Gelir İdaresi Başkanlığı 509 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu’nun Genel Tebliği’nde yapılan yeni düzenlemeler sonucunda e-fatura, e-arşiv ve e-irsaliye başta olmak üzere e-belge kapsamları genişletildi. Bu güncelleme ile halihazırda mevcut olan brüt satış hasılatı sınırı aşağı çekilerek daha fazla mükellefin zorunlu olarak bu uygulamalara geçiş yapması sağlanıyor.
Genişleyen e-belge kullanımında limitlerin her yıl biraz daha düşürülmesi sonucunda özellikle geniş bayi yapısına sahip şirketler, ciro sınırının üzerinde kalan bayilikleri üzerinden de zorunlu e-belge sürecine dahil olmaya başlayacak.
Hızlı ödeme imkânı ve verimlilik
Operasyonel verimliliğini artırmanın yanı sıra kâğıt kullanımını da azaltan e-belgelerde; takip ve raporlama yapısı mevcut sistem ile uyumlanabilen ve tüm bayilerin süreçlerine entegre olabilecek yapılar ile çalışmak giderek önem kazanıyor.
Merkez ile bayi arasında düzenli ve sürekli faturalaşma olduğu durumlarda, hakediş faturası kesim süreçlerinin otomatize edilmesi bir yandan verimlilik sunarken; bir yandan da bayiler için hakkediş tutarlarının daha hızlı ödenmesi imkânı sağlayabilir. Bunun yanı sıra tüm bayilere tek noktadan destek sağlamak merkez ofis için hem finansal hem de operasyonel avantajlar sunar.
Tüm bayilerin tek bir özel entegratörle çalışmasının avantajlarının yanı sıra kullanıcı dostu arayüz ve fonksiyonel özelliklerle bu yeni iş yapış düzenini bayilerin kabulüne sunmak değer yaratıyor. Firmalar e-fatura, e-arşiv fatura ve e-irsaliye operasyonlarını tek platformdan yürütmenin kolaylığını yaşarken kamu ve ihracat faturası gibi özel ihtiyaçlarını da yine bu sistem üzerinden karşılayabiliyor.
Herhangi bir ön muhasebe programı ya da ERP’nin kullanılmadığı ufak ölçekli bayilikler bile, fonksiyonel raporlama özellikleri ile tüm e-dönüşüm ürünlerine direkt portal üzerinden ulaşabiliyor.
İspanya Maliye Bakanlığı, işletmelerin ve meslek sahiplerinin faturalandırma süreçlerini destekleyen yazılım ve sistemlere ilişkin gereklilikleri belirleyecek olan düzenleme taslağını yayınladı. Yeni yasa, mevcut fatura kesme süreçlerini ciddi şekilde etkileyecek. Düzenlemeye göre Ocak 2024’ten itibaren fatura içeriğine ilişkin kare kod gibi yeni gerekliliklerin uygulanması ve fatura kayıtlarının oluşturulması zorunlu olacak.
Düzenleme aynı zamanda İspanya’daki ticaret sektörünü, özellikle de KOBİ’leri, mikro girişimleri ve serbest çalışanları dijitalleşmenin taleplerine uyumlu hale getirmeyi amaçlıyor. Bunun için işletmelerin ve girişimcilerin muhasebe, faturalandırma ve yönetim süreçlerini destekleyen bilgisayar programlarının standartlaştırılması ve modernleşmesi gerekli görülüyor.
Düzenlemenin kapsamı
Düzenleme, herhangi bir ekleme, eksiklik veya değişiklik olmadan fatura kayıtlarının bütünlüğünün ve korunmasının sağlanması, erişilebilir, okunabilir ve izlenebilir olması ve değiştirilemeyecek şekilde tutulmasını sağlamak için sistemlerin uyması gereken gereklilikleri ortaya koyuyor.
Aşağıdaki vergi mükellefleri, düzenlemede yer alan yeni kurallara tabi olacak:
Muaf veya kısmen muaf olan kuruluşlar haricinde, kurumlar vergisine tabi olan vergi mükellefleri.
Ekonomik faaliyetlerle gelir sağlayan gerçek kişilere uygulanan gelir vergisine tabi olan vergi mükellefleri.
İspanya’da daimî bir işyeri olan ancak İspanya’da ikamet etmeyen kuruluşlara uygulanan gelir vergisine tabi olan vergi mükellefleri.
Gelir tahsis sistemi altında ekonomik faaliyetlerde bulunan kişi ve kuruluşlar.
Yukarıdaki kategoriler kapsamına girmeyen şirketler düzenlemelere uymak zorunda değil ancak söz konusu kategorilerde yer alan şirketler 1 Ocak 2024’ten itibaren bilgisayar sistemlerini bu düzenlemeye uygun hale getirmekle yükümlü.
Fatura içeriğine ilişkin yeni gereklilikler: Tanımlama kodu ve kare kod
İşletmelerin ve serbest çalışanların faturalandırma süreçlerini destekleyen bilgisayar sistemleri veya elektronik sistemler ve programlar tarafından oluşturulan faturalarda, Maliye Bakanlığı’nın belirlediği teknik ve işlevsel özelliklere uygun şekilde oluşturulmuş bir alfa numerik tanımlama kodunun ve kare kodun yer alması gerekiyor.
Faturalandırma sisteminin gereklilikleri
Faturalandırma süreçlerini destekleyen bilgisayar sistemlerinin aşağıdakileri yapabilmesi gerekiyor:
Her mal veya hizmet teslimi için, faturanın kesilmesi sırasında veya faturanın kesilmesinden hemen önce bir faturalandırma kaydı oluşturulmalı.
Bilgisayar sistemi, oluşturulan tüm faturalandırma kayıtlarını, sürekli, güvenli, doğru, eksiksiz, otomatik, ardışık, anlık ve güvenilir şekilde Devlet Vergi İdaresi Kurumu’na (AEAT) gönderebilmeli.
Sistem izlenebilir olmalı ve veri oluşturma sekansını doğrulamalı. Tüm sistem operasyonlarını ve kullanım sırasında gerçekleşen olayları toplayan bir olay günlük kaydı oluşturulmalı.
Oluşturulan kayıtlar kullanıcı tarafından veya dahili veya harici yollardan değiştirilebilir olmamalı.
Sistemler, gerekliliklere ve elektronik imzaya uygun şekilde faturalandırma kayıtlarına bir parmak izi veya ‘hash’ eklemeli.
Bu amaçlarla tüm bilgisayar sistemlerinin düzenlemede belirtilen tüm gerekliliklere uyacaklarını bir “sorumluluk açıklamasıyla” göstermesi isteniyor. Maliye Bakanlığı, daha sonra yeni bir düzenlemeyle söz konusu sorumluluk açıklamasında asgari olarak yer alması gereken hususları belirleyecek.
Faturalandırma kaydının içeriği ve kayıtların isteğe bağlı olarak iletilmesi
Faturalandırma kayıtları, içerikle ilgili olarak düzenlemede belirlenen bazı gerekliliklere uygun olmak zorunda.
Fatura yükümlülüklerini yerine getirmek için bilgisayar sistemleri kullanan vergi mükellefleri, isteğe bağlı olarak, bilgisayar sistemlerinin oluşturduğu tüm faturalandırma kayıtlarını elektronik yollardan otomatik şekilde AEAT’ye gönderebilir. AEAT’nin göndereceği resmi kabul iletisi şeklindeki yanıt otomatik olarak bu kayıtların, vergi mükellefine ait satış ve gelir defterlerine işlendiği anlamına gelecek.
Vergi idaresi denetimleri
AEAT bilgisayar sisteminin bulunduğu veya kullanıldığı konuma bizzat giderek veri kayıtlarına derhal tam erişim isteyebilir ve uygun durumlarda tam erişim için gerekli kullanıcı adını, parolayı ve diğer güvenlik anahtarlarını alabilir.
AEAT faturalandırma kayıtlarının bir nüshasını talep edebilir ve şirketler bunu elektronik formatta fiziksel veya elektronik yöntemlerle AEAT’a sunabilir.
İşletmeler arası e-fatura zorunluluğunda uygulama
Düzenleme, Kongre’de hala görüşülen ve onaylanması beklenen işletmeler arası e-fatura zorunluluğuna ilişkin kararname taslağı için belli bir kural içermiyor. Ancak, zorunluluk onaylanırsa, bu kararname taslağı kapsamında kesilen tüm işletmeler arası e-faturalar bu düzenlemede yer alan yeni kurallara uygun olmak zorunda olacak.
Sonraki adımlar
Bu yeni düzenleme İspanya’nın sürekli işlem denetimlerine doğru daha fazla ilerlemesini sağlamasa da önerinin Portekiz’deki fatura gereklilikleriyle birçok benzer yönü bulunuyor.
Bu kuralları ortaya koyan karar tasarısı 11 Mart 2022’ye kadar kamuoyunun istişaresine açık kalacak. Karar tasarısı onaylandıktan sonra Maliye Bakanlığı yeni gerekliliklere uymak için gerekli teknik ve işlevsel koşulları ve faturalandırma kayıtlarında şirketlerin paylaşması gereken bilgilerin yapısını, içeriğini, ayrıntılarını, formatını, tasarımını ve özelliklerini yayınlayacak.
Maliye Bakanlığı ayrıca parmak izi veya ‘hash’ kullanımında uygulanacak imza politikası ve gerekliliklere ilişkin gereklilikleri de yayınlayacak. Bu ayrıntılar yayınlandıktan sonra, İspanya’nın Portekiz’in yolundan mı gideceği, yoksa kendi yolunu mu çizeceği netleşmiş olacak.
Harekete Geçin
Güncel dijital vergi zorunluluklarını ve ihtiyaçlarını öğrenmek için
Gelir İdaresi Başkanlığı’nın (GİB) 509 sıra no’lu tebliğine göre e-ticaret paydaşı olan internet satış platformları, internet ortamında ilan yayınlayanlar ve internet reklam aracıları e-Fatura ve e-Arşiv Fatura uygulamasına geçmek zorundalar. Bu zorunluluk bir yandan e-ticaret yapan kurumların operasyonel yüklerini azaltırken; bir yandan de verimliliklerini artırıyor. E-belgeler, özellikle e-ticarette yaşanan uzun teslimat ve iade süreçleri, satış sonrası memnuniyetin temel noktasını oluşturan müşteri hizmetleri, yetersiz ürün bilgisi gibi sorunlara da çözüm sunuyor.
E-dönüşüm için hazırlık
E-ticarete başlarken kurumların ilk olarak mali mühür ya da şahıs ise e-imza alınması gerekiyor. Daha sonra e-fatura kullanmak için GİB’e online başvuru yapılıyor. Bu noktada başvuran kişinin karşısına yararlanılacak metot sekmesi çıkıyor. Özel entegratör seçilmesi durumunda bundan sonraki süreç özel entegratör aracılığıyla takip ediliyor. Bu kapsamda kayıt işlemleri, fatura ve irsaliye tasarımlarının yanı sıra mevcut ERP sisteminin entegrasyonu ve günlük raporlama özel entegratörler aracılığıyla gerçekleştiriyor.
E-ticarette 3 seçenek
Türkiye’de 2012 yılında başlayan e-dönüşüm süreci kapsamında yer alan 15’ten fazla belge bulunuyor. E-ticaret kapsamında ise e-fatura, e-arşiv fatura ve e-irsaliye uygulanıyor. Karşıdaki muhatabın e-fatura mükellefi olması durumunda e-fatura kesilirken, karşı taraf e-fatura mükellefi değil ise e-arşiv fatura kesiliyor. E-arşiv fatura basılı veya elektronik posta olarak paylaşıldıktan 1 gün sonra GİB’e özel olarak raporlanıyor. E-fatura ise online olarak GİB aracılığıyla anında alıcısına ulaşıyor. E-irsaliye ise birden fazla depo ya da operasyon kanalı olan kurumlar için ayrı yerlerden düzenlenebiliyor. Bu kapsamda e-ticarette kullanılan üç farklı seçenek söz konusu:
E-faturanın bir kopyasını alıp kargo ile irsaliye yerine geçecek şekilde kullanımı
Karşıdaki alıcı e-fatura mükellefi değil ise e-arşiv fatura olarak düzenleyip, üzerinde e-irsaliye yerine geçer ibaresi ile kullanımı,
E-irsaliye oluşturup, e-irsaliye ile sevk edip faturanın sonra gönderimi
E-irsaliyede karekod uygulaması
E-irsaliyelerin üzerinde yer alan karekod uygulaması içerisindeki bilgiler sahada yapılan online kontrollerde kullanılıyor. Vergi denetim memurları bu karekod aracılığıyla e-irsaliyenin kendini görüntüleyebiliyor. Bu kapsamda aracın, ürünlerin, ulaştırmanın bilgisine erişilebiliyor. Karekod uygulaması mükelleflerin yasal zorunluluklarına uymasını sağlıyor.
E-belgelerde dikkat edilmesi gereken noktalar
E-ticarette e-belgeler söz konusu olduğunda perakendenin hızına uyum sağlayabilecek hızlı ve anlaşılabilir bir sistem kullanmanın önemi ortaya çıkıyor. Bu sistem, kurumun tüm süreçlerinin denetlenebilir olmasını sağlıyor. Sistemin denetlenebilir olmasını sağlayan en önemli nokta ise yasal zorunlulukları gözeten iş ortakları ile çalışılması. İş ortakları ile tasarlanan bu süreç e-ticaret yapan kurumlarının iş süreçlerinin verimli ve etkin kılıyor.
Güney Kore’de, zorunlu e-fatura uygulamasını sürekli işlem denetimi raporlama yükümlülüğüyle birleştiren ve sorunsuz olarak işleyen bir e-fatura sistemi bulunuyor. On yıldan uzun süre önce yürürlüğe giren bu olgun ve oturmuş sistemde yıllar sonra ilk kez önemli değişiklikler yapılıyor.
Kısa süre önce 31445 sayılı Başkanlık Kararnamesi (Kararname) ile Katma Değer Vergisi Kanunu’nun Uygulama Esaslarındaki belli hükümlerde değişikliğe gidildi. Birçok değişikliğin yanı sıra e-fatura uygulamasının kapsamı genişletildi ve yeni bir takvim ile yeni eşik sınırları belirlendi. Yani Güney Kore’de daha fazla sayıda vergi mükellefinin takvime uygun olarak e-fatura düzenlemelerine uyum sağlaması gerekecek.
E-fatura için yeni takvim ve ciro sınırları nedir?
Güney Kore’de e-fatura uygulaması 2011’den bu yana tüm kurumsal işletmeler için zorunlu. 2012’den itibaren, yıllar içinde birkaç kez güncellenmiş olan eşik sınırlarına uyan şahıs şirketlerinin (girişimcilerin) de e-fatura yükümlülüklerine uyması gerekiyor. Şu anda bir önceki vergi döneminde toplam cirosu (vergiden muaf işlemler dahil olmak üzere) 300 milyon KRW veya daha fazla olan şahıs şirketlerinin ülkedeki e-fatura düzenlemelerine uyması gerekiyor.
Yakın zamanda yapılan değişikliklerin ardından söz konusu eşik 200 milyon KRW’ye indirildi ve bu yeni eşik sınırı 1 Temmuz 2022’den itibaren uygulanacak. Vergi dairesi bunun yanı sıra gelecekte yapılacak değişiklikleri de duyurdu; buna göre 1 Temmuz 2023’ten itibaren eşik değer bir kez daha indirilerek 100 milyon KRW’ye düşecek. Güney Kore vergi dairesi bu sayede daha fazla işletmenin e-fatura düzenlemelerine uymasını sağlayarak vergi kaynakları konusunda şeffaflığı artırmayı hedefliyor.
Güney Kore’deki e-fatura uygulamasında gelecekte neler olacak?
E-fatura zorunluluğunun kapsamının genişletilmesi şaşırtıcı bir adım değil. Sürekli işlem denetimi uygulanan diğer birçok ülkede olduğu gibi, çok sayıda vergi mükellefinden toplanan işlem verileri, vergi dairelerinin KDV, pazardaki trendler ve daha birçok konuda daha fazla bilgi sahibi olmasını sağlıyor.
Güney Kore’deki e-fatura uygulaması, başarısı ve olgunluğu sayesinde Asya Pasifik bölgesindeki diğer ülkelere de ilham vermeye devam ediyor. Filipinler’deki vergi dairesi 1 Temmuz 2022’den itibaren ülkedeki en büyük 100 vergi mükellefine yönelik bir pilot e-fatura uygulamasını başlatmaya hazırlanıyor. E-fatura sistemi tasarlanırken, Filipinler vergi dairesi yetkilileri Güney Koreli mevkidaşlarıyla toplantılar düzenleyerek Kore’nin uzmanlığından ve deneyiminden faydalandı. Dolayısıyla Filipinler, Kore’deki sisteme görece benzer bir sürekli işlem denetimi sistemi uygulayacak.
Geçtiğimiz on yıl boyunca Vietnam hükümeti, ülkede ekonomik faaliyetler yürüten şirketler için e-fatura zorunluluğu getirerek Vietnam’da KDV kaçakçılığını azaltmak için uygulanabilir bir çözüm geliştirmekteydi. Nihayet ülke çapında zorunlu e-fatura uygulamasının 1 Temmuz 2022 itibarıyla yürürlüğe gireceği açıklandı.
2020’de e-fatura zorunluluğuna erteleme
Ülkede zorunlu e-fatura uygulamasının Temmuz 2020 olan asıl başlangıç tarihinin ertelenmesine karşın, Vietnam hükümeti uygulama için hızlı bir şekilde yeni bir tarih belirledi.
Aynı yılın Ekim ayında, e-fatura zorunluluğunu 1 Temmuz 2022’ye kadar erteleyen 123 sayılı Kararname ile yeni bir takvim açıklandı. Bu yeni takvim aynı zamanda Vergi İdaresi Kanunu’nda öngörülen e-fatura sistemiyle ilgili düzenlemelerin yürürlüğe gireceği tarihlerle de uyumlu.
Devam eden bölgesel hazırlık planı
Vietnam Genel Vergilendirme Başkanlığı, ilk aşamada altı ilde ve şehirde yerel vergi idareleriyle çalışacağını açıkladı: Ho Chi Minh, Hanoi, Binh Dinh, Quang Ninh, Hai Phong ve Phu Tho’da yeni e-fatura zorunluluğu için teknik çözümlerin uygulanmasına ve bağlantı, veri aktarımı, veri alımı ve veri depolamaya imkân veren bir bilgi teknolojileri sisteminin inşasına başlanacak. Genel Vergilendirme Başkanlığının eylem planına göre bu altı şehir ve il Mart 2022’ye kadar e-fatura sisteminin uygulanması için hazır olacak.
Genel Vergilendirme Başkanlığı, Nisan 2022’den itibaren yeni e-fatura sisteminin diğer il ve şehirlerde de uygulanacağını duyurdu.
Söz konusu yerel uygulama planı kapsamında Temmuz 2022’ye kadar Vietnam’daki tüm şehirlerde ve illerde, 123 sayılı Kararnamede ve yeni e-fatura sistemine ilişkin belli konularda yönlendirici ve açıklayıcı bilgiler veren Genelgede belirtilen düzenlemeler esasında e-fatura sistemi kurulmuş olacak.
İşletmeler için sonraki adımlar
Vietnam’da faaliyet yürüten, vergiye tabi kişilerin 1 Temmuz 2022’den itibaren işlemlerini e-faturalı olarak yapması ve yeni yasal çerçeveye uyum sağlaması gerekecek. Girişimler, iktisadi kuruluşlar, diğer kuruluşlar, aile işletmeleri ve kişilerin, 123 sayılı Kararnamede bahsedilen düzenlemelere uygun şekilde e-fatura kullanmaya başlaması için yerel vergi idarelerine kaydolmaları gerekiyor.
Vietnam nihayet zorunlu e-fatura uygulamasına geçiyor. Ancak gerekli teknik belgeler ve yeni e-fatura sisteminin yerel olarak uygulanmasıyla ilgili yapılması gereken daha çok iş var. Vietnam Genel Vergilendirme Başkanlığının zorunlu e-fatura uygulamasına geçiş için tüm gereklilikleri zamanında yerine getirip getiremeyeceğini anlamak için en son gelişmeleri izlemeye devam edeceğiz.
Önceki blog yazımızda Gelir İdaresi Başkanlığı’nın 509 sayılı VUK Genel Tebliği’nin uygulama alanını genişleten taslak bir tebliğ yayınladığını ifade etmiştik. Söz konusu tebliğ, 22 Ocak 2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Hangi E-Belgelerde Değişiklik Mevcut?
Yürürlüğe giren Tebliğ ile e-fatura ve e-irsaliye uygulamalarına geçme zorunluluğu için halihazırda mevcut olan brüt satış hasılatı sınırı aşağı çekilerek daha fazla mükellefin bu uygulamalara geçiş yapması zorunlu oldu.
Bir diğer değişiklik ise e-arşiv fatura yükümlüsü olmayan mükellefler bakımından e-arşiv olarak düzenlenmesi gereken faturaların toplam tutarının düşürülmesi şeklinde yer alıyor. Turizm ve demir çelik sektöründe faaliyet gösteren bazı mükellef grupları için de sektörel bazlı zorunlu geçiş hallerinin getirilmesi Tebliğ ile getirilen bir başka yenilik olarak öne çıkıyor. E-döviz alım satım belgesi ile e-gider pusulası da Tebliğ’in değişiklik getirdiği diğer iki elektronik belge türü.
E-Fatura Uygulamasına Zorunlu Geçiş Kapsamı Genişledi
Tebliğ ile aşağıda yer alan mükellef gruplarının e-fatura uygulamasına zorunlu olarak geçmeleri gerekmektedir:
Brüt satış hasılatı 2021 hesap dönemi için 4 Milyon, 2022 veya müteakip hesap dönemleri için 3 Milyon TL ve üzeri olan mükellefler.
Gerek kendilerine ait siteler gerekse de aracı platformlar üzerinden e-ticaret faaliyetinde bulunan mükelleflerden 2020 veya 2021 hesap dönemleri için 1 Milyon TL, 2022 veya müteakip hesap dönemleri için 500 Bin TL ve üzeri brüt satış hasılatı (veya satışları ile gayrisafi iş hasılatı) şartını sağlayan mükellefler.
Gayrimenkul ve/veya motorlu taşıt, inşa, imal, alım, satım veya kiralama işlemlerini yapanlar ile bu işlemlere aracılık faaliyetinde bulunan mükelleflerden; 2020 veya 2021 hesap dönemleri için 1 Milyon TL, 2022 veya müteakip hesap dönemleri için 500 Bin TL ve üzeri brüt satış hasılatı (veya satışları ile gayrisafi iş hasılatı) şartını sağlayan mükellefler.
Kültür ve Turizm Bakanlığı ile belediyelerden yatırım ve/veya işletme belgesi almak suretiyle konaklama hizmeti veren otel işletmeleri.
Söz konusu şartları sağlayan mükelleflerin, ilgili hesap dönemini izleyen yedinci ayın başına kadar başvurularını ve fiili geçiş hazırlıklarını tamamlayarak e-Fatura uygulamasına geçmeleri gerekmektedir. Bu kapsamda örneğin 2021 hesap dönemi içerisinde brüt satış hasılatı 4 milyon ve üzeri olan işletmelerin hazırlıklarını tamamlayarak 1 Temmuz 2022 tarihinden itibaren e-fatura uygulamasını kullanmaları zorunludur.
Konaklama hizmeti veren otel işletmelerinin, Tebliğ’in yayım tarihi itibarıyla hizmet veriyorlarsa 1 Temmuz 2022 tarihine dek; Tebliğ’in yayım tarihinden sonraki bir tarihte hizmet vermeye başlayacaklar ise faaliyete başladıkları ayı izleyen dördüncü ayın başına kadar başvurularını ve fiili geçiş hazırlıklarını tamamlayarak e-Fatura uygulamasına geçme zorunlulukları bulunmaktadır.
E-Arşiv Fatura Uygulamasının Zorunlu Kullanımı için Gerekli Fatura Tutarı Düşürüldü
509 sayılı Tebliğ’in değişiklikten önceki halinde, e-arşiv fatura uygulamasına kayıtlı olmayan mükelleflerce kesilecek faturalardan vergi mükellefi olmayanlara düzenlenecek faturaların, vergiler dahil toplam tutarının 30 Bin TL’yi aşması halinde e-arşiv fatura olarak düzenlenmesi gerekiyordu. Tebliğ ile bu sınır 5 Bin TL olarak revize edildi. Bu kapsamda mükelleflerin 1 Mart 2022 tarihinden itibaren gerçekleştirecekleri teslim ve hizmetlere ilişkin bu kurala dikkat etmeleri gerekiyor.
Söz konusu faturaların nasıl e-arşiv fatura olarak kesileceği hakkında daha detaylı bilgi için blog yazımızı okuyabilirsiniz.
Bunun yanında elektronik ortamda mal ve hizmet satışı gerçekleştiren mükelleflerden 2020 veya 2021 hesap dönemleri için 1 Milyon TL, 2022 veya müteakip hesap dönemleri için 500 Bin TL ve üzeri brüt satış hasılatı (veya satışları ile gayrisafi iş hasılatı) şartını sağlayan mükelleflerin tıpkı e-faturada olduğu gibi ilgili hesap dönemini izleyen yedinci ayın başına kadar e-Arşiv uygulamasına da geçme zorunlulukları bulunuyor.
E-İrsaliye Uygulamasına Zorunlu Geçiş Kapsamı Genişledi
509 sayılı Tebliğ’in mevcut halinde e-irsaliye uygulamasına zorunlu geçiş için belirlenen 25 milyon TL’lik brüt satış hasılatı, 2021 hesap döneminden itibaren 10 milyon TL ve üzeri olarak revize edildi.
Bunun yanında demir ve çelik (GTİP 72) ile demir veya çelikten eşyaların (GTİP 73) imali, ithali veya ihracı faaliyetinde bulunan mükelleflerin (ticari kazançları basit usulde tespit edilenler hariç) e-Fatura uygulamasına dahil olma şartı aranmaksızın e-İrsaliye uygulamasını kullanmaları gerekiyor.
Söz konusu şartları sağlayan mükelleflerin, ilgili hesap dönemini izleyen yedinci ayın başına kadar başvurularını ve fiili geçiş hazırlıklarını tamamlayarak e-İrsaliye uygulamasına geçmeleri gerekmektedir. Bu kapsamda, örneğin 2021 hesap dönemi içerisinde brüt satış hasılatı 10 milyon TL ve üzeri olan mükelleflerin zorunlu olarak 1 Temmuz 2022 tarihinden itibaren e-İrsaliye uygulamasını kullanmaları gerekiyor.
Vergi sektörünün küresel KDV zorunlulukları ve uyumluluk kontrollerine ilişkin en kapsamlı çalışması olan Trend Raporu’nun 13.’sü yayınlandı.
Dünya üzerindeki pek çok ülke KDV zorunluluklarını hayata geçirmek, ekonomik veriler hakkında daha önce görülmemiş derinlikte bir iç görü edinmek ve gelir açığını kapatmak için karmaşık yeni politikalar uygularken; rapor tüm dünyadaki regülasyonlara kapsamlı bir bakış sunuyor.
Bu yılki rapor, son yıllarda artan dijital dönüşüm ve bu alana yapılan büyük ölçekli yatırımların, dünyanın farklı ülkelerinde vergi makamlarının gerçek zamanlı veri analizine nasıl katkı sağladığını ele alıyor.
Verginin dijitalleşmesinde Avrupa hamlesi
Bugüne kadar verginin dijital dönüşüm sürecinde Latin Amerika ve Türkiye’ye oranla daha geriden bir süreç izleyen Avrupa, yavaş yavaş bu alana girmeye başladı. 2022’yi etkileyecek trendlerden bazıları şu şekilde:
Avrupa’da KDV süreçleri dijitalleşiyor ve sıklaşıyor: Mevcut KDV raporlama sistemi pek çok AB ülkesinde elektronik faturaya doğru evriliyor. Bu kapsamda:
Otomatik e-Faturalama sürecinde öncü: İtalya- İtalya, bir tasfiye e-faturalama modelinin (FatturaPA) uygulanması da dahil olmak üzere, Avrupa’nın en büyük KDV açığını kapatmak için çalışmalar yürütüyor.
İspanya’da 2017’den tüm kurumlar gelen ve giden tüm faturalarını dört gün içerisinde raporluyor.
Macaristan’da 2018’den itibaren tedarikçilerin satış faturalarını gerçek zamanlı olarak bildirmek zorunluluğu var.
Kamu ihaleleri standartları, farklı Sürekli İşlem Denetimi (CTC) modellerinin tasarımında önemli bir rol oynayacak.
“Own the Transaction” sürekli işlem denetimi modeli daha popüler olacak: Her geçen gün daha fazla vergi idaresi, ticari işlemlerinden gelen verileri almanın yanı sıra, kendilerini fatura işleme platformu olarak konumlandırmak için mevzuat değişikliklerine gidiyor.
Standart Vergi Denetim Dosyası bir standart olmaya devam edecek: Avrupalı vergi idareleri için KDV’yi gerçek zamanlı ya da buna yakın şekilde kontrollerle tatbik etmek ve kendi sistemlerinde vergi mükelleflerinin tüm muhasebe kayıtlarının kopyalarına sahip olmak anlamında bir ilham kaynağı olmaya devam edecek.
AB E-Ticaret KDV Paketi ve Tek Durak Dükkânı: AB, 1 Temmuz 2021’den itibaren e-Ticaret KDV Paketini uygulamaya başladı. Paket mevcut uzaktan satış kurallarının yerini aldı ve Mini One Stop Shop’u (MOSS) daha geniş kapsamlı bir One Stop Shop (OSS) olarak güncelledi.
Harekete Geçin
Verginin geleceğine yönelik detaylı bilgi almak için İngilizce olarak hazırlanan Trends: Continuous Global VAT Compliance dökümanını indirebilir, haberleri ve son gelişmeleri takip etmek için bizi LinkedIn ve Twitter üzerinden takip edebilirsiniz.
Sürekli işlem denetimi uygulayan ülkelerin sayısı tüm dünyada büyük bir hızla artıyor. Ayrıca, paralel bir gelişme daha yaşanıyor: Halihazırda sürekli işlem denetimi uygulayan ülkeler, özellikle irsaliye belgeleri ve diğer ilgili belge türleri için yeni yükümlülükler getirerek sürekli işlem denetimi rejiminin kapsamını genişletiyor.
Elektronik irsaliye belgelerinin birçok sürekli işlem denetimi sistemine eşlik ettiği ya da bu sistemlerin ayrılmaz bir parçası haline geldiği bir döneme tanıklık ediyoruz. Bunun nedeni aşağıdaki gibi açıklanabilir:
E-İrsaliye belgelerine olan rağbetin artması
İrsaliye belgesi, taşıma işlemi sırasında mallarla birlikte kullanılmak üzere verilir ve transferin kanıtı niteliğindedir. İrsaliye belgelerinde ve faturalarda ortak olan birçok bilgi bulunmaktadır. Bu nedenle irsaliye belgeleri genellikle bir sürekli işlem denetimi prosedüründe bildirilen veya onaylanan fatura verilerine bağlanmak üzere tasarlanır ve bu sayede fiziksel tedarik zinciri için mali tedarik zincirinde entegre olan işlem doğrulama mekanizmalarından kontrol etmesi için seçenekler sunar. Sonuç olarak vergi dairesinin e-fatura ve e-irsaliye belge sistemlerinden aldığı verileri karşılaştırarak vergiye tabi işlemlerin fiziksel gerçekliğini değerlendirmesine yardımcı olur.
Kontrol mekanizması olarak kare kod, radyo frekans ile tanımlama ve kamera kullanımı
Bazı uygulamalarda, malları taşıyan aracın kontrol için durdurulması durumunda kontrollerin kolayca yapılması için e-irsaliye belgelerinde kare kodların olması gerekmektedir. Öte yandan bazı ülkelerde malların taşınmasını doğrulamak için çok daha gelişmiş yöntemler kullanılmaktadır.
Hindistan’da belli koşullar altında, e-irsaliyenin hazırlandığı tarihte geçerli olan mal sınıflandırması, varış yeri ve araç bilgilerini içeren Radyo Frekans ile Tanımlama (RFID) etiketlerinin taşıma araçlarında bulunması zorunludur. Bu etiket yolda kameralar tarafından okunarak, e-irsaliyede belirtilen araç hareketine ilişkin detaylar, aracın fiziksel hareketiyle karşılaştırılır. Bu sistem sayesinde vergi idaresi hem uyumsuz davranışları tespit eder hem de vergi kaçakçılığını daha iyi görünürlükle ve hassasiyetle takip eder.
Bundan sonra ne olacak?
Özellikle sürekli işlem denetimi uygulaması olan ülkelerde e-irsaliye belgesine ilişkin zorunlulukların giderek daha yaygın hale geleceği öngörülüyor. Bunun nedeni vergi dairesinin platformu üzerinden daha fazla veri toplanabilmesi ve bunların karşılaştırma için kullanılabilmesi. Sürekli işlem denetimlerinin genişleme hızı düşünüldüğünde, işletmelerin birincil ihtiyacı verilerin tutarlığının ve eşleştirmesinin sürdürülmesi olacaktır. Vergi mükellefleri, bu uygulamalara uyum sağlamak için süreçlerinin esnek olmasına ve vergi idarelerinin getirdiği değişikliklere uygun olmasına dikkat etmelidir.
Harekete Geçin
Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir. Regülasyonlara ilişkin tüm bilmeniz gerekenlere göz atabilirsiniz.
2022’ye sayılı haftalar kala yayınlanan tebliğ taslağını geçtiğimiz günlerde gerçekleştirdiğimiz webinarda detaylı olarak ele aldık. Tüm e-belge regülasyonlarını tek çatı altında toplayan 509 sayılı Genel Tebliğ ’de değişiklik yapılmasına yönelik hazırlanan bu tebliğ taslağının öne çıkan konularını derledik.
Türkiye, e-belge uygulamalarının kapsamını hızla genişletiyor.
Geçmişten bugüne e-belge uygulamalarının gelişimine bakıldığında; Gelir İdaresi Başkanlığı’nın (GİB), teknolojik altyapıyı kurup onu işler hale getirdikten sonra yeni elektronik belge tanıtmak ve hali hazırda uygulamada olan belgelerin kapsamını genişletmek üzere çalışmalar yaptığı görülüyor.
12 Kasım 2021’de yayınlanan tebliğ taslağı da hali hazırda uygulamada olan ya da daha önce tanıtılmış ama henüz uygulamaya alınmamış belgelerin kapsamını genişletmek üzere hazırlanmış durumda. GİB’in düzenlemeyi planladığı belgeler şu şekilde sıralanabilir:
E-fatura
E-arşiv fatura
E-irsaliye
E-gider pusulası
E-döviz alım satım belgesi
E-fatura mükellefleri artıyor
Tebliğ taslağı incelendiğinde, e-fatura’da mükellef kapsamına yönelik değişikliklerin planlandığı görülüyor. E-fatura mükellefi olmak için, 2018 veya müteakip hesap dönemleri için daha önce 5 milyon TL olarak belirlenmiş satış hasılatı rakamında değişikliğe gidilerek daha çok mükellefin e-fatura düzenlemesi amaçlanıyor. Buna göre değişiklikle birlikte; satış hasılatı 2021 hesap dönemi için 4 milyon TL, 2022 ve sonrası için ise 3 milyon TL olanlar, e-fatura mükellefi kabul ediliyor.
E-fatura geçiş zorunluluğuna yeni sektörler ekleniyor
E-fatura mükelleflerinin kapsamını genişleten bir diğer adım ise hali hazırda var olan sektörel geçiş zorunluluklarına yeni sektörlerin eklenmesiyle gerçekleşiyor. E-faturaya geçiş zorunluluğu getirilecek sektörler ise 2020 ve 2021 hesap dönemleri için 1 milyon TL, 2022 veya müteakip dönem için 500 bin TL ve üzeri satış hasılatı olan;
Elektronik ortamda mal ve hizmet satışı gerçekleştirenler,
Gayrimenkul ve/veya motorlu taşıt, inşa, imal, alım, satım veya kirama işlemlerini yapanlar ve bu işlemlere aracılık faaliyetlerinde bulunanlar olarak belirtiliyor.
Bunlara ek olarak planlanan düzenlemeler gerçekleşirse, satış hasılatı önem taşımaksızın Kültür ve Turizm Bakanlığı ve belediyelerden yatırım ve/veya işletme belgesi almak suretiyle konaklama hizmeti veren otel işletmeleri de e-fatura kapsamına giriyor.
E-arşiv faturada limit 10 bin TL’ye kadar düşürülüyor
Taslak tebliğin hayata geçirilmesiyle, hali hazırda e-arşiv fatura kapsamında olan;
Aracı hizmet sağlayıcıları, İnternet ortamında ilan yayınlayanlar ve internet reklamcılığı hizmet aracılarına ek olarak,
Kendilerine veya aracı hizmet sağlayıcılarına ait internet sitelerinde veya diğer her türlü elektronik ortamlarda mal ve hizmet satışını gerçekleştirenlere e-arşiv faturaya geçiş zorunluluğu getiriliyor.
Tebliğ Taslağında belirtilen bir başka değişiklik ise e-arşiv fatura uygulamasına dahil olmayan ancak düzenlediği faturaların vergiler dahil toplan tutarı 30 bin TL’yi geçmesiyle e-arşiv fatura mükellefi sayılanlarla ilgili oldu. Yeni düzenlemeyle vergiler dahil toplan tutar limiti vergi mükellefi olmayanlar bakımından 30 bin TL’den 10 bin TL’ye düşürülüyor.
Gelecek haftalarda GİB’in, sektörden gelen geri bildirimleri incelemeyi tamamlaması ve tebliğ taslağının hükümlerini son haline getirmesi bekleniyor.
SAP S/4 HANA GEÇİŞİ, İŞ SÜREÇLERİNİ AKSATMADAN MÜMKÜN MÜ?
Entegre çözümleri ve bulut hizmetleri ile işletmelere en iyi müşteri deneyimini sunmaktan en güçlü tedarik zincirine sahip olmaya kadar birçok avantaj sağlayan Akıllı ERP çözümü SAP S/4 HANA’nın kullanımı dünya genelinde hızla artıyor.
SAP S4/HANA Nedir?
SAP S/4HANA, SAP SE tarafından geliştirilmiş büyük işletmeler için bir kurumsal kaynak planlama yazılımıdır. Entegre çözümleri ve bulut hizmetleri ile işletmelere en iyi müşteri deneyimini sunmaktan en güçlü tedarik zincirine sahip olmaya kadar birçok avantaj sağlar.
NEDEN SAP S4/HANA?
Kurumlar çağın gerekliliklerini yakalama ve müşteri odaklı bilgi teknolojilerine uyum sağlama isteğinden artan mobilite ihtiyacına, operasyonlarını merkezileştirmekten birden fazla coğrafyayı bağlayacak global entegrasyona kadar pek çok nedeni göz önünde bulundurarak bu geçişi sağlıyor.
Bunun yanı sıra alanında uzman bir vergi uyumluluğu çözümü ile entegre bir SAP S/4HANA kullanımıyla şirketler, sürekli uyumluluğu destekleyen bir güvenlik ağı oluşturabilme imkânı elde ediyor.
SAP S4/HANA Geçişi ve Yöntemleri
Halihazırda SAP kullanıcısı olan ve S/4 HANA’ya geçecek firmaların önünde üç seçenek bulunuyor.
E-Ki̇tabi i̇ndi̇ri̇n
Greenfield
S4/HANA sistemlerinin sıfırdan kurulumu söz konusudur. Mevcut, yerleşik bir ERP yoksa ve ERP’ye geçiş S4/HANA olacaksa tercih edilir.
Brownfield
Geçmiş verilerin ve süreçlerin tümünü koruyarak S4/HANA’ya geçiş yapılır. Mevcut SAP sistemleri ve süreçlerinden memnun olan firmalar tercih etmektedir.
Bluefield
Seçilen veri ve seçilen süreçleri koruyup diğerlerini yeniden tasarlayarak S4/HANA’ya geçiş yapılır. Eski verilerini koruyarak süreçlerini geliştirmek isteyen firmaların tercihidir.
E-kitapta neler bulacaksınız?
SAP S/4 HANA’ya Geçiş Yöntemleri ve Farklı Senaryolar.
Vergi ve İşlem Yönetiminde Global Paradigma Değişikliği.
Global Sürekli İşlem Denetimleri.
Tek Bir Servis Sağlayıcı ile Çalışmanın Avantajları.
Geleceğe Yönelik KDV Uyumluluğu Çözümü için Kriterler.
21 Aralık 2021 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanan 534 sıra no’lu VUK Genel Tebliğiile Vergi Usul Kanunu’nda öngörülen ceza miktarları yeniden değerleme yapılarak düzenlendi. Bu kapsamda elektronik belgelere ilişkin düzenlemelere uyulmaması halinde öngörülen cezalar1 Ocak 2022’den itibaren uygulanmak üzereartırıldı.
Yeni dönem ceza uygulamaları
Vergi Usul Kanunu’na göre elektronik belge olarak düzenlenmesi gereken fatura, müstahsil makbuzu, serbest meslek makbuzlarının, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenen zorunlu haller dışında kâğıt olarak düzenlenmesi veya hiç düzenlenmemiş sayılması durumundabelgelereyazılmasıgerekenmeblağınveyameblağfarkının %10’u nispetindeözelusulsüzlükcezasıkesilmektedir.Yenidendeğerlemeoranıncaartırılancezamiktarlarınagörebumeblağenaz 500 TL olarakbelirlendi.Sözkonusucezahem belgeyi düzenleyen hem de alması gereken hakkında uygulanıyor.
Elektronik belgeolarakdüzenlenmesigerekensevkirsaliyesinin de HazineveMaliye Bakanlığı tarafındanbelirlenen zorunlu haller dışında kâğıt olarak düzenlenmesi veya hiç düzenlenmemiş sayılması durumunda her bir belge için 500 TL ceza kesilecek.
Yeni cezamiktarlarıgözönündebulundurulduğunda, bir takvim yılı içerisinde kesilecek cezaların her bir belge türüne ilişkin toplamda 250 Bin TL’yi aşması mümkün değildir.
Harekete Geçin
Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir. Regülasyonlara ilişkin tüm bilmeniz gerekenlere göz atabilirsiniz.
SAP’in versiyonlarının bakım süreçlerinin sonuna doğru yaklaşılmasıyla şirketlerin hangi geçiş yöntemini seçmeliyim sorusuna bir önceki yazımızda yanıt vermiştik. Şimdi sıra bu konuda karşımıza sıklıkla çıkan diğer önemli soruda: “Geçiş sürecinde e-dönüşümü nasıl planlamak gerekiyor?”
Dijital dönüşümünüzü sekteye uğratmadan süreci doğru ve verimli bir şekilde yürütebilmek için;
SAP S4/HANA geçişinde verilerinizi nasıl saklayacağınıza karar vermelisiniz: tüm sistemlerinizi kendiniz konumlandırıp, e-dönüşüm IT altyapı sistemlerinizin bakımı gibi tüm süreçleri kendiniz mi yapacaksınız ya da bulut sistemlerin avantajlarından yararlanarak sistemi profesyonel bir ekibe mi teslim etmek istiyorsunuz?
E-dönüşüm için, SAP ile ve ihtiyaçlarınızla uyumlu bir paket yazılımı almalısınız: regülasyona uyumlu, ortak dili benimsemiş, kendi içinde tutarlı, ortak dizayn dilleri olan, SAP’nin standartlarına, kod kalitesine uygun bir paketi tercih etmelisiniz ki geçişiniz sağlıkla ilerleyebilsin.
Mümkünse uygun SAP ürün sertifikasına sahip olan, implementasyon ve paket yazılımına dedike ekipler ile çalışan, hosting hizmeti verebilen, GİB entegratörlüğü almış bir firma üzerinden işlem yapıyor olmalısınız. Bu özellikleri dikkate alırsanız, geçişte hangi yöntemi seçerseniz seçin size sunulan yazılım belli kriterleri, güvenlik önlemlerini hali hazırda sağlamış olacaktır.
Eğer çok uluslu bir şirket yapınız varsa, sadece Türkiye’deki değil dünyadaki tüm regülasyonlara hâkim olan, farklı dillerde hizmet verebilen bir servis sağlayıcı seçmelisiniz.
Vergi uyumluluğu çözüm sağlayıcınızı seçerken, bu ihtiyaçların hepsine yanıt verebilecek bir firma ile anlaşmanız dijital dönüşümünüzün başarısı için önem taşıyor. Böyle bir firmayla çalışmak S4/HANA geçişinde ‘Operasyonel Mükemmellik’ alanında da muazzam faydalar sağlıyor. SAP ya da Non-SAP ERP sisteminizi SAP S4/HANA’ya taşımayı iş akışlarınızdaki tüm verimsizlikleri temizlemek için bir fırsat olarak da görebilirsiniz.
Bazı IT yöneticileri ve uzmanları, e-fatura, e-irsaliye, e-arşiv gibi ürünlerin her birini farklı tedarikçilerden temin ederek, kritik iş akışlarında oluşacak hataların riskini dağıtarak azaltmayı hedefliyor ancak bu bakış açısı da diğer başka birçok verimsizliğin ve riskin oluşmasına sebep oluyor. Farklı sağlayıcılardan dış kaynak kullanımı;
Dijital dönüşüm sürecinizin uzamasına,
Genel verimliliğinizin düşmesine,
SAP yapılarınızın karmaşıklaşmasına,
Ve en önemlisi, riski dağıtarak azalttığınızı düşünürken, herhangi bir aksaklık olduğunda destek almak için farklı yollar izlemek zorunda kalmanıza neden oluyor.
Böylece destek çağrılarınızın çözümüne harcanan toplam süre de uzuyor.
Tek servis sağlayıcı ile çalışmak ise dijital dönüşüm sürecini kolaylaştıran pek çok avantaj sunuyor:
Tüm e-dönüşüm ürünlerinde tek düze ve aynı akışı içeren daha temiz bir SAP paketi yapısı,
Aynı platformda birlikte çalışacak şekilde tasarlanan ürünler sayesinde; çift veri girişi olmaması, daha fazla çapraz uygulama özelliği ve daha yüksek işlem hızları,
Daha hızlı satın alma süreçleri,
Destek konularında daha hızlı çözüm,
Verilerin siteme daha hızlı ve kolay bir şekilde geçirilmesi ve kullanıma açılması,
Daha verimli kullanıcı eğitimleri bu avantajların başında geliyor.
Webinarı İzleyin
16 Şubat 2023 Perşembe günü S/4 HANA geçişi ve e-dönüşüm planlamasına dair merak edilenleri webinarda ele alacağız. Ajandayı incelemek ve webinara kaydolmak için hemen tıklayın.
SAP, eski versiyonlarının bakımlarını önümüzdeki dönemde sona erdirmeyi ve mevcut kullanıcılarını S4 HANA’ya taşımayı planlarken, şirketler zorunlu geçişte hangi yöntemi tercih edeceklerine karar vermeye çalışıyorlar. Yöntemleri, avantajlarını ve dezavantajlarını net bir şekilde anlamak tercih sürecini kolaylaştırabilir.
S4 HANA’ya geçiş,
Sıfırdan kurulum (Greenfield)
Geçmiş verilerin ve süreçlerin tümünün korunması (Brownfield)
Seçilen verilerin korunup diğerlerinin yeniden tasarlanması (Bluefield)
Olmak üzere üç farklı senaryoda gerçekleşebiliyor. Bu üç senaryonun avantajları ve dezavantajlarını ise şöyle özetleyebiliriz:
Tamamen Yenilenmek İsteyenler İçin Greenfield
Greenfield, tüm süreçler için yeniden tasarım ve sadeleştirme sunan bir geçiş yöntemi. Bu yöntemi genellikle daha önce SAP dışı bir uygulama kullanan ya da kullandığı SAP versiyonu çok eski olan firmalar tercih ediyorlar ve özelleştirilmiş, eski, hantallaşmış yapıları tamamen geride bırakıp modern bir teknolojiyle yola devam ediyorlar.
Her şey yeniden modellendiği için sürecin diğer yöntemlere göre daha uzun olması,
Data geride bırakıldığı için geçmişe yönelik raporlamaların ilk dönemde yapılamayacak olması,
Çalışanların yeni sisteme adaptasyon sürecine ihtiyaç duyması,
Tüm süreçler sıfırdan modellendiği için iş birimlerinin yüksek katılımını gerektirmesi bu yöntemin dezavantajları olarak sıralanabilir.
Ancak sistemlerin yeniden tasarlanmasında sağladığı esneklik sayesinde, işletmelere süreç verimliliklerini arttırma imkânı da tanıyan bir yöntem.
Brownfield, mevcut sistemi koruyan ancak S4 HANA’nın yeni teknolojisinden, hızından faydalanmaya imkan tanıyan bir yöntem. Bu yöntemi genellikle SAP projesini yakın zamanda tamamlamış, en iyi uygulamalara uyum sağlayan, sistemlerinde çok az özelleştirilmiş çalışma bulunan firmalar tercih ediyorlar.
Operasyonel süreçleri kesintiye uğratmadan ve geçmişe dayalı verileri tamamen koruyarak S/4HANA’ya geçişe olanak tanıyor.
Var olan sistemi hiç değiştiremeden geçiş yaptığınız için memnun olmadığınız çalışmaları da yanınızda taşımış oluyorsunuz.
Dataların transferi sırasında sistemlerin uyuşmadığı alanlar olabiliyor ve karmaşa doğabiliyor.
İş birimlerinin çok fazla katılımını gerektirmiyor.
Mevcut SAP sistemlerinizden ve süreçlerinizden memnunsanız ve herhangi bir iyileştirme talep etmiyorsanız Brownfield sizin için maliyet ve proje süresi avantajıyla doğru bir seçim olabilir.
Geçmişinden Memnun Geleceğinden Umutlu Olanlar İçin Bluefield
Bluefield (hibrit), mevcut sistemin bir bölümünü koruyan, bir bölümünü de tamamen yenileyen bir yöntem. Bu yöntemi genellikle hali hazırda memnuniyet sağlayan çözümlerinin yeni sisteme taşınmasını isteyen, bir yandan da S4/HANA ile gelen yeni özelliklere sahip olmayı faydalı gören firmalar tercih ediyorlar.
SAP S4/HANA her noktadan bilgiye erişim sağlayarak, IT, finans, tedarik zinciri ve muhasebe gibi departmanlar arasındaki iş birliğini destekliyor ve çalışma şekline esneklik katıyor. Ayrıca merkezileşmeye de katkıda bulunarak tüm süreçler üzerindeki erişilebilirliği ve görünürlüğü arttırmaya yardımcı oluyor. Ancak geçiş sürecinin doğru yürütülmesi, kuruma en uygun geçiş yönteminin tercih edilmesi bunun için de tek servis sağlayıcıyla çalışması önem taşıyor.
Webinarı İzleyin
16 Şubat 2023 Perşembe günü S/4 HANA geçişi ve e-dönüşüm planlamasına dair merak edilenleri webinarda ele alacağız. Ajandayı incelemek ve webinara kaydolmak için hemen tıklayın.
GİB e-belgelerin kapsamını, yayımladığı yeni regülasyonlar ile genişletmeye devam ediyor. E-belge kullanımının yaygınlaşmasına yönelik yapılan hamleler ile 2022 yılına girerken e-dönüşüm dünyasında ikinci büyük değişiklik yolda görünüyor.
Bu değişiklik ile e-dönüşüm uygulamalarını zorunlu olarak kullanan mükelleflerin kapsamının artacağı öngörülürken birçok farklı sektörün de e-dönüşüm yolculuğu başlayacak.
Vergi mükelleflerinin, yoğun iş süreçleri esnasında e-dönüşüm dünyasının kapsamlı ve sürekli gelişen ortamına uyum sağlamaları zaman zaman zorlayıcı olabiliyor.
2022 yılında işletmeleri ve mükellefleri bekleyen güncellemeleri ele alacağımız ve e-belge kapsamlarına yönelik dikkat edilmesi gereken noktalardan bahsedeceğimiz webinarımıza kaydolarak güncel gelişmeleri kaçırmayın.
Ajanda:
Taslak Tebliğ ile Öngörülen Değişiklikler
E-Ticaret: Pazar Yerlerinde Satış Yapanlar için Yeni Zorunluluk Dönemi
Perakende Sektörü, Güvenli Mobil Ödeme Sistemleri ile Buluşuyor
Şirketlerin dijital dönüşümünde tercih edebilecekleri iki yöntem bulunuyor.
On-premise: İhtiyaç duyulan yazılımların satın alınarak şirketlerin kendi veri merkezlerinde yönetilmesi.
Bulut tabanlı teknolojilerin kullanılması.
On-premise yöntemi, sistemlerin işletilebilmesinin zorluğunun yanı sıra maliyet açısından da dezavantajlı görülüyor. Bulut tabanlı teknolojilerin tercih edilmesiyle ise uzun soluklu teknoloji yatırımları ve güvenlik önlemi arayışlarına maruz kalmadan doğrudan hizmeti almak mümkün oluyor.
Pandemi ile Bulut Tabanlı Teknolojilere Olan İhtiyaç Arttı
Bulut tabanlı teknolojilerin, pandemi döneminde daha iyi fark edilen en önemli faydası esneklik ve erişilebilirlik. Çoğu şirketlerin evlerden çalışmaya mecbur kaldığı bir dönemde hali hazırda bulut tabanlı teknolojilere geçiş yapmış olan şirketler çok rahat bir süreç geçirdi. Ofislere ve ofis bilgisayarlarına bağlı olmak zorunda olanlar için ise zorlu bir dönem yaşandı ve yaşanmaya devam ediyor.
Doğru Servis Sağlayıcısını Nasıl Seçebilirsiniz?
Bulut tabanlı servis sağlayıcı seçerken ise güvenlik, itibar ve referans kriterlerinin göz önünde bulundurulması gerekiyor. Servis sağlayıcısı sertifika sahibi olabilir ancak bu sertifikanın kim tarafından hangi kriterler değerlendirilerek verildiğini araştırmak önemli bir konu olarak öne çıkıyor.
Sistem üzerinde işlemler yapılırken bir sayfanın milisaniyeler içerisinde açılması, çok ciddi maliyet ve zaman tasarrufu sağlayabiliyor, o iş ile ilgilenen çalışanların işlerini daha mutlu yapmalarına bile katkıda bulunabiliyor..
E-belge yönetiminde on-premise çözümler mi, bulut tabanlı çözümler mi?
Ekibimiz; firmalar için hangi yöntemin daha avantajlı olduğunu ve bulut ortamına geçişte nelere dikkat edilmesi gerektiğini canlı yayında anlattı. Detaylı bilgi için yayın kaydını izleyebilirsiniz.
Almanya’da vergi kaçakçılığıyla mücadele etmek ve Alman piyasasının Avrupa’daki rekabetçiliğini artırmak için sürekli işlem denetimlerinin (CTC) uygulanması konusunda farklı kurumlar arasında giderek yükselen bir tartışma süregidiyor.
CTC reformunun destekçileri
Almanya’da CTC’lerin destekçileri arasında iş dünyasının dostu Özgür Demokratik Parti’nin (FDP) parlamentodaki grubu, Alman Elektronik Faturalandırma Derneği (VeR) ve Alman Bundesrechnungshof (Federal Denetim Bürosu) adlı bağımsız yargı organı yer alıyor.
Almanya’da kısa süre önce düzenlenen hükümet seçimlerinde ortaya çıkan koalisyonun ortakları (Sosyal Demokrat Parti (SPD), FDP ve Yeşiller Partisi) arasındaki vergi politikasıyla ilgili görüşmelerde de bu konunun gündeme geldiğini gördük.
Tartışmalar henüz kavramsal düzeyde olsa da, yeni olası koalisyonda yer alacak partiler bu alanda reform için siyasi irade gösteriyor.
CTC reformuyla ilgili öneriler
Özel olarak Alman Bundesrechnungshof, Maliye Bakanlığı’na, KDV dolandırıcılığıyla mücadele etmek için etkili bir sistem olarak blockchain teknolojisini kullanan gerçek zamanlı bir raporlama sistemi önerisi götürdü. Öte yandan öneri, bu tür tedbirlerin önerilmesinden ve uygulanmasından önce maliyet-fayda analizi yapılması gerektiği gerekçesiyle kabul edilmedi.
Parlamenter sürecin bir parçası olarak FDP “faturaların oluşturulması, test edilmesi ve iletilmesi için ülke çapında İtalya’daki SDI sistemine benzer bir elektronik raporlama sisteminin yürürlüğe konması” için çağrıda bulundu. Almanya’da önde gelen sektör derneği VeR, şirketlere ve Alman ekonomisine çok sayıda avantaj sağlayacağını belirterek öneriyi memnuniyetle karşıladı.
VeR’nin, İtalya modelinin Avrupa için bir yol haritası olarak kullanılıp kullanılamayacağına ilişkin yaptığı çalışmaya göre, sistem İtalya’da KDV açığını azaltmaya anlamlı bir katkı yapmış olmasa da e-fatura kullanımının şirketler ve İtalyan ekonomisi için sağladığı avantajlar ikna edici. Raporda, İtalya’daki vergi ödeme sisteminin tüm Avrupa için olmasa da Almanya’da KDV’nin dijitalleştirilmesi için bir model olarak kullanılabileceği sonucuna varılıyor. Ayrıca, VeR uzmanları, Almanya’da bu tür bir CTC sisteminin geliştirilmesi için kendi bilgi birikimlerini de sunuyor.
Sonuç: Almanya CTC sistemini yürürlüğe koyan bir sonraki AB ülkesi mi olacak?
Görünüşe göre Almanya’da CTC sisteminin uygulanması – İtalya, Fransa ve Polonya gibi Üye Devletlerin ayak izlerini takip ederek – giderek ilgi çeken bir konu haline geliyor ve koalisyon ortakları şu anda iktidarda olan partinin yerine geçecek olan bir koalisyon için anlaşma sağlayabilirse CTC sistemi gerçekten uygulanabilir.
Harekete Geçin
Verginin geleceğine yönelik detaylı bilgi almak için İngilizce olarak hazırlanan Trends: Continuous Global VAT Compliance dökümanını indirebilir, haberleri ve son gelişmeleri takip etmek için bizi LinkedIn ve Twitter üzerinden takip edebilirsiniz.
Türkiye’de e-dönüşüm adıyla andığımız, verilerin vergi mükellefinin sistemlerinden, vergi idareleri tarafından belirlenen elektronik ortamlara gerçek ya da yarı gerçek zamanlı ve elektronik olarak gönderilmesine dayanan Sürekli İşlem Denetimleri (CTC), KDV açıklarına çözüm bulmak isteyen ülkelerin olmazsa olmazı haline geliyor. Gelir İdaresi Başkanlığı’nın vizyoner yaklaşımıyla Türkiye bu gerçeği ilk fark eden ve harekete geçen ülkelerden biridir. EMEA bölgesinde e-dönüşüm 2012 yılında Türkiye ile başlarken; Meksika, Brezilya, İtalya ve Şili ile birlikte ülkemiz dünya genelinde de e-dönüşümde öncü konumda yer alıyor.
EMEA ve Asya bölgelerindeki ülkelerin, özellikle son beş yıldır ivmelenen bir şekilde sürekli işlem denetimi modeline geçiş çalışmalarına başladığı gözlemleniyor. Bu ivmeye paralel olarak da 2025’e kadar tüm faturaların yüzde 75‘inin gerçek ya da yarı gerçek zamanlı olarak vergi otoritelerine bildirileceği bir vergi sisteminin var olacağını öngörüyoruz.
Dünya büyük bir dönüşüm sürecindeyken her ülkenin vergi zorunluluklarına giden farklı ve kaotik bir yol bulunuyor. Bu yolda karşılaşılan üç ana konu:
Vergi otoritelerinin dijital dönüşümü (regülasyon değişimleri, yeni duyurulan tebliğler vb),
İş yapış biçimlerinin dönüşümü ile büyüyen data ve bu datanın doğru yönetilmesinin şirketler için önemi (geçtiğimiz sene e-ticarette yaşanan talep artışı vb),
Bilgi Teknolojileri (BT) dönüşümleri
Şirketlerin karşı karşıya kaldığı regülasyonlar bu üç alana da yansıyor ve bir bütün olarak ele alınması gerekiyor. Dönüşüm yolculuğunda şirketlerin karşısına; kötü veri kalitesi, karmaşık işlem türleri, tutarsız uygulamalar, sürekli değişen regülasyonlar gibi zorluklar çıkabiliyor. Faturalamada yaşanan herhangi bir hata operasyonel bir tehdit haline gelebiliyor. Multidisipliner, işlem odaklı, veriler üzerinden ispata dayalı ve esnek süreçler önem kazanıyor.
Bilgi Teknojileri Dijital Dönüşümde Öncü
Bu doğrultuda e-dönüşümü kurgularken ve uygularken yalnızca e-belgelerin değil, şirketlerin muhasebe, finans, tedarik zinciri gibi tüm süreçlerinin dikkate alınması gerektiği görülüyor. Bu da e-dönüşüm stratejilerinin operasyonel verimliliği maksimize edecek kapsamda şekillendirilmesinin önemini ortaya koyuyor. Verginin dijital dönüşümü, şirketler için artık bir Bilgi Teknolojileri (BT) problemi ve operasyonel mükemmelliği hedefleyen her BT projesi altında ayrıca değerlendirilmesi gereken bir konu.
Harekete Geçin
İş süreçleriniz etkilenmeden e-dönüşüm stratejinizi nasıl güçlendirebileceğiniz hakkında tüm detayları öğrenmek için webinarımızın kaydını izleyin.
509 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’ne eklenen belge türlerinden biri olan e-gider pusulası, kâğıt ortamda düzenlenen gider pusulasının, e-belge olarak elektronik ortama aktarılması, muhatabının talebi doğrultusunda elektronik ortamda ya da kâğıt olarak iletilebilmesi, elektronik ortamda muhafaza ve ibraz edilebilmesi, GİB’e elektronik ortamda iletilmesine ve raporlanabilmesine imkân tanıyan sistemdir.
Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde belirlenenlerle defter tutma zorunluluğu olan serbest meslek sahipleri ve çiftçiler tarafından vergiden muaf olan esnafa; yaptırılan işler ya da satın alınan mallar için düzenlenen ve elektronik ortamda hazırlanan gider pusulasıdır.
En önemli kıstas: E-faturaya dahil olmak
Uygulamaya dahil olmak isteyen mükelleflerin mutlaka e-fatura uygulaması kullanması gerekiyor. Bunun yanı sıra mükelleflerin sistemlerinin, tebliğde açıklanan usul ve esaslara uygun olarak, e-gider pusula düzenleyebilecek şekilde hazırlıklarını tamamlaması gerekiyor. Hazırlıkların tamamlanmasının ardından elektronik olarak ya da interaktif vergi dairesinden başvuru yapılabiliyor.
Gereken belgelere kısa sürede erişim imkânı mümkün
E-gider pusulası uygulamasının mükellefler için sağladığı avantajlar şu şekilde:
Elektronik gider pusulası kullanımı kâğıt gider pusulasına göre daha pratik bir kullanım sunuyor. Belgeleri, elektronik ortamda düzenlemek, muhafaza etmek ve iletebilmek işlemlerin daha hızlı gerçekleşmesini sağlıyor.
E-gider pusulası uygulaması için özel entegratör kullanımı tercih edilmesi halinde, sağlayacağı danışmanlık hizmetinden yararlanarak olası sorunlara en kısa sürede çözüm bulunabiliyor.
E-Gider Pusulası Uygulamasına Geçiş Zorunluluğu
E-Gider Pusulası uygulaması, Gelir İdaresi Başkanlığınca kendisine yazılı bildirim yapılan mükellefler dışındaki mükellefler için zorunlu bir uygulama değildir. Kendisine yazılı bildirim yapılan mükelleflerin minimum 3 ay süre vermek suretiyle geçiş zorunluluğu bulunuyor.