Önceki blog yazımızda Gelir İdaresi Başkanlığı’nın 509 sayılı VUK Genel Tebliği’nin uygulama alanını genişleten taslak bir tebliğ yayınladığını ifade etmiştik. Söz konusu tebliğ, 22 Ocak 2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Yürürlüğe giren Tebliğ ile e-fatura ve e-irsaliye uygulamalarına geçme zorunluluğu için halihazırda mevcut olan brüt satış hasılatı sınırı aşağı çekilerek daha fazla mükellefin bu uygulamalara geçiş yapması zorunlu oldu.
Bir diğer değişiklik ise e-arşiv fatura yükümlüsü olmayan mükellefler bakımından e-arşiv olarak düzenlenmesi gereken faturaların toplam tutarının düşürülmesi şeklinde yer alıyor. Turizm ve demir çelik sektöründe faaliyet gösteren bazı mükellef grupları için de sektörel bazlı zorunlu geçiş hallerinin getirilmesi Tebliğ ile getirilen bir başka yenilik olarak öne çıkıyor. E-döviz alım satım belgesi ile e-gider pusulası da Tebliğ’in değişiklik getirdiği diğer iki elektronik belge türü.
Tebliğ ile aşağıda yer alan mükellef gruplarının e-fatura uygulamasına zorunlu olarak geçmeleri gerekmektedir:
Söz konusu şartları sağlayan mükelleflerin, ilgili hesap dönemini izleyen yedinci ayın başına kadar başvurularını ve fiili geçiş hazırlıklarını tamamlayarak e-Fatura uygulamasına geçmeleri gerekmektedir. Bu kapsamda örneğin 2021 hesap dönemi içerisinde brüt satış hasılatı 4 milyon ve üzeri olan işletmelerin hazırlıklarını tamamlayarak 1 Temmuz 2022 tarihinden itibaren e-fatura uygulamasını kullanmaları zorunludur.
Konaklama hizmeti veren otel işletmelerinin, Tebliğ’in yayım tarihi itibarıyla hizmet veriyorlarsa 1 Temmuz 2022 tarihine dek; Tebliğ’in yayım tarihinden sonraki bir tarihte hizmet vermeye başlayacaklar ise faaliyete başladıkları ayı izleyen dördüncü ayın başına kadar başvurularını ve fiili geçiş hazırlıklarını tamamlayarak e-Fatura uygulamasına geçme zorunlulukları bulunmaktadır.
509 sayılı Tebliğ’in değişiklikten önceki halinde, e-arşiv fatura uygulamasına kayıtlı olmayan mükelleflerce kesilecek faturalardan vergi mükellefi olmayanlara düzenlenecek faturaların, vergiler dahil toplam tutarının 30 Bin TL’yi aşması halinde e-arşiv fatura olarak düzenlenmesi gerekiyordu. Tebliğ ile bu sınır 5 Bin TL olarak revize edildi. Bu kapsamda mükelleflerin 1 Mart 2022 tarihinden itibaren gerçekleştirecekleri teslim ve hizmetlere ilişkin bu kurala dikkat etmeleri gerekiyor.
Söz konusu faturaların nasıl e-arşiv fatura olarak kesileceği hakkında daha detaylı bilgi için blog yazımızı okuyabilirsiniz.
Bunun yanında elektronik ortamda mal ve hizmet satışı gerçekleştiren mükelleflerden 2020 veya 2021 hesap dönemleri için 1 Milyon TL, 2022 veya müteakip hesap dönemleri için 500 Bin TL ve üzeri brüt satış hasılatı (veya satışları ile gayrisafi iş hasılatı) şartını sağlayan mükelleflerin tıpkı e-faturada olduğu gibi ilgili hesap dönemini izleyen yedinci ayın başına kadar e-Arşiv uygulamasına da geçme zorunlulukları bulunuyor.
509 sayılı Tebliğ’in mevcut halinde e-irsaliye uygulamasına zorunlu geçiş için belirlenen 25 milyon TL’lik brüt satış hasılatı, 2021 hesap döneminden itibaren 10 milyon TL ve üzeri olarak revize edildi.
Bunun yanında demir ve çelik (GTİP 72) ile demir veya çelikten eşyaların (GTİP 73) imali, ithali veya ihracı faaliyetinde bulunan mükelleflerin (ticari kazançları basit usulde tespit edilenler hariç) e-Fatura uygulamasına dahil olma şartı aranmaksızın e-İrsaliye uygulamasını kullanmaları gerekiyor.
Söz konusu şartları sağlayan mükelleflerin, ilgili hesap dönemini izleyen yedinci ayın başına kadar başvurularını ve fiili geçiş hazırlıklarını tamamlayarak e-İrsaliye uygulamasına geçmeleri gerekmektedir. Bu kapsamda, örneğin 2021 hesap dönemi içerisinde brüt satış hasılatı 10 milyon TL ve üzeri olan mükelleflerin zorunlu olarak 1 Temmuz 2022 tarihinden itibaren e-İrsaliye uygulamasını kullanmaları gerekiyor.
Sovos vergi uyumluluğu yazılımının e-dönüşüm ve e-belge zorunluluklarına uyum sürecinizde size nasıl yardımcı olabileceğine göz atabilirsiniz.
2022’ye sayılı haftalar kala yayınlanan tebliğ taslağını geçtiğimiz günlerde gerçekleştirdiğimiz webinarda detaylı olarak ele aldık. Tüm e-belge regülasyonlarını tek çatı altında toplayan 509 sayılı Genel Tebliğ ’de değişiklik yapılmasına yönelik hazırlanan bu tebliğ taslağının öne çıkan konularını derledik.
Geçmişten bugüne e-belge uygulamalarının gelişimine bakıldığında; Gelir İdaresi Başkanlığı’nın (GİB), teknolojik altyapıyı kurup onu işler hale getirdikten sonra yeni elektronik belge tanıtmak ve hali hazırda uygulamada olan belgelerin kapsamını genişletmek üzere çalışmalar yaptığı görülüyor.
12 Kasım 2021’de yayınlanan tebliğ taslağı da hali hazırda uygulamada olan ya da daha önce tanıtılmış ama henüz uygulamaya alınmamış belgelerin kapsamını genişletmek üzere hazırlanmış durumda. GİB’in düzenlemeyi planladığı belgeler şu şekilde sıralanabilir:
Tebliğ taslağı incelendiğinde, e-fatura’da mükellef kapsamına yönelik değişikliklerin planlandığı görülüyor. E-fatura mükellefi olmak için, 2018 veya müteakip hesap dönemleri için daha önce 5 milyon TL olarak belirlenmiş satış hasılatı rakamında değişikliğe gidilerek daha çok mükellefin e-fatura düzenlemesi amaçlanıyor. Buna göre değişiklikle birlikte; satış hasılatı 2021 hesap dönemi için 4 milyon TL, 2022 ve sonrası için ise 3 milyon TL olanlar, e-fatura mükellefi kabul ediliyor.
E-fatura mükelleflerinin kapsamını genişleten bir diğer adım ise hali hazırda var olan sektörel geçiş zorunluluklarına yeni sektörlerin eklenmesiyle gerçekleşiyor. E-faturaya geçiş zorunluluğu getirilecek sektörler ise 2020 ve 2021 hesap dönemleri için 1 milyon TL, 2022 veya müteakip dönem için 500 bin TL ve üzeri satış hasılatı olan;
Bunlara ek olarak planlanan düzenlemeler gerçekleşirse, satış hasılatı önem taşımaksızın Kültür ve Turizm Bakanlığı ve belediyelerden yatırım ve/veya işletme belgesi almak suretiyle konaklama hizmeti veren otel işletmeleri de e-fatura kapsamına giriyor.
Taslak tebliğin hayata geçirilmesiyle, hali hazırda e-arşiv fatura kapsamında olan;
Tebliğ Taslağında belirtilen bir başka değişiklik ise e-arşiv fatura uygulamasına dahil olmayan ancak düzenlediği faturaların vergiler dahil toplan tutarı 30 bin TL’yi geçmesiyle e-arşiv fatura mükellefi sayılanlarla ilgili oldu. Yeni düzenlemeyle vergiler dahil toplan tutar limiti vergi mükellefi olmayanlar bakımından 30 bin TL’den 10 bin TL’ye düşürülüyor.
Gelecek haftalarda GİB’in, sektörden gelen geri bildirimleri incelemeyi tamamlaması ve tebliğ taslağının hükümlerini son haline getirmesi bekleniyor.
Taslak Tebliğ ile öngörülen değişiklikler ve 2022 yılı içerisinde firmaları bekleyen yeni e-Belgeler hakkında detaylı bilgi almak için webinar kaydını izleyebilirsiniz: “GİB’den Büyük Hamle: E-Belgelerde Yeni Bir Dönem Başlıyor”
509 Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği, 09.02.2021 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan 526 Sıra No’lu tebliğ ile değiştirilmeden önce e-arşiv uygulamasına dahil olmayan mükellefler gerekli hallerde yalnızca Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) tarafından sunulan portal üzerinden e-arşiv fatura düzenleyebiliyordu. 509 sayılı VUK Genel Tebliği, 526 Sıra No’lu tebliğ ile değiştirilerek, söz konusu e-arşiv faturaların gerekli entegrasyonu sağlayan özel entegratörlerin sistemleri aracılığı ile düzenlenmesine olanak verilmişti. GİB, bu kapsamda 30.09.2021 tarihinde yayımladığı kılavuz ile mükelleflerin özel entegratör sistemlerinden nasıl yararlanabileceğini açıkladı.
E-arşiv fatura uygulamasına dahil olmayan mükelleflerin 1 Ocak 2020 tarihinden itibaren düzenleyecekleri faturaların vergi mükellefi olmayanlar bakımından vergiler dahil toplam tutarının 30 Bin TL’yi; vergi mükellefi olanlar bakımından ise vergiler dahil toplam tutarın 5 Bin TL’yi aşması halinde söz konusu faturaların GİB portalı ya da özel entegratör sistemleri aracılığıyla e-arşiv fatura olarak düzenlenmesi gerekiyor.
GİB, geçtiğimiz günlerde yayımlamış olduğu taslak tebliğ ile e-arşiv fatura olarak düzenlenmesi gereken faturaların tutarında değişiklik yapılmasını öngördü. Söz konusu taslak tebliğ ve öngörülen değişiklikler için blog yazımızı okuyabilirsiniz.
Özel entegratör sistemlerinden faydalanmak isteyen mükellefler, hizmet almak istediği özel entegratör ile ıslak ya da e-imzalı sözleşme yapacak. Bunun yanı sıra interaktif vergi dairesi üzerinden “e-defter ve e-belge işlemleri” menüsünde yer a<5lan “e-Arşiv Portal Entegratör Kullanım Başvurusu” kutucuğundan başvuru yaparak hizmet alacakları özel entegratörü seçmeleri de gerekiyor.
E-arşiv fatura şeklinde düzenlenmesi gereken faturanın matbu (kağıt) fatura düzenlenmesi halinde düzenlenen her bir kağıt fatura için ayrı ayrı olmak üzere Vergi Usul Kanunu’nun 353’üncü maddesi uyarınca özel usulsüzlük cezası kesilir.
Türkiye’deki e-dönüşüm uygulamalarına ilişkin son güncellemeler ve zorunluluk kapsamları hakkında tüm detayları öğrenmek için uzman ekibimizle iletişime geçin.
Global vergi yazılımı lideri olarak, Türkiye’de sunduğumuz e-fatura çözümünün SAP® sertifikası aldığını bildirmekten mutluluk duyuyoruz. Linke tıklayarak inceleyebileceğiniz sertifika, Türkiye için geliştirdiğimiz e-fatura çözümünün SAP prosedürleri ile teknik uygunluğu ve güvenilirliğinin onaylanması açısından oldukça önemli.
Verginin dijitalleştirilmesi gün geçtikçe yaygınlaşırken, işletmelerin iş yaptıkları her yerde kendilerini destekleyen ve artan denetim riskine karşı koruma sağlayan gerçek zamanlı vergi hesaplaması çözümüne duydukları ihtiyaç da sürüyor.
Muhasebe ve bilişim teknolojileri departmanlarının yoğun uzmanlığının yanı sıra şirketler için teknolojik altyapı yatırımlarını da gerekli kılan e-dönüşüm sürecini, servis sağlayıcıları aracılığıyla sürdürmek şirketlere birçok avantaj kazandırıyor.
E-dönüşüm süreçlerini tasarlarken, şirketlerin göz önünde bulundurması gereken birden fazla konu mevcuttur. Özellikle SAP kullanan işletmelerin hem SAP içerisindeki süreçler hem de GİB bağlantısı konularında desteğe ihtiyaçları vardır. Bu kapsamda uçtan uca servis sağlayan, hem SAP süreçlerinde gereken desteği verebilen, hem de alanında uzman ve GİB uyumluluğuna hâkim bir sağlayıcıyla çalışmak operasyonel verimliliği maksimum seviyeye taşır.
Sovos SAP e-Fatura Çözümümüz, şirketlerin elektronik faturalarını Gelir İdaresi Başkanlığı düzenlemelerine göre kolayca yönetmelerini sağlayarak uçtan uca desteği sayesinde süreçlerin her adımının tek noktadan yürütülmesine imkân tanıyor. Sunduğumuz SAP sertifikalı entegrasyon, SAP teknolojilerini kullanan işletmelerin değişikliklere kolayca ayak uydurabilmesine ve kendi dijital dönüşümlerini aksatmadan sürdürebilmesine yardımcı oluyor.
Sağlam adımlarla ilerlediğimiz e-dönüşüm yolunda; güvenilir ve kaliteli yazılımlar geliştirerek karmaşık e-belge uyumluluk süreçleri için tam kapsamlı çözümler sunmaya devam ediyoruz.
Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB), 10 Kasım 2021 tarihinde yaptığı duyuru ile 509 sayılı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nin uygulama alanını genişleten taslak bir tebliğ yayımladı. Taslak Tebliğ ile e-fatura ve e-irsaliye uygulamalarına geçme zorunluluğu için halihazırda mevcut olan brüt satış hasılatı sınırı aşağı çekilerek daha fazla mükellefin zorunlu olarak bu uygulamalara geçiş yapması öngörülüyor.
Bir diğer değişiklik ise e-arşiv fatura yükümlüsü olmayan mükellefler bakımından e-arşiv fatura olarak düzenlenmesi gereken faturaların toplam tutarının düşürülmesi şeklinde yer alıyor. Turizm ve demir çelik sektöründe faaliyet gösteren bazı mükellef grupları için de sektörel bazlı zorunlu geçiş hallerinin getirilmesi Taslak Tebliğ ile getirilen bir başka yenilik. Son olarak e-döviz alım satım belgesi ile e-gider pusulası, Taslak Tebliğ’in değişiklik öngördüğü diğer iki elektronik belge türü.
Taslak Tebliğ ile aşağıda yer alan mükellef gruplarının e-fatura uygulamasına zorunlu geçişleri öngörülmektedir:
Söz konusu şartları sağlayan mükelleflerin ilgili şartı sağladıkları ilgili hesap dönemini izleyen yedinci ayın başına kadar başvurularını ve fiili geçiş hazırlıklarını tamamlayarak e-Fatura uygulamasına geçmeleri gerekmektedir.
509 sayılı Tebliğ’in mevcut halinde e-arşiv fatura uygulamasına kayıtlı olmayan mükelleflerce kesilecek faturalardan vergi mükellefi olmayanlara düzenlenecek faturaların vergiler dahil toplam tutarının 30 Bin TL’yi aşması halinde e-arşiv fatura olarak düzenlenmesi gerekiyordu. Taslak Tebliğ ile bu sınırın 10 Bin TL olarak revize edilmesi öngörülüyor.
509 sayılı Tebliğ’in mevcut halinde e-irsaliye uygulamasına zorunlu geçiş için belirlenen 25 milyon TL’lik brüt satış hasılatının Taslak Tebliğ ile 2021 hesap döneminden itibaren 10 milyon TL ve üzeri olarak revize edilmesi öngörülüyor. Bunun yanında demir ve çelik (GTİP 72) ile demir veya çelikten eşyaların (GTİP 73) imali, ithali veya ihracı faaliyetinde bulunan mükelleflerin de e-Fatura uygulamasına dahil olma şartı aranmaksızın e-İrsaliye uygulamasına dahil edilmesi Taslak Tebliğ’de öngörülen bir başka değişiklik.
Taslak Tebliğ’den de anlaşılacağı üzere GİB e-belgelerin kapsamını, düzenlediği yeni regülasyonlar ile genişletmeye devam ediyor. İlerleyen haftalarda GİB’e iletilecek görüş ve önerilerin de değerlendirilmesiyle Taslak Tebliğ’in son halini alarak yürürlüğe girmesi bekleniyor. Taslak Tebliğ hakkında görüş ve önerilerini sunmak isteyen ilgililer 1 Aralık 2021 tarihine dek eyeniaras@gelirler.gov.tr adresi üzerinden görüş ve önerilerini GİB’e iletebilirler.
Sovos vergi uyumluluğu yazılımının e-dönüşüm ve e-belge zorunluluklarına uyum sürecinizde size nasıl yardımcı olabileceğine göz atabilirsiniz.
Resmi Gazete‘de 1 Haziran 2019 tarihinde, “Güvenli Mobil Ödeme ve Elektronik Belge Yönetim Sistemi (GMÖEBYS)” hakkında 507 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği yayımlandı. Ancak Tebliğe ilişkin teknik paketin ve kılavuzun yayınlanması takip eden yıllarda gerçekleşti ve GMÖEBYS, Eylül ayı itibarıyla kullanıma ihtiyari olarak geçti. Bu sistemi işletmek isteyen kuruluşlar, yılın ikinci yarısından itibaren ilgili testleri geçmeye başladılar. Mal ve hizmet satışlarında bedellerin tahsilatı ile mali belgelerin elektronik ortamda oluşturulması için hayata geçen bu sistem devam eden test süreçleri sebebiyle 2022 yılında tam anlamıyla kullanılmaya başlanacak.
Sistemin temel amacı, vergi doğuran mal ve hizmet satış işlemleri ile bunlara bağlı olarak yapılan ödemeleri vergi kaybına yol açmayacak şekilde, bankalar, elektronik para kuruluşları, ödeme kuruluşlarınca, yeni teknolojik gelişmelere uygun olarak fiziki POS cihazları gerektirmeyen ödeme yöntemleri aracılığıyla gerçekleştirmek. Bunun yanı sıra da bu işlemlerin sonuçlarını işlemin mahiyetine uygun düzenlenecek mali nitelikli e-belgeler yoluyla kayıt altına almaktır.
Küçük ve orta ölçekli işletmelerin son teknolojiye uyumlu yeni nesil tahsilat kanalları ile güvenli ve kolay ödeme almalarını sağlayan bu sistem, 10 yıllık mali hafızası olan cihazların kullanımının zorunluluğunu ortadan kaldırıyor.
Özellikle perakende sektörü temsilcileri için önemli bir devrim niteliğinde olacak bu sistem ile faturalar elektronik olarak bilgisayar, tablet veya cep telefonu üzerinden düzenlenebiliyor.
Ödeme ve tahsilat süreçlerinin kısa sürede tamamen elektronik ortama taşınmasını sağlayan sistem ile kâğıt israfının ve yasa dışı işlemlerin önüne geçilirken hem tüketiciler hem de işletmeler için birçok avantaj ve kolaylık sunuluyor.
Gelir İdaresi Başkanlığı bu sistemden yararlanabilecek kurumları genel anlamda bankalar, ödeme kuruluşları, para kuruluşları ve yazarkasa üreticileri olarak belirledi. Eylül ayında yayımlanan yeni tebliğ ile de yazar kasa üretici firmaları da bu listeye eklendi.
Gelir İdaresi Başkanlığınca faaliyet izni verilen İşletici Kuruluşların yönetmiş oldukları Güvenli Mobil Ödeme ve Elektronik Belge Yönetim Sisteminden aşağıda belirtilen mükellef grupları ihtiyari olarak yararlanabilir:
Sovos vergi uyumluluğu yazılımının e-dönüşüm ve e-belge zorunluluklarına uyum sürecinizde size nasıl yardımcı olabileceğine göz atabilirsiniz.
Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) tarafından yapılan duyuruya göre “E-Döviz Alım-Satım Belgesi”, 1 Ocak 2022 tarihinden itibaren zorunlu hale geliyor. Kâğıt ortamında düzenlenen “Döviz Alım” ve “Döviz Satım” belgeleri ile aynı hukuki özelliklere sahip olan bu elektronik belge, döviz alım ve satım faaliyetinde bulunan yetkili müesseseler dahil olmak üzere ilgili mevzuat gereğince bu belgeyi düzenleyebilen tüm mükellefler için geçerli olacak.
2022 yılında, “döviz alım ve satım” işini yapacak olan yetkili mükellef kurumlar, döviz alımı veya satımı yapan vatandaşlara, elektronik ortamda düzenleyecekleri bu belgeleri, onların talebine göre e-posta yoluyla da iletebilecek. Talep etmeleri durumunda kâğıt çıktısı alınarak da verilecek.
Kâğıt ortamda verilecek e-Döviz Alım- Satım Belgesinin yetkili kurum tarafından, kaşe ve ıslak imza ile imzalanıp, teslim edilmesi gerekiyor. Ayrıca, yetkili kurum nüshasının da elektronik sertifika ile imzalı bir şekilde, elektronik ortamda muhafaza edilmesi zorunlu. Bir diğer önemli konu da belgelerin elektronik ortamda sorgulanması ve doğrulanması için, üzerlerinde “karekod” veya “barkod” bulunması gerekecek.
Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yayımlanan E-Döviz Alım Satım Belgesi Teknik Kılavuzuna göre belgede bulunması gereken bilgiler şu şekilde:
Zorunluluk getirildiği halde bu uygulamaya zamanında geçmeyen mükellefler ile istisnai durumlar haricinde döviz alım satım belgesi olarak düzenlemeyen ve almayan (kâğıt döviz alım satım belgesi olarak düzenleyenler ve alanlar dahil) mükellefler hakkında kanunda öngörülen cezai hükümler uygulanacak.
Sovos vergi uyumluluğu yazılımının e-dönüşüm ve e-belge zorunluluklarına uyum sürecinizde size nasıl yardımcı olabileceğine göz atabilirsiniz.
509 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’ne eklenen belge türlerinden biri olan e-gider pusulası, kâğıt ortamda düzenlenen gider pusulasının, e-belge olarak elektronik ortama aktarılması, muhatabının talebi doğrultusunda elektronik ortamda ya da kâğıt olarak iletilebilmesi, elektronik ortamda muhafaza ve ibraz edilebilmesi, GİB’e elektronik ortamda iletilmesine ve raporlanabilmesine imkân tanıyan sistemdir.
Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde belirlenenlerle defter tutma zorunluluğu olan serbest meslek sahipleri ve çiftçiler tarafından vergiden muaf olan esnafa; yaptırılan işler ya da satın alınan mallar için düzenlenen ve elektronik ortamda hazırlanan gider pusulasıdır.
Uygulamaya dahil olmak isteyen mükelleflerin mutlaka e-fatura uygulaması kullanması gerekiyor. Bunun yanı sıra mükelleflerin sistemlerinin, tebliğde açıklanan usul ve esaslara uygun olarak, e-gider pusula düzenleyebilecek şekilde hazırlıklarını tamamlaması gerekiyor. Hazırlıkların tamamlanmasının ardından elektronik olarak ya da interaktif vergi dairesinden başvuru yapılabiliyor.
E-gider pusulası uygulamasının mükellefler için sağladığı avantajlar şu şekilde:
E-Gider Pusulası uygulaması, Gelir İdaresi Başkanlığınca kendisine yazılı bildirim yapılan mükellefler dışındaki mükellefler için zorunlu bir uygulama değildir. Kendisine yazılı bildirim yapılan mükelleflerin minimum 3 ay süre vermek suretiyle geçiş zorunluluğu bulunuyor.
Sovos vergi uyumluluğu yazılımının e-dönüşüm ve e-belge zorunluluklarına uyum sürecinizde size nasıl yardımcı olabileceğine göz atabilirsiniz.
Gelir İdaresi Başkanlığı, e-dönüşüm uygulamalarının kapsamlarını genişletmeye ve yeni e-belgeler eklemeye devam ediyor. Bu belgelerin en son üyesi e-adisyona ilişkin güncel gelişmeleri sizler için derledik.
9 Şubat 2021’de, 509 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nde değişiklik yapılmasına dair Tebliğ ile Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren e-adisyon, hali hazırda kâğıt olarak kullanılan ‘adisyon’ belgesinin elektronik ortamda e-belge olarak düzenlenmiş halidir. Adisyon, masada servis yapılan ve gerçek usulde (bilanço veya işletme hesabı esasına göre) vergilendirilen lokanta, kafeterya, pastane, gazino, bar, pavyon gibi hizmet işletmeleri tarafından kullanılma zorunluluğu bulunan bir belge türüdür. E-adisyonun, adisyondan farklı olarak elektronik ortamda düzenlenmesi, muhafaza ve ibraz edilebilmesi, belge veya bilgilerinin Gelir İdaresi Başkanlığı´na (GİB) elektronik ortamda iletilebilmesi veya raporlanması gerekmektedir.
E-Adisyon Teknik Kılavuzu, GİB tarafından 30 Temmuz 2021 tarihinde yayımlandı. Yayımlanan teknik kılavuzda; adisyon belgesinin ve adisyon belgesine ait e-arşiv raporunun oluşturulması, mali mühür ile zaman damgalı şekilde imzalanması ve oluşturulan raporların GİB sistemine aktarılması süreçleri açıklandı. Kılavuzda ayrıca adisyon belgesine ait XSD şeması ayrıntılı olarak gösterildi. Adisyon belgesinin GİB’e raporlanması konusunun ise önümüzdeki günlerde e-arşiv teknik kılavuzunda ayrıca açıklanacağı biliniyor.
GİB, adisyon belgesi düzenleyen hizmet işletmelerine, yıllık veya aylık satış hasılatı tutarlarını dikkate alarak, geçiş hazırlıkları için en az 3 ay geçiş süresi vermek ve yazılı bildirim ya da ebelge.gib.gov.tr adresinde duyurmak suretiyle e-adisyon uygulamasına geçme zorunluluğu getirmeye yetkili. Yazılı bildirim veya duyuru yapılan mükellefler, belirtilen süreler içinde e-adisyon uygulamasına dâhil olmak ve bu tarihten itibaren istisnai durumlar haricinde, adisyon belgesini, e-adisyon belgesi olarak düzenlemek zorundalar. Bu zorunluluğa uymayan mükellefler hakkında ise kanunda öngörülen cezai hükümler uygulanacak.
GİB tarafından bildirim yapılan mükellefler dışındaki mükelleflerin e-Adisyon’u duzenleme zorunluluğu bulunmuyor. Uygulamaya dahil olmak isteyen mükelleflerin;
E-adisyon uygulamasına dahil olan mükellefler, ilgili belgeyi müşteriden sipariş alırken GİB tarafından belirlenen asgari bilgileri içerecek şekilde ve belirlenen belge formatında elektronik ortamda düzenleyecek. E-adisyon belgesi elektronik ortamda düzenlenirken, hizmetin sunumu süresince müşterinin masasında kağıt çıktının bulundurulması zorunlu değil. Her adisyon belgesi ile eş zamanlı olarak, hizmetin tamamlanması ile birlikte üzerinde e-adisyon belgesinin evrensel tekil numarasının (ETTN) yer alacağı e-fatura, e-arşiv fatura ya da yeni nesil ÖKC’lerde (ödeme kaydedici cihaz) düzenlenen perakende satış fişinin hazırlanması ise zorunlu.
Mükellefler e-adisyon belgesi üzerindeki zorunlu bilgilere ilave olarak ihtiyaçları doğrultusunda farklı bilgilere de yer verebiliyorlar.
Sovos vergi uyumluluğu yazılımının e-dönüşüm ve e-belge zorunluluklarına uyum sürecinizde size nasıl yardımcı olabileceğine göz atabilirsiniz.
Tüm dünyada, eskiden ciltlerce basılan ve raflarda saklanan defterlerin yerini hızla elektronik belgeler alırken, Türkiye e-dönüşüm sürecini başarıyla yürüten ülkelerden biri olarak ön plana çıkıyor. Ülkemizde vergi sistemlerinin tüm aşamalarında teknolojinin kullanımı adına önemli yol kat edildi ve edilmeye de devam ediyor.
Türkiye’de e-dönüşüm öncelikle vergi idaresinin kendi işlerini elektronik ortama taşımasıyla başladı; mükelleflerin beyanname verme, belge düzenleme ve defter tutma gibi temel vergi zorunluluklarının da elektronik ortama taşınması kararıyla devam ediyor. Peki hem Türkiye’de hem de diğer ülkelerde e-dönüşüm neden bu kadar hızlandı? Devletler e-dönüşümle, vergi süreçlerinin elektronikleşmesiyle nasıl avantajlar elde ediyor, bu alana neden yatırım yapıyor?
Sıklıkla karşılaştığımız bu sorunun yanıtını beş maddede özetleyebiliriz:
Vergi toplamak daha kolay, daha az maliyetli: İşlemlerin dijital ortama taşınması vergi toplama maliyetlerine pozitif katkı sağlıyor. Üstelik bu pozitif etki sadece devlet için değil şirketler için de geçerli. Vergiyle ilgili tüm konuları bilgisayar başında yürütebilmek süreçleri kısaltıyor ve kolaylaştırıyor. Teknolojinin doğru kullanımı, vergi mükelleflerinin gönüllü uyum seviyesini de artırıyor.
Gelir kaybını önlüyor: Dijitalleşme, ekonominin kayıt altına alınması konusunda çok önemli veri kaynakları yarattı. Vergi bilindiği gibi devletin öncelikli gelir kaynaklarından biri. Bu nedenle şirketlerin işlemlerinin etkin bir şekilde kayıt altına alınması, vergilerin bunu takiben dijital ortamda toplanması ve gerçek zamanlı kontrol edilebilmesi gelir kaybını önlemesi açısından önemseniyor.
Standardizasyon ve otomasyon süreçleri kolaylaştırıyor: Teknolojinin sunduğu imkanlar ve e-dönüşüm ile birlikte finans ve muhasebe alanında pek çok belgenin ve sürecin standartlaştırılması süreçlerin daha kolay ilerlemesine yardımcı oluyor. Vergi dairelerinde görülebilen uygulama farklılıkları da bu vesileyle sona eriyor.
Belge alışverişi azalıyor: E-dönüşüm ile birlikte vergi otoriteleri, mükelleflerin vergiye konu olan işlemlerine dair tüm belgelerine kendi kayıtlarından kolaylıkla erişebiliyorlar. Mükellefler tarafından Gelir İdaresi Başkanlığı’na iletilen e-belgeler vergi otoriteleri tarafından otomatik formlar oluşturmak üzere kullanılabiliyor. Belgelerin tekrar tekrar mükelleflerden talep edilmesine gerek kalmıyor.
Çevresel Sürdürülebilirlik: Kâğıt ortamından elektronik ortama taşınan her işlem karbon ayak izinin azaltılmasına fayda sağlar. Bu açıdan e-belge kullanımı kağıda oranla daha etkin bir çözümdür.
Sıklıkla karşılaştığımız bir diğer soru da bu alanda neden daha çok regülasyon yapıldığı. Bu sorunun yanıtını da şu şekilde özetleyebiliriz: Bir yandan gelişen teknoloji, bir yandan da iş alanlarının hızlı artışı vergi idareleri için uyum sorununa neden olabiliyor. Teknolojinin sağladığı imkanlar sayesinde vergi dairesi, vergiye konu olan belgelere anında erişebiliyor ve bu veriler sayesinde bazı vergi uyumsuzluklarının önüne geçilebiliyor. Özellikle pandemi döneminde geleneksel ticaretin yerini alan e-ticaretle birlikte, hayatımıza pek çok yeni iş ve ticaret modeli girdi. Vergi idareleri bu işlemlerin vergilendirilmesinde birtakım sorunlar yaşayabiliyor. Mevcut vergi kuralları dijital işletmelerin vergilendirilmesi konusunda yetersiz kalabiliyor. Bunun sonucunda devletler ciddi oranda vergi geliri kaybı yaşayabiliyorlar. Dolayısıyla devletler bu alanda sık sık regülasyonlar yayınlayarak verginin nabzını tutmaya çalışıyor.
Sovos, tüm dünyada müşterilerini e-fatura ve vergi zorunluluklarına uyumlu tutmak konusunda on yıldan fazla deneyime sahiptir.