Kısa bir zaman önce, Polonya hükümetinin yeni beyanname içeren JPK_VAT yapısının yürürlüğe girme tarihini 1 Temmuz 2020’ye kadar ertelediğini bildirdik. Bu karar, koronavirüs salgını sırasında işletmeleri desteklemek için ülkenin başlattığı Tarcza antykryzysowa (“Kriz Kalkanı”) girişimi doğrultusunda alındı. Maliye Bakanlığı, yakın zamanda son şema ve açıklayıcı kılavuzu yayımlayarak mükelleflere, ek hazırlık süresi verdi.
Ertelemenin açıklanması ile, ana özelliklerin ve regülasyon uyumluluklarının tekrar üzerinden geçmenin tam zamanı olduğunu düşündük.

Kapsam

Yeni JPK_VAT, mevcut tek denetim dosyası JPK_VAT ile VAT-7M (aylık) ve VAT-7K (üç aylık) KDV iadelerini tek belgede birleştiren periyodik bir dosyalama yöntemidir ve yeni JPK_VAT’in de ibraz tarihleri diğer belgelerle aynıdır yani dönem sonunu izleyen ayın 25’idir. Üç ayda bir kayıt yapan mükelleflerin de aylık bir kayıt teslim etmesi de gerekecektir. JPK_VAT diğer periyodik KDV kayıtlarını kapsamayacak (ör. VIES beyannameleri, bu beyannamelerin hâlâ VAT-UE formu kullanılarak ayrı bir şekilde teslim edilmeleri gerekiyor). Yani işletmelerin, uyum süreçlerinin değişiklikliği yansıtacak şekilde düzenlendiğinden emin olmaları gerekiyor.

Ek veriler

Yeni JPK_VAT, mevcut durumda ayrı beyannamelerde toplanan verilere ilave veri toplanmasını gerektiriyor. Örneğin, satış kayıtlarının belirli mal ve hizmet türlerini, işlem türlerini ve satış kanıtını belirten indikatör kodlarını kapsaması gerekiyor. Satın alım kayıtlarının, mal ithalatı ve bölünmüş ödeme gibi belirli prosedürlere tabi olan işlemlerin etiketlerinin yanı sıra, satın alım kanıtını belirten etiketleri de içermesi gerekiyor. Örneğin, KDV dahil değeri 15.000 PLN’nin üzerindeki bölünmüş ödemeleri (Polonya KDV Yasası’nın 15. Maddesi’nde kategorize edilenler) belgeleyen faturalara işaret etmek için “MPP” uygulanmalıdır; bu fatura JPK_VAT içindeki MPP alanında kaydedilmiştir. Böyle bir işaret ve kayıt, vergi dairesi için denetimleri daha verimli hale getirir, ancak işletmeler, hataları en aza indirmek için fatura içerik gerekliliklerini incelemeli ve alacak, fatura ve rapor personellerini düzene sokmalıdır.

Cezalar

İlk olarak teslim edilen JPK_VAT dosyasında bulunan her hata için mali ceza uygulanması istendi. Maliye Bakanlığı, yakın zamanlarda bunun yerine cezaların takdir temelinde müracaata tabi olarak uygulanacağını doğruladı. Yani bu durum, mükellef veya mükellefin dolaysız tedarikçileri ya da müşterileri tarafından KDV ödemelerinde maddi riske yol açmadığı sürece küçük tutarsızlıklar için ceza alınmayacağı anlamına gelebilir.

Düzeltmeler

Güncel kılavuzda, önce ve şimdi değiştirilen JPK_VAT ve VAT-7 biçimlerinde teslim edilen beyannamelerde yapılan düzeltmelerin de aynı şekilde rapor edilmesi gerektiği belirtiliyor. Yeni JPK_VAT yapısında, yalnızca düzeltilmesi gereken kısmın tamamlanması gerekli oluyor. Düzeltme belgesinde, yalnızca düzeltme gereken verilerin değil, düzenlenen dönemin tüm işlem verilerinin de bulunması gerekiyor.

Yeni JPK_VAT hangi KDV beyanname dönemlerinden itibaren geçerlidir?

Güncel kılavuzda, yeni raporun “1 Temmuz 2020’den sonraki dönemler için etkin vergi mükellefi olarak kaydolan herkesçe” sağlanması gerektiği belirtiliyor. Devamında “1 Temmuz 2020’den sonraki dönemler için VAT-7M ve VAT-7K beyannameleri kayıtlarının yeni JPK_VAT formu dışında teslim edilmesi mümkün olmayacaktır.” yazıyor. Bu iki ifade, Temmuz 2020 için ilk zorunlu yeni JPK_VAT tesliminin JPK_VAT7M olacağını ve son tarihin 25 Ağustos 2020’den sonra olmayacağını gösteriyor.

Harekete Geçin

Verginin geleceğine yönelik detaylı bilgi almak için İngilizce olarak hazırlanan Trends: Continuous Global VAT Compliance dökümanını indirebilir, haberleri ve son gelişmeleri takip etmek için bizi LinkedIn ve Twitter üzerinden takip edebilirsiniz.

AB KDV gelişiminde önemli projeler

AB’nin Ekonomik ve Mali İşler Konseyi (“ECOFIN”) aralık ayında bir rapor düzenledi. Bu raporun ardından ECOFIN, Finlandiya’nın Avrupa Birliği Konseyi Başkanlığını devraldığı Haziran 2019 tarihinden beri izlediği AB vergi politikalarını ve gelişimlerini değerlendirdi. Önceki makalemizde AB’nin Kesin KDV Sistemi durum değerlendirmelerini özetlemiştik. Şimdi ise, onların diğer önemli AB KDV proje süreçleriyle ilgili yorumlarını inceleyeceğiz.

KDV oranlarıyla ilgili çalışma

Avrupa Komisyonu, bir süredir, düşen KDV oranlarını düzeltme konusundaki düzenlemeleri gözden geçirmek istiyor. Bu konular arasında, AB Üye Devletlerine oran belirlemede daha fazla esneklik sağlama ve bir ülkenin standart KDV oranından sapmayan bir liste mal ve hizmet sağlama meseleleri de yer alıyor. Tabii, gözden geçirilen tüm düzenlemelerin Kesin KDV Sistemi gereklilikleriyle uyumlu olması gerekiyor. Ayrıca, işletmelerin ticarete ve erişim kolaylığına yardımcı olmak ve düşen AB KDV oranlarının tamamını kaydetmek için, çevrim içi bir veri tabanı oluşturulması öneriliyor. Ancak, bu önlemin nasıl gerçekleştirileceği hakkında istişare henüz başlamış değil. Böyle bir veri tabanını tasarlama konusunda, AB’nin KDV Bilgi Değişim Sistemi (VIES) ve Pazara Erişim veri tabanlarını göz önüne alarak başlamak mantıklı bir yaklaşım olur.

E-ticaret işlemlerinde KDV

1 Ocak 2021‘de yürürlüğe girecek olan “KDV e-ticaret Direktifini” hızlandırma konusunda ayrıntılı bilgileri ve prosedürleri sağlamak için ECOFIN, AB Üye Devletleri arasında malların B2C “uzaktan satışıyla” ve AB merkezli satıcılarla AB merkezli olmayan satıcıların dijital pazar yerleri ve diğer elektronik platformlar üzerinden B2C satışlarıyla ilgili mevzuatta düzenleme yapmak için iki teklifi hayata geçirdi. Ardından, Konsey aralık ayında Avrupa Sayıştay’ının e-ticaret işlemlerinde KDV ve gümrük vergisi tahsiliyle ilgili zorluklara ilişkin raporun sonuçlarını onayladı. Konsey, bu alandaki yöntemsel gelişmelere rağmen sistemi güçlendirmek, aynı zamanda da sistemin karmaşıklığını ve uyum maliyetlerini azaltmak için daha fazla çalışma yapılması gerektiği konusunda birçok AB Üye Devletinin uzlaştığını belirtti.
Küçük işletmeler için KDV kuralları ve prosedürleri

Raporda, aşağıdaki nedenlerle Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeleri (KOBİ’ler) etkileyen KDV kurallarının, iyileştirilmesi gerektiği kabul ediliyor:

  • Üye Devletler, KOBİ’lere ciro eşikleri vasıtasıyla KDV kaydından (değişken derecelerde) kaçınma olanağı sağlasa da bu durum, büyük miktarda idare giderlerine yol açıyor,
  • Kayıtlı KDV ve kayıtlı KDV dışı vergiler arasındaki çekişmede önemli derecede bozulma oluşuyor,
  • KOBİ’lere, karşılık olarak KDV açığını olumlu yönde etkileyecek olan gönüllü uyum için daha fazla fırsat verilmesi gerekiyor.

Bu sayede, kritik öneme sahip bu alanda sürekli bir değişim bekleyebiliriz.

Devlet tarafından ödeme hizmeti sağlayıcılarından tahsil edilen KDV ile ilgili işlem bilgileri

Aralık 2018’de, Komisyon, vergi idareleri ve EUROFISC yetkililerinin KDV yolsuzluğunu tespit etmesini ve engellemesini kolaylaştırma amacıyla ödeme hizmeti sağlayıcılarına bazı kurallar uygulayan bir mevzuat teklif etti. Buradaki amaç, merkezi bir bilgi depolama sisteminin kurulumunu kolaylaştırmak ve AB Üye Devletlerinin, KDV ve diğer işlem bilgilerini elektronik ödeme kayıtlarından toplayabileceği uyumlu bir mekanizma geliştirmek. Bu gelişmelerden biri yaşanırsa tahminimiz, KDV’nin ve diğer işlem vergilerinin doğru tahsili için bir devrim yapılmış olur, çünkü KDV’nin nasıl (ve kimden) tahsil edildiği konusunda bir değişim bile ilan edilebilir.

Devrim değil, evrim

Genel olarak, ECOFIN’in rapor sonuçları, birliğin tamamında vergi raporlamayı ve toplamayı uyumlu hale getirmek için çeşitli girişimler yapılmasına rağmen, AB’nin, tüm işletmelerin ve endüstri sektörlerinin ihtiyaçları için “herkese uygun tek çözüm” olmadığını ve hedeflenen önlemlerin uygulamasıyla hızla kazanım sağlanacağını kabul etmeye devam ettiği konusunda güven veriyor.

Harekete Geçin

Verginin geleceğine yönelik detaylı bilgi almak için İngilizce olarak hazırlanan Trends: Continuous Global VAT Compliance dökümanını indirebilir, haberleri ve son gelişmeleri takip etmek için bizi LinkedIn ve Twitter üzerinden takip edebilirsiniz.

Finlandiya, faturaların %90’ını halihazırda elektronik olarak alıyor. B2B işlemlerinde e-fatura kullanımını genişletmeyi hedefleyen ülke, B2B alıcılarına istedikleri takdirde tedarikçilerinden elektronik fatura talep edebilme hakkı tanıdı Plan 10.000 Euro’dan yüksek cirosu olan tüm Fin şirketleri için 1 Nisan 2020’de yürürlüğe girdi.

Akıllıca Bir Hareket

Fin hükümeti, e-fatura işlemlerini B2B kullanıcılarına isteğe bağlı şekilde kullanıma açtı. Bunun sayesinde de KDV Direktifinin getirdiği AB komisyonundan erteleme alma gereksinimini atlatmış oldu. B2B işlemleri için e-fatura zorunlu hale getirelecek olsaydı buna ihtiyaç duyulacaktı. Avrupa Birliği’nin format serbestliği, alıcının e-fatura almayı kabul etmesini gerektirirken Finlandiya bu konuyu farklı bir açıdan ele aldı. Fin devleti bunu tersine çevirerek, yani e-fatura talep etme hakkını tedarikçilerden alıcılara vererek B2B e-fatura işlemlerini artırmayı amaçlıyor.

Format Serbestliği

Fin yasaları, Finlandiya’da ticaret yapan şirketlerin format serbestliğinden yararlanmasına ve kabul edilen herhangi bir yöntemle bütünlüğün ve doğruluğun korunmasına hâlâ izin veriyor. Örneğin, elektronik imzanın uygulanması buna dahil olabilirdi. Buna karşılık, alıcının e-fatura talep hakkı Avrupa normunu (EN 16931) izleyerek düzenlenen faturalarla sınırlı. Şu anda Avrupa standartlarına karşılık gelen iki Finlandiya formatı var: TEAPPSXML 3.0 ve Finvoice 3.0.

Finlandiya e-fatura regülasyonundaki değişiklik, kamu ihale e-faturalarındaki AB Direktifinin iç hukuka aktarılması sırasında uygulamaya konuldu. Finlandiya bu durumdan yararlandı ve B2B işlemlerinde Avrupa normunun kullanımını genişletti. Bu norm, B2G tedariklerinde AB standardı kullanımının zorunlu olmasıyla birlikte giderek güç kazanıyor.

E-Fatura Kapsamının Genişletilmesi

Fin hükümetinin zekice alınmış bu inisiyatifi, bir yandan Avrupa standardını yaygınlaştırırken diğer yandan e-fatura kullanımını ve kabulünü artırma potansiyeli taşıyor. Bu karar, “Ödeme için temin etme” çözüm stratejileri için ve yüksek hacimde yapılandırılmamış faturalarla faaliyet gösteren şirketlerin daha verimli hareket etmesi için fırsatlar yaratıyor. Dünya genelinde görüldüğü gibi, devletler KDV açıklarını kapatmanın, şirketler de verimli faaliyet göstermenin yollarını ararken e-fatura devletlere ve şirketlere fırsatlar sunuyor.

Harekete Geçin

Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir.

Katma değer vergisi (KDV) ABD’de mevcut değil, ancak Amerikalı şirketler Latin Amerika, Avrupa ve Asya’daki KDV yükümlülükleriyle gitgide daha fazla karşı karşıya kalıyor. Vergi daireleri, gelirlerindeki büyük farkı kapatmak amacıyla KDV vergi tahsilini dijital hale getirmek için sıkı politikalar uyguluyor. Uyum sağlayamayan Amerikalı şirketler, mecburi KDV denetimlerinin olduğu ülkelerde işletmelerinin bilfiil kapandığını görebilir.

Ama bu KDV nedir? Emin değilseniz endişelenmeyin.İngilizce yayımladığımız 11. Trends in Continuous Global VAT Compliance (Sürekli Küresel KDV Uyumundaki Trendler) raporundan sağlanan bir alıntı, bir el kitabı niteliğinde.

KDV Nedir?

KDV’nin temel prensipi, bir bireyin mal veya hizmetleri tüketmesiyle sonuçlanan ekonomik zincirin her aşamasındaki katma değerden devletin belli oranda pay almasıdır.

Son müşteri de dahil olmak üzere zincirdeki tüm taraflarca KDV ödenirken yalnızca işletmeler girdi vergilerini düşebilir. Bu nedenle, faturalara ilişkin KDV gereklilikleri genellikle yalnızca işletmeler arasında geçerlidir. Birçok devlet, şirketlerin borçlandığı “dolaylı” vergileri belirlemede faturaları asıl kanıt olarak kullanır. KDV, dünyadaki ticaret uluslarının neredeyse tamamı için büyük bir farkla en önemli dolaylı vergidir. Kabaca söylemek gerekirse KDV’nin, tüm kamu gelirinde yüzde 30 oranında payı vardır. Vergi yöntemi olarak KDV esasen özel şirketleri vergi tahsildarı haline getirir. Vergi mükellefinin, vergi tahakkukundaki rolü kritiktir, bu nedenle bu vergiler bazen “öz değerlendirme vergileri” olarak adlandırılır.

KDV’nin Temel Prensipleri

Faturalar, KDV konusundaki ilk denetim kaynağı olduğundan fatura oluşturmanın ve değiştirmenin biçimi, içeriği ve yönteminde sıklıkla düzenleme uygulanır. KDV ilk olarak 1950’lerde uygulanmaya başlandı, sonrasında tüm Avrupa’ya ve diğer ülkelere hızla yayıldı.

OECD’nin, sınır ötesi ticarette etkin bir vergilendirme için yüksek düzey standartlar oluşturma girişimlerine rağmen, KDV için küresel kurallar uygulanmıyor. AB’nin KDV sistemi, bir bölgenin yaklaştığı en yakın uyumdur, ancak AB’nin kuralları bile herkesin bildiği gibi karmaşık ve kapsamlıdır.

KDV Açığı

KDV, şirketlerin satış, satın alma ve genel işletme faaliyetinin ayrılmaz parçası olarak kamu hukuku yükümlülüklerini yerine getirmesine bağlıdır. KDV işleme ve raporlama konusunda şirketlere bağımlı olmak, vergi idarelerinin denetleme yapmasını veya ticari işlemleri kontrol altına almasını zorunlu hale getiriyor. Bununla birlikte, bu denetlemelere rağmen dolandırıcılık ve yolsuzluk nedeniyle devletler, tahsil etmeleri gerekenden çok daha az miktarda KDV topluyor. Bu farka genelde KDV açığı deniyor.

Avrupa Komisyonu’nun son raporuna göre Avrupa’da KDV açığı her yıl yaklaşık 137 milyar Euro’yu buluyor. Bu miktar, birliğin beklenen KDV gelirinde yüzde 11,2 oranında bir kayba tekabül ediyor. Hatalar ve yolsuzlukla birlikte kayıp, yarım milyar Euro olabileceğinden küresel olarak KDV borcunu tahmin etsek de devletlerin tahsil ettiği vergi miktarını tahmin edemiyoruz. Bu Norveç, Avusturya ve Nijerya gibi ülkelerin gayrisafi yurt içi hasılalarına yakın bir miktar. KDV açığı, dünya çapında tahsil edilmesi gereken KDV’nin yüzde 15’i ile 30’una denk geliyor. Bu sayılar, yalnızca iyi niyetli, kayıtlı ticari faaliyetler göz önüne alındığında ortaya çıkıyor, kayıtsız ticari faaliyetler nedeniyle yaşanan vergi geliri kaybı eklendiğinde bu oran çok daha yüksek olabilir.

Harekete Geçin

KDV ve KDV uygulaması hakkında bilmeniz gereken her şeyi biliyor musunuz? Sektördeki KDV kontrolleri hakkında en kapsamlı kılavuzu indirin ve öğrenin. 

Macaristan Maliye Bakanlığı geçtiğimiz on yılı verimli kapattı. Önceki makalemizde belirttiğimiz üzere, Macaristan Maliye Bakanlığı 2020 için Ekonomik Faaliyet Planı dahilinde tedbir ve öneri paketi duyurdu. Planla birlikte, KDV uyumunu iyileştirmek ve yolsuzluğu azaltmak amaçlanıyor. Macar KDV Yasasında vergi önlemleri sağlayan maddeleri iyileştirmek için bir yasa tasarısı sunuldu ve tasarı Macar Parlamentosu tarafından Kasım 2019’da kabul edildi.

Vergi mükellefleri için bu ne anlama geliyor?

İşletmeler için gerçek zamanlı raporlama hayata geçirildiğinde alt sınırda görülen değişim, bunun en önemli etkilerinden biri. 1 Temmuz 2020’den itibaren, 100,000 Macar Forinti olan mevcut alt sınır yürürlükten kaldırılacak. Gerçek zamanlı veriyi gösteren fatura sunma zorunluluğu etkin bir şekilde artacak ve hesaplanan KDV miktarı fark etmeksizin tüm işlemler Macaristan Ulusal Vergi ve Gümrük Dairesine (NTCA) bildirilecek.
Bu Macaristan’daki işletmeler için, KDV muafı işlemler ve yurt içi karşı taraf ödeme yöntemiyle uygulanan işlemler dahil olmak üzere, B2B tüm işlemlerin gerçek zamanlı olarak vergi yetkilerine bildirilme zorunluluğu anlamına geliyor.
Bu yasal değişimler, gerçek zamanlı raporlama sürüm 2.0 için yeni API ve XML şemalarına zorunlu geçişte benimsenen zaman çizelgesini etkilemedi. Dolayısıyla başlangıçta da planlandığı gibi, 1 Nisan 2020’den itibaren sürüm 2.0 tüm vergi mükellefleri için zorunlu olma ve mevcut sürüm 1.1 kabul edilmeme durumu değişmedi.

B2C işlemlere etkisi

Yasa değişikliğine göre, işletmeden tüketiciye işlemleri de dahil olmak üzere tüm yurt içi faturalar, 31 Aralık 2020’den itibaren NTCA’ya bildirilecek. Bu tarihten itibaren NTCA yurt içi satış, topluluk içi ihracat ve ikmal hakkında veriye sahip olacaktır.

Geleceğe dair

Macaristan da yolsuzluklara kısıtlama getiren ülkelere katıldığı için, şirketler vergi uyumuna ayak uydurma ve vergi uyumunu sürdürebilme konularında yeni zorluklarla karşılacak. Ufukta yasa değişikliklerinin de ötesinde gelişmeler görünüyor. Önümüzdeki teknik değişiklikler mevcut raporlama sisteminin daha fazla yatırım alacağını gösteriyor. NTCA bu yılın kalkınma yol haritasını yayınladı ve sistemin belgelemelerle birlikte bu yılın üçüncü çeyreğinde test ortamında XML API 3.0’a yükseltileceğini açıkladı.

Macaristan’ın genişletilmiş gerçek zamanlı raporlama sistemi ve ortamın teknik olarak iyileştirilerek gerekli şartlara uyum sağlaması, hükümetin var olan yapıyı veri toplama konusunda başarılı gördüğünün bir kanıtı.

Harekete Geçin

Verginin geleceğine yönelik detaylı bilgi almak için İngilizce olarak hazırlanan Trends: Continuous Global VAT Compliance dökümanını indirebilir, haberleri ve son gelişmeleri takip etmek için bizi LinkedIn ve Twitter üzerinden takip edebilirsiniz.

Yeni yayınlanma tarihi

Yunanistan vergi dairesi IAPR, yerel sanayi gruplarıyla yapılan yeni bir toplantıda myDATA e-defter zorunluluğunun sunulması için yeni bir tarih açıkladı. Kanun yoluyla düzenlenene kadar hiçbir resmiyeti veya bağlayıcılığı olmasa da vergi dairesi erteleme hakkında kararını vermiş gibi görünüyor.

Hatta, IAPR zorunluluğun kademeli olarak hayata geçirilmesini planlıyor. myDATA çerçevesinde ve yayınlanan teknik şartnamelerle, düzenlenen özet işlem verileri ve ilgili vergi sınıflandırmalarının (ör. mal satışı, hizmet sağlanması vb.) raporu aşağıdaki gibidir:

Yasal ve teknik belgelerin durumu

myDATA mevzuatının çoğunluğu yayımlandı:

  1. myDATA’nın ayrıntılı açıklaması
  2. ERP entegrasyonu için teknik şartnameler ve
  3. Çevrim içi yazar kasaların entegrasyonu için teknik şartnameler
  4. Önerilen B2B e-fatura formatı hakkında kanun (Yunanistan EN 16931)
  5. E-fatura hizmet sağlayıcıları için akreditasyon planı hakkında kanun

Bununla birlikte, mevzuatın en önemli kısmı olan myDATA kanunu, henüz bir karara bağlanmadı. Örneğin, farklı geçiş yöntemleri, MARK işlevi, geçiş zamanı ve uyumsuzluğun sonuçları ile ilgili, geriye kalan tüm zorunluluk ayrıntılarının düzenlenmesi bekleniyor. Zorunluluğun yürürlüğe (güncel sürüm 0.6) girmesinden önce mevcut teknik şartnamelerin sonuçlandırılması gerekiyor.

Bazı kaynaklar, myDATA kanununun önümüzdeki bir iki ay içinde yayınlanacağını iddia ediyor. Bununla beraber, vergi mükellefleri başka zorluklarla karşılaşırken IAPR’nin bu vergi reformuna öncelik verip vermeyeceği belirsizliğini koruyor.

Salgın kriziyle karşı karşıya olduğumuz bugünlerde dünya genelindeki tüm devletler, işletmeleri korumaya yönelik acil önlemler almak konusunda harekete geçiyor. Aynı nedenden dolayı Yunanistan’ın da myDATA zorunluluğunun tamamını yürürlüğe koymayı ertelemesi muhtemel görünüyor.

Harekete Geçin

Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir.

sgk teşvik rehberi

SGK Teşvik Rehberi

Ekibimizin hazırladığı bu rehber, istihdam teşvikleri alanıyla ilgilenenlere kılavuzluk edecek güncellemeleri içeriyor.

Firmaların en önemli gider kalemlerinden birisi çalışan maaşlarıdır. Her ay maaşların ödenmesi ve SGK’ya yatırılan primler firmaları zorlamaktadır. Eğer tüm personel bildirgelerinizi SGK’ya zamanında gönderiyorsanız devletin sunduğu teşviklerden yararlanarak personellerinize ait maliyetlerden tasarruf sağlayabilirsiniz.

Firmalar, yararlanabilecekleri teşviklerden haberdar olmak için teşvik uygulamaları hakkındaki güncellemeleri düzenli olarak takip etmelilerdir.

Güncel bilgilerin yer aldığı SGK Teşvik Rehberini ücretsiz indirerek istihdam teşviklerinde atabileceğiniz adımları öğrenebilirsiniz.

Rehberde yer alan konu başlıklarından bazıları aşağıdaki gibidir:

  • Yürürlükte Olan Hangi Teşviklerden Faydalanabilirsiniz?
  • SGK Teşvikten Yararlanmak İçin Genel Şartlar Nelerdir?
  • Kimler SGK Teşvik Kapsamında Değildir?
  • Sovos SGK Teşvik Çözümü

Dünya genelinde ülkeler koronavirüs salgınının ekonomik sonuçlarını hafifletmek amacıyla vergi alanında dolaylı tedbirleri yürürlüğe koydu. AB Üye Devletlerince ileriye dönük tedbirler şu şekildedir:

Avusturya

Avusturya, koronavirüs kaynaklı geç ibrazların olması durumunda vergi mükelleflerinin temerrüt faizi ve cezadan muafiyet talep edebileceğini duyurdu.

Belçika

Belçika ekonomik sıkıntılarla karşılaşan işletmelerin ödeme planı, temerrüt faizinden muafiyet veya para cezasında indirim için başvuruda bulunabileceğini bildirdi. Taleplerin gönderilmesi için son tarih 30 Haziran 2020.

Çek Cumhuriyeti

Çekya Hükümeti, çeşitli KDV tedbirlerinin bulunduğu vergi paketini onayladı. Denetim beyanlarının geç sunulması halinde şöyle bir yol izlenecektir: Cezanın 1 Mart 2020 ile 31 Temmuz 2020 arasında tahakkuk etmiş olması şartıyla (raporun geç olmakla beraber ihbar yapılmadan önce sunulması halinde uygulanan) CZK 1,000 tutarındaki cezadan otomatik olarak feragat edilir. Gerekçelerin koronavirüsle ilgili olması halinde, vergi mükellefinin talebi üzerine diğer cezalardan da feragat edilecektir. KDV ertelemesi için gereken başvuru ücretleri, 31 Temmuz 2020’ye kadar talep edilmeyecektir/ alınmayacaktır.

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, uyguladığı Koronavirüs Destek Programı kapsamında standart KDV oranını 1 Nisan 2020 ile 31 Mayıs 2020 tarihleri arasında %19’dan %17’ye, indirimli KDV oranını da 1 Nisan 2020 ile 15 Temmuz 2020 arasında ise %9’dan %7’de düşürdü. Cirosu 1 milyon Euro’nun altında olan işletmelerin KDV başvuru ve ödeme zorunlulukları da Nisan 2020’nin sonuna kadar ertelendi.

Danimarka

Danimarka parlamentosu KDV ödeme tarihlerini uzatan bir yasa tasarısını onayladı. KDV ödemesini aylık yapan ve son tarihi Mart, Nisan ve Mayıs 2020 olan şirketler için 30’ar günlük uzatılma yapıldı. KDV ödemesini üç ayda bir yapan şirketler için ilk iki üç aylık dönem, ilk iki çeyrek, 1 Eylül’e kadar dosyalanmak üzere birleştirildi. KDV ödemesini yılda iki kez yapan şirketler için, yılın ilk ve ikinci yarıları 1 Mart 2021’e kadar dosyalanmak üzere birleştirildi.

Almanya

Almanya, ödeme ertelemesini kolaylaştıracak ve vergi tahsilatları ile geç ödeme cezalarını rahatlatacak vergi politikası tedbirlerinin uygulanacağını duyurdu.

Yunanistan

Yunanistan yayınladığı kararnameyle KDV ödemelerinin son tarihini erteledi ve mağdur işletmelerin KDV borçlarının tahsilatını askıya aldı.

İtalya

İtalya yayınladığı kararnameyle mali ikametgahı veya yasal ya da işletme adresi İtalya’da bulunan kurumlar için KDV başvurularının son tarihini 30 Haziran 2020’ye kadar, cezadan muaf olarak uzattı. Bazı endüstri sektörlerindeki vergi mükelleflerinin Mart 2020’de yapmaları gereken KDV ödemeleri de iki ay ertelendi.

Hollanda

Hollanda, mükelleflerin koronavirüsten nasıl etkilendiklerini de içeren yazılı talepleriyle vergi makamına başvurmaları halinde KDV ödemelerinin erteleyeceklerini duyurdu. Talepte bulunulduktan sonra düzeltici tedbirler durdurulacak ve başvurudaki gecikmeye bağlı cezalardan muafiyet sağlanacak.

Polonya

Polonya büyük ölçekli işletmeler için yeni JPK_V7M (aylık) ve JPK_V7K’nın (üç aylık) 1 Nisan’dan 1 Temmuz 2020’ye ertelenmesini içeren “koruma paketinin” duyurusunu yaptı. Vergi daireleri ayrıca ödeme ertelemesi ve taksitli ödeme gibi rahatlatıcı imkanlar sunmayı çalışacak.

Portekiz

Portekiz, takvimin ikinci üç aylık döneminde yapılacak ödemelerin üç ya da altı aylık taksitlere bölünmesine izin veren bir yönetmelik yayınladı.

Slovak Cumhuriyeti

Slovak Cumhuriyeti KDV ödemesi için verilen son tarihin uzatılmasını önerdi.

Romanya

Romanya 1 Nisan 2020’den itibaren geçerli yeni KDV geri ödeme mekanizmasının ve başvuru süresinin 25 Mart 2020’den 25 Nisan 2020’ye ertelendiğinin duyurusunu yaptı.

İspanya

İspanya başvuru sürelerini uzatacak bir yönetmelik yayınlayacağını duyurdu.

İsveç

İsveç, “parayı koronavirüsün etkilerini hafifletmek için hiç tahmin edemeyeceği bir yerde kullanmak zorunda kaldığını” kanıtlayan vergi mükellefleri için KDV ödemesini erteleme olasılığının olduğunu duyurdu.

Sovos Global KDV Çözümleri

Sovos koronavirüse tepki olarak uygulamaya konanlar dahil olmak üzere, KDV ile ilgili küresel ölçekteki tüm gelişmeleri yakından izlemeye devam ediyor.

Canlı güncellemeleri buradan takip edebilirsiniz.

Not: Güncellemeler İngilizce yapılacaktır.

Sovos geçtiğimiz günlerde AB üyesi devletlerde Covid-19 salgınına karşı alınması beklenen tedbirlerle ilgili bir blog yayımladı. AB genelindeki ülkeler tarafından hayata geçirilen ilave tedbirler aşağıda yer almaktadır:

Avrupa Birliği

Avrupa Komisyonu, tüm AB üyesi devletlerinden gelen talep üzerine ithal tıbbi ekipmanlardan alınan KDV ve gümrük vergilerinin geçici süreyle askıya alınmasını onayladı. Bu tedbir beraber sağlık sektörüne binen mali yükün hafifletilmesi planlanıyor ve uygulama geriye dönük olarak 30 Ocak 2020’den 31 Temmuz 2021’e kadar geçerli olacak. Avrupa Komisyonu, Üye Devletler ile yapılacak istişare sonrasında gerekirse bu tedbir süresinin uzatılabileceği kaydedildi.

Belçika

Düzenli ödenen belirli KDV beyannamelerinin teslim süresi uzatıldı. Normalde 20 Mart 2020’de süresi dolan Şubat 2020 beyannamelerinin teslim tarihi, 6 Nisan 2020’ye ertelendi. 20 Mart 2020’de süresi dolan Mart 2020 beyannamelerinin teslim tarihi ise 7 Mayıs 2020’ye ertelendi.

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi vergi mükelleflerini rahatlatmak amacıyla, standart KDV oranının 2 ay süreyle %19’dan %17’ye ve indirimli KDV oranının da 3,5 ay süreyle %9’dan %7’ye çekilmesi yoluyla KDV oranlarında geçici bir indirime gidileceğini daha önce duyurmuştu. Bu tedbir sonra geri çekildi.

Yunanistan

Mağdur durumdaki bazı işletmelerce 11-30 Mart 2020 tarihleri arasında yapılması gereken KDV ödemeleri 31 Ağustos 2020’ye kadar ertelendi. Ayrıca koruyucu maskeler ve eldivenler, antiseptik ürünler, sabun ve etil alkol ürünlerine 31 Aralık 2020’ye kadar (%24 oranında değil) %6 oranında KDV uygulanacak. myDATA zorunluluğunun hayata geçirileceği yeni tarihler açıklandı. Buna göre 1 Haziran 2020’den itibaren aşamalı bir uygulama yapılacak. Salgına bağlı krizin devam etmesi nedeniyle Yunanistan’ın bu tarihi daha da ertelemesi bekleniyor.

Macaristan

Macaristan Vergi Dairesi zorunlu gerçek zamanlı raporlama sürümü 2.0 XSD’yi uygulamaya koyma tarihinin 1 Nisan 2020’den 1 Temmuz 2020’ye ertelendiğini duyurdu.

Letonya

Vergi Dairesi fazla ödenmiş KDV tutarlarının mevcut KDV kanununda belirtilenden daha kısa sürede, yani 30 gün içinde geri ödeneceğini duyurdu.

Lüksemburg

Vergi dairesi KDV beyannamelerinin son teslim tarihine kadar verilememesi halinde herhangi bir ceza uygulanmayacağına dair rehber yayınladı. Ayrıca, 10.000 Euro altındaki KDV alacak bakiyelerinin geri ödeneceğini de belirtti.

Malta

Mart ve Nisan 2020’de yapılması gereken KDV ödemeleri ticari alanda belirgin sıkıntılar yaşayan vergi mükelleflerince ceza ya da faiz uygulanmaksızın ertelenebilir.

Hollanda

Vergi mükellefinin uzatma talep etmesi halinde vergi makamları ödeme süresini otomatik olarak 3 ay uzatacak. Bahsedilen uzatma talebi sunulduktan sonra, geç yapılan ya da yapılamayan ödemeler cezadan muaf tutulacaktır.

Polonya

Polonya’da JPK_VAT V7M ve V7K tüm vergi mükellefleri için 1 Temmuz 2020’ye kadar ertelendi.

Birleşik Krallık

20 Mart 2020’den 30 Haziran 2020’ye kadar yapılması gereken KDV ödemeleri ertelenecek. Bu kural yerleşik olmayan vergi mükellefleri dahil tüm işletmeler için geçerlidir. Ayrıca Majestelerinin Gelir ve Gümrük İdaresi, MTD dijital linklemelerine dair yürütülen yumuşak geçiş sürecinin tüm vergi mükellefleri için 1 Nisan 2021’e kadar ertelendiğini duyurdu.

Sovos Global KDV Çözümleri

Sovos koronavirüse yönelik uygulananlar da dahil olmak üzere, KDV ile ilgili küresel ölçekteki tüm gelişmeleri yakından izlemeye devam ediyor.

Canlı güncellemeleri buradan takip edebilirsiniz. –

Not: Güncellemeler İngilizce yapılacaktır.

Polonya’nın yeni SAF-T raporu (JPK) henüz yaygın biçimde yürürlüğe bile girmemişken Polonya çok daha kapsamlı bir plan hazırlığı içinde. 2022 yılında bir exchange platformu aracılığıyla merkezi e-fatura sistemi getirilmesi hedefleniyor.

Polonya Maliye Bakanlığı resmi sitesinde yayınlanan bir röportajda, Maliye Bakanı kamu alımlarında zorunlu e-fatura uygulamasının bir pilot proje olduğunu ve bu pilot projenin gönüllülük esasına bağlı olarak 2022’de B2B işlemlerini de kapsayacak şekilde genişleyebileceğini belirtti.

Bakan, ülkeyi e-fatura uygulaması ile tanıştırmak için bir dizi farklı yöntemi dikkate aldıklarını açıkladı. Bu yöntemler arasında tedarikçi ile alıcı arasındaki faturaların elektronik ortamda değiş tokuş yapılabileceği bir exchange platformunun da olduğunu belirtti. İtalya’daki clearance(gerçek zamanlı denetim) modelinden örnek vererek, faturaların ön onaydan otomatik geçtiği (onaylandığı) faturalama sürecinde vergi dairesinin de yer aldığını sözlerine ekledi.

Polonya Clearance Modeline geçiyor

Polonya, günümüzde sonradan denetlenen(post audit), vergi dairelerinin dahil olmadığı bir e-faturalama sisteminin kullanımına izin veriyor.. Mevcut çerçevede, faturayı hazırlayan kişinin, örneğin içeriğin bütünlüğünden, menşein doğruluğundan, faturanın okunaklılığından emin olmak gibi bazı şartları sağlaması ve alıcının da faturaları elektronik ortamda almayı kabul etmesi gerekiyor. Detaylar henüz tam olarak bilinmemekle beraber, yeni e-fatura sisteminde vergi dairesinin de faturalama sürecine dahil olması bekleniyor, başka bir deyişle Polonya sonradan denetim(post audit) modeliden clearance rejimine geçecek.

Polonya hükümetinin e-fatura sistemi uygulamasından asıl beklentisi vergi mükelleflerinden ilave veri sağlamak değil, bu verileri daha hızlı biçimde almak. Vergi dairesinin alt yapısında, vergi mükellefleri hakkında, JPK raporları aracılığı ile toplanmış yeterince veri mevcut. Bu verilere ek olarak, vergi dairlerine gerçek zamanlı iletilen e-faturalar sayesinde vergi sisteminin verimliliği artacak.

Polonya ekonomisi için faydaları

Bakan, Polonya’da e-fatura sistemine geçilmesinin faydaları arasında girişimciler için işin basitleştirilmesini ve güvenliğin arttırılmasını gösteriyor. Bu sistem, kendileri için hazırlanmış olan faturaları merkezi bir bellekten indirebilecek alıcılar için de yararlı olacak. Başarıyla uygulanması halinde, JPK raporlarına büyük ihtimalle ihtiyaç kalmayacağından vergi mükelleflerinin idari yükü de hafiflemiş olacak.

Bakan verdiği röportajda İtalya’nın e-fatura clearance(gerçek zamanlı denetim) sistemini zorunlu kılma konusunda başarılı olduğunu belirtmişti. İtalya Avrupa Komisyonu’ndan KDV Direktifi için derogasyon istemiş, bu talimatıyla işlem bazlı sürekli denetimin Avrupa’da uygulanmasının yolunu açmıştı. Bakan’ın İtalya’daki modele atıfta bulunması, Polonya Hükümetinin de aynı bürokratik yolu izleme niyetinde olduğunun bir işaret olabilir.

Polonya Hükümetinin bu duyurusu, vergi mükelleflerinin Polonya’da hızla değişen vergi uyumu ortamına karşı her zamankinden daha fazla tetikte olmaları gerektiğini gösteriyor. Polonya, İtalya’nın izinden giden ilk ülke olabilir, ancak işlem bazlı sürekli denetim uygulamasının KDV açıklarını kapatmada getirdiği avantajları gören ülke sayısı arttıkça, kesinlikle son ülke de olmayacak.

Harekete Geçin

Geleceğe dair fikirlerimizi öğrenmek isterseniz, Sürekli KDV Uygunluğundaki Son Yenilikler‘i indirin. Ayrıca detaylı bilgi için bize ulaşabilirsiniz.

Yunanistan’da planlanan vergi reformunun, işlem bazlı sürekli denetime (Continuous Transaction Control) dair üç inisiyatifte kendini göstermesi bekleniyor.

  1. İşlem ve muhasebe verilerinin gerçek zamanlı olarak myDATA platformuna bildirilmesini ve ardından devlet portalında tutulan birtakım çevrimiçi defterlerin doldurulmasını içeren myDATA e-defter inisiyatifi;
  2. Ne zaman açıklanacağı henüz bilinmemekle beraber, Yunanistan Vergi Dairesine fayda sağlayacağı kesin olan Fatura Onaylama;
  3. Satış verilerini gerçek zamanlı olarak vergi dairesine iletecek çevrimiçi yazar kasalar.

Bu ayın başında, yazar kasaların devlet portalına çevrimiçi bağlanmasına dair yeni teknik şartlar yayınlandı. Şu an Yunanistan’da kullanımda olan tüm yazar kasaların Haziran 2020’den itibaren, devlet portalına bağlanarak işlem verilerini aktarabilmek için yeni teknik şartları sağlayacak şekilde güncellenmiş olmaları zorunludur.

Teknik şartnamede iki konuya düzenleme getirilmektedir:

Bu şartname 2018 sonlarında yayınlanan ve temelde yeni nesil yazar kasaların güvenlik ve belgelendirme gerekliliklerini düzenleyen şartnameyi tamamlar niteliktedir.

Bu son gelişme de Yunan hükümetinin ana hatlarını ilk kez iki yıl önce ortaya koyduğu CTC planlarını ileri taşımada kararlı olduğunun diğer bir kanıtıdır.

Yunanistan Vergi Uyumluluğu Hakkında Daha Fazla Bilgi Alın

Avrupa Birliği (AB)’ndeki tedarikçiler; 1 Ocak 2020 tarihinden bu yana yürürlükte olan 2018/1910 sayılı AB Direktifi doğrultusunda, ticaret yaptıkları işletmelerin KDV kayıtlarının olup olmadığını kontrol etmek zorunda bırakıldı.

Söz konusu direktif ise ilgili kontrollerinin zamanlamasıyla ilgili endişe uyandırdı.

KDV Bilgi Değişim Sistemi (VIES) Nedir?

Online bir hizmet olan KDV Bilgi Değişim Sistemi’yle tedarikçiler alıcıların vergi mükellefiyetlerini ve başka bir Üye Devlet’te KDV numarasına sahip olup olmadıklarını sorgulayabilir.

Genel olarak AB üyesi ülkeler AB içinde yapılan sevkiyatlarda KDV’den muaftır.

KDV Bilgi Değişim Sistemi’ndeki Değişiklikler Neler Getirdi?

Tarihsel olarak Avrupa Birliği Adalet Divanı (ABAD), AB içindeki tedariklerde KDV muafiyeti sağlamak adına bazı yükümlülüklerde esnek davranmıştır.

Örneğin, 2018/1910 sayılı AB Direktifi uygulanmadan önce Avrupa Adalet Divanının içtihatları uygulanıyordu. Bu içtihatlar doğrultusunda alıcının KDV numarasının kontrol edilmesine pek önem verilmiyor, alıcılar sisteme kayıtlı olmasa dahi şirketlere muafiyet tanınıyordu.

Tedarikçiler muafiyet koşullarını karşıladıklarını somut belgelerle ispat ederlerse, vergi muafiyeti sağlanıyordu. Fakat AB içi işlemlerde sahteciliğin artmasıyla, AB Ülkeleri KDV Direktiflerini güncelleme kararı aldı. Güncelleme, alıcının KDV numarasının KDV Bilgi Değişim Sistemi’ne eklemeyi zorunlu kıldı.

Böylelikle, “muafiyet başvurusunda sisteme kayıtlı olma şartı formaliteden çıkarılıp, yasal zorunluluk haline getirildi.”

Söz konusu Direktif’te bu güncellemenin gerekçesi şöyle açıklandı: “KDV Bilgi Değişim Sistem’i (VIES), AB’deki sahtecilikle mücadele için önemli bir rol oynamaktadır.” Bu nedenle “Üye Devletler, sisteme kayıtlı olmayan tedarikçilere muafiyet uygulayamaz.”

Bu gerekçe, 2018/1910 sayılı Direktif’in hükümlerinde de yer almaktadır. Mevcut değişiklik kapsamında muafiyet verilebilmesi için; alıcı, sevkiyatın başlatıldığı AB ülkesi dışındaki bir AB ülkesinden KDV numarası almış olmalı, bu KDV numarasını tedarikçiye bildirmeli ve özet raporda tedarikçiden “doğru bilgi” aldığını beyan etmelidir.

Yabancı Alıcıların KDV Numaralarının Doğrulanması

KDV numarasını sisteme kaydetmek, AB içi tedarik işlemlerinde muafiyet için “esas koşul” olarak kabul edilmektedir.
Ancak, VIES doğrulamasının nasıl yapılacağı yeni Direktif’te açıkça belirtilmemiştir.

Böyle bir koşulun üstü kapalı belirtildiğini varsaysak bile, söz konusu kontrollerin ne zaman yapılacağı konusunda da net bir açıklama yapılmamıştır.

Muafiyetin reddedilmesi özet raporda ibraz edilen verilerin doğru olmamasıyla ilişkilendirilebilir. Özet rapor, gerçekleşmiş ve muhtemelen faturalandırılmış işlemlerin verilerini içerir.

Mevcut faturadaki verilerin özet rapordakilerle uyumlu olması bekleniyorsa, kontroller özet rapor ibraz edilmeden önce, yani faturalandırma zamanında yapılmalıdır. Aksi takdirde, faturalardaki verilerle beyanda bildirilen verilerin arasında uyumsuzluk olabilir. Beyan yalnızca tedarikçinin gerçekleştirmiş olduğu işlemleri yansıtırsa, beyan sırasında KDV numarası doğrulamanın da bir önemi olmayacaktır.

KDV numarasının sisteme kayıtlı olması zorunlu hale getirilmesiyle, Avrupa Adalet Divanı’nın içtihatlarını hükümsüz kılıp kılamayacağı belirsizdir.

2018/1910 sayılı Direktif’e göre, muafiyet tedarikçinin özet raporda doğru bilgi ibraz etmemesi durumunda reddedilecektir.

Ancak bu, “tedarikçinin yanlış ibraz gerekçesini yetkili mercilerin gözünde meşru kıldığı” durumlarda geçerli olmayacaktır.
Yani, tedarikçi diğer muafiyet koşullarını karşıladığını kanıtlarsa, muafiyetin reddedilmesi pek mümkün değildir.

Bu değişiklik, yeni faturalandırma yöntemlerine gerek olup olmayacağı ve Avrupa Adalet Divanı’nın önceki içtihatını hükümsüz kılıp kılmayacağı sorularını beraberinde getirmiştir.

Fakat konuyla ilgili gerçek dava dosyaları Divanın önüne getirilene kadar, bu soruların kesin cevaplarını öğrenemek mümkün görünmüyor.

KDV Açığını Kapatmak İçin Alınan Önlemler

Avrupa Komisyonu’nun son raporuna göre Avrupa’daki KDV açığı yıllık 137 milyar € civarında ve bu tutar, bölge için beklenen KDV gelirinin %11,2’sine karşılık geliyor.

KDV açığının en çok göründüğü ülkeler ise; %37,89 ile Romanya, %33,6 ile Yunanistan ve %25,3 ile Litvanya.

Hindistan, Tayland, Vietnam ve Latin Amerika da dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanındaki ülkeler, KDV açığını kapatmak ve KDV sahtekarlığıyla mücadele etmek için farklı denetimleri uygulamaya alarak, yasal düzenlemeler getiriyor.

İtalya, Fransa ve Yunanistan gibi diğer Avrupa ülkelerinde de alınan önlemler, genellikle Avrupa Birliği KDV kurallarına aykırı. Örneğin İtalya’da ticari taraflar, kendi belirledikleri formatta (kâğıt veya elektronik olarak) fatura düzenleyebiliyorlar. Bu durum ise, 2006/112 KDV Direktifi’nde ortaya konan düzenlemelerle çelişiyor.

B2B ekosistemindeki işletmeler için bölünmüş ödeme sistemi; dönemsel KDV iadesini dolduran tedarikçilerin, tahsilat yaptıktan sonra vergi dairesine düzenli ödeme yapma zorunluluğu ile çelişiyor.

Bölünmüş KDV Ödeme Sistemi Nedir?

Bölünmüş ödeme sistemi, KDV tutarının ve vergi matrahının iki ayrı hesapta ödendiği alternatif bir KDV tahsilat sistemidir.

Bu sistemin dünyada farklı çeşitleri bulunmakla birlikte, genel olarak net tutar tedarikçinin ticari banka hesabına, KDV tutarı ise doğrudan KDV hesabı adı verilen tedarikçinin özel banka hesabına ödenmektedir.

Avrupa Komisyonu, bölünmüş ödeme sisteminin KDV tahsilat aracı olarak kullanılıp kullanılamayacağını ölçmek amacıyla, Aralık 2017’de yasal ve teknik olarak uygulanabilir senaryolar tasarladıkları bir çalışma yürüttü.

Bu çalışma sonucunda, bölünmüş ödeme sisteminin, KDV’yi tahsil ettikten sonra bunu vergi dairesine beyan etmeden ya da ödemeden kaybolma riskini ortadan kaldırdığı için KDV sahtekarlığıyla mücadele edebilecek yetkinlikte bir önlem olduğu sonucuna varıldı.

Bölünmüş ödeme sistemi; Avrupa’da KDV tahsilatı satıcı tarafından yapıldığından ve kayıtlı tacirlerin düzenli raporlamasına ve ödemesine dayandığından, AB’nin KDV düzenlemesinden farklılık gösteriyor.

Dolayısıyla bu çalışma sonucunda, bu sistemin faydasından çok zararı olduğuna dair güçlü bir kanıt bulunamadı ve geniş kapsamlı bölünmüş ödemenin, KDV açığında büyük düşüş sağlanmasına olanak sağlarken, idari maliyetleri de önemli ölçüde artıracağı ortaya çıkarıldı.

Bölünmüş Ödeme Sistemini Benimseyen Avrupa ülkeleri

AB Komisyonu’nun bölünmüş ödeme sisteminin önemi, faydaları ve mevzuat uyumluluğuna ilişkin endişelerine rağmen, bu mekanizma günümüzde pek çok ülke tarafından benimseniyor.

Bu mekanizmayı benimsemeyen ülkeler ise genellikle Avrupa dışındaki ülkeler. Örneğin;

Romanya’daki Bölünmüş KDV Ödeme Sistemi

Romanya; 1 Ocak 2018’den itibaren, vergi yükümlülüğü belirli bir sınırın üstünde olan vergi mükellefleri için bölünmüş ödeme sistemini zorunlu hale getirdi.

İlerleyen aylarda Avrupa Komisyonu Romanya’ya ilk resmi tebligat mektubunu göndererek onların bu alandaki KDV Direktifinden istisna tutulma taleplerini reddetti ve AB kurallarına uygun düzeltici önlemler alması için Romanya’ya süre tanındı.

Aralık 2019’da, Romanya Acil Durum Yönetmeliği No. 78/2019 ile detayları belirtilen ve 1 Şubat 2020’de uygulamaya alınması beklenen yasal önlemlerle, KDV bölünmüş ödeme sistemi yürürlükten kaldırıldı.

Romanya’daki Vergi Mükellefleri İçin Ne İfade Ediyor?

Bölünmüş ödeme sistemini uygulayan vergi mükelleflerine ait KDV hesaplarının kullanılabilir bakiyesi 1-11 Şubat 2020 tarihleri arasında otomatik olarak mevcut banka hesaplarına aktarılacak.

Vergi mükellefleri 23 Aralık 2019’dan itibaren bölünmüş KDV ödeme sistemine kaydedilmeyecek,

KDV hesabı, 1 Şubat 2020’ye kadar herhangi bir alacaklı tarafından icra takibine alınabilecek.

Romanya’da SAF-T Uygulamasının Geleceği

Bölünmüş ödeme sistemindeki gelişmelere rağmen, KDV tahsilatını artırmaya yönelik bakış açısını sürdüren Romanya’nın, SAF-T planlarına sadık kalması bekleniyor.

SAF-T raporlaması, büyük vergi mükelleflerine yönelik bir pilot uygulama ile Ocak 2020 itibarıyla Romanya’da uygulamaya alınacak.

SAF-T raporlama sistemine ise 2020 sonuna kadar tam olarak geçilmesi hedefleniyor.

Bu uygulama bölünmüş ödeme sisteminden farklı olduğundan ve yerel SAF-T uygulamaları ortak pazar kapsamına girmediği için, Avrupa Birliği’nin düzenleyebileceği bir konu olarak karşımıza çıkmıyor.

2019 yılı KDV için oldukça heyecan verici bir yıl oldu. Gelir arttırmak adına hükümetler üzerinde kurulan baskı göz önünde bulundurulduğunda, 2020 yılının da benzer şekilde yoğun geçeceği öngörülüyor.

KDV alanındaki manzara sürekli değişiklik gösterse de aşağıdaki trendler 2020 yılı ve sonrasında devam edecek.

Uzaktan Satış Yapanlar İçin KDV Yükümlülükleri

Uzaktan satış yapanlara uygulanan vergi tahsilatı ve havale yükümlülükleri dünya genelide ivme kazanmaya devam ediyor.

Avrupa Birliği üyesi devletlerin tamamı dahil olmak üzere, pek çok ülkede bu tür zorunluluklar çoktan yürürlüğe kondu ve bu sayı yakın gelecekte artmaya devam edecek.

Periyodik KDV İadelerinin Yükümsüzleştirilmesi

Periyodik KDV iadesi; KDV tahsilat yükümlülüklerini takip etmenin temel aracı olmaktan çıkarak, yerini karmaşık dijital raporlama planlarına bırakacak.

Aşağıda, dört ülkede vergi mükellefleri için getirilen yeni dijital KDV raporlama yükümlülüklerini bulabilirsiniz:

Bu listedeki dört ülkeden üçünün Romanya, İtalya ve Macaristan olması şaşırtıcı değil.

KDV gelirine kıyasla gelir kaybında % cinsinden en yüksek paya sahip AB ülkeleri listesinde, Romanya 1. sırada, İtalya 4. sırada ve Macaristan 7. sırada yer alıyor.

Benzer gelir kayıpları yaşayan ülkeler de KDV açıklarını kapatmak için büyük olasılıkla kendi raporlama düzenlemelerini getirecekler.

e-Fatura Uygulaması (B2B)

e-Fatura uygulaması, Latin Amerika’da ve Asya’nın bazı bölgelerinde KDV sahtekarlığıyla mücadele etmek için kullanılan bir araç olarak, İtalya’nın SDI platformu aracılığıyla Avrupa’da da yer edindi.

e-Fatura uygulaması teknik altyapı yatırımı gerektirmekle beraber; Brezilya, Meksika ve başka bölgelerde olduğu gibi, KDV gelirlerini arttırmak için farklı ülkelerde de uygulanacak.

AB üyesi devletlerin, B2B e-faturalamayı zorunlu hale getirmek için AB KDV Direktifinden derogasyon talep etmek zorunda olduğunu da belirtelim. Ancak İtalya’nın deneyimleri ve Fransa’nın duyurduğu planlar dikkate alındığında, derogasyon sürecinin caydırıcı olmayacağı öngörülüyor.

Sonuç

Hükümetler vergi mükellefi tabanını genişleterek ve vergi mükellefi yükümlülüklerini takip etmek için dijital kayıt tutma standartlarını uygulayarak KDV tahsilatındaki açıkları kapatmayı hedefliyor. İşletmelerin de kendi kaynak verilerinin hatasız olduğundan emin olması ve yeni yetki alanlarına açılırken üstlendikleri zorunlulukları anlaması gerekiyor.

Güvenli Mobil Ödeme Nedir?

Güvenli Mobil Ödeme Sistemi, Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB)  tarafından yayımlanan Tebliğ’in usul ve esaslarına uygun olarak gerçekleştirilen ve finans kuruluşları veya kaydedici cihaz üreticileri ile birlikte özel entegratör kuruluşlar tarafından; satış, ödeme, tahsilat işlemleri ile bu işlemlere ilişkin mali belgelerin elektronik belge olarak oluşturulması, iletilmesi, muhafaza ve ibraz edilmesi süreçlerine ilişkin Bakanlık tarafından izin verilen sistemdir.

30 Aralık 2019 tarihinde GİB tarafından Güvenli Mobil Ödeme Uygulama Kılavuzu yayımlanmıştır. İlgili blog yazısına buradan ulaşabilirsiniz.

Güvenli Mobil Ödeme Sistemi’nin Amacı Nedir?

Güvenli Mobil Ödeme Sistemi, finansal işlemlerini elektronik ortama taşıyan her ölçekten işletme için;

Güvenli Mobil Ödeme ve Elektronik Belge Yönetim Sistemi’ne İlişkin Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğ Kapsamı Nedir?

GİB; 1/6/2019 tarihli Resmi Gazete’de “Güvenli Mobil Ödeme ve Elektronik Belge Yönetim Sistemi hakkında 507 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’ni yayımladı.

Tebliğ ile Güvenli Mobil Ödeme Sistemi ve Elektronik Belge Yönetim Sistemi dahilinde mükelleflerce gerçekleştirilen mal ve hizmet satışlarına ait bedellerin tahsilatı ve mali belgelerin elektronik ortamda oluşturulmasına ilişkin satış, tahsilat ve elektronik belge uygulamalarının Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yetkilendirilen kurum ve kuruluşlar tarafından mükelleflerin uyması gereken usul ve esaslara yer verildi.

Güvenli Ödeme Sistemi ile, artık mobil cihazlar artık yazar kasa yerine geçecek.

Güvenli Mobil Ödeme ve Elektronik Belge Yönetim Sistemi Yoluyla Elektronik Belge Düzenlenebilmesine İlişkin Usul ve Esaslar:

Ödeme kabul eden araçlar, finans kuruluşu yada ödeme kaydedici cihaz üreticisi tarafından güvenliği sağlanmış ve bu Tebliğ kapsamındaki satış-tahsilat-belge oluşturma süreçlerine ilişkin işlemlerin doğru bir şekilde yapılmasına ait sorumluluğu bunlar tarafından kabul edilmiş nitelikte olmalıdır. Ödeme kabul eden araçların bu Tebliğ’de belirtilen elektronik belgelerin oluşturulması sürecinde belgelerde yer alması gereken zorunlu bilgileri temin edecek özellikte olması zorunludur.

Güvenli Mobil Ödeme Sistemi’nden hangi mükellef grupları yararlanacak?

Güvenli Mobil Ödeme Sistemi’ne nasıl geçiş yapabilirsiniz?

GİB tarafından yayımlanan tebliğe göre; Güvenli Ödeme Sistemi’ne geçiş yapmak isteyen her ölçekten işletme, yetkilendirilen kuruluşla anlaşma yaparak, uygulamaya geçiş yapabilir. GİB tarafından yetkilendirilen kuruluşlar:

Güvenli Ödeme Sistemi’nin faydaları nelerdir?

Güvenli Ödeme Sistemi; tüm satış, faturalama ve tahsilat işlemlerini elektronik ortama aktarır ve işletmenize zaman ve maliyet tasarrufu konusunda birçok avantaj sağlar:

Sovos Ailesi Olarak, Güvenli Mobil Ödeme Sistemine Hazırız!

Kullanıcılarının finansal ve muhasebe süreçlerini dijital ortama taşıyan şirketimiz, Türkiye’deki kurumsal yazılım ve entegrasyon hizmetleri pazarının gelişimine yön vermektedir.

Kılavuz’da yazan şartlara tam uyumlu özel entegratörlüğümüz ile siz de Güvenli Mobil Ödeme Sistemi’ne geçiş yaparak, 13.000+ mutlu iş ortaklarımız arasına katılabilirsiniz!

Christiaan Van Der Valk, Sovos’ta vice president, strategy olarak görev almaktadır. 2000 yılında Dünya Ekonomi Forumu’nun Global Leader for Tomorrow ödülünü kazanan Christiaan, e-iş stratejileri, hukuk, politika, en iyi uygulamalar ve ticari konularda uluslararası tanınırlığa sahiptir.
Önceden (Sovos tarafından satın alınan) Trustweaver’ın kurucu ortağı ve başkanı olan Christiaan, Uluslararası Ticaret Odası (ICC) ve Avrupa E-Fatura Hizmeti Sağlayıcıları Kuruluşu’nda (EESPA) uzun süredir liderlik rolleri yapmaktadır.

Son 20 yılda, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD), Asya – Avrupa Zirvesi, Dünya Ticaret Örgütü ve diğer BM kurumlarının düzenlediği toplantıları sunmuş ve bu toplantılara yönelik önemli belgeler hazırlamıştır.

Christiaan, Hukuk Yüksek Lisans Derecesini Rotterdam Erasmus Üniversitesi’nde tamamlamıştır.