Devlet, muhtasar hizmet beyannamesini ve sgk beyannamelerini birleştirdi. Bu gelişme, 01 Mart 2020 tarihinde duyurulmuştu ancak olağanüstü hal dolayısıyla işleme geçmesi günümüzü buldu.

SGK ve muhtasar hizmet beyannamesi verecek olan şirketlerin, Muhtasar ve Prim Hizmetleri Beyannamelerini (MUHSGK) hazırlayıp, cari ayı takip eden ayın 26’sına kadar Gelir İdaresi Başkanlığı’na(GİB) göndermesi gerekiyor.

Muhtasar beyannamesi ve aylık prim ve hizmet bildirgesi

Muhtasar beyannamesi, Gelir Vergisi Kanunu’nun 84. maddesine göre işverenler ya da vergi kesintisi yapan diğer kişilerin kesilen vergi matrahların toplu olarak vergi dairesine bildirmesidir. Muhtasar beyanname aylık olarak veya üç aylık olarak düzenlenebilir ve GİB’in muhtasar beyannamesi programı üzerinden verilir.

Aylık Prim ve Hizmet Bildirgesi(APH) ise çalışanların toplam bir ay içinde elde ettikleri kazançların, çalışılan sürelerin ve işveren paylarının topluca yazıldığı ve her ayın 23’üne kadar e-bildirge sistemine yüklendiği bir belgedir.

Resmi Gazete’ye göre, işçi ve işveren primlerinin GİB’e bildirilmesi ve ödenmesi gerekir. Şimdiye kadar sigortalı çalışanların bu bildirimleri ayrı ayrı, yıllık Sigorta Primleri Bildirgesi, Aylık Sosyal Güvenlik Destek Prim Bordrosu, Dört Aylık Sigorta Primleri Bordrosu olarak yapılıyordu. Yeni düzenlemede bu bildirgeler “Aylık Prim ve Hizmet Belgesi” altında toplandı ve aylık düzende bildirilmeye ve ödenmeye başlandı.

Muhtasar ve prim hizmetleri beyannamesi nedir?

SGK Aylık Prim ve Hizmet Bildirgesi (APH) ve muhtasar beyannameleri 1 Temmuz 2020 tarihinde birleşti. Şimdi vergi beyannameleri SGK bildirimleri, Muhtasar ve prim hizmet beyannamesi (MUHSGK) adı altında, aynı anda yapılıyor.

Beyanname düzenleme programında MUHSGK_8 versiyonu ile oluşturulan muhtasar beyannamesinin beşinci sekmesinde bulunan SGK bildirimleri bölümüne, iş yeri ve çalışanların bilgileri (sicil bilgileri, prim günü, PEK, eksik günleri vb.) ve şubeleri aynı sayfada, satır satır olmak üzere APH Bildirgesinde yazıldığı gibi dolduruluyor. Sonra e-beyanname sistemi üzerinden onaylandığında hem vergi tahakkuk fişlerini hem SGK hizmet listelerini ve SGK tahakkuk fişlerini aynı ekrandan alınıyor.

Önemli noktalar

MUHSGK; Beyanname Düzenleme Programı, İnternet Vergi Dairesine Beyanname Düzenleme ve Defter Beyan Sistemi Mükelleflerinin Sistemlerinde Düzenleme aracılığıyla gönderilmektedir. Buradaki tercih seçeneği ücret gizliliği üzerine kuruludur. Mevcut e-beyanname şifresinden ayrı olarak kullanıcı kodu, parola ve şifre alarak, sadece ücret gelirlerinin bildirimine ilişkin 1003B Beyanname kodlu MUHSGK verebilirler.

Ücret ödemelerine ilişkin beyanı, 1003B Beyannamesi ile yapan işverenler, ücret ödemeleri dışındaki kira ödemesi kesintisi, serbest meslek ödemesi kesintisi gibi kesintileri ise 1003A kodlu MUHSGK ile beyan etmeye devam edecekler.

MUHSGK’yı; 10 üzeri işçi çalıştıranlar her ay, 1-10 arası işçi çalıştıranlar prim ve hizmete ait bildirimlerini her ay vergi kesintisine ait bildirimlerini 3 ayda bir (mart, haziran, eylül ve aralık dönemlerinde) ve son olarak hiç İşçi çalıştırmayanlar ise yine 3 ayda bir bildirebilirler.

İşverenlerin, Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi (MUHSGK) bildirimleri için çalışan sayılarına bağlı olarak uymaları gereken bir bildirim düzeni vardır:

Bunun yanı sıra, çalışan sayısı 1-10 arasında olan işletmeler, üç ayda bir (Mart, Haziran, Eylül ve Aralık aylarında) vergi kesintisine ait bildirimlerini yapmaları zorunludur.

MUHSGK’nın ise, vergi kesintisi ve prim ve hizmete ait bildirimleri takip eden ayın 26. günü gece saat 23.59’a kadar verilmesi gerekir.

Harekete Geçin

Sovos, regülasyonları takip ederek müşterilerinin ihtiyaçlarına yönelik hizmetler sunma konusunda on yılın üzerinde deneyime sahiptir.

Özel sektör işverenler için 28 Temmuz 2020 tarihinde resmi gazetede 7252 sayılı teşvik kanunu yayımlandı. Bu kanun sayesinde Temmuz 2020 öncesinde kısa çalışma ödeneğine (KÇÖ) ve nakdi ücret desteğine başvurmuş ve kısa çalışma süresi sonlanmış özel sektör işverenleri prim desteğinden yararlanabilecek.

Yararlanmak için Dikkat Edilmesi Gerekenler

7252 sayılı yeni teşvik kanunundan yararlanmak isteyen özel sektör şirketlerinin KÇÖ ve nakdi ücret desteğine 1 Temmuz 2020 tarihinden önce başvurmuş olmaları ve kısa çalışma sürelerinin sonlanmış olması önemlidir. Ayrıca işveren bu teşvikten yararlanırken aynı ayda aynı sigortalı için diğer sigorta primi indirimi, teşviklerden yararlanmamalıdır. Bu koşulu sağlayan işverenler bu teşvikten, en fazla asgari ücret düzeyinde işçi işveren hissesi payları kadar yararlanabilirler.

Özel sektör işverenleri kısa çalışma sürelerinin sona erdiği tarihten itibaren en fazla 3 ay boyunca bu teşvikten yararlanabilirler.

İşverenlerin KÇÖ ve nakdi ücret desteği teşvik şartlarına uyum sağladığından ve başvurularında hata yapmadıklarından emin olması gerekiyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı(Bakanlık), işverenin bu teşviklerden herhangi birinden yersiz yararlandığını veya başvurusunda bir uygunsuzluk olduğunu tespit ederse, işveren ceza öder ve bu desteklerden bir daha yararlanamaz. Yararlanılmış KÇÖ ve nakdi ücret desteği için gecikme cezası ve gecikme zammı birlikte tahsis edilir.

7252 sayılı yeni kanun teşvikinde hem işveren üzerinden hem de çalışan üzerinden sigorta indirimi sağlanır. Çalışan, kendi üzerinden yararlanılan sigorta indirimini talep edemez, işverende bu indirimi çalışanlarına yansıtamaz.

SGK, 27 Ağustos 2020 tarihinde teşvik hakkında genelge yayımladı ve uygulama kullanılmaya başlandı. Ancak 7252 sayılı yeni teşvik kanunun uygulama esas ve usulleri henüz belirlenmedi. Teşvikten yararlanabilme son tarihi Aralık 2020 olsa da bu süre Cumhurbaşkanlığı kararı ile yine üç aylık periyotlarla Haziran 2021 tarihine kadar uzatılabilir.

Harekete Geçin

Güncel SGK Teşvik kanunları hakkında detaylı bilgi almak için SGK Teşvik Rehberi’ni indirebilir; haberler ve son gelişmeler için bizi LinkedIn ve Twitter üzerinden takip edebilirsiniz.

Serbest meslek makbuzu, serbest meslek sahibi kişilerin mesleki faaliyetleri karşılığında yaptıkları tahsilatlar için düzenledikleri bir evraktır. Freelance çalışan olarak da adlandırılan, kişisel bilgi ve becerileriyle iş yaparak, herhangi bir işverene bağlı olmadan para kazanan meslek erbabına, serbest meslek sahibi denir. Serbest meslek sahiplerinin kazancı, bilimsel veya mesleki bilgiye dayanır ve resmi ya da yarı resmi olmayan işler dışındaki tüm meslekler, serbest meslek olarak tanımlanır.

Kimler Serbest Meslek Sahibi?

Serbest mesleklerini icra ederek kazanç elde eden mükelleflerin de kanunlarımızca vergilendirilmesi gerekiyor. Serbest meslek sahipleri kazançları konusundaki bilgilendirmeyi kimi zaman doğrudan, bazen de mali müşavirler aracılığıyla yaparak, Maliye Bakanlığı’na bildirimde bulunuyor. Rehber, avukat, kendi muayenehanesinde iş yapan doktorlar, danışmanlar, yazarlar, noterler, sanatçılar hatta mali müşavirlerin kendileri bile serbest meslek erbabı olarak sayılıyor ve Maliye Bakanlığı’na bu bildirimde bulunmaları gerekiyor.

E-Serbest Meslek Makbuzu Uygulaması

Daha önce kâğıt makbuz keserek mali işlemleri için belge düzenleyen serbest meslek çalışanları, GİB’in yayımladığı tebliğ ile birlikte 30 Haziran 2020 tarihi itibari ile e-serbest meslek makbuzu(e-SMM) kullanmaya başladı. e-SMM uygulamasına geçilmesiyle birlikte hem serbest meslek sahiplerinin hem de onların mali akışını düzenleyen mali müşavirlerin de iş süreçleri kolaylaşmış oldu. Makbuz kesmek, gelir gider takibi yapmak, tahsilatları takip etmek gibi işlemler elektronik ortama taşınınca, tüm bu işlemleri tek bir ekrandan yönetme kolaylığı sağlandı. Mali müşavirler bu sayede serbest meslek sahiplerinin hizmetlerini verdikten sonra brüt gelirini, KDV’sini ve stopajını hesaplamayı da rahatlıkla bilgisayar ekranlarından yapar hale getirdiler. Daha önce kâğıt belge yüküyle uğraşan müşavirler elektronik ortamda tüm bilgilere ulaşırken bir yandan da diledikleri her yerden çalışma esnekliğine de kavuştular.

Harekete Geçin

Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir.

Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB), dijital vergi kontrolü uygulamalarında yaptığı yeniliklere e-dönüşüm uygulamalarının kapsamlarının genişletilmesi ve yeni bir belge türünün uygulamaya alınması ile devam ediyor. GİB, geçtiğimiz günlerde yayımladığı Tebliğ Taslağında, kamu istişaresine açılan mevcut regülasyonlarda değişikliğe gidilebileceğini belirtti. Vergi Usul Kanunu hakkında 2019 yılının Ekim ayında yayımlanan ve tüm e-belge regülasyonlarını tek çatı altına toplamayı amaçlayan Genel Tebliğin, bu son taslakla birlikte değiştirilmesi planlanıyor. Genel Tebliğ, elektronik belge uygulamalarına dâhil olma ve geçiş süreçleriyle ilgili prosedürleri ve ilkeleri, elektronik belge uygulamalarının zorunlu olduğu alanları ve bu belgelerde yer alacak bilgileri öne çıkarıyordu. Taslak Tebliğde ise yeni bir belge türü olan e-adisyon tanıtılıyor, e-fatura ve e-arşiv faturaları kapsamındaki değişiklikler ve yeni yükümlülükler yer alıyor.

Yeni belge türü: E-Adisyon

Taslak tebliğde, e-adisyon adı verilen bir belge türüne yer veriliyor. Adisyon (hesap), restoranlar, barlar ve kafelerde kullanılan ve müşterinin ödemesi gereken toplam tutarın hesabının tutulduğu bir belgedir ve masada servis yapan işletmeler için zorunlu bir doküman olup halihazırda kağıt olarak düzenlenmektedir. Yeni tebliğ taslağına göre e-adisyon, satış hasılatı tutarlarına bağlı olarak bazı işletmeler için zorunlu hale gelebilir.

Yeni yükümlülükler: Mal ve hizmetlere ilişkin standart kod ve birim ölçüsü yazılacak

Tebliğ Taslağında yer alan bir başka yeni yükümlülük ise Türk İstatistik Kurumu tarafından yayımlanan standart kodlarının mal ve hizmetlere dâhil edilmesiyle ilgilidir. Bu kodların e-fatura, e-arşiv fatura, e-irsaliye, e-muhasebe makbuzu ve e-serbest meslek makbuzu gibi belgelerde kullanılması gerekecek. Bu yeni yükümlülüğün uygulanmasıyla ilgili farklı vergi mükellefleri için farklı zaman çizelgesi sunan aşamalı bir yaklaşım benimsendi.

Yeni yükümlülükler: Form BA ve Form BS bilgileri otomatik doldurulacak

Tebliğ Taslağına göre, “Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)”, GİB sistemi tarafından otomatik olarak doldurulacak. GİB ise toplanan bu verileri, daha sonra vergi mükellefleri tarafından onaylanacak bildirimleri otomatik olarak doldurmak üzere kullanacak.

E-fatura ve e-arşiv fatura kapsamı genişletildi

Tebliğ Taslağında belirtilen bir başka değişiklik ise, e-fatura ve e-arşiv faturalarının kapsamının genişletilmesi oldu. E-fatura ve e-arşiv fatura uygulamaları sağlık hizmeti sunucuları ile medikal malzeme ve ilaç/etken madde temin eden merkezler için (eczaneler, hastaneler, tıbbi ürün tedarikçileri, gözlükçüler vb.) zorunlu hale getiriliyor. E-fatura ve e-arşiv faturalarıyla ilgili olarak, söz konusu zorunluluk kapsamında olan vergi mükellefleri GİB portalına bağlanmak için herhangi bir yöntem tercih etmezse bu vergi mükellefleri için GİB tarafından otomatik olarak bir kullanıcı hesabı oluşturulabilecek.

Türkiye, e-belge uygulamalarının kapsamını hızla genişletiyor ve Tebliğ Taslağından da anlaşılacağı gibi, dijital vergi dönüşümü hızla devam ediyor. Gelecek haftalarda GİB’in, sektörden gelen geri bildirimleri incelemeyi tamamlaması ve Tebliğ Taslağı hükümlerini son haline getirmesi bekleniyor.

Harekete Geçin

Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir.

Serbest mesleğe sahip ve aktif olarak faaliyet gösteren tüm kişilerin, her türlü tahsilat için serbest meslek makbuzu(SMM) kullanması zorunludur. Bu makbuz, 487 ve 509 no.lu VUK Genel Tebliğleriyle, dijitalleşmiş ve zorunlu hale gelmiştir.

Serbest Meslek Makbuzu nedir?

Serbest meslek ile uğraşan bireylerin, mesleki faaliyetlerini ilgilendiren tüm tahsilatlarda düzenlemek ve kesmek yükümlülüğünde olduğu belgeye SMM denir. Hukuki olarak, fatura ve fiş muadili sayılan, değerli evrak niteliğindeki SMM, tüm hizmetlerin karşılığında tahsil edilen ücretin kanıtıdır.

SMM düzenlenmeden önce bir takım şartların sağlanması gerekir:

E-SMM’ye dönüşüm

Diğer dokümanlar gibi Serbest meslek makbuzu da e-dönüşüm sürecine girdi. 1 Ocak 2018 tarihi itibariyle gönüllü olarak kullanılmaya başlandı ve 30 Haziran 2020 tarihinde ise zorunlu hale geldi.

Noterler hariç mali müşavir, avukat, doktor, mimar, mühendis ve sanatçı gibi SMM düzenleme zorunluluğu olan vergi mükellefleri şimdi e-SMM düzenlemek zorundalar. Bu uygulama ile serbest meslek erbapları artık tahsilatları için düzenleyecekleri makbuzları dijital ortamda hazırlayacak, kağıt ya da mail olarak iletecekler. Raporlamalar ise günlük olarak birlikte çalıştıkları özel entegratör üzerinden gerçekleştirilecek.

e-SMM Geçişinin Faydaları

e-SMM dijital ortamda oluşturulur, gönderilir ve saklanır. e-SMM kağıt makbuz oluşturma, kargolama ve arşivleme gibi fiziksel basamakları kaldırarak maliyeti düşürür ve serbest meslek erbaplarının verimliliğini arttırır.

Harekete Geçin

Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir.

Türkiye’de Covid-19 salgının şirketlere olan etkisini minimize etmeye devam ediyor. Cumhurbaşkanlığı kararı ile, çalışanı ve işvereni koruyan İşçi Çıkarma Yasağı ve Nakdi Ücret Yardımının süresi 17 Temmuz 2020’den 17 Ağustos 2020 tarihine kadar uzatıldı.

Hem çalışanları hem de işverenleri koruyan bu yasa, Cumhurbaşkanlığı Kararı ile üç aylık periyodlarla 30 Haziran 2021 tarihine kadar uzatılacaktır.

İşçi Çıkarma Yasağı ve Nakdi Ücret Desteği

Bu yasaya göre, 17 Nisan 2020 tarihinden itibaren işveren sadece işçinin ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranması nedeniyle işçilerin iş sözleşmesini fesh edebilir. Bunun dışında işveren, fesih yasağı süresince, çalışanın aşağıdaki başlıklara uyum sağlaması dahilinde çıkışını yapabilir:

İş kanununa eklenen bir diğer madde ise, yasağın sonunda sözleşmesi biten işçilerin yasak boyu ücretsiz izne çıkarılabilme hakkı. İşveren, çalışmaya devam etmek istemediği çalışanını bu süre içerisinde ücretsiz izne çıkarabilir. Bu süre içinde çalışan, Kısa Çalışma Ödeneği(KÇÖ)’nden yararlanamaz ancak Bakanlık tarafından sağlanan fon üzerinden günlük 39,24 TRY nakdi ücret desteği alır. Bu ödemeler damga vergisi hariç tüm vergilerden muaftır.

Kimler Yararlanabilir?

Başvurular ücretsiz izne çıkarılan çalışanlar için Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK)’nun işveren sistemi üzerinden işverence yapılır. İşsiz kalanlar ise başvurularını İŞKUR’un internet sitesi üzerinden yapabilirler.

Dikkat Edilmesi Gerekenler

Ücretsiz izne çıkarılan veya iş akdi feshedilenler nakdi destekten yararlanabilecek çalışanlardır ve tarihlere dikkat edilmelidir:

Nakdi Ücret Desteğinden yararlanacak işçilerin aynı zamanda belirli şartlara uyum sağlaması gerekir:

Covid-19 salgını, Türkiye de dahil olmak üzere bütün dünya ülkelerini maddi-manevi olumsuz yönde etkilemiştir. Bu süreç içerisinde çalışanların sigorta primlerinin düzgün yatırılamaması ya da takip edilememesi olası bir durum. İşçi Çıkarma Yasağı ve Nakdi Ücret Desteği ve Kısa Çalışma Ödeneği uygulamaları, bu negatif etkiyi minimize etmeyi ve çalışanları desteklemeyi amaçlayarak oluşturulmuştur.

Harekete Geçin

Güncel SGK Teşvik kanunları hakkında detaylı bilgi almak için SGK Teşvik Rehberi’ni indirebilir , haberleri ve son gelişmeleri takip etmek için bizi LinkedIn ve Twitter üzerinden takip edebilirsiniz.

1 Temmuz 2020 tarihinde e-irsaliye uygulamasına birçok farklı sektörden neredeyse 60.000 yeni şirket katıldı. Birçoğu uygulamanın, şirket süreçlerini kesintiye uğratacağını düşünüyordu. Bu durumun en büyük sebebi 509 Sayılı tebliğinin ve e-İrsaliye Uygulama Kılavuzu’nun (Kılavuz) ihtiyaç olan tüm detayları karşılayamamasıydı. Başkanlıktan alınan bilgiler ve başkanlığa iletilen sorular ile kayıtlı kullanıcılara birçok bilgi aktarılmış olsa da kılavuz güncellemesi uzun süredir bekleniyordu.

16 Temmuz’da Başkanlık beklenen güncellemeyi yayımladı. Beş madde güncellendi ve 13 yeni cevap eklendi. Dikkat çeken konular ise:

Özel Entegratör Kabulü

E-İrsaliye uygulaması hayata geçirildiği günden itibaren, mal sevkiyatının başlayabilmesi için GİB onayının gelmesi bekleniyordu. E-İrsaliye önce düzenleniyor, özel entegratör ya da diğer yöntemler vasıtasıyla başkanlığa iletiliyor ve ancak sadece başkanlık tarafından onay gelmesi sonucunda araç yola çıkabiliyordu. Bu durum birçok sektörün satış ve dağıtım sürecini olumsuz etkiliyordu.

Entegratörler tarafından başkanlığa iletilen bu konu üzerine başkanlık konuya yeni bir yorum getirdi. Artık, özel entegratör vasıtasıyla e-irsaliye uygulamasına dahil olan mükellefler için, özel entegratörün e-irsaliyeyi alması ve onay vermesi taşıma için yeterli olacak. Özel entegratör ise kendisine gelen e-irsaliyeyi azami 15 dakika içinde başkanlığa iletecek. Böylelikle çok daha hızlı irsaliyeleşme ve dağıtım gerçekleşebilecek.

E-İrsaliye ve Matbu İrsaliyenin Beraber Düzenlenmesi

Kılavuzun ilk versiyonunda oldukça kafa karıştırıcı olan bu madde (15.5 No’lu madde) şimdi çok daha anlaşılır hale geldi. Sevkiyatın başladığı lokasyonda eğer e-irsaliye düzenlenemiyorsa, e-irsaliye şirkette düzenlenebilir. Ancak sevkiyat için de bir matbu irsaliye düzenlenmeli ve e-irsaliye üzerinde bulunan bilgiler bu irsaliye üzerine yazılmalıdır.

Eğer o esnada ortamda bir matbu irsaliye bulunmuyorsa, taşımayı yapan kişi ya da kurumla, e-İrsaliye belgesinin elektronik ortamda gösterimine olanak sağlayacak gerekli bilgiler (e-İrsaliye düzenleyicisinin VKN/TCKN bilgisi ile e-İrsaliye Belge Numarası) paylaşılmalı.

Özlenen Matbudan Dönüşen İrsaliye Senaryosu

Matbu irsaliye senaryosu, taslak kılavuzda yer almış ancak tebliğ ve yayımlanan kılavuzda yer almamıştı. Bu konu 16 Temmuz’da tekrar gündeme geldi ve güncelleme ile kılavuza “Matbudan” senaryosu eklendi.

“Matbudan” senaryosu; taşımanın, kılavuzda belirtilen sebepler altında, matbu senaryo ile yapılması ve izleyen iş günü içerisinde bu matbu irsaliyenin elektronik irsaliyeye dönüştürülmesidir. Böylece artık, kılavuzda belirtilen sebepler altında, mükellefler matbudan senaryosu ile taşımalarını gerçekleştirebilir hale gelmiştir.

Matbu irsaliye üzerinde “e-İrsaliyeye Dönüştürülecektir” ibaresi ile taşıyıcı(şoför adı-soyadı-TCKN) ve araç plaka bilgisinin yer alması gerekir.

Detaylı Bilgiler

Ek olarak güncellenen kılavuzda bazı önemli senaryolara ve konulara da değinilmiştir:

Ayrıca GİB 509 nolu tebliğin güncellenmesi için taslak doküman yayımladı. Tebliğ güncellenmesi için çalışmalara devam edildiğİni ve 27 Temmuz 2020 tarihine kadar efatura@gelirler.gov.tr adresinden firmaların yorum ve düşüncelerini toplayacağını resmi twitter adresinden duyurdu.

Harekete Geçin

Vergi teknolojileri alanında dünya lideri olan Sovos, mükelleflerinin e-irsaliye uyumluluğunu kolaylıkla yönetmelerini sağlıyor.

Kuralların bir ağırlığı olması için, kural koyucuların kuralları ya ödül ya da ceza ile taçlandırılması gerekiyor. Vergi mevzuatı alanında kural koyucular, yani yasa koyucular ya da vergi daireleri, kurallara uyulmaması durumunda genellikle cezayı seçerler. Öyle ki, bu cezalar genel olarak şahısların kurala uygun hareket etmelerini sağlar. Bu temel kavram aynı zamanda Türk elektronik belge mevzuatında da uygulanır ve kurallara uyulmaması durumunda mükellefleri cezalandırmak üzere belirlenmiş yaptırımlar da vardır.

Cezalar iki kategori altında toplanır: E-fatura, e-arşiv faturaları ve ihracat faturaları için öngörülen cezalar; ve e-irsaliye için öngörülen cezalar.

E-fatura, e-arşiv faturaları ve ihracat faturaları kurallarına uymama cezaları

509 Sayılı Vergi Usul Kanunu Tebliği Madde 6 (tebliğ) uyarınca, aşağıda belirtilen senaryolar e-fatura (e-fatura, e-arşiv ve ihracat faturaları) gerçek tutarının ya da kayıp tutarının %10’u oranında bir ceza ile sonuçlanır. Her bir fatura için para cezası 350 TRY (yaklaşık 50 Euro) tutarından daha az olamaz ve her belge türü için yıllık olarak azami para cezası tutarı 180.000 TRY’ye (yaklaşık 25.700 Euro) kadar çıkabilir. Bu aşağıdaki durumlarda geçerlidir:

Cezalar sadece düzenleyene değil aynı zamanda fatura alıcısına da uygulanır. Bu yüzden, bu fatura alıcılarının e-fatura süreçleri konusunda dikkatli olmaları gerekir.

E-irsaliye kurallarına uymama cezaları

E-irsaliye kurallarına uymama durumunda her bir belge için 350 TRY (yaklaşık 50 Euro) para cezası uygulanır. Yıllık olarak azami para cezası tutarı 180.000 TRY’ye (yaklaşık 25.700 Euro) ulaşabilir fakat bu tutarı aşamaz. Bu azami para cezaları her yıl artarak güncellenir.

Kurallara uymama olarak değerlendirilen altı durum vardır:

Karmaşık yapılı yargı ve ağır şekilde düzenlenmiş e-belge çerçevesi ile Türkiye’de iş geliştirmek ve operasyonlarını yönetmek için, mükellefler ellerinde uyumlu e-belge işlemleri olduğundan emin olmalıdırlar. Aksi takdirde, belirtilen para cezaları uygulanabilir.

Harekete Geçin

Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir.

İşsizlik, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin başlıca problemlerinden biri. Son yıllarda yaşanan ekonomik krizlerle birlikte ülkemizin de en önemli sorunlarından biri oldu ve özellikle üniversite mezunu gençler arasında yaygınlaştı.

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ve Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü (İŞKUR), işletmelere sağladığı teşviklerle işsizlik oranını düşürmeyi hedefliyor. Teşvik hesaplamaları artık İnsan Kaynakları Departmanları (İK) tarafından yürütülen birçok süreçten biri.

SGK Teşvikleri Nedir?

Devletin, işverenlerin iş üretmesini desteklemek için verilen teşviklerdir. işsizliği azaltmak için bir takım kanunlarla, işverenleri istihdama yönelten teşviklerdir. İşletmeler büyüklük farketmeksizin, SGK Teşviklerinden yararlanabilirler ancak işverenin ve çalışanın bazı şartlara uyum sağlaması gerekir.

SGK teşviklerine başvurmadan önce, İK departmanları yeni işe giren çalışanlar üzerinden yaralanabilecekleri güncel teşviklerden haberdar olmaları ve hangisinin koşullarına uyum sağladıklarını belirlemeleri gerekir.

Kilit nokta, şirketlerin bu teşviklerden ancak yeni işe alınan, ek çalışanlar üzerinden yararlanabilmeleri ve bu sayede işe alımların teşvik edilmesidir.

İK’nın Rolü

SGK Teşviklerini hesaplama işlemini genellikle İK Departmanı yapar. Aynı zamanda düzenli olarak ay içerisinde işe alınan ve şirketten personellerin ayrıldığı ayı takip ederler. IK takip ettiği işe giren kişilerin ise hangi teşvik kanununa uygunluk sağladığını araştırır, kontrolünü sağlar ve sonra SGK ekranlarında bu şekilde bir tanımlama işlemi gerçekleştirir. Böylece, yeni işe alınmış personeller için SGK Teşvik başvurusu tamamlanmış olur.

Uygun kanunlarla eşleştirilmiş yeni işe giren, mevcut çalışan sayısına ilave olan, SGK ekranında tanımlandıktan sonra başvuru tamamlanmış olur.

İK ekiplerinin teşvik yasalarındaki değişiklikleri izlemesi, güncel kalması ve çalışanların kanunlara uyumluluğunu dikkatlice kontrol etmesi önemlidir. Aksi takdirde, hesaplanan ve uygulanan teşvik, yararlanabilecekleri maksimum miktar olmayacaktır.

Süreç şirketlerin iç işleyişine ve çalışan sayısına göre farklılık gösterebilir. İK ekiplerinin aynı zamanda personel giriş-çıkış işlemleri, maaş ve avans ödemeleri gibi birçok işlemi de devam ettirme sorumluluğu olduğu için, SGK Teşviklerini hesaplayan ekibinde sayısı da şirketin büyüklüğüne bağlı olarak değişebilir. Bu, özellikle manuel bir işlem olduğunda emek yoğun olabilir.

Dikkat Edilmesi Gerekenler

SGK teşviklerinin doğru olarak hesaplanması ve başvurulması için, IK sürekli olarak kanun değişikliklerini ve yeni kanunları takip etmelidir. Personel sayısı ve bilgileri bu kanunlarla eşleştirildiği için titiz bir şekilde tutulmalıdır.

Bunun yanı sıra, bugün SGK ekranları ilk tanıtıldıkları zamana göre daha fazla detaya ve kontrol ekranına sahip olsa da işlemlerin manuel yapılması hata riskini arttırır. İşlemler herhangi bir otomasyon programı ile takip edilmiyor ve teyid edilmiyorsa, hesaplanan miktar ve seçilen kanunlar iyi kontrol edilmelidir.

Harekete Geçin

Sovos, tüm dünyada SAP müşterilerini e-fatura zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir. Sovos şirketleri, Hindistan ve tüm dünyadaki e-fatura zorunluluklarıyla nasıl uyumlu tutuyor öğrenin.

E-irsaliye uygulamasının geçiş tarihi ve zorunluluk kapsamı tam anlamıyla 509 Sıra No’lu Genel Tebliğ (tebliğ) ile belirlendi. Tebliğ uygulamanın genel işleyişine ve temel uygulamalara değinse de, ihtiyaç durulan tüm bilgileri barındırmıyordu. Sıkça sorulan sorular kılavuzu ve Gelir İdaresi Başkanlığı’dan (GİB) edinilen bilgiler faydalı olsa da bir kılavuza ihtiyaç duyuluyordu.

Şubat 2020’de GİB, temel işletişi detaylandırdığı bir e-İrsaliye Uygulama Kılavuzu (kılavuz) yayımladı. Kılavuz firmaların ve entegratörlerin kendisine ilettiği süreçsel soruların cevaplarını da cevapladı.

Kılavuz ihtiyaç olan açıklığı getirse de, zorunluluk tarihi olan Temmuz 2020 yaklaştıkça kafaları hala karıştırmaya devam eden birkaç senaryo hala bulunmakta.

Satışa konu olmayan mallar için düzenlenecek irsaliyelerin yapısı ve zincir teslimat konusu bu senaryolar içerisinde.

Satışa Konu Olmayan Mallar İçin Düzenlenen E-İrsaliyeler

Kritik konulardan biri olan satışa konu olmayan mallar için düzenlenecek irsaliyeler senaryosuna GİB kılavuzda net bir şekilde yer verdi. GİB, satışa konu olmayan mallar içinde e-irsaliye düzenlenmesi gerektiğini söyledi. Ancak bu irsaliyelerin not kısmında detaylar belirtilmeli.

Örneğin, tamir/bakım amaçlı göndermeniz gereken mal, ekipman ve demirbaşlar var. Bu ekipmanlar için de e-irsaliye düzenlemelisiniz ve e-irsaliyenin not alanına sebebini; tamir edilmek, boyatılmak, parça değiştirme gibi yazmalısınız.

Buna benzer şekilde fason süreçleri, numune ve konsinye süreçlerinde de e-irsaliye düzenlenmesi gerekiyor.

Zincir Teslimat Senaryosu

Kılavuzdaki bir diğer senaryo olan zincir teslimat da şu şekilde örneklendirildi;

“X” üreticisinden mal alan “Y” toptancısı, bu malı fiilen teslim almadan “Z” bayisine, “Z” bayisi ise henüz teslim edilmemiş malı doğrudan “T” müşterisine satabilir. Bu durumda henüz “X” üreticisinin deposunda bulunan mallar, “X” üreticisi tarafından doğrudan “T” müşterisine sevk edilebilir.

Bu senaryoda elektronik irsaliyenin kime düzenleneceğinin cevabını schematron dosyası veriyor. E-irsaliye, malın direkt olarak alıcısına gönderilmelidir. Yani örneğimizden yola çıkarsak, e-irsaliye üzerinde “T” müşterisinin bilgileri olmak zorunda.

Schematron üzerinde bu konuda kontroller mevcut. Yani düzenlenen irsaliyenin sanal alıcıya mı yoksa e-irsaliye mükellefine mi gönderileceğini anlamak için, “T” alıcısının VKN/TCKN bilgisi ile kontrollerinin yapılması gerekiyor.

Harekete Geçin

Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir.

Temmuz ayı itibari ile 2018 yılı veya sonraki yıllarda cirosu 25 milyon TL ve üzeri olan tüm mükelleflerin e-irsaliye uygulamasına geçmesi gerekiyor.

E-İrsaliye Yerine E-Fatura

Zorunluluk tarihi hızla yaklaşırken, kağıt fatura irsaliye yerine kullanabilirken e-faturaların e-irsaliyelerin yerine geçip geçemeyeceği mükelleflerin aklında olan sorulardan biri.

Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB), uygulamaya kayıtlı mükellefler arasında, malın teslimi anında düzenlenen e-faturaların, e-irsaliye yerine geçebileceğini belirtti. Ancak bir takım şartlar sağlanmalı:

E-arşiv fatura da aynı koşulları sağladığı takdirde e-irsaliyelerin yerine geçebilir. Ancak faturanın imzalanma koşulu bu uygulamada biraz daha gevşetilmiştir. E-arşiv faturanın e-irsaliye yerine geçebilmesi için üzerinde bulunması gereken imza, kalemle imzalanmış bir imza veya taranmış ya da fotoğrafı çekilmiş bir imza olabilir.

Zorunluluk Kapsamı

Her ne kadar elektronik faturalar e-irsaliye yerine geçiyor olsa da, bu durum mükellefleri e-irsaliye zorunluluğundan muaf tutmuyor.

GİB, e-dönüşüm uygulamalarına geçiş zorunluluk tarihlerinde herhangi bir esneklik yapmıyor. Genel tebliğ’de belirtilen tarihlere göre mükellefler geçişlerini gerçekleştirmeliler.

E-irsaliye uygulaması için ise, 1 Temmuz 2020 tarihinde, 2018 yılı veya sonraki yıllarda brüt satış hasılatı 25 milyon TL ve üzeri olan tüm mükellefler geçişlerini tamamlamalılar. 25 milyon TL ve üzeri cironun yanı sıra belirli sektörlerde bulunan mükellefler ve başkanlık analizi sonucu riskli ya da vergiye uyum düzeyi düşük olarak tespit edilmiş mükellefler de zorunluluğa uyum sağlamalılar.

E-irsaliye uygulaması, kapsamı ve uygulama kılavuzu hakkında detaylı bilgiye önceki blog yazımızdan ulaşabilirsiniz.

Harekete Geçin

Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir.

E-defter uygulaması, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın (GİB) yayımladığı regülasyon güncellemesiyle, e-fatura kullanıcılarına, bağımsız denetime tabi olan şirketler ile Başkanlık tarafından vergi uyumluluğu düşük olarak belirlenen şirketler için zorunlu hale geldi.

E-defter uygulaması, kanunen tutulması zorunlu olan yevmiye defteri ve büyük defterin dijital ortamda oluşturulduğu ve berat adı verilen dijital dosyalarla başkanlığa iletildiği sistemdir. e-Defter uygulaması, defterlerin saklanma maliyetini azaltır ve noter onayı gibi işlemlerin yerine geçmesi sebebiyle de zaman tasarrufu sağlar. Bu gönüllü geçişlerin artmasını da destekler.

E-defter uygulamasını kullanabilmek için, şirketler önce GİB tarafından belirlenen bir takım ön hazırlıkları tamamlamalıdır:

E-Defterin Amacı

E-defter, tüm defter verilerinin elektronik olarak oluşturulup imzalanmasını sağlayarak, verilerin ve kaynaklarının doğruluğunu garanti altına alma amacıyla uygulamaya sokulmuştur diyebiliriz. Aynı zamanda bu regülasyonla denetim esnasında kolaylık oluşturacak bu zorunlulukla, saklanan verilerin kaybolma ve zarar görme ihtimalini de düşürmek amaçlanmıştır.

E-defter uygulaması birçok avantaj sunar:

E-defter uygulamasının kullanım amacındaki bu durum ekonomiye yasal dayanak ve firmalara güven oluşturmaktadır.

Harekete Geçin

Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir.

Kağıt fatura dönemi bitmek üzere. E-arşiv fatura uygulaması sayesinde e-fatura mükellefi olmayan kullanıcılara da elektronik ortamda fatura düzenlemek mümkün. Kağıt fatura ihtiyacını ortadan kaldıran bu düzenleme sayesinde firmalar faturalarını son kullanıcıya e-posta gibi bir elektronik yolla doğrudan gönderebiliyor.

Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB)’nın yayımladığı tebliğe göre e-fatura kullanan tüm mükellefler, aracı hizmet sağlayıcıları ve internet reklamcılığı hizmet aracıları ile internet ortamında ilan yayınlayan mükellefler e-arşiv fatura uygulamasına 1 Ocak 2020 tarihi itibariyle zorunlu geçiş yaptılar.

Son tüketiciye kesilen faturaların oluşturulması ve arşivlenmesi maliyetli ve zor. Bu faturaların minimum 10 yıl saklanması gerekiyor. Elektronik ortamda saklanan ve istenildiğinde kolaylıkla ulaşılabilen e-arşiv faturalar bu zorlukları azımsanmayacak ölçüde azaltması şu anda zorunluluk kapsamında olmayan şirketleri de gönüllü geçişe teşvik ediyor.

E-Arşiv Fatura ve E-Faturanın Farklılıkları

E-Fatura E-Arşiv Fatura
Fatura gönderme ve alma şeklinde iki yönlü bir uygulamalıdır. Tek yönlü bir uygulamadır. Sadece fatura göndermeyi içerir.
Faturanın gönderim sırasında UBL-TR formatına dönüştürülmesi zorunludur. Serbest format veya UBL-TR formatında düzenlenebilir.
Sistemin merkezinde GİB olduğu için, bir rapor oluşturulup ayrıca GİB’e gönderilmez. GİB’e günlük olarak e-arşiv fatura Raporu gönderimi zorunludur.
Sisteme kayıtlı mükellefler arasında düzenlenir. E-fatura sistemine kayıtlı olmayan mükelleflere düzenlenir. (Son düzenleme ile e-arşiv sistemine kayıtlı olmayan ama gün içerisinde bir mükellefe vergiler dahil 5.000 TL ve üzeri fatura gönderen şirketler de e-arşiv fatura oluşturmalıdır.)

E-Arşiv Fatura Raporu

E-arşiv fatura oluşturulduğunda kağıt ya da elektronik ortamda direkt olarak son kullanıcıya iletilir. Dolayısıyla e-Arşiv fatura ve alıcısı arasında GİB bulunmamaktadır. Bu sebeple GİB, oluşturulan e-arşiv fatura verilerine erişebilmek için, şirketlerin günlük olarak e-arşiv fatura raporu oluşturmasını ve GİB sistemine göndermesini zorunlu kılmıştır. Uygulamaya dahil olan şirketler içinde bulundukları gün oluşturdukları tüm e-arşiv faturaları, GİB’in belirlediği formatta bir sonraki gün sonuna kadar GİB’e raporlarlar.

E-fatura uygulamasında böyle bir rapor gerekmez, düzenlenen faturalar sistemde öncelikle GİB’e gider ve şema kontrolleri sonrasında alıcıya ulaşır.

E-Arşiv Fatura Çıktısı İrsaliye Yerine Kullanılabilir mi?

Gerekli koşullar sağlandığında e-arşiv fatura için oluşturulan çıktılar irsaliye yerine de kullanılabilmektedir. Bu durumda tekrar bir irsaliye düzenlenmesine gerek kalmamaktadır. Koşulları şu şekilde sıralayabiliriz;

Harekete Geçin

Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir.

2020 yılı, e-dönüşüm uygulamalarına zorunlu geçiş açısından büyük önem taşıyor. Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) 19 Ekim 2019 tarihinde yayımladığı Genel Tebliğ ile e-dönüşüm uygulamalarının kapsamını hem uygulama olarak hem de mükellefler olarak genişletti.

2020’de E-Fatura Uygulaması

E-fatura uygulamasının amacı; satıcı ile alıcı arasında güvenli, hızlı ve tasarruflu standart bir sistem oluşturmaktır.

GİB’in yayımladığı tebliğe göre:

2020’de E-Defter Uygulaması

E-Defter ile Vergi Usul Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu hükümleri gereğince tutulması zorunlu olan defterler, standartlara uygun olarak elektronik dosya biçiminde hazırlanacak ve bastırılmaksızın kaydedilecek.

Ayrıca, bu hukuki ve teknik düzenlemeler sonucunda ilgililer için ispat aracı olarak kullanılabilmesine imkan tanınacak.

GİB tarafından yayımlanan tebliğe göre:

2020’de E-Arşiv Fatura Uygulaması

E-arşiv fatura uygulaması ile dijital ortamda hızlıca fatura oluşturabilir ve e-faturaya kayıtlı olmayan mükelleflere kolayca elektronik fatura gönderebilirsiniz.

GİB’in yayımladığı tebliğe göre:

2020’de E-İrsaliye Uygulaması

E-irsaliye uygulaması ile kağıt irsaliyeler artık GİB tarafından belirlenen standartlara göre elektronik belge olarak düzenlenecek, elektronik ortamda iletilip, muhafaza ve ibraz edilecek.

GİB’in yayımladığı tebliğe göre:

Daha fazlası için E-İrsaliye Kullanım Senaryoları yazımızı okuyun.

Harekete Geçin

Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir.

Kısa Çalışma Ödeneği (KÇÖ) İşsizlik Sigortası Fonundan sağlanan bir imkandır. Genel olarak ekonomik, sektörel, bölgesel kriz veya diğer zorlayıcı sebeplerle iş yerindeki haftalık çalışma sürelerinin geçici olarak en az üçte bir oranında azaltılması durumunda veya süreklilik koşulu olmaksızın iş yerinde faaliyetin tamamen veya kısmen en az dört hafta süreyle durdurulması hallerinde üç ayı aşmamak kaydı ile uygulanır. Bu karar Cumhurbaşkanı kararı ile altı aya kadar uzatılabilir.

Covid-19 sebebi ile aranan şartlarda değişiklikler yapıldı ve şimdi daha kolay uygulanır hale getirildi. Bu şartlar ise şu şekildedir;

Ödemelerin Yapılma Şekli

Ödeme, sigortalı çalışanın son on iki aylık prime esas kazançları üzerinden hesaplanan günlük ortalama brüt kazancının %60’ı olacaktır.. Bu şekilde hesaplanan KÇÖ miktarı, aylık  asgari ücretin brüt tutarının %150’ sini geçmemektedir. Yani son 12 ay asgari ücretle çalışan bir işçinin alacağı KÇÖ, aylık net 1.752,70 TL olacaktır.

Daha fazla ücret alanlar için yine alınan ücret ne olursa olsun, ödenek miktarı 4.381,00 TL’ yi aşmayacaktır.

Bu ödemeler işçinin kendisine aylık olarak her ayın 5′ inde PTT Bank aracılığı ile yapılmaktadır. Eğer çalışanın IBAN bilgisi verilmişse internet bankacılığıyla yapılabilirken, bilgi sağlanmamışsa da direkt olarak PTT’den ödeme yatırılabiliyor.

Ancak belirtmek gerekir ki KÇÖ için tam ay başvurusunda ilk 7 gün ödemesi dikkate alınmaz. Ay ortasında başlansa bile başlangıç öncesi süreler de yine hesaplamalara dahil olmaz.

Başvurular nasıl yapılacak?

Başvuru için öncelikle İŞKUR sitesinde bulunan “Kısa Çalışma Talep Formu” ile “Kısa Çalışma Yaptırılacak İşçilere İlişkin Bilgileri İçeren Liste” formlarını ilişkin kanıtlarla birlikte tamamlamanız gerekiyor. Sonra, bağlı olduğunuz Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlükleri’ne bu formları e-posta olarak gönderdiğinizde başvurunuz tamamlanıyor.

Bordrolaştırılması ise iki farklı yol izlenerek yapılmaktadır.

  1. Ayın Tamamında İşin Durduğu Durumlarda: İşin tamamen durduğu iş yerleri, çalışanlarını KÇÖ yararlandırmak için, ilk haftanın ücretini çalışana yarım olarak ödedikten sonra, kalan haftaları eksik gün olarak ‘’18-Kısa Çalışma Ödeneği’’ kodunu seçerek göstermelidir. Çalışanın aynı ay içerisinde başka nedenlerden eksik günü varsa “27-Kısa Çalışma Ödeneği ve Diğer Nedenler” kodu seçilerek bildirilmelidir.
  2. Çalışma Süresinin Azaltıldığı Durumlarda: Çalışma süresinin azaltıldığı iş yerleri, hangi çalışanın ne kadar çalıştığının kaydını tutarak, çalışılan süre kadar ücret hesaplayıp ödemesini yapmalıdır. Çalışılmayan süreler ise “18-Kısa Çalışma Ödeneği” veya başka eksik gün nedenleriyle birlikte bildirilecekse “27-Kısa Çalışma Ödeneği ve Diğer Nedenler” kodunu seçip bildirmelidir.

Sovos Çözümleri

Sovos Covid-19’a yönelik KDV ve diğer finansal destek paketleri ile ilgili global ölçekteki tüm gelişmeleri yakından izlemeye devam ediyor.

Nasıl yardımcı olabileceğimize dair bilgi almak için lütfen bize ulaşın.

3 Nisan 2020 tarihinde, Gelir İdaresi Başkanlığı e-defter sitesinde e-Defter Saklama Kılavuzu’nu yayımladı.

Bu kılavuz, e-defterlerin ikinci kopyalarının saklanması konusunda hizmet vermek isteyen özel entegratörlere sağlamaları gereken koşulları ve saklama sisteminin genel işleyişini anlatıyor.

Arka Plan

19 Ekim 2019’da yayımlanan e-Defter Tebliğ’inde, e-Defterler ve Berat dosyalarının ikincil kopyalarının güvenlik ve koruma amacıyla kayıtlı özel entegratörlerin veya GİB’in veritabanında 10 yıl saklanması gerektiğini belirtiyor. Bu sebeple, e-Defter sisteminde yaratılan her dosyanın ikinci kopyasının saklanması gerekiyor. Yeni kılavuz sadece bu ikincil saklama sürecine ilişkin hizmet vermek isteyen özel entegratörlerin uyması gereken şartları öngörüyor.

e-Defterlerle ilişkin; defter tutma, berat dosyası oluşturma ve diğer işlemler gibi hizmetler bu kılavuzun bir parçası değil. e-Defter hizmeti sunmaya yetkili özel entegratörler e-deftere ilişkin olan bu hizmetleri sunabilirler.

Kılavuz Neleri İçeriyor?

Kılavuz, özel entegratörlerin e-defter ve e-defter kapsamında tutulması gereken diğer belgelerin ikincil kopyalarını saklanma hizmetini sunabilmeleri için uymaları gereken kriterleri berlirtiyor;

Özel entegratörlerin, e-defter saklama hizmeti sunabilmeleri için, bu kriterleri karşıladıklarını gösteren dokümanları GİB’e göndermeleri ve GIB’den onay almaları gerekiyor.

Harekete Geçin

Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir.

Gelir İdaresi Başkanlığı 26 Mart tarihinde yayımladığı duyuru ile e-Defter ve beratların son yüklenme tarihlerini erteledi. Tüm dünyada etkisini gösteren Covid-19 salgını sebebiyle, çeşitli hükümetlerin şirketleri ve ekonomilerini koruyabilmek adına birtakım önlemler aldığını görüyorduk. Şimdi ise sıra Türkiye’de.

24 Mart’ta yayımlanan 518 sayılı Genel Tebliğ, bu durumdan en çok etkilenen, belirli sektörlerde faaliyet gösteren gelir vergisi mükellefleri ile kurumlar vergisi mükelleflerinin, 1 Nisan 2020 ve 30 Haziran 2020 tarihleri arasında mücbir sebep durumunda olmalarını öngörmektedir. Bu mükellefler e-Defter ve beratlarını Temmuz 2020’de ibraz edeceklerdir.

Özetleyecek olursak, gelir vergisi mükelleflerinin Aralık 2019 dönemine ait defterlerini, 31 Mart 2020 tarihine kadar tamamlamaları gerekiyordu. Bu duyuru ile beraber süreç Nisan 2020 tarihine ertelenmiş oldu.

Belirlenen yeni ibraz tarihleri şu şekildedir;

Bununla beraber geçtiğimiz hafta farklı mükellef grupları için beyanname ibraz tarihlerinde de ertelemeler gerçekleşti. Detaylı bilgi için GİB’in internet sitesini ziyaret edebilirsiniz.

GİB bu duyuruyu yaparken, son tarihi 1 Temmuz 2020 olan e-İrsaliye uygulaması zorunlu canlıya geçiş tarihi hakkında herhangi bir değişiklik ya da açıklama yapmadı.

COVID-19 sebebi ile, vergi idareleri tarafından yapılan değişiklikleri izleyen global regülasyon akışına buradan ulaşabilirsiniz.

Daha fazla nasıl yardımcı olabileceğimizi öğrenmek için lütfen iletişime geçin.

Geçtiğimiz yılın son günü sona ermiş olan ilave 6 puanlık Bölgesel teşvik uygulaması Cumhurbaşkanlığı kararıyla bir sene daha devam ediyor.

Sosyo-ekonomik gelişmişlik seviyesi düşük olan illerimizde üretim ve istihdamı arttırmak adına 22 Şubat 2020 tarihinde, 2137 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı ile “İlave 6 Puanlık Bölgesel Teşvik Uygulaması” 31 Aralık 2020’ye kadar uzatıldı.

Bunun yanında Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi, Mart 2020 itibariyle tüm firmalara zorunlu hale geldi.

Bölgesel Teşvik Uygulaması Nedir?

Mayıs 2013 tarihinde hazinece karşılanan 5 puanlık indirime ilave olarak, prime esas kazanç alt sınırı üzerinden 6 puana kadar ilave puan eklemeye, sosyo-ekonomik gelişmişlik endeksini dikkate almak suretiyle ilave puan uygulanacak illeri ve uygulama süresini belirlemeye Bakanlar Kuruluna (Cumhurbaşkanına) yetki verilmiştir.

Bunun üzerine Cumhurbaşkanlığı Kararı ile toplamda 51 il ve 2 ilçede faaliyet gösteren ve beş puanlık indirimden yararlanmakta olan özel sektör işyerleri için ilave 6 puanlık bölgesel teşvik uygulaması başlatılmıştır.

Uygulama Kapsamındaki İller

Cumhurbaşkanlığı kararınca, farklı yararlanma süreleri ile (I), (II) ve (III) sayılı üç farklı liste oluşturulmuştur. Toplamda 51 il ve 2 ilçe içeren bu listelerin detayları aşağıdaki gibidir;

(I) Sayılı Liste- 4 yıl Faydalanma Süresi ile;

Afyonkarahisar, Amasya, Artvin, Bartın, Çorum, Düzce, Elazığ, Erzincan, Hatay, Karaman, Kastamonu, Kırıkkale, Kırşehir, Kütahya, Malatya, Nevşehir, Rize, Sivas, Trabzon, Uşak

(II) Sayılı Liste- 5 yıl Faydalanma Süresi ile;

Adıyaman, Aksaray, Bayburt, Çankırı, Erzurum, Giresun, Gümüşhane, Kahramanmaraş, Kilis, Niğde, Ordu, Osmaniye, Sinop, Tokat, Tunceli, Yozgat

(III) Sayılı Liste- 6 Yıl Faydalanma Süresi ile;

Ağrı, Ardahan, Batman, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Hakkari, Iğdır, Kars, Mardin, Muş, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak, Van, Bozcada-Gökçeada

22/02/2020 tarihli 2137 sayılı Karar metnine buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Teşviklerden Eksiksiz Yararlanın

Sovos olarak, develete yapılan vergi bildirimi ve raporlamalarındaki tecrübemizi, SGK Teşvik ürünümüzde de geliştirerek siz müşterilerimizin hizmetine sunuyoruz.

Sovos SGK Teşvik Hesaplama çözümü ile maksimum teşvik oranınızı hatasız hesaplayarak çalışan maliyetlerizden tasarruf edebilirsiniz!

İlave 6 puanlık bölgesel teşvik kapsamına girip girmediğinizi ve bu teşvikten yararlanma şartlarının neler olduğunu öğrenmek için bizimle iletişime geçin.