Oscar Caicedo, KDV Amerika Ürün Yönetimi Başkan Yardımcısı olarak sürekli işlem kontrolleri, raporlama ve vergi belirleme arasında pazar ve ürün yönünü belirler. Bu görevde, Amerika bölgesinde özel konu uzmanlarından oluşan gruplara liderlik ediyor.
Oscar, veri entegrasyonu ve mevzuat gerekliliklerine odaklanan danışmanlık ve uygulama ekiplerine on yıldan fazla bir deneyime sahiptir. Dijital dönüşüm ve elektronik vergi çözümleri konusunda endüstri tanınmış bir uzmandır. Sovos’tan önce Oscar, 2016 yılında Sovos tarafından satın alınan Invoiceware’de dört yıldan fazla bir süre geçirdi.
Oscar, dünyanın en tanınan markalarının birçoğu için karmaşık uygulama projelerini yönetmiştir. Georgia State Üniversitesi’nden İşletme Ekonomisi alanında Lisans derecesine sahiptir.
Pazar Görünümü Raporu
SaaS & Bulut KDV Yazılımı için IDC MarketScape Lider Oldu
Pazar Görünümü Raporu
SaaS & Bulut KDV Yazılımı için IDC MarketScape Lider Oldu
Birden fazla müşteri referansına atıfta bulunan IDC, Sovos’un zorunlu e-faturalama kabiliyetini büyük bir avantaj olarak tanımladı.
“Sovos, yerel uzmanlığı, eksiksiz uyumluluk çözümleri paketi genelinde küresel bir müşteri deneyimiyle birleştiriyor. İş yaptıkları her yerde uyumluluk ve düzenleme taleplerini karşılamak için bulut vergi yazılımı ve hizmetleri arayan her büyüklükteki şirket için güçlü bir seçimdir.” – Kevin Permenter, IDC araştırma direktörü
Katma Değer Vergisi İçin IDC MarketScape'i İndirin
Bu sayede giderek dijitalleşen dünya ekonomisinde karşılaşılan vergi sorunlarına çözüm üretilecek. 9 Temmuz 2021 itibarıyla, OECD/G20’nin 139 üyesinden 132’si BEPS için Kapsayıcı Çerçeve konusunda anlaştı.
Yapılarla ilgili Bilgiler
Yapı 1
Yapı 1 kapsamında, şirketlerin fiziksel varlıklarından bağımsız olarak farklı ülkelerdeki faaliyetlerinden kazandıkları bakiye kârların bir kısmı üzerinden vergi ödemesi için, pazar konumundaki ülkelere, Tutar A olarak anılan yeni bir vergilendirme hakkı veriliyor. Yapı 1, küresel cirosu 20 milyar Euro’nun üzerinde olan ve kârlılığı %10’dan fazla olan çok uluslu şirketler için uygulanacak.
Yeni uygulanacak bir bağlantı noktası kuralıyla, bu kapsama giren çok uluslu şirketler ilgili ülkede en az 1 milyon Euro gelir elde ederse, Tutar A ilgili ülke pazarına tahsis edilebilecek. GSYİH’si 40 milyar Euro’nun altında olan ülkeler için hasılat sınırı 250.000 Euro olarak belirlenecek.
“Özel amaçlı bağlantı noktası kuralı”, bir ülkenin Tutar A’nın tahsisi için uygun olup olmadığının belirlenmesinde kullanılacak. Ayrıca ülkeler, kapsama giren çok uluslu şirketlerin bakiye kârlarının %20 ila %30’unun pazar ülkelere tahsis edilmesi ve bağlantı noktasında hasılata dayalı bir dağıtım anahtarının kullanılması konusunda anlaştı.
Gelirler, mal veya hizmetlerin tüketildiği nihai pazar ülkelere dağıtılacak ancak ayrıntılı dağıtım kuralları ileride belirlenecek.
Segmentasyonla ilgili ayrıntılar üzerinde çalışmalar devam ediyor. Benzer şekilde, Tutar A üzerinden pazar ülkeye dağıtılacak bakiye kârların üst sınırını belirleyecek pazarlama ve dağıtım kârları için güvenli liman tasarımının detayları da belirlenecek.
Son olarak üyeler, özellikle düşük kapasiteli ülkelerin ihtiyaçlarına odaklanarak Tutar B’yi düzenlemek ve sadeleştirmek konusunda uzlaştı. 2022 sonuna kadar detayların kesinleşmesi bekleniyor.
Yapı 2
Yapı 2, 750 milyon Euro’luk eşiğe ulaşan çok uluslu şirketlerin en az %15 oranında vergi ödemesini öngören Küresel Matrah Aşındırmayı Önleme (“GloBE”) kurallarından oluşuyor. GloBE kuralları, Gelir Kapsama Kuralından ve Düşük Vergilendirilen Ödeme Kuralından oluşuyor. Bunlar arasında, Düşük Vergilendirilen Ödeme Kuralı henüz son halini almadı.
Yapı 2 aynı zamanda Vergiye Tabi Olma kuralını içeriyor. Bu, sözleşmeye dayanan bir kural ve kaynak ülkelerin, asgari bir oranın altında vergiye tabi olan belirli ilgili taraf ödemelerinde sınırlı kaynak vergilendirmesi uygulamasına imkân tanıyor. Vergi oranı %7,5 ile %9 arasında olacak.
Plan Ne Zaman Uygulanacak?
Taraflar mevcut aşamada planla ilgili görüşmeleri sürdürüyor ve Ekim 2021’e kadar kabul edilen çerçeve dahilinde planın tasarım bileşenlerine son halinin verilmesi öngörülüyor. Kapsayıcı Çerçeve’nin üyeleri, uygulama planı üzerinde anlaşmaya varacak ve planı açıklayacak.
Mevcut planda Tutar A’nın uygulanması için kullanılacak çok taraflı aracın geliştirilmesi ve 2022’de imzaya açılması planlanıyor. Tutar A’nın da 2023’te yürürlüğe girmesi öngörülüyor. Benzer şekilde, Yapı 2’nin 2022’de yasalaşması ve 2023’te yürürlüğe girmesi planlanıyor.
Ayrıntılar Gelecek
İki Yapılı Çözümün kilit bileşenleri üzerinde anlaşma sağlanmış olsa da geriye kalan sorunların çözülmesini de içeren ayrıntılı bir uygulama planı ayrıca hazırlanacak.
Yakın gelecekte birçok ülke bu değişiklikleri uygulamaya başlayabilir, bu nedenle dijital ekonomide aktif olan şirketlerin OECD/G20 Matrah Aşındırma ve Kâr Aktarımı Projesi etrafında yaşanan gelişmeleri yakından izlemesi ve anlaması büyük önem taşıyor.
Harekete Geçin
Verginin geleceğine yönelik detaylı bilgi almak için İngilizce olarak hazırlanan Trends: Continuous Global VAT Compliance dökümanını indirebilir, haberleri ve son gelişmeleri takip etmek için bizi LinkedIn ve Twitter üzerinden takip edebilirsiniz.
Çeşitlilik, özkaynak ve kapsayma başkan yardımcısı olarak Nina Fleming, Sovos’un daha çeşitli ve adil bir işyeri için stratejisinin geliştirilmesi ve uygulanmasına öncülük ediyor. Onun iş felsefesi, dahil edilmenin sahip olunması güzel değil, sağlıklı bir kültüre, güçlü performansa ve gelişmiş bir alt çizgiye doğrudan yol açan bir iş zorunluluğuna dayanmaktadır.
Kariyeri boyunca Nina, şirketlerin insanlar arasındaki farkların bir organizasyonun gücünü oluşturduğunu anlamalarına yardımcı oldu. Çalışanların tüm kendilerini işe getirmekte özgür olduklarında, işletmenin daha fazla üretkenlik ve yenilik yoluyla fayda sağladığına inanmaktadır.
Ofiste olmadığında, Nina seyahat ve aile ve arkadaşlarınızla vakit geçirmekten hoşlanır. Her zaman harika bir komedi için, en sevdiği iyileşme mekanizması kahkaha.
Nina herhangi bir işe bir parça tavsiye verebilseydi, her gün onunla taşıdığı sözler olurdu: kime çok şey verilir, çok şey gereklidir.
KDV’nin Dönüşümü konulu blog dizimizin birinci bölümünde dünyanın dört bir yanında vergi dairelerinin ve hükümetlerin gelir tahsilatını artırmanın ve vergi açıklarını azaltmanın bir yolu olarak neden dijitalleşmeyi ve teknolojiyi benimsediğini incelemiştik. “KDV’de Üç Odak Alan” başlıklı ikinci bölümde ise düzenleme kuruluşları için öne çıkan bazı kaygıları irdelemiştik. Bu dizinin son bölümünde teknolojiye odaklanacağız ve IT liderlerinin neden KDV yönetiminde yerel çözümlerden uzaklaşarak küresel bir yaklaşıma yöneldiğini inceleyeceğiz.
KDV yönetiminde yerel düzeyde uzmanlık olmazsa olmazdır ancak bu uzmanlık farklı ülkelerde ne kadar geçerli olabilir? Bu soru hem vergi kurumlarını hem de IT liderlerini düşündürüyor. IDC’nin desteklediği “Taming the Value-Added Tax Beast with Technology” başlıklı İngilizce raporumuzda bu konuyu ele almıştık. Raporun ücretsiz kopyasını buradan indirebilirsiniz.
Vergi süreçlerinde IT’nin görevi, KDV uzmanlarının teknolojiyi kullanarak vergileri doğru şekilde tahsil etmesini ve ödemesini ve istendiğinde ayrıntılı raporlar oluşturup paylaşabilmesini sağlamaktır. Dolayısıyla, IT liderleri teknoloji seçimi yaparken belli başlı bazı kriterlere göre değerlendirme yapar. En önemli üç kriter şunlardır:
Olumlu bir kullanıcı deneyimi yaratmak – Vergi ve finans yöneticileri doğru ve uyumlu şekilde raporlama yapabilmek için farklı kaynaklardan gelen verileri yönetmek ve analiz etmek gibi zorlu bir görev yüklenmiştir ve bu nedenle IT’nin sürece daha üst seviyede dahil olması gereklidir. Bu durum, IT’nin sürekli azaltmaya ve hatta mümkünse tamamen ortadan kaldırmaya çalıştığı bir maliyet merkezi yaratmaktadır.
Veri Güvenliği – Çok büyük miktarda hassas verinin depolanması ve farklı teslimat kanalları üzerinden satıcılarla ve vergi daireleriyle paylaşılması nedeniyle güvenlik konusu artık karmaşık bir mesele haline gelmiştir. Bu bilgilerin güvenli şekilde korunması en büyük önceliktir.
Ölçeklendirilebilirlik/Esneklik – Bir şirket büyüdükçe, vergi uyum teknolojisinin de farklı ülkelerin, bölgelerin ve düzenleme standartlarının gerekliliklerine uygun hale getirilmesi gerekir. Birçok IT liderinin amacı farklı noktalarda farklı çözümler kaçınmaktır zira bu tutarlı bir uyum politikası oluşturmanızı engelleyebilir.
İşinizi baştan sağlama almanız için teknoloji sağlayıcınızın şirketinizin tüm ihtiyaçlarını karşılayabileceğinden emin olmanız önemlidir. Yeni teknolojileri uygulamadan önce hem bugünkü hem de gelecekteki ihtiyaçlarınızı değerlendirmek hayati önem taşır.
KDV’nin dönüşümü ve bu alandaki karmaşıklığı en iyi nasıl yönetebileceğiniz hakkında daha fazla bilgi için IDC’nin desteğiyle hazırladığımız “Taming the Value-Added Tax Beast with Technology” başlıklı İngilizce raporu indirin ve uzmanlarımızla mutlaka görüşün.
Ürün ve GTM stratejisi EMEA & APAC başkan yardımcısı olarak Ryan Ostilly, Sovos’un bulut, periyodik KDV raporlaması ve Sovos’un entegre SAP çözümleri paketi dahil olmak üzere hızla genişleyen çözüm portföyünde ürün yönünü ve pazara git stratejisini belirler. Yarını planlarken bugün sözlerinizi yerine getirmeniz Ryan’ın yönetim felsefesinin temel kiracısı.
Ryan, çok uluslu şirketlere yenilikçi vergi teknolojisi ve dönüşüm çözümleri sunarak, çeşitli liderlik rollerinde 20 yılı aşkın deneyime sahiptir. Piyasaya dışarıdan odaklanan ve müşteriye her zaman öncelik veren Ryan, uçtan uca müşteri ihtiyaçlarının ürün tasarımı, geliştirme ve yol haritası önceliklendirmesinde karşılanmasını ve karşılanmasını sağlayarak ekibine liderlik eder.
Ryan, vergi uyumu için yeni çözümler tasarlamadığında, beş çocuklu meşgul bir ev ile yerel bir toplum örgütü için aktif bir yönetim kurulu üyesi olmak arasındaki zamanı hokkabazlık yapıyor. Güne sabahın altısında aklını keskinleştirmek için bir öğrenme programıyla başlıyor ve hayır – onun bir televizyonu yok.
Ryan, nitelikli bir Chartered Muhasebecidir (SA) ve KZN, Durban Üniversitesi’nden bir BCom, DipAcc sahiptir.
KDV’nin Dönüşümü konulu yazı dizimizin birinci bölümünde, farklı ülkelerde vergi dairelerinin ve hükümetlerin gelir tahsilatını artırmak ve vergi açıklarını azaltmak için neden dijitalleşme ve teknolojiyi kullanmaya başladığını incelemiştik. Bu konuyla ilgili daha fazla bilgi almak için IDC’nin desteklediği “Taming the Value-Added Tax Beast with Technology” başlıklı İngilizce raporun ücretsiz bir kopyasını indirebilirsiniz.
Dizimizin ikinci yazısında, düzenleme kurumlarının yeni pazarlara, hizmetlere ve iş süreçlerine kendilerini adapte ederken özellikle ilgilendiği üç alana bakacağız. Bu alanlar:
E-ticaret
Dijital hizmetler
Sınır Ötesi ticaret
E-ticaret hız kazanıyor
Amazon gibi şirketlerin yükselişi ve birçok tüketicinin çevrimiçi alışverişin rahatlığını seçmesiyle birlikte e-ticaretin yükselişe geçmesi sürpriz değil. Ne var ki bu büyümenin hızı en iyimser tahminlerin bile çok ötesine geçti.
eMarketer’ın yayınladığı verilere göre tüm dünyada perakende e-ticaret satışları yıllık olarak %27,6 oranında arttı ve satışlar 4 trilyon doları geçti. Bu tutarın 2022’de 4 trilyon dolara ulaşacağı tahmin ediliyor.
Bu büyümeyle birlikte, vergi daireleri e-ticaret işlemleriyle ilgili kuralları ve hangi belgelerin zorunlu olacağını yeniden gözden geçiriyor. Bu nedenle artık internet üzerinden satış yapan şirketler, uluslararası güzergahlarda vergilerini yönetme konusunda deneyim sahibi olmadan yeni pazarlara girdiklerinde, karmaşık bir durumla karşı karşıya kalıyor.
Dijital hizmetler ve küresel ekonomi
Dijital ürün ve hizmet satışı küresel ekonominin işleyiş biçimini yeniden tanımlıyor. Elektronik zincir marketlere girip kullanıma hazır bir yazılım veya müzik CD’si aldığınız günler artık geride kaldı. Bugün bir yazılıma veya medyaya ihtiyacınız olduğunda, tek bir düğmeye basarak bunları istediğiniz cihaza indirebiliyorsunuz. Bu durum, böyle potansiyel gelir akışlarının hesabını tutmak isteyen hükümetler için bir senaryo ortaya çıkardı. Dijital hizmetler pazarı ne kadar büyüyecek? Buna birkaç örnek verelim:
2020’de video yayın hizmetleri pazarı %37 oranında büyüdü.
2020’de tüm gelirlerin %80’inden fazlasını Spotify ve Apple Music gibi müzik yayın hizmetleri oluşturdu.
2020’de Microsoft Teams, Zoom ve Google Meet gibi video konferans hizmetlerinin toplam aktif kullanıcı sayısı 500 milyona ulaştı.
Sınır ötesi ticaretin ilave karmaşıklığı
İşletmeler ürünlerini çevrimiçi yollardan satmanın hızından ve rahatlığından faydalanırken ürünleri dünyanın farklı yerlerine ulaştırmada yeni vergi uyumluluk sorunlarıyla karşı karşıya kalıyor. E-ticaret hacminin ve çeşitliliğinin artışı, işlemlerde vergi uyumunu daha da karmaşıklaştırıyor.
2025 yılına kadar firmadan müşteriye sınır ötesi e-ticaret yapan satıcıların %40’ı, yerelleştirilmiş ödeme yöntemlerinden oluşan küresel ağlar üzerinden çalışan bir “Merchant of Record” modelini kullanacak.
Tüm dünyada sınır ötesi çevrimiçi satışların her yıl %15 ila 20 oranında artması bekleniyor. Bu alanda başı çeken ülkeler Birleşik Krallık, Almanya, İtalya ve İspanya.
Ürünlerin bir yerden bir yere taşınabilmesi sayesinde e-ticaret büyümeye ve perakende sektörüne yön vermeye devam ettikçe, KDV konusu giderek daha da karmaşıklaşacak.
Katma değer vergisinde (KDV) yönetimin ve idarenin sürekli değişmesinin nedenlerini anlamak için, önce hükümetleri bu değişikliklere yönelten unsurları anlamak gerekir. Vergi dairelerinin öncelikli sorumluluğu hükümete yasalar gereğince ödenecek geliri tahsil etmektir. Borç tutarı ile tahsil edilen tutar arasındaki farka vergi açığı denir. Bu tip farklar, önemli programları finanse etmek isteyen ülkelerin gelirlerinde ciddi riskler yaratabilir. Örneğin, Avrupa Birliği Ekonomi Komisyonu’na göre, 2018’de AB’de tahmini vergi açığı 140 milyar sterlindi, yani toplam gelirin %11’iydi.
Dünya genelinde bütün hükümetler yasal hakları olan gelirleri daha iyi takip ve tahsil etmek için dijitalleşmeyi ve diğer yeni teknolojileri benimsemeyi tercih ediyorlar. Eğer risk konusunu kavrayabilirsek, böyle bir tercihin nedenlerini de daha kolay anlayabiliriz. Biz de bunun için Sovos olarak yeni KDV ortamının daha net bir resmini oluşturmayı hedefledik ve bu bağlamda IDC ile birlikte çalışarak yeni bir rapor oluşturduk: Taming the Value-Added Tax Beast with Technology. Ücretsiz kopyanızı buradan indirebilirsiniz.
Vergi daireleri açısından faydaları
Vergi yolculuğuna atılan hükümetlerin motivasyonunu anladığımıza göre, teknolojinin bu alandaki bazı avantajlarına daha yakından bakabiliriz. Dünya genelinde bütün vergi daireleri aşağıda belirtilen konularda dijitalleşmeyi kullanarak iyileşme sağlayabilir:
Şüpheli tedarik zinciri faaliyetleriyle ve KDV dolandırıcılığıyla mücadele etmek
Gerekli reformlar/değişiklikler üzerinde daha fazla kontrol sağlamak
Daha fazla verimlilik ve otomasyon sağlamak
Uyumluluğun getireceği yükü ve dijital ayak izlerini azaltmak
Sınır ötesi işlemler için ülkeler arasında etkin veri paylaşımı oluşturmak
Ek gelir sağlamak
Bu iyileştirmeler sayesinde hükümetler; süreçlerdeki kör noktaları daha hızlı ve kolay bir şekilde tespit edebilir, vergilerin doğru şekilde ödenip ödenmediğini belirlemek için verileri gözden geçirebilir ve gerektiğinde yaptırım tedbirlerini uygulayabilir.
Neden bu kadar karmaşık?
Bu bilgilerden sonra KDV sisteminde, hükümetleri değişikliğe yönelten nedenleri ve bu tip değişikliklerden edinebilecekleri faydaları net bir şekilde anlayabiliriz. Peki tüm bu teknolojik iyileştirmelere rağmen KDV basitleşmek yerine neden daha da karmaşıklaşıyor? Yeni sistemler, yasalar ve yetkiler geliştikçe KDV’nin daha karmaşık hale gelmesinin birkaç nedeni bulunuyor.
KDV’nin çok yaygın olması ve hükümetlerin konuya yaklaşımlarının birbirinden farklı olması bu karmaşıklığın temel nedenidir. Diğer nedenler ise şunlardır:
KDV iadelerinin ülkeden ülkeye büyük farklılıklar göstermesi
Ülkelerin farklı dilleri arasında çeviri sorunlarının olması
Farklı sektörlerin farklı gereksinimlere ihtiyaç duyması
KDV’ye tabi işlem/hizmet listesinin hızla büyümesi
Tüm ülkeler ve vergi daireleri hem gelirlerini artırmaya hem de vergi açıklarını kapatmaya çalışır. Fakat bu iki sürecin birbirinden farklı olduğu unutulmamalıdır. Her ülkenin kendi öncelikleri vardır. Endüstrileri bulundukları coğrafi bölgeye göre büyük farklılıklar gösterebilir. Dahası, sahip oldukları ekonomik duruşları, gelir akışlarını hızlı ve agresif bir şekilde takip edebilmek konusunda tercihlerine yön verebilir.
Mesele KDV ise, hiçbir zaman varsayımlara göre hareket etmemeli ve kesinlikle risk alınmamalıdır. Sürekli değişen düzenlemelere uyum sağlayabilmek ve denetim veya ceza gibi konularda riskten kaçınmak için en iyi çözüm, bu konuda güncel yerel bilgileri en iyi şekilde aktaracak ve izlenmesi gereken süreçlerde destek verebilecek bir uzmanla birlikte çalışmaktır.
Müşteri ve kullanıcı deneyiminden sorumlu başkan yardımcısı olarak, Lisa, vergiyi müşteriler için kolay ve sezgisel hale getirme zorluğunu benimsiyor. Onun rolünde, Sovos”un müşteri deneyimini nasıl dönüştürebileceği vizyonunu yaratır ve uygular, vergi uyum yükümlülüklerini yönetmekle ilgili organizasyonel yükü azaltmak için, bir şirketin iş yaptığı her yerde.
Sovos”taki görev süresi boyunca, Lisa, organizasyon çapında müşteri odaklı yeniliğe doğru geçişi yönetti. Buna UX departmanının kurulması da dahildir, yakın zamanda Ulusal CoDie En İyi Uyumluluk Çözümü ödülünü kazanan, ve eksiksiz, Sovos”un sunmaya kararlı olduğu yüksek etkili çözümler.
Uygulamalı bir lider olarak, Lisa, ekiplerini cesur olmaya ve yeni şeyler denemeye teşvik ediyor. Müşteri deneyimini iyileştirmek adına yenilik Lisa’yı motive eden şeydir ve ekiplerini benimsemeye teşvik ettiği bir mantradır.
Ofiste olmadığında ve şarj edilmeye ihtiyaç duyulduğunda, Lisa büyük olasılıkla Colorado’nun muhteşem dağlarından birinde: patika koşusu, kayak veya bisiklet.
Genel avukat olarak Justin Pentz, Sovos küresel hukuk ekibine liderlik eder ve iş dünyasındaki liderlere danışmanlık yapmaktan ve Sovos ve müşterileri için çok çeşitli anlaşmalar yürütmekten ve yürütmekten sorumludur. Onun odak noktası pratik ve şirketin stratejik hedeflerine uyarlanmış yasal danışmanlık sağlamaktır.
Hem kurum içi hem de dış rolleri içeren bir geçmişe sahip Justin, çok çeşitli yasal deneyime sahiptir. M&A, ortak girişimler ve dünya çapında büyük ticari işlemler de dahil olmak üzere işlemleri yönetti ve tartışmalı dava, veri gizliliği ve güvenlik sorunları ve karmaşık düzenleyici zorluklarla başarılı bir şekilde başa çıktı.
Justin, hem Sovos hem de müşterilerinin gelişmesine izin veren karmaşık iş zorluklarına basit, kazan/kazan sonuçları bulmaya inanıyor. İş büyümesini kolaylaştırmak Justin’in yaptığı şey için çok önemli olmakla birlikte, en yüksek önceliği Sovos’un riski etkin bir şekilde yönetmesini, yürürlükteki tüm yasal gerekliliklere uymasını ve her zaman en yüksek düzeyde dürüstlük ve etik davranışlarla çalışmasını sağlamaktır.
Yasal sorunları çözmediğinde Justin karısı ve üç oğluyla vakit geçirmekten hoşlanır. Atlanta bölgesinde olmasına rağmen, Justin çok zor bir Philadelphia spor hayranıdır ve her türlü spor izleyip oynamaktan, yeni yerlere seyahat etmekten ve aktif kalmanın yollarını bulmaktan hoşlanır.
Destek ve müşteri başarısından sorumlu başkan yardımcısı olarak, Andrew Elvester, müşteri etkileşimlerini geliştiren ve daha güçlü ilişkiler kuran yüksek performanslı ekipler oluşturmak ve liderlik etmekle görevlidir.. Olumlu değişim yaratmanın ve uygulamanın anahtarının doğru tutum olduğuna inanıyor. Ekipler değişimin ticari faydalarını benimsediğinde ve şirket misyonumuza odaklanmaya devam ettiğinde, başarı takip edecek.
Sovos”a katıldığından beri, Andrew, satış mühendisliği ve müşteri başarı işlevlerini başlatmada etkili oldu. Sovos’un tüm iş kollarında tutarlılığı sağlamak için çeşitli şirket satın almalarının bu süreçlere entegrasyonuna öncülük etti.
Andrew, örnek olarak liderlik etmeyi seven uygulamalı bir yöneticidir. Ekiplerini olumlu bir tutum sergilemeye teşvik ediyor, odaklanın ve karmaşık sorunları çözülebilir parçalara basitleştirmek için çalışın. Ekiplerinin kariyer büyümesini teşvik etmeye ve başarılarına yardımcı olmaktan büyük gurur duyuyor..
İş dışında Andrew maraton koşmaktan hoşlanıyor, ultra mesafeli etkinlikler ve kros kayağı. Ayrıca karısıyla vakit geçirmekten hoşlanıyor, köpekler, seyahat, yemek pişirme ve fermantasyon.
Talep jenerasyonunun başkan yardımcısı olarak Jackie, Sovos’un saha pazarlama ekipleri için küresel uygulama lideri olarak görev yapmaktadır. Rolünde, uyum ve en iyi uygulamaları sağlamak için satış, marka ve ürün alanı pazarlama organizasyonları ile ortaklık yapmaktadır.
Jackie’nin iş felsefesi, pazarlamanın işinin asla yapılmadığı inancı etrafında yoğundur. Konu sürekli hareketi sürdürmek ve her gün yenilik yapmaya devam etmek. Bilginin gücüne sağlam bir inanan, güvenilir veriler olmadan pazarlamaya çalışarak gözleriniz kapalı sürmeye çalışmakla eşittir.
Pazarlama liderliği rollerinde harcanan bir kariyer, ona pivot sanatı için daha büyük bir takdir verdi. Her şeyin her zaman ilk denemede planlandığı gibi gitmeyeceğini, önemli olan, sahip olduğunuz bilgiye dayanarak mevcut iş koşullarına ölçmeye ve uyum sağlamaya devam etmektir.
Ofiste değilken Jackie’yi yerel kortlardan birinde tenis oynarken bulabilirsin. Daha büyük olasılıkla onu yan çizgisi anne ve taksi şoförü diğer profesyonel rollerde hizmet veren bulacaksınız sonraki voleybol, lakros veya futbol oyunu yöneldi.
Vergi ve Düzenleyici Raporlama (TRR) iş kolu satış bölgesel başkan yardımcısı olarak Ray, büyüme ve mesleki gelişim fırsatının hızla büyüyen bir satış organizasyonu için temel bir gereklilik olduğuna inanıyor. Rolünde, eğitim ve akıl hocalığı programlarına ve Sovos satış organizasyonunun her üyesi için bireysel gelişim gündemlerini sağlamaya kararlıdır.
Sovos’a katıldığından beri Ray, birkaç farklı satış kuruluşunun entegrasyonunda yer aldı. Ortak dil, süreçler ve öngörülebilir sonuçlar getirmek için birleşik bir Sovos vizyonunu teşvik eder ve her yıl TRR sektöründe, son satın almalar veya pazar odaklı görevlerdeki değişiklikleri karşılamak için kendini yeniden icat eden bir satış ekibine.
Ray, olumlu beklentiler, koçluk ve mentorluk yoluyla satış profesyonellerinin istenen sonuçları elde etme yetkisine sahip olacağına ve kendi kendine dayatılan sınırlamaların kaldırılacağına inanıyor.
Ofiste olmadığında veya evden çalışırken, Ray’i sebze bahçesinde, ızgarasında ya da mutfakta yeni bir şeyler yaratırken bulacaksınız. Ray, organizasyonel liderlik alanında lisans derecesini ve Minnesota’daki Bethel Üniversitesi’nden küresel yönetimde MBA derecesini almıştır.
Çözüm sorumlusu olarak Tim Roden, karmaşık ve sürekli değişen satışlarda gezinmek ve vergi ortamlarında kullanmak için müşterilerle birlikte çalışmaktadır. Kompleksin mantıklı yapmak Tim’i motive eden ve başarılı olmak için dikkat dağıtıcı ortadan kaldırmanız gereken inancına merkezi olan şeydir. Bir şey ne kadar karmaşık olursa, o kadar dikkat dağıtıcı olur.
Tim, Sovos’a katıldığından bu yana bulut için sert bir savunucusu oldu ve birkaç Sovos müşterisinin bu yeni, daha verimli teknolojiye geçmenin işlevsel ve operasyonel avantajlarını gerçekleştirmesine yardımcı oldu.
Tim doğal bir problem çözücüdür ve karmaşık problemleri çözmeye yardımcı olabilecek kişilerle ilişkiler kurma önceliğini verir. Çözümlere yol açan bağlantılar yetiştirmede büyük memnuniyet bulur.
Vergiye odaklanmadığında Tim, Küçükler Ligi’nde beyzbol ve bayrak futbolunda koçluk yapmaktan hoşlanıyor — tipik olarak Sovos donanımında
Tim, iki kritik yaşam becerisinin elde edildiği gururlu bir Wake Forest şap, yoğun vergi kodunun anlaşılmasını kolaylaştırmak için okuma disiplini ve otantik barbekü pişirmeyi eleştirebilme yeteneğidir.
Operasyon şefi olarak Ruth Fornell, Sovos’un İyi İçin Vergi Çözme misyonunu şampiyonluyor ve işletmelerin büyümeye odaklanabileceği ve toplulukların gelişebileceği bir dünyaya doğru inşa ediyor. Bu görevde Ruth, dünya çapındaki satış, talep pazarlama, müşteri operasyonları ve müşteri başarısı organizasyonlarımıza stratejik, operasyonel ve programlı bir yön sağlar. İş söz konusu olduğunda onun felsefesi sıkı çalışmak, sonuçları sürmek ve bunu yaparken eğlenmek.
Uygulamalı bir lider olan Ruth, birincil işlevini kuruluşta üç kritik alan etrafında uyum yaratmak olarak görüyor: en iyi uygulamalar, yetenek ve müşteri odaklı yürütme. Bu strateji, profesyonel hayatında ona iyi hizmet etmiştir ve NCR Corporation’da 20 yılı aşkın bir süredir 600 milyon dolarlık küresel profesyonel hizmet grubunun kurulmasına yardımcı olmak için rehberlik eden bir ilke olmuştur.
Ruth’un kariyeri onun altı kıtada çalışmasına ve üç kez ABD dışında yaşamasına yol açtı. Bu deneyimleri, yerel kültürler ve iş uygulamaları hakkında daha iyi bir anlayış ile küresel organizasyonlara liderlik etmeye hazırlanarak değerlendiriyor. İş yerinde olmadığında, genellikle pişirme ve koşma tutkularını takip ediyor, ki bu da muhtemelen bağlı olduğunu not ediyor.
Kuzey Amerika’nın genel müdürü olarak Erik Gilder, Sovos’un dört stratejik iş kolu boyunca bölge için satış stratejisi ve kriterler belirleyip belirlemekle suçlanıyor. O, arzunun ve bağlılığın gücüne inanan bir insandır. Olumlu bir bakış açısı var, sorumluluk al ve esnek ol ve başarıya ulaşacaksın.
Sovos’a katılmasından bu yana Erik, Sovos’un dört iş kolunda kilit yönetim pozisyonlarında yer almıştır. Liderliğinde satışlar son altı yıldır gelir hedeflerini karşıladı veya aştı.
Daha az olan basit bir iş felsefesiyle yaşıyor. Nede iyi olduğunuzu anladığınızda ve güçlü yanlarınıza odaklanabilirseniz, zihninizi belirlediğiniz her hedefe ulaşabilirsiniz.
Ofiste ya da çevrimiçi olmadığında Erik’i üç çocuğu için birçok spor etkinlikleri ya da antrenmanlardan birinde ya da Superior Gölü boyunca North Shore ormanlarını keşfederken bulacaksınız.
Batı Montana’da küçük bir kasabada büyümek. Erik, küçük bir kasabada yaşayan ile birlikte gelen toplum duygusunu takdir etti. Bu deneyim, Erik’in birbirini kollayan ve her zaman birbirini kollayan güçlü ekipler kurma tutkusunu körükleyen şeydir.
Latin Amerika’nın ürün yönetimi direktörü olarak Billy Kazantzis, büyük bir ekibin gücüne ve doğru kişinin, doğru zamanda, tüm farkı yaratabileceğine inanıyor. Onun iş felsefesi, bir durumun sahipliğini almak ve ne olursa olsun dürüst ve şeffaf olmak üzerine dayanmaktadır.
Billy, Sovos’a katıldığından bu yana şirketin ürün ve hizmet portföyünü birden fazla satın alma, entegrasyon ve pazar sunumları arasında genişletmeye yardımcı oldu. Dinleme gücüne inanan Billy, mümkün olduğunda kendini uzmanlarla çevreler. Yıllar boyunca biriktirdiği bilgi ve tecrübe zenginliği için bunu kabul ediyor.
İş yerinde olmadığında, Billy büyük ihtimalle karısı ve iki oğluyla futbol sahasında ya da futbol izliyor. O büyük bir Liverpool hayranı ve Formula 1 yarışından hoşlanıyor.
Dünyayı gezen Billy, arzulanan sonuçlara ulaşmak için yeni yaklaşımlar denemenin değerine ilk elden şahit olmuştur. İster parlak bir kod dizisi başlatan bir geliştirici, ister gizli bir içeriğe sahip bir şef olsun, yeni bakış açılarına açık olmayı önemli buluyor.
Sovos’ta düzenleyici analiz ve tasarım başkan yardımcısı olarak Chuck Maniace vergi yaşıyor ve nefes alıyor. Onun için 1 numaralı iş, Sovos müşterilerinin oranlar, kurallar ve gereklilikler etraflarındaki değiştikçe tamamen uyumlu kalmasını sağlamaktır.
Chuck 17 yıldan uzun bir süre önce dolaylı bir vergi uzmanı olmak için kaydolduğunda, halkın dikkatini çeken çalışmalarıyla ilgili önyargılı bir fikri yoktu. Bugün Chuck, Wall Street Journal, Forbes ve Bloomberg gibi yayınlarda rutin olarak yer alan saygın bir endüstri sesidir. 2019 ve 2020 yıllarında Muhasebe Bugünün En Etkili 100 kişi arasında yer aldı.
Chuck, Sovos örgütü içinde kariyer ilerlemesini kolaylaştırmak ve daha geniş Sovos topluluğunda düzenleyici anlayışın artırılması için uzmanlığını, bilgeliğini ve anlayışını paylaşmak için zaman ayırmaya öncelik verir.
Hevesli bir gezgin ve zanaat bira meraklısı olan Chuck, dünyanın dört bir yanındaki Sovos ofislerini ziyaret etmekten ve yerel bira fabrikalarını örneklemekten başka bir şey yapmıyor.