Sovos Gelirlerden Sorumlu Başkanı Alice Katwan, Oksijen Gazetesi röportajında şirketlerin dijital vergi stratejilerini nasıl kurgulaması gerektiği hakkında bilgi verdi. Odağını kendi iş alanında tutmanın önemine değinen Alice Katwan, çok uluslu şirketlerin danışmanlık alması gerektiğine dikkat çekti…
Dijital vergi teknolojileri dünya genelinde önemli bir dönüşüm sürecinde. Şirketler ise bu dönüşümün hızına ayak uydurmakta zorlanabiliyor. Diğer yandan teknolojilerin gücünü yanına alarak, ülkelerin yasal süreçlerine uyumlanmak önemli avantajlar sağlıyor. Sovos Gelirlerden Sorumlu Başkanı Alice Katwan, sorunsuz vergi teknolojileri süreçleri kurgulamak, iş akışını verimli hale getirmek, devletlerin uygulayabileceği cezalardan kaçınmak ve avantaj elde etmek için kritik önemde olan konuları Oksijen Gazetesi için altı maddede özetledi:
“Şirketler bu dönemde dijital vergi stratejilerini nasıl kurgulamalı?”
Şirketler, yasal uyumluluk süreçlerinin takibi ve ilgili geliştirmelerin sistemlere aktarılması için uzman desteği almalı. Vergi sistemlerinin farklı bir uzmanlık gerektirdiğinin bilincinde olarak, bu konuda uzmanlara güvenmeli ve odağını kendi iş alanında tutmalı.
Çok uluslu şirketler, mutlaka bulunduğu tüm ülkelerde yasal gereklilikleri bilen kişilerden/kurumlardan danışmanlık almalı. Vergi sistemleri gerçekten karmaşık yapılar ve yaptırımları da bir o kadar zorlu olabiliyor.
Seçtiğiniz uzman firmanın, kesintisiz ve hatasız çalışan sistemler kullanması çok önemli. Mesela belge kayıplarının sadece yüzde 3 olduğunu iddia eden bir sistem kullanıyor olabilirsiniz ancak günde binlerce e-fatura kesmesi gereken bir şirket için bu yüzde ciddi bir rakamı ifade edecektir.
e-Belgelerinizi hazırladığınız sistemlerin, şirketinizde kullandığınız diğer ERP sistemleri ile uyumlu ve konuşabiliyor olması çok önemli. e-Dönüşüme adım atmadan önce teknoloji altyapınızı iyi kurgulamanız gerekiyor. Bu tarz yapıların kurulması maddi ve manevi olarak kaynak ayırılmasını gerektiriyor. Bu nedenle atılacak adımların önceden iyi planlanması kıymetli. Özellikle birden fazla şirket yapısının olduğu ve birleşme/ayrılık gibi durumlarda bu konunun önemi artıyor.
Bulut sistemlerle çalışan her şirketin veri merkezlerinin güvenliği, yedeklemesi ve acil durumlarda hızla taşınabilmesi konusunda tedbirlerini alması gerekiyor. Felaket kurtarma ve güvenlik hazırlıklarını canlı ortamda düzenli olarak test etmek, gerçek felaket senaryolarına hazır olmak ve olası sorunlar için alternatif çözümleri yedekte tutmak önem kazanıyor. Bu, şirketlerin e-dönüşüm planlarında iş ortaklarını seçerken dikkat etmesi gereken olmazsa olmaz bir konu.
Henüz e-belge mükellefi değilseniz bile bunun kaçınılmaz olduğunu bilerek, süreçlere gönüllü olarak başlayabilirsiniz. e-Belgeleri online bir şekilde hazırlamak, iletmek ve onlara online olarak erişebilmek, işlerinizi önemli ölçüde rahatlatacak.
İthalat/ihracat yapan ya da farklı bir ülkede faaliyet gösterme kararı alan şirketlerin, dünyadaki yasal düzenlemeler konusunda takip etmesi gereken pek çok şey var. Vergi uygulamaları da bunlardan biri. Dijitalleşmeyle birlikte vergi süreçlerinin takibi de sıkılaşıyor. Türkiye’nin birkaç ülke ile başı çektiği verginin dijitalleşmesi yolculuğunda şimdi gözler Avrupa’da. Avrupa Birliği ülkeleri, mevcut KDV sistemini iyileştirmek ve vergi kaybını daha iyi önlemek için teknolojiyi verimli kullanmaya kararlı. Bu kararlılık sadece Avrupa Birliği ülkelerini değil, onlarla iş ilişkileri olan tüm şirketleri ilgilendiriyor. Sovos Gelirlerden Sorumlu Başkanı Alice Katwan, Oksijen Gazetesi’nin bu konudaki sorularını yanıtlayarak, dünyada ve Türkiye’de verginin dijitalleştirilmesi adına atılan adımları ve dikkat edilmesi gerekenleri anlattı.
Alice Katwan, vergi uyumluluğu ve vergi yazılımları konusunda dünya çapında çalışmalar yürüten Sovos’un Gelirlerden Sorumlu Başkanı. Avrupa Birliği ülkelerinin “Dijital Çağda KDV” (VAT in the Digital Age – ViDA) adıyla gündemine aldığı yasa teklifini ve ona bağlı gelişmeleri yakından takip ediyor. Verginin dijitalleşme sürecinin dünya genelinde nabzını tutuyor. 2025’in ilk günlerinde gerçekleşen bir röportajla Alice Katwan, Oksijen Gazetesi’nin vergi dünyasına dair merak edilen sorularını yanıtladı ve hem Türkiye’de verginin dijitalleşmesi sürecinde yaşanan gelişmeleri hem de Avrupa Birliği’nde “ViDA” ile gündeme gelen değişiklikleri aktardı. İşte sorular ve yanıtları…
En temel soruyla başlayalım: Verginin dijitalleşmesi, iş dünyası için ne ifade ediyor?
Dijitalleşme dünya genelinde her ülkenin gündeminde. Bildiğiniz gibi verilerin toplanması, analiz edilmesi, saklanması kolaylaştı. Vergiye konu olan veriye uzaktan erişilebilmesi de mümkün hale geldi. Bu imkanlar hemen herkesi olduğu gibi hükümetleri de harekete geçirdi. Yasal süreçleri dijitalleştirerek hem kullanıcılara kolaylık sunmak hem de kendi işlerini daha hızlı ve daha verimli yapabilmeyi istediler. Günümüzde verginin dijitalleşmesi sadece fatura, defter, irsaliye gibi belgelerin kâğıttan dijitale geçmesinden çok daha büyük bir anlam ifade ediyor. Verginin dijitalleşmesi artık devletlerin “gerçek zamanlı veriye erişme” konusundaki kararlığıyla doğrudan ilgili. Bu nedenle temelde şöyle bir anlamı var: Vergi eskiden iş yapıldıktan çok sonranın konusuydu. Şimdi ise günün konusu. Gerçek zamanlı bir sorumluluk. Yasal belgelerin doğru hazırlanması, hızlı iletilip kabul edilmesi ve hatta yakın gelecek için anlık olarak denetlenmesini ifade ediyor.
“Gerçek zamanlı veriye erişmek” hükümetler için neden önemli?
Dünya genelinde gördüğümüz bir trend bu. Hükümetler, şirketlerin finansal verilerinin sağlamlığına güvenmiyor. Bu nedenle de e-belgelerin başrolde olduğu ekonomik şeffaflık çağını başlatıyorlar. Aslında şirketlerin bakış açısıyla da durum farklı değil. 2024’te yapılan bir anketten biliyoruz ki dünya genelindeki CFO’ların neredeyse %40’ı kurumlarının finansal verilerinin doğruluğuna tam olarak güvenmiyor. Bu nedenle hükümetler, yapılan her işlemin tam resmini görebilecekleri, gerçek zamanlı veriye erişim sağlayan teknolojik altyapılar kuruyor ve buna bağlı vergi yükümlülükleri getiriyorlar. Bu da işletmelerin gerekli hazırlıkları yaparak bu sistemlere uyumlanmasını gerektiriyor. Hükümetler ve vergi makamları, verilerin doğruluğunu sağlamanın bir yöntemi olarak gerçek zamanlı e-belgeleri benimsiyor. e-Fatura ve diğer ebelgeler ile veriler öznellikten ve insan müdahalesinden arındırılmış oluyor. Bu senaryoda, vergi dairesi işlemin her iki ucunu da kontrol edebiliyor ve verileri, doğruluğundan emin olarak gerçek zamanlı olarak temin edebiliyor.
Bugün Türkiye’de, verginin dijital dönüşümünde doygunluk noktasına yaklaştığımızı konuşuyoruz. Türkiye bu konuda dünya genelinde nasıl bir konumda?
Türkiye, verginin dijitalleşmesini ilk başarabilen ülkelerden biri. e-Dönüşüm diye adlandırdığımız verginin dijitalleşmesi yolculuğuna Türkiye’de 2012’de e-Defter zorunluluğu ile başlandı. Şu anda neredeyse tüm şahıs şirketlerinin e-Fatura kullanımının zorunlu olacağı bir yapıya doğru ilerleniyor. Başka bir deyişle en büyük işletmeden en küçüğüne kadar herkesin, belgeleri elektronik ortamda hazırladığı, ilettiği, sakladığı ve buna bağlı olarak dijital sistemler üzerinden vergi raporlaması yaptığı bir sistemden bahsediyoruz. Türkiye’deki hızlı ve sistemli ilerleme pek çok ülkeye de örnek oldu. e-Dönüşüm Avrupa’da ise Türkiye’den yaklaşık 10 yıl sonra hayata geçmeye başladı. Günümüzde bu alanda dünyanın hemen her yerinde çalışmalar yapılmaya başlandı. Bununla birlikte yasal zorunluluklar ülkelere göre farklılık gösterebiliyor. Dünya genelinde 19 bini aşkın vergi yetki alanı var ve bunların her biri farklı ve hızla artan seviyelerde dijital dönüşümden geçiyor. Bu da özellikle çok uluslu işletmeleri zorluyor. Çünkü çok uluslu şirketlerin faaliyet gösterdikleri her bölgede uyumluluk standartlarını karşılamaları gerekir; aksi takdirde orada iş yapma kabiliyetlerini tehlikeye atarlar.
Peki Avrupa dönüşümün neresinde? Avrupa Birliği ülkelerinin gündeminde olan ViDA hakkında bilgi verir misiniz?
“Dijital Çağda KDV” (VAT in the Digital Age – ViDA) Avrupa Birliği ülkelerinin gündeminde önemli bir yer tutuyor. Basitçe ifade etmek gerekirse ViDA, AB ülkelerinin mevcut KDV sistemini iyileştirmek ve dolandırıcılığı daha iyi önlemek için teknolojiyi kullanmalarını sağlayacak bir teklif. Yasalaştığında, şirketlerin bu ülkelerde faaliyet gösterme şeklinde önemli değişiklikler söz konusu olacak. Diğer yandan şirketlere de KDV uyum maliyetlerini azaltmaları için fırsatlar sunacak. Avrupa Komisyonu tarafından yayımlanan KDV Açığına ilişkin 2023 Raporu’na göre, AB Üye Devletleri 2021 yılında Katma Değer Vergisi (KDV) gelirlerinde tahmini 61 milyar Euro kaybetti. Bunun nedeni olarak da vergi kaçakçılığı ve vergi toplama sistemlerindeki yetersizlikler, yanlışlıklar, idari hatalar görülüyor. ViDA temel olarak idari süreçleri basitleştirmeyi, daha verimli hale getirmeyi, tahsilatı hızlandırmayı amaçlıyor.
Dünya genelinde vergi ile ilgili değişiklikler hep aynı formatta mı? Türkiye’den yurt dışına iş yapan şirketleri nasıl farklılıklar bekliyor?
Her ülkenin kendine has farklı uygulamaları söz konusu. Ve bu farklılıklar da her geçen gün değişiyor. Sistemler hiçbir ülkede tam olarak netleşmiş ve değişmez halde değil. Önümüzdeki en az 5-6 yılın daha hızla ayak uydurulması gereken değişimlerle geçeceğini biliyoruz. Şirketlerin kendi uzmanlıkları olmayan böylesi bir alanda hata yapmadan ilerleyebilmesi için, değişiklikleri düzenli takip eden uzman şirketlerden danışmanlık alması önem taşıyor. Örneğin Avrupa Birliği ülkelerinde yapılan değişiklikler iş yapış şeklinizde belirli zorluklar meydana getirebileceği gibi, bazı aşamaları daha kolaylaştırabilecek adımlar da olabilir. Mesela e-ticarette, diğer üye ülkelerdeki tüketicilere satış yapan işletmelerin tüm AB için yalnızca bir kez kayıt yaptırmalarına ve KDV yükümlülüklerini tek bir dilde, tek bir online portal üzerinden yerine getirmelerine olanak tanımak gibi imkanlar hayata geçirilebilir. Olası cezalardan uzak durmak kadar fırsatlardan faydalanmak için de süreci iyi takip etmek önemli.
SAP ve Sovos ortaklığında düzenlenecek webinarda; yasal uyumluluk süreçlerinden SAP Clean Core’un önemine, yeni Sovos BTP çözümünden diğer entegrasyon modellerine firmanız için kritik olan konular hakkında tüm detayları öğrenebilirsiniz.
Her yıl düzenlenen Sovos e-Dönüşüm Zirvesi’nde bu sene de sizlerle buluşmayı heyecanla bekliyoruz.
Komedyen Kaan Sekban’ın keyifli oturumu sonrasında öğle yemeği ile sonlanacak etkinliğimizde,
Sovos uzmanları, sektörel regülasyonlardan SAP e-dönüşüm projelerine; iş ortaklığı modellerinden portal kullanım eğitimlerine merak edilen tüm süreçleri anlatacak,
C-Level Müşteri ve İş Ortağı panelleri ile sektörün önde gelen firmalarının üst düzey yöneticilerinin deneyimlerini paylaşacağı bir program sunulacak.
Ücretsiz olarak gerçekleşecek etkinlikte yerinizi ayırmak için kayıt formunu doldurmayı ve takvimlerinize eklemeyi unutmayın.
Etkinlik Ajandası
8:30 – 9:30 Kayıt & Kahvaltı
9:30 – 9:50 Açılış Konuşması
Elçim Sirek EMEA Bölgesinden Sorumlu Satış Başkan Yardımcısı – Sovos
N11, Korgün Bilgi Yazılım, Ithinka Bilişim Yazılım, Mobix Yazılım Teknolojileri
12:15 – 12:30 Kahve Molası
12:30 – 13:30 Kapanış Oturumu
Kaan Sekban Komedyen
13:30 – 14:30
Öğle Yemeği
Konuşmacılar
Etkinlik Kapanış Oturumu
Kaan Sekban, Komedyen
Moderatör
Nihan Benli, EMEA Kıdemli Pazarlama Müdürü -Sovos
Açılış Konuşması
Elçim Sirek, EMEA Bölgesinden Sorumlu Satış Başkan Yardımcısı – Sovos
Sektörden Haberler: Regülasyon Güncellemeleri
Hüseyin Akça, Ürün Yönetimi Direktörü – Sovos
Bulut Teknolojilerinde Güvenliğin Önemi, Riskler ve Çözüm Yolları
Cemile Akpaça, Yönetişim, Risk ve Uyum Müdürü – Sovos
SAP Türkiye Anlatıyor
Burak Başarslan, Finansal Uygulamalar Çözüm Yöneticisi – SAP
SAP Dünyasında Farklı İhtiyaçların Doğurduğu Farklı Alternatifler
Ayhan Boyacıoğlu, EMEA Bölgesi SAP Entegrasyonlarından Sorumlu Başkan Yardımcısı – Sovos
Demo: Sovos BTP Çözümü
Yasin Özbinar, SAP Ürünlerinin Geliştirilmesinden Sorumlu Kıdemli Müdür – Sovos
S4Hana Proje Geçişleri
Ahmet Öz, Profesyonel Servisler Direktörü – Sovos
S4Hana Proje Geçişleri
Ekin Moral, Profesyonel Servisler Proje Yönetim Ofisi Müdürü – Sovos
C-Level Panel: Başarılı Proje Geçişleri
Zehra Karaoğlan, Profesyonel Servisler Müdürü -Sovos
İş Ortaklığı Çalışma Modelleri
Selim Büyüktazeler, Partner Satış Müdürü – Sovos
Partner Portal Eğitimi & Bulut Portal Demosu
Ali Rıza İnceoğlu, Ürün Yönetimi Direktörü – Sovos
Etkinlik Mekanı
The Peninsula Istanbul
Kaydınızı Tamamlayarak Yerinizi Ayırın
İlginiz için Teşekkür Ederiz.
Etkinlik Kaydımız Kontenjan Dolduğu için Kapanmıştır. Gelecek Etkinliklerde Görüşmek Üzere.
Gelir İdaresi Başkanlığı’nın (GİB) yeni düzenlemeleriyle e-fatura ve e-arşiv fatura sistemine geçiş süreci hızlanıyor. 2025 itibarıyla daha fazla işletme bu kapsama girerken, kâğıt fatura devri sona yaklaşıyor. 2025’te e-fatura ve e-arşiv zorunluluğuna dair tüm detayları bu yazıda okuyabilirsiniz…
2025’te E-Fatura ve E-Arşiv Faturada Ne Tür Değişiklikler Yapıldı?
Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB), 12 Kasım 2024 tarihinde Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nde (Sıra No:509) değişiklik yaparak, e-dönüşüm sürecinde önemli adımlar attı. “Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nde (Sıra No:509) Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Sıra No:573)” adı altında yayımlanan yeni düzenlemeler, e-dekont, e-irsaliye, e-adisyon, e-müstahsil makbuzu ve e-gider pusulası ile birlikte e-arşiv fatura uygulamasında da çeşitli güncellemeler içeriyordu. Yapılan değişiklikler, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın süreçlerin daha titiz ilerlemesi ve e-dönüşümün her alana yayılması konusundaki kararlılığının habercisi niteliğindeydi. Bu değişikliklerle birlikte 2025’te hem mükelleflerin hem de özel entegratörlerin süreçlerini çok daha hassas ilerletmesi gerekiyor. Kullanımı geniş bir mükellef kapsamında yayılan e-faturada ise artık büyük değişiklikler görülmüyor.
Hangi İşletmeler İçin E-Fatura Zorunluluğu Getirildi?
E-fatura zorunluluğunda 2025 yılı için büyük değişimler söz konusu değil. Mevcut tebliğ kapsamında e-fatura zorunluluğu olan işletmeler -başka bir deyişle e-Fatura uygulamasına dâhil olması, e-Fatura uygulamasına kayıtlı diğer kullanıcılara faturalarını e-Fatura olarak düzenlemesi ve bunlardan e-Fatura olarak alması zorunlu olan mükellefler şu şekilde sıralanabilir:
Brüt satış hasılatı (veya satışları ile gayrisafi iş hasılatı); 2018, 2019 veya 2020 hesap dönemleri için 5 Milyon TL, 2021 hesap dönemi için 4 Milyon TL, 2022 veya müteakip hesap dönemleri için 3 Milyon TL ve üzerinde olan şirketler,
6/6/2002 tarihli ve 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli I sayılı listedeki malların imali, ithali, teslimi vb. faaliyetleri nedeniyle Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK)’ndan lisans alan (bayilik lisansı dâhil) mükellefler.
Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (III) sayılı listedeki malları imal, inşa ve/veya ithal edenler.
Başkalarına ait iktisadi ve ticari faaliyetlerin yapılmasına elektronik ticaret ortamını sağlayan gerçek ya da tüzel kişi aracı hizmet sağlayıcıları, internet ortamında gerçek ve tüzel kişilere ait gayrimenkul, motorlu araç vasıtalarının satılmasına veya kiralanmasına ilişkin ilanları yayınlayan internet sitelerinin sahipleri veya işleticileri ile internet ortamında reklamların yayınlanmasına aracılık faaliyetinde 1 535 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Tebliği (RG: 22/01/2022 – 31727) ile değiştirilmeden önceki hali: 1-2018 veya müteakip hesap dönemleri brüt satış hasılatı (veya satışları ile gayrisafi iş hasılatı) 5 Milyon TL ve üzeri olan mükellefler. 15 bulunan internet reklamcılığı hizmet aracıları ile kendilerine veya aracı hizmet sağlayıcılarına ait internet sitelerinde veya diğer her türlü elektronik ortamda mal veya hizmet satışını gerçekleştiren mükelleflerden, 2020 veya 2021 hesap dönemleri için 1 Milyon TL, 2022 veya müteakip hesap dönemleri için 500 Bin TL ve üzeri brüt satış hasılatı (veya satışları ile gayrisafi iş hasılatı) olanlar.
11/3/2010 tarihli ve 5957 sayılı Sebze ve Meyveler ile Yeterli Arz ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun hükümlerine göre komisyoncu veya tüccar olarak sebze ve meyve ticaretiyle iştigal eden mükellefler.
Sosyal Güvenlik Kurumu ile sözleşme imzalayan sağlık hizmeti sunucuları ile medikal malzeme ve ilaç/etken madde temin eden tüm mükellefler (hastane, tıp merkezleri, dal merkezleri, diyaliz merkezleri, Sağlık Bakanlığından ruhsatlı diğer özelleşmiş tedavi merkezleri, tanı, tetkik ve görüntüleme merkezleri, laboratuvarlar, eczaneler, tıbbi cihaz ve malzeme tedarikçileri, optisyenlik müesseseleri, işitme merkezi, kaplıcalar, beşeri tıbbi ürün/ürün sunan ve/veya üreten özel hukuk tüzel kişileri ve bunların tüzel kişiliği olmayan şubeleri, ecza depoları vb.).
Gayrimenkul ve/veya motorlu taşıt, inşa, imal, alım, satım veya kiralama işlemlerini yapanlar ile bu işlemlere aracılık faaliyetinde bulunan mükelleflerden brüt satış hasılatı (veya satışları ile gayrisafi iş hasılatı); 2020 veya 2021 hesap dönemleri için 1 Milyon TL, 2022 veya müteakip hesap dönemleri için 500 Bin TL ve üzeri olan mükellefler.
Kültür ve Turizm Bakanlığı ile belediyelerden yatırım ve/veya işletme belgesi almak suretiyle konaklama hizmeti veren otel işletmeleri.
2/4/2022 tarihli ve 31797 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Şarj Hizmeti Yönetmeliği kapsamında Enerji Piyasası Düzenleme Kurumundan şarj ağı işletmeci lisansı alan mükellefler ile bu mükellefler tarafından sertifika verilen şarj istasyonu işletmecileri.
E-Fatura Uygulamasında Güncel Değişiklikler Nelerdir?
2025’te yapılan güncellemeler, genelde doğrudan e-fatura ile ilgili değil e-defter gibi diğer belgelerle bağlantılı yenilikler ya da uygulamadaki teknik kısımlar hakkında oldu.
E-Fatura Sistemi İçin Gerekli Teknik Altyapı Güncellemeleri
E-fatura sisteminin kullanımında teknik altyapı çok önemseniyor. Önerilen temel gereklilikler şu şekilde sıralanabilir:
E-fatura sistemine entegrasyon sağlamak isteyen işletmelerin, Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) ile uyumlu yazılım ve donanım altyapısına sahip olması,
Genellikle e-fatura entegratörleri tarafından sunulan bu altyapıların hızlı, verimli ve kesintisiz çalışan sistemler olması,
Mükelleflerin ve özel entegratörlerin, yüksek güvenlik standartlarına uyumlu hareket etmesi bekleniyor.
2025’te E-Arşiv Fatura Uygulaması ve Getirdiği Yenilikler Nelerdir?
Tebliğ ile e-arşiv fatura sisteminde yapılan düzenlemeler şöyle oldu:
Daha önce 5 bin TL (ve vergi mükelleflerine düzenlenen faturalar için 6.900 TL) olarak belirlenen e-arşiv fatura düzenleme sınırı 1 Ocak 2025’ten 2026 yılına kadar 3 bin TL’ye düşürüldü.
2026 itibarıyla ise bu sınır tamamen ortadan kaldırıldı. Sınırın ortadan kaldırılması, 2026 itibarıyla tüm mükelleflerin e-arşiv fatura kapsamına gireceği, tutara bakılmaksızın ilgili belgelerin e-arşiv fatura olarak düzenlenmesi gerekeceği anlamına geliyor.
e-Arşiv Fatura Olarak Düzenlenme Zorunluluğu Getirilen Diğer Faturalar başlığındaki bir maddenin 01/01/2026’dan geçerli olmak üzere yürürlükten kaldırdı: “Aynı günde aynı kişilere düzenlenen faturalar topluca birlikte değerlendirilecek olup, faturaların vergi dâhil tutar toplamının belirtilen tutarı aşması halinde, söz konusu faturaların e-Arşiv Fatura olarak düzenlenmesi ve alınması zorunluluğu bulunmaktadır.”
Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler İçin E-Arşiv Fatura Düzenlemeleri
KOBİ’ler için e-arşiv faturaya geçiş artık kaçınılmaz hale geldi. 2025 yılından itibaren:
Yıllık brüt satış hasılatı 3 milyon TL ve üzeri olan firmaların zorunlu olarak e-fatura ve e-arşiv faturaya geçmeleri gerekiyor.
Bu cironun altında kalan, e-fatura ve e-arşiv faturaya geçme zorunluluğu olmayan mükelleflerin vergiler dahil toplam fatura tutarı 3 bin TL’yi aşan işlemleri için e-arşiv fatura düzenlemeleri gerekecek.
Yeni E-Fatura Yükümlülükleri ve İşletmelere Etkileri Nelerdir?
E-fatura ve e-arşiv fatura kullanımlarının tüm şirketleri kapayacak şekilde düzenlenmesi, kağıt fatura devrinin sona ermesi anlamına geliyor. İşletmeler açısından bakıldığında bu durum arşivleme imkanlarının daha sağlıklı olması, belge baskı ve saklama maliyetlerinin azalması, belgelere daha kolay erişilebilmesi, süreçlerin hızlanması anlamına geliyor.
2025 Yılında E-Arşiv Fatura Kullanımında Dikkat Edilmesi Gerekenler
Mükelleflerin sistem entegrasyonlarını zamanında tamamlamaları önemli.
Gelir İdaresi Başkanlığı’nın belirlediği teknik gerekliliklere uygun hareket edilmesi gerekiyor.
2025, geçiş tamamlanmadan önceki son yıl olduğu için, işletmelerin doğru sistemleri seçmesi ve kullanması, yasal süreçlere uyumluluk göstermesi açısından kritik öneme sahip.
İsveç e-fatura
Vergi dijitalleşmesinde öncü ülkelerden biri olan İsveç, 2003 yılında başlayan yolculuğuyla elektronik bilgi alışverişinin ilk uygulayıcıları arasında yer almaktadır.
Ülke, o zamandan beri süreçlerini dijital ortamda dönüştürerek e-fatura kurallarını ve standartlarını Avrupa standardı (EN 16931) doğrultusunda uyumlaştırıyor.
Bu sayfa, önemli gelişmeler, ilgili yönetmelik ve gereklilikler ile diğer önemli bilgileri kapsayan ideal bir genel bakış sunar.
Birçok Avrupa ülkesinde olduğu gibi, İsveç’te de B2B işlemlerinde e-fatura kullanımı zorunlu değildir. Bununla birlikte ülkedeki işletmelerin Peppol birlikte çalışabilirlik ağını ve EN19631 ile uyumlu Peppol BIS 3.0 formatını kullanmaları teşvik edilmektedir.
İş ortaklarıyla e-fatura kullanmayı tercih eden şirketler, aşağıdaki uyumluluk gerekliliklerini göz önünde bulundurmalıdır;
Elektronik fatura alışverişi için alıcının onayı alınmalıdır.
Bütünlüğün ve gerçekliğin sağlanması — kanunla öngörülen her türlü kontrol kabul edilir. Elektronik imzalar ve mühürler, ticari işlemlerin bütünlüğünü ve doğruluğunu sağlamanın en yaygın kabul gören yasal araçlarıdır.
Faturalar, saklama süresi boyunca bütünlüklerini, gerçekliklerini ve kullanılabilirliklerini garanti edecek şekilde saklanmalıdır. Saklama süresi, muhasebe döneminin sona erdiği takvim yılının bitiminden itibaren yedi yıldır.
İsveç'te B2G e-fatura
İsveç’te, 2019 yılından bu yana kamu alımlarında e-fatura uygulaması zorunlu hale gelmiş olup, tedarikçiler ile kamu yüklenicilerinin elektronik fatura alışverişi yapması gerekmektedir. E-faturalama uygulamasını hayata geçiren birçok ülkenin aksine İsveç’te faturaların elektronik olarak iletilmesi için merkezi bir platform mevcut değildir.
İsveç, Peppol’ü kamu sektörü e-faturalaması için tercih edilen çözüm olarak kabul etmektedir. Peppol BIS Billing 3, ülkenin standart e-faturalama formatıdır ve Avrupa standardıyla tamamen uyumludur. Kamu sektörü kuruluşlarının tedarikçilerden e-fatura alabilmeleri için Peppol’a kayıtlı olmaları gerekmektedir.
ESAP 6 ve Svefaktura gibi başka formatlar da kullanılmaktadır, ancak İsveç’in Peppol Kurumu olan Dijital Devlet Ajansı (Digg), Peppol BIS Billing 3.0’ın kullanımını aktif olarak teşvik etmekte ve eski formatları aşamalı olarak kaldırmaktadır.
İsveç'te Peppol kullanımı
İsveç, Peppol’ün çerçeve ve standartlarına uyan Avrupa’daki birçok ülkeden biridir. Ülkenin Peppol otoritesi olan Dijital Devlet Ajansı (Digg), e-fatura, e-tedarik ve sınır ötesi ticaret için standartlaştırılmış altyapının benimsenmesine yardımcı olmak amacıyla çerçeveyi kullanmaya odaklanmıştır.
İsveç’te kullanılan Peppol spesifikasyonlarından bazıları şunlardır:
İşte İsveç’in e-fatura sürecindeki başlıca dönüm noktaları.
11 Kasım 2003 – Kamu kurumlarının elektronik bilgi paylaşımına ilişkin ilk düzenleme
1 Nisan 2019: B2G işlemlerine ilişkin kanun yürürlüğe girerek kamu kurumlarının tedarikçilerinin elektronik fatura göndermesini zorunlu kılmıştır.
1 Aralık 2019: üm kamu sektörü kuruluşlarının Peppol’e kayıtlı olması gerekiyor Şubat 2023: İsveç devlet kurumları, B2B işlemleri için zorunlu e-fatura uygulamasının benimsenmesini araştırmak üzere hükümete resmi bir talepte bulundu.
Sovos ile İsveç'te e-fatura kurulumu
E-fatura İsveç’te 2008’den beri yaygın olsa da, dünya genelinde popülerliği ve benimsenmesi giderek artmaktadır. Daha fazla düzenleme yürürlüğe girdikçe, uyum sağlamak uluslararası kuruluşlar için daha karmaşık hale gelmektedir.
Elektronik faturalandırma dünya genelinde hızla yaygınlaşırken, ülkelerin kendi kural ve tercihleri nedeniyle parçalı bir yapı ortaya çıkmaktadır. Her bölgede uyumluluk sağlamak adına tek bir sağlayıcıyla çalışmak büyük önem taşır.
Uyumluluk süreçlerini Sovos’a emanet ederek zamanınızı geri kazanın ve rahat bir nefes alın.
Kamu sektörü kuruluşları ile tedarikçilerinin elektronik fatura (B2G) alışverişi yapması zorunlu tutulmaktadır. Diğer işlemler için e-faturalama isteğe bağlıdır.
İkincil Saklama Uygulamasının sona ermesinin işletmelere etkileri,
Muvafakatname özelliğiyle iş yükünün nasıl hafifletilebileceği
ve yasal düzenlemelere uyum süreçleri ele alınacaktır.
Soru-Cevap bölümünde tüm sorularınızı uzmanlarımıza iletebilirsiniz.
Ajanda:
2025 Yılı E-Defter Zorunluluğu:
e-Defter Nedir? e-Defter uygulamasına yeni dahil olacak firmalar için sistemin kapsamı, hangi defterleri içerdiği ve sunduğu temel avantajlar üzerine genel bir bakış.
Bilanço esasına göre defter tutan mükellefler için zorunlu geçiş.
İhtiyari bilanço esasına geçen mükellefler için süreç detayları.
İkincil Saklama Uygulamasının Kapanışı:
“E-Defter Saklama Uygulaması”nın sona ermesi.
Yevmiye ve Kebir defterlerinin doğrudan gönderimi ve işletmelere etkileri.
Muvafakatname Özelliği:
Defterlerin yazılım firmaları veya meslek mensupları tarafından imzalanması.
İş yükünün azaltılması ve verimlilik artışı.
Yasal Düzenlemeler ve Uyum Süreçleri:
Değişikliklerin işletmelere etkileri, uygulama aşamaları ve kritik noktalar. Defter Portalında yeni sistem özellikleri ve kullanım detayları.
Soru & Cevap
Kayıt İçin: Webinarı canlı izlemek ve/veya yayın sonrasında yayın kaydı ile sunumun sizlerle paylaşılması için formu doldurmayı unutmayın.
VKN kısaltmasıyla sıklıkla karşımıza çıkan ve e-fatura sürecinde ihtiyaç duyulan en önemli bilgilerden biri olan Vergi Kimlik Numarası ile ilgili merak edilen konulara bu yazıdan ulaşabilirsiniz. VKN’nin tanımı ve öneminin yanı sıra e-fatura keserken VKN’nin rolü, VKN sorgulama gibi konulara da bu yazıda değiniyoruz…
Vergi Kimlik Numarasının hangi alanlarda ne amaçla ve nasıl kullanıldığını, kimler için gerekli olduğunu ve nasıl sorgulanabileceğini birkaç başlıkta şöyle özetleyebiliriz:
Vergi Kimlik Numarası (VKN) Nedir?
Vergi dairesi tarafından gerçek ve tüzel kişilere verilen 10 haneli bir numaradır. Kişi veya kuruma özgüdür. Başkası tarafından kullanılamaz.
VKN’nin Tanımı ve Kapsamı:
VKN; vergi mükellefi olan tüm gerçek ve tüzel kişilerin, vergilerini öderken ve ilgili ticari işlemlerde kullanmak zorunda oldukları numaralardır. Kullanılmasındaki amaç, gerçekleştirilen tüm ticari işlemlerin kayıt altına alınması, incelenmesi, vergilendirilebilmesi ve belirli bir düzende sürdürülebilmesidir.
Vergi numarasının kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişilerce yapılacak işlemlerle ilgili kayıtlarda ve düzenlenecek belgelerde kullanılması mecburiyetini getirmeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.
Türkiye’deki VKN Uygulamaları ve Hukuki Dayanak
Vergi Usul Kanunu’nda; Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı bulunan her gerçek kişi ile tüzel kişinin bir vergi numarası sahibi olması ile ilgili hüküm yer alır. Tüzel kişiler için sadece VKN kullanımı geçerliyken, gerçek kişiler ve şahıs şirketleri VKN yerine T.C. kimlik numarasını da kullanabilir.
Vergi Kimlik Numarası Nasıl Alınır?
Kişi veya kuruma özel vergi kimlik numaraları, iş yerinin bulunduğu bölgedeki vergi dairelerinden fiziksel olarak başvurup alınabileceği gibi, vergi dairesinin web sitesi üzerinde başvurularak da alınabilir. Sitede yer alan formun doldurulması ve istenen evrakların yüklenmesi gerekir.
Gerçek Kişiler İçin VKN Alma: Gerçek kişiler (bireysel mükellefler) için Vergi Kimlik Numarası, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına otomatik olarak atanır. Genellikle T.C. Kimlik Numarası aynı zamanda Vergi Kimlik Numarası olarak kullanılır. Bu nedenle, gerçek kişiler için özel bir başvuru yapmaya gerek yoktur.
Tüzel Kişiler (Şirketler) İçin VKN Alma: Şirket Kuruluşu: Tüzel kişiler, Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde şirket kuruluşu işlemlerini tamamlar.
Vergi Dairesine Başvuru: Şirketin kuruluşu tamamlandıktan sonra, şirketin bağlı olduğu Vergi Dairesine başvuru yapılır. Başvuru sırasında şu belgeler istenir:
– Ticaret sicil gazetesi veya kuruluş sözleşmesi
– Şirket yetkilisinin kimlik bilgileri
– Şirketin adres bilgileri
Vergi Kimlik Numarasının Verilmesi: Vergi dairesi, başvuru belgelerini inceleyerek şirket adına Vergi Kimlik Numarasını oluşturur. Bu süreçte tüzel kişiye vergi levhası da düzenlenir.
Yabancı Gerçek Kişiler İçin VKN Alma: yabancılar da Türkiye’de vergi mükellefi olabilmek için vergi kimlik numarası almalıdır. Bu kişiler, pasaportlarıyla birlikte vergi dairelerine başvurarak vergi kimlik numarası alabilirler.
VKN Almanın Gereklilikleri ve Zorunlulukları Nelerdir?
Vergi Kimlik Numarasının kimler için geçerli olduğu Vergi Usul Kanunu ile belirlenir. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı olan tüm gerçek ve tüzel kişilerin, vergi mükellefiyetini yerine getirmeleri bir zorunluluktur, bu nedenle de VKN almaları gerekir. Ayrıca noter hizmetleri, icra takip işlemleri, motorlu taşıt/gayrimenkul alım satımları, bankacılık hizmetleri, kredi başvuruları, finansal kiralama işlemleri, sigorta işlemleri gibi faaliyetlerde VKN kullanılır. Vergi mükellefiyetini gerektirecek faaliyetleri gerçekleştiren tüm gerçek kişi ve tüzel kişiler vergi numarası almalıdır.
E-Fatura Keserken VKN Kullanımı
E-Fatura ya da e-Arşiv Fatura oluştururken “VKN/TCKN” ile belirtilen alana faturanın kesileceği kişi/kurumun Vergi Kimlik Numarası ya da T.C. Kimlik Numarası yazılmalıdır. Bu alan doldurulunca firma ünvan bilgileri otomatik olarak formda gözükecektir.
Faturada VKN Nerede Yazar?
VKN, form oluşturulurken “Alıcı Bilgileri” bölümünde yer alır. Fatura oluşturulduktan sonra ise üst tarafta her iki şahsın/kurumun bilgilerinin yer aldığı alanda gözükür.
Faturayı düzenleyen satıcının vergi kimlik numarası, satıcının adının ve adres bilgilerinin bulunduğu bölümde, “Vergi Kimlik Numarası” ya da kısaca “VKN” başlığı altında yazar.
Faturayı alan müşterinin (şirket ya da şahıs) vergi kimlik numarası, alıcı bilgileri kısmında yine “Vergi Kimlik Numarası” veya “VKN” başlığı ile belirtilir, aynı şekilde satıcının bilgileri de yer alır.
VKN’nin e-Fatura Süreçlerindeki Önemi Nedir?
Faturalardaki Vergi Kimlik Numaraları işletmenin yasal olarak tanınması için önemlidir. e-Fatura düzenlenirken VKN’nin doğru kullanılması, vergi beyanlarının doğruluğunu ve şeffaflığını artırır.
Faturaların düzenlenmesi ve gönderilmesi sırasında VKN sayesinde mükellefler kolayca tanınır ve işlemler dijital ortamda hızla tamamlanır.
Mükellefler arası fatura ve ödeme ilişkileri VKN üzerinden takip edilir, böylece manuel hatalar minimize edilir.
Vergi Kimlik Numarası Sorgulaması Nasıl Yapılır?
Vergi numarası sorgulama işlemleri Vergi Dairesi web sitesinden, e-devlet üzerinden ya da doğrudan vergi dairesi müdürlüğünden gerçekleştirilebilir. VKN sorgulama işlemi, bir kişinin veya işletmenin vergi durumunu kontrol etmek, vergi numarası sorgulamak, ödenen vergilerin doğruluğunu kontrol etmek, vergi borçlarını öğrenmek ve vergi durumunu anlamak için yapılır. Birlikte iş yürütülecek kişi veya kuruluşun vergi numarasının geçerli olup olmadığını kontrol etmek için de önemlidir.
Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) Web Sitesi Üzerinden Sorgulama
Vergi Dairelerine Başvurarak Sorgulama
Müşteri Hizmetleri ve Çağrı Merkezleri
Bankalar Üzerinden Sorgulama
Suudi Arabistan’da e-fatura uygulamasının ikinci aşaması başladı. Kimler e-faturaya geçmeli ve uyum süreci nasıl işleyecek? Detayları bu yazıda okuyabilirsiniz…
Suudi Arabistan’da e-fatura nedir?
Kağıt faturaların, elektronik ortamda oluşturulması, gönderilmesi ve saklanması fikriyle ortaya çıkan e-faturaların kullanımı dünyanın her yerinde hızla yaygınlaşıyor. Suudi Arabistan’da da son yıllarda bu konuda önemli adımlar atılıyor. Suudi Arabistan’da e-fatura geçiş sürecinin güncel bilgilerine geçmeden önce ilk aşamalarda neler yapıldığını şu şekilde özetleyebiliriz:
Suudi Arabistan’da e-fatura sisteminin tarihi
2020’de Suudi Arabistan Zekat, Vergi ve Gümrük Kurumu (ZATCA), iki aşamadan oluşan e-faturaya geçiş sürecini ilan etmişti. Suudi Arabistan’daki e-fatura uygulamasının birinci aşamasında ülkede ikamet eden ve vergiye tabi olan tüm kişilerin faturalarını elektronik olarak kesmesi ve saklaması isteniyordu ve uygulama 4 Aralık 2021’den bu yana yürürlükteydi. ZATCA’nın 1 Ocak 2023 tarihinden itibaren uygulamaya koyduğu ikinci aşama ise ek gereklilikler getirdi. Ancak bu gereklilikler başlangıçta tüm Suudi Arabistan e-fatura mükellefleri için zorunlu olmadı. Öte yandan ZATCA, süreci hızlı ve planlı ilerletmedeki niyetini de göstererek, e-fatura uygulamasının ikinci aşamasındaki gereklilikleri, ülkede mukim olan tüm vergi mükelleflerini kademeli olarak kapsayacak şekilde planladı.
E-fatura, Suudi Arabistan’da zorunlu mu?
Suudi Arabistan’da e-fatura kullanımı, yabancı şirketler de dahil olmak üzere Suudi Arabistan’da faaliyet gösteren tüm işletmeler için geçerli. Bu nedenle burada faaliyet gösteren tüm şirketlerin ilgili sınırlar içine girip girmediğini takip ederek uyumluluk göstermesi gerekiyor. Uymayan şirketler için de cezai yaptırımlar bulunuyor.
Suudi Arabistan’daki e-fatura uygulamasının ikinci aşaması kimleri kapsıyor?
ZATCA ikinci aşamayı, ilk açıkladığı tarihten biraz daha erteleyerek ve daha küçük bir vergi mükellefi grubuyla başlayarak kademeli şekilde uygulamaya aldı. 24 Haziran 2022’de yaptığı açıklamayla 2021 döneminde yıllık geliri 3 milyar riyalden (yaklaşık 800 milyon ABD doları) fazla olan vergi mükelleflerini, 1 Ocak 2023’ten itibaren uygulama kapsamına aldı. Sonraki eşik ve ilgili gruplar için bilgilendirmeleri de en az altı ay önceden yapacağını bildirdi.
Suudi Arabistan’da e-faturanın ikinci aşamasına uyum nasıl sağlanacak?
Suudi Arabsitan’da e-fatura uygulamasının ikinci aşamasında ise kullanıcıların dikkat etmesi gereken teknik gereksinimler ve uyumluluk şartları açıklandı.
Teknik gereksinimler ve uyumluluk: İkinci aşamada verilen bilgilere göre vergi mükellefleri tüm e-faturalarını ve elektronik dekontlarını (alacak ve borç dekontlarını) XML formatında (UBL 2.0) oluşturmak zorunda. Fatura içeriğiyle ilgili ise farklı gereklilikler bulunuyor. Tüm e-faturalarda ve e-dekontlarda aşağıdakilerin yer alması zorunlu:
Önceki faturanın hash değeri
Benzersiz Evrenler Tanımlayıcı
Bir QR kodu.
Öte yandan vergi faturalarına (işletmeler arası – B2B) ve sadeleştirilmiş faturalara (işletmeler ile tüketiciler arası – B2C) ilişkin e-fatura gereklilikleri arasında farklılıklar var ve bu nedenle farklı türden faturalar için farklı API’ler geliştirildi. Ve açıklamaların yapıldığı dönemde şu bilgiler verildi:
Vergi faturaları Sürekli İşlem Denetimi (CTC) rejimine tabi olacak. Açıklamak gerekirse; sistem onaylama e-faturası olarak kategorilendirilebilecek. XML fatura gerekli içeriklerle birlikte oluşturulduktan sonra, onayın API’si üzerinden tamamlanması için vergi dairesinin portalına (ZATCA platformuna) iletilecek. ZATCA platformu onay kanıtı olarak ZATCA’nın mührünü faturaya vuracak ve bu işlemden sonra fatura hukuki geçerlilik kazanacak. İmzalanan XML tedarikçiye geri gönderilecek ve böylece tedarikçi imzalı XML faturayı ya da XML ile birlikte insanlar tarafından okunabilecek bir versiyonu (gömülü XML içeren PDF A-3) göndereceğini belirleyebilecek. İnsanlar tarafından okunabilecek versiyon PDF A-3 (gömülü XML ile) formatında olmak zorunda.
Sadeleştirilmiş faturalar ise CTC raporlama rejimine tabi olacak. Gerekli içeriklerle birlikte XML fatura oluşturulduktan sonra, tedarikçinin şifreli mührü kullanılarak imzalanacak. Ardından satıcı, faturanın basılı bir nüshasını alıcıya verecek. Vergi mükellefi 24 saat içinde imzalı XML’i, raporlama API’si üzerinden ZATCA platformuna bildirmek zorunda.
Suudi Arabistan e-Fatura Saklama
Vergi mükelleflerinin e-faturaları elektronik formatta saklaması gerekiyor. Faturaların saklanmasına ilişkin belli başlı gereklilikler bulunuyor. Örneğin; ana kural olarak faturaların ülke içinde saklanması zorunlu ve sadece belli koşullarda faturaların yurt dışında depolanmasına izin veriliyor. E-Fatura çözümlerinin, vergi mükelleflerinin e-faturaları indirerek çevrimdışı ortamda depolamasına imkân tanıması gerekiyor.
E-faturaya geçiş yapacak firmalar için gerekli belgeler ve süreçler
Suudi Arabistan e-fatura uygulamasında faturaların içerikleri türlerine göre değişebiliyor. Bunların ZATCA’nın açıkladığı bilgiler doğrudan takip edilerek ya da uzmanlardan danışmanlık alarak şirketlere uyarlanması gerekiyor.
Suudi Arabistan’da e-fatura yazılımı nasıl seçilir?
Suudi Arabistan e-fatura uygulamasına uyum sağlamak, belirtilen özellikleri içeren doğru şekilde faturaları üretmek, iletmek ve saklamak için şirketler kendi yazılımlarını kurabilmekle beraber, Sovos gibi özel entegratörlerin sistemlerini de kullanabilirler. Her iki koşulda da ZATCA’nın Fatura portalıyla entegrasyon gereklidir. Suudi Arabistan e-fatura uygulamalarını düzenli olarak takip eden bir özel entegratörden bilgi almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
e-Fatura kullanımı dünya genelinde başlangıçta bir zorunluluk olarak gözükse de işletmeler için pek çok faydası bulunuyor. Bu faydalar arasında zaman ve maaliyet tasarrufu öne çıkıyor. Daha detaylı açıklamak gerekirse: e-fatura kullanımı sayesinde, tüm faturaları tek bir platformdan ve uzaktan erişimle takip edebilmek, manuel süreçleri ve onlara bağlı maliyetleri ortadan kaldırmak mümkün. Dijital ortamda on yıl boyunca arşivleme imkanı, faturaların güvenle saklanmasını ve çok daha akıcı denetim süreçleri sağlıyor. Bu da denetimde yaşanabilecek riskleri en aza indiriyor. Dijital faturaları hızlı bir şekilde kesip alıcıya göndererek erken ödeme almayı kolaylaştırarak ödeme süreçlerini hızlandırabiliyorsunuz
Harekete Geçin
Tüm dünyada müşterilerine e-dönüşüm uyumluluğu sağlayabilen Sovos ile, dünyanın her yerinde işletmenizi sorunsuz bir şekilde yönetebilirsiniz.
Peppol e-Faturalama Açıklaması: Nedir ve Nasıl Çalışır
Elektronik faturalandırmanın küresel olarak benimsenmesi hızlanıyor. Dünya çapındaki hükümetler, ulusal sistemlerini dijital olarak dönüştürmek ve çoğu zaman KDV açığını kapatmak için e-faturalamayı benimsemeye çalışıyor.
Birçok ülke mali kontrolleri dijitalleştirmek için kendi e-faturalama yetkisini getirmiş olsa da, her ülke tarafından uygulanan gereksinimler ve sistemler çoğu zaman birbiriyle uyumlu olamıyor. Bu, çok uluslu kuruluşların elektronik faturalama yükümlülüklerini yerine getirmelerini karmaşık hale getirir.
Birlikte çalışabilirliği geliştirmek için Asya ve Avrupa’daki ülkeler, e-faturalama ve diğer tedarik belgeleri için birlikte çalışabilirliği basitleştirmek için oluşturulan bir çerçeve olan Peppol’u benimsiyor. Ama tam olarak nedir? Bu blog ihtiyacınız olan tüm bilgilere sahiptir.
Peppol nedir?
Peppol, 2008 yılında Avrupa Birliği’ndeki hükümetlerde kamu alımlarını standartlaştırmak için bir çaba olarak başladı. Sınır ötesi elektronik satın almayı mümkün kılan spesifikasyonlardan ve müşterilere fatura gönderme yönteminden oluşan bir çerçevedir. Peppol, bilgilerin yapılandırılma ve değiştirilme şeklini standartlaştırarak iş süreçlerini entegre eder.
Son yıllarda Peppol, görev alanını APAC’ı da kapsayacak şekilde genişletti. Singapur, Peppol otoritesi kuran ilk Asya ülkesi oldu. Avrupa’da kurulmasının yanı sıra Avustralya, Japonya, Malezya ve Yeni Zelanda’yı da içerir.
Ne anlama geliyor?
Peppol, başlangıçta bir Avrupa girişimi olduğu için Pan-European Public Procurement On-Line kelimesinin kısaltmasıdır.
E-faturaların alınması, Nisan 2020’den bu yana AB ‘deki tüm kamu sektörü kuruluşları için yasa gereği zorun lu kılınmış olsa da, Peppol bu yükümlülüğü uygulamak için birçok ülke tarafından seçilen seçeneklerden biri olması ve Peppol’un adı Avrupa hizmetinden türetilmesine rağmen, standart artık birlik dışında benimseniyor. Örneğin Malezya ve Singapur, son yıllarda Peppol’ü benimseyen Avrupa dışı iki ülkedir.
Peppol nasıl çalışır?
Peppol’un e-faturalar gibi elektronik belgelerin alışverişi için AB çapında bir standart olduğunu açıkça belirtmiş olsak da, bu gerçekte nasıl çalıştığını açıklamıyor.
Avrupa Birliği elektronik faturalar için standartlar belirledi. Bu belgeler gerekli özellikleri karşılamalı ve çoğu durumda ağı üzerinden gönderilmelidir. AB’deki çoğu kamu sektörü kuruluşunun bu tür faturaları alabilmesi ve bölge genelinde B2G işlemlerinin faturalandırılmasında tek tip ve evrensel bir yöntem oluşturması gerekmektedir.
Bazı durumlarda kamu sektörünün bu faturaları almakla yükümlü olmakla birlikte, B2B işlemleri için şirketlere de gönderilebileceğini belirtmek gerekir. Peppol, ister özel bir işletme ister kamu kuruluşu olun, e-faturaların, satın alma siparişlerinin ve diğer ticari belgelerin etkin bir şekilde elektronik olarak alışverişini sağlar.
Peppol faturaları bir Peppol Erişim Noktası aracılığıyla alıcıya gönderilir. Bu, Peppol ağına bağlanır ve onaylanmış bir servis sağlayıcısından gelir ve işletmelerin Erişim Noktası olan diğer kuruluşlarla elektronik olarak belge alışverişinde bulunmasına olanak tanır.
Peppol, Peppol tarafından akredite edilmiş Hizmet Sağlayıcılarından oluşan bir ağ aracılığıyla kuruluşları birbirine bağlar ve kapalı “üç köşe” ağları tarafından oluşturulan elektronik ticaretin önündeki engelleri ortadan kaldırır.
Şu anda yürürlükte olan 17 Peppol Yetkilisi var, hepsi ulusal organlardır – bir tanesi hariç. OpenPeppol, hiçbir otoritenin bulunmadığı yargı bölgelerinde resmi Peppol Otoritesi olarak hizmet verdiği için bir ülkeye bağlı olmayan tek otoritedir..
Neden kullanıyorsun?
Yaygın uygulaması onu birçokları için çekici bir seçenek haline getiriyor. Ülkeler arasında elektronik faturalandırmaya yönelik çeşitli yaklaşımlar göz önüne alındığında, Peppol”un cazibesi, küresel elektronik belge alışverişinin standardizasyonu ve birlikte çalışabilirliğidir.
Bir kuruluşun iş yaptığı her ülke için elektronik belgelerin aktarılması için ortak standartlar koleksiyonuna sahip olmak süreci kolaylaştırır ve böylece hata olasılığını azaltır.
Bilginin yapılandırılma ve değiş tokuş etme şeklini standartlaştırmak, onu daha güvenli hale getirir. Faturaların ve satın alma siparişlerinin yanı sıra Peppol, dünyanın herhangi bir yerinde, herhangi bir kuruluş arasında her türlü iş belgesinin değişimini otomatikleştirme potansiyeline sahiptir.
Hangi ülkeler Peppol kullanıyor?
Peppol’un şu anda 29’u Avrupa’da olmak üzere 37 üye ülkesi var.
Avrupa dışında, Peppol standartlarını uygulayan ülkeler şunları içerir:
Avustralya
Japonca
Malezya
Yeni Zelanda
Singapur
Peppol Köşe Modelleri
Köşe modelleri dijital işlemler için çerçevelerdir. Peppol’un temel çerçevesi 4 köşe modeli olmasına rağmen, birden fazla yaklaşım vardır
E-faturalama için 3 Köşe modeli
Şimdi eski bir model olarak kabul edilen e-faturalama için 3 köşe modeli, gönderenlerin ve alıcıların tek bir servis sağlayıcı aracılığıyla bağlanmasını gerektiriyordu. Alıcılar genellikle hangi servis sağlayıcıyı kullandıklarına karar verirdi, yani tedarikçiler müşterileri arasında birden fazla sistem kullanmak zorunda kaldı.
E-faturalama için 4-Köşe modeli
Önceki yaklaşıma bir yükseltme olan 4 köşe e-faturalama modeli dört varlığı birbirine bağlar. Dört köşe şunlardır:
Gönderen
Gönderenin Erişim Noktası
Alıcının Erişim Noktası
Alıcı
Erişim Noktalarının getirilmesi, belge doğrulama, Müşterinizi Tanı (KYC) prosedürleri ve daha fazlasını kullanarak belgelerin iletişiminin doğru bir şekilde gönderilmesini ve alınmasını sağlayarak işlemleri güvence altına alır.
CTC için 5-Köşe modeli
Singapur’da görüldüğü gibi, Peppol’un 5 köşe modeli de var. Bu yaklaşım, Vergi Dairesi/Hükümet merkezi platformu olan geleneksel modele başka bir köşe katıyor. Bu çerçeve aynı zamanda Peppol CTC olarak da bilinir.
5 köşe modeli, vergi makamlarının faturalara neredeyse gerçek zamanlı erişim almasını sağlayarak vergi bilgilerinin doğru bir şekilde aktarılmasını sağlar.
İlgili hükümetin takdirine bağlı olarak, merkezi platform ya alıcıya gönderilmeden önce belgeleri doğrulayabilir ya da sertifikalı servis sağlayıcıların bunları doğrulamasına izin vererek elektronik faturalar için bir depo görevi görür.
Peppol VIDA pilot projesi
OpenPeppol tarafından kurulan bu pilot proje, ağ ve e-faturalama spesifikasyonlarının AB’nin VIDA teklifinin dijital raporlama gereksinimlerini karşılamak için de kullanılabileceğini göstermektedir.
Proje AB Vergi Daireleri/İdareleri, Hizmet Sağlayıcıları ve son kullanıcılara açıktır.
Sovos bu pilot projeye katılıyor. Hem Malezya’da hem de Singapur’da sağlayıcı olarak hizmet veren saygın bir üyeyiz.
Elektronik faturalandırmanın benimsenmesi ve birçok kural ve düzenlemesi hakkında daha fazla bilgi edinin e- Faturalama Kılavuzumuzda. E-faturalama gerekliliklerine ve diğer vergi hususlarına uymak için Uyumluluk Bulutu çözümümüzü göz önünde bulundurun.
Başarı Hikayesi: Dopigo
Dopigo
Aktif e-ticaret faaliyeti yürüten satıcı ve KOBİ’lerin online satış kanallarını entegre eden Dopigo; sipariş yönetimi, ürün yönetimi, e-fatura entegrasyonu, muhasebe entegrasyonu, lojistik entegrasyonu gibi alanlarda operasyonu kolaylaştıran çözümler sunuyor.
Neden Sovos?
“Bulut tabanlı entegrasyon çözümlerimizle 1000’in üzerinde müşteriye hizmet sunarken, bizi tercih eden kişilerin en önemli iki ihtiyacının farkındayız: süreçleri kolaylaştırmak ve güven duymak. Süreçleri kolaylaştırmak için, 40’ın üzerinde entegrasyon çözümümüzle, e-ticaret satıcıları ve KOBİ’ler için stok güncellemesi, ürün yönetimi, sipariş yönetimi, kargo yönetimi, e-fatura süreçleri gibi ihtiyaç duydukları her alanı tek ekrandan takip edip yönetebilecekleri çözümler sunuyoruz. Sovos gibi alanında uzman iş ortakları ile yasal zorunlulukları hızlı şekilde uygulamaya geçirerek ve gerekli yönlendirmeleri yaparak güven sağlıyoruz. Sovos ile iş ortaklığımızda altı yılı geride bıraktık. Günlük 20 bin fatura kesen müşterilerimiz için bile sorunsuz şekilde süreçlerimizi yürütüyoruz. Her geçen yıl üzerine biraz daha katarak iş birliğimizi sürdürüyoruz.”
Biliyor muydunuz? SAPInsider’ın finans ve vergi sektöründen 138 kişiyle gerçekleştirdiği bir ankete göre, katılımcıların %64’ü vergi teknolojisi yeniliklerini hayata geçirerek verimliliklerini artırmayı planlıyor.
Vergi teknolojisindeki yenilikler, birbirine bağlı birçok faktör nedeniyle SAP müşterileri için en öncelikli konulardan biri haline geldi. Küresel ölçekte uyum gerekliliklerinin giderek karmaşıklaşması, verginin ERP dönüşüm süreçlerinde daha da kritik bir rol üstlenmesine yol açtı.
Bu rehberde, SAP dönüşümü sürecinden geçen müşterilerimizden aldığımız en sık soruları yanıtlayacağız. ERP ve vergi motoru uygulamalarınızı en verimli şekilde nasıl yöneteceğinizi öğrenmek için e-kitabı indirin.
Birçok kişi e-belgelerin uzun bir süre Türkiye’nin yanı sıra sadece Latin ve Güney Amerika’da uygulanacağını düşünse de bu tür düzenleyici standartlar hızla tüm dünyaya yayılıyor. Uluslararası alanda faaliyet gösteren şirketlerin fark etmeye başladığı gibi, Türkiye’de 10 yılı aşkın süredir yaşanan “verginin dijital dönüşümü”nün benzerleri, bir süre sonra dünyanın neresinde iş yaparsanız yapın, uyumlanmanız gereken süreçler olarak karşınızda duracak…
Dünya genelinde hükümetler, vergi idareleri ile işletmeler arasındaki açığı kapatmak için dijital araçlardan yararlanmaya yönelik hızlı adımlar atıyor. Sadece yerel çalışmalar yapan şirketler için Türkiye’deki vergi sistemine uyumlanmak yeterli olsa da yurt dışı bağlantısı olan şirketler için durum farklı.
Her ülkenin standartları, uygulamaları ciddi farklılıklar gösteriyor. Amaç aynı olsa da birbirinden çok farklı dijital vergi sistemleri inşa ediliyor. Şirketlerin bunlara uyumlanabilmesi için ya Sovos gibi doğrudan dünyanın her yerinde hizmet sunabilen servis sağlayıcılarla çalışmaları ya da kendi içlerinde çok sağlam temeller inşa etmeleri gerekiyor.
KPMG’den Kathya Capote Peimbert’in belirttiği gibi: “Yasal uyumluluklar bir evi inşa etmek gibidir. Her şey güçlü bir temel ile başlar. Mevzuat uyum temeliniz doğru bir şekilde oluşturulduktan sonra, başarılı bir şekilde üzerine inşa etmeye ve genişletmeye devam edebilirsiniz. Eğer işletmeler gerekli altyapıya sahip değilse, yeni yönetmelikler ve talimatlar ortaya çıktıkça, bunlara karşı hazırlanma ve süreçleri yönetme konularında sorun yaşamaya başlarlar.”
Bilgi Teknolojileri Ekipleri Sahnede
Eskiden vergi, işten “çok sonra”nın konusuydu. Bugün ise “günün konusu.” Ertelenebilen, daha sonra düzenlenebilen değil, gerçek zamanlı bir sorumluluktan bahsediyoruz. Dijital yürütülmesi gereken bir sorumluluk. Dolayısıyla bu artık sadece finans/muhasebe ekiplerinin görev alanında olmaktan çıkıyor. İster istemez Bilgi Teknolojileri (BT) ekipleri sürece dahil oluyor.
BT ekipleri de farkında: Hataların fark edilmediği, yavaş işleyen, diğer teknolojilerle konuşamayan sistemlerle bu çevikliğe uyum sağlamak mümkün değil. Ve şunu kabul edelim: vergi teknolojileri çok karmaşık yapılar.
Bununla birlikte sürecin, ilgili tüm ekiplerin iş birliğinde yürütülmesi gerekiyor. Finansal süreçleri takip edip gereklilikleri yerine getiren bir ekip, bununla ilgili teknolojiyi sunan ve güncel tutan bir ekip ve yasal düzenlemeleri, yapılan değişiklikleri takip eden, anlayan ve uyarlayan bir ekip… İşletmelerin, gereklilikler hakkında bilgi sahibi olmak için iyi bir yöntemleri yoksa, onlar için her şey sürpriz oluyor ve her seferinde kendilerini sıfırdan başlıyormuş gibi hissediyorlar. Paniğe kapılıyorlar. Çünkü bazı düzenlemeler hükümetler tarafından 2-3 gün gibi kısa sürelerde bile talep edilebiliyor. Diğer yandan Christiaan Van Der Valk tarafından aktarılan bilgilere göre yükümlülük tarihleri çok ileride olsa da hissiyat farklı değil.
Asla Yeterli Zaman Yok
Christiaan Van Der Valk diyor ki: “İşletmelerle konuştuğunuzda, en yaygın çıkarım, yeni bir talimata hazırlanmak için ne kadar zamanları olursa olsun, diğer şirket öncelikleri nedeniyle bunun her zaman çok az olduğudur. Bunun iyi bir örneği, iş camiası ve hükümetin bir talimat oluşturmak için iki yıldan uzun bir süredir çalıştığı ve birçok işletmenin hazırlık konusunda yine de geç kalacağını duyduğum Fransa’da görülüyor. Bu durum kuruluşların yapılandırılmış bir plana sahip olmamasından kaynaklanıyor.”
Çok Uluslu Şirketler İçin Zaman Daralıyor
Avrupa Birliği genelinde, raporlamaya yönelik yeni talimatlar ve kılavuz ilkelere ilişkin daha büyük bir küresel eğilimin parçası olan yeni gelişmeler yaşanıyor. “Dijital Çağda KDV” (ViDA – VAT in the Digital Age) adlı çok büyük bir girişim ortaya atıldı. Avrupa Birliği Komisyonu tarafından geliştirilen bu program ile AB ülkelerinin mevcut KDV sistemini iyileştirmek ve dolandırıcılığı daha iyi önlemek için teknolojiyi kullanmak hedefleniyor. Bu teklifin yasalaşması, şirketlerin bu ülkelerde faaliyet gösterme şeklinde önemli değişikliklerin meydana geleceği anlamına gelecek. Tabii AB ülkelerini de e-dönüşüm sürecinde daha hızlı yol almaya yönlendiren bir adım bu.
Bu sistemin e-ticarettte, diğer üye ülkelerdeki tüketicilere satış yapan işletmelerin tüm AB için yalnızca bir kez kayıt yaptırmalarına ve KDV yükümlülüklerini tek bir dilde tek bir online portal üzerinden yerine getirmelerine olanak tanımak gibi imkanları da olacak.
Uzmanlar, önümüzdeki iki ila dört yıl içinde dünya genelinde 50’den fazla yetki alanında yeni talimatlar uygulanmaya koyulacağını söylüyor. Faaliyet göstermek için gereken farklı uyum yükümlülüklerinin sayısı arttığından ve bunları karşılamak için gereken zaman çizelgesi daha sıkışık hale geldiğinden bu durum çok uluslu şirketler için daha da önemli hale geliyor. e-Faturalama ve ViDA raporlamasını da içeren kapsamlı uyum stratejileri oluşturmak için çok uluslu şirketlerin önemli yatırımlar yapması gerekecek. Ve bu yatırımları geç kalıp, panik yaşamadan hayata geçirmesi, şirketlerin bu konudaki geleceğini belirleyecek.
Yönetim ekibine bu işin ciddiyetini anlatmak ve gerekli stratejileri kurmak için BT ekiplerine büyük rol düşüyor…
Singapur'da e-Faturalama
Singapur’da elektronik faturalama henüz herhangi bir düzeyde zorunlu olmasa da, ülkenin vergi idaresi sürekli işlem kontrolü (CTC) raporlama modelini uygulama üzerinde çalışıyor.
Singapur’un dijitalleşmeye yönelik çabası, 2018’de e-faturalama standart çerçevesinin yürürlüğe girmesiyle kanıtlandı. PEPPOL’u Avrupa dışında benimseyen ilk ülke Singapur oldu. E-fatura için PEPPOL İş Birlikte Çalışabilirlik Spesifikasyonları (BIS) ve PEPPOL eTeslimat Ağı 2019’dan beri yayında.
Singapur İç Gelir İdaresi (IRAS), faturalama veri iletimi için PEPPOL ağına dayalı ulusal e-faturalama çerçevesi olan InvoiceNow’ın aşamalı olarak benimsendiğini duyurdu. GST tescilli işletmeler için Mayıs 2025’te gönüllü olarak başlayacak. Yönerge sadece B2B işlemlerini kapsayacak; devletin önümüzdeki yıllarda B2G’yi zorunlu hale getirmesi bekleniyor.
Bu sayfayı yer işaretlerine ekleyin ve yaklaşan yükümlülüklerden haberdar olmak için sık sık ziyaret edin.
Format Şu anda hem Singapore BIS Billing 3.0’a (PEPPOL) hem de Singapore (SG) PEPPOL PINT’e izin verilmektedir; 2025’ten itibaren yalnızca PEPPOL PINT kullanılacaktır.
e-İmza Gereksinimi Bütünlük ve özgünlüğün sağlanması gereklidir, e-imza buna yönelik bir güvence yöntemidir.
Arşivleme Gerekliliği Beş yıl
Singapur B2G e-fatura
Ağ InvoiceNow.
Format Şu anda hem Singapore BIS Billing 3.0’a (PEPPOL) hem de Singapore (SG) PEPPOL PINT’e izin verilmektedir; 2025’ten itibaren yalnızca PEPPOL PINT kullanılacaktır.
e-İmza Gereksinimi Bütünlük ve özgünlüğün sağlanması gereklidir, e-imza buna yönelik bir güvence yöntemidir.
Arşivleme Gerekliliği Beş yıl.
Singapur'da e-faturalama: Gereklilikler ve düzenlemeler
Şu anda Singapur’da e-fatura kullanımına ilişkin bir zorunluluk bulunmamaktadır. Bununla birlikte, vergi mükellefleri e-fatura göndermek ve almak için PEPPOL ağına bağlanabilir. Singapur’un IMDA’sı bir PEPPOL Kurumudur ve bu nedenle, faturaları InvoiceNow ağı üzerinden elektronik olarak göndermeyi seçenlerin format gereksinimlerini karşılaması gerekir:
Singapore BIS Billing 3.0 (PEPPOL) veya Singapore (SG) PEPPOL PINT, ancak ikincisi 2025’ten itibaren geçerli tek format olacaktır.
Singapur'da e-raporlama: Gereklilikler ve düzenlemeler
Singapur, ülkenin InvoiceNow PEPPOL çerçevesini kullanarak bir CTC raporlama zorunluluğunu uygulamaya koyuyor. Bu yönergenin uygulanması, PEPPOL 4 köşe modelinden uzaklaşmayı, bunun yerine vergi mükelleflerinin fatura verilerini ülkenin vergi kurumu olan IRAS’a ilettiği bir PEPPOL 5 köşe modelini benimsemeyi görüyor.
Hem satış hem de alımlardan elde edilen fatura verilerinin vergi idaresine bildirilmesi gerekmektedir. "PEPPOL e-faturalar" için raporlama gereklilikleri gerçek zamanlıdır. InvoiceNow dışında düzenlenen faturalar ("çözümden çıkarılan faturalar") için raporlama, iade son tarihinden geç olmamak üzere haftalık olarak gönderilmesi önerilen belirli bir son tarihe kadardır.
Akredite Erişim Noktaları (AP), C5 API kullanarak IRAS’a fatura verilerini göndermesine izin verilen tek taraflardır (Sovos, Singapur’da akredite bir AP’dir).
Bu e-raporlama yükümlülüğünün uygulanması, aşağıdaki uygulama zaman çizelgesinde yer almaktadır.
Singapur'un E-fatura ve E-raporlama Uygulama zaman çizelgesi
Singapur’da dijitalleşmenin önünde, uygulamaya giden aşamalı bir yolculuk var. İşte önemli tarihler:
Mayıs 2018: Singapur’un IMDA’sı Avrupa dışındaki ilk PEPPOL Kurumu oldu
Ocak 2019: Ülkenin daha sonra InvoiceNow olarak adlandırılan e-faturalama ağı başlatıldı
Mart 2020: Singapur, işletmeleri ağa katılmaya teşvik etmek için Kayıt Hibesini başlattı
1 Mayıs 2025: B2B e-raporlama, GST’ye kayıtlı işletmeler tarafından gönüllü olarak erken benimsenmesi için uygulanacak
1 Kasım 2025: B2B e-raporlama, GST’ye gönüllü olarak kaydolan yeni kurulmuş şirketler için uygulanacak
Singapur'da PEPPOL
Singapur’un Infocomm Medya Geliştirme Otoritesi (IMDA) Mayıs 2018’de Avrupa dışındaki ilk PEPPOL Kurumu oldu. Daha sonra, ilk 11 Erişim Noktası sağlayıcısı ile e-faturalama ağını başlattı.
PEPPOL çerçevesinde kurulan ağ, işletmelerin elektronik ortamda belge alışverişi yapmasına yardımcı oluyor. PEPPOL Kurumu olarak IMDA şunları yapabilir:
Singapur’daki PEPPOL Erişim Noktası sağlayıcılarını onaylama ve sertifikalandırma
Singapur’da PEPPOL’a hazır çözüm sağlayıcılarını akredite etme
İşletmelerin PEPPOL çerçevesine uyumunu yönetme
PEPPOL çerçevesi altında ülkeye özgü kuralları ve teknik standartları belirtme (yani SG PEPPOL BIS ve SG PEPPOL PINT formatı)
Sovos’un kapsamlı e-Faturalama Kılavuzu‘ndan PEPPOL hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz
E-faturalama uzmanlarımızdan biriyle görüşmek için aşağıdaki formu doldurun
Singapur, işletmeleri InvoiceNow sistemi aracılığıyla elektronik olarak fatura düzenlemeye ve almaya teşvik ederken, henüz işletmeler arasında e-faturalamayı zorunlu kılmadı. InvoiceNow kullanılarak zorunlu e-raporlama, GST’ye gönüllü olarak kaydolan yeni kurulan şirketler için 1 Kasım 2025’ten itibaren başlayacak.
InvoiceNow, Infocomm Medya Geliştirme Otoritesi (IMDA) tarafından KOBİ’lerin ve büyük işletmelerin faturalamayı kolaylaştırmasına yardımcı olan ülke çapında bir e-faturalama girişimidir. Amaç, ülke çapında ve dünya çapında işlem yapmak için daha hızlı ve daha sürdürülebilir bir yol sağlamaktır.
PEPPOL, AB genelinde ve ötesinde kamu sektörü müşterilerine elektronik fatura göndermek için (başka bir deyişle B2G işlemleri için) bir standarttır. Singapur, Avrupa dışındaki ilk Peppol onaylı otoriteydi.
Singapur’un InvoiceNow e-faturalama çerçevesi PEPPOL ağına dayanmaktadır.
Ürün kalitesinde liderliği hedefleyen, her iş sürecinde sürekli kalite peşinde olmanın başarının anahtarı olduğuna inanan Çimentaş Grup, dünya çapında 80’den fazla ülkede yenilikçi yapı çözümleri sunan çok uluslu bir şirket olan Cementir Holding’in en önemli iştiraki konumunda. Beyaz ve gri çimento olmak üzere 13 milyon tonun üzerinde üretim kapasitesiyle, 18 ülkede faaliyet gösteren holding, her yıl yaklaşık 10 milyon ton agrega ve 5 milyon metreküp hazır beton satışıyla hem altyapı inşaatı ve bakımında hem de konut ve ticari inşaatlarda referans noktasını temsil ediyor.
Neden Sovos?
“Çimento, hazır beton ve atık sektöründe hem global bir grubun parçası olarak hem de ürünlerin doğası gereği pek çok konuda yerel hareket etmek zorunda olan bir iş yapış şeklimiz var. e-Fatura, e-İrsaliye gibi e-Belgelerin gündeme gelmesiyle Sovos ile tanıştık ve henüz o dönemde bile fiziksel ‘server’a ihtiyaç duymayan esnek yaklaşımları dikkatimizi çekti. Birlikte e-İrsaliyede Türkiye’de ilk hazır beton uygulamasını yaparak ilgili otoritelerin de dikkatini çektik ve e-Dönüşümde sektörün referans noktası haline geldik. Hazır beton yolda müşterinin, ürünün kodunun, teslimat adresinin değişebildiği, hassas ve çok değişken süreçlere sahip bir ürün. Müşterilerimizin teknoloji kullanım yoğunluğu oldukça düşük. Bu nedenle e-Belge süreçleri de oldukça zorlu. Bu kadar değişken bir yapıda e-belge süreçlerini hızlı ve aksama olmadan ilerletebilmek bizim için çok kıymetli.Sovos’un çözümlerini uçtan uca kullanıyoruz. Hem SAP hem bulut hem de özel entegrasyon konusunda tek bir servis sağlayıcı ile çalışmak riskli de olabileceği için bu seçim sürecini titizlikle yürüttük. Ürün ve çözümün kenetlenmiş olduğu yapısı, etkin bir Ar-Ge’ye sahip olması, ulusal ve uluslararası kullanım yaygınlığı, küresel deneyiminin yanı sıra yerel çalışma kültürüne de adapte olabilmesi Sovos’u bu alanda eşsiz kılıyor. Ve tüm bunların ötesinde Sovos’u seçtiğinizde bir ekosistem seçiyorsunuz. Tüm ihtiyaçlarınıza çözüm sunan, birlikte çok iyi işleyen bir ekosistem…”
Geçtiğimiz aylarda perakende dünyasının önde gelen temsilcileri ile bir araya gelerek sektörün ihtiyaçlarını ve çözümleri birlikte değerlendirdik. Bildiğimiz yazar kasa/ÖKC fişlerini geride bırakmaya yönelik çalışmalar, bu toplantının ana gündemiydi. Öne çıkan başlıkları sizin için bu yazıda derledik.
Verginin dijital dönüşümü her geçen gün yeni e-belgeler ve uygulamalarla gelişimini sürdürürken, sektörlerin kendi dinamiklerine göre ihtiyaçları da değişiyor. Hatta faaliyet gösterdikleri alana göre sektörlerin kendi içlerinde bile farklı uygulamaları söz konusu olabiliyor. Perakende sektörü bunun en belirgin örneklerinden biri.
ÖKC Fişleri İçin De Dönüşüm Zamanı
Perakende sektörünün temsilcileri ile bir araya gelerek e-dönüşümalanındaki mevcut ihtiyaçlarını, çözüm önerilerimizi ve bu alanda sektörü bekleyen yenilikleri konuştuk. Perakendecilerin ihtiyaçlarına da çözüm olacak, sektörü bekleyen en önemli yenilik: yakında milyarlarca fişin fiziksel olarak ortadan kalkması olacak. Yazar kasa ya da yeni nesil ödeme kaydedici cihazlarda (ÖKC) üretilen kâğıt fişlerin yerini elektronik ortamda düzenlenecek ve SMS ya da e-postayoluyla elektronik ortamda iletilecek e-belgeler (e-arşiv fatura) alacak.
Yeni Yöntem Maliyetleri Azaltacak
Bu değişiklikle birlikte online satışve mağazalar arasındaki teslimat,değişim, iade süreçlerinde verimlilik sağlanması bekleniyor. Ayrıca perakende sektörünün mağazalarda kullandığı ÖKC’lerin (Ödeme Kaydedici Cihaz) oluşturduğu cihaz maliyeti, cihaz bakım ve güncel tutma masraflarınınöncelikle ciddi oranda azalması, ardından geçiş sürecinin tamamlanmasıyla da tamamen ortadan kalkması hedefleniyor.
Hibrit Geçiş Mümkün
Fişlerin dijital dönüşümü perakendecilere pek çok avantaj sağlasa da geçiş dönemleri herkes için endişe verici olabilir. Özellikle her gün yoğun satın alma, değişim, iade işlemlerinin gerçekleştiği; işlem ve müşteri sayısının fazla olduğu; gerçek zamanlı iş yapma zorunluluğuolan perakende dünyasında günlük akışın aksama riski ve her mağazanın, şubenin yeniliklere uyum sağlama hızının farklı olması ihtimali endişeyi artırabilir. Sovos Türkiye olarak uzun zamandır hazırlığını sürdürdüğümüz teknolojik alt yapı ve iyi planlanmış geçiş projeleri ile “hibrit geçiş”in nasıl mümkün olduğunu ve günlük akışı etkilemeden sürecin nasıl gerçekleştirilebileceğini aktararak bu endişeleri ortadan kaldırıyorve sektörün dijital dönüşümün avantajlarınaodaklanmasını sağlıyoruz.
Sürece hibrit geçişin bir parçası olarak mağazalarda bir miktar ÖKC ile işlem yapılmaya devam ederken, eş zamanlı olarak fiş yerine e-arşiv fatura kullanımını başlatmak mümkün olabilir.
e-Defter Kayıtları Kolaylaşıyor
Fişlerin yerine e-belgelerin kullanılmasıyla e-defter üretimi ve özetlemesinde de kolaylıklar sağlanıyor. Örneğin ÖKC kullanılırken cihaz başına ayrı ayrı günlük Z Raporları e-Deftere kaydedilirken, e-Arşiv Faturaya geçişle birlikte alınacak izinle, şirket bazında/şirket alt birimleri bazında günlük e-Arşiv raporları almak ve e-Deftere topluca ve tek kayıt olarak kaydetmek gibi kullanışlı yöntemler tercih edilebiliyor.
Fişlerin dijitalleşmesine kadar uzanan e-dönüşüm yolculuğu; tasarrufu, verimliliği, izlenilebilirliği artırıyor ve bununla birlikte şirketlerin risklerden uzaklaşmasını sağlıyor, denetim cezalarının oluşması ihtimalini azaltıyor. Azalan bir diğer önemli şey de karbon ayak izi oluyor. Kâğıt tasarrufu anlamında da büyük bir devrim olan bu dönüşümü perakendecilerle birlikte en hızlı şekilde gerçekleştirmek için bilgilendirme ve uygulama çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Konu hakkında linke tıklayarak bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Başarı Hikayesi: Yıldız Holding e-Dönüşüm Süreçleri
Yıldız Holding Türkiye
İstanbul’da, 1944 yılında bisküvi üretimiyle hikayesi başlayan Yıldız Holding; bugün 21’i yurt dışında olmak üzere 46 fabrikada bisküviden çikolataya, dondurulmuş gıdadan ambalaja kadar geniş bir yelpazede üretim yapıyor. Kökleri Türkiye’den beslenen, dalları ise dünyanın farklı coğrafyalarına uzanan bu global yapı, 300’den fazla markayla 5 kıtada 4 milyar insana gıda-atıştırmalık ürünleri ulaştırıyor.
Neden Sovos?
“Uzun dönemdir birlikte çalıştığımız Sovos ile 2021 yılı itibarıyla önemli bir dönüşüm yolculuğu başlattık. Hem gıda hem perakende tarafında Türkiye’deki 50’yi aşkın kuruluşumuzun e-defter, e-fatura, e-irsaliye, e-arşiv fatura ve e-müstahsil makbuzu çözümlerini birleştirdik. Farklı sektörlerden, farklı ERP’lerden, SAP ve SAP olmayan platformları içeren bu çoklu yapıyı tekilleştirmeyi ve Sovos platformu üzerinde çalıştırmayı yaklaşık 12 aylık bir projeyle başardık. Sürecin başarıya ulaşması için ayrıntılı planlama, güçlü proje yönetimi ve yakından takip gerekiyordu. Şok Market, Ülker gibi yoğun işlemli markalarımızın da olduğu yüksek performanslı yapı için; tasarımdan proje ekibini oluşturmaya, uygulamadan test ortamlarına, gerçek zamanlı takipten raporlamaya kadar her aşamada, Sovos gibi hem globalde hem yerelde lider bir partnerle çalışmanın güvenini hissettik. Yeni yatırımlar, projeler nedeniyle yatayda ve dikeyde büyüme ihtiyacı olduğunda, Sovos’un her katmanda esnek bir çözüm üretebilmesi de bizim için çok kıymetli. Tüm süreçte yanımızda olduklarını gördüğümüz Sovos Ailemize teşekkürler.”
Güncelleme: 23 Şubat 2024, Carolina Silva tarafından
Malezya’nın CTC e-Fatura Raporlama Yetkilisindeki Değişiklikler Açıklandı
9 Şubat 2024’te Malezya İç Gelir Kurulu (IRBM), yaklaşmakta olan sürekli işlem kontrolleri (CTC) reformu hakkında uzun zamandır beklenen güncellemeler yayınladı. Daha spesifik olarak, IRBM, Ağustos 2024’ten itibaren CTC yetkisinde önemli değişiklikler içeren e-fatur alama ve e-faturalandırmaya özel yönergelerin yeni sürümleriyle birlikte Yazılım Geliştirme Kitini (SDK) yayınladı.
CTC e-fatura raporlama yetkisindeki güncellemeler
E-faturalama belgelerinin yeni versiyonları, IRBM platformu MyInvois aracılığıyla zorunlu e-faturalama ve gümrükleme tabi sektör ve işlemlerin kapsamını tanımlamaktadır.
Kapsamındaki sektörler şunlardır:
Otomotiv
Havacılık
Lüks ürünler ve mücevherler
İnşaat
Lisanslı bahis ve oyun
Acentelere, bayilere ve distribütörlere yapılan ödemeler
Bireysel alıcılarla yapılan işlemler (B2C) e-faturalama yetkisi kapsamının dışındadır. Kapsam dahilinde olmayan işlemler için her türlü e-fatura alıcının talebine tabidir.
Konsolide e-fatura gereksinimi
Alıcının e-fatura talep etmediği durumlarda, tedarikçiler bugün olduğu gibi fatura veya makbuz düzenlemeye devam edebilirler. Başlangıçta, bu istisna yalnızca B2C işlemleri için öngörüldü, ancak şimdi zorunlu e-fatura kapsamına dahil olanların yanı sıra tüm işlemleri kapsayacak şekilde genişletildi.
Bununla birlikte, tedarikçiler bir fatura veri raporlama yükümlülüğüne tabi olacak ve dönem boyunca düzenlenen tüm faturaları ve makbuzları toplayan aylık konsolide bir e-fatura (ay sonundan itibaren 7 gün içinde) düzenlemeleri gerekecektir.
Sınır ötesi işlemler
IRBM tarafından açıklığa kavuşturulan bir başka senaryo, sınır ötesi işlemlerin Malezya CTC e-fatura raporlama yetkisi kapsamında ele alınmasıdır..
Yabancı taraflar Malezya”nın e-faturalama sistemini uygulamakla yükümlü değildir, ancak Malezyalı alıcılar masrafı belgelemek için kendi faturalandırılmış bir e-fatura düzenlemelidir.. Bu, aynı yapılandırılmış XML veya JSON formatında olmalı ve sınır ötesi işlemler için bir raporlama yükümlülüğüne benzer şekilde myInvois platformuna gönderilmelidir.
Reddedilmeler ve iptaller
Malezya CTC sistemi, alıcıların e-faturalama akışlarında gelen faturaları reddetmelerine ve tedarikçilerin iptal yapmasına izin verecek. Bu talepler 72 saatlik bir süre sınırına tabidir, bundan sonra fatura düzenlenmiş sayılır ve herhangi bir düzeltme veya değişikliğin kredi, borç veya geri ödeme notları aracılığıyla yapılması gerekecektir.
IRBM’ye göre, bu işlevler yalnızca tarafların rahatlığı için eklenmiştir. Tedarikçi tercih ederse, düzeltmeler yine de kredi, borç veya geri ödeme faturaları yoluyla yapılabilir.
Ek olarak, yeni belgeler ayrıca CTC e-fatura raporlama yetkisi kapsamında kendi kendini faturalamanın nasıl ele alınması gerektiğini ve geri ödemeler, istihdama yardımları, kar dağıtımları, yabancı gelir ve e-ticaret işlemleri gibi belirli işlemlerin nasıl ele alınması gerektiğini açıklığa kavuşturdu ve açıkladı.
Güncelleme: 29 Kasım 2023, Carolina Silva tarafından
Malezya”da E-Faturalama için Önerilen Zaman Çizelgesi Değişiklikleri
Şu anda meclis onayını bekleyen Malezya 2024 Bütçe yasası, ülkede zorunlu e-faturalandırmanın uygulama zaman çizelgesinde değişiklikler getiriyor.
Yeni bütçe yasasına göre, yıllık gelir cirosu 100 milyon RM’den fazla olan vergi mükellefleri için elektronik faturalandırmanın uygulanması ertelenecek ve başlayacak (yaklaşık. 20 milyon euro) 1 Ağustos 2024’te – planlanan orijinal Haziran 2024 tarihi yerine.
Ağustos 2024: Yıllık ciro veya geliri RM100 milyon RM’den fazla olan vergi mükellefleri
Ocak 2025: Yıllık ciro veya geliri RM25 milyon ile 100 milyon RM arasında olan vergi mükellefleri
Temmuz 2025: Tüm vergi mükellefleri
Bu teklif, vergi mükelleflerine yeni e-faturalama yetkisine hazırlanmaları için daha fazla zaman sunuyor, ancak bu ertelemeler önemli değil. İlk uygulama grubundaki vergi mükellefleri, Ağustos 2024’e kadar uyum sağlamak için yeni e-faturalama sistemine yakın zamanda hazırlanmaya başlamalıdır.
Şu anda, IRBM, 2023’ün sonuna kadar ilgili teknik belgeleri içeren bir yazılım geliştirme kiti yayınlamaya hazırlanıyor.
Ekim 2022’de Malezya Mal iye Bakanlığı devlet bütçesinde, seçilmiş vergi mükelleflerinden başlayarak 2023’te bir pilot e-faturalama programı başlatmayı planladığını duyurdu.
Bütçe tablosu, e-faturaları ülkenin vergi geliri ve dijital hizmetler altyapısını iyileştirmek için ana strateji olarak görüyor. Malezya İç Gelir Kurulu (IRBM) ve Malezya Dijital Ekonomi Şirketi (MDEC), bu hedefe ulaşmak için e-faturalama projesi üzerinde çalışıyor. Projeyle ilgili ayrıntıları paylaşmak için paydaşlarla katılım oturumları düzenlediler.
Asya’da e-faturalama hakkında daha fazla bilgi için bu blogu okuyun.
Malezya e-faturalama sistemi yetkisinin kapsamı
MyInvois adı verilen yeni e-faturalama sistemi, ticari faaliyetlerde bulunan tüm vergi mükelleflerinin Malezya’da elektronik olarak fatura düzenlemelerini gerektirecek. Bu, dernekler, şirketler ve sınırlı sorumluluk ortaklıkları dahil ancak bunlarla sınırlı olmamak üzere tüm bireyler ve kuruluşlar için geçerlidir.
Gereksinimlerin işlem kapsamı, hem yurtiçi hem de sınır ötesi tüm B2B, B2G ve B2C işlemlerini kapsar.
Aşağıdakiler e-faturalandırmaya tabi olacaktır:
Faturalar
Kredi notları
Borç notları
İade faturaları
Ayrı bir kılavuz, sınır ötesi işlemlerin muamelesi hakkında daha fazla ayrıntı sağlayacaktır.
B2B ve B2G e-faturalama, aşağıda açıklandığı gibi benzer bir iş akışını izleyecektir.
Son tüketicilerin e-fatura talep etmediği B2C işlemleri için, tedarikçilerin mevcut uygulamalara göre makbuz veya fatura düzenlemelerine izin verilecektir. Bununla birlikte, vergi mükellefleri tüketicilere verilen makbuzları veya faturaları bir araya getirmeli ve belirli bir zaman dilimi içinde e-faturalama sistemi aracılığıyla bildirmelidir.
İşletmeler e-faturaları nasıl yayınlayacak?
E-fatura oluşturmak için vergi mükellefleri, IRBM tarafından sağlanan ücretsiz çözüm veya API’ler aracılığıyla myInvois platformunu kullanmalıdır. Platformla kimlik doğrulama, IRBM tarafından verilen dijital sertifikalara dayanmaktadır.
Mükellefler e-faturalarını XML veya JSON formatında oluşturmalı ve myInvois platformuna göndermelidir. Başarılı bir gönderimden sonra, platform şema kontrolleri gerçekleştirir ve her e-faturaya benzersiz bir kimlik atar.
E-fatura alışverişinin myInvois platformu tarafından yapılmayacağını anlamak önemlidir. Bunun yerine tedarikçiler, IRBM tarafından sağlanan doğrulama bağlantısını bir QR Kodu şeklinde e-faturaya dahil etmekten ve alıcılara göndermekten sorumlu olacaktır. Alıcılar, e-faturanın varlığını ve durumunu myInvois platformu üzerinden doğrulamak için bu QR Kodunu kullanacaktır.
Malezya’nın e-faturalama sistemi için temel gereksinimler
Kılavuz, e-faturayı, ilgili muhasebe sistemlerinin otomatik olarak işleyebileceği IRBM (XML ve JSON) tarafından belirtilen formatta oluşturulmuş bir dosya olarak tanımlar. Bu, PDF’lerin, JPG’lerin veya diğer elektronik formatların artık bir e-fatura olarak kabul edilmeyeceği anlamına gelir.
Yeni e-faturalama sisteminin önemli bir bileşeni, ihraççının faturayı düzenlemeden önce doğrulaması gereken müşterilerin Vergi Kimlik Numarasının (TIN) doğrulanmasıdır.
Vergi mükellefleri, API entegrasyonu aracılığıyla MyInvois platformundan belirli formatlarda temel fatura verilerini talep edebilecek ve alabilecek.
IRBM tüm e-faturaları saklayacaktır. Ancak bu, vergi mükelleflerini depolama süresi boyunca kayıtlarını tutmaktan muaf tutmaz.
Bireysel vergi mükellefleri arasındaki bazı ticari olmayan işlemler de e-faturalama gereksinimlerine tabi olacaktır..
Şu anda, servis sağlayıcılar için kayıt veya sertifika gerekmez, ancak bu gelecekte değişebilir.
E-faturaların iptali ve reddedilmesi, gümrükleme işlemini takip eden 72 saat içinde myInvois sistemi üzerinden yapılacaktır.
Kılavuz PEPPOL’den açıkça bahsetmese de, ülkede bir PEPPOL Otoritesi kurmak için çaba sarf edilmektedir.
Uygulama zaman çizelgesi
Görev süresinin devreye alınması şu programı takip edecektir:
Haziran 2024’ten itibaren: Yıllık ciro veya geliri RM100 milyon RM’den fazla olan vergi mükellefleri için zorunlu uygulama (yaklaşık. 20 milyon Euro)
Ocak 2025’ten itibaren: Yıllık ciro veya geliri 50 milyon RM’den fazla olan vergi mükellefleri için zorunlu uygulama
Ocak 2026’dan itibaren: Yıllıkciro veya geliri 25 milyon RM’den fazla olan vergi mükellefleri için zorunlu uygulama
Ocak 2027’den itibaren: Tüm işletmeler için zorunlu uygulama
Yıllık ciro veya gelir, 2022’den itibaren denetlenen mali tablolara veya vergi beyannamelerine dayanacaktır. Bir vergi mükellefinin uygulama zaman çizelgesi 2022 mali tabloları kullanılarak belirlendikten sonra, yıllık cirolarında veya gelirlerinde sonraki değişiklikler, yayınlanma tarihlerini etkilemeyecektir.
Malezya’nın e-faturalama sistemi için sırada ne var?
Malezya”da e-faturalandırmanın uygulanması hakkında daha ayrıntılı bilgi mevcut olduğundan, vergi mükellefleri yaklaşan değişiklikler için sistemlerini hazırlamaya başlamalıdır.
2023’ün 4. çeyreğinde, IRBM, ilgili teknik belgeleri ve API’leri içeren bir Yazılım Geliştirme Kiti yayınlamaya hazırlanıyor. Ayrıca, uygulamanın belirli yönleri hakkında ek rehberlik ve beklenen yasal değişiklikler zamanla beklenmektedir.