İkincil Saklama Uygulamasının sona ermesinin işletmelere etkileri,
Muvafakatname özelliğiyle iş yükünün nasıl hafifletilebileceği
ve yasal düzenlemelere uyum süreçleri ele alınacaktır.
Soru-Cevap bölümünde tüm sorularınızı uzmanlarımıza iletebilirsiniz.
Ajanda:
2025 Yılı E-Defter Zorunluluğu:
e-Defter Nedir? e-Defter uygulamasına yeni dahil olacak firmalar için sistemin kapsamı, hangi defterleri içerdiği ve sunduğu temel avantajlar üzerine genel bir bakış.
Bilanço esasına göre defter tutan mükellefler için zorunlu geçiş.
İhtiyari bilanço esasına geçen mükellefler için süreç detayları.
İkincil Saklama Uygulamasının Kapanışı:
“E-Defter Saklama Uygulaması”nın sona ermesi.
Yevmiye ve Kebir defterlerinin doğrudan gönderimi ve işletmelere etkileri.
Muvafakatname Özelliği:
Defterlerin yazılım firmaları veya meslek mensupları tarafından imzalanması.
İş yükünün azaltılması ve verimlilik artışı.
Yasal Düzenlemeler ve Uyum Süreçleri:
Değişikliklerin işletmelere etkileri, uygulama aşamaları ve kritik noktalar. Defter Portalında yeni sistem özellikleri ve kullanım detayları.
Soru & Cevap
Kayıt İçin: Webinarı canlı izlemek ve/veya yayın sonrasında yayın kaydı ile sunumun sizlerle paylaşılması için formu doldurmayı unutmayın.
VKN kısaltmasıyla sıklıkla karşımıza çıkan ve e-fatura sürecinde ihtiyaç duyulan en önemli bilgilerden biri olan Vergi Kimlik Numarası ile ilgili merak edilen konulara bu yazıdan ulaşabilirsiniz. VKN’nin tanımı ve öneminin yanı sıra e-fatura keserken VKN’nin rolü, VKN sorgulama gibi konulara da bu yazıda değiniyoruz…
Vergi Kimlik Numarasının hangi alanlarda ne amaçla ve nasıl kullanıldığını, kimler için gerekli olduğunu ve nasıl sorgulanabileceğini birkaç başlıkta şöyle özetleyebiliriz:
Vergi Kimlik Numarası (VKN) Nedir?
Vergi dairesi tarafından gerçek ve tüzel kişilere verilen 10 haneli bir numaradır. Kişi veya kuruma özgüdür. Başkası tarafından kullanılamaz.
VKN’nin Tanımı ve Kapsamı:
VKN; vergi mükellefi olan tüm gerçek ve tüzel kişilerin, vergilerini öderken ve ilgili ticari işlemlerde kullanmak zorunda oldukları numaralardır. Kullanılmasındaki amaç, gerçekleştirilen tüm ticari işlemlerin kayıt altına alınması, incelenmesi, vergilendirilebilmesi ve belirli bir düzende sürdürülebilmesidir.
Vergi numarasının kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişilerce yapılacak işlemlerle ilgili kayıtlarda ve düzenlenecek belgelerde kullanılması mecburiyetini getirmeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.
Türkiye’deki VKN Uygulamaları ve Hukuki Dayanak
Vergi Usul Kanunu’nda; Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı bulunan her gerçek kişi ile tüzel kişinin bir vergi numarası sahibi olması ile ilgili hüküm yer alır. Tüzel kişiler için sadece VKN kullanımı geçerliyken, gerçek kişiler ve şahıs şirketleri VKN yerine T.C. kimlik numarasını da kullanabilir.
Vergi Kimlik Numarası Nasıl Alınır?
Kişi veya kuruma özel vergi kimlik numaraları, iş yerinin bulunduğu bölgedeki vergi dairelerinden fiziksel olarak başvurup alınabileceği gibi, vergi dairesinin web sitesi üzerinde başvurularak da alınabilir. Sitede yer alan formun doldurulması ve istenen evrakların yüklenmesi gerekir.
Gerçek Kişiler İçin VKN Alma: Gerçek kişiler (bireysel mükellefler) için Vergi Kimlik Numarası, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına otomatik olarak atanır. Genellikle T.C. Kimlik Numarası aynı zamanda Vergi Kimlik Numarası olarak kullanılır. Bu nedenle, gerçek kişiler için özel bir başvuru yapmaya gerek yoktur.
Tüzel Kişiler (Şirketler) İçin VKN Alma: Şirket Kuruluşu: Tüzel kişiler, Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde şirket kuruluşu işlemlerini tamamlar.
Vergi Dairesine Başvuru: Şirketin kuruluşu tamamlandıktan sonra, şirketin bağlı olduğu Vergi Dairesine başvuru yapılır. Başvuru sırasında şu belgeler istenir:
– Ticaret sicil gazetesi veya kuruluş sözleşmesi
– Şirket yetkilisinin kimlik bilgileri
– Şirketin adres bilgileri
Vergi Kimlik Numarasının Verilmesi: Vergi dairesi, başvuru belgelerini inceleyerek şirket adına Vergi Kimlik Numarasını oluşturur. Bu süreçte tüzel kişiye vergi levhası da düzenlenir.
Yabancı Gerçek Kişiler İçin VKN Alma: yabancılar da Türkiye’de vergi mükellefi olabilmek için vergi kimlik numarası almalıdır. Bu kişiler, pasaportlarıyla birlikte vergi dairelerine başvurarak vergi kimlik numarası alabilirler.
VKN Almanın Gereklilikleri ve Zorunlulukları Nelerdir?
Vergi Kimlik Numarasının kimler için geçerli olduğu Vergi Usul Kanunu ile belirlenir. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı olan tüm gerçek ve tüzel kişilerin, vergi mükellefiyetini yerine getirmeleri bir zorunluluktur, bu nedenle de VKN almaları gerekir. Ayrıca noter hizmetleri, icra takip işlemleri, motorlu taşıt/gayrimenkul alım satımları, bankacılık hizmetleri, kredi başvuruları, finansal kiralama işlemleri, sigorta işlemleri gibi faaliyetlerde VKN kullanılır. Vergi mükellefiyetini gerektirecek faaliyetleri gerçekleştiren tüm gerçek kişi ve tüzel kişiler vergi numarası almalıdır.
E-Fatura Keserken VKN Kullanımı
E-Fatura ya da e-Arşiv Fatura oluştururken “VKN/TCKN” ile belirtilen alana faturanın kesileceği kişi/kurumun Vergi Kimlik Numarası ya da T.C. Kimlik Numarası yazılmalıdır. Bu alan doldurulunca firma ünvan bilgileri otomatik olarak formda gözükecektir.
Faturada VKN Nerede Yazar?
VKN, form oluşturulurken “Alıcı Bilgileri” bölümünde yer alır. Fatura oluşturulduktan sonra ise üst tarafta her iki şahsın/kurumun bilgilerinin yer aldığı alanda gözükür.
Faturayı düzenleyen satıcının vergi kimlik numarası, satıcının adının ve adres bilgilerinin bulunduğu bölümde, “Vergi Kimlik Numarası” ya da kısaca “VKN” başlığı altında yazar.
Faturayı alan müşterinin (şirket ya da şahıs) vergi kimlik numarası, alıcı bilgileri kısmında yine “Vergi Kimlik Numarası” veya “VKN” başlığı ile belirtilir, aynı şekilde satıcının bilgileri de yer alır.
VKN’nin e-Fatura Süreçlerindeki Önemi Nedir?
Faturalardaki Vergi Kimlik Numaraları işletmenin yasal olarak tanınması için önemlidir. e-Fatura düzenlenirken VKN’nin doğru kullanılması, vergi beyanlarının doğruluğunu ve şeffaflığını artırır.
Faturaların düzenlenmesi ve gönderilmesi sırasında VKN sayesinde mükellefler kolayca tanınır ve işlemler dijital ortamda hızla tamamlanır.
Mükellefler arası fatura ve ödeme ilişkileri VKN üzerinden takip edilir, böylece manuel hatalar minimize edilir.
Vergi Kimlik Numarası Sorgulaması Nasıl Yapılır?
Vergi numarası sorgulama işlemleri Vergi Dairesi web sitesinden, e-devlet üzerinden ya da doğrudan vergi dairesi müdürlüğünden gerçekleştirilebilir. VKN sorgulama işlemi, bir kişinin veya işletmenin vergi durumunu kontrol etmek, vergi numarası sorgulamak, ödenen vergilerin doğruluğunu kontrol etmek, vergi borçlarını öğrenmek ve vergi durumunu anlamak için yapılır. Birlikte iş yürütülecek kişi veya kuruluşun vergi numarasının geçerli olup olmadığını kontrol etmek için de önemlidir.
Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) Web Sitesi Üzerinden Sorgulama
Vergi Dairelerine Başvurarak Sorgulama
Müşteri Hizmetleri ve Çağrı Merkezleri
Bankalar Üzerinden Sorgulama
Suudi Arabistan’da e-fatura uygulamasının ikinci aşaması başladı. Kimler e-faturaya geçmeli ve uyum süreci nasıl işleyecek? Detayları bu yazıda okuyabilirsiniz…
Suudi Arabistan’da e-fatura nedir?
Kağıt faturaların, elektronik ortamda oluşturulması, gönderilmesi ve saklanması fikriyle ortaya çıkan e-faturaların kullanımı dünyanın her yerinde hızla yaygınlaşıyor. Suudi Arabistan’da da son yıllarda bu konuda önemli adımlar atılıyor. Suudi Arabistan’da e-fatura geçiş sürecinin güncel bilgilerine geçmeden önce ilk aşamalarda neler yapıldığını şu şekilde özetleyebiliriz:
Suudi Arabistan’da e-fatura sisteminin tarihi
2020’de Suudi Arabistan Zekat, Vergi ve Gümrük Kurumu (ZATCA), iki aşamadan oluşan e-faturaya geçiş sürecini ilan etmişti. Suudi Arabistan’daki e-fatura uygulamasının birinci aşamasında ülkede ikamet eden ve vergiye tabi olan tüm kişilerin faturalarını elektronik olarak kesmesi ve saklaması isteniyordu ve uygulama 4 Aralık 2021’den bu yana yürürlükteydi. ZATCA’nın 1 Ocak 2023 tarihinden itibaren uygulamaya koyduğu ikinci aşama ise ek gereklilikler getirdi. Ancak bu gereklilikler başlangıçta tüm Suudi Arabistan e-fatura mükellefleri için zorunlu olmadı. Öte yandan ZATCA, süreci hızlı ve planlı ilerletmedeki niyetini de göstererek, e-fatura uygulamasının ikinci aşamasındaki gereklilikleri, ülkede mukim olan tüm vergi mükelleflerini kademeli olarak kapsayacak şekilde planladı.
E-fatura, Suudi Arabistan’da zorunlu mu?
Suudi Arabistan’da e-fatura kullanımı, yabancı şirketler de dahil olmak üzere Suudi Arabistan’da faaliyet gösteren tüm işletmeler için geçerli. Bu nedenle burada faaliyet gösteren tüm şirketlerin ilgili sınırlar içine girip girmediğini takip ederek uyumluluk göstermesi gerekiyor. Uymayan şirketler için de cezai yaptırımlar bulunuyor.
Suudi Arabistan’daki e-fatura uygulamasının ikinci aşaması kimleri kapsıyor?
ZATCA ikinci aşamayı, ilk açıkladığı tarihten biraz daha erteleyerek ve daha küçük bir vergi mükellefi grubuyla başlayarak kademeli şekilde uygulamaya aldı. 24 Haziran 2022’de yaptığı açıklamayla 2021 döneminde yıllık geliri 3 milyar riyalden (yaklaşık 800 milyon ABD doları) fazla olan vergi mükelleflerini, 1 Ocak 2023’ten itibaren uygulama kapsamına aldı. Sonraki eşik ve ilgili gruplar için bilgilendirmeleri de en az altı ay önceden yapacağını bildirdi.
Suudi Arabistan’da e-faturanın ikinci aşamasına uyum nasıl sağlanacak?
Suudi Arabsitan’da e-fatura uygulamasının ikinci aşamasında ise kullanıcıların dikkat etmesi gereken teknik gereksinimler ve uyumluluk şartları açıklandı.
Teknik gereksinimler ve uyumluluk: İkinci aşamada verilen bilgilere göre vergi mükellefleri tüm e-faturalarını ve elektronik dekontlarını (alacak ve borç dekontlarını) XML formatında (UBL 2.0) oluşturmak zorunda. Fatura içeriğiyle ilgili ise farklı gereklilikler bulunuyor. Tüm e-faturalarda ve e-dekontlarda aşağıdakilerin yer alması zorunlu:
Önceki faturanın hash değeri
Benzersiz Evrenler Tanımlayıcı
Bir QR kodu.
Öte yandan vergi faturalarına (işletmeler arası – B2B) ve sadeleştirilmiş faturalara (işletmeler ile tüketiciler arası – B2C) ilişkin e-fatura gereklilikleri arasında farklılıklar var ve bu nedenle farklı türden faturalar için farklı API’ler geliştirildi. Ve açıklamaların yapıldığı dönemde şu bilgiler verildi:
Vergi faturaları Sürekli İşlem Denetimi (CTC) rejimine tabi olacak. Açıklamak gerekirse; sistem onaylama e-faturası olarak kategorilendirilebilecek. XML fatura gerekli içeriklerle birlikte oluşturulduktan sonra, onayın API’si üzerinden tamamlanması için vergi dairesinin portalına (ZATCA platformuna) iletilecek. ZATCA platformu onay kanıtı olarak ZATCA’nın mührünü faturaya vuracak ve bu işlemden sonra fatura hukuki geçerlilik kazanacak. İmzalanan XML tedarikçiye geri gönderilecek ve böylece tedarikçi imzalı XML faturayı ya da XML ile birlikte insanlar tarafından okunabilecek bir versiyonu (gömülü XML içeren PDF A-3) göndereceğini belirleyebilecek. İnsanlar tarafından okunabilecek versiyon PDF A-3 (gömülü XML ile) formatında olmak zorunda.
Sadeleştirilmiş faturalar ise CTC raporlama rejimine tabi olacak. Gerekli içeriklerle birlikte XML fatura oluşturulduktan sonra, tedarikçinin şifreli mührü kullanılarak imzalanacak. Ardından satıcı, faturanın basılı bir nüshasını alıcıya verecek. Vergi mükellefi 24 saat içinde imzalı XML’i, raporlama API’si üzerinden ZATCA platformuna bildirmek zorunda.
Suudi Arabistan e-Fatura Saklama
Vergi mükelleflerinin e-faturaları elektronik formatta saklaması gerekiyor. Faturaların saklanmasına ilişkin belli başlı gereklilikler bulunuyor. Örneğin; ana kural olarak faturaların ülke içinde saklanması zorunlu ve sadece belli koşullarda faturaların yurt dışında depolanmasına izin veriliyor. E-Fatura çözümlerinin, vergi mükelleflerinin e-faturaları indirerek çevrimdışı ortamda depolamasına imkân tanıması gerekiyor.
E-faturaya geçiş yapacak firmalar için gerekli belgeler ve süreçler
Suudi Arabistan e-fatura uygulamasında faturaların içerikleri türlerine göre değişebiliyor. Bunların ZATCA’nın açıkladığı bilgiler doğrudan takip edilerek ya da uzmanlardan danışmanlık alarak şirketlere uyarlanması gerekiyor.
Suudi Arabistan’da e-fatura yazılımı nasıl seçilir?
Suudi Arabistan e-fatura uygulamasına uyum sağlamak, belirtilen özellikleri içeren doğru şekilde faturaları üretmek, iletmek ve saklamak için şirketler kendi yazılımlarını kurabilmekle beraber, Sovos gibi özel entegratörlerin sistemlerini de kullanabilirler. Her iki koşulda da ZATCA’nın Fatura portalıyla entegrasyon gereklidir. Suudi Arabistan e-fatura uygulamalarını düzenli olarak takip eden bir özel entegratörden bilgi almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
e-Fatura kullanımı dünya genelinde başlangıçta bir zorunluluk olarak gözükse de işletmeler için pek çok faydası bulunuyor. Bu faydalar arasında zaman ve maaliyet tasarrufu öne çıkıyor. Daha detaylı açıklamak gerekirse: e-fatura kullanımı sayesinde, tüm faturaları tek bir platformdan ve uzaktan erişimle takip edebilmek, manuel süreçleri ve onlara bağlı maliyetleri ortadan kaldırmak mümkün. Dijital ortamda on yıl boyunca arşivleme imkanı, faturaların güvenle saklanmasını ve çok daha akıcı denetim süreçleri sağlıyor. Bu da denetimde yaşanabilecek riskleri en aza indiriyor. Dijital faturaları hızlı bir şekilde kesip alıcıya göndererek erken ödeme almayı kolaylaştırarak ödeme süreçlerini hızlandırabiliyorsunuz
Harekete Geçin
Tüm dünyada müşterilerine e-dönüşüm uyumluluğu sağlayabilen Sovos ile, dünyanın her yerinde işletmenizi sorunsuz bir şekilde yönetebilirsiniz.
Peppol e-Faturalama Açıklaması: Nedir ve Nasıl Çalışır
Elektronik faturalandırmanın küresel olarak benimsenmesi hızlanıyor. Dünya çapındaki hükümetler, ulusal sistemlerini dijital olarak dönüştürmek ve çoğu zaman KDV açığını kapatmak için e-faturalamayı benimsemeye çalışıyor.
Birçok ülke mali kontrolleri dijitalleştirmek için kendi e-faturalama yetkisini getirmiş olsa da, her ülke tarafından uygulanan gereksinimler ve sistemler çoğu zaman birbiriyle uyumlu olamıyor. Bu, çok uluslu kuruluşların elektronik faturalama yükümlülüklerini yerine getirmelerini karmaşık hale getirir.
Birlikte çalışabilirliği geliştirmek için Asya ve Avrupa’daki ülkeler, e-faturalama ve diğer tedarik belgeleri için birlikte çalışabilirliği basitleştirmek için oluşturulan bir çerçeve olan Peppol’u benimsiyor. Ama tam olarak nedir? Bu blog ihtiyacınız olan tüm bilgilere sahiptir.
Peppol nedir?
Peppol, 2008 yılında Avrupa Birliği’ndeki hükümetlerde kamu alımlarını standartlaştırmak için bir çaba olarak başladı. Sınır ötesi elektronik satın almayı mümkün kılan spesifikasyonlardan ve müşterilere fatura gönderme yönteminden oluşan bir çerçevedir. Peppol, bilgilerin yapılandırılma ve değiştirilme şeklini standartlaştırarak iş süreçlerini entegre eder.
Son yıllarda Peppol, görev alanını APAC’ı da kapsayacak şekilde genişletti. Singapur, Peppol otoritesi kuran ilk Asya ülkesi oldu. Avrupa’da kurulmasının yanı sıra Avustralya, Japonya, Malezya ve Yeni Zelanda’yı da içerir.
Ne anlama geliyor?
Peppol, başlangıçta bir Avrupa girişimi olduğu için Pan-European Public Procurement On-Line kelimesinin kısaltmasıdır.
E-faturaların alınması, Nisan 2020’den bu yana AB ‘deki tüm kamu sektörü kuruluşları için yasa gereği zorun lu kılınmış olsa da, Peppol bu yükümlülüğü uygulamak için birçok ülke tarafından seçilen seçeneklerden biri olması ve Peppol’un adı Avrupa hizmetinden türetilmesine rağmen, standart artık birlik dışında benimseniyor. Örneğin Malezya ve Singapur, son yıllarda Peppol’ü benimseyen Avrupa dışı iki ülkedir.
Peppol nasıl çalışır?
Peppol’un e-faturalar gibi elektronik belgelerin alışverişi için AB çapında bir standart olduğunu açıkça belirtmiş olsak da, bu gerçekte nasıl çalıştığını açıklamıyor.
Avrupa Birliği elektronik faturalar için standartlar belirledi. Bu belgeler gerekli özellikleri karşılamalı ve çoğu durumda ağı üzerinden gönderilmelidir. AB’deki çoğu kamu sektörü kuruluşunun bu tür faturaları alabilmesi ve bölge genelinde B2G işlemlerinin faturalandırılmasında tek tip ve evrensel bir yöntem oluşturması gerekmektedir.
Bazı durumlarda kamu sektörünün bu faturaları almakla yükümlü olmakla birlikte, B2B işlemleri için şirketlere de gönderilebileceğini belirtmek gerekir. Peppol, ister özel bir işletme ister kamu kuruluşu olun, e-faturaların, satın alma siparişlerinin ve diğer ticari belgelerin etkin bir şekilde elektronik olarak alışverişini sağlar.
Peppol faturaları bir Peppol Erişim Noktası aracılığıyla alıcıya gönderilir. Bu, Peppol ağına bağlanır ve onaylanmış bir servis sağlayıcısından gelir ve işletmelerin Erişim Noktası olan diğer kuruluşlarla elektronik olarak belge alışverişinde bulunmasına olanak tanır.
Peppol, Peppol tarafından akredite edilmiş Hizmet Sağlayıcılarından oluşan bir ağ aracılığıyla kuruluşları birbirine bağlar ve kapalı “üç köşe” ağları tarafından oluşturulan elektronik ticaretin önündeki engelleri ortadan kaldırır.
Şu anda yürürlükte olan 17 Peppol Yetkilisi var, hepsi ulusal organlardır – bir tanesi hariç. OpenPeppol, hiçbir otoritenin bulunmadığı yargı bölgelerinde resmi Peppol Otoritesi olarak hizmet verdiği için bir ülkeye bağlı olmayan tek otoritedir..
Neden kullanıyorsun?
Yaygın uygulaması onu birçokları için çekici bir seçenek haline getiriyor. Ülkeler arasında elektronik faturalandırmaya yönelik çeşitli yaklaşımlar göz önüne alındığında, Peppol”un cazibesi, küresel elektronik belge alışverişinin standardizasyonu ve birlikte çalışabilirliğidir.
Bir kuruluşun iş yaptığı her ülke için elektronik belgelerin aktarılması için ortak standartlar koleksiyonuna sahip olmak süreci kolaylaştırır ve böylece hata olasılığını azaltır.
Bilginin yapılandırılma ve değiş tokuş etme şeklini standartlaştırmak, onu daha güvenli hale getirir. Faturaların ve satın alma siparişlerinin yanı sıra Peppol, dünyanın herhangi bir yerinde, herhangi bir kuruluş arasında her türlü iş belgesinin değişimini otomatikleştirme potansiyeline sahiptir.
Hangi ülkeler Peppol kullanıyor?
Peppol’un şu anda 29’u Avrupa’da olmak üzere 37 üye ülkesi var.
Avrupa dışında, Peppol standartlarını uygulayan ülkeler şunları içerir:
Avustralya
Japonca
Malezya
Yeni Zelanda
Singapur
Peppol Köşe Modelleri
Köşe modelleri dijital işlemler için çerçevelerdir. Peppol’un temel çerçevesi 4 köşe modeli olmasına rağmen, birden fazla yaklaşım vardır
E-faturalama için 3 Köşe modeli
Şimdi eski bir model olarak kabul edilen e-faturalama için 3 köşe modeli, gönderenlerin ve alıcıların tek bir servis sağlayıcı aracılığıyla bağlanmasını gerektiriyordu. Alıcılar genellikle hangi servis sağlayıcıyı kullandıklarına karar verirdi, yani tedarikçiler müşterileri arasında birden fazla sistem kullanmak zorunda kaldı.
E-faturalama için 4-Köşe modeli
Önceki yaklaşıma bir yükseltme olan 4 köşe e-faturalama modeli dört varlığı birbirine bağlar. Dört köşe şunlardır:
Gönderen
Gönderenin Erişim Noktası
Alıcının Erişim Noktası
Alıcı
Erişim Noktalarının getirilmesi, belge doğrulama, Müşterinizi Tanı (KYC) prosedürleri ve daha fazlasını kullanarak belgelerin iletişiminin doğru bir şekilde gönderilmesini ve alınmasını sağlayarak işlemleri güvence altına alır.
CTC için 5-Köşe modeli
Singapur’da görüldüğü gibi, Peppol’un 5 köşe modeli de var. Bu yaklaşım, Vergi Dairesi/Hükümet merkezi platformu olan geleneksel modele başka bir köşe katıyor. Bu çerçeve aynı zamanda Peppol CTC olarak da bilinir.
5 köşe modeli, vergi makamlarının faturalara neredeyse gerçek zamanlı erişim almasını sağlayarak vergi bilgilerinin doğru bir şekilde aktarılmasını sağlar.
İlgili hükümetin takdirine bağlı olarak, merkezi platform ya alıcıya gönderilmeden önce belgeleri doğrulayabilir ya da sertifikalı servis sağlayıcıların bunları doğrulamasına izin vererek elektronik faturalar için bir depo görevi görür.
Peppol VIDA pilot projesi
OpenPeppol tarafından kurulan bu pilot proje, ağ ve e-faturalama spesifikasyonlarının AB’nin VIDA teklifinin dijital raporlama gereksinimlerini karşılamak için de kullanılabileceğini göstermektedir.
Proje AB Vergi Daireleri/İdareleri, Hizmet Sağlayıcıları ve son kullanıcılara açıktır.
Sovos bu pilot projeye katılıyor. Hem Malezya’da hem de Singapur’da sağlayıcı olarak hizmet veren saygın bir üyeyiz.
Elektronik faturalandırmanın benimsenmesi ve birçok kural ve düzenlemesi hakkında daha fazla bilgi edinin e- Faturalama Kılavuzumuzda. E-faturalama gerekliliklerine ve diğer vergi hususlarına uymak için Uyumluluk Bulutu çözümümüzü göz önünde bulundurun.
Başarı Hikayesi: Dopigo
Dopigo
Aktif e-ticaret faaliyeti yürüten satıcı ve KOBİ’lerin online satış kanallarını entegre eden Dopigo; sipariş yönetimi, ürün yönetimi, e-fatura entegrasyonu, muhasebe entegrasyonu, lojistik entegrasyonu gibi alanlarda operasyonu kolaylaştıran çözümler sunuyor.
Neden Sovos?
“Bulut tabanlı entegrasyon çözümlerimizle 1000’in üzerinde müşteriye hizmet sunarken, bizi tercih eden kişilerin en önemli iki ihtiyacının farkındayız: süreçleri kolaylaştırmak ve güven duymak. Süreçleri kolaylaştırmak için, 40’ın üzerinde entegrasyon çözümümüzle, e-ticaret satıcıları ve KOBİ’ler için stok güncellemesi, ürün yönetimi, sipariş yönetimi, kargo yönetimi, e-fatura süreçleri gibi ihtiyaç duydukları her alanı tek ekrandan takip edip yönetebilecekleri çözümler sunuyoruz. Sovos gibi alanında uzman iş ortakları ile yasal zorunlulukları hızlı şekilde uygulamaya geçirerek ve gerekli yönlendirmeleri yaparak güven sağlıyoruz. Sovos ile iş ortaklığımızda altı yılı geride bıraktık. Günlük 20 bin fatura kesen müşterilerimiz için bile sorunsuz şekilde süreçlerimizi yürütüyoruz. Her geçen yıl üzerine biraz daha katarak iş birliğimizi sürdürüyoruz.”
Biliyor muydunuz? SAPInsider’ın finans ve vergi sektöründen 138 kişiyle gerçekleştirdiği bir ankete göre, katılımcıların %64’ü vergi teknolojisi yeniliklerini hayata geçirerek verimliliklerini artırmayı planlıyor.
Vergi teknolojisindeki yenilikler, birbirine bağlı birçok faktör nedeniyle SAP müşterileri için en öncelikli konulardan biri haline geldi. Küresel ölçekte uyum gerekliliklerinin giderek karmaşıklaşması, verginin ERP dönüşüm süreçlerinde daha da kritik bir rol üstlenmesine yol açtı.
Bu rehberde, SAP dönüşümü sürecinden geçen müşterilerimizden aldığımız en sık soruları yanıtlayacağız. ERP ve vergi motoru uygulamalarınızı en verimli şekilde nasıl yöneteceğinizi öğrenmek için e-kitabı indirin.
Birçok kişi e-belgelerin uzun bir süre Türkiye’nin yanı sıra sadece Latin ve Güney Amerika’da uygulanacağını düşünse de bu tür düzenleyici standartlar hızla tüm dünyaya yayılıyor. Uluslararası alanda faaliyet gösteren şirketlerin fark etmeye başladığı gibi, Türkiye’de 10 yılı aşkın süredir yaşanan “verginin dijital dönüşümü”nün benzerleri, bir süre sonra dünyanın neresinde iş yaparsanız yapın, uyumlanmanız gereken süreçler olarak karşınızda duracak…
Dünya genelinde hükümetler, vergi idareleri ile işletmeler arasındaki açığı kapatmak için dijital araçlardan yararlanmaya yönelik hızlı adımlar atıyor. Sadece yerel çalışmalar yapan şirketler için Türkiye’deki vergi sistemine uyumlanmak yeterli olsa da yurt dışı bağlantısı olan şirketler için durum farklı.
Her ülkenin standartları, uygulamaları ciddi farklılıklar gösteriyor. Amaç aynı olsa da birbirinden çok farklı dijital vergi sistemleri inşa ediliyor. Şirketlerin bunlara uyumlanabilmesi için ya Sovos gibi doğrudan dünyanın her yerinde hizmet sunabilen servis sağlayıcılarla çalışmaları ya da kendi içlerinde çok sağlam temeller inşa etmeleri gerekiyor.
KPMG’den Kathya Capote Peimbert’in belirttiği gibi: “Yasal uyumluluklar bir evi inşa etmek gibidir. Her şey güçlü bir temel ile başlar. Mevzuat uyum temeliniz doğru bir şekilde oluşturulduktan sonra, başarılı bir şekilde üzerine inşa etmeye ve genişletmeye devam edebilirsiniz. Eğer işletmeler gerekli altyapıya sahip değilse, yeni yönetmelikler ve talimatlar ortaya çıktıkça, bunlara karşı hazırlanma ve süreçleri yönetme konularında sorun yaşamaya başlarlar.”
Bilgi Teknolojileri Ekipleri Sahnede
Eskiden vergi, işten “çok sonra”nın konusuydu. Bugün ise “günün konusu.” Ertelenebilen, daha sonra düzenlenebilen değil, gerçek zamanlı bir sorumluluktan bahsediyoruz. Dijital yürütülmesi gereken bir sorumluluk. Dolayısıyla bu artık sadece finans/muhasebe ekiplerinin görev alanında olmaktan çıkıyor. İster istemez Bilgi Teknolojileri (BT) ekipleri sürece dahil oluyor.
BT ekipleri de farkında: Hataların fark edilmediği, yavaş işleyen, diğer teknolojilerle konuşamayan sistemlerle bu çevikliğe uyum sağlamak mümkün değil. Ve şunu kabul edelim: vergi teknolojileri çok karmaşık yapılar.
Bununla birlikte sürecin, ilgili tüm ekiplerin iş birliğinde yürütülmesi gerekiyor. Finansal süreçleri takip edip gereklilikleri yerine getiren bir ekip, bununla ilgili teknolojiyi sunan ve güncel tutan bir ekip ve yasal düzenlemeleri, yapılan değişiklikleri takip eden, anlayan ve uyarlayan bir ekip… İşletmelerin, gereklilikler hakkında bilgi sahibi olmak için iyi bir yöntemleri yoksa, onlar için her şey sürpriz oluyor ve her seferinde kendilerini sıfırdan başlıyormuş gibi hissediyorlar. Paniğe kapılıyorlar. Çünkü bazı düzenlemeler hükümetler tarafından 2-3 gün gibi kısa sürelerde bile talep edilebiliyor. Diğer yandan Christiaan Van Der Valk tarafından aktarılan bilgilere göre yükümlülük tarihleri çok ileride olsa da hissiyat farklı değil.
Asla Yeterli Zaman Yok
Christiaan Van Der Valk diyor ki: “İşletmelerle konuştuğunuzda, en yaygın çıkarım, yeni bir talimata hazırlanmak için ne kadar zamanları olursa olsun, diğer şirket öncelikleri nedeniyle bunun her zaman çok az olduğudur. Bunun iyi bir örneği, iş camiası ve hükümetin bir talimat oluşturmak için iki yıldan uzun bir süredir çalıştığı ve birçok işletmenin hazırlık konusunda yine de geç kalacağını duyduğum Fransa’da görülüyor. Bu durum kuruluşların yapılandırılmış bir plana sahip olmamasından kaynaklanıyor.”
Çok Uluslu Şirketler İçin Zaman Daralıyor
Avrupa Birliği genelinde, raporlamaya yönelik yeni talimatlar ve kılavuz ilkelere ilişkin daha büyük bir küresel eğilimin parçası olan yeni gelişmeler yaşanıyor. “Dijital Çağda KDV” (ViDA – VAT in the Digital Age) adlı çok büyük bir girişim ortaya atıldı. Avrupa Birliği Komisyonu tarafından geliştirilen bu program ile AB ülkelerinin mevcut KDV sistemini iyileştirmek ve dolandırıcılığı daha iyi önlemek için teknolojiyi kullanmak hedefleniyor. Bu teklifin yasalaşması, şirketlerin bu ülkelerde faaliyet gösterme şeklinde önemli değişikliklerin meydana geleceği anlamına gelecek. Tabii AB ülkelerini de e-dönüşüm sürecinde daha hızlı yol almaya yönlendiren bir adım bu.
Bu sistemin e-ticarettte, diğer üye ülkelerdeki tüketicilere satış yapan işletmelerin tüm AB için yalnızca bir kez kayıt yaptırmalarına ve KDV yükümlülüklerini tek bir dilde tek bir online portal üzerinden yerine getirmelerine olanak tanımak gibi imkanları da olacak.
Uzmanlar, önümüzdeki iki ila dört yıl içinde dünya genelinde 50’den fazla yetki alanında yeni talimatlar uygulanmaya koyulacağını söylüyor. Faaliyet göstermek için gereken farklı uyum yükümlülüklerinin sayısı arttığından ve bunları karşılamak için gereken zaman çizelgesi daha sıkışık hale geldiğinden bu durum çok uluslu şirketler için daha da önemli hale geliyor. e-Faturalama ve ViDA raporlamasını da içeren kapsamlı uyum stratejileri oluşturmak için çok uluslu şirketlerin önemli yatırımlar yapması gerekecek. Ve bu yatırımları geç kalıp, panik yaşamadan hayata geçirmesi, şirketlerin bu konudaki geleceğini belirleyecek.
Yönetim ekibine bu işin ciddiyetini anlatmak ve gerekli stratejileri kurmak için BT ekiplerine büyük rol düşüyor…
Singapur'da e-Faturalama
Singapur’da elektronik faturalama henüz herhangi bir düzeyde zorunlu olmasa da, ülkenin vergi idaresi sürekli işlem kontrolü (CTC) raporlama modelini uygulama üzerinde çalışıyor.
Singapur’un dijitalleşmeye yönelik çabası, 2018’de e-faturalama standart çerçevesinin yürürlüğe girmesiyle kanıtlandı. PEPPOL’u Avrupa dışında benimseyen ilk ülke Singapur oldu. E-fatura için PEPPOL İş Birlikte Çalışabilirlik Spesifikasyonları (BIS) ve PEPPOL eTeslimat Ağı 2019’dan beri yayında.
Singapur İç Gelir İdaresi (IRAS), faturalama veri iletimi için PEPPOL ağına dayalı ulusal e-faturalama çerçevesi olan InvoiceNow’ın aşamalı olarak benimsendiğini duyurdu. GST tescilli işletmeler için Mayıs 2025’te gönüllü olarak başlayacak. Yönerge sadece B2B işlemlerini kapsayacak; devletin önümüzdeki yıllarda B2G’yi zorunlu hale getirmesi bekleniyor.
Bu sayfayı yer işaretlerine ekleyin ve yaklaşan yükümlülüklerden haberdar olmak için sık sık ziyaret edin.
Format Şu anda hem Singapore BIS Billing 3.0’a (PEPPOL) hem de Singapore (SG) PEPPOL PINT’e izin verilmektedir; 2025’ten itibaren yalnızca PEPPOL PINT kullanılacaktır.
e-İmza Gereksinimi Bütünlük ve özgünlüğün sağlanması gereklidir, e-imza buna yönelik bir güvence yöntemidir.
Arşivleme Gerekliliği Beş yıl
Singapur B2G e-fatura
Ağ InvoiceNow.
Format Şu anda hem Singapore BIS Billing 3.0’a (PEPPOL) hem de Singapore (SG) PEPPOL PINT’e izin verilmektedir; 2025’ten itibaren yalnızca PEPPOL PINT kullanılacaktır.
e-İmza Gereksinimi Bütünlük ve özgünlüğün sağlanması gereklidir, e-imza buna yönelik bir güvence yöntemidir.
Arşivleme Gerekliliği Beş yıl.
Singapur'da e-faturalama: Gereklilikler ve düzenlemeler
Şu anda Singapur’da e-fatura kullanımına ilişkin bir zorunluluk bulunmamaktadır. Bununla birlikte, vergi mükellefleri e-fatura göndermek ve almak için PEPPOL ağına bağlanabilir. Singapur’un IMDA’sı bir PEPPOL Kurumudur ve bu nedenle, faturaları InvoiceNow ağı üzerinden elektronik olarak göndermeyi seçenlerin format gereksinimlerini karşılaması gerekir:
Singapore BIS Billing 3.0 (PEPPOL) veya Singapore (SG) PEPPOL PINT, ancak ikincisi 2025’ten itibaren geçerli tek format olacaktır.
Singapur'da e-raporlama: Gereklilikler ve düzenlemeler
Singapur, ülkenin InvoiceNow PEPPOL çerçevesini kullanarak bir CTC raporlama zorunluluğunu uygulamaya koyuyor. Bu yönergenin uygulanması, PEPPOL 4 köşe modelinden uzaklaşmayı, bunun yerine vergi mükelleflerinin fatura verilerini ülkenin vergi kurumu olan IRAS’a ilettiği bir PEPPOL 5 köşe modelini benimsemeyi görüyor.
Hem satış hem de alımlardan elde edilen fatura verilerinin vergi idaresine bildirilmesi gerekmektedir. "PEPPOL e-faturalar" için raporlama gereklilikleri gerçek zamanlıdır. InvoiceNow dışında düzenlenen faturalar ("çözümden çıkarılan faturalar") için raporlama, iade son tarihinden geç olmamak üzere haftalık olarak gönderilmesi önerilen belirli bir son tarihe kadardır.
Akredite Erişim Noktaları (AP), C5 API kullanarak IRAS’a fatura verilerini göndermesine izin verilen tek taraflardır (Sovos, Singapur’da akredite bir AP’dir).
Bu e-raporlama yükümlülüğünün uygulanması, aşağıdaki uygulama zaman çizelgesinde yer almaktadır.
Singapur'un E-fatura ve E-raporlama Uygulama zaman çizelgesi
Singapur’da dijitalleşmenin önünde, uygulamaya giden aşamalı bir yolculuk var. İşte önemli tarihler:
Mayıs 2018: Singapur’un IMDA’sı Avrupa dışındaki ilk PEPPOL Kurumu oldu
Ocak 2019: Ülkenin daha sonra InvoiceNow olarak adlandırılan e-faturalama ağı başlatıldı
Mart 2020: Singapur, işletmeleri ağa katılmaya teşvik etmek için Kayıt Hibesini başlattı
1 Mayıs 2025: B2B e-raporlama, GST’ye kayıtlı işletmeler tarafından gönüllü olarak erken benimsenmesi için uygulanacak
1 Kasım 2025: B2B e-raporlama, GST’ye gönüllü olarak kaydolan yeni kurulmuş şirketler için uygulanacak
Singapur'da PEPPOL
Singapur’un Infocomm Medya Geliştirme Otoritesi (IMDA) Mayıs 2018’de Avrupa dışındaki ilk PEPPOL Kurumu oldu. Daha sonra, ilk 11 Erişim Noktası sağlayıcısı ile e-faturalama ağını başlattı.
PEPPOL çerçevesinde kurulan ağ, işletmelerin elektronik ortamda belge alışverişi yapmasına yardımcı oluyor. PEPPOL Kurumu olarak IMDA şunları yapabilir:
Singapur’daki PEPPOL Erişim Noktası sağlayıcılarını onaylama ve sertifikalandırma
Singapur’da PEPPOL’a hazır çözüm sağlayıcılarını akredite etme
İşletmelerin PEPPOL çerçevesine uyumunu yönetme
PEPPOL çerçevesi altında ülkeye özgü kuralları ve teknik standartları belirtme (yani SG PEPPOL BIS ve SG PEPPOL PINT formatı)
Sovos’un kapsamlı e-Faturalama Kılavuzu‘ndan PEPPOL hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz
E-faturalama uzmanlarımızdan biriyle görüşmek için aşağıdaki formu doldurun
Singapur, işletmeleri InvoiceNow sistemi aracılığıyla elektronik olarak fatura düzenlemeye ve almaya teşvik ederken, henüz işletmeler arasında e-faturalamayı zorunlu kılmadı. InvoiceNow kullanılarak zorunlu e-raporlama, GST’ye gönüllü olarak kaydolan yeni kurulan şirketler için 1 Kasım 2025’ten itibaren başlayacak.
InvoiceNow, Infocomm Medya Geliştirme Otoritesi (IMDA) tarafından KOBİ’lerin ve büyük işletmelerin faturalamayı kolaylaştırmasına yardımcı olan ülke çapında bir e-faturalama girişimidir. Amaç, ülke çapında ve dünya çapında işlem yapmak için daha hızlı ve daha sürdürülebilir bir yol sağlamaktır.
PEPPOL, AB genelinde ve ötesinde kamu sektörü müşterilerine elektronik fatura göndermek için (başka bir deyişle B2G işlemleri için) bir standarttır. Singapur, Avrupa dışındaki ilk Peppol onaylı otoriteydi.
Singapur’un InvoiceNow e-faturalama çerçevesi PEPPOL ağına dayanmaktadır.
Ürün kalitesinde liderliği hedefleyen, her iş sürecinde sürekli kalite peşinde olmanın başarının anahtarı olduğuna inanan Çimentaş Grup, dünya çapında 80’den fazla ülkede yenilikçi yapı çözümleri sunan çok uluslu bir şirket olan Cementir Holding’in en önemli iştiraki konumunda. Beyaz ve gri çimento olmak üzere 13 milyon tonun üzerinde üretim kapasitesiyle, 18 ülkede faaliyet gösteren holding, her yıl yaklaşık 10 milyon ton agrega ve 5 milyon metreküp hazır beton satışıyla hem altyapı inşaatı ve bakımında hem de konut ve ticari inşaatlarda referans noktasını temsil ediyor.
Neden Sovos?
“Çimento, hazır beton ve atık sektöründe hem global bir grubun parçası olarak hem de ürünlerin doğası gereği pek çok konuda yerel hareket etmek zorunda olan bir iş yapış şeklimiz var. e-Fatura, e-İrsaliye gibi e-Belgelerin gündeme gelmesiyle Sovos ile tanıştık ve henüz o dönemde bile fiziksel ‘server’a ihtiyaç duymayan esnek yaklaşımları dikkatimizi çekti. Birlikte e-İrsaliyede Türkiye’de ilk hazır beton uygulamasını yaparak ilgili otoritelerin de dikkatini çektik ve e-Dönüşümde sektörün referans noktası haline geldik. Hazır beton yolda müşterinin, ürünün kodunun, teslimat adresinin değişebildiği, hassas ve çok değişken süreçlere sahip bir ürün. Müşterilerimizin teknoloji kullanım yoğunluğu oldukça düşük. Bu nedenle e-Belge süreçleri de oldukça zorlu. Bu kadar değişken bir yapıda e-belge süreçlerini hızlı ve aksama olmadan ilerletebilmek bizim için çok kıymetli.Sovos’un çözümlerini uçtan uca kullanıyoruz. Hem SAP hem bulut hem de özel entegrasyon konusunda tek bir servis sağlayıcı ile çalışmak riskli de olabileceği için bu seçim sürecini titizlikle yürüttük. Ürün ve çözümün kenetlenmiş olduğu yapısı, etkin bir Ar-Ge’ye sahip olması, ulusal ve uluslararası kullanım yaygınlığı, küresel deneyiminin yanı sıra yerel çalışma kültürüne de adapte olabilmesi Sovos’u bu alanda eşsiz kılıyor. Ve tüm bunların ötesinde Sovos’u seçtiğinizde bir ekosistem seçiyorsunuz. Tüm ihtiyaçlarınıza çözüm sunan, birlikte çok iyi işleyen bir ekosistem…”
Geçtiğimiz aylarda perakende dünyasının önde gelen temsilcileri ile bir araya gelerek sektörün ihtiyaçlarını ve çözümleri birlikte değerlendirdik. Bildiğimiz yazar kasa/ÖKC fişlerini geride bırakmaya yönelik çalışmalar, bu toplantının ana gündemiydi. Öne çıkan başlıkları sizin için bu yazıda derledik.
Verginin dijital dönüşümü her geçen gün yeni e-belgeler ve uygulamalarla gelişimini sürdürürken, sektörlerin kendi dinamiklerine göre ihtiyaçları da değişiyor. Hatta faaliyet gösterdikleri alana göre sektörlerin kendi içlerinde bile farklı uygulamaları söz konusu olabiliyor. Perakende sektörü bunun en belirgin örneklerinden biri.
ÖKC Fişleri İçin De Dönüşüm Zamanı
Perakende sektörünün temsilcileri ile bir araya gelerek e-dönüşümalanındaki mevcut ihtiyaçlarını, çözüm önerilerimizi ve bu alanda sektörü bekleyen yenilikleri konuştuk. Perakendecilerin ihtiyaçlarına da çözüm olacak, sektörü bekleyen en önemli yenilik: yakında milyarlarca fişin fiziksel olarak ortadan kalkması olacak. Yazar kasa ya da yeni nesil ödeme kaydedici cihazlarda (ÖKC) üretilen kâğıt fişlerin yerini elektronik ortamda düzenlenecek ve SMS ya da e-postayoluyla elektronik ortamda iletilecek e-belgeler (e-arşiv fatura) alacak.
Yeni Yöntem Maliyetleri Azaltacak
Bu değişiklikle birlikte online satışve mağazalar arasındaki teslimat,değişim, iade süreçlerinde verimlilik sağlanması bekleniyor. Ayrıca perakende sektörünün mağazalarda kullandığı ÖKC’lerin (Ödeme Kaydedici Cihaz) oluşturduğu cihaz maliyeti, cihaz bakım ve güncel tutma masraflarınınöncelikle ciddi oranda azalması, ardından geçiş sürecinin tamamlanmasıyla da tamamen ortadan kalkması hedefleniyor.
Hibrit Geçiş Mümkün
Fişlerin dijital dönüşümü perakendecilere pek çok avantaj sağlasa da geçiş dönemleri herkes için endişe verici olabilir. Özellikle her gün yoğun satın alma, değişim, iade işlemlerinin gerçekleştiği; işlem ve müşteri sayısının fazla olduğu; gerçek zamanlı iş yapma zorunluluğuolan perakende dünyasında günlük akışın aksama riski ve her mağazanın, şubenin yeniliklere uyum sağlama hızının farklı olması ihtimali endişeyi artırabilir. Sovos Türkiye olarak uzun zamandır hazırlığını sürdürdüğümüz teknolojik alt yapı ve iyi planlanmış geçiş projeleri ile “hibrit geçiş”in nasıl mümkün olduğunu ve günlük akışı etkilemeden sürecin nasıl gerçekleştirilebileceğini aktararak bu endişeleri ortadan kaldırıyorve sektörün dijital dönüşümün avantajlarınaodaklanmasını sağlıyoruz.
Sürece hibrit geçişin bir parçası olarak mağazalarda bir miktar ÖKC ile işlem yapılmaya devam ederken, eş zamanlı olarak fiş yerine e-arşiv fatura kullanımını başlatmak mümkün olabilir.
e-Defter Kayıtları Kolaylaşıyor
Fişlerin yerine e-belgelerin kullanılmasıyla e-defter üretimi ve özetlemesinde de kolaylıklar sağlanıyor. Örneğin ÖKC kullanılırken cihaz başına ayrı ayrı günlük Z Raporları e-Deftere kaydedilirken, e-Arşiv Faturaya geçişle birlikte alınacak izinle, şirket bazında/şirket alt birimleri bazında günlük e-Arşiv raporları almak ve e-Deftere topluca ve tek kayıt olarak kaydetmek gibi kullanışlı yöntemler tercih edilebiliyor.
Fişlerin dijitalleşmesine kadar uzanan e-dönüşüm yolculuğu; tasarrufu, verimliliği, izlenilebilirliği artırıyor ve bununla birlikte şirketlerin risklerden uzaklaşmasını sağlıyor, denetim cezalarının oluşması ihtimalini azaltıyor. Azalan bir diğer önemli şey de karbon ayak izi oluyor. Kâğıt tasarrufu anlamında da büyük bir devrim olan bu dönüşümü perakendecilerle birlikte en hızlı şekilde gerçekleştirmek için bilgilendirme ve uygulama çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Konu hakkında linke tıklayarak bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Başarı Hikayesi: Yıldız Holding e-Dönüşüm Süreçleri
Yıldız Holding Türkiye
İstanbul’da, 1944 yılında bisküvi üretimiyle hikayesi başlayan Yıldız Holding; bugün 21’i yurt dışında olmak üzere 46 fabrikada bisküviden çikolataya, dondurulmuş gıdadan ambalaja kadar geniş bir yelpazede üretim yapıyor. Kökleri Türkiye’den beslenen, dalları ise dünyanın farklı coğrafyalarına uzanan bu global yapı, 300’den fazla markayla 5 kıtada 4 milyar insana gıda-atıştırmalık ürünleri ulaştırıyor.
Neden Sovos?
“Uzun dönemdir birlikte çalıştığımız Sovos ile 2021 yılı itibarıyla önemli bir dönüşüm yolculuğu başlattık. Hem gıda hem perakende tarafında Türkiye’deki 50’yi aşkın kuruluşumuzun e-defter, e-fatura, e-irsaliye, e-arşiv fatura ve e-müstahsil makbuzu çözümlerini birleştirdik. Farklı sektörlerden, farklı ERP’lerden, SAP ve SAP olmayan platformları içeren bu çoklu yapıyı tekilleştirmeyi ve Sovos platformu üzerinde çalıştırmayı yaklaşık 12 aylık bir projeyle başardık. Sürecin başarıya ulaşması için ayrıntılı planlama, güçlü proje yönetimi ve yakından takip gerekiyordu. Şok Market, Ülker gibi yoğun işlemli markalarımızın da olduğu yüksek performanslı yapı için; tasarımdan proje ekibini oluşturmaya, uygulamadan test ortamlarına, gerçek zamanlı takipten raporlamaya kadar her aşamada, Sovos gibi hem globalde hem yerelde lider bir partnerle çalışmanın güvenini hissettik. Yeni yatırımlar, projeler nedeniyle yatayda ve dikeyde büyüme ihtiyacı olduğunda, Sovos’un her katmanda esnek bir çözüm üretebilmesi de bizim için çok kıymetli. Tüm süreçte yanımızda olduklarını gördüğümüz Sovos Ailemize teşekkürler.”
Güncelleme: 23 Şubat 2024, Carolina Silva tarafından
Malezya’nın CTC e-Fatura Raporlama Yetkilisindeki Değişiklikler Açıklandı
9 Şubat 2024’te Malezya İç Gelir Kurulu (IRBM), yaklaşmakta olan sürekli işlem kontrolleri (CTC) reformu hakkında uzun zamandır beklenen güncellemeler yayınladı. Daha spesifik olarak, IRBM, Ağustos 2024’ten itibaren CTC yetkisinde önemli değişiklikler içeren e-fatur alama ve e-faturalandırmaya özel yönergelerin yeni sürümleriyle birlikte Yazılım Geliştirme Kitini (SDK) yayınladı.
CTC e-fatura raporlama yetkisindeki güncellemeler
E-faturalama belgelerinin yeni versiyonları, IRBM platformu MyInvois aracılığıyla zorunlu e-faturalama ve gümrükleme tabi sektör ve işlemlerin kapsamını tanımlamaktadır.
Kapsamındaki sektörler şunlardır:
Otomotiv
Havacılık
Lüks ürünler ve mücevherler
İnşaat
Lisanslı bahis ve oyun
Acentelere, bayilere ve distribütörlere yapılan ödemeler
Bireysel alıcılarla yapılan işlemler (B2C) e-faturalama yetkisi kapsamının dışındadır. Kapsam dahilinde olmayan işlemler için her türlü e-fatura alıcının talebine tabidir.
Konsolide e-fatura gereksinimi
Alıcının e-fatura talep etmediği durumlarda, tedarikçiler bugün olduğu gibi fatura veya makbuz düzenlemeye devam edebilirler. Başlangıçta, bu istisna yalnızca B2C işlemleri için öngörüldü, ancak şimdi zorunlu e-fatura kapsamına dahil olanların yanı sıra tüm işlemleri kapsayacak şekilde genişletildi.
Bununla birlikte, tedarikçiler bir fatura veri raporlama yükümlülüğüne tabi olacak ve dönem boyunca düzenlenen tüm faturaları ve makbuzları toplayan aylık konsolide bir e-fatura (ay sonundan itibaren 7 gün içinde) düzenlemeleri gerekecektir.
Sınır ötesi işlemler
IRBM tarafından açıklığa kavuşturulan bir başka senaryo, sınır ötesi işlemlerin Malezya CTC e-fatura raporlama yetkisi kapsamında ele alınmasıdır..
Yabancı taraflar Malezya”nın e-faturalama sistemini uygulamakla yükümlü değildir, ancak Malezyalı alıcılar masrafı belgelemek için kendi faturalandırılmış bir e-fatura düzenlemelidir.. Bu, aynı yapılandırılmış XML veya JSON formatında olmalı ve sınır ötesi işlemler için bir raporlama yükümlülüğüne benzer şekilde myInvois platformuna gönderilmelidir.
Reddedilmeler ve iptaller
Malezya CTC sistemi, alıcıların e-faturalama akışlarında gelen faturaları reddetmelerine ve tedarikçilerin iptal yapmasına izin verecek. Bu talepler 72 saatlik bir süre sınırına tabidir, bundan sonra fatura düzenlenmiş sayılır ve herhangi bir düzeltme veya değişikliğin kredi, borç veya geri ödeme notları aracılığıyla yapılması gerekecektir.
IRBM’ye göre, bu işlevler yalnızca tarafların rahatlığı için eklenmiştir. Tedarikçi tercih ederse, düzeltmeler yine de kredi, borç veya geri ödeme faturaları yoluyla yapılabilir.
Ek olarak, yeni belgeler ayrıca CTC e-fatura raporlama yetkisi kapsamında kendi kendini faturalamanın nasıl ele alınması gerektiğini ve geri ödemeler, istihdama yardımları, kar dağıtımları, yabancı gelir ve e-ticaret işlemleri gibi belirli işlemlerin nasıl ele alınması gerektiğini açıklığa kavuşturdu ve açıkladı.
Güncelleme: 29 Kasım 2023, Carolina Silva tarafından
Malezya”da E-Faturalama için Önerilen Zaman Çizelgesi Değişiklikleri
Şu anda meclis onayını bekleyen Malezya 2024 Bütçe yasası, ülkede zorunlu e-faturalandırmanın uygulama zaman çizelgesinde değişiklikler getiriyor.
Yeni bütçe yasasına göre, yıllık gelir cirosu 100 milyon RM’den fazla olan vergi mükellefleri için elektronik faturalandırmanın uygulanması ertelenecek ve başlayacak (yaklaşık. 20 milyon euro) 1 Ağustos 2024’te – planlanan orijinal Haziran 2024 tarihi yerine.
Ağustos 2024: Yıllık ciro veya geliri RM100 milyon RM’den fazla olan vergi mükellefleri
Ocak 2025: Yıllık ciro veya geliri RM25 milyon ile 100 milyon RM arasında olan vergi mükellefleri
Temmuz 2025: Tüm vergi mükellefleri
Bu teklif, vergi mükelleflerine yeni e-faturalama yetkisine hazırlanmaları için daha fazla zaman sunuyor, ancak bu ertelemeler önemli değil. İlk uygulama grubundaki vergi mükellefleri, Ağustos 2024’e kadar uyum sağlamak için yeni e-faturalama sistemine yakın zamanda hazırlanmaya başlamalıdır.
Şu anda, IRBM, 2023’ün sonuna kadar ilgili teknik belgeleri içeren bir yazılım geliştirme kiti yayınlamaya hazırlanıyor.
Ekim 2022’de Malezya Mal iye Bakanlığı devlet bütçesinde, seçilmiş vergi mükelleflerinden başlayarak 2023’te bir pilot e-faturalama programı başlatmayı planladığını duyurdu.
Bütçe tablosu, e-faturaları ülkenin vergi geliri ve dijital hizmetler altyapısını iyileştirmek için ana strateji olarak görüyor. Malezya İç Gelir Kurulu (IRBM) ve Malezya Dijital Ekonomi Şirketi (MDEC), bu hedefe ulaşmak için e-faturalama projesi üzerinde çalışıyor. Projeyle ilgili ayrıntıları paylaşmak için paydaşlarla katılım oturumları düzenlediler.
Asya’da e-faturalama hakkında daha fazla bilgi için bu blogu okuyun.
Malezya e-faturalama sistemi yetkisinin kapsamı
MyInvois adı verilen yeni e-faturalama sistemi, ticari faaliyetlerde bulunan tüm vergi mükelleflerinin Malezya’da elektronik olarak fatura düzenlemelerini gerektirecek. Bu, dernekler, şirketler ve sınırlı sorumluluk ortaklıkları dahil ancak bunlarla sınırlı olmamak üzere tüm bireyler ve kuruluşlar için geçerlidir.
Gereksinimlerin işlem kapsamı, hem yurtiçi hem de sınır ötesi tüm B2B, B2G ve B2C işlemlerini kapsar.
Aşağıdakiler e-faturalandırmaya tabi olacaktır:
Faturalar
Kredi notları
Borç notları
İade faturaları
Ayrı bir kılavuz, sınır ötesi işlemlerin muamelesi hakkında daha fazla ayrıntı sağlayacaktır.
B2B ve B2G e-faturalama, aşağıda açıklandığı gibi benzer bir iş akışını izleyecektir.
Son tüketicilerin e-fatura talep etmediği B2C işlemleri için, tedarikçilerin mevcut uygulamalara göre makbuz veya fatura düzenlemelerine izin verilecektir. Bununla birlikte, vergi mükellefleri tüketicilere verilen makbuzları veya faturaları bir araya getirmeli ve belirli bir zaman dilimi içinde e-faturalama sistemi aracılığıyla bildirmelidir.
İşletmeler e-faturaları nasıl yayınlayacak?
E-fatura oluşturmak için vergi mükellefleri, IRBM tarafından sağlanan ücretsiz çözüm veya API’ler aracılığıyla myInvois platformunu kullanmalıdır. Platformla kimlik doğrulama, IRBM tarafından verilen dijital sertifikalara dayanmaktadır.
Mükellefler e-faturalarını XML veya JSON formatında oluşturmalı ve myInvois platformuna göndermelidir. Başarılı bir gönderimden sonra, platform şema kontrolleri gerçekleştirir ve her e-faturaya benzersiz bir kimlik atar.
E-fatura alışverişinin myInvois platformu tarafından yapılmayacağını anlamak önemlidir. Bunun yerine tedarikçiler, IRBM tarafından sağlanan doğrulama bağlantısını bir QR Kodu şeklinde e-faturaya dahil etmekten ve alıcılara göndermekten sorumlu olacaktır. Alıcılar, e-faturanın varlığını ve durumunu myInvois platformu üzerinden doğrulamak için bu QR Kodunu kullanacaktır.
Malezya’nın e-faturalama sistemi için temel gereksinimler
Kılavuz, e-faturayı, ilgili muhasebe sistemlerinin otomatik olarak işleyebileceği IRBM (XML ve JSON) tarafından belirtilen formatta oluşturulmuş bir dosya olarak tanımlar. Bu, PDF’lerin, JPG’lerin veya diğer elektronik formatların artık bir e-fatura olarak kabul edilmeyeceği anlamına gelir.
Yeni e-faturalama sisteminin önemli bir bileşeni, ihraççının faturayı düzenlemeden önce doğrulaması gereken müşterilerin Vergi Kimlik Numarasının (TIN) doğrulanmasıdır.
Vergi mükellefleri, API entegrasyonu aracılığıyla MyInvois platformundan belirli formatlarda temel fatura verilerini talep edebilecek ve alabilecek.
IRBM tüm e-faturaları saklayacaktır. Ancak bu, vergi mükelleflerini depolama süresi boyunca kayıtlarını tutmaktan muaf tutmaz.
Bireysel vergi mükellefleri arasındaki bazı ticari olmayan işlemler de e-faturalama gereksinimlerine tabi olacaktır..
Şu anda, servis sağlayıcılar için kayıt veya sertifika gerekmez, ancak bu gelecekte değişebilir.
E-faturaların iptali ve reddedilmesi, gümrükleme işlemini takip eden 72 saat içinde myInvois sistemi üzerinden yapılacaktır.
Kılavuz PEPPOL’den açıkça bahsetmese de, ülkede bir PEPPOL Otoritesi kurmak için çaba sarf edilmektedir.
Uygulama zaman çizelgesi
Görev süresinin devreye alınması şu programı takip edecektir:
Haziran 2024’ten itibaren: Yıllık ciro veya geliri RM100 milyon RM’den fazla olan vergi mükellefleri için zorunlu uygulama (yaklaşık. 20 milyon Euro)
Ocak 2025’ten itibaren: Yıllık ciro veya geliri 50 milyon RM’den fazla olan vergi mükellefleri için zorunlu uygulama
Ocak 2026’dan itibaren: Yıllıkciro veya geliri 25 milyon RM’den fazla olan vergi mükellefleri için zorunlu uygulama
Ocak 2027’den itibaren: Tüm işletmeler için zorunlu uygulama
Yıllık ciro veya gelir, 2022’den itibaren denetlenen mali tablolara veya vergi beyannamelerine dayanacaktır. Bir vergi mükellefinin uygulama zaman çizelgesi 2022 mali tabloları kullanılarak belirlendikten sonra, yıllık cirolarında veya gelirlerinde sonraki değişiklikler, yayınlanma tarihlerini etkilemeyecektir.
Malezya’nın e-faturalama sistemi için sırada ne var?
Malezya”da e-faturalandırmanın uygulanması hakkında daha ayrıntılı bilgi mevcut olduğundan, vergi mükellefleri yaklaşan değişiklikler için sistemlerini hazırlamaya başlamalıdır.
2023’ün 4. çeyreğinde, IRBM, ilgili teknik belgeleri ve API’leri içeren bir Yazılım Geliştirme Kiti yayınlamaya hazırlanıyor. Ayrıca, uygulamanın belirli yönleri hakkında ek rehberlik ve beklenen yasal değişiklikler zamanla beklenmektedir.
Dijital dönüşümün her geçen gün değişerek gelişmesiyle kurumlar için yeni teknolojik çözümler ve bulut teknolojiler ön plana çıkıyor. Şirketlerin dijital dönüşümlerini gerçekleştirirken, e-belge oluşturma, iletme, kabul etme, inceleme takip etme ve raporlama konularında temelde on-premise ve bulut tabanlı teknolojiler olmak üzere tercih edebilecekleri iki yöntem bulunuyor.
İhtiyaç duyulan yazılımların satın alınarak şirketlerin kendi veri merkezlerinde yönetilmesi şeklinde tanımlanan on-premise yöntemi, sistem yönetimini zorlaştırmasının yanı sıra maliyetli de olabiliyor.
Donanımları üretmek/satın almak ve sürdürülebilirliğini sağlamak için daha yüksek maddi kaynaklar ayırmak gerekiyor.Bu yöntemde vergi mükellefi, bütün özelleştirmeleri, uyarlamaları, yazılım güncellemelerini ve regülasyon takibini kendi sorumluluğunda yönetmek zorunda oluyor. Bunun için sistemlerin bakımını yapacak, sürdürülebilirliğini sağlayacak bilgi teknolojileri personellerine ihtiyaç duyuluyor. Sistemi kullanacak ve devamlılığını sağlayacak kişilere eğitimler verilmesi de gereklilikler arasında.
Bulut tabanlı çözümler ise daha esnek, hızlı uygulanabilir olması ve operasyonel maliyetleri azaltması gibi özellikleri ile firmalara sağladığı avantajlar sayesinde dijital dönüşümün önemli bir parçası olarak kabul ediliyor.
Bulut Tabanlı Çözümlerin Avantajları Nelerdir?
Bulut tabanlı teknolojilerin öne çıkan faydalarını şu şekilde saymak mümkün:
Erişilebilirlik:Özellikle pandemi dönemiyle birlikte bulut tabanlı çözümlerin ‘kolay erişilebilir’ olma avantajı çok daha net bir şekilde tecrübe edildi. Pandeminin hızlandırdığı evden çalışma sisteminin yaygınlaşması ile istenen her an, her yerden belgelere kolayca erişebilme ihtiyacı bulut tabanlı teknolojiler ile karşılanabiliyor.
Hız:Kolay erişilebilir olma avantajı, beraberinde hız avantajını da getiriyor. Yapılacak her işlem için kolayca bağlantı kurulması, işlemlerin saniyeler içinde yapılabilmesi sürecin hızlanması konusunda büyük önem arz ediyor. Özellikle de e-dönüşüm alanında tercih edilen bulut teknolojiler, hız avantajı ile aslında nakit akışının hızlanmasını da sağlıyor. Bir işlem yapılırken sayfanın saniyeler içerisinde açılması, o iş ile ilgilenen çalışanların işlerini daha mutlu yapmalarına bile katkıda bulunabiliyor.
Depolama: Fiziksel erişim gerektirmemesi sayesinde çok daha az masrafla daha fazla veriyi depolama ve paylaşma imkânı sunması da bulut tabanlı çözümleri yaygın olarak tercih edilir bir konuma taşıyor. Verilerin yok olma veya tahrip olma riskinin de minimize edilmesi depolama konusunda karşımıza çıkan avantajların arasında yer alıyor.
İş akışının sürekliliği:Nitelikli bir hizmet sağlayıcı ile çalışıldığında bulut tabanlı çözümler sıkı takip altında olduğu için sistem aksaklıkları minimum seviyede gerçekleşiyor. Sistemlerin sıkı takip altında olması nedeniyle, herhangi bir hata olması durumunda çoğunlukla kullanıcılara hiç yansımadan düzeltilebiliyor. Böylece kullanıcılar da hiçbir aksaklık yaşamadan rutin iş akışlarına devam edebiliyor.
Güvenlik:Bazı kurumlar, bulut teknolojilere geçmeye ‘güvenlik’ konusunda endişeli oldukları için daha temkinli yaklaşabiliyor ancak bağımsız denetime tabi tutulan bulut hizmet sağlayıcılarının sunduğu çözümler bu anlamda risk barındırmıyor. Özellikle de bu alana yatırım yapan, güvenlik konusunu uluslararası standartlarda tutmaya özen gösteren bir hizmet sağlayıcı tercih edilmesi durumunda söz konusu hiçbir şüpheye gerek kalmayacaktır.
Doğru Hizmet Sağlayıcısını Seçmenin Önemi
Bulut tabanlı servis sağlayıcı seçerken; entegrasyon süreç yönetimi, destek, ulaşılabilirlik, güvenlik, itibar ve referans kriterlerinin göz önünde bulundurulması gerekiyor.
İlk olarak entegrasyon sürecinin nasıl yönetileceği, ne kadar zaman alacağı, hem bu süreçte hem de ilerleyen süreçte desteğe ihtiyaç duyulan her anda firmanın ulaşılabilir olması dikkat edilmesi gereken unsurların başında yer alıyor. Entegrasyon sürecinin herhangi bir aksaklık oluşmadan kısa bir süre içerisinde tamamlanması iş akışının olumsuz etkilenmemesi anlamında değerli bir konu. Yanı sıra ilerleyen süreçte teknik desteğe ihtiyaç duyulması anında hizmet sağlayıcının ulaşılabilir ve çözüm odaklı bir yaklaşım benimsemesi de oldukça önemli.
Dikkat edilmesi gereken bir diğer kritik konu ise verilerin gizliliği ve güvenliği. Servis sağlayıcı bu anlamda sertifika sahibi olsa bile bu sertifikanın kim tarafından, hangi kriterler değerlendirilerek verildiğini öğrenmek ayrı bir önem taşıyor. Bu anlamda bulut tabanlı hizmet sağlayıcısı seçerken; güçlü referanslarının olması, sahip olduğu sertifika türleri, sektör tecrübesi ve hatta çoğu iş alanı için global anlamda hizmet vermesi dikkat edilebilecek değerli noktalar olarak ön plana çıkıyor.
Bulut Tabanlı Teknolojiler Kullanırken Nelere Dikkat Etmek Gerekiyor?
Tüm bu önemli bilgilerin ışığında, e-dönüşüm konusunda kullanımı çok avantajlı gözüken bulut tabanlı teknolojileri tercih etmeye karar verirseniz, hizmet sağlayıcınızdan talep etmeniz gereken özellikler şunlar olmalı:
Bulut tabanlı teknolojileri kullanarak e-dönüşüm süreçlerini yürütmek için doğru yazılım kadar yazılımın üzerinde çalışacağı sunucular, veri tabanının yönetimi ve bakımı, üçüncü parti uygulamaların yönetimi, lisansların takibi, networkün yönetimi de önemlidir. Tüm bunların hizmet sağlayıcı tarafından takip edilmesi sizin ve şirketinizin üzerindeki yükü azaltacak ve kendi iş alanınıza odaklanmanıza imkan yaratacaktır.
Bulut tabanlı teknolojileri güvenle kullanmak için en önemli konulardan biri de tüm araçların 7/24 aktif çalışır olduğunun takip edilebilmesi için monitoring hizmetlerinden faydalanmaktır. Bununla birlikte felaket kurtarma senaryolarının iyi kurgulanması, sürekli back-up’ı alınan bir sistem oluşturulması ve olası bir veri kaybındasistemlerin en yakın tarihli back-up’a geri döndürülebilmesi gerekir. Yine güvenlik için sızdırmazlık taramalarının uygun araçlarla, uygun koşullarda ve uygun yetkinliklere sahip kişiler tarafından yapılması gerekir. Taramaların yapılması kadar, sonuçlarının takip edilmesi, gerekli güncellemelerin yapılması ve yeniden testlerin gerçekleştirilmesi de uzmanlık gerektirir. Bir diğer deyişle hizmet sağlayıcı sadece sistemleri sunmaktan değil, bulut sistem üzerinde kurulu teknik birçok sistemin işletilmesinden ve sürekliliğinin sağlanmasından da sorumlu olmalıdır. Bunlara örnek olarak şifreleme, güvenlik duvarı, davranışsal analiz, tehdit algılama sistemleri sayılabilir. İyi bir hizmet sağlayıcı sistemleri 7/24 izlemenin ötesinde, sadece ihtiyaç durumunda lazım olacağı için çalışırlığı çoğu zaman ihmal edilen felaket kurtarma senaryoları gibi hazırlıkların da doğru çalışıp çalışmadığını periyodik olarak test eder.
Bulut tabanlı teknolojilerde erişilebilirlik kritik önemdedir. Örneğin sistemlerde bir sorun yaşandığı için e-irsaliyenin hazırlanamaması ya da iletilememesi bir şirketin konteynerlerinin o gün gemiye yüklenememesine bu da bir gün daha liman maliyetinin ortaya çıkmasına neden olabilir.
Tüm bunlara ek olarak, e-dönüşüm sürecine başladığınızda küçük belge hacimleri ile süreciniz ilerliyor olsa da işlerinizin büyümesi ve yasal zorunlulukların değişmesiyle birlikte esnekliğe ihtiyacınız olabilir. Bu nedenle henüz ilk adımlarda, ihtiyaç duyduğunuzda büyüyebilen bir ekosistemin içinde yer aldığınızdan emin olmanız gerekir.
Regülasyonlarla sürekli değişiklik yaşanan e-dönüşüm dünyasında hiçbir şirket için sadece teknik destek yeterli değildir. e-Dönüşüm hizmet sağlayıcısının süreçler ve yeniliklerle ilgili danışmanlık sunmasına ihtiyaç duyulur.
Harekete Geçin
Bulut tabanlı teknolojiler hakkında daha fazla bilgi için bize ulaşabilirsiniz.
Muhasebe süreçlerinin bulut ortamına taşınması, iş akışlarında herhangi bir aksaklık yaşanmasının önüne geçerken, işletmelere her an her yerden ilgili e-belgeye erişebilme imkânı sunuyor. Sağladığı birçok avantaj ile şirketlere güvenli ve esnek bir alan tanıyan özel entegratörler, firmaların iş akışında merkeze oturarak, tüm süreçleri etkileyebilecek bir önem taşıyor.
On-premise (direk entegrasyon) çözümü kullanıp, bulut altyapısına geçecek olan firmalar için iş akışlarının etkilenmemesi çok kıymetli. Bu süreçte uçtan uca çözüm sağlayabilen, tüm e-belgeleri sunan, SAP paketleri konusunda destek verebilen ve alanında uzman, GİB ile uzun süreli çalışma tecrübesine sahip bir özel entegratör ile çalışan firmalar;
Daha hızlı geçiş ve onboarding süreci,
Tüm e-dönüşüm ürünlerinde tek düzen ve aynı akış yapısı,
Daha yüksek işlem hızı,
Teknik destek konusunda hızlı iletişim kurma
gibi avantajlar elde ediyor.
“E-Dönüşüm’de Bulut Tabanlı Çözümler İle İş Süreçlerini Kolaylaştırın” başlığıyla düzenlediğimiz webinarımızda, gelen sorulara alanında uzman ekibimizin verdiği yanıtlar, bulut tabanlı çözümler ile ilgili en çok merak edilen konulara açıklık getiriyor.
1-On-premise sistemden bulut tabanlı bir çözüme geçiş kolay mıdır? En baştan projelendirme süreci gerekiyor mu?
Türkiye’deki zaman akışına baktığımızda, on-premise ile yola çıkıldığını görüyoruz. 2014 yılından itibaren ise bulut alternatifi hayatımıza girdi. Bulut tabanlı çözümlerin; daha esnek, hızlı uygulanabilir olması ve operasyonel maliyetleri azaltması gibi özellikleri ile müşterilerimiz buluta geçiş yapıyor. Günümüzde birçok projenin on-premise yönteminden buluta geçtiğini söyleyebiliriz. Ürünlerimizi tasarlarken de buna göre tasarlıyoruz. Örneğin; on-premise yöntemi kullanan bir müşterimizin nasıl taşınacağı, bu taşıma sürecinin hangi yolla en az efor sarf edilerek gerçekleştirilebileceği senaryosuyla birlikte ürünlerimizi hazırlıyoruz.
2-Buluta geçiş sonrasında on-premise sistemdeki belgelerimiz ne olacak?
Bulut sisteminde olduğu gibi on-premise sistemlerde de belgeler; Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından daha oluşma anından itibaren şema kontrollü bir şekilde seyredebiliyor ve elektronik olarak imzalanarak zaman içinde değişmezliği garanti altına alınıyor. Yanı sıra; belgenin stabili ve dosya deseni değişmiyor. Biz de bu avantajdan faydalanabiliyoruz. Çeşitli “import tool”lar ile on-premise bir ortamda, daha önce kullanılan çözümde ne kadar belge olursa olsun bu belgelerin formatı belli olduğu için e-fatura ise e-fatura, e-arşiv ise e-arşiv, e-irsaliye ise e-irsaliye için çeşitli “import tool”lar yazılabiliyor. Biz de bunları geliştirip kullanıyoruz.
Çok yüksek hacimli bir belgeden bahsediyorsak; bir nas cihazı taşıyarak belge buluta getirilip sonra da bulut sisteminin kendi içindeki stoğuna aktarılabiliyor ya da daha düşük hacimlerde ise daha kolay teknolojiler tercih edilebiliyor. Bulut sisteminde sanki ilk günden beri bu sistemi kullanıyormuş gibi saklanabiliyor. Bu sayede buluta geçiş yapan kullanıcılar, belgelerini sanki ilk günden beri bulutta oluşturulmuş gibi görüntüleyebiliyor, PDF alabiliyor, gerektiğinde indirebiliyor. Ayrıca belgeler yok olmadan saklanabiliyor.
3- E-Belgelerin hacmine bağlı olarak bulut tabanlı bir çözümün performansı sürekli gelişir mi?
Bulutta tasarladığımız sistemin yatayda genişleyebilir olması çok kritik. Sistem, gerekli yatırımlarla yatayda genişleyebilecek halde tasarlanmış ise bulut üzerinden geçen hacim arttığında ve çok yüksek hacimli yeni mükellefler bu sisteme dahil olduğunda da çok kolay bir şekilde yeni hacmi kaldırabilecek alt yapıya kavuşabilir durumda oluyor. Dolayısıyla hacmin yüksek olması aslında bir nevi bulut tarafında da daha uygun yatırımların yapılıp yatayda ölçeklenebilir altyapılar kurmaya çok teşvik ediyor. “Çok yüksek hacimliler performansı etkiler mi?” sorusuna, “Gerekli yatırımlar yapılmadıysa etkileyebilir fakat bu yatırımların yapıldığı ortamlarda böyle bir sorun yaşanmıyor.” yanıtını verebiliriz.
4-Firmamızın politikası gereğince bulut tarafa doğru adım atamıyoruz. Özel entegratörler, firmalara bu konuda nasıl destek olabilir?
Kişisel ve finansal verilerin bulut sistemlerde kullanılması, on-premise sisteminde kullanılmasına kıyasla güvenlik açısından büyük sorular doğurabiliyor. Özellikle uluslararası şirketlerde güvenlik ekiplerinin soru işaretleri olabiliyor. Global bir şirketin Türkiye’deki bir şubesiyseniz, özel entegratör firmalar güvenlik anlamındaki endişeleri gidermek için size destek olabilir. Özel entegratörlerin, müşterilerinin güvenlik sorularına göre dökümanlar ürettiği ve cevap verdiği bir süreç var. Bulut konusunda çok karmaşık bir politikanız olsa bile özel entegratörler bu konuda da destek oluyor ve işin nasıl doğru yapıldığını kanıtlı bir şekilde sunabiliyor. Bu da global firmalar da dahil olmak üzere pek çok şirketin konuya bakış açısını değiştirebiliyor.
5-On-premise’ten bulut sisteme geçiş yaptığınız bir projeniz oldu mu? Tahmini kaç aylık bir eforla geçiş yapılabiliyor?
On-premise yönteminden buluta geçmek isteyenler için halihazırda bir proje planımız ve bir paketimiz bulunuyor. Bu paketin entegrasyonu çok kısa bir sürede yapılabiliyor. Yaklaşık birkaç hafta gibi bir sürede bulutta tekrar hayata geçmiş oluyor. Burada önemli olan konu, eski verilerin taşınması. Çeşitli verilerle taşınabiliyor ancak, verinin boyutuna göre taşıma süreci biraz vakit alabiliyor. Boyut fark etmeksizin müşterimizin birkaç hafta içinde buluttan kesintisiz bir şekilde devam etmesini sağlayabiliyoruz.
6- SAP için bulut çözümü var mı?
Gelir İdaresi Başkanlığı’nın Türkiye’de onayladığı çözümlere baktığımızda SAP’nin Türkiye’de bir veri merkezi yapısı olmadığı için SAP bu işi tek başına kendisi yapamıyor. SAP’nin bizim sistemlerimize entegre olan, Almanya ekibiyle beraber geliştirdiğimiz paketleri bulunuyor. Bulut sistemlerimizi kullanarak Gelir İdaresi Başkanlığı’na entegre olabiliyorsunuz. Beraber geliştirdiğimiz için SAP’nin Türkiye’ye yönelik ürettiği çözümler bizim bulut sistemimizle tamamen entegre halde.
7- On-premise Sovos e-defter ürününü kullanıyoruz. Bulut çözüme geçmek istersek bizi bekleyen entegrasyon süreçleri nelerdir?
Sovos on-premiseve bulut tabanlı e-defter ürünleri görünürde hemen hemen aynı olmakla birlikte alt yapısı, back-up’ının alınması, 7/24 izlenebilmesi gibi konularda önemli farklılıklar gösteriyor. On-premise’te bu tarz sorumluklar vergi mükellefinin kendisindeyken, bulut tabanlı çözüm ile birlikte sorumlulukları biz üstlenmiş oluyoruz. Geçiş için: bir başvuru yapmak, erişim account’u almak, web servisi ve portal kullanıcısı sahibi olup ardından mevcutta entegre olunan sistemdeki “endpoint”leri, yeni bulut ürünün “endpointler”i ile değiştirmek gerekir. Özetle birkaç farklı url’nin güncellenmesi ve kullanıcı adları oluşturulmasıyla bu iş yapılabilir. Farklı ERP/muhasabe programları için çeşitli adaptörlerle geçiş kolaylığı sunuyoruz. Bunun yanı sıra nasıl entegre olabileceğine dair danışmanlık isteyen müşterilerimize projelendirme yoluyla destek verebiliyoruz.
8- Bulut çözümlere geçiş yaparsak güvenlik kontrolleri olarak hangi sorumlulukları Sovos’a devretmiş oluruz?
Bir bulut çözüm sağlayıcısı olarak müşterilerimizle her projenin başlangıcında bir araya gelerek sunulan hizmetleri detaylı bir şekilde ortaya koyarız. Sunduğumuz bulut çözümlerde penetrasyon testleri ve güvenlik taramaları, network taramaları, uygulama taramaları, kod taramaları gibi konular bizim sorumluluğumuzdadır. Bununla birlikte ürünün tüm yönetiminin ve güvenli şekilde işletilmesinin sağlanması için güvenlik duvarları, davranışsal analiz sistemleri, tehdit algılama sistemleri, sıkılaştırma sistemleri gibi tüm sorumlulukları da biz üstleniriz. Bunlara ek olarak DRC, back-up, monitoring servislerinin tüm güvenlik bağlantılarının sorumlulukları da bize ait olur.
Webinarı İzleyin
9 Mayıs 2024 Perşembe günü düzenlenen webinarda; e-Dönüşümde Bulut Çözümlere Geçiş ve Güvenlik Stratejilerine dair merak edilenler ele alındı. Yayın kaydına buradan ulaşabilirsiniz.
GİB’in belirlediği e-Belge yükümlülükleri ile daha önce sadece finans departmanlarını ilgilendiren faturalama ve arşivleme konuları, artık operasyon ve IT gibi departmanları da etkiliyor. Bu kompleks e-Dönüşüm süreçlerinin karşısında ise ‘bulut teknolojisi’, multidisipliner bir çözüm olarak öne çıkıyor.
Başarı Hikayesi:
ING Türkiye İş Ortaklığı
ING Türkiye
Finans sektörünün değişimindeki öncü tavrını ve bankacılık lisansı olan bir teknoloji şirketi olma anlayışını vurgulayacak şekilde “Bank” ifadesini isminden çıkaran ING Türkiye; marka stratejisinin özünde dijitalleşme ve inovasyonu bulunduruyor.
Neden Sovos?
“e-Fatura alanındaki teknik altyapı ihtiyacımızı uzun dönemdir sorunsuz bir şekilde karşılayan Sovos ile partnerliğimizi çok daha geniş bir boyuta taşıyoruz. 2023 yıl sonundan itibaren artık tıpkı Bireysel Müşterilerimiz gibi KOBİ Müşterilerimiz de Dijital Şube üzerinden Canlı Asistan yardımıyla fiziki evrak temini yapmadan işlemlerini gerçekleştirebiliyorlar. e-Dönüşüm ürünlerinin tamamı için KOBİ temsilcisinin anında yanıt alabileceği zorlu yapıyı Sovos Türkiye ile birlikte sağlıyoruz.
Sovos Türkiye, ilk aşamadaki ihtiyaç tespiti çalışmalarından planlamalara, teknolojik alt yapısından müşteriye ulaşan dijital hizmete kadar sunduğu uçtan uca hizmetle ve tüm müşteri gruplarına terzi işi çözümler üretebilmesiyle tam da aradığımız gibi kapsamlı bir servis sağlayıcı. Testler, deneyimler ve müşteri geri bildirimleri de doğru bir partnerlik kurduğumuzu gösteriyor. Yol arkadaşlığımızdan çok memnunuz.”
Türkiye, dijital vergilendirmenin küresel durumu göz önüne alındığında elektronik faturalamayı ilk benimseyen ülkelerden biri olmuştur. Ülke, büyük e-Dönüşüm girişimi kapsamında 2014 yılında e-faturalamayı zorunlu kılmıştır.
Ancak Türkiye’deki e-fatura ve diğer elektronik sistemlerin karmaşıklığını anlamak zor olabilir ve bu sayfa da bu yüzden var. Bu direktif özetini inceleyerek uyumsuzlukla ilgili cezalardan kaçındığınızdan emin olun ve mevzuat değişikliklerinden daima haberdar olmak için sayfayı yer işaretlerine ekleyin.
Bir vergi uzmanı ile mi görüşmek istiyorsunuz? Uyumluluk ekibimizle iletişime geçin.
Mali damga veya nitelikli elektronik imza gereklidir
Arşivleme Şartı
10 yıl
Türkiye B2G e-fatura
CTC Tipi
Çift yönlü uygulama ile e-fatura düzenlemesi
Ağ
GİB portalı
Biçim
UBL-TR 1.2
eİmza Şartı
Mali damga veya nitelikli elektronik imza gereklidir
Arşivleme Şartı
10 yıl
Türkiye'de e-faturaya kimin ihtiyacı var?
Türkiye’de e-faturalama kullanımını zorunlu kılan kapsam zaman içinde gelişmiştir. Uyumsuzluğun maliyeti düşünüldüğünde, yönetmeliğin gereklilikleri kapsamına girip girmediğinizi bilmek önemlidir.
Cirosu 3 milyon TL’yi aşan şirketlerin elektronik fatura kullanması zorunludur, ancak ciro eşiğini dikkate almayan sektör bazlı parametreler de mevcuttur. Bu ciro istisnası şunları içerir:
Türkiye Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu lisanslı Şirketler
Meyve veya sebze ticareti yapan aracılar veya tüccarlar
Çevrimiçi ticareti kolaylaştıran çevrimiçi hizmet sağlayıcılar
İthalatçılar ve bayiler
E-fatura nasıl kesilir?
Türkiye’de elektronik fatura düzenlemeye ve almaya başlamadan önce, vergi mükelleflerinin vergi idaresinin GİB portalına kaydolmaları gerekmektedir. Başarılı bir kayıt için 10 haneli bir Vergi Kimlik Numarasına ihtiyaçları vardır.
Kaydolduktan sonra, vergi mükelleflerinin elektronik fatura düzenlemek için birkaç seçeneği vardır. GİB portalını kullanabilir, portalı kendi dahili uygulamalarıyla entegre edebilir veya Sovos gibi (kendi Türkiye e-fatura çözümü olan) bir hizmet sağlayıcıyla çalışabilirler.
Türkiye'de e-faturanın faydaları nelerdir?
E-faturalamanın Türkiye’deki birçok işletme ve tüm resmi kurumlar için zorunlu olmasının yanı sıra, elektronik ortamda faturalamanın birçok faydası bulunmaktadır.
Maliyetten tasarruf: Kağıt, posta ücreti ve el emeğinin azaltılması paradan tasarruf sağlar
Zamandan tasarruf: Yapılandırılmış, otomatikleştirilmiş elektronik sistemler ve süreçler kullanmak zaman kazandırır
Uyumluluk: E-faturaların ve sistemlerin evrensel formatı birlikte çalışabilirliği artırır
Güvenlik: E-faturaların otomasyonu, doğrulanması ve kimlik doğrulaması bütünlüğü korur
Türkiye'de e-faturaya ilişkin yasal şartlar
Türkiye’deki e-fatura direktifi, vergi mükelleflerinin elektronik faturalara belirli bilgileri dahil etmelerini gerektirmektedir. Bu gereklilikler şunları içerir:
Fatura tarihi
Fatura referans numarası
Teslim edilen mal ve hizmetlerin tanımı ve özellikleri
Siparişin toplam net ve brüt tutarı
Tedarikçi bilgileri (isim, adres, vergi numarası, vb.)
E-faturaların eİmza ile güvence altına alınması gerekmektedir. Şahıslar, elektronik imzanın daha güvenli bir versiyonu olan Nitelikli Elektronik İmza (NEİ) kullanmalıdır.
E-faturalama yazılımı, çevrimiçi olarak elektronik fatura oluşturmanıza ve göndermenize olanak tanır. Çözümlerin, mevcut sisteminize entegre olarak veya bulut platformu olarak hizmet vererek, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın belirlediği spesifikasyonları karşılaması gerekmektedir.
Sovos’un e-fatura uyumluluk çözümü, müşterilerin hem Türkiye’de hem de dünya genelinde uyumluluk gerekliliklerini karşılamalarını sağlamaktadır. Uluslararası bir kuruluşa bağlıysanız, platformumuz iş yaptığınız her yerde uyumlu kalmanıza olanak tanır.
E-faturanın geleceği
Türkiye, vergi sisteminin dijitalleştirilmesi konusunda pek çok ülkenin önünde yer almaktadır. Buna elektronik fatura kullanımı da dahil olup, ülke 1 Nisan 2014 tarihinde belirli şirketler için e-fatura kullanımını zorunlu hale getirmiştir. Türkiye’nin e-Dönüşümü hakkında daha fazla bilgi edinin.
Bununla birlikte, verginin dijitalleşmesi küresel olarak hâlâ gelişmektedir. AB’de, Dijital Çağda KDV girişimi, bölge genelinde vergiyi dijitalleştirmeyi amaçlamaktadır. Bu teklifin kabul edilmesi halinde, e-fatura kullanımı ve dijital raporlama da dahil olmak üzere, işletmelerin Avrupa Birliği genelinde faaliyet gösterme biçiminde önemli değişiklikler yaşanabilir.
Verginin dünya çapında hızlı ancak parçalı bir şekilde dijitalleştirilmesi, Sovos gibi küresel bir uyum ortağıyla çalışmanın önemini daha da artırıyor. Uyumlulukla uğraşırken uzun vadeli bir bakış açısına sahip olmak hayati önem taşır.
Türkiye'de KDV uyumluluğuna ilişkin ek yükümlülükler
Türkiye, birçok elektronik sistem ve belgeden oluşan geniş bir dijital vergi sistemine sahiptir. Ülke, 2012 yılında e-Dönüşüm girişimi ile vergi sistemini hızlandırmış ve vergi mükellefleri için bir dizi potansiyel uyum gereklilikleri belirlemiştir.
E-faturanın yanı sıra, kuruluşların farkında olması gereken başka ilgili gereklilikler de vardır. Bunlardan bazıları:
Türkiye’de e-faturalama, belirli vergi mükelleflerinin elektronik ortamda fatura düzenlemesini ve almasını gerektiren bir direktiftir. GİB yönetmeliklerine göre yıllık geliri 3 milyon TL’nin üzerinde olan vergi mükelleflerinin e-faturalama sistemine kayıt yaptırması gerekmektedir.
Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yayımlanan tebliğ kapsamında; 1 Temmuz 2022 tarihinden itibaren
2018, 2019 ve 2020 hesap dönemleri için 5 milyon TL, 2021 hesap dönemi için 4 milyon TL, 2022 ve müteakip hesap dönemleri için 3 milyon TL ve üzeri ciro yapan mükellefler,
Brüt satış geliri 2020 veya 2021 hesap dönemleri için 1 Milyon TL, 2022 ve sonraki hesap dönemleri için 500 bin TL ve üzeri olan hizmet sağlayıcılar;
Mal veya hizmetlerin satın alınması, satılması, kiralanması veya dağıtımına aracılık etmek üzere internet üzerinden ticari faaliyetlerin yürütülmesi için elektronik ticaret ortamı sağlayan hizmet sağlayıcılar,
İnternet ortamında gerçek ve tüzel kişilere ait gayrimenkul, motorlu kara taşıtlarının satışı veya kiralanması ile ilgili ilanları yayınlayan internet sitelerinin sahipleri veya işletenleri ile ilanların internet ortamında yayınlanmasına aracılık eden internet reklamcılığı hizmet aracıları,
2020 veya 2021 hesap dönemleri için 1 Milyon TL brüt satış geliri, 2022 ve sonraki muhasebe dönemlerinde 500 bin TL ve üzeri satış geliri olanlar;
Kendilerinin veya aracı hizmet sağlayıcılarının web sitelerinde veya başka herhangi bir elektronik ortamda mal veya hizmet satanlar,
Brüt satış hasılatı 2020 veya 2021 hesap dönemleri için 1 Milyon TL, 2022 ve müteakip hesap dönemleri için 500 bin TL ve üzeri olan mükellefler
Gayrimenkul ve/veya motorlu taşıt, inşaat, imalat, alım satım veya kiralama işlemleri yapanlar ve bu işlemler için aracılık faaliyetinde bulunan vergi mükellefleri,
Kültür ve Turizm Bakanlığı ve belediyelerden yatırım ve/veya işletme sertifikası alarak konaklama hizmeti veren, 2020 veya 2021 hesap dönemleri için brüt satış geliri 1 milyon TL, 2022 ve sonraki hesap dönemleri için 500.000 TL veya daha fazla olan otel işletmeleri e-faturaya geçmek zorundadır.
Ayrıca:
ÖTV I numaralı listede yer alan EMRA lisanslı vergi mükellefleri,
ÖTV III sayılı listedeki malları imal, inşa ve ithal eden mükellefler,
Aracı veya tüccar olarak meyve ve sebze ticareti yapan vergi mükellefleri,
Sosyal Güvenlik Kurumu ile sözleşme imzalayan sağlık hizmeti sağlayıcıları ve tıbbi malzeme ve ilaç/aktif madde tedarik eden tüm vergi mükellefleri de (hastaneler, tıp merkezleri, şube merkezleri, diyaliz merkezleri, Sağlık Bakanlığı lisanslı diğer özel tedavi merkezleri, tanı, muayene ve görüntüleme merkezleri, laboratuvarlar, eczaneler, tıbbi cihaz ve malzeme tedarikçileri, gözlükçüler, işitme merkezi, kaplıcalar, insan tıbbi ürünleri sunan ve/veya üreten özel hukuk tüzel kişiler ve bunların şubeleri tüzel kişiliğe sahip, ilaç depoları vb.) e-Fatura kullanmak zorundadır.
E-fatura uygulamasına geçtikten sonra e-fatura kullanıcıları için kağıt fatura düzenleyemezsiniz. E-fatura sistemine geçtikten sonra size tanınan opsiyon süresi yedi gün ile sınırlıdır. Bu süre zarfında kağıt fatura düzenlemeye devam edebilirsiniz.
Türkiye’nin e-faturalama direktifine uyulmaması, söz konusu elektronik faturaların değerinin %10’una denk gelen bir mali cezaya neden olabilir. Bir vergi mükellefinin bir yıl içinde çarptırılabileceği azami ceza tutarı yıllık olarak değişmektedir. Şu anda maksimum 1.700.000 TL’dir.
Doğrudan Entegrasyon: İşletmeler, Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından teknik kılavuzlarla belirlenen altyapı ve kalite sertifikasyonları çerçevesinde kendi bilişim altyapılarını hazırlayabilirler. GİB ile entegre çalışan kendi altyapıları ile süreçlerini yürütebilirler.
GİB Portalı: Uygulama, Gelir İdaresi tarafından sunulan Gelir İdaresi Portalı üzerinden fatura girilerek kullanılabilir.
Özel Entegratörlük: Gelir İdaresi Başkanlığı’ndan özel entegratörlük izni alan Sovos gibi firmalar e-Fatura uygulamasına hızlıca geçiş yaparak kolaylıkla başlayabilirler.
Sovos ile e-fatura kullanmak çok kolay. Özel entegratör yöntemi ile elektronik fatura kesecek mükelleflerin Sovos çözümünü tercih etmeleri halinde e-faturaya kolay geçiş için kendilerine her türlü destek sağlanır.
GİB Portal yönteminden farklı olarak Sovos ile e-fatura yedekleme ve saklama için ek bir süreç gerekmez. Özel entegratör yöntemi ile e-fatura kullanan mükelleflerin Sovos çözümünü tercih etmeleri halinde, gelen ve giden tüm faturalar ek bir ücret ödemeden gelişmiş altyapımızda güvenli bir şekilde saklanır. (Bu saklama, Sovos müşterisi olunan süre boyunca 10 yıl boyunca geriye dönük olarak sağlanır.)
Gelir İdaresi Başkanlığı’nın belirlediği şartlar çerçevesinde e-fatura uygulamasını kullanmak zorunda olmak mükellefler için kullanılan bir tabirdir. Bu şart ve sınırlamalara ilişkin yapılan düzenlemeler, GİB tarafından düzenli aralıklarla yayınlanan tebliğlerle duyurulmaktadır. Bu kapsamda pek çok firma bu gereklilikler kapsamında e-fatura mükellefi olmaktadır.
e-Fatura uygulamasına geçtikten sonra e-fatura kullanıcıları için kağıt fatura düzenleyemezsiniz. Sisteme geçtikten sonra size yedi günlük bir opsiyon süresi tanınır. Bu süre zarfında kağıt fatura düzenlemeye devam edebilirsiniz.
E-faturalar kağıt faturalarla aynı hükümlere tabi olduğundan 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun (VUK) 231. maddesinde kağıt faturalar için geçerli olan hüküm e-faturalar için de geçerlidir. Buna göre e-faturaların düzenlenme süresi yedi gün olarak belirlenmiştir. Maddeye göre, e-faturaların sistem üzerinde oluşturulması ve yedi gün içinde alıcısına iletilmesi gerekir.
SAP kullanan şirketler uçtan uca bir e-Dönüşüm çözümü için Sovos’un SAP Paketlerinden faydalanabilir ve ek entegrasyona gerek kalmadan ürünü kullanmaya başlayabilirler. Diğer ERP/Muhasebe Yazılımlarını kullanan şirketler, Sovos ERP Adaptör çözümü ile ek entegrasyon olmadan ürünlerini kullanabilirler. Sovos Adaptörünün kapsanmadığı entegrasyon durumlarında, şirketler Sovos API’leri ile entegre olmak için Sovos API Dokümanlarını kullanabilirler. https://api.fitbulut.com/servis/#/eInvoice üzerinden entegrasyona erişebilir ve başlatabilirler.
Sovos çözümü ile birlikte gelen e-faturaların yönetimi sizin elinizdedir. Kullanıcı dostu arayüzümüz sayesinde istediğiniz faturaya kolayca ulaşabilir, işlem yaptığınız faturaları birkaç tıklamayla arşivleyebilirsiniz. Ayrıca faturalar üzerinde belirleyeceğiniz renk, görüntü ve iş kuralları ile belirli faturalar üzerinde daha fazla kontrol sağlayarak; kullanıcılarınızın fatura yönetim süreçlerini kolaylaştırabilirsiniz.
E-faturalar sadece e-faturalama yükümlülükleri kapsamına giren mükellefler arasında düzenlenir ve alınır. Alıcı ve göndericinin GİB e-fatura uygulamasına kayıtlı olması gerekmektedir.
Müşterinizin elektronik fatura sisteminde kayıtlı olup olmadığını Gelir İdaresi Başkanlığı’nın e-Fatura kayıtlı kullanıcılar listesinden kontrol edebilirsiniz. Başka bir yöntem olarak, portaldaki e-fatura kayıtlı kullanıcı sorgulama ekranlarından VKN/TCKN ile sorgulama yapılır.
Vergi Usul Kanunu’na göre faturanın, hizmetin verildiği veya malın teslim edildiği tarihten itibaren yedi gün içinde düzenlenmesi gerekmektedir. Yedi günlük süre kuralına uyulması halinde geriye dönük olarak e-fatura düzenlenmesi mümkündür. Teknik olarak portalın herhangi bir kısıtlaması yoktur.
Gönderilen e-faturada herhangi bir değişiklik yapılamaz. Bu durumda karşı taraftan gelen faturanın reddedilmesi üzerine yeni bir elektronik fatura oluşturulur. İptal ve iade işlemleri temel e-fatura ve ticari e-fatura senaryolarında farklılık gösterir.
Sovos'la nasıl uyum sağlayabilirsiniz?
Sovos, müşterilerin Türkiye’deki e-faturalama yükümlülüklerini yerine getirmelerine yardımcı olmak için özel olarak geliştirilmiş bir yazılıma sahiptir. İster sisteminize entegre edin, ister bulut platformumuzu kullanın, yazılımımız süreçleri hızlandırır ve faturalarınızın durumu için anında netlik sağlar.
Kuruluşunuzun Türkiye’deki gereklilikleri karşılama ihtiyacının yanı sıra, küresel vergi dijitalleşmesi de devam ediyor. Uluslararası alanda faaliyet gösteriyor veya gelecekte göstermeyi planlıyorsanız, dünya genelindeki mevzuat değişikliklerini izleyen bir uyum ortağı seçmek giderek daha önemli hale geliyor. İşte tam bu noktada Sovos devreye giriyor.
Her şekil ve büyüklükteki kuruluş Sovos’a vergi konusunda (e-faturalama uyumluluğu dahil olmak üzere) güveniyor. Bu da temel işlerine daha fazla zaman ve enerji ayırmalarını sağlıyor.
Bizimle iletişime geçin
İlgili kaynaklar
Bu kaynaklarla vergi dönüşümünü yakından takip edin.
Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) tarafından belirlenen yükümlüklerle her yıl çok sayıda şirket e-Dönüşüm sisteminin bir parçası olarak e-Fatura ve e-Arşiv Fatura kullanıcısı haline geliyor. Sistemi yeni kullanmaya başlayan şirketlerin ise en sık sorduğu sorular e-Fatura ve e-Arşiv Faturalarda iptal ve iade (ret) işlemleri hakkında oluyor. e-Fatura nasıl iptal edilir, e-arşiv fatura nasıl iptal edilir gibi sorular öne çıkıyor.
e-Fatura’nın iptal ve iade süreci teknik olarak bakıldığında kağıda basılı fatura ile aynıdır. Fakat pratikte bazı işlemler değişiklik gösterir. Bu konuda en sık sorulan soruları yanıtlayarak, akıllardaki belirsizlikleri giderebiliriz.
e-Fatura İptal İşlemi Nedir?
Türk Ticaret Kanunu’na göre ticari faturalar 8 günlük süre içinde iptal edilebilir. Eğer alıcı taraf faturanın hatalı olduğunu daha geç fark ettiyse, bu durumda e-fatura iptali yerine e-fatura iadesi yapması gerekir.
e-Fatura Neden İptal Edilir?
Alıcıya gönderimi yapılan fatura ile ilgili olarak, tarafların faturanın hatalı düzenlenmiş olduğu konusunda aynı fikirde olması ya da fatura içeriğinin muhatabı tarafından kabul edilmediği durumlarda e-fatura iptal edilir. e-Fatura iptal konusunda bilgileri şu şekilde detaylandırabiliriz:
e-Fatura İptal Edilirse Ne Olur? e-Fatura’nın iptal edilmesi durumunda söz konusu faturanın iptali gerçekleşir. Eğer e-Fatura’nın iptaline karar verilirse sonraki süreçleri öğrenmek için “Temel e-Fatura” ve “Ticari e-Fatura” senaryolarına ayrı ayrı bakmak gerekir. Temel e-Fatura, Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından uygulamaya konmuş olan, kâğıt fatura ile aynı hukuki niteliklere sahip ve fatura alıcısının sistem üzerinden reddetme olanağı olmayan elektronik fatura senaryosudur. Dolayısıyla bu tür faturalarda e-fatura iptali söz konusu değildir. Ticari e-Fatura ise Temel e-Fatura’dan farklı olarak alıcıya onay ve ret seçeneği sunar. e-Fatura İptali Nasıl Yapılır? e-Fatura iptal işlemini iki tür üzerinden şöyle açıklayabiliriz:
Temel e-Fatura İptal Nasıl Yapılır? Temel e-fatura senaryosunda, alıcının faturayı sistem üzerinden reddetme şansı yoktur. Müşterinizin, reddi istenen faturaya karşılık bir iade e-faturası oluşturması ve tarafınıza iletmesi gerekir. Bu işlem her iki faturanın birbirini mahsuplaştırması için yeterlidir.
Bu noktada e-fatura iptal portalı devreye girer. Alıcı ya da satıcı taraf, e-faturanın iptal işlemi için “e-fatura İptal Portalı” üzerinden öncelikle fatura numarasını ve faturanın toplam tutarını girmelidir. Bu belgenin mali mühür ile imzalandıktan sonra karşı tarafa “iptal talebi” olarak gönderilmesi ve karşı tarafın talebi onaylaması gerekir. Alıcının talebi onaylaması ile e-Fatura reddedilmiş olur.
Ticari e-Fatura İptal Nasıl Yapılır? Ticari e-fatura iptali, faturayı gönderen tarafından yapılamaz. Fatura ancak gönderim yaptığınız müşterinize ait sisteme düştükten sonra 8 gün içinde reddedilmesi durumunda iptal edilebilir. Bu durumda yeni bir fatura oluşturmadan reddedilen fatura üzerinden düzenleme yapılabilir. Reddedilen e-fatura sisteminizde iptal edilmiş bir fatura gibi görünür.
8 gün içerisinde reddedilmeyen ticari e-faturaların iptali için ise alıcı tarafın KEP sistemi, noter gibi harici yollar ile faturayı gönderen tarafa fatura iptal talebini içeren bir yazı göndermesi gerekir. Bu durumda satıcının da itirazı kabul etmesi halinde fatura reddedilmiş olur.
e-Fatura İptal Süresi Kaç Gündür?
e-Fatura iptal süresi 8 gündür.
e-Fatura İade İşlemi Nedir?
Yasal sürelerde iptal ve itirazı olmayan fatura, alıcısı tarafından kabul edilmiş sayılır. Alıcı e-faturayı yasal süreler içinde reddederse ek bir iptal/itiraz süreci başlatmaya gerek kalmaz. e-Fatura reddi, faturanın tüm içeriğine itiraz anlamına gelir. Reddedilen bir faturanın ise alıcısı tarafından muhasebe kayıtlarına alınmasına gerek olmaz. Reddedilen söz konusu fatura için iade faturası düzenlenmesi gerekmez. Diğer yandan, faturanın içeriğindeki mal/hizmetin hepsine ya da belli bir bölümüne itiraz/geri gönderim talebi olursa, fatura muhasebe kayıtlarına alınmışsa, bu kez iade faturası ile süreç ilerletilmelidir. e-Fatura iade süreci adımları ise şöyledir:
e-Fatura İade Süreci Adımları Kesilen iade faturası e-fatura, türü de “iade” olmalıdır. Üzerinde mutlaka iadeye konu olan faturanın tarih ve fatura numarasının yer alması gerekir. Gelen faturanın senaryosundan bağımsız olarak iade fatura senaryosu belirlenebilir. Örneğin ticari fatura senaryosuna göre gelen bir faturaya temel fatura senaryosuna göre iade faturası düzenlenebilir. İade faturası tek bir faturaya yönelik ya da birden fazla faturaya referans verecek şekilde düzenlenebilir.
e- Fatura Reddi Nedir?
e-Fatura reddi, e-Fatura iptali ile aynı anlama gelir.
e-Fatura Neden Reddedilir?
Faturanın hatalı düzenlenmiş olması ya da fatura içeriğinin muhatabı tarafından kabul edilmemesi nedeniyle belirtilen süre içinde e-fatura reddedilebilir.
e-Fatura Reddedilirse Ne Olur?
e-Fatura reddedilirse, temel e-fatura ya da ticari e-fatura senaryolarına göre ilerlenir.
e-Fatura Ret Süresi Kaç Gündür? Ticari e-Fatura’nın alıcı tarafından reddedilmesi için gerekli süre 8 gündür. 8 gün içinde alıcı herhangi ret işlemi yapmazsa fatura otomatik olarak kabul edilir.
Aktardığımız bilgileri, “Temel e-Faturalarda İade ve İptal”, “Ticari e-Faturalarda İade ve İptal” ve “e-Arşiv Faturalarda İptal” başlıklarında derlediğimiz aşağıdaki tabloda da detaylı inceleyebilirsiniz.