21 Aralık 2021 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanan 534 sıra no’lu VUK Genel Tebliği ile Vergi Usul Kanunu’nda öngörülen ceza miktarları yeniden değerleme yapılarak düzenlendi. Bu kapsamda elektronik belgelere ilişkin düzenlemelere uyulmaması halinde öngörülen cezalar 1 Ocak 2022’den itibaren uygulanmak üzere artırıldı.
Vergi Usul Kanunu’na göre elektronik belge olarak düzenlenmesi gereken fatura, müstahsil makbuzu, serbest meslek makbuzlarının, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenen zorunlu haller dışında kâğıt olarak düzenlenmesi veya hiç düzenlenmemiş sayılması durumunda belgelere yazılması gereken meblağın veya meblağ farkının %10’u nispetinde özel usulsüzlük cezası kesilmektedir. Yeniden değerleme oranınca artırılan ceza miktarlarına göre bu meblağ en az 500 TL olarak belirlendi. Söz konusu ceza hem belgeyi düzenleyen hem de alması gereken hakkında uygulanıyor.
Elektronik belge olarak düzenlenmesi gereken sevk irsaliyesinin de Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenen zorunlu haller dışında kâğıt olarak düzenlenmesi veya hiç düzenlenmemiş sayılması durumunda her bir belge için 500 TL ceza kesilecek.
Yeni ceza miktarları göz önünde bulundurulduğunda, bir takvim yılı içerisinde kesilecek cezaların her bir belge türüne ilişkin toplamda 250 Bin TL’yi aşması mümkün değildir.
Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir. Regülasyonlara ilişkin tüm bilmeniz gerekenlere göz atabilirsiniz.
SAP’in versiyonlarının bakım süreçlerinin sonuna doğru yaklaşılmasıyla şirketlerin hangi geçiş yöntemini seçmeliyim sorusuna bir önceki yazımızda yanıt vermiştik. Şimdi sıra bu konuda karşımıza sıklıkla çıkan diğer önemli soruda: “Geçiş sürecinde e-dönüşümü nasıl planlamak gerekiyor?”
Dijital dönüşümünüzü sekteye uğratmadan süreci doğru ve verimli bir şekilde yürütebilmek için;
Vergi uyumluluğu çözüm sağlayıcınızı seçerken, bu ihtiyaçların hepsine yanıt verebilecek bir firma ile anlaşmanız dijital dönüşümünüzün başarısı için önem taşıyor. Böyle bir firmayla çalışmak S4/HANA geçişinde ‘Operasyonel Mükemmellik’ alanında da muazzam faydalar sağlıyor. SAP ya da Non-SAP ERP sisteminizi SAP S4/HANA’ya taşımayı iş akışlarınızdaki tüm verimsizlikleri temizlemek için bir fırsat olarak da görebilirsiniz.
Bazı IT yöneticileri ve uzmanları, e-fatura, e-irsaliye, e-arşiv gibi ürünlerin her birini farklı tedarikçilerden temin ederek, kritik iş akışlarında oluşacak hataların riskini dağıtarak azaltmayı hedefliyor ancak bu bakış açısı da diğer başka birçok verimsizliğin ve riskin oluşmasına sebep oluyor. Farklı sağlayıcılardan dış kaynak kullanımı;
Tek servis sağlayıcı ile çalışmak ise dijital dönüşüm sürecini kolaylaştıran pek çok avantaj sunuyor:
16 Şubat 2023 Perşembe günü S/4 HANA geçişi ve e-dönüşüm planlamasına dair merak edilenleri webinarda ele alacağız. Ajandayı incelemek ve webinara kaydolmak için hemen tıklayın.
SAP, eski versiyonlarının bakımlarını önümüzdeki dönemde sona erdirmeyi ve mevcut kullanıcılarını S4 HANA’ya taşımayı planlarken, şirketler zorunlu geçişte hangi yöntemi tercih edeceklerine karar vermeye çalışıyorlar. Yöntemleri, avantajlarını ve dezavantajlarını net bir şekilde anlamak tercih sürecini kolaylaştırabilir.
S4 HANA’ya geçiş,
Olmak üzere üç farklı senaryoda gerçekleşebiliyor. Bu üç senaryonun avantajları ve dezavantajlarını ise şöyle özetleyebiliriz:
Greenfield, tüm süreçler için yeniden tasarım ve sadeleştirme sunan bir geçiş yöntemi. Bu yöntemi genellikle daha önce SAP dışı bir uygulama kullanan ya da kullandığı SAP versiyonu çok eski olan firmalar tercih ediyorlar ve özelleştirilmiş, eski, hantallaşmış yapıları tamamen geride bırakıp modern bir teknolojiyle yola devam ediyorlar.
Brownfield, mevcut sistemi koruyan ancak S4 HANA’nın yeni teknolojisinden, hızından faydalanmaya imkan tanıyan bir yöntem. Bu yöntemi genellikle SAP projesini yakın zamanda tamamlamış, en iyi uygulamalara uyum sağlayan, sistemlerinde çok az özelleştirilmiş çalışma bulunan firmalar tercih ediyorlar.
Bluefield (hibrit), mevcut sistemin bir bölümünü koruyan, bir bölümünü de tamamen yenileyen bir yöntem. Bu yöntemi genellikle hali hazırda memnuniyet sağlayan çözümlerinin yeni sisteme taşınmasını isteyen, bir yandan da S4/HANA ile gelen yeni özelliklere sahip olmayı faydalı gören firmalar tercih ediyorlar.
SAP S4/HANA her noktadan bilgiye erişim sağlayarak, IT, finans, tedarik zinciri ve muhasebe gibi departmanlar arasındaki iş birliğini destekliyor ve çalışma şekline esneklik katıyor. Ayrıca merkezileşmeye de katkıda bulunarak tüm süreçler üzerindeki erişilebilirliği ve görünürlüğü arttırmaya yardımcı oluyor. Ancak geçiş sürecinin doğru yürütülmesi, kuruma en uygun geçiş yönteminin tercih edilmesi bunun için de tek servis sağlayıcıyla çalışması önem taşıyor.
16 Şubat 2023 Perşembe günü S/4 HANA geçişi ve e-dönüşüm planlamasına dair merak edilenleri webinarda ele alacağız. Ajandayı incelemek ve webinara kaydolmak için hemen tıklayın.
1 Sıra Nolu Elektronik Defter Genel Tebliği’ne (“Tebliğ”) göre e-fatura uygulamasına zorunlu olarak yıl içinde geçen mükellefler ile 2020 ve sonraki yıllarda Türk Ticaret Kanunu’na göre bağımsız denetime tabi olan mükelleflerin şartların sağlandığı yılı izleyen yılın başından itibaren e-defter uygulamasına geçmeleri zorunluluğu bulunuyor. Bu kapsamda, 2021 yılı içerisinde e-fatura uygulamasına zorunlu olarak geçen ya da bağımsız denetime tabi olma şartlarını sağlayan mükelleflerin 2022’nin başından itibaren e-defter uygulamasını kullanması gerekiyor.
E-defter uygulaması, yasal olarak tutulması zorunlu olan yevmiye defteri ve büyük defterin dijital ortamda oluşturulduğu, berat adı verilen dijital dosyalarla GİB’e iletildiği sistemdir. E-defter uygulaması, defterlerin saklanma maliyetini azaltır ve noter onayı gibi işlemlerin yerine geçmesi sebebiyle de zaman tasarrufu sağlar. Bu gönüllü geçişlerin artmasını da destekler.
E-defter uygulamasını kullanabilmek için, şirketlerin tamamlaması gereken ön hazırlıklar:
E-defter, tüm defter verilerinin elektronik olarak oluşturulup imzalanmasını sağlayarak, verilerin ve kaynaklarının doğruluğunu garanti altına alma amacıyla uygulanır. Bu uygulamayla birlikte daha hızlı ve düzenli bir denetim amaçlanır. Bunun yanı sıra saklanan verilerin kaybolma ve zarar görme ihtimali de düşer.
Yasal defterlerinizin oluşturulma ve arşivlenme sürecini dijitalleştirmek için tasarlanan Sovos e-Defter çözümümüze göz atın.
GİB e-belgelerin kapsamını, yayımladığı yeni regülasyonlar ile genişletmeye devam ediyor. E-belge kullanımının yaygınlaşmasına yönelik yapılan hamleler ile 2022 yılına girerken e-dönüşüm dünyasında ikinci büyük değişiklik yolda görünüyor.
Bu değişiklik ile e-dönüşüm uygulamalarını zorunlu olarak kullanan mükelleflerin kapsamının artacağı öngörülürken birçok farklı sektörün de e-dönüşüm yolculuğu başlayacak.
Vergi mükelleflerinin, yoğun iş süreçleri esnasında e-dönüşüm dünyasının kapsamlı ve sürekli gelişen ortamına uyum sağlamaları zaman zaman zorlayıcı olabiliyor.
2022 yılında işletmeleri ve mükellefleri bekleyen güncellemeleri ele alacağımız ve e-belge kapsamlarına yönelik dikkat edilmesi gereken noktalardan bahsedeceğimiz webinarımıza kaydolarak güncel gelişmeleri kaçırmayın.
Webinara buradan kayıt olabilirsiniz.
509 Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği, 09.02.2021 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan 526 Sıra No’lu tebliğ ile değiştirilmeden önce e-arşiv uygulamasına dahil olmayan mükellefler gerekli hallerde yalnızca Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) tarafından sunulan portal üzerinden e-arşiv fatura düzenleyebiliyordu. 509 sayılı VUK Genel Tebliği, 526 Sıra No’lu tebliğ ile değiştirilerek, söz konusu e-arşiv faturaların gerekli entegrasyonu sağlayan özel entegratörlerin sistemleri aracılığı ile düzenlenmesine olanak verilmişti. GİB, bu kapsamda 30.09.2021 tarihinde yayımladığı kılavuz ile mükelleflerin özel entegratör sistemlerinden nasıl yararlanabileceğini açıkladı.
E-arşiv fatura uygulamasına dahil olmayan mükelleflerin 1 Ocak 2020 tarihinden itibaren düzenleyecekleri faturaların vergi mükellefi olmayanlar bakımından vergiler dahil toplam tutarının 30 Bin TL’yi; vergi mükellefi olanlar bakımından ise vergiler dahil toplam tutarın 5 Bin TL’yi aşması halinde söz konusu faturaların GİB portalı ya da özel entegratör sistemleri aracılığıyla e-arşiv fatura olarak düzenlenmesi gerekiyor.
GİB, geçtiğimiz günlerde yayımlamış olduğu taslak tebliğ ile e-arşiv fatura olarak düzenlenmesi gereken faturaların tutarında değişiklik yapılmasını öngördü. Söz konusu taslak tebliğ ve öngörülen değişiklikler için blog yazımızı okuyabilirsiniz.
Özel entegratör sistemlerinden faydalanmak isteyen mükellefler, hizmet almak istediği özel entegratör ile ıslak ya da e-imzalı sözleşme yapacak. Bunun yanı sıra interaktif vergi dairesi üzerinden “e-defter ve e-belge işlemleri” menüsünde yer a<5lan “e-Arşiv Portal Entegratör Kullanım Başvurusu” kutucuğundan başvuru yaparak hizmet alacakları özel entegratörü seçmeleri de gerekiyor.
E-arşiv fatura şeklinde düzenlenmesi gereken faturanın matbu (kağıt) fatura düzenlenmesi halinde düzenlenen her bir kağıt fatura için ayrı ayrı olmak üzere Vergi Usul Kanunu’nun 353’üncü maddesi uyarınca özel usulsüzlük cezası kesilir.
Türkiye’deki e-dönüşüm uygulamalarına ilişkin son güncellemeler ve zorunluluk kapsamları hakkında tüm detayları öğrenmek için uzman ekibimizle iletişime geçin.
Şirketlerin dijital dönüşümünde tercih edebilecekleri iki yöntem bulunuyor.
On-premise yöntemi, sistemlerin işletilebilmesinin zorluğunun yanı sıra maliyet açısından da dezavantajlı görülüyor. Bulut tabanlı teknolojilerin tercih edilmesiyle ise uzun soluklu teknoloji yatırımları ve güvenlik önlemi arayışlarına maruz kalmadan doğrudan hizmeti almak mümkün oluyor.
Bulut tabanlı teknolojilerin, pandemi döneminde daha iyi fark edilen en önemli faydası esneklik ve erişilebilirlik. Çoğu şirketlerin evlerden çalışmaya mecbur kaldığı bir dönemde hali hazırda bulut tabanlı teknolojilere geçiş yapmış olan şirketler çok rahat bir süreç geçirdi. Ofislere ve ofis bilgisayarlarına bağlı olmak zorunda olanlar için ise zorlu bir dönem yaşandı ve yaşanmaya devam ediyor.
Bulut tabanlı servis sağlayıcı seçerken ise güvenlik, itibar ve referans kriterlerinin göz önünde bulundurulması gerekiyor. Servis sağlayıcısı sertifika sahibi olabilir ancak bu sertifikanın kim tarafından hangi kriterler değerlendirilerek verildiğini araştırmak önemli bir konu olarak öne çıkıyor.
Sistem üzerinde işlemler yapılırken bir sayfanın milisaniyeler içerisinde açılması, çok ciddi maliyet ve zaman tasarrufu sağlayabiliyor, o iş ile ilgilenen çalışanların işlerini daha mutlu yapmalarına bile katkıda bulunabiliyor..
Servis sağlayıcısıyla çalışmanın sağladığı diğer avantajlar hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak için “Tek Bir Global Servis Sağlayıcısı ile Çalışmanın Faydaları” başlıklı blog yazımızı okuyabilirsiniz.
E-belge yönetiminde on-premise çözümler mi, bulut tabanlı çözümler mi?
Ekibimiz; firmalar için hangi yöntemin daha avantajlı olduğunu ve bulut ortamına geçişte nelere dikkat edilmesi gerektiğini canlı yayında anlattı. Detaylı bilgi için yayın kaydını izleyebilirsiniz.
Global vergi yazılımı lideri olarak, Türkiye’de sunduğumuz e-fatura çözümünün SAP® sertifikası aldığını bildirmekten mutluluk duyuyoruz. Linke tıklayarak inceleyebileceğiniz sertifika, Türkiye için geliştirdiğimiz e-fatura çözümünün SAP prosedürleri ile teknik uygunluğu ve güvenilirliğinin onaylanması açısından oldukça önemli.
Verginin dijitalleştirilmesi gün geçtikçe yaygınlaşırken, işletmelerin iş yaptıkları her yerde kendilerini destekleyen ve artan denetim riskine karşı koruma sağlayan gerçek zamanlı vergi hesaplaması çözümüne duydukları ihtiyaç da sürüyor.
Muhasebe ve bilişim teknolojileri departmanlarının yoğun uzmanlığının yanı sıra şirketler için teknolojik altyapı yatırımlarını da gerekli kılan e-dönüşüm sürecini, servis sağlayıcıları aracılığıyla sürdürmek şirketlere birçok avantaj kazandırıyor.
E-dönüşüm süreçlerini tasarlarken, şirketlerin göz önünde bulundurması gereken birden fazla konu mevcuttur. Özellikle SAP kullanan işletmelerin hem SAP içerisindeki süreçler hem de GİB bağlantısı konularında desteğe ihtiyaçları vardır. Bu kapsamda uçtan uca servis sağlayan, hem SAP süreçlerinde gereken desteği verebilen, hem de alanında uzman ve GİB uyumluluğuna hâkim bir sağlayıcıyla çalışmak operasyonel verimliliği maksimum seviyeye taşır.
Sovos SAP e-Fatura Çözümümüz, şirketlerin elektronik faturalarını Gelir İdaresi Başkanlığı düzenlemelerine göre kolayca yönetmelerini sağlayarak uçtan uca desteği sayesinde süreçlerin her adımının tek noktadan yürütülmesine imkân tanıyor. Sunduğumuz SAP sertifikalı entegrasyon, SAP teknolojilerini kullanan işletmelerin değişikliklere kolayca ayak uydurabilmesine ve kendi dijital dönüşümlerini aksatmadan sürdürebilmesine yardımcı oluyor.
Sağlam adımlarla ilerlediğimiz e-dönüşüm yolunda; güvenilir ve kaliteli yazılımlar geliştirerek karmaşık e-belge uyumluluk süreçleri için tam kapsamlı çözümler sunmaya devam ediyoruz.
Tüm dünyayı etkisine alan Covid-19 salgını hayatın her alanında olduğu gibi iş dünyasını da fazlasıyla etkiledi. Ülkemizde, iş dünyası üzerindeki bu olumsuz etkileri azaltabilmek ve istihdamı teşvik etmek için İstihdama Dönüş Prim Desteği ve İlave İstidam Prim Desteği sağlandı.
Bu teşvikler sona erdi ancak SGK, yeni teşvikler oluşturarak ve çeşitli diğer teşvikleri devam ettirerek firmalara desteklerini sürdürüyor.
Siz de her ay sigortalı çalışanlarınız için yatırdığınız sigorta priminde teşvik, destek ve indirimden faydalanmak ve personel maliyetlerinden tasarruf etmek istiyorsanız, webinarımıza kaydolarak tüm detayları öğrenebilirsiniz.
Webinara buradan kayıt olabilirsiniz.
Türkiye’de e-dönüşüm adıyla andığımız, verilerin vergi mükellefinin sistemlerinden, vergi idareleri tarafından belirlenen elektronik ortamlara gerçek ya da yarı gerçek zamanlı ve elektronik olarak gönderilmesine dayanan Sürekli İşlem Denetimleri (CTC), KDV açıklarına çözüm bulmak isteyen ülkelerin olmazsa olmazı haline geliyor. Gelir İdaresi Başkanlığı’nın vizyoner yaklaşımıyla Türkiye bu gerçeği ilk fark eden ve harekete geçen ülkelerden biridir. EMEA bölgesinde e-dönüşüm 2012 yılında Türkiye ile başlarken; Meksika, Brezilya, İtalya ve Şili ile birlikte ülkemiz dünya genelinde de e-dönüşümde öncü konumda yer alıyor.
EMEA ve Asya bölgelerindeki ülkelerin, özellikle son beş yıldır ivmelenen bir şekilde sürekli işlem denetimi modeline geçiş çalışmalarına başladığı gözlemleniyor. Bu ivmeye paralel olarak da 2025’e kadar tüm faturaların yüzde 75‘inin gerçek ya da yarı gerçek zamanlı olarak vergi otoritelerine bildirileceği bir vergi sisteminin var olacağını öngörüyoruz.
Dünya büyük bir dönüşüm sürecindeyken her ülkenin vergi zorunluluklarına giden farklı ve kaotik bir yol bulunuyor. Bu yolda karşılaşılan üç ana konu:
Şirketlerin karşı karşıya kaldığı regülasyonlar bu üç alana da yansıyor ve bir bütün olarak ele alınması gerekiyor. Dönüşüm yolculuğunda şirketlerin karşısına; kötü veri kalitesi, karmaşık işlem türleri, tutarsız uygulamalar, sürekli değişen regülasyonlar gibi zorluklar çıkabiliyor. Faturalamada yaşanan herhangi bir hata operasyonel bir tehdit haline gelebiliyor. Multidisipliner, işlem odaklı, veriler üzerinden ispata dayalı ve esnek süreçler önem kazanıyor.
Bu doğrultuda e-dönüşümü kurgularken ve uygularken yalnızca e-belgelerin değil, şirketlerin muhasebe, finans, tedarik zinciri gibi tüm süreçlerinin dikkate alınması gerektiği görülüyor. Bu da e-dönüşüm stratejilerinin operasyonel verimliliği maksimize edecek kapsamda şekillendirilmesinin önemini ortaya koyuyor. Verginin dijital dönüşümü, şirketler için artık bir Bilgi Teknolojileri (BT) problemi ve operasyonel mükemmelliği hedefleyen her BT projesi altında ayrıca değerlendirilmesi gereken bir konu.
İş süreçleriniz etkilenmeden e-dönüşüm stratejinizi nasıl güçlendirebileceğiniz hakkında tüm detayları öğrenmek için webinarımızın kaydını izleyin.
E-dönüşümün teknolojiye paralel olarak hızla yayılmasıyla birlikte “e-fatura” ve “e-arşiv fatura” kavramları iş süreçlerinin merkezine yerleşti. Şirketlerin sıklıkla duyduğu bu iki uygulamanın tam olarak ne anlama geldiğini ve iki uygulama arasındaki farkları sizler için derledik.
Türkiye’de 397 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile hayata geçirilen e-fatura, bir faturada bulunması gereken tüm bilgilerin içerisinde yer aldığı elektronik bir belge türüdür. Veri format ve standardı Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından belirlenir. Kağıt faturadan farklı olarak, e-faturada alıcı ile satıcı arasındaki karşılıklı fatura iletimi güvenli, elektronik bir ortamda gerçekleşir; zaman ve maliyet tasarrufu sağlar. E-fatura, kâğıt fatura kullanıldığı dönemlerde kargo ile gönder-al sürecinde yaşanan aksaklıkları ortadan kaldırırken, kağıt tüketimini de ciddi bir oranda azaltır.
E-fatura, dünyanın dört bir yanında gerçekleşen ve Türkiye’nin de bir parçası olduğu dijital dönüşüm sürecinin önemli adımlarından biri. Bilgi işlem altyapısı yeterli olmayan e-fatura mükellefleri hem dünyada hem de Türkiye’de bu uyum sürecini özel entegratör olan firmalar ile çalışarak yönetiyor.
E-arşiv fatura, e-fatura kullanan işletmelerin e-fatura kapsamı dışındaki vergi mükelleflerine ve nihai tüketiciye düzenledikleri faturalardır. E-fatura kullanıcıları faturalarını sadece kendileri gibi e-fatura kullanıcılarına gönderebilir. E-arşiv, bu faturaların e-fatura kullanıcısı olmayanlara da elektronik ortamda gönderilebilmesi için kullanılır. E-arşiv fatura uygulamasından yararlanmak isteyen mükelleflerin öncelikle e-fatura kullanıcısı olmaları gerekir.
Türkiye’deki elektronik fatura süreci hakkında detaylı bilgi almak için infografiğimize göz atabilir, haberleri ve son gelişmeleri takip etmek için bizi LinkedIn ve Twitter üzerinden takip edebilirsiniz.
Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB), 10 Kasım 2021 tarihinde yaptığı duyuru ile 509 sayılı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nin uygulama alanını genişleten taslak bir tebliğ yayımladı. Taslak Tebliğ ile e-fatura ve e-irsaliye uygulamalarına geçme zorunluluğu için halihazırda mevcut olan brüt satış hasılatı sınırı aşağı çekilerek daha fazla mükellefin zorunlu olarak bu uygulamalara geçiş yapması öngörülüyor.
Bir diğer değişiklik ise e-arşiv fatura yükümlüsü olmayan mükellefler bakımından e-arşiv fatura olarak düzenlenmesi gereken faturaların toplam tutarının düşürülmesi şeklinde yer alıyor. Turizm ve demir çelik sektöründe faaliyet gösteren bazı mükellef grupları için de sektörel bazlı zorunlu geçiş hallerinin getirilmesi Taslak Tebliğ ile getirilen bir başka yenilik. Son olarak e-döviz alım satım belgesi ile e-gider pusulası, Taslak Tebliğ’in değişiklik öngördüğü diğer iki elektronik belge türü.
Taslak Tebliğ ile aşağıda yer alan mükellef gruplarının e-fatura uygulamasına zorunlu geçişleri öngörülmektedir:
Söz konusu şartları sağlayan mükelleflerin ilgili şartı sağladıkları ilgili hesap dönemini izleyen yedinci ayın başına kadar başvurularını ve fiili geçiş hazırlıklarını tamamlayarak e-Fatura uygulamasına geçmeleri gerekmektedir.
509 sayılı Tebliğ’in mevcut halinde e-arşiv fatura uygulamasına kayıtlı olmayan mükelleflerce kesilecek faturalardan vergi mükellefi olmayanlara düzenlenecek faturaların vergiler dahil toplam tutarının 30 Bin TL’yi aşması halinde e-arşiv fatura olarak düzenlenmesi gerekiyordu. Taslak Tebliğ ile bu sınırın 10 Bin TL olarak revize edilmesi öngörülüyor.
509 sayılı Tebliğ’in mevcut halinde e-irsaliye uygulamasına zorunlu geçiş için belirlenen 25 milyon TL’lik brüt satış hasılatının Taslak Tebliğ ile 2021 hesap döneminden itibaren 10 milyon TL ve üzeri olarak revize edilmesi öngörülüyor. Bunun yanında demir ve çelik (GTİP 72) ile demir veya çelikten eşyaların (GTİP 73) imali, ithali veya ihracı faaliyetinde bulunan mükelleflerin de e-Fatura uygulamasına dahil olma şartı aranmaksızın e-İrsaliye uygulamasına dahil edilmesi Taslak Tebliğ’de öngörülen bir başka değişiklik.
Taslak Tebliğ’den de anlaşılacağı üzere GİB e-belgelerin kapsamını, düzenlediği yeni regülasyonlar ile genişletmeye devam ediyor. İlerleyen haftalarda GİB’e iletilecek görüş ve önerilerin de değerlendirilmesiyle Taslak Tebliğ’in son halini alarak yürürlüğe girmesi bekleniyor. Taslak Tebliğ hakkında görüş ve önerilerini sunmak isteyen ilgililer 1 Aralık 2021 tarihine dek eyeniaras@gelirler.gov.tr adresi üzerinden görüş ve önerilerini GİB’e iletebilirler.
Sovos vergi uyumluluğu yazılımının e-dönüşüm ve e-belge zorunluluklarına uyum sürecinizde size nasıl yardımcı olabileceğine göz atabilirsiniz.
Resmi Gazete‘de 1 Haziran 2019 tarihinde, “Güvenli Mobil Ödeme ve Elektronik Belge Yönetim Sistemi (GMÖEBYS)” hakkında 507 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği yayımlandı. Ancak Tebliğe ilişkin teknik paketin ve kılavuzun yayınlanması takip eden yıllarda gerçekleşti ve GMÖEBYS, Eylül ayı itibarıyla kullanıma ihtiyari olarak geçti. Bu sistemi işletmek isteyen kuruluşlar, yılın ikinci yarısından itibaren ilgili testleri geçmeye başladılar. Mal ve hizmet satışlarında bedellerin tahsilatı ile mali belgelerin elektronik ortamda oluşturulması için hayata geçen bu sistem devam eden test süreçleri sebebiyle 2022 yılında tam anlamıyla kullanılmaya başlanacak.
Sistemin temel amacı, vergi doğuran mal ve hizmet satış işlemleri ile bunlara bağlı olarak yapılan ödemeleri vergi kaybına yol açmayacak şekilde, bankalar, elektronik para kuruluşları, ödeme kuruluşlarınca, yeni teknolojik gelişmelere uygun olarak fiziki POS cihazları gerektirmeyen ödeme yöntemleri aracılığıyla gerçekleştirmek. Bunun yanı sıra da bu işlemlerin sonuçlarını işlemin mahiyetine uygun düzenlenecek mali nitelikli e-belgeler yoluyla kayıt altına almaktır.
Küçük ve orta ölçekli işletmelerin son teknolojiye uyumlu yeni nesil tahsilat kanalları ile güvenli ve kolay ödeme almalarını sağlayan bu sistem, 10 yıllık mali hafızası olan cihazların kullanımının zorunluluğunu ortadan kaldırıyor.
Özellikle perakende sektörü temsilcileri için önemli bir devrim niteliğinde olacak bu sistem ile faturalar elektronik olarak bilgisayar, tablet veya cep telefonu üzerinden düzenlenebiliyor.
Ödeme ve tahsilat süreçlerinin kısa sürede tamamen elektronik ortama taşınmasını sağlayan sistem ile kâğıt israfının ve yasa dışı işlemlerin önüne geçilirken hem tüketiciler hem de işletmeler için birçok avantaj ve kolaylık sunuluyor.
Gelir İdaresi Başkanlığı bu sistemden yararlanabilecek kurumları genel anlamda bankalar, ödeme kuruluşları, para kuruluşları ve yazarkasa üreticileri olarak belirledi. Eylül ayında yayımlanan yeni tebliğ ile de yazar kasa üretici firmaları da bu listeye eklendi.
Gelir İdaresi Başkanlığınca faaliyet izni verilen İşletici Kuruluşların yönetmiş oldukları Güvenli Mobil Ödeme ve Elektronik Belge Yönetim Sisteminden aşağıda belirtilen mükellef grupları ihtiyari olarak yararlanabilir:
Sovos vergi uyumluluğu yazılımının e-dönüşüm ve e-belge zorunluluklarına uyum sürecinizde size nasıl yardımcı olabileceğine göz atabilirsiniz.
GİB tarafından 31.01.2023 tarihinde yayınlanan duyuru ile “e-Döviz Alım-Satım Belgesi” ifadesi yerine “e-Döviz ve Kıymetli Maden Alım-Satım Belgesi” ifadesi kullanılmaya başlandı.
01.05.2023 tarihi itibarıyla düzenlenecek belgelerin “e-Döviz ve Kıymetli Maden Alım Belgesi” ve “e-Döviz ve Kıymetli Maden Satım Belgesi” olarak düzenlenmeleri gerekmektedir.
Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) tarafından yapılan duyuru ile “e-Döviz Alım-Satım Belgesi”, 1 Ocak 2022 tarihinden itibaren zorunlu hale geldi. Kâğıt ortamında düzenlenen “Döviz Alım” ve “Döviz Satım” belgeleri ile aynı hukuki özelliklere sahip olan bu elektronik belge, döviz alım ve satım faaliyetinde bulunan yetkili müesseseler dahil olmak üzere ilgili mevzuat gereğince bu belgeyi düzenleyebilen tüm mükellefler için geçerli oldu.
2022 ve devam eden yıllarda, “döviz alım ve satım” işi yapan yetkili mükellef kurumlar, döviz alımı veya satımı yapan vatandaşlara, elektronik ortamda düzenledikleri bu belgeleri, onların talebine göre e-posta yoluyla da iletebilir hale geldiler.
Talep edilmesi durumunda kâğıt çıktısı da verilebilen e-Döviz Alım-Satım Belgesinin, yetkili kurum tarafından kaşe ve ıslak imza ile imzalanıp, teslim edilmesi gerekiyor. Ayrıca, yetkili kurum nüshasının da elektronik sertifika ile imzalı bir şekilde, elektronik ortamda muhafaza edilmesi zorunlu. Bir diğer önemli konu da belgelerin elektronik ortamda sorgulanması ve doğrulanması için, üzerlerinde “karekod” veya “barkod” bulunması gerekiyor.
Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yayımlanan E-Döviz Alım Satım Belgesi Teknik Kılavuzuna göre belgede bulunması gereken bilgiler şu şekilde:
e-Döviz Alım Satım Belgesi’nin zorunlu hale gelmesinin ardından, bu uygulamaya zamanında geçmeyen mükellefler ile istisnai durumlar haricinde döviz alım satım belgesi olarak düzenlemeyen ve almayan (kâğıt döviz alım satım belgesi olarak düzenleyenler ve alanlar dahil) mükellefler hakkında kanunda öngörülen cezai hükümler uygulanıyor.
Sovos vergi uyumluluğu yazılımının e-dönüşüm ve e-belge zorunluluklarına uyum sürecinizde size nasıl yardımcı olabileceğine göz atabilirsiniz.
509 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’ne eklenen belge türlerinden biri olan e-gider pusulası, kâğıt ortamda düzenlenen gider pusulasının, e-belge olarak elektronik ortama aktarılması, muhatabının talebi doğrultusunda elektronik ortamda ya da kâğıt olarak iletilebilmesi, elektronik ortamda muhafaza ve ibraz edilebilmesi, GİB’e elektronik ortamda iletilmesine ve raporlanabilmesine imkân tanıyan sistemdir.
Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde belirlenenlerle defter tutma zorunluluğu olan serbest meslek sahipleri ve çiftçiler tarafından vergiden muaf olan esnafa; yaptırılan işler ya da satın alınan mallar için düzenlenen ve elektronik ortamda hazırlanan gider pusulasıdır.
Uygulamaya dahil olmak isteyen mükelleflerin mutlaka e-fatura uygulaması kullanması gerekiyor. Bunun yanı sıra mükelleflerin sistemlerinin, tebliğde açıklanan usul ve esaslara uygun olarak, e-gider pusula düzenleyebilecek şekilde hazırlıklarını tamamlaması gerekiyor. Hazırlıkların tamamlanmasının ardından elektronik olarak ya da interaktif vergi dairesinden başvuru yapılabiliyor.
E-gider pusulası uygulamasının mükellefler için sağladığı avantajlar şu şekilde:
E-Gider Pusulası uygulaması, Gelir İdaresi Başkanlığınca kendisine yazılı bildirim yapılan mükellefler dışındaki mükellefler için zorunlu bir uygulama değildir. Kendisine yazılı bildirim yapılan mükelleflerin minimum 3 ay süre vermek suretiyle geçiş zorunluluğu bulunuyor.
Sovos vergi uyumluluğu yazılımının e-dönüşüm ve e-belge zorunluluklarına uyum sürecinizde size nasıl yardımcı olabileceğine göz atabilirsiniz.
Sovos iki yıl önce İstanbul merkezli Foriba’yı satın aldığında, bu süreci müşterileri adına tamamlamaya söz verdikleri küresel bulmacanın kilit bir parçası olarak görmüştü. Şili’de Paperless’i ve İsveç’te Trustweaver’i satın almasının ardından Foriba’nın satın alınması, e-faturada uyumun küresel liderlerinin bir araya gelmesini temsil ediyordu. Sovos 2019’da Türkiye’ye girmesiyle, Türkiye, Avrupa ve Asya’da iş yapan müşteriler için teknoloji çözümleri geliştiren yazılım geliştirme mükemmelliyet merkezini İstanbul’da kurdu.
Bugün İstanbul’da ikinci bir şirketi satın alma planını açıklayan Sovos, sadece Türkiye’deki yatırımlarını değil, aynı zamanda bölgede ve tüm dünyada gerçek zamanlı vergi düzenlemeleri yürürlüğe girerken mevcut ve gelecekteki müşterilerini destekleyecek ürün inovasyonunu da güçlendiriyor. İstanbul merkezli Digital Planet, e-fatura, e-arşiv, e-irsaliye ve e-defter dahil olmak üzere çeşitli e-dönüşüm uygulaması için bulut tabanlı çözümler sunuyor. Digital Planet satın almasının tamamlanmasıyla, güçlü bir ortak kanalını ve büyük ve küçük ila orta ölçekli işletmelerden oluşan muazzam bir müşteri tabanını bünyesine katmış olacak.
Türkiye, Latin Amerika’dan sonra dünyada en gelişmiş e-dönüşüm, dijital vergi ve regülasyonlara sahip nadir ülkelerden biridir. Digital Planet, dijital dönüşümün zorluklarını kolaylaştırmak için her tipte ve her büyüklükte işletmelere çözümlerle destek verme konusunda 20 yıllık deneyime sahiptir. Aynı zamanda, Digital Planet’i kullanan bankalar, telekomünikasyon ve sigorta şirketleri için çağrı merkezleri müşteri kayıtları, telefon faturaları, banka dekontları, kredi kartı ekstreleri, sigorta poliçeleri ve diğer kişiselleştirilmiş belgelerin güvenle arşivlenmesini sağlıyor.
Satın almanın tamamlanmasıyla birlikte, Digital Planet’in yetenekli ekibi, Yunanistan, Hindistan ve Suudi Arabistan’da sürekli işlem kontrolü (CTC) uygulamaları için çözümler geliştirmiş olan Sovos çalışanları ile İstanbul’da bir araya gelecek. Türkiye’deki Sovos yazılım geliştirme ekibi de Avrupa, Orta Doğu, Afrika, Latin Amerika ve Asya’da faaliyet gösteren kurumlar için dolaylı vergi uyum süreçlerini merkezileştiren ve kolaylaştıran Sovos Gelişmiş Periyodik Raporlama sisteminin modernleştirilmesi için yürütülen çalışmalarda liderlik yapmıştı.
Devletlerin zorunlu hale getirdiği dijital dönüşüme ayak uydurmaya çalışan farklı büyüklüklerdeki şirketler için bugünkü açıklamayı iyi bir haber olarak görüyoruz. Vergi düzenleme kurumları ve ilgili diğer yetkililer ticari işlemlerde daha fazla şeffaflık talep ediyor ve bu durum regülasyon uyumluluğu konusunda karmaşık zorlukları beraberinde getiriyor. Sovos, bu zorlukları aşma konusunda işletmelerin en iyi ortağı olmak istiyor ve büyüme stratejisi bu taahhüdün gerçekleşmesi için kilit önem taşıyor.
Digital Planet’in satın alınması sürecinde düzenleyici onayı ve diğer geleneksel kapanış koşullarının gerçekleşmesi bekleniyor ve satın almanın takvim yılının sonuna kadar tamamlanacağı tahmin ediliyor. Digital Planet Sovos’a katıldığında, iki organizasyon birleşerek müşterilerin tüm ihtiyaçlarını karşılayacak güvenli, istikrarlı ve ölçeklendirilebilir teknoloji ürünleri, hizmetleri ve desteği sunacak. Bu aynı zamanda 2021 yılında Sovos’un gerçekleştirdiği sekizinci şirket satın alması olacak. Bu kilometre taşına, Solve Tax for Good misyonunu gerçekleştirmek için 13 ülkede titizlikle çalışan 2 binden fazla Sovos çalışanı sayesinde ulaştı.
Sovos hakkında daha fazla bilgi için buraya tıklayın.
İçinde bulunduğumuz dijital çağda teknolojinin yanında hız da öne çıkan başlıca kavramlar arasında yer alıyor. Rekabet yetisini korumak ve geliştirmek isteyen şirketler için dijital kasların yetkinliği kadar hızlı aksiyon alabilmek de son derece önemli.
Dijitalleşmenin küreselleşmeye olan etkisiyle şirketler birden çok konuda uzmanlaşmak yerine ana faaliyetlerine yoğunlaşarak diğer alanlarda dışardan hizmet alma seçeneğine yöneliyor.
Rakiplerinin önüne geçmek isteyen şirketler başlıca ürün ve hizmetleri ile fark yaratmaya çalışırken odak noktalarını kaybetmemenin yolunu, tüm iş süreçlerini bir araya toplamaktansa belirli bir kısmını dışarıdan sağlamakta buluyor.
Günümüzde şirketler için başarının ana unsuru olan dijitalleşme ve hız, iş süreçlerine de etki ediyor. Dijitalleşmeyi operasyonlarına entegre edememiş şirketler için hızlı olmak da normalden daha fazla çaba gerektiriyor. Bu durumun yanında birden çok alanda uzmanlaşmaya çalışmak zaman kaybı ve verimsizliği beraberinde getiriyor.
Özellikle ticari faaliyetleri destekleyen iş süreçlerinde uzmanlaşma satış rakamlarına olumlu yansırken ana faaliyetler dışında kalan alanlara mesai harcamak ek iş gücü ve maliyetler doğuruyor.
Verginin dijitalleşmesi sonucu e-dönüşüm sürecinde uzmanlaşmaya zaman ve bütçe ayırmak yerine ana faaliyet alanlarına yoğunlaşan şirketler servis sağlayıcıları aracılığıyla çözüm üretme yoluna gittiler.
Şirketlerin muhasebe ve bilişim teknolojileri departmanlarının yoğun uzmanlığının yanı sıra şirketler için teknolojik altyapı yatırımlarını da gerekli kılan e-dönüşüm sürecini servis sağlayıcıları aracılığıyla aşmak şirketlere birçok avantaj kazandırıyor.
E-dönüşüm sürecinde ve e-belge uygulamalarında servis sağlayıcılarının şirketlere en önemli katkısı uzmanlık noktasında. Servis sağlayıcılarının uzmanlığı sayesinde şirketler hız ve maliyet açısından da avantajlı konuma geliyor. E-belgelerle ilgili süreçlerde servis sağlayıcıları güvenlik açısından da önemli özellikler sunarak riskleri ortadan kaldırıyor.
Konuyla ilgili daha detaylı bilgi için Şirket Verimliliğinin Artmasında Vergi Teknolojilerinin Rolü başlıklı blog yazımızı inceleyebilirsiniz.
E-fatura uygulamasından faydalanan mükellef sayısı geçen yıl, bir önceki yıla oranla yüzde 77 artarak 332 bin 400’e, düzenlenen e-fatura sayısı da yüzde 52 artışla 366 milyon 655 bin 334’e çıktı. Düzenlenen e-faturaların tutarı ise Kovid-19 dönemini kapsayan geçen yıl ikiye katlanarak (yüzde 106 artışla) 9,9 trilyon TL’ye ulaştı.
Öte yandan, başladığı günden 2020 yılı sonu itibarıyla e-defter uygulaması kullanmak amacıyla başvuru yapan ve izin verilen mükellef sayısı da 203 bin 410 oldu. Ayrıca geçen yıl itibarıyla e-arşiv uygulamasına kayıtlı kullanıcı sayısı da 321 bin 700’e ulaştı.
Servis sağlayıcılarının sunduğu avantajlar sayesinde GİB’in yayımladığı zorunluluk kapsamı dışında kalan şirketler de gönüllü olarak e-dönüşüm sürecine girmeye başladı. Özel entegratörlerle çalışmanın avantajlarının yanında e-dönüşümün sunduğu zaman, maliyet ve iş gücünde verimlilik, şirketleri servis sağlayıcılarının çözümlerine yakınlaştırıyor.
Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura ve vergi zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir.
Gelir İdaresi Başkanlığı, e-dönüşüm uygulamalarının kapsamlarını genişletmeye ve yeni e-belgeler eklemeye devam ediyor. Bu belgelerin en son üyesi e-adisyona ilişkin güncel gelişmeleri sizler için derledik.
9 Şubat 2021’de, 509 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nde değişiklik yapılmasına dair Tebliğ ile Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren e-adisyon, hali hazırda kâğıt olarak kullanılan ‘adisyon’ belgesinin elektronik ortamda e-belge olarak düzenlenmiş halidir. Adisyon, masada servis yapılan ve gerçek usulde (bilanço veya işletme hesabı esasına göre) vergilendirilen lokanta, kafeterya, pastane, gazino, bar, pavyon gibi hizmet işletmeleri tarafından kullanılma zorunluluğu bulunan bir belge türüdür. E-adisyonun, adisyondan farklı olarak elektronik ortamda düzenlenmesi, muhafaza ve ibraz edilebilmesi, belge veya bilgilerinin Gelir İdaresi Başkanlığı´na (GİB) elektronik ortamda iletilebilmesi veya raporlanması gerekmektedir.
E-Adisyon Teknik Kılavuzu, GİB tarafından 30 Temmuz 2021 tarihinde yayımlandı. Yayımlanan teknik kılavuzda; adisyon belgesinin ve adisyon belgesine ait e-arşiv raporunun oluşturulması, mali mühür ile zaman damgalı şekilde imzalanması ve oluşturulan raporların GİB sistemine aktarılması süreçleri açıklandı. Kılavuzda ayrıca adisyon belgesine ait XSD şeması ayrıntılı olarak gösterildi. Adisyon belgesinin GİB’e raporlanması konusunun ise önümüzdeki günlerde e-arşiv teknik kılavuzunda ayrıca açıklanacağı biliniyor.
GİB, adisyon belgesi düzenleyen hizmet işletmelerine, yıllık veya aylık satış hasılatı tutarlarını dikkate alarak, geçiş hazırlıkları için en az 3 ay geçiş süresi vermek ve yazılı bildirim ya da ebelge.gib.gov.tr adresinde duyurmak suretiyle e-adisyon uygulamasına geçme zorunluluğu getirmeye yetkili. Yazılı bildirim veya duyuru yapılan mükellefler, belirtilen süreler içinde e-adisyon uygulamasına dâhil olmak ve bu tarihten itibaren istisnai durumlar haricinde, adisyon belgesini, e-adisyon belgesi olarak düzenlemek zorundalar. Bu zorunluluğa uymayan mükellefler hakkında ise kanunda öngörülen cezai hükümler uygulanacak.
GİB tarafından bildirim yapılan mükellefler dışındaki mükelleflerin e-Adisyon’u duzenleme zorunluluğu bulunmuyor. Uygulamaya dahil olmak isteyen mükelleflerin;
E-adisyon uygulamasına dahil olan mükellefler, ilgili belgeyi müşteriden sipariş alırken GİB tarafından belirlenen asgari bilgileri içerecek şekilde ve belirlenen belge formatında elektronik ortamda düzenleyecek. E-adisyon belgesi elektronik ortamda düzenlenirken, hizmetin sunumu süresince müşterinin masasında kağıt çıktının bulundurulması zorunlu değil. Her adisyon belgesi ile eş zamanlı olarak, hizmetin tamamlanması ile birlikte üzerinde e-adisyon belgesinin evrensel tekil numarasının (ETTN) yer alacağı e-fatura, e-arşiv fatura ya da yeni nesil ÖKC’lerde (ödeme kaydedici cihaz) düzenlenen perakende satış fişinin hazırlanması ise zorunlu.
Mükellefler e-adisyon belgesi üzerindeki zorunlu bilgilere ilave olarak ihtiyaçları doğrultusunda farklı bilgilere de yer verebiliyorlar.
Sovos vergi uyumluluğu yazılımının e-dönüşüm ve e-belge zorunluluklarına uyum sürecinizde size nasıl yardımcı olabileceğine göz atabilirsiniz.