Günümüzde tüm departmanları ilgilendiren ve kompleks bir hale gelen fatura süreçlerinin elektronik ortamda düzenlenmesiyle firmalar; finansal verileri daha iyi analiz edebilme ve performansı daha iyi okuyabilme imkanına sahip oldular.

Elektronik fatura işlemlerinin sorunsuz yönetilmesi için ise kullanılan ERP sistemi ile entegrasyon kritik öneme sahiptir. Bu sebeple her firma; elektronik fatura işlemlerini daha hızlı, güvenli ve sorunsuz bir şekilde yönetebilmek için ERP seçimi ve yönetimine özen göstermelidir.

8 Haziran, Perşembe günü gerçekleşecek webinarda; Sovos’un uzman ekibi aşağıdaki başlıklarda deneyim ve bilgi paylaşımında bulunacaklar. Kaydınızı hemen yaptırın.

Webinar’da ele aldığımız konular:

*Webinarımızın son bölümünde sorularınızı iletebileceğiniz “Soru-Cevap Bölümü” de olacaktır. 

Formu hemen doldurarak kaydınızı tamamlayın. 

SAP kullanıyorsunuz ve e-Fatura uyumunuzu yönetmek için bir çözüme ihtiyacınız var. Ne yapmanız gerek?

SAP kullanıcısı olarak, söz konusu bir e-Fatura çözümünü uygulamak olunca, benimseyeceğiniz yaklaşım anlamında esasen iki seçeneğiniz var. SAP mimarisi üzerinde kendi araçlarınızı geliştirebilirsiniz veya uçtan uca hizmet veren bir servis sağlayıcıyla çalışabilirsiniz.

Bu yaklaşımlar, nihai hedefinize ulaşmanız için size çok farklı yollardan götürecektir. Peki, işletmeniz için hangi seçenek daha iyi? Gelin, inceleyelim.

Birinci seçenek: Kendi araçlarınızı geliştirmek

Kendi aracını geliştir ve kullan yaklaşımı genel olarak SAP’nin sağladığı serbest altyapı üzerine kurulur. Maliyetlere dikkat ediyorsanız ilk bakışta bu kulağa cazip gelebilir. Öte yandan, tüm uzun vadeli çözümlerde toplam sahip olma maliyetini (TCO) göz önünde bulundurmanız gerekir.

Kendi aracınızı inşa etmek, e-Fatura uyumuna giden en kısa yol olmaktan çok uzaktır. Nitekim, bu yolculuğa çıkan birçok kişi yolun nefis bir manzarası olduğunu, sürekli durup kalkmak gerektiğini ve yol boyunca daha önce hiç görmediğimiz şeylerin olduğunu anlatır. Şayet zaman ve teknik uzmanlık anlamında kaynaklarınız kısıtlıysa, bu seçeneği işaretlemeden önce iki kez düşünmeniz iyi olabilir.

İkinci seçenek: Uçtan uca hizmet veren bir servis sağlayıcı ile çalışmak

Uçtan uca çözüm için dışarıdan bir servis sağlayıcı sözleşme yapmanız, dolayısıyla uygulama ve işe uyum süreçlerini işletmeniz gerekir. İyi haber şu ki bunun için uzun vadede bu çözümü uzun vadede kontrol etmek ve sürdürmek için daha az kaynak gereklidir.

Daha önceki örnekten devam edersek, kendi aracınızı geliştirmek manzaralı bir yolsa, uçtan uca hizmet veren bir servis servis sağlayıcı seçmek daha çok otobanda sağa sola sapmadan gitmek gibidir. Yolda fazla iniş çıkış olmaz ama yolculuk hız ve verimlilik açısından size yüksek puan kazandırır.

Ücretsiz hizmetin maliyeti

Halihazırda kullandığınız altyapı için para ödüyorsanız veya yeni bir platforma geçmek için büyük paralar harcama aşamasındaysanız, bir şeyleri ücretsiz alabilme fikri cazip gelecektir. Öte yandan, ücretsiz olanın her zaman projenin süresi boyunca ücretsiz kalmayacağını ve toplam sahip olma maliyetinin sonunda çok daha yüksek olabileceğini unutmamak gerekir.

Gartner araştırma şirketine göre “Tüm çözümlerin belli bir yaşam boyu değeri ve maliyet profili vardır. Farklı etmenler verili bir çözüm için yaşam boyu maliyetleri ve değeri etkileyebilir. İnsanlar sadece satış fiyatına odaklanır ve diğer maliyet bileşenlerinin tümünü önemsiz görür. Ancak satış fiyatı genellikle yazılım ürünlerinin en büyük maliyet bileşeni değildir.

“Kendi başına yap” seçeneği gerçekten bana uygun mu?

Bir aracı şirket içinde geliştirmekle dışarıdan satın alma arasında bir seçim yapmak, farklı sektörlerdeki her ölçekten şirket için ve bir teknoloji çözümü gerektiren birçok potansiyel sorun veya zorluk için yaygın görülen bir durumdur. Bu bağlamda karar verme sürecinde verimlilik, kullanım kolaylığı ve çözümün performansı ciddi şekilde değerlendirmelidir.

Ayrıca bu çözümlerin pratikteki uygulamasını ve işlemlerin hızla ilerlediği, koşulların sürekli değiştiği bir sahada nasıl çalışacağını da düşünmeniz gerekir. Nihayetinde, ürün tasarlandığı gibi çalışmaz ve ihtiyaçlarınızı karşılamazsa, hiçbir değeri kalmaz. Kendi e-Dönüşüm çözümünüzü geliştirmekle uçtan uca bir sağlayıcının çözümünü uygulamak arasındaki farkı anlatmak için pratik bir örnek vermek gerekirse, şu örneği bir düşünün. Büyük bir yapı markete gidip hayalinizdeki mutfağı yapmak için gerekli tüm malzemeleri satın alabilirsiniz. Peki, mutfağı hakkıyla yapmak için gerekli deneyim ve becerileriniz var mı?

SAP nedir, ne değildir?

Nihayet, analizinizi yaparken, konu e-fatura olduğundan SAP’nin ne olduğunu ve ne olmadığını anlamak önemlidir. Şirketin kendi tanımına bakılırsa, SAP iş süreçlerinin yönetilmesine, etkili veri işlemeyi kurumlar içinde bilgi akışını kolaylaştıran çözümlerin geliştirilmesine yönelik yazılımlar üreten önde gelen şirketlerden biri.

SAP, işlemlerinizi sonuçlandırabilecek bir kayıtlı e-Fatura sağlayıcısı değil. Yani, bir noktada, kendi çözümünüzü geliştirseniz bile, bir uç nokta sağlayıcısıyla çalışmanız gerekecektir.

Harekete Geçin

SAP sertifikalı e-dönüşüm çözümlerimiz hakkında detaylı bilgi almak ve size özel demo planlamak için bizimle iletişime geçin.

Son zamanlarda sıklıkla karşılaşılan “e-Defter nedir?”, “Hangi defterleri dijital olarak tutmak zorunludur?”, “e-Defter gönderme tarihleri nedir?”, “e-Defter berat gönderme süresi hakkında bilgi”, “e-Defter ikincil kopya saklama süreleri nasıldır?” gibi soruların yanıtlarını tek bir yazıda sizlerle paylaşmak istedik.

Kısaca ‘yasal olarak tutulması zorunlu defterlerin dijital ortamda oluşturulması’ olarak tanımlayabileceğimiz e-Defter uygulamasını daha detaylı olarak şöyle anlatabiliriz: eDefter, Türk Ticaret Kanunu ve Vergi Usul Kanunu’na göre tutulması zorunlu olan Yevmiye Defteri ve Büyük Defter’in (Defter-i Kebir) elektronik ortamda Gelir İdaresi Başkanlığı (“GİB veya Başkanlık) tarafından belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tutulmasını ve bunların beratlarının oluşturularak GİB’in sistemine gönderilmesini ifade eder. İşletmelerin finansal işlemlerinin dijital ortamda tutulmasına olanak tanıyan bir sistemdir. Bu sistem sayesinde işletmeler, kâğıt tabanlı işlemleri terk ederek zaman ve maliyet tasarrufu yapabilirler, Yevmiye defterinde ve Defter-i Kebirde bulunan tüm kayıtlara ihtiyaç anında kısa sürede ulaşabilirler ve kurumsallaşma süreçlerinde dijital dönüşümün rüzgarından faydalanabilirler.

eFatura Kullanan İşletmelerin e-Defter Saklama Zorunluluğu Neleri Kapsamaktadır?

Defter tutma zorunluluğu olan mükellefler, gelen ve giden faturalar, satışlar, alımlar, giderler, tahsilatlar, ödemeler gibi işletme faaliyetlerine ilişkin tüm bilgileri, Vergi Usul Kanunu’nda belirtilen esaslara göre defterlerine kaydetmek zorundadırlar. Defter tutma zorunluluğu olan mükellefler, e-fatura kullanıyor olsalar bile, e-Defter oluşturma ve saklama zorunluluğuna tabidirler. 

GİB’in yayınladığı tebliğ kapsamında e-Defter uygulamasına dahil olan mükellefler dahil oldukları aydan itibaren söz konusu defterlerini kâğıt ortamında tutamazlar. Bu mükelleflerin kâğıt ortamında tuttukları defterler hiç tutulmamış sayılır. Defterlerin artık dijital ortamlarda tutulması ve saklanması gerekir.

eDefter Saklamak Zorunlu Mu? Hangi Defterleri Dijital Olarak Tutmak Zorunludur?

Defterlerin asıl kopyaları mükellef tarafından saklanırken; e-Defter dosyaları ile bunlara ilişkin berat dosyalarının ikincil kopyalarının asgari 10 yıl süre ile muhafaza edilmesi zorunluluğu 2020 yılında getirilmiştir. 

Kanunen tutulması gereken defterlerin Vergi Usul Kanunu’na göre 5 yıl, Türk Ticaret Kanunu’na göre 10 yıl saklanma zorunluluğu vardır.

eDefter Uygulamasında Hangi Defterler Oluşturulur?

e-Defter uygulamasında oluşturulacak defterler Yevmiye Defteri ve Büyük Defterdir. Süreç öncelikle Yevmiye Defterinin ardından da onun üzerinden Büyük Defterin oluşturulması şeklinde ilerlemelidir.  

e-Defterde, basılı defterlerden farklı olarak noter onayı gerekmez. Bunun yerine, e-Defter Genel Tebliği’nde yer alan usul ve esaslar çerçevesinde, elektronik ortamda oluşturulan defterlere ilişkin olarak, GİB tarafından belirlenen standartlara uygun bilgileri içeren ve mali mühür ya da elektronik imza ile onaylanmış elektronik dosyalar olan ​beratlar vardır. Berat, defterin ilgili döneminin mühürlendiği ve değiştirilemeyeceği anlamına gelir.  

e-Defter tutma sürecinde hesap döneminin ilk ayına ait beratın alınması açılış onayı, son ayına ait beratın alınması kapanış onayı, diğer aylara ait beratların alınması ise ilgili aylara ait defterlerin noter onayı yerine geçer.

eDefter İkincil Kopyaların Gelir İdaresi’ne İletilmesi Zorunluluğu

e-Defter ikincil kopyalarının GİBe iletilmesi de bir yükümlülüktür. e-Defter ikincil kopyaları, GİBin belirlediği formatta hazırlanarak, elektronik ortamda iletilmelidir. İletim işlemi, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın belirlediği süreler içinde yapılmalıdır.

eDefter İkincil Kopya İletim Süreleri İçin Önemli Tarihler

e-Defterlerin GİB’in ya da özel entegratörün bilgi işlem sistemlerine yüklenmesi için belli süreler söz konusudur. E-defter kullanımına geçerken işletmeler bunun aylık ya da üç aylık olması ile ilgili bir seçim yaparlar.  

Aylık yükleme yapacak işletmeler için her ayın yüklemesi, üçer aylık takip eden süreçlerde yapılır. Örneğin Ocak ayı beratları Nisan sonuna kadar, Şubat ayı beratları Mayıs sonuna kadar yüklenmelidir. Aralık’a kadar bu süreç böyle devam eder, Aralık ayı ise gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerinin verileceği ayın sonuna kadar iletilmelidir.  

Üç aylık seçilen yüklemelerde ise Ocak, Şubat ve Mart ayı beratları her biri ayrı ayrı Mayıs ayı sonuna kadar yüklenmelidir. Nisan, Mayıs, Haziran ayları Ağustos ayı sonuna kadar; Temmuz, Ağustos, Eylül ayları Kasım ayı sonuna kadar yüklenmelidir. Eylül, Kasım, Aralık ayları ise yine gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerinin verileceği ayın sonuna kadar iletilmelidir.

Beratlar Geç İletildiğinde Ya Da İletilmediğinde Cezai Yaptırım Uygulanır Mı?

Hesap dönemine ait açılış, kapanış ve diğer beratlarının yüklenmemesi durumlarında Vergi Usul Kanunu’nun 352’nci maddesine göre birinci derece usulsüzlük; geç yüklenmesi durumunda ise ikinci derece usulsüzlük nedeniyle cezai yaptırım uygulanabilir. Defterlerin Türk Ticaret Kanunu’nda (TTK) belirlenen usul ve esaslara aykırı olarak tutulması durumunda ise TTK’nın 562’nci maddesine dayanarak idari para cezası uygulanması söz konusu olabilir.  

İşletmelerin e-defter saklama konusunda dikkat etmeleri gereken kuralları iyi bir şekilde anlamaları ve uygulamaları, gelecekte yaşanabilecek herhangi bir sorunun önüne geçecektir.

E-defter uygulamasına geçiş yöntemleri hakkında detaylı bilgi almak için yazımızı okuyabilirsiniz.

Harekete Geçin

Türkiye’deki e-dönüşüm uygulamalarına ilişkin son güncellemeler ve zorunluluk kapsamları hakkında tüm detayları öğrenmek için uzman ekibimizle iletişime geçin.

“S/4HANA Geçişi ve E-Dönüşüm Planlamasının Önemi” isimli webinarımızın katılımcılarından gelen soruları ve yanıtlarını sizin için derledik…

16 Mart tarihinde düzenlenen webinarda; “Neden SAP S/4HANA? Geçiş Sürecinde Kritik Proje Yaklaşımları, Türkiye Lokalizasyonu ve SAP Belge ve Raporlama Uyumluluğu, Türkiye’de e-Belgeler ve S/4HANA Geçişinde e-Dönüşüm Yöntemleri, “S/4HANA Geçişinde e-Dönüşüm Danışmanlığı Neden Önemli” konuları ele alındı. Soru-cevap bölümünde katılımcıların en çok merak ettiği konular ve yanıtları ise şöyle oldu:

Türkiye’de SAP kullanan tüm şirketler bir gün SAP S/4HANA’ya geçmek zorunda kalacak mı?

SAP eski uygulamalarla ilgili son değişiklik tarihlerini paylaşabiliyor. SAP olarak 2028’e kadar S/4HANA dönüşümlerinin tamamlanmasını öneriyoruz. Ancak dönüşümü önermemizin asıl nedeni bir ‘son tarih’ belirlenmiş olması değil.  S/4HANA ile birlikte şirketlere kazandırılan çok fazla yenilik var. 50 yıllık bir deneyimi gerçek anlamda yansıtabildiğimiz bir platformdan bahsediyoruz. Karşımızda, yapılan iyi örneklerle bu işlerin çok daha verimli şekilde nasıl yürütülebileceği, günlük operasyonların nasıl daha hızlı yapılabileceği gibi çözümler gördüğümüz; teknolojiyi de yapay zeka (AI) ve makine öğrenmesi gibi son versiyonları ile takip edebildiğimiz, yeni arayüzüyle performans artışı sağlayan, gerçek zamanlı veri ile kolay izlenebilen bir yapı mevcut. Dolayısıyla bizim gözümüzde bu zorunlu bir geçiş değil, daha çok fayda görmek için atılması istenen bir adım.

S/4HANA geçişini şöyle de anlatabiliriz: Günlük operasyonlardan, işletmeninin mevcut durumunu görebileceğimiz analizlerini yapabileceğimiz vaktimiz kalmıyor. Bu geçişle operasyona harcanan zaman ı minimuma indirdiğimiz, birbirini tekrar eden işleri otomasyona bağlayarak yükü azalttığımız, mevcut durumu anlık olarak görebileceğimiz ve dolayısıyla şirketin analizini ve ileriye yönelik tahminleri yapabileceğimiz bir yapı söz konusu oluyor. Dolayısıyla şirketin stratejisine yönelik daha ayrıntılı yorumlar yapmamız da mümkün hale geliyor.

SAP S/4HANA’ya geçişinde proje yöntemlerinden hangisi en çok tercih ediliyor?

S/4HANA geçişinde, hali hazırda SAP kullanan ve o sistemi kullanmaya devam etmek isteyen müşterilerimiz için Sistem Dönüşümü (Brownfield) adı verilen yöntem, sıfırdan yeni bir sistemle başlamak isteyenler için Yeni Kurulum (Greenfield) adı verilen yöntem ve kendi kullandığı bağımsız sistemi buraya entegre etmek isteyenler için Sistem Birleştirme (Bluefield) adı verilen yöntem söz konusu. Bu çözümlerin global alandaki kullanım oranlarında eşit bir dağılım olduğu söylenebilir. Ancak proje sürelerinin hızlanması, mevcut yapıların devam ettirilebilmesi ve aynı zamanda S/4HANA’nın yeniliklerinden faydalanılması ihtiyaçları sebebiyle Brownfield dönüşümlerin önümüzdeki dönemde biraz daha öne çıkabileceği söylenebilir. Diğer yandan yöntem tercihlerinin, müşteri özelinde, mevcut sistemleri göz önüne alınarak yapılması gerekiyor.

Brownfield yöntemi ile geçişlerde SAP ESS’deki ABAP kodlarının geçişleri yapılabiliyor mu? Yoksa baştan analiz ile yeniden kodlama mı yapılması gerekiyor?

ABAP geliştirmeleriniz SAP S/4HANA’ya dönüştürebiliyor. Ancak danışmanlarla birlikte gözden geçirilerek hangileri taşınacağının, taşınırken uğrayacakları değişimlerin değerlendirmesinin ve temizliğin yapılması gerekiyor.

Fiori uygulamaları tüm departmanlar tarafından kullanılabilir mi? Yoksa sadece sahadaki çalışanlara mı hitap ediyor?

Fiori, sadece bilgisayar değil tablet, telefon hatta akıllı saatler aracılığıyla erişebildiğimiz bir yeni arayüz. SAP kullanan tüm departmanlar tarafından kullanılabilir ve SAP olarak Bu arayüz verimliliği artırıyor. SAP S/4HANA’nın tüm yeniliklerinden faydalanabilmek için kullanmak gerekiyor. “Grafiksel Kullanıcı Arayüzü’’nde hiç erişilemeyecek ara uygulamalara bu arayüz ile erişilmiş oluyor. Bu nedenle Fiori önemli.

Fiori ayrı bir sistem olarak SAP sistemimizin dışında bulunuyor. SAP S/4HANA’ya geçişte Fiori bu sistemin içinde olacak mı?

SAP S/4HANA ile birlikte, kullandığınız SAP’ye Fiori üzerinden geçiş yapmış olacaksınız. Fiori’de yapmış olduğunuz düzenlemeleri yeni sisteme adapte etmek teknik bir konu olsa da kullanmamanız için bir sebep bulunmuyor. S/4HANA’ya taşınmalı mı, ayrı mı devam etmeli konusu danışmanlarla birlikte incelenerek değerlendirilmelidir.

‘Global Compliance’ ve ‘Document and Reporting Compliance’ ürünlerinin lisans havuzunda karşılığı var mı?

‘Document and Reporting Compliance’ lisans havuzunda bu isimle yer alıyor. ‘Global Compliance’ dashboard kısmı SAP Analytics Cloud ile kullanabileceğiniz, altında ise aslında  ‘Document and Reporting Compliance’ın çalıştığı bir uygulama. Hem DRC kısa adıyla hem de ürünlerinin birleşimiyle kullanabildiğiniz iki ayrı yapı diyebiliriz. SAK operasyon, DRC ise bu uygulamanın raporlama kısmı.

SAP Rise için farklı bir uygulama/yöntem var mı?

Her müşterimize proje kararı alırken süreci uzmanlarla birlikte değerlendirmelerini öneriyoruz. Münferit ihtiyaçlara yönelik farklı uygulamalar önerilebilir.

Et, balık ve süt özel uygulamaları için S/4HANA içindeki çözüm süreci nasıl ve Türkiye’de uygulayan var mı?

Sektöre özel olarak sunulan ‘SAP Meat and Fish Management by msg’ isimli bir çözüm bulunuyor. Referanslar konusunda müşteri yöneticinizden destek alabilirsiniz. Ayrıca ürün ile ilgili bilgilendirmeleri de linke tıklayarak öğrenebilirsiniz.

S/4HANA dönüşümünde AVR’da (CKMLCPAVR) WIP ile ilgili bir düzenleme kokpitte var mı?

‘Universal Parallel Accounting’ ile başka şekilde alternatif çözümleri yer alıyor. Defter bazlı çalıştırılabiliyor. Konu ile ilgili linkteki yazıyı okuyabilirsiniz.

SAP paketini aldığım halde neden Sovos gibi bir özel entegratör ile çalışmam gerekir?

SAP aslında işin data toplama ile ilgili olan bölümü. Bunun dışında arşivleme, imzakontrolünden geçirilmesi, katma değerli raporlar oluşturulması gibi diğer bölümler de var. Bunun için ise bir entegrasyona ihtiyaç duyuluyor. Gelir İdaresi Başkanlığı’nın binlerce kurumun her birinin sistemine ayrı ayrı kontrol sağlamak yerine, entegratör firmalar üzerinden ‘özel entegrasyonu’ teşvik ettiği biliniyor.

S/4HANA geçişinde e-dönüşüm danışmanlığının kapsamı nedir? Mevcut paketlerde değişiklik gerekir mi?

S/4HANA geçişinde şirketin mevcut sistemine, geçişteki yöntem seçimine göre çeşitli yollar tavsiye ediliyor. Her müşterinin kendi özelinde değerlendirilerek danışmanlık yapılması gerekiyor. Müşterilerin mevcut paketlerine göre de özelleştirilmiş yönlendirme söz konusu. Paket değişikliği ya da ekstra paket ihtiyacı da olabiliyor.

Webinarı İzleyin

S/4HANA geçişi hakkında detaylı bilgiler içeren webinarımızı izlemek için tıklayın.

Bu yazı 17 Ağustos 2023 tarihinde güncellenmiştir.

e-Belge türlerinin büyük bir çoğunluğuna karekod uygulaması zorunluluğu geliyor. Peki bu zorunluluk kimleri kapsıyor ve sistemlerde nasıl geliştirmeler gerektiriyor? Konuyla ilgili önemli bilgileri bu yazıda bulabilirsiniz.

509 Sıra Nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’ne göre karekod veya barkod kullanımı bazı belge türleri için zorunlu içerik sayılıyordu ancak uygulamanın başlangıç tarihi ve koşulları hakkında detaylı bilgi verilmemişti. Gelir İdaresi Başkanlığı’nın (GİB) geçtiğimiz günlerde yayınladığı duyuruyla, karekod kullanımının birçok elektronik belge türünde ne zaman zorunlu hale geleceği kesinleşti. Zorunlu uygulama 1 Eylül 2023’te başlayacak ancak bu tarihe kadar mükelleflerin sistemlerinde gerekli geliştirmeleri yapmaları gerekiyor.

Karekod Kullanımı Zorunluluğu Hangi Belgeleri Kapsıyor?

Karekod uygulamasının detaylarını aktarmadan önce bu zorunluluğun hangi belge türlerini kapsadığına değinelim:

1 Eylül 2023 tarihinden itibaren düzenlenecek yukarıda sıralanan e-Belgelerin tamamında karekod bulunması gerekiyor. Ancak bu belgeler için karekod oluşturulurken, GİB tarafından yayınlanan Karekod Standardı Kılavuzu’na uyma şartı da bulunuyor.

e-Belgelerde Karekod Üzerinde Hangi Bilgilerin Bulunması Gerekiyor?

Zorunluluk kapsamında bulunan her belge için karekodun barındırması gereken bilgiler farklılaşabiliyor. Bu nedenle GİB’in yayınladığı Karekod Standardı Kılavuzu incelenerek, her belge için gerekliliklerin yerine getirilmesi gerekiyor.

Temmuz ayında yayımlanan Karekod Standardı Kılavuzu’na göre; 

Karekod, e-İrsaliye Yerine Kullanılabilir Mi?

Karekod uygulaması ile ilgili akıllardaki bir diğer soru ise bu uygulamanın e-İrsaliye yerine geçip geçemeyeceği yönünde. Konuyla ilgili olarak, 509 Sıra Nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nde daha önce yapılan değişiklikle karekodun; internet üzerinden mal ve hizmet satışı yapan mükellefler tarafından satışa konu malın yanında bulundurulması zorunlu olan e-İrsaliye örneği yerine geçebileceği belirlenmişti. GİB tarafından yapılan duyuruya göre bu koşullarda e-İrsaliye karekodu doğrudan e-İrsaliye yerine kullanılabilecek. Ancak bunun için de belirli şartlar mevcut. Bu şekilde kullanılacak karekodun:

Harekete Geçin

1 Eylül 2023 itibarıyla düzenleyeceğiniz e-Belgelerde kılavuza uygun hareket etmek için şimdiden sistem geliştirmelerinizi yapabilirsiniz. Hâlihazırda Sovos gibi bir özel entegratör ile çalışıyorsanız bu konuda onların yönlendirmelerini dikkate alabilirsiniz. Tüm detayları öğrenmek için uzman ekibimizle iletişime geçin.

Alım satımı yapılan tüm ürünlerden alınan dolaylı bir vergi türü olan KDV ile ilgili çok sorulan soruların yanıtlarını sizin için derledik…

KDV Nedir?

Katma Değer Vergisi (KDV), harcamalar üzerinden alınan dolaylı bir vergi türüdür. Bir mal veya hizmetin üretimden tüketiciye ulaşmasına kadar oluşturulan her bir katma değer üzerinden alınan vergidir. Ülkemizdeki en önemli vergi kalemlerinden biridir. Vergi mükellefleri, yarattıkları katma değer üzerinden KDV’yi aylık olarak öderler. 1984 yılında 3065 sayılı kanunla yürürlüğe giren KDV, günümüzde genel bütçe vergi gelirlerinin yüzde 30-35’ni karşılar.

Doğrudan Vergi ve Dolaylı Vergi Ayrımı Neye Göre Yapılır?

Devletin, gelir dağılımını kontrol etmek, kamu harcamaları ve yatırımları için finansman sağlamak gibi amaçlarla; vatandaşlarından doğrudan ya da dolayı yollarla aldığı ödemelere vergi denir. Mal ve hizmet üzerinden alınan vergiler dolaylı vergi; gelir ve kazanç üzerinden alınan vergiler ise dolaysız vergi olarak adlandırılır.

Dolaylı vergiler: KDV, ÖTV, özel iletişim vergisi, şans oyunları vergisi, damga vergisi, harçlar ve diğer yerel tüketim vergileri olarak sıralanabilir.

Dolaysız vergiler ise gelir ve kazanç üzerinden alınan vergiler, mülkiyet üzerinden alınan vergiler, servet üzerinden alınan vergiler olarak ayrılabilir. Dolaysız vergileri daha detaylı olarak açıklamak gerekirse şunları söyleyebiliriz:

KDV Oranı Kaçtır?

KDV oranları satılan mal ya da hizmetin niteliğine göre değişiklik gösterir. Genel KDV oranı yüzde 18’dir. Belirlenmiş mal ve hizmetler için yüzde 1 ve yüzde 8 oranları uygulanır. Her bir mal ve hizmetin KDV oranının ne olacağı Cumhurbaşkanı kararı ile belirlenir. Bununla beraber bazı teslimler KDV’den istisnadır. Örneğin yurt dışına yaptığınız bir mal veya hizmet tesliminde KDV doğmaz.

KDV Kim Tarafından Ödenir?

Katma değer vergisinin asıl yüklenicisi nihai tüketicidir. Vergi mükellefleri her bir teslim aşamasında bu vergiyi alıcıya yansıtırlar. Böylece ürünü ya da hizmeti satın alan taraf KDV ödeyen kişi olur. Tüketici, KDV ödemesini mal ya da hizmeti satın alırken gerçekleştirir. Vergi Mükellefleri de tüketiciden aldıkları KDV’yi alım sırasında ödedikleri KDV’den mahsup ederek aradaki farkı Katma Değer Vergisi olarak öderler.

KDV Nereye Ödenir?

KDV her mükellefin bağlı bulunduğu vergi dairesine ödenir. Ödemeyi anlaşmalı bankalar ile de yapmak mümkündür. Ayrıca mükellefler Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından internet ortamında hizmete sunulan İnteraktif Vergi Dairesi’nden de vergi borçlarını ödeyebilirler.

KDV Beyannamesi Nedir?

Katma Değer Vergisi Beyannamesi mükelleflerin aylık olarak KDV’ye konu alım ve satışlarına ve bunların KDV’lerine ait bilgilerin yer aldığı beyannamedir. Bu beyannameler aylık olarak elektronik ortamda düzenlenip elektronik olarak iletilir.

Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB), Vergi Usul Kanunu’nun (VUK) 28’inci maddesinin verdiği yetkiye istinaden 149 No.lu VUK Sirkülerinde, yeni bir düzenleme yapılıncaya kadar 1 Aralık 2022 tarihinden itibaren verilmesi gereken Katma Değer Vergisi Beyannamelerinin verilme ve bu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerin ödeme sürelerinin ilgili vergilendirme dönemini takip eden ayın 28 inci günü sonuna kadar uzatıldığını belirtti. Daha önce en geç ayın 26’sında ödeme yapılıyordu.

KDV Beyannamesi Nasıl Doldurulur?

Elektronik ortamda beyanname verme mecburiyeti olan mükellefler GİB tarafından yayınlanan e-beyanname programı ile beyannamelerini hazırlarlar ve elektronik ortamda iletirler.

Beyanname; genel bilgiler, matrah, indirimler, ihraç kadıyla teslimler, istisnalar, sonuç hesapları, düzenleme bilgileri ve ekler bölümlerinden oluşur. Tevkifat uygulaması nedeniyle KDV tevkifatı yapan mükellefler, KDV2 kodu ile KDV tevkifatı yaptıkları mükellefler ve tevkifat tutarını ayrıntılı listeleyen beyanname de verirler.

 

Harekete Geçin

Sovos, GİB’de hakkında ‘kayıp belge’ ihbarında bulunulmamış ‘tek özel entegratör’ olma özelliği ile bilinmektedir. Gelişmiş e-belge çözümleri ile firmanızın e-dönüşüm sürecinde size nasıl yardımcı olabileceğine göz atabilirsiniz.

e-Dönüşüm Süreçlerinizi SAP İçerisinde Uçtan Uca Yönetin

Sovos SAP e-Dönüşüm çözümleri, fatura işlemlerinizi hızlı ve güvenli bir şekilde SAP’den çıkmadan yönetme imkanı sağlar. ISO27001 Sertifikalı, GDPR uyumlu SAP e-Dönüşüm çözümlerimizle şimdi tanışın. 

Sovos SAP e-Dönüşüm Çözümleri, SAP ERP Kullanan Firmalar için En Uygun Çözüm

SAP Sertifikalı
e-Dönüşüm Çözümleri

SAP ile 100% entegre yapı sayesinde karmaşık
e-Belge süreçlerini güvenli ve sorunsuz yönetin.

SAP İçerisinde Uçtan Uca Yönetim

Ekstra ekranlara ihtiyaç duymadan, alışık olunan ekranlarda süreçlerinizi hızlı ilerletin.

Tek Yetkili ile
İletişim Kurun

SAP paketleri sayesinde e-Dönüşüm süreçlerinde yalnızca özel entegratör ile iletişim kurun.

SAP Sertifikalı
e-Dönüşüm Çözümleri

SAP sertifikasyon prosedürlerini başarıyla tamamlayan, SAP uzman ekibi tarafından düzenli olarak geliştirilen ve GİB onaylı Sovos e-Dönüşüm çözümleri ile karmaşık e-Belge süreçlerini uçtan uca kolayca yönetebilirsiniz.

Tek Yetkili ile Doğrudan Çözüme Ulaşın

Yerel ya da uluslararası operasyonlarınızı yönetirken, SAP e-Dönüşüm hizmetleriyle uçtan uca sunulan hizmet sayesinde yalnızca özel entegratör firma ile irtibat kurarsınız.

Akıllı ERP: SAP S/4HANA ile Dönüşüme Hazır Olun

SAP tarafından piyasaya sürülen yapay zeka, otomasyon ve makine öğrenimi yeteneklerine sahip en güncel akıllı ERP modeli S/4 HANA sayesinde firmalar, finansal hedeflerine ulaşarak istikrarlı büyümelerini sürdürmektedir.

Akilli ERP SAP S-4HANA ile Donusume Hazir Olun

SAP S4/HANA’ya Geçişte Hangi Yöntemi Seçmek Avantajlı?

Greenfield
S4/HANA sistemlerinin sıfırdan kurulumu söz konusudur. Mevcut ve yerleşik bir ERP yapısı bulunmayan firmaların S4/HANA’ya geçiş yapacağı senaryoda tercih edilir.
Brownfield​
Geçmiş verilerin ve süreçlerin tümünü koruyarak S4/HANA’ya geçiş yapılır. Mevcut SAP sistemleri ve süreçlerinden memnun olan firmalar tercih etmektedir.
Bluefield​
Seçilen veriyi ve süreçleri koruyup diğerlerini yeniden tasarlayarak S4/HANA’ya geçiş yapılır. Eski verilerini koruyarak süreçlerini geliştirmek isteyen firmalar tercih etmektedir.

SAP Kullanan Firmalar e-Dönüşüm’de Sovos’u Tercih Ediyor

  • Sovos SAP Paketleri 500+ SAP sistemlerinde ve uluslararası firmalar tarafından kullanılmaktadır.
  • Sovos, tüm e-Dönüşüm operasyonlarını SAP içerisinde yönetme imkanı sunmaktadır.
  • Sovos, SAP kullanan firmaların sistemleriyle en uyumlu ve kullanıcı dostu ara yüzü e-dönüşüm çözümleri geliştirmektedir.
  • Sovos SAP uzman ekibinin düzenli ürün geliştirmeleri ile regülasyon uyumluluğunda sorun yaşanmaz.
  • Siber Güvenlik ekibi ve veri koruma politikasıyla tüm e-belgeleriniz her koşulda güvenle korunur.
GİB onaylı ve SAP Sertifikalı çözümü; 40 Yılı Aşkın Süredir Deneyimli Kadrosuyla, Destek, Proje ve Regülasyon ekiplerine sahip Sovos ile iletişime geçin.

Bulut Tabanlı Çözümler ile IT Yükünüzü Azaltın

E-dönüşüm süreçlerinizi bulut teknolojilerine taşıyarak; finansal süreçlerde karşılaşabilecek hataları en aza indirir, iş akışını kesintisiz hale getirirsiniz ve süreden tasarruf edersiniz. 

Bulut Teknolojileri ile

ERİŞİLEBİLİRLİK. SÜREKLİLİK. GÜVENLİK.

Bir Teklifimiz Var.

Sovos Bulut Tabanlı E-Dönüşüm Çözümleri ile IT Ekibinizin Yükünü Azaltın. Elektronik Fatura Maliyetlerinizden Tasarruf Edin.

Bulut Tabanlı E-Dönüşüm Çözümlerinin Firmalara Sağladığı Faydalar Nelerdir?

Bulut Tabanlı e-Dönüşüm Çözümü

Finansal Rahatlık Sağlar

On-premise sistemlerde yazılım lisansı, sunucu, sistem performans güncellemeleri, güvenlik ve ağ bakımı gibi operasyonel maaliyetler yıl sonunda bütçenin önemli bir kısmını oluştururken; bulut teknolojiler yalnızca abonelik ücreti ile bütçeye ek maliyet getirmez.

IT Yukunuzu Azaltir
Finansal Rahatlik Saglar

Bulut Tabanlı e-Dönüşüm Çözümü

IT Yükünüzü Azaltır

On-premise sistemlerin bakımı, performansının kontrolü, bağımlı diğer sistemlerin güncellenmesi, süreklilik ve erişilebilirliği sağlamak için bilişim personellerinin dedike eforu gerekir. Bulut ortamına taşınan fatura süreçleri sayesinde, servis sağlayıcılar uçtan uca her şeyi firmaların yerine kontrol eder. Bu sayede firmalar yalnızca kendi işlerine odaklanma fırsatı bulur.

7M+

Bulut Verisi

Her Sektörden

60 Bin+ Bulut Müşterisi

99%

Sistem Erişilebilirliği

Alanında En İyi Hizmet Veren Firmalar Sovos’u Tercih Ediyor

medcem logo
corteva logo
eczacibasi logo
roche logo
firmenich logo

Bulut Teknolojilerinin Faydalarını Şimdi Keşfedin

İşletme maliyetlerinizi azaltır
Veri merkezi oluştururken ve yönetirken bulut çözümleri tercih ederek kullanıcı sayısı ve depolama alanı açısından maliyet avantajı sağlarsınız.

İş çevikliğini ve esnekliğini geliştirir
Bulut çözümler, internet ağı olan her yerden erişim imkanı sağlayarak daha esnek bir çalışma düzeni sunar. Belgeler ve veriler gerçek zamanlı olarak güncellenir.

Veriye güvenli ulaşım imkanı sunar
Bulut çözümler ile yedekleme ihtiyacı duymadan, veri kaybı gibi kriz anlarında istediğiniz her an, her yerden verilerinize erişebilirsiniz.

Ekip çalışmasını ve iş birliğini geliştirir
Çalışanlarınız belgeleri ve projeleri gerçek zamanlı olarak görüntüleyebilir, paylaşabilir ve düzenleyebilir.

Uçtan Uca E-Dönüşüm Çözümü için Sovos ile İletişime Geçin.

İNFOGRAFİK

E-Dönüşüm Süreçlerini Buluta Taşımak Neden Önemlidir?

Türkiye’de her sektörden toplamda 60 bin+ müşterisi; her gün işlenen yaklaşık 7 milyon bulut verisi ve uluslararası güvenlik sertifikalarına sahip bulut çözümleriyle Sovos’un size nasıl yardımcı olabileceğini görmek için uzman ekibimize danışın. Bulut tabanlı e-dönüşüm çözümleri hakkında detaylı bilgi almak için infografiği inceleyin.

İNFOGRAFİĞİ İNCELEYİN

E-KİTAP

IT Projelerinin Merkezinde Bulut Tabanlı E-Dönüşüm Çözümleri

E-dönüşüm’de bulut tabanlı çözümlerin firmaların finansal ve IT süreçlerine sağladığı avatantajları ve bulut tabanlı ortama geçerken dikkat edilmesi gerekenler hakkında detaylı bilgi almak e-kitabı inceleyebilirsiniz.

E-KİTABI İNCELEYİN

İNFOGRAFİK

E-Dönüşüm Süreçlerini Buluta Taşımak Neden Önemlidir?

Bulut teknolojilerin firmaların iş süreçlerine sağladığı avantajları öğrenmek için infografiği inceleyin.

E-KİTAP

IT Projelerinin Merkezinde Bulut Tabanlı E-Dönüşüm Çözümleri

Finans ve IT departmanlarına sağladığı avantajlar hakkında detaylı bilgi almak için e-kitabı inceleyin.

Sıkça Sorulan Sorular

Türkiye’deki zaman akışına baktığımızda, on-premise ile yola çıkıldığını görüyoruz. 2014 yılından itibaren ise bulut alternatifi hayatımıza girdi. Bulut tabanlı çözümlerin; daha esnek, hızlı uygulanabilir olması ve operasyonel maliyetleri azaltması gibi özellikleri ile müşterilerimiz buluta geçiş yapıyor. Belki de birçok projenin on-premise yönteminden buluta geçtiğini söyleyebiliriz. Ürünlerimizi tasarlarken de buna göre tasarlıyoruz. Örneğin; on-premise yöntemi kullanan bir müşterimizin nasıl taşınacağı, bu taşıma sürecinin hangi yolla en az efor sarf edilerek gerçekleştirilebileceği senaryosuyla birlikte ürünlerimizi hazırlıyoruz.  

Türkiye’deki zaman akışına baktığımızda, on-premise ile yola çıkıldığını görüyoruz. 2014 yılından itibaren ise bulut alternatifi hayatımıza girdi. Bulut tabanlı çözümlerin; daha esnek, hızlı uygulanabilir olması ve operasyonel maliyetleri azaltması gibi özellikleri ile müşterilerimiz buluta geçiş yapıyor. Belki de birçok projenin on-premise yönteminden buluta geçtiğini söyleyebiliriz. Ürünlerimizi tasarlarken de buna göre tasarlıyoruz. Örneğin; on-premise yöntemi kullanan bir müşterimizin nasıl taşınacağı, bu taşıma sürecinin hangi yolla en az efor sarf edilerek gerçekleştirilebileceği senaryosuyla birlikte ürünlerimizi hazırlıyoruz.  

Bulut sisteminde olduğu gibi on-premise sistemlerde de belgeler; Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından daha oluşma anından itibaren şema kontrollü bir şekilde seyredebiliyor ve elektronik olarak imzalanarak zaman içinde değişmezliği garanti altına alınıyor. Yanı sıra; belgenin stabili ve dosya deseni değişmiyor. Biz de bu avantajdan faydalanabiliyoruz. Çeşitli import toollar ile on-premise bir ortamda, daha önce kullanılan çözümde ne kadar belge olursa olsun bu belgelerin formatı belli olduğu için e-fatura ise e-fatura, e-arşiv ise e-arşiv, e-irsaliye ise e-irsaliye için çeşitli import toollar yazılabiliyor. Biz de bunları geliştirip kullanıyoruz.  

Çok yüksek hacimli bir belgeden bahsediyorsak; bir nas cihazı taşıyarak belge buluta getirilip sonra da bulut sisteminin kendi içindeki stoğuna aktarılabiliyor ya da daha düşük hacimlerde ise daha kolay teknolojiler tercih edilebiliyor. Bulut sisteminde sanki ilk günden beri bu sistemi kullanıyormuş gibi saklanabiliyor. Bu sayede buluta geçiş yapan kullanıcılar, belgelerini sanki ilk günden beri bulutta oluşturulmuş gibi görüntüleyebiliyor, PDF alabiliyor, gerektiğinde indirebiliyor. Ayrıca belgeler yok olmadan saklanabiliyor. 

Bulutta tasarladığımız sistemin yatayda genişleyebilir olması çok kritik. Sistem, gerekli yatırımlarla yatayda genişleyebilecek halde tasarlanmış ise bulut üzerinden geçen hacim arttığında ve çok yüksek hacimli yeni mükellefler bu sisteme dahil olduğunda da çok kolay bir şekilde yeni hacmi kaldırabilecek alt yapıya kavuşabilir durumda oluyor. Dolayısıyla hacmin yüksek olması aslında bir nevi bulut tarafında da daha uygun yatırımların yapılıp yatayda ölçeklenebilir altyapılar kurmaya çok teşvik ediyor. “Çok yüksek hacimliler performansı etkiler mi?” sorusuna, “Gerekli yatırımlar yapılmadıysa etkileyebilir fakat bu yatırımların yapıldığı ortamlarda böyle bir sorun yaşanmıyor.” yanıtını verebiliriz. 

Kişisel ve finansal verilerin bulut sistemlerde kullanılması, on-premise sisteminde kullanılmasına kıyasla güvenlik açısından büyük sorular doğurabiliyor. Özellikle uluslararası şirketlerde güvenlik ekiplerinin soru işaretleri olabiliyor. Global bir şirketin Türkiye’deki bir şubesiyseniz, özel entegratör firmalar güvenlik anlamındaki endişeleri gidermek için size destek olabilir. Özel entegratörlerin, müşterilerinin güvenlik sorularına göre dokümanlar ürettiği ve cevap verdiği bir süreç var. Bulut konusunda çok karmaşık bir politikanız olsa bile özel entegratörler bu konuda da destek oluyor ve işin nasıl doğru yapıldığını kanıtlı bir şekilde sunabiliyor. 

On-premise yönteminden buluta geçmek isteyenler için halihazırda bir proje planımız ve bir paketimiz bulunuyor. Bu paketin entegrasyonu çok kısa bir sürede yapılabiliyor. Yaklaşık birkaç hafta gibi bir sürede bulutta tekrar hayata geçmiş oluyor. Burada önemli olan konu, eski verilerin taşınması. Çeşitli verilerle taşınabiliyor ancak, verinin boyutuna göre taşıma süreci biraz vakit alabiliyor. Boyut fark etmeksizin müşterimizin birkaç hafta içinde buluttan kesintisiz bir şekilde devam etmesini sağlayabiliyoruz. 

Gelir İdaresi Başkanlığı’nın Türkiye’de onayladığı çözümlere baktığımızda SAP’nin Türkiye’de bir veri merkezi yapısı olmadığı için SAP bu işi tek başına kendisi yapamıyor. SAP’nin bizim sistemlerimize entegre olan, Almanya ekibiyle beraber geliştirdiğimiz paketleri bulunuyor. Bulut sistemlerimizi kullanarak Gelir İdaresi Başkanlığı’na entegre olabiliyorsunuz. Beraber geliştirdiğimiz için SAP’nin Türkiye’ye yönelik ürettiği çözümler bizim bulut sistemimizle tamamen entegre halde. 

Bilişim teknolojileri (BT) lideri olmak için iyi bir yıldayız. Yıllar boyu “daha azıyla daha çoğunu yapın” cümlesi teknoloji harcamalarında birçok kurumun sloganı olduktan sonra, işler nihayet iyi yönde ilerlemeye başladı.

Gartner araştırma şirketine göre, 2022 sonunda BT harcamalarının tahminen 4.5 trilyon dolara ulaşması bekleniyordu. Bu, 2021’e kıyasla %5,1’lik bir artış anlamına geliyor ve COVID-19 pandemisi nedeniyle bir süredir rafa kaldırılmış olan teknoloji güncellemelerine ihtiyaç duyan işletmeler için ciddi bir destek.

BT departmanları aynı zamanda sadece işleri ayakta tutmaya çalışmaktansa işin geleceğini stratejik olarak ve başarılı şekilde destekleyecek uzun vadeli projelere odaklanmak istiyor. Bu iddia, BT yönetim çözümleri şirketi Flexera tarafından Teknoloji Harcamalarının Durumu Raporu’nda verilen rakamlarla da doğrulanıyor.

Ankete katılanların %54’ü, bu yılki bütçelerinin hangi alanlara ayrılacağı sorusuna yanıt olarak, çalışanların evden çalışmasını daha kolay ve sorunsuz hale getirecek teknolojilere ayrılan yatırımların ve kaynakların artacağını tahmin ettiklerini söyledi. Katılımcıların %42’si, pandemi sonrası dünyanın gerçekliklerini desteklemek için bulut teknolojilere geçiş konusunda artık daha istekli olduklarını ifade etti.

Anket katılımcılarının tamamı kurumlarının genel BT bütçeleri hakkında kapsamlı bilgi sahibi olan yöneticiler ve üst düzey BT müdürleriydi. Katılımcılar, gelecek yılda nelerin beklendiği konusunda görüşlerini paylaştılar.

Bu bulgular, hibrit ve esnek çalışma ortamları konusuna işletmelerin ne kadar önem verdiğini gösteriyor. Evden çalışmanın en azından bir ölçüde kalıcı hale dönüşme ihtimali nedeniyle BT departmanları karşılarına çıkabilecek her tür zorlukla baş etmeye hazır olmak için stratejilerini yeniden gözden geçiriyor.

Hükümet Sürece Engel Olabilir mi?

BT departmanlarının geliştirdiği stratejiler makul ve içinde yaşadığımız dünyayla uyumlu. Öte yandan, pandemi sonrasında en iyi planları bile aksatabilecek ve ciddi miktarda bütçe ve kaynak tüketebilecek diğer bir faktör daha devrede: Hükümetlerin e-faturayı zorunlu hale getirmesi.

Çokuluslu bir şirkette bir BT lideri olarak çalışıyorsanız, muhtemelen aşağıdaki iki kategoriden biriyle uğraşmak durumundasınızdır. Birincisi, düzenleyici kurumların gerçek zamanlı denetim ve uygulamalarının getirdiği yeni gerçekliklerle baş etmeyi zaten çözmüşsünüzdür ya da ikincisi, ülkenizdeki zorunlu e-belge uygulamalarıyla mücadele içerisindesinizdir ve bu sorunu kalıcı olarak çözmek zorundasınızdır.

Bunları söylerken neden mi bu kadar kesin konuşuyorum? Çünkü dünyanın en büyük markalarıyla çalışıyorum ve bu uygulamaların şirketlerin BT organizasyonu üzerindeki etkilere birinci elden tanıklık ediyorum.

Söz konusu BT projeleri olunca, bu projelerin çoğunluğu direngen değil, aksine uzun bir sürede yapılan dikkatli ve metodolojik planlamanın bir sonucu. Öte yandan hükümet, burada kuralları değiştiriyor. Artık projeler ve geliştirmeler firmaların takviminize göre ilerlemiyor. Hükümet yeni kurallar ve zorunluluklar uyguladığında, firmaların ya sorunu hızla çözmesi ya da ağır para cezaları veya işletme lisansının alınması gibi sonuçlara katlanması gerekir.

BT Lideri İçin Ne Anlama Geliyor?

Hükümetlerin zorunlu kıldığı e-fatura uygulamasına ilişkin yasalar tüm dünyada hızla yürürlüğe girerken, bu durum BT bütçeleri için gerçek bir tehdit oluşturuyor. BT departmanları, zorunlu e-fatura uygulamalarının getirdiği yeni gerçekliklere hazırlıklı olmak zorunda. Devlet kurumlarının işletmenizin veri yığınına kadar girip ağınızdan geçen işlemleri gerçek zamanlı olarak incelediği bu dönemde, bilgileri gerçek zamanlı olarak ve istenen formatta iletmenizi sağlayacak bir çözüme ihtiyacınız olacaktır.

İşin özü, uyum artık bir vergi meselesi olmaktan çıktı. BT liderleri ve diğer üst düzey liderler, her alanda iş fonksiyonlarını aynı hizada tutmak üzere birlikte çalışmak zorunda.
BT departmanları, şirket hangi sektörde veya ülkede olursa olsun, hükümetlerin zorunlu hale getirdiği uygulamaları karşılamak için gerekli kaynakların ve araçların hazır olmasını sağlamak zorunda.

Sorunun erken aşamada çözülmemesi sadece gelecekte daha karmaşık ve maliyetli sorunların doğmasına yol açacaktır ve bu sorunlar diğer öncelikli projeler için ayırmış olduğunuz kritik bütçeleri ve kaynakları tüketecektir.  

Webinarı İzleyin

16 Mart 2023 Perşembe günü düzenlenen webinarda; SAP S/4 HANA geçişi ve e-dönüşüm planlamasına dair merak edilenler ele alındı. Yayın kaydına buradan ulaşabilirsiniz.

İşletmenizin İhtiyaçlarına Özel, Esnek Kontör Paketleri

İşletmeniz için En Uygun Seçenekler 

E-belge operasyonlarında ihtiyaç duyduğunuz fonksiyonalite ve hizmetler firmanızın büyüklüğüne, sektörüne ve süreçlerine göre farklılaşabilir.  

“Yeni Kontör Paketlerimiz”, size firmanız için en uygun opsiyonu seçme ve ürün özelliklerini yükseltme imkânı tanır. Böylece, tek tip kontör satın almak zorunda kalmak yerine; ihtiyacınızı belirleyerek, firmanıza ve bütçenize en uygun seçenekle ilerleyebilirsiniz.

Premium Hizmetler 

Firmanıza özel farklılık gösteren “Satış Sonrası Destek, Fatura/Mail Kişiselleştirme, Entegrasyon ve Kullanım Yöntemi” gibi ihtiyaçlarınızı belirleyerek premium hizmetten faydalanabilirsiniz. 

İşletmenize ve bütçenize en uygun e-dönüşüm planlamasını yapmak için uzman ekiplerimizle görüşme planlayın. 

Bu blog yazısı 8 Mayıs 2023’te güncellenmiştir.

Serbest çalışan kişilerin en çok merak ettiği konulardan biri şahıs şirketi kurmak için atılması gereken adımlar ve ihtiyaç duyulan belgeler. Bu yazımızda hem şahıs şirketi türleri hem de vergi süreçleri ile ilgili bilgilendirmeye ulaşabilirsiniz. 

Türkiye’deki kurumlara veya Türkiye’den yurt dışındaki kurumlara ‘freelance’ hizmet veren ya da kendi işini yapmaya başlayan kişilerin vergi yükümlülüklerini yerine getirmek için Gelir İdaresi Başkanlığı’nın sistemine dahil olması gerekiyor. Bunun için de çoğunlukla ‘serbest meslek erbabı’ olmak ya da ‘şahıs şirketi’ kurmak tercih ediliyor. Peki şahıs şirketi nasıl kurulur?

Şahıs Şirketi Nedir?

Şahıs şirketi, gerçek kişiler tarafından kurulan, kuruluş süreçlerinin kolay ve hızlı olması sebebiyle çok tercih edilen bir şirket türüdür. Çoğunlukla tek kişi tarafından kurulsa da ortaklar ile de kurulabilir. Şirket kuruluşu diğer şirketlere kıyasla daha düşük sermaye gerektirir. Serbest çalışan, gelir beklentisi çok yüksek olmayan vb durumdaki kişiler için şahıs şirketi en ideal şirket türlerinden biridir. İhtiyaç duyulduğunda şahıs şirketlerini kapatmak da tıpkı kuruluşta olduğu gibi diğer şirket türlerine göre daha uygun maliyetli ve kolaydır. Kurulum, defter tasdik ücretleri ve mali müşavir/muhasebeci ücreti düşüktür. Vergi yapıları daha sadedir. Gelire göre belirlenen kademeli bir vergi sistemi vardır. Kişiler, üçüncü kişilere karşı kendi mal varlıklarıyla sorumludurlar.

Şahıs Şirketi Türleri

Şahıs şirketlerinin mükellef tipleri genel olarak tüzel ve gerçek kişiler olmak üzere ikiye ayrılır. Bazı durumlarda ise Adi Ortaklık olarak üç’e ayrılır.

Şahıs Şirketi Kurmaya Uygun Musunuz?

Devlet memuru değilseniz ve 18 yaşın üstündeyseniz şahıs şirketi kurabilirsiniz. Devlet memurları kanunen tacir olarak sınıflandırılamadığı için şahıs şirketi kuramıyor. Bu konuda en çok sorulan konulardan biri de sigortalı çalışanların şahıs şirketi kurup kuramayacağı… Sigortalı çalışanların, başka bir yerde çalışırken şahıs şirketi kurması hakkında İş Kanunu’nda belirtilmiş bir engel bulunmuyor. Burada belirleyici olan, söz konusu kişilerin mevcut çalıştıkları şirketle aralarında yaptıkları sözleşme. Sigortalı çalışanın, çalıştığı şirket ile imzaladığı sözleşmede başka bir işte çalışamayacağı veya şirket kuramayacağına dair bir ibare yer alıyorsa ve bu kişi buna rağmen şahıs şirketi kurarsa, çalıştığı şirketin tazminat vermeksizin işten çıkarma hakkı bulunur.

Şahıs Şirketi Kurma Adımları

Şahıs şirketi kurma süreci genellikle bir iki gün içerisinde tamamlanır. Öncelikle gerekli evrakları topladıktan sonra vergi dairesine başvuru yapmanız gerekir. Başvuruyu şahsen veya bir mali müşavir/muhasebeciye vekalet vererek de yapabilirsiniz. Başvuru e-devlet üzerinden online olarak da gerçekleştirilebiliyor. Başvurunuzun ardından yoklama memurları iş yerinize gelip, iş yeri ve evrak kontrolü yaptıktan sonra vergi levhanızı temin edebilirsiniz.

İhtiyacınız Olan Belgeler

Şahıs şirketi, doğrudan ev adresiyle beraber kurulabilir. Böyle bir durumda, kira miktarınıza bağlı olarak yüzde 20 stopaj ödemeniz gerekir. Şirketin adresi olarak görünen evin mal sahibi iseniz kira stopajı ödemeniz gerekmiyor. Bu durumda başvuru yaparken kira kontratı yerine tapunun belgeleriniz arasında hazır bulunması gerekiyor. İşte şahıs şirketi kurmak için ihtiyacınız olan belgeler:

Şahıs Şirketi Kurulduktan Sonra Fatura Nasıl Kesilir?

Günümüzde şahıs şirketleri, fatura düzenlemelerine e-Arşiv Fatura ile başlayabilirler. e-Arşiv faturalar, Sovos’un hızlı ve güvenilir sistemine dahil olarak düzenleneceği gibi, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın kendi portalından da oluşturulabilir. e-Arşiv faturanın, mal veya hizmet teslim tarihinden itibaren 7 gün içerisinde düzenlenmesi gerekir. Fatura oluşturulurken alıcının unvanı, adresi, vergi dairesi ve numarasının doğru bir şekilde yazılması çok önemlidir. Düzenlenen e-Arşiv faturanın elektronik olarak veya kâğıt olarak alıcıya teslim edilmesi zorunluluğu bulunur. Eğer fatura kestiğiniz şirketler e-Fatura kullanıcısıysa siz de e-Fatura uygulamasına katılıp, faturanızı doğrudan elektronik olarak söz konusu şirketin e-Fatura sistemine gönderebilirsiniz.  

Türkiye’nin vergide dijital dönüşümüyle birlikte hali hazırda şirketlerin büyük bir çoğunluğu e-Fatura geçişini tamamladı. Siz de şirketinizi kurduktan sonra doğrudan e-Fatura ile işlerinizi yürütebilirsiniz. 

e-Fatura Nedir?

e-Fatura yeni bir belge türü olmayıp, kâğıt fatura ile aynı hukuki niteliklere sahiptir. Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yönetilen e-Fatura uygulamasında amaç tek format ve standarda göre satıcı ve alıcı arasında güvenli, zaman ve maliyet tasarrufu sağlayan bir sistem oluşturmaktır.

VUK gereği bir faturada yer alması gereken bilgilerin içerisinde yer aldığı, satıcı ve alıcı arasındaki iletiminin merkezi bir platform (GİB) üzerinden gerçekleştirildiği elektronik bir belgedir.

Neden e-Fatura Kullanmalısınız?

e-Faturaya Nasıl Geçilir?

e-Fatura geçiş süreci üç aşamadan oluşur:

  1. Mali mühür veya e-imza temin edilmesi: E-fatura hizmetini kullanabilmeniz için şirketlerde mali mühür, şahıs firmalarında mali mühür veya e-imzanın olması zorunludur. Mali mührü kamu sertifikasyon merkezinden alabilirsiniz. Mali mühür yerine e-imza almak isteyen şahıs firmaları PTT aracılığı ile veya özel firmalardan e-imza alabilir.
  2. Seçtiğiniz özel entegratör firmanın başvuru formunun doldurulması: Başvuru sayfasından başvuru formu doldururken yüklenmesi gerekebilecek bazı evraklar vardır;
  3. İmzalama ve aktivasyon.

Şahıs Şirketlerinin Ödediği Vergiler

Şahıs şirketleri, çalışmaları neticesinde; Katma Değer Vergisi (KDV), Gelir Vergisi ve Stopaj (Muhtasar) Vergisi mükellefi olurlar.

Şahıs Şirketleri KDV’yi Nasıl Öder? 

Bu şirketlerin aylık olarak düzenledikleri faturaların KDV tutarları ile alım yaptıkları faturaların KDV’leri hesaplanır. Eğer satış faturalarının KDV’si alış faturalarının KDV’sinden fazla ise aradaki farkın Katma Değer Vergisi olarak ödenmesi gerekir. Her Ayın 26’sına kadar bir önceki ayın KDV beyannamesi onaylanıp ödenir. KDV alacağı oluşursa, sonraki ödemelerde mahsup edilebilir.  

Şahıs Şirketleri İçin Muhtasar Beyannamesi 

Şahıs şirketleri personel ödemeleri, faaliyetleri için ödedikleri kiralar gibi ödemelerden belli oranlarda kesinti yapıp, bunu ve varsa personel SGK primlerini aylık ve 3 aylık periyotlarla beyan edip öderler. Bu beyannameye Muhtasar ve Prim hizmet beyannamesi denir. 

Şahıs Şirketleri’nin Gelir Vergisi 

Şahıs şirketlerinin ödemekle yükümlü olduğu diğer bir vergi de Gelir Vergisi’dir. 

Her üç aylık periyodlarda kar-zarar hesaplamaları yapılır ve Gelir Geçici Vergisi olarak kar-zarar hesap cetveli beyan edilir. Şahıs şirketi kar etmişse vergi doğar, kar etmeyen bir işletme ise gelir vergisi ödemez. Yıl içinde Ocak-Mart dönemi Gelir Geçici Beyannamesi’nin 17 Mayıs’a kadar onaylanıp ödenmesi gerekir. Nisan-Haziran dönemi 17 Ağustos’a kadar, Temmuz-Eylül Dönemi 17 Kasım’a kadar beyan edilip ödenmelidir. Ekim-Aralık dönemi için ayrıca beyanname verilmez.   

Her yıl Mart Ayında bir önceki yıla ait tüm gelir-gider ve kar-zarar durumu beyan edilir. Yıl içinde ödenen vergiler varsa bunlar oluşan vergiden mahsup edilir. Ülkemizde vergi artan oranlı olarak kademelendirilmiştir. Ödenecek vergiler bu doğrultuda hesaplanır.  

2023 yılı gelir vergisi tarifesi aşağıdaki şekildedir:

70.000 TL’ye kadar %15
150.000 TL’nin 70.000 TL’si için 10.500 TL, fazlası %20
370.000 TL’nin 150.000 TL’si için 26.500 TL,
(ücret gelirlerinde 550.000 TL’nin 150.000 TL’si için 26.500 TL), fazlası
%27
1.900.000 TL’nin 370.000 TL’si için 85.900 TL,
(ücret gelirlerinde 1.900.000 TL’nin 550.000 TL’si için 134.500 TL), fazlası
%35
1.900.000 TL’den fazlasının 1.900.000 TL’si için 621.400 TL,
(ücret gelirlerinde 1.900.000 TL’den fazlasının 1.900.000 TL’si için 607.000 TL), fazlası
%40

Şahıs şirketi sahipleri, kendisinin eşinin ve çocuklarının eğitim, sağlık, sigorta primleri gibi harcamalarını belirli oranlarda vergi matrahından düşebilir.

Şahıs Şirketi KOSGEB Desteği Alabilir Mi?

Şahıs şirketleri de kurulum sırasında ve takip eden dönemde KOSGEB (Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı) desteklerinden faydalanabilir. KOSGEB tarafından Girişimcilik, Arge, Teknolojik Üretim ve Yerlileştirme, İşletme Geliştirme, Büyüme ve Uluslararasılaşma, Finansman, İŞGEM/TEKMER destekleri sağlanıyor.

Şahıs şirketleri için en uygun olan KOSGEB destekleri girişimcilik destekleri olarak biliniyor. Burada önemli olan şahıs şirketinin kuruluşu yapılmadan önce KOSGEB üzerinden gerekli girişimcilik eğitimlerinin alınması ve kuruluşun daha sonra gerçekleştirilmesi. Şahıs şirketi kurulduktan sonra da örneğin işletmenin ihtiyaç duyduğu nitelikli eleman için patent ve belgelendirme masrafları için veya yurt dışı fuar masrafları desteği gibi konularda KOSGEB’e başvurulabiliyor. Bunun için KOSGEB’in e-hizmetler sayfasından işletmenin kaydedilmesi gerekiyor. Sonraki aşama online olarak destek talebinde bulunmak ve her bir destek için gerekli belgeleri sağlamak. Harcamalarınıza ait belgeler KOSGEB tarafından onaylandığında destek türüne göre harcamaların tamamı ya da %60’ı şahıs şirketine ödenir.

Şahıs Şirketi İçin Esnaf veya Ticaret Odası Kaydı Zorunlu Mu?

Şahıs şirketleri genellikle esnaf odalarına, bazı illerde ise ticaret odalarına da kaydolabilirler ancak şartlara tabidir. Esnaf odalarına kayıtlı girişimcilere ve özellikle kadın girişimcilere kamu bankaları tarafından uygun finansman desteği sağlandığı için şahıs şirketlerinin esnaf odalarına kaydolmaları son yıllarda avantajlı hale geldi. Ayrıca KOSGEB desteklerinden faydalanılması için de esnaf ya da ticaret odasına kayıt zorunluluğu bulunuyor.

Harekete Geçin

Sovos vergi uyumluluğu yazılımının e-dönüşüm ve e-belge zorunluluklarına uyum sürecinizde size nasıl yardımcı olabileceğine göz atabilirsiniz.

Özel entegratör nedir, kişilere, kurumlara nasıl avantajlar sağlar ve özel entegratörü seçerken nelere dikkat edilmeli gibi sıklıkla sorulan sorulara yanıt veren yazımızın ardından bu kez özel entegratör değişikliği yapmak isteyenlerin merak ettiklerini gündeme aldık.

E-belge dijitalleşme sürecinde ilk seçtiği özel entegratörün hizmetlerinden memnun kalmayan kişi ve kurumlar belirli bir noktada değişikliğe gitme ihtiyacı duyuyor. Konuyla ilgili bir önceki yazımızda belirttiğimiz ‘özel entegratörü seçerken nelere dikkat edilmeli’ maddelerini dikkate alarak seçimini yeniden yapan şirketler artık değişikliğe hazır, peki bu değişiklik sırasında kendilerini neler bekliyor?

Özel Entegratör Değişim Süreçlerine İlişkin Sık Sorulan Sorular

Özel entegratör değişim süreci ile ilgili sıklıkla sorulan soruları yanıtladık.

Sovos özel entegratör süreçlerini nasıl kolaylaştırıyor? Yalnızca E-Dönüşüm çözümleri mi sunuyorsunuz? Bunun sağladığı avantajlar nelerdir?

Sovos olarak tek hizmet alanımız e-dönüşüm. E-fatura, e-irsaliye, e-defter, e-arşiv, e-müstahsil makbuzu, e-serbest meslek makbuzu gibi elektronik belge çözümleri sunuyoruz. SAP müşterilerine de e-dönüşüm ile ilgili olarak SAP içerisinde kullanabilecekleri özel bir paket sunuyoruz. Sadece e-dönüşüm çözümlerine odaklanmış olmamız, hizmetimizi güncel tutmamızı ve sürekli geliştirmemizi sağlıyor ve müşteri memnuniyetinin çok yüksek olmasıyla sonuçlanıyor. Müşterilerimizi regülasyonlarla ilgili sürekli güncel tutabildiğimiz için bu alanda ayrı bir takip mekanizması geliştirmeye ihtiyaç duymuyorlar.

Yaşanan regülasyon güncellemelerinin uygulanmasında gecikmeler oluyor mu?

Bizim tek odağımız e-dönüşüm. İşi sadece ilgili regülasyon değişikliklerini takip etmek olan bir ekibimiz bulunuyor. Regülasyon duyuruları yayınlanır yayınlanmaz ilgili değişiklikleri anlaşılır bir dilde müşterilerimize iletiyoruz ve herhangi bir gecikme yaşamalarının önüne geçiyoruz.

Değişim Sürecinde GİB’e iletilen belgelerin geç gitmesi gibi bir durum söz konusu olabilir mi?

Belgeler sistemimize ulaştığı anda biz de GİB’in web servislerinin müsaade ettiği sürelerde belgeleri iletiyoruz. Ancak bu süre bazı şirketler için yeterli olmayabiliyor. Bu nedenle GİB zamanla tebliğde bazı güncellemeler yaptı. Örneğin, e-irsaliye konusunda bir güncelleme yaparak, ‘eğer arada entegratör firma bulunuyorsa, belgenin entegratöre ulaşması ve onun tarafından onaylanmasını aracın yola çıkması için yeterlidir’ diyerek bu gibi gecikmeleri engellemiş oldu.

Özel Entegratör değişikliğinde eski entegratörden satın alınan kontör ve bakiyeler ne olacak?

Eski kontör ve bakiyelere ne olacağı önceki entegratör ile yapılan sözleşmenin kapsamına göre belirlenir. Her entegratörün sistemi farklı çalıştığı için bir entegratörün sisteminde kontörleri diğerine transfer etmek mümkün olmuyor. Müşterimiz ile çalışmaya başlarken yeni biz sözleşme hazırlıyor ve yıllık olarak kontör paketi tanımlıyoruz. Kendisine tanımlanan havuzda kontörleri istediği uygulamalarda kullanabiliyor.

Yetkilendirme konularında nasıl destek sağlıyorsunuz?

Müşteri SAP paketimizi alarak ilerliyorsa buradaki yetki objelerini kullanarak çok geniş ölçüde yetkilendirme yapabiliyor. Gelen veya giden faturaların yetkiyle görüntülenmesi, işleme durumlarının kaydedilmesi ve izin verilen ölçüde görüntülenmesi gibi kurallar üzerine konuşulabilir. 

XSLT dosya formatında müşteri bazında çok fazla fatura tasarımı mevcut, bunlar olduğu gibi aktarılıyor mu?

XSLT tasarımcımızla birlikte müşterilerimize bir tasarım sunuyoruz. Eğer müşterimiz önceki tasarımlarını kullanmak ya da özel bir tasarım isterse bu noktada bir analiz gerçekleştirmemiz gerekiyor. Ve bunun sonunda en uygun tasarımı hazırlıyoruz.  

Özel entegratör değişikliği ile birlikte etiket bilgisi değişiyor mu?

Farklı bir özel entegratörden bizim sistemimize geçiş yapan ya da entegrasyon modelini değiştiren şirketlerin bizim bulut sistemimize geçişi anında etiket bilgisi tanımlanıyor. Değişiklik olabilir, ilgili şirket bununla ilgili bilgilendirilir. 

Sadece özel entegratör ile iletişimde olmak yeterli mi? 

E-belge süreçlerinde kişi ve kurumların en çok zorlandığı konulardan biri SAP danışmanlık firması, GİB, entegratör gibi farklı alanlardan birçok kişi ile belirli yazışmalar ve görüşmeler yürütmek zorunda kalmaları. SAP paketimizi kullanan müşterilerimizin sadece bizimle iletişimde olması yeterli oluyor. Bu paket ile veriyi SAP’den alıp GİB’e kadar ileten uçtan uca bir çözüm sunuyoruz.  

Harekete Geçin

SAP sertifikalı e-dönüşüm çözümlerimiz hakkında detaylı bilgi almak ve size özel demo planlamak için bizimle iletişime geçin.

Yapay zeka, otomasyon ve makine öğrenimi yeteneklerine sahip en güncel akıllı ERP modeli S/4 HANA sayesinde firmalar, finansal hedeflerine ulaşarak istikrarlı büyümelerini sürdürmektedir.

S/4 HANA Türkiye’deki Yerel İhtiyaçlara Hazır Mı?
SAP ve Sovos ortaklığında düzenlenecek webinarda;

uzman danışmanlardan dinleyebilirsiniz.

16 Şubat, Perşembe günü SAP ile gerçekleştireceğimiz webinarda; S/4 HANA geçişi tüm detayları ile ele alınıp; bu geçiş sırasında e-belge yönetiminde dikkat edilmesi gereken kritik noktalara değinilecek.

Webinar’da ele aldığımız konular:

*Webinarımızın son bölümünde sorularınızı iletebileceğiniz “Soru-Cevap Bölümü” de olacaktır. 

Formu hemen doldurarak kaydınızı tamamlayın. 

Verginin dijitalleşmesinde, e-belgelere geçiş döneminde ve sonrasında özel entegratörler kilit bir rol üstlendi. Peki ‘nedir bu özel entegratör?’ ve ‘nasıl faydalar sunar?’

‘Özel entegratör’, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın (GİB) yayınladığı tebliğler ile e-belge mükellefi olan ya da gönüllü olarak vergi süreçlerini dijitalleştirmek isteyenlerin karşısına çıkan ilk kavramlardan biridir. Ancak özel entegratörün ne olduğu, kullanıcıya nasıl faydalar sağladığı, iyi bir özel entegratörün hangi özellikleri taşıması gerektiği yeterince bilinmiyor.

E-belge kullanımlarında GİB’in genel amacı, zaman ve maliyet tasarrufu sağlayan güvenli bir sistem oluşturmak ve vergi denetimini bu sistem üzerinden düzenli bir şekilde, gecikmelere, cezalara yol açmadan yapabilmek. Kademeli olarak yapılan e-belge geçişi, bir süre sonra alım-satım yapan tüm şirketlerin/kişilerin sisteme katılmasıyla sonuçlanacaktır.

Bu sisteme uyum sağlayabilmek için mükelleflerin önünde üç seçenek bulunuyor:

Özel entegratör, GİB’in kılavuzları doğrultusunda e-belgeleri oluşturan, gönderim ve takibini yapan; kendi sistemleri üzerinde bu kayıtları saklayarak, istenildiğinde ulaşılmasını sağlayan, mevzuatı yakından takip ederek mükellefler adına gerekli güncellemeleri yapan yetkili aracı firmadır.

Özel Entegratör e-Belge Süreçlerini Kolaylaştırır

Gelir İdaresi Başkanlığı’nın binlerce kurumun her birinin sistemine ayrı ayrı kontrol sağlamak yerine, entegratör firmalar üzerinden ‘özel entegrasyonu’ teşvik ettiği biliniyor.

Direkt entegrasyon için firmaların GİB’e bağlanacak sunucuları kendilerinin temin etmesi gerektiği için sunucu ve sunucudan kaynaklanan önemli maliyetler ortaya çıkıyor. Özel entegratör ile çalışmak ise bu maliyetleri ve uyum sorunlarını ortadan kaldırıyor, zaman tasarrufu sağlıyor.

GİB tarafından Özel Entegratör yetkinliğini alan firmalar müstahsil makbuzu, serbest meslek makbuzu gibi belgeleri ve arşiv raporlarını hizmet verdikleri firma adına imzalayıp GİB’e gönderebilir. Böylece GİB ile olan iletişim ve bu anlamdaki sorumluluk da entegratör firmaya aktarılır.

Özel Entegratör Hangi Aşamalarda Kolaylık Sağlar?

Özel entegratörlerin e-belge geçişinde sunduğu kolaylıkların yanı sıra geçiş sonrası sunduğu pek çok avantaj da bulunuyor. Bunların başında ise alanında uzman ekiplerin, sıklıkla değişen ya da yenilenen regülasyonlara hakimiyeti ve gerekli yönlendirmeleri zamanında yapabilmesi geliyor.

GİB, özel entegratörlerle çalışan kişi/kurumlara ayrı avantajlar da sunuyor. Örneğin e-irsaliye sisteminde, bir taşımanın başlayabilmesi için öncelikle ilgili e-irsaliyenin GİB’in sistemine ulaşması ve onaylanması gerekir. Ancak eğer arada entegratör firma bulunuyorsa, GİB belgenin entegratöre ulaşması ve onun tarafından onaylanmasını yeterli buluyor. Bu durum GİB’in sistem yoğunluklarından kaynaklanabilecek gecikmeleri engelleyerek zaman kazandırıyor, gün içinde çok sayıda sevkiyat yapan firmaların memnuniyetini sağlıyor.

Özel Entegratör Nasıl Seçilir?

GİB’in internet sitesi üzerindeki özel entegratörler listesinde yer alan kurumlardan biri özel entegratör olarak seçilebilmektedir. Bu seçimde dikkat edilmesi gereken özellikler ise şöyle sıralanabilir:

Özel Entegratörden Hangi Hizmetleri Alabilirsiniz?  

Özel Entegratörle çalışmanız durumunda öncelikle aşağıdaki hizmet ve ürünlerden faydalanabilirsiniz:

Bunun yanı sıra örneğin Sovos’ta yukarıda sıralanan ürünlere ek olarak ‘Satış Sonrası Destek’ hizmeti de sunulur. Retainer Package ve Technical Account Manager gibi hizmetlerle, müşterinin kendi özel ürünün üzerindeki değişiklik taleplerinin gerçekleştirildiği çalışmalar da söz konusudur. Sovos uzmanları, müşterinin ‘ERP’siyle entegrasyon projelerinde destek sunabilir. Ayrıca müşteriler regülasyonlardaki değişiklikler hakkında önceden bilgi alabilirler, özel entegratör regülatif güncellemeleri otomatik olarak yapar. Bunun yanı sıra GİB ile uyumlu bir şekilde belgelerinin 10 yıl güvenli şekilde saklanması sağlanır.

Özel Entegratörlerle Nasıl Çalışılır?  

Firmalar maliyet ve zaman tasarrufu sağlamak, işinin ehli bir partnerle çalışarak vergi ve fatura konusunda en güncel düzenlemelere uyumluluk göstermek ve ileride karşılarına çıkabilecek olası bir cezadan kaçınabilmek için özel entegratörlerle çalışırlar. Sovos özel entegratörlük hizmetini, müşterilerine on-premise ya da bulut üzerinden sunar. ‘On-premise’ türünde hizmet almak isteyen müşteriler, kendi bilgilerini kendi sistemleri içerisinde tutabilme seçeneğinden faydalanabilirler. Bulut seçeneğini tercih eden müşteriler ise ‘private’ ya da ‘public cloud’ türünde hizmet kullanabilir. Bulut seçeneği, müşterilere, belgelerinin güvenli bir şekilde iletilmesi ve arşivlenmesi hizmetini de sağlar. Ayrıca bu müşteriler, belge kesmek veya belge almak için kontör adı verilen birimleri satın alarak işlemlerini gerçekleştirebilirler. Sovos, her bir ürünün regülatif zorunluluğuna uygun olacak şekilde, en güvenli ve premium hizmeti müşterilere sunarak sorunsuz bir şekilde iş süreçlerini yönetmelerine imkân sağlar… Müşteriler, fatura işlemlerini aşağıda yer alan modellerden birini seçerek gerçekleştirebilirler:

Harekete Geçin

Sovos, GİB’de hakkında ‘kayıp belge’ ihbarında bulunulmamış ‘tek özel entegratör’ olma özelliği ile bilinmektedir. Gelişmiş e-belge çözümlerimiz ile firmanızın e-dönüşüm sürecinde size nasıl yardımcı olabileceğimize göz atabilirsiniz.

E-Ki̇tap

IT Projelerinin Merkezinde Bulut Tabanlı e-Dönüşüm Çözümleri

E-KİTAP

Bulut Teknolojileriyle e-Dönüşüm Çözümleri

Şirketlerin dijital dönüşümlerini gerçekleştirirken temelde on-premise ve bulut tabanlı teknolojiler olmak üzere tercih edebilecekleri iki yöntem bulunuyor.

On-premise yöntemi, sistemlerin işletilebilmesinin zorluğunun yanı sıra maliyet açısından da dezavantajlı görülüyor. Bulut tabanlı teknolojilerin tercih edilmesiyle ise uzun soluklu teknoloji yatırımları ve güvenlik önlemi arayışlarına maruz kalmadan doğrudan hizmeti almak mümkün oluyor.

E-kitap İçerisinde Yer Alanlar:

  • Bulut Teknolojisi Nedir? Bulut Tabanlı Teknoloji Sistemlerinin Çalışma Prensibi Nasıldır?
  • Bulut Teknolojilerinin Avantajları Nelerdir?
  • On-Premise ile Bulut Tabanlı Teknolojiler Arasındaki Farklar
  • Bulut Tabanlı Teknoloji Sunan Servis Sağlayıcıları Nasıl Seçilmelidir?
  • Söyleşi: Bulut Tabanlı Teknolojilerin Geleceği

e-Ki̇tabı İndi̇ri̇n

Bu Kitap Kimler İçin:

  • Finans, IT, Lojistik, Vergi Yöneticileri ve Karar Vericileri
  • SAP Danışmanları ve Proje Yöneticileri

Bulut Teknolojisi Nedir? Bulut Tabanlı Teknolojilerin Avantajları Nelerdir?

Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) ve vergi sağlayıcılar dijital teknolojilere uyum ve dönüşüme ayak uydurma konularında her geçen gün daha da bir adım öteye gidiyor. Bu kapsamda, GİB’in belirlediği yükümlülüklerin yanı sıra ERP uygulamalarıyla fatura sistemlerinin entegre olması gereken kompleks çözümler olarak ortaya çıkıyor. Daha önce sadece finansal departmanlarını ilgilendiren fatura ve depolama ile ilgili hususların artık operasyonu dahi etkileyen bir ‘IT sorunu’na dönüştüğüne şahit olunuyor. Tüm bunlar karşısında ‘bulut teknolojisi’, multidisipliner bir çözüm olarak öne çıkıyor.

Neden Bulut Tabanlı Teknolojileri Tercih Etmelisiniz?

Muhasebe süreçlerinin bulut ortamına taşınması, iş akışlarında herhangi bir aksaklık yaşanmasının önüne geçerken; işletmelere her an her yerden ilgili e-belgeye erişebilme imkânı sunuyor. Sağladığı birçok avantaj ile şirketlere güvenli ve esnek bir alan tanıyan özel entegratörler, firmaların iş akışında merkeze oturarak, tüm süreçleri etkileyebilecek değerde önem taşıyor.

E-dönüşüm’de bulut tabanlı çözümlerin firmaların finansal ve IT süreçlerine sağladığı avatantajları ve bulut tabanlı ortama geçerken dikkat edilmesi gerekenler hakkında detaylı bilgi almak e-kitabı inceleyebilirsiniz.

e-Ki̇tabı indi̇ri̇n

Regülasyon Danışmanımız Av. Enis Gencer, e-Defter uygulamasına son geçiş tarihi ve 2023’te mükellefleri bekleyen diğer e-belge uygulamaları hakkında detayları katılımcılar ile paylaştı. 

Tüm defter verilerinin elektronik olarak oluşturulup imzalanmasını sağlayarak, verilerin ve kaynaklarının doğruluğunu garantiye alan e-Defter’in iş akışındaki yeri ve uygulama senaryolarını ise sektörde tecrübeli 3E İnovasyon firmasının kurucusu Erdal Özel aktardı. 

Webinarda neler anlatıldı? 

Kıdemli Satış Direktörümüz Ali Bulut’un moderatörlüğünde gerçekleşen canlı yayınımızda e-Defter hakkında ihtiyacınız olan ipuçlarına yer verildi ve soru-cevap bölümünde tüm merak ettikleriniz yanıtlandı. 

Buradaki formu doldurarak yayın kaydını izleyebilirsiniz. 

Dijitalleşme her geçen gün global çapta etkinliğini artırıyor. Bu doğrultuda şirketler, regülasyonlar kapsamında zorunlu ya da tamamen gönüllü olarak dijitalleşme yönünde adımlar atıyor.  

Tüm dünyada pandemi süreci ile ciddi bir ivme kazanan dijitalleşme; iş gücü, maliyet ve zaman gibi konularda oldukça değerli avantajlar vadediyor.  Özellikle de dijitalleşmenin en önemli ayaklarından biri olan e-dönüşüm, şirketler için büyük kolaylıklar ve tasarruf imkânı sunuyor.  

Şirketler e-dönüşüm yani e-belge yönetimi de dahil olmak üzere vergilendirmeye ilişkin pek çok konuda eksiksiz ve bağlantılı çözümlere erişmek için servis sağlayıcılar ile iş birliğini tercih ediyor. Bu noktada servis sağlayıcı seçimi konusunun hassasiyeti ön plana çıkıyor. 

E-Dönüşümde Servis Sağlayıcı Seçerken Nelere Dikkat Edilmeli?

Şirketlerin e-dönüşüm sürecini doğru ve verimli bir şekilde yürütebilmek için;   

Global Servis Sağlayıcı ile Çalışmanın Avantajları Neler?  

Servis sağlayıcı seçerken özellikle global çapta hizmet ağı ve deneyimi olan bir servis sağlayıcı ile çalışmak birçok alanda şirketleri bir adım öne taşır. 

Webinarı İzleyin

16 Mart 2023 Perşembe günü düzenlenen webinarda; SAP S/4 HANA geçişi ve e-dönüşüm planlamasına dair merak edilenler ele alındı. Yayın kaydına buradan ulaşabilirsiniz.

Bu senaryoyu hayal edin.

İş ortağınız, akışın ortasında sizinle ilgili kuralları değiştirir ve onlarla iş yürütme yeteneğiniz artık yeni taleplerini karşılamak için tüm raporlama yapınızı değiştirmeye bağlıdır.

Ah evet, bu talepleri karşılamak için gereken sürenin çok dar olduğunu da belirtmeliyim ve bunu yapmazsanız, doğru olana kadar bölgelerinde iş yapmayı unutabilirsiniz. Ve ilerlemenin herhangi bir noktasında bu standartları karşılayamazsanız, size para cezası verebilir veya kapatabilirler.

Kulağa uzak mı geliyor? öyle değil Brezilya’dan İtalya’ya ve Asya ile Afrika’nın bazı bölgelerine kadar büyük ekonomik pazarlarda oynanan tam olarak budur. Görüyorsunuz, hükümetler teknoloji söz konusu olduğunda işletmeleri yakaladı ve dijitalleşme söz konusu olduğunda birçok yönden onları geride bıraktı.

Bu senin için ne anlama geliyor?

Bu, hükümetlerin finansal işlemleri gözden geçirmek için artık daha proaktif bir yaklaşım benimsediği ve gerçek zamanlı raporlama talep ettiği anlamına geliyor. Bunun bir parçası olarak, uygun zorunlu spesifikasyonları karşıladığından emin olmak için gerçek zamanlı yaptırım uyguladılar. Bunu başarmak için, veri yığınınızda kalıcı olarak yerleşmişlerdir. Ve hiç şüpheniz olmasın, iş e-faturaya geldiğinde, kararları onlar veriyor.

Biraz arka plan.

Dünyanın dört bir yanındaki hükümetler, uyumluluğu kolaylaştırma ve dolandırıcılığı hızlı ve verimli bir şekilde izleme becerisi nedeniyle zorunlu e-fatura uyguluyor. Şimdiye kadar norm haline gelen olgu raporlamasından sonra, uygulanması daha zor hale geldi ve haklı olarak borçlu olunanları telafi etmek uzun ve maliyetli denetimler gerektirdi. Pek çok kuruluş cezaları ciddiye almadı ve bu rahatsızlıklar ortaya çıktıkça başa çıkmak için bir kenara biraz para ayırdı.

Bu yaklaşım, büyümeye devam eden bir vergi açığıyla sonuçlandı. 2019’da Avrupa Birliği’nin 28 üye ülkesinin KDV açığı , tüm üye ülkeler için toplam 134,4 milyar avronun üzerindeydi. Bu, birçok hükümet için sürdürülemez ve kabul edilemez hale geldi ve bu nedenle, yasal olarak borçlu olunan tüm gelirlerin zamanında ve eksiksiz olarak tahsil edilmesini sağlamak için dijitalleşmeye odaklanan yeni bir teknoloji yapıldı. Uyulmaması, daha hızlı ve daha etkili yaptırım önlemlerine yol açacaktır.

Bu eğilim, dünya çapındaki ülkelerin kuralları izlemek ve uygulamak için yeni yönergeler ve metodolojiler benimsemesiyle hızla artıyor. Önümüzdeki beş yıl içinde KDV vergilendirme sistemini uygulayan hemen hemen her ülkenin sistemlerini bir dereceye kadar güncellemesi bekleniyor.

Hata yapma. Gerçek zamanlı bilgi talepleri nedeniyle, bu bir vergi sorunu değil, bir BT sorunudur. Düzinelerce ülkede iş yapan çok uluslu şirketler için, faaliyet gösterdikleri her lokasyon için erken plan yapmaz ve sağlam bir strateji geliştirmezlerse, yol boyunca bazı sancılı anlar yaşayabilirler.

İşte hükümet görevlerini yerine getirmek ve operasyonların kesintisiz devam etmesini sağlamak için tavsiyem. 

BT, nihai hedefe odaklanmalıdır: tüm dijital dosyalamalara küresel olarak tutarlı bir yaklaşım sağlamak için bu devlet tarafından zorunlu kılınan e-fatura yasalarını yönetmek için merkezi bir yaklaşım uygulamak. Gereksinimler arttıkça ve genişledikçe uygulama sinerjilerinin önemini abartamam. Bu sadece zaman geçtikçe daha karmaşık hale gelecek.

Ve belki de en önemlisi, yardım istemekten korkmayın. Bu, gün geçtikçe değişen karmaşık bir şey. Bu, kendi başınıza gitmeyi denemenin zamanı ya da sorunu değil.

Harekete geç 

Daha fazla yardım ve bilgi için uzmanlarımıza ulaşın.