Dünya, COVID-19 Sonrası E-Dönüşüm Otomasyonları Konusuyla Nasıl Başa Çıkacak?

Christiaan Van Der Valk
Mart 22, 2021

COVID-19’a karşı geliştirilen aşıların gösterdikleri ilk başarılara tanık olmamızla birlikte, işletmeler ve pazarlar da 2021’in son çeyreğine kadar ülkelerin yeni bir seyir hızına kavuşacağına dair güven tazelemeye başladı.

Tünelin sonunda bir ışık olduğunu görmek çok güzel. Ancak, birçok küçük – aynı zamanda birçok büyük – şirket için çoktan iş işten geçti. Binlerce şirket, başta insan temasına bağımlı olmaları nedeniyle bu krizi atlatamadı. Diğer şirketler ise kendi yaşam döngülerinde halihazırda zor bir dönemden geçerken COVID-19 sürecini deneyimledikleri için durumdan orantısız bir şekilde etkilendi. Dikkate değer birkaç istisna dışında, dünyanın en güçlü ekonomilerinin birçoğunun, sürecin neden olduğu sonuçlara karşı toparlanması yıllar alacak diyebiliriz.

İnternet yardıma yetişiyor – ancak bazı sorunlar var

Tüm krizlerde olduğu gibi, geçtiğimiz yıl zayıflıklar vurgulanırken başarısızlıklar da hızla arttı. Öncelikle, internet ve mevcut teknolojik gelişmeler dünya genelinde şu anki kadar benimsenmiş olmasaydı, COVID-19 krizinin çok daha kötü sonuçları olacağını kabul etmek gerek. Ancak, bir yandan çalışanlar, terk edilmiş ofislerdeki ve veri merkezlerindeki işleri yürütme zorunluluğu ile birlikte sağlık kaygılarını dengede tutmaya çabalarken, şirketlerin dijital dönüşümlerinde geride kalmasına neden olan eski süreçlerin var olan boşluklarına da vurgu yapılmış oldu.

Şirket içi yazılımlar, verimsizliğin başı çektiği alanlardan biri. Birçok şirket, farklı iş akışı kategorilerini ve ticari ortaklık bağlarını desteklemek adına bulut tabanlı yazılımları benimsemeye başlasa da, büyük şirketlerin birçoğu, ERP’ler, lojistik veya rezervasyon sistemleri gibi temel kurumsal sistemlerini bulut ortamına taşıma konusunda isteksiz davranmaya devam ediyor. Bu şirketlerin isteksiz olmalarının arkasında yatan sebep, genellikle oldukça özelleştirilmiş eski sistemleri kullanıyor olmaları.

Birçok kurumsal yazılım sağlayıcısı teoride şirket içi kurulum adına pek çok fayda sağlayan genel bulut sürümleri sunuyor; ancak kuruluşları ve süreçleri standart en iyi uygulamalar çerçevesinde tasarlanan “hazır” iş akışlarına adapte etmenin pratikteki zorlukları, bu tür şirketler için sunulan faydalara kıyasla daha ağır basan taraf oluyor.

Bunlardan daha karmaşık olan başka bir zorluk grubu da var. Global olarak her ölçekten şirket için sipariş ve fatura yönetiminde hala manuel süreçler hakim. İş akışı yazılımlarının, muhasebe departmanında çalışanların sisteme uzaktan erişim sağlamalarına imkan verdiği durumlarda, onay ve gönderim aşamaları evden çalışma koşullarında yönetilebiliyor. Ancak tedarikçi ve müşteri ilişkilerinin birçoğunda yaygın olan kağıt kullanımı, insanların hala sınırlı erişime sahip ofislerinden önemli belgeleri tarama, yazdırma, postalama veya fakslama – evet, faks – süreçlerini uygulamalarını gerektiriyor.

Kağıt dokümanların işlenmesi amacıyla kullanılan endüstriyel güçteki pahalı makineler evlerdeki ofislere kolaylıkla entegre edilemeyeceğinden bu tür problemlerin üstesinden gelmek daha da zorlaşacak. Bu sorunların çözümü, evlerimizdeki mutfakları tarama veya baskı merkezlerine dönüştürmek için yaratıcı yollar aramak değil, uçtan uca veri entegrasyonuna doğru artık büyük bir adım atmak.

Bir e-dönüşüm otomasyonu faktörü olarak verginin iyi, kötü ve çirkin yanları

İlginç bir şekilde, COVID-19’u bu adımı atmak için yeterli bir neden olarak görmeyen işletmeler, vergi idarelerinden bir yardım eli uzatmasını bekleyebilir. Birçok ülke, dijital faturalar adına zorunlu gerçek zamanlı denetim uygulaması benzeri sürekli işlem denetimlerini (CTC’ler) teşvik etmek için halihazırda büyük ölçekli programlar başlatmıştı.

Global olarak yaşadığımız mevcut sağlık krizi, vergi idarelerinin bu programları hızlandırmalarına neden oluyor. Fransa, Ürdün ve Suudi Arabistan gibi bazı ülkelerin muhasebe verilerine yönelik zorunlu e-Fatura veya dijital raporlama planları ile ilgili yaptıkları duyuruları takip ediyoruz. Bunun yanında, Polonya ve Slovakya dahil pek çok ülke de, İtalya ve Türkiye gibi Avrupalı öncüler ile Latin Amerika ülkelerinin bu yöndeki adımlarını takip etme niyetinde olduklarını açıkladılar. CTC’lerin çağrısına uzun süredir direnen Almanya’da bile, ülkedeki önemli siyasi partilerden biri bu doğrultuda belirleyici bir eylem planı önerisinde bulundu.

Her ne kadar bu tür girişimler genellikle hala vergi açıklarını kapama ihtiyacından kaynaklansa da, gelir tahsilatındaki esneklik ihtiyacının bir diğer belirleyicisi olduğu açık. Ayrıca Brezilya gibi ülkelerden elde edilen örnekler CTC’lerin, hükümetler adına bir krizin ekonomik etkilerini sektörel anlamda en küçük ayrıntısına kadar gözlemleme ve izleme becerilerini büyük oranda geliştirdiğini gösteriyor. Bu da, hükümetlerin, bir krizden en çok zarar gören faaliyetleri yönlendirmek adına mali politikalar açısından müdahalede bulunmaları için kullanabilecekleri ayrıntılı verilere erişmelerini sağlıyor.

Şartların tamamının, işletmeleri tam e- dönüşüm otomasyonu – kendilerinin ve ticari ortaklarının satışları ve satın alma operasyonları arasındaki arayüz –sürecine geçmek için son adımlarını atmaları yönünde yönlendirmesiyle birlikte, şirketlerin artık süreçler ve kurumsal yapılar anlamında tamamen dijital ve çok daha esnek bir düzene geçmek için ​hazırlık planları yaptıkları düşünülebilir.

Ancak maalesef ki CTC zorunluluklarının sunulma şekli ile şirketlerin bu zorunlulukları yanıtlama şekli, e-dönüşüm otomasyonuna yapılan yatırımların ve modern bulut tabanlı kurumsal yazılımın benimsenmesinin tarihsel açıdan yavaşlamasına neden oldu.

CTC zorunlulukları inanılmaz bir çeşitliliğe sahip; Yunanistan’da, hükümetin sunduğu sistemdeki malzemelerin ek sınıflandırması – diğer şeylerin yanı sıra – yoluyla saklanmak üzere tamamıyla çevrimiçi ikinci bir muhasebe defteri dizisi bulunurken, Fransa’da tasarlanan ve içerisinde hizmet sağlayıcıları ile işlem ödemesi raporlamalarının yer aldığı tamamen farklı bir düzen var. Çinli temsilciler blok zinciri tabanlı faturalama denetimlerinden bahsederken, Polonya ve Suudi Arabistan gibi ülkeler merkezi ve devlet tarafından yürütülen fatura değişim ağları için hazırlık içerisinde. Zorunluluklara uyum sağlanması için verilen son tarihlerin genellikle çok kısa olmasının yanı sıra, vergi daireleri zorunlulukların uygulanma dönemlerinde ve sonraki yıllar boyunca yine aynı şekilde her birinde oldukça kısa son tarih verilen ve sadece yerel dilde mevcut olan sayısız yapısal düzenleme gerçekleştiriyor.

Bununla birlikte, vergi daireleri, vergi mükelleflerine ne kadar süre verildiğine neredeyse hiç bakılmaksızın son tarihlerin daima oldukça kısa süreler olması yönünde yasal hak talep edebiliyor. Bunun nedeni ise birçok işletmenin yapısal olarak çok geç hazırlık yapması. CTC’ler, SAF-T ve benzer zorunluluklara doğru yönelen global trend şirketler tarafından yıllardır gözlemleniyordu, ancak hazırlık yapma konusunda birçoğu yine de yetersiz kaldı; özellikle de birçok çok uluslu işletme, KDV uyumluluğunun yerel aracılar tarafından çözümlenecek bir mesele olduğunu düşünüyor. Bu da, vergi dairesi ofisleri tarafından tasarlanan en iyi kurumsal uygulamalara bir yanıt sunmaktan çok, adım adım büyüyen, devasa bir yerelleşmiş prosedür ağının oluşmasına neden oluyor.

E- dönüşüm otomasyonuna doğru verimli bir döngü oluşturma

Bu konu bizi tekrardan şirketlerin neden genel bulut modundaki kurumsal yazılım paketlerinin yeni sürümlerini hızla benimsemedikleri ya da ticari ortakları ile birbirlerine ilettikleri faturaları daha hızlı şekilde otomatikleştirmedikleri sorusuna getiriyor. Bu denklemde yer alan tüm taraflar aynı şeyi istiyor: İşletmelerin kendi arasında ve aynı zamanda işletmeler ile vergi daireleri arasında ilgili verilerin sorunsuz ve güvenli şekilde paylaşımı. Ancak işletmelerin düzenleyici zorunluluklara verdikleri refleks tepkiler ve vergi dairelerinin modern kurumsal sistemlere çok fazla aşina olmaması tam tersi bir etki yaratıyor. Şirketler, yerel zorunluluklara karşı panikle hareket ediyor ve bunu yaparken de verecekleri kararların gelecekteki yenilik ve standartlaşma becerileri üzerindeki etkilerini yeterince kavrayamıyorlar. İlk olarak sistemleri büyük bir hızla devreye almak, ardından ise vergi odaklı finansal ve fiziksel tedarik zinciri verilerinin entegrasyon yaklaşımlarının bir yamasını benimsemekten kaynaklanan sorunları yönetmek için ihtiyaç duyulan kurumsal kaynaklar, daha sonrasında uygun otomasyona harcanmayan BT bütçesinden alınıyor.

Bu kısır döngünün kırılması için çeşitli şeylere ihtiyaç var. İşletmeler, bu gibi KDV dijitalleşmesi yönündeki değişiklikleri gelişimselden ziyade devrimsel olarak ele alıyorlar ve bu yaklaşımlarını değiştirmeleri gerekiyor. CTC zorunlulukları nedeniyle sıkıntı yaşamaktansa bu zorunluluklardan faydalanmak için stratejik bir yaklaşım benimsemek, düzgün şekilde bilgilendirilerek ve yeterince iyi hazırlanarak mümkün. Vergi dairelerinin de zorunlu ticari veri değiş tokuşu adına dijital platformları tasarlamada, uygulamada ve işletmede mevcut iyi uygulamaları benimseyerek kendi üstlerine düşeni yerine getirmeleri gerekiyor. ICC CTC İlkeleri, dünya ekonomisine oldukça ihtiyacı bağışıklık gücünü vermenin mükemmel bir yoludur. Bu ilkeler, bir yandan işletmelerin ve hükumetlerin esnekliklerini geliştirmelerine olanak tanırken, diğer yandan da verimliliği olmayan manuel iş ve vergi uyumluluğu süreçlerinde hapsolan kaynakları serbest bırakıyor.

Harekete Geçin

Verginin geleceğine yönelik detaylı bilgi almak için İngilizce olarak hazırlanan Trends: Continuous Global VAT Compliance dökümanını indirebilir, haberleri ve son gelişmeleri takip etmek için bizi LinkedIn ve Twitter üzerinden takip edebilirsiniz.

Aylık bültenimize kaydolarak güncellemelerden haberdar olun.

İlgilendiğiniz konu başlığını aşağıdan seçebilirsiniz.

Yazar

Christiaan Van Der Valk

Christiaan Van Der Valk, strateji başkan yardımcısı. 2000 yılında Dünya Ekonomik Forumu Yarının Küresel Lideri seçilen Christiaan, e-işletme stratejileri, hukuk, politika, örnek uygulama ve ticari meselelerde tanınmış uluslararası bir ses. Önceden Trustweaver’ın (Sovos tarafından alındı) eş kurucu ve başkanlığını yapan Christiaan, aynı zamanda Milletlerarası Ticaret Odasında (ICC) ve Avrupa E- Fatura Hizmeti Sağlayıcıları Birliğinde (EESPA) uzun süredir lider konumda. 20 seneyi aşkın bir süredir, İktisadi İşbirliği ve Gelişme Teşkilatı (OECD), Asya-Avrupa Zirvesi, Dünya Ticaret Örgütü ve diğer BM kuruluşlarının uluslararası toplantıları için makaleler yazdı, sunumlar yaptı. Christiaan, Hukuk alanında tamamlamış olduğu Yüksek Lisans diplomasını Rotterdam Erasmus Üniversitesinden almıştır.
Paylaşın​

E-Fatura Uyumluluğu Türkiye Türki̇ye için Vergi̇ Uyumluluğu
March 12, 2024
e-Fatura ve e-Arşiv Faturalarda İptal ve İade Nasıl Yapılır?

Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) tarafından belirlenen yükümlüklerle her yıl çok sayıda şirket e-Dönüşüm sisteminin bir parçası olarak e-Fatura ve e-Arşiv Fatura kullanıcısı haline geliyor. Sistemi yeni kullanmaya başlayan şirketlerin ise en sık sorduğu sorular e-Fatura ve e-Arşiv Faturalarda iptal ve iade (ret) işlemleri hakkında oluyor. e-Fatura’nın iptal ve iade süreci teknik olarak bakıldığında kağıda basılı […]

Türkiye Türki̇ye için Vergi̇ Uyumluluğu
January 15, 2024
Anlaşmanın En Hızlı Yolu: e-Mutabakat Nedir?

e-Mutabakatın iş dünyasındaki rolünü ve avantajlarını merak edenler için, “e-Mutabakat nedir?” “Elektronik mutabakat nasıl faydalar sunar?” gibi soruları yanıtlayacak bir yazı hazırladık. Gelin, muhasebe ve finans dönüşümünde e-Mutabakatın rolünü birlikte ele alalım… Kelime olarak uzlaşma, uygunluk, uyum anlamlarına gelen mutabakat; şirketler için elektronik ortamda sunduğu kolaylıklarla dikkat çekiyor. Türkiye’de henüz yasal bir zorunluluk olarak görülmeyen […]

E-Fatura Uyumluluğu Türkiye Türki̇ye için Vergi̇ Uyumluluğu
January 9, 2024
Elektrikli Şarj Hizmetlerine Yönelik e-Belge Uygulamalarında Önemli Değişiklikler

Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB), 28 Aralık 2023 tarihinde Elektrikli Şarj Hizmetlerine ilişkin iki önemli güncelleme paylaştı. Elektrikli şarj hizmeti sunan işletmeleri doğrudan ilgilendiren bu güncellemelerden biri e-Faturalar, diğeri ise elektrikli şarj ünitelerinin (EŞÜ) paketleri ile ilgili. 7 Ekim 2023’te yayımlanan 551 Sıra No.lu tebliğ ile elektrikli araçlara sunulan şarj hizmetine ilişkin faturanın teslim anında düzenlenmesi […]

Türkiye Türki̇ye için Vergi̇ Uyumluluğu
December 25, 2023
Zamanı Gelmişti – Vertex’in Pagero’yu Satın Almasının Vergi ve Uyumluluk İçin Anlamı Ne?

Pek çok kişi gibi ben de Vertex’in resmi olarak Pagero’yu satın alma planlarıyla ilgili haberleri ilgiyle okudum. Bu bana pek şaşırtıcı gelmedi. Söz konusu iki şirketin zaten ticari bir ilişkisi vardı ve Ekim ayında stratejik ortaklıklarının kamuya duyurulmasından bu yana, sektörün içinden bazı kişiler ve uzmanlar bunun mantıklı bir sonuç olacağını tahmin ediyordu. Konu, bu […]

EMEA Türkiye Türki̇ye için Vergi̇ Uyumluluğu
December 18, 2023
Zorunlu e-Defter Geçişi Ocak 2024’te!

Bu blog yazısı 20 Kasım 2023 tarihinde güncellenmiştir. Günden güne daha fazla mükellef, elektronik belgeleri kullanmaya başlıyor. e-Belgelerin sunduğu imkanların gün geçtikçe daha çok fark edilmesi ve gönüllü katılımların artması bu durumu doğrudan etkilese de temel nedenin Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) tarafından yapılan yeni düzenlemeler olduğunu söyleyebiliriz. Nitekim GİB’in son düzenlemesi neticesinde e-Fatura, e-Arşiv fatura […]