda mal alacaklarının belirsiz olduğu senaryolar ile karşılaşabilirler.
Bu senaryolar karşısında GİB, mükellefler için çözüm olarak “Sanal Alıcı” uygulamasını sunuyor. Mükelleflerin karşılaştıkları senaryolar, belge üzerindeki alıcı VKN alanı ile birbirlerinden ayrışıyor. Malı kimin teslim alacağının bilinmediği durumlarda kolayca e-irsaliye oluşturabilmek için sistemdeki “Muhtelif Müşteriler” seçeneğini kullanmak gerekiyor. Muhtelif Müşteriler e-irsaliyesinde unvan alanına “Muhtelif Müşteriler” yazılırken, VKN alanına ise “5555555555” numarasını girmek gerekiyor.
Özellikle ihracatla uğraşan işletmelerin karşılaştıkları bir senaryo da malın gönderildiği alıcının sisteme kayıtlı olmaması. Bu işletmelerin, yurt dışına gönderdikleri mallar için aynı Türkiye içinde olduğu gibi e-irsaliye keserek bildirimde bulunmaları gerekiyor. Alıcının sisteme kayıtlı olmaması durumunda mükellefler, özel entegratörlerin sunmuş olduğu sistemde alıcı olarak “Gelir İdaresi Başkanlığı e-İrsaliye Sanal Alıcısı” seçeneğini kullanıyor ve VKN bölümüne “3900892152” yazarak gönderi yapıyor. Bu gibi senaryolarda, e-irsaliyeler alıcısına sistem içinden iletilemese de düzenleyici tarafından e-posta gibi elektronik ortamdan ya da kağıt çıktı aracılığıyla teslim edilebiliyor.
Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura ve vergi zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir.