Alım satımı yapılan tüm ürünlerden alınan dolaylı bir vergi türü olan KDV ile ilgili çok sorulan soruların yanıtlarını sizin için derledik…
KDV Nedir?
Katma Değer Vergisi (KDV), harcamalar üzerinden alınan dolaylı bir vergi türüdür. Bir mal veya hizmetin üretimden tüketiciye ulaşmasına kadar oluşturulan her bir katma değer üzerinden alınan vergidir. Ülkemizdeki en önemli vergi kalemlerinden biridir. Vergi mükellefleri, yarattıkları katma değer üzerinden KDV’yi aylık olarak öderler. 1984 yılında 3065 sayılı kanunla yürürlüğe giren KDV, günümüzde genel bütçe vergi gelirlerinin yüzde 30-35’ni karşılar.
Doğrudan Vergi ve Dolaylı Vergi Ayrımı Neye Göre Yapılır?
Devletin, gelir dağılımını kontrol etmek, kamu harcamaları ve yatırımları için finansman sağlamak gibi amaçlarla; vatandaşlarından doğrudan ya da dolayı yollarla aldığı ödemelere vergi denir. Mal ve hizmet üzerinden alınan vergiler dolaylı vergi; gelir ve kazanç üzerinden alınan vergiler ise dolaysız vergi olarak adlandırılır.
Dolaylı vergiler: KDV, ÖTV, özel iletişim vergisi, şans oyunları vergisi, damga vergisi, harçlar ve diğer yerel tüketim vergileri olarak sıralanabilir.
Dolaysız vergiler ise gelir ve kazanç üzerinden alınan vergiler, mülkiyet üzerinden alınan vergiler, servet üzerinden alınan vergiler olarak ayrılabilir. Dolaysız vergileri daha detaylı olarak açıklamak gerekirse şunları söyleyebiliriz:
Gelir vergisi ve kurumlar vergisi, gelir ve kazanç üzerinden alınan vergilerdir. Kurumlar vergisi, kurumlar vergisinde belirtilmiş olan kurumların, bir araya gelen topluluk ya da tüzel kişilerin kazançlarını, gelir vergisi ise gerçek kişilerin kazançlarını vergilendirir. Bu vergi kalemleri, vergi sistemleri içerisindeki en büyük paya sahiptir. Ülkelere göre farklılık gösterse de gelir vergisi genellikle artan oranlı bir tarifeye göre alınır.
Motorlu taşıtlar vergisi, emlak vergisi, veraset ve intikal vergisi ise mülkiyet üzerinden alınan vergilerdir.
Toplumsal gelir eşitliğinin devlet eliyle sağlanmaya çalışılması adına, kişilerin servetleri üzerinden alınan vergi türüne ise servet üzerinden alınan vergi denir.
KDV Oranı Kaçtır?
KDV oranları satılan mal ya da hizmetin niteliğine göre değişiklik gösterir. Genel KDV oranı yüzde 18’dir. Belirlenmiş mal ve hizmetler için yüzde 1 ve yüzde 8 oranları uygulanır. Her bir mal ve hizmetin KDV oranının ne olacağı Cumhurbaşkanı kararı ile belirlenir. Bununla beraber bazı teslimler KDV’den istisnadır. Örneğin yurt dışına yaptığınız bir mal veya hizmet tesliminde KDV doğmaz.
KDV Kim Tarafından Ödenir?
Katma değer vergisinin asıl yüklenicisi nihai tüketicidir. Vergi mükellefleri her bir teslim aşamasında bu vergiyi alıcıya yansıtırlar. Böylece ürünü ya da hizmeti satın alan taraf KDV ödeyen kişi olur. Tüketici, KDV ödemesini mal ya da hizmeti satın alırken gerçekleştirir. Vergi Mükellefleri de tüketiciden aldıkları KDV’yi alım sırasında ödedikleri KDV’den mahsup ederek aradaki farkı Katma Değer Vergisi olarak öderler.
KDV Nereye Ödenir?
KDV her mükellefin bağlı bulunduğu vergi dairesine ödenir. Ödemeyi anlaşmalı bankalar ile de yapmak mümkündür. Ayrıca mükellefler Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından internet ortamında hizmete sunulan İnteraktif Vergi Dairesi’nden de vergi borçlarını ödeyebilirler.
KDV Beyannamesi Nedir?
Katma Değer Vergisi Beyannamesi mükelleflerin aylık olarak KDV’ye konu alım ve satışlarına ve bunların KDV’lerine ait bilgilerin yer aldığı beyannamedir. Bu beyannameler aylık olarak elektronik ortamda düzenlenip elektronik olarak iletilir.
Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB), Vergi Usul Kanunu’nun (VUK) 28’inci maddesinin verdiği yetkiye istinaden 149 No.lu VUK Sirkülerinde, yeni bir düzenleme yapılıncaya kadar 1 Aralık 2022 tarihinden itibaren verilmesi gereken Katma Değer Vergisi Beyannamelerinin verilme ve bu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerin ödeme sürelerinin ilgili vergilendirme dönemini takip eden ayın 28 inci günü sonuna kadar uzatıldığını belirtti. Daha önce en geç ayın 26’sında ödeme yapılıyordu.
KDV Beyannamesi Nasıl Doldurulur?
Elektronik ortamda beyanname verme mecburiyeti olan mükellefler GİB tarafından yayınlanan e-beyanname programı ile beyannamelerini hazırlarlar ve elektronik ortamda iletirler.
Beyanname; genel bilgiler, matrah, indirimler, ihraç kadıyla teslimler, istisnalar, sonuç hesapları, düzenleme bilgileri ve ekler bölümlerinden oluşur. Tevkifat uygulaması nedeniyle KDV tevkifatı yapan mükellefler, KDV2 kodu ile KDV tevkifatı yaptıkları mükellefler ve tevkifat tutarını ayrıntılı listeleyen beyanname de verirler.
Genel bilgiler: mükellef bilgileri, vergi dairesi, vergi dönemi bilgileri girilir.
Matrah: ilgili ay boyunca KDV’ye konu olan mal ve hizmet satışları tevkifat ayrımına göre yazılır.
İndirimler: alınan mal ve hizmetler nedeniyle ödenen KDV tutarları, devreden KDV, ithalde ödenen KDV gibi indirim konusu yapılacak KDV tutarları ve oranlarına göre ayrımı yazılır.
İhraç kaydıyla teslimler: üreticilerden ihraç etmek şartı ile alınan teslimlerin ve dahilde işleme rejimi kapsamındaki işlemlerin hesap özetleri girilir.
İstisna: KDV kanununa göre KDV’den istisna olan teslimlerin yer aldığı bölümlerdir. Örneğin ihracat istisnası.
Düzenleme bilgileri: Beyannameyi düzenleyen ve beyannamenin hangi sıfatla verildiğine dair bilgiler yer alır.
Ekler: talep edilen bilgiler liste şeklinde doldurulur.
Harekete Geçin
Sovos, GİB’de hakkında ‘kayıp belge’ ihbarında bulunulmamış ‘tek özel entegratör’ olma özelliği ile bilinmektedir. Gelişmiş e-belge çözümleri ile firmanızın e-dönüşüm sürecinde size nasıl yardımcı olabileceğine göz atabilirsiniz.
Bilişim teknolojileri (BT) lideri olmak için iyi bir yıldayız. Yıllar boyu “daha azıyla daha çoğunu yapın” cümlesi teknoloji harcamalarında birçok kurumun sloganı olduktan sonra, işler nihayet iyi yönde ilerlemeye başladı.
Gartner araştırma şirketine göre, 2022 sonunda BT harcamalarının tahminen 4.5 trilyon dolara ulaşması bekleniyordu. Bu, 2021’e kıyasla %5,1’lik bir artış anlamına geliyor ve COVID-19 pandemisi nedeniyle bir süredir rafa kaldırılmış olan teknoloji güncellemelerine ihtiyaç duyan işletmeler için ciddi bir destek.
BT departmanları aynı zamanda sadece işleri ayakta tutmaya çalışmaktansa işin geleceğini stratejik olarak ve başarılı şekilde destekleyecek uzun vadeli projelere odaklanmak istiyor. Bu iddia, BT yönetim çözümleri şirketi Flexera tarafından Teknoloji Harcamalarının Durumu Raporu’nda verilen rakamlarla da doğrulanıyor.
Ankete katılanların %54’ü, bu yılki bütçelerinin hangi alanlara ayrılacağı sorusuna yanıt olarak, çalışanların evden çalışmasını daha kolay ve sorunsuz hale getirecek teknolojilere ayrılan yatırımların ve kaynakların artacağını tahmin ettiklerini söyledi. Katılımcıların %42’si, pandemi sonrası dünyanın gerçekliklerini desteklemek için bulut teknolojilere geçiş konusunda artık daha istekli olduklarını ifade etti.
Anket katılımcılarının tamamı kurumlarının genel BT bütçeleri hakkında kapsamlı bilgi sahibi olan yöneticiler ve üst düzey BT müdürleriydi. Katılımcılar, gelecek yılda nelerin beklendiği konusunda görüşlerini paylaştılar.
Bu bulgular, hibrit ve esnek çalışma ortamları konusuna işletmelerin ne kadar önem verdiğini gösteriyor. Evden çalışmanın en azından bir ölçüde kalıcı hale dönüşme ihtimali nedeniyle BT departmanları karşılarına çıkabilecek her tür zorlukla baş etmeye hazır olmak için stratejilerini yeniden gözden geçiriyor.
Hükümet Sürece Engel Olabilir mi?
BT departmanlarının geliştirdiği stratejiler makul ve içinde yaşadığımız dünyayla uyumlu. Öte yandan, pandemi sonrasında en iyi planları bile aksatabilecek ve ciddi miktarda bütçe ve kaynak tüketebilecek diğer bir faktör daha devrede: Hükümetlerin e-faturayı zorunlu hale getirmesi.
Çokuluslu bir şirkette bir BT lideri olarak çalışıyorsanız, muhtemelen aşağıdaki iki kategoriden biriyle uğraşmak durumundasınızdır. Birincisi, düzenleyici kurumların gerçek zamanlı denetim ve uygulamalarının getirdiği yeni gerçekliklerle baş etmeyi zaten çözmüşsünüzdür ya da ikincisi, ülkenizdeki zorunlu e-belge uygulamalarıyla mücadele içerisindesinizdir ve bu sorunu kalıcı olarak çözmek zorundasınızdır.
Bunları söylerken neden mi bu kadar kesin konuşuyorum? Çünkü dünyanın en büyük markalarıyla çalışıyorum ve bu uygulamaların şirketlerin BT organizasyonu üzerindeki etkilere birinci elden tanıklık ediyorum.
Söz konusu BT projeleri olunca, bu projelerin çoğunluğu direngen değil, aksine uzun bir sürede yapılan dikkatli ve metodolojik planlamanın bir sonucu. Öte yandan hükümet, burada kuralları değiştiriyor. Artık projeler ve geliştirmeler firmaların takviminize göre ilerlemiyor. Hükümet yeni kurallar ve zorunluluklar uyguladığında, firmaların ya sorunu hızla çözmesi ya da ağır para cezaları veya işletme lisansının alınması gibi sonuçlara katlanması gerekir.
BT Lideri İçin Ne Anlama Geliyor?
Hükümetlerin zorunlu kıldığı e-fatura uygulamasına ilişkin yasalar tüm dünyada hızla yürürlüğe girerken, bu durum BT bütçeleri için gerçek bir tehdit oluşturuyor. BT departmanları, zorunlu e-fatura uygulamalarının getirdiği yeni gerçekliklere hazırlıklı olmak zorunda. Devlet kurumlarının işletmenizin veri yığınına kadar girip ağınızdan geçen işlemleri gerçek zamanlı olarak incelediği bu dönemde, bilgileri gerçek zamanlı olarak ve istenen formatta iletmenizi sağlayacak bir çözüme ihtiyacınız olacaktır.
İşin özü, uyum artık bir vergi meselesi olmaktan çıktı. BT liderleri ve diğer üst düzey liderler, her alanda iş fonksiyonlarını aynı hizada tutmak üzere birlikte çalışmak zorunda.
BT departmanları, şirket hangi sektörde veya ülkede olursa olsun, hükümetlerin zorunlu hale getirdiği uygulamaları karşılamak için gerekli kaynakların ve araçların hazır olmasını sağlamak zorunda.
Sorunun erken aşamada çözülmemesi sadece gelecekte daha karmaşık ve maliyetli sorunların doğmasına yol açacaktır ve bu sorunlar diğer öncelikli projeler için ayırmış olduğunuz kritik bütçeleri ve kaynakları tüketecektir.
Webinarı İzleyin
16 Mart 2023 Perşembe günü düzenlenen webinarda; SAPS/4 HANA geçişi ve e-dönüşüm planlamasına dair merak edilenler ele alındı. Yayın kaydına buradan ulaşabilirsiniz.
Şubat 2023 – Nisan 2023 tarihleri arasında aşağıda detayları belirtilen yeni abonelik paketlerine geçiş yapan firmalar “Aldığınız Kontör Paketi Kadar Kontör Bedava” kampanyasından faydalanabilecek.
Paket detaylarını incelemek ve en uygun opsiyonla ilerlemek için aşağıdaki broşürü indirebilirsiniz.
E-belge operasyonlarında ihtiyaç duyduğunuz fonksiyonalite ve hizmetler firmanızın büyüklüğüne, sektörüne ve süreçlerine göre farklılaşabilir.
“Yeni Kontör Paketlerimiz”, size firmanız için en uygun opsiyonu seçme ve ürün özelliklerini yükseltme imkânı tanır. Böylece, tek tip kontör satın almak zorunda kalmak yerine; ihtiyacınızı belirleyerek, firmanıza ve bütçenize en uygun seçenekle ilerleyebilirsiniz.
Premium Hizmetler
Firmanıza özel farklılık gösteren “Satış Sonrası Destek, Fatura/Mail Kişiselleştirme, Entegrasyon ve Kullanım Yöntemi” gibi ihtiyaçlarınızı belirleyerek premium hizmetten faydalanabilirsiniz.
İşletmenize ve bütçenize en uygun e-dönüşüm planlamasını yapmak için uzman ekiplerimizle görüşme planlayın.
Serbest çalışan kişilerin en çok merak ettiği konulardan biri şahıs şirketi kurmak için atılması gereken adımlar ve ihtiyaç duyulan belgeler. Bu yazımızda hem şahıs şirketi türleri hem de vergi süreçleri ile ilgili bilgilendirmeye ulaşabilirsiniz.
Türkiye’deki kurumlara veya Türkiye’den yurt dışındaki kurumlara ‘freelance’ hizmet veren ya da kendi işini yapmaya başlayan kişilerin vergi yükümlülüklerini yerine getirmek için Gelir İdaresi Başkanlığı’nın sistemine dahil olması gerekiyor. Bunun için de çoğunlukla ‘serbest meslek erbabı’ olmak ya da ‘şahıs şirketi’ kurmak tercih ediliyor. Peki şahıs şirketi nasıl kurulur?
Şahıs Şirketi Nedir?
Şahıs şirketi, gerçek kişiler tarafından kurulan, kuruluş süreçlerinin kolay ve hızlı olması sebebiyle çok tercih edilen bir şirket türüdür. Çoğunlukla tek kişi tarafından kurulsa da ortaklar ile de kurulabilir. Şirket kuruluşu diğer şirketlere kıyasla daha düşük sermaye gerektirir. Serbest çalışan, gelir beklentisi çok yüksek olmayan vb durumdaki kişiler için şahıs şirketi en ideal şirket türlerinden biridir. İhtiyaç duyulduğunda şahıs şirketlerini kapatmak da tıpkı kuruluşta olduğu gibi diğer şirket türlerine göre daha uygun maliyetli ve kolaydır. Kurulum, defter tasdik ücretleri ve mali müşavir/muhasebeci ücreti düşüktür. Vergi yapıları daha sadedir. Gelire göre belirlenen kademeli bir vergi sistemi vardır. Kişiler, üçüncü kişilere karşı kendi mal varlıklarıyla sorumludurlar.
Şahıs Şirketi Türleri
Şahıs şirketlerinin mükellef tipleri genel olarak tüzel ve gerçek kişiler olmak üzere ikiye ayrılır. Bazı durumlarda ise Adi Ortaklık olarak üç’e ayrılır.
Tüzel kişi olduğu durumlarda limited ya da A.Ş. şirketleri, vergi kimlik numarası üzerinden işlem yaparlar.
Gerçek kişi olduğu durumlarda, T.C. kimlik numaraları üzerinden firma açılışı yapılır.
Adi ortaklıklarda ise vergi kimlik numarası üzerinden işlem yapılabilir.
Şahıs Şirketi Kurmaya Uygun Musunuz?
Devlet memuru değilseniz ve 18 yaşın üstündeyseniz şahıs şirketi kurabilirsiniz. Devlet memurları kanunen tacir olarak sınıflandırılamadığı için şahıs şirketi kuramıyor. Bu konuda en çok sorulan konulardan biri de sigortalı çalışanların şahıs şirketi kurup kuramayacağı… Sigortalı çalışanların, başka bir yerde çalışırken şahıs şirketi kurması hakkında İş Kanunu’nda belirtilmiş bir engel bulunmuyor. Burada belirleyici olan, söz konusu kişilerin mevcut çalıştıkları şirketle aralarında yaptıkları sözleşme. Sigortalı çalışanın, çalıştığı şirket ile imzaladığı sözleşmede başka bir işte çalışamayacağı veya şirket kuramayacağına dair bir ibare yer alıyorsa ve bu kişi buna rağmen şahıs şirketi kurarsa, çalıştığı şirketin tazminat vermeksizin işten çıkarma hakkı bulunur.
Şahıs Şirketi Kurma Adımları
Şahıs şirketi kurma süreci genellikle bir iki gün içerisinde tamamlanır. Öncelikle gerekli evrakları topladıktan sonra vergi dairesine başvuru yapmanız gerekir. Başvuruyu şahsen veya bir mali müşavir/muhasebeciye vekalet vererek de yapabilirsiniz. Başvuru e-devlet üzerinden online olarak da gerçekleştirilebiliyor. Başvurunuzun ardından yoklama memurları iş yerinize gelip, iş yeri ve evrak kontrolü yaptıktan sonra vergi levhanızı temin edebilirsiniz.
İhtiyacınız Olan Belgeler
Şahıs şirketi, doğrudan ev adresiyle beraber kurulabilir. Böyle bir durumda, kira miktarınıza bağlı olarak yüzde 20 stopaj ödemeniz gerekir. Şirketin adresi olarak görünen evin mal sahibi iseniz kira stopajı ödemeniz gerekmiyor. Bu durumda başvuru yaparken kira kontratı yerine tapunun belgeleriniz arasında hazır bulunması gerekiyor. İşte şahıs şirketi kurmak için ihtiyacınız olan belgeler:
Kuruluş için başvuru formu,
Nüfus cüzdanı fotokopisi,
Vesikalık fotoğraf,
İkametgâh belgesi,
İş yerinin adresini gösteren kira sözleşmesi ya da tapu fotokopisi,
Başvuru mali müşavir veya muhasebeci tarafından yapılacaksa, yetkinin bu kişilerde olduğunu gösteren vekaletname,
Noterden alınacak imza beyannamesi.
Şahıs Şirketi Kurulduktan Sonra Fatura Nasıl Kesilir?
Günümüzde şahıs şirketleri, fatura düzenlemelerine e-Arşiv Fatura ile başlayabilirler. e-Arşiv faturalar,Sovos’un hızlı ve güvenilir sistemine dahil olarak düzenleneceği gibi, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın kendi portalından da oluşturulabilir. e-Arşiv faturanın, mal veya hizmet teslim tarihinden itibaren 7 gün içerisinde düzenlenmesi gerekir. Fatura oluşturulurken alıcının unvanı, adresi, vergi dairesi ve numarasının doğru bir şekilde yazılması çok önemlidir. Düzenlenen e-Arşiv faturanın elektronik olarak veya kâğıt olarak alıcıya teslim edilmesi zorunluluğu bulunur. Eğer fatura kestiğiniz şirketler e-Fatura kullanıcısıysa siz de e-Fatura uygulamasına katılıp, faturanızı doğrudan elektronik olarak söz konusu şirketin e-Fatura sistemine gönderebilirsiniz.
Türkiye’nin vergide dijital dönüşümüyle birlikte hali hazırda şirketlerin büyük bir çoğunluğu e-Fatura geçişini tamamladı. Siz de şirketinizi kurduktan sonra doğrudan e-Fatura ile işlerinizi yürütebilirsiniz.
e-Fatura Nedir?
e-Fatura yeni bir belge türü olmayıp, kâğıt fatura ile aynı hukuki niteliklere sahiptir. Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yönetilen e-Fatura uygulamasında amaç tek format ve standarda göre satıcı ve alıcı arasında güvenli, zaman ve maliyet tasarrufu sağlayan bir sistem oluşturmaktır.
VUK gereği bir faturada yer alması gereken bilgilerin içerisinde yer aldığı, satıcı ve alıcı arasındaki iletiminin merkezi bir platform (GİB) üzerinden gerçekleştirildiği elektronik bir belgedir.
Neden e-Fatura Kullanmalısınız?
Müşterinize kargo /posta ile fatura göndermenize gerek kalmaz. Ekonomiktir.
Faturalarınızı fiziksel olarak saklamak zorunda kalmazsınız.
Faturalarınıza istediğiniz an erişim imkânınız vardır.
Gelen e-Faturalarınızı da sistemde görebilirsiniz. Onlar da sizin adınıza saklanır.
Müşterileriniz faturalarınızı anında görebileceği için tahsilat süreçlerinizi hızlandırabilirsiniz.
Doğa dostudur.
Ayrıca yasal şartları taşıyor iseniz zaten zorunlu olarak e-faturaya geçmeniz gerekir.
e-Faturaya Nasıl Geçilir?
e-Fatura geçiş süreci üç aşamadan oluşur:
Mali mühür veya e-imza temin edilmesi: E-fatura hizmetini kullanabilmeniz için şirketlerde mali mühür, şahıs firmalarında mali mühür veya e-imzanın olması zorunludur. Mali mührü kamu sertifikasyon merkezinden alabilirsiniz. Mali mühür yerine e-imza almak isteyen şahıs firmaları PTT aracılığı ile veya özel firmalardan e-imza alabilir.
Seçtiğiniz özel entegratör firmanın başvuru formunun doldurulması: Başvuru sayfasından başvuru formu doldururken yüklenmesi gerekebilecek bazı evraklar vardır;
Vergi Levhası
İmza Beyannamesi (Sadece Gerçek Kişiler)
İmza Sirküsü (Sadece Tüzel Kişiler)
Ticaret Sicil Gazetesi (Sadece Tüzel Kişiler)
İmzalama ve aktivasyon.
Şahıs Şirketlerinin Ödediği Vergiler
Şahıs şirketleri, çalışmaları neticesinde; Katma Değer Vergisi (KDV), Gelir Vergisi ve Stopaj (Muhtasar) Vergisi mükellefi olurlar.
Şahıs Şirketleri KDV’yi Nasıl Öder?
Bu şirketlerin aylık olarak düzenledikleri faturaların KDV tutarları ile alım yaptıkları faturaların KDV’leri hesaplanır. Eğer satış faturalarının KDV’si alış faturalarının KDV’sinden fazla ise aradaki farkın Katma Değer Vergisi olarak ödenmesi gerekir. Her Ayın 26’sına kadar bir önceki ayın KDV beyannamesi onaylanıp ödenir. KDV alacağı oluşursa, sonraki ödemelerde mahsup edilebilir.
Şahıs Şirketleri İçin Muhtasar Beyannamesi
Şahıs şirketleri personel ödemeleri, faaliyetleri için ödedikleri kiralar gibi ödemelerden belli oranlarda kesinti yapıp, bunu ve varsa personel SGK primlerini aylık ve 3 aylık periyotlarla beyan edip öderler. Bu beyannameye Muhtasar ve Prim hizmet beyannamesi denir.
Şahıs Şirketleri’nin Gelir Vergisi
Şahıs şirketlerinin ödemekle yükümlü olduğu diğer bir vergi de Gelir Vergisi’dir.
Her üç aylık periyodlarda kar-zarar hesaplamaları yapılır ve Gelir Geçici Vergisi olarak kar-zarar hesap cetveli beyan edilir. Şahıs şirketi kar etmişse vergi doğar, kar etmeyen bir işletme ise gelir vergisi ödemez. Yıl içinde Ocak-Mart dönemi Gelir Geçici Beyannamesi’nin 17 Mayıs’a kadar onaylanıp ödenmesi gerekir. Nisan-Haziran dönemi 17 Ağustos’a kadar, Temmuz-Eylül Dönemi 17 Kasım’a kadar beyan edilip ödenmelidir. Ekim-Aralık dönemi için ayrıca beyanname verilmez.
Her yıl Mart Ayında bir önceki yıla ait tüm gelir-gider ve kar-zarar durumu beyan edilir. Yıl içinde ödenen vergiler varsa bunlar oluşan vergiden mahsup edilir. Ülkemizde vergi artan oranlı olarak kademelendirilmiştir. Ödenecek vergiler bu doğrultuda hesaplanır.
2023 yılı gelir vergisi tarifesi aşağıdaki şekildedir:
70.000 TL’ye kadar
%15
150.000 TL’nin 70.000 TL’si için 10.500 TL, fazlası
%20
370.000 TL’nin 150.000 TL’si için 26.500 TL,
(ücret gelirlerinde 550.000 TL’nin 150.000 TL’si için 26.500 TL), fazlası
%27
1.900.000 TL’nin 370.000 TL’si için 85.900 TL,
(ücret gelirlerinde 1.900.000 TL’nin 550.000 TL’si için 134.500 TL), fazlası
%35
1.900.000 TL’den fazlasının 1.900.000 TL’si için 621.400 TL,
(ücret gelirlerinde 1.900.000 TL’den fazlasının 1.900.000 TL’si için 607.000 TL), fazlası
%40
Şahıs şirketi sahipleri, kendisinin eşinin ve çocuklarının eğitim, sağlık, sigorta primleri gibi harcamalarını belirli oranlarda vergi matrahından düşebilir.
Şahıs Şirketi KOSGEB Desteği Alabilir Mi?
Şahıs şirketleri de kurulum sırasında ve takip eden dönemde KOSGEB (Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı) desteklerinden faydalanabilir. KOSGEB tarafından Girişimcilik, Arge, Teknolojik Üretim ve Yerlileştirme, İşletme Geliştirme, Büyüme ve Uluslararasılaşma, Finansman, İŞGEM/TEKMER destekleri sağlanıyor.
Şahıs şirketleri için en uygun olan KOSGEB destekleri girişimcilik destekleri olarak biliniyor. Burada önemli olan şahıs şirketinin kuruluşu yapılmadan önce KOSGEB üzerinden gerekli girişimcilik eğitimlerinin alınması ve kuruluşun daha sonra gerçekleştirilmesi. Şahıs şirketi kurulduktan sonra da örneğin işletmenin ihtiyaç duyduğu nitelikli eleman için patent ve belgelendirme masrafları için veya yurt dışı fuar masrafları desteği gibi konularda KOSGEB’e başvurulabiliyor. Bunun için KOSGEB’in e-hizmetler sayfasından işletmenin kaydedilmesi gerekiyor. Sonraki aşama online olarak destek talebinde bulunmak ve her bir destek için gerekli belgeleri sağlamak. Harcamalarınıza ait belgeler KOSGEB tarafından onaylandığında destek türüne göre harcamaların tamamı ya da %60’ı şahıs şirketine ödenir.
Şahıs Şirketi İçin Esnaf veya Ticaret Odası Kaydı Zorunlu Mu?
Şahıs şirketleri genellikle esnaf odalarına, bazı illerde ise ticaret odalarına da kaydolabilirler ancak şartlara tabidir. Esnaf odalarına kayıtlı girişimcilere ve özellikle kadın girişimcilere kamu bankaları tarafından uygun finansman desteği sağlandığı için şahıs şirketlerinin esnaf odalarına kaydolmaları son yıllarda avantajlı hale geldi. Ayrıca KOSGEB desteklerinden faydalanılması için de esnaf ya da ticaret odasına kayıt zorunluluğu bulunuyor.
Özel entegratör nedir, kişilere, kurumlara nasıl avantajlar sağlar ve özel entegratörü seçerken nelere dikkat edilmeli gibi sıklıkla sorulan sorulara yanıt veren yazımızın ardından bu kez özel entegratör değişikliği yapmak isteyenlerin merak ettiklerini gündeme aldık.
E-belge dijitalleşme sürecinde ilk seçtiği özel entegratörün hizmetlerinden memnun kalmayan kişi ve kurumlar belirli bir noktada değişikliğe gitme ihtiyacı duyuyor. Konuyla ilgili bir önceki yazımızda belirttiğimiz ‘özel entegratörü seçerken nelere dikkat edilmeli’ maddelerini dikkate alarak seçimini yeniden yapan şirketler artık değişikliğe hazır, peki bu değişiklik sırasında kendilerini neler bekliyor?
Özel Entegratör Değişim Süreçlerine İlişkin Sık Sorulan Sorular
Özel entegratör değişim süreci ile ilgili sıklıkla sorulan soruları yanıtladık.
Sovos özel entegratör süreçlerini nasıl kolaylaştırıyor? Yalnızca E-Dönüşüm çözümleri mi sunuyorsunuz? Bunun sağladığı avantajlar nelerdir?
Sovos olarak tek hizmet alanımız e-dönüşüm. E-fatura, e-irsaliye, e-defter, e-arşiv, e-müstahsil makbuzu, e-serbest meslek makbuzu gibi elektronik belge çözümleri sunuyoruz. SAP müşterilerine de e-dönüşüm ile ilgili olarak SAP içerisinde kullanabilecekleri özel bir paket sunuyoruz. Sadece e-dönüşüm çözümlerine odaklanmış olmamız, hizmetimizi güncel tutmamızı ve sürekli geliştirmemizi sağlıyor ve müşteri memnuniyetinin çok yüksek olmasıyla sonuçlanıyor. Müşterilerimizi regülasyonlarla ilgili sürekli güncel tutabildiğimiz için bu alanda ayrı bir takip mekanizması geliştirmeye ihtiyaç duymuyorlar.
Yaşanan regülasyon güncellemelerinin uygulanmasında gecikmeler oluyor mu?
Bizim tek odağımız e-dönüşüm. İşi sadece ilgili regülasyon değişikliklerini takip etmek olan bir ekibimiz bulunuyor. Regülasyon duyuruları yayınlanır yayınlanmaz ilgili değişiklikleri anlaşılır bir dilde müşterilerimize iletiyoruz ve herhangi bir gecikme yaşamalarının önüne geçiyoruz.
Değişim Sürecinde GİB’e iletilen belgelerin geç gitmesi gibi bir durum söz konusu olabilir mi?
Belgeler sistemimize ulaştığı anda biz de GİB’in web servislerinin müsaade ettiği sürelerde belgeleri iletiyoruz. Ancak bu süre bazı şirketler için yeterli olmayabiliyor. Bu nedenle GİB zamanla tebliğde bazı güncellemeler yaptı. Örneğin, e-irsaliye konusunda bir güncelleme yaparak, ‘eğer arada entegratör firma bulunuyorsa, belgenin entegratöre ulaşması ve onun tarafından onaylanmasını aracın yola çıkması için yeterlidir’ diyerek bu gibi gecikmeleri engellemiş oldu.
Özel Entegratör değişikliğinde eski entegratörden satın alınan kontör ve bakiyeler ne olacak?
Eski kontör ve bakiyelere ne olacağı önceki entegratör ile yapılan sözleşmenin kapsamına göre belirlenir. Her entegratörün sistemi farklı çalıştığı için bir entegratörün sisteminde kontörleri diğerine transfer etmek mümkün olmuyor. Müşterimiz ile çalışmaya başlarken yeni biz sözleşme hazırlıyor ve yıllık olarak kontör paketi tanımlıyoruz. Kendisine tanımlanan havuzda kontörleri istediği uygulamalarda kullanabiliyor.
Yetkilendirme konularında nasıl destek sağlıyorsunuz?
Müşteri SAP paketimizi alarak ilerliyorsa buradaki yetki objelerini kullanarak çok geniş ölçüde yetkilendirme yapabiliyor. Gelen veya giden faturaların yetkiyle görüntülenmesi, işleme durumlarının kaydedilmesi ve izin verilen ölçüde görüntülenmesi gibi kurallar üzerine konuşulabilir.
XSLT dosya formatında müşteri bazında çok fazla fatura tasarımı mevcut, bunlar olduğu gibi aktarılıyor mu?
XSLT tasarımcımızla birlikte müşterilerimize bir tasarım sunuyoruz. Eğer müşterimiz önceki tasarımlarını kullanmak ya da özel bir tasarım isterse bu noktada bir analiz gerçekleştirmemiz gerekiyor. Ve bunun sonunda en uygun tasarımı hazırlıyoruz.
Özel entegratör değişikliği ile birlikte etiket bilgisi değişiyor mu?
Farklı bir özel entegratörden bizim sistemimize geçiş yapan ya da entegrasyon modelini değiştiren şirketlerin bizim bulut sistemimize geçişi anında etiket bilgisi tanımlanıyor. Değişiklik olabilir, ilgili şirket bununla ilgili bilgilendirilir.
Sadece özel entegratör ile iletişimde olmak yeterli mi?
E-belge süreçlerinde kişi ve kurumların en çok zorlandığı konulardan biri SAP danışmanlık firması, GİB, entegratör gibi farklı alanlardan birçok kişi ile belirli yazışmalar ve görüşmeler yürütmek zorunda kalmaları. SAP paketimizi kullanan müşterilerimizin sadece bizimle iletişimde olması yeterli oluyor. Bu paket ile veriyi SAP’den alıp GİB’e kadar ileten uçtan uca bir çözüm sunuyoruz.
Harekete Geçin
SAP sertifikalı e-dönüşüm çözümlerimiz hakkında detaylı bilgi almak ve size özel demo planlamak için bizimle iletişime geçin.
Yapay zeka, otomasyon ve makine öğrenimi yeteneklerine sahip en güncel akıllı ERP modeli S/4 HANA sayesinde firmalar, finansal hedeflerine ulaşarak istikrarlı büyümelerini sürdürmektedir.
S/4 HANA Türkiye’deki Yerel İhtiyaçlara Hazır Mı?
SAP ve Sovos ortaklığında düzenlenecek webinarda;
S/4 HANA geçişi hakkında tüm detaylar
Firmaların finansal ve IT süreçlerini etkileyen, kritik öneme sahip e-belgelerin planlanmasında tercih edilecek yöntemleri
uzman danışmanlardan dinleyebilirsiniz.
16 Şubat, Perşembe günü SAP ile gerçekleştireceğimiz webinarda; S/4 HANA geçişi tüm detayları ile ele alınıp; bu geçiş sırasında e-belge yönetiminde dikkat edilmesi gereken kritik noktalara değinilecek.
Webinar’da ele aldığımız konular:
Neden SAP S/4 HANA
Geçiş Sürecinde Kritik “Proje Yaklaşımları”
Türkiye Lokalizasyonu ve SAP ‘Belge ve Raporlama Uyumluluğu’
Türkiye’de E-Belgeler ve S/4 HANA Geçişinde E-Dönüşüm Yönetimleri
S4 HANA Geçişinde E-Dönüşüm Danışmanlığı Neden Önemli Soru-Cevap
*Webinarımızın son bölümünde sorularınızı iletebileceğiniz “Soru-Cevap Bölümü” de olacaktır.
Verginin dijitalleşmesinde, e-belgelere geçiş döneminde ve sonrasında özel entegratörler kilit bir rol üstlendi. Peki ‘nedir bu özel entegratör?’ ve ‘nasıl faydalar sunar?’
‘Özel entegratör’, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın (GİB) yayınladığı tebliğler ile e-belge mükellefi olan ya da gönüllü olarak vergi süreçlerini dijitalleştirmek isteyenlerin karşısına çıkan ilk kavramlardan biridir. Ancak özel entegratörün ne olduğu, kullanıcıya nasıl faydalar sağladığı, iyi bir özel entegratörün hangi özellikleri taşıması gerektiği yeterince bilinmiyor.
E-belge kullanımlarında GİB’in genel amacı, zaman ve maliyet tasarrufu sağlayan güvenli bir sistem oluşturmak ve vergi denetimini bu sistem üzerinden düzenli bir şekilde, gecikmelere, cezalara yol açmadan yapabilmek. Kademeli olarak yapılan e-belge geçişi, bir süre sonra alım-satım yapan tüm şirketlerin/kişilerin sisteme katılmasıyla sonuçlanacaktır.
Bu sisteme uyum sağlayabilmek için mükelleflerin önünde üç seçenek bulunuyor:
Tüm e-Fatura, e-Defter, e-Arşiv Fatura, e-İrsaliye gibi elektronik belgelerle ilgili süreçlerini, bu işle ilgilenen bir aracı kurumun (özel entegratör) yürütmesi,
GİB’in kendi portalını kullanmak,
Kendi sistemini GİB’in sistemine entegre etmek (Direkt Entegrasyon).
Özel entegratör, GİB’in kılavuzları doğrultusunda e-belgeleri oluşturan, gönderim ve takibini yapan; kendi sistemleri üzerinde bu kayıtları saklayarak, istenildiğinde ulaşılmasını sağlayan, mevzuatı yakından takip ederek mükellefler adına gerekli güncellemeleri yapan yetkili aracı firmadır.
Özel Entegratör e-Belge Süreçlerini Kolaylaştırır
Gelir İdaresi Başkanlığı’nın binlerce kurumun her birinin sistemine ayrı ayrı kontrol sağlamak yerine, entegratör firmalar üzerinden ‘özel entegrasyonu’ teşvik ettiği biliniyor.
Direkt entegrasyon için firmaların GİB’e bağlanacak sunucuları kendilerinin temin etmesi gerektiği için sunucu ve sunucudan kaynaklanan önemli maliyetler ortaya çıkıyor. Özel entegratör ile çalışmak ise bu maliyetleri ve uyum sorunlarını ortadan kaldırıyor, zaman tasarrufu sağlıyor.
GİB tarafından Özel Entegratör yetkinliğini alan firmalar müstahsil makbuzu, serbest meslek makbuzu gibi belgeleri ve arşiv raporlarını hizmet verdikleri firma adına imzalayıp GİB’e gönderebilir. Böylece GİB ile olan iletişim ve bu anlamdaki sorumluluk da entegratör firmaya aktarılır.
Özel Entegratör Hangi Aşamalarda Kolaylık Sağlar?
Özel entegratörlerin e-belge geçişinde sunduğu kolaylıkların yanı sıra geçiş sonrası sunduğu pek çok avantaj da bulunuyor. Bunların başında ise alanında uzman ekiplerin, sıklıkla değişen ya da yenilenen regülasyonlara hakimiyeti ve gerekli yönlendirmeleri zamanında yapabilmesi geliyor.
GİB, özel entegratörlerle çalışan kişi/kurumlara ayrı avantajlar da sunuyor. Örneğin e-irsaliye sisteminde, bir taşımanın başlayabilmesi için öncelikle ilgili e-irsaliyenin GİB’in sistemine ulaşması ve onaylanması gerekir. Ancak eğer arada entegratör firma bulunuyorsa, GİB belgenin entegratöre ulaşması ve onun tarafından onaylanmasını yeterli buluyor. Bu durum GİB’in sistem yoğunluklarından kaynaklanabilecek gecikmeleri engelleyerek zaman kazandırıyor, gün içinde çok sayıda sevkiyat yapan firmaların memnuniyetini sağlıyor.
Özel Entegratör Nasıl Seçilir?
GİB’in internet sitesi üzerindeki özel entegratörler listesinde yer alan kurumlardan biri özel entegratör olarak seçilebilmektedir. Bu seçimde dikkat edilmesi gereken özellikler ise şöyle sıralanabilir:
Sistemleri 7/24 kesintisiz çalışabilmeli ve bunu kanıtlayabilmeli,
Sadece özel entegratörlük işine odaklanmalı,
Sistem entegrasyonu kalitesi yüksek olmalı,
Firmanın belge yoğunluğunu ve hızını kaldırabilecek sistemlere sahip olmalı,
Proje, satış ve satış sonrası desteklerde uzman ekipleriyle tüm ürünlere hâkim konumda olmalı,
Yerel ve global regülasyonları yakından takip etmeli,
Veri güvenliğini sağlamalı.
Özel Entegratörden Hangi Hizmetleri Alabilirsiniz?
Özel Entegratörle çalışmanız durumunda öncelikle aşağıdaki hizmet ve ürünlerden faydalanabilirsiniz:
e-Fatura
e-Arşiv Fatura
e-İrsaliye
e-Defter
e-Denetim
e-Mutabakat
e-Bilet
e-Müstahsil Makbuzu
e-Serbest Meslek Makbuzu
e-Kayıt Saklama
e-Pos
SGK Teşvik
Bunun yanı sıra örneğin Sovos’ta yukarıda sıralanan ürünlere ek olarak ‘Satış Sonrası Destek’ hizmeti de sunulur. Retainer Package ve Technical Account Manager gibi hizmetlerle, müşterinin kendi özel ürünün üzerindeki değişiklik taleplerinin gerçekleştirildiği çalışmalar da söz konusudur. Sovos uzmanları, müşterinin ‘ERP’siyle entegrasyon projelerinde destek sunabilir. Ayrıca müşteriler regülasyonlardaki değişiklikler hakkında önceden bilgi alabilirler, özel entegratör regülatif güncellemeleri otomatik olarak yapar. Bunun yanı sıra GİB ile uyumlu bir şekilde belgelerinin 10 yıl güvenli şekilde saklanması sağlanır.
Özel Entegratörlerle Nasıl Çalışılır?
Firmalar maliyet ve zaman tasarrufu sağlamak, işinin ehli bir partnerle çalışarak vergi ve fatura konusunda en güncel düzenlemelere uyumluluk göstermek ve ileride karşılarına çıkabilecek olası bir cezadan kaçınabilmek için özel entegratörlerle çalışırlar. Sovos özel entegratörlük hizmetini, müşterilerine on-premise ya da bulut üzerinden sunar. ‘On-premise’ türünde hizmet almak isteyen müşteriler, kendi bilgilerini kendi sistemleri içerisinde tutabilme seçeneğinden faydalanabilirler. Bulut seçeneğini tercih eden müşteriler ise ‘private’ ya da ‘public cloud’ türünde hizmet kullanabilir. Bulut seçeneği, müşterilere, belgelerinin güvenli bir şekilde iletilmesi ve arşivlenmesi hizmetini de sağlar. Ayrıca bu müşteriler, belge kesmek veya belge almak için kontör adı verilen birimleri satın alarak işlemlerini gerçekleştirebilirler. Sovos, her bir ürünün regülatif zorunluluğuna uygun olacak şekilde, en güvenli ve premium hizmeti müşterilere sunarak sorunsuz bir şekilde iş süreçlerini yönetmelerine imkân sağlar… Müşteriler, fatura işlemlerini aşağıda yer alan modellerden birini seçerek gerçekleştirebilirler:
‘ERP’ yazılımı kullanan bir müşteri, ‘ERP’sinden çıkmadan işlem yapabilmek için kendi sistemiyle entegre olabilecek bir özel entegratörle çalışmalıdır.
‘ERP’ kullanmayan şirketse, doğrudan özel entegratörlerin sağladığı web portaller üzerinden giriş yaparak fatura işlemlerini gerçekleştirebilir.
Harekete Geçin
Sovos, GİB’de hakkında ‘kayıp belge’ ihbarında bulunulmamış ‘tek özel entegratör’ olma özelliği ile bilinmektedir. Gelişmiş e-belge çözümlerimiz ile firmanızın e-dönüşüm sürecinde size nasıl yardımcı olabileceğimize göz atabilirsiniz.
E-KİTAP
IT Projelerinin Merkezinde Bulut Tabanlı E-Dönüşüm Çözümleri
IT Projelerinin Merkezinde Bulut Tabanlı E-Dönüşüm Çözümleri
Şirketlerin dijital dönüşümlerini gerçekleştirirken temelde on-premise ve bulut tabanlı teknolojiler olmak üzere tercih edebilecekleri iki yöntem bulunuyor.
On-premise yöntemi, sistemlerin işletilebilmesinin zorluğunun yanı sıra maliyet açısından da dezavantajlı görülüyor. Bulut tabanlı teknolojilerin tercih edilmesiyle ise uzun soluklu teknoloji yatırımları ve güvenlik önlemi arayışlarına maruz kalmadan doğrudan hizmeti almak mümkün oluyor.
E-kitap İçerisinde Yer Alanlar:
Bulut Tabanlı Teknolojiler Nedir ve Nasıl Çalışır?
Bulut Tabanlı Teknolojilerin Önemi
On-Premise ile Bulut Tabanlı Teknolojiler Arasındaki Farklar
Servis Sağlayıcı Seçiminde Dikkat Edilmesi Gerekenler
Söyleşi: Bulut Tabanlı Teknolojilerin Geleceği
E-KİTABI İNDİRİN
Bu Kitap Kimler İçin:
Finans, IT, Logistik, Vergi Yöneticileri ve Karar Vericileri
SAP Danışmanları ve Proje Yöneticileri
Bulut Tabanlı Teknolojilerin Önemi
Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) ve vergi sağlayıcılar dijital teknolojilere uyum ve dönüşüme ayak uydurma konularında her geçen gün daha da bir adım öteye gidiyor. Bu kapsamda, GİB’in belirlediği yükümlülüklerin yanı sıra ERP uygulamalarıyla fatura sistemlerinin entegre olması gereken kompleks çözümler olarak ortaya çıkıyor. Daha önce sadece finansal departmanlarını ilgilendiren fatura ve depolama ile ilgili hususların artık operasyonu dahi etkileyen bir ‘IT sorunu’na dönüştüğüne şahit olunuyor. Tüm bunlar karşısında ‘bulut teknolojisi’, multidisipliner bir çözüm olarak öne çıkıyor.
Neden Bulut Tabanlı Teknolojileri Tercih Etmelisiniz?
Muhasebe süreçlerinin bulut ortamına taşınması, iş akışlarında herhangi bir aksaklık yaşanmasının önüne geçerken; işletmelere her an her yerden ilgili e-belgeye erişebilme imkânı sunuyor. Sağladığı birçok avantaj ile şirketlere güvenli ve esnek bir alan tanıyan özel entegratörler, firmaların iş akışında merkeze oturarak, tüm süreçleri etkileyebilecek değerde önem taşıyor.
E-dönüşüm’de bulut tabanlı çözümlerin firmaların finansal ve IT süreçlerine sağladığı avatantajları ve bulut tabanlı ortama geçerken dikkat edilmesi gerekenler hakkında detaylı bilgi almak e-kitabı inceleyebilirsiniz.
Günden güne daha fazla mükellef, elektronik belgeleri kullanmaya başlıyor. E-belgelerin sunduğu imkanların gün geçtikçe daha çok fark edilmesi ve gönüllü katılımların artması bu durumu doğrudan etkilese de temel nedenin Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) tarafından yapılan yeni düzenlemeler olduğunu söyleyebiliriz.
Nitekim 22 Ocak 2022 tarihinde yayınlanan 535 Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Tebliği ile GİB tarafından, e-fatura, e-arşiv fatura ve e-irsaliye belgelerinin kapsamları genişletilmiş ve yeni mükellefler belirlenmişti.
E-Fatura’nın kapsamında meydana gelen değişikliğe göre 2021 hesap yılı içerisinde 4 Milyon TL’lik brüt satış hasılatı şartını sağlayan mükellefler 1 Temmuz 2022 tarihinden itibaren zorunlu şekilde e-Fatura uygulamasını kullanmaya başladılar.
Bununla birlikte e-Fatura uygulamasını yıl içinde kullanmaya başlayan mükellefler,1 Sıra No’lu Elektronik Defter Genel Tebliği uyarınca bir sonraki yılın başından itibaren de zorunlu şekilde e-defter uygulamasını kullanmaya başlamak zorundalar. Buna göre 1 Temmuz 2022 tarihinden itibaren e-Fatura uygulamasını kullanmaya başlayan mükelleflerin 1 Ocak 2023 itibarıyla e-Defter uygulamasını kullanmaya başlamaları da yasal bir gereklilik.
E-Defter uygulamasını hangi mükellefler kullanmak zorunda?
1 No’lu Elektronik Defter Genel Tebliği’ne göre e-Fatura uygulamasına yıl içinde zorunlu olarak geçen mükelleflerin, izleyen yılın başından itibaren e-Defter uygulamasını kullanmaları zorunludur. Bu kapsamda 2022 yılı içerisinde e-Fatura uygulamasını zorunlu olarak kullanmaya başlayan aşağıdaki mükelleflerin 1 Ocak 2023 itibarıyla e-Defter uygulamasını kullanmaya başlamaları gerekmektedir:
Mükellef/Mükellef Grubu
e-Fatura
e-Defter
2021 Hesap Dönemi 4 Milyon TL Brüt Satış Hasılatı
1 Temmuz 2022
1 Ocak 2023
Elektronik ortamda mal ve hizmet satışı – 2021 hesap dönemi için 1 Milyon TL Brüt Satış Hasılatı
Aracı hizmet sağlayıcıları, internet reklamcılığı ve internet ortamında ilan yayınlayanlar – 2021 hesap dönemi için 1 Milyon TL Brüt Satış Hasılatı
Gayrimenkul alım, satım, kiralama, inşa ve imal – 2021 hesap dönemi için 1 Milyon TL Brüt Satış Hasılatı
Motorlu taşıt alım, satım, kiralama, inşa ve imal – 2021 hesap dönemi için 1 Milyon TL Brüt Satış Hasılatı
Turizm bakanlığı veya Belediyelerden Ruhsatlı Oteller*
* 535 Sıra Nolu Tebliğ’in Resmi Gazete’de yayımlanma tarihi olan 22 Ocak 2022 itibariyle faaliyette bulunan oteller için geçerlidir. Bu tarihten sonra faaliyete geçen otellerin e-faturaya geçiş için faaliyete başladıkları ayı izleyen dördündü ayın başına dek süreleri bulunmaktadır
E-Defter Uygulamasını Kullanmaya Başlamak İçin Ne Yapılmalı?
E-Defter uygulamasını kullanmaya başlayabilmek için mükelleflerin edefter.gov.tr adresinde yayımlanan başvuru kılavuzuna uygun olarak e-Defter uygulamasına başvuruda bulunması ve aşağıdaki şartları yerine getirmiş olması gerekmektedir:
Gerçek kişi mükelleflerin Elektronik İmza Kanunu hükümleri çerçevesinde üretilen Nitelikli Elektronik Sertifika (NES) veya bu Tebliğ çerçevesinde Mali Mühür temin etmiş olmaları.
Tüzel kişi mükelleflerin bu Tebliğ çerçevesinde Mali Mühür temin etmiş olmaları.
e-Defterin tutulması, kaydedilmesi, onaylanması, saklanması ve ibrazında kullanılacak yazılımın, Başkanlıktan uyumluluk onayı almış bir yazılım olması.
E-Defterlerin tutulması konusundaki kurallara uymayan mükellefler Vergi Usul Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu’ndan doğacak cezalarla karşılaşabilirler.
Bu kapsamda, e-Defterlerin Tebliğ’de öngörülen kurallara aykırı şekilde tutulması veya e-Defterlere ait beratların Tebliğ’de öngörülen süreler içerisinde yüklenmemesi veya geç yüklenmesi halinde VUK gereğince usulsüzlük cezası kesilebileceği gibi mükellefin TTK uyarınca idari para cezasına çarptırılması da söz konusu olabilir.
“Başarılı E-Dönüşüm Projeleri: Müşteri ve Servis Sağlayıcı Uyumu” başlığıyla düzenlenen webinarda uzman ekibimiz; başarılı bir proje süreci yürütebilmek için servis sağlayıcılar ile firmalar arasındaki uyumdan, başarılı e-dönüşüm projelerinin gereksinimlerine kadar en çok merak edilen konuları ele aldı.
En çok merak edilen sorular ve yanıtları için okumaya devam edin.
Aracı Kurumların ‘E–Dönüşüm Servis Sağlayıcısı’ Olarak Rolü Nedir?
Bu konu iki başlık altında incelenebilir: Birincisi, servis sağlayıcınızyazılım desteği sunuyor olabilir. Bu destek; GİB’e bağlantı yönteminden, bağımsız olarak firma adınaveriyi toplayan, organize eden, GİB’in talep ettiği UBL (Evrensel İş Dili) tasarımına çeviren, beratlarını oluşturan ve firma için GİB’e ulaştıran uygulamalardır. İkinci yöntem ise firmalara sunulan özel entegrasyon hizmeti olabilir. Özel entegratör sertifikasını alan firmalararşiv raporlarını,müstahsil makbuzu, serbest meslek makbuzu gibi belgeleri hizmet verdikleri firma adına imzalayıp GİB’e gönderebilir. Bununla beraberözel entegratörlerin çoğunun ‘e-belge, e-fatura saklayıcı kuruluş’ unvanları da bulunduğundan söz konusu belgeleri sözleşme süresi ya da GİB’in talep ettiği 10 yıl boyunca saklayabilirler. Bazı servis sağlayıcılarregülasyon, altyapı, hosting danışmanlıkları ya da özel sunucu gibi hizmetler de verebilmektedir.
Proje Yönetimi Yaklaşımı Olan ‘Waterfall’ ve ‘Agile’Yöntemleri Arasındaki FarklarNelerdir? ‘Sprint’ ve ‘Scrum’DöngüleriNasıl Olmalıdır?
Agile: Yazılım projelerinde müşteri ihtiyaçlarına daha çabuk ve esnek bir şekilde cevap verebilmek için kullanılmaya başlamıştır. Bu yaklaşımda en önemli faktörler değişime hızlı adapte olması ve çözümler sağlaması, müşterinin devamlı projeye dahil edilmesi, proje ekibi ile birlikte sık toplantılar yapılması ve ekibin kendi kendini organize etmesidir. Sprint ise bu yöntemle calışan ekibin tekrarlı bir şekilde gerçekleştirdiği döngülerdir. Agile proje yönetme metodolojilerinden birisi olan Scrum adaptasyona açık sorunları ele alabildikleri bir yapıdır.
Waterfall: Analiz, tasarım, yazılım, test ve yayın fazlarından oluşur. Geleneksel bir yöntemdir; süreçler yukarıdan aşağıya doğrusal olarak işler. Proje sahibi, proje tamamlandıktan sonra çıktı görür.
Proje yönetim yaklaşımı uygulanılan projeye göre farklılık gösterecektir. Örneğin: E-fatura implementasyonu yapılan bir projede süreçler ve ürün bir hayli olgunlaşmış olduğundan “Waterfall” modeli tercih edilir. Analiz ve geliştirme gibi süreçler takip edilerek ürünün implementasyonu sağlanır.
Ancak ‘veri merkezi’ değişikliği ya da sıfırdan ürün kurulumu gibi belirsiz bazı durumlarda daha dinamik, çevik gitme ihtiyacı göz önünde bulundurulmalıdır. Bunlarda “Agile” mantığıyla ilerlemek doğru olacaktır. Bazen ise dışarıda ve içeride farklı yöntemleri olan hibrit modeller tercih edilebiliyor.
Özetle, projenin yöntemi ve içinde bulunulan ortama göre değişiklik gösterecektir. Genel olarak ürün kurulumlarında waterfall ya da hibrit yöntemleriyle ilerlenir.
E-Dönüşüm Projelerinde “Direkt Entegrasyon” mu“Özel Entegrasyon” mu Avantajlıdır?
GİB her ne kadar iki yaklaşımı da paylaşıyor olsa da önerdiği bir yaklaşımı vardır. Yedi yüz elli binden fazla e–fatura mükellefinin 1/3’ü fatura süreçlerini GİB portal üzerinden yönetiliyor. Geriyekalan mükellefler ise “Direkt” ya da “Özel Entegrasyon” yöntemleri ile efatura süreçlerini yönetiliyor. Bunun yarısının direkt entegrasyon diğer yarısının ise özel entegrasyon olduğudüşünülürse; Gelir İdaresi Başkanlığıseksen tane özel entegratörü denetleyerek iki yüz elli bin tane firmayı kontrol edebiliyorken, diğer iki yüz elli bin firma için bu firmaların sunmuş oldukları sunuculara doğrudan bağlantı sağlamak ve sürekli denetlemek zorunda kalıyor. Bu da GİB’in“Özel Entegrasyonu”teşvik ettiği anlamına geliyor.
E-irsaliye güncellemesi bu duruma örnek olarak gösterilebilir.
GİB, bir taşımanın başlayabilmesi için ilgili e-irsaliyenin kendi sistemine düşmesi ve onaylanması gerektiğini daha önce bildirmişti. Yeni güncellemeyle beraber şu bilgi paylaşıldı: Eğer firmalar “Özel Entegratör” sistemini kullanıyor ise firmanın özel entegratörünün e-irsaliyeyi kabul etmesi yeterlidir. Bu sayede tüm sorumluluk özel entegratör firmaya geçmiş olur ve özel entegratör firması 15 dakika içinde e-irsaliyeyi GİB’e iletmekle yükümlüdür.Bu, özel entegratöre kıyasla daha yavaş olan GİB sistemlerindeki bekleme süresini ortadan kaldırmış olur. Özellikle gün içinde yüzlerce, hatta binlerce sevkiyat yapan firmaların memnuniyetini artırıyor.
S/4HANAGeçişindeÖzel EntegratörFirması Ne Zaman Dâhil Olmalıdır?
SAP kullanan firmalar ECC’den HANA’ya geçiş projelerini gerçekleştiriyor.
Projenin ilk gününde, SAP paketi satın alınırken özel entegratör seçiminin yapılması ve proje yaklaşımının belirlenmesi tavsiye edilir. S/4HANA, public cloud’da kullanılacak ise tedarikçilere; S/4HANA public cloud’u satın alma sürecinde ulaşılması daha doğru bir yönlendirme alınmasını sağlayacaktır.
E-arşiv Faturası “Tam Entegrasyon”Sürecinde Hangi Aşamadadır?
E-arşiv faturalarda tam entegrasyon ilk çıktığı günden beri mevcut. Bununla birlikte Gelir İdaresi Başkanlığı’nın (GİB), e-arşiv faturasının üretilebilmesi ve onun imzalanabilmesi için istediği sertifikasyonları, firmaların doğrudan almaları hem maliyet hem de yönetim açısından çok verimli olmadığından çok uygulanan bir yöntem değildir. Bu durum firmalar nezdinde “E-arşiv fatura yalnızca özel entegrasyon yöntemiyle çalışabilir” algısına neden olmuştur.
Direkt entegrasyon kullanıcıları, e-faturada GİB’e doğrudan bağlansalar dahi e-arşiv raporlarını, teknik sertifikasyonlara sahip özel entegratör yoluyla işlemlerini tamamlamak durumundadırlar. Bununla beraber firmalar bu sertifikasyonu aldıkları taktirde işlemleri kendileri de yapabilirler.
Defter Bildirim ProgramıDeğiştiriliyorsa E-DeftereYıl Ortası Yerine Yıl Başında mı geçiş Yapılmalıdır?
Defter veriniz yoğun ise o ayın başında geçilmesi önerilir. Öte yandan veriniz çok yoğun değil ise sürecinizi her zamanki gibi ayın ilk ya da ikinci haftasında başlayarak yürütebilirsiniz.
Regülatif anlamda söz konusu olan dört uygulamaya da ara dönem gibi yılın herhangi bir döneminde geçiş yapılabilir. Burada bazı istisnalar mevcut. GİB, “Eğer e-defterde şube yapısına geçilecekse bu yeni yılda olmak zorunda” bilgisi paylaşıyor. Bunun dışında defterde önemli olan sizin mali yılınızın başlangıcı olduğundan, ne zaman istenirse e-belgelerde değişime gidilebilir. Ayrıca, e-faturaya yeni geçecek bir firma ise bu 3 milyon liralık ciro limitini aştığı ve önümüzdeki yıl Temmuz ayında e-faturaya geçmek zorunda olduğu anlamına gelir.
TestiOnaylanmış Projenin ‘Release’ Canlıya Alma Aşamasında,Tüm Yapının DetaylarınıTakip Etmek İçin Bir Araç ya da Metodoloji Kullanıyor Musunuz?
Test aşaması bittikten sonra, canlı geçiş için bir liste çıkartılır. Bu liste, Proje Yönetim Ofisi(PMO) ekibine ait olduğundan içeride bütün projeler gözetilerek doğru bir sırada ve standart yapıda kurgulanmış olur. Ayrıca proje ya da sistem bazlı bazı adımlar da eklenebilir. Canlı geçişin doğası gereği gün ve saat bazlı planlama yapmak gerekebiliyor.
Özetle, standart şablonlar müşteriye özel hâle getirilerek herhangi bir adımın atlanmaması sağlanır. Tüm süreç boyunca ‘Waterfall’ mantığıyla ilerlenir. Sovos’ta iç kalite kontrol mekanizması sayesinde projenin kalite kontrol aşamasından geçebilmesi için hem teknik hem de iş yöneticileriyle, onların ek yorum ya da soruları üzerinden bir beyin fırtınası yapılır. Herhangi bir adımın atlanmaması için listelere proje ekibi ve Sovos proje ekibi ayrı ayrı odaklanılır.
Odağı tamamen e-dönüşüm olan Sovos’ta 350 kişilik e-dönüşüm ekibiyle tüm ERP’ler üzerinde ve regülasyonlarla ilgili çalışmalar yapılıyor. Türkiye’deki pazarın yüzde 40’ına hâkimiz olan Sovos; Türkiye’deki ilk 500 şirketin 400’ünde, global şirketlerin büyük bölümünde ürünlerini konumlandırmış durumdadır. FMCG, akaryakıt, perakende gibi aksiyonların hızla alınması, belgelerin, faturaların en hızlı şekilde üretilmesi gereken sektörlerde Sovos ürünleri kullanılmaktadır.
Türkiye’deki en güvenli ‘veri merkezi’nin en büyük müşterilerinden birisi olması sayesinde Sovos, GİB’de hakkında ‘kayıp belge’ ihbarında bulunulmamış ‘tek özel entegratör’ özelliğini kazanmıştır.
GİB’in ve kendi sistemlerinin anlık ulaşılabilirliğini ‘herkese açık bir şekilde yayınlıyor ve bu bilgileri bağımsız denetçi kuruluşlar vasıtasıyla ulaştırıyor. Dolayısıyla sunduğu tüm bilgilerin arkasında uzman kuruluşlar yer alıyor.
Güvenlik ve altyapı destekleri bağlamında, penetrasyon ve sistem güvenlik sonuçlarının hepsini güvenli veri kaynaklarıyla sunabiliyor. Proje, satış ve satış sonrası desteklerde uzman ekipleriyle tüm ürünlere hâkim durumdadır. Dolayısıyla ekipte bir değişiklik olduğunda hizmetlerin kesintisiz sürmesi sağlanır. Ürünlerin özellikleri, gücü, son kullanıcılara sunduğu deneyimler, global oryantasyon ve globaldeki regülasyon uzmanlığı sağladığı diğer avantajlardandır.
Webinarı İzleyin
16 Mart 2023 Perşembe günü düzenlenen webinarda; SAPS/4 HANA geçişi ve e-dönüşüm planlamasına dair merak edilenler ele alındı. Yayın kaydına buradan ulaşabilirsiniz.
Avrupa Komisyonu, Dijital Çağda KDV girişimiyle ilgili mevzuatta yapılacak değişikliklere ilişkin uzun süredir beklenen önerisini açıkladı. Bu adım, Avrupa’da KDV’nin tarihindeki en önemli gelişmelerden biri ve sadece Avrupalı işletmeleri değil aynı zamanda AB ile ticaret yapan AB dışındaki şirketleri de ilgilendiriyor.
Öneriye göre 2006/112 sayılı KDV Direktifi’nde, bu Direktifle ilgili 282/2011 sayılı Uygulama Düzenlemesi’nde ve KDV alanında dolandırıcılıkla mücadeleye ilişkin İdari İşbirliği hakkındaki 904/2010 sayılı Düzenlemede değişiklik yapılması öngörülüyor. Söz konusu belgeler üç farklı alanı kapsıyor:
KDV için dijital bildirim yükümlülükleri ve e-fatura
Platform ekonomisinde KDV usulü
AB’de tek KDV sicili uygulaması
Düzenlemelerde yapılacak bu değişikliğin yürürlüğe girmesi için Avrupa Birliği Konseyi ve Avrupa Parlamentosu tarafından olağan yasama prosedürüne göre resmen Kabul edilmesi gerekiyor. Bunun gibi vergi konularının kabul edilmesi için tüm üye devletler arasında oybirliğinin sağlanması gerekiyor.
Bu blog yazısında KDV’de dijital bildirim yükümlülükleri ve e-fatura konuları değerlendiriliyor. Sovos’un yakında yayınlayacağı diğer yazılarda da diğer iki konu ele alınacak.
KDV’de dijital bildirim yükümlülükleri ve e-fatura – genel bir bakış
AB içinde işletmeler arası (B2B) işlem verilerinin merkezi bir veri tabanına bildirilmesi gerekecek:
AB içi (B2B) işlemler için Dijital Bildirim Gereklilikleri (DRR) yürürlüğe girecek: AB içinde B2B işlemler yapan tüm tedarikçiler ve müşteriler (herhangi bir eşik veya muafiyet uygulanmaksızın) verilerini faturanın kesilmesinden sonraki en geç iki iş günü içinde yerel vergi idaresine iletmek zorunda olacak. Her bir üye devlet’in vergi dairesi bu verileri merkezi veri tabanına aktaracak.
Veri bileşenleri ve bildirim formatı için AB’nin Elektronik Fatura Standardı (EN16931) kullanılacak; sadece faturanın bir alt kümesi bildirilecek.
DRR’a ek olarak AB içindeki B2B işlemler için zorunlu e-fatura uygulaması getirilecek.
Bildirim zorunluluğuyla birlikte, AB içinde halihazırda uygulanan listeler (Özet Cetvel veya AT Satış Listeleri olarak bilinir) artık kullanılmayacak.
Ülke içi işlemler için dijital bildirim gereklilikleri isteğe bağlı olarak uygulanacak:
Ülke içi işlemler için dijital bildirim gerekliliklerinin uygulanması Üye Devletler için isteğe bağlı olacak. Bugüne kadar bu konu Üye Devletlerin yetkinlik alanına giriyordu ve yerindenlik ve orantısallık ilkeleri uyarınca Komisyon, Üye Devletleri uygulamaya zorlamadan ülkeler arası uyumu sağlamaya gayret ediyor.
Bir Üye Devlet’te yurtiçi işlemler için dijital bildirim zorunluluğu uygulanırsa, ilgili kapsama giren işlemler için e-fatura zorunlu olacak.
Veri seviyesinde AB için sistemle birlikte çalışabilirliği sağlamak adına yerel bir sistemin oluşturulması gerekli olacak; ülke içinde e-bildirim için EN16931 sayılı Avrupa standardının (bir alt kümesinin) kullanılması gerekecek ve bu gereklilik derhal geçerli kabul edilecek ve ülke içinde kullanılmakta olan sistemlerin orta vadede uyumlu hale getirilmesi gerekecek.
Üye Devletlerin önceden doldurulmuş KDV iade formu sunması gerekmeyecek.
E-faturada uygulamayı kolaylaştırmak ve ülkeler arası uyumu sağlamak için değişiklikler yapılacak:
Fatura kesmede elektronik fatura varsayılan sistem olacak.
Bir Üye Devlet’te e-fatura zorunluluğu getirmek için kanunda değişiklik yapma gerekliliği kaldırılacak.
Tedarikçinin kestiği e-faturanın müşteri tarafından kabul edilmesi şartı kaldırılacak.
E-fatura tanımı 2014/55 sayılı Direktife uygun olacak şekilde değiştirilecek ve sadece yapılandırılmış elektronik dosyaları Dolayısıyla PDF gibi yapılandırılmamış formatlar KDV açısından elektronik fatura olarak değerlendirilmeyecek.
Faturaların içeriğinde ödeme verilerinin de yer alması şartı getirilecek.
“İletim kanalı” düzenlemelerle sınırlanmayacak:
Avrupa Komisyonu mevcut aşamada bildirilen verilerin vergi dairelerine iletilmesinde kullanılacak kanallar için bir düzenleme önermemeyi tercih etti. Kullanılacak iletim kanalı üye devletler tarafından belirlenecek.
Bu kararın nedeni muhtemelen meselenin teknik bir konu olması ve konuyla ilgili tartışmaların önerinin yayınlanması sürecini yavaşlatacak olması. Avrupa Komisyonu’nun bu alanda gelecekte bir düzenleme yapıp yapmayacağı da muğlak.
Dijital Çağda KDV’nin geleceği nasıl görünüyor?
Sürekli işlem denetimlerini uygulamaya hazırlanan birçok ülke, AB’nin düzenleme organlarının, üye devletlerin uyması gerekecek kuralların ne olduğuna ilişkin sorulara yanıt vermesini bekliyor. Bu önerinin, son halini almamış olsa da üye devletleri planlarına sadık kalma konusunda cesaretlendirip cesaretlendirmeyeceği önümüzdeki süreçte görülecek. Almanya’nın, Komisyonun bu öneriyi yayınlamayı planladığı asıl tarih olan 16 Kasım 2022’den sadece birkaç gün önce e-faturayı zorunlu hale getirmek için mevcut KDV direktifinden istisna tutulmak üzere başvurusunda bulunması dikkat çekici.
Dijitalleşme her geçen gün global çapta etkinliğini artırıyor. Bu doğrultuda şirketler, regülasyonlar kapsamında zorunlu ya da tamamen gönüllü olarak dijitalleşme yönünde adımlar atıyor.
Tüm dünyada pandemi süreci ile ciddi bir ivme kazanan dijitalleşme; iş gücü, maliyet ve zaman gibi konularda oldukça değerli avantajlar vadediyor. Özellikle de dijitalleşmenin en önemli ayaklarından biri olan e-dönüşüm, şirketler için büyük kolaylıklar ve tasarruf imkânı sunuyor.
Şirketler e-dönüşüm yani e-belge yönetimi de dahil olmak üzere vergilendirmeye ilişkin pek çok konuda eksiksiz ve bağlantılı çözümlere erişmek için servis sağlayıcılar ile iş birliğini tercih ediyor. Bu noktada servis sağlayıcı seçimi konusunun hassasiyeti ön plana çıkıyor.
E-Dönüşümde Servis Sağlayıcı Seçerken Nelere Dikkat Edilmeli? Şirketlerin e-dönüşüm sürecini doğru ve verimli bir şekilde yürütebilmek için;
SAP S4/HANA geçişinde verilerini nasıl saklayacağına karar vermesi,
SAP ile ihtiyaçlarına uyumlu bir paket yazılımı alması,
SAP sertifikası olan, implementasyon ve paket yazılımına dedike ekipler ile çalışan, hosting hizmeti verebilen, GİB entegratörlüğü almış bir firma üzerinden işlem yapan,
Global hizmet ağına sahip, sadece Türkiye’deki değil dünyadaki tüm regülasyonlara hâkim olan,
Lokal vergi otoriteleri ile uzun tecrübeye sahip, global vergi otoriteleri arasında da kapsama alanı yüksek,
Veri gizliliğinin öneminin ve hassasiyetinin bilincinde olan,
Geçmişe yönelik başarılı IT projeleri ve referanslar sunabilen bir servis sağlayıcı seçmesi gerekir.
Global Servis Sağlayıcı ile Çalışmanın Avantajları Neler?
Servis sağlayıcı seçerken özellikle global çapta hizmet ağı ve deneyimi olan bir servis sağlayıcı ile çalışmak birçok alanda şirketleri bir adım öne taşır.
Global servis sağlayıcıları, küresel çapta edindiği deneyimlerle şirketlere hız ve zaman katarken, ticari faaliyetleri açısından şirketlerin rekabette avantajlı bir konuma gelmesini de sağlar.
Global pazarda büyümek isteyen şirketlerin önündeki en büyük zorluk, çoğunlukla farklı ülkelerin yasal süreçlerini yakından takip edememeleri ya da tam olarak anlayamamaları oluyor. Şirketler temel faaliyetlerini yerine getirmek için çabalarken yasal süreçler nedeniyle zaman, maliyet ve iş gücü kaybı yaşayabiliyor. Global servis sağlayıcıları ülkelerin birbirinden farklı yasal süreçlerine tam uyum gösterirken şirketlere verimlilik katar ve süreçlerde kolaylık sağlar. Bu sayede şirketler, söz konusu işlerine odaklanacak fırsatı rahatlıkla oluşturabilir.
Global bir servis sağlayıcısı ile çalışmak aynı zamanda şirketlerin hem yerelde hem de globalde rakiplerine oranla daha verimli iş süreçlerine sahip olmalarını sağlar. Bu da rekabet avantajını beraberinde getirir.
Webinarı İzleyin
16 Mart 2023 Perşembe günü düzenlenen webinarda; SAPS/4 HANA geçişi ve e-dönüşüm planlamasına dair merak edilenler ele alındı. Yayın kaydına buradan ulaşabilirsiniz.
BT lideri olmak için iyi bir yıl. Teknoloji harcamaları söz konusu olduğunda, çoğu kuruluşun mantrası olan “daha azla daha fazlasını yapın” ifadesinin çok uzun yıllar geçmesinden sonra, işler nihayet düzeliyor.
Araştırma firması Gartner’a göre, BT harcamaları 2022’de tahminen 4,5 trilyon dolara ulaşacak. Bu, 2021’e göre %5,1’lik bir artışı temsil ediyor ve COVID-19 salgını nedeniyle ikinci plana atılmış olabilecek teknoloji güncellemelerine ihtiyaç duyan işletmeler için çok ihtiyaç duyulan bir destek.
BT departmanları ayrıca, işleri sadece ayakta tutmaktan işin geleceğini stratejik ve başarılı bir şekilde destekleyecek daha uzun vadeli projelere odaklanmaya isteklidir. Bu iddia, BT yönetim çözümleri şirketi Flexera’nın State of Tech Harcama Raporunda sağladığı rakamlarla desteklenmektedir.
Bu yıl bütçelerin nereye tahsis edildiği sorulduğunda, ankete katılanların %54’ü, çalışanların evden çalışmasını daha kolay ve sorunsuz hale getiren teknolojiye uygulanacak yatırım ve kaynakların artmasını bekliyor. Ankete katılanların bir diğer %42’si, pandemi sonrası dünyanın gerçeklerini desteklemek için buluta geçme konusunda yeni bir istek duyduklarını belirtti. Bu ankete katılanlar, kuruluşlarının genel BT bütçeleri hakkında önemli bilgiye sahip olan BT’deki tüm yöneticiler ve üst düzey yöneticilerdi ve gelecek yıldan ne bekleyeceklerini değerlendirdiler.
Bu bulgular, işletmelerin hibrit ve esnek çalışma ortamlarına ne kadar önem verdiğini gösteriyor. En azından belirli bir kapasitede evden çalışmanın kalıcı olma olasılığı, BT departmanlarının ortaya çıkabilecek her türlü zorluğun üstesinden gelmek için stratejilerini yeniden gözden geçirmelerine neden oluyor.
Hükümet Engel Olabilir mi?
BT departmanları tarafından ana hatları çizilen stratejiler sağlamdır ve şu anda içinde bulunduğumuz dünyayla uyumludur. Bununla birlikte, en iyi hazırlanmış planları raydan çıkarma ve muazzam miktarda bütçe ve kaynağı yutma potansiyeline sahip, iş başında başka bir pandemi sonrası güç var. Devletin zorunlu kıldığı e-fatura.
Çok uluslu bir şirkette BT lideri olarak çalışıyorsanız, muhtemelen aşağıdaki iki kategoriden birine girersiniz. Birincisi, düzenleyici makamlar tarafından gerçek zamanlı gözetim ve yaptırımın yeni gerçekleriyle karşı karşıya kaldınız. Ya da iki, kendi iç görevlerinizle mücadeleye girmek üzeresiniz, bu sorunu temelli çözün.
Bu deklarasyonda neden bu kadar kesinim? Çünkü gezegendeki en büyük markalardan bazılarıyla çalışıyorum ve bu zorunlulukların BT organizasyonları üzerindeki etkilerine ilk elden tanık oluyorum.
BT projelerine gelince, çoğu gerici değil, uzun bir süre boyunca dikkatli ve metodik planlamanın sonucudur. Ancak hükümet burada kuralları değiştiriyor. Projeler ve yükseltmeler artık zaman çizelgenizde değil. Yeni kanunları ve zorunlulukları uygulamaya koyduklarında, ya sorunu ele almak ve düzeltmek için hızlı hareket edersiniz ya da ağır para cezalarından işletme ruhsatınızı kaybetmeye kadar değişen sonuçları ödersiniz.
Bu benim için ne anlama geliyor?
Devlet tarafından zorunlu kılınan e-fatura yasaları dünya çapında hızla yaygınlaştıkça, BT bütçeleriniz için inandırıcı bir tehdit oluşturuyorlar. BT departmanları, devletin zorunlu kıldığı e-faturaya eşlik eden yeni gerçeklere hazırlıklı olmalıdır. Artık işletmenizin veri yığınında bulunan ve işlemleri ağınızda dolaşırken gerçek zamanlı olarak inceleyen yetkililerle, bilgileri gereken biçimde gerçek zamanlı olarak iletmenizi sağlayan bir çözüme ihtiyacınız olacak.
Sonuç olarak, uyum artık bir vergi sorunu değildir. BT liderleri ve diğer üst düzey liderlik, iş fonksiyonlarını yönetim kurulu genelinde uyumlu hale getirmek için birlikte çalışmalıdır. BT’nin, şirketin sektörü veya konumu ne olursa olsun, hükümetin zorunlu kıldığı yükümlülükleri yerine getirmek için kaynakların ve araçların yerinde olmasını sağlaması gerekir.
Sorunun erkenden ele alınamaması, ileride yalnızca diğer öncelikli projeler için ayrılan kritik bütçeleri ve kaynakları tüketecek daha karmaşık ve maliyetli sorunlara yol açacaktır.
Harekete Geçin
Stratejinizi oluşturmaya nereden başlayacağınızdan emin değilseniz, uzmanlarımıza ulaşın.
Çalan tam olarak BU kırmızı telefon olmayabilir, ancak emin olun, yönetim şu anda ciddi bir sorunla uğraşıyor ve BT’nin kendileri için çözmesini bekliyorlar.
Kurulları ve C-Suiteleri her şeyin ötesinde sinirlendiren iki şey vardır. Sonuçları ve şirket/marka itibarını etkileme potansiyeline sahip riskler. Bu mevcut sorun, zamanında ele alınmazsa hem hızlı hem de hızlı olabilir.
Devletin vergi yetkilerinden bahsediyorum.
Şimdi sorabilirsiniz, hükümet yetkileri onlarca yıldır ortalıkta yok muydu? Neden şimdi aciliyet? Evet, uzun süredir varlar ama hiçbir zaman şu anki halleriyle var olmadılar veya operasyonlarınızı bu kadar hızlı etkileme yetenekleri olmadı.
Açıklamama izin ver. Geçmişte, dünyanın dört bir yanındaki kuruluşların, olaydan sonra işlemleri raporlaması ve yasal olarak ödemekle yükümlü oldukları tutarları ödemesi gerekiyordu. Aksi takdirde, hükümet onları birkaç ay veya yıl sonra denetlemeye başlayabilir ve işlerin yolunda gitmediği tespit edilirse bir ceza verebilir. Genel olarak, işletmeler için küçük bir rahatsızlıktı ve hatalı süreçler veya ihmaller için gerçek bir caydırıcı değildi.
Her şey, birkaç yıl önce, hükümetler, onu hüküm sürmek için kolay çözümler olmaksızın büyüyen bir vergi açığına bakmaya başladığında değişmeye başladı. Abarttığımı mı düşünüyorsun? Avrupa Komisyonu’nun KDV Açığı sorunlarıyla ilgili 2021 raporuna göre, yalnızca 2019’da AB ülkeleri, işletmelerin yasal olarak kendilerine borçlu olduğu 134 milyar Euro’luk Katma Değer Vergisi (KDV) gelirini kaybetti.
Bu, dünyanın herhangi bir yerinde KDV vergi sistemini uygulayan her ülke için bir uyandırma çağrısıydı. Sadece çok ihtiyaç duyulan gelirleri kaybetmekle kalmıyorlardı, aynı zamanda sorun daha da büyüyordu. Bir şeylerin hızlı bir şekilde yapılması gerekiyordu, yoksa kendi ülkelerinde hayati programları finanse edemezlerdi.
Bugüne hızlıca ilerleyin. Ülkeler soruna ciddi bir şekilde baktılar ve çözümün teknoloji olduğuna karar verdiler. Dijitalleşmeye büyük yatırımlar yaptılar ve yeteneklerini yalnızca işle aynı seviyeye getirmekle kalmadılar, aynı zamanda birçok durumda, muhtemelen tarihte ilk kez, finansal işlemleri izleme ve raporlama konusunda özel sektörün yeteneklerini aştılar.
Bugün olaydan sonra başka haber yok. Hükümetler, alışverişi doğrudan veri yığınınızın içinde kurdu ve işlemleri gerçek zamanlı olarak gözden geçiriyor. Ve gerçek zamanlı izleme ile gerçek zamanlı uygulama geldi. Bilgileri hükümetin zorunlu kıldığı şekilde bildirmiyorsanız, o ülkede pahalı para cezalarından işletme ruhsatınızın iptaline kadar hızlı bir işlem bekleyebilirsiniz. Her ikisi de şirketinizin finansal görünümü ve itibarı için yıkıcı sonuçlar doğurabilir.
Bu nedenle, BT’yi dahil etmek ve sorunu küresel bazda ele almak için bir stratejiye sahip olmak çok acil. İşler sadece daha karmaşık hale gelecek ve sistemleri, iş yaptığınız her yerde değişen vergi zorunluluklarını karşılayacak şekilde ölçeklendirme yeteneği şirketler için en önemli öncelik haline geldi.
KDV söz konusu olduğunda dışarıda yeni bir dünya var ve bu kabul edilmesi gereken çok şey. Bu sizin için yeni bir bilgiyse veya bunun kuruluşunuzu nasıl etkilediğini kabullenme sürecindeyseniz, aşağıdaki beş şeyi hatırlamanızı ve iş arkadaşlarınızla paylaşmanızı tavsiye ederim:
1. Devlet sizin verilerinizdedir
Gerçek zamanlı vergi raporlaması, dünya çapındaki işletmeler için yeni norm haline geliyor. Hükümetler artık olaydan sonra veri almakla yetinmiyor ve artık veri yığınınızın kalıcı olarak bulunmasını şart koşuyor.
2. Devlet veri zorunlulukları kontrolü şirketlerin elinden alıyor
Devlet tarafından zorunlu kılınan e-faturalama dünyayı kasıp kavururken, işletmelerin bu değişime hazırlanmak için çok az zamanı kaldı. Operasyonel kalmak ve bu yönergelere uymak için BT’nin, uzun vadeli planların ve bütçelerin parametrelerini korurken görev yükümlülüklerini yerine getirdiklerinden emin olacak bir strateji oluşturması gerekir.
3. Veri zorunlulukları hızla ilerliyor ve gelişiyor
Hükümetler hızla zorunlu e-fatura uygulamasına doğru ilerlerken, kuruluşlar artık vergi kodlarını ve yetkilerini güncellemek için son derece kısa bir pencereyle karşı karşıya. BT departmanları için bu değişiklikleri denetlemek ve yürütmek en önemli önceliklerinden biri haline gelecek.
4. Veri zorunlulukları ülkeden ülkeye tutarlılıktan yoksundur
Yeni süreçler, teknolojiler ve düzenlemeler hakkında güncel bilgilere sahip olan uluslararası kuruluşlar için başarılı bir iş yürütmenin temel bileşenleridir. Ancak, her bir düzenleyici otorite tarafından benimsenen farklı yaklaşımlar, işletmeler için çok fazla belirsizliğe neden oluyor. BT’nin önündeki zorluk, işletmenin her ülkenin düzenleyici otoritesinin bireysel zorunluluklarını yerine getirmesine olanak tanırken, aynı zamanda kuruluşun uyum durumuna ilişkin gerçek zamanlı küresel bir pano sağlamak için birbiriyle entegre olmasına olanak tanıyan altyapıyı oluşturmaktır.
5. Hükümetler yaptırımların şiddetini ve hızını artırdı
Vergi makamları, vergi açıklarını kapatmak için her zamankinden daha agresif hale geliyor. Dijital araçların ve süreçlerin kullanılmasıyla, hükümetler uyumluluğu hızla hızlandırabilir ve vergi kaçakçılığını etkili bir şekilde takip edebilir. Günümüzün dijital dünyasında, cezalar geçmişe göre daha hızlı ve daha şiddetli olabiliyor. BT’nin, işlem verilerinin düzenleyici makamlara talep ettikleri biçim ve zaman çerçevesinde sunulmasını sağlaması gerekir.
Küresel vergi zorunluluklarının değişen gerçekleri üzerinde çalışırken bu bilgilerin size düşünmeniz için bazı şeyler vermesini umuyorum.
İş ortağınız, akışın ortasında sizinle ilgili kuralları değiştirir ve onlarla iş yürütme yeteneğiniz artık yeni taleplerini karşılamak için tüm raporlama yapınızı değiştirmeye bağlıdır.
Ah evet, bu talepleri karşılamak için gereken sürenin çok dar olduğunu da belirtmeliyim ve bunu yapmazsanız, doğru olana kadar bölgelerinde iş yapmayı unutabilirsiniz. Ve ilerlemenin herhangi bir noktasında bu standartları karşılayamazsanız, size para cezası verebilir veya kapatabilirler.
Kulağa uzak mı geliyor? öyle değil Brezilya’dan İtalya’ya ve Asya ile Afrika’nın bazı bölgelerine kadar büyük ekonomik pazarlarda oynanan tam olarak budur. Görüyorsunuz, hükümetler teknoloji söz konusu olduğunda işletmeleri yakaladı ve dijitalleşme söz konusu olduğunda birçok yönden onları geride bıraktı.
Bu senin için ne anlama geliyor?
Bu, hükümetlerin finansal işlemleri gözden geçirmek için artık daha proaktif bir yaklaşım benimsediği ve gerçek zamanlı raporlama talep ettiği anlamına geliyor. Bunun bir parçası olarak, uygun zorunlu spesifikasyonları karşıladığından emin olmak için gerçek zamanlı yaptırım uyguladılar. Bunu başarmak için, veri yığınınızda kalıcı olarak yerleşmişlerdir. Ve hiç şüpheniz olmasın, iş e-faturaya geldiğinde, kararları onlar veriyor.
Biraz arka plan.
Dünyanın dört bir yanındaki hükümetler, uyumluluğu kolaylaştırma ve dolandırıcılığı hızlı ve verimli bir şekilde izleme becerisi nedeniyle zorunlu e-fatura uyguluyor. Şimdiye kadar norm haline gelen olgu raporlamasından sonra, uygulanması daha zor hale geldi ve haklı olarak borçlu olunanları telafi etmek uzun ve maliyetli denetimler gerektirdi. Pek çok kuruluş cezaları ciddiye almadı ve bu rahatsızlıklar ortaya çıktıkça başa çıkmak için bir kenara biraz para ayırdı.
Bu yaklaşım, büyümeye devam eden bir vergi açığıyla sonuçlandı. 2019’da Avrupa Birliği’nin 28 üye ülkesinin KDV açığı , tüm üye ülkeler için toplam 134,4 milyar avronun üzerindeydi. Bu, birçok hükümet için sürdürülemez ve kabul edilemez hale geldi ve bu nedenle, yasal olarak borçlu olunan tüm gelirlerin zamanında ve eksiksiz olarak tahsil edilmesini sağlamak için dijitalleşmeye odaklanan yeni bir teknoloji yapıldı. Uyulmaması, daha hızlı ve daha etkili yaptırım önlemlerine yol açacaktır.
Bu eğilim, dünya çapındaki ülkelerin kuralları izlemek ve uygulamak için yeni yönergeler ve metodolojiler benimsemesiyle hızla artıyor. Önümüzdeki beş yıl içinde KDV vergilendirme sistemini uygulayan hemen hemen her ülkenin sistemlerini bir dereceye kadar güncellemesi bekleniyor.
Hata yapma. Gerçek zamanlı bilgi talepleri nedeniyle, bu bir vergi sorunu değil, bir BT sorunudur. Düzinelerce ülkede iş yapan çok uluslu şirketler için, faaliyet gösterdikleri her lokasyon için erken plan yapmaz ve sağlam bir strateji geliştirmezlerse, yol boyunca bazı sancılı anlar yaşayabilirler.
İşte hükümet görevlerini yerine getirmek ve operasyonların kesintisiz devam etmesini sağlamak için tavsiyem.
BT, nihai hedefe odaklanmalıdır: tüm dijital dosyalamalara küresel olarak tutarlı bir yaklaşım sağlamak için bu devlet tarafından zorunlu kılınan e-fatura yasalarını yönetmek için merkezi bir yaklaşım uygulamak. Gereksinimler arttıkça ve genişledikçe uygulama sinerjilerinin önemini abartamam. Bu sadece zaman geçtikçe daha karmaşık hale gelecek.
Ve belki de en önemlisi, yardım istemekten korkmayın. Bu, gün geçtikçe değişen karmaşık bir şey. Bu, kendi başınıza gitmeyi denemenin zamanı ya da sorunu değil.
Harekete geç
Daha fazla yardım ve bilgi için uzmanlarımıza ulaşın.
İnternet üzerinden bir etkinlik düzenlerken, bu hizmetin KDV kapsamında nasıl değerlendirileceğini belirlemek önemlidir. Bu yazımızda AB’ye Üye Devletler açısından KDV pozisyonunda gelecekte ne gibi değişiklikler olabileceğini ele alacağız.
Avrupa’da internet üzerinden düzenlenen etkinlikler için uygulanan KDV sistemi
B2B için mevcut kurallara göre internet üzerinden etkinliklere katılım genel kurallara tabi bir hizmet olarak sınıflandırılır. KDV, müşterinin bulunduğu ülkede ödenir.
B2C için mevcut kurallar, internet üzerinden etkinliklere katılımın elektronik hizmet olarak mı yoksa genel kurallara tabi hizmet olarak mı görüldüğüne bağlıdır. Elektronik hizmetlerde hizmetin verildiği yer müşterinin normalde ikamet ettiği yerdir. Diğer hizmetlerde hizmetin verildiği yer tedarikçinin bulunduğu ülkedir.
Başka bir deyişle, çevrimiçi konferanslar veya canlı sohbet üzerinden sunucuların ve katılımcıların gerçek zamanlı olarak soru sorduğu etkinlikler ve benzeri etkinliklerde insani bir boyut olduğu, bu nedenle bu etkinliklerin elektronik hizmet olarak sınıflandırılamayacağı kabul edilir. Özele;
B2B için hizmetin verildiği yer müşterinin bulunduğu yerdir.
B2C için ise hizmetin verildiği yer etkinliği düzenleyen kuruluşun bulunduğu yerdir.
Sanal etkinliklere KDV uygulaması konusunda Avrupa’da beklenen gelişmeler
AB Konseyi 5 Nisan 2022’de 2022/542 sayılı direktifi kabul etti. Buna göre 1 Ocak 2025’ten itibaren sanal etkinlikler, tüketicinin ikamet ettiği veya kurulduğu ülkede vergiye tabi olacak (direktifte yer alan düzenlemelerin 31 Aralık 2024’e kadar tüm Üye Devletlerde uygulanması gerekiyor). Yeni düzenleme, internet üzerinden canlı olarak yayınlanan tüm etkinlikler için geçerli olacak.
İtalya vergi dairelerinin görüşü
İtalya’da vergi daireleri 4 Ağustos 2022’de yayınlanan 409/2022 sayılı pubblicazione (agenziaentrate.gov.it) ile ‘çevrimiçi’ olarak düzenlenen eğitimlerde, müşterinin vergiye tabi veya özel kişi olmasından bağımsız olarak, müşterinin bulunduğu veya kurulu olduğu yerde KDV’ye tabi olduğunu açıkladı.
İtalyan vergi daireleri, vergi mükellefleri için yapılan açıklamada aşağıdaki düzenlemelere atıfta bulundu:
KDV Komitesi’nin (Circabc (europa.eu)) 1013/2021 sayılı Çalışma Belgesi; belgeye göre 2006/112/EC sayılı Direktifin 54. Maddesinin kapsamına giren sanal etkinlikler/faaliyetlerde, bu faaliyetlerin sunulduğu yer nihai tüketicinin kurulu olduğu ve hizmeti kullandığı yer ile aynı olmalıdır.
2022/542 sayılı düzenlemeyle 54. Maddede yapılan bu değişikliğe göre, “internet üzerinden yayınlanan veya başka şekilde internette yayınlanan faaliyetlerle ilgili hizmetler ve yardımcı hizmetlerde, hizmetin verildiği yer, vergiye tabi olmayan kişinin yerleşik olduğu, daimi ikametinin olduğu veya genel olarak ikamet ettiği yer ile aynı olmalıdır.”
2022/542 sayılı KDV Direktifi’nde yer alan hususlar halihazırda İtalya’daki vergi daireleri tarafından uygulanıyor.
Dolayısıyla aynı hizmet, AB üyesi olan iki farklı devlette KDV’ye tabi olabilir.
Devletler tarafından zorunlu kılınan e-fatura yasaları dünyanın hemen her bölgesinde yayılarak işletmelere daha katı yükümlülükler ve beklentiler getiriyor. Elektronik belgelerin sunduğu pek çok faydayla birlikte bu uygulamalar aynı zamanda hükümetler için, operasyonunuzun her yönünü daha denetlenebilir kılıyor ve işlemler daha yapılırken gerçek zamanlı inceleme imkanı yaratıyor. Bu gerçek zamanlı izlemeler, eskiden ancak yıllar sonra fark edilip uygulanabilen vergi cezalarının yerine, ciddi para cezalarından işletmenizi tamamen kapatmaya kadar değişebilen gerçek zamanlı yaptırımları beraberinde getiriyor. Böylece BT liderleri, tüm bu küresel değişimlerle başa çıkmak için bir stratejiye ihtiyaç duyuyor. Ürün ve GTM stratejisinden sorumlu başkan yardımcımız Ryan Ostilly’den BT departmanlarının değişikliklerden nasıl etkileneceği ve bu yeni çağa en iyi nasıl hazırlanabilecekleri konusunda rehberlik etmesini istedik.
S: Devlet yetkililerinin artık şirketlerin verilerini kullandığı ve gerçek ya da gerçek zamanlıya yakın raporlama talep ettiği düşünülürse, bu durumun BT departmanları üzerinde nasıl bir etkisi olacak?
RO: BT ekiplerinin, temel finans ve işlemsel vergi sistemlerinin, sürekli değişen sayısız yasal ve prosedürel gerekliliklere uygun olarak, küresel ayak izleri boyunca tüm vergi yetki alanlarıyla gerçek zamanlı verileri çıkarma, dönüştürme, havale etme ve tüketme konusunda gelişmiş kapasiteye sahip olmasını sağlamak için çok çalışması gerekecektir. Kesintilerin hızlanmasıyla birlikte hükümetler, vergi mükelleflerinin kontrolü ve katılımına ilişkin kuralları yeniden yazıyor ve verilerin kendisiyle doğrudan bağlantı ve yakınlık kurmaya zorluyor.
Korkarım ki giderek artan sayıdaki vakalarda verilerin sahipleri işlevsel departmanlar olabilir. BT departmanının bu ilişkideki rolünü geliştirmesi, devleti her zaman bağlı, sürekli ve eksiksiz olması gereken kritik bir iş ortağı olarak görmesi gerekecektir.
S: Resmi zorunlulukları yerine getirmek ve operasyonların kesintisiz devam etmesini sağlamak için BT neye öncelik vermeli? Nasıl bir yaklaşım önerirsiniz?
RO: Devlet tarafından başlatılan bu modern vergi dönüşümü çağında, başarılı BT departmanı, devlet yetkileri ve Sürekli İşlem Kontrolleri (CTC’ler) için bağlantılı, sürekli ve eksiksiz bir çerçeveye öncelik veren proaktif bir strateji izleyecektir. Bu üç ilke şunlardır:
Bağlantılı – Basitleştirilmiş bir entegrasyon ve satıcı stratejisi oluşturun. Yeni yetki alanlarını benimserken veya değişiklikleri uygularken çoklu entegrasyonlara ve ağır projelere maruz kalmayı azaltın.
Sürekli – Düzenleyici ve yasal uzmanlarla düzenli olarak ortak olun. Yaklaşan yetkileri gözden geçirin ve mevcut ve gelecekteki iş gereksinimleriniz üzerindeki etkiyi değerlendirin.
Eksiksiz – Teknik yönlerin ve şemaların ötesini düşünün. Yetki gerekliliklerini tercüme ederken ve onaylarken vergi konusu uzmanlarıyla ortak olun, çünkü bu çıktılar şirketinizin mali ve vergi durumunu vergi makamları nezdinde gerçek zamanlı olarak tanımlayacaktır.
Devletin zorunlu kıldığı e-fatura dünyasında çok şey değişti. Devlet yetkililerinin teknolojiye yaptığı sürekli yatırım, düzenleyicileri daha ayrıntılı ve gerçek zamanlı raporlamanın yanı sıra daha fazla şeffaflık talep etme konumuna getirdi. Şirketlerin isebu talepleri karşılamak için gözü BT ekiplerinde. İyi haber şu ki BT liderleri bu yeni çağı tek başına karşılamak zorunda değil. Sovos, dünyanın önde gelen birçok markasıyla çalışma deneyimine dayalı olarak bu küresel evrimde size rehberlik edecek uzmanlığa sahiptir.
Harekete Geçin
Küresel zorunluluklara ayak uydurmak için yardıma mı ihtiyacınız var? Sovos’un vergi uzmanları ekibiyle iletişim geçin.
Bölüm V/V – Christiaan Van Der Valk, başkan yardımcısı, strateji ve mevzuat, Sovos
Devletler tarafından zorunlu kılınan e-fatura yasaları dünyanın hemen her bölgesinde yayılarak işletmelere daha katı yükümlülükler ve beklentiler getiriyor. Elektronik belgelerin sunduğu pek çok faydayla birlikte bu uygulamalar aynı zamanda hükümetler için, operasyonunuzun her yönünü daha denetlenebilir kılıyor ve işlemler daha yapılırken gerçek zamanlı inceleme imkanı yaratıyor. Bu gerçek zamanlı izlemeler, eskiden ancak yıllar sonra fark edilip uygulanabilen vergi cezalarının yerine, ciddi para cezalarından işletmenizi tamamen kapatmaya kadar değişebilen gerçek zamanlı yaptırımları beraberinde getiriyor. Böylece BT liderleri, tüm bu küresel değişimlerle başa çıkmak için bir stratejiye ihtiyaç duyuyor. Strateji ve mevzuattan sorumlu başkan yardımcımız Christiaan Van Der Valk’tan bunun BT departmanlarını nasıl etkileyeceği ve en iyi nasıl hazırlanabilecekleri konusunda rehberlik etmesini istedik.
S: Devlet yetkililerinin artık şirketlerin verilerini kullandığı ve gerçek ya da gerçek zamanlıya yakın raporlama talep ettiği düşünülürse, bu durumun BT departmanları üzerinde nasıl bir etkisi olacak?
Christiaan Van Der Valk: KDV ve diğer vergilerin dijitalleştirilmesi, belirli ve sürekli değişen devlet gerekliliklerini karşılaması gereken finans ve işlem sistemlerinin kapsamını önemli ölçüde genişletiyor. Bir şirketin sistemindeki ve süreç ortamındaki vergi uyumunu genişletme ve merkezileştirme olgusu, bu uygulamaların (ödenecek hesaplar otomasyonu, elektronik veri değişimi, satın alma, tedarik zinciri otomasyonu, seyahat ve gider yönetimi, siparişten nakde, müşteri iletişim yönetimi vb.) çok kiracılı modda bir SaaS temelinde kullanılmasıyla aynı zamanda gerçekleşir.
Bu, ilgili tüm yetki alanlarında KDV gereklilikleri kapsamına girebilecek başvuruların envanterini çıkarmanızı ve uyum sorumluluğuna ilişkin netlik sağlamak için satıcı sözleşmelerini incelemenizi gerektirir. Bu tür harici uygulamaları lisanslamak için satın alma uygulamalarının da ilk aşamada vergi uyumu etrafında uygun sözleşmeler yapılmasını sağlamak için gözden geçirilmesi gerekebilir.
S: Resmi zorunlulukları yerine getirmek ve operasyonların kesintisiz devam etmesini sağlamak için BT neye öncelik vermeli? Nasıl bir yaklaşım önerirsiniz?
Christiaan Van Der Valk: Önemli bir başarı faktörü, BT ve verginin organizasyondaki değişimi etkilemek için ne derece bir araya gelebileceğidir. Dolaylı vergi değişikliklerine varsayılan yanıt, bunları evrimsel olarak görmek ve en iyi şekilde yerel iştirakler tarafından çözümlenmek olacaktır. Bununla birlikte, sürekli işlem kontrollerinin tanıtılması bir paradigma değişikliğidir ve sonuçlarından biri, bu zorlukları merkezi olmayan bir şekilde çözmenin bir şirketin dijital dönüşüm potansiyeline zarar vermesidir. Bu derin değişikliğe eşgüdümlü, stratejik bir yanıt vermenin önemi konusunda ve tüm şirket ve ülke paydaşları arasında farkındalık yaratmak için BT ve verginin yakın iş birliği içinde çalışması gerekir. Burada disiplinlerarası zorluklarda uzmanlaşmış vergi teknoloji uzmanlarının rolü küçümsenemez.
Devletin zorunlu kıldığı e-fatura dünyasında çok şey değişti. Devlet yetkililerinin teknolojiye yaptığı sürekli yatırım, düzenleyicileri daha ayrıntılı ve gerçek zamanlı raporlamanın yanı sıra daha fazla şeffaflık talep etme konumuna getirdi. Şirketlerin isebu talepleri karşılamak için gözü BT ekiplerinde. İyi haber şu ki BT liderleri bu yeni çağı tek başına karşılamak zorunda değil. Sovos, dünyanın önde gelen birçok markasıyla çalışma deneyimine dayalı olarak bu küresel evrimde size rehberlik edecek uzmanlığa sahiptir.
Harekete Geçin
Küresel zorunluluklara ayak uydurmak için yardıma mı ihtiyacınız var? Sovos’un vergi uzmanları ekibiyle iletişim geçin.