SAP ve Sovos uzmanları geçtiğimiz günlerde ortak bir webinar gerçekleştirerek, şirketlerin finansal süreçlerinde ve yasal uyumluluk ihtiyaçlarındaki kritik konularla ilgili önemli bilgiler paylaştı. SAP dünyasında kullanıcılara sunulan yenilikler ve Sovos partnerliğinde sunulan çözüm yollarının aktarıldığı webinarda, SAP Clean Core’un öneminden yeni Sovos BTP çözümüne uzanan farklı konular ele alındı. Webinar sonunda ise dinleyicilerin soruları yanıtlandı.
“Sovos & SAP Anlatıyor: SAP Dünyasında İhtiyaçlarınıza Uygun Çözüm Alternatifleri” adlı webinarın açılışını yapan SAP Finansal Uygulamalar Çözüm Yöneticisi Burak Başarslan hem Türkiye’de hem de globalde artan belirsizliklere ve yaşanan hızlı değişimlere dikkat çekti. Hızla artan yasal uyumluluk ve sürdürülebilirlik gibi yeni mevzuatlara adapte olabilen, emek yoğun süreçlerden daha otomatik ve verimli iş süreçlerine dönüşebilen sistemlere ihtiyaç duyulduğunu belirten Başarslan, SAP Business Suite’in bu bakış açısıyla yeni bir kurumsal yönetim dönemini temsil ettiğini aktardı.
Temelde üç bileşenden oluşan SAP Business Suite; uygulamaları, verileri ve yapay zekayı bir araya getiriyor. Mali yönetim, tedarik zinciri, üretim planlama gibi hali hazırda bilinen SAP uygulamalarının, farklı alanlarda uzmanlaşan yapay zekâ ajanlarıyla ve iş süreçlerine hâkim Joule isimli yapay zekâ asistanıyla bir arada olduğu; verinin tutulabildiği, raporlanabildiği ve yapay zekâ ile yorumlanabildiği, süreçleri bütünsel olarak organize edebilen bir yapı kurgulanıyor. Bu yapı hem mobil uygulamalar üzerinde çalışabiliyor hem de harici uygulamalara adapte edilebiliyor. SAP Business Suite’in önemli bir parçası olan yapay zekanın etkisiyle sistemlerle etkileşim yöntemleri değişiyor ve verimlilik artıyor. İncelenen örnekler böyle bir yapının, verimlilikte yüzde 30’un üzerinde artış sağladığını gösteriyor. Burak Başarslan, SAP Business Suite’in amacının, şirketlerin ileriye dönük zorluklarını da kolayca bertaraf edebilmelerini sağlayacak bir çözüm sunmak olduğunu belirtiyor.
Son dönemde ERP’nin buluta taşınması, BTP (Business Technology Platform) ile “clean core” denilen yapıyla ERP’nin temiz tutulması konusunda çalışmalar yapılması, veri yönetimi konusunda bu yılın başında duyurulan, veriye ilişkin bütün süreçlerin yönetilebileceği SAP Business Data Cloud’un duyurulması aslında hep bu bütüncül sisteme hizmet ediyor.
SAP Business Suite:
ERP’de vergiye ilişkin belgeler oluşturuluyor. Üretilen belgelerin yasal mevzuatlara uygunluk açısından teyit edilmesi “Risk and Ensureance Management” çözümüyle mümkün oluyor. Belgeler henüz gönderilmeden Yine SAP içinde yer alan “Document and Reporting Compliance (DRC)” çözümü e-belge süreçlerini yönetmeyi sağlıyor. Faturalar oluştukça gönderimi, elektronik belgelerin tutarlılıklarının kontrolü, yasal raporların hazırlanıp ilgili yasal merci sistemlerine gönderimi, sistemdeki verilerin doğruluğunun kontrolü gibi süreçler bu bölümde yer alıyor. Hatalı olanlar için düzenlemelerin önerilmesi mümkün oluyor. Bunların bütünleşik çalışmasıyla birlikte, temelde vergi uyumluluğu çözümlerini kapsayan bir hizmet sunan SAP, Türkiye’de elektronik belgelerin ilgili mercilere gönderimini doğrudan gerçekleştirmiyor. Bu konuda bir özel entegratör olan Sovos’un partnerliğiyle çözüm sunuyor. Sovos, DRC’ye alternatif olarak bir çözüm sunabiliyor.
Sovos, SAP Entegrasyonlarından Sorumlu Başkan Yardımcısı Ayhan Boyacıoğlu, SAP müşterilerinin ihtiyaçlarına yanıt verebilmek için sunulan çözüm önerilerini üç ana başlıkta aktardı:
SAP ile çalışan işletmeler, eğer DRC’yi kullanmak istiyorsa, DRC onların ihtiyaçlarını karşılıyorsa, Sovos bir bulut sağlayıcı olarak bu sistemle entegre çalışıyor ve vergi süreçlerinin entegrasyonunu bu kanal üzerinden sağlıyor. Eğer söz konusu şirketler için DRC kullanımı uygun değilse, bu kez “Framework” ve “BTP Cloud” çözümlerini devreye alıyor.
SAP Framework çözümünde, Sovos, şirketlerin kendileri için özelleştirdikleri SAP’lere doğrudan kurulum yapılıyor. Sovos SAP Framework Uzun yıllardır kullanılan ve pek çok başarı elde etmiş, SAP sertifikalı bir ürün.
Yeni geliştirilen Sovos BTP ise SAP’nin yeni tanıttığı “Clean Core” yaklaşımına uygun olarak tasarlandı. SAP’nin gelecek planlarıyla ve son teknolojileriyle de uyumlu. Kullanıcılar SAP S/4 Hana’nın içindeki bir ürünmüş gibi bu uygulamayı kullanıyor, yeni bir portale giriş yapması gerekmiyor. Söz konusu çözüm, BTP üzerinde ancak SAP standartlarıyla yazıldı. Sovos tarafından yazıldığı için güncellemeler de Sovos tarafından uygulamaya alınabiliyor. Şirketlerin ek bir takip yapmasına gerek kalmıyor.
Sovos, SAP Ürünlerinin Geliştirilmesinden Sorumlu Kıdemli Müdür Yasin Özbınar konuşmasında Gelir İdaresi Başkanlığı’nın yayınladığı tüm şemaları kullanarak fatura, irsaliye yanıtı gibi tüm yapıları destekleyecek bir alt yapı oluşturulduğuna değindi. Bu sağlam alt yapı ile kısa sürede yapılması gereken yasal güncellemelerde bile hızlı bir uyum sağlanacağına dikkat çekti ve bir demo gösterimi yaptı. Tüm webinarı ve demoyu linkte tıklayarak izleyebilirsiniz.
Webinarın son bölümündeyse dinleyicilerden gelen sorular yanıtlandı. Öne çıkan sorular ve yanıtları ise şöyle oldu:
SAP ve API’ler üzerinden entegre olunuyor. API’ler üzerinden veri çekerken Bunların SAP tasarımınıza göre konfigüre edilmesi gerekiyor. Konfigürasyon için de Sovos’un bir uyarlama alt yapısı var. Bu nedenle şirketin SAP süreçlerinde kaç modülünün aktif olduğuna bağlı olarak projenin birkaç gün içinde canlıya alınması mümkün.
Sovos BTP’ye eski belgeler aktarılabilir. Ancak arka planda çalışan Sovos Cloud sistemi var. Dolayısıyla belgeleriniz hali hazırda aynı sistemde arşivli oluyor. Daha önce Sovos ile çalışmıyor ve bu proje ile geçiş yapıyorsanız, arşiv aktarımı mümkün.
Doğrudan ERP ile birlikte çalışıyor. Mutlaka DRC ile yapılmak zorunda değil.
Ürün yakında SAP Store’da yer alacak, oradan teklif isteyebileceksiniz.
Evet, gönderilen faturaların hepsi demoda gösterdiğimiz ekrana düşüyor. Kesim tarihinden yıllar sonra bile çeşitli filtrelerle faturaları aynı ekranda görüntüleyebiliyorsunuz.
DRC lisansı almadan, Sovos’un anlattığı gibi SAP Store’daki farklı bir çözümü de alabilir.
Bu API’lerle SAP’ye ulaşıp verileri çeken bir yazılım. Bahsedilen kontrolün modül içinde, belge üretilme anında yapılması gerekiyor. SAP içerisindeki Risk and Ensureance Management yapısını bu amaçla kullanabilirsiniz.
Fatura gönderim ekranında birçok farklı alan gibi fatura tipine (satış, istisna,iade…) göre de filtreleme yapmak ve ayrı ayrı göndermek mümkün. Eğer istenirse yapılan filtreler kişiye özel veya genel olarak da kaydedilebiliyor. Bu SAP Fiori ekranlarının standart özelliği.
Tamamen SAP BTP üzerinde çalışan bağımsız bir ürün. Mevcut SAP ERP 6.0 ile entegrasyonu mümkün değil. ERP ürünümüzün ayrıca Fiori addon’u mevcut.
SAP Store’a koyulduğunda kredi tüketimi ürünün maliyeti içinde olacak, ekstra kredi maliyeti olmayacak.
Serimizin ilk blogunda SAP Clean Core kavramını ve bu kavramın iş dünyası üzerindeki etkisini, özellikle de ERP ‘nin operasyonel ihtiyaçları karşılayacak şekilde özelleştirilebilmesini tanıtmıştık.
İkinci bölümde, işletmelerin iş hedeflerini daha iyi destekleyen ve vergi ve uyum yönetimlerini olumlu yönde etkileyen bir sistem oluşturmak için SAP Clean Core ilkelerini nasıl kullanabileceklerini ele aldık.
Bu serinin üçüncü bölümünde, işletmenizin Temiz Çekirdek’e giden yolundan ve bunun vergi ve uyum programlarınız ve girişimleriniz için ne anlama geldiğinden bahsetmek istiyorum.
İlk iki yazımızda özetlendiği gibi, Temiz Çekirdek ile uyum sağlamak şirketler için daha çevik, verimli ve uygun maliyetli olmak da dahil olmak üzere bir dizi önemli avantaja sahiptir. Bu, SAP kullanan tüm işletmelere bir an önce düşünmelerini tavsiye edeceğim bir hamle.
Herhangi bir büyük ölçekli güncelleme, geçiş veya platform değişikliğinde, işletmenizi Temiz Çekirdek için hazır hale getirmek, etkili bir şekilde yürütmek için gelişmiş planlama, sağlam bir strateji ve kuruluşun en üst düzeylerinden satın alma gerektiren bir süreçtir.
İşletmenizin Temiz Çekirdek’e uyum sağlamaya hazır olup olmadığını değerlendirirken, projenin hem kısa hem de uzun vadeli hedeflerini anlamak ve bu hedeflere ulaşmak için atmanız gereken belirli adımları ana hatlarıyla belirlemek önemlidir. Benim tavsiyem, nihai hedefinizin ne olduğunu belirlemeniz ve oradan geriye doğru çalışmanızdır. Bu, planlama sürecinde hiçbir önemli adımın atlanmamasını sağlamaya yardımcı olacaktır.
Bu büyüklük ve kapsamdaki bir projede, projenin hangi bölümlerinin hangi departmanlara atanacağını detaylandırmak ve işletmenin tüm alanlarının ilerleme kaydettiğinden ve ilgili son teslim tarihlerini karşılama yolunda ilerlediğinden emin olmak için bir gözetim yöntemi belirlemek de kritik önem taşır.
Büyük, çok yönlü kuruluşlarla uğraşırken, departmanların farklı hızlarda hareket etmesi alışılmadık bir durum değildir. Bu noktada, projenin kurumsal bir öncelik olarak kalmasını sağlamak için yöneticilerin katılımı kritik hale gelir.
Hiçbir kuruluş yapısı ve altyapısı bakımından birbirinin tamamen aynısı değildir. Bu nedenle, işletmeniz için hangi dönüşüm yörüngesinin en mantıklı olduğunu belirlemeden önce nerede olduğunuza dair bir öz değerlendirme yapmanız gerekecektir.
ERP dönüşüm yolculuğunun değişim gerektirecek bir taahhüt olduğunun farkına varmak önemlidir. Kuruluşunuzun değişim iştahını ve bu değişikliklerin uygulanma hızını değerlendirmek kritik başarı faktörleridir.
Daha hızlı hareket etme kabiliyetine ve arzusuna sahip kuruluşlar, modernizasyon sürelerini hızlandıracak ve faydalarından daha çabuk yararlanabilecek bir konumda olacaklardır. Ancak, kuruluşunuzun gerçekçi olarak destekleyebileceğinden daha hızlı hareket etmenin de ciddi sonuçları olabileceği konusunda uyarmak isterim; bu da ilk değerlendirmenizi dönüşüm yolculuğunuzun çok önemli bir parçası haline getirmektedir.
Temiz Çekirdek ilkelerinin benimsenmesi, kritik Vergi ve Uyum işlevlerinin ve kararlarının artık temel ERP işlevleri içindeki karmaşık ve genellikle bakımı zor özelleştirmeler tarafından yönlendirilmemesini sağlayabilir. Karmaşıklığı azaltılmış bir altyapıya geçmek, kuruluşunuzun üçüncü taraflarca otomatikleştirilen ve bakımı yapılan belirli vergi çözümlerini daha kolay entegre etmesini sağlayacaktır. Dünyanın dört bir yanındaki hükümetler ve vergi makamları kendi teknoloji yolculuklarına çıktıkça ve önceki nesillerden çok daha karmaşık sistemleri uygulamaya koydukça, bu büyük önem taşıyan bir konudur.
Birçok ülke, gerçek zamanlı işlem verileri ve uçtan uca işlem süreçlerinizde tam şeffaflık gerektiren vergi uyumluluğunun tamamen dijitalleştirilmesine doğru ilerlemiştir. Bu gereklilikleri karşılamak, belirli bölgelerde iş yapabilmenizde belirleyici faktör olabilir. Clean Core ile uyum sağlamak, teknolojinizin değişen düzenleyici koşullara daha hızlı ve daha verimli bir şekilde tepki vermesini sağlamak için önemli bir adımdır.
Bu tür bir dönüşüm projesi her zaman sağlam bir iş stratejisi ile desteklenmeli ve uyumlu olmalıdır. Neyi başarmaya çalıştığınıza ve etkinliği nasıl ölçeceğinize dair belirli bir kriterin önceden oluşturulması gerekir. Ve küresel vergi uyumu, her türlü dönüşüm etkinliğinin temel bir unsuru olmalıdır.
Vergi ve uyum, Temiz Temel ilkeleri sınıfının en iyisi vergi çözümleriyle uyumlu hale getirmenin tüm gücünü ortaya çıkarmaya başlamak için yolculuğunuza başlamak için harika bir yerdir.
Yolculuğunuzda daha fazla rehberlik için lütfen ücretsiz ERP Dönüşüm e-Kitabımızı indirin.
Serimizin ilk blogunda SAP Clean Core kavramını ve bu kavramın iş dünyası üzerindeki etkisini, özellikle deERP ‘ yi operasyonel ihtiyaçları karşılayacak şekilde özelleştirme becerisini tanıtmıştık .
İkinci bölümde, işletmelerin iş hedeflerini daha iyi destekleyen ve vergi ve uyum yönetimlerini olumlu yönde etkileyen bir sistem oluşturmak için SAP Clean Core ilkelerininasıl kullanabileceklerini ele almak istiyorum .
Geçen yıl Forbes’da yayınlanan SAP başlıklı bir makalede : Modern Yazılımın Neden ‘Temiz Bir Çekirdeğe’ İhtiyacı Var başlıklı makalede yazar, bana göre doğru bir şekilde, çekirdeği özelleştirerek işlevsellik eklemenin eski yolunun genellikle aşırı karmaşık, hantal ve maliyetli hale geldiğini savunuyor. Biri öngörülebilirliğe, diğeri ise keşfe odaklanan iki bileşeni birbirinden ayıran yeni bir modelin nasıl geliştirildiğini açıklıyor. Bu evrim modeli ‘bimodal BT’ olarak
bilinmektedir. Şimdi, bimodal BT yeni bir terim değildir. TechTarget’a göre Gartner tarafından 2014 yılında ortaya atılmış ve Nisan 2015’te analistler Simon Mingay ve Mary Mesaglio tarafından “How to Achieve Enterprise Agility with a Bimodal Capability,” başlıklı bir Gartner raporuna konu olmuştur.
Peki, konuyla ilgili bu tarih dersi neden? Teknoloji platformlarının aşırı özelleştirilmesinin yeni bir endişe kaynağı olmadığı gerçeğini ortaya koymanın önemli olduğunu düşünüyorum. Bir süredir var, ancak değişen şey onu çevreleyen ortam.
Günümüzde dijital ekonomiler, geleneksel yöntemlerin ve karşı önlemlerin artık etkili olmadığı bir hızda ilerliyor. Günümüzün ortamları daha fazla yapı, standardizasyon ve esneklik talep ediyor, böylece istendiğinde hızlı tepki verebiliyorlar.
Son on yılda, teknoloji sektörünün temel alanlarında çevikliği kritik hale getiren bir patlama gördük. İster siber saldırılara hazırlanmak olsun, ister iş fırsatlarından yararlanmak için verileri hızlı bir şekilde analiz etme becerisi olsun, çeviklik cephaneliğinizde önemli bir araçtır ve eski yöntemler bunu karşılamamaktadır.
Günümüzün dijital ekonomileri yeni teknolojilerin hızla benimsenmesini gerektiriyor. Bu değişikliklere ayak uydurmanın önemli bir adımı, SAP Clean Core ilkeleriyle uyumlu, iş açısından kritik bağlantılı teknolojileri benimsemektir.
Temiz Çekirdek ilkeleriyle uyumlu küresel bir uyumluluk çözümünün benimsenmesi, gelişmeye devam eden dijitalleşmenin hızına ayak uydurabilmeniz için kritik hale gelecektir.
Teknolojinin küresel ölçekteki etkisini vergi ve uyumluluk alanından daha fazla hisseden belki de başka bir iş kolu yoktur. Son on yılda devlet vergi makamları tarafından yapılan yoğun yatırımlar, vergi yükümlülüklerinin toplanması ve havale edilmesi sürecini tamamen değiştirmiştir.
Vergi açıklarını kapatmak veya ortadan kaldırmak amacıyla, vergi verilerini toplama, analiz etme ve olaydan sonra havale etme günleri geride kaldı veya yakında geride kalacak. Bugün, her şey işlemin tüm spektrumunda gerçek zamanlı analizle ilgili. Bu da değişen düzenleyici ortamlara hızla adapte olabilen ve her işlemde uyumluluğu sağlayan otomatik vergi platformlarının kullanılmasını gerektiriyor.
Temiz Çekirdek ilkelerini uygulayan işletmeler artık çekirdek SAP ortamlarını özelleştirmeye gerek kalmadan teknoloji yığınlarına özel ve son derece işlevsel uyumluluk platformları ekleyebilirler. Bu da uzun test döngüleri, özelleştirme ve aksi takdirde gerekli olacak manuel süreç güncellemelerinin birçoğuna olan ihtiyacı ortadan kaldırıyor.
Clean Core’un belirli vergi süreçlerini nasıl etkilediğini daha derinlemesine inceleyeceğimiz bu serinin bir sonraki bölümü için bizi izlemeye devam edin. Gelecek bölümler şunları kapsayacaktır:
Bölüm III: İşletmenizin Clean Core’a giden yolu
Bölüm IV: Clean Core faydaları ve iş performansı
Bölüm V: Verginin BT’ye bağımlılığını ortadan kaldırmak
SAP ‘nin ‘Temiz Çekirdek’ konseptinin tanıtımı ve bunun bir işletmenin ERP ‘sini operasyonunun benzersiz ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde özelleştirme yeteneğini nasıl etkileyeceği hakkındaçok şey yapılıyor . Temiz Çekirdek konusunu ele alan bir serinin bu ilk blogunda, bunun ne olduğu, neden önemli olduğu ve arkasındaki mantığa odaklanmak istiyorum.
SAP, ‘Temiz Çekirdek’i, ana veriler ve iş süreçleri üzerinde yönetişim sağlarken, sistemleri bulut uyumlu bir şekilde entegre etme ve genişletme yöntemi olarak tanımlıyor. Daha basit bir ifadeyle, SAP Clean Core’a geçiş, özelleştirme kapsamını sınırlandırarak SAP platformunun bütünlüğünü korumaya yardımcı oluyor. Ve bunun iyi bir nedeni var.
Bir yazılım satıcısı olarak, kendi kodunuzun kontrolünü kaybedemezsiniz çünkü müşterileriniz ve / veya danışmanları tarafından çok fazla özelleştirme ve ek kod eklenmesine izin veriyorsunuz. Bu özelleştirmeler genellikle yalnızca az sayıda müşteriyi etkileyebilecek çok özel kullanım durumlarına yöneliktir. ‘Temiz Çekirdek’ mimarisi, bu aşırı özelleştirmeleri sınırlandırarak SAP platformunu ve müşterilerini korur.
Bir platform aşırı derecede özelleştirildiğinde, platform sahibi SAP’nin tüm değişiklikleri hesaba kattığından ve sahadan geri bildirim aldığından emin olmak için muazzam miktarda geliştirme ve destek kaynağı kullanması gerekir.
Bu durum genellikle platform sahibinin, sistemde aşırı özelleştirmeden kaynaklanan ‘kırılmaları’ onarmak için sürekli olarak hot fix kod yamaları geliştirmesini gerektirmektedir. Müşterilerin yalnızca kendileriyle ilgili kod yamalarını uygulamaları gerekirken, SAP hala bu yamaların binlercesini geliştirmekle yükümlüydü. Bunu yapmanın maliyeti ve kaynakları katlanarak artıyordu ve dizginlenmesi gerekiyordu.
Herhangi bir süre BT’de veya BT ile çalışmış olan herkesin onaylayabileceği gibi, en karmaşık ortamlar büyük ölçüde özelleştirmenin olduğu ortamlardır. Bilgi Teknolojisinin ilk zamanlarında, mimarınızın bilgi ve deneyimine dayanarak işletmenizin ağının nasıl inşa edileceği Vahşi Batı’ydı.
Daha sonra neyse ki platformlar ve standartlar tartışmaya dahil oldu ve işletmeler yeni yetenekleri hızlı bir şekilde operasyonel hale getirmelerini sağlayan ortamlar oluşturabilirken aynı zamanda maliyetleri düşürüp BT departmanları içindeki bağımlılıkları azaltabildiler. SAP’nin burada aldığı ve benim de katıldığım pozisyon, temiz çekirdeğin ortamınızı daha üretken ve verimli hale getirmede bir sonraki aşama olacağıdır.
Clean Core’un en önemli etkilerinden biri de vergi uyumluluğudur. Clean Core, işletmelerin geleneksel SAP ortamlarının dışında kişiselleştirilmiş vergi teknolojisini kullanmaları için yeni olanaklar sunuyor. ERP’lerinde giderek karmaşıklaşan vergi kurallarının üstesinden gelmek için karmaşık kodlama oluşturmaya çalışmak yerine, otomatikleştirilmiş ve değişen düzenleyici ortamlara sorunsuz bir şekilde güncellenen özel vergi motorlarını entegre edebilirler.
SAP Clean Core, işletmelere BT ortamlarını basitleştirme, özelleştirmeyi azaltma ve sistem kararlılığını artırma fırsatı sunuyor. Clean Core’un vergiler üzerindeki etkileri özellikle umut vericidir, çünkü işletmeler artık SAP sistemleriyle sorunsuz bir şekilde entegre olan ve ek karmaşıklık olmadan uyumluluğu sağlayan özel vergi teknolojisinden yararlanabilirler.
"Clean Core’un belirli vergi süreçlerini nasıl etkilediğini daha derinlemesine inceleyeceğimiz bu serinin bir sonraki bölümü için bizi izlemeye devam edin. Gelecek bölümler şunları kapsayacaktır:
Kısım II: Temiz Bir Çekirdek Gerekliliği
Kısım III: İşletmenizin Temiz Çekirdek yolundaki adımları
Kısım IV: Temiz Çekirdek’in faydaları ve iş performansı
Kısım V: Verginin IT’ye olan bağımlılığını ortadan kaldırmak
“SAP, S/4HANA ile neler sunuyor? e-Dönüşüm sürecine neler getiriyor? Geçiş sürecinde neden servis sağlayıcıya ihtiyaç duyuluyor? Servis sağlayıcının bu süreçteki rolü nedir?” gibi pek çok önemli sorunun yanıtını bulacağınız bir yazı ile tekrar bir aradayız. Gelin SAP S/4HANA’nın e-Dönüşüm süreçlerindeki rolünü ve servis sağlayıcıların üstlendiği görevleri birlikte inceleyelim.
Dünya genelinde 50, Türkiye’de de 25’i aşkın yıldır dijital dönüşümün önemli bir destekçisi olan SAP, bir süre önce kendi dönüşümünü gerçekleştirmeye başladı ve SAP S/4HANA’yı hayata geçirdi. Makine öğrenmesi gibi yeni teknolojileri ve bulut çözümlere adapte edilmiş uygulamaları içerisinde barındıran bu sistem; ‘Fiori’ adı verilen arayüzüyle kullanıcıların performansını artıran pek çok yenilik sunuyor ve bir yandan da gelişmeye devam ediyor. Artık eskiden olduğu gibi verileri gece yarısı raporlama ortamına alıp, bir gün sonra sonuçlarını izleme gibi çalışmalar yerine veriye anlık erişilebilecek bir yapı söz konusu. Gerçek zamanlı veriye erişebilmek kuşkusuz tüm sektörler için çok önemli… Bunun yanı sıra SAP, S/4HANA ile izlenebilir bir sistem kurarak daha verimli bir iş yapış şekli getiriyor.
Otomasyon, Verimlilik, Analiz ve Gelecek Tahminleri…
e-Dönüşümde operasyon yoğun bir şekilde yürüyor. Operasyonun arasında kaybolmak da işletmenin mevcut durumunu görecek zamanı bulamamaya yol açıyor. SAP S/4HANA, RPA robotik süreç otomasyonu uygulamalarını içeren, fatura ve tahsilatın eşleştirilmesi gibi çok zaman alan süreçleri üstlenebilen, operasyona harcanan eforu azaltacak; manuel işler için önerilerde bulunarak, birbirini tekrar eden işleri otomasyona bağlamaya imkân tanıyan bir platform.
SAP S/4HANA, e-Dönüşüm çözümleri için pek çok kolaylık sunuyor. Örneğin “SAP Document and Reporting Compliance” adlı çözüm hem e-Belgeler ile ilgili süreçlerin yürütülebildiği hem de yasal raporlamaların yapılabildiği bir kokpit yapısı sunuyor. Buradaki verilerin özetlenip Gelir İdaresi Başkanlığı’na (GİB) ulaştırılması gerekiyor, servis sağlayıcılar da burada devreye giriyor. Servis Sağlayıcı, ilgili ekibiniz ile birlikte işlemleri sizin adınıza yürüterek, kendi bulut sistemi ile SAP S/4HANA ile GİB arasında bir köprü oluyor; tüm işlemlerinizin yasal yükümlülükler çerçevesinde, doğru ve zamanında yapılmasını sağlıyor. SAP’nin ‘insan kaynakları’ modülünde bu alanda iş ortağı firmanın sürecinize danışmanlık etmesi gibi, e-Dönüşüm çözümleri ile ilgili modüllerde de özel entegratörler danışmanınız oluyor.
Burada tutulan veriler ve içerisindeki gelişmiş analitik uygulamalar ile şirketin analizi kolaylıkla yapılabiliyor ve ileriye dönük tahminler de oluşturulabiliyor. Şirketiniz birden fazla sektörde ya da ülkede faaliyet gösteriyorsa, tümü ile ilgili belgeleri tek yerden görüp yönetebilmek mümkün oluyor. Ne kadar belgenin kabul olduğu ne kadarının reddedildiği, ülkeler ya da sektörler bazında ne durumda olduğunuz gibi… Buna ek olarak e-Defter gibi yasal raporlamaların hangi tarihte kim tarafından üretilmesi gerektiği, ne zaman iletileceği gibi görevler de yine buradan kontrol edilebiliyor, durum raporu alınabiliyor. SAP’nin sunduğu bu standart çözümler, özel entegratörünüz tarafınızdan şirketinizin ihtiyaçlarına göre geliştirilebiliyor, sistemlerinize uyumlanabiliyor. Peki sisteminiz SAP S/4HANA geçişine uygun mu? SAP S/4HANA’yı hemen kullanmaya başlayabilir misiniz?
SAP S/4HANA Geçişi İçin Üç Yöntem: Greenfield, Brownfield, Bluefield
SAP, S/4HANA ile yukarıdaki özellikleri de içeren pek çok yenilik sunuyor. Bununla birlikte bir süre sonra eski uygulamayı sonlandırarak sadece S/4HANA üzerinden hizmet vermeyi sürdürecek. Bu nedenle hem gönüllü hem de zorunlu olarak şirketlerin bu uygulamaya geçişlerini planlamaları gerekiyor. S4 HANA’ya geçiş, üç farklı senaryodan biri ile gerçekleşebiliyor:
Hangi senaryonun size daha uygun olduğunu belirlemek için özel entegratörünüzün ilgili ekiplerinizle birlikte sistemlerinizi inceleyerek yol göstermesi gerekiyor. Yeni uygulamalar hız ve kolaylık sunuyor ancak geçiş süreçleri zaman alan ve zorlu işlemler. Bu nedenle ilk aşamada doğru karar verilerek ilerlenmesi şirketiniz için önemli bir adım. Geçiş yöntemleri ile ilgili daha ayrıntılı bilgi almak için konuyla ilgili yazımızı okuyabilir ya da webinarı izleyebilirsiniz.
SAP S/4HANA Geçişinde e-Dönüşüm Servis Sağlayıcısı Seçerken Nelere Dikkat Edilmeli?
Seçeceğiniz servis sağlayıcı, SAP S/4HANA geçişinin sağlıklı yürümesi ve yasal yükümlülüklerinizin doğru bir şekilde yerine getirilmesi için önem arz edecek. GİB tarafından yayınlanan tebliğler, teknik ya da fonksiyonel uzmanlıkların dışında hukuk uzmanlığı da gerektiriyor. e-Dönüşüm danışmanının, vergi usul kanunlarını takip etmesi, bunların teknik ya da fonksiyonel karşılıklarını bilmesi olmazsa olmaz bir zorunluluk. Bunun yanı sıra geçmiş tecrübeleriyle farklı sektörlerdeki uygulamalara aşina olması çok kıymetli. SAP’nin her sektöre çözümler sunuyor, danışmanınızın bunların e-Dönüşümle ilgili olanlarından mutlaka haberdar olması gerekiyor. Örneğin perakende sektöründeyseniz ve kasalarınızın yanına SAP kart sistemini entegre ettiyseniz, e-Dönüşüm danışmanınız o kart sisteminin çalışma prensibini de bilmeli. İyi bir entegrasyon için SAP ve SAP dışı yazar kasalar gibi dış sistemlere hâkim olmak çok kıymetli.
Bunun yanı sıra şirket satın almaları, birleşme, ayrılma, el değiştirme konuları regülatif olarak e-Dönüşümü derinden etkiliyor. Burada yasal belgelerin akıbetinin ne olacağı, sorumluluğun kimde olduğu, nasıl ilerleyeceği gibi çıkmazlarda kurumsal uzmanlık ve deneyim gerekiyor.
SAP S/4HANA geçişleri şirketinizin de ihtiyaçlarına göre çoğunlukla 4 ila 11 ay sürebiliyor. Böylesi geçiş dönemlerinde e-Dönüşüm danışmanınızın sadece kendi alanına değil SAP’nin hem eski hem de yeni yapısına hâkim olması önemli. Yasal süreçler kesinlikle hata kabul etmiyor. Tüm bu sayılan özelliklerin tek bir danışmanda bulunması mümkün olmayabilir fakat ekipler bunun için kurulur. Proje incelenerek ihtiyaçlar belirlenir ve uzmanlık alanlarına göre ekip seçimi yapılır. Sovos’un tüm süreçte sıfır hata anlayışı ile çalışan uzman ekipleri ile tanışmak için linke tıklayarak iletişim bilgilerinizi bırakabilirsiniz.
19 Eylül 2023, Salı günü Sovos ve SAP ekiplerinin SAP S/4HANA geçişi, yapay zeka uygulamaları ve proje yaklaşımlarının yanı sıra geçiş sürecinde e-dönüşüm danışmanlığının önemini ele alacakları bir webinar organize ediyoruz. Buradan ajandayı inceleyebilir kaydınızı yapabilirsiniz.
SAP kullanıyorsunuz ve e-Fatura uyumunuzu yönetmek için bir çözüme ihtiyacınız var. Ne yapmanız gerek?
SAP kullanıcısı olarak, söz konusu bir e-Fatura çözümünü uygulamak olunca, benimseyeceğiniz yaklaşım anlamında esasen iki seçeneğiniz var. SAP mimarisi üzerinde kendi araçlarınızı geliştirebilirsiniz veya uçtan uca hizmet veren bir servis sağlayıcıyla çalışabilirsiniz.
Bu yaklaşımlar, nihai hedefinize ulaşmanız için size çok farklı yollardan götürecektir. Peki, işletmeniz için hangi seçenek daha iyi? Gelin, inceleyelim.
Kendi aracını geliştir ve kullan yaklaşımı genel olarak SAP’nin sağladığı serbest altyapı üzerine kurulur. Maliyetlere dikkat ediyorsanız ilk bakışta bu kulağa cazip gelebilir. Öte yandan, tüm uzun vadeli çözümlerde toplam sahip olma maliyetini (TCO) göz önünde bulundurmanız gerekir.
Kendi aracınızı inşa etmek, e-Fatura uyumuna giden en kısa yol olmaktan çok uzaktır. Nitekim, bu yolculuğa çıkan birçok kişi yolun nefis bir manzarası olduğunu, sürekli durup kalkmak gerektiğini ve yol boyunca daha önce hiç görmediğimiz şeylerin olduğunu anlatır. Şayet zaman ve teknik uzmanlık anlamında kaynaklarınız kısıtlıysa, bu seçeneği işaretlemeden önce iki kez düşünmeniz iyi olabilir.
Uçtan uca çözüm için dışarıdan bir servis sağlayıcı sözleşme yapmanız, dolayısıyla uygulama ve işe uyum süreçlerini işletmeniz gerekir. İyi haber şu ki bunun için uzun vadede bu çözümü uzun vadede kontrol etmek ve sürdürmek için daha az kaynak gereklidir.
Daha önceki örnekten devam edersek, kendi aracınızı geliştirmek manzaralı bir yolsa, uçtan uca hizmet veren bir servis servis sağlayıcı seçmek daha çok otobanda sağa sola sapmadan gitmek gibidir. Yolda fazla iniş çıkış olmaz ama yolculuk hız ve verimlilik açısından size yüksek puan kazandırır.
Halihazırda kullandığınız altyapı için para ödüyorsanız veya yeni bir platforma geçmek için büyük paralar harcama aşamasındaysanız, bir şeyleri ücretsiz alabilme fikri cazip gelecektir. Öte yandan, ücretsiz olanın her zaman projenin süresi boyunca ücretsiz kalmayacağını ve toplam sahip olma maliyetinin sonunda çok daha yüksek olabileceğini unutmamak gerekir.
Gartner araştırma şirketine göre “Tüm çözümlerin belli bir yaşam boyu değeri ve maliyet profili vardır. Farklı etmenler verili bir çözüm için yaşam boyu maliyetleri ve değeri etkileyebilir. İnsanlar sadece satış fiyatına odaklanır ve diğer maliyet bileşenlerinin tümünü önemsiz görür. Ancak satış fiyatı genellikle yazılım ürünlerinin en büyük maliyet bileşeni değildir.
Bir aracı şirket içinde geliştirmekle dışarıdan satın alma arasında bir seçim yapmak, farklı sektörlerdeki her ölçekten şirket için ve bir teknoloji çözümü gerektiren birçok potansiyel sorun veya zorluk için yaygın görülen bir durumdur. Bu bağlamda karar verme sürecinde verimlilik, kullanım kolaylığı ve çözümün performansı ciddi şekilde değerlendirmelidir.
Ayrıca bu çözümlerin pratikteki uygulamasını ve işlemlerin hızla ilerlediği, koşulların sürekli değiştiği bir sahada nasıl çalışacağını da düşünmeniz gerekir. Nihayetinde, ürün tasarlandığı gibi çalışmaz ve ihtiyaçlarınızı karşılamazsa, hiçbir değeri kalmaz. Kendi e-Dönüşüm çözümünüzü geliştirmekle uçtan uca bir sağlayıcının çözümünü uygulamak arasındaki farkı anlatmak için pratik bir örnek vermek gerekirse, şu örneği bir düşünün. Büyük bir yapı markete gidip hayalinizdeki mutfağı yapmak için gerekli tüm malzemeleri satın alabilirsiniz. Peki, mutfağı hakkıyla yapmak için gerekli deneyim ve becerileriniz var mı?
Nihayet, analizinizi yaparken, konu e-fatura olduğundan SAP’nin ne olduğunu ve ne olmadığını anlamak önemlidir. Şirketin kendi tanımına bakılırsa, SAP iş süreçlerinin yönetilmesine, etkili veri işlemeyi kurumlar içinde bilgi akışını kolaylaştıran çözümlerin geliştirilmesine yönelik yazılımlar üreten önde gelen şirketlerden biri.
SAP, işlemlerinizi sonuçlandırabilecek bir kayıtlı e-Fatura sağlayıcısı değil. Yani, bir noktada, kendi çözümünüzü geliştirseniz bile, bir uç nokta sağlayıcısıyla çalışmanız gerekecektir.
SAP sertifikalı e-dönüşüm çözümlerimiz hakkında detaylı bilgi almak ve size özel demo planlamak için bizimle iletişime geçin.
Bilişim teknolojileri (BT) lideri olmak için iyi bir yıldayız. Yıllar boyu “daha azıyla daha çoğunu yapın” cümlesi teknoloji harcamalarında birçok kurumun sloganı olduktan sonra, işler nihayet iyi yönde ilerlemeye başladı.
Gartner araştırma şirketine göre, 2022 sonunda BT harcamalarının tahminen 4.5 trilyon dolara ulaşması bekleniyordu. Bu, 2021’e kıyasla %5,1’lik bir artış anlamına geliyor ve COVID-19 pandemisi nedeniyle bir süredir rafa kaldırılmış olan teknoloji güncellemelerine ihtiyaç duyan işletmeler için ciddi bir destek.
BT departmanları aynı zamanda sadece işleri ayakta tutmaya çalışmaktansa işin geleceğini stratejik olarak ve başarılı şekilde destekleyecek uzun vadeli projelere odaklanmak istiyor. Bu iddia, BT yönetim çözümleri şirketi Flexera tarafından Teknoloji Harcamalarının Durumu Raporu’nda verilen rakamlarla da doğrulanıyor.
Ankete katılanların %54’ü, bu yılki bütçelerinin hangi alanlara ayrılacağı sorusuna yanıt olarak, çalışanların evden çalışmasını daha kolay ve sorunsuz hale getirecek teknolojilere ayrılan yatırımların ve kaynakların artacağını tahmin ettiklerini söyledi. Katılımcıların %42’si, pandemi sonrası dünyanın gerçekliklerini desteklemek için bulut teknolojilere geçiş konusunda artık daha istekli olduklarını ifade etti.
Anket katılımcılarının tamamı kurumlarının genel BT bütçeleri hakkında kapsamlı bilgi sahibi olan yöneticiler ve üst düzey BT müdürleriydi. Katılımcılar, gelecek yılda nelerin beklendiği konusunda görüşlerini paylaştılar.
Bu bulgular, hibrit ve esnek çalışma ortamları konusuna işletmelerin ne kadar önem verdiğini gösteriyor. Evden çalışmanın en azından bir ölçüde kalıcı hale dönüşme ihtimali nedeniyle BT departmanları karşılarına çıkabilecek her tür zorlukla baş etmeye hazır olmak için stratejilerini yeniden gözden geçiriyor.
BT departmanlarının geliştirdiği stratejiler makul ve içinde yaşadığımız dünyayla uyumlu. Öte yandan, pandemi sonrasında en iyi planları bile aksatabilecek ve ciddi miktarda bütçe ve kaynak tüketebilecek diğer bir faktör daha devrede: Hükümetlerin e-faturayı zorunlu hale getirmesi.
Çokuluslu bir şirkette bir BT lideri olarak çalışıyorsanız, muhtemelen aşağıdaki iki kategoriden biriyle uğraşmak durumundasınızdır. Birincisi, düzenleyici kurumların gerçek zamanlı denetim ve uygulamalarının getirdiği yeni gerçekliklerle baş etmeyi zaten çözmüşsünüzdür ya da ikincisi, ülkenizdeki zorunlu e-belge uygulamalarıyla mücadele içerisindesinizdir ve bu sorunu kalıcı olarak çözmek zorundasınızdır.
Bunları söylerken neden mi bu kadar kesin konuşuyorum? Çünkü dünyanın en büyük markalarıyla çalışıyorum ve bu uygulamaların şirketlerin BT organizasyonu üzerindeki etkilere birinci elden tanıklık ediyorum.
Söz konusu BT projeleri olunca, bu projelerin çoğunluğu direngen değil, aksine uzun bir sürede yapılan dikkatli ve metodolojik planlamanın bir sonucu. Öte yandan hükümet, burada kuralları değiştiriyor. Artık projeler ve geliştirmeler firmaların takviminize göre ilerlemiyor. Hükümet yeni kurallar ve zorunluluklar uyguladığında, firmaların ya sorunu hızla çözmesi ya da ağır para cezaları veya işletme lisansının alınması gibi sonuçlara katlanması gerekir.
Hükümetlerin zorunlu kıldığı e-fatura uygulamasına ilişkin yasalar tüm dünyada hızla yürürlüğe girerken, bu durum BT bütçeleri için gerçek bir tehdit oluşturuyor. BT departmanları, zorunlu e-fatura uygulamalarının getirdiği yeni gerçekliklere hazırlıklı olmak zorunda. Devlet kurumlarının işletmenizin veri yığınına kadar girip ağınızdan geçen işlemleri gerçek zamanlı olarak incelediği bu dönemde, bilgileri gerçek zamanlı olarak ve istenen formatta iletmenizi sağlayacak bir çözüme ihtiyacınız olacaktır.
İşin özü, uyum artık bir vergi meselesi olmaktan çıktı. BT liderleri ve diğer üst düzey liderler, her alanda iş fonksiyonlarını aynı hizada tutmak üzere birlikte çalışmak zorunda.
BT departmanları, şirket hangi sektörde veya ülkede olursa olsun, hükümetlerin zorunlu hale getirdiği uygulamaları karşılamak için gerekli kaynakların ve araçların hazır olmasını sağlamak zorunda.
Sorunun erken aşamada çözülmemesi sadece gelecekte daha karmaşık ve maliyetli sorunların doğmasına yol açacaktır ve bu sorunlar diğer öncelikli projeler için ayırmış olduğunuz kritik bütçeleri ve kaynakları tüketecektir.
16 Mart 2023 Perşembe günü düzenlenen webinarda; SAP S/4 HANA geçişi ve e-dönüşüm planlamasına dair merak edilenler ele alındı. Yayın kaydına buradan ulaşabilirsiniz.
Özel entegratör nedir, kişilere, kurumlara nasıl avantajlar sağlar ve özel entegratörü seçerken nelere dikkat edilmeli gibi sıklıkla sorulan sorulara yanıt veren yazımızın ardından bu kez özel entegratör değişikliği yapmak isteyenlerin merak ettiklerini gündeme aldık.
E-belge dijitalleşme sürecinde ilk seçtiği özel entegratörün hizmetlerinden memnun kalmayan kişi ve kurumlar belirli bir noktada değişikliğe gitme ihtiyacı duyuyor. Konuyla ilgili bir önceki yazımızda belirttiğimiz ‘özel entegratörü seçerken nelere dikkat edilmeli’ maddelerini dikkate alarak seçimini yeniden yapan şirketler artık değişikliğe hazır, peki bu değişiklik sırasında kendilerini neler bekliyor?
Özel entegratör değişim süreci ile ilgili sıklıkla sorulan soruları yanıtladık.
Sovos olarak tek hizmet alanımız e-dönüşüm. E-fatura, e-irsaliye, e-defter, e-arşiv, e-müstahsil makbuzu, e-serbest meslek makbuzu gibi elektronik belge çözümleri sunuyoruz. SAP müşterilerine de e-dönüşüm ile ilgili olarak SAP içerisinde kullanabilecekleri özel bir paket sunuyoruz. Sadece e-dönüşüm çözümlerine odaklanmış olmamız, hizmetimizi güncel tutmamızı ve sürekli geliştirmemizi sağlıyor ve müşteri memnuniyetinin çok yüksek olmasıyla sonuçlanıyor. Müşterilerimizi regülasyonlarla ilgili sürekli güncel tutabildiğimiz için bu alanda ayrı bir takip mekanizması geliştirmeye ihtiyaç duymuyorlar.
Bizim tek odağımız e-dönüşüm. İşi sadece ilgili regülasyon değişikliklerini takip etmek olan bir ekibimiz bulunuyor. Regülasyon duyuruları yayınlanır yayınlanmaz ilgili değişiklikleri anlaşılır bir dilde müşterilerimize iletiyoruz ve herhangi bir gecikme yaşamalarının önüne geçiyoruz.
Belgeler sistemimize ulaştığı anda biz de GİB’in web servislerinin müsaade ettiği sürelerde belgeleri iletiyoruz. Ancak bu süre bazı şirketler için yeterli olmayabiliyor. Bu nedenle GİB zamanla tebliğde bazı güncellemeler yaptı. Örneğin, e-irsaliye konusunda bir güncelleme yaparak, ‘eğer arada entegratör firma bulunuyorsa, belgenin entegratöre ulaşması ve onun tarafından onaylanmasını aracın yola çıkması için yeterlidir’ diyerek bu gibi gecikmeleri engellemiş oldu.
Eski kontör ve bakiyelere ne olacağı önceki entegratör ile yapılan sözleşmenin kapsamına göre belirlenir. Her entegratörün sistemi farklı çalıştığı için bir entegratörün sisteminde kontörleri diğerine transfer etmek mümkün olmuyor. Müşterimiz ile çalışmaya başlarken yeni biz sözleşme hazırlıyor ve yıllık olarak kontör paketi tanımlıyoruz. Kendisine tanımlanan havuzda kontörleri istediği uygulamalarda kullanabiliyor.
Müşteri SAP paketimizi alarak ilerliyorsa buradaki yetki objelerini kullanarak çok geniş ölçüde yetkilendirme yapabiliyor. Gelen veya giden faturaların yetkiyle görüntülenmesi, işleme durumlarının kaydedilmesi ve izin verilen ölçüde görüntülenmesi gibi kurallar üzerine konuşulabilir.
XSLT tasarımcımızla birlikte müşterilerimize bir tasarım sunuyoruz. Eğer müşterimiz önceki tasarımlarını kullanmak ya da özel bir tasarım isterse bu noktada bir analiz gerçekleştirmemiz gerekiyor. Ve bunun sonunda en uygun tasarımı hazırlıyoruz.
Farklı bir özel entegratörden bizim sistemimize geçiş yapan ya da entegrasyon modelini değiştiren şirketlerin bizim bulut sistemimize geçişi anında etiket bilgisi tanımlanıyor. Değişiklik olabilir, ilgili şirket bununla ilgili bilgilendirilir.
E-belge süreçlerinde kişi ve kurumların en çok zorlandığı konulardan biri SAP danışmanlık firması, GİB, entegratör gibi farklı alanlardan birçok kişi ile belirli yazışmalar ve görüşmeler yürütmek zorunda kalmaları. SAP paketimizi kullanan müşterilerimizin sadece bizimle iletişimde olması yeterli oluyor. Bu paket ile veriyi SAP’den alıp GİB’e kadar ileten uçtan uca bir çözüm sunuyoruz.
SAP sertifikalı e-dönüşüm çözümlerimiz hakkında detaylı bilgi almak ve size özel demo planlamak için bizimle iletişime geçin.
“Başarılı E-Dönüşüm Projeleri: Müşteri ve Servis Sağlayıcı Uyumu” başlığıyla düzenlenen webinarda uzman ekibimiz; başarılı bir proje süreci yürütebilmek için servis sağlayıcılar ile firmalar arasındaki uyumdan, başarılı e-dönüşüm projelerinin gereksinimlerine kadar en çok merak edilen konuları ele aldı.
En çok merak edilen sorular ve yanıtları için okumaya devam edin.
Bu konu iki başlık altında incelenebilir: Birincisi, servis sağlayıcınız yazılım desteği sunuyor olabilir. Bu destek; GİB’e bağlantı yönteminden, bağımsız olarak firma adına veriyi toplayan, organize eden, GİB’in talep ettiği UBL (Evrensel İş Dili) tasarımına çeviren, beratlarını oluşturan ve firma için GİB’e ulaştıran uygulamalardır. İkinci yöntem ise firmalara sunulan özel entegrasyon hizmeti olabilir. Özel entegratör sertifikasını alan firmalar arşiv raporlarını, müstahsil makbuzu, serbest meslek makbuzu gibi belgeleri hizmet verdikleri firma adına imzalayıp GİB’e gönderebilir. Bununla beraber özel entegratörlerin çoğunun ‘e-belge, e-fatura saklayıcı kuruluş’ unvanları da bulunduğundan söz konusu belgeleri sözleşme süresi ya da GİB’in talep ettiği 10 yıl boyunca saklayabilirler. Bazı servis sağlayıcılar regülasyon, altyapı, hosting danışmanlıkları ya da özel sunucu gibi hizmetler de verebilmektedir.
Agile: Yazılım projelerinde müşteri ihtiyaçlarına daha çabuk ve esnek bir şekilde cevap verebilmek için kullanılmaya başlamıştır. Bu yaklaşımda en önemli faktörler değişime hızlı adapte olması ve çözümler sağlaması, müşterinin devamlı projeye dahil edilmesi, proje ekibi ile birlikte sık toplantılar yapılması ve ekibin kendi kendini organize etmesidir. Sprint ise bu yöntemle calışan ekibin tekrarlı bir şekilde gerçekleştirdiği döngülerdir. Agile proje yönetme metodolojilerinden birisi olan Scrum adaptasyona açık sorunları ele alabildikleri bir yapıdır.
Waterfall: Analiz, tasarım, yazılım, test ve yayın fazlarından oluşur. Geleneksel bir yöntemdir; süreçler yukarıdan aşağıya doğrusal olarak işler. Proje sahibi, proje tamamlandıktan sonra çıktı görür.
Proje yönetim yaklaşımı uygulanılan projeye göre farklılık gösterecektir. Örneğin: E-fatura implementasyonu yapılan bir projede süreçler ve ürün bir hayli olgunlaşmış olduğundan “Waterfall” modeli tercih edilir. Analiz ve geliştirme gibi süreçler takip edilerek ürünün implementasyonu sağlanır.
Ancak ‘veri merkezi’ değişikliği ya da sıfırdan ürün kurulumu gibi belirsiz bazı durumlarda daha dinamik, çevik gitme ihtiyacı göz önünde bulundurulmalıdır. Bunlarda “Agile” mantığıyla ilerlemek doğru olacaktır. Bazen ise dışarıda ve içeride farklı yöntemleri olan hibrit modeller tercih edilebiliyor.
Özetle, projenin yöntemi ve içinde bulunulan ortama göre değişiklik gösterecektir. Genel olarak ürün kurulumlarında waterfall ya da hibrit yöntemleriyle ilerlenir.
GİB her ne kadar iki yaklaşımı da paylaşıyor olsa da önerdiği bir yaklaşımı vardır. Yedi yüz elli binden fazla e–fatura mükellefinin 1/3’ü fatura süreçlerini GİB portal üzerinden yönetiliyor. Geriye kalan mükellefler ise “Direkt” ya da “Özel Entegrasyon” yöntemleri ile efatura süreçlerini yönetiliyor. Bunun yarısının direkt entegrasyon diğer yarısının ise özel entegrasyon olduğu düşünülürse; Gelir İdaresi Başkanlığı seksen tane özel entegratörü denetleyerek iki yüz elli bin tane firmayı kontrol edebiliyorken, diğer iki yüz elli bin firma için bu firmaların sunmuş oldukları sunuculara doğrudan bağlantı sağlamak ve sürekli denetlemek zorunda kalıyor. Bu da GİB’in “Özel Entegrasyonu” teşvik ettiği anlamına geliyor.
GİB, bir taşımanın başlayabilmesi için ilgili e-irsaliyenin kendi sistemine düşmesi ve onaylanması gerektiğini daha önce bildirmişti. Yeni güncellemeyle beraber şu bilgi paylaşıldı: Eğer firmalar “Özel Entegratör” sistemini kullanıyor ise firmanın özel entegratörünün e-irsaliyeyi kabul etmesi yeterlidir. Bu sayede tüm sorumluluk özel entegratör firmaya geçmiş olur ve özel entegratör firması 15 dakika içinde e-irsaliyeyi GİB’e iletmekle yükümlüdür. Bu, özel entegratöre kıyasla daha yavaş olan GİB sistemlerindeki bekleme süresini ortadan kaldırmış olur. Özellikle gün içinde yüzlerce, hatta binlerce sevkiyat yapan firmaların memnuniyetini artırıyor.
SAP kullanan firmalar ECC’den HANA’ya geçiş projelerini gerçekleştiriyor.
Projenin ilk gününde, SAP paketi satın alınırken özel entegratör seçiminin yapılması ve proje yaklaşımının belirlenmesi tavsiye edilir. S/4HANA, public cloud’da kullanılacak ise tedarikçilere; S/4HANA public cloud’u satın alma sürecinde ulaşılması daha doğru bir yönlendirme alınmasını sağlayacaktır.
E-arşiv faturalarda tam entegrasyon ilk çıktığı günden beri mevcut. Bununla birlikte Gelir İdaresi Başkanlığı’nın (GİB), e-arşiv faturasının üretilebilmesi ve onun imzalanabilmesi için istediği sertifikasyonları, firmaların doğrudan almaları hem maliyet hem de yönetim açısından çok verimli olmadığından çok uygulanan bir yöntem değildir. Bu durum firmalar nezdinde “E-arşiv fatura yalnızca özel entegrasyon yöntemiyle çalışabilir” algısına neden olmuştur.
Direkt entegrasyon kullanıcıları, e-faturada GİB’e doğrudan bağlansalar dahi e-arşiv raporlarını, teknik sertifikasyonlara sahip özel entegratör yoluyla işlemlerini tamamlamak durumundadırlar. Bununla beraber firmalar bu sertifikasyonu aldıkları taktirde işlemleri kendileri de yapabilirler.
Defter veriniz yoğun ise o ayın başında geçilmesi önerilir. Öte yandan veriniz çok yoğun değil ise sürecinizi her zamanki gibi ayın ilk ya da ikinci haftasında başlayarak yürütebilirsiniz.
Regülatif anlamda söz konusu olan dört uygulamaya da ara dönem gibi yılın herhangi bir döneminde geçiş yapılabilir. Burada bazı istisnalar mevcut. GİB, “Eğer e-defterde şube yapısına geçilecekse bu yeni yılda olmak zorunda” bilgisi paylaşıyor. Bunun dışında defterde önemli olan sizin mali yılınızın başlangıcı olduğundan, ne zaman istenirse e-belgelerde değişime gidilebilir. Ayrıca, e-faturaya yeni geçecek bir firma ise bu 3 milyon liralık ciro limitini aştığı ve önümüzdeki yıl Temmuz ayında e-faturaya geçmek zorunda olduğu anlamına gelir.
Test aşaması bittikten sonra, canlı geçiş için bir liste çıkartılır. Bu liste, Proje Yönetim Ofisi(PMO) ekibine ait olduğundan içeride bütün projeler gözetilerek doğru bir sırada ve standart yapıda kurgulanmış olur. Ayrıca proje ya da sistem bazlı bazı adımlar da eklenebilir. Canlı geçişin doğası gereği gün ve saat bazlı planlama yapmak gerekebiliyor.
Özetle, standart şablonlar müşteriye özel hâle getirilerek herhangi bir adımın atlanmaması sağlanır. Tüm süreç boyunca ‘Waterfall’ mantığıyla ilerlenir. Sovos’ta iç kalite kontrol mekanizması sayesinde projenin kalite kontrol aşamasından geçebilmesi için hem teknik hem de iş yöneticileriyle, onların ek yorum ya da soruları üzerinden bir beyin fırtınası yapılır. Herhangi bir adımın atlanmaması için listelere proje ekibi ve Sovos proje ekibi ayrı ayrı odaklanılır.
Odağı tamamen e-dönüşüm olan Sovos’ta 350 kişilik e-dönüşüm ekibiyle tüm ERP’ler üzerinde ve regülasyonlarla ilgili çalışmalar yapılıyor. Türkiye’deki pazarın yüzde 40’ına hâkimiz olan Sovos; Türkiye’deki ilk 500 şirketin 400’ünde, global şirketlerin büyük bölümünde ürünlerini konumlandırmış durumdadır. FMCG, akaryakıt, perakende gibi aksiyonların hızla alınması, belgelerin, faturaların en hızlı şekilde üretilmesi gereken sektörlerde Sovos ürünleri kullanılmaktadır.
Türkiye’deki en güvenli ‘veri merkezi’nin en büyük müşterilerinden birisi olması sayesinde Sovos, GİB’de hakkında ‘kayıp belge’ ihbarında bulunulmamış ‘tek özel entegratör’ özelliğini kazanmıştır.
GİB’in ve kendi sistemlerinin anlık ulaşılabilirliğini ‘herkese açık bir şekilde yayınlıyor ve bu bilgileri bağımsız denetçi kuruluşlar vasıtasıyla ulaştırıyor. Dolayısıyla sunduğu tüm bilgilerin arkasında uzman kuruluşlar yer alıyor.
Güvenlik ve altyapı destekleri bağlamında, penetrasyon ve sistem güvenlik sonuçlarının hepsini güvenli veri kaynaklarıyla sunabiliyor. Proje, satış ve satış sonrası desteklerde uzman ekipleriyle tüm ürünlere hâkim durumdadır. Dolayısıyla ekipte bir değişiklik olduğunda hizmetlerin kesintisiz sürmesi sağlanır. Ürünlerin özellikleri, gücü, son kullanıcılara sunduğu deneyimler, global oryantasyon ve globaldeki regülasyon uzmanlığı sağladığı diğer avantajlardandır.
16 Mart 2023 Perşembe günü düzenlenen webinarda; SAP S/4 HANA geçişi ve e-dönüşüm planlamasına dair merak edilenler ele alındı. Yayın kaydına buradan ulaşabilirsiniz.
21 Aralık 2021 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanan 534 sıra no’lu VUK Genel Tebliği ile Vergi Usul Kanunu’nda öngörülen ceza miktarları yeniden değerleme yapılarak düzenlendi. Bu kapsamda elektronik belgelere ilişkin düzenlemelere uyulmaması halinde öngörülen cezalar 1 Ocak 2022’den itibaren uygulanmak üzere artırıldı.
Vergi Usul Kanunu’na göre elektronik belge olarak düzenlenmesi gereken fatura, müstahsil makbuzu, serbest meslek makbuzlarının, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenen zorunlu haller dışında kâğıt olarak düzenlenmesi veya hiç düzenlenmemiş sayılması durumunda belgelere yazılması gereken meblağın veya meblağ farkının %10’u nispetinde özel usulsüzlük cezası kesilmektedir. Yeniden değerleme oranınca artırılan ceza miktarlarına göre bu meblağ en az 500 TL olarak belirlendi. Söz konusu ceza hem belgeyi düzenleyen hem de alması gereken hakkında uygulanıyor.
Elektronik belge olarak düzenlenmesi gereken sevk irsaliyesinin de Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenen zorunlu haller dışında kâğıt olarak düzenlenmesi veya hiç düzenlenmemiş sayılması durumunda her bir belge için 500 TL ceza kesilecek.
Yeni ceza miktarları göz önünde bulundurulduğunda, bir takvim yılı içerisinde kesilecek cezaların her bir belge türüne ilişkin toplamda 250 Bin TL’yi aşması mümkün değildir.
Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir. Regülasyonlara ilişkin tüm bilmeniz gerekenlere göz atabilirsiniz.
SAP’in versiyonlarının bakım süreçlerinin sonuna doğru yaklaşılmasıyla şirketlerin hangi geçiş yöntemini seçmeliyim sorusuna bir önceki yazımızda yanıt vermiştik. Şimdi sıra bu konuda karşımıza sıklıkla çıkan diğer önemli soruda: “Geçiş sürecinde e-dönüşümü nasıl planlamak gerekiyor?”
Dijital dönüşümünüzü sekteye uğratmadan süreci doğru ve verimli bir şekilde yürütebilmek için;
Vergi uyumluluğu çözüm sağlayıcınızı seçerken, bu ihtiyaçların hepsine yanıt verebilecek bir firma ile anlaşmanız dijital dönüşümünüzün başarısı için önem taşıyor. Böyle bir firmayla çalışmak S4/HANA geçişinde ‘Operasyonel Mükemmellik’ alanında da muazzam faydalar sağlıyor. SAP ya da Non-SAP ERP sisteminizi SAP S4/HANA’ya taşımayı iş akışlarınızdaki tüm verimsizlikleri temizlemek için bir fırsat olarak da görebilirsiniz.
Bazı IT yöneticileri ve uzmanları, e-fatura, e-irsaliye, e-arşiv gibi ürünlerin her birini farklı tedarikçilerden temin ederek, kritik iş akışlarında oluşacak hataların riskini dağıtarak azaltmayı hedefliyor ancak bu bakış açısı da diğer başka birçok verimsizliğin ve riskin oluşmasına sebep oluyor. Farklı sağlayıcılardan dış kaynak kullanımı;
Tek servis sağlayıcı ile çalışmak ise dijital dönüşüm sürecini kolaylaştıran pek çok avantaj sunuyor:
16 Şubat 2023 Perşembe günü S/4 HANA geçişi ve e-dönüşüm planlamasına dair merak edilenleri webinarda ele alacağız. Ajandayı incelemek ve webinara kaydolmak için hemen tıklayın.
SAP, eski versiyonlarının bakımlarını önümüzdeki dönemde sona erdirmeyi ve mevcut kullanıcılarını S4 HANA’ya taşımayı planlarken, şirketler zorunlu geçişte hangi yöntemi tercih edeceklerine karar vermeye çalışıyorlar. Yöntemleri, avantajlarını ve dezavantajlarını net bir şekilde anlamak tercih sürecini kolaylaştırabilir.
S4 HANA’ya geçiş,
Olmak üzere üç farklı senaryoda gerçekleşebiliyor. Bu üç senaryonun avantajları ve dezavantajlarını ise şöyle özetleyebiliriz:
Greenfield, tüm süreçler için yeniden tasarım ve sadeleştirme sunan bir geçiş yöntemi. Bu yöntemi genellikle daha önce SAP dışı bir uygulama kullanan ya da kullandığı SAP versiyonu çok eski olan firmalar tercih ediyorlar ve özelleştirilmiş, eski, hantallaşmış yapıları tamamen geride bırakıp modern bir teknolojiyle yola devam ediyorlar.
Brownfield, mevcut sistemi koruyan ancak S4 HANA’nın yeni teknolojisinden, hızından faydalanmaya imkan tanıyan bir yöntem. Bu yöntemi genellikle SAP projesini yakın zamanda tamamlamış, en iyi uygulamalara uyum sağlayan, sistemlerinde çok az özelleştirilmiş çalışma bulunan firmalar tercih ediyorlar.
Bluefield (hibrit), mevcut sistemin bir bölümünü koruyan, bir bölümünü de tamamen yenileyen bir yöntem. Bu yöntemi genellikle hali hazırda memnuniyet sağlayan çözümlerinin yeni sisteme taşınmasını isteyen, bir yandan da S4/HANA ile gelen yeni özelliklere sahip olmayı faydalı gören firmalar tercih ediyorlar.
SAP S4/HANA her noktadan bilgiye erişim sağlayarak, IT, finans, tedarik zinciri ve muhasebe gibi departmanlar arasındaki iş birliğini destekliyor ve çalışma şekline esneklik katıyor. Ayrıca merkezileşmeye de katkıda bulunarak tüm süreçler üzerindeki erişilebilirliği ve görünürlüğü arttırmaya yardımcı oluyor. Ancak geçiş sürecinin doğru yürütülmesi, kuruma en uygun geçiş yönteminin tercih edilmesi bunun için de tek servis sağlayıcıyla çalışması önem taşıyor.
16 Şubat 2023 Perşembe günü S/4 HANA geçişi ve e-dönüşüm planlamasına dair merak edilenleri webinarda ele alacağız. Ajandayı incelemek ve webinara kaydolmak için hemen tıklayın.
Global vergi yazılımı lideri olarak, Türkiye’de sunduğumuz e-fatura çözümünün SAP® sertifikası aldığını bildirmekten mutluluk duyuyoruz. Linke tıklayarak inceleyebileceğiniz sertifika, Türkiye için geliştirdiğimiz e-fatura çözümünün SAP prosedürleri ile teknik uygunluğu ve güvenilirliğinin onaylanması açısından oldukça önemli.
Verginin dijitalleştirilmesi gün geçtikçe yaygınlaşırken, işletmelerin iş yaptıkları her yerde kendilerini destekleyen ve artan denetim riskine karşı koruma sağlayan gerçek zamanlı vergi hesaplaması çözümüne duydukları ihtiyaç da sürüyor.
Muhasebe ve bilişim teknolojileri departmanlarının yoğun uzmanlığının yanı sıra şirketler için teknolojik altyapı yatırımlarını da gerekli kılan e-dönüşüm sürecini, servis sağlayıcıları aracılığıyla sürdürmek şirketlere birçok avantaj kazandırıyor.
E-dönüşüm süreçlerini tasarlarken, şirketlerin göz önünde bulundurması gereken birden fazla konu mevcuttur. Özellikle SAP kullanan işletmelerin hem SAP içerisindeki süreçler hem de GİB bağlantısı konularında desteğe ihtiyaçları vardır. Bu kapsamda uçtan uca servis sağlayan, hem SAP süreçlerinde gereken desteği verebilen, hem de alanında uzman ve GİB uyumluluğuna hâkim bir sağlayıcıyla çalışmak operasyonel verimliliği maksimum seviyeye taşır.
Sovos SAP e-Fatura Çözümümüz, şirketlerin elektronik faturalarını Gelir İdaresi Başkanlığı düzenlemelerine göre kolayca yönetmelerini sağlayarak uçtan uca desteği sayesinde süreçlerin her adımının tek noktadan yürütülmesine imkân tanıyor. Sunduğumuz SAP sertifikalı entegrasyon, SAP teknolojilerini kullanan işletmelerin değişikliklere kolayca ayak uydurabilmesine ve kendi dijital dönüşümlerini aksatmadan sürdürebilmesine yardımcı oluyor.
Sağlam adımlarla ilerlediğimiz e-dönüşüm yolunda; güvenilir ve kaliteli yazılımlar geliştirerek karmaşık e-belge uyumluluk süreçleri için tam kapsamlı çözümler sunmaya devam ediyoruz.