MyDATA çerçevesinde uzun süreli sıkı bir çalışmanın ardından, planı tüm Yunanistan’da uygulamaya koymadan önce az bir belgelendirme işi kalmışken IAPR dikkatini e-faturaya yöneltti. Geçen hafta IAPR ve Maliye Bakanlığı, yasalaştığında myDATA sistemini Yunanistan’da yürürlüğe koyacak olan uzun zamandır beklenen tasarıyı imzaladı. IAPR’ın duyurusuna göre tasarı; uygulama kapsamını, istisnaları, verilecek verileri, zamanlamayı, iletim yöntemlerini ve işletmelerin özel yükümlülüklerini belirliyor. Buna paralel olarak tasarı, yeni çerçevenin kurallarına göre sürekli işlem denetimi e-faturalarını, yani akredite edilmiş hizmet sağlayıcıları aracılığıyla düzenlenen e-faturaları vurguluyor. Tasarının önümüzdeki günlerde Resmi Gazete’de yayımlanması bekleniyor.

E-fatura çerçevesi

Gelecek olan tasarı yalnızca myDATA raporlama çerçevesini değil, aynı zamanda belirli bir ölçüde Sürekli İşlem Denetimli e-fatura sistemini de düzenlemeyi hedefliyor. Sürekli İşlem Denetimli e-fatura’nın Temmuz 2020 itibariyle gönüllülük esasına dayalı olarak başlaması ve yeni e-fatura yöntemini kullanan işletmelere teşvik verilmesi bekleniyor.

E-fatura hizmet sağlayıcılarını bu yıl yayımlanan akreditasyon planına uygun şekilde sertifikalandırmak üzere bir komisyon görevlendirildi. Hizmet sağlayıcılar, e-fatura çözümlerinin IAPR’ın e-fatura düzenleme, bütünlük, orijinallik ve myDATA çerçevesine bildirim uyumluluğunu belgeleyen “uygunluk izni” için başvuru yapmaya davet edildi.

Akreditasyon yasası ve uygulama belgelendirmelerinde açıklanan sertifikasyon gereksinimleri (IAPR’ın Yunanca e-fatura internet sitesinde bulunabilir), bir dizi finansal, teknik ve güvenlik kriterinin yanı sıra, myDATA platformuyla entegrasyon yeterliliklerini de gerektiriyor.

Hizmet sağlayıcıların akredite olmak için değerlendirilecekleri kriterler hakkındaki belirsizlik ise sürüyor. Kriterler, hizmet sağlayıcıların vergi idaresi adına sürekli işlem denetimini ne ölçüde gerçekleştirmesi beklendiğine bağlı olarak, yerel kuruluşların yanı sıra, Yunan olmayan çözüm sağlayıcıların akredite Yunan sağlayıcılarla birbirine bağlı çalışmasını gerektirebilecek diğer özellikleri içerebilir.

myDATA çerçevesi

Son yapılan duyuru, aşağıdaki önemli bildirim tarihlerinde gerekli verilerin aşamalı olarak bildirilmesi gerektiğini ifade ediyor:

Değişen vurgu

MyDATA çerçevesi gelecek tasarıyla şekillenirken, aynı tasarıda yer alan sürekli işlem denetimli e-fatura regülasyonu ise IAPR’ın KDV reformu stratejisindeki ilginç politika değişikliğine işaret ediyor.

IAPR’ın e-faturaya doğru kayması, işletme otomasyonunun yaratması beklenen avantajların yanı sıra, hem KDV toplama fırsatlarını tanımlama hem de myDATA’ya yapılacak özgün işlemsel güncellemeleri açısından daha doğrudan etkilere de sahip olacak. IAPR henüz bu amaçla benimseyeceği formatı veya planı son haline getirmiş olmasa da, e-faturanın akredite edilen hizmet sağlayıcılar tarafından gerçekleştirilmesine dönük değişiklik, şu anda myDATA çerçevesinde ERP bazlı raporlamadan daha öncelikli görünüyor.

Harekete Geçin

Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir.

Çeşitliliği ile ünlü olan Hindistan, e-fatura çerçevesine de aynı çeşitliliği yansıtıyor. E-fatura tanıtıldığından beri gerekli süreçlerde ve teknik (“JSON”) fatura şemasında çeşitli değişiklikler yapıldı. Bu sayede de mükellefler açısından yeni olanaklar doğdu. Mevcut Sürekli İşlem Denetimi (Continuous Transaction Control-CTC) sistemlerinin çoğu, dijital vergi denetimlerine düzenli olarak yeni unsurlar getirerek, kapsamlarını genellikle yeni alanlara genişlettiğinden, bu tür değişiklikler şaşırtıcı değil. Şili, Meksika ve Türkiye’de olduğu gibi en oturmuş CTC sistemlerinde bile, bu tür değişiklikler sık görülüyor ve kaçınılmaz olarak vergi mükelleflerini sürekli tetikte bekletiyor. CTC kavramı hâlâ nispeten yeni sayılır. Yaklaşık 10-15 yıl önce gündeme ilk geldiğinden bu yana, vergi daireleri bu sistemlerin getirebilecekleri faydalar konusunda akıllıca davrandılar. Sonuç olarak, yeni CTC rejimlerinin tanıtıldığını ve mevcut olanların, vergi denetimlerini daha da optimize etmek amacıyla, sürekli olarak değiştirildiğini görüyoruz.

Hindistan’ın e-fatura sistemi kapsamındaki yükümlülükler henüz yürürlüğe girmedi, ancak yayımlandıklarından tarihten beri bu yükümlülükler birçok kez değişti. Zorunluluk için verilen sürenin bitiminden önce yapılan bu değişiklikler, bu sürenin bir kez daha uzatılacağı anlamına gelmiyor. Doğrusunu söylemek gerekirse, düzenlemelerin yürürlüğe girmesinden önce ve sonra, tüm CTC rejimlerinde değişmeyen tek şey değişikliktir.

Önemli değişiklikler

Yasal açıdan sadece bir tane düzenleyici değişiklik yapıldı. Bu değişikliğin iki ana bileşeni mevcut. İlk bölüm zorunlu CTC rejimini Ekim 2020’ye erteledi. 21 Mart’ta, 13/2020 No’lu Tebliğ, zorunluluğun hayata geçirilme tarihini ertelemenin yanı sıra, belirli işletme kategorilerini de kapsam dışında bıraktı. Dolayısıyla, değişikliğin ikinci bölümü kapsam dışı olan işletme kategorileri hakkında oldu. Bu kategoriye dahil olanlar: sigortacılar, bankacılık şirketleri ve bankacılık dışı finans şirketleri de dahil olmak üzere finans kurumları; malların karayolu ile taşıma hizmeti veren nakliye acenteleri; yolcu taşımacılığı hizmeti veren firmalar; çok salonlu sinemalarda sinema filmleri gösterme izni bulunan kayıtlı kişiler.

Teknik açıdan bakıldığında, son birkaç ayda iki sefer teknik fatura şeması değişikliği yapıldı; mevcut JSON şema sürümü 1.02’dir. İkinci şema değişikliği esaslı olmasa da, ilk sürüm değişikliği kesinlikle öyleydi: JSON, isteğe bağlı olarak e-irsaliye ile ilgili alanları içerecek şekilde genişletildi. Bu, e-fatura ve e-irsaliye platformları arasındaki arka uç bağlantısı sayesinde, aynı anda hem e-fatura hem de e-irsaliye düzenlemenin mümkün olduğu anlamına geliyor. Sonuç olarak, ilgili tüm fatura ve e-irsaliye bilgileri e-fatura portalından hem e-irsaliye portalına, hem de gerçek zamanlı olarak GST portalına aktarılabilecek. Bu arka uç bağlantısı tam anlamıyla şaşırtıcı değildi. Çünkü GSTN’nin, satıcı için GST iade beyannamelerinin ANX-1 bölümünü ve alıcı için ANX-2 bölümünü IRP’den alınan e-fatura verilerini kullanarak otomatik olarak dolduracağı zaten duyurulmuştu. Ancak yetkililer, e-irsaliyenin önceden doldurulmasının daha uzun vadeli bir hedef olduğunu belirtmişti. Son şema değişikliklerinden sonra açıkça görülüyor ki e-fatura platformu; e-irsaliye ve GST iade platformlarına sağlanan ana veri kaynağı olarak Hindistan hükümetindeki veri toplamanın merkezinde yer alacak. Kullanıcıların artık e-irsaliye sistemine ayrı erişim veya GST dosyalama konularında endişelenmesi pek olası değil, çünkü vergi ile ilgili bu yükümlülükler e-fatura sistemi üzerinden otomatik olarak yerine getirilecek.

Başka bir erteleme

Birçok şirket, Ekim ayındaki geçiş tarihinin daha fazla ertelenme ihtimali olup olmadığını merak ederken, e-fatura zorunluluğu kapsamında yer alan çoğu şirket uygulama süreçlerini başlattı. Başka bir erteleme daha olabilir, ancak emin olmanın bir yolu yok. Uygulamayı ertelemek artık işletmeler için çok riskli bir karar olacaktır. Mevcut hükümetin ısrarcı reform vaadi ve ilgili makamların canlı bir Sürekli İşlem Denetimi sisteminden göreceği faydalar göz önüne alındığında, uyumsuzluk büyük riskler getirebilir. Geçiş tarihi yaklaştıkça, riskler daha da artacaktır. 14 Haziran’da gerçekleşecek bir sonraki GST Konseyi toplantısı, kapsam dahilindeki işletmelerin hoş karşılayacağı bir netlik sağlayacaktır.

Harekete Geçin

Sovos, tüm dünyada SAP müşterilerini e-fatura zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir. Sovos şirketleri, Hindistan ve tüm dünyadaki e-fatura zorunluluklarıyla nasıl uyumlu tutuyor öğrenin.

COVID-19’ın sebep olduğu duraksamanın ardından, AB ve Birleşik Krallığın Brexit geçiş süreci sonrası ilişkileri üzerine görüşmeler yeniden başlatıldı. Bu noktada Brexit’in KDV’deki yansımalarına ve özellikle Kuzey İrlanda üstündeki etkilerine bakmakta fayda var.

Birleşik Krallığın AB’den ayrılması öncesi, iki taraf da “İrlanda ve Kuzey İrlanda’yı Kapsayıcı Revize Edilen Protokol” için anlaşmıştı. Bu protokol Brexit geçiş süreci sonrası Kuzey İrlanda için KDV hükümleri gibi özel düzenlemeleri içeriyordu.

Şimdilik Birleşik Krallık ve Kuzey İrlanda, AB KDV alanı içerisinde kabul ediliyor ve dolayısıyla hala AB KDV kurallarına bağlılar. Geçişin sonunda Kuzey İrlanda hariç tutularak Birleşik Krallık, bu alandan çıkış yapacak ve artık AB KDV kurallarına tabi olması gerekmeyecek. Bundan sonra AB ve Birleşik Krallık arası ticareti yapılacak tüm ürün ve hizmetlerde, tıpkı AB ve dünyanın geri kalanı arasındaki ticaret ürünlerine uygulanan kurallar geçerli olacak. Ayrıca, bundan sonra Birleşik Krallığın AB KDV sınırlamalarına uyması gerekmeyecek ve hangi ürünlere KDV getirip hangilerini muaf tutacağına kendi başına karar verebilecek.

Kuzey İrlanda KDV Sistemi

Kuzey İrlanda, kendi ve İrlanda Cumhuriyeti arasındaki ticareti açık tutmak için özel bir KDV sistemine gidiyor:

Kuzey İrlanda AB KDV kurallarına bağlı kalırken, Kuzey İrlanda ve AB arasında tedarik sağlayan işletmelerin tam bir hesap özeti sunmaları gerekiyor. Ek olarak, AB ve Kuzey İrlanda arası ticari işlemlerde Instrastat raporları doldurulmaya devam edilecek.

Kuzey İrlanda’nın özgün KDV sistemi işletmeler için yeni zorluklar ve uyum sorunlarını beraberinde getiriyor. Brexit geçiş süreci bitişinde işletmelerin dikkate alması gereken bazı altın noktalar:

Harekete Geçin

Verginin geleceğine yönelik detaylı bilgi almak için İngilizce olarak hazırlanan Trends: Continuous Global VAT Compliance dökümanını indirebilir, haberleri ve son gelişmeleri takip etmek için bizi LinkedIn ve Twitter üzerinden takip edebilirsiniz.

Geçtiğimiz yılda İtalya, Macaristan ve İspanya gibi ülkelerin öncü girişimlerini takiben, pek çok Avrupa ülkesinin dijital vergi denetim reformlarında bir artış gözlemlendi. Bu yılın başında Arnavutluk, malileştirme olarak adlandırılan Sürekli İşlem Denetimi (CTC) sisteminin başlayacağını duyurarak Fransa ve Polonya’nın arasına katıldı. Bu tasarı, faturaların düzenlenmeden önce vergi dairesi tarafından onaylanmasını zorunlu kılıyor.

Özetle Malileştirme

Vergi mükelleflerinin, e-faturalarını eş zamanlı olarak merkezi faturalandırma platformuna aktarabilmesi için lisanslı yazılımlar kullanması gerekiyor. Ayrıca mükellefler faturaları ister elektronik ortamda ister kağıt üzerinde takas edebilirler.

Malileştirme sistemlerinin kullanılacağı iki çeşit lisanslı yazılım bulunuyor.

  1. Nakdi işlemler için (örneğin POS ile), çıktı alabilen onaylanmış mali cihazlar kullanılarak faturalama yapılması gerekiyor.
  2. Nakdi olmayan işlemler için, dijital imza gibi belirli fonksiyonları gerçekleştirebilen onaylanmış yazılımsal çözümler ile faturalar hazırlanmalı.

E-Fatura Süreci

Üretici, Arnavutluk Bilgi Toplumu Ulusal Ajansı (NAIS) tarafından hazırlanmış sertifikaya dayanan bir imzayı ve belirtilmiş zorunlu içerik gereksinimlerini bulunduran bir fatura hazırlar. Vergi dairesi, faturayı onayladıktan sonra, özgün bir tanımlama numarası (NIVF) yaratarak üreticiye faturayı iade eder. Üretici, NIVF’yi ekleyerek müşterisini faturalandırır.

Ancak Arnavut sistemi, Hindistan’da bu sene başlatılan vergi denetim usulünün aksine, faturaların taraflar arasında elektronik ortamda mı yoksa kağıt üstünde mi takas edildiğini denetlemiyor.

Malileştirme süreci taşıma belgeleri gibi destekleyici belgeleri de içerebiliyor. Bu durumda faturanın kare kodunun, ürünle birlikte basılıp yollanması gerekiyor.

Faturalardan hükümetin merkezi platformuna gelen veriler, her ay otomatik olarak vergi mükellefinin KDV defterine yansıtılıyor. Bu işlemlerin tümünü merkezi platform sürdürüyor. Ayrıca aylık KDV iadesini de merkezi platform gerçekleştirmektedir.

Malileştirme düzenlemeleri, Arnavut ödeme hizmetleri sağlayıcılarına bazı raporlama zorunlulukları getiriyor. Sağlayıcıların günlük olarak, nakdi olmayan işlemlere ait e-fatura ödemelerini kaydetmeleri ve raporlamaları gerekmekte.

Uygulama İçin Son Tarihler

Küçük istisnalar dışında Sürekli İşlem Denetimi (CTC) sistemi KDV ve gelir vergisine tabi tutulan tüm Arnavutlar üzerinde geçerli olacak. Sistem 1 Eylül 2020’den itibaren aşamalı olarak aşağıdaki gibi hayata geçirilecektir:

Eylül 2020’den itibaren: KDV ve kurumlar gelir vergisine (CIT) tabi, yıllık cirosu 8 milyon Arnavutluk Lekini aşan vergi mükelleflerinin tüm nakdi işlemleri yapılacaktır.

Ocak 2021’den itibaren:

Temmuz 2021’den itibaren: işletmeden işletmeye nakdi olmayan işlemler.

Etkileyici Gelişmeler

Malileştirme yasası, AB KDV Yönergesi ve kamu ihalelerinde e-faturalandırma üzerine Yönerge 2014/55 ile uyumlu ilerliyor. Sonuç olarak malileştirme yasaları, Arnavut yasalarını AB’nin e-faturalandırma sistemine yaklaştırıyor. Henüz malileştirme yasasının uygulanabilmesi için ek mevzuatlar gerekse de Arnavutluk, onaylanmış vergi denetimleri uygulayarak KDV dolandırıcılığına karşı savaşında ciddiyetini kanıtlamış durumda.

Arnavutluk, sadece 2020’nin çalkantı ve ekonomik zorlukları karşısında güçlü bir CTC sistemini hayata geçirmeye çabalamakla kalmadı. Belki çok daha önemlisi, kayda değer bir ilerleme gerçekleştirildi. Kullanılacak yazılımsal çözümlere dair gereklilikleri düzenleyen birinci Bakanlık Talimatı Nisanda yayımlandı. Neticede tüm bunlar, küçük bir ülke için dolandırıcılığa karşı savaşta etkileyici bir gelişme.

Harekete Geçin

Verginin geleceğine yönelik detaylı bilgi almak için İngilizce olarak hazırlanan Trends: Continuous Global VAT Compliance dökümanını indirebilir, haberleri ve son gelişmeleri takip etmek için bizi LinkedIn ve Twitter üzerinden takip edebilirsiniz.

İtalya’nın onaylama modelindeki (clearance model) e-fatura sistemi FatturaPA’da yenilikler yapılacağını öngörenler haklı çıktı. İtalya vergi dairesi Agenzia delle Entrate – AdE İtalya’daki B2B ve B2G e-faturalar için yeni teknik şartnameler ve planlar yayınladı. Bu değişiklikler ne anlama geliyor? Ve iş süreçlerini nasıl etkiliyor?

Teknik ve içerik güncellemeleri

Geçtiğimiz haftalarda üç güncelleme yapıldı:

B2B ve B2G XML formatlarına getirilen yeni şartlardan biri de (özellikle sosyal yardımlardaki) stopaj vergilerinin sisteme dahil edilmesi. Ayrıca, kendiliğinden düzenlenen faturalar ve birleştirme belgeleri dahil 12 yeni belge tipi ve 17 yeni işlem özelliği seçeneği (örneğin muafiyet gerekçeleri ve karşı ödemeler) eklendi.

İçerikte yapılan bu güncellemeler nedeniyle İtalyan şirketlerinin İtalya’daki vergi sistemini artık daha da iyi tanıması gerekiyor. Bu değişiklikler vergi mükelleflerinin ellerindeki malzemeyi sınıflandırdıkları zamanı etkileyecek. Mevcut modelde, İtalyan şirketleri KDV iadelerini teslim edene kadar bu konuda sorun yaşamıyordu. Ancak yeni plana göre bu sınıflandırma gerçek zamanlı yapılacak. Bu güncellemeler iş süreçlerini de etkileyecek gibi görünüyor. İdari külfeti ortadan kaldırmak ve birçok İtalyan şirketinin hayatını kolaylaştırmak için hazırlanan önceden tamamlanmış KDV iadelerini hayata geçirme yolunda bu gelişmeler gerekli olarak görülüyor.

Bunun paralelinde, FatturaPA formatlarının yeni sürümlerinden doğan ilave değişiklikler işletmeleri teknik açıdan da etkileyerek IT uygulamalarına hazırlıklı olmayı gerektirecek. Yapılacak teknik güncellemeler; ilave kutucukların konması, içerik uzunluğu, izin verilen karakter sayısı, kutucukların doldurulmasında isteğe bağlılık ile zorunluluk arasındaki geçişler ve bir kutucuğun ne kadar sık tekrarlanabileceği gibi konuları içerecek.

Yeni teknik şartname ile e-faturaların onaylanmasından sorumlu İtalya devletinin platformu Sistema di Interscambio – SDI tarafından uygulamaya konulacak yeni doğrulama türleri de tanıtıldı. Yeni doğrulama türlerinin çoğunda e-faturanın içeriği belge tipleriyle karşılaştırılıyor ve işlemlerin niteliği kontrol ediliyor. Bunun sonucunda, vergi mükelleflerinden yeni hataları anlamaları, işlemeleri ve bunlara uygun şekilde tepki vermeleri bekleniyor.

Uygulama için son tarihler

SDI platformu 4 Mayıs 2020’den itibaren B2B faturalarını yeni FatturaPA formatında işlemeye başlayacak. Fakat, AdE yeni planı 1 Ekim 2020 tarihinde mecbur hale getirecek. Yeni doğrulama türlerini ve hatalarını da 28 Şubat 2020 tarihli Provvedimento uyarınca ancak bu tarihten sonra başlatacak. B2G faturalar için farklı son tarihler geçerli olmakla beraber, AdE bu tarihten önce bu faturalar için yeni geçiş kuralları yayınlayabilir. B2G faturalar için yeni planın 1 Mayıs 2020 tarihinde yürürlüğe girmesi planlanıyor.

Bu son tarihlerin doğuracağı etki şu anlama geliyor: B2B ve B2G faturalara ait planlar teknik açıdan aynı olsa da vergi mükellefleri farklı son tarihlere hazırlıklı olmalı ve 1 Mayıs ile 4 Mayıs tarihleri arasında iki farklı fatura planı ile çalışmaya hazırlıklı olmalıdır.

Önemli güncelleme

12 Mart’ta (bu yazının İngilizce versiyonu yayına girdikten sonra), AdE FatturaPA B2G teknik şartnamesinin 1.3 sürümünü tekrar yayınladı. Sürüm numarası değişmemekle beraber, tekrar yayınlanan sürümde yeni B2G planı için yeni bir yürürlük tarihi belirtiliyor: 4 Mayıs. B2G planının 4 Mayıs’ta yürürlüğe girmesiyle beraber, SDI platformu daha önce bildirildiği gibi hem B2G hem de B2B planlarını aynı anda ve aynı tarihte işleyebilecek.

Harekete Geçin

Verginin geleceğine yönelik detaylı bilgi almak için İngilizce olarak hazırlanan Trends: Continuous Global VAT Compliance dökümanını indirebilir, haberleri ve son gelişmeleri takip etmek için bizi LinkedIn ve Twitter üzerinden takip edebilirsiniz.

Kağıt fatura dönemi bitmek üzere. E-arşiv fatura uygulaması sayesinde e-fatura mükellefi olmayan kullanıcılara da elektronik ortamda fatura düzenlemek mümkün. Kağıt fatura ihtiyacını ortadan kaldıran bu düzenleme sayesinde firmalar faturalarını son kullanıcıya e-posta gibi bir elektronik yolla doğrudan gönderebiliyor.

Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB)’nın yayımladığı tebliğe göre e-fatura kullanan tüm mükellefler, aracı hizmet sağlayıcıları ve internet reklamcılığı hizmet aracıları ile internet ortamında ilan yayınlayan mükellefler e-arşiv fatura uygulamasına 1 Ocak 2020 tarihi itibariyle zorunlu geçiş yaptılar.

Son tüketiciye kesilen faturaların oluşturulması ve arşivlenmesi maliyetli ve zor. Bu faturaların minimum 10 yıl saklanması gerekiyor. Elektronik ortamda saklanan ve istenildiğinde kolaylıkla ulaşılabilen e-arşiv faturalar bu zorlukları azımsanmayacak ölçüde azaltması şu anda zorunluluk kapsamında olmayan şirketleri de gönüllü geçişe teşvik ediyor.

E-Arşiv Fatura ve E-Faturanın Farklılıkları

E-Fatura E-Arşiv Fatura
Fatura gönderme ve alma şeklinde iki yönlü bir uygulamalıdır. Tek yönlü bir uygulamadır. Sadece fatura göndermeyi içerir.
Faturanın gönderim sırasında UBL-TR formatına dönüştürülmesi zorunludur. Serbest format veya UBL-TR formatında düzenlenebilir.
Sistemin merkezinde GİB olduğu için, bir rapor oluşturulup ayrıca GİB’e gönderilmez. GİB’e günlük olarak e-arşiv fatura Raporu gönderimi zorunludur.
Sisteme kayıtlı mükellefler arasında düzenlenir. E-fatura sistemine kayıtlı olmayan mükelleflere düzenlenir. (Son düzenleme ile e-arşiv sistemine kayıtlı olmayan ama gün içerisinde bir mükellefe vergiler dahil 5.000 TL ve üzeri fatura gönderen şirketler de e-arşiv fatura oluşturmalıdır.)

E-Arşiv Fatura Raporu

E-arşiv fatura oluşturulduğunda kağıt ya da elektronik ortamda direkt olarak son kullanıcıya iletilir. Dolayısıyla e-Arşiv fatura ve alıcısı arasında GİB bulunmamaktadır. Bu sebeple GİB, oluşturulan e-arşiv fatura verilerine erişebilmek için, şirketlerin günlük olarak e-arşiv fatura raporu oluşturmasını ve GİB sistemine göndermesini zorunlu kılmıştır. Uygulamaya dahil olan şirketler içinde bulundukları gün oluşturdukları tüm e-arşiv faturaları, GİB’in belirlediği formatta bir sonraki gün sonuna kadar GİB’e raporlarlar.

E-fatura uygulamasında böyle bir rapor gerekmez, düzenlenen faturalar sistemde öncelikle GİB’e gider ve şema kontrolleri sonrasında alıcıya ulaşır.

E-Arşiv Fatura Çıktısı İrsaliye Yerine Kullanılabilir mi?

Gerekli koşullar sağlandığında e-arşiv fatura için oluşturulan çıktılar irsaliye yerine de kullanılabilmektedir. Bu durumda tekrar bir irsaliye düzenlenmesine gerek kalmamaktadır. Koşulları şu şekilde sıralayabiliriz;

Harekete Geçin

Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir.

Sigortacılara Yönelik Uçtan Uca Küresel IPT Uyumluluk Hizmeti

Bİr uzmanla konuşun

IPT için Teknoloji Destekli Yönetilen Hizmetler

Oran belirlemeden mevzuat güncellemelerine, iadelerin hazırlanmasından teslimat ve ödemeye kadar.

Uçtan uca teknoloji destekli IPT Yönetilen Hizmetleri, faaliyet gösterdiğiniz her yerde hem uyumlulukla ilgili iş yükünü ve riskleri azaltır, hem de gelecekte hakim olmak istediğiniz pazarlarda sigorta primi vergisi şartlarını karşılamanıza yardımcı olur.

Sovos IPT Yönetilen Hizmetleri, gerçek zamanlı dinamik olarak güncellenen yazılım kullanan ve dilinizi konuşan uzmanlardan oluşan ekibimizle size destek sağlar. Mevzuat uzmanlarından oluşan ekibimiz dünyanın dört bir yanındaki yönetmelikleri sizin yerinize takip eder ve yorumlar.

İnsan, beceri ve yazılımdan oluşan bu kombine yaklaşım, sürekli değişen beyan gereksinimlerinin bir adım önünde olmanızı sağlar. Bu nedenle ister ülkeye özgü sigorta primi vergi beyannamesi taleplerini karşılamak ister özel mali temsil ve ödeme çözümleri sunmak olsun, IPT uyumuyla ilgili iş yükünüzü hafifletmek bizim işimizdir.

Sovos IPT Yönetilen Hizmetleri

Daima güncel kalmanızı sağlayan ve ekibimizin sizin adınıza yaptığı işleri destekleyen kapsamlı ve ayrıntılı yazılımımızla ayırt edilen eksiksiz uçtan uca teklifimizden yararlanın. Böylece içiniz her zaman rahat olsun.  

Yerel mali mümessiliniz/​temsilciniz olarak hareket etme

Çeşitli vergi bölgeleri için IPT hesaplama

IPT iadelerinizin ve ilişkili bildirimlerinizin beyanı ve gönderimi

Hesapların tam denetim kaydını tutma

Özel müşteri banka hesapları sağlama

Tüm yerel kayıt işlemlerinin yönetimi

Vergi beyannameleriyle ilgili yardım sağlama

Gelir denetimleri, sağlık kontrolleri ve diğer ilişkili danışmanlık konularında yardım

Gerçek zamanlı mevzuat güncellemeleri sağlama

Eksiksiz ve Küresel KDV Uyumluluğu Yönetilen Hizmeti Sayesinde İçiniz Rahat Olsun

Teknoloji Destekli KDV Yönetilen Hizmetleri

Uyumluluk iş yükünüzü hafifletin ve ticaret yaptığınız her yerde riski azaltın

Sovos KDV Yönetilen Hizmetleri, insan uzmanlığı ile yazılımın bir karışımıdır. Birden çok dil konuşan KDV uzmanlarından oluşan ekibimiz, KDV düzenlemelerinin değiştiği her zamanda ve yerde güncellenen tescilli yazılımımızı kullanır. Küresel mevzuat uzmanlarımız, işinize odaklanmanız için sizi serbest bırakacak şekilde mevzuat değişimlerini sürekli olarak takip eder.

Küresel olduğumuz için gelecekte girmek istediğiniz pazarları zaten kapsayabiliyoruz. 

İnsan, beceri ve teknolojinin bu sinerjisi, beyan gereksinimleri değiştiğinde her zaman hazırlıklı olduğunuz anlamına gelir. Bu nedenle hem Avrupa’da hem de küresel ölçekteki KDV uyumluluğu talepleri açısından KDV uyumluluk yükünüzü hafifletmek bizim işimizdir. 

Sovos KDV Yönetilen Hizmetleri

Kapsamlı yazılımımızla desteklenen küresel hizmet, dünya çapında sürekli değişen KDV düzenlemelerinin bir adım önünde olmanızı ve ekibinizin yükünü hafifletmenizi sağlar. Uyumluluk konusunda endişelenmeniz gerekmez.  

Yerel KDV temsilciliği

Ülke yasalarına uygun doğru KDV hesaplamaları

Vergi beyannamesi hazırlama ve teslim

Tüm vergi yasaları hakkında gerçek zamanlı mevzuat güncellemeleri

Dışarıdan alınan kayıt süreci

Yerel vergi beyanlarınızla ilgili yardım

İyi tutulmuş hesaplara ve tam denetim kaydına kolay erişim

Giderek kapsamı genişletilen e-fatura zorunluluğunun uygulamada başarılı bir şekilde yürütülmesinin ardından Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB), malların dolaşımını daha teknolojik bir şekilde takip etme amacıyla yeni bir zorunluluk getirdi. Diğer birçok ülkede vergi otoritelerinin de yaptığı gibi GİB de vergi mükelleflerinin irsaliye düzenlemelerini zorunlu kılarak mal dolaşımının takibini yapmaya başlamıştı. GİB, sağlam e-fatura altyapısının avantajlarını gördükten sonra devlet platformunu etkin kullanarak başka faydalar da sağlayabileceğini fark etti. E-irsaliye zorunluluğu, fatura verilerinin ötesinde, gerçek zamanlı veri toplama kapsamını genişletmek için çok önemli bir fırsat sağlıyor.

GİB’den açıklama

E-irsaliye, irsaliye ile aynı hukuki statüye sahip ve belirli vergi mükellef grupları için zorunlu olacak. E-irsaliye zorunluluğunun 1 Temmuz 2020’de yürürlüğe gireceği belirlense de tüm ayrıntılar henüz açıklanmamıştı. Zorunluluk kapsamına açıklık getirmek için GİB yakın zamanda “e-İrsaliye Uygulama Kılavuzu“nu (Kılavuz) yayımladı ve uygulamanın işleyişiyle ilgili konulara yanıt getirdi.

Kılavuza göre e-irsaliye uygulamasına kayıtlı mükelleflerin, alıcı uygulamaya kayıtlı olmasa da irsaliyelerini elektronik olarak düzenlemesi gerekiyor. Bununla birlikte, alıcı da uygulamaya kayıtlıysa sistem üzerinden e-irsaliye için yanıt verebilme imkanı mevcut.

E-irsaliyenin, mal sevkiyatı gerçekleşmeden düzenlenmesi gerekiyor. Bu durumda da, düzenlemenin elektronik sistemde nasıl olacağı sorusu birçok mükellefin haklı olarak aklına geliyor. Kılavuza göre, mal sevkiyatının, düzenlenen e-irsaliyelerin GİB portalına başarılı gönderiminden sonra başlaması gerektiği artık netleşti. Ayrıca, tedarikçiler alıcı yanıtını beklemeksizin GİB’den olumlu yanıt aldıktan sonra mal sevkiyatına başlayabilirler.

İzlenebilirlik

Diğer önemli nokta ise barkod/QR kodunun e-irsaliyeye eklenmesi. E-irsaliyelerin izlenebilmesi için, QR kod eklenmesi zorunlu kılınıyor. Ancak GİB, QR kodun içeriğini henüz belirlemiş değil. Bu nedenle, bu zorunluluk yalnızca GİB, QR kod için gerekli içerik bilgilerini yayımladığında geçerli olacak.

Geri sayım başladı

E-irsaliye zorunluluğunun yürürlüğe girmesi için son tarih olan Temmuz ayı yaklaşırken birçok şirket, hazırlanmak için belirsiz kalan konulara açıklık getirmeye çalışıyor. Neyse ki GİB’in sağladığı belgeler şimdiye kadar mükelleflerin belirttiği konuların çoğunu aydınlığa kavuşturdu. Yanıtsız kalan en önemli soru önceden de birçok kez sorulmuştu: Bu zorunluluğun yürürlük tarihi ertelenir mi? Şu an için erteleme ile ilgili bir açıklama yapılmadı ve işletmelerin Temmuz ayına kadar hazırlıklarını tamamlamayı hedefleyerek devam etmesi gerekiyor.

Harekete Geçin

Verginin geleceğine yönelik detaylı bilgi almak için İngilizce olarak hazırlanan Trends: Continuous Global VAT Compliance dökümanını indirebilir, haberleri ve son gelişmeleri takip etmek için bizi LinkedIn ve Twitter üzerinden takip edebilirsiniz.

Kısa bir zaman önce, Polonya hükümetinin yeni beyanname içeren JPK_VAT yapısının yürürlüğe girme tarihini 1 Temmuz 2020’ye kadar ertelediğini bildirdik. Bu karar, koronavirüs salgını sırasında işletmeleri desteklemek için ülkenin başlattığı Tarcza antykryzysowa (“Kriz Kalkanı”) girişimi doğrultusunda alındı. Maliye Bakanlığı, yakın zamanda son şema ve açıklayıcı kılavuzu yayımlayarak mükelleflere, ek hazırlık süresi verdi.
Ertelemenin açıklanması ile, ana özelliklerin ve regülasyon uyumluluklarının tekrar üzerinden geçmenin tam zamanı olduğunu düşündük.

Kapsam

Yeni JPK_VAT, mevcut tek denetim dosyası JPK_VAT ile VAT-7M (aylık) ve VAT-7K (üç aylık) KDV iadelerini tek belgede birleştiren periyodik bir dosyalama yöntemidir ve yeni JPK_VAT’in de ibraz tarihleri diğer belgelerle aynıdır yani dönem sonunu izleyen ayın 25’idir. Üç ayda bir kayıt yapan mükelleflerin de aylık bir kayıt teslim etmesi de gerekecektir. JPK_VAT diğer periyodik KDV kayıtlarını kapsamayacak (ör. VIES beyannameleri, bu beyannamelerin hâlâ VAT-UE formu kullanılarak ayrı bir şekilde teslim edilmeleri gerekiyor). Yani işletmelerin, uyum süreçlerinin değişiklikliği yansıtacak şekilde düzenlendiğinden emin olmaları gerekiyor.

Ek veriler

Yeni JPK_VAT, mevcut durumda ayrı beyannamelerde toplanan verilere ilave veri toplanmasını gerektiriyor. Örneğin, satış kayıtlarının belirli mal ve hizmet türlerini, işlem türlerini ve satış kanıtını belirten indikatör kodlarını kapsaması gerekiyor. Satın alım kayıtlarının, mal ithalatı ve bölünmüş ödeme gibi belirli prosedürlere tabi olan işlemlerin etiketlerinin yanı sıra, satın alım kanıtını belirten etiketleri de içermesi gerekiyor. Örneğin, KDV dahil değeri 15.000 PLN’nin üzerindeki bölünmüş ödemeleri (Polonya KDV Yasası’nın 15. Maddesi’nde kategorize edilenler) belgeleyen faturalara işaret etmek için “MPP” uygulanmalıdır; bu fatura JPK_VAT içindeki MPP alanında kaydedilmiştir. Böyle bir işaret ve kayıt, vergi dairesi için denetimleri daha verimli hale getirir, ancak işletmeler, hataları en aza indirmek için fatura içerik gerekliliklerini incelemeli ve alacak, fatura ve rapor personellerini düzene sokmalıdır.

Cezalar

İlk olarak teslim edilen JPK_VAT dosyasında bulunan her hata için mali ceza uygulanması istendi. Maliye Bakanlığı, yakın zamanlarda bunun yerine cezaların takdir temelinde müracaata tabi olarak uygulanacağını doğruladı. Yani bu durum, mükellef veya mükellefin dolaysız tedarikçileri ya da müşterileri tarafından KDV ödemelerinde maddi riske yol açmadığı sürece küçük tutarsızlıklar için ceza alınmayacağı anlamına gelebilir.

Düzeltmeler

Güncel kılavuzda, önce ve şimdi değiştirilen JPK_VAT ve VAT-7 biçimlerinde teslim edilen beyannamelerde yapılan düzeltmelerin de aynı şekilde rapor edilmesi gerektiği belirtiliyor. Yeni JPK_VAT yapısında, yalnızca düzeltilmesi gereken kısmın tamamlanması gerekli oluyor. Düzeltme belgesinde, yalnızca düzeltme gereken verilerin değil, düzenlenen dönemin tüm işlem verilerinin de bulunması gerekiyor.

Yeni JPK_VAT hangi KDV beyanname dönemlerinden itibaren geçerlidir?

Güncel kılavuzda, yeni raporun “1 Temmuz 2020’den sonraki dönemler için etkin vergi mükellefi olarak kaydolan herkesçe” sağlanması gerektiği belirtiliyor. Devamında “1 Temmuz 2020’den sonraki dönemler için VAT-7M ve VAT-7K beyannameleri kayıtlarının yeni JPK_VAT formu dışında teslim edilmesi mümkün olmayacaktır.” yazıyor. Bu iki ifade, Temmuz 2020 için ilk zorunlu yeni JPK_VAT tesliminin JPK_VAT7M olacağını ve son tarihin 25 Ağustos 2020’den sonra olmayacağını gösteriyor.

Harekete Geçin

Verginin geleceğine yönelik detaylı bilgi almak için İngilizce olarak hazırlanan Trends: Continuous Global VAT Compliance dökümanını indirebilir, haberleri ve son gelişmeleri takip etmek için bizi LinkedIn ve Twitter üzerinden takip edebilirsiniz.

AB KDV gelişiminde önemli projeler

AB’nin Ekonomik ve Mali İşler Konseyi (“ECOFIN”) aralık ayında bir rapor düzenledi. Bu raporun ardından ECOFIN, Finlandiya’nın Avrupa Birliği Konseyi Başkanlığını devraldığı Haziran 2019 tarihinden beri izlediği AB vergi politikalarını ve gelişimlerini değerlendirdi. Önceki makalemizde AB’nin Kesin KDV Sistemi durum değerlendirmelerini özetlemiştik. Şimdi ise, onların diğer önemli AB KDV proje süreçleriyle ilgili yorumlarını inceleyeceğiz.

KDV oranlarıyla ilgili çalışma

Avrupa Komisyonu, bir süredir, düşen KDV oranlarını düzeltme konusundaki düzenlemeleri gözden geçirmek istiyor. Bu konular arasında, AB Üye Devletlerine oran belirlemede daha fazla esneklik sağlama ve bir ülkenin standart KDV oranından sapmayan bir liste mal ve hizmet sağlama meseleleri de yer alıyor. Tabii, gözden geçirilen tüm düzenlemelerin Kesin KDV Sistemi gereklilikleriyle uyumlu olması gerekiyor. Ayrıca, işletmelerin ticarete ve erişim kolaylığına yardımcı olmak ve düşen AB KDV oranlarının tamamını kaydetmek için, çevrim içi bir veri tabanı oluşturulması öneriliyor. Ancak, bu önlemin nasıl gerçekleştirileceği hakkında istişare henüz başlamış değil. Böyle bir veri tabanını tasarlama konusunda, AB’nin KDV Bilgi Değişim Sistemi (VIES) ve Pazara Erişim veri tabanlarını göz önüne alarak başlamak mantıklı bir yaklaşım olur.

E-ticaret işlemlerinde KDV

1 Ocak 2021‘de yürürlüğe girecek olan “KDV e-ticaret Direktifini” hızlandırma konusunda ayrıntılı bilgileri ve prosedürleri sağlamak için ECOFIN, AB Üye Devletleri arasında malların B2C “uzaktan satışıyla” ve AB merkezli satıcılarla AB merkezli olmayan satıcıların dijital pazar yerleri ve diğer elektronik platformlar üzerinden B2C satışlarıyla ilgili mevzuatta düzenleme yapmak için iki teklifi hayata geçirdi. Ardından, Konsey aralık ayında Avrupa Sayıştay’ının e-ticaret işlemlerinde KDV ve gümrük vergisi tahsiliyle ilgili zorluklara ilişkin raporun sonuçlarını onayladı. Konsey, bu alandaki yöntemsel gelişmelere rağmen sistemi güçlendirmek, aynı zamanda da sistemin karmaşıklığını ve uyum maliyetlerini azaltmak için daha fazla çalışma yapılması gerektiği konusunda birçok AB Üye Devletinin uzlaştığını belirtti.
Küçük işletmeler için KDV kuralları ve prosedürleri

Raporda, aşağıdaki nedenlerle Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeleri (KOBİ’ler) etkileyen KDV kurallarının, iyileştirilmesi gerektiği kabul ediliyor:

  • Üye Devletler, KOBİ’lere ciro eşikleri vasıtasıyla KDV kaydından (değişken derecelerde) kaçınma olanağı sağlasa da bu durum, büyük miktarda idare giderlerine yol açıyor,
  • Kayıtlı KDV ve kayıtlı KDV dışı vergiler arasındaki çekişmede önemli derecede bozulma oluşuyor,
  • KOBİ’lere, karşılık olarak KDV açığını olumlu yönde etkileyecek olan gönüllü uyum için daha fazla fırsat verilmesi gerekiyor.

Bu sayede, kritik öneme sahip bu alanda sürekli bir değişim bekleyebiliriz.

Devlet tarafından ödeme hizmeti sağlayıcılarından tahsil edilen KDV ile ilgili işlem bilgileri

Aralık 2018’de, Komisyon, vergi idareleri ve EUROFISC yetkililerinin KDV yolsuzluğunu tespit etmesini ve engellemesini kolaylaştırma amacıyla ödeme hizmeti sağlayıcılarına bazı kurallar uygulayan bir mevzuat teklif etti. Buradaki amaç, merkezi bir bilgi depolama sisteminin kurulumunu kolaylaştırmak ve AB Üye Devletlerinin, KDV ve diğer işlem bilgilerini elektronik ödeme kayıtlarından toplayabileceği uyumlu bir mekanizma geliştirmek. Bu gelişmelerden biri yaşanırsa tahminimiz, KDV’nin ve diğer işlem vergilerinin doğru tahsili için bir devrim yapılmış olur, çünkü KDV’nin nasıl (ve kimden) tahsil edildiği konusunda bir değişim bile ilan edilebilir.

Devrim değil, evrim

Genel olarak, ECOFIN’in rapor sonuçları, birliğin tamamında vergi raporlamayı ve toplamayı uyumlu hale getirmek için çeşitli girişimler yapılmasına rağmen, AB’nin, tüm işletmelerin ve endüstri sektörlerinin ihtiyaçları için “herkese uygun tek çözüm” olmadığını ve hedeflenen önlemlerin uygulamasıyla hızla kazanım sağlanacağını kabul etmeye devam ettiği konusunda güven veriyor.

Harekete Geçin

Verginin geleceğine yönelik detaylı bilgi almak için İngilizce olarak hazırlanan Trends: Continuous Global VAT Compliance dökümanını indirebilir, haberleri ve son gelişmeleri takip etmek için bizi LinkedIn ve Twitter üzerinden takip edebilirsiniz.

Finlandiya, faturaların %90’ını halihazırda elektronik olarak alıyor. B2B işlemlerinde e-fatura kullanımını genişletmeyi hedefleyen ülke, B2B alıcılarına istedikleri takdirde tedarikçilerinden elektronik fatura talep edebilme hakkı tanıdı Plan 10.000 Euro’dan yüksek cirosu olan tüm Fin şirketleri için 1 Nisan 2020’de yürürlüğe girdi.

Akıllıca Bir Hareket

Fin hükümeti, e-fatura işlemlerini B2B kullanıcılarına isteğe bağlı şekilde kullanıma açtı. Bunun sayesinde de KDV Direktifinin getirdiği AB komisyonundan erteleme alma gereksinimini atlatmış oldu. B2B işlemleri için e-fatura zorunlu hale getirelecek olsaydı buna ihtiyaç duyulacaktı. Avrupa Birliği’nin format serbestliği, alıcının e-fatura almayı kabul etmesini gerektirirken Finlandiya bu konuyu farklı bir açıdan ele aldı. Fin devleti bunu tersine çevirerek, yani e-fatura talep etme hakkını tedarikçilerden alıcılara vererek B2B e-fatura işlemlerini artırmayı amaçlıyor.

Format Serbestliği

Fin yasaları, Finlandiya’da ticaret yapan şirketlerin format serbestliğinden yararlanmasına ve kabul edilen herhangi bir yöntemle bütünlüğün ve doğruluğun korunmasına hâlâ izin veriyor. Örneğin, elektronik imzanın uygulanması buna dahil olabilirdi. Buna karşılık, alıcının e-fatura talep hakkı Avrupa normunu (EN 16931) izleyerek düzenlenen faturalarla sınırlı. Şu anda Avrupa standartlarına karşılık gelen iki Finlandiya formatı var: TEAPPSXML 3.0 ve Finvoice 3.0.

Finlandiya e-fatura regülasyonundaki değişiklik, kamu ihale e-faturalarındaki AB Direktifinin iç hukuka aktarılması sırasında uygulamaya konuldu. Finlandiya bu durumdan yararlandı ve B2B işlemlerinde Avrupa normunun kullanımını genişletti. Bu norm, B2G tedariklerinde AB standardı kullanımının zorunlu olmasıyla birlikte giderek güç kazanıyor.

E-Fatura Kapsamının Genişletilmesi

Fin hükümetinin zekice alınmış bu inisiyatifi, bir yandan Avrupa standardını yaygınlaştırırken diğer yandan e-fatura kullanımını ve kabulünü artırma potansiyeli taşıyor. Bu karar, “Ödeme için temin etme” çözüm stratejileri için ve yüksek hacimde yapılandırılmamış faturalarla faaliyet gösteren şirketlerin daha verimli hareket etmesi için fırsatlar yaratıyor. Dünya genelinde görüldüğü gibi, devletler KDV açıklarını kapatmanın, şirketler de verimli faaliyet göstermenin yollarını ararken e-fatura devletlere ve şirketlere fırsatlar sunuyor.

Harekete Geçin

Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir.

Katma değer vergisi (KDV) ABD’de mevcut değil, ancak Amerikalı şirketler Latin Amerika, Avrupa ve Asya’daki KDV yükümlülükleriyle gitgide daha fazla karşı karşıya kalıyor. Vergi daireleri, gelirlerindeki büyük farkı kapatmak amacıyla KDV vergi tahsilini dijital hale getirmek için sıkı politikalar uyguluyor. Uyum sağlayamayan Amerikalı şirketler, mecburi KDV denetimlerinin olduğu ülkelerde işletmelerinin bilfiil kapandığını görebilir.

Ama bu KDV nedir? Emin değilseniz endişelenmeyin.İngilizce yayımladığımız 11. Trends in Continuous Global VAT Compliance (Sürekli Küresel KDV Uyumundaki Trendler) raporundan sağlanan bir alıntı, bir el kitabı niteliğinde.

KDV Nedir?

KDV’nin temel prensipi, bir bireyin mal veya hizmetleri tüketmesiyle sonuçlanan ekonomik zincirin her aşamasındaki katma değerden devletin belli oranda pay almasıdır.

Son müşteri de dahil olmak üzere zincirdeki tüm taraflarca KDV ödenirken yalnızca işletmeler girdi vergilerini düşebilir. Bu nedenle, faturalara ilişkin KDV gereklilikleri genellikle yalnızca işletmeler arasında geçerlidir. Birçok devlet, şirketlerin borçlandığı “dolaylı” vergileri belirlemede faturaları asıl kanıt olarak kullanır. KDV, dünyadaki ticaret uluslarının neredeyse tamamı için büyük bir farkla en önemli dolaylı vergidir. Kabaca söylemek gerekirse KDV’nin, tüm kamu gelirinde yüzde 30 oranında payı vardır. Vergi yöntemi olarak KDV esasen özel şirketleri vergi tahsildarı haline getirir. Vergi mükellefinin, vergi tahakkukundaki rolü kritiktir, bu nedenle bu vergiler bazen “öz değerlendirme vergileri” olarak adlandırılır.

KDV’nin Temel Prensipleri

Faturalar, KDV konusundaki ilk denetim kaynağı olduğundan fatura oluşturmanın ve değiştirmenin biçimi, içeriği ve yönteminde sıklıkla düzenleme uygulanır. KDV ilk olarak 1950’lerde uygulanmaya başlandı, sonrasında tüm Avrupa’ya ve diğer ülkelere hızla yayıldı.

OECD’nin, sınır ötesi ticarette etkin bir vergilendirme için yüksek düzey standartlar oluşturma girişimlerine rağmen, KDV için küresel kurallar uygulanmıyor. AB’nin KDV sistemi, bir bölgenin yaklaştığı en yakın uyumdur, ancak AB’nin kuralları bile herkesin bildiği gibi karmaşık ve kapsamlıdır.

KDV Açığı

KDV, şirketlerin satış, satın alma ve genel işletme faaliyetinin ayrılmaz parçası olarak kamu hukuku yükümlülüklerini yerine getirmesine bağlıdır. KDV işleme ve raporlama konusunda şirketlere bağımlı olmak, vergi idarelerinin denetleme yapmasını veya ticari işlemleri kontrol altına almasını zorunlu hale getiriyor. Bununla birlikte, bu denetlemelere rağmen dolandırıcılık ve yolsuzluk nedeniyle devletler, tahsil etmeleri gerekenden çok daha az miktarda KDV topluyor. Bu farka genelde KDV açığı deniyor.

Avrupa Komisyonu’nun son raporuna göre Avrupa’da KDV açığı her yıl yaklaşık 137 milyar Euro’yu buluyor. Bu miktar, birliğin beklenen KDV gelirinde yüzde 11,2 oranında bir kayba tekabül ediyor. Hatalar ve yolsuzlukla birlikte kayıp, yarım milyar Euro olabileceğinden küresel olarak KDV borcunu tahmin etsek de devletlerin tahsil ettiği vergi miktarını tahmin edemiyoruz. Bu Norveç, Avusturya ve Nijerya gibi ülkelerin gayrisafi yurt içi hasılalarına yakın bir miktar. KDV açığı, dünya çapında tahsil edilmesi gereken KDV’nin yüzde 15’i ile 30’una denk geliyor. Bu sayılar, yalnızca iyi niyetli, kayıtlı ticari faaliyetler göz önüne alındığında ortaya çıkıyor, kayıtsız ticari faaliyetler nedeniyle yaşanan vergi geliri kaybı eklendiğinde bu oran çok daha yüksek olabilir.

Harekete Geçin

KDV ve KDV uygulaması hakkında bilmeniz gereken her şeyi biliyor musunuz? Sektördeki KDV kontrolleri hakkında en kapsamlı kılavuzu indirin ve öğrenin. 

Vietnam Maliye Bakanlığı, geçtiğimiz günlerde Başbakana bir yasa tasarısı sundu. Söz konusu tasarıyla beraber 1 Kasım 2020 tarihinde hayata geçirilmesi planlanan e-fatura zorunluluğunun 1 Temmuz 2022 tarihine ertelenmesi istendi. Önerilen erteleme kararı, yerel şirketlerin kısıtlı olan tarih içinde e-fatura çözümü uygulamakta karşılaştığı zorlukları çözmek için alındı.

Yayımlanan ilk Vergi İdaresi Kanunu’nda (Kanun No.38/2019/QH14) e-fatura geçiş tarihi, sunulan tasarıdaki ile aynıdır. Ancak sonradan yayımlanan bir başka tebliğ ile bu tarih öne çekilmiş (Kasım 2020) ve takvim kısaltılmıştır. İki çerçeve arasındaki tutarsızlıkların sonucunda, özel sektör bu yeni yükümlülüğün ne zaman yürürlüğe gireceğine dair daha ayrıntılı açıklama talep etti. Onay bekleyen yasa tasarısı, başlangıçta planlanan yayınlanma tarihi olan Temmuz 2022 tarihine işaret ediyor.

Vietnam’da e-faturaya geçiş tarihinin resmi olarak uzatılmasına karşın kurum, kuruluş ve şahısların 1 Temmuz 2022 tarihinden önceki elektronik fatura regülasyonuna gönüllü olarak teşvik edilmektedir. Fakat gönüllü uygulamayı teşvik etmek ve Vietnam’daki vergi mükelleflerinin e-fatura sistemine başarılı bir şekilde geçmesini sağlamak için Vergi Genel Müdürlüğünün zorunlu teknik şartları sağlaması gerekiyor.

Harekete Geçin

Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir.

Macaristan Maliye Bakanlığı geçtiğimiz on yılı verimli kapattı. Önceki makalemizde belirttiğimiz üzere, Macaristan Maliye Bakanlığı 2020 için Ekonomik Faaliyet Planı dahilinde tedbir ve öneri paketi duyurdu. Planla birlikte, KDV uyumunu iyileştirmek ve yolsuzluğu azaltmak amaçlanıyor. Macar KDV Yasasında vergi önlemleri sağlayan maddeleri iyileştirmek için bir yasa tasarısı sunuldu ve tasarı Macar Parlamentosu tarafından Kasım 2019’da kabul edildi.

Vergi mükellefleri için bu ne anlama geliyor?

İşletmeler için gerçek zamanlı raporlama hayata geçirildiğinde alt sınırda görülen değişim, bunun en önemli etkilerinden biri. 1 Temmuz 2020’den itibaren, 100,000 Macar Forinti olan mevcut alt sınır yürürlükten kaldırılacak. Gerçek zamanlı veriyi gösteren fatura sunma zorunluluğu etkin bir şekilde artacak ve hesaplanan KDV miktarı fark etmeksizin tüm işlemler Macaristan Ulusal Vergi ve Gümrük Dairesine (NTCA) bildirilecek.
Bu Macaristan’daki işletmeler için, KDV muafı işlemler ve yurt içi karşı taraf ödeme yöntemiyle uygulanan işlemler dahil olmak üzere, B2B tüm işlemlerin gerçek zamanlı olarak vergi yetkilerine bildirilme zorunluluğu anlamına geliyor.
Bu yasal değişimler, gerçek zamanlı raporlama sürüm 2.0 için yeni API ve XML şemalarına zorunlu geçişte benimsenen zaman çizelgesini etkilemedi. Dolayısıyla başlangıçta da planlandığı gibi, 1 Nisan 2020’den itibaren sürüm 2.0 tüm vergi mükellefleri için zorunlu olma ve mevcut sürüm 1.1 kabul edilmeme durumu değişmedi.

B2C işlemlere etkisi

Yasa değişikliğine göre, işletmeden tüketiciye işlemleri de dahil olmak üzere tüm yurt içi faturalar, 31 Aralık 2020’den itibaren NTCA’ya bildirilecek. Bu tarihten itibaren NTCA yurt içi satış, topluluk içi ihracat ve ikmal hakkında veriye sahip olacaktır.

Geleceğe dair

Macaristan da yolsuzluklara kısıtlama getiren ülkelere katıldığı için, şirketler vergi uyumuna ayak uydurma ve vergi uyumunu sürdürebilme konularında yeni zorluklarla karşılacak. Ufukta yasa değişikliklerinin de ötesinde gelişmeler görünüyor. Önümüzdeki teknik değişiklikler mevcut raporlama sisteminin daha fazla yatırım alacağını gösteriyor. NTCA bu yılın kalkınma yol haritasını yayınladı ve sistemin belgelemelerle birlikte bu yılın üçüncü çeyreğinde test ortamında XML API 3.0’a yükseltileceğini açıkladı.

Macaristan’ın genişletilmiş gerçek zamanlı raporlama sistemi ve ortamın teknik olarak iyileştirilerek gerekli şartlara uyum sağlaması, hükümetin var olan yapıyı veri toplama konusunda başarılı gördüğünün bir kanıtı.

Harekete Geçin

Verginin geleceğine yönelik detaylı bilgi almak için İngilizce olarak hazırlanan Trends: Continuous Global VAT Compliance dökümanını indirebilir, haberleri ve son gelişmeleri takip etmek için bizi LinkedIn ve Twitter üzerinden takip edebilirsiniz.

Yeni yayınlanma tarihi

Yunanistan vergi dairesi IAPR, yerel sanayi gruplarıyla yapılan yeni bir toplantıda myDATA e-defter zorunluluğunun sunulması için yeni bir tarih açıkladı. Kanun yoluyla düzenlenene kadar hiçbir resmiyeti veya bağlayıcılığı olmasa da vergi dairesi erteleme hakkında kararını vermiş gibi görünüyor.

Hatta, IAPR zorunluluğun kademeli olarak hayata geçirilmesini planlıyor. myDATA çerçevesinde ve yayınlanan teknik şartnamelerle, düzenlenen özet işlem verileri ve ilgili vergi sınıflandırmalarının (ör. mal satışı, hizmet sağlanması vb.) raporu aşağıdaki gibidir:

Yasal ve teknik belgelerin durumu

myDATA mevzuatının çoğunluğu yayımlandı:

  1. myDATA’nın ayrıntılı açıklaması
  2. ERP entegrasyonu için teknik şartnameler ve
  3. Çevrim içi yazar kasaların entegrasyonu için teknik şartnameler
  4. Önerilen B2B e-fatura formatı hakkında kanun (Yunanistan EN 16931)
  5. E-fatura hizmet sağlayıcıları için akreditasyon planı hakkında kanun

Bununla birlikte, mevzuatın en önemli kısmı olan myDATA kanunu, henüz bir karara bağlanmadı. Örneğin, farklı geçiş yöntemleri, MARK işlevi, geçiş zamanı ve uyumsuzluğun sonuçları ile ilgili, geriye kalan tüm zorunluluk ayrıntılarının düzenlenmesi bekleniyor. Zorunluluğun yürürlüğe (güncel sürüm 0.6) girmesinden önce mevcut teknik şartnamelerin sonuçlandırılması gerekiyor.

Bazı kaynaklar, myDATA kanununun önümüzdeki bir iki ay içinde yayınlanacağını iddia ediyor. Bununla beraber, vergi mükellefleri başka zorluklarla karşılaşırken IAPR’nin bu vergi reformuna öncelik verip vermeyeceği belirsizliğini koruyor.

Salgın kriziyle karşı karşıya olduğumuz bugünlerde dünya genelindeki tüm devletler, işletmeleri korumaya yönelik acil önlemler almak konusunda harekete geçiyor. Aynı nedenden dolayı Yunanistan’ın da myDATA zorunluluğunun tamamını yürürlüğe koymayı ertelemesi muhtemel görünüyor.

Harekete Geçin

Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir.

Sovos geçtiğimiz günlerde AB üyesi devletlerde Covid-19 salgınına karşı alınması beklenen tedbirlerle ilgili bir blog yayımladı. AB genelindeki ülkeler tarafından hayata geçirilen ilave tedbirler aşağıda yer almaktadır:

Avrupa Birliği

Avrupa Komisyonu, tüm AB üyesi devletlerinden gelen talep üzerine ithal tıbbi ekipmanlardan alınan KDV ve gümrük vergilerinin geçici süreyle askıya alınmasını onayladı. Bu tedbir beraber sağlık sektörüne binen mali yükün hafifletilmesi planlanıyor ve uygulama geriye dönük olarak 30 Ocak 2020’den 31 Temmuz 2021’e kadar geçerli olacak. Avrupa Komisyonu, Üye Devletler ile yapılacak istişare sonrasında gerekirse bu tedbir süresinin uzatılabileceği kaydedildi.

Belçika

Düzenli ödenen belirli KDV beyannamelerinin teslim süresi uzatıldı. Normalde 20 Mart 2020’de süresi dolan Şubat 2020 beyannamelerinin teslim tarihi, 6 Nisan 2020’ye ertelendi. 20 Mart 2020’de süresi dolan Mart 2020 beyannamelerinin teslim tarihi ise 7 Mayıs 2020’ye ertelendi.

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi vergi mükelleflerini rahatlatmak amacıyla, standart KDV oranının 2 ay süreyle %19’dan %17’ye ve indirimli KDV oranının da 3,5 ay süreyle %9’dan %7’ye çekilmesi yoluyla KDV oranlarında geçici bir indirime gidileceğini daha önce duyurmuştu. Bu tedbir sonra geri çekildi.

Yunanistan

Mağdur durumdaki bazı işletmelerce 11-30 Mart 2020 tarihleri arasında yapılması gereken KDV ödemeleri 31 Ağustos 2020’ye kadar ertelendi. Ayrıca koruyucu maskeler ve eldivenler, antiseptik ürünler, sabun ve etil alkol ürünlerine 31 Aralık 2020’ye kadar (%24 oranında değil) %6 oranında KDV uygulanacak. myDATA zorunluluğunun hayata geçirileceği yeni tarihler açıklandı. Buna göre 1 Haziran 2020’den itibaren aşamalı bir uygulama yapılacak. Salgına bağlı krizin devam etmesi nedeniyle Yunanistan’ın bu tarihi daha da ertelemesi bekleniyor.

Macaristan

Macaristan Vergi Dairesi zorunlu gerçek zamanlı raporlama sürümü 2.0 XSD’yi uygulamaya koyma tarihinin 1 Nisan 2020’den 1 Temmuz 2020’ye ertelendiğini duyurdu.

Letonya

Vergi Dairesi fazla ödenmiş KDV tutarlarının mevcut KDV kanununda belirtilenden daha kısa sürede, yani 30 gün içinde geri ödeneceğini duyurdu.

Lüksemburg

Vergi dairesi KDV beyannamelerinin son teslim tarihine kadar verilememesi halinde herhangi bir ceza uygulanmayacağına dair rehber yayınladı. Ayrıca, 10.000 Euro altındaki KDV alacak bakiyelerinin geri ödeneceğini de belirtti.

Malta

Mart ve Nisan 2020’de yapılması gereken KDV ödemeleri ticari alanda belirgin sıkıntılar yaşayan vergi mükelleflerince ceza ya da faiz uygulanmaksızın ertelenebilir.

Hollanda

Vergi mükellefinin uzatma talep etmesi halinde vergi makamları ödeme süresini otomatik olarak 3 ay uzatacak. Bahsedilen uzatma talebi sunulduktan sonra, geç yapılan ya da yapılamayan ödemeler cezadan muaf tutulacaktır.

Polonya

Polonya’da JPK_VAT V7M ve V7K tüm vergi mükellefleri için 1 Temmuz 2020’ye kadar ertelendi.

Birleşik Krallık

20 Mart 2020’den 30 Haziran 2020’ye kadar yapılması gereken KDV ödemeleri ertelenecek. Bu kural yerleşik olmayan vergi mükellefleri dahil tüm işletmeler için geçerlidir. Ayrıca Majestelerinin Gelir ve Gümrük İdaresi, MTD dijital linklemelerine dair yürütülen yumuşak geçiş sürecinin tüm vergi mükellefleri için 1 Nisan 2021’e kadar ertelendiğini duyurdu.

Sovos Global KDV Çözümleri

Sovos koronavirüse yönelik uygulananlar da dahil olmak üzere, KDV ile ilgili küresel ölçekteki tüm gelişmeleri yakından izlemeye devam ediyor.

Canlı güncellemeleri buradan takip edebilirsiniz. –

Not: Güncellemeler İngilizce yapılacaktır.

Polonya’nın yeni SAF-T raporu (JPK) henüz yaygın biçimde yürürlüğe bile girmemişken Polonya çok daha kapsamlı bir plan hazırlığı içinde. 2022 yılında bir exchange platformu aracılığıyla merkezi e-fatura sistemi getirilmesi hedefleniyor.

Polonya Maliye Bakanlığı resmi sitesinde yayınlanan bir röportajda, Maliye Bakanı kamu alımlarında zorunlu e-fatura uygulamasının bir pilot proje olduğunu ve bu pilot projenin gönüllülük esasına bağlı olarak 2022’de B2B işlemlerini de kapsayacak şekilde genişleyebileceğini belirtti.

Bakan, ülkeyi e-fatura uygulaması ile tanıştırmak için bir dizi farklı yöntemi dikkate aldıklarını açıkladı. Bu yöntemler arasında tedarikçi ile alıcı arasındaki faturaların elektronik ortamda değiş tokuş yapılabileceği bir exchange platformunun da olduğunu belirtti. İtalya’daki clearance(gerçek zamanlı denetim) modelinden örnek vererek, faturaların ön onaydan otomatik geçtiği (onaylandığı) faturalama sürecinde vergi dairesinin de yer aldığını sözlerine ekledi.

Polonya Clearance Modeline geçiyor

Polonya, günümüzde sonradan denetlenen(post audit), vergi dairelerinin dahil olmadığı bir e-faturalama sisteminin kullanımına izin veriyor.. Mevcut çerçevede, faturayı hazırlayan kişinin, örneğin içeriğin bütünlüğünden, menşein doğruluğundan, faturanın okunaklılığından emin olmak gibi bazı şartları sağlaması ve alıcının da faturaları elektronik ortamda almayı kabul etmesi gerekiyor. Detaylar henüz tam olarak bilinmemekle beraber, yeni e-fatura sisteminde vergi dairesinin de faturalama sürecine dahil olması bekleniyor, başka bir deyişle Polonya sonradan denetim(post audit) modeliden clearance rejimine geçecek.

Polonya hükümetinin e-fatura sistemi uygulamasından asıl beklentisi vergi mükelleflerinden ilave veri sağlamak değil, bu verileri daha hızlı biçimde almak. Vergi dairesinin alt yapısında, vergi mükellefleri hakkında, JPK raporları aracılığı ile toplanmış yeterince veri mevcut. Bu verilere ek olarak, vergi dairlerine gerçek zamanlı iletilen e-faturalar sayesinde vergi sisteminin verimliliği artacak.

Polonya ekonomisi için faydaları

Bakan, Polonya’da e-fatura sistemine geçilmesinin faydaları arasında girişimciler için işin basitleştirilmesini ve güvenliğin arttırılmasını gösteriyor. Bu sistem, kendileri için hazırlanmış olan faturaları merkezi bir bellekten indirebilecek alıcılar için de yararlı olacak. Başarıyla uygulanması halinde, JPK raporlarına büyük ihtimalle ihtiyaç kalmayacağından vergi mükelleflerinin idari yükü de hafiflemiş olacak.

Bakan verdiği röportajda İtalya’nın e-fatura clearance(gerçek zamanlı denetim) sistemini zorunlu kılma konusunda başarılı olduğunu belirtmişti. İtalya Avrupa Komisyonu’ndan KDV Direktifi için derogasyon istemiş, bu talimatıyla işlem bazlı sürekli denetimin Avrupa’da uygulanmasının yolunu açmıştı. Bakan’ın İtalya’daki modele atıfta bulunması, Polonya Hükümetinin de aynı bürokratik yolu izleme niyetinde olduğunun bir işaret olabilir.

Polonya Hükümetinin bu duyurusu, vergi mükelleflerinin Polonya’da hızla değişen vergi uyumu ortamına karşı her zamankinden daha fazla tetikte olmaları gerektiğini gösteriyor. Polonya, İtalya’nın izinden giden ilk ülke olabilir, ancak işlem bazlı sürekli denetim uygulamasının KDV açıklarını kapatmada getirdiği avantajları gören ülke sayısı arttıkça, kesinlikle son ülke de olmayacak.

Harekete Geçin

Geleceğe dair fikirlerimizi öğrenmek isterseniz, Sürekli KDV Uygunluğundaki Son Yenilikler‘i indirin. Ayrıca detaylı bilgi için bize ulaşabilirsiniz.