Dünyanın önde gelen araştırma ve danışmanlık şirketi Gartner’a göre 2022’de bilgi teknolojileri harcamalarının 2021’e kıyasla yaklaşık olarak yüzde 5,1’lik bir artışla 4,5 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. Bu yükseliş kurumların pandemi nedeniyle beklemeye almak zorunda kaldıkları teknoloji güncelleme ve ilerlemesine yeniden odaklanmaları konusunu gündeme getiriyor.
Bilgi teknolojilerinde bütçe ve kaynaklar
BT yönetim çözümleri şirketi Flexer’ın Teknoloji Harcamalarında Durum Raporu’na göre üst düzey BT yöneticileri ve karar vericiler pandemi sonrası döneme hazırlığın önemini vurguluyor. Bu kapsamda öne çıkan bulgular:
- Katılımcıların %54’ü, teknolojide uygulanacak ve çalışanların evden çalışmasını daha kolay ve sorunsuz hale getirecek olan yatırım ve kaynakların artmasını bekliyor.
- Karar vericilerin %42’si, pandemi sonrası dünyada bulut sistemlerine geçiş konusunda istekliliğin artacağına inanıyor.
- Katılımcıların sadece %2’si, bulut teknolojisini kullanmayı daha az düşündüğünü belirtiyor.
Bu bulgular, 2022 ve sonrasında çalışanlar için hibrit ve esnek bir çalışma ortamının ne kadar önemli olduğunun altını çiziyor. Evden çalışmanın en az bir süreliğine daha devam edeceği ihtimali düşünüldüğünde, BT departmanlarının, karşılarına çıkabilecek her tür zorlukla baş etmek için hazır olması gerektiğini vurguluyor.
Bilgi teknolojilerinde stratejinin önemi
Hükümetlerin zorunlu hale getirdiği e-fatura düzenlemeleri dünyada hız kazanmaya devam ediyor. Buna paralel olarak kurumların ve özellikle BT departmanlarının da kendilerini bu duruma hazırlamaları bir zorunluluk olarak ortaya çıkıyor. Bu uygulamalar sayesinde yetkililer, kurumların veri yığınına girebiliyor ve ağ içerisinde gerçekleşen işlemleri gerçek zamanlı olarak inceleyebiliyor. Kontrolün kurumların elinden çıktığı bu tarz durumlarda ticari faaliyetlerin devam etmesi ve işletmelerin mevzuata uyumlu kalabilmesi için bilgi teknolojileri kurumun birincil önceliği haline geliyor.
Bu önceliğe paralel olarak BT departmanları, şirketin faaliyet gösterdiği sektörden ve lokasyondan bağımsız olarak, hükümetlerin getirdiği zorunluluklara uymak için gerekli kaynak ve araçları sağlaması giderek daha fazla önem kazanıyor. Verilerin gerçek zamanlı olarak izlenmesi, aynı zamanda yaptırımların gerçek zamanlı olarak uygulanması anlamına geliyor ve bu yaptırımların ağırlığı büyük para cezalarından işletmenin tamamen kapatılmasına kadar değişiklik gösterebiliyor. Tüm kurumlar için geçerli olabilecek bu engeller ancak küresel uygulamalardaki zorlukları çözebilecek bir teknolojik strateji uygulanarak mümkün.