Geriye dönük istenilen bir tarihe e-fatura veya e-arşiv fatura kesilebilir mi?
Hangi durumlarda kâğıt irsaliye düzenlenmelidir?
ve daha fazlası …
1 Temmuz 2022 tarihinden itibaren 150 bin yeni mükellef için e-fatura, e-arşiv veya e-irsaliye uygulamalarının kullanılması zorunlu hale geliyor. Zorunlu geçiş öncesinde aklınıza takılan tüm soruların yanıtlandığı canlı yayın gerçekleşti!
Gartner araştırma şirketine göre, 2022’de BT harcamaları tahminen 4,5 trilyon dolara ulaşacak. Bu rakam, 2021’e kıyasla %5,1’lik bir artış anlamına geliyor. Çok ihtiyaç duyulan bu artış, işletmelerin COVID-19 pandemisi nedeniyle beklemeye almak zorunda kaldığı teknoloji güncellemeleri ve ilerlemeleri konusuna yeniden odaklanmalarını sağlıyor. BT departmanları artık önceliklerini belirlerken ve yeni normale uyum sağlamaya çalışırken uzun vadeli projelere odaklanmaya daha istekli.
2022’de BT bütçeleri ve kaynaklar nereye gidiyor?
BT yönetim çözümleri şirketi Flexera kısa süre önce Teknoloji Harcamalarında Durum Raporu’nu yayınladı. Araştırmada, tamamı kendi kurumlarının genel BT bütçeleri hakkında geniş bilgisi olan yöneticilerden ve üst düzey BT müdürlerinden oluşan katılımcılar, gelecek yılla ilgili beklentilerini paylaştı. Raporda, pandemi sonrası BT hazırlığının önemi vurgulandı:
Katılımcıların %54’ü, teknolojide uygulanacak ve çalışanların evden çalışmasını daha kolay ve sorunsuz hale getirecek olan yatırım ve kaynakların artmasını bekliyor.
Katılımcıların %42’si, pandemi sonrası dünyada buluta geçiş konusunda istekliliğin artacağına inanıyor.
Katılımcıların sadece %2’si, bulut teknolojisini kullanmayı daha az düşündüğünü belirtiyor.
Bu bulgular, 2022 ve sonrasında çalışanlar için hibrit ve esnek bir çalışma ortamının ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Evden çalışmanın en az bir süreliğine daha devam edeceği ihtimali düşünüldüğünde, BT departmanlarının, karşılarına çıkabilecek her tür zorlukla baş etmek için hazır olması gerekiyor.
Zorunlu uygulamalar pusuda bekliyor – BT için yeni beklentiler ortaya koyuluyor
Hükümetlerin zorunlu hale getirdiği e-fatura düzenlemeleri dünyada hız kazanıyor ve BT bütçeniz ve en iyi hazırlanmış planlarınız açısından potansiyel bir tehlike oluşturuyor. Kurumlar ve BT departmanları, zorunlu e-fatura uygulamalarıyla birlikte ortaya çıkan yeni gerçekliklere hazırlıklı olmak zorunda. Bu uygulamalar sayesinde yetkililer, işletmenizin veri yığınına ulaşabiliyor ve ağınızda gerçekleşen işlemleri gerçek zamanlı olarak inceleyebiliyor. Bu nedenle, ticari işlemlerin ve işin devam etmesini sağlamak açısından mevzuata uyumlu kalmak artık BT önceliklerinin ve en önemli iş konularının en üst sırasında yer alıyor.
Uyum artık sadece bir vergi meselesi olmadığından, BT liderleri ve diğer üst düzey liderler, birlikte çalışarak şirketin dört bir yanında iş fonksiyonlarını aynı çizgiye getirmek zorunda. BT departmanları, şirketin faaliyet gösterdiği sektörden ve lokasyondan bağımsız olarak, hükümetlerin getirdiği zorunluluklara uymak için gerekli kaynak ve araçların ellerinde olmasını sağlamalı. Verilerinizin gerçek zamanlı olarak izlenmesi, aynı zamanda yaptırımların gerçek zamanlı olarak uygulanması anlamına geliyor ve bu yaptırımların ağırlığı büyük para cezalarından işletmenin tamamen kapatılmasına kadar değişiklik gösterebiliyor. Bunlar tüm kuruluşlar için önemli engeller ve hepsi global uygulamalardaki zorlukları çözebilecek bir teknolojik strateji uygulanarak aşılabilir.
E-fatura uygulamasının kapsamının ilk tanıtıldığı 2012 yılından beri, e-belgeler ve kapsamları kademeli olarak arttırılıyor. Türkiye’de mevcutta düzenlenmiş 11 tane elektronik belgenin içinde en yoğun kullanılanlar ise e-fatura, e-arşiv fatura ve e-defter uygulamaları olarak öne çıkıyor.
Gelir İdaresi Başkanlığı’nın (GİB) belirlediği kapsamlar dahilinde bu belgeleri kullanmakla yükümlü olan mükelleflerin yanı sıra sisteme gönüllü geçişlerin sayısı da dikkat çekiyor. Dijitalleşmenin artan önemiyle birlikte akımın bir parçası olmak isteyen şirketler, zorunluluk kapsamına girmeyi beklemeden,uzman servis sağlayıcıları aracılığıyla e-dönüşüm süreçlerini başlatarak operasyonel verimliliklerini artırıyorlar.
Türkiye’deki e-fatura ve e-arşiv fatura kullanıcılarının yaklaşık yüzde 50’sinin gönüllülük esası ile e-faturaya geçtiği gözlemleniyor.Gelir İdaresi Başkanlığı’nın son tebliği ile Temmuz’da 150 bin yeni mükellefin sisteme girmiş olması gerekirken yaklaşık 80 bininin halihazırda sistemde verisi bulunuyor. Başka bir deyişle bu şirketlerin zorunluluk kapsamında girmeden önce gönüllü olarak e-belgeleri kullanmaya başladıkları görülüyor.
Diğer yandan e-dönüşüm pazarının %75’inden fazlasını Küçük Orta Ölçekli İşletmeler yani KOBİ’lerin oluşturduğu da biliniyor.
OperasyonelMükemmelliğe Giden Yol E-Dönüşüm’den Geçiyor
KOBİ’leri cezbeden ve zorunlu mükellef olmasalar da e-belgelerin avantajından faydalanmakistemelerini sağlayan pek çok neden bulunuyor:
E-dönüşüm firmalara zaman, maliyet ve iş gücünde verimlilik imkânı sunuyor.
Fiziki süreçlerin karmaşıklığı ve maliyetleriyle uğraşmadan iş akışı devam ediyor, belgelerin fiziki sevkiyat süreci olmadığından kaybolmasını önlemek kolaylaşıyor. Tahsilatların takibi ve kontrolü hızlanıyor.
Son tüketiciye kesilen faturaların oluşturulması, arşivlenmesi maliyetli ve zor. Bu faturaların minimum 10 yıl saklanması gerekiyor. Elektronik ortamda saklanan ve istenildiğinde kolaylıkla ulaşılabilen e-arşiv faturalar bu zorlukları azımsanmayacak ölçüde azaltıyor. Veriler her zaman denetime hazır, erişilebilir ve güvende kalıyor. Muhasebe süreçleri hızlanıyor, raporlama işleri kolaylaşıyor, operasyonel yük hafifliyor.
Tüm süreçleri uçtan uca güvenli bir şekilde yönetirken hem operasyonel verimlilik artıyor hem de doğru ve uyumlu verilerle riskler en aza iniyor.
Tüm bunlarla birlikte doğamız ve çevremiz için de çok önemli olan kâğıt tüketimi ciddi boyutta azalıyor.
Türkiye’deki e-dönüşüm uygulamalarına ilişkin son güncellemeler ve zorunluluk kapsamları hakkında tüm detayları öğrenmek için uzman ekibimizle iletişime geçin.
10 Mart tarihinde Avrupa Parlamentosu (AP), toparlanma stratejisini destekleyen ve Avrupa Birliği’nde Katma Değer Vergisi’yle (AB KDV) ilgili 25 inisiyatifi ortaya koyan, adil ve basit bir vergilendirme sistemine ilişkin Komisyonun Eylem Planı kapsamında bir tasarıyı onayladı. Belgede, Komisyon için, KDV Direktifi’nde 2022 yılında yapılacak revizyon önerisine (“Dijital Çağda KDV”) ilişkin bazı genel hususlar ve tavsiyeler yer alıyor.
AB’nin KDV politikasında değişiklik
AP’nin tasarısında, Avrupa Birliği’nin (AB) KDV politikasındaki önemli zorluklar yer alıyordu ve özellikle dijital ve e-fatura gereklilikleri ve uygulamaları dahil olmak üzere teknoloji araçlarının tüm Üye Devletlerde benzer şekilde benimsenmesiyle bu kuralların sadeleştirilmesine, modernleştirilmesine ve uyumlu hale getirilmesine dikkat çekiliyordu.
Güncellenmiş tasarıda, kesin bir KDV rejimi oluşturulması konusunda, yani hala uygulamaya konması beklenen menşeden hedef pazara ilkesi konusunda, Konsey’den yeterli destek alınmamasıyla ilgili endişeler dile getiriyor. Bu sistemde KDV, hedef lokasyonda tahsil edilecek ve geçiş dönemindeki karmaşık KDV sistemi kuralları geride bırakılmış olacak.
AB’nin KDV politikasındaki zorluklar
AB’de farklı vergi düzenlemelerinin karmaşıklığı ve bu durumun özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerde (KOBİ) uyum açısından ve dolandırıcılık riski altındaki kişiler açısından getirdiği sınırlamalar konusunda da endişeler ifade edildi. Bu etmenlere ek olarak, farklı ülkelerdeki farklı mevzuat gerekliliklerine uyma konusunda işletmelerin üstlendiği yüksel maliyetler var. AP, daha düzenli ve modern bir KDV sistemine doğru tutarlı bir şekilde ilerlenmesi için acil bir çağrı yapıyor.
Daha basit KDV raporlamasına doğru
AP, özellikle Komisyon’un AB içinde prosedür kurallarını uyumlu hale getirme ve AB İşbirliği uyum programı üzerinden vergi daireleriyle işletmeler arasında daha yakın işbirliğini teşvik etme yönündeki çabalarını “son derece önemli” diye niteledi. Farklı maddelerde, basit ve modern bir vergi uyumu için etkili bir araç olarak teknolojiyi kullanma amacı öne çıkıyordu. KDV’nin dijitalleştirilmesi ve bu kapsamda Üye Devlet tarafından gerçek zamanlı veya gerçek zamana yakın raporlamanın ve e-faturanın AB içindeki tüm ülkelerde aynı ve uyumlu şekilde kullanılması, modern ve sadeleştirilmiş KDV uyumunun bir yolu olarak tamamen olumlu karşılandı.
Aynı cephede, vergi dairesi tarafından sıkı koruma sağlanarak ve vergi güvenliği mevzuatına uyularak verilerin bir sefere mahsus olarak toplanması ve veri güvenliğinin ve kullanımının en üst düzeyde etkili olması için yapay zekâ (AI) ve farklı yazılımların kullanılması konusunda tavsiyeler yer aldı. Dijitalleşme gerekliliklerinin benimsenmesi, güvenliğin artırılmasını sağlayacak, dolandırıcılığı engelleyecek ve Üye Devlet arasında idari iş birliğini artıracaktır.
Tasarıda ayrıca, OECD’nin 1. Sütun (vergilendirme haklarının devri) ve 2. Sütun (kurumsal kâr üzerinden asgari vergi) müzakerelerini yansıtacak yeni ve tek bir AB kurumlar vergisi kuralları kitabının hazırlanmasını destekleyen yeni AB işletme ve vergilendirme ajandası da yer aldı.
Bu tavsiyeler, Avrupa Komisyonu’nun 2022/2023 yıllarına kadar sunacağı bir veya daha fazla mevzuat önerisiyle takip edilecek.
Türkiye’nin genç nüfus potansiyelinin yanı sıra her geçen gün girişimcilik adına ortaya çıkan yeni oluşumlar ekonomik büyüme açısından da giderek değer kazanıyor. Bu kapsamda genç girişimcilere sağlanan destek ön plana çıkıyor.
SGK primleri kapsamında da 01.06.2018 tarihinden itibaren ilk defa şahıs şirketi kuran 18–29 yaş arasındaki genç girişimcilere faaliyete başladığı takvim yılından itibaren 3 yıl boyunca 75 bin TL’ye kadar elde edilecek kâr için gelir vergisi muafiyeti sağlıyor.
Genç girişimcilere Bağkur desteği
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 4/1-b maddesi kapsamında tescil tarihini takip eden 1 yıl içerisinde 5510 sayılı Kanun’un 82. maddesi kapsamında belirlenen prime esas kazanç alt sınır üzerinden Hazine tarafından karşılanıyor. Bu hüküm adi ortaklıklar ve şahıs şirket ortaklıklarında sadece bir ortak için geçerli olmakla birlikte teşvikin süreci bir yıl ile sınırlı.2022 yılı itibarıyla en düşük BAĞKUR primi aylık 1.601 TL’dir.
18-29 yaş arası genç girişimciler
İnteraktif Vergi Dairesi üzerinden hazırlanacak bir dilekçe ile başvurulacakGenç Girişimci Desteği’neyararlanma şartları ise şu şekilde:
18-29 yaş aralığında olup ilk defa iş yeri açan gerçek kişilerden olması,
İşe başlama tarihini kanuni olarak bildirmiş olması,
İşletmeyi kendi adına kurmuş olması, bu kapsamda şahıs şirketi kurulması,
4 İşletmenin üçüncü derece kan bağına kadar olan akrabalarından herhangi birisinden devralınmamış olması,
Ortaklar mevcut ise onların da 29 yaşını doldurmamış olması,
Genç girişimcilere kazanç istisnası belgesi alması
Genç girişimci desteğinden faydalanırken girişimcilerin işe başlama tarihini göz önünde bulundurması gerekmektedir.
Harekete Geçin
Personel maliyetinden tasarruf etmenizi sağlayarak işletmenizin kalkınmasına katkıda bulunan Sovos SGK Teşvik çözümümüz ile hakkettiğiniz teşvikleri eksiksiz hesaplayarak, SGK beyannamelerinizi düşürebilirsiniz.
Tüm e-belge regülasyonlarını tek çatı altında toplayan, 509 sayılı VUK Genel Tebliği’nin uygulama alanını genişleten tebliğ 22 Ocak 2022 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmişti.
70 bin şirketin e-dönüşümü için son 3 ay
Tebliğ, 150 bin yeni mükellefin 1 Temmuz’a kadar e-dönüşüm sürecine dahil olmalarını gerektiriyor. Söz konusu 150 bin mükelleften e-dönüşümün sunduğu avantajları daha erken değerlendirmek isteyen 80 bin şirket hali hazırda e-belge geçişlerini tamamlamış durumda.
Geriye kalan 70 bin mükellefin üç ay içinde e-fatura, e-arşiv fatura ve e-irsaliye süreçlerini dijitalleştirmesi gerekiyor. Bu şirketlerin büyük bir çoğunluğunun mükellefi olduğu e-fatura zorunluluk kapsamı ise Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) tarafından şöyle sıralanıyor:
E-faturada zorunlu geçiş tarihi Temmuz 2022
Brüt satış hasılatı 2021 hesap dönemi için 4 Milyon, 2022 veya müteakip hesap dönemleri için 3 Milyon TL ve üzeri olan şirketlerin zorunlu olarak e-faturaya geçmeleri gerekiyor. Bu kapsamda 2021 hesap dönemi içerisinde brüt satış hasılatı 4 milyon ve üzeri olan işletmelerin hazırlıklarını tamamlayarak 1 Temmuz 2022 tarihi itibarıyla e-fatura uygulamasını kullanmaları gerekiyor.
E-ticaret siteleri de kapsama dahil oldu
Gerek kendilerine ait siteler gerekse de aracı platformlar üzerinden e-ticaret faaliyetinde bulunan mükelleflerden 2020 veya 2021 hesap dönemleri için 1 Milyon TL, 2022 veya müteakip hesap dönemleri için 500 Bin TL ve üzeri brüt satış hasılatı (veya satışları ile gayrisafi iş hasılatı) şartını sağlayan mükelleflerin e-fatura uygulamasına geçmesi gerekiyor.
Gayrimenkul ve/veya motorlu taşıt, inşa, imal, alım, satım veya kiralama işlemlerini yapanlar ile bu işlemlere aracılık faaliyetinde bulunan mükelleflerden; 2020 veya 2021 hesap dönemleri için 1 Milyon TL, 2022 veya müteakip hesap dönemleri için 500 Bin TL ve üzeri brüt satış hasılatı (veya satışları ile gayrisafi iş hasılatı) şartını sağlayan mükelleflerin de 1 Temmuz’a kadar e-fatura geçişlerini tamamlamaları bekleniyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı ile belediyelerden yatırım ve/veya işletme belgesi almak suretiyle konaklama hizmeti veren otel işletmeleri de e-fatura mükellefi olan bir diğer sektör olarak öne çıkıyor.
6486 sayılı Kanunla 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 81.maddesinde yapılan düzenleme, Resmî Gazete’de yayımlanan 3579 sayılı Cumhurbaşkanı kararı ile Bölgesel İndirim teşvikin süresi 31.12.2021 tarihine kadar uzatılmıştı. Düzenleme 51 ilde özel sektör işyerlerinde istihdam edilen işçiler için sigorta primine esas kazanç alt sınırı üzerinden ilave 6 puanlık sigorta primi işveren desteği Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından karşılanmasını kapsıyor.
Yüzde 5 puanlık indirim ile işverenlere toplamda bir personel için %11‘lik bir indirim sağlayarak sigorta primlerinden büyük ölçüde tasarruf sağlanıyor.
Bu teşvikten sigorta primlerini düzenli ödeyen ve geçmiş SGK prim borcu veya cezası olmayan, devlet ihaleli iş yapmayan tüm özel şirket işverenleri yararlanabiliyor.
Bölgesel İndirim teşviki tekrar uzatılır mı?
Bölgesel teşvik ile ilgili nihai tarih birkaç kere uzatılsa da son olarak 31.12.2021 tarihi belirlendi. Yakın zamanda yeniden bir uzatma kararı olmayacak.
Harekete Geçin
Personel maliyetinden tasarruf etmenizi sağlayarak işletmenizin kalkınmasına katkıda bulunan Sovos SGK Teşvik çözümümüz ile hakkettiğiniz teşvikleri eksiksiz hesaplayarak, SGK beyannamelerinizi düşürebilirsiniz.
İşverenlerin çalışan sigorta prim maliyetlerini azaltmak ve piyasadaki rekabet koşullarına uyum sağlamak için güncel istihdam teşviklerini takip etmeleri kritik bir öneme sahiptir.
Aynı anda yürürlükte olan birçok teşvik mevcuttur ve faydalanma kriterleri değişkenlik göstermektedir. Webinarımıza katılarak firmanızın 2022 yılında yararlanabileceği tüm SGK Teşvikleri hakkında bilgi edinebilirsiniz.
Teşvik kapsamlarının yanı sıra karmaşık hesaplama süreçlerinin önüne geçilmesi için gerekli profesyonel süreç yönetimi hakkında da bilgiler vereceğimiz canlı yayına, formu doldurarak kaydınızı tamamlamayı unutmayın.
AJANDA
Firmaların 2022 Sonuna Kadar Yararlanabileceği Güncel Teşvikler
Süresi Devam Eden Diğer Teşvikler
KOSGEB ve İŞKUR Kaynaklı Ücret ve Mesleki Eğitim Destekleri
İŞKUR İşbaşı Eğitim Teşvikinde Güncel Gelişmeler
Meslek Liseleri ile Teşvikleri Arttırıcı Çalışmalar Planlamak (Mesleki Yeterlilik Belgeleri)
Yararlanabileceğiniz SGK Teşvikler hakkında sıkça ilettiğiniz soruları sizler için cevapladık:
Personel alımlarında teşvikleri maksimum hale getirmek için dikkat edilmesi gereken konular için öneriniz var mıdır?
Personellerin SGK girişinin yapılmadan önce muhakkak İŞKUR kaydının yapılmış olması, işten personel çıkarılırken teşvik alan değil; teşviksiz personele öncelik verilebilir.
ARGE çalışanlarından bir kişiyi 15 gün 5746, 15 gün 6111’den faydalandırabilir miyiz?
Hem çalışma günü esasına göre hem sigorta primi matrahına göre bir mükerrerlik olmadığı, bildirgelerin beyanlarında mükerrerlik yaratılmadığı sürece 5746 sayılı araştırma ve geliştirme faaliyetlerinin desteklenmesi hakkındaki kanun kapsamındaki sigorta primi işveren hissesi desteği diğer sigorta primi destekleri ile aynı sigortalı için aynı dönemde uygulanabilir. Ancak SGK’nın belirtmiş olduğu aynı dönemde ve aynı kişide mükerrer teşvik söz konusu olmaması kuralından dolayı Sovos SGK Teşvik sistemlerinde, işverenleri yersiz yararlandırma durumuna düşürmemek adına başka kanun numarası dahil edilmemektedir.
Yatırım teşvik belgemiz var SGK kısmını detaylandırabilir misiniz?
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca düzenlenen yatırım teşvik belgesinin alınmış olması
Tamamlama vizesinin yapılmış olması (gemi yatırımları hariç),
2009/1 sayılı Tebliğ kapsamında yatırım teşvik belgesi düzenlenen işyerleri için 25510, 2012/1 sayılı Tebliğ kapsamında yatırım teşvik belgesi düzenlenen 1,2,3,4,5.bölgede kurulu işyerleri için 16322, 6.bölgede kurulu işyerleri, cazibe merkezi kapsamındaki işyerleri ve gemi yatırımları için 26322 kanun numarası seçilerek düzenlenen aylık prim ve hizmet belgeleri veya muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinin yasal süresi içerisinde SGK’ya bildirilmesi,
Tahakkuk eden primlerin yasal süresi içerisinde ödenmesi ve cezasının olmaması,
İşyerinin Sosyal Güvenlik Kurumuna yasal ödeme süresi geçmiş prim, işsizlik sigortası primi, idari para cezası ile bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcunun bulunmaması, bulunmakla birlikte bu borçların yapılandırılmış ya da taksitlendirilmiş olması,
Yapılandırılmış ya da taksitlendirilmiş borçların zamanında ve düzenli bir şekilde ödeniyor olması,
Kayıt dışı sigortalı çalıştırılmaması ya da sahte sigortalı bildiriminde bulunulmaması,
6183 sayılı Kanunun 22/A maddesi uyarınca vadesi geçmiş vergi borcunun bulunmaması.
Normal çalışanlar için uzaktan çalışma gün sayısı bildirimi zorunlu değil, Ar-Ge çalışanları için zorunlu mudur?
Ar-Ge tasarım merkezleri ile teknoparklarda çalışan personeller, Cumhurbaşkanımızın kararıyla 2022 sonuna kadar yüzde 50 uzaktan çalışmaya devam edebileceklerinden uzaktan çalıştıkları süreler, teşvik ve muafiyetler kapsamında değerlendirilmelidir.
Teknopark bölgelerindeki teşvikler hakkında güncel bilgi verebilir misiniz?
4691 kanun kapsamında olan teşviklerden yararlanmak için Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde yer almak gerekmektedir. Bunun için ilgili Teknokent Yönetici Şirketi tarafından bölgeye kabul edilmeniz gerekmektedir. Bölgeye kabul edilmek için; Faaliyetlerinizin Ar-Ge, Yazılım ve Tasarım çerçevesinde olmalıdır. Bu kapsamda projelerinizin olması ve projeleri gerçekleştirmek için Ar-Ge, Yazılım ve Tasarım Personeli istihdam etmeniz gerekmektedir. Teknopark Teşvik İçerikleri ise; Gelir ve Kurumlar Vergisi İstisnası (Kazanç İstisnası), Ücretlere uygulanan Gelir vergisi istisnası ve SGK İşveren Desteği, KDV İstisnası, Gümrük Vergisi Muafiyeti, Yeni Makine ve Teçhizat Alımlarında KDV İstisnası bulunmaktadır.
5746 ile 4691 karışıyor genelde, farkları nelerdir?
4691 sayılı Kanun çerçevesinde ücreti gelir vergisinden istisna olan personelin bu çalışmaları karşılığında elde ettikleri ücretleri üzerinden hesaplanan sigorta primi işveren hissesinin yarısı Hazine tarafından karşılanmaktadır. 5746 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde yürütülen Ar-Ge projelerinde ve Ar-Ge merkezlerinde çalışan Ar-Ge ve destek personelinin Ar-Ge ve yenilik faaliyetlerine ilişkin çalışmaları karşılığında elde ettikleri ücretleri üzerinden hesaplanan sigorta primi işveren hissesinin yarısı, her bir çalışan için beş yıl süreyle Hazine tarafından karşılanmaktadır.
SGK, İŞKUR, KOSGEP gibi kurumların hepsi de teşvik veriyor ama hepsi de çok karmaşık. Bu süreci firmalar nasıl yönetmeli?
Bu tür süreçler için uzman desteği ile ilerleyen danışman kurumlardan yararlanabilirsiniz.
İŞKUR Teşviklerinden faydalanırken nelere dikkat edilmelidir?
İŞKUR istihdam teşviklerinden 6645, mesleki yeterlilik ile seçilirse; her ay düzenli olarak diploma, çalıştığı meslek kodu vs. evraklar ile bildirim yapılması gerekmektedir.
5510 no’lu teşviğin diğer teşviklerle bağlantısı hakkında bilgi alabilir miyiz? 5510 nolu teşvikten yararlanıyorken 7103’e dahil olan bir personelde sistem nasıl çalışmaktadır?
Tüm borcu olmayan özel sektör işverenleri 5510 kanun numarasını bordro programından seçip kaydederek sürekli bu kanun no ile xml/txt dosyası alarak beyanda bulunabilir.
5510 indiriminin diğer kanunlarla bağlantısı ise, sistemimiz 5510 olarak alınan xml/txt dosyasındaki personellerin teşvik için uygunluğunu sorguladıktan sonra kanun no değişikliği yaparak yeniden xml/txt dosya raporu vermektedir. Eğer teşvik detayında 5510 için de indirim sağlıyor ise bunu tahakkuk fişinde ayrıca vermektedir. Buradaki amaç xml/txt içerisindeki personellerin uygun olan kanun numaralarının doğru tespit edilerek maksimum fayda sağlayan kanuna değiştirilerek optimizasyonun yapılmasıdır. Kanun detayı kapsamında 5510 kanun indirimi ile 6111, 6645 teşviki tahakkuk fişinde beraber kapsama alınmaktadır. 7103 teşviki bu konuya dahil değildir.
Örneğin her ay 5 kişi işe alınsa bunun bize yıllık getirisi ne olur?
Bu noktada bizler işe alınan her personelin teşviklere uygun olacağını ya da olmayacağını önceden kesin olarak öngöremeyeceğimiz için, ancak işe alınan her personelin istihdam artışı olması nedeniyle mevcut alınan personellerden ortalamaya uyması ve arttırmasından dolayı ilave destek sağlayacağını söyleyebiliriz.
Firmaların mevcut çalışanları için tekrardan teşvik sorgulaması yapılabilir mi?
Evet; her ay düzenli olarak xml/txt dosyanızı yüklediğiniz Sovos SGK Teşvik sistemimiz, mevcut uygun teşvikli personelleri sorgular ve raporlar. Yararlanamadığınız tüm teşviklerden ilgili dönem için doğru ve tam tespitle kayıp yaşamazsınız.
SGK sisteminde zaman zaman güncellemeler yapılmaktadır. Kişinin teşvik günü veya teşvik süresi değişebilmektedir. Bununla ilgili bir önleminiz var mıdır?
Bununla ilgili her ayın 25’inde ve 26‘sında yersiz yararlanma kontrol ekranımız tüm işverenlerimiz adına çalıştırılarak söz konusu bir değişiklik var ise e-posta ile bilgilendirilmektedir.
SGK Borcu olan bir müşterinin demo yapması halinde teşvikten yararlanabileceği yönünde rapor çıkartıyor musunuz yoksa ekranınızda bir uyarı çıkıyor mu?
Evet, teşviklerin kontrol edildiği SGK ekranları ile borç ekranlarının sorgulama alanları farklı olduğu için teşvik sonuç raporu çıkıyor. Ancak işverenlerin teşvik kullanımı tamamen yasaklanmadığı sürece borcunu ödeme durumunda çıkan son dönem teşvik tutarlarından yararlanması mümkündür
Sisteminiz yüklenen xml dosyasının doğruluğunu kontrol ediyor mu?
Bordro programında emekli, engelli ya da ar-ge kanun numarası seçilerek kaydedilen teşvikler ve 5510 kanun numaraları ile alınan xml/txt beyanname dosyalarındaki verilerde kanun no değişikliği sadece 5510’daki personeller için teşvike uygunluğu sorgulanır, teşvike uygun personellerin ilgili kanun numarasında değişiklik yapılır. Emekli ve engelli ve ar-ge personelleri sadece ortalama sayıya dahil edilerek analizlerde kullanılır. Xml ya da txt’deki ücret, gün, çıkış tada giriş tarihi vb. gibi bordroya ait verilerin işverenler tarafından doğru olarak kılavuz sistemine yüklenmesi gerekiyor. Teşvik için sorgulanan personeller gerçekte emekli mi ya da sigorta girişi yapılırken doğru kayıt ile mi işlem yapıldığı konusunda sistemimiz sonuç vermemekte olup, doğruluğu işveren tarafından emin olunarak beyannameye gönderilecek şekilde Sovos SGK Teşvik programına yüklenmelidir. Sistem sadece uygun teşvik için personellerde kanun no değişikliği yapmaktadır.
Harekete Geçin
Personel maliyetinden tasarruf etmenizi sağlayarak işletmenizin kalkınmasına katkıda bulunan Sovos SGK Teşvik çözümümüz ile hakkettiğiniz teşvikleri eksiksiz hesaplayarak, SGK beyannamelerinizi düşürebilirsiniz.
Gelir İdaresi Başkanlığı’nın (GİB) 509 sıra no’lu tebliğine göre e-ticaret paydaşı olan internet satış platformları, internet ortamında ilan yayınlayanlar ve internet reklam aracıları e-Fatura ve e-Arşiv Fatura uygulamasına geçmek zorundalar. Bu zorunluluk bir yandan e-ticaret yapan kurumların operasyonel yüklerini azaltırken; bir yandan de verimliliklerini artırıyor. E-belgeler, özellikle e-ticarette yaşanan uzun teslimat ve iade süreçleri, satış sonrası memnuniyetin temel noktasını oluşturan müşteri hizmetleri, yetersiz ürün bilgisi gibi sorunlara da çözüm sunuyor.
E-dönüşüm için hazırlık
E-ticarete başlarken kurumların ilk olarak mali mühür ya da şahıs ise e-imza alınması gerekiyor. Daha sonra e-fatura kullanmak için GİB’e online başvuru yapılıyor. Bu noktada başvuran kişinin karşısına yararlanılacak metot sekmesi çıkıyor. Özel entegratör seçilmesi durumunda bundan sonraki süreç özel entegratör aracılığıyla takip ediliyor. Bu kapsamda kayıt işlemleri, fatura ve irsaliye tasarımlarının yanı sıra mevcut ERP sisteminin entegrasyonu ve günlük raporlama özel entegratörler aracılığıyla gerçekleştiriyor.
E-ticarette 3 seçenek
Türkiye’de 2012 yılında başlayan e-dönüşüm süreci kapsamında yer alan 15’ten fazla belge bulunuyor. E-ticaret kapsamında ise e-fatura, e-arşiv fatura ve e-irsaliye uygulanıyor. Karşıdaki muhatabın e-fatura mükellefi olması durumunda e-fatura kesilirken, karşı taraf e-fatura mükellefi değil ise e-arşiv fatura kesiliyor. E-arşiv fatura basılı veya elektronik posta olarak paylaşıldıktan 1 gün sonra GİB’e özel olarak raporlanıyor. E-fatura ise online olarak GİB aracılığıyla anında alıcısına ulaşıyor. E-irsaliye ise birden fazla depo ya da operasyon kanalı olan kurumlar için ayrı yerlerden düzenlenebiliyor. Bu kapsamda e-ticarette kullanılan üç farklı seçenek söz konusu:
E-faturanın bir kopyasını alıp kargo ile irsaliye yerine geçecek şekilde kullanımı
Karşıdaki alıcı e-fatura mükellefi değil ise e-arşiv fatura olarak düzenleyip, üzerinde e-irsaliye yerine geçer ibaresi ile kullanımı,
E-irsaliye oluşturup, e-irsaliye ile sevk edip faturanın sonra gönderimi
E-irsaliyede karekod uygulaması
E-irsaliyelerin üzerinde yer alan karekod uygulaması içerisindeki bilgiler sahada yapılan online kontrollerde kullanılıyor. Vergi denetim memurları bu karekod aracılığıyla e-irsaliyenin kendini görüntüleyebiliyor. Bu kapsamda aracın, ürünlerin, ulaştırmanın bilgisine erişilebiliyor. Karekod uygulaması mükelleflerin yasal zorunluluklarına uymasını sağlıyor.
E-belgelerde dikkat edilmesi gereken noktalar
E-ticarette e-belgeler söz konusu olduğunda perakendenin hızına uyum sağlayabilecek hızlı ve anlaşılabilir bir sistem kullanmanın önemi ortaya çıkıyor. Bu sistem, kurumun tüm süreçlerinin denetlenebilir olmasını sağlıyor. Sistemin denetlenebilir olmasını sağlayan en önemli nokta ise yasal zorunlulukları gözeten iş ortakları ile çalışılması. İş ortakları ile tasarlanan bu süreç e-ticaret yapan kurumlarının iş süreçlerinin verimli ve etkin kılıyor.
SGK teşvikleri, istihdam ve sigorta prim desteği (işveren teşvik sistemi, işveren teşvik sorgulama) ile kurumlara önemli fırsatlar ve maliyet avantajı sağlıyor. Kovid-19 salgını ile mücadele kapsamında özel şirketlere birçok destek sağlayan SGK’nin teşvik süresini uzattığı teşviklerden biri de İşbaşı eğitim programını tamamlayanların istihdamına yönelik.
Türkiye İş Kurumu tarafından başlatılan işbaşı eğitim programlarını tamamlayanlardan en az %50 sini eğitim sonunda işe alan özel sektör işverenlerine işe aldıkları bu sigortalılar için, sigorta primine esas kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanacak sigorta primi işveren payının tamamının İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanmasına imkân sağlıyor.
Teşvikten yararlanma şartları
Hangi işverenler bu teşvikten yararlanabilir?
İşbaşı Eğitim Programından en az 2 çalışanı olan tüm işverenler yararlanabilir. 10 çalışana dek 1 kursiyer, 10 çalışandan sonra ise çalışan sayısının %10’u kadar kursiyer kontenjanı kullanılabilir.
İşveren, İŞKUR’un bu teşvikinden devam eden aylarda da yararlanabilmek için başvuru esnasında talep ettiği kursiyer sayısının en az yarısını kurs bitiminde istihdam edeceğini taahhüt etmelidir. (Örneğin; ilk aşamada 10 kursiyer ile program başlatıldığı varsayılırsa, programın sonunda en az 5 kursiyerin işe girişinin yapılması gereklidir.)
Ayrıca bu 5 kursiyerin program sonunda, başvuru evraklarında taahhüt edilen sigortalı çalışan sayısına ilave olarak işe alınması dikkat edilmesi gereken bir diğer husustur.
Çalışan açısından teşvikten yararlanma şartları ise aşağıdaki gibidir:
İŞKUR’a kayıtlı olması,
15 yaşını tamamlamış olması,
Emekli olmaması,
İŞKUR teşviklerinden yararlanması yasaklanmamış olması,
Program öncesindeki 1 aylık süreçte işe girişi bulunmaması,
Program öncesindeki 3 aylık dönemde ise ilgili işverenin çalışanı olmaması gerekmektedir.
Başvuru Evrakları nelerdir?
İşbaşı Eğitim Programı başlatabilmek için öncelikle bağlı olunan İŞKUR’a teslim etmek üzere;
Talep dilekçesi,
İşveren taahhütnamesi,
Ön Talep Formu,
Ticaret Sicil Gazetesi, Vergi Levhası, Faaliyet Belgesi,
Son 3 aylık sigortalı hizmet listesi,
Şirket yetkilisine ait imza sirküleri evrakları en güncel halleri ile hazırlanır.
Sonrasında bu evrakların incelemeleri gerçekleşir ve programın başlangıç tarihi belirlenir. Bu tarih belirlendikten sonra Kursiyer-İşveren-İŞKUR arasında toplu bir sözleşme imzalanıp onaylanır ve program başlatılır.
Teşvik ile ilgili uyarılar
Program başladıktan sonra, atanan portal numarasına ve meslek koduna göre hazırlanan aylık rutin evraklar (Devam Çizelgesi, Değerlendirme Formu vs.) ilk günden itibaren düzenli olarak imzalanmalıdır.
İşbaşı Eğitim Programı kapsamında işe alınan kursiyer, günde en az 5 en fazla 8 saat, haftada 6 gün ve 45 saat aşmayacak şekilde çalışabilir.
Destek süresi imalat sektöründe 42 ay, diğer sektörlerde 30 ay olarak belirlenmiştir.
En az 2 ya da üzerinde sigortalı çalışanı olan özel sektör işverenleri, İŞKUR’a kayıtlı olması şartı ile Vakıflar, Dernekler, Kamu Kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, meslek birlikleri, sendikalar, ticaret ve sanayi odaları, noterler vb. işverenler programa katılabilir.
Destek tutarı ise;
Son olarak PEK tutar üzerinden 5 puanlık indirime ilave %15,5 işveren payı üzerinden hesaplanır.
Harekete Geçin
Personel maliyetinden tasarruf etmenizi sağlayarak işletmenizin kalkınmasına katkıda bulunan Sovos SGK Teşvik çözümümüz ile hakkettiğiniz teşvikleri eksiksiz hesaplayarak, SGK beyannamelerinizi düşürebilirsiniz.
509 sayılı VUK Genel Tebliği’nin uygulama alanını genişleten taslak tebliğin 22 Ocak 2022 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmesiyle e-irsaliye kapsamı resmi olarak genişledi.
Söz konusu değişiklik kapsamında e-irsaliye uygulamasına zorunlu geçiş sınırı olan 25 milyon TL’lik brüt satış hasılat tutarının düşürülmesi ile daha çok mükellef e-irsaliye düzenlemeye başlayacak. 2021 ve müteakip hesap dönemleri brüt satış hasılatı 10 milyon TL ve üzeri olan mükelleflerin e-irsaliye düzenlemesi zorunlu hale getirildi.
E-irsaliye düzenlemekle yükümlü sektörler
E-irsaliyedeki bir diğer değişiklik ise demir ve çelik ile demir veya çelikten eşyaların imali, ithali veya ihracı faaliyetinde bulunan mükelleflerin (ticari kazançları basit usulde tespit edilenler hariç) kapsamında gerçekleşti. Daha önce, bu mükelleflerin e-irsaliye uygulamasına geçiş zorunluluğu kapsamına alınması için e-faturaya kayıtlı olma şartı aranırken, artık e-faturaya kayıtlı olmasalar bile e-irsaliye düzenlemekle yükümlü oldukları açıklandı.
E-irsaliye uygulamasına zorunlu geçiş tarihi: 1 Temmuz 2022
Geçiş zorunluluğu kapsamına alınan mükelleflerin, şartları sağladıkları ilgili hesap dönemini izleyen yedinci ayın başına kadar başvurularını ve fiili hazırlıklarını tamamlayarak e-İrsaliye uygulamasına geçmeleri gerektiği belirtildi. Bu kapsamda, örneğin 2021 hesap dönemi içerisinde brüt satış hasılatı 10 milyon TL ve üzeri olan mükelleflerin zorunlu olarak 1 Temmuz 2022 tarihinden itibaren e-İrsaliye uygulamasını kullanmaları gerekecek.
Tebliğin yürürlüğe girmesi ile mükellef sayılarının ve kullanılan e-belgelerin artması, özel entegratörlerin kapasitesinin ve arka planda işleyen sistemlerin de aynı doğrultuda artmasını gerektiriyor. Güvenilir ve kendi alanında yatırım yapan, sistemin gelişim hızına ayak uyduran bir servis sağlayıcı ile çalışmak gün geçtikçe daha önem kazanıyor.
GİB tarafından Kasım 2021’de yayımlanan taslak tebliğ sonrasında gerçekleştirdiğimiz webinarda uzmanlarımızın öngördüğü gibi 22 Ocak 2022’de e-belge kapsamları bazı değişiklikler ile resmi olarak genişledi.
Yürürlüğe giren Tebliğ ile e-fatura ve e-irsaliye uygulamalarına zorunlu geçiş için gereken brüt satış hasılatı sınırı düşürülerek daha fazla mükellefin bu uygulamalara geçiş yapması zorunlu oldu. Ayrıca, E-arşiv fatura yükümlüsü olmayan mükelleflerce e-arşiv olarak düzenlenmesi gereken faturaların da toplam tutarı düşürüldü.
Bir diğer öne çıkan yenilik, turizm ve demir çelik sektöründe faaliyet gösteren bazı mükellef grupları için sektörel bazlı zorunlu geçiş hallerinin getirilmesi oldu. Tebliğ’in değişiklik getirdiği diğer elektronik belge türleri ise E-döviz alım satım belgesi ile e-gider pusulası.
2022 yılında işletmeleri ve mükellefleri bekleyen zorunlu geçiş tarihleri ve şartlarını ele alacağımız webinarımıza kaydolarak tüm bu güncel gelişmeleri kaçırmayın.
Ajanda:
E-Fatura, E-Arşiv Fatura, E-İrsaliye Uygulamalarında Yeni Kapsamlar ve Zorunlu Geçiş Tarihleri
Önceki blog yazımızda Gelir İdaresi Başkanlığı’nın 509 sayılı VUK Genel Tebliği’nin uygulama alanını genişleten taslak bir tebliğ yayınladığını ifade etmiştik. Söz konusu tebliğ, 22 Ocak 2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Hangi E-Belgelerde Değişiklik Mevcut?
Yürürlüğe giren Tebliğ ile e-fatura ve e-irsaliye uygulamalarına geçme zorunluluğu için halihazırda mevcut olan brüt satış hasılatı sınırı aşağı çekilerek daha fazla mükellefin bu uygulamalara geçiş yapması zorunlu oldu.
Bir diğer değişiklik ise e-arşiv fatura yükümlüsü olmayan mükellefler bakımından e-arşiv olarak düzenlenmesi gereken faturaların toplam tutarının düşürülmesi şeklinde yer alıyor. Turizm ve demir çelik sektöründe faaliyet gösteren bazı mükellef grupları için de sektörel bazlı zorunlu geçiş hallerinin getirilmesi Tebliğ ile getirilen bir başka yenilik olarak öne çıkıyor. E-döviz alım satım belgesi ile e-gider pusulası da Tebliğ’in değişiklik getirdiği diğer iki elektronik belge türü.
E-Fatura Uygulamasına Zorunlu Geçiş Kapsamı Genişledi
Tebliğ ile aşağıda yer alan mükellef gruplarının e-fatura uygulamasına zorunlu olarak geçmeleri gerekmektedir:
Brüt satış hasılatı 2021 hesap dönemi için 4 Milyon, 2022 veya müteakip hesap dönemleri için 3 Milyon TL ve üzeri olan mükellefler.
Gerek kendilerine ait siteler gerekse de aracı platformlar üzerinden e-ticaret faaliyetinde bulunan mükelleflerden 2020 veya 2021 hesap dönemleri için 1 Milyon TL, 2022 veya müteakip hesap dönemleri için 500 Bin TL ve üzeri brüt satış hasılatı (veya satışları ile gayrisafi iş hasılatı) şartını sağlayan mükellefler.
Gayrimenkul ve/veya motorlu taşıt, inşa, imal, alım, satım veya kiralama işlemlerini yapanlar ile bu işlemlere aracılık faaliyetinde bulunan mükelleflerden; 2020 veya 2021 hesap dönemleri için 1 Milyon TL, 2022 veya müteakip hesap dönemleri için 500 Bin TL ve üzeri brüt satış hasılatı (veya satışları ile gayrisafi iş hasılatı) şartını sağlayan mükellefler.
Kültür ve Turizm Bakanlığı ile belediyelerden yatırım ve/veya işletme belgesi almak suretiyle konaklama hizmeti veren otel işletmeleri.
Söz konusu şartları sağlayan mükelleflerin, ilgili hesap dönemini izleyen yedinci ayın başına kadar başvurularını ve fiili geçiş hazırlıklarını tamamlayarak e-Fatura uygulamasına geçmeleri gerekmektedir. Bu kapsamda örneğin 2021 hesap dönemi içerisinde brüt satış hasılatı 4 milyon ve üzeri olan işletmelerin hazırlıklarını tamamlayarak 1 Temmuz 2022 tarihinden itibaren e-fatura uygulamasını kullanmaları zorunludur.
Konaklama hizmeti veren otel işletmelerinin, Tebliğ’in yayım tarihi itibarıyla hizmet veriyorlarsa 1 Temmuz 2022 tarihine dek; Tebliğ’in yayım tarihinden sonraki bir tarihte hizmet vermeye başlayacaklar ise faaliyete başladıkları ayı izleyen dördüncü ayın başına kadar başvurularını ve fiili geçiş hazırlıklarını tamamlayarak e-Fatura uygulamasına geçme zorunlulukları bulunmaktadır.
E-Arşiv Fatura Uygulamasının Zorunlu Kullanımı için Gerekli Fatura Tutarı Düşürüldü
509 sayılı Tebliğ’in değişiklikten önceki halinde, e-arşiv fatura uygulamasına kayıtlı olmayan mükelleflerce kesilecek faturalardan vergi mükellefi olmayanlara düzenlenecek faturaların, vergiler dahil toplam tutarının 30 Bin TL’yi aşması halinde e-arşiv fatura olarak düzenlenmesi gerekiyordu. Tebliğ ile bu sınır 5 Bin TL olarak revize edildi. Bu kapsamda mükelleflerin 1 Mart 2022 tarihinden itibaren gerçekleştirecekleri teslim ve hizmetlere ilişkin bu kurala dikkat etmeleri gerekiyor.
Söz konusu faturaların nasıl e-arşiv fatura olarak kesileceği hakkında daha detaylı bilgi için blog yazımızı okuyabilirsiniz.
Bunun yanında elektronik ortamda mal ve hizmet satışı gerçekleştiren mükelleflerden 2020 veya 2021 hesap dönemleri için 1 Milyon TL, 2022 veya müteakip hesap dönemleri için 500 Bin TL ve üzeri brüt satış hasılatı (veya satışları ile gayrisafi iş hasılatı) şartını sağlayan mükelleflerin tıpkı e-faturada olduğu gibi ilgili hesap dönemini izleyen yedinci ayın başına kadar e-Arşiv uygulamasına da geçme zorunlulukları bulunuyor.
E-İrsaliye Uygulamasına Zorunlu Geçiş Kapsamı Genişledi
509 sayılı Tebliğ’in mevcut halinde e-irsaliye uygulamasına zorunlu geçiş için belirlenen 25 milyon TL’lik brüt satış hasılatı, 2021 hesap döneminden itibaren 10 milyon TL ve üzeri olarak revize edildi.
Bunun yanında demir ve çelik (GTİP 72) ile demir veya çelikten eşyaların (GTİP 73) imali, ithali veya ihracı faaliyetinde bulunan mükelleflerin (ticari kazançları basit usulde tespit edilenler hariç) e-Fatura uygulamasına dahil olma şartı aranmaksızın e-İrsaliye uygulamasını kullanmaları gerekiyor.
Söz konusu şartları sağlayan mükelleflerin, ilgili hesap dönemini izleyen yedinci ayın başına kadar başvurularını ve fiili geçiş hazırlıklarını tamamlayarak e-İrsaliye uygulamasına geçmeleri gerekmektedir. Bu kapsamda, örneğin 2021 hesap dönemi içerisinde brüt satış hasılatı 10 milyon TL ve üzeri olan mükelleflerin zorunlu olarak 1 Temmuz 2022 tarihinden itibaren e-İrsaliye uygulamasını kullanmaları gerekiyor.
Vergi sektörünün küresel KDV zorunlulukları ve uyumluluk kontrollerine ilişkin en kapsamlı çalışması olan Trend Raporu’nun 13.’sü yayınlandı.
Dünya üzerindeki pek çok ülke KDV zorunluluklarını hayata geçirmek, ekonomik veriler hakkında daha önce görülmemiş derinlikte bir iç görü edinmek ve gelir açığını kapatmak için karmaşık yeni politikalar uygularken; rapor tüm dünyadaki regülasyonlara kapsamlı bir bakış sunuyor.
Bu yılki rapor, son yıllarda artan dijital dönüşüm ve bu alana yapılan büyük ölçekli yatırımların, dünyanın farklı ülkelerinde vergi makamlarının gerçek zamanlı veri analizine nasıl katkı sağladığını ele alıyor.
Verginin dijitalleşmesinde Avrupa hamlesi
Bugüne kadar verginin dijital dönüşüm sürecinde Latin Amerika ve Türkiye’ye oranla daha geriden bir süreç izleyen Avrupa, yavaş yavaş bu alana girmeye başladı. 2022’yi etkileyecek trendlerden bazıları şu şekilde:
Avrupa’da KDV süreçleri dijitalleşiyor ve sıklaşıyor: Mevcut KDV raporlama sistemi pek çok AB ülkesinde elektronik faturaya doğru evriliyor. Bu kapsamda:
Otomatik e-Faturalama sürecinde öncü: İtalya- İtalya, bir tasfiye e-faturalama modelinin (FatturaPA) uygulanması da dahil olmak üzere, Avrupa’nın en büyük KDV açığını kapatmak için çalışmalar yürütüyor.
İspanya’da 2017’den tüm kurumlar gelen ve giden tüm faturalarını dört gün içerisinde raporluyor.
Macaristan’da 2018’den itibaren tedarikçilerin satış faturalarını gerçek zamanlı olarak bildirmek zorunluluğu var.
Kamu ihaleleri standartları, farklı Sürekli İşlem Denetimi (CTC) modellerinin tasarımında önemli bir rol oynayacak.
“Own the Transaction” sürekli işlem denetimi modeli daha popüler olacak: Her geçen gün daha fazla vergi idaresi, ticari işlemlerinden gelen verileri almanın yanı sıra, kendilerini fatura işleme platformu olarak konumlandırmak için mevzuat değişikliklerine gidiyor.
Standart Vergi Denetim Dosyası bir standart olmaya devam edecek: Avrupalı vergi idareleri için KDV’yi gerçek zamanlı ya da buna yakın şekilde kontrollerle tatbik etmek ve kendi sistemlerinde vergi mükelleflerinin tüm muhasebe kayıtlarının kopyalarına sahip olmak anlamında bir ilham kaynağı olmaya devam edecek.
AB E-Ticaret KDV Paketi ve Tek Durak Dükkânı: AB, 1 Temmuz 2021’den itibaren e-Ticaret KDV Paketini uygulamaya başladı. Paket mevcut uzaktan satış kurallarının yerini aldı ve Mini One Stop Shop’u (MOSS) daha geniş kapsamlı bir One Stop Shop (OSS) olarak güncelledi.
Harekete Geçin
Verginin geleceğine yönelik detaylı bilgi almak için İngilizce olarak hazırlanan Trends: Continuous Global VAT Compliance dökümanını indirebilir, haberleri ve son gelişmeleri takip etmek için bizi LinkedIn ve Twitter üzerinden takip edebilirsiniz.
Sürekli işlem denetimi uygulayan ülkelerin sayısı tüm dünyada büyük bir hızla artıyor. Ayrıca, paralel bir gelişme daha yaşanıyor: Halihazırda sürekli işlem denetimi uygulayan ülkeler, özellikle irsaliye belgeleri ve diğer ilgili belge türleri için yeni yükümlülükler getirerek sürekli işlem denetimi rejiminin kapsamını genişletiyor.
Elektronik irsaliye belgelerinin birçok sürekli işlem denetimi sistemine eşlik ettiği ya da bu sistemlerin ayrılmaz bir parçası haline geldiği bir döneme tanıklık ediyoruz. Bunun nedeni aşağıdaki gibi açıklanabilir:
E-İrsaliye belgelerine olan rağbetin artması
İrsaliye belgesi, taşıma işlemi sırasında mallarla birlikte kullanılmak üzere verilir ve transferin kanıtı niteliğindedir. İrsaliye belgelerinde ve faturalarda ortak olan birçok bilgi bulunmaktadır. Bu nedenle irsaliye belgeleri genellikle bir sürekli işlem denetimi prosedüründe bildirilen veya onaylanan fatura verilerine bağlanmak üzere tasarlanır ve bu sayede fiziksel tedarik zinciri için mali tedarik zincirinde entegre olan işlem doğrulama mekanizmalarından kontrol etmesi için seçenekler sunar. Sonuç olarak vergi dairesinin e-fatura ve e-irsaliye belge sistemlerinden aldığı verileri karşılaştırarak vergiye tabi işlemlerin fiziksel gerçekliğini değerlendirmesine yardımcı olur.
Kontrol mekanizması olarak kare kod, radyo frekans ile tanımlama ve kamera kullanımı
Bazı uygulamalarda, malları taşıyan aracın kontrol için durdurulması durumunda kontrollerin kolayca yapılması için e-irsaliye belgelerinde kare kodların olması gerekmektedir. Öte yandan bazı ülkelerde malların taşınmasını doğrulamak için çok daha gelişmiş yöntemler kullanılmaktadır.
Hindistan’da belli koşullar altında, e-irsaliyenin hazırlandığı tarihte geçerli olan mal sınıflandırması, varış yeri ve araç bilgilerini içeren Radyo Frekans ile Tanımlama (RFID) etiketlerinin taşıma araçlarında bulunması zorunludur. Bu etiket yolda kameralar tarafından okunarak, e-irsaliyede belirtilen araç hareketine ilişkin detaylar, aracın fiziksel hareketiyle karşılaştırılır. Bu sistem sayesinde vergi idaresi hem uyumsuz davranışları tespit eder hem de vergi kaçakçılığını daha iyi görünürlükle ve hassasiyetle takip eder.
Bundan sonra ne olacak?
Özellikle sürekli işlem denetimi uygulaması olan ülkelerde e-irsaliye belgesine ilişkin zorunlulukların giderek daha yaygın hale geleceği öngörülüyor. Bunun nedeni vergi dairesinin platformu üzerinden daha fazla veri toplanabilmesi ve bunların karşılaştırma için kullanılabilmesi. Sürekli işlem denetimlerinin genişleme hızı düşünüldüğünde, işletmelerin birincil ihtiyacı verilerin tutarlığının ve eşleştirmesinin sürdürülmesi olacaktır. Vergi mükellefleri, bu uygulamalara uyum sağlamak için süreçlerinin esnek olmasına ve vergi idarelerinin getirdiği değişikliklere uygun olmasına dikkat etmelidir.
Harekete Geçin
Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir. Regülasyonlara ilişkin tüm bilmeniz gerekenlere göz atabilirsiniz.
2022’ye sayılı haftalar kala yayınlanan tebliğ taslağını geçtiğimiz günlerde gerçekleştirdiğimiz webinarda detaylı olarak ele aldık. Tüm e-belge regülasyonlarını tek çatı altında toplayan 509 sayılı Genel Tebliğ ’de değişiklik yapılmasına yönelik hazırlanan bu tebliğ taslağının öne çıkan konularını derledik.
Türkiye, e-belge uygulamalarının kapsamını hızla genişletiyor.
Geçmişten bugüne e-belge uygulamalarının gelişimine bakıldığında; Gelir İdaresi Başkanlığı’nın (GİB), teknolojik altyapıyı kurup onu işler hale getirdikten sonra yeni elektronik belge tanıtmak ve hali hazırda uygulamada olan belgelerin kapsamını genişletmek üzere çalışmalar yaptığı görülüyor.
12 Kasım 2021’de yayınlanan tebliğ taslağı da hali hazırda uygulamada olan ya da daha önce tanıtılmış ama henüz uygulamaya alınmamış belgelerin kapsamını genişletmek üzere hazırlanmış durumda. GİB’in düzenlemeyi planladığı belgeler şu şekilde sıralanabilir:
E-fatura
E-arşiv fatura
E-irsaliye
E-gider pusulası
E-döviz alım satım belgesi
E-fatura mükellefleri artıyor
Tebliğ taslağı incelendiğinde, e-fatura’da mükellef kapsamına yönelik değişikliklerin planlandığı görülüyor. E-fatura mükellefi olmak için, 2018 veya müteakip hesap dönemleri için daha önce 5 milyon TL olarak belirlenmiş satış hasılatı rakamında değişikliğe gidilerek daha çok mükellefin e-fatura düzenlemesi amaçlanıyor. Buna göre değişiklikle birlikte; satış hasılatı 2021 hesap dönemi için 4 milyon TL, 2022 ve sonrası için ise 3 milyon TL olanlar, e-fatura mükellefi kabul ediliyor.
E-fatura geçiş zorunluluğuna yeni sektörler ekleniyor
E-fatura mükelleflerinin kapsamını genişleten bir diğer adım ise hali hazırda var olan sektörel geçiş zorunluluklarına yeni sektörlerin eklenmesiyle gerçekleşiyor. E-faturaya geçiş zorunluluğu getirilecek sektörler ise 2020 ve 2021 hesap dönemleri için 1 milyon TL, 2022 veya müteakip dönem için 500 bin TL ve üzeri satış hasılatı olan;
Elektronik ortamda mal ve hizmet satışı gerçekleştirenler,
Gayrimenkul ve/veya motorlu taşıt, inşa, imal, alım, satım veya kirama işlemlerini yapanlar ve bu işlemlere aracılık faaliyetlerinde bulunanlar olarak belirtiliyor.
Bunlara ek olarak planlanan düzenlemeler gerçekleşirse, satış hasılatı önem taşımaksızın Kültür ve Turizm Bakanlığı ve belediyelerden yatırım ve/veya işletme belgesi almak suretiyle konaklama hizmeti veren otel işletmeleri de e-fatura kapsamına giriyor.
E-arşiv faturada limit 10 bin TL’ye kadar düşürülüyor
Taslak tebliğin hayata geçirilmesiyle, hali hazırda e-arşiv fatura kapsamında olan;
Aracı hizmet sağlayıcıları, İnternet ortamında ilan yayınlayanlar ve internet reklamcılığı hizmet aracılarına ek olarak,
Kendilerine veya aracı hizmet sağlayıcılarına ait internet sitelerinde veya diğer her türlü elektronik ortamlarda mal ve hizmet satışını gerçekleştirenlere e-arşiv faturaya geçiş zorunluluğu getiriliyor.
Tebliğ Taslağında belirtilen bir başka değişiklik ise e-arşiv fatura uygulamasına dahil olmayan ancak düzenlediği faturaların vergiler dahil toplan tutarı 30 bin TL’yi geçmesiyle e-arşiv fatura mükellefi sayılanlarla ilgili oldu. Yeni düzenlemeyle vergiler dahil toplan tutar limiti vergi mükellefi olmayanlar bakımından 30 bin TL’den 10 bin TL’ye düşürülüyor.
Gelecek haftalarda GİB’in, sektörden gelen geri bildirimleri incelemeyi tamamlaması ve tebliğ taslağının hükümlerini son haline getirmesi bekleniyor.
SAP S/4 HANA GEÇİŞİ, İŞ SÜREÇLERİNİ AKSATMADAN MÜMKÜN MÜ?
Entegre çözümleri ve bulut hizmetleri ile işletmelere en iyi müşteri deneyimini sunmaktan en güçlü tedarik zincirine sahip olmaya kadar birçok avantaj sağlayan SAP S/4HANA, akıllı bir ERP çözümü. Kullanımı ise dünya genelinde hızla artıyor. Bu durumun nedenlerini, geçiş için bilmeniz gerekenleri ve iş süreçlerinizi aksatmadan nasıl S/4 HANA’yı kullanmaya başlayabileceğinize dair bilgileri bir e-kitap ile size aktarıyoruz.
SAP S4/HANA Nedir?
SAP S/4HANA, SAP SE tarafından geliştirilmiş, büyük işletmeler için bir kurumsal kaynak planlama yazılımıdır. Entegre çözümleri ve bulut hizmetleri ile işletmelere en iyi müşteri deneyimini sunmaktan en güçlü tedarik zincirine sahip olmaya kadar birçok avantaj sağlar. Önceki yazılım setlerine göre daha karmaşık sorunları çözmeye elverişlidir ve daha çok veriyi işlemeye yardımcı olur. Kullanıcı dostu arayüzleri ile yönetimi daha kolaydır.
SAP S/4HANA’ya Geçişiniz Neden Önemli?
Çağın gerekliliklerini yakalama ve müşteri odaklı bilgi teknolojilerine uyum sağlama, merkezileşme, artan mobiliteye ayak uydurma, birden fazla coğrafyayı bağlayacak global entegrasyon gibi istek ve ihtiyaçlara karşılık bulmak için şirketlerin SAP S/4HANA’ya geçişlerini gerçekleştirmeleri gerekiyor.
Bunun yanı sıra global genişleme ile şirketler diğer ülkelerin karmaşık vergi düzenlemelerine de açık hale geliyorlar. Alanında uzman bir vergi uyumluluğu çözümü ile entegre bir SAP S/4HANA kullanımıyla şirketler, sürekli uyumluluğu destekleyen bir güvenlik ağı oluşturabilme imkânı elde ediyor. Dünyanın dört bir yanındaki hükümetler, dolandırıcılığı takip etmek ve KDV açığını azaltmak için her geçen gün daha iyi teknolojiler kullandığından, her zaman güncel olan bir vergi uyumluluğu çözümü ile entegre bir ERP sistemi önem kazanıyor. Bu tarz bir sistem şirketlerin yalnızca güncel değişikliklere ayak uydurmasını değil, gelecekteki vergi düzenlemelerinin de bir adım önünde olmasını sağlıyor.
E-Ki̇tabi i̇ndi̇ri̇n
SAP S/4HANA’ya Geçişi, İşleri Aksatmadan Nasıl Tamamlanır?
Dijital dönüşümünüz sekteye uğramadan süreci doğru ve verimli bir şekilde yürütebilmek için öncelikle:
SAP S4/HANA geçişinde verilerinizi nasıl saklayacağınıza karar vermeniz,
SAP ile ve ihtiyaçlarınızla uyumlu bir paket yazılımı almanız,
SAP sertifikası olan, implementasyon ve paket yazılımına dedike ekipler ile çalışan, hosting hizmeti verebilen, GİB entegratörlüğü almış bir firma üzerinden işlem yapıyor olmanız ve
Eğer çok uluslu bir şirket yapınız varsa, sadece Türkiye’deki değil dünyadaki tüm regülasyonlara hâkim olan bir servis sağlayıcı seçmeniz gerekiyor.
Vergi uyumluluğu çözüm sağlayıcınızı seçerken, bu ihtiyaçların hepsine yanıt verebilecek bir firma ile anlaşmanız dijital dönüşümünüzün başarısı için önem taşıyor. Böyle bir firmayla çalışmak S/4HANA geçişinde “Operasyonel Mükemmellik” alanında da muazzam faydalar sağlıyor. SAP ya da Non-SAP ERP sisteminizi SAP S/4HANA’ya taşımayı iş akışlarınızdaki tüm verimsizlikleri temizlemek için bir fırsat olarak da görebilirsiniz.
SAP S/4HANA’ya Geçişinizde Karşılaşabileceğiniz Riskler
Şirketlerin uzmanlardan danışmanlık almadan geçiş sürecini başlatması, sorunlar yaşamalarına, kendi iş odaklarından uzaklaşmalarına ve süreç nedeniyle işlerini aksatmalarına neden olabilir. Bunun yanı sıra hangi geçiş yönteminin şirket için daha iyi olduğuna ilk aşamada doğru karar verilmeli ve zaman /maliyet/emek kaybı önlenmelidir. Şirketlerin süreçte karşılaşabileceği pek çok risk bulunur ancak doğru bir çözüm sağlayıcıyı seçerek tüm riskleri engellemek mümkündür.
SAP S/4HANA Geçişi ve Yöntemleri
SAP S/4HANA geçişlerinde, halihazırda SAP kullanıcısı olan ve S/4 HANA’ya geçecek firmalar için uzun zamandır üç ana yöntem kullanılıyor. Ancak teknolojinin gelişimine ve sistemlerin değişimine bağlı olarak yeni yöntemler de ortaya çıkabiliyor. Şirketlerin tercih ettikleri üç ana yöntem ‘Brownfield’ olarak bilinen Sistem Dönüşümü, Greenfield olarak bilinen Yeni Kurulum ve Bluefield olarak bilinen Sistem Birleştirme. Son dönemde uygulanmaya başlanan bir diğer yöntem ise ‘Two-Tier ERP’ adıyla anılıyor.
Şirketler bu yöntemlerden hangisi ile geçiş yapacaklarına nasıl karar verdiklerini e-kitapta detaylı olarak anlatıyoruz. Kısaca bahsetmek gerekirse:
Brownfield - Sistem Dönüşümü
Halihazırda SAP’nin eski versiyonlarını kullanan şirketler için geçerli olan bu yaklaşım, dönüşümü gerçekleşecek şirketin mevcut verilerinin korunması istendiği hallerde tercih ediliyor.
Greenfild - Yeni Kurulum
Brownfield yönteminde olduğu gibi geçmişte de SAP kullanıcısı olmakla birlikte, bazı süreçleri değişmiş ve bu nedenle bu geçişi eski datalarını sıfırlamak için bir fırsat olarak gören, organizasyon yapısını değiştirmek isteyen şirketler için ideal bir yöntem.
Bluefield - Sistem Birleştirme
Daha çok, büyük ve çok uluslu şirketlerin tercih ettiği bir yöntem olan Bluefiled’i hem eski SAP kullanıcıları hem de daha önce SAP kullanmamış şirketler tercih edebiliyor. Bu yöntem söz konusu şirketin çoklu bir ERP yapısı varsa önem kazanıyor. Çünkü tüm ERP sistemlerinin S/4HANA’ya geçmesi zaman alacaktır.
Bluefild yaklaşımı ile tüm ERP sistemlerinin konuşturulabileceği bir S/4HANA sistemi oluşturuluyor.
Yakın zamanda kullanılmaya başlanan “Two Tier ERP” ise SAP’nin Public Cloud versiyonu ile birlikte ERP yapısının esnetilebildiği bir model. Geçiş sürecinde zaman avantajı sağlamak için kullanılıyor. Bir yandan eski sistemde süreçlere devam ederken, diğer yandan farklı bir ERP yapısı olan “yeni satın alınan şirketin”, “yurt dışındaki bir iştirakin” ya da “bayilerin” hızlı bir şekilde yeni sisteme geçirilmesi söz konusu olabiliyor.
E-kitapta neler bulacaksınız?
SAP S/4 HANA’ya Geçiş Yöntemleri ve Farklı Senaryolar.
Süreç Yönetimi İçin Kritik Noktalar
Vergi ve İşlem Yönetiminde Global Paradigma Değişikliği.
Global Sürekli İşlem Denetimleri.
Tek Bir Servis Sağlayıcı ile Çalışmanın Avantajları.
Geleceğe Yönelik KDV Uyumluluğu Çözümü için Kriterler.