Zuora, Sovos Sertifikalı Vergi Uyumluluk Ortağı Oldu

REDWOOD CITY, Kaliforniya ve PARİS, 19 Ekim 2023  – Modern işletmeler için lider bir monetizasyon paketi sunan Zuora, Inc. (NYSE: ZUO), bugün Subscribed Connect Paris’te, global işletmelerin elektronik fatura (e-Fatura) zorunluluklarını doğrudan Zuora aracılığıyla karşılamalarına yardımcı olmak için global vergi uyumluluğu teknolojisi çözümleri ve hizmetleri sağlayıcısı Sovos ile bir ortaklık kurduğunu duyurdu. 

Vergi reformu dünya çapında daha kapsamlı hale geldikçe, çok sayıda ülke küresel e-Fatura zorunluluklarını benimsedi veya benimsemeyi planlıyor. Ancak gereklilikler ülkeden ülkeye değiştiğinden ve yürürlüğe girme süreleri farklılık gösterdiğinden, şirketler hızla yaklaşan standartlara uymakta zorlanıyor. Devletlerin gerekliliklerini karşılayamayanlar, belirli bölgelerde yapma onayını veya lisansını kaybederlerse, potansiyel gelir kaybı da dahil olmak üzere düzenleyici ücretler ve sonuçlarla karşı karşıya kalabilirler. 

Doğru bir çözümün olmadığı durumlarda, e-Fatura uyumluluğu genellikle faturalama işlemini manuel yapmayı gerektirir. Bu da e-Fatura ağlarına kişiselleştirilmiş bağlantılar oluşturmayı ve dolayısıyla önemli bilgi teknolojisi altyapısı ve kaynakları gerektirir. Sovos ile birliği yapan  Zuora, periyodik ücretlendirme ile çalışan önceden entegre edilmiş otomatik bir e-Fatura çözümü sunuyor.

Bu ortaklığın bir parçası olarak Zuora, kritik müşteri uyumluluk gereksinimlerini karşılamak için geliştirilen Sovos Sertifikalı Uyumluluk Programı’na katılıyor. Bu program, işlem yönetimi platform sağlayıcılarının Sovos’un sektör lideri olan e-Fatura uyumluluk portföyünden yararlanmaları için sertifikalı entegrasyonlar sunuyor. 

Zuora Global İş Ortaklıkları Ekosistemi Başkan Yardımcısı Balaji Subramanian, “e-Fatura gerekliliklerini yerine getirmek için süreci kolaylaştıran Zuora’nın Sovos ile ortaklığı, şirketlerin küresel genişlemeye odaklanmasına ve sürekli büyümeyi teşvik etmesine olanak tanıyacak” dedi. “Artık Zuora ile modern işletmeler, karmaşıklığı azaltmak ve e-Fatura zorunluluklarını tek bir çözümle karşılamak için modern faturalandırma sistemlerinde halihazırda mevcut olan kritik verilerden yararlanabilir.”  

Sovos ile yapılan yeni ortaklık Zuora müşterilerine şu imkanları sağlıyor: 

Sovos Gelirden Sorumlu Başkanı Alice Katwan, Zuora’yı şu şekilde tanımlıyor:  

“Stratejik bir Sovos Sertifikalı Uyumluluk Programı ortağı olarak Zuora, işlem yönetimi kategorisinde müşterilerine global 360° uyumluluk çözümüne erişim sağlayan ilk şirket.” 

“Ortaklığımız aracılığıyla sağlanan uyumluluk yetenekleri ve kapsam sayesinde Zuora’nın müşterileri, günümüzün uluslararası vergi gerekliliklerinin yanı sıra gelecekte değişebilecek olan  mevzuat düzenlemelerini de karşılamaya hazır.”

Zuora, Sovos ortaklığına ek olarak, e-Faturaların Zuora iş akışı aracılığıyla PEPPOL e-Fatura ağına gönderilmesi için kullanıma hazır PEPPOL veri aktarımı da sağlıyor.  

Zuora ve Sovos aracılığıyla e-Fatura hakkında daha fazla bilgi edinmek için bu linke tıklayabilirsiniz.

Sovos Hakkında     

Sovos, yasal düzenlemelerin gittikçe arttığı bir dünyada, şirketlere ihtiyaç duydukları güveni sağlar. Modern, bilgi teknolojileri odaklı yaklaşımlarıyla öne çıkan Sovos, ölçeklenebilir, güvenilir ve güvenli yasal uyumluluk çözümleriyle harika bir kullanıcı deneyimi sunar. 70’ten fazla ülkede, Fortune 500 listesinde yer alan şirketlerin yarısı da dahil olmak üzere, her büyüklükten 100.000’in üzerinde müşterisi vardır. Şirketin SaaS ürünleri ve tescilli Sovos S1 Platformu, çok sayıda profesyonel iş uygulaması ve devletlerin yasal uyum süreçleriyle entegredir. Hg ve TA Associates bünyesinde faaliyet gösteren Sovos’un Amerika ve Avrupa’da ofisleri bulunmaktadır. Daha fazla bilgi için http://www.sovos.com adresini ziyaret edebilir ve bizi LinkedIn ve Twitter üzerinden takip edebilirsiniz.  

Zuora, Inc. Hakkında 

Zuora, tüm sektörlerdeki modern işletmeler için önde gelen bir monetizasyon hizmeti sağlayarak şirketlerin müşteri odaklı iş modellerinin kilidini açmasına ve büyütmesine olanak tanır. Zuora, nakit teklifinin tamamını ve gelir tanıma sürecini geniş ölçekte paraya çeviren ve düzenleyen akıllı bir merkez olarak hizmet ediyor. Sektör lideri teknolojisi ve uzmanlığı sayesinde Zuora, BMC Software, Box, Caterpillar, General Motors, Penske Media Corporation, Schneider Electric, Siemens ve Zoom dahil olmak üzere dünya çapında 1.000’den fazla şirketin doğrudan, dijital müşteri ilişkilerini geliştirmesine ve bunlardan para kazanmasına yardımcı oluyor. Genel merkezi Silikon Vadisi’nde bulunan Zuora’nın Amerika, EMEA ve APAC’ta dünya çapında ofisleri bulunmaktadır. Zuora monetizasyon hizmeti hakkında daha fazla bilgi edinmek için lütfen http://www.zuora.com/ adresini ziyaret edin.  

© 2023 Zuora, Inc. Tüm Hakları Saklıdır. Zuora, Abone Olunan, Abonelik Ekonomisi, Abonelik Ekonomisini Güçlendirmek, Abonelik Ekonomisi Endeksi, Zephr ve Abonelik Deneyimi Platformu, Zuora, Inc.’in ticari markaları veya tescilli ticari markalarıdır. Yukarıda belirtilen üçüncü taraf ticari markalar ilgili şirketlerin mülkiyetindedir. Bu basın bültenindeki hiçbir şey aksi yönde yorumlanmamalı veya Zuora, Inc.’in herhangi bir üçüncü tarafının veya bu basın bülteninin herhangi bir yönünün onayı, tasdiki veya sponsorluğu olarak yorumlanmamalıdır.  

İleriye Dönük Beyanlar 

Bu basın bülteni, otomatik e-Fatura çözümünün beklenen faydaları ve sürümlerine ilişkin ifadeler dahil ancak bunlarla sınırlı olmamak üzere, bir dizi risk, belirsizlik ve varsayım içeren ileriye dönük ifadeler içermektedir. Tarihi gerçeklere dayanmayan tüm ifadeler ileriye dönük ifadeler olarak kabul edilebilir. Gerçek sonuçlar, Zuora’nın 1 Haziran 2023 tarihinde Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’na (SEC) sunduğu Form 10-Q Üç Aylık Raporu’nun “Risk Faktörleri” bölümünde detaylandırılan riskler ve Zuora’nın zaman zaman SEC’e sunabileceği diğer belgeler dahil ancak bunlarla sınırlı olmamak üzere bir dizi faktör nedeniyle ileriye dönük beyanlarda belirtilen veya ima edilenlerden önemli ölçüde farklı olabilir. Bu basın bültenindeki ileriye dönük ifadeler, bu basın bülteninin tarihi itibariyle mevcut beklentilere dayanmaktadır ve Zuora, yeni bilgiler, gelecekteki olaylar veya başka bir nedenle ileriye dönük ifadeleri güncelleme veya revize etme yükümlülüğünü üstlenmemektedir. Bu basın bülteninin piyasa verilerini ve diğer bazı istatistiki bilgileri de içerdiği ölçüde, tahminlere, öngörülere, projeksiyonlara veya benzer metodolojilere dayanan bu bilgiler doğası gereği belirsizliklere tabidir ve gerçek olaylar veya koşullar bu bilgilerde yansıtılan olaylardan ve koşullardan önemli ölçüde farklı olabilir.  

KAYNAK: ZUORA FINANCIAL  

Medya İletişim:  

Margaret Pack  

press@zuora.com  

619-609-3919  

SAP S/4HANA ve E-Dönüşüm ile iş süreçlerinizi hızlandırmaya, işinizle ilgili konularda daha iyi karar vermeye ve gelişmiş müşteri deneyimi sunmaya hazır mısınız?

19 Eylül, Salı günü gerçekleşecek webinarda; Sovos ve SAP uzman ekipleri aşağıdaki başlıklarda deneyim ve bilgi paylaşımında bulunacaklar. Kaydınızı hemen yaptırın.

Webinar’da ele aldığımız konular:

*Webinarımızın son bölümünde sorularınızı iletebileceğiniz “Soru-Cevap Bölümü” de olacaktır. 

Formu hemen doldurarak kaydınızı tamamlayın. 

Günümüzde tüm departmanları ilgilendiren ve kompleks bir hale gelen fatura süreçlerinin elektronik ortamda düzenlenmesiyle firmalar; finansal verileri daha iyi analiz edebilme ve performansı daha iyi okuyabilme imkanına sahip oldular.

Elektronik fatura işlemlerinin sorunsuz yönetilmesi için ise kullanılan ERP sistemi ile entegrasyon kritik öneme sahiptir. Bu sebeple her firma; elektronik fatura işlemlerini daha hızlı, güvenli ve sorunsuz bir şekilde yönetebilmek için ERP seçimi ve yönetimine özen göstermelidir.

8 Haziran, Perşembe günü gerçekleşecek webinarda; Sovos’un uzman ekibi aşağıdaki başlıklarda deneyim ve bilgi paylaşımında bulunacaklar. Kaydınızı hemen yaptırın.

Webinar’da ele aldığımız konular:

*Webinarımızın son bölümünde sorularınızı iletebileceğiniz “Soru-Cevap Bölümü” de olacaktır. 

Formu hemen doldurarak kaydınızı tamamlayın. 

Alım satımı yapılan tüm ürünlerden alınan dolaylı bir vergi türü olan KDV ile ilgili çok sorulan soruların yanıtlarını sizin için derledik…

KDV Nedir?

Katma Değer Vergisi (KDV), harcamalar üzerinden alınan dolaylı bir vergi türüdür. Bir mal veya hizmetin üretimden tüketiciye ulaşmasına kadar oluşturulan her bir katma değer üzerinden alınan vergidir. Ülkemizdeki en önemli vergi kalemlerinden biridir. Vergi mükellefleri, yarattıkları katma değer üzerinden KDV’yi aylık olarak öderler. 1984 yılında 3065 sayılı kanunla yürürlüğe giren KDV, günümüzde genel bütçe vergi gelirlerinin yüzde 30-35’ni karşılar.

Doğrudan Vergi ve Dolaylı Vergi Ayrımı Neye Göre Yapılır?

Devletin, gelir dağılımını kontrol etmek, kamu harcamaları ve yatırımları için finansman sağlamak gibi amaçlarla; vatandaşlarından doğrudan ya da dolayı yollarla aldığı ödemelere vergi denir. Mal ve hizmet üzerinden alınan vergiler dolaylı vergi; gelir ve kazanç üzerinden alınan vergiler ise dolaysız vergi olarak adlandırılır.

Dolaylı vergiler: KDV, ÖTV, özel iletişim vergisi, şans oyunları vergisi, damga vergisi, harçlar ve diğer yerel tüketim vergileri olarak sıralanabilir.

Dolaysız vergiler ise gelir ve kazanç üzerinden alınan vergiler, mülkiyet üzerinden alınan vergiler, servet üzerinden alınan vergiler olarak ayrılabilir. Dolaysız vergileri daha detaylı olarak açıklamak gerekirse şunları söyleyebiliriz:

KDV Oranı Kaçtır?

KDV oranları satılan mal ya da hizmetin niteliğine göre değişiklik gösterir. Genel KDV oranı yüzde 18’dir. Belirlenmiş mal ve hizmetler için yüzde 1 ve yüzde 8 oranları uygulanır. Her bir mal ve hizmetin KDV oranının ne olacağı Cumhurbaşkanı kararı ile belirlenir. Bununla beraber bazı teslimler KDV’den istisnadır. Örneğin yurt dışına yaptığınız bir mal veya hizmet tesliminde KDV doğmaz.

KDV Kim Tarafından Ödenir?

Katma değer vergisinin asıl yüklenicisi nihai tüketicidir. Vergi mükellefleri her bir teslim aşamasında bu vergiyi alıcıya yansıtırlar. Böylece ürünü ya da hizmeti satın alan taraf KDV ödeyen kişi olur. Tüketici, KDV ödemesini mal ya da hizmeti satın alırken gerçekleştirir. Vergi Mükellefleri de tüketiciden aldıkları KDV’yi alım sırasında ödedikleri KDV’den mahsup ederek aradaki farkı Katma Değer Vergisi olarak öderler.

KDV Nereye Ödenir?

KDV her mükellefin bağlı bulunduğu vergi dairesine ödenir. Ödemeyi anlaşmalı bankalar ile de yapmak mümkündür. Ayrıca mükellefler Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından internet ortamında hizmete sunulan İnteraktif Vergi Dairesi’nden de vergi borçlarını ödeyebilirler.

KDV Beyannamesi Nedir?

Katma Değer Vergisi Beyannamesi mükelleflerin aylık olarak KDV’ye konu alım ve satışlarına ve bunların KDV’lerine ait bilgilerin yer aldığı beyannamedir. Bu beyannameler aylık olarak elektronik ortamda düzenlenip elektronik olarak iletilir.

Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB), Vergi Usul Kanunu’nun (VUK) 28’inci maddesinin verdiği yetkiye istinaden 149 No.lu VUK Sirkülerinde, yeni bir düzenleme yapılıncaya kadar 1 Aralık 2022 tarihinden itibaren verilmesi gereken Katma Değer Vergisi Beyannamelerinin verilme ve bu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerin ödeme sürelerinin ilgili vergilendirme dönemini takip eden ayın 28 inci günü sonuna kadar uzatıldığını belirtti. Daha önce en geç ayın 26’sında ödeme yapılıyordu.

KDV Beyannamesi Nasıl Doldurulur?

Elektronik ortamda beyanname verme mecburiyeti olan mükellefler GİB tarafından yayınlanan e-beyanname programı ile beyannamelerini hazırlarlar ve elektronik ortamda iletirler.

Beyanname; genel bilgiler, matrah, indirimler, ihraç kadıyla teslimler, istisnalar, sonuç hesapları, düzenleme bilgileri ve ekler bölümlerinden oluşur. Tevkifat uygulaması nedeniyle KDV tevkifatı yapan mükellefler, KDV2 kodu ile KDV tevkifatı yaptıkları mükellefler ve tevkifat tutarını ayrıntılı listeleyen beyanname de verirler.

 

Harekete Geçin

Sovos, GİB’de hakkında ‘kayıp belge’ ihbarında bulunulmamış ‘tek özel entegratör’ olma özelliği ile bilinmektedir. Gelişmiş e-belge çözümleri ile firmanızın e-dönüşüm sürecinde size nasıl yardımcı olabileceğine göz atabilirsiniz.

Bu blog yazısı 8 Mayıs 2023’te güncellenmiştir.

Serbest çalışan kişilerin en çok merak ettiği konulardan biri şahıs şirketi kurmak için atılması gereken adımlar ve ihtiyaç duyulan belgeler. Bu yazımızda hem şahıs şirketi türleri hem de vergi süreçleri ile ilgili bilgilendirmeye ulaşabilirsiniz. 

Türkiye’deki kurumlara veya Türkiye’den yurt dışındaki kurumlara ‘freelance’ hizmet veren ya da kendi işini yapmaya başlayan kişilerin vergi yükümlülüklerini yerine getirmek için Gelir İdaresi Başkanlığı’nın sistemine dahil olması gerekiyor. Bunun için de çoğunlukla ‘serbest meslek erbabı’ olmak ya da ‘şahıs şirketi’ kurmak tercih ediliyor. Peki şahıs şirketi nasıl kurulur?

Şahıs Şirketi Nedir?

Şahıs şirketi, gerçek kişiler tarafından kurulan, kuruluş süreçlerinin kolay ve hızlı olması sebebiyle çok tercih edilen bir şirket türüdür. Çoğunlukla tek kişi tarafından kurulsa da ortaklar ile de kurulabilir. Şirket kuruluşu diğer şirketlere kıyasla daha düşük sermaye gerektirir. Serbest çalışan, gelir beklentisi çok yüksek olmayan vb durumdaki kişiler için şahıs şirketi en ideal şirket türlerinden biridir. İhtiyaç duyulduğunda şahıs şirketlerini kapatmak da tıpkı kuruluşta olduğu gibi diğer şirket türlerine göre daha uygun maliyetli ve kolaydır. Kurulum, defter tasdik ücretleri ve mali müşavir/muhasebeci ücreti düşüktür. Vergi yapıları daha sadedir. Gelire göre belirlenen kademeli bir vergi sistemi vardır. Kişiler, üçüncü kişilere karşı kendi mal varlıklarıyla sorumludurlar.

Şahıs Şirketi Türleri

Şahıs şirketlerinin mükellef tipleri genel olarak tüzel ve gerçek kişiler olmak üzere ikiye ayrılır. Bazı durumlarda ise Adi Ortaklık olarak üç’e ayrılır.

Şahıs Şirketi Kurmaya Uygun Musunuz?

Devlet memuru değilseniz ve 18 yaşın üstündeyseniz şahıs şirketi kurabilirsiniz. Devlet memurları kanunen tacir olarak sınıflandırılamadığı için şahıs şirketi kuramıyor. Bu konuda en çok sorulan konulardan biri de sigortalı çalışanların şahıs şirketi kurup kuramayacağı… Sigortalı çalışanların, başka bir yerde çalışırken şahıs şirketi kurması hakkında İş Kanunu’nda belirtilmiş bir engel bulunmuyor. Burada belirleyici olan, söz konusu kişilerin mevcut çalıştıkları şirketle aralarında yaptıkları sözleşme. Sigortalı çalışanın, çalıştığı şirket ile imzaladığı sözleşmede başka bir işte çalışamayacağı veya şirket kuramayacağına dair bir ibare yer alıyorsa ve bu kişi buna rağmen şahıs şirketi kurarsa, çalıştığı şirketin tazminat vermeksizin işten çıkarma hakkı bulunur.

Şahıs Şirketi Kurma Adımları

Şahıs şirketi kurma süreci genellikle bir iki gün içerisinde tamamlanır. Öncelikle gerekli evrakları topladıktan sonra vergi dairesine başvuru yapmanız gerekir. Başvuruyu şahsen veya bir mali müşavir/muhasebeciye vekalet vererek de yapabilirsiniz. Başvuru e-devlet üzerinden online olarak da gerçekleştirilebiliyor. Başvurunuzun ardından yoklama memurları iş yerinize gelip, iş yeri ve evrak kontrolü yaptıktan sonra vergi levhanızı temin edebilirsiniz.

İhtiyacınız Olan Belgeler

Şahıs şirketi, doğrudan ev adresiyle beraber kurulabilir. Böyle bir durumda, kira miktarınıza bağlı olarak yüzde 20 stopaj ödemeniz gerekir. Şirketin adresi olarak görünen evin mal sahibi iseniz kira stopajı ödemeniz gerekmiyor. Bu durumda başvuru yaparken kira kontratı yerine tapunun belgeleriniz arasında hazır bulunması gerekiyor. İşte şahıs şirketi kurmak için ihtiyacınız olan belgeler:

Şahıs Şirketi Kurulduktan Sonra Fatura Nasıl Kesilir?

Günümüzde şahıs şirketleri, fatura düzenlemelerine e-Arşiv Fatura ile başlayabilirler. e-Arşiv faturalar, Sovos’un hızlı ve güvenilir sistemine dahil olarak düzenleneceği gibi, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın kendi portalından da oluşturulabilir. e-Arşiv faturanın, mal veya hizmet teslim tarihinden itibaren 7 gün içerisinde düzenlenmesi gerekir. Fatura oluşturulurken alıcının unvanı, adresi, vergi dairesi ve numarasının doğru bir şekilde yazılması çok önemlidir. Düzenlenen e-Arşiv faturanın elektronik olarak veya kâğıt olarak alıcıya teslim edilmesi zorunluluğu bulunur. Eğer fatura kestiğiniz şirketler e-Fatura kullanıcısıysa siz de e-Fatura uygulamasına katılıp, faturanızı doğrudan elektronik olarak söz konusu şirketin e-Fatura sistemine gönderebilirsiniz.  

Türkiye’nin vergide dijital dönüşümüyle birlikte hali hazırda şirketlerin büyük bir çoğunluğu e-Fatura geçişini tamamladı. Siz de şirketinizi kurduktan sonra doğrudan e-Fatura ile işlerinizi yürütebilirsiniz. 

e-Fatura Nedir?

e-Fatura yeni bir belge türü olmayıp, kâğıt fatura ile aynı hukuki niteliklere sahiptir. Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yönetilen e-Fatura uygulamasında amaç tek format ve standarda göre satıcı ve alıcı arasında güvenli, zaman ve maliyet tasarrufu sağlayan bir sistem oluşturmaktır.

VUK gereği bir faturada yer alması gereken bilgilerin içerisinde yer aldığı, satıcı ve alıcı arasındaki iletiminin merkezi bir platform (GİB) üzerinden gerçekleştirildiği elektronik bir belgedir.

Neden e-Fatura Kullanmalısınız?

e-Faturaya Nasıl Geçilir?

e-Fatura geçiş süreci üç aşamadan oluşur:

  1. Mali mühür veya e-imza temin edilmesi: E-fatura hizmetini kullanabilmeniz için şirketlerde mali mühür, şahıs firmalarında mali mühür veya e-imzanın olması zorunludur. Mali mührü kamu sertifikasyon merkezinden alabilirsiniz. Mali mühür yerine e-imza almak isteyen şahıs firmaları PTT aracılığı ile veya özel firmalardan e-imza alabilir.
  2. Seçtiğiniz özel entegratör firmanın başvuru formunun doldurulması: Başvuru sayfasından başvuru formu doldururken yüklenmesi gerekebilecek bazı evraklar vardır;
  3. İmzalama ve aktivasyon.

Şahıs Şirketlerinin Ödediği Vergiler

Şahıs şirketleri, çalışmaları neticesinde; Katma Değer Vergisi (KDV), Gelir Vergisi ve Stopaj (Muhtasar) Vergisi mükellefi olurlar.

Şahıs Şirketleri KDV’yi Nasıl Öder? 

Bu şirketlerin aylık olarak düzenledikleri faturaların KDV tutarları ile alım yaptıkları faturaların KDV’leri hesaplanır. Eğer satış faturalarının KDV’si alış faturalarının KDV’sinden fazla ise aradaki farkın Katma Değer Vergisi olarak ödenmesi gerekir. Her Ayın 26’sına kadar bir önceki ayın KDV beyannamesi onaylanıp ödenir. KDV alacağı oluşursa, sonraki ödemelerde mahsup edilebilir.  

Şahıs Şirketleri İçin Muhtasar Beyannamesi 

Şahıs şirketleri personel ödemeleri, faaliyetleri için ödedikleri kiralar gibi ödemelerden belli oranlarda kesinti yapıp, bunu ve varsa personel SGK primlerini aylık ve 3 aylık periyotlarla beyan edip öderler. Bu beyannameye Muhtasar ve Prim hizmet beyannamesi denir. 

Şahıs Şirketleri’nin Gelir Vergisi 

Şahıs şirketlerinin ödemekle yükümlü olduğu diğer bir vergi de Gelir Vergisi’dir. 

Her üç aylık periyodlarda kar-zarar hesaplamaları yapılır ve Gelir Geçici Vergisi olarak kar-zarar hesap cetveli beyan edilir. Şahıs şirketi kar etmişse vergi doğar, kar etmeyen bir işletme ise gelir vergisi ödemez. Yıl içinde Ocak-Mart dönemi Gelir Geçici Beyannamesi’nin 17 Mayıs’a kadar onaylanıp ödenmesi gerekir. Nisan-Haziran dönemi 17 Ağustos’a kadar, Temmuz-Eylül Dönemi 17 Kasım’a kadar beyan edilip ödenmelidir. Ekim-Aralık dönemi için ayrıca beyanname verilmez.   

Her yıl Mart Ayında bir önceki yıla ait tüm gelir-gider ve kar-zarar durumu beyan edilir. Yıl içinde ödenen vergiler varsa bunlar oluşan vergiden mahsup edilir. Ülkemizde vergi artan oranlı olarak kademelendirilmiştir. Ödenecek vergiler bu doğrultuda hesaplanır.  

2023 yılı gelir vergisi tarifesi aşağıdaki şekildedir:

70.000 TL’ye kadar %15
150.000 TL’nin 70.000 TL’si için 10.500 TL, fazlası %20
370.000 TL’nin 150.000 TL’si için 26.500 TL,
(ücret gelirlerinde 550.000 TL’nin 150.000 TL’si için 26.500 TL), fazlası
%27
1.900.000 TL’nin 370.000 TL’si için 85.900 TL,
(ücret gelirlerinde 1.900.000 TL’nin 550.000 TL’si için 134.500 TL), fazlası
%35
1.900.000 TL’den fazlasının 1.900.000 TL’si için 621.400 TL,
(ücret gelirlerinde 1.900.000 TL’den fazlasının 1.900.000 TL’si için 607.000 TL), fazlası
%40

Şahıs şirketi sahipleri, kendisinin eşinin ve çocuklarının eğitim, sağlık, sigorta primleri gibi harcamalarını belirli oranlarda vergi matrahından düşebilir.

Şahıs Şirketi KOSGEB Desteği Alabilir Mi?

Şahıs şirketleri de kurulum sırasında ve takip eden dönemde KOSGEB (Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı) desteklerinden faydalanabilir. KOSGEB tarafından Girişimcilik, Arge, Teknolojik Üretim ve Yerlileştirme, İşletme Geliştirme, Büyüme ve Uluslararasılaşma, Finansman, İŞGEM/TEKMER destekleri sağlanıyor.

Şahıs şirketleri için en uygun olan KOSGEB destekleri girişimcilik destekleri olarak biliniyor. Burada önemli olan şahıs şirketinin kuruluşu yapılmadan önce KOSGEB üzerinden gerekli girişimcilik eğitimlerinin alınması ve kuruluşun daha sonra gerçekleştirilmesi. Şahıs şirketi kurulduktan sonra da örneğin işletmenin ihtiyaç duyduğu nitelikli eleman için patent ve belgelendirme masrafları için veya yurt dışı fuar masrafları desteği gibi konularda KOSGEB’e başvurulabiliyor. Bunun için KOSGEB’in e-hizmetler sayfasından işletmenin kaydedilmesi gerekiyor. Sonraki aşama online olarak destek talebinde bulunmak ve her bir destek için gerekli belgeleri sağlamak. Harcamalarınıza ait belgeler KOSGEB tarafından onaylandığında destek türüne göre harcamaların tamamı ya da %60’ı şahıs şirketine ödenir.

Şahıs Şirketi İçin Esnaf veya Ticaret Odası Kaydı Zorunlu Mu?

Şahıs şirketleri genellikle esnaf odalarına, bazı illerde ise ticaret odalarına da kaydolabilirler ancak şartlara tabidir. Esnaf odalarına kayıtlı girişimcilere ve özellikle kadın girişimcilere kamu bankaları tarafından uygun finansman desteği sağlandığı için şahıs şirketlerinin esnaf odalarına kaydolmaları son yıllarda avantajlı hale geldi. Ayrıca KOSGEB desteklerinden faydalanılması için de esnaf ya da ticaret odasına kayıt zorunluluğu bulunuyor.

Harekete Geçin

Sovos vergi uyumluluğu yazılımının e-dönüşüm ve e-belge zorunluluklarına uyum sürecinizde size nasıl yardımcı olabileceğine göz atabilirsiniz.

Yapay zeka, otomasyon ve makine öğrenimi yeteneklerine sahip en güncel akıllı ERP modeli S/4 HANA sayesinde firmalar, finansal hedeflerine ulaşarak istikrarlı büyümelerini sürdürmektedir.

S/4 HANA Türkiye’deki Yerel İhtiyaçlara Hazır Mı?
SAP ve Sovos ortaklığında düzenlenecek webinarda;

uzman danışmanlardan dinleyebilirsiniz.

16 Şubat, Perşembe günü SAP ile gerçekleştireceğimiz webinarda; S/4 HANA geçişi tüm detayları ile ele alınıp; bu geçiş sırasında e-belge yönetiminde dikkat edilmesi gereken kritik noktalara değinilecek.

Webinar’da ele aldığımız konular:

*Webinarımızın son bölümünde sorularınızı iletebileceğiniz “Soru-Cevap Bölümü” de olacaktır. 

Formu hemen doldurarak kaydınızı tamamlayın. 

Avrupa Komisyonu, Dijital Çağda KDV girişimiyle ilgili mevzuatta yapılacak değişikliklere ilişkin uzun süredir beklenen önerisini açıkladı. Bu adım, Avrupa’da KDV’nin tarihindeki en önemli gelişmelerden biri ve sadece Avrupalı işletmeleri değil aynı zamanda AB ile ticaret yapan AB dışındaki şirketleri de ilgilendiriyor.

Öneriye göre 2006/112 sayılı KDV Direktifi’nde, bu Direktifle ilgili 282/2011 sayılı Uygulama Düzenlemesi’nde ve KDV alanında dolandırıcılıkla mücadeleye ilişkin İdari İşbirliği hakkındaki 904/2010 sayılı Düzenlemede değişiklik yapılması öngörülüyor. Söz konusu belgeler üç farklı alanı kapsıyor:

  1. KDV için dijital bildirim yükümlülükleri ve e-fatura
  2. Platform ekonomisinde KDV usulü
  3. AB’de tek KDV sicili uygulaması

Düzenlemelerde yapılacak bu değişikliğin yürürlüğe girmesi için Avrupa Birliği Konseyi ve Avrupa Parlamentosu tarafından olağan yasama prosedürüne göre resmen Kabul edilmesi gerekiyor. Bunun gibi vergi konularının kabul edilmesi için tüm üye devletler arasında oybirliğinin sağlanması gerekiyor.

Bu blog yazısında KDV’de dijital bildirim yükümlülükleri ve e-fatura konuları değerlendiriliyor. Sovos’un yakında yayınlayacağı diğer yazılarda da diğer iki konu ele alınacak.

KDV’de dijital bildirim yükümlülükleri ve e-fatura – genel bir bakış

AB içinde işletmeler arası (B2B) işlem verilerinin merkezi bir veri tabanına bildirilmesi gerekecek:

Ülke içi işlemler için dijital bildirim gereklilikleri isteğe bağlı olarak uygulanacak:

E-faturada uygulamayı kolaylaştırmak ve ülkeler arası uyumu sağlamak için değişiklikler yapılacak:

“İletim kanalı” düzenlemelerle sınırlanmayacak:

Avrupa Komisyonu mevcut aşamada bildirilen verilerin vergi dairelerine iletilmesinde kullanılacak kanallar için bir düzenleme önermemeyi tercih etti. Kullanılacak iletim kanalı üye devletler tarafından belirlenecek.

Bu kararın nedeni muhtemelen meselenin teknik bir konu olması ve konuyla ilgili tartışmaların önerinin yayınlanması sürecini yavaşlatacak olması. Avrupa Komisyonu’nun bu alanda gelecekte bir düzenleme yapıp yapmayacağı da muğlak.

Dijital Çağda KDV’nin geleceği nasıl görünüyor?

Sürekli işlem denetimlerini uygulamaya hazırlanan birçok ülke, AB’nin düzenleme organlarının, üye devletlerin uyması gerekecek kuralların ne olduğuna ilişkin sorulara yanıt vermesini bekliyor. Bu önerinin, son halini almamış olsa da üye devletleri planlarına sadık kalma konusunda cesaretlendirip cesaretlendirmeyeceği önümüzdeki süreçte görülecek. Almanya’nın, Komisyonun bu öneriyi yayınlamayı planladığı asıl tarih olan 16 Kasım 2022’den sadece birkaç gün önce e-faturayı zorunlu hale getirmek için mevcut KDV direktifinden istisna tutulmak üzere başvurusunda bulunması dikkat çekici.

Harekete Geçin

Bu değişiklik önerilerinin şirketinizi nasıl etkileyeceğini anlamak için vergi uzmanlarımızla görüşün.

İnternet üzerinden bir etkinlik düzenlerken, bu hizmetin KDV kapsamında nasıl değerlendirileceğini belirlemek önemlidir. Bu yazımızda AB’ye Üye Devletler açısından KDV pozisyonunda gelecekte ne gibi değişiklikler olabileceğini ele alacağız. 

Avrupa’da internet üzerinden düzenlenen etkinlikler için uygulanan KDV sistemi 

B2B için mevcut kurallara göre internet üzerinden etkinliklere katılım genel kurallara tabi bir hizmet olarak sınıflandırılır. KDV, müşterinin bulunduğu ülkede ödenir. 

B2C için mevcut kurallar, internet üzerinden etkinliklere katılımın elektronik hizmet olarak mı yoksa genel kurallara tabi hizmet olarak mı görüldüğüne bağlıdır. Elektronik hizmetlerde hizmetin verildiği yer müşterinin normalde ikamet ettiği yerdir. Diğer hizmetlerde hizmetin verildiği yer tedarikçinin bulunduğu ülkedir. 

Başka bir deyişle, çevrimiçi konferanslar veya canlı sohbet üzerinden sunucuların ve katılımcıların gerçek zamanlı olarak soru sorduğu etkinlikler ve benzeri etkinliklerde insani bir boyut olduğu, bu nedenle bu etkinliklerin elektronik hizmet olarak sınıflandırılamayacağı kabul edilir. Özele; 

Sanal etkinliklere KDV uygulaması konusunda Avrupa’da beklenen gelişmeler 

AB Konseyi 5 Nisan 2022’de 2022/542 sayılı direktifi kabul etti. Buna göre 1 Ocak 2025’ten itibaren sanal etkinlikler, tüketicinin ikamet ettiği veya kurulduğu ülkede vergiye tabi olacak (direktifte yer alan düzenlemelerin 31 Aralık 2024’e kadar tüm Üye Devletlerde uygulanması gerekiyor). Yeni düzenleme, internet üzerinden canlı olarak yayınlanan tüm etkinlikler için geçerli olacak. 

İtalya vergi dairelerinin görüşü 

İtalya’da vergi daireleri 4 Ağustos 2022’de yayınlanan 409/2022 sayılı pubblicazione (agenziaentrate.gov.it) ile ‘çevrimiçi’ olarak düzenlenen eğitimlerde, müşterinin vergiye tabi veya özel kişi olmasından bağımsız olarak, müşterinin bulunduğu veya kurulu olduğu yerde KDV’ye tabi olduğunu açıkladı. 

İtalyan vergi daireleri, vergi mükellefleri için yapılan açıklamada aşağıdaki düzenlemelere atıfta bulundu: 

2022/542 sayılı KDV Direktifi’nde yer alan hususlar halihazırda İtalya’daki vergi daireleri tarafından uygulanıyor. 

Dolayısıyla aynı hizmet, AB üyesi olan iki farklı devlette KDV’ye tabi olabilir. 

Harekete Geçin

Sovos, 4 bölgede 70’ten fazla ülkede e-dönüşüm ve e-belge zorunluluklarına uyum sürecinizde size yardımcı olur.

E-Dönüşüm Servis Sağlayıcınız ile Süreçlerinizi Verimli Bir Şekilde Yönetiyor Musunuz? 

Özellikle de fatura gibi kritik ve hassasiyet gerektiren belgeler firmaların finansal süreçlerinin merkezinde yer alıyor.  

9 Kasım Çarşamba günü düzenleyeceğimiz “Başarılı e-Dönüşüm Projeleri: Müşteri ve Servis Sağlayıcı Uyumu” webinarında deneyimli ekibimiz; servis sağlayıcılar ile firmalar arasındaki uyumdan başarılı edönüşüm projeleri için gereksinimlere kadar en çok merak edilen konuları A’dan Z’ye ele alacak. 

Webinar’da ele aldığımız konular:

*Webinarımızın son bölümünde sorularınızı iletebileceğiniz “Soru-Cevap Bölümü” de olacaktır. 

Formu hemen doldurarak kaydınızı tamamlayın. 

İngiltere Gelir ve Gümrük İdaresi’nin (HMRC) gümrük sisteminde yapılacak değişiklikleri hatırlatan ve bu değişikliklere hazırlanmak için neler yapılması gerektiğini anlatan duyurusu Mart 2022’de yayımlanmıştı.  

Söz konusu değişikliklerin yürürlüğe gireceği son tarih yaklaşıyor. 

30 yıllık Gümrük İthalat ve İhracat Navlun Yönetimi (CHIEF) sistemi (1994’te kullanılmaya başlanmıştı) iki aşamada kapatılacak: 

Gümrük Beyannamesi Hizmeti (CDS), Birleşik Krallık’taki yegane gümrük işlemleri platformu olacak ve tüm işletmeler her tür ithal ve ihraç edilen malın beyanını 31 Mart 2023’ten itibaren CDS üzerinden yapacak. 

CDS’in Faydaları 

İngiltere Gelir ve Gümrük İdaresi’nin (HMRC) internet sitesinde belirtildiği gibi; Gümrük Beyannamesi Hizmeti araç seti ticaret yapanların değişiklikler ile gelecek birçok faydaya ulaşmasını sağlayacak.  

Özetlemek gerekirse: 

CDS’teki Önemli Değişiklikler 

Dikkat Edilmesi Gerekenler 

CDS’i kullanabilmek, 1 Ekim 2022’ten itibaren Birleşik Krallık’a mal ithal edebilmek ve 1 Nisan 2023’ten itibaren buradan mal ihraç edebilmek için işletmelerin aşağıdakilere ihtiyacı olacak:  

İşletmeler aşağıdaki hususları da dikkate almalı: 

Harekete Geçin

Sovos, 4 bölgede 70’ten fazla ülkede e-dönüşüm ve e-belge zorunluluklarına uyum sürecinizde size yardımcı olur.

Hindistan’da e-fatura sistemi 2020’den bu yana uygulanıyor. Zorunlu e-fatura kapsamına giren vergi mükellefleri, işletmeler arası (B2B) ve işletmelerle hükümet arası (B2G) işlemlere ilişkin faturalarını bir tür sürekli işlem denetimi (CTC) olan e-fatura sistemi üzerinden kesmek zorunda. 

Öte yandan işletmelerle müşteriler arası (B2C) işlemlere ilişkin faturalar, CTC sistemi üzerinden kesilmiyor, yani B2C faturalar Fatura Tescil Portalı’nın (IRP) onayından geçmiyor. Hint yetkililer, B2C faturaları da CTC sistemi kapsamına almayı amaçladıklarını açıklamıştı ancak, bu plana ilişkin bir takvim henüz paylaşılmadı. 

B2C faturalar için ayrıca bir kare kod gerekliliği bulunuyor. “Kare kod nasıl oluşturulur ve neden gereklidir?” gibi soruların cevaplarını bu yazımızda paylaşacağız. 

Kare kodun amacı nedir? 

B2C faturalara yönelik kare kod zorunluluğunun amacı dijital ödemeleri teşvik etmektir. Bu açıdan, B2B ve B2G faturalarda kullanılan ve IRP’nin imzasını taşıyan kare kodlardan farklılık gösteriyor. B2B ve B2G faturalardaki kare kod, faturaların geçmesi gereken onay sürecinin kanıtı olarak işlev görüyor. Ayrıca B2C faturalardaki kare kod, kurumun kendisi tarafından oluşturulurken; B2B ve B2G faturalarda kullanılan kare kod (eğer tedarikçi e-fatura kapsamındaysa) IRP tarafından oluşturuluyor . 

Kare kod ne zaman gereklidir? 

Kare kod gerekliliği tüm tedarikçileri kapsamıyor. CBIC’in CBEC-20/16/38/2020-GST sayılı genelgesine göre; yıllık geliri 5 Milyar Rupi veya üzerinde olan tedarikçiler (2017-2018’den itibaren) müşterilerine (B2C) fatura keserken kare kod gerekliliğine uymak zorunda. 

Kare kod nasıl oluşturulur? 

Kare kod dinamik olmalıdır. Statik kare kodların aksine sistem, ödeme alınmışsa dinamik kare kodun içeriğini günceller. İçerik açısından işletmeler kare kodda aşağıdaki bilgilere yer vermek zorundadır: 

  1. Tedarikçinin mal ve hizmet vergisi kimlik (GSTIN) numarası 
  1. Tedarikçinin birleşik ödemeler ara yüzü kimlik (UPI ID) numarası 
  1. Alacaklının banka hesap numarası ve Hindistan finansal sistem kodu (IFSC) 
  1. Fatura numarası ve tarihi 
  1. Toplam fatura tutarı 
  1. Mal ve hizmet vergisi tutarı ve dökümü, yani merkezi mal ve hizmet vergisi (CGST), eyalet mal ve hizmet vergisi (SGST), merkezi hükümete entegre mal ve hizmet vergisi (IGST), tahakkuk eden vergi, vb. 

Faturanın üzerine kare kod basıldıktan sonra müşteri kodu tarayarak ödeme yapabilmelidir. Tedarik bir e-ticaret platformu üzerinden yapılıyorsa tedarikçiler, fatura üzerinde bahsedilen tedarikle ilgili olarak alınan ödemenin referansını vermelidir. Bu durumda faturanın dinamik kare kod gerekliliklerine uygun olduğu kabul edilir. 

Hindistan’da yetkililer CTC fatura sistemini kullanıma sokarak ve dijital ödemeleri teşvik ederek ülke çapında basılı kağıtlarla yürütülen süreçleri dijitalleştirme yönündeki çabalarında kayda değer ilerleme sağlıyor. Bu hedeflere uygun olarak yakın gelecekte dijitalleşme alanında daha fazla gelişme olacağını öngörüyoruz. 

Harekete Geçin

Sovos, tüm dünyada SAP müşterilerini e-fatura zorunluluklarına uyumlu tutma konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir. Sovos şirketleri, Hindistan ve tüm dünyadaki e-fatura zorunluluklarıyla nasıl uyumlu tutuyor öğrenin.

Dünyanın dört bir yanında hükümetler, KDV tahsilatını iyileştirip güçlendirirken vergi kaçakçılığıyla mücadele etmek için sürekli işlem denetimi (CTC) rejimlerini uyguluyor. AB’deki en büyük KDV açığına (2019’da %34,9) sahip olan Romanya, CTC’leri uygulamada en hızlı hareket eden ülkelerden biri. Aralık 2021’de Romanya, 1 Temmuz 2022’den itibaren işletmeler arası (B2B) işlemlerde yüksek riskli mali ürünler için e-Factura sisteminin kullanımının zorunlu olacağını açıkladı ve şimdiden bir sonraki adımı atmaya başladı.

Romanya e-irsaliye sistemi

Maliye Bakanlığı kısa süre önce, 1 Temmuz 2022’den itibaren ülke topraklarında belli ürünlerin izlenmesi için zorunlu e-irsaliye sistemini yürürlüğe koyan bir Acil Durum Yönetmeliği (Yönetmelik) taslağını yayınladı. Bu e-irsaliye sistemi, Maliye Bakanlığı, Ulusal Mali İdare Kurumu (ANAF) veya Romanya Gümrük İdaresi seviyesinde mevcut bilgi teknoloji sistemleriyle bağlantılı olacak.

Yönetmelik’e göre, yüksek mali riskli ürünlerin taşınacağı, malların bir noktadan başka bir noktaya taşımasından önce, taşımanın başlamasından en fazla üç takvim günü önceden e-irsaliye sisteminde bildirilecek.

Bildirimde aşağıdaki hususlar yer alacak:

Bildirimin ardından sistem benzersiz bir kod (ITU kodu) oluşturacak. Bu kod, taşıma belgeleriyle birlikte fiziksel veya elektronik formatta, taşınan mallara eşlik edecek. İlgili yetkililer, taşıma güzergahı üzerinde bildirimi ve malları bu sayede doğrulayabilecek.

Burada akla gelen ilk soru, yüksek mali riskli ürünlerin tanımının ne olduğu. Romanya Maliye Bakanlığı, zorunlu e-Factura sistemi için yüksek mali riskli ürünlerin bir listesini hali hazırda oluşturmuştu. Yüksek riskli ürünlerin tanımı bakımından iki sistem arasında farklılıklar bulunuyor olsa da ürünlerin büyük oranda aynı olduğunu söylemek mümkün.

Taşınanlar arasında hem yüksek mali riskli mallar hem de yüksek mali risk kategorisine girmeyen diğer mallar bulunuyorsa, taşınanların tamamının e-irsaliye sisteminde beyan edilmesi gerekiyor.

Hangi taşıma işlemleri kapsama giriyor?

Romanya e-irsaliye sistemi, ülke topraklarında yüksek riskli mallarla ilgili taşıma işlemlerini izlemek amacıyla kuruldu.

Bu işlemler aşağıdakileri içeriyor:

Diplomatik misyonlar, konsolosluklar, uluslararası kuruluşlar, NATO’ya üye yabancı devletlerin silahlı kuvvetleri veya sözleşmelerin ifasıyla bağlantılı olarak malların taşınması işlemleri, e-irsaliye sistemi kapsamına girmeyecek.

Bundan sonra ne olacak?

1 Temmuz 2022 itibarıyla, yüksek mali riskli ürünlerin taşınmasında e-irsaliye sisteminin kullanılması zorunlu olacak.

E-irsaliye sistemine ilişkin kurallara uymayan şahıslara 50.000 LEI’ye (yaklaşık 10.000 Euro), tüzel kişilere 100.000 LEI’ye (yaklaşık 20.000 Euro) kadar para cezası verilecek. Ayrıca, beyan edilmeyen mallara da el konulacak.

Harekete Geçin

Güncel dijital vergi zorunluluklarını ve ihtiyaçlarını öğrenmek için bizimle iletişime geçin.

Sovos, Avrupa’daki ürün geliştirme mükemmeliyet merkezini bu satın alma ile geliştirecek

Dünya çapında vergi uyumluluğu ve vergi yazılımları konusunda lider konumdaki Sovos, bugün sürekli işlem denetimi alanında e-Fatura, e-Defter, e-Arşiv Fatura, e-irsaliye çözümleri için bulut tabanlı teknolojiler sunan Digital Planet’i satın almak için bir anlaşma yaptığını duyurdu. Bu satın almanın tamamlanmasının ardından Sovos, Türkiye’de ve bölgedeki büyüyen kanal iş ortakları, küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ) ve büyük kurumsal müşterilerine daha iyi hizmet verebilmek için İstanbul temelli ürün geliştirme mükemmellik merkezini genişletecek.

Türkiye, Latin Amerika’dan sonra dünyada en gelişmiş e-dönüşüm, dijital vergi ve regülasyonlara sahip nadir ülkelerden biri. Sovos, Türkiye’de 2019 yılında Foriba’yı satın aldıktan sonra Avrupa’daki mükemmeliyet merkezini İstanbul’a taşıdı. Bu satın almadan sonra Sovos İstanbul ofisi Yunanistan, Hindistan ve Suudi Arabistan’daki sürekli işlem denetimlerine yönelik çözümler geliştirmeye başladı. Türkiye’deki yazılım geliştirme ekibi, Avrupa, Orta Doğu, Afrika, Latin Amerika ve Asya’da faaliyet gösteren kurumlar için dolaylı vergi uyum süreçlerini merkezileştiren ve kolaylaştıran ‘Sovos Gelişmiş Periyodik Raporlama’nın modernizasyonuna da öncülük etti.

Konuyla ilgili açıklama yapan Global Katma Değer Vergisi Genel Müdürü Steve Sprague: “Digital Planet satın alması bizim kanal iş ortaklığımızı geliştirirken, işletme ve KOBİ’lerden oluşan müşteri ağımızı da önemli ölçüde artıracak. Sovos’un Türkiye’de yaptığı bu ikinci satın alma hem yerel hem de bölgesel pazara olan inancını gösteriyor. Sovos bu satın almalar sayesinde İstanbul’daki yazılım geliştirme operasyonunu büyütüyor” diye konuştu.

Digital Planet’in sunduğu bulut çözümler bir yandan e-dönüşüm regülasyonlarına yanıt verirken bir yandan da bankalar, telekomünikasyon ve sigorta şirketleri için çağrı merkezleri müşteri kayıtları, telefon faturaları, banka dekontları, kredi kartı ekstreleri, sigorta poliçeleri ve diğer kişiselleştirilmiş belgelerin güvenle arşivlenmesini sağlıyor. Digital Planet’in de aralarına katılmasından sonra Sovos, bu iki birleşen kurumun gücüyle müşterilerin tüm ihtiyaçlarını eksiksiz karşılamak için güvenli, ölçeklenebilir, istikrarlı teknoloji ürünleri ve hizmetleriyle gereken desteği sağlayacak.

Sovos CEO’su Andy Hovancik ise konuya ilişkin görüşlerini şöyle dile getirdi: “Digital Planet’i satın alma kararımız, verginin dijital dönüşümünün her büyüklükteki kurumu etkilediğini göz önüne alarak her boyuttaki müşteriler için ölçeklendirdiğimiz çözümlerimiz neticesinde Avrupa ve Amerika’da da hayata geçirdiğimiz bir dizi satın alma kararımız ile doğru orantılı. Biz bu karmaşık küresel zorlukları çözmek için yola çıktık, satın alma stratejimiz de bu alandaki ciddiyetimizi yansıtıyor”.

Kurumsal Çözümler Başkan Yardımcısı John Gledhill ise “Digital Planet satın almasını takvim yılının sonuna kadar tamamlamayı umuyoruz. Bu 2021’de Sovos’un sekizinci satın alma işlemi olacak. Digital Partner’ın Sovos’a katılmasıyla Türkiye ekibi yüzde 65 oranında büyüyecek. Bu işlemin ardından Avrupa çalışan sayımız 700’ü, 13 şehirde faaliyet gösteren global ekibimizin sayısı da 2 bini aşacak” dedi.

Anlaşmanın şartları henüz açıklanmadı. Sovos, yazılım ve hizmet işletmelerine odaklanan Londra merkezli uzman özel sermaye yatırımcısı Hg ve TA Associates bünyesinde faaliyet gösteriyor. Bu süreçte Ernst & Young finansal danışmanlık hizmeti sunarken, Akol hukuk danışmanlığını yürütüyor. Özbek Hukuk ise Digital Planet’in hukuk danışmanı olarak sürece destek veriyor.

İşlemin tamamlanması, düzenleyici onayı ve diğer geleneksel kapanış koşullarına tabidir.

Sovos Hakkında
Sovos, vergilendirme, işlem uyumu için sürekli kontrol, vergi raporlama ve vergiye ilişkin daha pek çok konuda eksiksiz ve bağlantılı çözümler sunarak vergide dijital dönüşümün getirdiği zorlukların üstesinden gelmek için tasarlanmıştır. Şirket, yarısı Fortune 500 listesinde yer alan ve farklı büyüklükleri olan müşterilerine 70’ten fazla ülkede destek olmaktadır. Sovos’un SaaS ürünleri ve Sovos S1 Platformu çok sayıda profesyonel iş uygulaması ve devletlerin yasal uyum süreçleriyle entegredir. Hg ve TA Associates bünyesinde faaliyet gösteren Sovos’un Amerika ve Avrupa’da ofisleri bulunmaktadır. Ayrıntılı bilgi için www.sovos.com/tr web sitesini ziyaret edebilir, Sovos’u LinkedIn ve Twitter üzerinden takip edebilirsiniz.

Digital Planet Hakkında
2000 yılında kurulan Digital Planet, e-Dönüşüm sektöründe Türkiye’nin lider ve öncü şirketidir. Türkiye’de e-Fatura konseptini ilk kez uygulamaya geçiren Digital Planet, “Kişiselleştirilmiş Akıllı Doküman” kavramı altında ödüllü ilk yüksek sıkıştırmalı dijital doküman arşiv teknolojisini Türkiye’ye ilk getiren şirket olmuştur. ERP sistemleriyle doğrudan entegre çalışan, maliyet avantajlı özel entegratörlük hizmetleri kapsamında e-Fatura, e-Arşiv, e-Defter, e-İrsaliye, e-Makbuz ve e-Mutabakat gibi ürünler sunan Digital Planet, 20 yılı aşkın deneyimi, 30 bin müşterisi ve 150 çalışanının katkılarıyla, e-Dönüşümde yenilikçi teknoloji ve çözüm yelpazesini bugünün ve yarının gereksinimlerine uygun olarak geliştirmektedir. İstanbul, Ankara ve Konya’da olmak üzere toplamda üç ofisle faaliyetlerini sürdüren Digital Planet, “Sürdürülebilir Dijital Dünya” anlayışıyla kurumların çevresel etkilerini azaltmaya yönelik çözümlere odaklanmaktadır.

Sovos’un 12.’si yayımlanan yıllık Trendler Raporu, Avrupa, Orta Doğu ve Afrika bölgesinde KDV bildirimi işlemlerinin daha katı ve sık hale geldiğini gösteriyor. Türkiye’de 2014 yılından itibaren yürürlükte olan e-faturanın çeşitli ülkeler için de zorunlu hale gelmesi söz konusu olabilir; değişen vergi denetimleri ise kalıcı görünüyor.

Global vergi yazılımları lideri Sovos, katma değer vergisi (KDV) zorunlulukları ve uyumluluğu hakkındaki raporunu yayınladı. Dünya üzerindeki pek çok ülke KDV zorunluluklarını hayata geçirmek, ekonomik veriler hakkında daha önce görülmemiş derinlikte bir içgörü edinmek ve gelir açığını kapatmak için karmaşık yeni politikalar uygularken; “Sürekli İşlem Denetimlerine Yönelik KDV Trendleri” raporu tüm dünyadaki regülasyonlara kapsamlı bir bakış sunuyor.
Sovos’un bu yılki raporu, kuruluşların regülasyona uygun raporlama ve uyumluluğu yönetme biçimlerini değiştirebilecek dört önemli trende odaklanıyor. Uluslararası vergi uyumluluğu uzmanlarından oluşan bir ekip tarafından hazırlanan Sovos Trendler Raporu, şirketlerin bu değişimlere nasıl hazırlanacağına ve bu değişimlerden nasıl gelişerek çıkabileceğine dair kapsamlı öneriler içeriyor.

KDV açığını kapatmak konusunda kararlılık

Bu yıl özellikle Avrupa, Orta Doğu ve Afrika bölgesi, vergi alanındaki devlet yaptırımları açısından büyük değişimlere sahne oldu; bu durum 2021’de de devam edecek. Raporun baş yazarı ve Sovos’un Strateji Başkan Yardımcısı Christiaan van der Valk, “KDV uygulamalarına yönelik yaklaşımlar gitgide daha çeşitli hale gelirken regülasyonlarla uyumluluğu sağlamaya çalışan çok uluslu şirketler için sürekli işlem denetimleriyle ilgili kaygılar öne çıkıyor” dedi.
Christiaan van der Valk sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Vergi daireleri, KDV açığını kapatmak konusunda kararlı ve alacaklarını toplamak için ellerindeki tüm araçları kullanacaklar. Bu durum özellikle COVID-19 sonrasında kendini gösterecek.”

Avrupa, Orta Doğu ve Afrika bölgesindeki önemli trendler

Öne çıkan kapsayıcı global trendler

  1. Sürekli İşlem Denetimleri (CTC) – Mevcut CTC rejimlerinde gelir toplama ve ekonomik şeffaflık anlamında gelişmeler yaşanıyor. Artık Avrupa, Asya ve Afrika’daki diğer ülkeler de denetim sonrası düzenlemeden ayrılıp CTC’den ilham alan bu yaklaşımları kabul ediyor.
  2. Belirli sınır ötesi işlemler için varış noktasında vergiye tabi tutulmaya doğru bir geçiş – Sınır ötesi hizmetler, tüketicinin olduğu ülkede genelde KDV’den kaçınma eğilimindedir. Son on yılda düşük fiyatlı ürünler ve dijital hizmetlerde sınır ötesi ticarette yaşanan artıştan ötürü vergi idareleri bu tedariklerin, tüketimin gerçekleştiği ülkede ya da varış ülkesinde vergilendirilmesi için sıkı önlemler alıyor.
  3. Toplayıcı sorumluluğu – Farklı vergi mükellefi kategorilerinde vergi bildirimi ya da e-fatura yükümlülüklerinin artmasıyla birlikte vergi idareleri de hali hazırda doğası gereği çok sayıda işlem toplayan platformlarda vergi bildirimi yükümlülüğü konusuna odaklanmak için çeşitli yollar arıyor. E-ticaret pazar yerlerinin yanı sıra işletmeler için işlem yönetimi bulut sağlayıcıları, firmalardan devlete, ağları hakkında veri gönderme ve hatta vergilerini ödeme yükümlülüğünü aktarma ile ilgili gün geçtikçe daha çok zorlanacak.
  4. E-muhasebe ve e-değerlendirme – CTC’leri tüm muhasebe defterleri ile senkronize etme yükümlülükleriyle bir araya getirmek, yerinde denetimlerin yalnızca bu zengin veri kaynaklarında meydana gelen büyük anormallik durumlarında gerekli olmasını sağlıyor. Zaman içerisinde, KDV iadeleri ve diğer vergi bildirimlerinin, vergi mükelleflerinin denetlenmiş ve doğrulanmış kendi kaynak sistem verilerine dayanarak vergi idaresi tarafından önceden doldurulması hedefleniyor.

Verginin dijitalleşmesi

“Sürekli İşlem Denetimlerine Yönelik KDV Trendleri” raporunun on ikinci sayısında ülkelerin ve bölgelerin yükümlülük profilleri hakkında geniş bir inceleme bölümü yer alıyor. Bu profiller, farklı KDV uyumluluğu alanlarında mevcut olan ya da yakın zamanda planlanan yasal yükümlülükler ile ilgili bir tablo sunuyor. Raporda aynı zamanda hükümetlerin, gelir toplama, vergi kayıplarının önüne geçme ve KDV açıklarını azaltma yönünde dijital dönüşüm süreçlerini hızlandırdıklarına yer veriliyor.
Dijitalleşme; devletlere kanunları uygulamak için daha fazla zaman tanıyıp daha katı protokolleri yürürlüğe koymada imkân oluştururken, işletmelerin regülasyona uyumlu kalmak için kendilerine ait daha bağlayıcı süreçlerle tepki vermesini zorunlu kılıyor.
Sovos Regülasyon Analizi ve Tasarımı Direktörü Filippa Jörnstedt ise konuyla ilgili şu ifadelere yer verdi: “Sovos’un global regülasyon uzmanlarından oluşan ekibi, vergi süreçlerinin dijitalleşmesine uyum sağlamada işletmelere yardımcı olur. Şirketlerin kendi işlerini büyütmeye odaklanmalarını sağlamak için Sovos olarak karmaşık süreçleri basitleştirmeye çalışıyoruz. Misyonumuz, dünyanın dört bir yanında faaliyet gösteren kurumlarımıza, vergi alanında yaşadıkları zorlukları aşmak ve vergi kanunlarına uyum sağlamak için gerekli olan bilgileri sağlamaktır.”
İngilizce yayımlanan raporun tamamına buradan erişebilirsiniz.

Sovos Hakkında

Sovos, vergilendirme, işlem uyumu için sürekli kontrol, vergi raporlama ve vergiye ilişkin daha pek çok konuda eksiksiz ve bağlantılı çözümler sunarak vergide dijital dönüşümün getirdiği zorlukların üstesinden gelmek için tasarlanmıştır. Şirket, yarısı Fortune 500 listesinde yer alan ve 70’ten fazla ülkede faaliyet gösteren 8 binin üzerinde müşterisine çözümleriyle destek olmaktadır. Sovos’un SaaS ürünleri ve Sovos S1 Platformu çok sayıda profesyonel iş uygulaması ve devletlerin yasal uyum süreçleriyle entegredir. Londra merkezli Hg bünyesinde faaliyet gösteren Sovos’un Kuzey Amerika, Latin Amerika ve Avrupa’da ofisleri mevcuttur. Ayrıntılı bilgi için www.sovos.com/tr web sitesini ziyaret edebilir, Sovos’u LinkedIn ve Twitter üzerinden takip edebilirsiniz.

10 Mart tarihinde Avrupa Parlamentosu (AP), toparlanma stratejisini destekleyen ve Avrupa Birliği’nde Katma Değer Vergisi’yle (AB KDV) ilgili 25 inisiyatifi ortaya koyan, adil ve basit bir vergilendirme sistemine ilişkin Komisyonun Eylem Planı kapsamında bir tasarıyı onayladı. Belgede, Komisyon için, KDV Direktifi’nde 2022 yılında yapılacak revizyon önerisine (“Dijital Çağda KDV”) ilişkin bazı genel hususlar ve tavsiyeler yer alıyor. 

AB’nin KDV politikasında değişiklik 

AP’nin tasarısında, Avrupa Birliği’nin (AB) KDV politikasındaki önemli zorluklar yer alıyordu ve özellikle dijital ve e-fatura gereklilikleri ve uygulamaları dahil olmak üzere teknoloji araçlarının tüm Üye Devletlerde benzer şekilde benimsenmesiyle bu kuralların sadeleştirilmesine, modernleştirilmesine ve uyumlu hale getirilmesine dikkat çekiliyordu. 

Güncellenmiş tasarıda, kesin bir KDV rejimi oluşturulması konusunda, yani hala uygulamaya konması beklenen menşeden hedef pazara ilkesi konusunda, Konsey’den yeterli destek alınmamasıyla ilgili endişeler dile getiriyor. Bu sistemde KDV, hedef lokasyonda tahsil edilecek ve geçiş dönemindeki karmaşık KDV sistemi kuralları geride bırakılmış olacak. 

AB’nin KDV politikasındaki zorluklar 

AB’de farklı vergi düzenlemelerinin karmaşıklığı ve bu durumun özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerde (KOBİ) uyum açısından ve dolandırıcılık riski altındaki kişiler açısından getirdiği sınırlamalar konusunda da endişeler ifade edildi. Bu etmenlere ek olarak, farklı ülkelerdeki farklı mevzuat gerekliliklerine uyma konusunda işletmelerin üstlendiği yüksel maliyetler var. AP, daha düzenli ve modern bir KDV sistemine doğru tutarlı bir şekilde ilerlenmesi için acil bir çağrı yapıyor. 

Daha basit KDV raporlamasına doğru  

AP, özellikle Komisyon’un AB içinde prosedür kurallarını uyumlu hale getirme ve AB İşbirliği uyum programı üzerinden vergi daireleriyle işletmeler arasında daha yakın işbirliğini teşvik etme yönündeki çabalarını “son derece önemli” diye niteledi. Farklı maddelerde, basit ve modern bir vergi uyumu için etkili bir araç olarak teknolojiyi kullanma amacı öne çıkıyordu. KDV’nin dijitalleştirilmesi ve bu kapsamda Üye Devlet tarafından gerçek zamanlı veya gerçek zamana yakın raporlamanın ve e-faturanın AB içindeki tüm ülkelerde aynı ve uyumlu şekilde kullanılması, modern ve sadeleştirilmiş KDV uyumunun bir yolu olarak tamamen olumlu karşılandı. 

Aynı cephede, vergi dairesi tarafından sıkı koruma sağlanarak ve vergi güvenliği mevzuatına uyularak verilerin bir sefere mahsus olarak toplanması ve veri güvenliğinin ve kullanımının en üst düzeyde etkili olması için yapay zekâ (AI) ve farklı yazılımların kullanılması konusunda tavsiyeler yer aldı. Dijitalleşme gerekliliklerinin benimsenmesi, güvenliğin artırılmasını sağlayacak, dolandırıcılığı engelleyecek ve Üye Devlet arasında idari iş birliğini artıracaktır. 

Tasarıda ayrıca, OECD’nin 1. Sütun (vergilendirme haklarının devri) ve 2. Sütun (kurumsal kâr üzerinden asgari vergi) müzakerelerini yansıtacak yeni ve tek bir AB kurumlar vergisi kuralları kitabının hazırlanmasını destekleyen yeni AB işletme ve vergilendirme ajandası da yer aldı. 

Bu tavsiyeler, Avrupa Komisyonu’nun 2022/2023 yıllarına kadar sunacağı bir veya daha fazla mevzuat önerisiyle takip edilecek. 

Harekete Geçin

Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir.

Artık birçok işletme “uluslararasıticari işlemlere dahil olacak: bir ülkedeki işletme başka bir ülkedeki müşteriye mal satacak ve genellikle bu malların teslimatını da kendisi gerçekleştirecek. Ticaretin iki veya daha fazla vergi bölgesinde ve AB içindeki bir müşteriyle Birleşik Krallık gibi üçüncü bir ülkedeki tedarikçi arasında yapılması ihtimali, kaçınılmaz olarak farklı karmaşıklık düzeylerinde KDV zorluklarını gündeme getirecek. 

İşletmelerle müşteriler arası (B2C) ticari işlemlere kıyasla, işletmeler arası (B2B) işlemler yapan tedarikçiler farklı zorluklarla karşılaşacak. Bu yazıda B2B işlemlere odaklandık. 

Birleşik Krallık’ta bulunan bir tedarikçinin Birleşik Krallık’ta üretilen malları AB içindeki müşterilere tedarik etmek için sözleşme yaptığını varsayalım. 

AB’ye mal ithalatı 

Dikkat edilmesi gereken ilk konu, AB içindeki müşterilere malların teslim edilmesi için malların AB gümrük sınırlarından geçirilmesi gerektiğidir. Ve bu, tedarik zinciri yönetimi için ilk noktadır. 

Malları AB’ye kim ithal edecek ve önemli hususlar neler? 

Müşterinin başlangıç noktası muhtemelen tedarikçiden malları ithal etmesinin istenmesi ve müşterilerini memnun etmek isteyen bir satış temsilcisinin bunu kabul etmesidir. Peki bu durum tedarikçi için bir sorun mu? EVET!

Gümrükte dikkat edilecek hususlar 

Satış temsilcisi Teslim Şekilleri “gümrük resmi ödenmiş olarak teslim edilecek (DDP)” olan bir siparişle hoşnut bir şekilde geri döner – ancak bu, sevinilecek bir durum mudur? 

“Gümrük resmi ödenmiş olarak teslim edilecek” demek, tedarikçinin, malları müşterinin bulunduğu ülkede KDV uygulaması açısından yerel bir satış yapılmak üzere teslim etmesi gerekiyor demektir. Bu durumda, Birleşik Krallık’taki tedarikçinin malları AB’ye ithal etmesi gerekir ve bu ilk sorunu ortaya çıkarır. 

Birlik Gümrük Kodu (UCC) kapsamında, malları gümrük yetkilisine sunan firma (beyan eden), AB içinde kurulmuş bir işletme olmalıdır. AB içinde kurulmuş olan ve mal ithalatı yapan bir işletme hem ithalatçı hem de beyan eden firma olabilir. AB sınırları dışında kurulmuş olan bir işletme ithalatçı olabilir ancak beyan eden firma olamaz. Bu durumda AB dışındaki ithalatçı, AB içinde kurulmuş bir işletmeyi “dolaylı gümrük komisyoncusu” olarak tayin etmelidir. Bu gümrük komisyoncusu, ödenmesi gereken gümrük vergilerinden müştereken ve müteselsilen sorumlu olacaktır ve riskler nedeniyle bu hizmetleri veren çok fazla firma bulunmamaktadır. Bu nedenle satıcı, gerekli teslimatı zamanında yapmak – veya genel olarak teslimat yapabilmek – için dolaylı gümrük komisyoncusu olarak çalışacak birini bulamadığında sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getiremeyebilir. 

Yerel KDV konularını anlamak 

Bir tedarikçi, bu engeli aşmayı başarırsa, ardından satışta uygulanan yerel KDV konusu gelir. Tedarikçi KDV için kayıt yaptırıp satış faturasına KDV mi uygulamalıdır, yoksa sorumlu sıfatı ile KDV mi geçerlidir? Ve müşteri, tedarikçinin sınırda ödediği, geri ödenmeyen gümrük masraflarını ödeyecek midir? 

Buradaki önemli husus, DDP koşullarıyla imzalanan bir sözleşmenin satış ekibi için daha kolay olması ancak ileride ciddi sorunlara neden olabilmesidir. Birleşik Krallık’taki tedarikçiler, mümkün olan durumlarda DDP’den farklı teslim koşulları üzerinde anlaşmaya çalışmalıdır. 

AB içindeki depo tesisleri 

Birleşik Krallık’taki bazı tedarikçiler, gecikme olasılığını azaltmak amacıyla teslimatlarını yapmak için AB içinde depo tesisleri kuruyor. Hem KDV’yi hem de doğrudan vergileri etkileyebilecek bir konu, deponun kalıcı veya sabit bir kuruluş sayılıp sayılmadığı sorusudur. Bu yazıda biz sayılmadığını varsayıyoruz – ancak kalıcı bir kuruluşun bulunması durumunda dolaylı gümrük komisyoncusu görevlendirmeye gerek kalmaz.  

İthalatta KDV nasıl yönetilmeli 

Birleşik Krallık’taki tedarikçi, malları AB’deki depoya getirdikten sonra, müşterilere teslimat yapacaktır. Burada önemli bir husus, ithalat KDV’sinin nasıl ödeneceğidir. Bazı Üye Devletler, sorumlu sıfatıyla ithalat KDV’sini KDV iadesine kadar erteleme imkânı sunuyor. Bu gibi durumlarda, kurallara uyulduğu ve işletme KDV’yi tam olarak geri alabildiği müddetçe ithalat KDV’si indirimi yapılabiliyor. Mallar, ithalat KDV’sinin önce ödendiği ve daha sonra kesildiği bir Üye Devlete ithal ediliyorsa, bu işlemin nerede yapılacağı konusu önem kazanıyor. Halihazırda KDV kaydı varsa, KDV normal şekilde KDV iadesi üzerinden geri alınabiliyor. Ancak, ithalatın yapıldığı Üye Devlette yurtiçi satışlar için sorumlu sıfatıyla KDV mekanizması varsa, AB’de kurulu olmayan bir tedarikçinin ithalat KDV’sini geri alması için 13. Direktif kapsamında başvuruda bulunması gerekiyor. Bu durumun söz konusu olduğu Üye Devletlerden biri İspanya, zira burada mütekabiliyet kuralları uygulanıyor ve bu nedenle tüm işletmeler 13. Direktif kapsamında talepte bulunamıyor. 

Dolayısıyla, bir tedarikçi AB içinde bir depo kullanmayı veya DDP üzerinden satış yapmayı planlıyorsa, ilk olarak olası akışların haritasını çıkarması ve ardından KDV ile ilgili olumsuz bir durumun oluşabileceğini anlamak için KDV muamelesini belirlemesi gerekiyor. Bu tip depo işlemlerindeki planlama fırsatlarını ve olası tuzakları başka bir yazıda inceleyeceğiz. 

Harekete Geçin

Güncel dijital vergi zorunluluklarını ve ihtiyaçlarını öğrenmek için bizimle iletişime geçin.

Kasım 2021’de Belçika Başbakanlık Arşiv Dairesi, işletmelerle kamu kurumları arasındaki (B2G) belli başlı işlemlerde uygulanan e-fatura zorunluluğunu genişletmek için ülkedeki kamu ile yapılan tüm işlemlerde e-fatura kullanma zorunluluğu getiren bir Taslak Kraliyet Kararnamesi yayınladı. Bu zorunluluk, belli bölgelerin (Brüksel, Flanders, Wallonia) merkezileşmiş kamu kurumlarının tedarikçileri için zaten uygulanmaktaydı. Ancak ileride uygulama, Belçika’daki tüm bölgeleri kapsayacak. 

Aşamalı yaklaşım

Belçika’da kamu kurumlarının tedarikçileri için e-fatura kesme zorunluluğu, aşağıdaki aşamalı yaklaşım ile hayata geçecek: 

2014/55/EU sayılı Direktifin iç hukuka aktarılmasının ardından, Belçika’daki tüm devlet kurumları kamu ihalelerinde e-fatura almak ve işlemek zorunda. Bu yeni ulusal mevzuat ile Direktifin kapsamı genişletiliyor ve tüm tedarikçilerin federal hükümete e-fatura kesmesi zorunlu hale getiriliyor.

İşletmeler arası işlemlerde e-fatura zorunluluğuna doğru yolculuk sürüyor 

B2G işlemlerde yaşanan bu gelişmeler hikayenin sonu değil, sadece başlangıcı. Belçika Maliye Bakanı Vincent Van Peteghem, Ekim 2021’de yaptığı duyuruda kamunun B2G işlemlerde e-fatura zorunluluğunu işletmeler arası (B2B) işlemlere de getirmeyi istediğini belirtmişti. Ancak resmi kaynaklar henüz zorunluluğun ve gelecekteki uygulamanın ayrıntılarına ilişkin resmi bilgi paylaşmadı. Duyumlarımıza göre, B2B işlemlerde e-fatura zorunluluğuna ilişkin mevzuat teklifi 2022’de yayınlanacak ve uygulama süreci 2023’te gerçekleşecek. 

Öte yandan, geçen hafta çıkarılan ve AB’de uyumlu ve zorunlu e-fatura uygulamasını güçlü şekilde destekleyen Avrupa Parlamentosu Tasarısı konusunda görünüşe göre Belçika sabırlı davranacak ve en azından Komisyon AB’de e-fatura ve raporlama konularının nasıl yönetileceğine ilişkin bir öneri hazırlayana kadar bekleyecek. 

Harekete Geçin

Güncel dijital vergi zorunluluklarını ve ihtiyaçlarını öğrenmek için bizimle iletişime geçin.

E-fatura alanında son dönemde gördüğümüz diğer birçok ulusal inisiyatifin aksine, Avustralya’nın işletmeler arası faturalar için sürekli işlem denetimlerini veya hükümet portalının kullanımını gündeme alma planı bulunmuyor.

Yakın zamandaki kamuoyuyla istişare sürecinden anlaşıldığı kadarıyla, şu anda Avustralya’da asıl hedef işletmelerin elektronik faturaya geçişini hızlandırmanın yollarını bulmak. Bu istişare süreci, hükümetin Kasım 2020’de başlattığı ve işletmelerin nezdinde e-fatura kullanımının değerini artırma ve iş farkındalığını ve kullanımını yaygınlaştırma konusunda hükümetin ciddi bir çaba göstermesini sağlayan “İşletmelerin e-faturaya zorunlu olarak geçmesi için seçenekler” konulu bir önceki girişimin inşa ettiği temel üzerinden ilerliyor.

Avustralya hükümeti tüm hükümet kurumları için 1 Temmuz 2022’den itibaren PEPPOL üzerinden e-fatura almayı zorunlu hale getirmenin yanı sıra, işletmeler arası işlemlerde de e-fatura kullanımını yaygınlaştırmaya çalışıyor ancak bunun için işletmelere elektronik fatura zorunluluğu getirme yöntemini kullanmak istemiyor. Bunun yerine İşletmelerin e-Fatura Hakkı (BER) uygulaması öneriliyor.

İşletmelerin e-Fatura Hakkı (BER) Nedir?

Hükümetin önerisi kapsamında işletmeler, ticaret yaptıkları kuruluşlardan kağıt fatura yerine PEPPOL ağı üzerinden e-fatura göndermelerini isteme hakkına sahip olacak.

İşletmelerin bu talepleri göndermek ve almak için sistemlerini PEPPOL üzerinden e-fatura alabilecek şekilde kurmaları gerekecek. İşletmeler bu sistemi kurduktan sonra, ‘hakkını’ kullanabilecek ve diğer şirketlerin PEPPOL üzerinden e-fatura göndermesini talep edebilecek.

Mevcut öneriye göre BER üç aşamada uygulanacak; ilk aşamada büyük işletmeler, sonraki aşamalarda ise küçük ve orta ölçekli işletmeler uygulama kapsamına alınacak. BER için olası uygulama takvimi aşağıdaki şekilde olacak:

E-faturaya geçişi desteklemek için ilave tedbirler

Avustralya’da işletmeler arası e-fatura kullanımını yaygınlaştırmaya dönük BER girişimi, işletmeleri bu yönde desteklemek üzere önerilen diğer bazı girişimlerle de destekleniyor. Bu tedbirlerden biri, PEPPOL sistemiyle uyumlu elektronik veri değişimi (EDI) ağlarının kurulması. Özellikle birden fazla EDI sistemi kullanan büyük işletmelerle iş yapan küçük işletmeler için EDI ağları, PEPPOL sistemi üzerinden e-fatura kullanımının yaygınlaşmasını engelleyeceğinden, birden fazla EDI sistemi kullanan işletmeler için PEPPOL sistemiyle uyumlu EDI ağlarının kurulması masrafları azaltabilir. Ayrıca hükümet, e-fatura kullanımını, satın almadan ödemeye kadar olan tüm sürece (P2P) yaymayı değerlendiriyor. E-faturayı da kapsayan verimli ve standartlaştırılmış bir P2P sisteminin benimsenmesi gündeme gelirse, işletmeler e-fatura kullanımından daha fazla değer elde edebilir.

Son olarak, e-faturanın ödemelerle entegrasyonu da e-fatura kullanımını artırmak için önerilen yöntemlerden bir diğeri. Bu sayede işletmeler, tedarikçilerden gelen faturaları doğrudan kendi muhasebe yazılımlarına alabilecek ve bu faturaları kendi ödeme sistemleri üzerinden ödeyebilecek.

Önerilen tedbirlerin e-faturanın yaygınlaştırmasını hızlandırmada ne kadar etkili olacağı ve zorunlu e-fatura kullanımı tüm dünyada yaygınlaşırken Avustralya hükümetinin e-fatura zorunluluğu getirmemekle doğru kararı verip vermediğini ileride göreceğiz.

Harekete Geçin

Güncel dijital vergi zorunluluklarını ve ihtiyaçlarını öğrenmek için bizimle iletişime geçin.