Katma değer vergisi (KDV) ABD’de mevcut değil, ancak Amerikalı şirketler Latin Amerika, Avrupa ve Asya’daki KDV yükümlülükleriyle gitgide daha fazla karşı karşıya kalıyor. Vergi daireleri, gelirlerindeki büyük farkı kapatmak amacıyla KDV vergi tahsilini dijital hale getirmek için sıkı politikalar uyguluyor. Uyum sağlayamayan Amerikalı şirketler, mecburi KDV denetimlerinin olduğu ülkelerde işletmelerinin bilfiil kapandığını görebilir.
Ama bu KDV nedir? Emin değilseniz endişelenmeyin.İngilizce yayımladığımız 11. Trends in Continuous Global VAT Compliance (Sürekli Küresel KDV Uyumundaki Trendler) raporundan sağlanan bir alıntı, bir el kitabı niteliğinde.
KDV Nedir?
KDV’nin temel prensipi, bir bireyin mal veya hizmetleri tüketmesiyle sonuçlanan ekonomik zincirin her aşamasındaki katma değerden devletin belli oranda pay almasıdır.
Son müşteri de dahil olmak üzere zincirdeki tüm taraflarca KDV ödenirken yalnızca işletmeler girdi vergilerini düşebilir. Bu nedenle, faturalara ilişkin KDV gereklilikleri genellikle yalnızca işletmeler arasında geçerlidir. Birçok devlet, şirketlerin borçlandığı “dolaylı” vergileri belirlemede faturaları asıl kanıt olarak kullanır. KDV, dünyadaki ticaret uluslarının neredeyse tamamı için büyük bir farkla en önemli dolaylı vergidir. Kabaca söylemek gerekirse KDV’nin, tüm kamu gelirinde yüzde 30 oranında payı vardır. Vergi yöntemi olarak KDV esasen özel şirketleri vergi tahsildarı haline getirir. Vergi mükellefinin, vergi tahakkukundaki rolü kritiktir, bu nedenle bu vergiler bazen “öz değerlendirme vergileri” olarak adlandırılır.
KDV’nin Temel Prensipleri
Faturalar, KDV konusundaki ilk denetim kaynağı olduğundan fatura oluşturmanın ve değiştirmenin biçimi, içeriği ve yönteminde sıklıkla düzenleme uygulanır. KDV ilk olarak 1950’lerde uygulanmaya başlandı, sonrasında tüm Avrupa’ya ve diğer ülkelere hızla yayıldı.
OECD’nin, sınır ötesi ticarette etkin bir vergilendirme için yüksek düzey standartlar oluşturma girişimlerine rağmen, KDV için küresel kurallar uygulanmıyor. AB’nin KDV sistemi, bir bölgenin yaklaştığı en yakın uyumdur, ancak AB’nin kuralları bile herkesin bildiği gibi karmaşık ve kapsamlıdır.
KDV Açığı
KDV, şirketlerin satış, satın alma ve genel işletme faaliyetinin ayrılmaz parçası olarak kamu hukuku yükümlülüklerini yerine getirmesine bağlıdır. KDV işleme ve raporlama konusunda şirketlere bağımlı olmak, vergi idarelerinin denetleme yapmasını veya ticari işlemleri kontrol altına almasını zorunlu hale getiriyor. Bununla birlikte, bu denetlemelere rağmen dolandırıcılık ve yolsuzluk nedeniyle devletler, tahsil etmeleri gerekenden çok daha az miktarda KDV topluyor. Bu farka genelde KDV açığı deniyor.
Avrupa Komisyonu’nun son raporuna göre Avrupa’da KDV açığı her yıl yaklaşık 137 milyar Euro’yu buluyor. Bu miktar, birliğin beklenen KDV gelirinde yüzde 11,2 oranında bir kayba tekabül ediyor. Hatalar ve yolsuzlukla birlikte kayıp, yarım milyar Euro olabileceğinden küresel olarak KDV borcunu tahmin etsek de devletlerin tahsil ettiği vergi miktarını tahmin edemiyoruz. Bu Norveç, Avusturya ve Nijerya gibi ülkelerin gayrisafi yurt içi hasılalarına yakın bir miktar. KDV açığı, dünya çapında tahsil edilmesi gereken KDV’nin yüzde 15’i ile 30’una denk geliyor. Bu sayılar, yalnızca iyi niyetli, kayıtlı ticari faaliyetler göz önüne alındığında ortaya çıkıyor, kayıtsız ticari faaliyetler nedeniyle yaşanan vergi geliri kaybı eklendiğinde bu oran çok daha yüksek olabilir.
Harekete Geçin
KDV ve KDV uygulaması hakkında bilmeniz gereken her şeyi biliyor musunuz? Sektördeki KDV kontrolleri hakkında en kapsamlı kılavuzu indirin ve öğrenin.