COVID-19 krizi ilk ortaya çıktığında küresel işletmeler üzerinde nasıl etkileri olacağı bilinmiyordu. Zaman geçtikçe ve periyodik olarak yoğunlaşarak devam eden kısıtlamalar belirlendikçe, koronavirüsün hem kişisel hem de işletmeler için sonuçlarının uzun ömürlü olacağı daha açık hale geldi.

Daha fazla dalgalanma ve durgunluk tehdidi sürerken, teknoloji hem hükumetler hem de iş dünyası için mevcut durumun daha net bir resmini elde etmeye yönelik benzersiz bir fırsat sunuyor. Dijital vergi beyannameleri ve gerçek zamanlı raporlama, güncel finansal bilgi sunuyor; birçok vergi dairesi de dijitalleştirme planlarını hızlandırıyor.

Hasar değerlendirme ve hafifletme

Ekonomik çekişmelerin ortasında hem en güçlü hem de kullanması en zor araç netlik. Teknoloji bu aracı kullanmayı mümkün hale getiriyor.

Teknolojik gelişmeler ve dijitalleşmiş süreçlerin benimsenmesi, makro düzeyde kaybedilen vergiyi ölçmek için bir fırsat sunuyor. Halihazırda sürekli işlem denetimi (CTC) uygulayan ülkeler, krizde kaybedilen gelirlere ilişkin içgörüye sahip olmanın avantajına sahip. Bu yılki olaylar, ekonomik iyileşmenin ayrıntılı verilere erişime bağlı olduğunu ve bir ülkenin ekonomik sağlığına ilişkin doğru zamanda, panoramik bir dijital görünüme sahip olmanın faydalarını vurguladı.

Uyumluluğun dijitalleştirilmesine öncülük eden Latin Amerika’da, ekonomideki tüm işlemler için sıralı fatura verilerine erişim sayesinde kriz sırasında kilit noktalarda oldukça ayrıntılı COVID-19 etki analizi raporları yayınlandı. Bu verilerin doğrudan alınması ve kalitesine ek olarak, ülke ekonomisinin tamamını veya çok büyük bir bölümünü kapsıyor olması gerçekten çığır açan bir gelişme.

Salgından önce sürekli işlem denetimine (CTC) yönelik başlayan eğilim, önceden düşünülenden daha hızlı katalize edildi. CTC’lerin avantajları daha önce açıkça görülmüş olsa da, EY’nin en erken 2024 yılına kadar tam bir ekonomik toparlanma sağlanamayacağına dair tahminleri ile birlikte, işletmelerin ve devletlerin durumu izlemesi için rakipsiz bir mekanizma sunmaları daha büyük önem taşımaya başladı.

Sürekli sağlık kontrolü

Sürekli ve dinamik değerlendirmeler, devlete ve ticari karar alma süreçlerine bilgi sağlayan temel araçlar olarak kabul edildiği için dijitalleşmenin faydaları daha önemli hale geldi. Periyodik olarak özet beyan göndermek yerine, ticari işlemlerin fiili fatura verilerini gerçek veya gerçek zamanlıya yakın olarak doğrudan devlet platformlarına (B2G) gönderen firmalar, giden faturalarını anlık olarak görüntüleyebiliyor. Buna karşılık, devletler de dijital araçları kullanarak genel KDV kaybına dayalı makro resmi daha doğru bir şekilde ölçebiliyor.

Arz ve talebin evrimini ortaya çıkaran canlı bir gösterge panosunun avantajları açık; bu sayede gerçek zamanlı olarak stok hareketleri, ithalat/ihracat ve fiyat dalgalanmaları izlenebiliyor. Bunlara ve diğer birçok veri noktasına ilişkin içgörüye sahip olmak, bir ekonomide sunulan ve satılan mal ve hizmet alt kategorilerinin ayrıntılarının derinlemesine analiz edilebilmesine olanak tanıyarak işletmeler ve devletler için daha net görünürlük sağlıyor. Bu tür veriler, belirsizliği ortadan kaldırarak şirketlerin ve yetkililerin riskleri azaltmasının yanı sıra, politika ve yatırım kararlarıyla bağlantılı fırsatları belirlemesine de olanak tanıyor.

Genel itibariyle ülkeler, kaybı gerçek zamanlı olarak görebildikleri takdirde, şimdiki gibi sağlam veriler olmadan bilgiye dayalı tahminlere güvenmek yerine, değişen davranışları ve pazar boyutunu izleyebiliyor. Ne de olsa, sonraki senaryoları etkili bir şekilde planlamak için şu anda neler olup bittiğini anlamak çok önemli.

Finansal ekosistemler için risk

Hem küçük hem de büyük işletmeler, mali faaliyetlerini ve mali ayak izlerini kanıtlama konusunda aynı kurallara tabi; bu sebeple vergi ölçümü, bu sıkıntılı zamanların yarattığı gerçek zararın çok önemli bir göstergesi.

Gelişmiş tedarik ve değer zincirlerinin tümü karmaşık bir ağda yer alıyor ve her düzeyde yoğun bir bağımlılık yaratıyor. Bu iklimde başarılı bir şekilde hayatta kalmak için gelişmeleri meydana geldikleri esnada izleyebilmek büyük önem taşıyor. Bireysel dijital faturaları ve diğer önemli ticari verileri yakından takip etmek, vergi dairelerine kaç firmanın hala ayakta olduğunu, daha geniş bir seviyede ise hangi ekonomilerin ciddi anlamda sıkıntıda olduğunu geçerli ve doğru bir şekilde gösteriyor.

Krizden önce de zaten endişe kaynağı olan büyük vergi açıkları, artık tüketim vergisi oranlarındaki indirimler ve ekonomik hareketsizlikle bağlantılı diğer mali teşviklerin hem kısa hem de orta vadeli gelir tahsilatı üzerinde yıkıcı bir etkiye sahip olması nedeniyle daha da önem kazanıyor. Vergi açığını ölçmek ve hatta azaltmak giderek daha önemli hale gelecek.

Verilerin sağladığı içgörüler

Verilere erişim, karmaşık ağları çözmeye yardımcı olacak ve hem durgunluk sırasında hem de durgunluktan çıktıktan sonraki adımların daha iyi anlaşılmasını sağlayacak. Küresel bir ortamda faaliyet gösteren ortaklıklara yatırım yapmak, iş dünyası ve hükumetler için ekonomik iyileşmeye giden yolun haritasını çıkarmak üzere gereken bilgiyi sağlamaya destek olacak. Piyasaları ve üzerlerindeki etkileri anlamak, vergi daireleri için açık bir öncelik ve bunun için de gelişmeleri anında takip eden bir veri analizi çok önemli.

Tüm ekonomiler halihazırda yıkıcı bir açıkla ve kar kaybıyla karşı karşıya olduğu için, teknolojinin bize iyileşme için ihtiyaç duyduğumuz net vizyonu sağlamaya devam etmesi gerekiyor. İçgörü teknolojisinin makro düzeyde sunabilecekleri benzersiz. Bununla birlikte mikro düzeyde bile bireyler, stratejik kararları ve gelecekteki yatırımları yönlendirmek için bu verileri kullanabilir ve sürekli bir işlem kaydı tutabilir. Dünya ekonomilerinin birçoğunun önündeki ekonomik yol zorlu görünürken, teknoloji ve gerçek zamanlı veriler daha net bir geleceğe yönelik potansiyel sunuyor.

Harekete Geçin

Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir.

Serbest mesleğe sahip ve aktif olarak faaliyet gösteren tüm kişilerin, her türlü tahsilat için serbest meslek makbuzu(SMM) kullanması zorunludur. Bu makbuz, 487 ve 509 no.lu VUK Genel Tebliğleriyle, dijitalleşmiş ve zorunlu hale gelmiştir.

Serbest Meslek Makbuzu nedir?

Serbest meslek ile uğraşan bireylerin, mesleki faaliyetlerini ilgilendiren tüm tahsilatlarda düzenlemek ve kesmek yükümlülüğünde olduğu belgeye SMM denir. Hukuki olarak, fatura ve fiş muadili sayılan, değerli evrak niteliğindeki SMM, tüm hizmetlerin karşılığında tahsil edilen ücretin kanıtıdır.

SMM düzenlenmeden önce bir takım şartların sağlanması gerekir:

E-SMM’ye dönüşüm

Diğer dokümanlar gibi Serbest meslek makbuzu da e-dönüşüm sürecine girdi. 1 Ocak 2018 tarihi itibariyle gönüllü olarak kullanılmaya başlandı ve 30 Haziran 2020 tarihinde ise zorunlu hale geldi.

Noterler hariç mali müşavir, avukat, doktor, mimar, mühendis ve sanatçı gibi SMM düzenleme zorunluluğu olan vergi mükellefleri şimdi e-SMM düzenlemek zorundalar. Bu uygulama ile serbest meslek erbapları artık tahsilatları için düzenleyecekleri makbuzları dijital ortamda hazırlayacak, kağıt ya da mail olarak iletecekler. Raporlamalar ise günlük olarak birlikte çalıştıkları özel entegratör üzerinden gerçekleştirilecek.

e-SMM Geçişinin Faydaları

e-SMM dijital ortamda oluşturulur, gönderilir ve saklanır. e-SMM kağıt makbuz oluşturma, kargolama ve arşivleme gibi fiziksel basamakları kaldırarak maliyeti düşürür ve serbest meslek erbaplarının verimliliğini arttırır.

Harekete Geçin

Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir.

Türkiye’de Covid-19 salgının şirketlere olan etkisini minimize etmeye devam ediyor. Cumhurbaşkanlığı kararı ile, çalışanı ve işvereni koruyan İşçi Çıkarma Yasağı ve Nakdi Ücret Yardımının süresi 17 Temmuz 2020’den 17 Ağustos 2020 tarihine kadar uzatıldı.

Hem çalışanları hem de işverenleri koruyan bu yasa, Cumhurbaşkanlığı Kararı ile üç aylık periyodlarla 30 Haziran 2021 tarihine kadar uzatılacaktır.

İşçi Çıkarma Yasağı ve Nakdi Ücret Desteği

Bu yasaya göre, 17 Nisan 2020 tarihinden itibaren işveren sadece işçinin ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranması nedeniyle işçilerin iş sözleşmesini fesh edebilir. Bunun dışında işveren, fesih yasağı süresince, çalışanın aşağıdaki başlıklara uyum sağlaması dahilinde çıkışını yapabilir:

İş kanununa eklenen bir diğer madde ise, yasağın sonunda sözleşmesi biten işçilerin yasak boyu ücretsiz izne çıkarılabilme hakkı. İşveren, çalışmaya devam etmek istemediği çalışanını bu süre içerisinde ücretsiz izne çıkarabilir. Bu süre içinde çalışan, Kısa Çalışma Ödeneği(KÇÖ)’nden yararlanamaz ancak Bakanlık tarafından sağlanan fon üzerinden günlük 39,24 TRY nakdi ücret desteği alır. Bu ödemeler damga vergisi hariç tüm vergilerden muaftır.

Kimler Yararlanabilir?

Başvurular ücretsiz izne çıkarılan çalışanlar için Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK)’nun işveren sistemi üzerinden işverence yapılır. İşsiz kalanlar ise başvurularını İŞKUR’un internet sitesi üzerinden yapabilirler.

Dikkat Edilmesi Gerekenler

Ücretsiz izne çıkarılan veya iş akdi feshedilenler nakdi destekten yararlanabilecek çalışanlardır ve tarihlere dikkat edilmelidir:

Nakdi Ücret Desteğinden yararlanacak işçilerin aynı zamanda belirli şartlara uyum sağlaması gerekir:

Covid-19 salgını, Türkiye de dahil olmak üzere bütün dünya ülkelerini maddi-manevi olumsuz yönde etkilemiştir. Bu süreç içerisinde çalışanların sigorta primlerinin düzgün yatırılamaması ya da takip edilememesi olası bir durum. İşçi Çıkarma Yasağı ve Nakdi Ücret Desteği ve Kısa Çalışma Ödeneği uygulamaları, bu negatif etkiyi minimize etmeyi ve çalışanları desteklemeyi amaçlayarak oluşturulmuştur.

Harekete Geçin

Güncel SGK Teşvik kanunları hakkında detaylı bilgi almak için SGK Teşvik Rehberi’ni indirebilir , haberleri ve son gelişmeleri takip etmek için bizi LinkedIn ve Twitter üzerinden takip edebilirsiniz.

E-defter uygulaması, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın (GİB) yayımladığı regülasyon güncellemesiyle, e-fatura kullanıcılarına, bağımsız denetime tabi olan şirketler ile Başkanlık tarafından vergi uyumluluğu düşük olarak belirlenen şirketler için zorunlu hale geldi.

E-defter uygulaması, kanunen tutulması zorunlu olan yevmiye defteri ve büyük defterin dijital ortamda oluşturulduğu ve berat adı verilen dijital dosyalarla başkanlığa iletildiği sistemdir. e-Defter uygulaması, defterlerin saklanma maliyetini azaltır ve noter onayı gibi işlemlerin yerine geçmesi sebebiyle de zaman tasarrufu sağlar. Bu gönüllü geçişlerin artmasını da destekler.

E-defter uygulamasını kullanabilmek için, şirketler önce GİB tarafından belirlenen bir takım ön hazırlıkları tamamlamalıdır:

E-Defterin Amacı

E-defter, tüm defter verilerinin elektronik olarak oluşturulup imzalanmasını sağlayarak, verilerin ve kaynaklarının doğruluğunu garanti altına alma amacıyla uygulamaya sokulmuştur diyebiliriz. Aynı zamanda bu regülasyonla denetim esnasında kolaylık oluşturacak bu zorunlulukla, saklanan verilerin kaybolma ve zarar görme ihtimalini de düşürmek amaçlanmıştır.

E-defter uygulaması birçok avantaj sunar:

E-defter uygulamasının kullanım amacındaki bu durum ekonomiye yasal dayanak ve firmalara güven oluşturmaktadır.

Harekete Geçin

Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir.

SGK, işverenlerin önceki dönem teşviklerinden faydalanmalarını sağladı. Şimdi işverenler, daha önce yanlış veya eksik hesaplanan 2011- 2018 yıllarına ait teşviklerinin doğru hesaplamasını sağlayarak SGK’dan eksik tutarı geri alabiliyor.

İşverenler geçmiş dönemlere ilişkin Ek/İptal/Asıl nitelikli bildirgeleri SGK sitesi üzerinden yapabiliyorlar. Yeniden hesaplamalarda SGK, işverenlerin teşvik miktarını yükseltmek için sadece çalışan için seçilmiş kanun numarasında değişiklik yapılmasına izin veriyor. SGK gün sayısında veya kazançta değişiklik yapılamıyor.

İşverenler geçmiş dönem teşviklerinden yararlanabilmek için son başvuru tarihi 31 Mayıs 2020’yi kaçırmamalı.

Kanundaki Değişiklik

18 Mart 2015 tarihinde, 2015/10 sayılı Genelge (genelge), işverenlerin geçmiş dönem teşviklerinden geriye dönük olarak yararlanmasını engellemişti. İşverenler teşviklerinden yararlanabilmek için kurum kararına karşı dava oluşturarak, reddedilen teşvik düzenleme belgelerini işleme aldırtmak zorunda kalıyordu.

27 Mart 2018’de SGK, işverenlerin iki farklı tarihe dayanan geriye dönük teşviklerden faydalanmalarını sağlayan yeni bir genelge ve regülasyon – 7013 sayılı Kanun – yayımladı.

Böylece, işverenler Nisan 2018‘den sonraki dönem ve Mart 2018‘den önceki dönem için geriye dönük teşvik değişiklikleri talep edebilir oldular. İşverenler başvuru son tarihini kaçırmamalıdır.

Kanun’a göre;

İşverenlerin, son başvuru tarihinden sonra geçmiş dönem teşviklerini talep edebilmeleri beklenmemektedir.

Geçmiş dönem teşviklerinin talep edilmesi

Ortalama olarak, şirketlerin% 60’ı istihdam teşviklerini yanlış hesaplamaktadır. Bunun nedeni genellikle insan hatası ve çalışanlar için seçilen kanun numarasını tam olarak anlamadaki ve uygulamadaki güçlüklerden kaynaklanmaktadır.

SGK’nın yeni düzenlemesi, çalışanların optimize edilmemiş kanun seçiminden kaynaklanan eksik teşvik tutarlarını geri kazanmalarına izin vermektedir. İşverenler o döneme ait teşviklerini optimize edilmiş kanun seçeneğiyle hesapladıktan sonra başvurularını SGK web sitesinden yapmalılardır.

Eksik yararlanılmış geçmiş dönem teşviklerinden doğan alacaklar, cari dönemde prim borçları üzerinden düşülecektir. İşverenlerin önceki SGK teşviklerini doğru bir şekilde hesaplamaları ve çalışan için seçilebilecek kanunları optimize etmeleri önemlidir.

Harekete Geçin

Sovos, regülasyonları takip ederek müşterilerinin .ihtiyaçlarına yönelik hizmetler sunma konusunda on yılın üzerinde deneyime sahiptir.

İtalya’nın onaylama modelindeki (clearance model) e-fatura sistemi FatturaPA’da yenilikler yapılacağını öngörenler haklı çıktı. İtalya vergi dairesi Agenzia delle Entrate – AdE İtalya’daki B2B ve B2G e-faturalar için yeni teknik şartnameler ve planlar yayınladı. Bu değişiklikler ne anlama geliyor? Ve iş süreçlerini nasıl etkiliyor?

Teknik ve içerik güncellemeleri

Geçtiğimiz haftalarda üç güncelleme yapıldı:

B2B ve B2G XML formatlarına getirilen yeni şartlardan biri de (özellikle sosyal yardımlardaki) stopaj vergilerinin sisteme dahil edilmesi. Ayrıca, kendiliğinden düzenlenen faturalar ve birleştirme belgeleri dahil 12 yeni belge tipi ve 17 yeni işlem özelliği seçeneği (örneğin muafiyet gerekçeleri ve karşı ödemeler) eklendi.

İçerikte yapılan bu güncellemeler nedeniyle İtalyan şirketlerinin İtalya’daki vergi sistemini artık daha da iyi tanıması gerekiyor. Bu değişiklikler vergi mükelleflerinin ellerindeki malzemeyi sınıflandırdıkları zamanı etkileyecek. Mevcut modelde, İtalyan şirketleri KDV iadelerini teslim edene kadar bu konuda sorun yaşamıyordu. Ancak yeni plana göre bu sınıflandırma gerçek zamanlı yapılacak. Bu güncellemeler iş süreçlerini de etkileyecek gibi görünüyor. İdari külfeti ortadan kaldırmak ve birçok İtalyan şirketinin hayatını kolaylaştırmak için hazırlanan önceden tamamlanmış KDV iadelerini hayata geçirme yolunda bu gelişmeler gerekli olarak görülüyor.

Bunun paralelinde, FatturaPA formatlarının yeni sürümlerinden doğan ilave değişiklikler işletmeleri teknik açıdan da etkileyerek IT uygulamalarına hazırlıklı olmayı gerektirecek. Yapılacak teknik güncellemeler; ilave kutucukların konması, içerik uzunluğu, izin verilen karakter sayısı, kutucukların doldurulmasında isteğe bağlılık ile zorunluluk arasındaki geçişler ve bir kutucuğun ne kadar sık tekrarlanabileceği gibi konuları içerecek.

Yeni teknik şartname ile e-faturaların onaylanmasından sorumlu İtalya devletinin platformu Sistema di Interscambio – SDI tarafından uygulamaya konulacak yeni doğrulama türleri de tanıtıldı. Yeni doğrulama türlerinin çoğunda e-faturanın içeriği belge tipleriyle karşılaştırılıyor ve işlemlerin niteliği kontrol ediliyor. Bunun sonucunda, vergi mükelleflerinden yeni hataları anlamaları, işlemeleri ve bunlara uygun şekilde tepki vermeleri bekleniyor.

Uygulama için son tarihler

SDI platformu 4 Mayıs 2020’den itibaren B2B faturalarını yeni FatturaPA formatında işlemeye başlayacak. Fakat, AdE yeni planı 1 Ekim 2020 tarihinde mecbur hale getirecek. Yeni doğrulama türlerini ve hatalarını da 28 Şubat 2020 tarihli Provvedimento uyarınca ancak bu tarihten sonra başlatacak. B2G faturalar için farklı son tarihler geçerli olmakla beraber, AdE bu tarihten önce bu faturalar için yeni geçiş kuralları yayınlayabilir. B2G faturalar için yeni planın 1 Mayıs 2020 tarihinde yürürlüğe girmesi planlanıyor.

Bu son tarihlerin doğuracağı etki şu anlama geliyor: B2B ve B2G faturalara ait planlar teknik açıdan aynı olsa da vergi mükellefleri farklı son tarihlere hazırlıklı olmalı ve 1 Mayıs ile 4 Mayıs tarihleri arasında iki farklı fatura planı ile çalışmaya hazırlıklı olmalıdır.

Önemli güncelleme

12 Mart’ta (bu yazının İngilizce versiyonu yayına girdikten sonra), AdE FatturaPA B2G teknik şartnamesinin 1.3 sürümünü tekrar yayınladı. Sürüm numarası değişmemekle beraber, tekrar yayınlanan sürümde yeni B2G planı için yeni bir yürürlük tarihi belirtiliyor: 4 Mayıs. B2G planının 4 Mayıs’ta yürürlüğe girmesiyle beraber, SDI platformu daha önce bildirildiği gibi hem B2G hem de B2B planlarını aynı anda ve aynı tarihte işleyebilecek.

Harekete Geçin

Verginin geleceğine yönelik detaylı bilgi almak için İngilizce olarak hazırlanan Trends: Continuous Global VAT Compliance dökümanını indirebilir, haberleri ve son gelişmeleri takip etmek için bizi LinkedIn ve Twitter üzerinden takip edebilirsiniz.

Kısa Çalışma Ödeneği (KÇÖ) İşsizlik Sigortası Fonundan sağlanan bir imkandır. Genel olarak ekonomik, sektörel, bölgesel kriz veya diğer zorlayıcı sebeplerle iş yerindeki haftalık çalışma sürelerinin geçici olarak en az üçte bir oranında azaltılması durumunda veya süreklilik koşulu olmaksızın iş yerinde faaliyetin tamamen veya kısmen en az dört hafta süreyle durdurulması hallerinde üç ayı aşmamak kaydı ile uygulanır. Bu karar Cumhurbaşkanı kararı ile altı aya kadar uzatılabilir.

Covid-19 sebebi ile aranan şartlarda değişiklikler yapıldı ve şimdi daha kolay uygulanır hale getirildi. Bu şartlar ise şu şekildedir;

Ödemelerin Yapılma Şekli

Ödeme, sigortalı çalışanın son on iki aylık prime esas kazançları üzerinden hesaplanan günlük ortalama brüt kazancının %60’ı olacaktır.. Bu şekilde hesaplanan KÇÖ miktarı, aylık  asgari ücretin brüt tutarının %150’ sini geçmemektedir. Yani son 12 ay asgari ücretle çalışan bir işçinin alacağı KÇÖ, aylık net 1.752,70 TL olacaktır.

Daha fazla ücret alanlar için yine alınan ücret ne olursa olsun, ödenek miktarı 4.381,00 TL’ yi aşmayacaktır.

Bu ödemeler işçinin kendisine aylık olarak her ayın 5′ inde PTT Bank aracılığı ile yapılmaktadır. Eğer çalışanın IBAN bilgisi verilmişse internet bankacılığıyla yapılabilirken, bilgi sağlanmamışsa da direkt olarak PTT’den ödeme yatırılabiliyor.

Ancak belirtmek gerekir ki KÇÖ için tam ay başvurusunda ilk 7 gün ödemesi dikkate alınmaz. Ay ortasında başlansa bile başlangıç öncesi süreler de yine hesaplamalara dahil olmaz.

Başvurular nasıl yapılacak?

Başvuru için öncelikle İŞKUR sitesinde bulunan “Kısa Çalışma Talep Formu” ile “Kısa Çalışma Yaptırılacak İşçilere İlişkin Bilgileri İçeren Liste” formlarını ilişkin kanıtlarla birlikte tamamlamanız gerekiyor. Sonra, bağlı olduğunuz Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlükleri’ne bu formları e-posta olarak gönderdiğinizde başvurunuz tamamlanıyor.

Bordrolaştırılması ise iki farklı yol izlenerek yapılmaktadır.

  1. Ayın Tamamında İşin Durduğu Durumlarda: İşin tamamen durduğu iş yerleri, çalışanlarını KÇÖ yararlandırmak için, ilk haftanın ücretini çalışana yarım olarak ödedikten sonra, kalan haftaları eksik gün olarak ‘’18-Kısa Çalışma Ödeneği’’ kodunu seçerek göstermelidir. Çalışanın aynı ay içerisinde başka nedenlerden eksik günü varsa “27-Kısa Çalışma Ödeneği ve Diğer Nedenler” kodu seçilerek bildirilmelidir.
  2. Çalışma Süresinin Azaltıldığı Durumlarda: Çalışma süresinin azaltıldığı iş yerleri, hangi çalışanın ne kadar çalıştığının kaydını tutarak, çalışılan süre kadar ücret hesaplayıp ödemesini yapmalıdır. Çalışılmayan süreler ise “18-Kısa Çalışma Ödeneği” veya başka eksik gün nedenleriyle birlikte bildirilecekse “27-Kısa Çalışma Ödeneği ve Diğer Nedenler” kodunu seçip bildirmelidir.

Sovos Çözümleri

Sovos Covid-19’a yönelik KDV ve diğer finansal destek paketleri ile ilgili global ölçekteki tüm gelişmeleri yakından izlemeye devam ediyor.

Nasıl yardımcı olabileceğimize dair bilgi almak için lütfen bize ulaşın.

Finlandiya, faturaların %90’ını halihazırda elektronik olarak alıyor. B2B işlemlerinde e-fatura kullanımını genişletmeyi hedefleyen ülke, B2B alıcılarına istedikleri takdirde tedarikçilerinden elektronik fatura talep edebilme hakkı tanıdı Plan 10.000 Euro’dan yüksek cirosu olan tüm Fin şirketleri için 1 Nisan 2020’de yürürlüğe girdi.

Akıllıca Bir Hareket

Fin hükümeti, e-fatura işlemlerini B2B kullanıcılarına isteğe bağlı şekilde kullanıma açtı. Bunun sayesinde de KDV Direktifinin getirdiği AB komisyonundan erteleme alma gereksinimini atlatmış oldu. B2B işlemleri için e-fatura zorunlu hale getirelecek olsaydı buna ihtiyaç duyulacaktı. Avrupa Birliği’nin format serbestliği, alıcının e-fatura almayı kabul etmesini gerektirirken Finlandiya bu konuyu farklı bir açıdan ele aldı. Fin devleti bunu tersine çevirerek, yani e-fatura talep etme hakkını tedarikçilerden alıcılara vererek B2B e-fatura işlemlerini artırmayı amaçlıyor.

Format Serbestliği

Fin yasaları, Finlandiya’da ticaret yapan şirketlerin format serbestliğinden yararlanmasına ve kabul edilen herhangi bir yöntemle bütünlüğün ve doğruluğun korunmasına hâlâ izin veriyor. Örneğin, elektronik imzanın uygulanması buna dahil olabilirdi. Buna karşılık, alıcının e-fatura talep hakkı Avrupa normunu (EN 16931) izleyerek düzenlenen faturalarla sınırlı. Şu anda Avrupa standartlarına karşılık gelen iki Finlandiya formatı var: TEAPPSXML 3.0 ve Finvoice 3.0.

Finlandiya e-fatura regülasyonundaki değişiklik, kamu ihale e-faturalarındaki AB Direktifinin iç hukuka aktarılması sırasında uygulamaya konuldu. Finlandiya bu durumdan yararlandı ve B2B işlemlerinde Avrupa normunun kullanımını genişletti. Bu norm, B2G tedariklerinde AB standardı kullanımının zorunlu olmasıyla birlikte giderek güç kazanıyor.

E-Fatura Kapsamının Genişletilmesi

Fin hükümetinin zekice alınmış bu inisiyatifi, bir yandan Avrupa standardını yaygınlaştırırken diğer yandan e-fatura kullanımını ve kabulünü artırma potansiyeli taşıyor. Bu karar, “Ödeme için temin etme” çözüm stratejileri için ve yüksek hacimde yapılandırılmamış faturalarla faaliyet gösteren şirketlerin daha verimli hareket etmesi için fırsatlar yaratıyor. Dünya genelinde görüldüğü gibi, devletler KDV açıklarını kapatmanın, şirketler de verimli faaliyet göstermenin yollarını ararken e-fatura devletlere ve şirketlere fırsatlar sunuyor.

Harekete Geçin

Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir.

Vietnam Maliye Bakanlığı, geçtiğimiz günlerde Başbakana bir yasa tasarısı sundu. Söz konusu tasarıyla beraber 1 Kasım 2020 tarihinde hayata geçirilmesi planlanan e-fatura zorunluluğunun 1 Temmuz 2022 tarihine ertelenmesi istendi. Önerilen erteleme kararı, yerel şirketlerin kısıtlı olan tarih içinde e-fatura çözümü uygulamakta karşılaştığı zorlukları çözmek için alındı.

Yayımlanan ilk Vergi İdaresi Kanunu’nda (Kanun No.38/2019/QH14) e-fatura geçiş tarihi, sunulan tasarıdaki ile aynıdır. Ancak sonradan yayımlanan bir başka tebliğ ile bu tarih öne çekilmiş (Kasım 2020) ve takvim kısaltılmıştır. İki çerçeve arasındaki tutarsızlıkların sonucunda, özel sektör bu yeni yükümlülüğün ne zaman yürürlüğe gireceğine dair daha ayrıntılı açıklama talep etti. Onay bekleyen yasa tasarısı, başlangıçta planlanan yayınlanma tarihi olan Temmuz 2022 tarihine işaret ediyor.

Vietnam’da e-faturaya geçiş tarihinin resmi olarak uzatılmasına karşın kurum, kuruluş ve şahısların 1 Temmuz 2022 tarihinden önceki elektronik fatura regülasyonuna gönüllü olarak teşvik edilmektedir. Fakat gönüllü uygulamayı teşvik etmek ve Vietnam’daki vergi mükelleflerinin e-fatura sistemine başarılı bir şekilde geçmesini sağlamak için Vergi Genel Müdürlüğünün zorunlu teknik şartları sağlaması gerekiyor.

Harekete Geçin

Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir.

3 Nisan 2020 tarihinde, Gelir İdaresi Başkanlığı e-defter sitesinde e-Defter Saklama Kılavuzu’nu yayımladı.

Bu kılavuz, e-defterlerin ikinci kopyalarının saklanması konusunda hizmet vermek isteyen özel entegratörlere sağlamaları gereken koşulları ve saklama sisteminin genel işleyişini anlatıyor.

Arka Plan

19 Ekim 2019’da yayımlanan e-Defter Tebliğ’inde, e-Defterler ve Berat dosyalarının ikincil kopyalarının güvenlik ve koruma amacıyla kayıtlı özel entegratörlerin veya GİB’in veritabanında 10 yıl saklanması gerektiğini belirtiyor. Bu sebeple, e-Defter sisteminde yaratılan her dosyanın ikinci kopyasının saklanması gerekiyor. Yeni kılavuz sadece bu ikincil saklama sürecine ilişkin hizmet vermek isteyen özel entegratörlerin uyması gereken şartları öngörüyor.

e-Defterlerle ilişkin; defter tutma, berat dosyası oluşturma ve diğer işlemler gibi hizmetler bu kılavuzun bir parçası değil. e-Defter hizmeti sunmaya yetkili özel entegratörler e-deftere ilişkin olan bu hizmetleri sunabilirler.

Kılavuz Neleri İçeriyor?

Kılavuz, özel entegratörlerin e-defter ve e-defter kapsamında tutulması gereken diğer belgelerin ikincil kopyalarını saklanma hizmetini sunabilmeleri için uymaları gereken kriterleri berlirtiyor;

Özel entegratörlerin, e-defter saklama hizmeti sunabilmeleri için, bu kriterleri karşıladıklarını gösteren dokümanları GİB’e göndermeleri ve GIB’den onay almaları gerekiyor.

Harekete Geçin

Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir.

Yeni yayınlanma tarihi

Yunanistan vergi dairesi IAPR, yerel sanayi gruplarıyla yapılan yeni bir toplantıda myDATA e-defter zorunluluğunun sunulması için yeni bir tarih açıkladı. Kanun yoluyla düzenlenene kadar hiçbir resmiyeti veya bağlayıcılığı olmasa da vergi dairesi erteleme hakkında kararını vermiş gibi görünüyor.

Hatta, IAPR zorunluluğun kademeli olarak hayata geçirilmesini planlıyor. myDATA çerçevesinde ve yayınlanan teknik şartnamelerle, düzenlenen özet işlem verileri ve ilgili vergi sınıflandırmalarının (ör. mal satışı, hizmet sağlanması vb.) raporu aşağıdaki gibidir:

Yasal ve teknik belgelerin durumu

myDATA mevzuatının çoğunluğu yayımlandı:

  1. myDATA’nın ayrıntılı açıklaması
  2. ERP entegrasyonu için teknik şartnameler ve
  3. Çevrim içi yazar kasaların entegrasyonu için teknik şartnameler
  4. Önerilen B2B e-fatura formatı hakkında kanun (Yunanistan EN 16931)
  5. E-fatura hizmet sağlayıcıları için akreditasyon planı hakkında kanun

Bununla birlikte, mevzuatın en önemli kısmı olan myDATA kanunu, henüz bir karara bağlanmadı. Örneğin, farklı geçiş yöntemleri, MARK işlevi, geçiş zamanı ve uyumsuzluğun sonuçları ile ilgili, geriye kalan tüm zorunluluk ayrıntılarının düzenlenmesi bekleniyor. Zorunluluğun yürürlüğe (güncel sürüm 0.6) girmesinden önce mevcut teknik şartnamelerin sonuçlandırılması gerekiyor.

Bazı kaynaklar, myDATA kanununun önümüzdeki bir iki ay içinde yayınlanacağını iddia ediyor. Bununla beraber, vergi mükellefleri başka zorluklarla karşılaşırken IAPR’nin bu vergi reformuna öncelik verip vermeyeceği belirsizliğini koruyor.

Salgın kriziyle karşı karşıya olduğumuz bugünlerde dünya genelindeki tüm devletler, işletmeleri korumaya yönelik acil önlemler almak konusunda harekete geçiyor. Aynı nedenden dolayı Yunanistan’ın da myDATA zorunluluğunun tamamını yürürlüğe koymayı ertelemesi muhtemel görünüyor.

Harekete Geçin

Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir.

Geçtiğimiz yılın son günü sona ermiş olan ilave 6 puanlık Bölgesel teşvik uygulaması Cumhurbaşkanlığı kararıyla bir sene daha devam ediyor.

Sosyo-ekonomik gelişmişlik seviyesi düşük olan illerimizde üretim ve istihdamı arttırmak adına 22 Şubat 2020 tarihinde, 2137 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı ile “İlave 6 Puanlık Bölgesel Teşvik Uygulaması” 31 Aralık 2020’ye kadar uzatıldı.

Bunun yanında Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi, Mart 2020 itibariyle tüm firmalara zorunlu hale geldi.

Bölgesel Teşvik Uygulaması Nedir?

Mayıs 2013 tarihinde hazinece karşılanan 5 puanlık indirime ilave olarak, prime esas kazanç alt sınırı üzerinden 6 puana kadar ilave puan eklemeye, sosyo-ekonomik gelişmişlik endeksini dikkate almak suretiyle ilave puan uygulanacak illeri ve uygulama süresini belirlemeye Bakanlar Kuruluna (Cumhurbaşkanına) yetki verilmiştir.

Bunun üzerine Cumhurbaşkanlığı Kararı ile toplamda 51 il ve 2 ilçede faaliyet gösteren ve beş puanlık indirimden yararlanmakta olan özel sektör işyerleri için ilave 6 puanlık bölgesel teşvik uygulaması başlatılmıştır.

Uygulama Kapsamındaki İller

Cumhurbaşkanlığı kararınca, farklı yararlanma süreleri ile (I), (II) ve (III) sayılı üç farklı liste oluşturulmuştur. Toplamda 51 il ve 2 ilçe içeren bu listelerin detayları aşağıdaki gibidir;

(I) Sayılı Liste- 4 yıl Faydalanma Süresi ile;

Afyonkarahisar, Amasya, Artvin, Bartın, Çorum, Düzce, Elazığ, Erzincan, Hatay, Karaman, Kastamonu, Kırıkkale, Kırşehir, Kütahya, Malatya, Nevşehir, Rize, Sivas, Trabzon, Uşak

(II) Sayılı Liste- 5 yıl Faydalanma Süresi ile;

Adıyaman, Aksaray, Bayburt, Çankırı, Erzurum, Giresun, Gümüşhane, Kahramanmaraş, Kilis, Niğde, Ordu, Osmaniye, Sinop, Tokat, Tunceli, Yozgat

(III) Sayılı Liste- 6 Yıl Faydalanma Süresi ile;

Ağrı, Ardahan, Batman, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Hakkari, Iğdır, Kars, Mardin, Muş, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak, Van, Bozcada-Gökçeada

22/02/2020 tarihli 2137 sayılı Karar metnine buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Teşviklerden Eksiksiz Yararlanın

Sovos olarak, develete yapılan vergi bildirimi ve raporlamalarındaki tecrübemizi, SGK Teşvik ürünümüzde de geliştirerek siz müşterilerimizin hizmetine sunuyoruz.

Sovos SGK Teşvik Hesaplama çözümü ile maksimum teşvik oranınızı hatasız hesaplayarak çalışan maliyetlerizden tasarruf edebilirsiniz!

İlave 6 puanlık bölgesel teşvik kapsamına girip girmediğinizi ve bu teşvikten yararlanma şartlarının neler olduğunu öğrenmek için bizimle iletişime geçin.

COVID-19’un işletmeler üzerindeki etkisi küresel olarak hızlı ve şiddetli olmuştur.Bu sebeple, dünya çapındaki hükümetler hem işverenlere hem de çalışanlara güven sağlamak için adımlar atmaktadır.

Türkiye de, mevcut durumun KOBI’ler üzerine etkisini göz önüne alarak, 18 Mart 2020’de destek paketi sunmuştur.

KOBİ’lere sunulan paket şunları içerir:

COVID-19 destek paketi yukarıdaki maddelerle sınırlı değildir. Ekonominin farklı paydaşlarını desteklemek için başka destek mekanizmaları da uygulanmaktadır.

Kısa Çalışma Ödeneği en kolay ve çalışan ile işverene en hızlı katkı sağlayabilecek desteklerden biridir.

Kısa Çalışma Ödeneği Nedir?

Kısa Çalışma Ödeneği, işsizlik sigorta fonu tarafından, sigortalılara çalışamadıkları dönem için verilen gelir desteğidir. Uygulamadan faydalanmak şu durumlarda mümkündür;

İşyerinde haftalık çalışma saatlerinin genel ekonomik, sektörel, bölgesel kriz ya da doğal afet sebepleri(mücbir sebep) nedeniyle en az üçte bir oranında geçici olarak azaltılması
Süreklilik koşulu gerektirmeden minimum dört hafta maksimum üç ay olmak kaydıyla, çalışma süresinin askıya alınması. Bu süre, Cumhurbaşkanlığı Kararı ile altı aya kadar uzatılabilir.
Kimler Yararlanabilir?
COVID-19 sebebi ile çalışma kapasitesi düşen veya tamamen duran şirketler bu imkandan faydalanabilir.

Uygulamanın Faydaları

Çalışanlara ödenecek Kısa Çalışma Ödeneği, 12 aylık SGK matrah ortalamasının %60’ı şeklinde hesaplanmaktadır. Sigortalı tarafından alınan aylık azami Kısa Çalışma Ödenek tutarı, aylık asgari ücretin brüt miktarının % 150’sini aşmamalıdır.

Bu uygulama ile, iş verenler bu süre içerisinde herhangi bir çalışan maliyetine katlanmayacaklardır.

Bu destek paketi ile, İş-Kur’un başvuru süreçlerinde değişikliğe gitmesi beklenmektedir.

Nasıl yardımcı olabileceğimize dair bilgi almak için lütfen bize ulaşın.

Dünya genelinde ülkeler koronavirüs salgınının ekonomik sonuçlarını hafifletmek amacıyla vergi alanında dolaylı tedbirleri yürürlüğe koydu. AB Üye Devletlerince ileriye dönük tedbirler şu şekildedir:

Avusturya

Avusturya, koronavirüs kaynaklı geç ibrazların olması durumunda vergi mükelleflerinin temerrüt faizi ve cezadan muafiyet talep edebileceğini duyurdu.

Belçika

Belçika ekonomik sıkıntılarla karşılaşan işletmelerin ödeme planı, temerrüt faizinden muafiyet veya para cezasında indirim için başvuruda bulunabileceğini bildirdi. Taleplerin gönderilmesi için son tarih 30 Haziran 2020.

Çek Cumhuriyeti

Çekya Hükümeti, çeşitli KDV tedbirlerinin bulunduğu vergi paketini onayladı. Denetim beyanlarının geç sunulması halinde şöyle bir yol izlenecektir: Cezanın 1 Mart 2020 ile 31 Temmuz 2020 arasında tahakkuk etmiş olması şartıyla (raporun geç olmakla beraber ihbar yapılmadan önce sunulması halinde uygulanan) CZK 1,000 tutarındaki cezadan otomatik olarak feragat edilir. Gerekçelerin koronavirüsle ilgili olması halinde, vergi mükellefinin talebi üzerine diğer cezalardan da feragat edilecektir. KDV ertelemesi için gereken başvuru ücretleri, 31 Temmuz 2020’ye kadar talep edilmeyecektir/ alınmayacaktır.

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, uyguladığı Koronavirüs Destek Programı kapsamında standart KDV oranını 1 Nisan 2020 ile 31 Mayıs 2020 tarihleri arasında %19’dan %17’ye, indirimli KDV oranını da 1 Nisan 2020 ile 15 Temmuz 2020 arasında ise %9’dan %7’de düşürdü. Cirosu 1 milyon Euro’nun altında olan işletmelerin KDV başvuru ve ödeme zorunlulukları da Nisan 2020’nin sonuna kadar ertelendi.

Danimarka

Danimarka parlamentosu KDV ödeme tarihlerini uzatan bir yasa tasarısını onayladı. KDV ödemesini aylık yapan ve son tarihi Mart, Nisan ve Mayıs 2020 olan şirketler için 30’ar günlük uzatılma yapıldı. KDV ödemesini üç ayda bir yapan şirketler için ilk iki üç aylık dönem, ilk iki çeyrek, 1 Eylül’e kadar dosyalanmak üzere birleştirildi. KDV ödemesini yılda iki kez yapan şirketler için, yılın ilk ve ikinci yarıları 1 Mart 2021’e kadar dosyalanmak üzere birleştirildi.

Almanya

Almanya, ödeme ertelemesini kolaylaştıracak ve vergi tahsilatları ile geç ödeme cezalarını rahatlatacak vergi politikası tedbirlerinin uygulanacağını duyurdu.

Yunanistan

Yunanistan yayınladığı kararnameyle KDV ödemelerinin son tarihini erteledi ve mağdur işletmelerin KDV borçlarının tahsilatını askıya aldı.

İtalya

İtalya yayınladığı kararnameyle mali ikametgahı veya yasal ya da işletme adresi İtalya’da bulunan kurumlar için KDV başvurularının son tarihini 30 Haziran 2020’ye kadar, cezadan muaf olarak uzattı. Bazı endüstri sektörlerindeki vergi mükelleflerinin Mart 2020’de yapmaları gereken KDV ödemeleri de iki ay ertelendi.

Hollanda

Hollanda, mükelleflerin koronavirüsten nasıl etkilendiklerini de içeren yazılı talepleriyle vergi makamına başvurmaları halinde KDV ödemelerinin erteleyeceklerini duyurdu. Talepte bulunulduktan sonra düzeltici tedbirler durdurulacak ve başvurudaki gecikmeye bağlı cezalardan muafiyet sağlanacak.

Polonya

Polonya büyük ölçekli işletmeler için yeni JPK_V7M (aylık) ve JPK_V7K’nın (üç aylık) 1 Nisan’dan 1 Temmuz 2020’ye ertelenmesini içeren “koruma paketinin” duyurusunu yaptı. Vergi daireleri ayrıca ödeme ertelemesi ve taksitli ödeme gibi rahatlatıcı imkanlar sunmayı çalışacak.

Portekiz

Portekiz, takvimin ikinci üç aylık döneminde yapılacak ödemelerin üç ya da altı aylık taksitlere bölünmesine izin veren bir yönetmelik yayınladı.

Slovak Cumhuriyeti

Slovak Cumhuriyeti KDV ödemesi için verilen son tarihin uzatılmasını önerdi.

Romanya

Romanya 1 Nisan 2020’den itibaren geçerli yeni KDV geri ödeme mekanizmasının ve başvuru süresinin 25 Mart 2020’den 25 Nisan 2020’ye ertelendiğinin duyurusunu yaptı.

İspanya

İspanya başvuru sürelerini uzatacak bir yönetmelik yayınlayacağını duyurdu.

İsveç

İsveç, “parayı koronavirüsün etkilerini hafifletmek için hiç tahmin edemeyeceği bir yerde kullanmak zorunda kaldığını” kanıtlayan vergi mükellefleri için KDV ödemesini erteleme olasılığının olduğunu duyurdu.

Sovos Global KDV Çözümleri

Sovos koronavirüse tepki olarak uygulamaya konanlar dahil olmak üzere, KDV ile ilgili küresel ölçekteki tüm gelişmeleri yakından izlemeye devam ediyor.

Canlı güncellemeleri buradan takip edebilirsiniz.

Not: Güncellemeler İngilizce yapılacaktır.

Sovos geçtiğimiz günlerde AB üyesi devletlerde Covid-19 salgınına karşı alınması beklenen tedbirlerle ilgili bir blog yayımladı. AB genelindeki ülkeler tarafından hayata geçirilen ilave tedbirler aşağıda yer almaktadır:

Avrupa Birliği

Avrupa Komisyonu, tüm AB üyesi devletlerinden gelen talep üzerine ithal tıbbi ekipmanlardan alınan KDV ve gümrük vergilerinin geçici süreyle askıya alınmasını onayladı. Bu tedbir beraber sağlık sektörüne binen mali yükün hafifletilmesi planlanıyor ve uygulama geriye dönük olarak 30 Ocak 2020’den 31 Temmuz 2021’e kadar geçerli olacak. Avrupa Komisyonu, Üye Devletler ile yapılacak istişare sonrasında gerekirse bu tedbir süresinin uzatılabileceği kaydedildi.

Belçika

Düzenli ödenen belirli KDV beyannamelerinin teslim süresi uzatıldı. Normalde 20 Mart 2020’de süresi dolan Şubat 2020 beyannamelerinin teslim tarihi, 6 Nisan 2020’ye ertelendi. 20 Mart 2020’de süresi dolan Mart 2020 beyannamelerinin teslim tarihi ise 7 Mayıs 2020’ye ertelendi.

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi vergi mükelleflerini rahatlatmak amacıyla, standart KDV oranının 2 ay süreyle %19’dan %17’ye ve indirimli KDV oranının da 3,5 ay süreyle %9’dan %7’ye çekilmesi yoluyla KDV oranlarında geçici bir indirime gidileceğini daha önce duyurmuştu. Bu tedbir sonra geri çekildi.

Yunanistan

Mağdur durumdaki bazı işletmelerce 11-30 Mart 2020 tarihleri arasında yapılması gereken KDV ödemeleri 31 Ağustos 2020’ye kadar ertelendi. Ayrıca koruyucu maskeler ve eldivenler, antiseptik ürünler, sabun ve etil alkol ürünlerine 31 Aralık 2020’ye kadar (%24 oranında değil) %6 oranında KDV uygulanacak. myDATA zorunluluğunun hayata geçirileceği yeni tarihler açıklandı. Buna göre 1 Haziran 2020’den itibaren aşamalı bir uygulama yapılacak. Salgına bağlı krizin devam etmesi nedeniyle Yunanistan’ın bu tarihi daha da ertelemesi bekleniyor.

Macaristan

Macaristan Vergi Dairesi zorunlu gerçek zamanlı raporlama sürümü 2.0 XSD’yi uygulamaya koyma tarihinin 1 Nisan 2020’den 1 Temmuz 2020’ye ertelendiğini duyurdu.

Letonya

Vergi Dairesi fazla ödenmiş KDV tutarlarının mevcut KDV kanununda belirtilenden daha kısa sürede, yani 30 gün içinde geri ödeneceğini duyurdu.

Lüksemburg

Vergi dairesi KDV beyannamelerinin son teslim tarihine kadar verilememesi halinde herhangi bir ceza uygulanmayacağına dair rehber yayınladı. Ayrıca, 10.000 Euro altındaki KDV alacak bakiyelerinin geri ödeneceğini de belirtti.

Malta

Mart ve Nisan 2020’de yapılması gereken KDV ödemeleri ticari alanda belirgin sıkıntılar yaşayan vergi mükelleflerince ceza ya da faiz uygulanmaksızın ertelenebilir.

Hollanda

Vergi mükellefinin uzatma talep etmesi halinde vergi makamları ödeme süresini otomatik olarak 3 ay uzatacak. Bahsedilen uzatma talebi sunulduktan sonra, geç yapılan ya da yapılamayan ödemeler cezadan muaf tutulacaktır.

Polonya

Polonya’da JPK_VAT V7M ve V7K tüm vergi mükellefleri için 1 Temmuz 2020’ye kadar ertelendi.

Birleşik Krallık

20 Mart 2020’den 30 Haziran 2020’ye kadar yapılması gereken KDV ödemeleri ertelenecek. Bu kural yerleşik olmayan vergi mükellefleri dahil tüm işletmeler için geçerlidir. Ayrıca Majestelerinin Gelir ve Gümrük İdaresi, MTD dijital linklemelerine dair yürütülen yumuşak geçiş sürecinin tüm vergi mükellefleri için 1 Nisan 2021’e kadar ertelendiğini duyurdu.

Sovos Global KDV Çözümleri

Sovos koronavirüse yönelik uygulananlar da dahil olmak üzere, KDV ile ilgili küresel ölçekteki tüm gelişmeleri yakından izlemeye devam ediyor.

Canlı güncellemeleri buradan takip edebilirsiniz. –

Not: Güncellemeler İngilizce yapılacaktır.

Polonya’nın yeni SAF-T raporu (JPK) henüz yaygın biçimde yürürlüğe bile girmemişken Polonya çok daha kapsamlı bir plan hazırlığı içinde. 2022 yılında bir exchange platformu aracılığıyla merkezi e-fatura sistemi getirilmesi hedefleniyor.

Polonya Maliye Bakanlığı resmi sitesinde yayınlanan bir röportajda, Maliye Bakanı kamu alımlarında zorunlu e-fatura uygulamasının bir pilot proje olduğunu ve bu pilot projenin gönüllülük esasına bağlı olarak 2022’de B2B işlemlerini de kapsayacak şekilde genişleyebileceğini belirtti.

Bakan, ülkeyi e-fatura uygulaması ile tanıştırmak için bir dizi farklı yöntemi dikkate aldıklarını açıkladı. Bu yöntemler arasında tedarikçi ile alıcı arasındaki faturaların elektronik ortamda değiş tokuş yapılabileceği bir exchange platformunun da olduğunu belirtti. İtalya’daki clearance(gerçek zamanlı denetim) modelinden örnek vererek, faturaların ön onaydan otomatik geçtiği (onaylandığı) faturalama sürecinde vergi dairesinin de yer aldığını sözlerine ekledi.

Polonya Clearance Modeline geçiyor

Polonya, günümüzde sonradan denetlenen(post audit), vergi dairelerinin dahil olmadığı bir e-faturalama sisteminin kullanımına izin veriyor.. Mevcut çerçevede, faturayı hazırlayan kişinin, örneğin içeriğin bütünlüğünden, menşein doğruluğundan, faturanın okunaklılığından emin olmak gibi bazı şartları sağlaması ve alıcının da faturaları elektronik ortamda almayı kabul etmesi gerekiyor. Detaylar henüz tam olarak bilinmemekle beraber, yeni e-fatura sisteminde vergi dairesinin de faturalama sürecine dahil olması bekleniyor, başka bir deyişle Polonya sonradan denetim(post audit) modeliden clearance rejimine geçecek.

Polonya hükümetinin e-fatura sistemi uygulamasından asıl beklentisi vergi mükelleflerinden ilave veri sağlamak değil, bu verileri daha hızlı biçimde almak. Vergi dairesinin alt yapısında, vergi mükellefleri hakkında, JPK raporları aracılığı ile toplanmış yeterince veri mevcut. Bu verilere ek olarak, vergi dairlerine gerçek zamanlı iletilen e-faturalar sayesinde vergi sisteminin verimliliği artacak.

Polonya ekonomisi için faydaları

Bakan, Polonya’da e-fatura sistemine geçilmesinin faydaları arasında girişimciler için işin basitleştirilmesini ve güvenliğin arttırılmasını gösteriyor. Bu sistem, kendileri için hazırlanmış olan faturaları merkezi bir bellekten indirebilecek alıcılar için de yararlı olacak. Başarıyla uygulanması halinde, JPK raporlarına büyük ihtimalle ihtiyaç kalmayacağından vergi mükelleflerinin idari yükü de hafiflemiş olacak.

Bakan verdiği röportajda İtalya’nın e-fatura clearance(gerçek zamanlı denetim) sistemini zorunlu kılma konusunda başarılı olduğunu belirtmişti. İtalya Avrupa Komisyonu’ndan KDV Direktifi için derogasyon istemiş, bu talimatıyla işlem bazlı sürekli denetimin Avrupa’da uygulanmasının yolunu açmıştı. Bakan’ın İtalya’daki modele atıfta bulunması, Polonya Hükümetinin de aynı bürokratik yolu izleme niyetinde olduğunun bir işaret olabilir.

Polonya Hükümetinin bu duyurusu, vergi mükelleflerinin Polonya’da hızla değişen vergi uyumu ortamına karşı her zamankinden daha fazla tetikte olmaları gerektiğini gösteriyor. Polonya, İtalya’nın izinden giden ilk ülke olabilir, ancak işlem bazlı sürekli denetim uygulamasının KDV açıklarını kapatmada getirdiği avantajları gören ülke sayısı arttıkça, kesinlikle son ülke de olmayacak.

Harekete Geçin

Geleceğe dair fikirlerimizi öğrenmek isterseniz, Sürekli KDV Uygunluğundaki Son Yenilikler‘i indirin. Ayrıca detaylı bilgi için bize ulaşabilirsiniz.

Uzun zamandır beklenen, elektronik irsaliye sürecinin işleyişini ve firmaların sıkça sordukları soruların cevaplarını içeren e-İrsaliye Uygulama Kılavuzu, Şubat ayının son gününde GİB Elektronik Belge internet sitesinde yayımlandı.

Kılavuzda; uygulama, uygulamanın kapsamı ve yapısı, farklı senaryolar ve özellik arz eden durumlar ele alınıyor. Böylelikle, e-irsaliye sistemine geçiş yapacak firmaların soruları çözüme kavuşturuluyor.

E-İrsaliye Uygulaması Nedir?

E-irsaliye mal hareketlerinin elektronik ortamda düzenli izlenebilmesi için, hali hazırda kağıt ortamda düzenlenmekte olan “sevk irsaliyesi”sinin elektronik halidir.

Elektronik irsaliye, sevk irsaliyesi ile aynı hukuki niteliklere sahiptir ancak düzenlenmesini, iletilmesini, muhafaza ve ibraz edilmesini dijital ortama taşır.

Hangi Mükellefler Zorunluluk Kapsamına Giriyor?

GİB tarafından yayımlanan tebliğe göre, e-irsaliye uygulamasının zorunluluk kapsamına giren mükellefler şu şekildedir;

Komisyoncu veya tüccar olarak sebze ve meyve ticareti ile iştigal eden mükellefler
Başkanlık analizi neticesinde riskli ya da vergiye uyum düzeyi düşük olduğu tespit edilen mükellefler
Komisyoncu veya tüccar olarak sebze ve meyve ticareti ile uğraşan mükellefler geçişlerini 1 Ocak 2020 tarihi itibari ile tamamladılar. Zorunluluk kapsamına giren diğer mükellefler ise 1 Temmuz 2020 tarihi ile geçişlerini tamamlamalılar.

Ayrıca başkanlık tarafından riskli veya vergi uyum düzeyi düşük olarak değerlendirilen mükellefler de kendilerine bildirimi yapıldıktan en az üç ay sonra e-irsaliye uygulamasına geçişlerini tamamlamalılar.

E-İrsaliye Uygulama Kılavuzu’nun İçerdiği Diğer Konu Başlıkları

Temel kavramların açıklanmasının yanı sıra bu kılavuzun daha önceden duyurulan senaryoları detaylı bir şekilde açıklaması mükelleflerin kafasını karıştıran bir çok soruyu yanıtlıyor. Buna ek olarak, farklı konulara ilişkin de detaylı açıklamalar yer alıyor.

Bu senaryolarda temel konu başlıkları aşağıdaki gibidir;

Diğer açıklamalara konu olan başlıklar ise aşağıdaki gibidir;

Yapısal olarak tatmin edici cevapların verildiği dökümana GIB e-Belge sitesi üzerinden ulaşabilir ya da geçiş sürecinizi kolaylaştırmak ve hızlandırmak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Harekete Geçin

e-İrsaliye Uygulama Kılavuzu’na ve Sovos e-Dönüşüm çözümlerine ilişkin tüm sorularınız için bizimle iletişime geçin.

Türkiye, 2010 yılından beri vergi toplamak ve toplanan vergilerin raporlanmasını sağlamak için merkezinde Gelir İdaresi Başkanlığı’nın (GİB) bulunduğu dijital çözümlere ve uygulamalara yer veriyor. Buna bağlı olarak, Güvenli Mobil Ödeme Sistemi için de yeni bir düzenleme yapılması bekleniyordu.

GİB tarafından ilk olarak 1 Haziran 2019 tarihinde tebliği yayınlanan Güvenli Mobil Ödeme sistemi; her ölçekten işletmenin vergiye ilişkin tüm belgeleri dijital olarak oluşturmasını, iletmesini ve saklamasını sağlıyor.

Şu ana kadar başvuru, izin ve onay konusunda kısıtlı bilgiye sahip olan vergi mükellefleri ve finans kuruluşları, 30 Aralık 2019 tarihinde GİB tarafından yayımlanan uygulama kılavuzu ile bilgilendirildiler.

Buna göre, yazarkasa ve POS kullanıcısı olan kişi ve işletmeler artık Güvenli Mobil Ödeme Sistemi’ne geçiş yapacaklar.

Sisteme Dair Teknik Gereklilikler Açıklığa Kavuştu

Yayımlanan kılavuzda; vergi mükelleflerinin sorumluluklarına, teknik gerekliliklere ve farklı satış senaryolarına sahip finansal kuruluşların yetkilendirme ve onay süreçlerine dair aşağıdaki ayrıntılara yer verildi:

Mobil Cihazlar ile Kolay Ödeme

Artık vergi mükellefleri ve finans kuruluşları, yeni bir sistem altyapısı oluşturmaksızın Güvenli Mobil Ödeme Sistemi’ne geçiş yapacaklar.

Ayrıca ilgili uygulamanın hibrit yapısı sayesinde, işletmeler finansal işlemlerinde hem yazarkasaları hem de mobil cihazları kullanabilecekler.

Vergi mükellefleri; fazladan ödenen aylık ücretleri, banka anlaşma maliyetlerini, POS cihazı ücretlerini, yazarkasa ve baskı maliyetlerini Güvenli Mobil Ödeme Sistemi ile ortadan kaldıracaklar.

Harekete Geçin

Güvenli Mobil Ödeme Sistemi’nin prosedürlerine ilişkin daha fazla bilgi almak ve yasal düzenlemelere dair haberleri takip etmek için bizimle iletişime geçebilirsiniz.