KDV EMEA ürün yönetimi başkan yardımcısı olarak Ayhan, SAP’ye vurgu yaparak kendi bölgesinde ürün ve çözüm stratejilerine öncülük etmektedir. Küresel katma değer vergisi ortamının sürekli değişimlerini karşılamak için ürün vizyonunu doğru zamanda gerçeğe dönüştüren büyük bir vergi uzmanından oluşan bir ekip yönetiyor.

Ayhan, 2019’da Sovos tarafından satın alınan Foriba’da teknoloji şefi olarak görev yaptı. Burada ürün, proje ve destek kuruluşlarından 150’den fazla kişiden oluşan bir ekibe liderlik etti. Foriba’da, ürün stratejisi müşteriler tarafından yönetildiğinde ve uzmanlar tarafından tasarlandığında en iyi sonuçların ortaya çıktığı bir yönetim felsefesini geliştirdi. Takımlarını, müşteriyi dinlemenin ve yeniliğin belkemiği olarak ihtiyaçlarını anlamanın önemini etkilemeye devam ediyor.

Özünde bir sorun çözücü olan Ayhan, İstanbul Teknik Üniversitesi’nden nükleer fizik alanında lisans eğitimini sürdürmesi sırasında elde edilen alışılmadık yöntemlerle karmaşık problemleri çözme yeteneğini destekliyor.

Çalışmanın dışında Ayhan, zamanını yelken, bisiklet sürerek ve vinil plak koleksiyonunu audiophiles’e dönüştürerek geçiriyor.

Daha fazla bilgi için bkz. Ayhan’ın LinkedIn profili .

Herhangi bir resmi açıklamanın yapılmadığı son birkaç ayda, Hintli yetkililerin zorunlu e-Fatura kapsamı genişletilmesi yönünde bir karar verip vermeyeceği hakkında çok fazla spekülasyon yapıldı. Hindistan’daki orta ölçekli şirketlerle KOBİ’leri kapsayan segmentin böyle bir değişikliğe hazır olmadığına dair endişelerini dile getirenler olsa da, aralarında hükumet yetkililerinin de yer aldığı otoriteler, kapsam genişlemesinin plan doğrultusunda ilerleyeceğine dair mesajlarını yineledi.

8 Mart 2021 tarihinde Dolaylı Vergiler ve Gümrükler Merkezi Yürütme Kurulu (CBIC), e-Fatura için zorunluluk eşiğini 1 milyar INR’den 500 milyon INR’ye düşüren bir Bildiri yayınladı. Yayınlanan bildiri doğrultusunda şu anda kapsam dahilinde olan vergi mükelleflerinin, en geç 1 Nisan 2021 tarihine kadar Sürekli İşlem Kontrolü (CTC) faturalama kurallarına uyumluluğu sağlaması gerekiyor.

Her ne kadar API Sandbox test ortamı hazırlık yapmaları amacıyla vergi mükelleflerinin erişimine halihazırda sunulmuş olsa da, resmi Bildirinin geç yayınlanması kapsam dahilinde olan vergi mükelleflerine uyumluluk sağlamaları için çok kısa bir zaman dilimi bırakıyor.

Hindistan CTC faturalama sistemi

Hindistan’daki e-fatura sistemine göre vergi mükelleflerinin, yasal faturalarını muhataplarına iletmeden önce fatura verilerini Fatura Kayıt Portalı’na (IRP) JSON formatında iletmeleri gerekiyor.

JSON dosyasının IRP’ye iletilmesinin ardından, IRP belirli kontroller ve işletme doğrulamaları gerçekleştiriyor. Herhangi bir hata olmadan doğrulama sürecinin tamamlanması ile birlikte IRP, fatura için bir referans numarası (IRN) oluşturuyor, bu numarayı JSON dosyasına ekliyor, ardından JSON’u imzalayıp kaydını gerçekleştiriyor.

Ayrıca IRP, QR kodu da oluşturulmuşsa, faturanın PDF veya kağıt sürümünde yer alması gereken bu QR kodu verilerini de üretiyor. Bu QR kodu verileri kullanılarak QR kodunun grafik bir gösterimi oluşturulabiliyor. Vergi mükellefleri, faturalarını JSON veya PDF formatlarının yanı sıra kağıt formatında da iletebiliyorlar.

Harekete Geçin

Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura ve vergi zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir.

Hindistan’ın yeni e-Fatura sistemi Ekim 2020’de yayınlandı ve aşamalı olarak kullanıma sunuldu. 5 milyar INR ve üzerinde yer alan vergi mükelleflerini kapsayan ilk aşamanın Ekim 2020’de başlamasının ardından, 1 milyar INR ve üzerinde yer alan vergi mükelleflerini kapsayan ikinci aşama ile Ocak 2021’de devam etti.

Hindistanlı yetkililer, ülke çapında bir e-fatura çözümüne yönelik taleplerini ve e-fatura kapsamını kademeli olarak genişletme yönündeki planlarını sürekli olarak dile getirdiler. Bu nedenle, vergi mükelleflerinin yürütülen ilk iki aşamada gönüllü olarak e-fatura uygulamasına geçmelerine izin verilmemesi ve bunun yerine, yetkililer tarafından içinde bulundukları pazar diliminin teste hazır olduğu yönündeki onayını beklemek zorunda kalmaları ise ilginçtir.

Maliye Bakanı tarafından 1 Nisan 2021’e kadar Hindistan’daki tüm vergi mükelleflerinin e-faturaya erişebileceği daha öncesinde duyurulsa da, yapılan duyuruda hedefin Nisan 2021’den itibaren e-Faturanın bir zorunluluk haline getirilmesi mi yoksa sadece gönüllü olarak benimsenmesine izin verilmesi mi olduğu net bir şekilde anlaşılmamıştı.

e-Fatura’daki Son Gelişmeler

E-Fatura API Sandbox portalı, teknik testlerin gerçekleştirilmesi amacıyla cirosu 500 milyon INR ile 1 milyar INR arasında olan vergi mükellefleri için uygulamaya alındı. Önceki uygulamalara bakıldığında, yaşanan bu gelişme, yaklaşmakta olan bir zorunluluğun göstergesi olarak yorumlanabilir.

API Sandbox portalı üzerinden daha öncesinde, 1 milyar INR ile 5 milyar INR arasında yer alan vergi mükelleflerinin test amacıyla uygulamaya alındığı duyurulmuştu. Kısa süre sonra ise bu gelişmeyi, söz konusu vergi mükellefleri için e-Faturayı Ocak 2021’den itibaren zorunlu hale getiren bir bildirim izlemişti. Bu nedenle, Hindistan hükümetinin yakın zamanda cirosu 500 milyon INR ve üzerinde olan vergi mükellefleri için de e-Faturayı zorunlu hale getiren bir bildirim yayınlaması bekleniyor.

Zaman Çizelgesi

Konu ile ilgili olarak zaman çizelgesi veya zorunluluk hakkında yetkililerden henüz resmi bir beyan gelmese de, birçok paydaş, bir sonraki dilimde yer alan vergi mükellefleri için yeni e-Fatura sürecine uymanın zorunlu olacağı tarihin 1 Nisan 2021 olmasını bekliyor. Önceki duyurular göz önüne alındığında, durum kimse için şaşırtıcı değil. Ancak yine de bu, vergi mükelleflerinin uyum sağlamaları için çok kısıtlı süreleri olacağı anlamına geliyor.

Harekete Geçin

Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura ve vergi zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir.

Macaristan Ulusal Vergi ve Gümrük Dairesi (NTCA) şu sıralar oldukça meşgul. Bu günlerde bu kamu kurumu gerçek zamanlı fatura verileri raporlama sistemi için sürüm 2.0’dan sürüm 3.0’a geçiş sürecini yönetmeye çalışıyor.

Bu yeni sürüm, 1 Nisan 2021 tarihinden itibaren ülkedeki tüm vergi mükellefleri için zorunlu olacak. İşletmeler, bazı isteğe bağlı değişiklikleri kullanmayı tercih ederse yeni sürümle kullanıma açılacak olan sistem iyileştirmesi işletmeler için raporlama sürecini önemli ölçüde kolaylaştıracak.

Sistemdeki önemli geliştirmeler arasında vergi mükelleflerinin tüm fatura veri içeriğinin bulunduğu elektronik bir fatura göndererek raporlama zorunluluğunu yerine getirmesini sağlayan raporlama şeması yer alıyor. İsteğe bağlı bir özellik olan bu e-fatura işlevi sadece işletmeden işletmeye yapılan işlemlerde kullanılabilecek.

“Müşteri rızası” zorunluluğunun karşılanması

Bu gelişme özellikle Macaristan’daki birçok büyük kuruluş için faydalı bir hamle olsa da bu değişikliğin AB yasasıyla nasıl uyumlu hale getirileceği konusunda akıllarda soru işaretleri ortaya çıkıyor.

AB KDV Direktifi’ne ve Macaristan KDV Yasası’nda aktarılan hükümlere göre e-fatura alışverişi için faturayı alacak tarafın rızasına ihtiyaç duyuluyor. Başka bir deyişle bir tedarikçi, alıcıyı kağıt fatura yerine e-fatura kabul etmeye zorlayamıyor.

Birkaç yıl önce gerçekleştirilen İtalyan e-fatura reformun aksine Macaristan’ın e-fatura yönünde attığı adım zorunlu değil ve alıcılar e-fatura kabul etmemeyi tercih edebiliyor. NTCA’nın görüşüne göre e-fatura kabul etmeyi tercih edenler için taraflar arasında önceden yazılı anlaşma yapılarak veya zımnen (ör. faturanın ödenmesiyle) rıza verilebilir.

Gelen e-faturaları görme işlevi

E-faturaya izin veren müşteriler sistemde kendi vergi numaralarına kayıtlı bulunan ve tedarikçileri tarafından vergi dairesinin çevrimiçi sistemi üzerinden düzenlenen faturalara erişebilecek. Faturayı indirmek içinse müşterilerin taleplerinde fatura numarasını sağlaması gerekiyor. Bu durumda NTCA, düzenlenen faturayı ve fatura düzenleme aşamasında atanan hash kodunu içeren bir yanıt sağlayacak.

Müşterinin e-faturadaki vergi numarası doğru değilse müşteri, elektronik faturayı sistemden indiremeyecek.

Yeni süreçte doğruluk ve güvenilirlik nasıl sağlanacak

Faturalandırma sürecinde elektronik fatura belgesi satıcının tarafında oluşturuluyor. Satıcının sistemi, vergi dairesinin resmi standardında belirtilen hash algoritmalarından birini kullanarak dosya için bir hash kodu oluşturuyor.

Satıcı tarafında düzenlenen elektronik faturanın ve satıcının müşteri tarafına ilettiği elektronik faturanın, faturalandırma sürecinde oluşturulan hash kodu ile birlikte saklanması gerekiyor. Bu süreç, yasada bahsi geçen yöntemlere alternatif önlemler olarak doğruluk ve güvenilirlik gereksinimlerini karşılamak için kullanılabilir. Yasada ise nitelikli elektronik imzalar ve anlaşmaya bağlı elektronik veri değişimi (EDI) yöntemlerinden bahsediliyor.

E-faturalı gelecek

Bu yeni girişimle Macaristan Hükumeti faturalandırmanın dijitalleştirilmesi yolunda önemli bir adım atmış oldu. Yetki alanlarındaki vergi mükelleflerinin işlemleri üzerinde daha fazla kontrol ve bilgi edinme ihtiyacını yansıtan bu adım, hükumetin kağıt faturaların geçerliliğini azaltma konusundaki kararlılığını da gösteriyor. Doğal akışa göre bir sonraki adım, İtalyanlardan ilham alınarak uygulanacak zorunlu bir Sürekli İşlem Denetimi (CTC) modelinin benimsenmesi olabilir. Ancak böyle bir hamle için AB kurumlarının onayına ihtiyaç olacaktır.

Harekete Geçin

Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir.

EMEA bölgesinin satış başkan yardımcısı olarak Marc Hobell, ürün hatlarında satış ve büyüme stratejileri yürütmektedir. Müşteriler ve ortaklar için ilk seferde, her seferinde doğru şeyi yapmaya inanan bir kişidir. Marc takımlarını sık sık etkilediği için yapılması gerekenler üzerine odaklanın ve popüler olanı değil, doğru olanı yapın.

Marc’ın liderliğinde EMEA ticari ekipleri organik büyüme ve satın alma entegrasyonu ile sürekli olarak genişlemiştir.

Marc kariyerine özel sektöre girmeden önce Kraliyet Donanması’nda başladı ve burada hükümet departmanları ve küresel ticari işletmeler ile birçok farklı dijital dönüşüm projesine öncülük etti.

Ofiste olmadığında, Marc onun iki, yirmi şey çocuk ve golf ile vakit geçirirken bulunabilir. İki labradoodle’un son evlat edinilmesi de kıyıda daha fazla gün ve orman yürüyüşleri sıklaştığı anlamına geliyor.

Daha fazla bilgi için bkz. Marc’ın LinkedIn profili .

Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB), Temmuz 2020 tarihinde mevcut e-belge regülasyonlarında yapılan çeşitli değişiklikleri içeren bir Tebliğ Taslağı yayımladı. Bu Taslak Tebliğ´de öngörülen gelişmeler bazı farklılıklar ile 9 Şubat 2021’de 509 no´lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nde değişiklik yapılmasına dair Tebliğ olarak yürürlüğe girdi.

Gerçekleştirilen değişikliklerin son versiyonlarını tüm detayları ile inceledik.

Sağlık hizmetleri sağlayıcılarına e-fatura ve e-arşiv fatura zorunluluğu

E-fatura ve e-arşiv faturalarının düzenlemesi, sağlık hizmetleri sağlayan kurumlar için (eczaneler, hastaneler, tıbbi ürün tedarikçileri, gözlükçüler, laboratuvarlar, vb.) zorunlu hale gelecek. Bu yükümlülüğün zorunlu olarak uygulanması için son tarih ise 1 Temmuz 2021.

E-Arşiv faturaları özel bir entegratör kullanılarak düzenlenebilecek

Tutarı 5.000/30.000 TL’nin üzerinde olan faturaların GİB portalı kullanılarak e-arşiv faturası olarak düzenlenmesi zaten zorunlu hale getirilmişti. Yapılan son değişiklikler ile birlikte, vergi mükellefleri e-arşiv faturalarını artık özel bir entegratör kullanarak düzenleyebilecek.

E-Adisyon düzenlenmesi zorunluluğu

Taslak Tebliğ ile birlikte e-adisyon adlı yeni bir elektronik belge türü tanıtılmıştı. Bu belge, adisyonların eskiden kâğıt olarak düzenlendiği masada servis yapan işletmeler için (restoran, bar ve kafeler gibi) zorunlu bir belgedir. Cirolarına bağlı olarak, bu tür işletmeler için e-adisyon artık zorunlu hale geldi. Belge ile ilgili eşik sınırı ve zaman çizelgeleri ise ileri bir tarihte GİB tarafından ilan edilecek.

E-Döviz alım satım belgesinin (E-Dasb) kapsamı genişletildi

Tebliğ Taslağında öngörülmemesine rağmen, son Tebliğ ile e-dasb’ın kapsamına ilişkin bir başka gelişme tanıtıldı. Teknik koşulların henüz yayımlanmaması nedeniyle bu e-belge türüne dair hala bazı boşluklar olsa da bankaların e-dasb’ın mevcut kapsamına dahil olduğu ve belgenin henüz zorunlu hale gelmediği açıkça görülmektedir.

GİB uyarınca vergi mükelleflerinin re’sen kaydı

Vergi mükellefleri, kendileri için zorunlu olan e-belgeler için GİB sistemine kayıtlı değilse; GİB, zorunlu belge uygulamaları nedeniyle vergi mükellefleri için kullanıcı hesapları oluşturacak.

İptal/itiraz, ihtar ve ihbar bildirimleri elektronik ortamda yapılabiliyor

Vergi mükelleflerinin, e-belgelere ilişkin iptal/itiraz veya ihbar işlemleri her zaman elektronik ortamda gerçekleştirilemiyordu. Bunun yerine, genellikle bu işlemler GİB sisteminde olmayan tedarikçiye noter tasdikli bir belge iletilmesi ile yürütülüyordu. GİB, uçtan uca bir elektronik sürece sahip olmak için bu uygulamayı değiştirmeye karar verdi; uygulama kullanıma sunulduğunda, bu faaliyetlerin e-belgeler için elektronik olarak gerçekleştirilmesi mümkün olacak.

Türkiye oldukça iddialı bir dijital dönüşüm planına sahip. Yetkililer de her çeyrekte yeni kurallar koyarak hedeflere emin adımlarla ilerleme konusunda tereddüt etmiyor. Böylesine zorlu bir regülasyon ortamında ilgili kurallara uyumlu kalabilmek için vergi mükellefleri, en güncel değişikliklerden haberdar olmak adına yeterli zaman ve kaynak ayırmalıdır.

Harekete Geçin

E-dönüşüm uygulamarındaki son güncellemelere ve vergi mükelleflerinin dikkat etmeleri gereken kurallara yönelik detaylı bilgi almak için webinarımızın kaydını izleyebilirsiniz: E-Dönüşüm: 2021 Neler Getirecek?

Katma değer vergisinin (KDV) temel prensibi, hükumetin ekonomik zincirin her aşamasında katma değerin bir yüzdesini alması şeklinde tanımlanabilir. Bu durumun son aşaması da, bir bireyin mal veya hizmetleri tüketmesiyle gerçekleşir. Son müşteri dahil olmak üzere zincirde yer alan herkes KDV’yi öderken, sadece işletmeler girdi vergilerini kendi hesaplarından düşebilir. Bu sebeple, faturalardan kaynaklı KDV zorunlulukları genellikle sadece işletmeler arasında geçerlidir.

Birçok hükumet, şirketlerin hükumete borçlu olduğu “dolaylı” vergileri belirlerken öncelikli olarak faturaları kullanır. Neredeyse dünyanın tüm ticaret yapan ülkelerinde açık ara en önemli dolaylı vergi, KDV’dir. Kamu gelirinin yaklaşık olarak %30’undan fazlasına katkısı vardır. Bir vergilendirme yöntemi olan KDV, özel şirketleri vergi tahsildarı haline getirir. Verginin değerlendirilmesi oldukça önemlidir. Bu nedenle, bu vergiler bazen “öz değerlendirme vergileri” olarak da tanımlanır.

KDV Açığı

KDV; satış, satın alma ve ticari faaliyetlerinin bir parçası olarak kamu hukuku yükümlülüklerini yerine getiren şirketlere bağlıdır. KDV’nin işlenme ve raporlanması için şirketlere bağlı olma durumu, vergi dairelerinin ticari işlemleri denetlemesini veya farklı yollarla kontrol etmesini zorunlu hale getiriyor. Ancak bu tarz denetimlere rağmen, dolandırıcılık ve yasaya aykırı hareketler sebebiyle çoğu zaman hükumet gerekenden daha az KDV tahsil ediyor. Öngörülen KDV geliri ile tahsil edilen tutar arasındaki fark genellikle KDV açığı olarak nitelendirilir.

Avrupa Komisyonu ‘nun yayınladığı son rapor, Avrupa’da KDV açığının her yıl yaklaşık 140 milyar Euro olduğunu belirtiyor. Bu tutar, AB genelinde tahsil edilmesi öngörülen KDV’nin %11’i oranında bir kayba denk geliyor. Dünya genelinde ödenmesi gereken KDV’yi hesaplıyoruz, ancak hükumetler bu tutarı hatalar ve dolandırıcılık sebebiyle tahsil edemiyor. Dolayısıyla, bahsi geçen tutar yarım trilyon Euro’ya kadar çıkabiliyor. Bu durumun, Norveç, Avusturya veya Nijerya gibi ülkelerin GSYİH’siyle karşılaştırılması mümkün.

KDV açığı, dünya genelinde toplanması gereken KDV’nin yaklaşık %15-30’unu oluşturuyor. Ayrıca rakamlar yalnızca gerçek, kayıtlı ticari faaliyetleri kapsıyor. Eğer kayıt dışı ticari faaliyetlerden kaybedilen vergi geliri eklenirse, tutar kesinlikle çok daha yüksek oluyor.

Hükumetler, KDV zorunluluklarını uygulamak, ekonomik verilerle ilgili daha önce rastlanmamış yaklaşımları edinmek ve gelir açıklarını kapatmak için yeni ve kompleks politikaları yürürlüğe koyuyor. Vergi daireleri, KDV açığını kapatmak konusunda kararlı ve alacaklarını toplamak için ellerindeki tüm araçları kullanacaklar. Bu durum, özellikle hükumetlerin ciddi bütçe kesintileriyle karşılaşacağı öngörülen COVID-19 sonrasında kendini gösterecek.

KDV zorunluluklarına uymamanın bedeli

Ülkeler KDV açığını kapatmak için, vergi dairelerini KDV gerekliliklerine uymaya zorluyor ve düzensizlikler için farklı yasal sonuçlar uyguluyor. KDV zorunluluklarına uyulmazsa olağanüstü sonuçlar ile karşılaşılabilir. Bu nedenle çoğu şirket, aşağıda belirtilen risklerden kaçınmak için KDV uyumluluklarını hızlı ve kolay bir şekilde ispat etmek ister:

Dünya genelinde vergi dairelerince belirlenen zorunluluklar arttığında, işletmelerin karşılaştıkları uyumluluk zorluklarının farkında olmaları ve ileride olacaklara hazırlıklı olmaları gerektiği ortadadır.

Harekete Geçin

KDV mevzuatına kapsamlı bir bakış için İngilizce olarak düzenlenen Trend Rehberini İndirin.

Sovos için ürün geliştirme başkan yardımcısı olarak Martin, yenilikçi ürün ve çözümlerin bir sonraki dalgasının önünü açmaya yardımcı oluyor. Yazılım geliştirme konusunda tutkulu ve DevOps kültürü için bir savunucudur. Rolüne sürekli bir iyileştirme zihniyeti ile yaklaşırken, yaratıcılığın sadece kişinin hayal gücüne bağlı olduğuna inanıyor.

Martin, 20 yılı aşkın ürün geliştirme ve teknoloji deneyimine sahiptir. Sovos’a katılmadan önce, Sovos tarafından 2018 yılında satın alınan elektronik faturalandırma için tasarlanmış bulut tabanlı uyumluluk hizmetleri sağlayıcısı TrustWeaver’ı kurdu. TrustWeaver Martin, mühendislik, teknik operasyon, 7/24 entegrasyon, destek ve dahili IT ekiplerinden sorumlu idi.

Uygulamalı bir lider, kariyerlerinin başında olanlara akıl hocalığı yapmaktan hoşlanır. Onun en iyi tavsiyesi, yaptığınız şeye inanç ve güçlü bir inanç sahibi olmak ve ulaşılabilir ve ölçülebilir hedefler belirlemektir ve başarıyı bulacaksınız.

Ofiste olmadığında, Martin büyük ihtimalle ailesiyle vakit geçiriyor. İsveç’teki Uppsala Üniversitesi’nden bilgisayar bilimleri alanında yüksek lisans derecesine sahiptir.

Daha fazla bilgi için Martin’in LinkedIn profilinebakın.

Ülkede e-Faktur olarak bilinen e-fatura, Endonezya vergi idaresinin vergi denetimi alanında dönüm noktası olan bir reformuydu. 2014 yılında tanıtılan e-Faktur, Temmuz 2016’da ulusal çapta yürürlüğe girdi.

Endonezya daha önce vergi kontrol sisteminde, büyük bir vergi açığına ve toplam Endonezya KDV geliri üzerinde olumsuz bir etkiye neden olan sahte faturalar nedeniyle birçok zorlukla karşılaştı. Endonezya, bu sorunu çözmek için, kesilen tüm faturaların müşteriye gönderilmeden önce vergi dairesinin onayından geçtiği bir e-fatura denetim sistemini yürürlüğe koydu.

E-fatura akışına ayrıntılı bir bakış

Vergi Genel Müdürlüğü (DGT), e-fatura düzenlemek için istemci masaüstü uygulamaları, web tabanlı uygulamalar ve ana bilgisayarlar arası paylaşım yapan uygulamalar dahil olmak üzere farklı yöntemleri hayata geçirdi.

Ancak, şirketlerin e-faturayı kullanmaya başlamadan önce birkaç adımı tamamlaması gerekiyor. Bunlardan ilki, dijital imza oluşturmak için vergi mükellefinin kimliğini içeren bir elektronik sertifikaya sahip olma zorunluluğu. Elektronik sertifikalar, düzenlendikleri tarihten itibaren iki yıl geçerlidir. Vergi mükelleflerinin ayrıca, faturalarda bulunması gereken elektronik vergi faturası seri numaralarını (NSFP) talep etmek için bir etkinleştirme kodu ve şifre almaları gerekiyor. Bu kod ve şifreyi, e-Nofa olarak bilinen uygulamaya erişim sağlayarak alabilirler.

Bahsedilen gerekli aşamaları tamamladıktan sonra mükellefin, faturaların bir QR koduna sahip olması ve çevrimiçi olarak DGT onayını alabilmesi için e-Faktur sistemindeki tüm vergi faturalarını düzenlemesi gerekiyor. Tedarikçi, faturayı ancak fatura onaylandıktan sonra müşteriye gönderebilir. Bu işlemin ardından mükelleflerin e-Faktur uygulamalarını, genellikle aylık olarak sunulan periyodik KDV iadelerini (SPT) düzenlemek için kullanmaları gerekiyor.

Alıcı kısmında, alıcının aldığı e-Faktur’un, e-Faktur uygulamasında KDV girişi özelliği ile veya e-Faktur üzerinde yazılı olan QR kodu taranarak onaylanması gerekiyor.

Sürekli İşlem Denetimleri (CTC) Sistemi gelişiyor

DGT, 1 Ekim 2020’de yeni e-Faktur 3.0 sürümünü piyasaya sürdü. Bu uygulamada, kullanıma hazır girdi vergileri ve KDV dönemi için kullanıma hazır vergi iadesi dahil birçok yeni özellik bulunuyor.

Bu gelişme, vergi dairelerinin vergi düzenlemelerini daha iyi anlaması ve vergi açıklarını kapatması için e-fatura denetim uygulamasını ilk olarak yürürlüğe koyan Şili ve İtalya gibi ülkelerin örnekleriyle aynı yönde ilerliyor. Vergi mükelleflerinin KDV tutarlarını periyodik olarak bildirmesi yerine, dolaylı vergilerin uygulandığı tüm ülkelerde norm olduğu gibi, vergi daireleri vergi iadelerini kullanıma hazırlamak için gerçek zamanlı raporlanan verileri kullanabilir.

Diğer bir deyişle, vergi dairesi, vergi mükellefleri tarafından toplu olarak bildirilen verileri baz almayı bırakır; bunun yerine raporları vergi mükelleflerine iletir. Diğer ülkelerdeki önceki denetleme uygulamaları Endonezya için ilham kaynağı olabilirse, Endonezya CTC sisteminin kullanıma hazır KDV iadeleri ile sınırlı kalmayacağını, toplanan verilerden yararlanarak hem vergi mükelleflerine hem de mali idareye fayda sağlamak için gelişmeye ve ilerlemeye devam edeceğini söylemekte bir sakınca yok.

Harekete Geçin

Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir.

21 Ocak 2021 itibarıyla, Çin’deki e-fatura pilot programı genişletildi.

Aralık ayında, Çin Devleti Vergi İdaresi (STA), Çin’de faaliyet gösteren belirli vergi mükelleflerinin gönüllü olarak KDV’ye özel elektronik faturalar düzenlemesine olanak tanıyan pilot programın kapsamının genişletildiğini duyurdu. Bu e-faturalar, KDV girdi talebinde bulunmak için, yani B2B işlemlerinde kullanılabiliyor; oysa KDV faturaları genellikle B2C işlemleri için kullanılır.

Pilot proje Eylül 2020’de başladı. Ningbo, Shijiazhuang ve Hangzhou’da bulunan bazı vergiye tabi kişilerin elektronik olarak KDV özel faturaları düzenlemesini sağladı.

21 Aralık 2020’den bu yana, e-fatura girişimine Tianjin, Hebei, Şangay, Jiangsu, Zhejiang, Anhui, Guangdong, Chongqing, Sichuan, Ningbo ve Şenzen dahil olmak üzere 11 bölgede bulunan yeni vergi mükellefleri eklendi.

21 Ocak 2021’den itibaren, yeni vergi mükelleflerine e-fatura genişletme planıyla birlike 25 bölge daha eklendi: Pekin, Shanxi, İç Moğolistan, Liaoning, Jilin, Heilongjiang, Fujian, Jiangxi, Shandong, Henan, Hubei, Hunan, Guangxi, Hainan, Guizhou, Yunnan, Tibet, Shaanxi, Gansu, Qinghai, Ningxia, Xinjiang, Dalian, Xiamen ve Qingdao.

Yeni girişim ülke çapında kabul edildi

STA’nın duyurusuna göre, pilot programa dahil bölgelerdeki vergi mükellefleri, bu yetki alanlarında belirlenen koşullar altında özel elektronik KDV faturaları düzenleme hakkına sahip oldu.

Özel e-fatura, bu bölgelerde yeni kayıt yaptıran mükellefler için isteğe bağlı olacakken, alıcılar herhangi bir bölgede olabilecek. Bu nedenle, belirlenmiş bölgelerde bulunan vergiye tabi kişiler, müşterileri Çin’in neresinde olursa olsun gönüllü olarak özel e-fatura düzenleyebilecekler.

Fatura alıcısı kağıt fatura tercih ederse, düzenleyen taraf bu talebe uymalı ve bu tür faturalar için ilgili gereklilikler doğrultusunda özel bir kağıt fatura düzenlemelidir.

Yerel İdare, KDV faturalarına ilk kez başvuran yeni vergi mükellefleri için fatura türlerinin doğrulanması ile ilgilenecek. Her ilin vergi daireleri, özel elektronik KDV faturaları da dahil olmak üzere, yeni vergi mükelleflerinin ilk kez kullanabilecekleri KDV faturalarının kriterlerini belirleyebilir.

Elektronik İmza

E-fatura reformunun gerekliliklerini karşılaması için, özel e-faturada orijinal fatura damgası yerine elektronik imza olmalıdır. Bu gereklilik, elektronik imzaların elle yazılmış bir imza veya mühürle eşit kanuni geçerliliğe sahip olduğunu kabul eden Çin Elektronik İmza Yasası ile uyumludur.

Elektronik fatura doğrulaması

STA, vergi mükelleflerinin özel elektronik faturaları kontrol etmesine ve elektronik imzayı doğrulamasına olanak tanıyan kapsamlı KDV faturaları hizmet platformunu optimize etti ve bir üst seviyeye taşıdı.

Alıcı, düzenlediği özel e-faturayı kaybetmesi veya zarar görmesi durumunda fatura kodu, fatura numarası, düzenlenme tarihi ve vergi hariç fatura tutarını belirterek ulusal KDV fatura doğrulama platformu üzerinden doğruladıktan sonra faturayı kaydedebilecek.

Elektronik faturaların değiştirilmesi

Satış iadesi, faturada bir hata, vergilendirilebilir hizmetlerin askıya alınması veya satış indirimi olması durumunda, düzenlenen e-faturada değişiklik yapılabilir. Bunu yapmak için, vergi mükellefinin, yerel vergi dairesi tarafından belirlenen tüm şartlara ve geçerli regülasyonlara uygun, kırmızıyla işaretlenen özel fatura olarak bilinen bir alacak dekontu düzenlemesi gerekecek.

Çin’de e-fatura konusunda sırada ne var?

E-fatura pilot programı genişledikçe Çin’de e-fatura işlemlerinde tam ölçekli olmaya gittikçe yaklaşıyoruz. Çin Hükumeti, özel elektronik faturanın hızlı ve kolay bir şekilde düzenlenmesi, her iki taraf için işlemlerin çözümünü hızlandırması, ödeme döngüsünü kısaltması ve maliyetleri düşürmesi yönünden sağladığı faydaları kabul ediyor.

Aynı zamanda, özel e-faturaların tanıtımı, işletmeler için elektronik finansal muhasebenin daha da yaygınlaşmasına yardımcı olur. Tüm ekonominin ve toplumun dijital yapısını olumlu yönde destekler. İsteğe bağlı e-faturanın yeterince yaygın bir şekilde kullanıma sunulmasının ardından, küresel ticaret için fayda sağlayan zorunlu bir yapıya dönüştürülmesi oldukça muhtemeldir.

Harekete Geçin

Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir.

Mali verilerin gerçek zamanlı olarak toplanması, kamu maliyesinin temel karar alma mekanizmalarından biri hâline geliyor. İşlem verileri, iş dünyasına dair genel tabloya tam zamanlı ve güvenilir bir yaklaşımla bakılabilmesini sağlar. Hükumetlerin karar alma sürecinde analitik verilere güvenmesine olanak tanır.

Bu durum, birçok hükumetin, vergi mükelleflerinin işlem verilerini gerçek/gerçeğe yakın zamanlı olarak devlet hizmetlerine iletmelerini gerektiren Sürekli İşlem Denetimi (CTC) sistemlerini benimsemelerine neden oldu. Güney Kore, bir CTC sistemini değerlendiren ilk ülkelerden biriydi. 2011’in başlarında belirli vergi mükelleflerinin e-fatura verilerinin hükumete raporlanması zorunlu kılındı.

Zorunluluğun kapsamı genişletildi

İlk uygulamadan sonraki yıl, Güney Koreli yetkililerin yetki kapsamını genişletmesiyle e-fatura sistemi daha çok vergi mükellefi için zorunlu hale geldi. 2014 yılında CTC yetkilerinin kapsamında, ilgili kapsamın günümüzdeki seviyeye ulaşmasını sağlayan başka bir genişletme yapıldı.

Mevcut sistem, tüzel olan herhangi bir işletmenin veya bir önceki vergi yılı için toplam arz değeri 300.000.000 KRW veya daha fazla olan bir kişinin, KDV’ye tabi mal veya hizmetlerin alıcısına bir e-fatura düzenlemesini ve fatura verilerinin hükumete raporlanmasını zorunlu kılıyor.

Güney Kore e-fatura sistemi, alıcıya bir e-fatura düzenlenmesini ve düzenlendiği tarihten itibaren bir gün içinde bu fatura verilerinin devlet portalına raporlanmasını zorunlu kılıyor. E-faturalar gönderilmeden önce, tedarikçilerin bunları bir PKI elektronik imzasıyla dijital olarak imzalaması gerekiyor. E-faturalar, Ulusal Vergi Dairesi (NTS) Portalına XML formatında rapor ediliyor. Gerçeğe yakın zamanlı raporlama süresi sınırı nedeniyle, Güney Kore e-fatura sistemi CTC kategorisinde bulunuyor.

Güney Kore en başından beri kapsamlı bir e-fatura sistemini uygulamaya koydu. Sonuç olarak, gerekliliklerde veya uygulamalarda önemli bir değişiklikle karşılaşılmadı. Bu durum, Güney Kore’deki vergi mükelleflerine, sürekli değişikliklerin olduğu diğer CTC yargı bölgeleri ile karşılaştırıldığında büyük bir rahatlık sağlıyor.

Vergi mükelleflerine sağladığı faydaların yanı sıra, düzenleyici değişikliklerin uygulamaya konma maliyetleri önemli miktarlarda olabileceğinden, üzerinde düşünülmüş bir CTC sisteminin devlet için de daha az külfetli olmasını sağlıyor.

Giderek daha fazla sayıda hükumet CTC rejimlerini benimsemeyi düşünüyor. Hükumetler, hem hükumet hem de vergi mükellefleri açısından olumlu sonuçlanan bu yaklaşım için Güney Kore’yi bir başarı hikayesi olarak görmeli.

Harekete Geçin

Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir.

Dijitalleşmenin her geçen gün artması şirketlerin farklı gelişim alanlarına yönelmelerini sağlıyor. Verimlilik ise şirketlerin geliştirmek istediği konuların başında yer alıyor. Dijital dönüşüm sayesinde verimliliği artırmak isteyen şirketler gelişen vergi teknolojilerini iş süreçlerine dahil ederek kaynaklarını daha etkin kullanıyor.

Verimliliğin Artması Şirketlere Ne Gibi Kazanımlar Sağlıyor?

Şirketlerin temel faaliyetlerini yerine getirirken kalitenin artırılması ve sürdürülebilirliğin sağlanması için verimlilik hayati öneme sahip. Üretkenliğin artması, süreçlerin hızlanması ve insan kaynağının etkin kullanımı için verimliliğin artırılması çok önemlidir.

Dijital dönüşümle birlikte gelişen vergi teknolojileri şirketlerin 3 temel konuda verimliliklerini artırmalarını sağlıyor.

E-Belge Kullanımının Şirketlerin Verimliliğine Etkisi

Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) 19 Ekim 2019 tarihinde yayımladığı Genel Tebliğ ile e-dönüşüm uygulamalarının kapsamını genişletirken 2020 yılı Türkiye için e-belge kullanımlarının arttığı bir yıl oldu. Zorunlu geçişlerin yanında gönüllü olarak da e-belge kullanımına geçen birçok şirket var.

Verimlilik açısından şirketlere önemli avantajlar sağlayan e-belgeler ve bu dijital dönüşümün şirketlere getirdiği faydalar şu şekildedir:

E-Fatura

E-Arşiv Fatura

E-İrsaliye

E-Defter

Diğer E-Belgeler

E-serbest meslek makbuzu ve e-müstahsil makbuzu gibi zorunluluk kapsamında yer alan e-belgelerin yanında, kullanımı zorunlu olmasa da önümüzdeki yıllarda kullanım alanı artabilecek, e-gider pusulası, e-bilet, e-sigorta komisyon gider belgesi, e-sigorta poliçesi, e-döviz alım satım belgesi ve e-dekont gibi e-belgeler, faaliyet alanlarına göre şirketlerin zaman, maliyet ve iş gücü açısından verimliliğini artırmasını sağlar

Harekete Geçin

Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura ve vergi zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir.

Yönetici, düzenleyici analiz ve tasarım olarak Filippa Jörnstedt, Sovos’un EMEA bölgesi için mükemmellik merkezini denetlemektedir. İşbirliğinin gücüne güçlü bir inanan Filippa, karmaşık sorunları çözmek söz konusu olduğunda ekiplerini iş fonksiyonları ve disiplinleri arasında çalışmaya teşvik eder.

Sovos’ta geçirdiği süre boyunca Filippa, Sovos’un Sürekli İşlem Kontrol (CTC) çözümlerinin tasarımında önemli bir rol oynamıştır ve birçok ülkedeki müşterilere CTC sunmalarının zorlukları konusunda rehberlik etmiştir. Saygın bir endüstri sesi olarak, endüstri konferanslarında sık konuşmacı olarak çalışmaktadır.

Filippa, merakı dünyanın dört bir yanındaki karmaşık vergi sorunlarını çözme yolculuğunda güçlü bir müttefik olarak görmektedir. Yasayı bilmek esastır, ancak vergi tahsilatı ve vergi uygulamasının geleceğini tasarlamaya çalışan hükümetleri neyin yönlendirdiğini anlamak da önemlidir. Sırada ne olacağını tahmin etmeye çalışırken makro eğilimleri anlamak sizi kısa vadeli değişiklikleri karşılamaya daha iyi hazırlayacaktır.

Ofiste olmadığında, Filippa boş zaman yolculuğunu doldurur. Kendi kendine yazılmış bir tarih ineği, birkaç farklı ülkede yaşamış ve beş dil konuşuyor.

Daha fazla bilgi için Filippa’nın LinkedIn profilinebakın.

COVID-19 krizi ilk ortaya çıktığında küresel işletmeler üzerinde nasıl etkileri olacağı bilinmiyordu. Zaman geçtikçe ve periyodik olarak yoğunlaşarak devam eden kısıtlamalar belirlendikçe, koronavirüsün hem kişisel hem de işletmeler için sonuçlarının uzun ömürlü olacağı daha açık hale geldi.

Daha fazla dalgalanma ve durgunluk tehdidi sürerken, teknoloji hem hükumetler hem de iş dünyası için mevcut durumun daha net bir resmini elde etmeye yönelik benzersiz bir fırsat sunuyor. Dijital vergi beyannameleri ve gerçek zamanlı raporlama, güncel finansal bilgi sunuyor; birçok vergi dairesi de dijitalleştirme planlarını hızlandırıyor.

Hasar değerlendirme ve hafifletme

Ekonomik çekişmelerin ortasında hem en güçlü hem de kullanması en zor araç netlik. Teknoloji bu aracı kullanmayı mümkün hale getiriyor.

Teknolojik gelişmeler ve dijitalleşmiş süreçlerin benimsenmesi, makro düzeyde kaybedilen vergiyi ölçmek için bir fırsat sunuyor. Halihazırda sürekli işlem denetimi (CTC) uygulayan ülkeler, krizde kaybedilen gelirlere ilişkin içgörüye sahip olmanın avantajına sahip. Bu yılki olaylar, ekonomik iyileşmenin ayrıntılı verilere erişime bağlı olduğunu ve bir ülkenin ekonomik sağlığına ilişkin doğru zamanda, panoramik bir dijital görünüme sahip olmanın faydalarını vurguladı.

Uyumluluğun dijitalleştirilmesine öncülük eden Latin Amerika’da, ekonomideki tüm işlemler için sıralı fatura verilerine erişim sayesinde kriz sırasında kilit noktalarda oldukça ayrıntılı COVID-19 etki analizi raporları yayınlandı. Bu verilerin doğrudan alınması ve kalitesine ek olarak, ülke ekonomisinin tamamını veya çok büyük bir bölümünü kapsıyor olması gerçekten çığır açan bir gelişme.

Salgından önce sürekli işlem denetimine (CTC) yönelik başlayan eğilim, önceden düşünülenden daha hızlı katalize edildi. CTC’lerin avantajları daha önce açıkça görülmüş olsa da, EY’nin en erken 2024 yılına kadar tam bir ekonomik toparlanma sağlanamayacağına dair tahminleri ile birlikte, işletmelerin ve devletlerin durumu izlemesi için rakipsiz bir mekanizma sunmaları daha büyük önem taşımaya başladı.

Sürekli sağlık kontrolü

Sürekli ve dinamik değerlendirmeler, devlete ve ticari karar alma süreçlerine bilgi sağlayan temel araçlar olarak kabul edildiği için dijitalleşmenin faydaları daha önemli hale geldi. Periyodik olarak özet beyan göndermek yerine, ticari işlemlerin fiili fatura verilerini gerçek veya gerçek zamanlıya yakın olarak doğrudan devlet platformlarına (B2G) gönderen firmalar, giden faturalarını anlık olarak görüntüleyebiliyor. Buna karşılık, devletler de dijital araçları kullanarak genel KDV kaybına dayalı makro resmi daha doğru bir şekilde ölçebiliyor.

Arz ve talebin evrimini ortaya çıkaran canlı bir gösterge panosunun avantajları açık; bu sayede gerçek zamanlı olarak stok hareketleri, ithalat/ihracat ve fiyat dalgalanmaları izlenebiliyor. Bunlara ve diğer birçok veri noktasına ilişkin içgörüye sahip olmak, bir ekonomide sunulan ve satılan mal ve hizmet alt kategorilerinin ayrıntılarının derinlemesine analiz edilebilmesine olanak tanıyarak işletmeler ve devletler için daha net görünürlük sağlıyor. Bu tür veriler, belirsizliği ortadan kaldırarak şirketlerin ve yetkililerin riskleri azaltmasının yanı sıra, politika ve yatırım kararlarıyla bağlantılı fırsatları belirlemesine de olanak tanıyor.

Genel itibariyle ülkeler, kaybı gerçek zamanlı olarak görebildikleri takdirde, şimdiki gibi sağlam veriler olmadan bilgiye dayalı tahminlere güvenmek yerine, değişen davranışları ve pazar boyutunu izleyebiliyor. Ne de olsa, sonraki senaryoları etkili bir şekilde planlamak için şu anda neler olup bittiğini anlamak çok önemli.

Finansal ekosistemler için risk

Hem küçük hem de büyük işletmeler, mali faaliyetlerini ve mali ayak izlerini kanıtlama konusunda aynı kurallara tabi; bu sebeple vergi ölçümü, bu sıkıntılı zamanların yarattığı gerçek zararın çok önemli bir göstergesi.

Gelişmiş tedarik ve değer zincirlerinin tümü karmaşık bir ağda yer alıyor ve her düzeyde yoğun bir bağımlılık yaratıyor. Bu iklimde başarılı bir şekilde hayatta kalmak için gelişmeleri meydana geldikleri esnada izleyebilmek büyük önem taşıyor. Bireysel dijital faturaları ve diğer önemli ticari verileri yakından takip etmek, vergi dairelerine kaç firmanın hala ayakta olduğunu, daha geniş bir seviyede ise hangi ekonomilerin ciddi anlamda sıkıntıda olduğunu geçerli ve doğru bir şekilde gösteriyor.

Krizden önce de zaten endişe kaynağı olan büyük vergi açıkları, artık tüketim vergisi oranlarındaki indirimler ve ekonomik hareketsizlikle bağlantılı diğer mali teşviklerin hem kısa hem de orta vadeli gelir tahsilatı üzerinde yıkıcı bir etkiye sahip olması nedeniyle daha da önem kazanıyor. Vergi açığını ölçmek ve hatta azaltmak giderek daha önemli hale gelecek.

Verilerin sağladığı içgörüler

Verilere erişim, karmaşık ağları çözmeye yardımcı olacak ve hem durgunluk sırasında hem de durgunluktan çıktıktan sonraki adımların daha iyi anlaşılmasını sağlayacak. Küresel bir ortamda faaliyet gösteren ortaklıklara yatırım yapmak, iş dünyası ve hükumetler için ekonomik iyileşmeye giden yolun haritasını çıkarmak üzere gereken bilgiyi sağlamaya destek olacak. Piyasaları ve üzerlerindeki etkileri anlamak, vergi daireleri için açık bir öncelik ve bunun için de gelişmeleri anında takip eden bir veri analizi çok önemli.

Tüm ekonomiler halihazırda yıkıcı bir açıkla ve kar kaybıyla karşı karşıya olduğu için, teknolojinin bize iyileşme için ihtiyaç duyduğumuz net vizyonu sağlamaya devam etmesi gerekiyor. İçgörü teknolojisinin makro düzeyde sunabilecekleri benzersiz. Bununla birlikte mikro düzeyde bile bireyler, stratejik kararları ve gelecekteki yatırımları yönlendirmek için bu verileri kullanabilir ve sürekli bir işlem kaydı tutabilir. Dünya ekonomilerinin birçoğunun önündeki ekonomik yol zorlu görünürken, teknoloji ve gerçek zamanlı veriler daha net bir geleceğe yönelik potansiyel sunuyor.

Harekete Geçin

Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir.

Yunan hükümeti, myDATA’nın faaliyete geçme tarihini Nisan 2021 olarak belirleyerek projeyi bir kez daha erteledi. Bu beklenen bir duyuruydu ve önceki faaliyete geçme tarihi olan Ocak 2021’e kadar hazırlıklarını tamamlayamayacaklarından endişe duyan Yunan vergi mükellefleri büyük bir rahatlama yaşadı.

2021’in ilk çeyreği, ek eğitim ve yeni Sürekli İşlem Denetimi (CTC) çerçevesinin benimsenmesi için bir fırsat sunacak.

Özellikle Bakanlık Kararı A.1300 / 2020 (Haziran ayında yayınlanan 1138/2020 kararını değiştirerek) gereği, gerekli verilerin myDATA platformuna zorunlu olarak iletilmesi de 1 Nisan 2021’e ertelenecek. 2021’in ilk çeyreğine ait veriler ise en geç 31 Ekim 2021’e kadar gönderilecek, böylece myDATA e-kitaplarında bir yılın eksiksiz bir genel tablosu oluşturulmuş olacak.

Bakanlık Kararı ile aşağıdakiler dahil bazı ek değişiklikler yayınlandı:

MyDATA’nın faaliyete geçme tarihinin yeniden ertelenmesinin, Yunan vergi mükelleflerinin ve ilgili paydaşların yanı sıra IAPR’nin (Yunanistan Vergi Dairesi) yeni CTC gerekliliklerine uygun bir şekilde ve zamanında hazırlanmasını sağlayıp sağlamayacağı henüz kesinliğe kavuşmuş değil.

Harekete Geçin

Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir.

Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) 19 Ekim 2019 tarihinde yayımladığı Genel Tebliğ ile e-dönüşüm uygulamalarının kapsamını 2020 yılında hem uygulama olarak hem de mükellefler açısından genişletmişti.

GİB’in Genel Tebliğ’i sonrasında 2020 yılı, e-dönüşüm uygulamalarına zorunlu geçiş açısından önemli bir yıl oldu. 2021 yılı da benzer bir trendle vergi mükelleflerinin çeşitli e-belgelere zorunlu geçiş yapacağı bir yıl olacak.

2021’de zorunlu e-fatura kullanımına geçiş kimleri kapsıyor?

E-arşiv fatura ve e-defter kullanımında dikkat edilecek noktalar

E-fatura uygulamasına dahil olan mükelleflerin e-arşiv fatura kullanımı zorunlu olduğundan, 509 sayılı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği gereğince, 2020 ve takip eden yıllarda brüt satış hasılatları 5 milyon TL ve üzeri olan tüm firmalar ilgili hesap dönemini izleyen mali yılın yedinci ayından itibaren e-fatura uygulaması ile e-arşiv fatura uygulamasına da geçmek zorundalar.

1 Temmuz 2020 tarihinde zorunlu olarak e-fatura ve e-arşiv fatura uygulamasına geçen firmalar dönemsellik gereği 1 Ocak 2021 tarihi itibariyle zorunlu olarak e-defter uygulamasına tabi olacak.

2020 yılında satış hasılatı 5 milyon TL ve üzeri olan firmalar ise 1 Temmuz 2021 tarihi itibariyle e-fatura ve e-arşiv fatura; 1 Ocak 2022 tarihi itibariyle de e-defter kullanmak zorunda olacaklar.

E-defter uygulamasında GİB’den yenilikler

Geride bıraktığımız 2020 yılında, e-defter konusunda GİB bazı güncellemeler getirdi. Yeni uygulamalar arasında e-defterlerin berat dosyalarının aylık veya geçici vergi dönemleri bazında yüklenebilmesi imkânı yer alıyor. Mükellefler isterlerse aylık bazda, isterlerse de üçer aylık dönemlerde defter gönderimi yapabilecekler.

Bununla beraber, e-defter dosyaları ile bunlara ilişkin berat dosyalarının ikincil kopyalarının GİB’in bilgi işlem sistemlerinde saklanması zorunluluğu da geldi. 2020 yılı e-Defter ve berat dosyalarının ikincil kopyalarının GİB’in bilgi işlem sistemlerine aktarım zamanları şu şekilde:

E-bilet uygulamasında zorunluluk 1 Ocak 2021 tarihi itibariyle başladı

GİB tarafından yayımlanan 509 sayılı Genel Tebliğ uyarınca tarifeli yolcu taşımacılığı yapan işletmelere e-bilet uygulamasına geçme zorunluluğu getirilmiş ve ilgili firmalara 31 Aralık 2020 tarihine kadar hazırlık süreçlerini tamamlamaları bildirilmişti.

Şehirlerarası yolcu taşımacılığı yapan işletmelerin 1 Ocak 2021 itibariyle e-bilet uygulamasına geçmeleri zorunlu oldu. 2021 ve takip eden yıllarda faaliyetlerine başlayan işletmeler ise faaliyete başladıkları ayı izleyen dördüncü ayın başından itibaren e-bilet kullanmak zorunda olacaklar.

Harekete Geçin

Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura ve vergi zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir.

Hindistan Maliye Bakanlığınca daha önce duyurulduğu gibi, 1 Ocak 2021 itibariyle 1 milyar INR ve üzeri cirosu olan vergi mükellefleri için e-fatura zorunlu hale geldi.

Zorunluluğun kapsamı genişletildi

30 Temmuz 2020’de CBIC, e-fatura için zorunluluk eşiğini 1 milyar INR’den 5 milyar INR’ye yükseltmişti. Bunun sebebi büyük ölçüde hükumetin e-fatura platformunun teknik istikrarını ve performansını gözetmek için tedbirli davranmasıydı, çünkü 1 milyar INR eşiğindeki vergi mükellefleri, Şubat 2020’de başlayan gönüllülük dönemi kapsamında halihazırda sistemlerini test ediyordu. Temmuz ayındaki bu değişiklikle belirli mükellefler kapsam dışına çıkarılsa da, e-fatura sisteminin belirli bir süre boyunca istikrarlı işlediği kanıtlandığında, hariç tutulan bu mükelleflerin tekrar kapsama dahil edilmesi bekleniyordu.

Hindistan yetkilileri, bu başarılı ilk geçişin ardından zorunluluk kapsamını ilk kapsamın dışında bırakılan mükellefleri de içine alacak şekilde genişletti. 1 Ocak 2021, 1 milyar INR ve üzeri eşiğindekiler için büyük gün oldu.

Geleceğe bakış

Bu son gelişmelerle birlikte Hindistan’daki sürekli işlem denetimli fatura sisteminin yakın zamanda daha da genişletilmesi ve daha fazla vergi mükellefi için zorunlu hale gelmesi kaçınılmaz. Üstelik Maliye Bakanlığı, ülkedeki tüm vergi mükellefleri için son tarih olarak 1 Nisan 2021’e işaret etti. Bu son tarih biraz iddialı görünse de Hindistan belirlenmiş bir yol izlediği için gerçekleşmesi muhtemel.

Harekete Geçin

Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir.

Avrupa için danışmanlık ve uyum hizmetleri başkan yardımcısı olarak Andrew Hocking, Sovos ve müşterilerimiz arasında profesyonel ve doğru hizmet teslimatı sağlar. Müşteri deneyimimizin yaptığımız her şeyin merkezinde olması gerektiğine inanıyor ve müşterimizin mevcut ihtiyaçlarını karşılama konusunda tutkulu ve geleceğe hazırlanmalarına yardımcı olmaktadır.

Andrew, Sovos’un danışmanlık ve uyum hizmetlerinin çoklu vergi hatlarında entegre bir teknoloji işlevi olarak dönüşümüne öncülük etti ve Sovos’un Avrupalı müşteri başarı fonksiyonunu başlattı ve tüm müşterilerin deneyim ve memnuniyetine adanmış birden fazla bağlantıya sahip olmasını sağladı.

İşbirliği ve anlamlı ilişkiler kurmak Andrew için önemlidir. Sorunların birlikte en iyi şekilde çözüldüğüne ve en etkili işbirliğinin güven üzerine kurulduğuna inanıyor.

Ofiste olmadığında Andrew, ailesiyle birlikte Avrupa’nın farklı bölgelerini keşfetmekten, yeni tarifler ve şaraplar denemekten hoşlanır. Bazı kriket, rugby veya golf sıkmak için zaman bulmak da onun öncelik listesinde yüksek.

Daha fazla bilgi için Andrew’un LinkedIn sayfasınabakın.