Dijital dönüşümün her geçen gün değişerek gelişmesiyle kurumlar için yeni teknolojik çözümler ve bulut teknolojiler ön plana çıkıyor. Şirketlerin dijital dönüşümlerini gerçekleştirirken temelde on-premise ve bulut tabanlı teknolojiler olmak üzere tercih edebilecekleri iki yöntem bulunuyor.
İhtiyaç duyulan yazılımların satın alınarak şirketlerin kendi veri merkezlerinde yönetilmesi şeklinde tanımlanan on-premise yöntemi, sistem yönetimini zorlaştırmasının yanı sıra maliyetli de olabiliyor.
Bulut tabanlı çözümler; daha esnek, hızlı uygulanabilir olması ve operasyonel maliyetleri azaltması gibi özellikleri ile firmalara sağladığı avantajlar sayesinde dijital dönüşümün önemli bir parçası olarak kabul ediliyor.
Bulut tabanlı servis sağlayıcı seçerken; entegrasyon süreç yönetimi, destek, ulaşılabilirlik, güvenlik, itibar ve referans kriterlerinin göz önünde bulundurulması gerekiyor.
İlk olarak entegrasyon sürecinin nasıl yönetileceği, ne kadar zaman alacağı, hem bu süreçte hem de ilerleyen süreçte desteğe ihtiyaç duyulan her anda firmanın ulaşılabilir olması dikkat edilmesi gereken unsurların başında yer alıyor. Entegrasyon sürecinin herhangi bir aksaklık oluşmadan kısa bir süre içerisinde tamamlanması iş akışının olumsuz etkilenmemesi anlamında değerli bir nokta. Yanı sıra ilerleyen süreçte teknik desteğe ihtiyaç duyulması anında hizmet sağlayıcının ulaşılabilir ve çözüm odaklı bir yaklaşım benimseme de oldukça önemli.
Dikkat edilmesi gereken bir diğer kritik konu ise verilerin gizliliği ve güvenliği. Servis sağlayıcı bu anlamda sertifika sahibi olsa bile bu sertifikanın kim tarafından, hangi kriterler değerlendirilerek verildiğini öğrenmek ayrı bir önem taşıyor. Bu anlamda bulut tabanlı hizmet sağlayıcısı seçerken; güçlü referanslarının olması, sahip olduğu sertifika türleri, sektör tecrübesi ve hatta belki de global anlamda hizmet vermesi dikkat edilebilecek değerli noktalar olarak ön plana çıkıyor.
16 Mart 2023 Perşembe günü düzenlenen webinarda; SAP S/4 HANA geçişi ve e-dönüşüm planlamasına dair merak edilenler ele alındı. Yayın kaydına buradan ulaşabilirsiniz.
Dijitalleşmenin yükselme trendinde olduğu bu dönemde, şirketler zorunlu ya da gönüllü olarak dijitalleşmek için adımlar atıyor. Tüm dünyada pandemi döneminin ciddi bir ivme kazandırdığı dijitalleşme; iş gücü, maliyet ve zaman açısından göz ardı edilemeyecek avantajlar vadediyor.
Şirketler vergilendirme, işlem uyumu için sürekli kontrol, vergi raporlama ve vergiye ilişkin daha pek çok konuda eksiksiz ve bağlantılı çözümlere erişmek için servis sağlayıcıları ile iş birliğini tercih ediyor.
Denetim kontrollerinin önemli bir bileşeni olan e-Fatura, e-Arşiv Fatura, e-Defter ve e-İrsaliye gibi şirketlerin en kritik iş akışlarını oluşturan belgelerde meydana gelebilecek en ufak bir hata veya uyumsuzluk, büyük mali cezalara ve zaman kaybına sebep olabiliyor. Bazı IT yöneticileri ve uzmanları, bu ürünlerin her birini farklı tedarikçilerden temin ederek, kritik iş akışlarında oluşacak hata riskini dağıtarak azaltmayı hedefliyor ancak bu bakış açısı da diğer birçok riski ve verimsizliği beraberinde getiriyor.
Farklı sağlayıcılardan ürün kullanımı, dijital dönüşüm sürecinin uzamasına, genel verimliliğin düşmesine, ERP yapılarının ve e-dönüşüm süreçlerinin karmaşıklaşmasına ve en önemlisi, riski dağıtarak azalttığını düşünen şirketlerin, herhangi bir aksaklık olduğunda destek almak için farklı yollar izlemek zorunda kalmasına neden oluyor. Bu durum da şirketlerin çözüm için harcadıkları toplam sürenin uzamasına yol açıyor.
Farklı servis sağlayıcılarla çalışmak, şirketlerin dijital dönüşümünü sekteye uğratabilme potansiyeli taşırken, tek servis sağlayıcı ile çalışmak ise dijital dönüşüm sürecini kolaylaştıran pek çok avantaj sunuyor. Bunlar:
Tek servis sağlayıcı ile çalışmak isteyen şirketlerin, vergi uyumluluğu yönetiminde nelere ihtiyacı olduğunu bilmesi ayrı bir önem taşıyor. Şirketlerin dijital dönüşümünü sekteye uğramadan süreci doğru ve verimli bir şekilde yürütebilmek için;
Dijitalleşmenin mesafeleri ortadan kaldırarak dünyayı global bir köye dönüştürdüğü yadsınamaz bir gerçektir. Ticari faaliyetlerini genişleten ve kapasitelerini geliştiren şirketler dünyanın herhangi bir noktasında faaliyet gösterirken bambaşka ülkelerdeki şirketlerle ya da bireysel tüketicilerle ilişkilenebilir. Bu gibi durumlar faaliyet gösterilen ülkelerin yasal süreçlerini yakından tanımayı gerektirir.
Şirketinizi bir adım öne taşır: Global servis sağlayıcıları farklı ülkelerden edindikleri deneyimlerle şirketlere hız ve zaman katarken, ticari faaliyetleri açısından şirketlerin rakiplerine oranla daha çok tercih edilmelerini sağlar.
Süreçleri kolaylaştırır: Global pazarda büyümek isteyen şirketlerin önündeki en büyük zorluk, farklı ülkelerin yasal süreçlerine hâkim olamamaktır. Şirketler ana faaliyetlerini yerine getirmek için çabalarken yasal süreçler nedeniyle zaman, maliyet ve iş gücü kaybı yaşar. Global servis sağlayıcıları ülkelerin birbirinden farklı yasal süreçlerine tam uyum gösterirken şirketlere verimlilik katar, süreçlerde kolaylık sağlar.
Global tek bir servis sağlayıcı verimliliği artırır: Global tek bir servis sağlayıcısı ile çalışmak şirketlerin hem yerelde hem de globalde rakiplerine oranla daha verimli iş süreçlerine sahip olmalarını sağlar.
16 Mart 2023 Perşembe günü düzenlenen webinarda; SAP S/4 HANA geçişi ve e-dönüşüm planlamasına dair merak edilenler ele alındı. Yayın kaydına buradan ulaşabilirsiniz.
E-İrsaliye kapsamının resmi olarak genişletilmesinin ardından zorunlu geçiş sınırı olan brüt satış hasılat tutarının düşürülmesi sonucunda yaşanan geçiş hareketliliği ile e-irsaliye kayıtlı kullanıcı sayısı 176 bini aştı.
Bu yazıda en çok kullanılan e-dönüşüm ürünlerinden biri olan e-irsaliye uygulaması hakkında sıkça sorulan sorulardan birkaçını bir araya getirerek “Nasıl Yapılır?” sorularının cevaplarına yer verdik.
E-İrsaliye uygulamasına dahil olan mükelleflerin düzenleyecekleri tüm sevk irsaliyelerinin elektronik olarak düzenlenmesi gerekiyor. Aynı zamanda uygulamaya dahil olan mükelleflerden alınan mallar karşılığında düzenlenecek irsaliyelerin de yine e-İrsaliye olarak alınması zorunludur. Ancak, bununla birlikte sadece genel tebliğde açıklanan hallerde kâğıt sevk irsaliyesi düzenlenmesi ve alınmasının süreklilik arz etmemek kaydıyla mümkün olabileceği belirtiliyor. Ayrıca tebliğde yer alan açıklamada; kâğıt irsaliye kesilmesi gereken durumda mükellefin bu durumu belge ile kanıtlaması gerektiği yer alıyor. Bu tür durumlarda kâğıt sevk irsaliyesi düzenlenerek, sevkiyat sürecine başlanabilir. Ek olarak uygulamaya dâhil olunan tarihin içinde bulunduğu ayın sonuna kadar, e-irsaliye belgeleri kâğıt ortamda da düzenlenebilmektedir.
E-İrsaliye uygulamasına kayıtlı mükelleflerin mal sevkleri için en geç uygulamaya başladıkları ayın sonundan itibaren tüm müşterilerine e-irsaliye düzenlenmesi gerekiyor. Ancak, alıcı sisteme kayıtlı olmadığı için gönderim şekli portal üzerinden değil, farklı elektronik ortamlardan veya kâğıt çıktı olarak gerçekleşebilir. E-İrsaliye kullanıcısı olmayan firma veya son kullanıcılara; irsaliye kesilerek, GİB sanal kullanıcısına iletilmesi gerekiyor.
İşletmelerin kendi şubeleri arasında yaptıkları mal sevkiyatlarında da sevk irsaliyesi düzenlenmesi gerektiğinden, kendi depoları arasında gerçekleştirdiği dahili sevkiyat kapsamında düzenledikleri irsaliyeyi elektronik ortamda oluşturması gerekiyor.. E-İrsaliye üzerindeki gönderici ve alıcı bilgilerinin şirket bilgileri olmasına ve malın teslimat adresinin e-irsaliye üzerindeki ilgili alana girilmesine dikkat edilmelidir.
Malın fiili sevki sırasında araç içinde e-irsaliyenin bir örnek kâğıt çıktısının bulundurulması ya da elektronik olarak görüntülenmesi zorunludur.
Türkiye’deki e-dönüşüm uygulamalarına ilişkin son güncellemeler ve zorunluluk kapsamları hakkında tüm detayları öğrenmek için uzman ekibimizle iletişime geçin.
Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) tarafından 1 Temmuz 2022 itibarıyla mükelleflerin brüt satış hasılatına ve sektör bazında belirlenen kriterlere göre bazı e-belge uygulamalarına geçiş zorunluluğu getirilmesinin ardından e-dönüşüm ciddi bir ivme kazandı. E-Fatura kullanan firma sayısı 722 bini, e-arşiv faturaya kayıtlı kullanıcı sayısı ise 668 bini aştı.
Kullanıcı sayılarındaki bu artış ile e-fatura ve e-arşiv faturada kullanımında sık karşılaşılan sorular arasında yer alan; “Temel e-Faturalarda İade ve İptal”, “Ticari e-Faturalarda İade ve İptal” ve “e-Arşiv Faturalarda İptal” işlemleri üç başlıkta ele alınıyor.
Detaylar için aşağıda yer alan tabloya göz atabilirsiniz.
E-Fatura | E-Arşiv Fatura | |
İptal Süreçleri | Temel E-Fatura
E-Fatura İptal ve İtiraz Portalı üzerinden 8 gün içerisinde karşı tarafın onayı ile iptal işlemi gerçekleştirilebilir.
Ticari E-Fatura Ticari e-faturalar ise, ‘Ret Uygulama Yanıtı’ aracılığıyla 8 gün içerisinde reddedilebilir. 8 günlük sürenin aşılmasının ardından Ret Uygulama Yanıtı üzerinden işlem yapılması mümkün değildir. |
E-Arşiv uygulaması iptal işlemleri mükellef tarafından kullanılan e-belge yararlanma türüne (Özel Entegratör, GİB Portal veya doğrudan entegrasyon) göre yapılabilmektedir. |
İtiraz Süreçleri | Temel E-Fatura
Harici yöntemlerle (Noter, KEP, taahhütlü mektup ve telgraf) 8 gün içerisinde yapılır.
Ticari E-Fatura
Faturaya haricen itiraz edilmesi halinde itiraza ilişkin bilgilerin e-fatura iptal ve itiraz portalı üzerinden Gelir İdaresi Başkanlığı’na bildirilmesi gerekir.
8 günlük sürede itiraz edilmeyen faturanın içeriği, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu uyarınca alıcısı tarafından kabul edilmiş sayılır. |
E-Arşiv Fatura’ya itiraz işlemleri harici yöntemlerle (Noter, KEP, taahhütlü mektup ve telgraf) 8 gün içerisinde yapılmalıdır.
Faturaya haricen itiraz edilmesi halinde itiraza ilişkin bilgilerin e-belge uygulamalarından yararlanma türüne göre türüne (Özel Entegratör, GİB Portal veya doğrudan entegrasyon) Gelir İdaresi Başkanlığı’na bildirilmesi gerekir. |
İade Faturası | Yukarıda tarif edilen iptal ve itiraz süreçlerine ek olarak, alıcılar mevzuattaki kurallar dahilinde iade faturası da düzenleyebilirler. |
Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura ve vergi zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir.
Gelir İdaresi Başkanlığı’nın (GİB) 509 sıra no’lu tebliğine göre e-ticaret paydaşı olan internet satış platformları, internet ortamında ilan yayınlayanlar ve internet reklam aracıları e-Fatura ve e-Arşiv Fatura uygulamasına geçmek zorundalar. Bu zorunluluk bir yandan e-ticaret yapan kurumların operasyonel yüklerini azaltırken; bir yandan de verimliliklerini artırıyor. E-belgeler, özellikle e-ticarette yaşanan uzun teslimat ve iade süreçleri, satış sonrası memnuniyetin temel noktasını oluşturan müşteri hizmetleri, yetersiz ürün bilgisi gibi sorunlara da çözüm sunuyor.
E-ticarete başlarken kurumların ilk olarak mali mühür ya da şahıs ise e-imza alınması gerekiyor. Daha sonra e-fatura kullanmak için GİB’e online başvuru yapılıyor. Bu noktada başvuran kişinin karşısına yararlanılacak metot sekmesi çıkıyor. Özel entegratör seçilmesi durumunda bundan sonraki süreç özel entegratör aracılığıyla takip ediliyor. Bu kapsamda kayıt işlemleri, fatura ve irsaliye tasarımlarının yanı sıra mevcut ERP sisteminin entegrasyonu ve günlük raporlama özel entegratörler aracılığıyla gerçekleştiriyor.
Türkiye’de 2012 yılında başlayan e-dönüşüm süreci kapsamında yer alan 15’ten fazla belge bulunuyor. E-ticaret kapsamında ise e-fatura, e-arşiv fatura ve e-irsaliye uygulanıyor. Karşıdaki muhatabın e-fatura mükellefi olması durumunda e-fatura kesilirken, karşı taraf e-fatura mükellefi değil ise e-arşiv fatura kesiliyor. E-arşiv fatura basılı veya elektronik posta olarak paylaşıldıktan 1 gün sonra GİB’e özel olarak raporlanıyor. E-fatura ise online olarak GİB aracılığıyla anında alıcısına ulaşıyor. E-irsaliye ise birden fazla depo ya da operasyon kanalı olan kurumlar için ayrı yerlerden düzenlenebiliyor. Bu kapsamda e-ticarette kullanılan üç farklı seçenek söz konusu:
E-irsaliyelerin üzerinde yer alan karekod uygulaması içerisindeki bilgiler sahada yapılan online kontrollerde kullanılıyor. Vergi denetim memurları bu karekod aracılığıyla e-irsaliyenin kendini görüntüleyebiliyor. Bu kapsamda aracın, ürünlerin, ulaştırmanın bilgisine erişilebiliyor. Karekod uygulaması mükelleflerin yasal zorunluluklarına uymasını sağlıyor.
E-ticarette e-belgeler söz konusu olduğunda perakendenin hızına uyum sağlayabilecek hızlı ve anlaşılabilir bir sistem kullanmanın önemi ortaya çıkıyor. Bu sistem, kurumun tüm süreçlerinin denetlenebilir olmasını sağlıyor. Sistemin denetlenebilir olmasını sağlayan en önemli nokta ise yasal zorunlulukları gözeten iş ortakları ile çalışılması. İş ortakları ile tasarlanan bu süreç e-ticaret yapan kurumlarının iş süreçlerinin verimli ve etkin kılıyor.
Sovos vergi uyumluluğu yazılımının e-dönüşüm ve e-belge zorunluluklarına uyum sürecinizde size nasıl yardımcı olabileceğine göz atabilirsiniz.
SAP’in versiyonlarının bakım süreçlerinin sonuna doğru yaklaşılmasıyla şirketlerin hangi geçiş yöntemini seçmeliyim sorusuna bir önceki yazımızda yanıt vermiştik. Şimdi sıra bu konuda karşımıza sıklıkla çıkan diğer önemli soruda: “Geçiş sürecinde e-dönüşümü nasıl planlamak gerekiyor?”
Dijital dönüşümünüzü sekteye uğratmadan süreci doğru ve verimli bir şekilde yürütebilmek için;
Vergi uyumluluğu çözüm sağlayıcınızı seçerken, bu ihtiyaçların hepsine yanıt verebilecek bir firma ile anlaşmanız dijital dönüşümünüzün başarısı için önem taşıyor. Böyle bir firmayla çalışmak S4/HANA geçişinde ‘Operasyonel Mükemmellik’ alanında da muazzam faydalar sağlıyor. SAP ya da Non-SAP ERP sisteminizi SAP S4/HANA’ya taşımayı iş akışlarınızdaki tüm verimsizlikleri temizlemek için bir fırsat olarak da görebilirsiniz.
Bazı IT yöneticileri ve uzmanları, e-fatura, e-irsaliye, e-arşiv gibi ürünlerin her birini farklı tedarikçilerden temin ederek, kritik iş akışlarında oluşacak hataların riskini dağıtarak azaltmayı hedefliyor ancak bu bakış açısı da diğer başka birçok verimsizliğin ve riskin oluşmasına sebep oluyor. Farklı sağlayıcılardan dış kaynak kullanımı;
Tek servis sağlayıcı ile çalışmak ise dijital dönüşüm sürecini kolaylaştıran pek çok avantaj sunuyor:
16 Şubat 2023 Perşembe günü S/4 HANA geçişi ve e-dönüşüm planlamasına dair merak edilenleri webinarda ele alacağız. Ajandayı incelemek ve webinara kaydolmak için hemen tıklayın.
SAP, eski versiyonlarının bakımlarını önümüzdeki dönemde sona erdirmeyi ve mevcut kullanıcılarını S4 HANA’ya taşımayı planlarken, şirketler zorunlu geçişte hangi yöntemi tercih edeceklerine karar vermeye çalışıyorlar. Yöntemleri, avantajlarını ve dezavantajlarını net bir şekilde anlamak tercih sürecini kolaylaştırabilir.
S4 HANA’ya geçiş,
Olmak üzere üç farklı senaryoda gerçekleşebiliyor. Bu üç senaryonun avantajları ve dezavantajlarını ise şöyle özetleyebiliriz:
Greenfield, tüm süreçler için yeniden tasarım ve sadeleştirme sunan bir geçiş yöntemi. Bu yöntemi genellikle daha önce SAP dışı bir uygulama kullanan ya da kullandığı SAP versiyonu çok eski olan firmalar tercih ediyorlar ve özelleştirilmiş, eski, hantallaşmış yapıları tamamen geride bırakıp modern bir teknolojiyle yola devam ediyorlar.
Brownfield, mevcut sistemi koruyan ancak S4 HANA’nın yeni teknolojisinden, hızından faydalanmaya imkan tanıyan bir yöntem. Bu yöntemi genellikle SAP projesini yakın zamanda tamamlamış, en iyi uygulamalara uyum sağlayan, sistemlerinde çok az özelleştirilmiş çalışma bulunan firmalar tercih ediyorlar.
Bluefield (hibrit), mevcut sistemin bir bölümünü koruyan, bir bölümünü de tamamen yenileyen bir yöntem. Bu yöntemi genellikle hali hazırda memnuniyet sağlayan çözümlerinin yeni sisteme taşınmasını isteyen, bir yandan da S4/HANA ile gelen yeni özelliklere sahip olmayı faydalı gören firmalar tercih ediyorlar.
SAP S4/HANA her noktadan bilgiye erişim sağlayarak, IT, finans, tedarik zinciri ve muhasebe gibi departmanlar arasındaki iş birliğini destekliyor ve çalışma şekline esneklik katıyor. Ayrıca merkezileşmeye de katkıda bulunarak tüm süreçler üzerindeki erişilebilirliği ve görünürlüğü arttırmaya yardımcı oluyor. Ancak geçiş sürecinin doğru yürütülmesi, kuruma en uygun geçiş yönteminin tercih edilmesi bunun için de tek servis sağlayıcıyla çalışması önem taşıyor.
16 Şubat 2023 Perşembe günü S/4 HANA geçişi ve e-dönüşüm planlamasına dair merak edilenleri webinarda ele alacağız. Ajandayı incelemek ve webinara kaydolmak için hemen tıklayın.
Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) tarafından 19 Ekim 2019 tarihinde yayımlanan Genel Tebliğ ile e-dönüşüm uygulamalarının kapsamı hem uygulama hem de mükellefler açısından genişledi. Bu kapsamda yıllık cirosu 5 milyon TL ve üzeri olan işletmeler için e-fatura uygulaması ve beraberinde e-arşiv fatura kullanımı zorunlu oldu.
2020 yılı içinde brüt satış hasılatı 5 milyon TL ve üzeri olan mükellefler için de 1 Temmuz 2021 itibariyle e-arşiv faturaya geçiş zorunluluğu geliyor.
E-arşiv fatura dijital ortamda oluşturulabilen ve e-fatura mükellefi olmayan kişilere elektronik fatura gönderimini mümkün kılan bir e-belgedir.
GİB’in yayımladığı tebliğ’e göre;
E-arşiv fatura uygulamasına dahil olmayan mükelleflerce, 1 Ocak 2020 tarihinden itibaren vergi mükellefi olmayanlara düzenlenecek faturaların vergiler dahil toplam tutarı 30.000 TL’yi veya vergi mükelleflerine düzenlenenler açısından vergiler dahil toplam tutarı 5.000 TL’yi aşması halinde faturanın e-arşiv fatura olarak GİB Portalleri üzerinden düzenlenmesi zorunludur.
GİB tarafından yayımlanan kılavuza göre, e-arşiv fatura uygulamasına üç farklı yöntem ile entegre olunabilir.
Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura ve vergi zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir.
1 Temmuz 2020 tarihinde e-irsaliye uygulamasına birçok farklı sektörden neredeyse 60.000 yeni şirket katıldı. Birçoğu uygulamanın, şirket süreçlerini kesintiye uğratacağını düşünüyordu. Bu durumun en büyük sebebi 509 Sayılı tebliğinin ve e-İrsaliye Uygulama Kılavuzu’nun (Kılavuz) ihtiyaç olan tüm detayları karşılayamamasıydı. Başkanlıktan alınan bilgiler ve başkanlığa iletilen sorular ile kayıtlı kullanıcılara birçok bilgi aktarılmış olsa da kılavuz güncellemesi uzun süredir bekleniyordu.
16 Temmuz’da Başkanlık beklenen güncellemeyi yayımladı. Beş madde güncellendi ve 13 yeni cevap eklendi. Dikkat çeken konular ise:
E-İrsaliye uygulaması hayata geçirildiği günden itibaren, mal sevkiyatının başlayabilmesi için GİB onayının gelmesi bekleniyordu. E-İrsaliye önce düzenleniyor, özel entegratör ya da diğer yöntemler vasıtasıyla başkanlığa iletiliyor ve ancak sadece başkanlık tarafından onay gelmesi sonucunda araç yola çıkabiliyordu. Bu durum birçok sektörün satış ve dağıtım sürecini olumsuz etkiliyordu.
Entegratörler tarafından başkanlığa iletilen bu konu üzerine başkanlık konuya yeni bir yorum getirdi. Artık, özel entegratör vasıtasıyla e-irsaliye uygulamasına dahil olan mükellefler için, özel entegratörün e-irsaliyeyi alması ve onay vermesi taşıma için yeterli olacak. Özel entegratör ise kendisine gelen e-irsaliyeyi azami 15 dakika içinde başkanlığa iletecek. Böylelikle çok daha hızlı irsaliyeleşme ve dağıtım gerçekleşebilecek.
Kılavuzun ilk versiyonunda oldukça kafa karıştırıcı olan bu madde (15.5 No’lu madde) şimdi çok daha anlaşılır hale geldi. Sevkiyatın başladığı lokasyonda eğer e-irsaliye düzenlenemiyorsa, e-irsaliye şirkette düzenlenebilir. Ancak sevkiyat için de bir matbu irsaliye düzenlenmeli ve e-irsaliye üzerinde bulunan bilgiler bu irsaliye üzerine yazılmalıdır.
Eğer o esnada ortamda bir matbu irsaliye bulunmuyorsa, taşımayı yapan kişi ya da kurumla, e-İrsaliye belgesinin elektronik ortamda gösterimine olanak sağlayacak gerekli bilgiler (e-İrsaliye düzenleyicisinin VKN/TCKN bilgisi ile e-İrsaliye Belge Numarası) paylaşılmalı.
Matbu irsaliye senaryosu, taslak kılavuzda yer almış ancak tebliğ ve yayımlanan kılavuzda yer almamıştı. Bu konu 16 Temmuz’da tekrar gündeme geldi ve güncelleme ile kılavuza “Matbudan” senaryosu eklendi.
“Matbudan” senaryosu; taşımanın, kılavuzda belirtilen sebepler altında, matbu senaryo ile yapılması ve izleyen iş günü içerisinde bu matbu irsaliyenin elektronik irsaliyeye dönüştürülmesidir. Böylece artık, kılavuzda belirtilen sebepler altında, mükellefler matbudan senaryosu ile taşımalarını gerçekleştirebilir hale gelmiştir.
Matbu irsaliye üzerinde “e-İrsaliyeye Dönüştürülecektir” ibaresi ile taşıyıcı(şoför adı-soyadı-TCKN) ve araç plaka bilgisinin yer alması gerekir.
Ek olarak güncellenen kılavuzda bazı önemli senaryolara ve konulara da değinilmiştir:
Ayrıca GİB 509 nolu tebliğin güncellenmesi için taslak doküman yayımladı. Tebliğ güncellenmesi için çalışmalara devam edildiğİni ve 27 Temmuz 2020 tarihine kadar efatura@gelirler.gov.tr adresinden firmaların yorum ve düşüncelerini toplayacağını resmi twitter adresinden duyurdu.
Vergi teknolojileri alanında dünya lideri olan Sovos, mükelleflerinin e-irsaliye uyumluluğunu kolaylıkla yönetmelerini sağlıyor.
E-irsaliye uygulamasının geçiş tarihi ve zorunluluk kapsamı tam anlamıyla 509 Sıra No’lu Genel Tebliğ (tebliğ) ile belirlendi. Tebliğ uygulamanın genel işleyişine ve temel uygulamalara değinse de, ihtiyaç durulan tüm bilgileri barındırmıyordu. Sıkça sorulan sorular kılavuzu ve Gelir İdaresi Başkanlığı’dan (GİB) edinilen bilgiler faydalı olsa da bir kılavuza ihtiyaç duyuluyordu.
Şubat 2020’de GİB, temel işletişi detaylandırdığı bir e-İrsaliye Uygulama Kılavuzu (kılavuz) yayımladı. Kılavuz firmaların ve entegratörlerin kendisine ilettiği süreçsel soruların cevaplarını da cevapladı.
Kılavuz ihtiyaç olan açıklığı getirse de, zorunluluk tarihi olan Temmuz 2020 yaklaştıkça kafaları hala karıştırmaya devam eden birkaç senaryo hala bulunmakta.
Satışa konu olmayan mallar için düzenlenecek irsaliyelerin yapısı ve zincir teslimat konusu bu senaryolar içerisinde.
Kritik konulardan biri olan satışa konu olmayan mallar için düzenlenecek irsaliyeler senaryosuna GİB kılavuzda net bir şekilde yer verdi. GİB, satışa konu olmayan mallar içinde e-irsaliye düzenlenmesi gerektiğini söyledi. Ancak bu irsaliyelerin not kısmında detaylar belirtilmeli.
Örneğin, tamir/bakım amaçlı göndermeniz gereken mal, ekipman ve demirbaşlar var. Bu ekipmanlar için de e-irsaliye düzenlemelisiniz ve e-irsaliyenin not alanına sebebini; tamir edilmek, boyatılmak, parça değiştirme gibi yazmalısınız.
Buna benzer şekilde fason süreçleri, numune ve konsinye süreçlerinde de e-irsaliye düzenlenmesi gerekiyor.
Kılavuzdaki bir diğer senaryo olan zincir teslimat da şu şekilde örneklendirildi;
“X” üreticisinden mal alan “Y” toptancısı, bu malı fiilen teslim almadan “Z” bayisine, “Z” bayisi ise henüz teslim edilmemiş malı doğrudan “T” müşterisine satabilir. Bu durumda henüz “X” üreticisinin deposunda bulunan mallar, “X” üreticisi tarafından doğrudan “T” müşterisine sevk edilebilir.
Bu senaryoda elektronik irsaliyenin kime düzenleneceğinin cevabını schematron dosyası veriyor. E-irsaliye, malın direkt olarak alıcısına gönderilmelidir. Yani örneğimizden yola çıkarsak, e-irsaliye üzerinde “T” müşterisinin bilgileri olmak zorunda.
Schematron üzerinde bu konuda kontroller mevcut. Yani düzenlenen irsaliyenin sanal alıcıya mı yoksa e-irsaliye mükellefine mi gönderileceğini anlamak için, “T” alıcısının VKN/TCKN bilgisi ile kontrollerinin yapılması gerekiyor.
Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir.
Temmuz ayı itibari ile 2018 yılı veya sonraki yıllarda cirosu 25 milyon TL ve üzeri olan tüm mükelleflerin e-irsaliye uygulamasına geçmesi gerekiyor.
Zorunluluk tarihi hızla yaklaşırken, kağıt fatura irsaliye yerine kullanabilirken e-faturaların e-irsaliyelerin yerine geçip geçemeyeceği mükelleflerin aklında olan sorulardan biri.
Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB), uygulamaya kayıtlı mükellefler arasında, malın teslimi anında düzenlenen e-faturaların, e-irsaliye yerine geçebileceğini belirtti. Ancak bir takım şartlar sağlanmalı:
E-arşiv fatura da aynı koşulları sağladığı takdirde e-irsaliyelerin yerine geçebilir. Ancak faturanın imzalanma koşulu bu uygulamada biraz daha gevşetilmiştir. E-arşiv faturanın e-irsaliye yerine geçebilmesi için üzerinde bulunması gereken imza, kalemle imzalanmış bir imza veya taranmış ya da fotoğrafı çekilmiş bir imza olabilir.
Her ne kadar elektronik faturalar e-irsaliye yerine geçiyor olsa da, bu durum mükellefleri e-irsaliye zorunluluğundan muaf tutmuyor.
GİB, e-dönüşüm uygulamalarına geçiş zorunluluk tarihlerinde herhangi bir esneklik yapmıyor. Genel tebliğ’de belirtilen tarihlere göre mükellefler geçişlerini gerçekleştirmeliler.
E-irsaliye uygulaması için ise, 1 Temmuz 2020 tarihinde, 2018 yılı veya sonraki yıllarda brüt satış hasılatı 25 milyon TL ve üzeri olan tüm mükellefler geçişlerini tamamlamalılar. 25 milyon TL ve üzeri cironun yanı sıra belirli sektörlerde bulunan mükellefler ve başkanlık analizi sonucu riskli ya da vergiye uyum düzeyi düşük olarak tespit edilmiş mükellefler de zorunluluğa uyum sağlamalılar.
E-irsaliye uygulaması, kapsamı ve uygulama kılavuzu hakkında detaylı bilgiye önceki blog yazımızdan ulaşabilirsiniz.
Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir.
E-defter uygulaması, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın (GİB) yayımladığı regülasyon güncellemesiyle, e-fatura kullanıcılarına, bağımsız denetime tabi olan şirketler ile Başkanlık tarafından vergi uyumluluğu düşük olarak belirlenen şirketler için zorunlu hale geldi.
E-defter uygulaması, kanunen tutulması zorunlu olan yevmiye defteri ve büyük defterin dijital ortamda oluşturulduğu ve berat adı verilen dijital dosyalarla başkanlığa iletildiği sistemdir. e-Defter uygulaması, defterlerin saklanma maliyetini azaltır ve noter onayı gibi işlemlerin yerine geçmesi sebebiyle de zaman tasarrufu sağlar. Bu gönüllü geçişlerin artmasını da destekler.
E-defter uygulamasını kullanabilmek için, şirketler önce GİB tarafından belirlenen bir takım ön hazırlıkları tamamlamalıdır:
E-defter, tüm defter verilerinin elektronik olarak oluşturulup imzalanmasını sağlayarak, verilerin ve kaynaklarının doğruluğunu garanti altına alma amacıyla uygulamaya sokulmuştur diyebiliriz. Aynı zamanda bu regülasyonla denetim esnasında kolaylık oluşturacak bu zorunlulukla, saklanan verilerin kaybolma ve zarar görme ihtimalini de düşürmek amaçlanmıştır.
E-defter uygulaması birçok avantaj sunar:
E-defter uygulamasının kullanım amacındaki bu durum ekonomiye yasal dayanak ve firmalara güven oluşturmaktadır.
Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir.
Gelir İdaresi Başkanlığı 26 Mart tarihinde yayımladığı duyuru ile e-Defter ve beratların son yüklenme tarihlerini erteledi. Tüm dünyada etkisini gösteren Covid-19 salgını sebebiyle, çeşitli hükümetlerin şirketleri ve ekonomilerini koruyabilmek adına birtakım önlemler aldığını görüyorduk. Şimdi ise sıra Türkiye’de.
24 Mart’ta yayımlanan 518 sayılı Genel Tebliğ, bu durumdan en çok etkilenen, belirli sektörlerde faaliyet gösteren gelir vergisi mükellefleri ile kurumlar vergisi mükelleflerinin, 1 Nisan 2020 ve 30 Haziran 2020 tarihleri arasında mücbir sebep durumunda olmalarını öngörmektedir. Bu mükellefler e-Defter ve beratlarını Temmuz 2020’de ibraz edeceklerdir.
Özetleyecek olursak, gelir vergisi mükelleflerinin Aralık 2019 dönemine ait defterlerini, 31 Mart 2020 tarihine kadar tamamlamaları gerekiyordu. Bu duyuru ile beraber süreç Nisan 2020 tarihine ertelenmiş oldu.
Belirlenen yeni ibraz tarihleri şu şekildedir;
Bununla beraber geçtiğimiz hafta farklı mükellef grupları için beyanname ibraz tarihlerinde de ertelemeler gerçekleşti. Detaylı bilgi için GİB’in internet sitesini ziyaret edebilirsiniz.
GİB bu duyuruyu yaparken, son tarihi 1 Temmuz 2020 olan e-İrsaliye uygulaması zorunlu canlıya geçiş tarihi hakkında herhangi bir değişiklik ya da açıklama yapmadı.
COVID-19 sebebi ile, vergi idareleri tarafından yapılan değişiklikleri izleyen global regülasyon akışına buradan ulaşabilirsiniz.
Daha fazla nasıl yardımcı olabileceğimizi öğrenmek için lütfen iletişime geçin.
Uzun zamandır beklenen, elektronik irsaliye sürecinin işleyişini ve firmaların sıkça sordukları soruların cevaplarını içeren e-İrsaliye Uygulama Kılavuzu, Şubat ayının son gününde GİB Elektronik Belge internet sitesinde yayımlandı.
Kılavuzda; uygulama, uygulamanın kapsamı ve yapısı, farklı senaryolar ve özellik arz eden durumlar ele alınıyor. Böylelikle, e-irsaliye sistemine geçiş yapacak firmaların soruları çözüme kavuşturuluyor.
E-irsaliye mal hareketlerinin elektronik ortamda düzenli izlenebilmesi için, hali hazırda kağıt ortamda düzenlenmekte olan “sevk irsaliyesi”sinin elektronik halidir.
Elektronik irsaliye, sevk irsaliyesi ile aynı hukuki niteliklere sahiptir ancak düzenlenmesini, iletilmesini, muhafaza ve ibraz edilmesini dijital ortama taşır.
GİB tarafından yayımlanan tebliğe göre, e-irsaliye uygulamasının zorunluluk kapsamına giren mükellefler şu şekildedir;
Komisyoncu veya tüccar olarak sebze ve meyve ticareti ile iştigal eden mükellefler
Başkanlık analizi neticesinde riskli ya da vergiye uyum düzeyi düşük olduğu tespit edilen mükellefler
Komisyoncu veya tüccar olarak sebze ve meyve ticareti ile uğraşan mükellefler geçişlerini 1 Ocak 2020 tarihi itibari ile tamamladılar. Zorunluluk kapsamına giren diğer mükellefler ise 1 Temmuz 2020 tarihi ile geçişlerini tamamlamalılar.
Ayrıca başkanlık tarafından riskli veya vergi uyum düzeyi düşük olarak değerlendirilen mükellefler de kendilerine bildirimi yapıldıktan en az üç ay sonra e-irsaliye uygulamasına geçişlerini tamamlamalılar.
Temel kavramların açıklanmasının yanı sıra bu kılavuzun daha önceden duyurulan senaryoları detaylı bir şekilde açıklaması mükelleflerin kafasını karıştıran bir çok soruyu yanıtlıyor. Buna ek olarak, farklı konulara ilişkin de detaylı açıklamalar yer alıyor.
Bu senaryolarda temel konu başlıkları aşağıdaki gibidir;
Diğer açıklamalara konu olan başlıklar ise aşağıdaki gibidir;
Yapısal olarak tatmin edici cevapların verildiği dökümana GIB e-Belge sitesi üzerinden ulaşabilir ya da geçiş sürecinizi kolaylaştırmak ve hızlandırmak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
e-İrsaliye Uygulama Kılavuzu’na ve Sovos e-Dönüşüm çözümlerine ilişkin tüm sorularınız için bizimle iletişime geçin.
01.01.2020 tarihinde e-Arşiv Fatura Uygulaması’na zorunlu geçiş yapılacak!
Yazımızda, Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB)’in yayımladığı tebliğe dair detayları ve sizler için derlediğimiz soruları bulabilirsiniz.
Tebliğ’e göre;
e-Arşiv Fatura uygulamasına dahil olmayan mükelleflerce 1.1.2020 tarihinden itibaren düzenlenecek faturaların vergiler dahil toplam tutarının 30.000 TL’yi (vergi mükelleflerine düzenlenenler açısından vergiler dahil toplam tutarın 5.000 TL’yi ) aşması halinde söz konusu faturaların e-arşiv fatura olarak e-belge düzenlenme portalı üzerinden düzenlenmesi zorunludur.
GİB tarafından yapılan açıklamaya göre, e-Arşiv Fatura’ dan 3 farklı yöntem ile faydalanabilirsiniz.
Sovos Foriba Bulut Portal güvenli altyapısı ile düzenlediğiniz tüm faturaları güvende tutar.
e-Arşiv Faturalarınızı dijital ortamda 10 yıl boyunca saklayabilirsiniz.
Sovos Foriba GİB’in yayımladığı tüm regülasyonlara uygun olarak çözümlerini güncel tutar bu yüzden mevzuata uyum süreçlerini takip etmek zorunda kalmazsınız.
Ayrıca, Sovos Foriba’nın kendi geliştirdiği ADAPTÖR yazılımı ile, başka bir adaptör yazılımına gerek duymadan, daha güvenli ve sorunsuz ERP entegrasyonu yapabilirsiniz.
e-Arşiv Fatura’nızı internet erişimi olan her cihazdan oluşturup gönderebilir, görüntüleyebilir, kabul ya da reddebilirsiniz.
Sovos Foriba Portal’de mali müşavir girişi ile mali müşavirlerinize yetki tanımlayabilirsiniz.
Faturalarınız düzenlendiği anda Sovos Foriba tarafından alıcısına e-mail aracılığı ile gönderilir.
e-Arşiv raporlarınızı görüp, indirebilir, içerisindeki raporlanan faturaları ve durumlarını pratik bir şekilde kontrol edebilirsiniz.
Sovos Foriba e-Arşiv Fatura Uygulamasına ilişkin sıkça sorulan sorulara buradan ulaşabilirsiniz.
Sovos Foriba e-Arşiv Fatura Çözümünden Faydalanarak Dijital Dönüşümün Bir Parçası Olun!
19 Ekim 2019’da, Gelir İdaresi Başkanlığı(GİB) tarafından yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nin (tebliğ) amacı elektronik belge uygulamalarında bütünlüğün sağlanmasıydı.
Bu tebliğ ile e-fatura, e-defterin etkilediği mükellef kapsamını da genişletildi;
E-fatura için;
E-defter için;
E-fatura ve e-defter uygulaması zorunluluk kapsamına giren mükelleflerin izlemeleri gereken yol genel olarak aynıdır. Geçişin yapıldığı zaman diliminin yılın başı, ortası veya sonunda olması herhangi bir fark yaratmaz.
Yıl ortasında yapılacak e-defter geçişi için mükelleflerin; resmi defterlerini, e-deftere geçiş tarihine kadar muhasebecileri tarafından yazdırması ve kapanış tasdikiyile kapatması gerekir.
E-faturaya geçiş yapacak mükellefler ise, öncelikle Kamu Sertifikasyon Merkezi’nin (KSM) internet sitesinden mali mühür başvurusunda bulunulmalıdır. Başvurunun ardından, mali mühür mükelleflere posta yoluyla iletilir.
Mali mühür temin edildikten sonra, GİB’e başvurarak e-fatura geçiş süreci tamamlanır. E-fatura başvurusu tamamladıktan sonra ise sistemi kullanmak için üç farklı yol vardır:
GİB Portal, e-belge süreçlerinin temel fonksiyonlarının yönetilebildiği bir platformdur, saklama ve özelleştirme yapılamaz.
Yani e-fatura düzenlenebilir, gelen faturalar yönetilebilir ancak belge girişlerinde çok fazla manuel işlem uygulanır ve belgeleri on yıl saklama sorumluluğu tamamen firmaya verilir.
Doğrudan entegrasyon, firmaların kendi bilişim sistemleri yolu ve uygun bir yazılım ile e-belgelerini doğrudan başkanlığa iletmesidir. Bu yöntemlde saklama ve imzalama firma tarafından gerçekleştirilir. Bu yöntem ile GİB firmalara güncellemelerle uyumluluğun devamını gözetme ve sistemlerin sürekli ulaşılabilir olması gibi teknik sorumluluklar yükler.
Özel entegratörler aracılığıyla e-fatura uygulamasını kullanan mükellefler; fatura saklama sorumluluğunu özel entegratörlere devredebilir ve işlemlerini daha hızlı bir şekilde gerçekleştirebilir.
Şirketler e-belge saklama sorumlulukları için özel entegratörleri kullanabilirler. Ayrıca kullanıcı deneyimi yüksek özelleştirilmiş portaller kullanabilir ve regülasyon güncellemeleri hakkında destek alabilirler.
Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir.
Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından, elektronik belge uygulamalarında bütünlüğün sağlanması amacıyla hazırlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Tebliğ) Resmi Gazete’de yayımlandı.
Tebliğ kapsamına giren firmalar yeni dönemde; e-arşiv fatura, e-fatura, e-irsaliye, e-defter, e-SMM ve e-MM sistemine zorunlu geçiş yaparak e-dönüşüm sürecine hız verecek.
Verginin geleceğine yönelik detaylı bilgi almak için İngilizce olarak hazırlanan Trends: Continuous Global VAT Compliance dökümanını indirebilir, haberleri ve son gelişmeleri takip etmek için bizi LinkedIn ve Twitter üzerinden takip edebilirsiniz.