Dijitalleşmenin her geçen gün artması şirketlerin farklı gelişim alanlarına yönelmelerini sağlıyor. Verimlilik ise şirketlerin geliştirmek istediği konuların başında yer alıyor. Dijital dönüşüm sayesinde verimliliği artırmak isteyen şirketler gelişen vergi teknolojilerini iş süreçlerine dahil ederek kaynaklarını daha etkin kullanıyor.

Verimliliğin Artması Şirketlere Ne Gibi Kazanımlar Sağlıyor?

Şirketlerin temel faaliyetlerini yerine getirirken kalitenin artırılması ve sürdürülebilirliğin sağlanması için verimlilik hayati öneme sahip. Üretkenliğin artması, süreçlerin hızlanması ve insan kaynağının etkin kullanımı için verimliliğin artırılması çok önemlidir.

Dijital dönüşümle birlikte gelişen vergi teknolojileri şirketlerin 3 temel konuda verimliliklerini artırmalarını sağlıyor.

E-Belge Kullanımının Şirketlerin Verimliliğine Etkisi

Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) 19 Ekim 2019 tarihinde yayımladığı Genel Tebliğ ile e-dönüşüm uygulamalarının kapsamını genişletirken 2020 yılı Türkiye için e-belge kullanımlarının arttığı bir yıl oldu. Zorunlu geçişlerin yanında gönüllü olarak da e-belge kullanımına geçen birçok şirket var.

Verimlilik açısından şirketlere önemli avantajlar sağlayan e-belgeler ve bu dijital dönüşümün şirketlere getirdiği faydalar şu şekildedir:

E-Fatura

E-Arşiv Fatura

E-İrsaliye

E-Defter

Diğer E-Belgeler

E-serbest meslek makbuzu ve e-müstahsil makbuzu gibi zorunluluk kapsamında yer alan e-belgelerin yanında, kullanımı zorunlu olmasa da önümüzdeki yıllarda kullanım alanı artabilecek, e-gider pusulası, e-bilet, e-sigorta komisyon gider belgesi, e-sigorta poliçesi, e-döviz alım satım belgesi ve e-dekont gibi e-belgeler, faaliyet alanlarına göre şirketlerin zaman, maliyet ve iş gücü açısından verimliliğini artırmasını sağlar

Harekete Geçin

Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura ve vergi zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir.

Yönetici, düzenleyici analiz ve tasarım olarak Filippa Jörnstedt, Sovos’un EMEA bölgesi için mükemmellik merkezini denetlemektedir. İşbirliğinin gücüne güçlü bir inanan Filippa, karmaşık sorunları çözmek söz konusu olduğunda ekiplerini iş fonksiyonları ve disiplinleri arasında çalışmaya teşvik eder.

Sovos’ta geçirdiği süre boyunca Filippa, Sovos’un Sürekli İşlem Kontrol (CTC) çözümlerinin tasarımında önemli bir rol oynamıştır ve birçok ülkedeki müşterilere CTC sunmalarının zorlukları konusunda rehberlik etmiştir. Saygın bir endüstri sesi olarak, endüstri konferanslarında sık konuşmacı olarak çalışmaktadır.

Filippa, merakı dünyanın dört bir yanındaki karmaşık vergi sorunlarını çözme yolculuğunda güçlü bir müttefik olarak görmektedir. Yasayı bilmek esastır, ancak vergi tahsilatı ve vergi uygulamasının geleceğini tasarlamaya çalışan hükümetleri neyin yönlendirdiğini anlamak da önemlidir. Sırada ne olacağını tahmin etmeye çalışırken makro eğilimleri anlamak sizi kısa vadeli değişiklikleri karşılamaya daha iyi hazırlayacaktır.

Ofiste olmadığında, Filippa boş zaman yolculuğunu doldurur. Kendi kendine yazılmış bir tarih ineği, birkaç farklı ülkede yaşamış ve beş dil konuşuyor.

Daha fazla bilgi için Filippa’nın LinkedIn profilinebakın.

COVID-19 krizi ilk ortaya çıktığında küresel işletmeler üzerinde nasıl etkileri olacağı bilinmiyordu. Zaman geçtikçe ve periyodik olarak yoğunlaşarak devam eden kısıtlamalar belirlendikçe, koronavirüsün hem kişisel hem de işletmeler için sonuçlarının uzun ömürlü olacağı daha açık hale geldi.

Daha fazla dalgalanma ve durgunluk tehdidi sürerken, teknoloji hem hükumetler hem de iş dünyası için mevcut durumun daha net bir resmini elde etmeye yönelik benzersiz bir fırsat sunuyor. Dijital vergi beyannameleri ve gerçek zamanlı raporlama, güncel finansal bilgi sunuyor; birçok vergi dairesi de dijitalleştirme planlarını hızlandırıyor.

Hasar değerlendirme ve hafifletme

Ekonomik çekişmelerin ortasında hem en güçlü hem de kullanması en zor araç netlik. Teknoloji bu aracı kullanmayı mümkün hale getiriyor.

Teknolojik gelişmeler ve dijitalleşmiş süreçlerin benimsenmesi, makro düzeyde kaybedilen vergiyi ölçmek için bir fırsat sunuyor. Halihazırda sürekli işlem denetimi (CTC) uygulayan ülkeler, krizde kaybedilen gelirlere ilişkin içgörüye sahip olmanın avantajına sahip. Bu yılki olaylar, ekonomik iyileşmenin ayrıntılı verilere erişime bağlı olduğunu ve bir ülkenin ekonomik sağlığına ilişkin doğru zamanda, panoramik bir dijital görünüme sahip olmanın faydalarını vurguladı.

Uyumluluğun dijitalleştirilmesine öncülük eden Latin Amerika’da, ekonomideki tüm işlemler için sıralı fatura verilerine erişim sayesinde kriz sırasında kilit noktalarda oldukça ayrıntılı COVID-19 etki analizi raporları yayınlandı. Bu verilerin doğrudan alınması ve kalitesine ek olarak, ülke ekonomisinin tamamını veya çok büyük bir bölümünü kapsıyor olması gerçekten çığır açan bir gelişme.

Salgından önce sürekli işlem denetimine (CTC) yönelik başlayan eğilim, önceden düşünülenden daha hızlı katalize edildi. CTC’lerin avantajları daha önce açıkça görülmüş olsa da, EY’nin en erken 2024 yılına kadar tam bir ekonomik toparlanma sağlanamayacağına dair tahminleri ile birlikte, işletmelerin ve devletlerin durumu izlemesi için rakipsiz bir mekanizma sunmaları daha büyük önem taşımaya başladı.

Sürekli sağlık kontrolü

Sürekli ve dinamik değerlendirmeler, devlete ve ticari karar alma süreçlerine bilgi sağlayan temel araçlar olarak kabul edildiği için dijitalleşmenin faydaları daha önemli hale geldi. Periyodik olarak özet beyan göndermek yerine, ticari işlemlerin fiili fatura verilerini gerçek veya gerçek zamanlıya yakın olarak doğrudan devlet platformlarına (B2G) gönderen firmalar, giden faturalarını anlık olarak görüntüleyebiliyor. Buna karşılık, devletler de dijital araçları kullanarak genel KDV kaybına dayalı makro resmi daha doğru bir şekilde ölçebiliyor.

Arz ve talebin evrimini ortaya çıkaran canlı bir gösterge panosunun avantajları açık; bu sayede gerçek zamanlı olarak stok hareketleri, ithalat/ihracat ve fiyat dalgalanmaları izlenebiliyor. Bunlara ve diğer birçok veri noktasına ilişkin içgörüye sahip olmak, bir ekonomide sunulan ve satılan mal ve hizmet alt kategorilerinin ayrıntılarının derinlemesine analiz edilebilmesine olanak tanıyarak işletmeler ve devletler için daha net görünürlük sağlıyor. Bu tür veriler, belirsizliği ortadan kaldırarak şirketlerin ve yetkililerin riskleri azaltmasının yanı sıra, politika ve yatırım kararlarıyla bağlantılı fırsatları belirlemesine de olanak tanıyor.

Genel itibariyle ülkeler, kaybı gerçek zamanlı olarak görebildikleri takdirde, şimdiki gibi sağlam veriler olmadan bilgiye dayalı tahminlere güvenmek yerine, değişen davranışları ve pazar boyutunu izleyebiliyor. Ne de olsa, sonraki senaryoları etkili bir şekilde planlamak için şu anda neler olup bittiğini anlamak çok önemli.

Finansal ekosistemler için risk

Hem küçük hem de büyük işletmeler, mali faaliyetlerini ve mali ayak izlerini kanıtlama konusunda aynı kurallara tabi; bu sebeple vergi ölçümü, bu sıkıntılı zamanların yarattığı gerçek zararın çok önemli bir göstergesi.

Gelişmiş tedarik ve değer zincirlerinin tümü karmaşık bir ağda yer alıyor ve her düzeyde yoğun bir bağımlılık yaratıyor. Bu iklimde başarılı bir şekilde hayatta kalmak için gelişmeleri meydana geldikleri esnada izleyebilmek büyük önem taşıyor. Bireysel dijital faturaları ve diğer önemli ticari verileri yakından takip etmek, vergi dairelerine kaç firmanın hala ayakta olduğunu, daha geniş bir seviyede ise hangi ekonomilerin ciddi anlamda sıkıntıda olduğunu geçerli ve doğru bir şekilde gösteriyor.

Krizden önce de zaten endişe kaynağı olan büyük vergi açıkları, artık tüketim vergisi oranlarındaki indirimler ve ekonomik hareketsizlikle bağlantılı diğer mali teşviklerin hem kısa hem de orta vadeli gelir tahsilatı üzerinde yıkıcı bir etkiye sahip olması nedeniyle daha da önem kazanıyor. Vergi açığını ölçmek ve hatta azaltmak giderek daha önemli hale gelecek.

Verilerin sağladığı içgörüler

Verilere erişim, karmaşık ağları çözmeye yardımcı olacak ve hem durgunluk sırasında hem de durgunluktan çıktıktan sonraki adımların daha iyi anlaşılmasını sağlayacak. Küresel bir ortamda faaliyet gösteren ortaklıklara yatırım yapmak, iş dünyası ve hükumetler için ekonomik iyileşmeye giden yolun haritasını çıkarmak üzere gereken bilgiyi sağlamaya destek olacak. Piyasaları ve üzerlerindeki etkileri anlamak, vergi daireleri için açık bir öncelik ve bunun için de gelişmeleri anında takip eden bir veri analizi çok önemli.

Tüm ekonomiler halihazırda yıkıcı bir açıkla ve kar kaybıyla karşı karşıya olduğu için, teknolojinin bize iyileşme için ihtiyaç duyduğumuz net vizyonu sağlamaya devam etmesi gerekiyor. İçgörü teknolojisinin makro düzeyde sunabilecekleri benzersiz. Bununla birlikte mikro düzeyde bile bireyler, stratejik kararları ve gelecekteki yatırımları yönlendirmek için bu verileri kullanabilir ve sürekli bir işlem kaydı tutabilir. Dünya ekonomilerinin birçoğunun önündeki ekonomik yol zorlu görünürken, teknoloji ve gerçek zamanlı veriler daha net bir geleceğe yönelik potansiyel sunuyor.

Harekete Geçin

Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir.

Yunan hükümeti, myDATA’nın faaliyete geçme tarihini Nisan 2021 olarak belirleyerek projeyi bir kez daha erteledi. Bu beklenen bir duyuruydu ve önceki faaliyete geçme tarihi olan Ocak 2021’e kadar hazırlıklarını tamamlayamayacaklarından endişe duyan Yunan vergi mükellefleri büyük bir rahatlama yaşadı.

2021’in ilk çeyreği, ek eğitim ve yeni Sürekli İşlem Denetimi (CTC) çerçevesinin benimsenmesi için bir fırsat sunacak.

Özellikle Bakanlık Kararı A.1300 / 2020 (Haziran ayında yayınlanan 1138/2020 kararını değiştirerek) gereği, gerekli verilerin myDATA platformuna zorunlu olarak iletilmesi de 1 Nisan 2021’e ertelenecek. 2021’in ilk çeyreğine ait veriler ise en geç 31 Ekim 2021’e kadar gönderilecek, böylece myDATA e-kitaplarında bir yılın eksiksiz bir genel tablosu oluşturulmuş olacak.

Bakanlık Kararı ile aşağıdakiler dahil bazı ek değişiklikler yayınlandı:

MyDATA’nın faaliyete geçme tarihinin yeniden ertelenmesinin, Yunan vergi mükelleflerinin ve ilgili paydaşların yanı sıra IAPR’nin (Yunanistan Vergi Dairesi) yeni CTC gerekliliklerine uygun bir şekilde ve zamanında hazırlanmasını sağlayıp sağlamayacağı henüz kesinliğe kavuşmuş değil.

Harekete Geçin

Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir.

Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) 19 Ekim 2019 tarihinde yayımladığı Genel Tebliğ ile e-dönüşüm uygulamalarının kapsamını 2020 yılında hem uygulama olarak hem de mükellefler açısından genişletmişti.

GİB’in Genel Tebliğ’i sonrasında 2020 yılı, e-dönüşüm uygulamalarına zorunlu geçiş açısından önemli bir yıl oldu. 2021 yılı da benzer bir trendle vergi mükelleflerinin çeşitli e-belgelere zorunlu geçiş yapacağı bir yıl olacak.

2021’de zorunlu e-fatura kullanımına geçiş kimleri kapsıyor?

E-arşiv fatura ve e-defter kullanımında dikkat edilecek noktalar

E-fatura uygulamasına dahil olan mükelleflerin e-arşiv fatura kullanımı zorunlu olduğundan, 509 sayılı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği gereğince, 2020 ve takip eden yıllarda brüt satış hasılatları 5 milyon TL ve üzeri olan tüm firmalar ilgili hesap dönemini izleyen mali yılın yedinci ayından itibaren e-fatura uygulaması ile e-arşiv fatura uygulamasına da geçmek zorundalar.

1 Temmuz 2020 tarihinde zorunlu olarak e-fatura ve e-arşiv fatura uygulamasına geçen firmalar dönemsellik gereği 1 Ocak 2021 tarihi itibariyle zorunlu olarak e-defter uygulamasına tabi olacak.

2020 yılında satış hasılatı 5 milyon TL ve üzeri olan firmalar ise 1 Temmuz 2021 tarihi itibariyle e-fatura ve e-arşiv fatura; 1 Ocak 2022 tarihi itibariyle de e-defter kullanmak zorunda olacaklar.

E-defter uygulamasında GİB’den yenilikler

Geride bıraktığımız 2020 yılında, e-defter konusunda GİB bazı güncellemeler getirdi. Yeni uygulamalar arasında e-defterlerin berat dosyalarının aylık veya geçici vergi dönemleri bazında yüklenebilmesi imkânı yer alıyor. Mükellefler isterlerse aylık bazda, isterlerse de üçer aylık dönemlerde defter gönderimi yapabilecekler.

Bununla beraber, e-defter dosyaları ile bunlara ilişkin berat dosyalarının ikincil kopyalarının GİB’in bilgi işlem sistemlerinde saklanması zorunluluğu da geldi. 2020 yılı e-Defter ve berat dosyalarının ikincil kopyalarının GİB’in bilgi işlem sistemlerine aktarım zamanları şu şekilde:

E-bilet uygulamasında zorunluluk 1 Ocak 2021 tarihi itibariyle başladı

GİB tarafından yayımlanan 509 sayılı Genel Tebliğ uyarınca tarifeli yolcu taşımacılığı yapan işletmelere e-bilet uygulamasına geçme zorunluluğu getirilmiş ve ilgili firmalara 31 Aralık 2020 tarihine kadar hazırlık süreçlerini tamamlamaları bildirilmişti.

Şehirlerarası yolcu taşımacılığı yapan işletmelerin 1 Ocak 2021 itibariyle e-bilet uygulamasına geçmeleri zorunlu oldu. 2021 ve takip eden yıllarda faaliyetlerine başlayan işletmeler ise faaliyete başladıkları ayı izleyen dördüncü ayın başından itibaren e-bilet kullanmak zorunda olacaklar.

Harekete Geçin

Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura ve vergi zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir.

Hindistan Maliye Bakanlığınca daha önce duyurulduğu gibi, 1 Ocak 2021 itibariyle 1 milyar INR ve üzeri cirosu olan vergi mükellefleri için e-fatura zorunlu hale geldi.

Zorunluluğun kapsamı genişletildi

30 Temmuz 2020’de CBIC, e-fatura için zorunluluk eşiğini 1 milyar INR’den 5 milyar INR’ye yükseltmişti. Bunun sebebi büyük ölçüde hükumetin e-fatura platformunun teknik istikrarını ve performansını gözetmek için tedbirli davranmasıydı, çünkü 1 milyar INR eşiğindeki vergi mükellefleri, Şubat 2020’de başlayan gönüllülük dönemi kapsamında halihazırda sistemlerini test ediyordu. Temmuz ayındaki bu değişiklikle belirli mükellefler kapsam dışına çıkarılsa da, e-fatura sisteminin belirli bir süre boyunca istikrarlı işlediği kanıtlandığında, hariç tutulan bu mükelleflerin tekrar kapsama dahil edilmesi bekleniyordu.

Hindistan yetkilileri, bu başarılı ilk geçişin ardından zorunluluk kapsamını ilk kapsamın dışında bırakılan mükellefleri de içine alacak şekilde genişletti. 1 Ocak 2021, 1 milyar INR ve üzeri eşiğindekiler için büyük gün oldu.

Geleceğe bakış

Bu son gelişmelerle birlikte Hindistan’daki sürekli işlem denetimli fatura sisteminin yakın zamanda daha da genişletilmesi ve daha fazla vergi mükellefi için zorunlu hale gelmesi kaçınılmaz. Üstelik Maliye Bakanlığı, ülkedeki tüm vergi mükellefleri için son tarih olarak 1 Nisan 2021’e işaret etti. Bu son tarih biraz iddialı görünse de Hindistan belirlenmiş bir yol izlediği için gerçekleşmesi muhtemel.

Harekete Geçin

Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir.

Avrupa için danışmanlık ve uyum hizmetleri başkan yardımcısı olarak Andrew Hocking, Sovos ve müşterilerimiz arasında profesyonel ve doğru hizmet teslimatı sağlar. Müşteri deneyimimizin yaptığımız her şeyin merkezinde olması gerektiğine inanıyor ve müşterimizin mevcut ihtiyaçlarını karşılama konusunda tutkulu ve geleceğe hazırlanmalarına yardımcı olmaktadır.

Andrew, Sovos’un danışmanlık ve uyum hizmetlerinin çoklu vergi hatlarında entegre bir teknoloji işlevi olarak dönüşümüne öncülük etti ve Sovos’un Avrupalı müşteri başarı fonksiyonunu başlattı ve tüm müşterilerin deneyim ve memnuniyetine adanmış birden fazla bağlantıya sahip olmasını sağladı.

İşbirliği ve anlamlı ilişkiler kurmak Andrew için önemlidir. Sorunların birlikte en iyi şekilde çözüldüğüne ve en etkili işbirliğinin güven üzerine kurulduğuna inanıyor.

Ofiste olmadığında Andrew, ailesiyle birlikte Avrupa’nın farklı bölgelerini keşfetmekten, yeni tarifler ve şaraplar denemekten hoşlanır. Bazı kriket, rugby veya golf sıkmak için zaman bulmak da onun öncelik listesinde yüksek.

Daha fazla bilgi için Andrew’un LinkedIn sayfasınabakın.

İtalya 2019’da Sürekli İşlem Denetimi (CTC) reformunu kamuoyuna açıkladı – 2020’nin de bir büyüme yılı olduğu söylenebilir. İtalyan yetkililer, ülkedeki merkezi e-fatura platformunun sağladığı başarının tüm potansiyel faydalarından yararlanmayı planlıyor. Güncellemelerin çoğu, önümüzdeki yıl veya 2022’de yürürlüğe konacak ve uygulanacak.

İşletmelerin bilmesi ve önümüzdeki yıl için önceden hazırlıklı olması gereken önemli değişikliklerin kesin listesi şöyle:

FatturaPA and SDI: Yeni şema ve doğrulamalar

Şubat ayında, İtalyan vergi idaresi, FatturaPA için yeni teknik özellikleri ve SDI’nın gerçekleştirdiği doğrulamaların duyurusunu yaptı. Yeni teknik özelliklerin ilk etapta Ekim 2020’de yürürlüğe konması planlanmış olsa da, İtalya yeni şemanın zorunlu kullanımını ve yeni doğrulamaları 1 Ocak 2021’e kadar erteledi.

Kasım ayı sonunda, vergi dairesi 1 Ocak’ta yürürlüğe girecek olanları tamamlayıcı nitelikte olan yeni teknik özellikler yayınladı. Yeni kurallar, belirli alanların doğrulanmasında etkili olan kriterleri değiştiriyor. Bu kurallar, 31 Aralık 2020 tarihine kadar CausalePagamento alanı için geçici bir “Z” kodunu yeniden kullanıma sunuyor.

E-arşivlemede yeni kurallar

Dijital İtalya Ajansı (AGID), 7 Haziran 2021’de yürürlüğe girecek arşivleme kurallarının duyurusunu yaptı. Bu durum, İtalyan yasalarınca e-fatura düzenleyen işletmelerin, yeni standartları ve ayrıntılı meta verilerin bildirilmesini içeren yeni gereklilikleri yerine getirmesi anlamına geliyor.

Kağıt faturadan elektronik faturaya dönüşümde yeni kurallar

AGID, yukarıdaki arşivleme kuralları ve 7 Haziran 2021’de yürürlüğe girecek olan kurallar dışında, kağıt faturaların elektronik faturalara dönüşümü için yeni kurallar da yayınladı. İtalya’da birçok fatura elektronik ortamda düzenlenip gönderilse de, sınır ötesi faturalar gibi bazı belgeler hala farklı yollarla düzenleniyor.

Bahsi geçen kurallar, kağıt belgelerin büyük oranda kaydileştirilmesi sırasında gerçekleştirilen sertifikalandırma sürecine ilişkin yeni standartları ve açıklamaları kapsıyor. Sertifikalandırma, elektronik dosyanın içeriğinin ve biçiminin saklanabilir kopyasıyla uyumlu olmasını amaçlıyor.

Kullanıma hazır KDV iadesi

2019’un sonunda İtalya; e-faturalar, Esterometro (sınır ötesi işlemler raporu) ve corrispettivi elettronici(günlük toplu raporu içeren B2C satış kaydı) aracılığıyla SDI platformuna gönderilen verileri kullanarak, kullanıma hazır KDV iadesi planının duyurusunu vergi mükellefleriyle paylaştı. İlk plan, kullanıma hazır KDV iadelerini bu yılın Temmuz ayında piyasaya sürmekti. Ancak İtalya, bu durum FatturaPA şemasında değişikliklere sebep olacağı için projeyi erteledi.

Proje, KDV iadesi taslağının ve 1 Ocak 2021’den sonra gerçekleştirilen işlemlerde gelen ve giden fatura kayıtlarının oluşturulmasını ve geçerliliğini kapsıyor. Vergi mükelleflerinin kullanıma hazır belgedeki verilere nasıl erişim sağlayacakları veya verileri nasıl değiştireceklerine ilişkin daha fazla açıklamanın da yapılması bekleniyor.

Esterometro’nun son günleri

İtalya, 2022’de Esterometro ile yollarını ayıracak. 2021 İtalyan Bütçe Kanununa göre, sınır ötesi işlemler gerçekleştiren (örn. sınır ötesine ürün tedariği sağlayan veya sınır ötesinden tedarik eden) İtalyan vergi mükelleflerinin, Esterometro’yu ibraz etmek yerine, FatturaPA şemasını kullanarak SDI platformu aracılığıyla sınır ötesi işlemlerinin verilerini bildirmesi gerekiyor. 1 Ocak 2021’de yürürlüğe girecek yeni FatturaPA şemasındaki değişiklikler ile vergi dairesi, sınır ötesi işlem verilerine eskiye kıyasla daha fazla erişim sağlayacak.

2020’nin sonuna hızla yaklaştığımız bugünlerde, İtalya’da ticaret yapan şirketler, 2021 ve ilerleyen zamanlar için bahsi geçen değişikliklere, yürürlüğe konmadan önce hazırlıklı olmalı.

Harekete Geçin

Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir.

Brexit geçiş sürecinde sona yaklaşılırken, sınır ötesi ticaretle uğraşan işletmelerin dikkatlerini Brexit sonrası malların ne şekilde ele alınacağına yönlendirmesi gerekiyor. Kısa süre önce Birleşik Krallık’ta ithalattan alınan KDV muhasebesinin ertelenmesi konusuna değinmiştik. Bu hafta ise AB’de ithalattan alınan KDV muhasebesinin ve ödemesinin ertelenmesine odaklanacağız.

Muhasebeleştirmenin ve ödemenin ertelemesi

Teorik olarak, ticari emtialar AB’ye girer girmez ithalattan doğan KDV, ilgili sınırdaki gümrük yetkililerine hemen ödenir. Pratikte ise AB KDV Yönetmeliği, Üye Devletlerin hangi koşullar altında ülkelerine mal gireceğini belirleyebilmesini ve ithal edilen malların KDV ödemesi ile ilgili detaylı kurallar koyabilmesini sağlar. Bu durum, Üye Devletlerin KDV iadesi, ödeme erteleme planları ya da her ikisinin bir kombinasyonu ile muhasebe ertelemeye yönelik mekanizmaları devreye sokabilmesi anlamına gelir.

KDV iadesi yoluyla muhasebeleştirmenin ertelenmesi, ithalattan alınan KDV’nin, vergi mükellefinin periyodik KDV iadesinde hesaplanmasına ve ödenmesine olanak tanır. İthalattan alınan KDV, vergi iadesinden düşülebiliyorsa iadeden alınır.  Böylece nötr nakit akışı etkisinden faydalanılır. Bu durumda KDV, ticari kazançtan alınan vergiye benzer şekilde ele alınır; gelir idaresine fiziksel olarak KDV ödemesi yapılmaz.

Üye Devletler kendi ödeme erteleme planlarının ayrıntılarını belirleyebilirler; bu planlardan bazen tüm ithalatçılar faydalanabilirken, bazen yalnızca belirli durumlarda faydalanılabilir.

AB’de durum nedir?

Sırada ne var?

Brexit’in anlaşmalı mı anlaşmasız mı olacağı ve bu olasılıkların ayrıntıları henüz belli olmasa da bu durum, işletmelerin AB Üye Devletleri ile gelecekte gerçekleştireceği işlemlerde yaşanacak değişimlere hazırlanmasını engellememeli. İthalattan alınan KDV, ciddi nakit akışı problemleri yaratabilir. Bu durumun etkisini hafifletmek için mevcut desteklerin farkında olmak ve ithalat yapılan ülkede muhasebeleştirmede ya da ödemede erteleme için gerekli başvuruları yapmak büyük önem taşıyor.

Harekete Geçin

Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir.

Brexit için geri sayımda sona yaklaşılıyor. 31 Aralık ufukta görünse de, KDV açısından ele alınması gereken çok şey var. Yeni duruma ayak uydurmak için hızla harekete geçilmesi gereken alanlardan biri de Brexit’in ardından AB ile Birleşik Krallık arasında ticari malların hareketi.

Birleşik Krallık önümüzdeki haftalarda AB ile bir Serbest Ticaret Anlaşması (FTA) imzalasa da imzalamasa da, 2021 itibariyle KDV açısından bir üçüncü ülke haline gelecek gibi görünüyor. Bu, Birleşik Krallık ile AB arasında gidip gelen tüm malların ithalat ve ihracat sınıfına girmesi anlamına geliyor.

Birleşik Krallık’ta ithalat yapanlar için bunun anlamı ne?

Serbest Ticaret Anlaşması sağlanmazsa işletmelerin hızla gümrük vergisine adapte olması gerekecek. Birleşik Krallık’a ithal edilen ticari mallar, Birleşik Krallık Global Gümrük Tarifesi (“UKGT”) listesinde belirtilen oranlarda vergiye tabi olacak. KDV’nin aksine gümrük vergisi iade edilmiyor. Dolayısıyla risk azaltma imkanı olup olmadığını anlamak ve kar marjının erimemesi için aynı ürünlere birden çok kez vergi uygulanmadığından emin olmak hayati önem taşıyor.

AB dışındaki bir ülkeden AB’ye ithal edilen malların ithalattan alınan KDV’ye tabi olması da dikkate alınması gereken bir diğer konu (Brexit’in ardından Birleşik Krallık da AB dışındaki ülkelerden biri olacak). Aynı durum, diğer ülkelerden Birleşik Krallık’a ithal edilen mallar için de geçerli. İthalattan alınan KDV’nin nakit akışına ciddi etkisi olabilir. Öte yandan, ithalattan alınan KDV muhasebesinin ertelenmesi bir nebze rahatlama sağlayabilir.

Birleşik Krallık’ta ithalattan alınan KDV muhasebesinin ertelenmesi

1 Ocak 2021’den itibaren Birleşik Krallık’ta ithalattan alınan KDV için muhasebe ertelemesine başlanacak. İthalattan alınan KDV için muhasebe ertelemesi, yalnızca AB’den yapılacak ithalatlar için değil, Birleşik Krallık dışından yapılacak tüm ithalatlar için geçerli. Bu şekilde nakit akışı baskısının azaltılması ve ithalatçılara önemli avantajlar sağlanması amaçlanıyor. AB’deki tedarikçilerden mal satın alan Birleşik Krallık işletmeleri için bunun önemi büyük.

AB üyesi devletlerin birçoğunda erteleme mekanizmalarının devreye alındığı düşünülürse Birleşik Krallık, muhasebe erteleme konusunda AB’deki komşularına kıyasla geç kaldı. Erteleme seçeneği olması, bir ülkeyi ithalatçılar için cazip hale getiriyor. Bunun olmadığı yerlerde vadeli ödeme seçeneği de görülebiliyor. Birleşik Krallık en etkili tedarik zincirlerini kurmak için bu farklı sistemlere ayak uydurmalı.

Sırada ne var?

AB ile anlaşmanın ayrıntıları hala net olmasa da, Birleşik Krallık işletmelerinin AB Üye Ülkeleri ile gelecekte yapacakları alışverişler için değişikliklere hazır olması gerekiyor. Önümüzdeki haftalarda muhasebe ertelemeye dair sizlere daha fazla bilgi sunacağız. Bu bilgilerin içinde Birleşik Krallık’ın AB’deki önemli ticari ortaklarıyla uygulanabilecek seçeneklerin bir özeti de yer alacak.

Birleşik Krallık’ta ithalat yapanların atması gereken önemli adımlar var. İşletmeler, ürün ithal edebileceklerinden emin olmalı. Yani, gümrük beyannamelerini tamamlamaları ve EU EORI kodları olup olmadığından emin olmaları gerekiyor. İthalattan alınan KDV için muhasebe ertelemesi, ithalat yapan Birleşik Krallık işletmelerine fayda sağlayabilecek bir yöntem; bu yüzden, süreci iyi anlamak çok önemli.

Harekete Geçin

Brexit’in KDV uyumluluk süreçlerinizi nasıl etkileyeceğini öğrenmek ister misiniz? Daha fazlasını öğrenmek için İngilizce webinar kaydımızı izleyebilirsiniz. Brexit and VAT: Protect your valuable supply chains and minimise costly disruptions

Hindistan’ın Sürekli İşlem Denetimi (CTC) reformu bir aydan kısa bir süre önce uygulamaya geçirilmiş olsa da, e-fatura platformunu oluşturan hukuki ve teknik çerçeve hala tam anlamıyla netleşmedi. Ancak, yapbozun parçaları yavaş yavaş yerine oturmaya başladı.

Bu yılın başında Hindistanlı yetkililer, mali bilgiler için ana veri toplama kaynağı olarak e-fatura platformunu uygulamaya koyma hedeflerini duyurmuştu. Bu planın bir parçası olarak, e-fatura sistemi ile GSTN ve e-irsaliye platformları arasında arka uç bağlantısı sağlandı. Geçtiğimiz günlerde de e-fatura platformunun becerilerini arttırmak üzere daha fazla adım atıldı.

Maliye Bakanı, Ekim ayının başında yaptığı duyuruda e-fatura sisteminin yakında Hindistan e-irsaliye sisteminin yerini alacağını ifade etmişti. O günden bu yana, e-fatura platformuna e-irsaliye ile ilgili yeni teknik beceriler eklendi. Korumalı alan sayfasına belirli bir IRN’nin e-irsaliye bilgilerini almak için yeni bir API eklendi. Ayrıca şu anda e-fatura zorunluluğu kapsamında olan vergi mükelleflerinin, e-irsaliye oluşturmak için e-irsaliye portalını kullanmasının engellenmesi de bekleniyor. Bu mükelleflerin e-irsaliye oluşturmak için e-fatura platformunu kullanması gerekecek.

E-irsaliye platformundan e-fatura platformuna geçişin tamamlanması biraz zaman alacak olsa da, Hindistanlı yetkililer bu geçişin mümkün oldukça sorunsuz ve hızlı gerçekleşmesi için sıkı çalışıyor. Vergi mükelleflerinin bu hedefi göz önünde bulundurarak ileride e-irsaliye oluşturmak için e-fatura platformunu kullanmaya başlayabilmek için kendilerine düşen hazırlıkları tamamlamaya başlaması gerekiyor.

Harekete Geçin

Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir.

Portekizli yetkililer, 1 Ocak 2021 tarihinde yürürlüğe girmesi için hazırlığı yapılan benzersiz kimlik numarası (ATCUD) ile ilgili uzun zamandır beklenen regülasyonu yakın zamanda yayınladı. Bu durum, bulmacanın önemli bir parçasının artık halka açık hale geldiği anlamına gelse de, Portekiz vergi dairesi bu yükümlülüğü 2022 yılına kadar erteledi. Bir kavram olarak 2019 yılında tanıtılan ATCUD, 412/2020-XXII sayılı yeni Bakanlık Emri’ne göre 1 Ocak 2022 tarihinden itibaren zorunlu olacak. Bu nedenle, daha öncesinde 195/2020 sayılı Yönetmelik tarafından belirlenen son tarih olan Ocak 2021 bir yıl daha ertelenmiş oldu.

Doğrulama kodları

195/2020 sayılı Yönetmelik ile uygulanan diğer özellikler ise hala geçerliliğini koruyor. Faturalarını Portekiz yasalarına göre düzenleyen şirketler, faturalarda kullanılan seri numaralarını, bu numaraları kullanmaya başlamadan önce Portekiz vergi dairelerine bildirmek zorundadır. Seriler bildirildikten sonra, vergi dairesi bildirilen her seri numarası için bir doğrulama kodu verir.

Bu doğrulama kodu, daha sonra ATCUD’nin bir parçası olarak kullanılır. ATCUD, serinin doğrulama kodu ve “ATCUD: Doğrulama Kodu-Seri numarası” formatında seri içinde yer alan sıralı bir numaradan oluşur. ATCUD, QR kodundan hemen önce tüm faturalara dahil edilmeli ve faturanın her sayfasında okunabilir olmalıdır.

Bir doğrulama kodu almak için vergi mükelleflerinin aşağıdaki bilgileri Portekiz vergi dairesine bildirmesi gerekir:

1.     Belge serisinin tanımlanması;

2.     SAF-T (PT) veri yapısında belirlenen belge türlerine göre belgenin türü;

3.     Seri içinde kullanılan seri numarasının başlangıç sayısı;

4.     Vergi mükellefinin, doğrulama kodunun gerekli olduğu seriyi kullanmaya başlamasının öngörüldüğü tarih.

Bu bilgiler başarılı bir şekilde sağlandıktan sonra, vergi dairesi minimum sekiz karakterden oluşan bir doğrulama kodu oluşturur.

Ayrıca, 195/2020 sayılı Yönetmeliğe göre, ATCUD’nin bir parçası olan seri numarası, SAF-T dosyasının Portekiz versiyonunun belirli bir alanından elde edilen bir referanstır.

412/2020-XXII sayılı yeni Bakanlık Emri, vergi dairesinin, vergi mükelleflerinin 2021 yılının ikinci yarısından itibaren bir doğrulama kodu elde etmek için seri numaralarını bildirmelerine izin vermeleri gerektiğini de belirtiyor. Böylece vergi mükellefleri yeni yükümlülük için hazırlık yapabilecek ve bu yeni yükümlülüğe uyum sağlayabilecek. Verilerin vergi dairesine nasıl iletileceği ve doğrulama kodunun vergi dairesinden nasıl alınacağı ise henüz yayımlanmadı.

ATCUD’nin yürürlüğe girme tarihiyle ilgili yapılan son değişikliğin aksine, QR kodunun yürürlüğe girme tarihi 1 Ocak 2021 olarak onaylandı. QR kodu ile ilgili teknik özelliklere, vergi dairesinin internet sitesinden ulaşmak mümkündür.

Harekete Geçin

Verginin geleceğine yönelik detaylı bilgi almak için İngilizce olarak hazırlanan Trends: Continuous Global VAT Compliance dökümanını indirebilir, haberleri ve son gelişmeleri takip etmek için bizi LinkedIn ve Twitter üzerinden takip edebilirsiniz.

Eylül ayında, Devlet Vergi İdaresi’ne (STA) bağlı Ningbo Belediye Vergi Dairesi (NMTB) Çin’de faaliyet gösteren seçilmiş vergi mükelleflerinin gönüllülük esasına dayalı olarak, KDV özel faturalarını elektronik olarak düzenlemesini sağlayan pilot programın duyurusunu yaptı.

Çin KDV Faturaları

Çin’de iki tür KDV faturası mevcut: KDV özel faturalar ve KDV genel faturalar. İlk fatura türü, sadece genel KDV vergi mükellefleri tarafından düzenlenebilir ve girdi KDV’si talep etmek için kullanılabilir. Diğer yandan KDV genel faturalar, küçük ölçekli vergi mükellefleri tarafından elektronik olarak düzenlenebilir; ancak girdi KDV’si talebinde kullanılamaz. Bu nedenle, B2B (işletmeden işletmeye) işlemlerinde KDV özel faturalar, B2C (işletmeden müşteriye) işlemlerinde ise KDV genel faturalar daha yaygın olarak kullanılmaktadır.

Mevcut durumda, KDV özel faturaların çıktısının kesinti amacıyla alınması ve diğer ticari ortaklara kağıt fatura olarak gönderilmesi gerekiyor. İşleme dahil olan ortaklar, gelecekte karşılaşabilecekleri herhangi bir denetim için orijinal faturayı da saklamak zorunda. Ancak Ningbo’nun duyurduğu yeni pilot program, Çin’de yeni bir e-fatura döneminin başlangıcı olabilir.

KDV özel e-faturalar için pilot program

Program, e-fatura kullanımını teşvik etmeyi ve artırmayı amaçlıyor. Program kapsamında elektronik KDV özel faturalar, kağıt KDV özel faturalarla aynı kanuni geçerliliğe, başlıca amaç ve kullanım regülasyonlarına sahip olacak.

NMTB, özel e-faturalar için vergi mükelleflerine ücretsiz fatura düzenleme hizmeti sağlamak amacıyla STA tarafından geliştirilen KDV elektronik faturalara yönelik kamu hizmeti platformunu kullanıyor. Kişiler ve şirketler, KDV özel elektronik fatura bilgileri için ulusal KDV fatura denetim platformu üzerinden kontrol sağlayabilecekler. E-faturayı, ulusal KDV fatura denetim platformundan indirebilir ve belgedeki elektronik imzanın geçerliliğini doğrulayabilirler.

Kimler bu durumdan etkileniyor?

Pilot programa seçilen vergi mükelleflerinin listesi NMTB’nin resmi internet sitesinde yayınlanacak. Sadece bu listede yer alan vergi mükellefleri, program kapsamındaki bölge olan Ningbo’da, NMTB yetkisi altındaki vergi mükelleflerine elektronik KDV özel faturaları düzenleyebilecek.

Sırada ne var?

Çin’de daha önceden uygulanan pilot programlar, sadece KDV genel e-faturaların düzenlenmesine odaklanıyordu. Pilot programın uygulanması, Çin Hükumetinin bu yıl sonuna kadar ülke genelinde KDV faturalarında e-faturayı benimsemeye yönelik iddialı planları için attığı önemli bir adım sayılabilir.

Bu girişimin başarısı, kilit bir role sahip. Programın başarısı, ilk olarak bölge kapsamını genişletmek için doğru zamanın gelip gelmediğini belirleyecek. Aynı zamanda, bu agresif zaman çizelgesine göre Çin’de elektronik KDV özel faturaları için kesin bir uygulamanın gözüpek bir hedef mi yoksa ne yapılacağına dair fiili bir plan mı olduğunu gösterecek.

Harekete Geçin

Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir.

Hindistan’ın e-fatura reformu, değişiklikler ve güncellemelerle dolu iniş çıkışlı bir süreçten sonra bu sene 1 Ekim’de uygulamaya kondu. Bu e-fatura reformu, 2017’de getirilen Mal ve Hizmet Vergisinden (GST) sonra vergi ile ilgili en büyük gelişme olarak kabul ediliyor. Hindistanlı yetkililer, özel sektörün hazırlanmak için daha fazla zaman taleplerine rağmen, e-fatura reformunu daha fazla gecikme olmaksızın uygulamaya koymayı tercih etti. Ancak bu durum, vergi mükellefleri için son dakika değişiklikleri ile sonuçlandı.

Başarının ilk işaretleri

Zorunluluğun ilk haftaları, zorunluluk öncesi süreçten daha başarılı geçti. Bunun sebebi, Fatura Kayıt Portalı’nın (IRP) arka planındaki gerçek zamanlı denetim sisteminin çok iyi çalışmasıydı. Yerel haberlere göre, e-faturanın benimsenmesi çok başarılı oldu ve zorunluluğun ilk bir haftası içinde IRP’de 6,95 milyon fatura denetlendi.

Zorunluluk kapsamı genişliyor

Başarının bu ilk işaretleri, yetkilileri henüz zorunluluk kapsamında olmayan vergi mükellefleri için yeni son tarihler ilan etmek konusunda cesaretlendirdi. Hindistan Maliye Bakanı, geçtiğimiz 9 Ekim 2020’de, eşik sınır değeri 1 trilyon INR ve üstü olan işletmelerin 1 Ocak 2021’den itibaren IRP’ye erişebileceklerini duyurdu. 1 Nisan 2021 itibariyle ise tüm vergi mükellefleri sisteme erişim sahibi olacak. Dahası, Bakanlığa göre e-fatura mekanizması yakın zamanda mevcut e-irsaliye sisteminin de yerini alacak.

Bu beyanlar Hindistan yetkililerinin sergilediği hırslı yaklaşımla uyumlu ve gerçekçi görünse bile, şu ana kadar hükumet, duyurulan tarihleri kanunen bağlayıcı gereklilikler haline getirmek için resmi bir adım atmadı. Öte yandan, geçmiş eylemlere bakıldığında sonraki adımların da gerçekleşmesi an meselesi.

Bahsi geçen mükellef gruplarının faturalarını verilen tarihlerde IRP’ye göndermelerinin zorunlu mu, yoksa sadece bir olasılık mı olduğu, Bakan’ın açıklamasında belirsiz kalan başlıklardan biri. Vergi mükelleflerini diken üstünde tutan bu konular, önümüzdeki günlerde ve haftalarda aydınlanacak.

Harekete Geçin

Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir.

Hindistan’da GST olarak adlandırılan mal ve hizmet vergisi iki yıl önce uygulamaya konulmasına rağmen işletmelere bazı zorluklar yaşatmaya devam ediyor. GST Network tarafından yeni vergi bildirimi iyileştirmelerinin sunulması ve e-fatura uygulamasının gelmesiyle GST uyumluluğu konusuna daha çok odaklanıldığı için, periyodik GST bildirimi hakkında bir inceleme yapılması gerekiyor.

Periyodik GST beyanının tarihçesi

GST vergi mükelleflerinin, GST Network tarafından sağlanan bir portal üzerinden vergi beyanlarını elektronik ortamda yapması gerekiyor. GST kuralları aslen normal mükelleflerin her ay üç vergi beyanı yapması gerektiğini belirtiyor. Bunlar; vergi beyanı yapan tarafından giden ürünler hakkında ayrıntılı bilgi veren GSTR-1, gelen ürünler hakkında ayrıntılı bilgi veren GSTR-2 ve ilk iki beyanda verilen bilgilerle otomatik olarak doldurulan özet GSTR-3 belgeleridir. GSTR-2’nin beyanı kısa zamanda askıya alındı. Bu durum, GSTR-3’ün de askıya alınmasını ve vergi mükelleflerinin elle doldurması gereken “daha basit” bir form olan GSTR-3B formunun getirilmesine yol açtı.

Mevcut aylık beyanların yerini, gelen ve giden ürünlerde yeni GST RET-1 formu ve eklerinin aldığı yeni bir GST beyan sisteminin Ekim 2020’de yürürlüğe konulması planlanıyor. Bu yeni sistemin önemli yönleri, tedarikçinin giden ürünlerinin alıcı tarafından doğrulanması ile, gelen ve giden ürünlerin eklerine göre RET-1’in otomatik olarak doldurulması özellikleridir. Ancak yeni sistem, mevcut vergi beyanı sistemini iyileştireceklerini duyuran hükumet ve GST Network tarafından belirsiz bir süre için beklemeye alındı.

GST beyanında yapılan son iyileştirmeler

Ağustos ayından itibaren GST Network tarafından, GST beyanı alanında üç büyük iyileştirme gerçekleştirildi:

1.GSTR-2B’nin oluşturulması:

GST Network, tüm alıcılar için Girdi Vergisi Kredisi hakkında bir beyan formu olan GSTR-2B oluşturur. Bu beyan, her ayın 12. gününden itibaren mevcut ya da mevcut olmayan girdi vergisi kredileri hakkında alıcılara bilgi sağlar. Beyan, bir alıcının tedarikçisinin doldurduğu GSTR-1 ile, uygun hallerde GSTR-5 ve 6 gibi diğer formlardan bilgi toplar. Eylül ayı itibariyle, Özel Ekonomik Bölgeler Birimler/Geliştiricilerden yapılan ithalatlarla ilgili bilgiler de beyanda yer alacak. GSTR-2B’nin oluşturulması, GSTR-3B’nin tamamlanması ve girdi kredilerinin yönetilmesi alanlarında vergi mükelleflerine yardımcı olacak. Buna ek olarak, GST Network aynı zamanda vergi mükelleflerine, GSTR-2B ve kendi alış defterleri arasında bir uzlaştırma aracı da sunuyor.

2.GSTR-3B:

Vergi mükellefleri artık beyan ettikleri GSTR-1 formunda yer alan verilere göre GSTR-3B formunda Tablo 3’te (3.1d hariç) yer alan değerleri içeren bir PDF oluşturabilecek. Raporun değiştirilemeyen alanları otomatik olarak doldurulmayacak. Vergi mükelleflerinin PDF belge üzerinde yer alan değerleri doğrulaması ve bunları beyan ettikleri asıl GDTR-3B belgesine aktarmaları gerekiyor.

3.Nil Beyanları:

Vergi mükellefleri, SMS (metin mesajı) kullanarak Nil GSTR-1 ve GSTR-3B beyanlarını gerçekleştirebilecek.

Tüm bu değişiklikler, vergi mükellefleri üzerindeki GST uyumluluğu yükünü hafifletmek için otomatik vergi beyanı süreçlerinin hızını artırmaya yönelik adımlardır. Hindistan’da e-fatura sisteminin yürülüğe girmesiyle, Koronavirüs krizinden kaynaklanan zorluklar karşısında vergi mükellefleri, bu iyileştirmelerden faydalanabilecek ve yeni bir vergi beyanı sistemini öğrenmelerine gerek kalmayacak. Ancak bu değişiklikler, hali hazırda askıya alınan yeni vergi beyanı sistemi kapsamında öngörülen otomasyon seviyesine ya da GST beyanının gerçekten otomatik hale getirilmesi hedefine ulaşmaktan uzak denebilir. Önümüzdeki günlerde, özellikle de e-fatura reformu tam olarak devreye girdiğinde, vergi mükelleflerinin, hükumetin Hindistan’ın GST beyan sistemini otomatik hale getirme yolundaki adımlarını takip etmeleri gerekiyor.

Harekete Geçin

Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir.

2020 Çeşitli Mali Önergelerde Gerçekleştirilen 2. Değişiklik Paketinin Temel Hususları

2020 Çeşitli Mali Önergelerde (RMF2020) gerçekleştirilen ikinci Değişiklik paketi, KDV yükümlülükleri, elektronik imza kullanımı ve elektronik fatura zorunluluğu ile ilgili aşağıdaki değişiklikleri getiriyor:

İstihdam Hizmetleri için KDV Stopaj Vergisi Değişikliği: 2020 Çeşitli Mali Önergelerin 11.4.18 sayılı Maddesinin dili değiştirildi. Böylece, istihdam hizmetleri ödemeleri için geçerli olan stopaj yüzdesinin, KDV kanununun IV. Bölüm 1-A Maddesinde belirtilen oranın yüzde 50’si (%6) olacağı ifade edildi. Azaltılan bu oran, söz konusu hizmetlerle ilgili olan işlemler karşılığında yapılacak olan ödemelere doğrudan yansıtılacak.

Ödenen Fazla KDV’nin İadesi: İşletmeler tarafından ödenen fazla KDV’nin iadesini belirlemek için, ilgili dönemin bir önceki DIOT bildirimine yeni bir madde eklendi. DIOT, üçüncü şahıslarla yapılan işlemlerin iadesiyle ilgili bir vergi beyan uygulamasıdır. Vergi mükellefleri, vergi ödemeleri, stopaj, krediler ve tedarikçileriyle yaptıkları satın alma işlemlerine ilişkin KDV ödemeleri hakkında SAT’yi bilgilendirir.

Mali Posta Kutusunun Zorunlu Kullanımı: Mali posta kutusunun aktif hale getirilmesi ve kullanımıyla ilgili son tarihler genel anlamda değiştirilmedi: Yasal işletmelerin bu elektronik mali posta kutularını (buzon tributario electronico) 30 Eylül 2020’ye, bireylerin ise 30 Ekim 2020’ye kadar kullanmaya başlaması gerekiyor. Ancak, son mali yılda 3 milyon pezo ve üzerinde geliri olan ve maaşlı personel çalıştıran bireylerin, söz konusu mali posta kutusunu 15 Temmuz 2020’ye kadar aktif hale getirmesi gerektiğini ifade eden yeni bir hüküm eklendi.

Hidrokarbonlar ve Petrol Yakıtlarının Satışı için CFDI Eki: Yakıtlarla ilgili elektronik fatura ekinin (CFDI) dahil edilmesi, hidrokarbonların arama ve çıkarma işlemleriyle ilgili yapılacak sözleşme sayısı ya da Enerji Bakanlığının Enerji Düzenleme Kurulu izinlerini zorunlu kılacak yeni bir madde eklendi.

Elektronik İmza: Bireylerin elektronik imza kullanımına ilişkin birkaç hüküm eklendi. Bunların bir kısmı, kişilerin dijital imzalı sertifika (Certificado de Sello Digital ya da CSD) yerine, elektronik imza sertifikası (e.firma) kullanarak elektronik fatura (CFDI) düzenlemelerini sınırlandırmayı ya da onlara bu konuda yardımcı olmayı hedefliyor. Elektronik imza sertifikası oluşturma, yenileme, askıya alma ya da tamamen iptal etmeyi amaçlayan prosedürlerle ilgili kurallar da RMF2020 kapsamında değiştirildi.

Yakıt Satıcılarının Toplu CFDI Kullanım İzninin Uzatılması: Çeşitli Mali Önergelerde gerçekleştirilen bu ikinci değişiklik paketi, yakıt satıcılarına, hacim kontrolüne tabi olmak kaydıyla, yaptıkları yakıt satışına karşılık toplu elektronik fatura (CFDI) kesmek için verilen iznin 31 Aralık 2020 tarihine kadar uzatılmasını öngörüyor. Bu iznin 31 Temmuz 2020 tarihinde sona ermesi bekleniyordu. Böylece, 1 Ocak 2021 tarihinden itibaren bu vergi mükelleflerinin, müşterilerine yaptıkları her yakıt satışı için bir CFDI düzenlemesi gerekecek. Bu hüküm, 2020 Çeşitli Mali Önergelerin yirmi yedinci maddesini değiştiren üçüncü maddede yer alıyor.

Çeşitli Mali Önergelerde yapılan ikinci değişiklik paketiyle ilgili hükümler hakkında ayrıntılar için buraya tıklayın.

Harekete Geçin

Verginin geleceğine yönelik detaylı bilgi almak için İngilizce olarak hazırlanan Trends: Continuous Global VAT Compliance dökümanını indirebilir, haberleri ve son gelişmeleri takip etmek için bizi LinkedIn ve Twitter üzerinden takip edebilirsiniz.

Hindistan’daki vergi mükelleflerini ilgilendiren e-fatura reformunun yürürlüğe girmesine yalnızca iki hafta kaldı. Fatura sisteminde, Sürekli İşlem Denetimi (CTC) ilk olarak Aralık 2019’da getirilmiş olmasına rağmen, o günden bu yana GSTN tarafından birçok değişiklik ve güncelleme gerçekleştirildi. Temmuz ayında açıklanan ve Hindistan’ın planladığı e-fatura reformunun taslağını ve kapsamını etkileyecek olan değişikliklere ek olarak, Ağustos ve Eylül ayında da vergi dairesinin e-fatura platformunda bir takım güncellemeler ve düzenlemeler yapıldı. Tüm bu değişikliklere rağmen, düzenlemenin 1 Ekim 2020 tarihinde resmen yürürlüğe gireceği belirtiliyor.

Yapılan en son güncellemeler neler?

GSTN Konseyi, 14 Ağustos 2020 tarihinde e-fatura sistemiyle ilgili bir webinar düzenledi. Bu webinarda, önerilen sistemin nasıl çalışacağı hakkında ayrıntılı bilgiler verildi ve vergi mükelleflerinin soruları yanıtlandı. İşte webinarda ele alınan önemli başlıklar:

Hintli yetkililer, API Sandbox internet sitesinde 8 Eylül 2020 tarihinde yayınlanan yeni sürüm notları gibi teknik güncellemeler ve açıklamalar yapmaya devam ediyor. Sürüm notlarına göre, E-Ticaret Operatörleri (ECO) artık Sandbox sistemi üzerinde API’leri kaydedebilecek ve test edebilecek. Böylece ECO’lar artık e-fatura sistemini kullanarak, tedarikçiler adına oluşturdukları JSON dosyalarını IRP’ye iletebilecek. QR kodlarının ve imzalanan e-fatura dosyalarının doğrulanması için mobil bir uygulamanın kullanılacağı ise sürüm notlarında verilen bir başka önemli güncelleme olarak dikkat çekiyor. Bunlara ek olarak, doğrulama kurallarında güncellemeler ve API’ler üzerinde iyileştirmeler yapılıyor.

Sırada hangi güncellemeler var?

Aslında bu sorunun cevabı, ilk uygulamanın ne kadar başarılı olacağına bağlı. Gelecek aylarda daha birçok teknik değişiklik ve iyileştirme göreceğimiz aşikâr. Buna ek olarak, yükümlülüklere uyması gereken vergi mükelleflerinin kapsamında da bir takım mevzuata ilişkin değişiklikler olabilir. Reformun temel hedefinin, tüm vergi mükelleflerinin bir araya getirildiği bir CTC (Sürekli İşlem Denetimi) sisteminin kullanılması olduğu göz önüne alındığında, bu yükümlülüğün kapsamı daha fazla vergi mükellefinin dahil edecek şekilde genişletilecektir. Söz konusu yükümlülükle ilgili zorunluluk sınırı, yürürlüğe gireceği 1 Ekim tarihinden yalnızca bir ay önce artırıldığı için, bazı vergi mükellefleri hali hazırda kapsamın dışında kalmaya devam ediyor. Ancak, e-fatura sisteminin yeterli şekilde çalıştığı kanıtlandıktan sonra, söz konusu mükellefler yeniden kapsam dahiline alınacaktır.

Harekete Geçin

Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir.

Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB), dijital vergi kontrolü uygulamalarında yaptığı yeniliklere e-dönüşüm uygulamalarının kapsamlarının genişletilmesi ve yeni bir belge türünün uygulamaya alınması ile devam ediyor. GİB, geçtiğimiz günlerde yayımladığı Tebliğ Taslağında, kamu istişaresine açılan mevcut regülasyonlarda değişikliğe gidilebileceğini belirtti. Vergi Usul Kanunu hakkında 2019 yılının Ekim ayında yayımlanan ve tüm e-belge regülasyonlarını tek çatı altına toplamayı amaçlayan Genel Tebliğin, bu son taslakla birlikte değiştirilmesi planlanıyor. Genel Tebliğ, elektronik belge uygulamalarına dâhil olma ve geçiş süreçleriyle ilgili prosedürleri ve ilkeleri, elektronik belge uygulamalarının zorunlu olduğu alanları ve bu belgelerde yer alacak bilgileri öne çıkarıyordu. Taslak Tebliğde ise yeni bir belge türü olan e-adisyon tanıtılıyor, e-fatura ve e-arşiv faturaları kapsamındaki değişiklikler ve yeni yükümlülükler yer alıyor.

Yeni belge türü: E-Adisyon

Taslak tebliğde, e-adisyon adı verilen bir belge türüne yer veriliyor. Adisyon (hesap), restoranlar, barlar ve kafelerde kullanılan ve müşterinin ödemesi gereken toplam tutarın hesabının tutulduğu bir belgedir ve masada servis yapan işletmeler için zorunlu bir doküman olup halihazırda kağıt olarak düzenlenmektedir. Yeni tebliğ taslağına göre e-adisyon, satış hasılatı tutarlarına bağlı olarak bazı işletmeler için zorunlu hale gelebilir.

Yeni yükümlülükler: Mal ve hizmetlere ilişkin standart kod ve birim ölçüsü yazılacak

Tebliğ Taslağında yer alan bir başka yeni yükümlülük ise Türk İstatistik Kurumu tarafından yayımlanan standart kodlarının mal ve hizmetlere dâhil edilmesiyle ilgilidir. Bu kodların e-fatura, e-arşiv fatura, e-irsaliye, e-muhasebe makbuzu ve e-serbest meslek makbuzu gibi belgelerde kullanılması gerekecek. Bu yeni yükümlülüğün uygulanmasıyla ilgili farklı vergi mükellefleri için farklı zaman çizelgesi sunan aşamalı bir yaklaşım benimsendi.

Yeni yükümlülükler: Form BA ve Form BS bilgileri otomatik doldurulacak

Tebliğ Taslağına göre, “Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)”, GİB sistemi tarafından otomatik olarak doldurulacak. GİB ise toplanan bu verileri, daha sonra vergi mükellefleri tarafından onaylanacak bildirimleri otomatik olarak doldurmak üzere kullanacak.

E-fatura ve e-arşiv fatura kapsamı genişletildi

Tebliğ Taslağında belirtilen bir başka değişiklik ise, e-fatura ve e-arşiv faturalarının kapsamının genişletilmesi oldu. E-fatura ve e-arşiv fatura uygulamaları sağlık hizmeti sunucuları ile medikal malzeme ve ilaç/etken madde temin eden merkezler için (eczaneler, hastaneler, tıbbi ürün tedarikçileri, gözlükçüler vb.) zorunlu hale getiriliyor. E-fatura ve e-arşiv faturalarıyla ilgili olarak, söz konusu zorunluluk kapsamında olan vergi mükellefleri GİB portalına bağlanmak için herhangi bir yöntem tercih etmezse bu vergi mükellefleri için GİB tarafından otomatik olarak bir kullanıcı hesabı oluşturulabilecek.

Türkiye, e-belge uygulamalarının kapsamını hızla genişletiyor ve Tebliğ Taslağından da anlaşılacağı gibi, dijital vergi dönüşümü hızla devam ediyor. Gelecek haftalarda GİB’in, sektörden gelen geri bildirimleri incelemeyi tamamlaması ve Tebliğ Taslağı hükümlerini son haline getirmesi bekleniyor.

Harekete Geçin

Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir.