E-fatura uygulamasının kapsamının ilk tanıtıldığı 2012 yılından beri, e-belgeler ve kapsamları kademeli olarak arttırılıyor. Türkiye’de mevcutta düzenlenmiş 11 tane elektronik belgenin içinde en yoğun kullanılanlar ise e-fatura, e-arşiv fatura ve e-defter uygulamaları olarak öne çıkıyor.
Gelir İdaresi Başkanlığı’nın (GİB) belirlediği kapsamlar dahilinde bu belgeleri kullanmakla yükümlü olan mükelleflerin yanı sıra sisteme gönüllü geçişlerin sayısı da dikkat çekiyor. Dijitalleşmenin artan önemiyle birlikte akımın bir parçası olmak isteyen şirketler, zorunluluk kapsamına girmeyi beklemeden, uzman servis sağlayıcıları aracılığıyla e-dönüşüm süreçlerini başlatarak operasyonel verimliliklerini artırıyorlar.
Türkiye’deki e-fatura ve e-arşiv fatura kullanıcılarının yaklaşık yüzde 50’sinin gönüllülük esası ile e-faturaya geçtiği gözlemleniyor. Gelir İdaresi Başkanlığı’nın son tebliği ile Temmuz’da 150 bin yeni mükellefin sisteme girmiş olması gerekirken yaklaşık 80 bininin halihazırda sistemde verisi bulunuyor. Başka bir deyişle bu şirketlerin zorunluluk kapsamında girmeden önce gönüllü olarak e-belgeleri kullanmaya başladıkları görülüyor.
Diğer yandan e-dönüşüm pazarının %75’inden fazlasını Küçük Orta Ölçekli İşletmeler yani KOBİ’lerin oluşturduğu da biliniyor.
Operasyonel Mükemmelliğe Giden Yol E-Dönüşüm’den Geçiyor
KOBİ’leri cezbeden ve zorunlu mükellef olmasalar da e-belgelerin avantajından faydalanmak istemelerini sağlayan pek çok neden bulunuyor:
- E-dönüşüm firmalara zaman, maliyet ve iş gücünde verimlilik imkânı sunuyor.
- Fiziki süreçlerin karmaşıklığı ve maliyetleriyle uğraşmadan iş akışı devam ediyor, belgelerin fiziki sevkiyat süreci olmadığından kaybolmasını önlemek kolaylaşıyor. Tahsilatların takibi ve kontrolü hızlanıyor.
- Son tüketiciye kesilen faturaların oluşturulması, arşivlenmesi maliyetli ve zor. Bu faturaların minimum 10 yıl saklanması gerekiyor. Elektronik ortamda saklanan ve istenildiğinde kolaylıkla ulaşılabilen e-arşiv faturalar bu zorlukları azımsanmayacak ölçüde azaltıyor. Veriler her zaman denetime hazır, erişilebilir ve güvende kalıyor. Muhasebe süreçleri hızlanıyor, raporlama işleri kolaylaşıyor, operasyonel yük hafifliyor.
- Tüm süreçleri uçtan uca güvenli bir şekilde yönetirken hem operasyonel verimlilik artıyor hem de doğru ve uyumlu verilerle riskler en aza iniyor.
- Tüm bunlarla birlikte doğamız ve çevremiz için de çok önemli olan kâğıt tüketimi ciddi boyutta azalıyor.
1 Temmuz’daki zorunlu geçişin kapsamına dahil olan şirketler ile ilgili bilgi almak için “E-Belgelerde Zorunluluk Kapsamı Genişledi: 509 sayılı VUK Genel Tebliği’nde Değişiklik Meydana Getiren Tebliğ Yürürlüğe Girdi” başlıklı blog yazımızı okuyabilirsiniz.
Harekete Geçin
Türkiye’deki e-dönüşüm uygulamalarına ilişkin son güncellemeler ve zorunluluk kapsamları hakkında tüm detayları öğrenmek için uzman ekibimizle iletişime geçin.