Vergi Numarası ve Liste Kontrolleri: Yeni Trend

Gabriel Pezzato
Temmuz 9, 2020

KDV açıkları genellikle dolaylı vergi toplayan ülkelerde görülür. Bu fark çoğu vergi dairesinin, işlem ve muhasebe verilerinin gerçek zamanlı ya da neredeyse gerçek zamanlı bir şekilde izlendiği Sürekli İşlem Denetimi’ni (CTC) uygulamasına sebep oldu. Fakat, gelişmiş Sürekli İşlem Denetimleri olan ülkeler bile vergi yolsuzluğu ya da var olmayan tedarik gibi durumlarla karşılaşabilir. Bu ise KDV toplama zincirinde boşluklar yaratarak önemli açıklara neden olur. Vergi mükellefleri gelen e-fatura ve e-imzaları onaylamaya alışkın olsalar da, çoğu devlet gelir kaybı ile başa çıkmak için ek onaylama gereklilikleri sunuyor.

Onaylama gereklilikleri

Geçersiz işlemler nedeniyle kayıpları kabul etmek genellikle vergi daireleri için söz konusu değildir. Bu sebeple, borcu KDV kredi zincirlerinin parçası olan diğer vergi mükelleflerine aktarmak için yöntemler uygulanır. Bu yöntemlerin genellikle yasal rejimlerde olan düz oran gerekliliklerini geçersiz kılmamaları için vergi daireleri, çoğunlukla vergi mükelleflerinin KDV ücretlerini zincirde yeniden konumlandırmadan önce ek kontrolleri yapmalarını bekler. Bu gibi onaylama gerekliliklerinin ardında yatan düşünce, ticari ortağın kanunu çiğnediğini bilen ya da bilmesi gereken vergi mükelleflerine vergi sorumlulukları yüklemektir. Bu sorumluluklar çeşitlidir. Ticari ortağın vergi kimlik numarasını kontrol etmek kadar kolay ya da KDV tutarının ticari ortaklardan biri tarafından toplandığını temin etmek kadar da karmaşık olabilir.

Vergi Numarası kontrol gereklilikleri

En basit alternatifler arasında vergi numarası kontrol gereklilikleri vardır. Bu noktada, ticaret ortakları bir işlem ya da ödeme yapmadan önce birbirlerinin vergi numaralarını onaylamalıdır. KDV bir ortağın kaybolması sebebi ile ödenmemiş ve kontroller yapılmamışsa, toplanmamış KDV diğer ticaret ortağının sorumluluğundadır. Bu yöntem topluluk içi tedariklere verilen muafiyetin, periyodik beyanlarda ilgili tarafça sağlanan doğru bilgiye dayandığı Avrupa Birliğinde ilgi çekmiş durumda. Pratikte, tedarikçiler alıcıların KDV numaralarını KDV bilgi alışveriş sistemi olan VIES platformu üzerinden kontrol etmelidirler. Bilgi hatalı ise (ya da ticaret ortağı yoksa), şirket alıcının KDV numarasının tedarik gününde VIES platformunda geçerli olduğunu kanıtlayamadığı sürece, tedarikçi aksi takdirde alıcının sorumluluğunda olacak olan KDV’nin yükümlülüğünü taşır.

Diğer onaylamalar

Bazı ülkeler kimlik kontrolünün de ötesine geçerek, vergilerin toplandığından emin olmak için ticaret yapan taraflarca yürütülecek diğer onaylamaları uygular. Burada çok farklı olmayan nokta ise, ihmalkar tarafın diğer tarafın KDV yükümlülükleri ile ortak sorumluluk aracılığıyla KDV kredi zincirindeki farklılıkları kapatacağı varsayımıdır. Örneğin, Polonya’da topluluk içi tedariklerde uygulanan VIES kontrollerinin yanı sıra, alıcılar Polonyalı vergi daireleri tarafından kaydedilmiş ve listelenmiş banka hesaplarına ödeme yapmalıdırlar. Bir vergi mükellefi, tedarikçinin onaylanmamış banka hesabına ödeme yaparsa tedarikçinin KDV yükümlülüğünden sorumlu tutulabilir. Meksika’da Sürekli İşlem Denetimlerinin (CTC) erken benimsenmesine rağmen, alıcılar tedarikçilerin onaylanmamış listesinde (örneğin, sahte fatura düzenlemiş ya da sahte işlemlerde bulunduğu düşünülen) olup olmadıklarını kontrol etmelidirler. Kara listede yer alan Meksikalı onaylanmamış şirketlerin düzenlediği faturalarda mali değer eksikleri olabileceği için KDV kredi istemini onaylayamazlar böylece alıcı KDV ücretini üstlenir.

Artırılmış verim

İş süreçleri ile birlikte ilerleyen düzgün bir KDV kredi sistemi verim için kilit noktadır. Bu sebeple, vergi daireleri doğrudan kredi-borç sistemini engelleyecek önlemler uygulamaktan kaçınmalıdır. Hindistan, vergi dairelerinin otomatikleştirilmiş vergi numarası kontrollerini gerçekleştireceği Sürekli İşlem Denetimleri (CTC) sistemine geçiyor. Yine de, ülkenin alıcıların sadece tedarikçileri mal ve hizmet vergilerini doğru bir şekilde topladıysa vergi kredisini kullanmaya hakkı olduğu mevcut çerçevesini koruması gibi bir beklenti var. Bu yaklaşım, bir taraftan vergi mükelleflerine denetim getirirken diğer taraftan ödeme olasılığına güvenemeyen ve kolayca bulunamayabilecek veri konusunda uzlaşması gereken vergi mükelleflerine çok fazla idari yükü beraberinde getiriyor.

Vergi numaralarının ve listelerinin onayı hem denetim sonrasını hem de Sürekli İşlem Denetimleri (CTC) sistemi olan ülkeleri etkileyen bir eğilimdir. Ne var ki, son sınıfa dahil olan vergi daireleri otomatik kontrol yapmak için ve işlem durumunda ilgili tarafları bilgilendirmek için sistemlerini geliştirebilirler. İtalya’da da böyle olmuştur. Merkezi e-fatura platformu olan SDI, bir faturada belirlenmiş KDV numaralarını ve bu KDV numaraları daha geniş bir KDV grubuna dahilse de, kontrol ediyor ve geçersiz veri bulunduran belgeleri geri çeviriyor. Brezilya’da da, Hindistan’da olması beklendiği gibi, bu kontroller çoklu Devlet e-fatura platformlarında yürütülüyor.

Uymamanın cezası

Bu kurallara uyulmamasının maliyeti oldukça yüksektir. Özellikle her bir yetersiz vergi numarası ve liste kontrolü tedarik ile ilişkili olan KDV tutarını saklayabileceği için beklenmeyen KDV ücretlendirmelerinden sorumlu olma riski oldukça yüksektir. Neticede, alacaklar ve borçlar hesabı sistemi eğilimi yakalamalı, ya gerekli kontrolleri kendisi yapabilmeli ya da kontrollerin tam anlamıyla yerine getirildiğinden emin olmak için hükümet platformları ya da hizmet sağlayıcıları ile entegre olabilmek için esnek olmalıdır.

Harekete Geçin

Verginin geleceğine yönelik detaylı bilgi almak için İngilizce olarak hazırlanan Trends: Continuous Global VAT Compliance dökümanını indirebilir, haberleri ve son gelişmeleri takip etmek için bizi LinkedIn ve Twitter üzerinden takip edebilirsiniz.

Aylık bültenimize kaydolarak güncellemelerden haberdar olun.

İlgilendiğiniz konu başlığını aşağıdan seçebilirsiniz.

Yazar

Gabriel Pezzato

Gabriel Pezzato, Sovos’ta Regülasyon Danışmanıdır. Stockholm merkezli ve aslen Brezilya kökenli olan Gabriel vergi, şirketler ve idare hukukunda tecrübelidir. Gabriel kendi ülkesinde hukuk lisansı almış ve vergi hukuku üzerine uzmanlaşmıştır. Gabriel, Uppsala Üniversitesi’nden (İsveç) Uluslararası ve Avrupa Vergi Hukuku alanında yüksek lisans derecesine sahiptir.
Paylaşın​

E-Fatura Uyumluluğu Türkiye Türki̇ye için Vergi̇ Uyumluluğu Vergi Uyumluluğu
July 5, 2024
Perakende Dünyası ‘Fiş’ Dönemini Geride Bırakmaya Hazırlanıyor

Geçtiğimiz aylarda perakende dünyasının önde gelen temsilcileri ile bir araya gelerek sektörün ihtiyaçlarını ve çözümleri birlikte değerlendirdik.  Bildiğimiz yazar kasa/ÖKC fişlerini geride bırakmaya yönelik çalışmalar, bu toplantının ana gündemiydi. Öne çıkan başlıkları sizin için bu yazıda derledik. Verginin dijital dönüşümü her geçen gün yeni e-belgeler ve uygulamalarla gelişimini sürdürürken, sektörlerin kendi dinamiklerine göre ihtiyaçları da […]

Asya Pasifik E-Fatura Uyumluluğu
June 27, 2024
Malezya’nın E-Faturalama Sistemi: Zaman Çizelgesi

Güncelleme: 23 Şubat 2024 (Carolina Silva tarafından) Malezya, Sürekli İşlem Kontrolünü esas alan E-Fatura’ya Dayalı Raporlama Zorunluluğunu Duyurdu Malezya’da Sürekli İşlem Kontrolü reformunun Ağustos 2024 itibarıyla hayata geçirilmesi planlanıyor. Malezya Gelirler Kurulu, 9 Şubat 2024’te reform hakkında uzun zamandır beklenen güncellemeleri yayınladı. Güncellemeler arasında, Sürekli İşlem Kontrolü zorunluluğu konusunda önemli değişiklikler içeren e-faturalama ve e-fatura […]

E-Fatura Uyumluluğu Türkiye
June 20, 2024
E-Dönüşüm Süreçlerinde Kritik Seçim: On-premise Mi Bulut Tabanlı Teknolojiler Mi?

Dijital dönüşümün her geçen gün değişerek gelişmesiyle kurumlar için yeni teknolojik çözümler ve bulut teknolojiler ön plana çıkıyor. Şirketlerin dijital dönüşümlerini gerçekleştirirken, e-belge oluşturma, iletme, kabul etme, inceleme takip etme ve raporlama konularında temelde on-premise ve bulut tabanlı teknolojiler olmak üzere tercih edebilecekleri iki yöntem bulunuyor. İhtiyaç duyulan yazılımların satın alınarak şirketlerin kendi veri merkezlerinde yönetilmesi şeklinde tanımlanan on-premise […]

E-Fatura Uyumluluğu Türkiye
June 20, 2024
Sizden Gelen Soruları Cevapladık: Bulut Tabanlı Çözümler İş Süreçlerini Kolaylaştırıyor

Muhasebe süreçlerinin bulut ortamına taşınması, iş akışlarında herhangi bir aksaklık yaşanmasının önüne geçerken, işletmelere her an her yerden ilgili e-belgeye erişebilme imkânı sunuyor. Sağladığı birçok avantaj ile şirketlere güvenli ve esnek bir alan tanıyan özel entegratörler, firmaların iş akışında merkeze oturarak, tüm süreçleri etkileyebilecek bir önem taşıyor.  On-premise (direk entegrasyon) çözümü kullanıp, bulut altyapısına geçecek […]

Türkiye Türki̇ye için Vergi̇ Uyumluluğu
May 30, 2024
Yeni Tebliğ ile e-Belgelerde Önemli Değişiklikler

Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB), dijital vergi kontrolü uygulamalarında yenilikler yapmayı sürdürüyor. GİB’in, yayınladığı son tebliğ 21 Mayıs 2024 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Bu tebliğ ve GİB tarafından 22 Mayıs 2024 tarihinde yapılan duyurularla temel olarak altı başlıkta değişiklikler meydana geldi:  1) e-Defter Gönderim Sürelerinde Değişiklik Yapıldı:   Elektronik Defterler Genel Tebliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair […]